III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
bin ton için lisans alınmış bakiye miktar için inşaat süreci devam etmektedir. Bu hamle ile TMO bünyesinde bulunan
depolar yenilenme ve ilave depo kapasitesi yaptırılması işleri lisanslı depoculuk sistemine entegre edilmiş oldu. Top-
lam lisanslı depoculuk kapasitesi 2,5 milyon tona ulaşmış olup bu miktar, TMO’nun depo yapım hamlesi ve kendi
depolarının lisanslı depoculuk sistemine kazandırılması ile daha da artacaktır.
2018 yılında Ofis’e arz edilen tarımsal ürünlerin lisanslı depolar üzerinden ELÜS (=Elektronik Ürün Senedi) va-
sıtasıyla alımının yapılması ve Ofis mülkiyetindeki aynı kapsamdaki senetlerin satış işlemlerinin yapılması, lisanslı
depoculuk şirketlerinde bulunan stokların sağlıklı olarak takip edilebilmesi amacıyla online veri alışverişine imkan sağ-
layan web tabanlı entegrasyon programı olan Elektronik Ürün Senedi ve Lisanslı Depo Takip Sistemi (ELDES) 2018
yılında kullanılmaya başlanmıştır. İçeriği Ofis’çe zenginleştirilen ve birçok sektör paydaşı tarafından bilgi alışverişine
imkân sağlayan bir bilgi işlem altyapısı ile Ofis’çe yapılacak ELÜS iş ve işlemlerinin bilgi güvenliği sağlanarak ve hızlı
şekilde yapılmasının sağlanması amaçlandı. Bu kapsamda lisanslı depoculuk ve ürün senedi işlemleri ile ilgili çalış-
malar yürüten lisanslı depolar, borsalar, MKK (Merkezi Kayıt Kuruluşu), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ofis arasın-
daki bilgi alışverişi ile evrak alışverişi azaltılarak seri bir şekilde ELÜS ile ilgili işlemler yürütüldü. Söz konusu sistem
ile lisanslı depolar üzerinden yapılan Ofis alım/satım hizmetlerinin hızlandırılması sağlanmış ve ürün bedellerinin en
geç üç gün içinde hesaplara yatırılarak hizmet kalitesinde artış sağlandı.
ELDES (=ELÜS ve Lisanslı Depo Takip Sistemi)
TMO ile protokol imzalayan lisanslı depolar üzerinden ürününü TMO’ya satmak isteyen üreticilerin işlemleri ELÜS
ile aşağıdaki sırayla gerçekleştirebilmektedir:
Üretici tarafından lisanslı depoya getirilen araç tartılır ve araçtan alınan numune yetkili sınıflandırıcıya gönderilir,
Yetkili sınıflandırıcı kendisine gelen numune ile ilgili analizleri yaparak analiz değerlerini yetkili personele gönde-
rir,
İlgili personel sistemde otomatik olarak kayıtlı analiz verilerini dikkate alarak TMO tabanından sağlanan fiyatlan-
dırma unsurları ile ürünü fiyatlandırır,
Fiyatın kabul edilmesi hâlinde üreticinin kayıtlı cep telefonuna gelen mesaj onay kodu lisanslı depo yetkilisine
bildirilir ve satış emri TMO’ya gönderilir,
TMO tarafından ilgili üreticinin ÇKS ve fiyata esas bilgileri kontrol edilerek deponun anlaşmalı olduğu ilgili borsaya
alım emri gönderilir,
Ürünün borsada satışının gerçekleşmesinin ardından Takasbank aracılığı ile ürünün bedeli üreticinin yatırım
hesabına aktarılmaktadır.
Bu sistemle, lisanslı depoculuk paydaşları tarafından bilgi akışına imkan sağlamak, Ofis tarafından yapılacak
ELÜS iş ve işlemlerini daha hızlı ve güvenilir şekilde gerçekleştirmek amaçlandı.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 301
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Alım-Satım ve Depolama Sistemlerinde Gelişmeler
1980’li yıllara kadar TMO’nun ve özel sektörün sahip olduğu silolarda ve diğer depolama tesislerinde geleneksel
yöntemlerle ve emek yoğun bir şekilde alım ve satış işlemleri gerçekleştiriliyordu. Özellikle alım dönemlerinde ürün
numune alımı, tartımı, araçların boşaltılması, alımla ilgili hesapların yapılması, üreticiye yapılan ödemelerin yapılması
zaman kaybına yol açıyor, yoğun işgücüne ihtiyaç duyuluyor ve maliyetler yükseliyordu. Alım sırasında araç kuyruk-
ları oluşuyor, ürünün boşaltılması zaman alıyor, ödemeler gecikiyor ve bu da üretici memnuniyetsizliğini beraberinde
getiriyordu. Bu sebeplerle 1980’li yıllardan itibaren dünyadaki teknolojik gelişmelerin etkisiyle Ofis’in depolama tesis-
lerinde birçok yeni uygulamaya gidildi. Tesislere alım ve sevk işlemlerini hızlandıran, işletimi kolaylaştıran, işgücünü
azaltan birçok makine ve ekipman entegre edildi. 1990’lı yıllardan itibaren işletmeye alınan depolama tesisleri ise
tamamen günün teknolojisine uygun şekilde kuruldu. Aynı şekilde bu dönemde hububat alımlarında da birçok yeni
uygulama başlatıldı. Bu yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri ana hatlarıyla şöyle izah edilebilir:
Konvansiyonel işletim sistemlerinde her adımın ve çalıştırılacak her ekipmanın sıra ile seçilmesi ve hububat
akışının doğru yönde planlanması gerekmekteydi. Bu sistemlerde kumanda odasında ve panolarda çok sayıda elekt-
riksel teçhizatın bulunması nedeniyle arıza riski ve yedek parça ihtiyacı bulunmaktaydı.
Ankara Güvercinlik Silosu Kumanda Panosu
Günümüzde diğer endüstriyel tesislerde olduğu gibi silolarda da otomasyon sistemi vasıtasıyla dolum ve boşaltım
operasyonları bilgisayar ekranından gerçekleştirilmekte, izlenmekte ve kontrol edilebilmektedir. Tesiste bulunan tüm
makinelerin ve motorların kontrol odasındaki tek bir merkezden otomatik olarak kontrol ve takibi yapılabilmektedir.
Tahıl akışının planlanması operatör ile yapılamayacak kadar hızlı ve hassas şekilde gerçekleştirilmekte, operatör
müdahalesine gerek kalmadan işlem sırası kontrol edilebilmektedir.
Otomasyon işletimi ile sahadaki ekipmanların, çalışanların iş güvenliği ve emniyeti artırıldı. Her adımın kontrol
edilebilir olması bilgisayar ekranından sisteminin işleyişinin, arızanın yerinin görülmesi ve hata tespiti ile hatanın gide-
rilmesi çabuklaştırıldı. Tesisi ilgilendiren birçok bilgiye erişim kolaylığı sağlandı.
302 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Silolarda Sıcaklık Ölçüm Sistemi
Bu sistemde kontrol odasındaki bir bilgisayar vasıtasıyla kuyulardaki ürün sıcaklığının otomatik olarak kontrolü
sağlanabilmektedir. Sıcaklık ölçüm sistemi, operatörden bağımsız olarak belli aralıklarla ölçüm yapabilme ve geçmiş
ölçüm değerlerini uzun süre muhafaza edebilme özelliğine sahiptir. 1950-1960’lı yıllarda hizmete alınan Mersin, İs-
kenderun, Güvercinlik gibi büyük kapasiteli siloların önemli üniteleri zaman içinde PLC’li (Programmable Logic Cont-
rol) otomasyon sistemleri ile teçhiz edilmiş durumdadır. Silo içerisinde bulunan hassas sensörler vasıtasıyla sıcaklık
ile ilgili veriler bilgisayara iletilmekte, sıcaklığın standart değerler üzerine çıkmasıyla siloya bağlı havalandırmalar
çalışarak hububatın sıcaklık derecesinin uygun değerlere düşürülmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde depolanan hubu-
bat üzerinde meydana gelebilecek tahribat önlenerek, ürünün muhafazasının istenilen kalitede tutulması mümkün
olabilmektedir.1005
Hayrabolu Ajansında Hububat Alım ve Tesellüm (Tremiye Boşaltma)
Yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere kaldırıcı tarafından eğilen römorktaki ürün tremiye boşaltılmakta, buradan
bantlar vasıtasıyla depoya nakledilmektedir.
1980’li yılların sonuna kadar TMO tesislerinde bulunan hidrolik kamyon kaldırıcılar mevcut kapasiteleri ve boy-
ları nedeniyle büyük tonajlı araçların boşaltılmasında kullanılamıyordu. Karayolu taşımacılığında kullanılan araçların
kapasitelerinin ve boyutlarının büyümesi nedeniyle işyerlerinde mevcut 8-9 m. uzunluğundaki kamyon kaldırıcılar
ürünün tremiye boşaltılmasında yetersiz kalıyor, bu nedenle boşaltma işlemi insan gücüyle, kürekle yapılıyordu. Bu
1005 TMO silolarının çalışması hakkında bkz. Uğur Fidan, Serkan Satuk, “Bulanık Mantık Kontrollü Silo Otomasyon Sistemi Tasarımı”, Af-
yon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 11 (2011), ss. 1-14.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 303
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
durum önemli ölçüde zaman kaybı meydana getiriyordu. Zaman içerisinde ve belli bir program dâhilinde işyerlerin-
deki hidrolik kamyon kaldırıcılar yenilendi, TIR’ları da boşaltacak şekilde 40-60 ton kaldırma kapasitesine, 16-18 m.
uzunluğa sahip ekipmanlar işyerlerine tesis edildi. MAYDÜ’ler için de boşaltma amacıyla seyyar kamyon kaldırıcıları
kullanılmıştır. Karayolu taşımacılığında kullanılan araçların kapasitelerinin ve boylarının büyümesi ve bir seferde daha
çok ürün taşınabilmesi gibi nedenlerle hububat taşımacılığında traktörlerin oranı giderek azalmış, TIR ve uzun kasalı
araçlar ön plana çıkmıştı.
Kamyon Kaldırıcı Sistemi
Bu durum hidrolik kamyon kaldırıcılarda olduğu gibi depolara ürün alımının ilk basamağı olan tartım ünitesinde de
dönüşümü zorunlu kıldı ve önceki yıllarda kullanılan düşük tartım kapasiteli ve 8-9 m. uzunluğundaki kantarlar yerine
TIR ve uzun kasalı araçları tartabilen kapasitede elektronik kamyon kantarları işyerlerine tesis edildi.
Mekanik kantarlarda çok sayıda veri girişi el ile yapılmakta iken elektronik kamyon kantarlarında müdahalesiz
tartım terminalleri vasıtasıyla tartım sonuçları güvenilir kılınmaktadır. Otomasyon programları ile uyumlu olan tartım
programları raporlama imkânına sahiptir ve günlük, aylık veya iki tarih arasındaki veriler çıktı olarak alınabilmektedir.
Trafik sinyalizasyon sistemleri ile donatılan elektronik kamyon kantarları tüm işyerlerine tesis edilmiştir. Silolarda toz
patlamasını önlemek amacıyla toz toplama sistemleri kuruldu.
İnternet ve haberleşme sistemlerindeki gelişmelere paralel olarak oluşturulan altyapı ile 1990’lı yılların başından
itibaren işyerlerindeki stoklar, alım ve satış miktarları anlık olarak Genel Müdürlükten izlenebilir niteliğe kavuştu.
304 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
TMO İşyerlerinin Depo Kapasiteleri (Ton)
Şube MD. Liman Silo İç Silolar Yatay Depolar Maydüler Toplam
ve Yatay
Adana Depoları 269.700
Adıyaman 68.100
Afyon 0 59.200 180.500 30.000 42.500
Aksaray
Akşehir 0 15.600 52.500 0 100.500
Bandırma 114.500
Batman 0 5.000 37.500 0 102.250
Çorum
Denizli 0 44.000 56.500 0 54.800
Derince 69.000
Diyarbakır 0 50.500 64.000 0 47.900
Edirne 118.000
Erzurum 20.000 24.500 52.750 5.000 209.100
Eskişehir 202.000
Gaziantep 0 16.800 33.000 5.000 99.800
İskenderun 131.700
İzmir 0 16.000 53.000 0 102.600
Kayseri 113.800
Kırıkkale 0 20.000 27.900 0 160.000
Kırklareli 133.400
Kırşehir 95.000 12.000 11.000 0 117.000
Konya 126.200
Mersin 0 119.600 84.500 5.000 166.300
Muş 342.900
Polatlı 0 0 112.000 90.000 130.000
Samsun 22.100
Sivas 0 56.400 43.400 0 216.900
Şanlıurfa 76.900
Tekirdağ 0 90.000 41.700 0 37.000
Trabzon 145.800
Yerköy 0 66.600 36.000 0 277.600
Toplam 30.000
60.000 26.800 2.000 25.000 233.900
4.062.250
72.000 40.000 48.000 0
0 107.900 23.000 2.500
0 50.000 42.000 25.000
0 32.300 50.400 43.500
0 71.300 35.000 60.000
0 177.400 115.500 50.000
100.000 0 30.000 0
0 9.600 12.500 0
0 164.400 17.500 35.000
39.200 28.700 9.000 0
0 16.000 21.000 0
0 74.800 71.000 0
70.000 4.100 133.500 70.000
30.000 00 0
0 151.900 37.000 45.000
486.200 1.551.400 1.533.650 491.000
Tablo 98 : 31.12.2018 Tarihi İtibarıyla Depoların İşyerleri ve Çeşidine Göre Dağılımı
Teknoloji yenileme hususundaki gelişmelerden biri de Ofis’in ikinci ürün olarak alınan mısırla ilgili mısır kurutma
cihazlarının satın alınarak Ofis iş yerlerine kurulmasıdır. İlk olarak 175 bin ton kapasiteli tesis yapımı için İtalya İtalin
İtalimpianti firması ile bir sözleşme imzalandı. Bu sözleşmenin finansmanı Türkiye ile İtalya arasında imzalanan 40
milyon dolarlık sözleşme ile sağlanmış, bunun 25.1 milyon DM’si 15 yıllık kredi olarak kalanı ise Ofis kaynaklarından
karşılanmıştır.1006
1006 TMO, 1989 Yılı Hesap Dönemi…, s.135.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 305
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
MEVCUT KURUTMA CİHAZLARI
KURUTMA CİHAZI KURULU FİİLİ KAPASİTESİ
KAPASİTESİ
ŞUBE ADI CİHAZIN BULUNDUĞU İŞYERİ (TON/SAAT)
(TON/SAAT) 50
1 Yakapınar Tesisli Ekip ADET MARKA/TİP 50 15
Sağkaya Tesisli Ekip SOCOMA 15
2 Doğankent Ajans 1 VT-300 15/50
Kozan Ajans 2 2 VT-300 - SOCOMA 15/50 35
3 Çukurköprü Tesisli Ekip 3 LAW-DENNİS 35 50
İmamoğlu Tesisli Ekip 1 SOCOMA 50 15
4 Mustafabeyli Ajans 1 VT-300 15 50
Osmaniye Ajans (Kırmıtlı) 2 LAW-DENNİS 50 50
ADANA 5 Kadirli Tesisli Ekip 1 LAW-DENNİS 50 15
6 Yenice Ajans 1 VT-300 15 50
1 SOCOMA 50
7 Besni Ajans 1 50
14 ADA 50
8 Çakmak Tesisili Ekip 1 25
1 SİLO TİPİ 30
9 Karacabey Tesisli Ekip 1 15
1 VT-300 15
10 Batman Merkez 1 25
1 SİLO TİPİ 30
ADANA TOPLAM Bağlar Ajans 1 25
Çöltepe Tesisli Ekip 1 SİLO TİPİ 30 50
ADIYAMAN 1 Mardin Ajans 1 ADA 50 15
Derik Tesisli Ekip 1 SEYYAR (ASEL) 25 15
ADIYAMAN TOPLAM Şenyurt Ajans 1 SEYYAR (ASEL) 25 25/15
1 SİLO TİPİ/SEYYAR (ASEL) 30/25
AKSARAY 1 Iğdır Ajans 2 25/15
6 SİLO TİPİ/SEYYAR (ASEL) 30/25
AKSARAY TOPLAM Araban Ajans 2 15
Elbistan Ajans 2 VT-300 25 15
BANDIRMA 1 İslahiye Ajans 1 SEYYAR (ASEL) 25 50
K.Maraş Ajans 1 SOCOMA 50 50
BANDIRMA TOPLAM Nurdağı Ajans 1 SİLO İTALYAN 50 15
1 VT-300 25
BATMAN 1 Antakya Ajans 1 35
Kırıkhan Ajans 5 LAW-DENNİS 50 12\25
BATMAN TOPLAM Reyhanlı Ajans 1 2 VT-300 - SİLO İTALYAN 25/50
3 VT-300 12
1 İzmir Merkez (Işıklar) 2 25
Çine Tesisli Ekip 6 SEYYAR (ASEL) 15
2 Manisa Ajans 1 VT-300 25 10
1 VT-300 13 10
DİYARBAKIR 3 Babaeski Ajans 1 13
3 SİLO TİPİ 25
4 Çumra Ajans 1 30
Karaman Ajans 1 SİLO TİPİ 25
5 Karapınar Ajans 1 SEYYAR (ASEL) 30 15
1 SİLO TİPİ 25 25
DİYARBAKIR TOPLAM Şanlıurfa Merkez 1 30
Viranşehir Ajans 3 LAW-DENNİS 45
ERZURUM 1 1 ADA 50 50
1 50
ERZURUM TOPLAM 2
46
1
2
GAZİANTEP 3
4
5
GAZİANTEP TOPLAM
1
İSKENDERUN 2
3
İSKENDERUN TOPLAM
1
İZMİR 2
3
İZMİR TOPLAM
KIRKLARELİ 1
KIRKLARELİ TOPLAM
1
KONYA 2
3
KONYA TOPLAM
ŞANLIURFA 1
2
ŞANLIURFA TOPLAM
GENEL TOPLAM
Tablo 99 : 31.12.2018 Tarihi İtibarıyla İşyerlerindeki Mısır Kurutma Cihazlarının Adet, Marka ve Kapasitelerine
Göre Dağılımı
306 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Nakliye Faaliyetleri
Ofis’in ülke geneline hizmet vermek üzere teşkilatlanmış bir kurum olması, üretim yerlerinden tüketim merkezle-
rine, silo, depo ve ambarlardan limanlara, demiryollarına, ya da bunun tam tersi faaliyetler büyük bir hububat hare-
ketini de beraberinde getirmekteydi. Ürünün öncelikle Ofis alım merkezine nakli, depolanması, buradan iskele veya
demiryoluna aktarılması gibi bir büyük nakliye işi Ofis’in en çok uğraştığı görevidir. Ofis gerçekleştirdiği bu nakliyat
hareketliliğinde karayolu, demiryolu, hava yolu ve denizyolunu kullanarak iç piyasadan alınan, ithal veya ihraç edilen
ürünlerini karayolu, demiryolu, hava yolu ve denizyolunu kullanmak suretiyle ihtiyaç duyulan yerlere taşımaktadır. Ofis
bu yolla hububatı yurt içi ve yurt dışına sattığı gibi askerî birliklerin ihtiyacını da karşılamaktaydı. Ülke ihtiyacının gide-
rilmesi için yurt dışından gelen hububat ve diğer malzemelerin nakli ve sonrasında depolama fonksiyonu da nakliyat
yoluyla gerçekleştirilmektedir.
TMO’nun faaliyetlerinde depolama ile birlikte, kara, deniz, hava ve demiryolu ile gerçekleştirilen depolama ve
taşıma fonksiyonu; genellikle ihaleler yoluyla özel sektöre yaptırılmaktaydı.
Orak veya Tırpanla Biçilen Buğdayın Harmana Nakli
Karayolu taşımacılığında Ofis’in hazırladığı Karayolu Nakliye Sözleşme ve Şartnamesi uygulanmaktadır. De-
miryolunda yapılacak taşımalarda ise Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD)’nın belirlediği fiyatlara göre
yapılmaktaydı. Deniz yolları ile taşımacılıkta ise Denizcilik Nakliyat ve Armatörler Birliğinden alınan teklife göre taşıma
ücretleri belirlenmekteydi. Ofis nakliyesi ülkedeki ulaşım ağı ve imkânlarına göre gerçekleşmektedir.1007
Ofis’in kurulduğu ve ardından II. Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllar da dâhil olmak üzere Türkiye ve hatta dünyada
taşımacılıkta ağırlık demiryolundaydı. Northumberland’da bir makine yapımcısı ve teknisyeni olan İngiliz Stephen-
son’un “My Lord” adını verdiği lokomotifin çektiği yolcu trenlerinin 1825 yılında Liverpool ile Manchester arasında yol-
culuğu ile demiryolu ulaşımı başlamıştı. Daha sonra yine Stephenson’un girdiği tren yarışmasında kazanan “Roket”
adlı treninin dolu olarak saatte 39 km hız yapmasıyla birlikte 15 Eylül 1830 tarihinde demiryolu çağı açıldı. II. Dünya
Savaşı sonrasındaki yıllarda savaşın etkisiyle tüm dünyada başlayan karayolu inşa seferberliği ile demiryolları önce-
liği yavaş yavaş karayoluna bıraktı. Nitekim Anadolu’da Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan ulaşım haritasında da
demiryolları baskın bir rol oynamaktaydı.
1939 yılında Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme Umum Müdürlüğünce TMO’nun zahire nakliyatı için belir-
lenmiş istasyonlardan tahsisi istenilen vagonlardan başka Ofis namına istenilecek diğer hububat vagonlarının sıra
1007 Demiryollarında 1950’li yılların nakliye şartları hakkında bkz.Hamit Yurdakul “Demiryolu Nakliyatının Hukuki Mahiyeti Hakkında Notlar”,
TMO Dergisi, Sene 2, Sayı: 13, Mayıs 1956, , ss.13-16.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 307
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
gözetilmeksizin ve tercihen derhal tahsisi gerektiği bütün istasyonlara telgrafla genelge olarak bildirildi. Demiryolları-
nın iş hacmi %20 artırılmıştı.1008
29 Haziran 1941’de Ofis Nakliyat Nizamnamesi kabul edildi. Karayolları ağının yetersiz oluşuna bağlı olarak
karayolu taşımacılığı ile ürün nakletmek son derece zor bir işti. Buna göre nakliyat tren ile tren olmayan yerlerde
kara nakliyatı ile yapılacaktı. Denizyolunun daha ucuz bir seçenek olmasına rağmen daha az tercih edilmiş olması
ise Ofis’in taşıttığı hububatın gıda maddesi olması ve bu ürünlerin pazara çabuk ulaşmasını sağlayamamasından
kaynaklanmaktadır. Ayrıca Ofis’e Ziraat Bankasından devredilen kapalı depolama yerlerinin çoğunluk İtibarıyla de-
miryolları güzergâhlarında bulunması ve yine demiryolları idaresine ait hangar ve depoların kullanılıyor olması da
nakliyenin demiryollarına kaymasında etkili olmuştur. Ofis aynı zamanda demiryolu ağını dikkate alarak alım merkez-
lerini açmakta ve yeni depo inşasında da aynı şekilde bu husus dikkate alınmıştır. Tren yoluna yakın yerlerde alınan
veya satılan ürünün tartılması işlemlerinin doğru ve sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi de mümkün olabilmekteydi. Bu
sebeple Ofis’in kurulduğu ilk yıllarda çoğunlukla, sonraki yıllarda da kısmen de olsa Ofis arsa alımlarını demiryolu
çevresinde gerçekleştirmekteydi. Arsa demiryoluna ait ise bazen kiralama yoluna da gidilmekteydi.1009
Alım merkezine toplanan ürün oldukça sağlıksız saklama ortamlarında bekletilmekteydi. Ofis, ürün nakliyesi için
demiryolu idaresinden belirli miktarlarda vagon tahsisi talep etmekteydi. Ancak bu tahsis gerek Ofis’le demiryolu ida-
resi, gerekse demiryolu idaresinin kendi işlerinin yoğunluğu sebebiyle zaman zaman aksamaktaydı. Ürünün ilk olarak
alım merkezlerine gelmesi son derece sıkıntılı bir süreçtir. İkinci aşama ise alım yapılan ürünlerin tüketim merkezleri-
ne aktarılmasıdır. II. Dünya Savaşı yıllarında bu dolaşım daima aksayan bir hâle geldi, bu da büyükşehirlerdeki iaşe
sıkıntısını artıran bir unsur oldu.
