The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Toprak Mahsulleri Ofisi, 2022-07-05 08:48:29

TMO Tarih Kitabı

TMO Tarih Kitabı

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Giresun’da Çuvallı Fındık Depolama Çalışmaları

2009 YILI FINDIK SATIŞ FİYATLARI (TL/kg)

Levant Kalite Fındık 2008 Mahsulü 2007 Mahsulü

Miktar Mayıs Peşin Ağustos Mayıs Peşin Ağustos
4,10 Haziran Temmuz 4,25 4,00 Haziran Temmuz 4,15
5.000 Tona 4,05
Kadar 4,00 4,15 4,20 4,15 3,90 4,05 4,10
5.000 Ton 4,05 4,10 3,95 4,00 Ağustos
ve Üzeri 4,55
4,45
Giresun Kalite Fındık
Ağustos
Miktar Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Mayıs Haziran Temmuz 3,30
4,50 4,55 4,60 4,65 4,40 4,45 4,50 3,20
5.000 Tona 4,40 4,45 4,30
Kadar 4,50 4,55 4,35 4,40
5.000 Ton
ve Üzeri

Sivri Kalite Fındık

Miktar Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Mayıs Haziran Temmuz
3,25 3,30 3,35 3,40 3,15 3,20 3,25
5.000 Tona 3,15 3,20 3,25 3,30 3,05
Kadar 3,10 3,15
5.000 Ton
ve Üzeri

Tablo 53 : 2007-2008 Ürünü Fındığın Gruplarına ve Aylara Göre Satış Fiyatları

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 201

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

2010 Yılı Satış fiyatları (TL/kg)

Gruplar Nisan Mayıs Haziran Temmuz
Giresun Kalite 5,20
Levant Kalite 5,00 5,10 5,20 5,00

Gruplar 4,80 4,90 5,00
Giresun Kalite
Levant Kalite Tablo 54 : 2010 Yılı Aylara Göre Fındık Satış Fiyatları

2011 Yılı Satış fiyatları (TL/kg)
Açıklama

17 Haziran itibarıyla 5,00
29 Temmuz itibarıyla 15 Ağustos’a kadar 6,00
17 Haziran itibarıyla 4,80
29 Temmuz itibarıyla 15 Ağustos’a kadar 5,80

Tablo 55 : 2011 Yılı Aylara Göre Fındık Satış Fiyatları

Yıllar Yağlık Ayrılan Mamul İçin Ayrılan Kabuklu Satış Toplam
(Ton) (Ton) (Ton) (Ton)
2007 111 1.607
2008 129.548 1.274 44.492 1.718
2009 125.405 14.686 46.065 45.766
2010 9.564 50.216 190.299
2011 65.009 3.314 90.495 185.185
2012 24.570 24.196 158.818
2013 32.155 28.949 48.766
2014 21.057 32.155
Toplam 8.200 278.127 29.257
384.887 691.964

Tablo 56 : 2007-2014 Yılları Arasında TMO Stokunda Bulunan Fındığın Değerlendirilme Biçimleri

Mamul Ürünler Dahil TMO Satışları (Ton)

Naturel Kabuklu Fındık Küspe H. yağ R.yağ K.Fındık Ezme Kıyılmış
İç Fındık Giresun Levant Sivri
Giresun Levant

930 4.181 44.847 221.135 12.146 71.878 107.154 7.726 9.648 446 764

Tablo 57 : TMO Fındıktan Mamul Ürün Satışlarının Türüne Göre Dağılımı

Bakanlar Kurulu 01.06.2017 tarihli ve 2017/10211 sayılı Kararname ile fındık fiyatlarının serbest piyasada ol-
dukça düşük seyretmesi sebebiyle TMO’yu fındık piyasalarının düzenlenmesi amacıyla tekrar kabuklu fındık alımı
yapmakla görevlendirdi.

TMO, kararname kapsamında 31 Temmuz 2017 tarihine kadar üreticilerin elinde bulunan 2016 yılı mahsulü
6.400 ton levant kalite kabuklu fındıkları 10,00 TL/Kg, Giresun kalite kabuklu fındıkları ise 10,50 TL/kg fiyattan aldı ve
bunun karşılığında toplam 63 milyon TL ödeme yaptı.

TMO, 2017-2018 üretim sezonunda fındık piyasalarında yüksek rekolte beklentisinin oluşması, üreticilerin finans-
man ihtiyacının karşılanması ve millî bir ürün olan fındığın daha sağlıklı ortamlarda depolanması amacıyla Levant

202 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

kalite kabuklu fındıkları 10,00 TL/Kg, Giresun kalite kabuklu fındıkları ise 10,50 TL/Kg fiyattan 06 Eylül 2017 tarihin-
den itibaren tekrar almaya başladı. Alımlara 17 noktada başlanarak süreç içerisinde Karadeniz Bölgesi’nde ihtiyaca
binaen 44 noktaya kadar alım merkezi açıldı. TMO’nun 2017/18 döneminde üreticiler lehine çatlak, bozuk ve iç fındık
limiti %2’den %7’ye, çürük ve bozuk iç fındık limiti %3’ten %5’e çıkarıldı, sağlam iç fındık limiti ise %40’tan %37’ye
indirildi. Dekar başına verim değeri 130 kg üzerinden hesaplandı ve ürün bedelleri üretici hesaplarına en geç 1 hafta
içerisinde yatırıldı. 77 bin üreticinin 138 bin ton ürünü satın alındı ve karşılığında 1,305 milyar TL ödeme yapıldı.

2018/2019 üretim sezonunda ise piyasalarda başlangıç fiyatlarının üreticiler lehine oluşması nedeniyle ilk aşa-
mada TMO’nun alım yoluyla piyasalara müdahalesine gerek görülmedi. Ancak Ekim ayının 3. haftasından itibaren pi-
yasa fiyatlarının üreticiler aleyhine olacak şekilde düşmeye başlamasıyla beraber TMO levant kalite kabuklu fındıkları
14,00 TL/kg. Giresun kalite kabuklu fındıkları ise 14,50 TL/kg. fiyatlardan satın almaya başladı. 1 Kasım 2018-31 Ara-
lık 2018 tarihleri arasında üreticilerden toplan 7 bin ton fındık satın alınarak karşılığında 100 milyon TL ödeme yapıldı.

Fındık alımında hububat alımlarından farklı bir analiz uygulanmaktaydı. Ürünler analiz yöntemiyle alıma tabi tu-
tulmakta olup analizdeki en önemli ve fiyata en fazla etki eden kriter randımandır. Fındık analizinde; sağlam iç fındık
oranı ile buruşuk iç fındık miktarının yarısının toplamı randıman olarak ifade edilmektedir.

Analiz aşağıda belirtilen aşamalardan oluşmaktadır:

1. Üreticiler tarafından alım merkezine getirilen her çuval üründen numune alınır.

2. Alınan temsili numune analiz masasında 1 kiloya kadar küçültülür.

3. Ürünün rutubeti rutubet cihazı ile belirlenir. (Rutubet Sınırı %6)

4. 1 kiloya küçültülen temsili numuna içerisinde (çatlak, kırık ve kabuğundan çıkmış iç fındık, yabancı
madde, zuruflu tane, diğer gruplardan karışma) oranları belirlenir.

5. Daha sonra 1 kg’lik numune 250 gr’ye küçültülür ve bu numunede (çürük ve bozuk fındık, buruşuk
fındık ve sağlam iç fındık) oranları belirlenir.

Toprak Mahsulleri Ofisi 2018 yılında sanayici ve ihracatçıların hammadde ihtiyacının karşılanabilmesi ve iç pi-
yasa tüketimindeki artışa binaen piyasa ihtiyacının karşılanması amacıyla piyasalara 61 bin ton kabuklu fındık satışı
gerçekleştirmiş, 10 bin ton kabuklu fındığı ise imalatlar yoluyla değerlendirerek stoklarını tasfiye etmiştir.

Fındık Grupları Satış Fiyatı
(TL/Kg)
Giresun Kalite 12,50
Levant Kalite 11,50
Sivri Kalite 10,50

Tablo 58 : 2018 Yılı Kaliteye Göre Fındık Satış Fiyatları

TMO’nun gerçekleştirdiği fındık mamulleri:

Kavrulmuş iç fındık: İç fındığın kavrularak zarının atılması ve kısmen kavrulmuş tanelerinden ayrılmasıyla hazır-
lanmış mamuldür.

Fındık Küspesi: Fındık meyveleri içlerinin, insan ve hayvan sağlığına zararsız yağ çözücüleri ile özütlenerek veya
ekspeller (yağların, tohumlardan vidalı pres aracılığıyla mekanik olarak ayrılması işlemi) ya da adî presle (yağların,
tohumlardan el ile çalışan vidalı pres sistemiyle ayrılması işlemi) sıkılarak yağı alınmış kalıntılarıdır.

Fındık Yağı: Fındık ham yağı, fındık meyvesinden fiziksel işlemler ve ekstraksiyonla elde edilen, kimyasal işlem
görmemiş, oleik asit esaslı bitkisel bir yağdır. Erime noktası düşük, vücutta parçalanması kolay ve diğer yağlara göre
oksitlenme ve acılaşma süreleri daha uzundur. TS 6581’e göre fındık ham yağı koyu sarı-sarı renkte, eterde çözün-
meyen yabancı madde ve kül miktarı en çok % 1, serbest yağ asitleri % 15, peroksit sayısı 20’yi geçmeyen yağdır.
TS 6581’e göre yemeklik rafine fındık yağı, ham fındık yağından uygun fiziksel ve kimyasal işlemler sonunda elde
edilen yağdır.

Fındık Ezmesi: TS 3075’e uygun iç fındığın kavrulup zarlarından kısmen veya tamamen ayrıldıktan sonra ve/veya
TS 1917’ye uygun kavrulmuş veya kısmen kavrulmuş iç fındığın şeker ve doğala özdeş aroma (vanilin) ile karıştırılıp
ezilmesiyle elde edilen bir üründür.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 203

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Teşkilat ve Kadro

1983 yılında Tekel İşletmesine, 1984 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ne bağlanmış olan Alkaloid Müessese-
si Müdürlüğü 1985 yılında yeniden Ofis’e devredilmiştir. 1986 yılındaki reorganizasyondan sonra 10 bölge müdürlüğü
ve (1993’te Bandırma ve Şanlıurfa’nın dâhil edilmesi ile 12’ye yükseldi.) bunlara bağlı 274 işyerinde faaliyetlerini
sürdürmekteydi.

1986 yılında 13 olan şube müdürlüğü sayısı 41 ajans müdürlüğünün şube müdürlüğüne dönüştürülmesi ile 54’e
çıktı ve rekor bir seviyede seyyar alım ekibi kurularak ekip sayısı 119’a yükseldi.

1987 yılında Maliyet Muhasebesi Şube Müdürlüğü kuruldu, Malzeme ve İkmal, Depolama ve Dağıtım Şube Mü-
dürlükleri Servis Şefliğine dönüştürülerek, Teknik İşler Dairesi Başkanlığına bağlandı. Malzeme ve İkmal ve İdari İşler
Dairesi Başkanlığı, İdari İşler Dairesi Başkanlığına; bünyesinde bulunan İç Hizmetler Şube Müdürlüğü ise Destek
Hizmetleri Şube Müdürlüğüne dönüştürüldü. Bölgelerde bulunan Teknik İşler Servisleri, İnşaat ve Yatırım ile İşletme
ve bakım Onarım Servisleri olarak iki servise dönüştürüldü. Ticaret Servislerinin ise İstanbul, İzmir, İskenderun bölge-
lerinde Ticaret ve Nakliyat Servisleri olarak iki servis hâlinde çalışması kararlaştırıldı.753

1987 yılında Yönetim Kurulu Kararı ile Malzeme İkmal ve İdari İşler Daire Başkanlığına bağlı Atölyeler Müdürlüğü
ile Depolama Basım ve Dağıtım Şube Müdürlüğüne bağlı Baskı ve Cilt Servisi, Atölyeler İşletme Müdürlüğü bünye-
sinde birleştirilerek, anılan işletme müdürlüğü ile doğrudan Genel Müdürlüğe bağlı olan Horozlu Un Fabrikası İşletme
Müdürlüğü Alkaloid Müessesesi Müdürlüğüne bağlandı. Bu bağlantılardan sonra Yönetim Kurulu kararı ile adı “TMO
Alkaloid ve Sanayi İşletmeleri Müessesesi Müdürlüğü” olarak değiştirildi. Ayrıca 1987 yılında, taşra teşkilatında yer
alan şube müdürlükleri ile ajans müdürlükleri sınıflandırıldı. Bölge Teknik İşler Servisleri, İnşaat ve Yatırım, İşletme
ve Bakım- Onarım olarak iki ayrı servis hâline getirildi. Bölge Muhasebe Servislerinin ismi, Mali İşler Servisi olarak
değiştirildi. Bölge müdürlükleri Haberleşme ve İdari İşler Servis Şeflikleri Destek Hizmetleri Servis Şefliği adı altında
birleştirildi. Rekor alımın yapıldığı bu yılda bölge müdürlükleri ile işyerlerine “Üstün Hizmet Belgesi” verildi.754

1991 yılı alım kampanya döneminde faal olan işyerlerinin dağılımı incelendiğinde, Türkiye genelinde 10 bölge
müdürlüğüne bağlı olarak 60 adet il, 71 adet şube, 244 adet bağlı ajans, 52 adet tesisli ekip ve 107 adet geçici eki-
bin bulunduğu görülmektedir. Bölge müdürlüklerinden İstanbul, İzmir, Afyon Ankara, Konya, İskenderun, Samsun,
Erzurum ve Diyarbakır 1947 yılında, Kayseri ise 1986 yılında kurulmuştu. Her bir bölge müdürlüğünün kapsamındaki
iller belirli olup, bölgelere bağlı olarak da şube, bağlı ajans, tesisli ekip ve geçici ekipler yer almaktaydı. Ofis 1992 yılı
kampanya döneminde 484 işyerinde alım yaptı.755

İşyerleri Yıllar (Adet)
1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992

Bölge Md. 9 9 10 10 10 10 10 10 10

Şube Müd. 12 13 54 54 68 68 71 71 71

Ajans Müd. 260 259 218 219 251 251 245 244 244

Afyon Alkaloidleri Müessesesi - -1111111

İşletme Müdürlüğü -13333332

Ekip Şefliği (Tesisli ve Tesissiz) 65 65 65 133 88 91 116 159 151

Fırın İşl.Şefliği 111111111

Satış Mağazası - - - - - -457

Toplam 347 348 352 421 422 425 451 494 487

Tablo 59 : 1983-1992 Yılları Arasında Ofis Taşra Teşkilatı756

753 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 51, Toplantı Tarihi: 01.10.1987, Karar No:51/544-2.
754 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:56, Toplantı Tarihi: 26.10.1987, Karar No: 56/585-2.
755 Albayrak, a.g.e., s.81-82.
756 *İşletme Müdürlüğü: Afyon Alkaloidleri Fabrikası İşletme Müdürlüğü, Horozlu Un Fabrikası İşletme Müdürlüğü, Atölyeler İşletme Müdür-
lüğü olarak faaliyet göstermiştir. Bunların bağlı olduğu müdürlükte 233 sayılı KHK ile tanımlanan müessese tanımına göre Alkaloid Müessesesi
olarak Ankara›da Güvercinlik’te kurulmuştur.

204 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Yüksek Planlama Kurulu Kararıyla Ofis Ana Statüsü’nün 1’inci maddesinin 4’üncü satırında yer alan “Toprak
Mahsulleri Ofisi (TMO) A.Ş” şeklinde değiştirilmesi ve kuruluşun destekleme alımlarının finansmanı için ihtiyacı olan
kaynağı, “Sermaye Piyasası Kanunu ile ilgili tebliğler çerçevesinde finansman bonosu çıkarmak suretiyle karşılayabi-
lir” şeklindeki hükmün 25’inci madde olarak ana statüye eklenmesine karar verildi. Kuruluş statüsünün Anonim Şirkete
dönüştürülebilmesinin sermayenin bir bölümünün en az beş ortağa satışı ile yerine getirilebileceği, bu işlemin Yönetim
Kurulu Kararı ile yapılabileceği şeklindeki Ofis’in 17.08.1990 tarih ve 38042 sayılı yazısı doğrultusunda Vakıflar Ban-
kası, Halk Bankası, Emlak Bankası ve Petkim Petro Kimya AŞ Genel Müdürlüklerine TMO AŞ tüzel kişiliğine ortak
olmaları yönünde yapılan Ofis teklifine, ana statülerinin ortak olunacak şirketin petro kimya ile iştigal eden firmalar
olması zorunluluğu getirmesinden dolayı Petkim Petrokimya AŞ Genel Müdürlüğü haricinde adı belirtilen diğer şirket-
lerle TMO Mensupları Sosyal Yardım Sandığı Vakfı ortak edildi.757

Alkaloid Müessese Müdürlüğü (TMO ALKASAN) tüzel kişiliği 25.09.1992 tarih ve 23-382/11 tarihli Yönetim Ku-
rulu Kararı ile kaldırıldığından haşhaş işleri ile ilgili olarak Haşhaş ve Alkaloid İşleri Dairesi Başkanlığı ve Atölyeler
İşletme Müdürlüğü Genel Müdürlüğe bağlandı. Bundan sonra Afyon Alkaloidleri Fabrikası ve Horozlu Un fabrikası
İşletme müdürlükleri Genel Müdürlüğe bağlı birer işletme müdürlüğü olarak faaliyetlerini sürdürdüler.

Birim 1993 1994 1995 1996 Yıllar (Adet) 1999 2000 2001 2002
12 12 12 12 1997 1998 13 13 13 11
Bölge Md. 72 72 75 74 73 73 73 73
Şube Müd. 247 246 252 245 12 12 251 232 232 232
Ajans Müd. 2 2 2 3 73 73 2 2 2 2
İşletme Müdürlüğü * 200 138 249 94 247 248 138 152 89 89
Ekip Şefliği(Tesisli ve Tesissiz) 1 1 1 1 22 1 1 1 1
Fırın İşletmesi 8 6 11 5 102 112 6 - - -
Satış Mağazası 542 477 602 434 11 484 473 410 408
Toplam 56
442 454

Tablo 60 : 1993-2002 Yıllarında Ofis Taşra Teşkilatı

TMO Merkez Teşkilatı 1994 yılında Genel Müdür, 3 Genel Müdür Yardımcısı, Savunma Sekreterliği, Teftiş Kurulu
Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği ve 10 Daire Başkanlığı ile bunlara bağlı şube müdürlüklerinden oluşmaktaydı. TMO
yönetim kuruluna Hazine Müsteşarlığı ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığından üyeler de katılmaktaydı. Taşrada ise 12
bölge müdürlüğü, 2 İşletme Müdürlüğü, 72 Şube Müdürlüğü, 246 Ajans Amirliği, 6 satış mağazasından oluşmaktaydı.