Dönemin yönetimi de bunu bu şekilde düşünmekte ve bütün ülkede nakliye ve ulaşımda demiryolu başta gelmek-
teydi. Bu yüzden bu hatlarda ortaya çıkan problemlerin hemen çözülmesi gerekmekteydi. Nitekim II. Dünya Savaşı
sırasında yurt dışından gelecek ürünlerin takasını sağlayabilmek adına Svilengrat-Uzunköprü1010 demiryolu kısmının
tamiri ve geçici olarak tekrar işletmeye açılması hakkında 18.06.1941 tarihli Türk-Alman Anlaşması’nın müzakere-
leri esnasında Alman heyetine iştirak eden Hariciye Vekâleti temsilcisi von Ripken, Svilengrat garının müşterek gar
olarak kullanılmasını ve Türk katarlarının personeli ile birlikte oraya gelebilmesini Alman Hükûmeti Bulgar Hükûmeti
nezdinde yapacağı teşebbüsle temin edeceğine söz vermişti. Bunun için Alman tarafının Bulgarlar nezdinde teşeb-
büste bulunmasına rağmen Bulgarlar bu işe yanaşmadılar. Bu durumda Demiryolları Genel Müdürlüğü Bulgar hududu
civarında yeni bir mübadele durağının tesisini demiryolu işletme tekniği bakımından mahzurlu görmemekteydi. Ancak
bunun için karşıdaki hattın tamiri için kira mukabilinde istediğimiz bir lokomotif, bir kapalı ve on platform vagonunun
demiryolları tarafından verilmesi icap etmekteydi. İnşaat mevsimi geçmekte olduğundan köprü malzemesini bir an
evvel nakledilebilmesi için yukarıdaki hususların en kısa zamanda çözülmesi gerekliydi. Münakalat Vekâleti Toprak
Mahsulleri Ofisinin nakliyatı için imkân ölçüsünde mesai harcamaktaydı. Ancak işin önemi ve ihtiyat stoklarını bir an
evvel oluşturmaya başlamaktaki zorunluluk, Ofis emrine verilen vagon miktarının iki yüze artırılması gerektirmekteydi.
Bunun için çabalar yoğunlaştırıldı.1011 Bütün bunlara rağmen 1940 yılında buğday nakliyatında ciddi zorluklar yaşan-
maktaydı. Bu sebeple memleket menfaati için Tuna dubalarından dört beş adedinin TMO tarafından süratle kiralan-
masına ve İngiliz bayrağını taşımakla beraber bunların Türk limanlarında kullanılmasına karar verildi.1012
1943 yılında iç merkezlerdeki hububatın iskelelere nakledilmesi işinde Ofis’e ait kamyonların yanı sıra bilhassa
yağmurlu havalarda nakliyenin aksamaması adına koşum hayvanı olarak kullanılmak üzere Kars’tan altı adet at alın-
dı. Ancak çamurlu yollarda altı attan çok fazla sayıda at ve araba koşum takımı gibi diğer malzemeye de ihtiyaç bu-
lunması, bunların tedarikinin oldukça yüklü bir maliyet getireceği düşüncesiyle nakliye işinin kiracılara verilerek atlar
Ziraat Vekâletine satıldı.1013 Ofis, ülke içindeki alım merkezlerinde bulunan stokların taşınması amacıyla 1944 yılında
116 kamyon, kamyonet ve bir motorlu kayık kullandı. Kamyon ile yapılan bu karayolu taşımasının 1945 yılında 1944
yılına göre %54 arttı.1014
1008 BCA, (Başbakanlık Muamelât Genel Müdürlüğü Evrakı Kataloğu) 030 10 00 00, 184 270 6.
1009 Sağlam, a.g.m., s.34.
1010 Kapıkule sınır kapısınına yaklaşık 15 km uzaklıktaki bulgar yerleşim merkezidir. Svilengrad veya Osmanlı döneminde kullanılan adıyla
Cisr-i Mustafapaşa, Bulgaristan’ın Türkiye ve Yunanistan sınırındaki Meriç kıyısında olup Hasköy’e bağlı bir ilçe merkezidir.
1011 BCA, 030 10 00 00, 152 77 31.
1012 BCA, 030 10 00 00, 184 270 10.
1013 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 103, Toplantı Tarihi: 20.06.1944, Karar No: II/851.
1014 TMO, 1945 Sekizinci Hesap Devresi…, s.21.
308 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Ofis, II. Dünya Savaşı sonlarına kadar aldığı ve sattığı ürünün nakliyesini genel itibarıyla hâlen ağırlıklı olarak
demiryolu ile yapmaktaydı. Daha sonra nakliyede sırası ile kara ve deniz yolu taşımacılığı kullanıldı. Tablo 111’de de
görüleceği üzere 1947 yılında demiryolları ile yapılan taşıma gerek karayolu gerekse denizyolu ile yapılan taşımanın
iki katından daha fazla gerçekleşti. Ülkede kara ve denizyolu taşımacılığının henüz demiryolları kadar gelişmemiş
olması bu durumu zorunlu kılmaktaydı. Osmanlı döneminden kalan yaklaşık 4 bin kilometrelik demiryolu ile birlikte
1924 yılı Nafia Programı çerçevesinde yeniden yapılan demiryolları ağı ile Ankara’yı merkez alan ve ülkenin doğu,
batı, güney ve kuzeyine bağlayan yaklaşık 8 bin kilometrelik bir demiryolu ağı şüphesiz diğer iki yoldan daha gelişmiş
durumdaydı.
Ofis, II. Dünya Savaşı sonlarına kadar aldığı ve sattığı ürünün nakliyesini genel itibarıyla hâlen ağırlıklı olarak
demiryolu ile yapmaktaydı. Daha sonra nakliyede sırası ile kara ve deniz yolu taşımacılığı kullanıldı. Tablo 111’de de
görüleceği üzere 1947 yılında toplam 1,3 milyon ton hububat nakliyatının 330 bin ton kadarı karayolu, 114 bin tonu
denizyolu, 862 bin ton gibi büyük bir kısmı ise demiryolu ile yapıldı.1015 Demiryolları ile yapılan taşıma gerek karayolu
gerekse denizyolu ile yapılan taşımanın iki katından daha fazladır. Ülkede kara ve denizyolu taşımacılığının henüz
demiryolları kadar gelişmemiş olması bu durumu zorunlu kılmaktaydı. Osmanlı döneminden kalan yaklaşık 4 bin ki-
lometrelik demiryolu ile birlikte 1924 yılı Nafia Programı çerçevesinde yeniden yapılan demiryolları ağı ile Ankara’yı
merkez alan ve ülkenin doğu, batı, güney ve kuzeyine bağlayan yaklaşık 8 bin kilometrelik bir demiryolu ağı kara ve
deniz nakliyatından daha gelişmiş durumdaydı.
TMO’nun alım, satım ve stoklama faaliyetlerinde kullandığı nakil vasıtalarının kullanım oranı Türkiye’deki ulaştır-
manın tarihî seyrini izlemek açısından manidar bir seyir izlemektedir. Ofis 1948 yılında nakliye işlerini Yollama İşleri
İzahnamesi ile kurumsal bir işleyişe bağladı. 646.023 ton hububatın nakliyesini sağladı. Bunun en önemli kısmını
1947’deki gibi demiryolları ile daha sonra kara yolları ve en az da denizyolları ile nakletti.1016 Bunun yanı sıra Ofis alım
merkezlerinde kullanılan muhtelif cins ve kapasitedeki basküllerin tipleştirilmesi de ele alınarak, alımlar için en elverişli
tip tespit edilerek buna uygun bir şartname hazırlandı ve bu konuda faaliyet gösteren çeşitli firmalara gönderildi.1017
1923-1948 yılları arasında, devletin ulaşım politikalarında demiryolu en önemli yeri almış ve ülkede büyük bir
demiryolu inşası gerçekleştirilmişti. Bu tarihten sonra ulaşımda bir karayolu vurgusu yapıldı ve bundan sonra Truman
Doktrini ile belirginleşen ABD desteği ile daha da güçlendi. 1948’de ABD’den iki farklı uzman heyetin ve 1949 yılında
yedi farklı uzman heyetle birlikte yüzlerce ABD’li uzmanın Trakya Bölgesi dâhilinde çalışma yapmaları, karayollarının
ön plana çıktığını, demiryollarının ise geri planda kalmaya başladığını göstermektedir.1018 Bu şekilde ABD’li uzman-
ların katkıları ile hazırlanan karayolu programı sonrasında Türkiye’de daha önce ihmal edilmiş olan karayolları inşası
başladı. Savaş sonrasında bu gelişme bütün dünyada karayolu taşımacılığı ve kara taşıtı üretiminin hızla artmış ol-
masına dayalı olarak Türkiye’de de kendini göstermişti.
1949 yılında 10 tonluk araba basküllerinin kurulması ve bunların hangi merkezlerde gerçekleştirileceği kararlaş-
tırıldı. Bunlar için gereken beton blok havuzları hazırlandı. Ceyhan ambarında araba baskülünün montajı gerçekleşti-
rilerek faaliyete geçirildi. Bunun yanı sıra Ofis alım merkezlerinde kullanılan muhtelif cins ve kapasitedeki basküllerin
tipleştirilmesi de ele alınarak, alımlar için en elverişli tip tespit edilerek buna uygun bir şartname hazırlandı ve bu
konuda faaliyet gösteren çeşitli firmalara gönderildi. 1950 yılında karayolu ile nakliyenin artmış olması sebebiyle Ofis,
alımlarda kullanılan baskülleri değiştirmeye başladı.
Nitekim 1950 yılında alınan 5 adet araba baskülü, Ceyhan, Kadınhanı, Sarayönü, Yerköy ve Erzurum merkez-
lerinde hazırlanan yerlerine kuruldu. Ülkede Marshall yardımı çerçevesinde makineli ziraatın yayılmış olması, bunun
da üretimi artırması ve karayolu taşıt ve taşımacılığının gelişmesi neticesinde Ofis üreticiden fazla miktarda alım
yapmaya başlandı. Bu sebeple Ofis bunların dışında önemli alım merkezlerinde kurulmak üzere daha 30 adet araba
baskülü satın aldı.1019
Hububat alım satımında Devlet Demiryolları nakliyeciliğinden yararlanan ve bunu bir sözleşme ile hukuki bir
nitelik kazandıran TMO; Trabzon, Samsun, İstanbul, Tekirdağ, İzmir, Mersin, İskenderun ve Derince limanlarından
yükleme boşaltma işlemi yaparak mevcut denizyolları taşımacılığından da büyük ölçüde yararlandı. Örneğin 1947
yılında denizyolu nakliyatının daha düzenli ve programlı bir hâle getirilmesi amacıyla;
1015 TMO, 1947 Onuncu Hesap Devresi…, s.64.
1016 TMO, 1949 Onikinci Hesap Devresi…, s.24.
1017 TMO, 1951 Ondördüncü Hesap Devresi…, s.22.
1018 İlhan, a.g.m., s.133.
1019 İlhan, a.g.m., s.132 vd.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 309
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
a. Navlundan büyük tasarruf sağlamak için bir parça hâlinde sevkiyattan vazgeçildi, fulkargo sevkiyata karar ve-
rildi ve uygulamaya geçildi,
b. Tehlikeli ve masraflı oluşu sebebiyle motorlarla sevkiyat yapılmaması esası konuldu.1020
İstasyon, liman ve diğer yerlerde bulunan Ofis işyerlerinde, ambarlar arası, depolardan araçlara, araçlardan de-
polara yapılmakta olan yükleme ve boşaltma işleri mevcut tip sözleşmeler çerçevesinde eksiltme yolu ile yapılmakta,
özel şahıslara yaptırılması mümkün olmayan yer ve durumlarda ise bu iş emanet usulü ile gerçekleştirilmekteydi.1021
Ofis’in satış faaliyetleri demiryolları ile yapılmaktaydı. Nitekim 1954 yılı boyunca 83.648 adet vagonun TMO’ya
tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Yine aynı yıl içerisinde 1.401.828 ton hububat demiryolu ile 542.779 ton karayolu ile
sadece 77.827 ton ise denizyolu ile taşındı. 2.67 kuruş ile demiryolu, 2.22 kuruş ile karayolu, 1.91 kuruş ile de deniz-
yolu nakliyatı maliyeti söz konusu idi.1022 Ancak taşıma maliyeti düşük olan karayolunun henüz yeterince gelişmemiş
olması karayollarının ülke çapında geniş olarak kullanımını kısıtlamaktaydı.
TMO ayrıca bazı bölgelerdeki depolama tesislerinden kolay ulaşımı sağlamak amacıyla demiryollarına ve kara-
yollarına iltisak (birleştirme) hatları da inşa ettirerek mevcut hatlarını uzatmakla nakliyeyi daha kolay ve pratik hâle
getirecek faaliyetler gerçekleştirdi. Nitekim 1953 yılında Afyon Çöğürler, Ankara Himmetdede, Çankırı, Çerikli, Fakılı;
Diyarbakır, Mürşitpınar, Ceylanpınar, Akçakale, Bismil, Erzurum, Aşkale, Hasankale, Horasan, İstanbul, Adapazarı,
İskenderun, Konya, Azarıköy, Ilgın, Niğde, Mersin, Ayrancı, Samsun, Havza ve Gemerek’te demiryolu iltisak hatları
inşa etti. Ayrıca karayolları iltisakları da gerçekleştirildi. Mesela 1953 yılında Van, Nusaybin yolları tamamlandı. İsken-
derun berkitme yol inşaatının çoğu gerçekleştirildi, Mersin beton yol inşaatına ise devam edilmekteydi.1023 Ceylanpı-
nar, Akçakale, Bismil, Aşkale, Hasankale, İskenderun, Mersin, Samsun gibi yerler de personel lojmanlarının yanı sıra
demiryolu güzergâhında bulunan tesislerin önüne yeni demiryolu hattı inşası ile mevcut hatların uzatılmasına da bir
program dâhilinde devam edildi.1024
Bu dönemde karayolları taşımacılığının yavaş yavaş artışı ile birlikte demiryolu iltisak hatlarının yanı sıra karayolu
iltisak hatları da yapılmaya başlandı. Van, Nusaybin, İskenderun, Mersin gibi yerlerde iltisak hatları inşa edildi. Yine
karayolu taşımacılığının artışı ile birlikte 30 ve 40 tonluk basküllerin montajları gerçekleştirildi.1025
Ofis, 1954 yılında çeşitli tonajlarda 104 adet araba baskülü satın aldı ve montajlarını yaptırdı. Aynı zamanda
forklift ve scopmobiller de ithal edildi ve ilgili bölgelere dağıtımları yapıldı.1026
TMO, hububat ticaretinin yürütülmesinde ihracat, ithalat ve ülke içi nakliyelerde limanları da oldukça yoğun bir
şekilde kullandı. 1957 yılında ait rakamları içeren aşağıdaki tablo bu limanlardaki sevkiyatın miktarı hakkında fikir
vermektedir. Buna göre sevkiyatın ağırlığı İstanbul ve İzmir limanlarıdır. Üçüncü sırada İzmit Derince Limanı bulun-
maktadır.
Limanlar Buğday Mısır Arpa Toplam
(kg) (kg) (kg) (kg)
İstanbul 268.739.380 287.685.030
İzmir 142.619.714 9.524.950 9.420.700 142.619.714
Derince 94.613.585 - - 94.613.585
İskenderun 65.236.410 - - 93.412.170
Samsun 52.964.315 - 71.732.553
Trabzon 60.955.578 28.175.760 79.290.432
Toplam 685.128.982 18.768.238 - 769.353.484
18.334.854 -
46.628.042
37.596.460
Tablo 100 : 1957 Yılında İthal Edilen Hububatın Limanlara Göre Dağılımı1027
1020 Hamit Yurdakul, “Demiryolu Nakliyatının Hukuki Mahiyeti Hakkında Notlar”, TMO Dergisi, Sayı 13, Yıl: Nisan 1956, s. 13; Latif Akü-
züm, “Aylık Sohbet”, TMO Dergisi, Sayı 15, Yıl: 1, Ağustos 1955, s.3.
1021 TMO, 1947 Onuncu Hesap Devresi…, s.66.
1022 TMO, 1954 Onyedinci Hesap Devresi…, s.25–27.
1023 TMO, 1953 Onaltıncı Hesap Devresi..., s.31-32.
1024 TMO, 1953 Onaltıncı Hesap Devresi..., s.28-32.
1025 TMO, 1953 Onaltıncı Hesap Devresi...,s.32.
1026 TMO, 1954 Onyedinci Hesap Devresi, s.42.
1027 TMO, 1957 Yirminci Hesap Devresi, s.35.
310 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
1960’lı yıllarda Ofis’in ürün taşımacılığında karayolu taşımacılığı aktif olarak kullandığı görülmektedir. Ülkede ka-
rayollarında son yıllarda görülen hızlı gelişmeler ve karayollarında kullanılan kamyon sayıları ile yük taşıma kapasitesi
de artmıştı. Bu sebeple 1950’li yılların başında monte edilen araç basküllerinin artan taşıma kapasitelerini karşılaya-
maması sebebiyle, revizyon yapılarak 15-20 tonluk basküllerin kapasitelerinin artırılması yoluna gidildi. Nitekim 1962
yılında Trabzon ve Güvercinlik tesislerindeki basküllerin kapasiteleri 25 tona çıkarıldı. İzmir Bölge Müdürlüğünün
ihtiyacından dolayı Maltepe’den sökülen 40 tonluk vasıta baskülü de İzmir Alsancak silosuna monte edildi.1028 Bu işle-
rin önemli bir kısmı Ofis Atölye Müdürlüğü tarafından yapılmaktaydı. Tabloda görüldüğü üzere 1962 yılında karayolu
masrafı 1961 yılına göre yaklaşık 4,74 kat artış olduğunu göstermiştir.
1962 1961 Fark
Tutar
Nakliye Masrafları Tutar % Tutar % (TL)
(TL) (TL) 178.009
Demiryolu nakliye masrafları -125.550
Denizyolu nakliye masrafları 539.239 21,64 361.230 27,77 1.043.547
Karayolu nakliye masrafları
Yükleme masrafı 7.661 0,31 133.211 10,24 43.966
Boşaltma masrafı 43.849
Aktarma masrafı 1.263.557 50,71 220.010 16,92 23.051
Nakliye sigortaları
Muhtelif nakliye masrafları 163.022 6,54 119.056 9,15 0
TOPLAM -15.758
230.725 9,26 186.876 14,37 1.191.114
248.780 9,98 225.729 17,35
0 0,00 0 0,00
38.789 1,56 54.547 4,19
2.491.773 100 1.300.659 100
Tablo 101 : 1961- 1962 Yılları Nakliye Masrafları ve Oranları1029
1964 yılında kıyı il ve ilçelerin tahıl ihtiyaçları iç merkezlerden kara ve demiryolu ile ikmal merkezi durumunda
bulunan Ofis işyerlerine sevki ve nakli sağlanmıştır. Bu merkezlerden de Yollama İşleri İzahnamesine uygun olarak
işin özelliğine göre vapur kiralamak veya motorlarla ya da posta vapurlarıyla ihtiyaç duyulan yerlere nakliyesi yaptırıl-
mıştır. 1968’de yapılan nakliyatın %75’i demiryolu ile yapıldı.1030
Muhasebe rakamlarına göre, 1972 yılında gerçekleşen hububat taşımaları ile bu taşımalara ödenen ücretler
şöyledir:
Taşıma Türü Miktar % Tutar Ücreti
(Ton) (TL) (TL/Ton)
Demiryolu 43 36.107.290
Karayolu 722.541 39 25.195.887 49,97
Denizyolu 656.914 18 15.824.916 38,35
Toplam 286.161 100 77.128.093 55,30
1.665.616
Tablo 102 : 1972 Yılında Yapılan Taşımanın Mal Miktarı, Yüzdesi, Tutar ve Taşıma Ücreti1031
Bu yıllarda demiryolu ulaşımı henüz ağırlığını koruduğundan Ofis depolama ünitelerinden demiryolları ana hat-
larına iltisak hatları döşemekteydi. Nitekim 1972 yılında Adana, Polatlı, Çankırı, Çorlu, Uzunköprü iltisak hatları inşa
edildi. 1.173.856,86 liralık inşa bedeli inşaatı yapan TCDD’ye ödendi.1032 1947-1972 yılları arasında Ofis toplamda
1028 TMO, 1962 24 Üncü Hesap Devresi…, s.32.
1029 TMO, 1962 24 Üncü Hesap Devresi…, s.83.
1030 TMO, 1968 Yılı Raporu, s.10.
1031 TMO, 1974 37. Hesap Devresi..., s.45.
1032 TMO, 1974 37. Hesap Devresi..., s.46.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 311
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
18.918.327 ton demiryolu ile 8.110.652 ton karayolu ile 2.686.214 ton da denizyolu ile ürün nakliyatı gerçekleştirdi.
Nakliyat ücreti olarak da toplam demiryoluna 617.475.943, karayoluna 213.643.111, demiryoluna ise 75.970.942 TL
para ödedi.1033
Taşıma Türü Miktar Tutar Ücreti
(TON) (TL) (TL/TON)
Demiryolu 40.582.199
Karayolu 531.626 28.004.784 76,3
Denizyolu 455.962 10.408.842 61,4
Yükleme 141.183 4.720.537 73,7
Boşaltma - 2.990.763
Toplam 86.707.125 -
- -
1.128.771 -
Tablo 103 : 1974 Yılında Yapılan Taşımanın Miktar, Tutar Ve Ton Başına Düşen Taşıma Ücreti1034
Tabloda görüleceği üzere karayolu taşımacılığının Türkiye’de daima pahalı olduğu yönündeki yaygın olan görü-
şün doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Burada en pahalı taşımanın deniz taşıması olduğu görülmektedir. Daha sonra
demiryolu, daha sonra da karayolu gelmektedir.
Taşıma Türü Miktar Tutarı Ücreti (TL/
(Ton) (TL) Ton)
Demiryolu
Denizyolu 1.049.816 246.308.406 234,62
Karayolu 370920
Toplam 59.217.964 159,65
Yükleme 2.718.135
Boşaltma 4.138.871 581.748.960 214,03
Toplam 887.275.330
Genel Toplam
55.217.719
18.957.842
74.175.561
961.450.891
Tablo 104 : 1978 Yılında Yapılan Taşımanın Miktar, Tutar Ve Ton Başına Düşen Taşıma Ücreti1035
1977 yılında toplam taşıma miktarı 2.946.213 ton iken 1978 yılında tabloda da görüldüğü üzere 4 milyon tonun
üzerine çıktı. Ofis’in kuruluş yıllarına göre 1970’li yıllarda hem demiryollarındaki genişleme çalışmaları ve karayolla-
rındaki artışla birlikte kamyon sanayiinin de hızla gelişmiş olması üretimde ortaya çıkan büyük kapasiteyi karşılayabilir
düzeye getirmişti.
1981 yılında 2.186.725.536 TL taşıma gideri gerçekleşti. Burada 183.740.519 lira ise yükleme ve boşaltma hiz-
metleri için para harcandı. 1980 yılına nazaran taşıma fiyatlarında büyük artışlar gerçekleşti. Demiryolu taşımalarında
bir kiloya isabet eden 96.99 kuruşluk taşıma fiyatı 1980 yılına kıyaslandığında artış gösterdi. Bu durum demiryolu üc-
retlerine çeşitli nedenlerle %100 üzerinden yapılan artışlar ve taşımanın daha ziyade uzak mesafelere yapılma mec-
buriyetinden kaynaklamaktaydı. Denizyolu taşımalarında keza bir kilonun fiyat farkı akaryakıt ve piyasa fiyatlarının
yükselmesi sonucudur. Karayolu taşımalarında gerek akaryakıta büyük ölçüde zam yapılmış olması, gerekse yedek
parça fiyatlarındaki yükselişler taşıma fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Ayrıca Ofis’in ihracat yükümlülüklerinin
zamanında yerine getirilebilmesi için lüzumu halinde TCDD’nin yeterli miktarda vagon tahsis edememesi uzak me-
safelerden ve demiryolu güzergâhındaki işyerlerinden de kamyonlarla yaptırılan taşımalar nedeniyle önceki seneye
kıyasla büyük bir artış gösterdi. Ortalama olarak bir tona isabet eden taşıma ücreti 1.313 TL/Ton oldu.1036
1033 “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Faaliyetleri”, TMO Dergisi, 50. Yılında TMO, s.22-23.
1034 TMO, 1974 37. Hesap Devresi..., s.52.
1035 TMO, 1978 41. Hesap Dönemi…, s.59.
1036 TMO, 1981 44. Hesap Dönemi..., s.80.
312 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Türü Miktar Tutar Ücreti
(Ton) (TL) (TL/Ton)
Karayolu
Demiryolu 902.326 1.540.277.458 1.707,01
Denizyolu 434.386 819.814.425 1.887,29
Toplam 194.052 331.695.072 1.709,31
Yükleme 1.530.764
Boşaltma 2.691.786.955
Toplam 153.806.903
Toplam Gider 212.329.991
366.136.894
3.057.923.849
Tablo 105 : 1982 Yılında Nakliye Miktarı, Tutarı Ve Ton Başına Düşen Taşıma Ücreti1037
1992 yılında Ofis, yurt içi tahıl taşımacılığında kullanılmak üzere 300 adet tahıl vagonu imali için TÜLOMSAŞ
ile bir anlaşma yaptı. Ancak tasarruf tebdirleri kısıtlaması nedeniyle ikinci parti vagon siparişi iptal edildi. İlk 35’lik
vagon partisi 18.11.1992 tarihinde teslim alındı.1038 1991 yılı yatırım programında programa alınan Tahıl Vagonları
Projesi’nin 1994 yılı proje tutarı 9.068 Milyon TL’si dışarıdan olmak üzere toplam 56,463 Milyon TL, 1994 yılı program
ödeneği ise toplam 5.000 Milyon TL idi.1039 Başbakanlığın 15.04.1994 tarih ve 1994/14 sayılı Tasarruf Tedbirleri Ge-
nelgesi nedeniyle herhangi bir harcama yapılmıştır.
Ofis nakliyesinde kullanılan araç sayısı ürün miktarına göre değişmekteydi. Ofis’in demiryolları ile gerçekleştirdiği
taşımada TCDD’nin 278 adet UG tipi dökme tahıl vagonu, 35 tane de TÜLOMSAŞ’a yaptırdığı vagonlar kullanıldı.
UG tipi vagonların kapasitesi 52 ton/adetti. TCDD yurtdışı taşımada torbalı ürün taşıdığında G tipi kapalı vagonla-
rı kullanmakta olup, bunlar yaklaşık 4-5 bin adet civarındaydı. 1994 yılında 415.657 ton hububatın 9.375 adetinin
vagonla taşınması gerçekleştirildi. Ayrıca bu dönemde toplam 360 bin tonluk kapasiteye sahip kamyon bulunduğu
anlaşılmaktadır. Kamyonların 10 ton kapasiteli olduğu varsayılırsa, 36 bin adet, 15 ton kapasitenin kabulünde 24.000
adet kamyonun taşımada kullanıldığı kabul edilebilir.1040
Tablo 111’de de görüleceği üzere 1940-1950’li yıllardaki demiryollarının payı ise %77 gibi yüksek bir orandı. Bu
oranın 1969 yılında %62 olduğu görülmektedir. 1940’lı ve 1950’li yıllarda karayolu ile nakliyenin en yüksek oranı 1958
yılındaki %34’lük oran 1960’larda yükseldi ve 1968 yılında %59 gibi bir orana ulaştı. 1970’lerdeki on yıllık süreçte Ofis
nakliyesinde ortalama %53 ile karayollarının artık başta yer aldığı, demiryollarının %34 gibi düşük bir orana gerilediği,
denizyollarının ise %13’e yükseldiği anlaşılmaktadır. Denizyollarının 1950’lerdeki oranı sadece %6, 1960’larda %8
oldu.
1980 ve 1990’larda karayolu nakliyesi tartışmasız bir şekilde birinci sırada olup örneğin 1990’larda %86 oranın-
daydı. 31.12.1994 tarihli verilere göre, ürünün 1,896 bin tonu (%83,34) karayolu ile 342 bin tonu (%15,03) demiryolu
ile 37 bin tonu (%1,63) denizyolu ile taşınmıştı.1041 2000’li yıllarda ise bu oran %93’e ulaşarak karayolu taşımacılığının
Türkiye’de ulaştığı seviyeyi göstermektedir. Karayolu nakliyesinin yükselmesine paralel olarak demiryolu taşımacılığı
oldukça düşük bir seviyede kalmıştır. Elde edilebilen verilere göre TMO hububat ve bakliyat nakliyesinde 1940-2017
yılları arasında toplamda karayolunun %65, demiryolunun %24, denizyolunun ise %10 payı bulunmaktadır. Yine
tespit edilebilen rakamlara göre Ofis’in nakliyesini sağladığı 103 milyon ton ürünün 67 milyonu karayolu, 25 milyonu
demiryolu, 10 milyon tonu ise denizyolu ile yapıldı. Yukarıda art arda verilen 2003-2017 yılları arasındaki üç ayrı tab-
loda da görüleceği üzere Ofis nakliyesi ağırlıklı olarak karayolu ile yapılmaktadır. Bu durum Ofis’in hububat nakliye-
sinde bir dönem büyük yer tutan demiryolu taşımacılığının Türkiye ölçeğinde olduğu üzere gittikçe önem kaybettiğini
göstermektedir. Aşağıdaki tablo Ofis tarihi boyunca bazı yıllar eksik olmak üzere Ofis nakliyesinin durumunu ortaya
koymaktadır.
1037 TMO, 1982 45. Hesap Dönemi..., s.81.
1038 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:20, Toplantı Tarihi: 17.09.1993, Karar No: 20/444-9.
1039 TMO, Faaliyet Raporu 1994, s.108.
1040 Albayrak, a.g.t., s.102.
1041 TMO, Faaliyet Raporu 1995, s.42-43.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 313
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Karayolu Demiryolu Denizyolu
Yıllar Miktar Oran Ücret Miktar Oran Ücret Miktar Oran Ücret Toplam
(Bin (TL/TON) (Bin (TL/TON) (Bin (TL/TON) (Bin Ton)
1943 TON) TON) TON)
1944 - 604
1948 - - - 818 100 - - - - 604
1950 145 - - 428 - - 818
39 0,23 381 100 - - 0,09 - 628
Ara Toplam 0,08 - 0,18 - 515
0,68 - 55
1951
1952 0,74 - 95
1953
1954 195 0,08 - 2.240 0,86 - 161 0,06 - 2.596
1955
1956 103 0,15 - 498 0,72 - 93 0,13 - 694
1957 315 0,21 16,5 1.134 0,77 25 25 0,02 31,4 1.474
1958 445 0,29 22,7 1.079 0,69 23,2 32 0,02 11,5 1.556
1959 542 0,27 22,2 1.401 0,69 26,7 77 0,04 19,1 2.020
231 0,2 23,7 833 0,72 2,69 92 0,08 13,2 1.156
Ara Toplam 348 0,29 69 0,06
201 0,27 - 780 0,65 - 113 0,15 - 1.197
1961 419 0,34 - 443 0,59 - 116 0,09 - 757
1965 649 - - 697 0,57 - - 1.232
1966 - -- - -- - 650
1967
1968 3.254 0,3 21 6.866 0,64 19 619 0,06 19 10.739
1969
1970 151 0,99 - -- - -- - 152
261 0,28 21,09 570 0,62 32,08 87 0,09 14,17 918
Ara Toplam 373 0,33 22,35 659 0,58 37,29 100 0,09 26,85 1.132
408 0,31 26,58 764 0,58 43,27 142 0,11 22,54 1.314
1971 750 0,59 382 0,3 145 0,11 1.277
1972 301 0,27 - 676 0,62 1 119 0,11 1 1.096
1973 450 0,38 25,7 633 0,54 38,3 91 0,08 26,3 1.174
1974 33,7 36,6
1975 40
1976
1977 3.227 0,46 26 3.307 0,47 38 544 0,08 26 7.078
1978
1979 1 0,33 - 1 0,33 - 1 0,33 3
1980 656 0,39 38,4 722 0,43 49,9 286 0,17 55,3 1.664
869 0,46 49,6 781 0,41 71,16 255 0,13 93,4 1.905
Ara Toplam 455 61,4 531 0,47 76,3 141 0,13 73,7 1.127
579 0,4 458 0,39 100,1 141 0,12 1.178
1981 891 0,49 74 673 0,36 77,4 311 0,17 90 1.875
1982 0,48 75,9 0,33 81,7
193 1 0,33 1 0,25 1 1 0,33 3
1984 2.718 0,66 0 1.049 0,31 234,6 370 0,09 1 4.137
1985 1.466 0,58 214 0,28 296 0,12 164 2.545
1986 1.071 0,58 392 783 277 263 0,14 218 1.861
974,06 527 850,26 1.235,66
1987
8.707 0,53 235 5.526 0,34 217 2.065 0,13 252 16.298
1988
932 0,61 1.356,00 453 0,3 969,99 139 0,09 2.145,66 1.524
902 0,59 1.707,00 434 0,28 1.887,31 194 0,13 1.709,00 1.530
1.084 0,51 1.774,80 630 0,3 1.341,23 412 0,19 1.717,68 2.126
564 0,43 2.335,84 370 0,29 2.881,85 364 0,28 3.873,00 1.298
494 0,23 2.751,01 370 0,17 3.589,18 1.314 5.664,17 2.178
637 0,29 2.923,87 334 0,15 5.776,29 1.238 0,6 8.402,58 2.209
0,56
1.152 0,52 6.055,44 445 0,2 4.062,38 624 11.658,17 2.221
0,28
3.006 0,89 12.565,71 231 0,07 11.174,32 152 35.391,21 3.389
0,04
314 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
1989 2.910 0,77 18.796,27 347 0,09 17.083,99 536 0,14 26.668,63 3.793
1990 1.835 0,66 19.745,13 167 0,06 30.357,45 772 0,28 30.946,00 2.774
Ara Toplam 13.516 3.781 5.745 23.042
1991 3.274 7.001 295 7.912 12.818 3.633
1992 4.803 0,9 36.673,05 438 0,08 29.969,29 64 0,02 45.549,00 5.441
1993 1.512 0,88 61.218,19 203 0,08 44.143,83 200 0,04 57.715,00 1.833
1994 1.896 0,82 68.104,14 342 0,11 61.187,19 118 0,06 143.610,00 2.275
1995 0,83 119.980,00 148 0,15 75.116,95 0,02 138.378,37 1.091
1996 916 0,84 255.901,74 288 0,14 182.297,29 37 0,02 279.148,15
1997 658 0,67 505.048,63 247 0,29 360.757,00 27 0,04 841.857,14 988
1998 1.560 0,8 1.404.296,00 298 0,13 1.031.461,53 42 0,08 1.680.803,00 1.960
1999 3.598 0,88 1.839.100,05 225 0,07 1.762.959,73 153 0,05 3.046.113,98 4.089
Ara Toplam 2.773 0,89 2.410.652,00 2.484 0,07 3.863.800,00 193 0,04 3.948.614,81 3.133
2000 20.990 0,86 744.553 233 135 0,04 1.131.310 24.443
2001 2.298 0,9 5,23 108 0,1 823.521 969 0,01 6,27 2.561
2002 1.131 0,9 5,98 0,09 4,45 30 0,02 6,7 1.262
2003 753 0,89 12,19 88 0,09 0,49 23 0,01 17,63
2004 777 0,85 12,61 107 0,03 21,37 849
2005 305 0,72 12,56 0,1 11,06 8 0,11 11,04 914
2006 835 0,92 20,51 73 0,12 17,29 30 0,02 24,62 426
2007 1.230 0,97 26,24 52 0,17 16,89 48 0,01 24,9 908
2008 218 34 0,06 16,37 21 1.274
2009 765 1 26,61 0,03 10 00 218
2010 1.076 0,94 22,02 0 8,12 00 816
2011 2.597 0,94 40,7 51 0 0 0 0,04 21,41 1.145
2012 440 0,98 29,57 23 0,06 0 0,02 23,09 2.643
2013 483 0,99 24,73 0,02 13,49 46 00 444
2014 863 0,99 48 0 24 46 00 486
2015 1.932 0,97 38,22 4 0 0 0 0,03 23,32 894
2016 938 0,98 35,21 3 0,01 0 0 35,5 1.964
2017 684 0,99 31,38 0 0,01 9,25 31 00 948
260 0,83 29,79 26 60,33 6 0,17 25,65 828
10 0 0 -- 260
- 21,57 0 0,01 0 144
- 0,01 63,69 -
0 66,1
- 0
-
Ara Toplam 17.585 0,93 25 812 0,04 17 443 0,02 13 18.840
Genel 67.474 0,65 25.016 0,24 10.546 0,1 102.036
Toplam
Tablo 106 : Yıllar İtibarıyla Karayolu, Demiryolu, Denizyolu Taşımacılığı Miktar, Oran Ve Ücretleri
(Not: Tabloda denizyolu olarak gösterilen taşıma miktarları ihracat ve ithalatla ilgili olmayıp bölge ihtiyaçları için Türk kara-
sularında yapılan dâhili taşımalardır. 2005 yılından itibaren liradan altı sıfır atılmış olması nedeniyle rakamlar yeni TL olarak
düzenlenmiştir.)
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 315
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Ofis’in nakliye işlerinin nasıl yürütüldüğünü, eşrafın ve halkın Ofis’e bakışı ile Ofis-halk münasebetlerini doğru
olarak anlayabilmek amacıyla emekli Ofis çalışanı Recep Erdoğ’un hatırasını burada nakletmek yararlı olacaktır:
“1983 yılı Adıyaman Besni Ajans Amiri olarak 5 yıldır görev yaptığım esnada, 20 Ocak 1983’te gece
yağan kardan dolayı her taraf bembeyaz olmuştu. Sabah saat 09.00 gibi İskenderun Bölge Müdür Yar-
dımcımız Ali Kaskan Bey aradı, mazeretimin olup olmadığını sordu. Ben de mazeretim olmadığını söy-
ledim. Sonra 2 yıldır Samsat ekibine görevlendirilen tüm personelin mahkemelik olduğunu, hatta bazı-
larının cezaevine düştüklerini, özellikle üreticiye yapılan ödemelerde sorunlar çıktığını, bir hafta sonra
da kampanyada satın alınan hububatın bedellerinin ödenmeye başlayacağından, benim gidip gerekli
önlemleri almamı istedi. Yarın sabah Samsat’a hareket et dedi. Ertesi gün sabah Adıyaman’a oradan da
dolmuş taksilerden birisiyle Samsat’a hareket ettim.
Samsat ilçesi Adıyaman iline bağlı, Adıyaman’ın 40 km güneydoğusunda Fırat nehri kenarında 2.000
nüfuslu çok eski tarihli bir ilçe, Kommagane Kralının kışlığı Samsat’ın içerisinde bulunan büyük bir hö-
yüğün üzerindedir. İlçenin geçim kaynağı çiftçiliktir. Burada sürü hâlinde hindi beslemektedirler. Hindi
çobanları en az 150-200 hindiyi koyun keçi gibi yaymaya götürüp getirmektedir. Samsat’ta bulunan bütün
binalar, ilkokul ve lise binası hariç toprak briketten yapılmıştır. İlçe Atatürk barajı altında kalacağı için yeni
bina da yapılmamaktadır.
Toprak Mahsulleri Ofisi yine toprak briketten yapılmış, mutfakla birlikte 4 odalı avlusu ve bahçesi
ihata duvarı ile çevrilmiş kiralık bir binada görev yapmaktaydı. 1982/83 alım kampanyasında 4 bin ton
kırmızı mercimek ile 7 bin ton buğday ve arpa alımı yapıldığı, bu ürünlerin Adıyaman istikametinde Sam-
sat’ın çıkışında karayolu kenarındaki arazide topraklı polietilenli yığın olarak muhafaza edildiğini, ancak
alımı yapılan mercimek bedellerinin ödenmediği hususunu öğrendim. Samsat’a öğleye doğru geldim,
ekip personeli ile tanıştım. Ekipte 1 muhasebeci, bir depo memuru, bir tartı bir elevatörcü ve 11 adet ge-
çici işçi statüsünde bekçi vardı. İlçeyi gezdim, zaten bir çarşısı ve bu çarşıda her esnaftan sadece 1 tane
olduğunu gördüm. Müstakil bir kaymakamlık binası yoktu. Kaymakam ilkokulun bir odasını büro olarak
kullanıyordu. İlçenin girişinde Jandarma Bölük komutanlığı ve bitişiğinde de cezaevi vardı. Samsat’tan
Urfa tarafına Fırat nehrinden büyük salla geçiliyordu. Bu sal insanın yanında araba da taşıyordu. Ancak
akşam salın anahtarı jandarma tarafından alınıyor. Sabah tekrar salı işleten şahsa veriliyordu Geceleri
çok acil bir durum olmazsa anahtar verilmiyordu. İlçede lokanta ve otel yoktu. İlçenin Jandarma Bölük
komutanı Ramazan Başçavuş ile iki ağa tarafından yönetildiğini, ilçeye gelen yabancıların ağalardan
birisinin konuk odasında kalmak zorunda olduğunu öğrendim.
O gün akşam akşam ekip personeli ile toplantı yaptım çalışma prensiplerimi ve nasıl davranmaları
gerektiğini anlattım. Ertesi sabah nöbette olan bekçiler hariç diğerlerinin ofise gelmelerini talimatladım.
Sabah erkenden bekçiler Ofis’in avlusunda hazır bekliyorlardı. 9 bekçi gelmişti. Hepsi de şalvar giymişti.
Onlara hiç pantolon giyip giymediklerini sordum. Bu yaşlarına kadar giymediklerini söylediler. Ben de
tam bir hafta sonra salı günü pantolon giymiş olarak burada toplanmalarını istedim. Salı günü makinist
arkadaş toplantı bitinceye kadar sahada nöbetçi olarak kalacak, 11 bekçi de pantolon giymiş olarak bu-
rada olacak dedim, homurdanmalar başladı. Bekçilerden bazıları, biz hayatımızda pantolon giymedik,
bundan sonra da giyemeyiz dediler. Ben de pantolon giyenler göreve devam eder, giymeyenlerin de işine
son veririm, kararım kesin dedim. Ayrıca işe devam edeceklerse çalışma prensiplerimi de anlattım. Bu
şartlarda çalışmak isteyen çalışır, çalışmak istemeyen ayrılır dedim. Ertesi sabah Ramazan Başçavuş
2 askerle birlikte Ofis’e geldi. Bana Hoş geldin demek için gelmiş. Hataylı olduğumu söyleyince, seninle
hemşeriyiz, ben de Tarsusluyum dedi. Birer çay içtikten sonra hemşerim bir isteğin olursa beklerim dedi.
Teşekkür ettim, Ofis’ten ayrıldı.
İki gün içinde ürün bedellerinin ödenmesine başlanacaktı. Ürün alımlarında alım fişine sadece adı,
soyadı ve köyü yazıldığı için özellikle fazla ürünü olan kişiler vergiden kaçmak için her kamyonu bir başka
isme yazdırıyordu, ama ürün parasını almaya kendisi geliyordu. Fişler başka isme olsa dahi ürün bedeli-
nin tamamı o kişiye ödeniyordu. Tabi bu da ihtilaflara neden oluyordu. Örneğin, 10 kamyon ürünü olan bir
üretici kamyonları eşinin, çocuklarının veya yanında çalışan traktör şoförünün üzerine kaydettiriyordu. Bir
kaç ay sonra eşiyle veya çocuklarıyla veya şoförüyle arası bozulduğunda, bu kişilerden birisi benim ürün
bedelimi başkasına ödediniz diye savcılığa şikâyette bulunuyordu. Savcılıkta o ödemeyi yapan yaptıran
kim varsa sorguya alıyor veya tutukluyordu. İncelediğimde Samsat’taki olayların hep bu şekilde meydana
geldiğini tespit ettim. Onun için buna bir çare bulmalıydım. Birden aklıma Ramazan Başçavuş geldi. Ürün
316 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
bedelini almaya gelen üreticilerden elinde fazla araç kuponu olanlar Ramazan Başçavuş’a onaylatacak,
ürün bedeli sonra ödenecekti. Hemen Jandarma Bölük Komutanlığına gittim Ramazan Başçavuş’a bu
durumu anlattım, çok hoşuna gitmişti. Uzun süreden beri orada görev yaptığı için tüm köylüleri tanıyordu.
Ödeme işini bu şekilde hâlletmiş oldum. Ödemeler tamamlanıncaya kadar ve hatta tamamlandıktan son-
ra da herhangi bir sorun yaşamadık.
Bekçiler Samsat’ın yerlisi olduğu için evlerinde kalıyorlardı. Biz ekip personeli ise büro binasında
yatıyorduk, yemeklerimizi bir bekçi yapıyordu. Giyim konusunda bekçilere tanıdığım bir haftalık süre dol-
muştu. Günlerden salıydı. Bekçiler yine sabah erkenden avluda toplanmışlardı. Pencereden perdeyi az
aralayıp dışarı baktım. 11 bekçi de pantolon giymişti, birbirlerine bakıp gülüyorlardı. Dışarı çıktım gülüş-
meler kesildi. Şimdi oldu dedim. Daha önce hazırlattığım kimlik kartlarını dağıttım, bundan sonra görev
esnasında bu kartları yakanıza takacaksınız, görev saatiniz doluncaya kadar çıkarmayacaksınız. Siz-
ler şimdi Toprak Mahsulleri Ofisinin elemanı oldunuz. Ofis’in adına leke getirecek herhangi bir hareket
yapmayacaksınız dedim. Birkaç gün sonra bekçiler arasında huzursuzluk başladı. Bu konuyu yakından
incelemeye aldım. Bekçileri tek tek sorgulamaya başladım. Bir hafta sonra huzursuzluk yaratan 2 bekçiyi
tespit ettim. Bir sabah nöbetten çıktıklarında Ofis’e çağırdım. Görevlerine son verildiğini yazılı olarak teb-
liğ ettim. O gün akşam üzeri iken Samsat’ta oldukça güçlü iki ağadan birisi olan Abdurrahman Ağa, işten
atılan 2 bekçi ile birlikte Ofis’e geldi, selam verdi. Kendisine hoş geldin dedim, kahve söyledim, hâl hatır
sordu, ben de gayet iyi olduğumuzu söyledim. Bekçiler dışarıda bekliyorlardı.
Kahvelerimizi içtikten sonra Abdurrahman ağa bekçileri çağırarak, hadi gelin Müdür Bey’in elini öpün
sonra da göreve başlayın dedi. Personel birden benim gözüme bakmaya başladı, biraz durdum. Sonra
Abdurrahman Ağa dedim, buyur dedi; bak devlet bizi 5-6 kişiyi hizmet için buraya gönderiyor ve bize
kaldığımız her gün için harcırah ödüyor. Bu da dünyanın parası eder mademki sen burada işten atılan
bekçileri işe başlatabiliyorsun, o zaman bizim burada bir gereğimiz yok demektir.