Ayrıca 42’si tesisli toplam 138 ekip şefliği olmak üzere 477 ünite olarak faaliyet göstermekteydi.758

Birim 2003 2004 2005 Yıllar (Adet) 2009 2010 2011
11 - - 2006 2007 2008 - - -
Bölge Md. 73 27 27 28 28 28
Şube Müd. 231 ---
Ajans Amirliği 2 133 120 27 30 28 114 115 118
İşletme Müdürlüğü 89 1 1 120 117 114 1 1 1
Ekip Şefliği(Tesisli ve Tesissiz) 406 50 56 111 62 62 73
Toplam 58 58 62
211 204 206 206 205 205 206 220

Tablo 61 : 2003-2011 Yılları Arasında Ofis Taşra Teşkilatı

757 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 12, Toplantı Tarihi: 27.03.1991, Karar No: 12/169-11.
758 Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü, Faaliyet Raporu 1994, Mali İşler Dairesi Başkanlığı, Mart 1995, s.9.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 205

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

01.11.2003 tarihinde yapılan reorganizasyon ile 01.01.2004 tarihi itibarıyla bölgeler kapatılarak taşra teşkilatı 27
şube, 1 işletme (Horozlu Un Fabrikası İşletme Müdürlüğü kaldırılarak Konya Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyetleri-
ni sürdürmeye başladı) 133 Ajans Müdürlüğü (Müdürlükler kaldırılarak Ajans Amirliğine dönüştürüldü), 50 tesisli ekip
olarak toplam 211 iş yerine düşürüldü.

Birimler 2013 2014 Yıllar (Adet) 2016 2017
2015

Şube Müd. 28 28 31 33 33

Ajans Müd. 120 121 117 115 115

İşletme Müd. 1 1 1 1 1

Tesisli Ekip Şef. 72 69 71 72 72

Toplam 221 219 220 221 221

Tablo 62 : 2013-2017 Yılları Arasında TMO Taşra Teşkilatı

Yüksek Denetleme Kurulunun 2001 Ofis raporunda; “Ofis’in müdahale kurulu şeklinde yeniden yapılandırılması
çalışmalarına devam edilirken diğer yandan kuruma mali yük teşkil eden her türlü merkez (Daire Başkanlığı, Müdür-
lük) ve taşra birimlerinin (Bölge Müdürlükleri, Şube Müdürlükleri, Ajanslar ve Ekipler) acilen tespit edilerek öncelikli
olarak kapatılması veya birleştirilmesi” temennisi yer almaktaydı. 2003 yılında Genel Müdürlük Teknik İşler Dairesi
Başkanlığı ile Tahıl Depolama Projesi Dairesi Başkanlığı birleştirildi ve yeni adı Teknik İşler ve Tahıl Depolama Dai-
resi Başkanlığı oldu. Bu rapor sonrasında Bölge Müdürlüklerinin kaldırılması da gündeme geldi. Ofis’in bu konudaki
görüşü; “temsil, denetim ve koordinasyon fonksiyonlarını yürüten Bölge Müdürlüklerinin, fiilen ürün alımı ve satımı
yapamadıkları ve tamamen kaldırılmalarının Ofis’imizin görevlerini aksatmayacağı gibi, işletme giderlerinde büyük
tasarruf sağlayacağı ve Ofis’in personel sıkıntısına da olumlu yönde katkıda bulunacağı” şeklindeydi.759

Bu arada kamuda tasarruf tedbirleri çerçevesinde yeniden yapılanmalar söz konusuydu. Toprak Mahsulleri Ofi-
sinin de yeniden yapılanma çalışmaları gündeme geldi. Yeniden yapılanma çalışmaları sonucunda, işletme gider-
lerinden 10 trilyon lira, personel giderlerinden 6,6 trilyon lira, atıl gayrimenkullerin satışı gelirlerinden 7,3 trilyon lira,
kiraya verilen lojman ve gayrimenkullerden 929 milyar lira, atıl taşıt araçlarının satışından 69 milyar lira, Horozlu Un
Fabrikası İşletme Müdürlüğü’nün kapatılması sonucu 972 milyar lira olmak üzere toplam 17,7 trilyon lira tasarruf sağ-
ladı. Ayrıca haşhaş kapsülündeki morfin oranı ve morfin veriminin artırılması, sağlık ve telefon giderlerinden, eğitim
ve dinlenme tesislerinin kiraya verilmesi ve çeltik ithalatında tarife kontenjanı uygulanmasından da toplam 29 trilyon
lira tasarruf sağlandı.760

IX. Kalkınma Planı’nda (2007-2013) Toprak Mahsulleri Ofisi, ÇAYKUR ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin işlev-
lerini etkin olarak yerine getirmeleri amacıyla yeniden yapılandırılması; gerekli altyapı oluşturulduktan ve düzenleme-
ler yapıldıktan sonra, özel sektör ve üretici örgütlerindeki gelişmelere bağlı olarak, faaliyet alanlarının sonlandırılması
ve piyasada gerekli hâllerde müdahale görevi üstlenmesi yer almaktaydı.761

Bu kısmın başında da ifade edildiği üzere 1984 yılı siyasi ve ekonomik açılardan gerek ülke gerekse Ofis açısın-
dan önemli gelişmelerin yaşandığı yeni bir dönemin başlangıcını ifade eder. Yeni iktidarın serbest piyasa uygulama-
ları, Ofis’in alım ve satımı gibi önemli faaliyetlerinde takip edilen politikalarda olduğu gibi personel rejiminde de köklü
değişiklikler getirdi.

Özal Hükûmeti döneminden itibaren uygulamaya giren Ofis’in personel rejimi, 08.06.1984 tarihli 233 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendi. KİT’lerin kurumsal statüleri yanında
personeli ile ilgili de düzenlemeler yapan 233 sayılı KHK’de teşebbüslerde memur (kadrolu personel) istihdam edildiği
belirtilmekteydi. Ancak 05.01.1988 tarihli, 308 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile üzerinde değişiklik yapılarak,
“hizmet sözleşmesi ile çalışan ve işçi statüsünde olmayan personel” ile KİT’lerde farklı bir personel tanımı yapıldı.

759 Toprak Mahsulleri Ofisi Arşivi, Araştırma Planlama ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, 892 sayı ve 29.05.2003 tarihli yazı.
760 https://www.memurlar.net/haber/13783/en-fazla-ulastirma-bakanligi-tasarruf-etti.html (Alınma Tarihi: 07.08.2017)
761 IX. Kalkınma Planı (2007-2013), s.133-134.

206 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Bu sözleşmeli personel modeli, piyasa ekonomisini esas alan kalkınma modelinin personel politikası alanındaki yan-
sımasıydı. 22.01.1990 tarihli, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
ile bu madde yürürlükten kaldırılarak, yeniden düzenlendi. 05.02.1992 tarihli, 3771 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik
ile KİT’lerin dolayısı ile Ofis’in istihdam şekli bugünkü halini aldı.

1993 1994

Personel Çalışan Personel Norm Program Çalışan Personel
Kadro Kadro
A-Memurlar Ortalama Yıl Sonu Ortalama Yıl Sonu
1.Genel İdare Kişi Kişi Kişi Kişi
Hizmetleri
a) I Sayılı 205 215 256 255 218 215

b) III Sayılı 30 28 19 15

2. Teknik Hizmetler 38 37 28 25

3. Sağlık Hizmetleri 3 2 22

4. Yardımcı Hizmetler 23 23 12 7

Toplam (A) 299 305 256 255 279 264

B-Sözleşmeliler 6282 6244 7159 7160 6128 6037

Toplam (B) 6282 6244 7159 7160 6128 6037

C-İşçiler

1. Sürekli İşçiler 267 291 291 277 267

2. Geçici İşçiler 798 795 900 781 772

Toplam (C) 1065 1086 7415 1191 1058 1039
Genel Toplam 7646 7635 8606 7465 7340
(A+B+C)

Tablo 63 : 1993-1994 Yıllarında Çalışan Ofis Memur, Sözleşmeli ve İşçilerin Dağılımı

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere 1993 ve 1994 yıllarına ait personel sayılarına bakıldığında memur, sözleş-
meli ve işçi sayılarının 7.635 ve 7.340 olduğu görülmektedir. 1993 yılında işçi statüsünde çalışan 1.086 işçinin 291’i
sürekli, 795’i ise geçici işçi olarak istihdam edilmekteydi. 1994 yılında ise işçi statüsünde çalışan 1.039 işçinin 267’si
sürekli, 772’si geçici işçi olarak istihdam edilmekteydi.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 207

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Üniteler 2003 çalışan kişi 2004 çalışan kişi

A-Merkez Teşkilatı Memur Sözleşmeli İşçi Toplam Memur Sözleşmeli İşçi Toplam
1-Genel Müdürlük
23 1 - 24 28 1- 29

2-Özel Büro Şube Müdürlüğü 1 81 10 1 72 10

3-Savunma Sekreterliği 4 16 3 23 4 14 3 21

4-Teftiş Kurulu Başkanlığı 35 11 1 47 35 91 45

5-Hukuk Müşavirliği 1 71 9 2 8- 10

6-Personel ve Eğit. Dai. Bşk. 3 43 6 52 4 39 6 49

7-Alım ve Muh. Dai. Bşk. 4 35 - 39 3 36 1 40

8-İç Ticaret Daire Başkanlığı 4 -- 4 - -- -

9-Dış Ticaret Daire Başkanlığı 4 -- 4 - -- -

10-Mali İşler Daire Başkanlığı 5 55 2 62 5 51 2 58

11-İdari İşler Daire Başkanlığı 4 79 37 120 4 65 42 111

12-Teknik İşler Daire Başkanlığı 11 67 1 79 9 66 1 76

13-Haşhaş ve Alk. İşl. Dai. Başk. 7 18 1 26 7 19 1 27

14-Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 1 28 - 29 2 26 1 29

15-APK Daire Başkanlığı 2 21 - 23 3 17 - 20

16-Ticaret Daire Başkanlığı - 30 1 31 5 30 1 36

17-Basın Yayın Şube Md. - -- -1 6- 7

TOPLAM (A) 109 419 54 582 113 394 61 568

B-Taşra Teşkilatı

Şube Müdürlükleri

Edirne Şube Müdürlüğü 2 62 10 74 2 68 9 79

İstanbul Şube Müdürlüğü 3 73 17 93 4 23 12 39

Kırklareli Şube Müdürlüğü 2 56 8 66 2 55 9 66

Tekirdağ Şube Müdürlüğü 3 134 16 153 1 119 21 141

Derince Şube Müdürlüğü 1 53 7 61 2 55 6 63

Bandırma Şube Müdürlüğü 3 80 10 93 5 74 10 89

İzmir Şube Müdürlüğü 7 153 41 201 3 106 39 148

Denizli Şube Müdürlüğü 1 47 - 48 2 45 1 48

Afyon Şube Müdürlüğü 7 222 13 242 1 153 9 163

Eskişehir Şube Müdürlüğü 2 88 6 96 3 72 5 80

208 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Ankara Şube Müdürlüğü 17 249 95 361 9 200 85 294
Kırıkkale Şube Müdürlüğü 74
Aksaray Şube Müdürlüğü 1 64 5 70 3 66 5 73
Akşehir Şube Müdürlüğü 83
Konya Şube Müdürlüğü 2 73 8 83 2 63 8
Adana Şube Müdürlüğü 224
İskenderun Şube Müdürlüğü 2 77 16 95 3 65 15 100
Mersin Şube Müdürlüğü 170
Gaziantep Şube Müdürlüğü 9 212 30 251 3 189 32 100
Samsun Şube Müdürlüğü 106
Erzurum Şube Müdürlüğü 3 112 19 134 3 79 18 184
Batman Şube Müdürlüğü 194
Diyarbakır Şube Müdürlüğü 8 154 38 200 5 128 37
Ş.Urfa Şube Müdürlüğü 40
Kayseri Şube Müdürlüğü 2 70 32 104 5 63 32 172
Kırşehir Şube Müdürlüğü 126
Yerköy Şube Müdürlüğü 2 76 29 107 3 74 29 191
Afyon Alkaloidleri Fab. İşl.Md.
TOPLAM (B) 7 193 13 213 3 166 15 74
TOPLAM (A+B) 99
4 210 43 257 5 150 39 353
3.573
1 33 5 39 2 32 6 4.141

7 162 34 203 6 135 31

5 96 30 131 5 91 30

11 166 33 210 8 151 32

3 49 18 70 4 53 17

3 76 27 106 3 72 24

8 333 46 387 8 301 44

126 3.373 649 4.148 105 2.848 620

235 3.792 703 4.730 218 3.242 681

Tablo 64 : 2003-2004 Yıllarında Çalışan Personelin Merkez ve Taşra Birimlerine Dağılımı

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 209

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

2003 Memur A.Merkez Teşkilatı (A) B.Taşra Teşkilatı (B) TOPLAM (A+B)
Sözleşmeli
2004 İşçi 109 126 235
Toplam 419 3.373 3.792
2005 Memur 54 649 703
Sözleşmeli 582 4.148 4.730
2006 İşçi 113 105 218
Toplam 394 2.848 3.242
2007 Memur 61 620 681
Sözleşmeli 568 3.573 4.141
2008 İşçi 113 104 217
Toplam 365 2.529 2.894
2009 Memur 61 555 616
Sözleşmeli 539 3.188 3.727
2010 İşçi 102 201
Toplam 359 99 2.907
Memur 55 2.548 567
Sözleşmeli 516 512 3.675
İşçi 103 3.159 203
Toplam 352 100 2.788
Memur 56 2.436 530
Sözleşmeli 511 474 3.521
İşçi 105 3.010 201
Toplam 376 2.721
Memur 66 96 485
Sözleşmeli 547 2.345 3.407
İşçi 97 419 189
Toplam 403 2.860 2.818
Memur 66 445
Sözleşmeli 566 92 3.452
İşçi 89 2.415 182
Toplam 408 379 2.736
58 2.886 414
555 3.332
93
2.328
356
2.777

210 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Memur 99 93 192
Sözleşmeli
2011 İşçi 431 2.413 2.844
Toplam
Memur 56 315 371
Sözleşmeli
İşçi 586 2.821 3.407
Toplam
Memur 98 92 190
Sözleşmeli
2012 İşçi 426 2.487 2.913
Toplam
Memur 50 276 326
Sözleşmeli
İşçi 574 2.855 3.429
Toplam
Memur 95 90 185
Sözleşmeli
2013 İşçi 427 2.592 3.019
Toplam
Memur 43 233 276
Sözleşmeli
İşçi 565 2.915 3.480
Toplam
Memur 99 91 190
Sözleşmeli
2014 İşçi 419 2.598 3.017
Toplam
42 210 252

560 2.899 3.459

101 93 194

2015 402 2.726 3.128

38 194 232

541 3.013 3.554

203

2016 2942

202

3347

198

2017 2716

168

3082

Tablo 65 : TMO Memur, Sözleşmeli ve İşçi Personelinin Merkez ve Taşraya Göre Dağılımı

2003 ila 2017 yılları arasında izlenen personel politikası neticesinde personel sayısının azalan bir seyir izlediği
görülmektedir. Ekte yer alan tablolarda da görüleceği üzere 1984 yılında 7.538 olan personel sayısı 2017’de 3.082
sayısına gerilediği görülmektedir.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 211

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Bölge adı Kuruluş Yılı Bölgeye Dahil Şube Bölgeye Dahil Alım Merkezleri
İller
Bağlı ajans Tesisli ekip Geçici Ekip

İSTANBUL 1947 Adapazarı Derince Delibedir Kaynarca
Çorlu Çatalca Kaşıkçı Karaahmet
Edirne Çerkezköy İbriktepe Seymen
Haydarpaşa Pınarbaşı Çöpköy
Hayrabolu Sarılar Sağlamtaş
Kırklareli Silivri Ballı
Keşan Hasköy Yörük
Lüleburgaz Havza Kofçaz
Tekirdağ Kırcasalih Karahalil
Lalapaşa İnece
Süloğlu Enez
Uzunköprü Bolayır
Maltepe Yeniçiftlik
Banarlı Şahin
Dambasîar
İstanbul Karacakılavuz
Kırklareli Kozyörük
Sakarya Malkara
Tekirdağ Babaeski
Kocaeli Beyazköy
Edirne Pehlivanköy
□ Pınar hisar
Saray
Vize
Eceabat
Evreşe
Gelibolu
İpsala
Şarköy
Meriç
Ahmetbey
Çiftlikköy
Eskitaşlı
Hamitabat
İnecik
M.Ereğlisi
Muratlı

Tablo 66 : 1992 Yılında İstanbul Bölge Müdürlüğü, Bağlı İller ve Bunlara Bağlı Alım Merkezleri762

Bölge müdürlüklerine verilecek bir örnek teşkil etmesi açısından Tabloda görüldüğü üzere bir İstanbul Bölge Mü-
dürlüğünün teşkilat yapısı, bölge, bölgeye bağlı şubeler ve bu şubelere bağlı olan alım ekipleri şeklinde oluşmaktaydı.

762 Albayrak, a.g.t., s.254.

212 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Merkez Teşkilatı Şeması YÖNETİM KURULU
08.08.2019
GENEL MÜDÜR
Özel Büro
Şb. Md.

Teftiş Kurulu Hukuk
Başkanlığı Müşavirliği

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

Alım ve Muh. Teknik İşler Bilgi İşlem İnsan Strateji Fındık İşleri Mali İşler Ticaret Destek Haş. ve Alk.
Dairesi Dairesi Dairesi Kaynakları Geliştirme Dairesi Dairesi Dairesi Hizmetleri İşleri Dairesi
Başkanlığı
Başkanlığı Başkanlığı Başkanlığı Dairesi Dairesi Başkanlığı Başkanlığı İç Ticaret Dairesi Başkanlığı
Hub. Alım ve Yatırım Sistem Başkanlığı Başkanlığı Finansman Şb. Md. Başkanlığı Haşhaş Üretim
Muh. Şb. Md. Şb. Md. Personel Satınalma ve ve Islah Şb. Md.
Bak Mıs. ve Çel. İşletme Yönetimi Şb. Md. Koor. ve Değ. Fındık Alım ve Şb. Md.
Alım ve Muh. Şb. Md. Şb. Md. Şb. Md. Muhafaza İhale
Emlak İnternet Özlük İşleri Şb.Md. Şb. Md.
Şb. Md. Şb. Md. Servisleri Şb. Md. Mevzuat ve
Toh.ve Rap.Tet. Şb. Md. Eğitim Yönetimi Fındık Ticaret Bütçe ve Dış Ticaret Sosyal İşler Ticaret
Projeler ve Şb. Md. Geliştirme ve İmalat İşleri Bilanço Şb. Md. Şb. Md. Şb. Md. Şb. Md.
Şb. Md. Uygulama Şb. Md.
Lisanslı Şb. Md. İş Sağ.ve Güv. Şb. Md.
Depoculuk Şb. Md.
Şb.Md. Haberleşme Bas.Yay. Dış İlişkiler Merkez Taşımalar Ek Tesisler İşletme
Şb. Md. ve Halk. Şb. Md. Muhasebe Şb. Md. Şb. Md. Şb. Md.
Piyasa Takip ve Güvenlik AAF İşletme
İliş. Şb. Md. İç Kontrol Şb. Md. Değ. Şb. Md. Şb. Md.
Şb. Md. Mali Mev. İşt. Md.
Bakım Onarım
ve Sig. Şb. Md.
Şb. Md.

Ürün Tek. ve
Lab. Şb. Md.