Ben şimdi Bölge Müdürlüğünü arıyorum, burayı sen yönet biz de evlerimize dönelim olur mu Abdur-
rahman Ağa dedim. Abdurrahman Ağa biraz durdu, sonra hiçbir şey demeden kalkıp gitti. İşten atılan
bekçiler işe tekrar başlamak için, direkt Abdurrahman ağanın yanına gitmişler. Ben her hafta sonu Bes-
ni’ye eve gidiyordum. O hafta sonu da Besni’ye gitmek için dolmuş taksi durağına gittim. Şoföre Adıya-
man’a gideceğimi, kaç yolcu olduğunu sordum. Şoför bana, Adıyaman’a gitmiyoruz beyim dedi. Nereye
gidiyorsunuz dedim. Hiç bir yere dedi. Sırada bekleyen diğer dolmuş şoförlerine siz Adıyaman’a gidecek
misiniz diye sordum. Onlar da hayır gitmeyeceğiz dediler. Duruma anlam verememiştim. Elimde çantam
tekrar Ofis’e döndüm. Benim döndüğümü Ofis’in yan tarafında konak tipi evde oturan 30 yaşlarında
ara sıra ofise gelip çayımızı içen ve hiç tavassuta bulunmayan Hacı Mehmet Gürsoy adındaki arkadaş
görmüş, hemen Ofis’e geldi. Ne o beyim Besni’ye gitmekten vaz mı geçtin dedi? Ben de, hayır dolmuş
taksiler Adıyaman’a gitmiyorlarmış dedim. Olur mu öyle şey Adıyaman’dan başka çalıştıkları yer yok ki
dedi. Bugün sabah Abdurrahman Ağa’yı gördüm, neden gelmişti dedi. Ben de durumu anlattım. Şimdi
oldu dedi. Samsat’taki tüm araçlar, kamyonlar, taksiler, Abdurrahman Ağa’dan emir alırlar. Seni götür-
memeleri için dolmuş taksi şoförlerine talimat vermiştir. Daha bundan sonra seni götürmezler dedi. Ya
Abdurrahman Ağa’nın emrine gireceksin yahut da buna katlanacaksın dedi. Biraz sonra ben mecburen
Adıyaman’a gideceğim seni Besni garajına bırakırım dedi.
Yaklaşık bir hafta sonra çok erken kalktım. Bekçi çayı demlemişti ben de yürüyeyim diyerek fırından
ekmek almaya gittim, fakat çarşıda her yer kapalıydı. Tabiî fırın da kapalı, caddede hiç kimse yoktu, tek-
rar geri döndüm. Bekçiye durumu sordum, bilmiyorum beyim dedi, git öğren dedim. Bekçi 15 dakika sonra
döndü. Bahri Fırat ölmüş beyim dedi. Bahri Fırat Samsat’ta oldukça etkili iki 2 ağadan birisiydi.
O gün akşama kadar hiç bir esnaf dükkânını açmadı. 10 gün kadar sonra stoklarımızdaki buğday ve
arpaların karayolu ile yine Adıyaman’ın ilçesi olan ve demiryolu güzergâhında bulunan Gölbaşı Ofisi’ne
taşıma ihalesine çıkıldı. Gölbaşı’na taşınan buğdaylar transit olarak vagonlara yüklenerek Erzurum ve
Erzincan ofislerine gönderilecekti. Açılan ihale Samsat- Gölbaşı karayolu taşımasını içermekteydi. İsken-
derun Bölge Müdürlüğü merkezinde yapılan ihaleyi Ceyhanlı bir müteahhit almıştı. İhaleye Samsat Taşı-
yıcılar Kooperatifi de katılmış, ancak ihale Ceyhanlı müteahhitte kalmıştı. Taşımanın hemen başlaması
için müteahhide yazılı tebligat yaptık, müteahhit taşıma işlemini başlatmak için Samsat’a geldi. Samsat
Taşıyıcılar Kooperatifine kayıtlı tam 92 kamyon olduğu hâlde hiçbir kamyon taşımaya yanaşmadı. Tabiî
kooperatif Abdurrahman Ağa’nın kontrolündeydi.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 317
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
Müteahhit Samsat’tan araba temin edemeyeceğini anlayınca Adıyaman’dan kamyon temin etmek
için gitti, ancak Adıyaman’daki nakliyeciler Samsat’ın yapısını bildiklerinden taşımayı kabul etmemişler-
di. Bu durumda Ceyhanlı taşıma müteahhidi taşıma işlemini yapamayınca teminatı yanacak bir de eksi
puan alacaktı. Müteahhit Ofise yanıma geldi çaresizdi, kendisine git Samsat Kooperatifi ile anlaş dedim.
Nasıl dedi. Onlara ihaleyi aldığın fiyattan devret, yalnız ihaleyi başkasına devredemeyeceğin hususu
sözleşmede açıkça yazılı olduğu için, sen kooperatife noterden nakliyat işini senin adına yürütmeleri için
vekâlet vermeyi teklif et. Taşıma ücretini de Ofis’ten senin adına almaları hususunu da vekâletnamede
belirt. Yalnız bunu benim sana söylediğimi kimseye söylemeyeceksin. Zararın neresinden dönersen kâr-
dır. Hiç olmazsa teminatını kurtarırsın dedim. Müteahhit acaba kabul ederler mi dedi. Kendisine direkt
Abdurrahman Ağa’nın yanına git teklifi ona anlat, bir hata yaptım beyim de, balıklama atlayacaktır. Yalnız
unutma benimle konuşmadın dedim. Daha sonra müteahhit gidip Abdurrahman Ağa’yı buluyor. Teklifini
anlatıyor Abdurrahman Ağa hemen kooperatif başkanını çağırıp, Adıyaman’a notere gidin, müteahhit
sana vekâlet verecek ihaleyi aldığı fiyattan taşıyacaksınız diye talimat veriyor. Ceyhanlı müteahhit sevin-
cinden Ofis’e uğramadan direkt Adıyaman’a gidiyor, noterden Samsat Taşıyıcılar Kooperatifine vekalet
verip, Ceyhan’a dönüyor. O gün akşam üzeri Taşıyıcılar Kooperatifi başkanı elinde vekâletname Ofis’e
geldi, durumu anlattı, taşımayı biz yapacağız dedi, çok güzel ama önce bu vekâlet işini benim onayla-
mam gerekir, isterseniz alın sözleşmeyi okuyun dedim. Ben onaylamadan taşımaya başlayamazsınız
dedim. O zaman onayla beyim dedi, ben de o kadar kolay değil, durumunuzu inceleyeceğim, uygun olup
olmadığınıza bakacağım dedim. Benim amacım Abdurrahman Ağa’ya ders vermekti. Tabiî ki vekâlet
verildiğine göre taşımaya başlayabilirlerdi. Bir gün gecikmeyle bir şey olmaz dedim, kooperatif başkanı
aceleyle çıkıp gitti. Tabi Abdurrahman Ağa’nın yanına gittiğini biliyordum. Sabahleyin kooperatif başkanı
tekrar geldi durumumuzu incelediniz mi şefim dedi. Ben de inceledim, ancak varlıklı birisinin size kefil
olması lazım dedim. Tabi başkanın hemen Abdurrahman Ağa olur mu diyeceğini biliyordum. Kooperatif
başkanı hemen Abdurrahma Ağa olur mu şefim dedi. Ben de biraz düşünür gibi yaparak eh olabilir ama
gelip taahhüt belgesini imzalaması gerekir. Ondan sonra taşımaya hemen başlarsınız dedim. Gidin yine
de sorun sonra pürüz çıkmasın, bir de belgeyi burada Ofis’te benim önümde imzalaması gerekiyor, bunu
da söyleyin dedim.
Amacım, dolmuş taksi şoförlerine Ofis müdürünü Adıyaman’a götürmeyin diyen, kamyon şoförlerine
Ofis’in malını taşımayın diyen, Samsat’ta kral benim diyen bu adama devlet istemezse sen hiçbir şeysin
dersini vermekti. Ofis’in hububatının taşınması kararının Abdurrahman Ağa’nın tekelinde olmadığını, o
gün tüm Samsat halkı duyacaktı. Bu taşıma sırasında Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ait hububat ve diğer mal-
lara vereceğimiz her türlü zararı o günkü bedelleri üzerinden defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum
diye bir taahhütname hazırlayıp, altına da kefil olarak Abdurrahman Ağa’nın, muhatap olarak da vekâlet
verilen Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı’nın isimlerini açtım. Beklemeye başladım. Öğleden sonra Abdur-
rahman Ağa ve kooperatif başkanı yanlarında 2 kişi ile Ofis’e geldiler. Hoş geldiniz demedim, buyurun
oturun dedim. Abdurrahman Ağa ile kooperatif başkanına, kimlikleriniz lütfen dedim, Abdurrahman Ağa
kızarmıştı. Ceketinin iç cebinden kimliğini çıkardı masanın üzerine bıraktı, kooperatif başkanı da kimliğini
verdi. Taahhütnamedeki isimlerinin altına cüzdan numaralarını yazdım, belgeyi imzalamalarını söyledim,
ikisi de imzaladı. Sonra kooperatif başkanına dönerek, taşıma yarın sabah saat 07’de başlayacak, akşam
saat 19’a kadar yükleme yapılacak taşıma bitinceye kadar muhatabımız sensin, başka kimseyi tanımam
dedim. Abdurrahman Ağa neye uğradığını şaşırmıştı, çünkü muhatap alınmıyordu. Söyleyeceklerim bu
kadar dedim. Ofis’e gelişlerinde de gidişlerinde de ayağa kalkmamıştım. Güle güle de demedim. Çay,
kahve de ikram etmemiştim. İki gün sonra Ramazan Başçavuş’la oturduk, bir sorunum olup olmadığını
sordu, sorunum yok dedim. Çayımızı içerken laf arasında Abdurrahman Ağa’yı sordum nasıl birisi dedim.
Ramazan Başçavuş benden duyma ama çok tehlikelidir bu adam. Sakın samimi olmayasın dedi. Nasıl
tehlikeli dedim. Bekçilerinizin içinde 2-3 bekçi onun adamıdır. Eğer onun dediklerini yapmazsan yandın
demektir, nasıl yani dedim, mesela gönderdiği adamlarına sırası gelmemişse bile ödeme yapacaksın,
yine alımlarda onun adamlarına başfiyat vereceksin eğer bu dediklerini yapmazsan, sizin bekçilerin için-
de onun 2-3 tane adamı var, bu adamlar sizinle ilgili bilgileri günü gününe ona aktarırlar. O da eğer onun
dediklerini yapmamışsanız en ufak bir açığınızı yakalarsa hemen bir köylü adına savcılığa dilekçe verdirir.
Ofis şefini veya personelini mahkemelik eder. Hatta geçen yıllarda çok personeliniz mahkemelik oldu ve
bir şef arkadaş cezaevine girdi. Hepsinin arkasında Abdurrahman Ağa vardı dedi. Gerçekten şok olmuş-
tum. Ramazan Başçavuş bana sen hemşerimsin dikkatli ol, bu sözleri benim konuştuğumu da kimseye
318 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
III. BÖLÜM
STOK, DEPOLAMA VE NAKLİYE
söyleme dedi, teşekkür ettim. Akşam yemekten sonra, personele geceleri dışarı çıkmamalarını, Samsat
halkından da kimseyle ahbaplık kurmamalarını ve Ofis’le ilgili olarak kimseyle konuşmamalarını tembih
ettim. Sonra da bekçiler arasında çok güvendiğim ve sürekli dairede gündüz nöbeti yazdığım Şeyho’yu
çağırttım. Şeyho ile Fırat nehrine doğru yürürken bekçilerin içinde Abdurrahman Ağa’nın adamalarının
kim olduğunu sordum. Şeyho, beyim iki adamı vardı, Süleyman ve Mahmut ikisini de işten çıkardınız
başka da yok dedi. Ürün bedellerinin ödeme işlemi tamamlanmıştı. Kabuklu kırmızı mercimeği imalat
için Gaziantep Ajans Müdürlüğüne, buğday ve arpayı da vagonlarla Erzurum ve Erzincan’a sevk edilmek
üzere Gölbaşı Ajans Müdürlüğüne sevk ediyorduk. İşler hafiflemişti. Mayıs ayı başlarında sevkiyat işlemi
tamamlanmıştı. Sadece ekip muhasebesi işlerinin kapatılması ve ekip malzemelerinin toparlanıp bölge
kamyonuna yüklenerek İskenderun’a gönderilmesi işlemleri kalmıştı. Bir yıl içinde Samsat ilçesi Atatürk
baraj gölünün altında kalacağından bir daha Ofis açılması da söz konusu değildi. 1983 yılı hububat ve
bakliyat alım hazırlıkları için ben işyerime yani Besni Ajans Müdürlüğüne döndüm. Besni’ye döndüğümün
3’üncü günü Gaziantep’e Ajans Müdürü olarak tayinim çıktı.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 319
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR,
İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR,
İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Bağlı Ortaklıklar ve İştirakler
233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kararnamenin 2. maddesine göre Bağlı ortaklık; sermayesinin
yüzde ellisinden fazlası iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan işletme veya işletmeler
topluluğundan oluşan anonim şirketlerdir. İştirak; iktisadi devlet teşekküllerinin veya kamu iktisadi kuruluşlarının veya
bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde on beşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketler-
dir. İşletme; müesseselerin ve bağlı ortaklıkların mal ve hizmet üreten fabrika ve diğer birimleridir. Bu tanımlara göre
TMO’nun sermayesine iştirak ettiği şirketler aşağıda belirtilmiştir.
Aksaray Azmi Millî Türk Anonim Şirketi
Ofis’in ilk iştiraki Azmi Millî TAŞ’dir. Atatürk’ ün 13.10.1923 tarihinde TBMM’de yaptığı konuşma üzerine ordunun
un ihtiyacını karşılamak üzere 1924 yılında Ziraat Bankası, Aksaray Belediyesi, Aksaray Valiliği, Sümerbank ve Ak-
saray halkının iştirakiyle “Azmi Millî” adıyla Aksaraylı iş adamı Mustafa Vehbi Çorakçı’nın önderliğinde İzmir İktisat
Kongresi’nden bir yıl sonra kuruldu. Adı Millî Mücadele döneminde Kuva-yı Millîye’ye destek vermek için kurulan
Azmi Millî Cemiyeti’ne dayanılarak milletin azmini anlatmak üzere verildi. Millî Mücadele döneminde ordunun ihtiyacı
olan develeri, üzerindeki buğdaylarla birlikte orduya bağışlayan Vehbi Bey’in Aksaray’a başka katkıları da olmuştur.
Şirketin kuruluş sermayesi 25 bin TL’dir. Daha kuruluşunda bünyesinde bulundurduğu Mamasın Barajı’nda kurulan
hidroelektrik santralinden 400 bin kw/s elektrik üreten iki üniteden oluşmaktaydı. Üretilen elektrik fabrikası, elektrik
ihtiyacının yanı sıra Aksaray’ın ihtiyacı olan elektriği de üretti ve dağıtımını yaptı.
O dönemin modern teknolojisi ile un üretimine başladı.1042 Üretilen unlar Kızılay ve askeri birlikler başta olmak
üzere Türkiye’nin önemli kurumları ve diğer şirketleri bu güvenilir marka ürünü tercih etmişlerdi.
1042 Bu konuda geniş olarak bkz. Mustafa Fırat Gül, Aksaray Azmi Millî Türk Anonim Şirketi, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü-
sü, Tarih Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Niğde 2012.
322 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Azmi Millî TAŞ’nin Açılışı
Ofis, görevleri arasında yer alan ordunun un ihtiyacını karşılamak amacıyla, Şirketin %21’ine denk gelen ve be-
heri 60 TL’ye toplam 876 adet hisse senedini 52.560 TL karşılığında satın alarak iştirak etti.1043 1950–1960 yılları ara-
sında fabrikanın un ve elektrik üretim kapasitesi artırıldı. 1958 yılı elektrik üretimi 1.122.645 kilovat olarak gerçekleşti.
Bu üretimin 698.472 kilovatı fabrikada kullanıldı, geriye kalan 424.173 kilovatı Aksaray Belediyesine satıldı.
Aksaray Azmi Millî sayesinde elektriğe kavuşan Aksaray’da 1952 yılında elektrik aboneleri çoğalmıştı. Gelişen
Aksaray sanayisinin ihtiyacını karşılamak üzere hidro-elektrik santraline 160 kwh’lik bir turbin daha ilave edildi. Böyle-
ce üretim 360 kwh’ye yükseltiltildi. 1957 yılında hissedarların verdiği kararla 65 ton/gün kapasiteli yeni bir un fabrikası
daha açılması kararlaştırılınca bu fabrikayı çalıştırmak üzere 450 kwh’lik bir dizel santral daha kurulması çalışmaları
başlatıldı. TMO tarafından İngiliz Symon firması ile yapılan anlaşma çerçevesinde, 1960 yılında inşaat ve montaj ça-
lışmaları başlatıldı ve aynı yıl bitirilerek üretime geçildi. Bununla birlikte bu yıl un üretimi 95 ton/gün, elektrik üretimi de
810 kwh’ye ulaştı. Henry Symon tarafından montajı yapılan bu yeni fabrika, 1995 yılında yapılan yenileme çalışmaları
sonucunda üretimini 113 ton/gün’e çıkardı.1044
Fabrikaya 20 kilometre uzaklıkta bulunan hidroelektrik santrali ekonomik ömrünü doldurduğundan şirket üzerine
yük olmaya başladı. Bu sebeple santral 1992 yılında 89 milyon liradan bir yıllığına müteahhide kiralandı.1045 1993
yılında 233.469 bin lira, 1994 yılında ise 480 milyon TL karşılığında kiralandı.
Şirketin 1992 yılında faaliyet gösteren 110 ton/gün buğday işlemeli iki fabrikası, 400 bin kw/s gücünde elektrik
üreten ve iki üniteden oluşan hidroelektrik santrali ile bir soğuk hava deposu bulunmaktaydı. 1992 yılında şirket
sermayesinin %54,3’ü Ofis’e, %30,4’ü ise Kamu Ortaklığı İdaresine, %14’ü Aksaray Belediyesine, %1,3’ü ise özel
şahıslara aitti.1046 Böylece şirket bağlı ortaklık haline gelmiştir.
Şirket, 110 ton/gün kapasiteli iki adet un fabrikası ile un üretimini sürdürdü. Şirketin bilgi vermesi açısından 1958
yılı faaliyet raporu verileri esas alınarak 1955-1958 yılları arasındaki faaliyet sonuçları aşağıda verilmiştir. Buna göre
1.689.049 kg un üretiminin maliyet ve hasılat karşılaştırması yıllara göre belirtilmektedir.
Hasılat ve Maliyet 1955 1956 1957 1958
Satış Tutarı 1.002.093 1.291.010 1.251.505 1.361.744
Satış Maliyeti 911.093 755.055 776,914 791.202
Kar 391.000 535.955 474.591 570.542
Tablo 107 : 1955-1958 Yıllarında Azmi Millî TAŞ’nin Satış Tutarı, Maliyeti Ve Kâr-Zarar Durumu (TL)
1043 TMO, 1949 On İkinci Hesap Devresi…, s.34.
1044 Gül, a.g.t., s.48.
1045 TMO, Faaliyet Raporu 1992, s.134.
1046 TMO, Faaliyet Raporu 1992, s.134.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 323
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Şirketin 1958 yılı un üretim maliyeti 791.202/1.689.049= 0,47 TL/kg’dır.
Müessese Ortakları Sermayeye İştirak
Toprak Mahsulleri Ofisi 2.518.500
Ziraat Bankası 1.826.400
Aksaray Belediyesi 749.600
Sümerbank Umum Müdürlüğü 616.000
Halk 289.500
Toplam 6.000.000
Tablo 108 : 1957 Yılında Aksaray Azmi Millî Şirketi’nin Hisse Payları1047
1969 yılında Ofis’in şirket ortaklarından Sümerbank Genel Müdürlüğünün 616 bin liralık ortaklık payı ile gerçek
kişilerden satmak isteyenlerin ortaklık paylarını gerekli finansmanı kendi kaynaklarından sağlamak şartıyla nominal
değerleri üzerinden alması kararlaştırıldı.1048 Şirketin sermayesi 1975 yılında 18 milyon TL, 1983 yılında 150 milyon
TL, 1993 yılında 5 milyar TL oldu. Azmi Millî TAŞ’nin 1994 yılındaki personel sayısı 73 idi. 1980 yılında Ofis’in %52,73
hisse ile ortak olduğu Azmi Millî TAŞ sermayesinin 6 milyon liradan 18 milyona çıkarılması TMO Yönetim Kurulunun
23.6.1975 gün ve 8473/5 sayılı Kararı ile kabul edildi. Bu artıştan Ofis’in payına düşen 6.328 bin liralık pay özkay-
naklardan karşılandı.1049 Şirketin zaman içerisinde sermayesi 5 Milyon TL’ye çıkarıldı ve TMO’nun payı da %21’den
%98,63’e çıktığından şirket bağlı ortaklığa dönüştü.
Hissedarlar Hisse Adedi % Sermayesi
Toprak Mahsulleri Ofisi 493.143 98.63 4.931.427.500
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Bşk. 4.567 0.91
Aksaray Belediyesi 2.090 0.42 45.660.000
Şahıslar 200 0.04 20.914.000
Toplam 500.000 100
1.988.500
5.000.000.000
Tablo 109 : Aksaray Azmi Millî TAŞ’nin 1994 Yılı Hisse Payları1050
Toprak Mahsulleri Ofisinin Milli Savunma Bakanlığı ile yaptığı protokoller gereğince 2002 yılına kadar ordunun
un ihtiyacını Azmi Millî TAŞ temin etti. Ayrıca Kızılay gibi ülkenin köklü kurumlarına ve çeşitli vilayetlere de un gönde-
rilmekteydi. Ankara, Konya, Adana, Mersin, Kırşehir, Niğde, Kayseri gibi civar illerin ihtiyaçları da buradan karşılan-
maktaydı.1051 Şirketin önemi Cumhuriyet döneminde halkın iştiraki ile kurulmuş ilk sanayi tesisi olmasıdır. Faaliyette
bulunduğu sürece kârlı çalışan bir işletme oldu ve çoğunlukla TMO’ya kâr payı devretti.
Şirket, elindeki 103 m2 genişliğinde üç adet soğuk hava deposu ile buz üretimi yaparak sattı. Buz satışının yanı
sıra 2.000 parça emtia konulabilecek kapasitedeki soğuk hava deposu da aynı şekilde üçüncü şahıslara kiraya ve-
rilerek gelir elde edildi. Aksaray’da üretilen et, süt, peynir gibi tarımsal ürünleri bu soğuk hava deposunda muhafaza
ederek yörede bu sektörün gelişmesine önemli bir katkı sağladı. Örneğin şirketin 1958 yılı faaliyet raporuna göre,
üretilen buzun yanı sıra 1.600 teneke depolama kapasitesine sahip olan soğuk hava deposunda 825 teneke peynir
ve yağ muhafaza edildi. Kapasite kullanma oranı %52 idi. 1980’li yıllardan sonra buzdolabının yaygınlaşması ile bu
soğuk hava depoları fonksiyonunu kaybetti. Ancak buzdolabının olmadığı onlarca yıl Aksaray ve civarına verdiği hiz-
met oldukça önemliydi.
1047 Gül, a.g.t., s.25.
1048 BCA, 030 18 01 02, 239 60 20.
1049 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 2, Toplantı Tarihi: 09.01.1980, Karar No: 18/7.
1050 Gül, a.g.t., s.25.
1051 Gül, a.g.t., 60.
324 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 12.10.1998 tarih 98/79 sayılı Kararı ile Ofis bağlı ortaklığı Aksaray Azmi Millî
TAŞ ’nin sermayelerindeki Ofis hisselerinin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, özelleştirme işleminin 18
ay içerisinde tamamlanmasına karar verilmiştir. Özelleştirme İdaresince de Aksaray Belediyesine devir edildi. Şirket
merkez binası Aksaray Belediyesince sanayi müzesi olarak düzenlenerek ziyarete açıldı. Diğer kısımları alışveriş
merkezi oldu.
Şirketin Üretim Tezgâhları
Jüt Sanayi Türk Anonim Ortaklığı
TMO, 1956 yılında jüt çuval ve ambalaj maddeleri üretmek üzere kurulan şirkete kurucu ortak olarak 500 bin TL
sermaye ile iştirak etti. Ancak Şirket kuruluşunu tamamlayamadığından 1962 yılında tasfiye sürecine girdi. 1962 yılı
Faaliyet Raporu’nda yer alan bilgiye göre TMO’ya ait 500 bin TL sermayenin 375 bin TL’si tasfiye kararı alındığında
tahsil edildi, 125 bin TL’si ise tasfiye sonundaki durumuna göre şirkette kaldı. Şirketin tasfiyesi 1966 yılında tamamla-
narak kalan 125 bin TL’nin tamamı tahsil edildi.1052
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Anonim Şirketi (GİMA)
Türkiye’nin ilk ulusal süpermarket zinciri olup 1956 yılında kurulmuştu. TMO, Ankara şehrinin tüketicilerine ucuz
gıda ve tüketim maddeleri satarak hizmette bulunan 48 Milyon TL sermayeli GİMA’nın kuruluşuna 2.5 Milyon TL ile
iştirak etti.1053 Yönetim Kurulunda bir Ofis temsilcisi bulunmaktaydı. GİMA yönetimi şirketin statüsüne aykırı olarak
1968, 1969 ve 1970 yıllarında fındık alım satımı yaptı. Ancak 6 milyon liraya yakın bir zararı söz konusu oldu. Bu
zararla ilgili olarak ilgililerin ihmal ve kasıtları konusunda raporlar tanzim edildi.1054 Şirketteki sermaye payı 3291 sayılı
Kanun çerçevesinde alınan 54 sayılı Karar gereğince 22.03.1988 tarihinde Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresine
devredildi.
Yem Sanayi Türk Anonim Şirketi
TMO, 1954 yılında İngiltere’de bulunan Simon Handling İngeers Ltd. Şirketinden 6 milyon İngiliz Sterlini tutarında,
silo, un ve yem değirmenleri ile pelemir1055 ve pnömatik cihazları temini için kredi aldı. Bu kredi kapsamında 406.500
TL 3 adet 3 tonluk, 12 adet, 6 tonluk ve günlük kapasitesi 648 tona ulaşan toplamda 15 adet yem değirmeni alındı.
Dönemin hükûmeti, ülkenin her yerinde bulunan ancak değerlendirilemeyen hububat, sebze artıkları, küspeler, melas
ve muhtelif fabrika artıkları, et, kemik ve balık artıkları ile unlarının modern usullere göre karıştırılması işini yapacak
bir yem sanayiinin kurulmasını kararlaştırdı. Şirket, ülke hayvancılığının kalkınması, gelişmesi ve veriminin çoğaltıl-
ması için gerekli olan tam veya tamamlayıcı özellikte hazır yem üretmek üzere mevcut yem çeşitlerini ve kaynaklarını
1052 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 76, Toplantı Tarihi: 17.03.1966, Karar No: I031/23.
1053 TMO, Toprak Mahsulleri Ofisi 30. Hizmet Yılı 1938-1968, Mars Matbaası, Ankara 1968, s.12.
1054 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 675, Toplantı Tarihi: 06.03.1975, Karar No: 8308/8.
1055 Bir yıllık, tüylü ve pembe çiçekli bir bitki olup tohumlarından yağ elde edilir. Tohum unu lezzet vermesi için ekmek ununa karıştırılır.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 325
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
işleyip, bu maddelerin tedarik, imal ve ticaretini yapmak ve amaca uygun olarak her türlü tarımsal, ticari ve sanayi
teşebbüslere girmek amacıyla kurulmaktaydı. Yem Sanayi Türk AŞ’nin kurulması bu şekilde devlet öncülüğünde oldu.
26.11.1956 tarihinde kurulan ve toplam sermayesi 5,3 milyon lira olan Yem Sanayii Türk AŞ’ye Ofis’in 1,4 milyon
lira sermaye ile katılmasına karar verildi.1056 Ziraat Bankası 1,4 milyon, Et ve Balık Kurumu 1 milyon, Devlet Üretme
Çiftlikleri 1 milyon, Zirai Donatım Kurumu 200 bin, Tiftik ve Yapağı Ticaret AŞ 300 bin lira ile sermayeye katılmışlardır.
Yem Sanayii TAŞ’nin 28.08.1963 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında kabul edilen şirket sermayesinin
31,8 milyon liraya yükseltilmesi ile Yapağı ve Tiftik AŞ’nin mali imkânsızlıklar dolayısıyla alamadığı 300 bin liralık his-
sesinin Ofis’çe alınmasına karar verildi. Böylece Ofis’in hissesi 8,4 milyon liraya yükseldi.1057
Ülkede hayvancılığın geliştirilmesi amacına hizmet etmek üzere hayvanların ihtiyaçları için mevcut gıda duru-
muna göre un, granüle veya pres edilmiş şekildeki kompoze yemlerin üretimine yönelik olarak Ofis tarafından alınan
bu değirmenlerin, Ankara, İstanbul, Konya ve Erzurum illerinde kurulması kararlaştırıldı. Ofis elemanlarının idari ve
teknik sorumluluğu, gözetimi altında 1959 yılında montajına başlanılmış bulunan İstanbul Halkalı Yem Değirmeni
1960 yılında tamamlandı ve işletme denemeleri yapılarak Yem Sanayii’ne devir ve teslim edildi.1058 Simon Firmasın-
dan satın alınan 15 ünite yem değirmeni, dört yerde ikişer ünitelik 8 adedi 1960 yılında kuruldu. Özel sektöre ait yem
fabrikaları ise 1965 yılından itibaren kurulmaya başlandı. Yani Ofis bu hususta da bir kurucu rol üstlendi. Ofis ile Yem
Sanayii arasında imzalanan protokol gereğince Ofis’in üstlendiği diğer 8 ünite yem değirmeninin montajları da tamam-
lanarak Yem Sanayiine devir ve teslimi gerçekleştirildi. Bunlardan sonra geriye kalan 7 ünitenin tesis malzemeleri de
Yem Sanayine teslim edildi.1059 Şirket, kısa sürede yem fabrikalarını işletmeye açarken, bir yandan da özel sektörle
ortaklık kurarak fabrika sayısını 26’ya ulaştırdı.
Bakanlar Kurulunun 20.05.1992 tarih ve 92/3088 sayılı Kararıyla özelleştirilmesi kararı verilen şirketteki yaklaşık
%21 Ofis sermaye payı olan 103 milyon TL, 1992 yılı içerisinde 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Kanunu hü-
kümlerine göre Kamu Ortaklığı İdaresine devredildi. Ofis’in de iştirakiyle öncülük görevini tamamlayan Yem Sanayi
Türk AŞ’ye ait tüm yem fabrikaları satıldı ve devlet bu şekilde 1996 yılından itibaren sektörden çekilmiş oldu.
Güneş Sigorta Anonim Şirketi
Şirket kuruluşunda sermayenin %40’ı Ofis, %51’i Vakıflar Bankası, %9’u İstanbul Bankası ve şahıslarca iştirak
edilmek suretiyle İstanbul’da 1957 yılında kuruldu.1060 Ofis, aynı zamanda kendi sigorta işlerini yürütmek üzere 2,5
Milyon TL sermayeli Güneş Sigorta AŞ’ye 500.000 TL ile iştirak etti.1061
Güneş Sigorta Anonim Şirketi, Ofis’in en kârlı iştirakiydi. Ofis’in şirketteki sermaye payı, sermaye artırımında rüç-
han hakkı kullanılması sonucu %39,80’e yükselmişti. Bu oranın Ofis’in iştirak portföy limitinin aşılması nedeniyle Ofis
Yönetim Kurulunun 23.02.1988 tarih ve 10/105- 1 sayılı Kararı ve Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulunun
12.05.1988 tarih ve 86/21 sayılı onayına müteakip %9,80 payını temsil eden 392 milyon liralık nominal değerli hissesi
2 Milyar Türk Lirasına Vakıflar Genel Müdürlüğüne satıldı.1062
Yüksek Planlama Kurulunun 12.04.1991 tarih ve 91/T-33 sayılı Kararı gereğince 28.06.1991 tarihli tutanak ile
Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına devredildi ve bu idare tarafından Fransız GAN Sigorta Şirketine 18,9 milyon ABD
Dolarına satış gerçekleştirildi.1063
Migros Türk Anonim Ortaklığı
Ofis, 1954 yılında perakende sektörde faaliyet göstermek üzere kurulmuş olan ve İstanbul şehri tüketicilerinin
ucuz geçinmelerinde katkısı bulunan Türkiye’nin ilk süpermarket zinciri olarak faaliyet gösteren Migros’a 1961 yılında
1,25 milyon TL sermaye ile iştirak etti. 28.05.1986 tarih ve 3291 sayılı Kanun çerçevesinde Toplu Konut ve Kamu
1056 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 119, Toplantı Tarihi: 29.06.1956, Karar No: 2318/4.
1057 Toprak Mahsulleri Ofisi, Müdürler Kurulu Kararları, Toplantı No: 159, Toplantı Tarihi: 10.10.1963, Karar No: 2846/03.
1058 TMO, Toprak Mahsulleri Ofisi 30. Hizmet Yılı 1938-1968, Mars Matbaası, Ankara 1968, s.12.
1059 TMO, 1960 23’üncü Hesap Devresi…, s.38.
1060 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 86, Toplantı Tarihi: 24.05.1957, Karar No: 646/17.
1061 TMO, Toprak Mahsulleri Ofisi 30. Hizmet Yılı 1938-1968, Mars Matbaası, Ankara 1968, s.12.
1062 TMO, 1988 51. Hesap Dönemi…, s.134.
1063 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:27, Toplantı Tarihi: 30.07.1991, Karar No: 27/395.
326 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Ortaklığı Kurulu tarafından alınan 30.04.1987 tarih ve 54 sayılı Karar gereğince 22.03.1988 tarihinde Migros TAŞ ile
Gima Gıda ve İhtiyaç Maddeleri AŞ’deki Ofis hisseleri Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresine devir
edildi.1064
Tunceli Gıda Sanayi Anonim Şirketi (TUNGAŞ)
Ofis, 1979 yılında Tunceli Mazgirt’te un, irmik, bisküvi, makarna, yem üretmek üzere 5 milyar sermayesi olan
daha sonra adı TUNGAŞ olarak değişecek olan İŞBİR-Çarsancak Gıda Sanayii AŞ›ne 750 milyon TL ile %15 ora-
nında iştirak etti. Şirket uzun yıllar askerî birliklere un ve bulgur üretti. Ofis Yönetim Kurulunun 13.10.1995 tarih ve
43/288-7 sayılı kararıyla Şirketteki %15 hissesinin özelleştirilmesi talebinde bulundu. Ardından Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının talebi üzerine Özelleştirme Yüksek Kurulunun 12.10.1998 tarih, 98/79 sayılı Kararı ile hisselerin özel-
leştirme kapsamına alınmasına karar verildi.
Bumas Karaman Bulgur Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Şirket, Karaman’da 1971 yılında askerî birliklerin bulgur ihtiyacını karşılamak, bunun yanı sıra gofret, bisküvi
üretmek amacıyla, yurt dışında çalışan işçilerin iştiraki ile kuruldu.
1972 yılında yılda 18 bin ton bulgur üretimi kapasitesine sahip olan şirketin 10 milyon sermayesine Ofis’in %30
karşılığı olan 3 milyon lira ile katılması kararlaştırıldı.
Fabrikanın 24 milyon liraya mal olacağı ve 1974’te bitirileceği raporlanmışken maliyetin daha sonra 31 milyon
liraya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple 1974 yılında sermayesi 10 milyondan 16 milyona çıkarılan şirkete Türkiye
Sınai Kalkınma Bankasından sağlanan kredilerle toplamda 21 milyon liralık bir yatırım yapıldı. Fabrika 1975’te üreti-
me başladı.
1064 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:14, Toplantı Tarihi: 24.03.1988, Karar No: 14/186-8; TMO, Toprak
Mahsulleri Ofisi 30. Hizmet Yılı 1938-1968, Mars Matbaası, Ankara 1968, s.12.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 327
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
31.12.1991 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında şirket sermayesi 300 milyon liradan 1,5 milyar
liraya çıkarıldı. Artırılan sermayede rüçhan hakkı kullanıldı ve Ofis’in şirket sermayesindeki payı 90 milyon liradan 450
milyon liraya (%30) yükseldi. Şirket Ofis’in kârlı çalışan iştiraklerindendi. Şirketin 1990 yılı kârı 247.168.411,38 liradır.
Ofis’in, şirkette sahip olduğu %30 sermaye payını temsil eden hissesi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının talebi
üzerine Yönetim Kurulunun 13.10.1995 tarih ve 10/105-1 sayılı Kararı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devir
edildi.1065
Beslen Makarna Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Yüksek Planlama Kurulunun 26.10.1990 tarih ve 90/T-87 sayılı Kararı ile “Gaziantep’te kurulu bulunan Bes-
len Makarna Gıda Sanayi ve Ticaret tesislerinin TMO tarafından tespit edilecek değerinden iştirak tarihindeki şirket
borçlarının düşülmesi suretiyle bulunacak kıymeti anılan şirketin sermaye hissesi kabul edilerek, Toprak Mahsulleri
Ofisinin %45 hisse ile iştirak etmesine” karar verildi. Teşekküle, şirketin 17.275.500 bin lira ödenmiş sermayesinin
%45 hissesine karşı gelen 7.773.980 bin lira nominal değerli hisse senedi alınarak iştirak edildi. Bu kıymetin belirlen-
mesinde Ofis ile şirket arasında anlaşmazlık oluştuğundan konu mahkemeye intikal ettirilmiştir.
Mahkemece 7.773.980 bin lira nominal değerli hissenin değeri 48.793.370.727 TL olarak hüküm altına alınmıştır.
TMO bu borcunu 72.102 ton buğday ile ödemiştir.
Ofis Yönetim Kurulunun 13.10.1995 tarih ve 10/105-1 sayılı Kararı üzerine Özelleştirme Yüksek Kurulunun
12.10.1998 tarih 98/79 sayılı Kararı ile TMO iştiraki olan Beslen Makarna Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ›nin Ofis payla-
rının özelleştirme kapsam ve programına alınmasına, özelleştirme işleminin 18 ay içerisinde tamamlanmasına karar
verilmiştir.
TMO-TOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi
Bu hususta Alım-Satım ve Depolama Sistemlerinde Gelişmeler Bölümü’nde geniş bilgi verilmektedir.1066 2018
yılında Ofis’in kurucusu olduğu tek iştirak TMO-TOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Sanayii ve Ticaret AŞ’dir.
Şirket, lisanslı depoculuk alanında faaliyet göstermek üzere 26.02.2010 tarihinde Kurumumuz, Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği, Ordu İl Özel İdaresi, Umumi Mağazalar Türk A.Ş. ve Gümrük ve Turizm Ticaret İşletmeleri A.Ş.
tarafından ortak olarak kurulmuştur.
Kuruluşta 51 milyon TL olan Şirket sermayesi 2018 yılında yapılan sermaye artışı ile 102 milyon TL’ye çıkarıl-
mıştır. 2014 yılında Ordu İl Özel İdaresine ait hisselerin Kuruluşumuza devredilmesi ve 2018 yılında yapılan sermaye
artışı neticesinde oluşan yeni sermaye yapısı şu şekildedir:
TMO : 51.000.000.- TL (% 24 ayni +% 26 nakdi)
TOBB : 49.980.000.- TL (% 49 nakdi)
UMAT A.Ş. : 510.000.- TL (% 0,5 nakdi)
Gümrük ve Turizm İşl. A.Ş. : 510.000.- TL (% 0,5 nakdi)
Şirketin sermayesi, Kuruluşumuzca taahhüt edilen ve ödenen sermaye ile ödeme oranı ve sermayedeki kamu
payı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
İştirakin Toplam Kuruluş Payı
İştirakin Adı Nominal Ödenen Taahhüt Ödenen
TMO-TOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Sermayesi Sermayesi Edilen %
Depoculuk San. ve Tic. A.Ş.
102.000 67.149 51.000 33.568 66
Tablo 110 : TMO – TOBB Tar. Ür. Lis. Dep. AŞ (Bin TL)
Şirket 12.07.2011 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığından almış olduğu izin ile faaliyetlerine devam etmekte-
dir.
1065 Konuyla ilgili bilgiler Mali İşler Daire Başkanlığından alındı.
1066 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 418, Toplantı Tarihi: 06.05.1971, Karar No: 5251/2.
328 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Türkiye Ürün İhtisas Borsası Anonim Şirketi
Ülkemizde emtia borsalarının geliştirilmesine katkı sağlamak üzere 2017/9986 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
kuruluşuna izin verilen Türkiye Ürün İhtisas Borsası Anonim Şirketine Kuruluşumuz 23.05.2018 tarihli ve 2018/T-12
sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı doğrultusunda %15 oranında 15.000.000 TL sermaye payı ile iştirak etmiştir.
2018 yılı içinde sermaye payımızın 3.750.000 TL tutarındaki kısmı nakden ödenmiştir.
Şirketin kuruluşu 2018 yılı içinde tamamlanmıştır.
5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında faaliyet göstermek üzere kurulan Türkiye
Ürün İhtisas Borsası AŞ’nin Esas Sözleşmesi 13.06.2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmıştır.
2018 yıl sonu itibarıyla şirketteki sermaye payları aşağıdaki şekildedir:
TMO : 15.000.000 TL
TOBB : 15.0000.000 TL
Ticaret Borsaları (53 borsa) : 36.000.000 TL
Borsa İstanbul : 15.000.000 TL
Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. : 5.000.000 TL
İst. Takas ve Saklama Bankası A.Ş. : 5.000.000 TL
Ziraat Banaksı A.Ş. : 3.000.000 TL
Vakıflar Bankası T.A.O : 3.000.000 TL
T. Halk Bankası A.Ş. : 3.000.000 TL
Türkiye Ürün İhtisas Borsası AŞ (Bin TL) TMO Sermaye Payı:
İştirakin TMO Sermaye Payı
İştirakin Adı Nominal Ödenen Taahhüt Ödenen
TL %
Sermayesi Sermayesi Edilen
Türkiye Ürün İhtisas Borsası AŞ 100.000 25.000 15.000 3.750 25
Haşhaş Ekicileri Üretim ve Pazarlama Kooperatifi
Diğer bir iştirak girişimi ise Haşhaş Ekicileri Üretim ve Pazarlama Kooperatifi’dir. Kooperatif 1976 yılında kurul-
muş ancak yerel ortaklar bulunamadığı gerekçesiyle 1978 yılında kapanmıştır.1067
Bağlı Ortaklık ve İştiraklerin Özelleştirilmesi
Özelleştirme Yüksek Kurulunun 12.10.1998 tarih 98/79 sayılı Kararı ile Ofis bağlı ortaklığı Aksaray Azmi Millî
TAŞ, iştirakler Beslen Makarna Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, Bumas Karaman Bulgur Sanayi ve Ticaret AŞ, Tungaş
Tunceli Gıda Sanayii AŞ ve Ankara Halk Ekmek ve Un Fabrikası AŞ’nin sermayelerindeki Ofis hisse paylarının özel-
leştirme kapsam ve programına alınmasına, özelleştirme işleminin 18 ay içerisinde tamamlanmasına karar verildi.
Özelleştirme idaresi Başkanlığının 20.10.1998 tarih ve 6781 sayılı yazısı ekinde söz konusu 98/79 sayılı Karar
gönderilerek; Ofis’e ait Aksaray Azmi Millî TAŞ’nin (%98,63) hissesinin, Beslen Makarna Gıda Sanayi ve Ticaret
AŞ’nin (%45) hissesinin, Bumas Karaman Bulgur Sanayi ve Ticaret AŞ’nin (%30) hissesinin, Tungaş Tunceli Gıda
Sanayii AŞ’nin (%15) hissesinin ve Ankara Halk Ekmek ve Un Fabrikası AŞ’nin (%0,0881) hissesinin devir ve teslim
işleminin gerçekleştirileceği bildirildi.
Ofis Yönetim Kurulunun 27.10.1998 tarih ve 42/289-9 sayılı Kararı ile tasvip edildi. Bağlı ortaklık ve iştirakler
hisselerinin Özelleştirme İdaresine devri 06.11.1998 tarih, 266 sayılı Hisse Devir Tutanağı ile gerçekleştirildi. Böylece
anılan şirketlerdeki Ofis ortaklık statüsü sona erdi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 02.12.1998 tarih, 7602 sayılı
yazısı gereğince, hisselerin karşılığı olan hisse senetleri ve belgeler Türkiye İş Bankasına 07.12.1998 tarih ve 302
sayılı Hisse Senedi Teslim Tutanağı ile teslim edildi.
1067 TMO, 1978 Yılı 41. Hesap Dönemine Ait Çalışma....., s.120.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 329
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
İşletmeler
Ofis Ekmek Fırını
Kurumun uzun yıllar faaliyet gösterdiği alanlardan birisi de ekmek üretimi olmuştur. TMO’da kuruluş kanununun
verdiği yetki ile modern ekmekçilik alanında örnek bir ekmek fırını, Genel Müdürlük binası Hububat Teknolojisi ve
Laboratuvar Müdürlüğü bünyesinde Deneme ve Uygulama Fırını adıyla Ekim 1969’da faaliyete geçirildi.
Ofis Ekmek Fırınında Hamur Yoğurma Makinesi
Fırın başlangıçta günlük 2 ton un işleyecek kapasitede olup un eleme, hamur yoğurma, küçük ekmek kesme ve
şekil verme makineleri ile aynı zamanda 18 m2’lik pişirme alanına sahip 4 ayrı gözden oluşmuştu.
Bu fırının kuruluşunda öncelikle;
Ekmek imalatında kalite, fiyat ve ekmek randımanını objektif olarak ortaya koymak,
Ekmek israfını önlemek için gerekli tedbirleri araştırmak,
Ekmeğin niteliğini ıslah etmek için ekmeğe katkı maddelerinin katılmasını denemek,
Çeşitli hububat unlarından ekmek imal etmek,
Ekmekçiliğin çeşitli problemlerinde ekmek sanayiine ve özel sektöre fırıncılık ve teknik yönden öncü olmak,
Kalifiye fırın işçi ve ustası yetiştirilmesinde ekmek sanayiine yardımcı olmak,
Ofis tarafından verilen buğday paçallarından elde edilen unların ekmek denemelerinin yapılması,
amaçlanmıştı.
Bu arada fırın ve ekmekçilik alanlarında yurt dışında bazı temaslar gerçekleştirilerek gözlemde bulunulmuştu.
Nitekim Ofis’ten Şube Müdür vekili Oğuz Ünver ile Dr. Nursen Işık, 24- 29 Mayıs 1970 tarihleri arasında Doğu Al-
manya’nın Dresden şehrinde düzenlenen ve Viyana’da bulunan ICC-İnternational Association For Cereal Chemistry
(Milletlerarası Hububat Kimyagerleri Cemiyeti) tarafından organize edilen 5. Dünya Hububat ve Ekmekçilik Kongre-
si’ne katıldılar. Bu toplantıya katılım, hububat teknolojisi sahası ve ekmekçilik alanında da faaliyet gösteren Ofis için
kendi çalışmalarına katkıda bulunmak açısından çok faydalı olmuştu. Burada yüzden fazla tebliğ sunulmasının yanı
sıra un ve ekmek fabrikaları da gezilmiş, tebliğ sunan kişilerle yüz yüze görüşme imkânı bulunulmuş ve önemli bilgiler
edinilmişti. Heyet ayrıca Kongre sonrasında bir ekmek fırını firması olan Werner Pfleiderer’in daveti üzerine firmanın
bulunduğu Stuttgart şehrine de bir ziyaret gerçekleştirilmişti.1068
Fırın kendi alanında örnek üretimler yaparak Türkiye’de bu anlamda bir öncülük yapmaktaydı. Üretilen küçük
ekmekleri yanı sıra, fırında yapılan çeşitli denemeler, hem ekmek israfının önlenmesinde hem de bu alandaki bilgi ve
1068 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:334, Toplantı Tarihi: 15.01.1970, Karar No: 4297/21.
330 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
tecrübenin gelişmesinde etkili olmaktaydı. 1970 yılında deneme fırınında; 5.562 adet küçük, 139 adet (küçük) çavdar
ekmeği tanıtım amacıyla dağıtıldı. Bu arada fırında, fırın işçisi yetiştirme, kalite, fiyat ve ekmek randımanı konusunda-
ki araştırmalar ile katkı maddeleri konusunda da çeşitli denemeler yapılmaktaydı.1069 Muhtelif değirmenlerden alınan
unlardan, ekmeklerde rutubet tayini, patatesli ekmek, çeşitli maya ilaveleri, C vitamini ve Emultin H-501 katılarak ek-
mek üretimi yapıldı. Fırının normal çalışmaları, bu meyanda, küçük ekmek, tava, baston, ay, çavdar ve tuzsuz ekmek
deneme üretimleri yapıldı.