TAŞRA ŞUBE MÜDÜRLÜKLERİ (33 ŞUBE)

Ofis belirli aralıklarla koordinasyon, merkez ve taşra birim yetkililerinin katılımıyla da genel toplantılarla faaliyetle-
rini değerlendirerek, gelecekle ilgili planlar yapmaktadır.

03.07.2017 Tarihinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve TMO Koordinasyon Toplantısı

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 213

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

04.08.2005 tarihinde Ankara Hilton’da Gerçekleşen Çeltik Forumu
Ayrıca TMO tarafından Ofis’in Güvercinlik Eğitim Tesisleri’nde 19-20 Ocak 1987 tarihinde Değirmen ve Un Sa-
nayicileri Dernekleri ile müşterek olarak “Türkiye I. Un ve İrmik Sanayi Sempozyumu” düzenlendi. Genel Müdür Dr.
Ahmet Özgüneş, bu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada; “Bir ekonominin iyi performans göstermesi ve
gelişmesi, ekonominin ünitelerinin aynı performansı göstermesine bağlıdır. Eğer ekonomiyi teşvik eden sektörler ve-
rimli çalışmıyorsa o ekonominin iyi performans göstermesini beklemek yanlış olur. İşte biz bu ana prensipten hareket
ediyoruz ve diyoruz ki buğday ve buğdaya dayalı sanayi sektörü ekonominin ana sektörlerinden biridir. Bu sektörü
verimli çalışan bir sektör hâline getirmek zorundayız. Bu sempozyumda bunu nasıl yaparız, konusunu tartışmak ve
müspet sonuçlara varmak arzusundayız. Dünyada hububat sektöründe önemli problemler var. Bunu sizler de biliyor-
sunuz. Tarım ve biyoteknoloji alanında gelişmeler dünya tahıl üretimini önemli ölçüde artırmıştır. Arz artışı sonucunda
dünya tahıl fiyatları önemli düşüşler gösterdi. Özellikle AET ve ABD tahıl ve tahıl ürünlerine ihracat için büyük rakamlı
sübvansiyonlar yapıyorlar. Şunu rahatlıkla ifade ediyorum. Şu anda dünya tahıl ticaretini serbest piyasa değil, Brüksel
ve Washington’daki bürokratlar yönetiyor. Tabiî bu bizim ihracatımızı menfi yönde etkiliyor. Buna karşılık olarak bili-
yorsunuz hükûmetimiz tahıl ürünlerine ihracat için önemli prim artışları getirdi” dedi.
Ankara Bölge Değirmenciler Derneği Başkanı Erdem Özkaşıkçı da yaptığı konuşmada: “Yurt ekonomisine yük
olan atıl kapasitenin hiç değilse bir kısmını işler hâle getirecek en geçerli çare un, irmik ihracatıdır. Ancak dış pazar-
ların temini ile muhafazası, bu arada diğer ülkelere benzer organizasyonların kurulması, bilhassa bu alanda devlet
ile özel sektör ortaklığı problemlerin çözümü için şarttır. Türkiye’nin büyük bir irmik ihraç potansiyeli bulunmakta, alıcı
olarak Kuzey Afrika, Orta Doğu, buna karşılık bu konuda en büyük rakip AET topluluğuna dâhil bazı memleketlerdir.
Un ihracatında da ABD, Kanada, Avustralya ve Arjantin’in rakibidirler. 1984 yılında 206 bin tona yükselen un ihracatı
1985 yılında 55 bin tona geriledi. Gerilemenin en önemli nedeni devlet desteğinin olmamasıydı. Dış piyasaya kaliteli
un sunabilmenin en baş faktörü buğday kalite ve standardıdır. Bu sebeple TMO’nun buğday satışlarında kalite ve
safiyete göre fiyatlandırma sistemine başlamasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak uygulamanın ilk yılı olması sebe-
biyle ortaya çıkacak aksaklıkların da hızlıca giderileceğini umut ediyoruz. Tarlaların birleştirilerek optimal büyüklüğe
ulaştırılması ile TMO’nun alımlarında politik baskılardan uzak, satışındakine benzer bir yöntem uygulaması yaparak
buğdayları kalite ve çeşit özelliklerine göre ayrı ayrı depolaması soruna büyük ölçüde çözüm getirebilecektir. TMO
geçen yıl (1986) başlattığı uygulama ile şehir ihtiyacı olarak un fabrikalarına yaptığı tahsisten vazgeçerek serbest
buğday satışlarına başladı. Serbest satışlarda yalnız piyasa düzenleme görevi yerine getirilmekte, bu arada hemen
her ay fiyatlara zam yapılmaktadır. Resmî Gazete’de yayımlandığı üzere 1987’de buğday baş alım fiyatı 105 TL’ye
yükselecek, dolayısıyla satış fiyatları da bu miktarın üzerine çıkacaktır. Öte yandan en fazla buğday tüketim şekli olan
ekmeğe belediyelerce narh verilmesi, buğdaya serbest piyasa kuralları uygulanırken, ekmeğe narh tatbiki çelişkili bir
durum yaratmaktadır. Fırıncılar ve un sanayicilerini; sıkıntıya sokan bu tatbikat düzeltilmelidir.” dedi.

214 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Keten yaptığı konuşmasında: “İşte Toprak Mahsulleri Ofi-
simizin hububat politikasına, hububat alım ve satım politikasına getirilen esaslarda böyle serbestleştirmenin ve piyasa
ekonomisi kaidelerine göre hareket etmenin bir ifadesini taşımıştır… Biz bir sabit fiyat ilan ediyorduk. Ofis olarak yıl
sonuna kadar bu fiyatlar belirli bir noktaya geliyor ve tahsis yoluyla birtakım rahatsızlıklar da ortaya çıkmış oluyordu.
İşte bugün hakiki manada serbest piyasa ekonomisinin kaidesi neyse piyasada fiyat teşekkülü konusunda bir nazım
rol oynayabilecek bütün tedbirler alınmıştır… Ama öyle inanıyorum ki eskiye göre en iyi tatbikatın en iyi düzenlemenin
yapılmış olduğunu sizlerin de takdirlerine bırakıyorum.” demekteydi. Ayrıca “…belki tarihinde ilk defa Ofis toplam hu-
bubat alımlarında 4 milyon tona gelmiştir. Bunun 3 milyon tondan fazlası buğdaydır. Öyle inanıyorum ki önümüzdeki
günlerde yapılabilecek çalışmalarla hem buğday alımında hem buğday satışında daha hassas bir sınıflandırma, yön-
lendirme politikaları uygulanabilecektir… bu hükümet döneminde Dünya Bankası ile mutabakat sağlanan ilave 755
bin tonluk kapasitenin iç kaynaklarla finanse edilmesi talimatıyla 955 ton daha net bir ifade ile 1 milyon tonluk ilave
silo kapasitesi meydana getirilecek ve takriben bu da 60’ın üzerindeki işyerinde kurulmuş olacaktır… Ofis’in görev ve
faaliyet alanına giren mısır üretimi ve mısırın depolanması, kurutulması konusundaki büyük hamlesini ve gayretini de
burada ifade etmeden geçemeyeceğim” demekteydi.

Avrupa Birliği Uyum Çalışmaları

Diğer yandan AB’nin Katılım Öncesi Yardım Programı 2014-2020 (IPA-II) kapsamında AB’nin desteğiyle Tarım
ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen “AB Ortak Piyasa Düzeni (OPD) Gerekliliklerine Uyum İçin Strateji Geliştiril-
mesi Teknik Yardım Projesi” kapsamındaki çalışmalara katılım sağlanmıştır.

Kasım 2017’de başlayan ve 1 yıl süren proje ile AB mevzuatına kademeli olarak uyum sağlanması için bir strateji
oluşturulması ve Ortak Tarım Politikası kapsamında, özellikle OPD ile ilgili konularda Bakanlık ve ilgili diğer kurum ve
kuruluşların kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Oluşturulacak strateji belgesi ile uyum çalışmalarına
ilişkin yol haritasının ortaya konması ve bu bağlamda gerekli kurumsal yapıların da belirlenmesi öngörülmüştür.

Türkiye’nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007–2013) ve 28.10.2007 tarih 26684 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 2008 Programının 4. Bölüm Geliştirme Eksenleri başlığı altında yer alan “Rekabet Gücünün Artırılması”
kısmının politika öncelikleri ve tedbirleri bölümünde 10.1 no’lu tedbir olarak Hububat ve Çeltik Alım Satımına İlişkin
Yönetmeliklerin 2008 yılında çıkarılması hükmü bulunmaktaydı. Bu bağlamda uyum yönetmeliklerinin hazırlanması
aşamasında Ofis tarafından hem AB Komisyonuna bağlı TAIEX Ofisi (Teknik Yardım Bilgi Değişim Ofisi) vasıtasıyla
hem de Ofis’in ikili işbirliği çalışmaları kapsamında, başta Fransa olmak üzere AB’nin hububat sektöründe deneyimli
ülkelerinden uzman desteği sağlanarak gerek kurum içinde ilgili birimlerle ayrıntılı çalışma toplantıları gerçekleştiril-
miş gerekse yurtdışında AB müdahale kurumlarına çalışma ziyaretleri düzenlenerek uygulamalar hakkında yerinde
bilgi edinilmesi sağlanmıştır.

23-24 Mayıs 2005 Tarihleri Arasında Gerçekleşen “Polonya Ödeme Kurumu (ARR)’nin
AB Sürecindeki Tecrübeleri” Toplantısı

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 215

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Ofis’çe hazırlanan 2007 yılı eylem planı çerçevesinde, ilgili kamu, özel sektör ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği,
Polatlı ve Edirne Ticaret Borsası, Orta Anadolu İhracatçıları Birliği, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu, Türkiye
Makarna Sanayicileri Derneği, Türkiye Yem sanayicileri Derneği, Pirinç Değirmencileri Derneği, gibi sivil toplum ku-
ruluşları ve sektör paydaşlarından alınan görüşler çerçevesinde AB mevzuatına uyumlu olarak hazırlanan “Toprak
Mahsulleri Ofisi Hububat Alım ve Satış Esaslarına İlişkin Uygulama Yönetmeliği” ile “Toprak Mahsulleri Ofisi Çeltik/
Pirinç Alım ve Satış Esaslarına İlişkin Uygulama Yönetmeliği”, 24.01.2008 tarih ve 2/16–6 sayılı Yönetim Kurulu
Kararı ile 01.06.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere kabul edildi. AB standartlarına uyumlu olarak TSE
Buğday Standardı ve TMO baremlerinin revizesi için kamu kurum kuruluşları, borsalar, sektör ve sivil toplum örgütleri
ile toplantılar düzenlendi. 2011 alım dönemi öncesi TSE buğday standardı ve buğday baremi revize edildi.

Yeni yönetmeliklerle; AB’de olduğu gibi protein miktarı fiyatı etkileyen önemli bir kalite unsuru olarak uygulanma-
ya başlanmıştır. Bu amaçla işyerleri protein tayin cihazı ile donatılmıştır. Bu sayede protein oranı yüksek kaliteli üretim
yapan üretici daha fazla kazanç elde etmiştir. Ayrıca TMO satışlarında, tüccar ve sanayici istediği protein oranındaki
ürünü daha kolay temin etme imkânı bulmuştur. TMO’nun uygulama yönetmelikleri ile birlikte Türk Standartları Ens-
titüsü (TSE) de hububat standartlarını TMO yönetmeliklerine uyumlu hale getirmiş, borsalar ve lisanslı depolar da bu
standartları kullanmaya başlamış dolayısıyla hububat ticaretinde yeknesaklık sağlanmıştır. AB’de olduğu gibi rande-
vulu alım sistemine geçilmiştir. Bu sayede üreticilerin hasat dönemlerinde TMO işyerleri önünde uzun süre bekleme-
leri önlenmiş, alım ve depolama planlarını daha kolay yapma imkânı elde edilmiştir.

Diğer yandan AB’nin Katılım Öncesi Yardım Programı 2014-2020 (IPA- II) kapsamında AB’nin desteğiyle Tarım,
Orman ve Gıda Bakanlığı tarafından yürütülen “AB Ortak Piyasa Düzeni (OPD) Gerekliliklerine Uyum İçin Strateji
Geliştirilmesi Teknik Yardım Projesi” kapsamındaki çalışmalara katılım sağlanmıştır. Kasım 2017’de başlayan ve 1
yıl sürecek olan proje ile AB mevzuatına kademeli olarak uyum sağlanması için bir strateji oluşturulması ve Ortak
Tarım Politikası kapsamında, özellikle OPD ile ilgili konularda Bakanlık ve ilgili diğer kurum ve kuruluşların kurumsal
kapasitesinin geliştirilmesi amaçlanarak proje kapsamında hazırlanacak rapor ile de uyum çalışmalarına ilişkin yol
haritasının ortaya konması ve bu bağlamda gerekli kurumsal yapıların da belirlenmesi öngörülmüştür.

Kurumsal Kimlik Çalışmaları

Bu dönemde teşkilat genelinde gerçekleştirilen en önemli işlerden biri de “kurumsal kimlik” çalışmalarıdır. Kurum-
sal kimlik kazandırma çalışmaları esas itibarıyla kurum işyerlerinde fiziki olarak benzerlik, kullanılan formlar ve yapılan
hizmetlerin standartlaştırma çalışmalarıdır.

Ofis bu şekilde kurumsal kimliğin kazanılmasında öncelikle yazışmalardaki standartlaşmayı gerçekleştirdi. Bu
sebeple Genel Müdürlük, AAF İşletme Müdürlüğü, taşra şube müdürlükleri ve ajans amirlikleri için oluşturulmuş an-
tetli kâğıt örnekleri ile (Taziye Mektubu, Teşekkür İlanı, Vefat ve Diğer İlanlar, Gazete İlanları, Basın Bültenleri, Bilgi
Notları, Kurum İçi Duyurular, Dosya-Klasör Etiketleri, Günlük Devam İzlenim Cetvelleri, Sunum Örnekleri, Sirküler,
Toplantı Katılım Cetveli) yazışmalarda da standartlaşma öngörülmüştür.

Kurumsal Kimlik Çalışmalarında Ofis İşyerlerinde Ortak Renk Çalışması
(Kayseri Ç.S. Alım ve B. Ve Ot.Num. Sondası Örneği)

216 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Ofis kuruluşundan itibaren işyerlerinde kullanılan masa sandalye, diğer bazı demirbaşlarda standardizasyon sağ-
lamaya çalışmıştı. Kurumun atölyelerinde imal edilen müdür, şef, memur masa ve sandalyelerindeki standartizasyon
zamanla sağlanmıştı. Kurumsal Kimlik ile ilgili bazı hususlar 1990 yılında Dr.Ahmet Özgüneş döneminde Ofis taşıt
araçları, silolar, yükleme boşaltma cihazlarının buğday sarısı rengine boyanması, 5N1K çalışmaları ve diğer bazı hu-
suslar uygulanmaya çalışıldı. Ancak Özgüneş’in görevden ayrılmasının ardından uzun yıllar bu konudaki çalışmalara
ara verildi. Daha sonra göreve gelen Genel Müdür Mesut Köse “kurumsal kimlik” uygulamaları yeniden gündeme geti-
rildi.763 Çalışma 2012 yılında Genel Müdür Yardımcısı R. Kayhan Ünal başkanlığında her birimden personelin katıldığı
kurumsal kimlik komisyonu oluşturularak gerçekleştirilmiştir. Bu işlerin sekretaryasını yürütmek üzere Kurumsal Kim-
lik Şube Müdürlüğü kurulmuştur. Bu çalışmalarda en önemli değişimlerden biri de “Ofis çiftçinin kara gün dostudur”
ibaresi yazılı bulunan duvar yüzeylerinde yapılacak olan boyamalarda, “Ofis çiftçinin dostudur” şeklinde değiştirilmesi
oldu. Kurumsal kimlik çalışmalarında bütün işyerlerinde kullanılan malzemelerin aynı olması, TMO logosu kullanıl-
ması kararlaştırıldı ve uygulandı. Örneğin işyerleri ve misafirhanelerde kullanılan mefruşatlarda ve kişisel kullanım
amaçlı malzemelerde TMO logosu bulunması benimsendi.

TMO İslahiye Ajans Amirliği
Kullanılan çay bardakları, bardak altlığı ile bardak kapaklıklarının aynı olması ve bardakların da TMO logolu ol-
ması, misafirhanelerde kullanılan yatak örtülerinin de aynı şekilde standart hale getirilmesi benimsendi. Ayrıca misa-
firhanelerde kullanılan şampuan, duş jeli, kulak temizleme çubuğu, dikiş seti, mini sabun, havlu terlik, ıslak mendil gibi
kişisel kullanım malzemeleri tespit edilerek toptan temin yoluna gidildi ve dağıtımı yapıldı. Bunun yanı sıra davetiye,
tebrik, ziyaretçi kartları gibi kartlar, resmî ve personel araçları için kullanılan kartlar, flama, bayrak gibi malzemeler de
standart hâle getirildi.

763 1967’de Gaziantep’te doğan Mesut Köse 1988’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun
oldu. 1989’da Kaymakamlık mesleğine başladı. Çeşitli ilçelerde kaymakam olarak görev yaptı. 2000-2001 yıllarında İngiltere Exeter Üniversitesi
Kamu Yönetimi ve Kamu Politikası Yüksek Lisans Programını bitirdi. Kamu İhale Kurumu Uluslararası İlişkiler ve AB Grup Başkanı olarak görev
yaptığı 2002-2007 yılları arasında Türkiye’yi AB’nin, DTÖ’nün ve muhtelif uluslararası kuruluşların birçok çalışma gruplarında, komisyonlarında
ve toplantılarında temsil etti. 2007-2011 yılları arasında Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulundu. 22.09.2008 ile 29.01.2016
tarihleri arasında TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olarak görev yaptı. Daha sonra Çankırı Valisi olarak atandı.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 217

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Kurumsal Kimlik Çalışmalarında Kullanılması Kararlaştırılan Fatura Örneği
Fiziki mekânların örneğin şube ve ajans amirliği binalarının, nöbetçi kulübesi, platform, kantar noktası, satış
büfesi, üretici bekleme noktası ve dahi siloların iç ve dış mekân boya, doğrama, ışıklandırma gibi hususiyetleri de
belirlendi ve buna göre uygulamalar yapıldı.
Kurumsal kimlik çalışmalarında en önemli adımlardan biri yapılan yazışma ve kullanılan formların da standart
hâle getirilmesiydi. Antetli Türkçe ve İngilizce kâğıtlar, bilgi notları, fatura, tahsilat makbuzu, gider pusulası, sevk
irsaliyesi, taşıt görev emri, baskül kartelası, malzeme çıkış fişi, ürün analiz fişi, ürün alım fişi, kartvizit, diplomat zarf,
kurum içi zarf, kapaklı dosya sunum dosyası gibi Ofis’te kullanılan tüm yazışmalar ve kullanılan formlar bu şekilde bir
standarda kavuşturulmuş oldu.
Aynı şekilde Ofis tarafından basılacak olan yayınların da (hesap dönemi faaliyet raporu, hububat raporu, bilgi
kitapçığı, broşürler gibi) standartları belirlendi. Ayrıca yapılan yazışmalar, resmî yazıların yerleştirildiği geniş ve dar
klasörlerin yine Ofis logolu olarak hazırlanması ve kullanılması, oda girişlerinde kullanılan tabelaları, işyerlerinde kul-
lanılan yönlendirme levhaları, makam odaları döşeme ve malzemelerinin de standart hâle getirilmesi kararlaştırıldı.
İşyerlerinin kapı renk ve nitelikleri, zemin döşeme, oda rengi, masa ve sandalyeler, evrak dolapları, Türk Bayrağı ve
TMO flaması, perde, mini buzdolabı gibi malzemeler de belirlenen standartlar çerçevesinde yenilendi. Kurumsal Kim-
lik Komisyonunun aldığı kararlar, merkez ve taşra birimlerine bildirilerek uygulanması sağlandı. Ofis web sitesinde
yapılan ve yapılacak işleri gösterir bilgiler verilmiştir.

218 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Bürolarda bulunması gereken malzemelerin tespiti kapsamında Ofis iş yerlerinde çalışan aşçı, çaycı gibi perso-
nelin giyimleri de aynı şekilde standart hâle getirildi. Kurumsal Kimlik Komisyonu çalışmaları sonucunda bir “Kurum-
sal Kimlik Kılavuzu” hazırlanarak TMO portalından yayımlandı. Böyle ortaya konulan standartların uygulanabilmesi
yolunda önemli bir iş gerçekleştirilmiş oldu.

Ofis, logosunu 2011 yılında Türk Standartları Enstitüsüne tescil ettirdi.

Ofis Logosuna Ait Marka Tescil Belgesi

Diğer Hususlar

Ofis kurulduğu yıllardan itibaren cemiyet ve kurumlara yardımlarda bulunmaktaydı. Nitekim 1989 yılında Altı Nok-
ta Körler Derneğine 200 kg yeşil mercimek unu, 200 kg pirinç ve 100 kg kırmızı iç mercimek bağış olarak verildi. Yine
Türkiye Sağır ve Dilsizler Derneğine 200 kg yeşil mercimek bağışı yapıldı.764

Ofis, Türk tarım ürünlerinin pazarlanmasında rol aldığı gibi tanıtımında da rol almaktaydı. 16-21 Eylül 1988 tarih-
leri arasında Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen Uluslararası İgafa Fuarı’nda (International Trade Fair of Hotel
and Catering Trades) Türk bakliyatının pazarlama ve tanıtım programında konuyla ilgili konferans, resepsiyon ile
basınla ilişkileri düzenlemek ve gerekli görüşmeleri yapmak üzere 31 Ağustos-04 Eylül 1988 tarihleri arasında Basın

764 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 3, Toplantı Tarihi: 19.01.1989, Karar No: 3/34-14.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 219

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Yayın ve Halka İlişkiler Grup Başkanı Ömer Başıbüyük ile Başkonsoloslukta verilecek resepsiyona katılmak üzere
Genel Müdür Dr. Ahmet Özgüneş, Halkla İlişkiler ve Organizasyon Servisi’nden 4 kişi 11-23 Eylül 1988 tarihleri ara-
sında Almanya’da görevlendirildiler.765

Ayrıca Ofis kendi iştigal sahası ile ilgili olarak çeşitli uluslararası kuruluşlara da üyeydi. Bunlardan birisi Ulusla-
rarası Hububat ve Yem Ticareti Birliği (GAFTA) idi. Bir diğer kuruluş ise Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC) dir. Nitekim
bu kuruluşun 23. Olağan Konsey toplantısı ve IGC 2006 Hububat Konferansı, 13-14 Haziran 2006 tarihleri arasında
Londra’da yapıldı ve bu toplantıya Ofis Ticaret Dairesi Başkanı ile aynı Başkanlık Dış Ticaret Şube Müdürü katıldı-
lar.766

Ofis bu dönemde çeşitli tarım fuarlarına da katıldı. Bunlardan biri de Diyarbakır Tarım Fuarı idi.

10.04.2008 Tarihinde Diyarbakır Tarım Fuarı’nda Genel Müdür İsmail Kemaloğlu767

TMO, 2008 yılında 70. kuruluş yıldönümünü çeşitli etkinliklerle kutladı.

TMO’nun 70. Kuruluş Döneminde Gerçekleştirilen 70. Yıl Koşusu’nda
TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu ve Kurumun Diğer Yöneticileri

765 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:28, Toplantı Tarihi: 18.08.1988, Karar No: 28/522-16.
766 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No:13, Toplantı Tarihi: 08.06.2006, Karar No: 13/130-7-16.
767 Kemaloğlu, 1967 yılında Giresun’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden 1991 yılında
mezun oldu. 2005-2008 ve 2016-2018 yılları arasında TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olarak görev yaptı.

220 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

I. BÖLÜM

KURULUŞUNDAN GÜNÜMÜZE TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ (1938-2018)

Aynı şekilde Ofis, 2018 yılında kuruluşunun 80. Yılını kutlamak maksadıyla, “Dünden Bugüne Fotoğraf Sergisi”,
“Milli Piyango Özel Çekilişi”, “80. Yıl Koşusu” ve geniş katılımlı “TMO’nun 80. Yılı ve Depoculuk Hamlesi Etkinlikleri”ni
düzenledi.

TMO’nun 80. Yılı ve Depoculuk Hamlesi Etkinlikleri

Ahmet Güldal768 Başkanlığında 18.04.2019 Tarihli Koordinasyon Toplantısı

Toprak Mahsulleri Ofisi Eski Logoları

768 1964 yılında Erzincan Kemaliye’de doğdu. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldu. 1989-1990 yıllarında
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zonguldak İl Müdürlüğünde Mühendis, 1990-2000 yılları arasında Proje ve İstatistik Şube Müdürü, 2000-2009 yılları
arasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Malatya İl Müdürü, 2009- 2017 yılları arasında İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü, 2017-2018
yıllarında ise Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptı. 19.08.2018 tarihinde Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
olarak atanan Ahmet GÜLDAL, evli ve üç çocuk babasıdır.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 221



II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ
FAALİYETLER

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ
FAALİYETLER

Afyon Bitkisi ve Tarihte Afyon

Haşhaş oldukça eski zamanlardan beri yetiştirilen bir bitkidir. Milattan beş bin sene evvel Mezopotamya’nın gü-
neyinde yönetim kuran Sümer döneminde afyonun var olduğunu gösteren kelimeler ve Asuri kabartmalarının bazı-
larında ise haşhaş resimleri bulunmaktadır. Haşhaşın Asya ve Mısır ile Avrupa’nın bazı yerlerinde eski zamanlardan
beri mevcut olduğu düşünülmektedir. İlk haşhaş ziraatı yapılan yerin Mısır olduğu söylenmekte ise de Küçük Asya’nın
(Anadolu) bu konuda daha öne çıktığı tarihî verilerden anlaşılmaktadır.

Afyonkarahisar’da Haşhaş Çeşmesi

224 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Haşhaş üretimi oldukça eski tarihlerden beri yapılmakta ve tıp alanında kullanılmaktaydı. Haşhaş Papaver Som-
niferum L. adı verilen yıllık bir kültür ve yağ bitkisi olmakla birlikte süs bitkisi olarak da kullanılmaktaydı.769

1546 - 1549 senelerinde yani Kanuni Sultan Süleyman döneminde Anadolu’da seyahat etmiş olan Fransız sey-
yah ve tabiat bilimcisi Pierre Belon du Mans Belon Anadolu’daki haşhaş ziraatı ve afyon ticaretinin geçmişi hakkında
eserlerinde birçok bilgi vermektedir. O zamanlar Anadolu’nun başlıca üretim bölgeleri Pavlonya (şimdiki Bartın, Kas-
tamonu illerini kapsayan bölgenin tarihteki adı), Çankırı, Kapadokya ve Kilikya idi. Çiftçi beyaz haşhaş yetiştirilirdi.
Haşhaş Anadolu ve Suriye’de üretilmekteydi. Belon, Türkiye, İran, Hindistan ve Avrupa arasında afyonu Bolu, Kayseri
ve Adana’daki çetelerin ülke dışına götürdüklerini, Fransızlar nasıl buğday yetiştirirlerse, Türklerin de aynı şekilde
haşhaş yetiştirdiklerini ifade etmektedir.770

Afyonun sağlık alanında uzun süreden beri kullanıldığı bilinmekle birlikte uyuşturucu olarak kullanmak da oldukça
yaygındı.

Haşhaş Tarlası
Afyon içinde morfin, kodein, narkotik, narsein, papaverin, tebain, psendo morfin, redin, kriptopin, mekonidin,
lavdanin, kodamin, lantopin, protopin, lavdanozin, idrokotarnin, pnoskopin, tritopin ve diğerleri bulunmaktadır. Ayrıca
ekşi ve tadı fazla hoş olmayan nötr maddeler de mevcuttur. Zamk, Kauçuk, albümin, basorin, mum, reçine, glikos gibi
maddelerle mekonin isminde hususi ve azotsuz bir maddeyi de içerir. Afyonun rutubeti %12 - 24 arasında cinsine ve
kurutma derecesine göre değişir. Smith biraderlere göre iyi bir afyon en az %10 morfin, %1 papaverin, %0,15 tebain,
%6 narkotik, %0,30 narsein, %4 asit mekonik, %1,25 asit laktik ihtiva etmelidir. Afyon ayrıca ince ve kaba olmak üzere
iki kısma ayrılır. İnce afyonlara konaksız ve kaba afyonlara konaklı afyon derler.
Türk afyonunun kıvamı oldukça yumuşak olup hava ile temas neticesinde sertleşerek kızıl siyah bir renk alır. Ko-
kusu kerih ve müezzi olup tadı ise acı, buruşturucu ve bulantı vericidir. Daha önceleri aşağı dereceden afyon olarak
görülen Mısır afyonu yapılan ıslah neticesinde %10-12 morfin vermeye başlamıştır. Bu afyon nemden dolayı küflenir
ve yumuşar. İran afyonu ise Avrupa’ya çok az miktar ihraç olunur. Nemden etkilenir, kıvamı yumuşakça olup rengi
koyudur.
Afyon olgunlaştığında ise yapılacak toplama işlemlerinin yağmursuz kuru bir havada yapılması gerekir. Aksi tak-
dirde yağmur damlaları kelleden çıkan usareyi yıkar ve ürünü mahveder. Üründen en fazla afyonu elde etmek için en
uygun dönem kelle içindeki tohumların süt kıvamından mum kıvamına geçtiği zamandır.771 Kelleler akşamüstü çizi-
lirse afyon ertesi sabah toplandığında elde edilen afyonun rengi koyu fakat miktarı fazla olur. Sabah çizilerek akşam
toplanırsa bu defa tam tersi afyonu az fakat güzel ve rengi açık bir ürün elde edilir. Bilhassa soft afyonlarda rengin açık
olmasına önem verilir. Afyon kozalaklarını çizmek için kullanılan bıçaklar birkaç çeşittir. Bazı yörelerde üretilen bıçak-

769 Fethi İncekara, Endüstri Bitkileri ve Islahı, II. Cilt, Ege Üniversitesi Matbaası, İzmir 1964, s.29.
770 İncekara, a.g.e., Cilt II, s.29.
771 Siraceddin Kayıhan, Afyon ve Diğer Uyuşturucu Maddeler, Bu Maddelerin Tabi Olduğu Uluslar Arası ve Ulusal Mevzuat, Kon-
feranslar, Mukaveleler, Anlaşmalar Nizamname ve Kararnameler, Ahmet Sait Matbaası, İstanbul 1946, s.7 vd.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 225

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

ların ağızları düz ve bazı yerlerde ise testere gibi dişlidir. Haşhaş kapsüllerinin henüz yarı olgunluk devresinde iken
çizilmesi ve çizilen yerlerden sızan süt kıvamındaki özsuyu kuruduktan sonra algı bıçaklarıyla toplanmasından elde
edilen madde afyondur. Bundan da üretilen morfin ve diğer alkaloitler tıp alanında sakinleştirici ve ağrıları dinlendirici
özelliği nedeniyle kullanılmaktadır. Bu nedenle afyon büyük bir değere sahiptir.

Afyon Sakızının Çizilmesi
Sonraki adımda bu kellelerden çıkan usare algı bıçağı denilen aletlerle toplanır. Bu bıçaklar, çoğunlukla 12-15
cm. genişliğinde tahtadan yapılmakta etrafında 2-3 cm. kadar bir kenar bulunmaktadır. Yalnız afyon sakızını kazımak
için az bir kısmı kenarsız olup, bu kısma bir bıçak yerleştirilmiştir. Bir elle haşhaş kellesi tutulur ve afyon damlacıkları
bu aletle toplanır. Bir miktar usare toplanınca elle yoğurulup birleştirerek kaşağında asılı olan saksıya atılır.
Afyonu alınan kozalaklar birkaç gün daha öylece bekletildikten sonra saplarıyla birlikte koparılıp demet hâline
getirilir ve iyice kuruması için saplarından toprağa gömülür ve birkaç gün daha tarlada bırakılır. İyice kuruduktan
sonra tohumları alınır. Potasça çok zengin olan haşhaşın sapları gübre yerine tarlalara döküldüğü gibi yakacağın az
olduğu bölgelerde odun yerine de kullanılır. Haşhaşın cinsine, yerine, bakımına ve senesine göre değişmek üzere bir
dönümden 50 - 60 kilo kadar tohum elde edilir.772
Bir işçi günde 200-300 gram kadar afyon toplar. Her bir kozalaktan elde edilen afyon miktarı türüne, tarlaya,
kellenin büyüklüğüne ve senesinin verimine göre 0,014-0,075 g arasında değişir. Ekilen araziye, haşhaşın cinsine,
bakımına ve senelik verimine göre bir dönümden 1-4 kilo arasında afyon elde edilir.773

772 Bu konuda detaylı olarak bkz. Alpaslan Gültepe, Papaver Somniferum L. Çiçeklerinin Esansiyel Yağ İçeriği, Antimikrobiyal Ve Antifun-
gal Özelliklerinin Belirlenmesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Afyon 2013; ayrıca
bkz. Ahmet Erdurmuş, Haşhaş (Paver Somniferum L.) Hatlarında Fenolojik ve Morfolojik Karakterlerin Morfin ve Tohum Verimleriyle İlişkileri,
Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 1989.

773 Bu işlemlerle ilgili olarak bkz. Kayıhan, a.g.e., s.11.

226 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Haşhaş Sakız Kellesi Oluşturulması
İlk afyon fabrikası 1613 senesinde Hindistan’ın doğu sahilinde Surat şehrinde Fransız - Hint Ticaret Kumpanyası
tarafından tesis edilmişti. Felemenk ve Portekizliler daha o zamandan Surat şehrine yerleşerek afyon ticaretine baş-
lamışlardı.
Afyonun uyuşturucu olarak kullanılması ve aşırı talep aynı zamanda Batılı tüccarlar tarafından bir ticaret malze-
mesi olarak kullanılmasına yol açtı. Bilhassa Çin ve Japonya gibi uzak doğu memleketleri için geçerli bir durum oldu.
Milletlerarası alanda afyonun kötü kullanımına karşı oluşumlar başladı.774
01 Şubat 1909 tarihinde Şangay’da ABD öncülüğü ve girişimleri ile ABD, Çin, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya,
Japonya, Felemenk, Avusturya - Macaristan, İran, Portekiz, Rusya ve Siyam hükûmet temsilcilerinin katıldığı bir ko-
misyon toplandı. Komisyon çalışmaları sonucunda toplanan 26 Şubat 1909 tarihinde afyonun üretimi ve tüketimi ile
ilgili bir dizi önlemi içeren kararlar alındı. Bu kararlar afyonla ilgili ilk milletlerarası kararlar olması açısından büyük
önem arz eder.
1911 senesi Aralık ayında Lahey’de uluslararası yeni bir konferans düzenlendi. Bu konferansa ABD, İngiltere,
Fransa, İtalya, Almanya, Japonya, Avusturya- Macaristan, Rusya, İran, Siyam, Felemenk, Portekiz ve Çin hükûmetleri
iştirak ettiler. Böylece I. Lahey Konferansı 23 Ocak 1912 tarihinde bir sözleşme ile sona erdi. Bu kararlar çerçevesinde
ağırlık olarak hazırlanan afyonun ihraç ve ithali ile Çin’e yapılacak ihraç konusunda önemli kısıtlama ve yasaklar ge-
tirilmekteydi. Aynı şekilde ülkelerin kendi iç hukukunda afyonla ilgili hukuki yasaklar getirilmesi ve maddenin ihracının
ise ancak sadece müsaade alınmış olan kişilere verilmesi de benimsendi.
01 Temmuz 1913’te toplanan II. Lahey Konferansı, daha önce yapılan sözleşmeye katılmamış olan Peru gibi
hükûmetlerin katılması sağlanamadığından başarılı olamadı. III. Lahey Konferansı 15 Haziran 1914’te başladı ve
on gün sürdü. 25 Haziran 1914’te sona erdiği gün tarafların katıldığı bir protokol imza edildi. İsviçre, Bolivya, Peru,
İsveç ve Norveç hükûmetleri bu toplantıda sözleşmeye katıldılar. Bu durumda İngiltere de anlaşmayı imzalayacağını
bildirdi.775
I. Dünya Savaşı’ndan sonra afyon ve diğer zararlı ilaçların suiistimaline karşı en önemli mücadele Cemiyet-i
Akvam bünyesinde gerçekleştirildi. Versay Antlaşması’nın 23’üncü maddesi Cemiyeti Akvam’ı Lahey Sözleşmesi’nin
uygulamalarını kontrol etmek ve çeşitli memleketlerde bu sözleşmenin uygulanması için ne gibi tedbirler alınması
gerektiğini araştırmakla görevlendirdi. Daha sonra Cemiyet, 1920’de yaptığı ilk toplantıda afyonla ilgili milletlerarası
işbirliğini sağlamak üzere “Afyon ve Diğer Muzır İlaçlar Ticareti Danışma Komisyonu” adıyla bir komisyon oluştur-
du. Komisyonda afyon konusu ile ilgili olan ülkelerin üyeleri bulunacaktı. Komisyon toplantısına Felemenk, İngiltere,

774 Burak Çıtır, “Uluslararası Afyon Anlaşmalarında Osmanlı İmparatorluğu”, Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (The Journal of
Social and Cultural Studies), Cilt/Volume: I, Sayı/Issue: 1, Yıl/Year: 2015, ss. 17-47, s.29.