Deneme fırınında 1972 yılında; 337 ton buğday unu, 18,7 ton ithal un, 7,3 ton çavdar unu işlendi ve bu unlardan
toplamda 7.454.761 adet küçük ekmek, 69.170 adet büyük ekmek, 19.603 çavdar ekmeği üretildi. Üretilen ekmekler
Toprakspor’a gelir elde etmek amacıyla Genel Müdürlük önündeki satış kulübesinden satıldığı gibi Ofis yemekhanesi,
Sigorta Hastanesi, Gıda ve İhtiyaç Maddeleri AŞ (GİMA), Toprak Su, Anadolu Kulübü gibi müesseselere verilerek
değerlendirildi.1070
Nitekim 1974 yılında bir çuval unun işçilik ve genel üretim giderlerinin toplam maliyeti 302,37 kuruş idi. Bir çuval
undan 1.675 adet 60 gramlık ekmek üretilmekte ve bir ekmeğin maliyeti ise 18.05 kuruş olmaktaydı. Ofis satış kulü-
besinde bu ekmeğin satışı 20 kuruş, fırında toptan satışı ise 17.50 kuruş üzerinden yapılmaktaydı. Bu sürede Ofis
Deneme Fırınında imal edilen 80 gramlık hamurdan yapılan küçük ekmekler, (Ofis Ekmek) Toprakspor’a 12,50 ve
TMO Ofis yemekhanesine 11.50 kuruştan satıldı.1071
Fırında imal edilen ekmekler ayrıca ekmek israfının büyük olduğu resmî daire tabldotları, hastane ve okullara
dağıtılmaktaydı. Ekmek verilen bu kurumların beyanlarına göre ekmeğin atılmadığı ve böylece israfın önlendiği an-
laşılmaktaydı. Başlangıçta iki vardiya olarak çalışan fırında yılın ikinci yarısından itibaren üç vardiya hâlinde çalıştı.
1974 yılında 425 ton buğday, 4.7 ton çavdar unu işlendi ve bunlardan 9.262.164 adet küçük ekmek, 112.705 adet
büyük ekmek, 10.653 çavdar ekmeği üretildi.
Görüldüğü üzere fırın en fazla küçük ekmek üretmekteydi. Bu ekmekler Polis Kolejine, Sosyal Sigortalar Dışkapı
Ankara Hastanesine, Gima Kızılay Mağazasına, Anadolu Kulübüne, Topraksu Merkez Araştırma Enstitüsüne, Sosyal
Sigortalar Ankara Doğumevine, Polis Okuluna, Topraksu 4. Bölge Müdürlüğüne, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğüne,
Vakıflar Genel Müdürlüğüne, Sosyal Sigortalar Ulus Hastanesine, TMO Atölye Şefliğine ve TMO satış kulübesinde
halka satılmak suretiyle değerlendirildi. 1974 yılında küçük ekmekten GİMA’ya günde 24-25 bin adet, Ofis yemek-
hanesine aylık 30-35 bin adet verilmekteydi. Ekmeğin bu iki kuruluşa da maliyet fiyatı olan 18,05 kuruştan satılması
kararı alındı.1072
Ekmek Fırını Ürünleri
1069 Toprak Mahsulleri Ofisi, 40. Hizmet Yılı 1938-1978, s.86.
1070 TMO, 1972 Yılı ve 37. Hesap Devresine..., s.24.
1071 Ofis yemekhanesi ilk etapta personel tarafından yapılan organizasyonla bir bütçe oluşturulması ve bu bütçe ile yemek çıkarmak için
oluşturulmuştu. Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 360, Toplantı Tarihi: 15.06.1970, Karar No: 4673/16.
1072 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 625, Toplantı Tarihi: 29.06.1974, Karar No: 7915/24; TMO, 1974 Yılı ve
37. Hesap Devresine..., s.31.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 331
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Ofis Yönetim Kurulunca, 1974 yılında fırında üretilen ürünlerin piyasada tutulması ve üretimin devam ettirilmesi
yönündeki düşünceler üzerine Genel Müdürlük merkez binasındaki garajın ekmek fabrikasına dönüştürülmesinin
zorluğu da göz önüne alarak Güvercinlik tesislerinde yeni ve modern bir ekmek fırınının inşa edilmesini kararlaştırıldı.
Güvercinlik Numune Ekmek Fabrikası binası ihalesi 1974 yılında 938.978,30 lira bedel ile en ucuz teklif veren Arte-
miz Biricik firmasına verildi. Kuruluşundan sonra zamanla ekmek sanayiinin gelişmesi ve fırının ürünlerine artan ilgi
karşısında yeni bir bina, yeni tesisler ve hamur yoğurma, otomatik küçük ekmek kesme ve şekillendirme makinesi,
otomatik büyük ekmek kesme ve şekillendirme makinası ile otomatik 25 m2 sahalı 3 gözlü bir fırın gibi yeni makine
ve aletler eklenerek fırın kapasitesi artırıldı. Bu yeni makine ve bina ile birlikte fırın içi havalandırma, fayans kaplama,
kalorifer, işçi soyunma odası ile un deposu da eski binaya eklendi.1073
1975 yılında Güvercinlik’teki tesislere Almanya’dan ithal edilen fırın malzemesinin montajı yapıldı.1074 Güvercin-
lik’te inşa edilmiş olan fırın binasına monte edilen Alman imali Senatör 250.5 fırını ile Multimat-5 cihazı kombine olarak
çalıştırıldığında ekmek yönünden olumlu netice alınamadı. Bunun üzerine cihazların garanti süresi dolmadan Alman-
ya’dan fırın işçilerinin daha iyi yetişmesini temin açısından geliş-gidiş yol ücreti ve günlük 55 DM Ofis’çe ödenmek
üzere bir pişirici ustası ile bir montör (masrafları ilgili firmaca ödenecek olan) getirilmesi kararlaştırıldı.1075 Bu arada
Merkez Fırını İşletme Yönetmeliği çalışmaları tamamlanarak Yönetim Kurulunun onayından geçirilerek yürürlüğe
konuldu.1076
Ekmek Fırını Ürünü Küçük Ekmeklerinden Bir Görüntü
Fırında 1975 yılında 6 memur 15 işçi, 1976 yılında 10 memur 16 işçi, 1977 yılında ise 13 memur 16 işçi istihdam
edilmekteydi.
1073 Toprak Mahsulleri Ofisi, 40. Hizmet Yılı 1938-1978, s.85.
1074 Toprak Mahsulleri Ofisi, Müdürler Kurulu Kararları, Toplantı No: 681, Toplantı Tarihi: 03.04.1975, Karar No: 8347/2.
1075 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 725, Toplantı Tarihi: 13.11.1975, Karar No: 8656/4.
1076 TMO, 1974 37. Hesap Devresi..., s.68.
332 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Ofis Ekmek Fırınında Pişirmeye Hazırlık
Deneme Fırını 1975 yılında işletme şefliğine dönüştürüldü.
Güvercinlik’te inşa edilen yeni fırın binasındaki inşaat noksanlıkları tamamlandı.
Yeni ithal edilen makina, cihaz, alet ve ekipmanda görülen aksaklıkların düzeltilmesi ile bakım ve ekmek işleme
tekniğinin geliştirilmesi için ilgili firmadan talep edilen bir motor ile bir pişirici ustasının fırına getirilerek personelin
eğitimi sağlandı.
Üretilen bütün ekmeklerin alıcı kurum ve müesseselere dağıtımı organize edildi, bedelleri işletme muhasebecisi
tarafından tahsil edildi.
Üretilen ekmekler Genel Müdürlükte faaliyet gösteren ekmek satış kulübesindeki satışlara verilerek, kapasite iki
misline çıkartıldı.
1975 yılında 482 ton kg buğday ve çavdar unu işlendi ve bundan 11.787.350 adet küçük ekmek, 88.147 adet
büyük ekmek, 9.916 adet çavdar ekmeği üretildi.
Bu ekmekler Toprak Mahsulleri Ofisi Tabldot Başkanlığına, Polis Kolejine, Sosyal Sigortalar Kurumu Ankara Has-
tanesine, Gima Kızılay Mağazasına, Anadolu Kulübüne, Topraksu Merkez Araştırma Enstitüsüne, Sosyal Sigortalar
Kurumu Ankara Doğumevine, Polis Okuluna, Topraksu 4. Bölge Müdürlüğüne, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğüne,
Vakıflar Genel Müdürlüğüne, S.S.K Ulus Hastanesine, Toprak Mahsulleri Ofisi Atölye Şefliğine, Yüksek İhtisas Hasta-
nesine, Ankara Belediyesi tabldotuna, Emniyet Baş Müdürlüğüne ve Toprak Mahsulleri Ofisi satış kulübesinde halka
satılmak suretiyle değerlendirildi.1077
1976 yılı içerisinde Genel Müdürlük binası yanında faaliyet gösteren ekmek satış kulübesindeki satışlara önem
verilerek kapasitesi artırıldı. Aynı yıl fırının kapasitesi günlük 85 bin adet küçük ekmeğe ulaştı. 1976 yılında 805.500
kilo buğday ve çavdar unu işlendi, bunlardan 48.353 adet büyük ekmek 265.999 adet tuzsuz ekmek, 20.241 adet
çavdar ekmeği imal edildi.1078
Fırın çalışmalarında Hububat Teknolojisi ve Laboratuvar Müdürlüğü ile devamlı bir işbirliği çerçevesinde fırına
gönderilen her parti unların ve imal edilen ekmeklerin fiziki, kimyevî analizlerin yanı sıra ekmek randımanı ve maliyeti
konusunda çeşitli araştırma ve çalışmalar yapılmaktaydı.1079 1978 yılında fırında ortalama 50 gramlık 90 bin adet kü-
çük ekmek yanında 80 randımanlı halk tipi ekmek, tuzsuz ekmek, francala, dilimli francala, çavdar ve kepek ekmeği
çeşitleri üretilmekteydi.
1077 TMO, 1975 38. Hesap Devresi..., s.41.
1078 TMO, 1976 39. Hesap Devresi…, s.99.
1079 TMO, 1978 41. Hesap Dönemi…, s.89, 90.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 333
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
1980 yılında 1.000 ton buğday unu ile 538 kilo çavdar unu kullanılarak 22.190.268 adet küçük ekmek, 45.658
Adet francala ekmek, 110.128 Adet 80 randımanlı büyük ekmek, 97.567 adet tuzsuz ekmek, 24.957 adet kepek ek-
mek, 2.410 adet çavdar ekmeği üretildi. Fırının ekonomik durumu aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Maliyet, Hasılat ve Kâr Tutar
A) Üretim Maliyeti (Direk işçilik+ Genel Üretim Giderleri) (TL)
17.503.296,54
B) Un Maliyeti 14.509.114,50
Toplam Üretim Maliyeti C= (A+B) 32.012.411,04
1981 yılı Ekmek Satış Hasılatı (D) 40.234.798,65
Satış Kâr (E=(D-C)) 8.222.387,61
Tablo 111 : Ofis Fırını 1981 Yılı Mali Durumu1080
Ofis Ekmek Fırını Ürünü Ekmek Türleri
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporunun 2’nci maddesinde, Ofis’in 1979 yılı faaliyetleriyle ilgili olarak
Güvercinlik Ekmek Fırını, Horozlu Un Fabrikası ve Merkez Atölyesinin verimli olarak çalışmalarını temin etmek üzere
440 sayılı Kanunun 11’inci ve bu Kanuna ait tüzüğün 4’üncü maddeleri gereğince işletme hâlinde yönetilmeleri ve
aynı tüzüğün 60 ve 61’inci maddeleri gereğince de teşekkül işletmesi olarak çalışmaları öngörüldü. Fırın bu çerçeve-
de 1981 yılında bir işletme hâline dönüştürüldü.1081
1080 TMO, 1981 44. Hesap Dönemi..., s.84.
1081 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 76, Toplantı Tarihi:11.08.1981, Karar No: 577/4.
334 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Ofis Roll Ekmeğinin Hazırlanışı
1982 yılında 959 ton buğday unu işlenmiş olup, bu unlardan elde edilen ekmek çeşidi, adet ve toplam ağırlıkları
aşağıda gösterilmektedir. 1983 yılında, Fırın İşletme Müdürlüğü Ekmek Fabrikası Müdürlüğüne dönüştürüldü.
Ekmek Çeşidi Miktar
(Adet)
Küçük ekmek
Francala 20.291.310
Kepek ekmeği 30.822
Pide ekmeği 33.862
80 randımanlı büyük ekmek 2.670
Tuzsuz ekmek
Pide ekmeği 118.919
Toplam 80.028
3.614
20.561.225
Tablo 112 : 1982 Yılında Ofis Ekmek Fırınının Ürettiği Ekmek Çeşit ve Miktarları
Maliyet, Hasılat ve Kar Tutar
(TL)
A) Üretim Maliyeti (Direkt İşçilik+Genel Üretim Giderleri) 28.876.605,11
B) Un Maliyeti 34.691.279,32
Toplam Üretim Maliyeti ( C=(A+B)) 63.567.884,43
Ekmek Satış Hasılatı (D) 71.234.141,30
Satış Kar (E=(D-C)) 7.666.256,87
Tablo 113 : Ofis Fırını 1982 Yılı Mali Durumu
Ofis’in ekmek üretiminde geleneksel yöntemler yerine modern üretim yöntemleri kullanarak ürettiği ekmeğe talep
artmıştır. Bu talebi gören özel sektör kuruluşlarının artması sonucu piyasada rekabet oluşmuştur. 1990’lı yıllara kadar
karlılıkla çalışan İşletme rekabet sonucu artan maliyetler nedeniyle zarar etmeye başlamıştır. Örneğin aşağıda yer
alan 1997 yılı faaliyet sonuçlarında satış hasılatı 38.809 bin TL satış maliyeti ise 52.694 bin TL olarak gerçekleşmiştir.
Zarar 12.885 bin TL’dir. Hasılat maliyetin ancak %75’ini karşılamaktadır.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 335
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Maliyet, Hasılat ve Kar Tutar
(TL)
Üretim Direkt Giderleri (Un Maliyeti) 18.486.000,00
Direkt İşçilik Giderleri 8.517.000,00
Genel Üretim Giderleri 25.691.000,00
Toplam Üretim Maliyeti 52.694.000,00
Ekmek Satış Hasılatı 39.809.000,00
Satış Zararı 12.885.000,00
Tablo 114 : Ofis Fırını 1997 Yılı Mali Durumu1082
Zararın nedeni eskiyen teknoloji ve artan rekabet sonucu satış miktarının düşmesidir. Ofis ekmek üretimi konu-
sunda öncülük görevini tamamladığından fırın, Ofis Yönetim Kurulu Kararı ile 31.12.1998 tarihinde Toprak Mahsulleri
Ofisi Personeli Sosyal Yardım Sandığı Vakfına devredilmiştir. Fırında bulunan ekipmanların eskimesi nedeniyle yatı-
rım ihtiyacı ortaya çıktığından yeni yatırımın karlı ve verimli olmayacağı gerekçesiyle 31.12.2004 tarihinde kapatıldı.
Horozlu Un Fabrikası
TMO’nun temel görev ve fonksiyonu hububat piyasasını düzenlemekle birlikte yine kuruluş kanunu gereği tali bir
görev olarak kalmış olsa da Ofis hatırı sayılır miktarda un ve un mamullerinin imali ve satışı konusunda da faaliyet
gösterdi.
3491 sayılı Toprak Mahsulleri Ofisi Kuruluş Kanunun 4.maddesinde; “Ofis İktisat Vekâletinin muvafakati ile lüzum
göreceği yerlerde un ve ekmek fabrikaları kurmak, satın almak ve işletmekle ve her nevi un ve mamulleri sanayii işleri
ile meşgul olabileceği gibi memleket içinde un alım ve satımı ve memleket dışına un ve mamulâtı satma işleri ile de
iştigal edebilir” hükmü bulunmaktaydı. Bu hüküm gereğince 1954 yılında Konya-Ankara yolu üzerinde Anadolu Sel-
çuklu Devleti Sultanı İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında 13. yy’da yapılan Horozlu Han mevkiinde bulunan Ofis
arazisi üzerine Horozlu Un Fabrikası adı altında 150 ton/gün kapasiteli un fabrikası inşaatı başlatıldı.
Horozlu Un Fabrikasına Adını Veren Horozlu Han
1082 1997 Yılı Faaliyet Raporu Sayfa 55
336 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Aynı yerde inşa edilen silonun da 1959 yılında işletmeye açılması kararlaştırıldı.1083 1960 yılında üretime başlayan
ve günlük 150 ton kapasitesi olan Horozlu Un Fabrikası uzun yıllar iki vardiya çalıştı. Fabrika, önemli bir hububat üre-
tim bölgesine dâhil bulunan Konya merkezinde modern değirmencilik esaslarına göre kurulan ilk tesistir. Bu anlamda
da Ofis yine öncü bir rol oynamıştır.
Horozlu Un Fabrikasının Demiryolu İltisak Hattının Görünümü
İşletme döneminde; Horozlu Un Fabrikası satışlarını artırmak ve bu konuda ticarî esaslara uyumak amacıyla
alıcılara vadeli olarak banka kefaleti ile %2,5 faiz eklenerek satışlar yapıldı. 31 gün vadeli bono karşılığında un sa-
tılması politikası uygulamada fazla rağbet görmeyince bunun yerine üç ay vadeli ve faizsiz banka teminat mektubu
karşılığında un satılması uygulamasına geçildi, bu uygulamadan olumlu sonuçlar alındı.
Horozlu Un Fabrikasının imal ettiği 80 randımanlı unlar bilhassa Ege, Güneybatı Anadolu ve Çukurova Bölgele-
riyle Konya çevresinde diğer fabrika ürünlerine nazaran randıman ve kalite bakımından rağbet gördü.
Fabrika esas İtibarıyla Kara Kuvvetleri ve Jandarma Genel Kumandanlıklarına bağlı birliklerin ekmeklik un ih-
tiyaçlarını karşılamaktaydı. Bunun yanı sıra Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri ve Sıtma Eradikasyonu Genel Mü-
dürlükleri adına Dünya Gıda Yardım Programı’ndan gönderilen buğdayların adı geçen idarelerle imzalanan protokol
esasları dairesinde de un imalı yapıldı.
Fabrikanın kurularak üretime başlaması Konya’da özel sektör fabrikaları üzerinde önemli bir etki oluşturdu. 1963
yılında Konya’da özel sektöre ait 665 ton/gün kapasiteli 18 fabrika bulunmaktaydı. Bu fabrikalar Horozlu Un Fabri-
kasının kalite üstünlüğüne karşı, kalite üstünlüğüne gidilmeden fiyat düşürülmesi suretiyle müşterilerine ucuz fiyatla
satış yapmak gibi politikalar izlemeye başlamışlardı. Bu fabrikalar zaman zaman kapasiteleri altında çalışmak veya
faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmışlardı. Özel sektör fabrikaları sadece fiyat indirmek yolu ile rekabet edemeye-
ceklerini anlamaları sonucu teknolojilerini değiştirerek modern anlamda fabrikalar kurmaya başlamışlardı. Bu yönü
ile Horozlu Un Fabrikası bölgede un üretiminde geleneksel teknoloji yerine modern teknolojinin doğmasında öncülük
etmişti. Fabrikanın satış fiyatları piyasa şartları ve maliyet unsurları esas tutulmak suretiyle çuval esasına göre tespit
edilmekteydi. Un haricinde yan ürün olarak çıkan kepek genelde Ofis’in iştiraki olan Yem Sanayii TAŞ’ye satılmaktay-
dı. Fabrikanın bölgede silo, demiryolu ve fabrika ile entegre ilk tesis olması, askerî birliklere un sevkiyatında, büyük
miktarda nakliye yapmak maliyet düşüşüne yol açtığından, rekabet üstünlüğü sağladı.
1965 yılında Horozlu Un Fabrikasının ürettiği unlar marka hâline getirildi ve Türk Patent Enstitüsüne marka olarak
tescil ettirildi.1084
1083 BCA 030 01 00 00, 98 606 8; BCA, 030 01 00, 99 611 1.
1084 TMO, 1965 27. Hesap Devresi…, s.13, 22-24; TMO, 1966 28. Hesap Devresi…, s.18-20, 80; TMO, 1968 Yılı Raporu, s.10, 67-68;
TMO, 1969 32. Hesap Devresi…, s.29-30; TMO, 1974 37. Hesap Devresi..., s.32; TMO, 1976 39. Hesap Devresi…, s.31; TMO, 1978 41. He-
sap Dönemi…, s.42; Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 76, Toplantı Tarihi: 27.10.1982, Karar No: 645/7; TMO,
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 337
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Horozlu Un Olarak Tescil Ettirilen Marka Logosu
Fabrika ilerleyen yıllarda Konya Bölge Müdürlüğü Beton Silosu ile entegre edilerek, üretim maliyetlerinde önemli
bir avantaj sağladı. Ayrıca demiryolu ile bağlantı kurularak nakliye maliyetleri de düşürülmüştü.
Horozlu Un Fabrikası ve Silo
1967 yılı işletme döneminde talep geldikçe belirlenen satış fiyatları dâhilinde Kara, Deniz, Hava ve Jandarma
Birliklerinin ekmeklik un ihtiyaçlarının karşılanmasına devam olundu. Ayrıca 1969 yılında Horozlu Fabrikasında un
Üretimi sonucunda elde edilen kepek ve bonkalite (buğday yan ürünü) maliyet unsurları ve Konya piyasası fiyatları
dikkate alınarak kepekte 35, bonkalitede 65 kuruş olmak ve mevsimine göre değişmek üzere fiyat uygulandı. Bu ürün-
ler gerek piyasaya gerekse Yem Sanayii TAŞ ile yenilenen kepek satış protokolü çerçevesinde 45 kuruşla bu şirkete
satıldı. Bunun yanı sıra Deniz, Kara, Hava ve Jandarma ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı Levazım Dairesi Başkanlığı
ile Ofis arasında imzalanan anlaşma şartları çerçevesinde Ankara Garnizonu ekmeklik un ihtiyacı ile piyasa isteklerini
karşılamak üzere Horozlu’dan Ankara’ya 67, 75, 80 randımanlı un getirilerek satıldı. Ayrıca Dünya Gıda Programı’n-
dan gönderilen hububat, proje kapsamında masrafları projeye ait olmak üzere Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri
Genel Müdürlüğüne kilosu 3,5 ve Sıtma Eradikasyonu Genel Müdürlüğüne ise 3,53 Kuruştan kırdırılarak teslim edildi
ve kepeği ise Ofis’e kaldı.1085
1982 45. Hesap Dönemi…, s.105, 108; TMO Dergisi, Yıl 16, Sayı: 46, Temmuz 1986, s.30.
1085 TMO, 1969 32.Hesap Devresi…, s.30.
338 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Yıl Çalışma Üretime Un 65 74/76 80 85 Bonkalite Kepek
Saati Verilen (Çuval) Randıman Randıman Randıman Randıman Un (Ton)
1962 2822 Paçal
1963 Hububat - Un Un Un Un (Çuval) -
1964 (Ton) (Çuval) (Çuval) (Çuval) (Çuval)
1965
1967 14.259 - - - --
1969
1970 5725 28.099 308.945 - - - - --
1972
1973 6174 28.820 320.074 - - --
1974
1975 5704 25.400 - 4.472 3.072 288.916 - - 5.720
1976
1977 6451 37.430 - 45.725 28.708 302.010 - 357 8.571
1978
1979 6753 39.653 - 25.348 386 403.638 - 157 8.627
5918 41.905 - 21.886 37.237 400.199 - 326 8.794
5975 34.000 - 12.874 46.796 305.928 - 263 7.476
7416 46.691 - 21.489 27.127 459.812 - 194 16.328
7008 40.679 - 6.064 17.064 176.169 257.089 20 8.136
6720 41.345 - 6.972 8.123 438.161 - 12 8.730
6720 37.073 - 9093 12.620 391.085 - - 7.951
5178 33.484 - 9.615 22.891 354.270 - - 7.602
6120 30.311 - 9.655 17.569 315.328 - - 6.623
5178 33.484 - 9.615 22.891 354.270 - - 7.602
Tablo 115 : 1962-1979 Yılları Arası Horozlu Un Fabrikası Üretim Miktarları
Tablodan da anlaşılacağı üzere fabrikanın en yüksek üretim yaptığı yıl 1973 yılı oldu. Bunun dışında yeni kurul-
duğu 1962 yılı ile 1965 yılları en düşük üretim yapılan yıllar oldu.
Horozlu Un Fabrikası işyerinde, Tekgıda-İş Sendikasıyla 1971 yılında başlanmış olan toplu görüşmeler,
03.08.1971 tarihli uyuşmazlık tutanağı ile kesintiye uğradı. Ardından 14.10.1971 tarihli Uzlaştırma Kurulu Kararı da
problemi çözemedi. Böylece aynı gün lokavt başlatıldı. Devlet Bakanının arabuluculuğunda yapılan toplantılarda
bakanın 210 lira ücret zammı ve 25 lira çocuk zammı teklifi, sendikanın 360 lira ücret zammı ve Ofis’in 210 lira ücret
zammı tekliflerinde ısrarları sonucu uyuşmazlık kaldırılamadı ve konu bir defa daha Ticaret Bakanlığı Müsteşarı ile
Türk- İş Genel Sekreterinin arabuluculuğu ile görüşülerek uyuşmazlık sona erdirildi. Böylece 14.10.1971 tarihinde
uygulanmaya başlanan lokavt uygulaması 25.02.1972 tarihinde sona erdi ve fabrika bu tarihten itibaren yeniden ça-
lışmaya başladı.
Fabrika 1972 yılında uygulanan lokavt sebebiyle 56 iş günü çalışamadı. Diğer sebeplerin de etkisiyle ancak
5.975 saat çalışabildi. 1972 işletme döneminde Kara, Deniz, Hava ve Jandarma birliklerinin ekmeklik un ihtiyaçlarının
karşılanmasına devam olundu. Ekmeklik un ikmalleri önceden Horozlu’dan yapılan II’nci Ordu ve Ankara Garnizonu
birliklerinin un ihtiyacının Yönetim Kurulunun 14.10.1971 gün ve 5632/14 sayılı Kararı ile Aksaray Azmi Millî TAŞ ile
Konya’da Maktaş Un Fabrikasından da karşılanmasına karar verildi.1086
1086 TMO, 1974 37. Hesap Devresi..., s.32.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 339
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Üretime Üretim 65 74/76 80 85
Verilen Un Randıman Randıman Randıman Randıman
Yıl Çalışma Paçal Un (Çuval) Un (Çuval) Un (Çuval) Un (Çuval) Bonkalite Kepek
Saati Buğday (Ton) Un (Çuval) (Ton)
(Ton)
1983 - 40.358 - 3.460 6.800 456.187 - 584 10.056
1984 4848 60.815 47.351 - - - - --
Tablo 116 : 1983-1984 Yılları Arası Horozlu Un Fabrikası Üretim Miktarları
Tabloda görülen 80 randımanlı un Bakanlar Kurulunca çıkarılan alım kararnameleri gereğince askeri birliklerin un
ihtiyacı Ofis tarafından karşılanmaktaydı, diğer randıman unlar ise piyasa talebine göre üretilmekteydi. Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulu raporunun 2’nci maddesinde, Güvercinlik Ekmek Fırını, Horozlu Un Fabrikası ve Merkez
Atölyesinin verimli olarak çalışmalarını temin etmek üzere 440 sayılı Kanunun 11’inci ve bu Kanuna ait tüzüğün
4’üncü maddeleri gereğince işletme hâlinde yönetilmeleri ve aynı tüzüğün 60 ve 61’inci maddeleri gereğince de te-
şekkül işletmesi olarak çalışmaları 1981 yılında kararlaştırıldı.
1982’de üretim kapasitesini 300 ton/güne çıkarma çalışmaları yapıldığından Fabrika yeterince çalışamamıştı.
Yapılan çalışmalar sonucunda 1983 yılında kapasite 150 ton/günden 300 ton/gün kapasiteye yani yıllık kapasite 90
bin tona çıkarılmıştı. 1985 yılında 60.815 ton buğday kırılmış, kapasite kullanma oranı %68 olmuştu.
Kapasite artışı ile askerî birlikler için piyasadaki un fabrikalarına fason imalat işine son verilmişti. Fabrikanın
üretimi zaman içerisinde tamamen askerî birliklerin un ihtiyacına tahsis edildiğinden piyasadan çekildi. 1980 yılından
sonra üretim raporları müstakil olarak çıkarılmaya başladığından, Ofis faaliyet raporu içerisinde mali yönden yer al-
maya başladı.
Yıl Kapasite Üretim Un Kapasite
(Ton) (Ton) Kullanma
1985
1986 90.000 60.815 %
1987 90.000 45.521 66
1988 90.000 53.863 50
1989 90.000 48,847 58
1990 90.000 49.347 53
90.000 39.298 54
43
Tablo 117 : 1985-1990 Yılları Arası Horozlu Fabrikası Üretim Miktarı ve Kapasite Kullanım Oranları
Tabloya bakıldığında 1980’li yılların serbest piyasa uygulamaları, ordu ve diğer resmî kurumların kendi ihtiyaçla-
rını ihalelerle kendilerinin temin etmesi nedeniyle Fabrika kapasitesinin kullanımı yavaş yavaş düşmüş ve bu yıllarda
kapasitesinin oldukça altında çalışmak durumunda kalmıştır. 1987 yılında Yönetim Kurulu Kararı ile doğrudan Genel
Müdürlüğe bağlı olan Horozlu Un Fabrikası İşletme Müdürlüğü, “TMO Alkaloid ve Sanayi İşletmeleri Müessesesi
Müdürlüğü” ne bağlandı. 25.09.1992 tarih ve 23-382/11 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile de 01.01.1993 tarihinden
geçerli olmak üzere, Horozlu Un Fabrikası İşletme Müdürlüğü tekrar Genel Müdürlüğe bağlı işletme müdürlüğü olarak
faaliyetlerini sürdürmüştür.
340 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
IV. BÖLÜM
BAĞLI ORTAKLIKLAR, İŞTİRAKLER VE İŞLETMELER
Yıl Kapasite Üretim Un Kapasite Kullanma
(Ton) (Ton) %
1997 90.000 53.000 66
1998 90.000 51.000 50
1999 90.000 52.000 58
2000 90.000 47.000 52
2001 90.000 60.000 66
2002 90.000 28.000 31
Tablo 118 : 1997- 2001 Yılları Arasında Horozlu Un Fabrikasının Üretim Miktarı ve Kapasite Kullanım Oranları
2002 yılında 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun yürürlüğe girmesi ile askerî birliklerin un ihtiyacını ihale suretiyle
serbest piyasadan temin etmeleri, Horozlu Un Fabrikasının üretim maliyetinin yüksekliği sonucu piyasa ile rekabet
etme imkânı bulunmadığından Fabrikanın üretimi durduruldu ve aynı yıl Horozlu Un Fabrikası İşletme Müdürlüğü
kapatıldı.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 341
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
Sermaye Yapısı ve Finans Politikaları
Kamu iktisadi teşebbüslerinin yoğun olarak kuruldukları 1930’lu yıllardaki uygulamaya göre Ofis, Devlet İhale
Mevzuatı, Sayıştay denetimi ve devlet muhasebesi dışında tutulmuştu. Özel hukuk hükümlerine tabi tacir sıfatıyla
piyasada rekabet eden şirketler mahiyetinde düşünülmüş, yönetim ve mali yapısı bu anlayışla kurulmuştu. Zamanla
Ofis, uygulamada bir nevi genel yönetime tabi idare hâline dönüştürüldü ve genel yönetim idarelerinin tabi olduğu
hemen hemen tüm mevzuata (Harcırah Kanunu, Taşıt Kanunu, Kamu İhale Kanunu vb...) tabi kılınarak rekabet ede-
bilirliği azaldı. Dolayısıyla kamu maliyesi alanında diğer Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile birlikte Ofis de, bütçeleme
sürecinden istihdam politikalarına kadar pek çok alanda genel yönetime tabi bir idareye dönüştü.
Ofis, kuruluşundan itibaren yaptığı ticari işlemler ve bilhassa alımlar sebebiyle büyük bir sermayeye ihtiyaç duy-
maktaydı. Ancak kuruluş bahsinde de belirtildiği üzere kuruluşunda öngörülen sermayesi ve ihtiyaç duyduğu finans-
man hiçbir dönemde Ofis’e nakit olarak verilmedi. Bu nedenle Ofis, 80 yıllık tarihinde faaliyetlerini sürdürebilmek
için ihtiyaç duyduğu fonları; yurt içi ve yurt dışı banka kredileri, sermaye artışı, görev zararı ve borçlanma yolu ile
sağlamıştır. Ofis’e Bakanlar Kurulunca verilen görevler için gereken mali kaynak yine Ofis’çe sağlandığından, kaynak
maliyetinin optimize edilmesi son derece önemli bir hâle gelmekteydi. Bu nedenle ilerleyen bölümlerde de görüleceği
üzere Ofis, bu konuda çeşitli politikalar geliştirmek suretiyle faaliyetlerini yürütebilmek için ihtiyaç duyduğu işletme
sermayesini çeşitli kaynaklardan temin etmekteydi.
Ofis kuruluş kanunu gereğince kamu kaynaklarını kullanarak ekonomik alanda faaliyet gösteren devlet şirketi
olarak tanımlanmış ve nominal sermaye olarak 17 milyon TL belirlenmişti. Ancak bu sermayenin 9,6 milyon TL’si
ödenmiş, Ofis’in kuruluşu bahsinde verilen Tablo 7’de de açıkça görüldüğü üzere denen meblağ içerisinde Ziraat
Bankasından 3,2 milyon, Uyuşturucu Maddeler İnhisarından aktarılan 1,5 milyon olmak üzere toplamda sadece 4,7
milyon gibi bir nakit aktarılmıştı. Sermayenin diğer kısmı Ziraat Bankası›ndan devrolunan buğday, demirbaş, çuval,
silo, ambar, lojman gibi nakit olmayan ayni sermayeden oluşmaktaydı. Bu sermaye Ofis’in öz kaynağıydı. Sonraki
dönemlerde de Ofis sermayesinin artırımına gidilmişti. Ofis, sermayesi faaliyetlerini yürütmek için gerekli kaynağı tam
olarak sağlamadığından ihtiyaç duyduğu işletme sermayesini daha çok yabancı kaynaklarla sağlamıştır.
Ofis, Ek Tablo 29’da da görüleceği üzere faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyaç duyduğu işletme sermayesini, borç-
lanma ve diğer yöntemlerle iç ve dış piyasalardan sağlamıştır. Ofis’in kullandığı kaynakları süresi içerisinde geri öde-
mesi ve tekrar kaynak sağlaması, iyi bir kredibilitesinin olduğunu göstermektedir.
344 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
KİT’ler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin fiyatlarının, siyasi otorite tarafından maliyetlerin altında belirlen-
mesi sonucu oluşan maliyet ile fiyat arasındaki fark ve kuruluşun söz konusu mal ve hizmetleri piyasa koşulları ile
satamamasından dolayı mahrum kaldığı kâr toplamından oluşan tutar ile devlet tarafından KİT’e özel görev verilmesi
dolayısıyla oluşan zarar ile bu zararların finansmanı için katlanılan maliyetler, gerçekleştirilen harcamaların fırsat
maliyetleri ve uygulamadan elde edilen toplumsal fayda arasındaki olumsuz fark görev zararı (görevlendirme bedeli)
olarak tanımlanabilir.
Ofis’in tarihi boyunca 3460 sayılı Kanun, 440 sayılı Kanun ve 233 Sayılı KHK gereğince Bakanlar Kurulunca
verilen alım ve diğer görevler nedeniyle uğradığı gelir kayıpları ve zararlar Hazinece görev zararı adı altında yapılan
ödemelerle karşılanmıştır.
Ofis’in finansal durumunu gösteren Ek Tablo 29’a bakıldığında ortalama toplam varlıklarının %30’u özkaynak,
%70’inin de yabancı kaynak olduğu görülmektedir. Kaynaklarının %30’unu oluşturan varlıklar ise silolar, depolar,
makine ve cihazlar ile binalardan oluşan aynî kıymetlerdir. Dolayısı ile faaliyetini yürütmek için gerekli olan işletme
sermayesinin çoğunluğu yabancı kaynaklardan oluşmaktadır. Ofis’in kurulduğu 1938 yılından itibaren bu yapının de-
ğiştirilememesinin sebebi Ofis’e verilen regülasyon görevi nedeni ile stok tutması ve bu neden ile stok devir hızının
in altında olmasıdır. Ofis alım miktarı ile devreden stokun yüksek olduğu dönemlerde özkaynakları % -0,01’e kadar
düşmüştür.1087
İşletme faaliyetlerinin yabancı kaynaklarla yürütülmesi Ofis üzerinde önemli bir finansman maliyeti yükü oluştur-
maktadır. Ofis tarihi boyunca, bu yükün kamu maliyesi üzerindeki etkisini en aza indirgemek için çaba göstermiştir.
Özetle Ofis işletme sermayesini yabancı kaynaklarla yürüten bir kurum görünümündedir.
1938-1980 Yılları Finansman Politikası
Ofis kuruluş Kanununda belirtilen 17 milyon liralık sermayesinin tamamının nakit ya da mal olarak ödenmediği
yukarıda belirtilmişti. Ofis ithalat için gerekli dövizi, yaptığı afyon ihracatından (Ek Tablo 21) sağlamaktaydı. Aynı za-
manda Ofis’in belirlenmiş olan sermayesi ödenmediğinden satın almalarını borçlanmalarla karşılamak zorunda kaldı.
Ofis bundan sonra yaptığı satışlarla borcunu karşılama imkânı bulabilmekteydi.
1940 yılında Ofis Kanununda belirtilen sermayesi tam ödenmediği ve temin edilen yaklaşık 11 milyon lira da
buğday stokuna bağlandığından, afyon alımları için ihtiyaç duyulan tutar yine TC. Ziraat Bankası nezdindeki %7 faizli
borçlu kredi hesabından ve Maliye Vekâletinin kefaletiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından iskonto yoluyla
temin edildi.1088 Ofis borcunu yaptığı satışlardan elde ettiği nakitle ödedi. 1939 senesinde kredi ve reeskont faizleri
olarak bankalara tediye olunan 347.199,65 liraya mukabil 1940 senesinde yalnız 167.388,67 lira ödendi. Ofis’in 1940
bilançosu, hububatta 1.855.893,82 lira kârla, siloların işletmesinde 229.156,61 liralık zarar ve afyon işletmesinde
2.706.365,61 liralık kâr elde edildi. Böylece sonuç itibarıyla 621.315,18 kâr ortaya çıktı.
1940 yılında Toprak Mahsulleri Ofisinin talebi üzerine 3491 sayılı Kanunun 15’inci maddesine göre ve tali komis-
yon raporunda bahsi geçen kayıt ve şartlar dairesinde Maliye Vekâletinin kefaletiyle 10 milyon liraya kadar borçlanma
izni verildi.1089 1941 yılı bilançosunda 16.893.335.27 lira olan sermaye 4185 sayılı Kanunla 30 milyon liraya çıkarıldı.
Ofis’in 1941 yılı sonunda elinde bulunan 8.528.297.87 lira olan stok miktarı 1942 yılı sonunda kırk milyon liraya yakın
bir fazlalıkla 47.060.147.21 liraya yükseldi. Bakanlar Kurulu Kararıyla bu stoktan resmî dairelere yapılan satışlardan
25.576.899.08 lira olarak devredildi.1090 Ofis 1942 yılında 86 milyonu yabancı sermaye, 22 milyonu ise öz sermaye
olmak üzere toplamda 108 milyon lira 1943 yılında ise 58 milyonu öz, 183 milyonu ise yabancı olmak üzere toplam
241 milyon gibi bir sermaye kullandı. Bu rakamlar Ofis sermayesinde yüzde yüz bir artış olduğunu ortaya koymak-
tadır. Sermaye ve para kullanımındaki bu artış, Ofis’in faaliyetlerinin de bir önceki yıla göre önemli miktarda arttığını
ortaya koymaktadır.1091
1087 Stok devir hızı, satın almış olunan ve stoklanan ürünün tamamının satılamaması Ofis’in regülasyon görevi nedeniyle stokların zorunlu
olarak bir kısmının seneye devredilmesidir.
1088 Ofis kanununun 15 inci maddesine göre Umumî Heyetin teklifi ve İcra Vekilleri Heyetinin 11.08.1940 tarihli 2/13058 sayılı Kararıyla
belirlenen 10 milyon liralık borçlanmaya mahsuben gerçekleştirildi.
1089 BCA, 030 18 01 02, 90 24 14.
1090 Ofis yaptığı alımları Ziraat Bankasındaki borçlu hesabı ile Merkez Bankası borçlanmasıdır. Bir başka gösterge ise 1941 yılı Aktif he-
sapları 49.626.298.44 lira iken 1942 yılında 123.670.343.39 lira oldu. 1942 hesap yılı 4.543.014.59 lira karla kapandı. TMO, Beşinci Hesap Yılı
1942 Bilânço…, s.23.
1091 TMO, 1943 Çalışma Bilanço…, s.12.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 345
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
1948 yılında mubayaa (alım) ve stok ihtiyacını karşılamak üzere 1948-19 Maliye Bakanlığının kefaletiyle top-
lamda yaklaşık 220 milyon liralık bono çıkarması kararlaştırıldı.1092 TMO’nun 3/8151 sayılı Kararla verilen 220 milyon
liralık bono ihracı limiti Maliye Bakanlığının kefaletiyle 290 milyon liraya çıkarılmasına 3/13510 sayı ve 15.08.1951
tarihli Bakanlar Kurulunda karar verildi.1093
Bu arada Ofis’in faaliyetlerinin genişlemesi ve stoklarının artması üzerine, 02 Şubat 1942 tarih ve 4185 sayılı Ka-
nunla 30 milyon lira olarak belirlenmiş olan nominal sermayesi 20 Mayıs 1955 tarih ve 6573 sayılı Kanunla 600 milyon
liraya yükseltildi.1094 Bu yıllarda uygulanan ekonomi politikaları ve ekonomik anlayış Ofis’in finans politikalarına da
önemli ölçüde yansıdı. Ofis 3491 sayılı kuruluş Kanununun 23’üncü maddesinde, “Ofis’in banka ve kredi işleri İktisad
Vekâletinin direktifleri dairesinde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ile Ofis arasında akdedilecek mukaveleye göre
mezkûr bankaca yapılır. Lüzum ve ihtiyaç hâlinde bu işler İktisad Vekâletinin göstereceği diğer bankalar tarafından da
yapılabilir” hükmü gereğince Ofis, alım zamanlarında, Bakanlar Kurulunca çıkarılan kararnamelere bir hüküm konula-
rak ihtiyaç duyduğu finansmanı Ziraat Bankasına bono vermek suretiyle veya Merkez Bankasından reeskont kredisi
kullanmak suretiyle kamu kaynaklarından karşılamıştı. Ofis alım ve satımında kullanılmak üzere 07.06.1958 tarihinde
4/10411 sayılı Kararname ile 1 milyar yüz kırk yedi milyon liralık bono ihracında bulundu.1095
Ofis’in varlık kaynak yapısını gösteren ek tablo 29’un incelenmesinden de görüleceği üzere faaliyetler yabancı
kaynaklarla sürdürülmektedir. Ofis’in öz kaynağının toplam kaynağa oranı 1942 yılı sonrasında %38’in üzerine çı-
kamamıştır. Öz kaynaklar silo, makine cihaz gibi maddi duran varlıklarından oluştuğundan ihtiyaç duyulan işletme
sermayesi yabancı kaynaklardan sağlamak zorunda kalınmıştır. Bakanlar Kurulunca verilen görevler nedeniyle mah-
rum kalınan gelir kaybını ve mahrum kalınan kâr görev zararı adı altında ödenmekteyse de bu ödemeler harcama ile
ödeme arasındaki zaman farkı nedeniyle Ofis kaynak bulmak zorunda kalmıştır.
1980 ve Sonrası Finansman Politikası
24 Ocak 1980 kararlarının ardından başlayan liberal ekonomi anlayışı, Ofis’in finans politikalarını da etkilemiştir.
Bu çerçevede alım kararnameleri ile kamu bankalarından kaynak sağlama imkânı ortadan kaldırılmış, bunun yerine
serbest rekabet ortamında finansman temini yöntemine geçilmişti. Ofis bundan sonra ihtiyaç duyduğu kaynakları yurt
içi, yurt dışı bankalar ve finansman kuruluşlarından sağlamak durumunda kalmıştı.
Bu politika değişikliği nedeniyle Ofis, finansman sağlamak amacıyla uluslararası kuruluşlarla faaliyetlerini sürdü-
rebilmek için uluslararası standartlara uygun mali tablolar düzenlemeye başlamıştır. Uluslararası kuruluşlarca yapılan
inceleme ve değerlendirmelerde mali riski düşük kuruluş olarak kabul edilerek diğer kurumlara göre düşük maliyetli
kredi sağlamıştır. Ofis borçlarını süresi içerisinde ödeyerek kredibilitesi yüksek bir kurum hâline gelmiştir. TMO, Tür-
kiye’de ilk defa kamu kuruluşları arasında leasing yöntemi ile kaynak temini, alacaklarını teminat göstererek faktoring
uygulaması, makbuz senedi ile yurt içi ve yurt dışından kredi temini, kira sertifikası (sukuk) ihracı gibi yöntemler ge-
liştirerek uygulamalar yaptı. Dış kredi kurumlarının isteğinden birisi olan kurum aktiflerinin nasıl korunduğu talebine
göre de sigorta sistemi geliştirildi.
Ofis faaliyetlerini sadece direkt finansman yöntemleri ile değil, dolaylı finansman yöntemleri ile de yürüttü. Bun-
lardan biri ve en önemlisi Ofis’in uygulamaya koyduğu Umumi Mağazacılık sistemidir. Daha önceki bölümlerde de
anlatıldığı üzere Umumi Mağazacılık ile alımdan kaynaklanan borç zamana yayılarak finansman maliyeti en aza
düşürülmüştür.
Elektronik Bilgi İşlem ve Muhasebe İşleri
1938-1972 Yılları Arasında Muhasebe Sistemi
04.07.1938 tarih ve 3950 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3460 sayılı Sermayesinin Tamamı Devlet Tara-
fından Verilmek Sureti İle Kurulan İktisadi Teşekküllerin Teşkilat ile İdare ve Murakabeleri Hakkında Kanun ile Kamu
1092 BCA, 030 18 01 02, 117 68 3.
1093 BCA, 030 18 01 02, 126 61 20.
1094 TBMM, Kanunlar Dergisi, Dönem: 6, C.23, 02.02.1942, s.138; Resmi Gazete, Sayı No: 5026, 6 Şubat 1942; TBMM, Kanunlar Der-
gisi, Dönem: 10, C. 37, 20.05.1955, s.1022; Resmi Gazete, Sayı No: 9013, 27 Mayıs 1955.
1095 BCA, 030 18 01 02; 150 48 5.
346 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
İktisadi Teşebbüslerinin yönetim, denetim ve mali işlemleri düzenlenmiş, Toprak Mahsulleri Ofisi de mali iş ve işlem-
lerini 3460 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütmüştür.1096
Toprak Mahsulleri Ofisi hesap ve kayıt düzeninde saydamlık, hesap verilebilirlik ve tekdüzenin sağlanması, iş-
lemlerinin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerinin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir
bir biçimde muhasebeleştirilmesi; mali tablolarının zamanında, doğru, muhasebenin temel kavramları ve genel kabul
görmüş muhasebe ilkeleri çerçevesinde, uluslararası standartlara uygun, yönetimin ve ilgili diğer kişilerin bilgi ihtiyaç-
larını karşılayacak; karar, kontrol ve hesap verme süreçlerinin etkili çalışmasını sağlayacak şekilde hazırlanması ve
yayımlanmasına ilişkin esas, usul, ilke ve standartlara göre muhasebe sistemi oluşturulmuştur.