775 Bu gelişmelerle ilgili olarak bkz.Kayıhan, a.g.e., s.24 vd.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 227

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Fransa, Hindistan, Çin, Japonya, Siyam ve Portekiz hükûmetleri temsilcilerini gönderdiler. 01 Ocak 1921’de sözleşme
uygulamaya kondu. Afyonun Tıp alanında olumlu kullanımı yanında uyuşturucu olarak kullanılması sebebiyle bütün
dünyada kanunlarla yasaklanmasına rağmen bunun önüne tam olarak geçilememekteydi. Bu sebeple dünyada haş-
haş ekiminin kısıtlanmasını öngören birtakım uluslararası 1923, 1925 ve 1928 konferansları düzenlenerek afyonun
kötü kullanımının önüne geçilmeye çalışılmaktaydı. Bu çerçevede ilk Cenevre Konferansı 03 Kasım 1924’te toplantıya
başladı. Konferansa İngiltere, Çin, Fransa, Hindistan, Japonya, Felemenk, Portekiz ve Siyam hükûmetleri katıldılar.776

Cemiyeti Akvam’ın Danışma Komisyonu’nun tavsiyesi üzerine uyuşturucu maddelerin doğrudan doğruya sınır-
landırılması için toplanacak olan konferanstan önce üretici ülkeler arasında bir fikir birliği elde etmek üzere Almanya,
ABD, Fransa, Hindistan, İtalya, Japonya, Felemenk, İngiltere, İsviçre, Türkiye ve Sovyet Sosyalist Şûraları Cumhuri-
yetleri Birliği hükûmetleri temsilcileri 27 Ekim 1930 tarihinde Londra’da toplandılar. Ancak bu toplantıda ülkeler ara-
sında olumlu ortak bir karara varılamadı.777

27 Mayıs 1931 tarihinde Cenevre’de uyuşturucu maddeler üretiminin sınırlanması ve dağıtımını düzenlemek
amacıyla yeniden uluslararası bir konferans toplandı. Bu konferans neticesinde 13 Temmuz 1931 tarihinde bir söz-
leşme ve bir protokol imza edildi778 13.07.1931 tarihinde Uyuşturucu Maddeler Üretiminin Sınırlanması ve Dağıtımının
Düzenlenmesi için Cenevre’de üçüncü bir sözleşme yapıldı. Türkiye yapılmış olan bu üç sözleşmeyi 14.01.1933
tarihinde kabul etti ve 26.01.1933’te yayımlanan 2108 sayılı Kanun hükümleri gereğince buna katıldı. Kanunun çıkışı
ise ABD büyükelçisi General Sherill’in Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerinden ve konuyla ilgili açıklamalarından
sonra yapılan Bakanlar Kurulu, CHP ve Meclis’te görüşmelerle sağlanmıştı.779 Daha önce 1912 yılında Lahey’de ve
1925 yılında Cenevre’de imza edilen milletlerarası iki afyon sözleşmesi daha bulunmaktaydı.780 Böylece 1912 Lahey
ve 1925 Cenevre sözleşmelerini tamamlayan ve takviye eden bir anlaşma imzalanmış oldu. Anlaşma ile ham afyon,
hazırlanmış afyon, tıbbî afyon ve koka yaprağı hakkında sözü geçen mukaveleleri takviye eden kayıtları ihtiva et-
memekle birlikte bu maddeler ancak sözleşme metninde ilaç (drogues) diye adlandırılan maddeler üretimine tahsis
edildiği takdirde bu anlaşma hükümlerine girmekteydi.

Bu sözleşme ile her memleketin tıbbi ve fenni ihtiyaçları için kullanacağı veya başka maddelere dönüştürmek
suretiyle kullanmaya mecbur olduğu uyuşturucu maddeleri Cemiyetin görevli organına bildirmesi, üretimin Daimî
Komite tarafından kaydedilecek olan bu ihtiyaçlara göre iç ihtiyacı ve dışarıdan gelen siparişleri aşmayacak şekilde
sınırlandırılması, bu kısmın Akvam Cemiyeti tarafından kontrol edilmesi, 5 kiloyu aşan her siparişin Daimî Komiteye
bildirilmesi, sözleşme kapsamına giren her yeni madde üretiminin o memleketin hükûmeti tarafından Daimî Komite ile
istişaresi sonucunda verilecek izne tabi olması kararlaştırıldı.

08 Haziran 1936 tarihinde zararlı ilaçların gayri meşru ticaretinin yasaklanması ile ilgili olarak Cenevre’de yeni bir
konferans toplandı. Bu konferansa Afganistan, ABD, Avusturya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Çin, Küba, Dani-
marka, Mısır, Ekvator, İspanya, Fransa, Yunanistan, Honduras, Macaristan, Hindistan, Irak, Japonya, Liechtenstein,
Meksika, Nikaragua, Norveç, Panama, Felemenk, Peru, Bolivya, Portekiz, Romanya, Siyam, İsviçre, Çekoslovakya,
Türkiye, Sovyet Sosyalist Şûralar Cumhuriyetleri Birliği, Uruguay, Venezüella, Yugoslavya, Finlandiya ve Letonya
hükûmetleri katıldılar. 26 Haziran’a kadar devam eden müzakereler sonucunda bir sözleşme, bir imza protokolü ve
bir nihaî senet imza edildi.

Konferansın 18 Mayıs - 05 Haziran 1936 tarihli 21’inci toplanma devresinde Türk temsilcisi Başkonsolos Numan
Tahir Seymen yaptığı konuşmada; memleketlerin istihsallerini azaltmaya gayret ettikleri bir sırada bazı memleketler
tarafından haşhaş ziraatı yapmak hususunda bir eğilimin ortaya çıktığına komisyonun nazarı dikkatini çektikten son-
ra, Türkiye’de Koka yaprağı yetişmediğini buna karşılık geniş ölçüde haşhaş ziraatı yapıldığını fakat bu ziraatın 2253
sayılı Kanunla hükûmetin kontrolü altına alınmış olduğunu söyledi ve Türkiye hükûmetinin, bir taraftan üretim ile millî
ve uluslararası piyasaların ihtiyaçları arasında bir ahenk temin etmek ve diğer taraftan mümkün mertebe ziraatın
menfaatlerini korumak maksadıyla haşhaş ziraatını sınırladığını ve Türkiye’nin bu suretle de uyuşturucu maddelerle
mücadeleye iştirak etmek arzusunu izhar etmiş bulunduğunu söyledi. Sözüne devam eden Seymen, Türkiye Hükû-
metinin prensip itibarıyla uluslararası bir sınırlamaya karşı olmadığını fakat bu hususta içtimai mutasavver, konferans

776 Çıtır, a.g.t., s.82.
777 Kayıhan, a.g.e., s. 85.
778 Bu mukavele için bkz. Kayıhan, a.g.e., s.236.
779 Çıtır, a.g.t., s.123.
780 Başbakanlık Yüksek Murakabe Heyeti, Toprak Mahsulleri Ofisi 1938 Yılı Raporu, s.5.

228 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

hakkında henüz tutumunu tayin etmemiş olduğunu gösterdiğini ve Umumî Kâtiplik tarafından gönderilen izahnameye
Türkiye hükûmeti tarafından yakında cevap verileceğini söyledi.781

Fransız temsilci M. Bourgois tarafından Afyon ziraatının sınırlanması hakkında bir not hazırlanarak Afyon Ticareti
ve İçtimai Meseleler Şubesi Müdürü M. Ekstrand’a verildi. İki kısımdan oluşan bu notun birinci kısmında uluslararası
sözleşmelere atıf yapılarak haşhaş ziraatı ve afyon üretiminin üretici memleketlerdeki iktisadî, ticarî, malî ve sosyal
açılardan önemi hakkında geniş bilgiler verilmektedir. Ardından zararlı ilaçların üretimini sınırlandırma ve dağıtımını
düzenleyen 1931 Cenevre Sözleşmesi’nin işleyişi tahlil edilerek sistemin haşhaş ziraatının ve afyon üretiminin sınır-
lanması konusunda uygulanabilir olup olmadığı hususu araştırılmaktadır. Bu notun ikinci kısmı ise gelecek sınırlama
sözleşmesi planını içermekteydi. Bu planda, dünya ihtiyaçlarının tahmini, haşhaş ziraatının dağıtımı, üretilen afyonun
taksimi konuları bulunmaktaydı.

23 Mayıs 1938 tarihindeki Hazırlık Komitesi’nin toplantısına Belçika, İngiltere, Bulgaristan, Kanada, Çin, Mısır,
İspanya, Fransa, Yunanistan, Macaristan, Hindistan, İran, Japonya, Felemenk, Polonya, Portekiz, Siyam, İsviçre,
Çekoslovakya, Türkiye, Birleşik Amerika ve Yugoslavya hükûmetleri katıldılar. Afganistan ve Sovyet Sosyalist Şûralar
Cumhuriyetleri Birliği komitenin çalışmalarına katılmadılar. Oturumlar 23 Mayıs 1938’den 15 Haziran 1938’e kadar
devam etti. Bu toplantılar sonucunda bir rapor hazırlandı. Bu raporda, İran, Türkiye ve Yugoslavya hükûmetleri tara-
fından haşhaş ziraatının ve afyon üretiminin sınırlanması konusunda ortaya konulan tedbirler ve fedakârlıklar hakkın-
da bu memleketlerin temsilcileri tarafından ortaya konulan beyanatlar bulunmaktadır. Bu sözleşmelerin dördüncüsü
Cenevre’de imzalanan “uyuşturucu maddeler kaçakçılığının meni hakkında” olup 1936’da imzalandı. Bu sözleşme
1939 ekiminden önce geçerli olacaktı.

Danışma Komisyonu’nda gerçekleşen görüşmelerde Türk temsilcileri de fikirlerini ortaya koydular. Buna göre,
Türkiye’nin çoktan beri sınırlama programı uyguladığını, önceden 62 vilâyette haşhaş ziraatı yapılırken bu ziraatın 17
vilayetle sınırlandırıldığını, 17 vilayetten de ancak bazılarının bir kısmında haşhaş ekilmesine müsaade olunduğunu
ifade ettiler. Sınırlamadan önce Türkiye’de kolayca 450- 500 ton ham afyon üretildiği hâlde sınırlama sonrası ekim
sahalarının ancak 250-300 ton verebilecek bir dereceye indiğini, son dört sene zarfında yıllık üretiminin ortalama ola-
rak 217 ton olduğunu, dünyanın meşru ihtiyaçları hemen hemen sabit olduğu hâlde Türkiye’nin eski ihracatının üçte
biri kadar yani ortalama olarak ancak 117 ton afyon ihraç ettiğini ortaya koydular. Afyon fiyatlarının çok düşmesinden
dolayı ihraç olunan 117 ton afyon bedelinin ancak evvelce 50-60 tondan alınan paraya karşılık geldiğini, İnhisar İda-
resi hariçteki fiyatlara göre içeride alımlar yapmaya mecbur olduğundan çiftçinin eline geçen paranın sarf ettiği emek
ve masrafları karşılamadığını, birçok yerde haşhaş yerine şeker pancarı, tütün, pamuk ve yağ bitkisi olan aspir782
ekildiğini ancak arazi ve iklimin diğer ürünlerin yetişmesine müsait olmadığı yerlerde haşhaş ziraatına devam edildi-
ğini açıkladılar. Temsilciler, afyon fiyatlarının çok düşük olmasından dolayı birçok yerde haşhaş kellelerinin hepsinin
çizilmediğini, bu bitkinin bilhassa yağından ve tohumundan faydalanmak için ekildiğini ve yağ üretimi için aspir ekilen
yerlerde haşhaş ziraatının azalacağını ümit ettiklerini beyan ettiler. Bu yüzden Türkiye’de zarar gören çiftçi ailelerin
80-90 bin civarında olduğu, her ailenin ortalama olarak 5 nüfustan ibaret bulunduğu farz edilecek ve bunların istihdam
ettikleri işler de nazarı itibara alınacak olursa zarurete düşen nüfus miktarının ne kadar önemli olduğunun görüleceği-
ni söylediler. Türkiye’nin afyon ihracatının dünya ihtiyacının azalması oranında çok daha fazla azalmasındaki birinci
etkenin uluslararası çabaların yetersizliği, ikincisinin de bu konudaki ortaya konulan amaçların yerine getirilmesi için
ortaya konulması gereken fedakârlıkların adilane bir surette dağıtılmamış olduğunu ve Türkiye’nin ancak bu hususlar
nazarı itibara alınmak suretiyle yapılacak bir sınırlamaya katılabileceğini bildirdiler.783

781 Çıtır, a.g.t., s.118.
782 Türkiye’de aspir olarak ifade edilmektedir.
783 Afyonun tarihi ile ilgili olarak ayrıca bkz. Özgür Burçak Gürsoy, The Opium in Turkey, 1930-1945, Modern Türk Tarihi Atatürk Ensti-
tüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2007, s.13 vd.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 229

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Haşhaş Tarlası
Dünyada ekiminin kısıtlanmasına paralel olarak Türkiye’de de 1933 yılından itibaren haşhaş ekimine bir sınırlama
getirildi. 12.06.1933 tarihinde 2313 sayılı “Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun” kabul edildi. 1933
yılında çıkarılan 2253 sayılı Kanunla da haşhaş ekimi ilk defa kontrol altına alındı ve Uyuşturucu Maddeler İnhisarı
kuruldu.
Ofis bir taraftan hububat işleri ile görevlendirilirken diğer taraftan afyon ve afyonun yan ürünlerinin devlet tekeline
alınmasını da üstlenmekteydi. Aynı hububatta olduğu gibi afyonu satın almak, satmak, alınacak afyonu tahlil etmek,
işlemek, afyon standardizasyonunu temin etmek, gerekirse laboratuvarlar kurmak, dünya afyon piyasasını takip et-
mek de bu şekilde Ofis’in görevleri arasındaydı.
Türk afyonlarının önemli bir kısmı kör haşhaş ürünüdür. Açık haşhaştan elde edilen afyonlar pek azdır. Ülkede
yetişen kapalı haşhaşlar diğer memleketlerde yetişenlerden daha boyludur. Sakları orta kalınlıkta ve duman rengin-
dedir. Yapraklarının kenarları hafif dişlidir.
Türk afyonlarının morfin dereceleri ortadır. Türkiye’de üretilen afyonlar üçe ayrılır: Bunlar; Drogist afyonlar: Özel-
likle uyuşturucu maddeler üretimi için kullanılır. Bunlar genel olarak %12 - %15 derecesinde afyon içerir.
Muhacir afyonlar: Bu nevi afyonların tohumları muhacirler tarafından getirilmiştir. Bunların morfin dereceleri yük-
sek olup %15 - %17 raddesindedir. Bu afyonlar da drogist sınıfına dâhildir.
Soft afyonlar: Çok ve az morfinli olmak üzere iki cinse ayrılır. Bu nevi afyonlar hassaten hazırlanmış afyon imali
için kullanılır. Anadolu’nun kuzeyinde yetişen haşhaşlardan elde edilen soft afyonların mormin dereceleri %15 - %16
arasındadır. Türkiye’nin doğusunda yetişen soft afyonlar ise %8 - % 10 miktarında morfin ihtiva eder.
Türkistan ve Fcılıhassa Taıbagatay, Tiyanşan ve Tanrı- dağı haşhaşları en yüksek morfinli afyon veren haşhaş-
lardır. Hindistan ve Çin’de yetişen haşhaşlardan üretilen olunan afyonların morfin dereceleri pek düşüktür. Bu şekilde
değişik memlekette yetişen haşhaşlar birbirinden farklı olduğu gibi Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ekilen haşhaşların
da yetişme devrinin uzunluğu, afyon verimi, morfin nispeti vesaire gibi birçok yönlerden farklıdır.
Yugoslav afyonunun niteliği Türk afyonunun niteliğine yakındır. Bu afyonların ortalama morfin dereceleri Türk
afyonuna nispeten biraz daha yüksektir. Çin’den sonra en büyük afyon üreticisi Hindistan’dır. Fakat Hint afyonları

230 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

tamamen Çin’de, Hindistan’da ve Malezya’da tüketilir. Hazırlanmış afyon imali için kullanılan soft afyonların fiyatı ren-
gine, kokusuna ve bıraktığı kül miktarına göre değişir. İçerdiği morfin miktarı fiyat üzerinde çok az tesir eder. Hâlbuki
mamul uyuşturucu maddeler üretimi için satılan drogist afyonların fiyatı içerdikleri morfin derecesine göre belirlenir.
Bu tahliller uluslararası ticaret dünyasında tanınmış kimyagerler tarafından yapılır. Bunların en meşhurları Londra’da
Harrison and Self, Hamburg’da Dr. Gilbert’s ve New York’ta Stillwell and Gladding’dir.784

Afyon sakızının çıkarılması

Türkiye imza attığı uluslararası sözleşmelerle afyon üretimi, ithal ve ihracını inhisar altına almayı taahhüt etti.
Haşhaş işleri 1933-1938 arasında Uyuşturucu Maddeler İnhisarı tarafından yürütüldü. 2253 sayılı Kanun uyarınca
haşhaş ekiminin sınırlandırılması ve ekim alanlarının belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna bırakılmaktaydı. Daha sonra
çıkarılan 10 Ağustos 1933 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile haşhaş ekilecek alanlar belirlendi. Bakanlar Kurulu ekim
alanlarını belirleme yetkisini kullanarak ekim alanlarının tespitinde sınıra olan uzaklık, kaçakçılığın gelişmiş olması
gibi faktörleri göz önüne almaktaydı. İnhisar İdaresi afyon ihracatçıları ile görüşerek ellerindeki malı dış piyasada stok-
lar oluşturarak afyon satışında bulunmaları yerine inhisara devretmelerini istedi. Böylece tüccarlar ellerindeki malları
İnhisar İdaresine kaydettirdiler ve idarenin emrine girdiler.785

Türkiye’de afyon ekiminde ilk sınırlama 1933’te yapıldı ve sadece 14 ilde haşhaş ekimine müsaade edildi. Bu sayı
aynı yıl içinde 17’ye çıkarıldı. Haşhaş ziraatı yapılan ülkelerde afyon üretiminin kısıtlanması ve kaçakçılığının önüne
geçilmeye çalışıldı. Bu hususlar kanunlara konu oldu ve ağır cezalar getirildi.786

784 Kayıhan, a.g.e., s.16-17.
785 Çıtır, a.g.t., s. 128-129.
786 İncekara, a.g.e., s.30.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 231

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Haşhaş Tarlası

Toprak Mahsulleri Ofisi ve Afyon Faaliyetleri

1938 yılında TMO’nun kurulması ve bu kurumun afyon işlerini de yürütmesi kararlaştırıldı. Kuruluş kanunu tasla-
ğının afyon ile ilgili hususlar, ilgili encümenlerce genel kurulda görüşüldü. Kanun görüşmelerinin haşhaşla ilgili kısım-
ları aşağıdaki şekilde cereyan etti.

Kanun maddeleri kabul edilerek görüşme ilerlerken 7. maddenin kabulünün ardından Antalya Milletvekili Rasih
Kaplan söz alarak, Türk ulusunun, haşhaş üretimini çok sınırlayarak ve kurallara sıkı sıkıya bağlayarak tüm insanlığı
korumak adına, ağır bir özveriye girdiğini, sorumluluk üstlendiğini dile getirir ve bu durumu fazla bulduğunu belirterek
şunları söyler:

“Niçin her türlü külfeti üzerimize aldık. Bilmiyorum, bütün dünya milletlerinin külfetini taşıyacak kadar Türk ulusu
kuvvetli ve kudretli midir? Herkes istediği gibi afyonunu yetiştiriyor, istediği gibi satıyor ve yine istediği gibi kaçakçılık
yapıyor. Türk ulusu kendisine has olan ahde vefa şiarı ile yetiştirdiği mahsulden, dünya milletlerinin halâsı için ve Ce-
miyeti Akvamdaki komisyonun manasız hareketleri yüzünden mütemadiyen zarar ediyor. Bu zarara ne gibi fayda ile
katlanıyoruz, buna benim aklım bir türlü ermedi.”787

Tekirdağ Milletvekili ve İktisat Vekili Şakir Kesebir, Kaplan’a verdiği cevabında, Sayın Kaplan’ın görüşüne katıl-
makla birlikte, ulusun özverisinin, uymak zorunda olunan uluslararası anlaşmalardan kaynaklandığını, yakın zaman
önce Cenevre’de yapılan görüşmelerde heyetimizin ulusal çıkarlarımızı ifade ettiğini, anlaşmaları imzalamayan dev-
letlerden afyon alışverişinin yapılmamasını istediklerini, diğer devletlerin bu görüşlere katılmalarını umduklarını belirt-
ti. Kesebir şunları söyledi:

“Kaplan arkadaşımızın hassasiyeti tamamı ile yerindedir. Ancak beynelmilel afyon mukavelelerine iltihak etmek-
liğimize sebep olan mütalaalar da arkadaşların malûmudur. Bu mukavelelere iltihak ederken memleketimizin iktisadi-
yatından bir fedakârlık deruhtesine mecbur olduğumuzu tebarüz ettirmiştik. Buna rağmen sırf cihan efkârı umumiyesi
karşısında afyon mevzuunun herhangi bir spekülasyon ve kaçakçılık maddesi olmasına meydan vermemeyi ve bunun
için icap ederse haklı menfaatlerimizden bile vazgeçmeyi göze aldık. Bunun neticesi olarak beynelmilel afyon mu-

787 TBMM Zabıt Ceridesi, 24.06.1938, s.311.

232 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

kavelesine iltihak ettik. Arkadaşımızın şu noktada bilhassa hakları vardır ki, biz bu mukaveleye iltihak ettikten sonra,
mukaveleye gerek müstehlik ve gerek müstahsil vazifeleri ile iştirak etmiş olan diğer memleketlerin de bunu tam sadı-
kane bir şekilde tatbik etmelerini bekliyorduk. Burada arkadaşıma diğer taraflarda bu mukavelenin tam sadakatle tat-
bik edildiğini maalesef söyleyecek vaziyette değilim. Ancak son günlerde Cenevre’de beynelmilel afyon müstahsilleri
konferansı, onu takiben afyon istişari komitası toplanmıştır. Bu konferans ve komitada hükûmetimizi temsile memur
edilmiş olan heyetimiz haklı noktai nazarlarımızı gayet açık bir surette ifade ve ilân ettiler. Huzurunuzda memnuniyetle
zikredebilirim ki, bu noktai nazarlarımız muhik görülmüş ve ona iştirak edilmiştir. Şimdi bunların alacağı son tasvipten
sonra sadakatle tatbik etmek sureti ile hiç olmazsa afyon mukavelesine imza koymuş olan müstehlik memleketlerin
imza koymamış müstahsil memleketlerle alış verişlerini kesmelerini istiyoruz. Tahmin ediyoruz ki, bu talepler kabul
edilmiş olacak, yine bir zarar fazlası üzerimizde kalmış olmakla beraber esas afyon mevzuunda fedakârlık deruhte
etmekliğimize sebep olan insani düşüncelerimiz bu zararımızı karşılamak sureti ile teselli bulacağız.”788

Görüşmelerin ilerleyen saatlerinde müzakerelerde, haşhaş ve afyon üretimine yoğunlaşıldığı anlaşılmaktadır. Bu
konuda Çanakkale Milletvekili Ziya Gevher Etili, Antalya Milletvekili Rasih Kaplan, Eskişehir Milletvekili Emin Sazak,
Afyonkarahisar Milletvekili Berç Türker, Konya Milletvekili Dr. Osman Şevki Uludağ söz alırlar. Anılan milletvekilleri de
Türk ulusunun kötüye kullanımdan hiç sorumlu olmadığı ve aslında tıbbi amaçla üretilen afyon alanında büyük zarara
uğradığını, bu olumsuz koşulların sürmesi durumunda Birleşmiş Milletler ile sözleşmemizin iptal edilmesi gerektiğini
söylerler. Hatta Emin Sazak bazı gelişmiş devletlerin zehirli gazla insan öldürdüklerinden söz eder; geçmişte afyon
fiyatının 22 lira olacağı söylenirken bir anda 2 liraya indiğini, 22 liradan alıcı olduğunda satılmasını, bulunmaması
durumunda ise kesinlikle satılmamasını, zarar edilmemesini istedi.

Başbakan Celal Bayar, milletvekillerinin keskin görüşleri üzerine söz alır ve şöyle konuşur:

“Niçin buna girdik? Beynelmilel komisyona girmeyenler daimî surette kaçakçılık şaibesi altında bulunuyorlar. Bu
kaçakçılık şaibesi altında kalan memleketlerin mahsullerine karşı diğer memleketler ihtiyati tedbir almak ihtiyacını du-
yabilirler. Cumhuriyet rejimi itibari ile bize neye mal olursa olsun, temiz hareket ettiğimizi, evvela kendimize, saniyen
bütün cihana karşı ispat etmek mecburiyetindeyiz. Çünkü bütün hareketlerimiz temiz ve namuskâranedir. Ticaretimiz
de, idari tedbirlerimiz de ancak ahlaka istinat eder (Bravo sesleri). Bu gün şu veya bu şekilde zarar vardır diye Ce-
miyeti Akvam komisyonundan dönelim. Böyle olunca şu suale cevap vermek lazımdır; Cemiyeti Akvamdan çıktınız,
ne yapacaksınız, mallarınızı nereye satacaksınız? Buna cevap vermek lazımdır. Çünkü meşru olarak bütün dünyada
afyon sarfiyatının miktarı malum ve istatistiklerle muayyendir. Alıcı da, istihlak mahalli de malumdur. Şu hâlde bu is-
tihlak miktarı muayyen olduğuna ve her tarafta bilindiğine nazaran, istihsalatının, malum ve muayyen bir istihlak yeri
olması lazım gelir. Aksi takdirde bu kaçağa gidecektir. Bu aşikârdır. Şu hâlde bütün beşeriyetin hayatını zehirleyen
ve hafif tabir ile dejenere eden bu kaçakçılığa Türk milleti alet ve vasıta olamaz. Bu itibarla verdiğimiz karardan asla
pişman değiliz (Alkışlar)…”789

Görüldüğü gibi Celal Bayar, duygularıyla değil, mantığıyla düşünmektedir. Devletin saygınlığının gereklerinden,
devlet olma geleneğine dayanan vazgeçilmez ilkelerin yaşatılması gereğinden hareket eder. Ulusal çıkarlar yine
insanlık ailesinin diplomatik disiplini, kurallar ve anlaşmalar bütünü içinde savunulmalıdır; korunup geliştirilmelidir.
Celal Bayar konuşmasının devamında Türkiye’nin üstlendiği yükün ve özverinin diğer ülkelerle eşit olması gerektiğini
Birleşmiş Milletlerde ifade ettiklerini, buna çalıştıklarını, ayrıca bugüne kadar haşhaş üretmemiş devletlerin haşhaş
üretimine girmemelerinin sağlanmasını yine Birleşmiş Milletler nezdinde istediklerini; bu sınırlamaların yararlı olaca-
ğını belirtir. Bayar konuşmasının bir yerinde yakın geçmişteki ekonomik durumu çözümler ve şöyle der:

“Afyon işi inhisara inkılap edip ekonomisi ele alındığı zaman, işaret etmiştim, buhran zamanına tesadüf ediyordu.
Tüccarın elinde stok vardı ve hükûmetin afyonu monopolima alacağını bilen bu tüccarlar ellerindeki malı Avrupa’ya
göndermişler ve kendi hesaplarına kârı mahfuz tutmak istemişlerdi. Ayrıca zürra elinde de mahsul vardı ve o sene
fena denilemeyecek bir istihsal olmuştu. Afyon işini ele aldığımız zamanda stok mallara, istihlâk miktarının daralışı
karşısında, pazar bulamadık ve elinde stok bulunanlar fazla bunaldı. Fakat biz bunlara yardım ettik. Dirije ekonomik
vaziyetlere göre kendisine menfaat ayırdık ve teşvik ettik. Bugün ne tüccarın ve ne de zürranın elinde afyon stoku kal-
mıştır. Fiyatlar beni hiçbir zaman tatmin edici mahiyette değildir, bugün de dün de olduğu gibi, fakat bugün piyasanın
icaplarına göre istikrar bulmuş bir hâldedir.”790

788 TBMM Zabıt Ceridesi, 24.06.1938, s.311.
789 TBMM Zabıt Ceridesi, 24.06.1938, s.313-314.
790 TBMM Zabıt Ceridesi, 24.06.1938, s.314.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 233

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Celal Bayar’ın vurguladığı “…istikrar bulmuş bir hâlde” olmak çok önemlidir ve kuruluşunun ardından bu ve daha
birçok hayati görevi yerine getirecek, halkın ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak başlıca kuruluş Toprak Mahsul-
leri Ofisi’dir.

Bu görüşmeler sonrasında çıkarılan 3491 sayılı Toprak Mahsulleri Ofisi kuruluş kanunu ile bu görev Toprak Mah-
sulleri Ofisi’ne devredildi. Böylelikle 1933 yılında kurulan Uyuşturucu Maddeler İnhisarı da ortadan kaldırılmış oldu.
Ofis bir taraftan hububat işleri ile görevlendirilirken diğer taraftan afyon ve afyonun yan ürünlerinin devlet tekeline
alınmasını da üstlenmekteydi. Aynı hububatta olduğu gibi afyonu satın almak, satmak, alınacak afyonu tahlil etmek,
işlemek, afyon standardizasyonunu temin etmek, gerekirse laboratuvarlar kurmak, dünya afyon piyasasını takip et-
mek de bu şekilde Ofis’in görevleri arasındaydı. 3491 sayılı Kanunun 6. maddesiyle afyon üzerinden yapılacak bütün
işlemler ve özellikle afyondan elde edilecek olan maddelerin ihracı ile afyon alkaloidlerinin ithal yetkisi tamamıyla
Ofis’e devredilmiş oldu. Afyonun sadece ülke içindeki ticareti, daha önceki yasal düzenlemelerde olduğu gibi yine ser-
best bırakılmasına karşılık iç ticarette nihai alıcı Ofis olarak belirlendi. Böylelikle aracı tüccar, üretici köylüden aldığı
afyonu TMO’ya satmak mecburiyetinde bırakıldı.

Türkiye’de Bakanlar Kurulu Kararı ile Drogist ve Soft bölgeleri ikiye ayrıldı. Birincisinde hem afyon hem de tohum
üretimi, ikincisinde ise sadece tohum üretimi yapılmasına izin verilecek şekilde ikiye ayrıldı. Drogist bölgesi, Afyonka-
rahisar, Kütahya, Uşak, Eskişehir, Balıkesir, Isparta, Burdur, Manisa, Bilecik, Konya, soft bölgesi ise Malatya, Çorum,
Mecitözü, Amasya, Tokat ve Zile’den oluşmaktaydı. 1938’de çıkarılan 3491 sayılı Kanunun afyon işlerine ait hüküm-
lerinde de 5621, 5759 ve 7368 sayılı Kanunlarla kısmi değişiklikler yapıldı ve 18. maddesi ile haşhaş ekimi yapılabi-
lecek illerin Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edilebileceği hükmü konuldu. 1939 yılında resmî daire ve müesseselerin
uyuşturucu madde ihtiyaçları TMO tarafından karşılanmaktaydı.791

Afyon Sakızı Alımı
Ofis’in ilk İdare Meclisi toplantısında İktisat Vekili Şakir Kesebir, İdare Meclisi Reisi Raşid Bigat, azalar Mecid
M.Ayber, Mahmut C. Bilgin, İlhami Bulak ve Hamza Erkan yer aldılar. Şakir Kesebir bu toplantıda yaptığı konuşmada
afyonla ilgili olarak şu hususları zikretti:
“…Ofis’in umum müdürü ve idare meclisi işin genel politikasını idare eder. İşler afyon, buğday ve silo işlerinden
ibaret olup dağınık değildir. Afyon işleri bundan birkaç sene evvel Türkiye’ye zarar verecek mahiyette olup dünya ka-
muoyu da bu konuda Türkiye’nin aleyhinde idi. Atatürk’ün başkanlığı altında toplanan Bakanlar Kurulu, afyon işlerinin
devlet denetimi altında bulundurulmasına karar verdi. Böylece bu konuda Türkiye aleyhindeki olumsuz düşüncelerin
önüne geçildi. Bu şekilde serbest afyon ihracatı ve ülke haricinde yapılan kaçakçılığa duyarsız kalınmadığı da ortaya

791 BCA, 030 18 01 02, 91 54 17.

234 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

konmuş oldu. Türkiye Afyon Mukavelesi’ne imza atmakla buna imza atmayan ve gayr-i meşru afyon ticareti yapan
İran gibi ülkelere karşı da kazançlı olacaktır. Mukavelenin verdiği koruma sayesinde Türkiye’nin satışı artacaktır.
Türkiye afyon satışlarına meşru ticareti bozmayacak esaslar dâhilinde devam edecektir. Yugoslavya ile afyon satış
mukavelesi konusu da (eskisi 01.01.1939’da bitiyor) yenilenerek iki tarafın faydasını temin edecek yeni bir anlaşma
imzalanacaktır. Afyon ekiminin tahdidi ile aracıların ortadan kaldırılması gerekmektedir… Ankara’da bir morfin fabri-
kası tesis edilecektir. ” Bu anlaşmanın yenilenmesi 06 Mayıs 1939 tarihli İdare Meclisi toplantısında kararlaştırıldı.792

Ofis bu görevi devraldıktan sonraki yıl II. Dünya Savaşı başladı ve afyon büyük önem kazandı. Afyon işlerini TMO
devralmadan önce ve sonrasındaki durumu karşılaştırabilmek adına aşağıdaki tablo verilmektedir.

Yıllar İhraç Edilen Ham İhraç Edilen Ham Genel İhracat (TL) Toplam İhracat
Afyon (Kg) Afyonkiymeti (TL) Oranı (%)

1925 266.041 7.421.256 192.428.196 3.87
1926 364.174 8.500.328 186.422.755 4.55
1927 267.717 4.906.754 158.420.998 3.09
1928 318.721 5.326.852 173.537.489 3.06
1929 368.272 8.684.313 155.214.071 5.59
1930 272.280 3.396.261 151.454.371 2.24
1931 351.012 2.817.924 127.274.807 2.21
1932 240.086 1.920.751 101.301.355 1.89
1933 430.304 3.237.532
96.161.855 .36

Tablo 67 : 1925-1933 Yılları Arasında İhraç Edilen Afyon Miktarı, Tutarı İle Türkiye Genel İhracatı Ve
Toplam İhracat Oranı793

1925-1933 yılları arasında Türkiye’nin önemli bir döviz kaynağı afyondur. 24.12.1928 tarihinde 1369 no’lu Kanun
ile ülke içinde uyuşturucu maddelerle ve bu maddeleri içeren ilaçların, ithal, ihraç ve istihzarı ve ülke içindeki satışı
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının denetimi altına alındı. Ham afyonun üretim ve ihracı bu kanun kapsamı dışında

bırakıldı.794

Yıllar Ekim Sahası (Hektar) Üretilen Afyon (Ton)

1934 20.168 148
1935 25.417 274
1936 36.880 426
1937 25.678 208
1938 28.416 246
1939 31.120 262
1940 29.852 223
1941 29.790 206
1942 28.314 285
1943 29.548 289
1944 26.847 183

Tablo 68 : 1934-1944 Yılları Arasında Türkiye Afyon Ekim Sahası İle Üretilen Afyon Miktarı795

792 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 85, Toplantı Tarihi: 06. 05. 1939, Karar No: IV/135.
793 Kayıhan, a.g.e., s.138.
794 Kayıhan, a.g.e., s.138-139.
795 Kayıhan, a.g.e., s.46

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 235

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Tabloda görüldüğü üzere milletlerarası anlaşmalarla sıkı denetim ve kısıtlamaya tabi tutulan haşhaş ekim sahası
1934-1944 arasında 20 bin hektar ile 36 bin hektar arasında değişmekteydi. Üretim ise 148 ton ile 426 ton olarak
gerçekleşmiştir.

3491 sayılı kuruluş kanunu ile görevi devralan Ofis, üretilen afyonun alım, depolama, standardizasyonu, ihracı ile
memleket içindeki tıbbi amaçlara dönük uyuşturucu maddelerin ithal dağıtım işlemleri, Genel Müdürlük bünyesinde
kurulan Afyon Müdürlüğü ve buna bağlı olarak çalışan İstanbul Afyon İşletmeleri Şube Müdürlüğünce yürütülmeye
başlandı. Önceleri haşhaştan elde edilen ham afyonun alım ve satımı Ofis tarafından, ekim ve kontrol işlemleri de
Tarım Bakanlığı tarafından yürütülmekteyken daha sonra haşhaşın ekimi ve kontrolü de TMO’ya verildi.

Ofis, Kuruluş Kanununun 6’ncı ve 7’nci maddelerinin hükümleri çerçevesinde kuruluşundan itibaren afyon alım
ve satımını da gerçekleştirdi. Bu faaliyet Ofis’in Kesebir’in yukarıda da ifade ettiği üzere en önemli işlerinden biri oldu.
1938 yılında 246 ton afyon alımı gerçekleştirdi, stoklarla birlikte toplam afyon miktarı 213.598 kg’a ulaştı. Yapılan
satışlar da bu alımlara paralel olarak gerçekleşti. Afyon satışları, çoğunluk itibari ile dış ülkelere yapıldı. 1938 yılında;
İsviçre’ye 18.007, İngiltere’ye 13.038, Fransa’ya 12.883, Almanya’ya 11.232, Belçika’ya 10.320 ve 3.491 kg da çeşitli
ülkelere olmak üzere toplamda 69.035 kg afyon satışı gerçekleştirildi.796

II. Dünya Savaşı sırasında afyon fiyatları savaş sebebiyle yükselmeye başladı ve önemi de arttı. Savaştan önce
12 bazlı bir kilo afyonun fiyatı 4,02 dolar iken 1939 yılının eylül ayında savaşın başlamasıyla, 5,50 - 6,50 dolara kadar
yükseldi. 1940 yılı sonlarına doğru 9 dolara ulaştı. Türkiye’de ise 1939 yılında ince toplanmış beher morfin derecesi-
ne sahip olan afyon 40, kaba toplanmış olanın fiyatı 30 kuruş iken dış piyasada fiyatların yükselmesi üzerine Ofis bu
fiyatlara %50 zam yaparak fiyatları 60 ve 45 kuruş olarak belirledi. Böylece çiftçinin menfaati de gözetildi.797

Haşhaş Bedellerinin Ödenmesi
Diğer taraftan afyon satışlarını tek elden ve müşterek olarak yapmak üzere, Yugoslavya ile 14 Nisan 1932 tari-
hinde “Afyon İhracatına Müteallik Türk-Yugoslav İtilafnamesi” imzalandı. Bu anlaşma Belgrad Büyükelçiliğinin büyük
gayretleri ile afyon meselesinin milletlerarası bir düzen altına alınması ile Avrupa’da bir afyon karteli oluşturulması
üzerine, afyonun üretimi ve satışı konusunda kaliteli ürün yetiştiren ve Cenevre Konferansı’na katılmış olan Yugos-
lavya ile temasa geçildi. Eroin üreticisi olan Bayer firması 1905 yılından itibaren Alman kimya endüstrisinde bir kartel
oluşturulması fikrini ortaya attı. Bu fikir savaşın da etkisi ile diğer firmalar tarafından da benimsenerek, “Interessen-
gemeinschaft der Farbenfabriken” adıyla ilk kartel oluşturuldu. Daha sonraları “IG Farben” adı ile tarihe geçecek olan

796 Toprak Mahsulleri Ofisi, 13 Temmuz–31 Aralık 1938 İdare Meclisi Raporu, s.6.
797 TMO, 1940 Bilanço Kâr ve Zarar Hesabı İdare Meclisi Raporu, Ankara 1941, s.13–14.