1926-1960 yılları arasında Türkiye’de Alman Muhasebe ekolu hâkim olduğundan Ofis muhasebe sistemi bu
ekole göre düzenlenmiştir. Alman muhasebe sistemi, muhasebe servislerinde uygun bir iş bölümünü gerçekleştirmek
amacıyla ortaya çıkan çift yevmiyeli bir sistemdir. Bu sistemde kasadan geçen işlemler için bir “kasa yevmiyesi” bir
de “muhtelif işlemler yevmiyesi” yani “muhasebe yevmiyesi” adları verilen yevmiyeler tutulur. Kasa ve muhasebe
yevmiyelerine geçirilmiş olan işlemler, çıkarılacak “İcmal” ler yardımı ile “Genel Yevmiye” ye aktarılır. Böylece bütün
kayıtlar “Genel Yevmiye”ye geçirilmiş olur. Buradan da icmal veya balans cetveli ile defterikebirde ait oldukları hesap-
lara işlenir. Ofis’in muhasebe sisteminde; yapılan işlemler muhasebe fişleri ile düzenlenmiştir. Bu fişlerin özelliği aynı
zamanda iç organizasyonu da düzenlemesidir.
Bu amaçla aşağıda yer alan muhasebe fişleri ve defterleri geliştirilmiştir. Bu fişlerin her bir nüshasının farklı işlev-
leri bulunmakta olup nüshalar arasına karbon kâğıdı koymak suretiyle düzenlenmekte, böylece maddi hata ortadan
kaldırılmaktadır. İlgili nüshalar işlemin yapılacağı yere gönderilmek suretiyle maddi hataya yer vermeyen fişler düzen-
lenmektedir. Bu fişler ve fonksiyonları aşağıda verilmektedir:
A Fişi: Ofise getirilen ve satın alma şartlarına uygun olan emtianın tesellümünü ve bedelinin ödenmesini sağla-
mak üzere (A) fişi adı altında form düzenlenir. (A) fişinin birinci nüshasının bir kısmı emtiayı teslim edene verilir, diğer
kısmı işyerinde kalır. Ekspertiz, tartı ve tesellüm muameleleri sırasında (A) fişi satıcının kimliği ile muayene raporu
kısmı formüler izahnamesindeki esaslar dairesinde doldurularak ilgililer tarafından imzalandıktan sonra her iki nüsha-
sı bir arada olmak üzere muhasebeye gönderilir.
(A) fişini alan muhasebeci, önce fişin eksper ve depo memuru tarafından yazılmış olan kısımlarını, hata ve
noksanlık varsa tashih ve ikmal ettirmek üzere: eksper tarafından yapılan ekspertiz veya analize göre verilen fiyatın
bareme uygun olup olmadığını, çeki kolonuna yazılan kilolar toplamı ile daranın ve net kilonun doğru hesaplanıp he-
saplanmadığını, çeki kolonunda ki çuval adedinin muayene kısmındaki çuval adedine uygun olup olmadığını, eksper
tarafından kaydedilen yaklaşık kilo ile net kilo arasında aşırı bir aykırılık bulunup bulunmadığını kontrol eder. Uygun-
suzluk ve aykırılık varsa düzeltir. Bunu sağlayamadığı takdirde işyeri amirini haberdar eder.
Satın alınan emtianın tutarı (A) fişinin hesaplama kısmında yapılır. Net kilo ile fiyat çarpılır. Bulunacak bedel, lira
ve kuruş olarak «tutarı» hanesine yazılır. Çarpma neticesinin aynı kısımda sağlama işlemi ile kontrol edilmesi yapılır.
Ödemeye esas olan (A) fişi alt parçaları muhasebece doldurulur. Zımbalı yerden ayrılıp muamele görecek olan
bu parçalara üst kısımlardan nakledilmesi gerekli bilgiler, parçalar ayrılmadan evvel muhasebece ait oldukları yerlere
geçirilir. Alt parçaların «tutarı» hanesine nakledilen lira ve kuruş taramalı satıra yazı ile de yazılır.
Tutar hesaplama işlemi muhasebecinin sorumluluğu altında bir memura yaptırıldığı takdirde, fişteki muhasebe-
ciye ait imza yerinin soluna bu memurlar da paraflarını koyar ve sicil numaralarını yazarlar. Muhasebeci bu suretle
tamamlanan (A) fişinin kendisine ait imza hanesini imzaladıktan sonra makbuz kısmının her iki nüshasını zımbalı
yerinden ayırarak vezneye gönderir.
Veznedar satıcının ibraz ettiği kupon yardımı (A) fişi tutarı ile (A) fişini bulur. Numaralarının birbirine uygunluğu-
nu kontrol eder. Ödenmesi uygun olanları gördükten sonra bu kuponu makbuz kısmının birinci nüshasının arkasına
yapıştırır. Her iki nüsha da «satıcının imzası» ibaresinin altı satıcıya ayrı ayrı imzalatılır. İmza edemeyenlerin tasdikli
mühür veya parmak izi alınmak suretiyle de ödeme yapılabilir. Veznedar kendisi de «ödendi» ibaresinin altını imzala-
dıktan sonra makbuz kısmının ikinci nüshasını satıcıya verir.
Satıcı, kuponu kaybettiği için ibraz edemezse, işyeri yetkililerince tanınmış iki kişinin imzasını taşıyan bir belge
veya nüfus cüzdanı ile hüviyetini ispata mecbur tutulur. Kuponun hukuki bir değeri olmadığından, satıcının elinde
1096 Toprak Mahsulleri Ofisi, Muhasebe Formüler İzahnamesi, Yürürlük Tarihi: 01.09.1946.
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 347
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
kupon olduğu hâlde dahi veznedar, lüzum gördüğü takdirde satıcının hüviyeti hakkında inceleme yapabilir. Bu incele-
menin çabuk yapılarak satıcının bekletilmemesi gerekir.
Ofis alım işlemlerinde hatayı en aza indirmek amacıyla tasarladığı bu fiş, 2013 sayılı Vergi Usul Kanununa göre
düzenlenen gerçek usulde vergi mükellefi olmayan üreticiler için düzenlenmesi zorunlu olan Müstahsil Makbuzu,
Depo Giriş Fişi, Alım Makbuzu ve Muhasebe Fişi işlemini gören bir belge niteliğindedir.
Alım Bordrosu:
Alım bordro Ofis teşkilâtının bir gün içinde yaptıkları ticari madde alımları ile çuval alımları evvelce depozito mu-
kabili veya Genel Müdürlük müsaadesi ile emaneten verilmiş olan kaplık çuvalların geri alınması için doldurulan bütün
ödenmiş veya ödenmemiş Alım Fişlerini (A Fişi) alım şekli ve mal nev’i itibariyle, kaydederek icmal etmek için tanzim
olunur, iki nüshadan ibaret bu formdur.
1.Nüshaları ekleriyle birlikte alım bilgilerinin girilmesi için Genel Müdürlükteki bilgi işlem ( Hollerith Müdürlüğüne)
gönderilir.2.Nüshaları iş yerinde kalırdı.
Alım Bordosunun Düzenlenmesi
Muhtelif şekillerde alınmış muhtelif neviden malların her bir cinsi (buğday, sert buğday, yumuşak buğday, siha,
buğday karışık, arpa - beyaz, arpa - çakır, arpa - beyaz siha, çuval - hububat, çuval-un ve ilâh gibi) ayrı bordrolar ve
her bir bordro muhteviyatını da fiyat ve emtianın konulduğu depo ve boks itibariyle ayrı bölümlere kaydedilebilmek için
A fişlerinin üst parçaları muhasebe tarafından aşağıda izah edildiği şekilde tasnif edilir:
Bir gün içinde alınmış olan emtiaya ait A fişlerinin üst parçaları alım türüne göre, vergi mükelleflerinden alım, vergi
mükellefi olmayan üreticilerden alım, şekillerine göre ayrılır. Bu suretle tasnif edilmiş olan fişler her sınıf içinde emtia
nev’i itibariyle ikinci bir tasnife tâbi tutularak buğdaylara, çavdarlara, fasulyelere, çuvallara ait fişler ayrılır.
Nevilere ayrılan fişlerde, buğday nevinde: Yumuşak buğdaylar, sert buğdaylar, karışık buğdaylar; arpa nevinde:
Beyaz arpalar, karışık arpalar, ve çuval nevinde: Hububat çuvalları, un çuvalları gibi cins tasnifine tâbi tutulur.
Emtia cinsi itibariyle tasnif edilmiş bulunan A fişleri aynı mal cinsleri içinde bir de fiyat itibariyle tasnif edilirler.
Yani karışık buğdaylardan 21 kuruşa alınmış olanlara ait A fişleri bir araya, 19,7 kuruştan alınmış olanlara ait fişler bir
araya, 18,1 kuruştan alınmış olanlara ait fişler bir araya toplanır. Yine beyaz arpalardan 15 kuruştan alınmış olanlara
ait A fişleri bir araya, 14,4 kuruştan alınmış olanlara ait fişler de bir araya toplanır.
Nihayet her fiyat grubu da malın konulmuş olduğu depo ve boks numarası itibariyle tasnif edilir. Bu suretle de
aynı fiyattan alınıp aynı deponun aynı boksuna konulmuş olan aynı nevi ve cinsten mallar bir araya toplanmış olur.
Bu şekilde tasnif edilmiş olan A fişleri alım bordrosuna kaydedilmeğe hazır duruma gelmiş olur. Fiyatlara, depo
ve boks numaralarına ait tasnifler ayrıca yapılmayıp cins üzerine tasnif edilmiş fişlerin bordroya geçirilmesi sırasında,
aynı fiyat ve depoya tahsis edilmiş hanelere serpiştirilerek kaydedilmek suretiyle de yapılabilir.
Bütün bu tasniflerin ve kayıtların yapılması için günün sona erip alımın neticesinin beklenmesi lâzımdır. A fişleri
izahnamesi gereğince bu fişlerin üst parçaları alt parçalarından ayrıldıkça tasnif ve kayıt peyderpey yapılır.
Muhasebe birimi yukarıdaki şekilde tasnif edilmiş fişlerin geçirileceği bordrolarda :
a) Depo kodu hanesine, işyeri kodunu,
b) Bölge hanesine, işyerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğü adını,
c) Depo Hanesini İşyeri Adını,
ç) Tarih hanesine fişlerin ve aynı zamanda bordroların tanzim edildiği gün, ay, yılı,
d) Bordro Sıra No hanesine alım bordrolarına verilen müteselsil sıra numarasını yazar.
Bordro sıra numaraları her yılbaşı birden başlar; mal nev’i ve cinsi ayırt edilmeksizin muntazam bir sıra takip eder.
Bir alım bordrosu izahnamesinde yazıldığı gibi doldurulup bloktan ayrıldıktan sonra gelecek sıra numarası henüz boş
bulunan nüshaya işlenir. Bu suretle her yeni bordro doldurulurken sıra numarası evvelden kaydedilmiş olduğundan
sıra takibi sağlanmış olur.
Merkezde hesaplar yapılırken bu sıra numarası takip edileceğinden, atlanmış veya tekerrür etmiş numaralar hak-
kında ilgili işyerinden izahat isteneceğinden intizam ve zaman bakımından bu sıra numarasının büyük önemi vardır.
348 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
e) Alım şekli» hanesine alımın «serbest» veya «vergi» şeklinde yapıldığını belirtmek üzere yazılır.
f) Alım hesabı No hanesine hesap plânında gösterilen hesap numarası,
g) Mahsulün nev’i ve cins hanesine bordronun ihtiva ettiği emtianın evvelâ adı sonra cinsi (buğday - yumuşak),
(Un 100 kalite) gibi yazılır.
h) Emtia kodu hanesine bordronun muhtevi olduğu mal için verilmiş numarası yazılır.
Alım bordrosunun başlıktan sonraki kısmı üçer kolonluk beş bölüme ayrılmıştır. Her bölümün kolon başlıkları
A Fişi No, Miktar (Kg), Tutarı (TL, krş.), bunların ait oldukları kolonlar arasında depo ve boks numaralarına ait
hane ve fiyat yazmaya mahsus siyah çerçeveli (Kilosu) hanesi ayrılmıştır.
Bölümlerin başlıklarından da anlaşılacağı gibi her bölüme bordroya kaydedilecek olan cinsinden yalnız aynı fiyat-
tan alınmış ve aynı depo ve boksa konulmuş olan mallar kaydedilmektedir.
Aynı fiyattan alınmış olmakla beraber ayrı ayrı depo ve boksa konulmuş olan mallar diğer bir bölüme yazılacaktır.
Bordroya kaydedilmek üzere ele alınmış olup aynı depo ve bokslara konulmuş olan bir cins malın bir fiyat grubu-
na ait A fişlerinin ihtiva ettiği malların konulduğu deponun ve bu deponun boksunun numarası (depo ve boks No:) ha-
nesine evvelâ deponun numarası yazılır. Meselâ mal 8 numaralı deponun 3 numaralı boksuna konulmuş ise buraya
8/3 yazılır. (Kilosu) hanesine, kaydedilmek üzere ele alınmış olan aynı cins ve aynı fiattan mallara ait A fişlerine şamil
fiyat, kuruş ve santim olarak (A fişlerinde olduğu gibi) 21 veya 18,7 ve yahut 16,4 şeklinde yazılır.
Bundan sonra sıra ile A fişlerinin kaydına başlanır. «A fişi No.»sı kolonuna A fişinin numarası, «Miktar» kolonuna
A fişindeki net kilo yekûnu, «Tutar» kolonuna yine A fişindeki malın tutarı yani bedeli yazılır. Bordronun bir bölümü, bir
depo içinde belirli bir bloksa veya açıkta bir yığına (bir yığın başlı başına bir depo sayılır ve bunların boks taksimatı
bulunmaz.) konulmuş malların bir fiat grubuna dahil olan fişlerinin hepsinin kaydedilmesine yetmezse bu fiat ve boks
grubu için ikinci bir bölüm ve icabında üçüncü bir bölüm kullanılır. Her bölümün miktar ve tutar kolonları ayrı ayrı yekûn
edilir. Yekûnlar, bunların yazılmasına mahsus siyah çerçeveler içine yazılmadan evvel, miktar yekûnu tutar kolonu-
nun üstündeki siyah çerçeveli (kilosu) hanesine evvelce kaydedilmiş olan fiatla çarpılarak tutar yekûnu kontrol edilir.
Bu suretle yekûnlarda ve fişlerde hesap hatası olmadığı anlaşıldıktan sonra kesin olarak ait olduğu çerçeveler içine
işlenir. Mutabakat hasıl olmadığı takdirde hatanın toplama hatası olup olmadığı araştırılır. Hatanın menşei toplamada
olmayıp A fişlerinde olduğu takdirde ne şekilde hareket edileceği, hesap işleri izahnamesiyle, hata tashihleri için tertip
edilmiş olan formülerlerin izahnamesinde belirtilmiştir.
Bir bordro bölümünün miktar ve tutar yekûnları, aynı fiyat- tan alınan ve aynı boksa konulan mallar için ikinci bir
bölüm tahsis edilmiş olsa dahi bu bölüme nakledilmez. Aynı fiattan alınmış ve aynı boksa konulmuş olan aynı cinsten
mala bir bordro bölümü yetmediği takdirde ikinci bir bölüm kullanılacağı gibi aynı gün alınmış olan ayrı cinsten mallara
ait A fişlerinin kaydedilmesine bir bordro yetmediği takdirde dahi ikinci bir bordro takımı ve icabında bir üçüncü takım
olmak üzere lüzumu kadar ek bordro takımı kullanılır.
Formun sağ alt tarafındaki icmal bölümüne sıra ile her bölüme ait fiyat (Fiat) çerçevesinden, miktar ve tutarı da
yine her bir bölümün yekûn çerçevelerinden alınarak yazılır. Ve icmal bölümünün miktar ve tutarı yekûnları yapılarak
yekûn satırına kaydedilir.
Bordro bir tek föyden yani bir tek takımdan ibaret ise ek föy yekûnu satırına bir şey yazılmaz ve yapılmış olan
yekûn aynen günlük yekûn satırına da yazılır. Aynı cins mal için bir gün evvel tanzim edilmiş olan alım bordrosunun
genel yekûnları «dünden nakil» satırına yazılır. Bir evvelki satırdaki günlük yekûnlar ile dünden nakledilen de toplana-
rak «genel yekûn» satırına yazılır.
Bir cins mal için iki bordro yapılmış ise birincisi ek föy İkincisi genel yekûnu gösterecek asıl bordro sayılır ve genel
yekûn bunun üzerinde yapılır. Ek bordro sayısı ikiden ziyade olursa en son bordro evvelkilere ek föy yapılır. Bir kaç
ek föy bulunduğu takdirde ek föylerin yukarıdaki izahata göre günlük
Yekûn satırına kadar yapılacak yekûnları bir sonraki föyün «ek föy» satırına yazılır ve bu şekilde devam olunur.
En son föye yani asıl bordroya varılınca dünden nakil ve genel yekûn satırları işlenerek bordro tamamlanır.
Genel Müdürlüğe gelen nüsha da bilgi işlem makinasına giriş yapılarak, Muhasebe birimi için Mizan, diğer bi-
rimler içinde alım ile ilgili bilgi raporları üretilirdi. TMO böylece bu alım bordrosu olarak adlandırılan, tamamıyla alım
TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 349
V. BÖLÜM
DİĞER HUSUSLAR
raporlaması ve bilgi işlemem veri giriş esasına göre kodlanmış bir formdur. TMO bu formu bu günde mevcut sistemine
adapte ederek kullanmaktadır.
D Fişi: Ofis Genel Müdürlüğünden verilen talimatla peşin satışların kaydedildiği fiştir. Dört nüsha olarak düzen-
lenen bu fişin birinci nüshası Tahsil Fişi, ikinci nüshası Tesellüm Makbuzu, üçüncü nüshası Ambar Çıkış Emri, dör-
düncü nüshası Fatura’dır. Bu nüshalar arasına karbon kâğıdı konmak suretiyle doldurulur. Böylelikle farklı işlemler
için düzenlenen belgeler aynı anda düzenlenmek suretiyle maddi hata önlenmiş olur. D fişi her bir emtia için ayrı ayrı
düzenlenir. Örneğin bir alıcıya on çeşit emtia satılsa dahi bunlar toplanarak bir fiş yerine, her bir emtia için ayrı ayrı
fiş düzenlenir. Fişin Tahsil Fişi olan birinci nüshası ile Tesellüm Makbuzu olan ikinci nüshası tahsilatın yapılması için
veznedara gönderilir. Ambar Çıkış Emri olan üçüncü nüshası ambar memurunda kalır, Fatura olan dördüncü nüshası
ise alıcıya verilmek suretiyle işlem tamamlanır.
E Fişi: Ordu, askeri birlikler ve sair resmi kurumlara ve müesseselere ayniyat mazbatası ve muayene raporu kar-
şılığında peşin olmayan satışlar için düzenlenir. Dört nüsha olarak düzenlenen fişin birinci nüshası Mahsup Fişi, ikinci
nüshası Ambar Çıkış Emri, üçüncü nüshası Tesellüm Makbuzu, dördüncü nüshası Fatura olarak düzenlenmektedir.
Her emtia için ayrı ayrı düzenlenir. Mahsup fişi ile resmi kurum borçlandırılır, diğer nüshalar ise belge niteliğindedir.
B Fişi: İş yerleri ve depolar arası sevkiyatta B fişi kullanılır. Fişin üzerine en yüksek alım fiyatı ve miktarı yazıl-
mak suretiyle sevkiyat yapılmaktadır. Bu fiş diğer fişlerde olduğu gibi dört nüsha düzenlenmektedir. Birinci nüshası
Vusûl Mektubu, ikinci nüshası Cari Hesap Mektubu, üçüncü nüshası Mahsup Fişi, dördüncü nüshası Sevk Emridir.
Bu kavramlar bu günkü anlamda Vusül Mektubu tesellüm işyerine yazılan emtia gönderildiğine dair yazı, Cari Hesap
Mektubu, dekont diğer bir ifade ile sevk yapılan iş yeri cari hesabına borç yazıldığını gösterir belge, Mahsup Fişi sevk
işyeri muhasebe işlemleri için düzenlenen muhasebe fişi, dördüncü nüshası ise bu günkü anlamda Sevk İrsaliyesi
mahiyetinde olan belgedir.
Tahsil Fişi: Emtia satışları dışındaki kasaya nakit olarak tahsil edilen tutarları gösteren muhasebe fişidir. İki nüs-
ha olarak düzenlenir ve birinci nüshası veznede, diğer nüshası ise koçanda kalır.
Tediye Fişi: Emtia alımları dışındaki kasadan nakit olarak ödenen tutarları gösteren muhasebe fişidir. İki nüsha
olarak düzenlenir ve birinci nüshası veznede, diğer nüshası ise koçanda kalır.
Kasa Defteri: Kasa defteri, giriş ve çıkış tablolarından oluşmaktadır. Birisi asıl diğeri de kopya olmak üzere arala-
rına karbon kâğıdı koymak suretiyle düzenlenen kopyalı bir defterdir. Kasa defterinin giriş sayfasına D fişi düzenlemek
suretiyle peşin satışlar sonucu tahsil edilen tutarlar “Satış Tahsilatı” kolonuna, satış dışındaki bankalardan veya diğer
yerlerden yapılan tahsilat ile alım sonucu A fişi düzenlenerek yapılan alımlardan ödenmeyenler ile vergi kesintileri ve
diğer borçlar için tahsil fişi düzenlenerek “Sair Tahsilat” kolonuna yazılır. Gün sonunda satış tahsilatı ve sair tahsilat
kolonları toplanarak umumi giriş sütununa yazılır.
Kasa defterinin çıkış tablosu ise Mubayaa Bedelleri”, Tahmil ve Tahliye Masrafları”, Sair Tediye” ve “Umumi Çıkış
Yekûnu” olmak üzere dört kolona ayrılmıştır. A fişi ile alımı yapılan hububat bedellerinden peşin ödenenler mubayaa
bedeli kolonuna, tahmil tahliye için ödenen tutarlar tahmil ve tahliye masrafı kolonuna, diğer işlemler için ödenenler
de sair tediye kolonuna yazılmaktadır. Gün sonu toplamı umumi çıkış kolonuna aktarılmaktadır. Gün sonunda umumi
giriş yekûnu ile umumi çıkış yekûnlarının farkı ile kasa mevcudu sayılarak mutabakat yapılmaktadır. Bu defter muha-
sebeci tarafından tutulmaktadır.
Ambar Hareket Cetveli (Stok Hareket Cetveli): Toprak Mahsulleri Ofisinin ana iştigal konusu olan stok hareket-
lerinin kontrolü ve takibi ise işyerleri için geliştirilen Ambar Hareket Cetveli ile düzenlenmektedir. Bu günkü adı ile Stok
Hareket Cetveli olan stok giriş ve çıkışlarının miktar ve tutarının takip edildiği günlük tutulan stok takip cetvelleridir. Bu
cetvel kasa defterinde olduğu gibi iki nüsha olarak düzenlenmektedir. Ambar hareket cetvelinin giriş ve çıkış tarafları
belgelerde yer alan miktar ve tutarlar yazılmak suretiyle eksper tarafından tutulmaktadır. Stok Hareket Cetvelinin
giriş tarafı A fişinden oluşan Alım Bordrosundaki Miktar ve Tutar ile B Tesellüm Fişinden oluşan miktar ve tutardan
oluşmaktadır.
Stok Hareket Cetvelinin çıkış kısmı ise peşin satış fişi olan D fişindeki miktar ve tutar ile E fişi olan resmî dairelere
Satış Fişindeki yazılı miktar ve tutardan oluşmaktadır. Girişler toplamından çıkışlar toplamı çıkarılarak stoktaki olması
gereken emtia miktarı bulunmaktadır. Bu fişler aynı zamanda kasa defterine de işlendiğinden muhasebe ile stok ka-
yıtları birbirini kontrol etmektedir.
350 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)