236 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

bu kartel, Türk afyonlarının da en büyük alıcısı konumundaydı. IG Farben ile başlayan kartelleşme sadece kimya
endüstrisi ile sınırlı kalmadı ve bütün Avrupa’da afyonu hammadde olarak kullanan firmaların arasında yayılmaya
başladı. 1928 senesinde Avrupa’da faaliyet gösteren E. Merck, Hoffmann La Roche, Knoll, C. H. Böhringer, Sandoz,
Nederlandsche CocainFabrik gibi 15 büyük afyon alıcısı fabrika kendi aralarında rekabeti ortadan kaldırmak ve ilaç
fiyatlarını yüksek tutmak adına yeni ve kapsamlı bir kartel oluşturdular. Oluşturulan bu yeni kartelin adını da “Conven-
tion Internationale des Opiaces” olarak belirlediler. Kartelin oluşması ile birlikte fiyatlar düşmeye başladı. 1930 yılının
Ocak ayında kilosu 40,15 lira olan afyon, aynı yılın Haziran ayında 14,15 liradan alıcı bulabildi. 1932 yılında haşhaş
üreticisi çiftçilere verilen banka kredilerinin kesilmesi ile üretici elindeki haşhaşı ucuz fiyatla elinden çıkarmaya başladı
ve afyonun kilosu 5 liraya kadar düştü.798

Türk hükûmet yetkililerine göre Yugoslavya ile temasa geçmekte bir sıkıntı yoktu. Yugoslavya ticaret çevreleriy-
se, uyuşturucu ilaç endüstrisinin hammadde ihtiyacının %60’ını karşılayan Türkiye ile anlaşmaktan yana bir tutum
izlemekteydi. Böylece Yugoslavyalı ve Türk üreticiler dünya afyon ihtiyacının %80’ini karşılayacak ve bu durum iki
ülkeye ciddi faydalar sağlayacaktı. Yugoslavya ile yapılan anlaşma, afyon üretimi ve ihracatını bu düzene uydurmak
ve uyuşturucu maddelerin suiistimaline karşı milletlerarası girişimleri kolaylaştırmaya uygun olacağı maksadıyla imza-
lanmıştı. Aynı zamanda iki ülke arasında afyon ticareti ile ilgili olan rekabet de ortadan kalkacaktı. Türkiye’nin senelik
drogist afyon ihracı 274 bin kiloyken Yugoslavya’nın senelik afyon ihracatı 79.500 kiloydu. İki ülkenin afyon ihracında-
ki karşılıklı payları Türkiye’nin %77,5 Yugoslavya’nın %22,5 olarak belirlendi.799 1933 yılından 2254 sayılı Kanun ile
onaylanan bu ortaklık sözleşmesinin gereği olarak iki ülke afyonunu tek bir merkezden satacak olan “Türk Yugoslav
Ham Afyon İhracı Merkez Bürosu” adı ile İstanbul’da oluşturulan satış bürosuna Yugoslavya hükûmeti tarafından Dr.
Dragoslav P. Mihailovitch tayin edildi. Dr. Mihailovitch ile sözleşme 17 Aralık 1934 tarihinde “Afyon İhracına Dair Türk
Yugoslav Anlaşması” adıyla yenilendi. Anlaşma hükümlerine göre, afyon kaça satılırsa satılsın ortaya çıkan gelirin
kararlaştırılmış oranlar çerçevesinde iki tarafa taksimini öngörmekteydi. Yenilenen sözleşme 2791 sayılı Kanun ile
onaylanarak800 1938 yılına kadar uzatıldı. Ancak sözleşme 1938 yılında tarafından geçersiz sayıldı ve iptal oldu. Böy-
lece iptal edilen Türk - Yugoslav Afyon Anlaşması yerine geçmek üzere yeni bir anlaşma imzalanması için Yugoslav
temsilcileri ile 09-29.12.1938 tarihleri arasında İstanbul’da müzakereler yürütüldü.801 Yapılan görüşmelerden sonra
imzalanan bir protokol sonucunda anlaşma 30.03.1939 tarihine kadar üç aylık bir süre için uzatıldı.802 Türk Yugoslav
Ham Afyon Satışı Merkez Bürosunda boşalan bir delege ve iki yedek delege için İdare Meclisi Hamza Erkan’dan
boşalan delegeliğe Şakir Rıfat Tunalı ve istifa eden diğer iki delege yerine Ali Sami Yen ve Said Halim Ermay tayin
edildiler.803 Yugoslav İnhisarı delegeleri ile Ofis yetkilileri arasında 22.02.1940 tarihinde bir toplantı yapılarak haşhaş
fiyatlarının muhafaza edilmesi için acentelerin azami olarak en fazla %10 indirim yapabilmeleri kararlaştırıldı. Yugos-
lavya ile yapılan anlaşma 1941 yılı sonunda bitmiştir.

Ofis bir taraftan haşhaşın üretimi ve ticareti ile meşgul olurken diğer taraftan afyon ziraatının iyileştirilmesi için de
çalışmaktaydı. Nitekim 1939 Yeşilköy Tohum Islah ve Deneme İstasyonunda afyon tohumunun ıslahına dair çalışma-
lar yapılmakta ve Beşiktaş’ta bir afyon deposu bulunmaktaydı.804

Ayrıca Ofis bir taraftan da haşhaşla ilgili olarak milletlerarası münasebetleri de yürütmekteydi. 1939 yılında haş-
haş ziraatı ile afyon üretiminin sınırlanması hususunda Cenevre’de toplanacak olan konferansa TMO’dan bir heyet
gönderildi.805 Kongre için gerekli olan harita, grafik ve cetveller hazırlandı.806 1939 yılında Cemiyet-i Akvam Afyon
Bürosu Reisi Ekstrand ile yardımcısı Remborg Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirdiler.807

798 Çıtır, a.g.t., s.104.
799 Anlaşma metni için bkz. Kayıhan, a.g.e., s.280; Burak Çıtır, Osmanlı’dan Cumhuriyete Türkiye’de Afyon Ziraatı ve Ticareti (1900-
1939), Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Haziran 1915, s.133.
800 Çıtır, a.g.t., s.134-135; Kayıhan, a.g.e., s.146-147.
801 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:43, Toplantı Tarihi: 15.06.1939, Karar No: IV/180.
802 Başbakanlık Yüksek Murakabe Heyeti, Toprak Mahsulleri Ofisi 1938 Yılı Raporu, s.5-6.
803 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: Toplantı Tarihi: 03.05.1939, Karar No: IV/146.
804 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:49, Toplantı Tarihi: 16.06.1939, Karar No: X/193, bu Karar dönemin İdare
Meclisi Reisi Hasan Fehmi Süerdem tarafından Polatlı, Eskişehir, Derince, Haydarpaşa, İstanbul, Yeşilköy ve Edirne işyerlerinde gerçekleştirdiği
15 günlük seyahate ait raporu üzerine alınmıştı. Rapor 27.01.1940 tarihlidir.
805 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 32, Toplantı Tarihi: 06.05.1939, Karar No:III/134.
806 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:73, Toplantı Tarihi: 13.10.1939, Karar No: XII/308.
807 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:48, Toplantı Tarihi: 15 06. 1939, Karar No: VII/183.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 237

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

1939 yılında ülkede üretilen afyon miktarının satılandan fazla olması nedeniyle Ofis’te önemli miktarda stok oluş-
tu. Aslında bu stoklama durumu daima yaşanacaktı. Üretilen, ülkede tüketilen ve ihraç edilen afyon miktarı arasında
fazlalığı azaltmak amacıyla haşhaş ekim alanlarını sınırlama yoluna gitti. Aynı zamanda afyon sakızı toplanmasını
azaltmak konusunda çalışmalar gerçekleştirdi.808 Diğer taraftan afyonu satmak üzere Avrupa piyasasında Komi Vo-
yageur dolaştırmaktaydı.

Afyon Sakızının Tasnifi
1939 yılında Ofis İstanbul Merkez Bürosu delegesi Ali Sami Yen’di.809 Ali Sami Yen, afyon fiyat siyasetinin oluş-
turulması için Avrupa’da üretilen afyonlarla Türk, İran, Afgan ve Belçika afyonları ile ilgili Avrupa memleketlerinde
yaptığı fiyat araştırmasına dayalı olarak alınması gereken tedbirlerle ilgili 5 Mayıs 1939’da bir rapor verdi.810 Bu rapo-
runda, İran’ın Avrupa’da Ofis’ten daha fazla afyon sattığını öne sürerek daha uygun bir fiyatla siparişi rakibin elinden
koparabilmek amacıyla mevcut baremi kaldırmak ve miktar baremini ayrıca kullanmak şartıyla acentelere %2 ila 5
oranında değişecek olan daha düşük bir fiyatla çalışmak yetkisinin verilmesi gerektiğini ifade etmekteydi. 1938 yılın-
da Avrupa’da satılan Türk afyonu İran afyonundan 60 küsur bin kilo fazlaydı. 31 Ocak 1938 tarihine kadar Cemiyet-i
Akvamdan alınan bilgiye göre, Türkiye’nin Avrupa’nın çeşitli memleketlerine sattığı afyon miktar ve fiyatının İran’dan,
İngiliz Sterlini fiyatına göre; 3 milyon iki yüz küsur lira kıymetinde 420 bin kilo ağırlığında 5.834 sandık daha fazla
olduğu anlaşılmaktadır. İran’ın Avrupa’ya sattığı afyon ise 692.159 kilo civarındaydı.811
Türkiye’nin 1936 yılı toplam ihracatı 99.647.000 ABD Doları, Afyon satış fiyatı ortalamam 4 ABD Doları üzerinden
hesaplandığında Afyon ihracatından elde edilen dolar 2.768.636 USD’dır bu da toplam ihracatın yaklaşık %2 tekabul
etmektedir.
Reis Vekili Mecit Mağmumi, 31.01.1940 tarihli İdare Meclisi toplantısında, Ali Sami Yen’in 15 Mayıs 1939 tarihli
fiyat politikası raporunda, Türk ve İran haşhaşları ile ilgili olarak fiyat ve morfin miktarı hakkında verdiği bilgilerin çeşitli
kaynaklardan ve hatta Cemiyet-i Akvamdan alınan bilgilere göre yanıltıcı ve yanlış olduğunu dile getirdi. Mağmumi’ye
göre Yen’in verdiği bilgilerin aksine, Türk afyonu İran afyonundan milletlerarası piyasada bir veya bir buçuk şilin fazla
fiyatla satılmaktaydı.812 29 Şubat 1940 tarihli İdare Meclisi toplantısında alınan karar gereğince Ali Sami Yen’in Türk
afyonunun fiyatının İran afyonu fiyatından aşağı çekilmesi hakkındaki raporunun geçersiz olduğuna karar verilerek
konu Genel Müdürlüğe intikal ettirildi.813 11 Nisan 1940 tarihli toplantıda 20.10.1939 tarihli afyon satışları için Yen’in

808 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:87, Toplantı Tarihi: 16.12.1939, Karar No:8/376.
809 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 39, Toplantı Tarihi: 19.05.1939, Karar No: I/154.
810 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 100, Toplantı Tarihi: 29.01.1940, Karar No: VIII.
811 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:177, Toplantı Tarihi: 13.09.1940, Karar No:5/838.
812 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:101, Toplantı Tarihi: 30.01.1940, Karar No: II/419.
813 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:116, Toplantı Tarihi: 29.02.1940, Karar No:5/490.

238 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

verdiği bilgiler doğrultusunda alınmış olan karar iptal edildi.814 Bu dönemdeki Türk afyonunun dünyadaki en büyük
rakibi İran afyonu olup İran afyonunun üretimi yıllık 12 bin sandıktan ibaretti.

1940 yılında İstanbul Şube Müdürlüğüne bağlı bulunan Afyon Depo Servisinde bulunan üç şeflik (Afyon Depo
Servisi, Depo Manipülasyon ve Teknik Büro) Depo Şefliği adıyla tek bir şeflik hâline dönüştürüldü.815 Aynı yıl Ofis,
233.515 kilo afyon aldı. Bu kadar miktar afyondan elde edilecek morfin ise 28.419 kilo idi. 1940 senesinde yapılan
satışlar, memleket, miktar ve bedel itibarıyla, aşağıdaki cetvelde gösterilmektedir.816

Ülkeler Afyon Morfin Tutar
(Kg) (Kg) (TL)
Almanya 4.369
Amerika 34.183 13.017 464.196
Belçika 92.975 2.433 1.100.686
Çekya 18.753 17
Felemenk Hindistanı 3.240 138.833
Fransa - 2.182 1.216
Fransa Hindiçinisi 24.002 2.830
Hollanda 16.959 264 235.971
İngiltere 20.960 14.686 137.297
İsveç 32 167.575
İsviçre 2.000 625
İtalya 116.208 859 14.181
Macaristan 239.900 113 1.155.879
Toplam 44.666
4.797 1.897
6.600 36.381
59.058
886 10.425
578.224 3.523.595

Tablo 69 : TMO’nun 1940 Yılında Gerçekleştirdiği Yurt Dışı Afyon Satışları

Haşhaşın Olgunlaşma Devresi

814 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:87, Toplantı Tarihi: 11.04.1940, Karar No: II/520. Yen’in Merkez Büro-
su’ndaki görevine 12.11.1940 tarihinde son verildi.

815 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:106, Toplantı Tarihi: 06.02.1940, Karar No: XI/445.
816 TMO, Üçüncü Hesap Yılı 1940..., s.14.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 239

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Dünya Savaşı sırasında Ofis’in, 09.10.1941 tarihli Türk- Alman Ticaret ve Tediye Anlaşması çerçevesinde sıtma
tedavisinde kullanılan bir ilaç olan Atebrin karşılığında Almanya’ya 150 sandık afyon satıldı.817

Amerika ve Japonya Türk afyonu için önemli satış merkezleriydi. Amerika piyasası önceden Yugoslav tekelinde
iken bu piyasada Türk afyonunun tutunamayacağı şeklinde olumsuz bir propaganda yapılmıştı. Afyon satışları, bu
ülke ile bir araya getirilmesine rağmen Yugoslavların İstanbul’da bulunan Merkez Bürosunda kendi lehlerine faaliyet
ve üstünlük sağlamalarına yönelik bu iddialarını ortadan kaldırmak için Frank-Sterlin arasındaki fiyat farkının ortaya
çıkardığı gizli rekabet imkânından en üst derecede istifade edildi.

Yıllar Türkiye Yugoslavya
(Kg) (Kg)
1934 - 15.148
1935 6.986 32.194
1936 48.432 28.536
1937 54.356 47.774
1938 62.450 29.942
1939 51.328 42.412
1940 148.975 39.324
1941 82.700 -
Toplam 455.227 235.331

Tablo 70 : 1934-1941 Yılları Arasında Türkiye ve Yugoslavya’nın
Amerika Birleşik Devletleri’ne Yaptığı Afyon Satışları818

1942 yılında afyon alımının Ziraat Bankası aracılığı ile yapılması kararlaştırıldı. Bu dönemde üreticiden alınan
afyon D.A: İnce ve tamamen konaksız toplanmış drogist afyon, D.B: Az konaklı, yüksek vasıflı ve açık renkli drogist
afyon, D.C: Çok konaklı, yağmur yemiş, düşük vasıflı drogist afyon olarak tasnif edilmişti. Ziraat Bankası ile yapılan
sözleşmeye göre yoğun olarak afyon yetiştirilen Afyon, Bolvadin, Akşehir, Ilgın, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Isparta, Bur-
dur, Sandıklı, Dinar, Uşak, Çay, Çivril ve Gediz bölgelerinde banka tarafından Temmuz ayı içinde haftanın üç günü,
diğer aylarda ise haftanın iki günü alım yapılması kararlaştırıldı.

Ofis, hububat alımına ek olarak 1942 yılında 115.147 Kg afyon aldı. Afyon alım fiyatları 1941 yılında 55-80 lira
arasında değişirken 1942 yılında savaşın etkisiyle 160 liraya kadar çıktı.819 1942 yılında önceki yıllara göre afyon sa-
tışlarında da artışın söz konusu olduğu görülmektedir. 1941 yılında A sınıf 80, B sınıfı 65, C sınıfı 55 lira olan beher
morfinin fiyatlarının 1942 yılında 160, 130, 110 liraya çıktığı ve Ofis’in bu fiyattan morfin aldığı görülmektedir. 1942 yı-
lında Ofis satış fiyatı son zamanlarda 30 doları bulan ve eldeki eski stokları da esasen Amerika ve İngiltere ile yapılan
son anlaşmalara göre tüketeceğinden, üreticiyi korumak amacıyla Ofis yeni fiyat artışları doğrultusunda fiyat baremini
yükseltme kararı aldı. D.A için 230 kuruş, D.B için 200 kuruş ve D.C için 150 kuruş fiyat tespit etti. Ofis afyon alımında
kendi eksperi olmadığından mahalli eksperlerle çalışmakta ve onlara kiloda 1941-1942 alımları için 15 kuruş, 1942-
1943 alımları için ise 20 kuruş ücret vermekteydi. Bir eksperin alım sınırı da iki bin kiloya çıkarılmıştı.820

1942 yılında Ofis tarafından yabancı ülkelere yapılmış olan afyon satış miktarlarına bakılacak olursa; en fazla
satış Amerika, Almanya, İspanya, İsveç, İsviçre, Finlandiya, Macaristan ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerine yapıldı.
Ofis tarafından bu yılda toplam olarak, 220.678 kilo afyon, 30.263,844 kilo morfin satılmış ve karşılığında 6.000.196,38
lira gelir elde edilmiştir.821

817 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 152, Toplantı Tarihi: 04.09.1942, Karar No: II/974.
818 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 56, Toplantı Tarihi: 19.09.1941, Karar No: V/446.
819 TMO, Beşinci Hesap Yılı 1942 Bilânço, Kâr ve Zarar Hesabı İdare Meclisi Raporu, Ankara 1943, s,17.
820 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 125, Toplantı Tarihi: 29.05.1942, Karar No: XII/817.
821 Ayrıntılı tablo için bkz. TMO, Beşinci Hesap Yılı 1942 Bilânço, Kâr ve Zarar…, s.19.

240 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

1943 yılında afyon alımları artarak 95.088,130 kiloyu buldu. Bu miktarın 10.292,200 kilosunun muayene ve te-
sellümleri yıl içinde yapıldı, gerisi ise 1944 yılına kaldı. Ofis 1943 yılında 156.958,630 kilo afyon ile 20.215,579 kilo
morfin toplamda ise 177.174,209 kilo ve 6.237,518 liralık satış yaptı.822 II. Dünya Savaşı’nın uzaması sebebiyle afyon
fiyatları 1942 yılında iki misline çıkarıldı. Bu fiyatlar 1943 ve 1944 alım kampanyasında da aynen muhafaza edildi.823

3491 sayılı Kanun gereğince, 1944 mahsulü afyon alımı için Toprak Mahsulleri Ofisi, 1944 mahsulü drogist afyon-
larla eski ve yeni sene mahsul soft afyonların alınacağına dair bir ilan yayımladı. İlana göre afyon aşağıdaki şartlar
dairesinde satın alınacaktı:

1. Satın alma işi, haşhaş ekimine müsaade edilen sahalardaki Ofis teşkilâtı ve bu teşkilatın bulunmadığı yerlerde
Ofis adına Ziraat Bankası teşkilatı tarafından yapılacaktır.

2. Drogist afyonlar yalnız müstahsilden, soft afyonlar Ofis’e bu malı getiren herkesten satın alınır.

3. Alıma 01 Temmuz’da başlanacak ve 30 Eylül’de son verilecektir. Bu tarihten sonra yapılacak satış teklifleri
kabul edilmeyecektir.

4. Drogist afyon aşağıdaki fiyatlarla satın alınacaktır:

DA sınıfı: beher morfin derecesi 160 kuruş.

DB sınıfı: beher morfin derecesi 130 kuruş.

DC sınıfı: beher morfin derecesi 110 kuruş.

5. Afyon bedelleri ilk tesellümdeki tartılar üzerinden hesap edilerek kati tahakkuka kadar hasıl olacak fireyi Ofis
müstahsilin alacağından tenzil etmeyerek kendi üzerine almaktadır. Ancak, şeklini muhafaza edemeyecek ve sandık
içinde birbirine yapışarak bir külçe hâline gelecek kadar rutubetli veya sulu olan afyonlar sahipleri tarafından kurutul-
madıkça satın alınamayacağından afyonların iyice kurutulduktan sonra satışa arzı lazımdır.

6. Müstahsilin 1944 mahsulünden satışa arz edeceği drogist afyonlar için, ilk tesellümdeki beher kilo başına aşa-
ğıdaki avanslar verilecektir:

DA sınıfı afyonlar: 20 lira 80 Krş.

DB sınıfı afyonlar: 15 lira 60 Krş.

DC sınıfı afyonlar: 12 lira 10 Krş.

Yukarıda bildirilen avans miktarları her mıntıka için aynıdır. Geri kalan bedeller geçen senelerde olduğu gibi, İs-
tanbul’da yapılacak tahlil neticesinde afyon morfin nispeti ve mahiyeti belli olduktan sonra hesap edilip alımın yapıldığı
yerlerde ilgililere ödenecektir.

7. Gerek avans ve gerekse bakiye bedel tediyesinde, ödenen para üzerinden 4553 numaralı Toprak Mahsulleri
Ofisi Vergisi Kanunu hükümleri dairesinde yüzde 10 vergi kesilecektir.

Ofis afyon miktarı tespit edilemeyen haşhaşa alımda derhal kesin fiyat veremediğinden bunlar Ofis’in İstanbul şu-
besine gönderilmekte, burada eksperler tarafından gerekli tetkikleri yapıldıktan sonra bunlardan numuneler alınmakta
ve yapılan tahlilden sonra morfin derecesi belirlenmekteydi. Morfin derecesine göre oluşan kesin fiyat tespiti ile eğer
fiyat üretici lehine ise fark ödenmekte, aleyhine ise herhangi bir şey talep edilmemekteydi.

Soft afyonlar, Ofis tarafından koku ve renk bakımından araştırılarak lezzetine göre kilosuna en çok 20.80 lira fiyat
verilmişti. Soft afyon tüketimi yapan uzak doğu memleketlerine harp dolayısıyla ihracat yapılamadı. Bu sebeple soft
afyona da drogist afyonlara verilen fiyat uygulandı. Ayrıca Türkiye dâhilinde afyon alım-satımı serbest olduğundan
soft afyonlar yüksek fiyatlarla müşteri bulabilmekte ve bu yüzden Ofis’e getirilmemekteydi.824

1944 yılı afyon alımları bir önceki yıla göre artış gösterdi. Afyon alım fiyatları 110-160 kuruş arasında değişti. Ofis
110.507 kilo afyon aldı.825 1944 yılında biri Soft üçü Drogist olmak üzere dört mıntıkaya ayrılmış olan afyon üretim
sahalarından alınacak afyonu kendi alım merkezi bulunmadığı yerlerde Ziraat Bankası şubeleri tarafından alınması

822 TMO, 1943 Çalışma Bilanço Kâr ve Zarar…, s.9.
823 TMO, 1944 Yılı Çalışma, Bilanço, Kâr ve Zarar…, s.8
824 TMO, 1944 Yılı Çalışma, Bilanço, Kâr ve Zarar…, s.9.
825 TMO, 1944 Yılı Çalışma, Bilanço, Kâr ve Zarar…, s.10.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 241

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

ile ilgili Ziraat Bankası ile bir sözleşme yapıldı. Aynı yıl 50 bin kg İngiltere’ye, 34.376,934 kg Almanya’ya, 3.639,677
kg İsviçre’ye, 3.241,175 lira değerinde Amerika ve Macaristan’a olmak üzere toplamda 88 ton afyon ile 11 ton morfin
ihraç edildi.826

14.11.1945 tarihinde gerçekleşen İdare Meclisi Toplantısı’nda Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon İşleri Yönetmeliği
kabul edildi.827 Diğer taraftan 1945 yılı içerisinde Ofis’in yapmış olduğu afyon alım fiyatında artış olduğu görülmektedir.
Afyon alım fiyatı cinsine göre 120 ile 170 kuruş arasında değişmekteydi.

Ofis’in idari olarak bağlı olduğu Ticaret Bakanlığı 1946 yılında afyon alımı ile ilgili olarak bir ilan yayımladı. Bu
ilanda şu hususlar belirtilmekteydi:828

Toprak Mahsulleri Ofisinin 01.07.1946 tarihinden itibaren 1946-1947 mahsul yılında tatbik edeceği ham afyon
alım fiyatları aşağıdaki gibi tespit edilmiştir:

a. Yüzde 13 ve daha fazla morfinli A sınıfı afyonların beher morfin derecesi 230 kuruş hesabıyla kilosu 29 lira 90
kuruş.

b. Yüzde 12’den 13’e kadar morfinli B sınıfı afyonların beher morfin derecesi 215 kuruş hesabıyla kilosu 25 lira
80 kuruş.

c. Yüzde 12’den aşağı morfinli C sınıfı afyonların beher morfin derecesi 200 kuruş hesabıyla kilosu 22 lira.

Bu fiyatlar tespit olunurken yabancı memleketlere yapılabilecek satışlar göz önünde bulundurulmuş ve ihracattan
elde olunması muhtemel fiyatlardan işletme ile idare için asgari marjlar hesaplanarak ve artanı tamamen yetiştiriciye
aksettirilmek suretiyle müstahsilin azami derecede korunulmasına çalışılmıştır. 1939 yılındaki fiyatlara bakarak yüzde
29 ve bir önceki yıla tatbik olunanlardan da ortalama olarak yüzde 52 daha yüksek olan A serisinin kilosu 22,80 lira-
dan, 29,90 liraya, B serisinin kilosu 18 liradan 25,80 liraya, C serisinin kilosu da 13,20 liradan 22 liraya çıkarılmıştır.

Toprak Mahsulleri Ofisi, afyon fiyatlarımın bu suretle tespit edilen fiyatlardan aşağı düşmemesi için, şimdiye ka-
dar olduğu gibi kendi şubelerine veya onun adına mal almaya yetkili bulunan Ziraat Bankası şubelerine arz olunacak
afyonları satın almaya devam edecektir. Yetiştiricilerin, son on yıldan beri tespit edilen bu en yüksek fiyatlardan fayda-
lanmaları için mallarını aracılara vermeyerek doğrudan doğruya adı geçen müesseselere teslim etmelerini bu sırada
hatırlatmak faydalı görülmüştür. Birkaç yıldan beri morfin derecesine göre meydana getirilen sınıflar için alımda tatbik
olunan farklı fiyat sistemi, müstahsili üstün vasıflı afyon yetiştirmeye teşvik etmektedir. Her yıl Toprak Mahsulleri Ofi-
si’ne getirilen üstün vasıflı mahsul nispeti bir kat daha artmakta ve yüzde 12’den yukarı derecede morfinli mal mikta-
rının, teslimatın üçte ikisine varacağı umulmaktadır. Bu olumlu sonuçlar fiyatlar tespit edilirken sınıf ayırma sistemine
bağlı kalınması kararının devam ettirilmesine neden olmuştur.

Bu bakımdan afyon yetiştiricilerinin kendilerine her vesile ile verilen öğütlere göre afyonlarını toplamaları ve yük-
sek morfinli mal elde ederek emeklerinin karşılığını fazlasıyla almaları imkânı sağlanmış bulunmaktaydı.829

Buna göre Ofis’in 1945 yılı zarfında almış olduğu afyon miktarı, bir önceki yıla göre düşüş gösterse de, 104.919
kg afyon alımı gerçekleştirildi. Alım fiyatları 12,10 lira ile 20,80 lira aralığında gerçekleşti. Yine bu dönemde afyon
satışlarında artışın olduğu görülmektedir.830 1945 yılı satışlarında Türkiye’de 07 Eylül 1946 tarihinde alınan karar ile
yurt dışına 19 dolara satılmakta olan afyonun Türk parasıyla 53 kuruşa isabet ettiği, bu sebeple alım fiyatlarının buna
göre üretici lehine yeniden ayarlanması söz konusu oldu. Çünkü alınan karardan önce çoğu Amerika’ya satılan ham
afyonun fiyatı 33.75 kuruşa denk gelmekteydi. Bu durum üretici aleyhineydi.831 Ofis tarafından toplamda yabancı
ülkelere (İngiltere, Amerika, İsviçre, Fransa, Belçika, İsveç, Finlandiya) 198.145 kg’lık afyon satışı gerçekleştirilmişti.
Bir evvelki yıla göre %22,31 oranında artış gösterdi.832 1946 yılında Toprak Mahsulleri Ofisinin yabancı memleketlere
yaptığı afyon satışlarının fiyatlarında bir değişiklik olmadı.

826 TMO, 1944 Yılı Çalışma, Bilanço, Kâr ve Zarar…, s.16.
827 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 65, Toplantı Tarihi: 14.11.1945, Karar No: XV/942. Bu Yönetmelik
01.02.1956 tarihinde bu defa “Afyon İşleri Talimatnamesi” halinde yenilendi ve yürürlüğe sokuldu.
828 Ulus, 21.06.1946, s.2; Tanin, 22 Haziran 1944, s.4.
829 Ulus, 16.6.1946, s.2.
830 TMO, 1945 Yılı Çalışma, Bilanço…, s.33.
831 TMO, 1946 Dokuzuncu Hesap Devresi…, s. 31.
832 1945’te yabancı ülkelere afyon satış oranı 162.005.000 kilo idi. TMO, 1946 Dokuzuncu Hesap Devresi…, s. 31–32.

242 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

1947 yılında Ofis, 306.450 kg afyon satın aldı ve 209.031,173 kg afyon satışından ise 12.311,195 lira kâr elde etti.
1947 yılındaki genel satışlar son dört yılın satışlarına göre miktarda gerçekleşti.833 Buna göre 228.288,285 kg afyon
satışı karşılığında 13.720.999,69 liralık satış gerçekleştirildi.834

Afyonu alınmış haşhaş kozasından uyuşturucu madde imali ile ilgili olarak 1947 yılı Mayıs ayında Türkiye’ye ge-
len Macar Genel Kredi Bankası Növenyfeldolgozo AŞ Firması Genel Sekreteri, Amerikan FAO teşkilatının Macar Millî
Komitesi uzmanı ve uyuşturucu maddeler uzmanı Ervin Rombauer, Ofis’le temas kurdu. Rombauer, afyonu alınmış
haşhaş kozalarının şeker fabrikalarının şeker pancarı işleme dönemi haricinde kalan atıl zamanda bu işin bu fabrika-
larda yapılabileceğini beyanı üzerine Ofis, Şeker Şirketi Genel Müdür Vekili ile yaptığı temasta bu konuda olumsuz
bir cevap almıştı. Bu durum üzerine Macaristan’da şeker fabrikalarında bu işin nasıl yapıldığını bir uzman vasıtasıyla
öğrenmek üzere Macaristan’dan yukarıda bahsi geçen şirketin Genel Sekreteri Ervin Rombauer ile Yüksek Kimya
Mühendisi Dr. Karoly Bencze’nin Türkiye’de görevlendirilmesi kararlaştırıldı.

Dönemin afyon işlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Rahmi Ören, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Maddeler
Komisyonunda yapılan toplantıya katılmış, kendisine Amerika’daki afyon satışı imkânları ile diğer ülkelerin bu alanda-
ki faaliyetlerinin incelenmesi görevi de verilmişti.

Ofis afyon ticaretinde daha doğrusu ihracında çeşitli güçlüklerle karşılaşmaktaydı. Bunlardan biri de afyon üreti-
cisi ülkeler arasındaki rekabet idi. Türkiye’nin en önemli rakiplerinden birisi de İran’dı. Afyonun dış ticaretinde de en
önemli müşterilerden birisi Amerika idi. Amerika’da 1948 yılında elinde iki yıllık ihtiyacına tekabül edecek miktarda
afyon ithal etmiş olmasına karşılık 1948-1949 kışının çok ılıman geçmesi dolayısıyla mamul uyuşturucu maddeler sar-
fiyatının pek az olduğu ve bu sebeple 1949 yılında afyon almadıkları, ellerindeki stok bittiğinde yeniden mal alacakları
tahmin edilmektedir. 1949 yılında ABD’de afyon işlerini yürütecek bir Ofis bürosu tesis etmek fikrinden vazgeçilerek
Ofis’in menfaatlerini temsil edecek bir temsilci seçilmesine karar verildi.835

1948 yılında 34.541 hektar sahaya ekilen haşhaştan 439 ton elde edildi. 1948 yılındaki alımda geçen yıla göre
artış %23 oranında oldu. 376.920 kg afyon satın alındı.836 1949 yılında iklimin kurak geçmesi sebebiyle 226 bin kg
olan genel afyon üretimi 46 bin kg düştü. Ürün düşüklüğünün etkisi afyon satışına da yansıdı ve Ofis afyon satışı
geçen yıllara göre düşük gerçekleşti ve satış 185.863 kg’den ibaret kaldı.837 ABD’nin İran afyonlarına koyduğu am-
bargoyu kaldırması nedeniyle esaslı tedbirler almadan ve fiyat kırmadan bu piyasada iş yapmak imkânı kalmayacağı
düşünülmekteydi.838

1949-1950 satış kampanyasına 250 tonluk bir stokla girildi. Ancak bu yıllarda bilhassa II. Dünya Savaşı’ndaki
kimya alanındaki bilimsel çalışmaların etkisi ile yeni keşfedilen sentetiklerin hâlen ham afyondan elde edilen tabiî
morfinin yerini tamamen tutamadığından daha bir müddet bu sentetiklerin afyon üretimine etki edemeyeceği hesaba
katılmaktaydı. 18.04.1951 tarihinde kabul edilen 5759 sayılı Kanunla, 3491 sayılı Kanunun bazı maddelerinin de-
ğiştirilmesine, 28’inci maddesinin kaldırılmasına ve bu kanuna iki geçici madde eklenmesine dair olan 5621 sayılı
Kanunda değişiklik yapılması hakkında Kanun kabul edildi.839 Bu değişiklikle Kanunun 6’ncı maddesinde ham afyon,
tıbbi afyon ve bunların müstahzarlarının, morfin ve bütün milherinin (morfinin asitlerle veya alkol cezirleriyle birleşme-
sinden mütevellit bütün eterlerin ve bunların mihlerinin; koka yaprağı, ham kokain ve kokain) ve buna benzer adları
maddede sayılan diğer türevlerinin Ekonomi, Ticaret, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarınca tayin olunacak müs-
tahzarlarının imal, ithal ve ihracı ile ülke içindeki ticareti devlet tekeline alınmaktaydı. Üreticiler ve bunlardan satın
alıp da ellerindeki ham afyonları üretildikleri il hudutları içindeki TMO’nun veya adına hareket etmeye yetkili teşkilatın
alım yerlerinden birisine o yılın eylül ayı sonuna kadar teslim etmeye mecbur tutuldular. Ofise satmak üzere üreticiden
afyon satın almak isteyenler, işe başlamadan önce mahalli TMO’ya veya onun adına harekete yetkili teşkilata, ev-
velce kaçakçılıktan mahkûmiyeti olmadığını bildiren bir beyanname ile müracaat ederek bu işi yapabileceklerine dair
bir belge almaya ve bu belgeyi yetkililer tarafından her aranışında ibraza mecbur tutulmaktaydılar. Bu belgeler yalnız
verildikleri il hududu dâhilinde verildiği yılın eylül ayının sonuna kadar geçerli olacaktı.840

833 TMO, 1947 Onuncu Hesap Devresi, s.62.
834 Afşar, a.g.t., s.193; TMO, 1948 Onbirinci Hesap Devresi…, s.16.
835 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 34, Toplantı Tarihi: 10.09.1949, Karar No: VI/42.
836 TMO, 1948 Onbirinci Hesap Devresi…, s.16.
837 TMO, 1949 On İkinci Hesap Devresi…, s.12-13.
838 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 28, Toplantı Tarihi: 19.07.1949, Karar No: VI/296.
839 Resmi Gazete, 25 Nisan 1951, Sayı 7793.
840 Resmi Gazete, 25 Nisan 1951, Sayı 7793.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 243

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

3491 sayılı Kanunun 7. maddesiyle de, TMO aldığı afyonların ticari işlemlerini ve satış işlerini yapmak ve bu hu-
susta faydalı göreceği her türlü teşebbüs ve taahhütlere girmek, Tarım Bakanlığı ile işbirliği yaparak haşhaş ekiminin
ve afyon üretiminin ıslahını sağlamaya çalışmak, satın alınacak afyonları tahlil etmek, alınanları işleyerek yeniden
tasnife tabi tutmak, afyon standardizasyonunu temin etmek ve bu hususlarda gerekli olan yerlerde Ekonomi ve Ticaret
Bakanlığının tasvibi ile teşkilat ve tesisler vücuda getirmek hükmü de getirilmekteydi.841 Böylece Ofis’in afyonla ilgili
fonksiyonu da genişletilmekteydi.

TMO elindeki ham afyon stokunun satış imkânlarını araştırmak üzere 1953 yılında ABD’ye Sağlık ve Sosyal
Yardım Vekâletinden Dr. Cemalettin Or ile Ofis Afyon İşleri Müdürü Hürrem Balkan görevlendirildiler.842 Ofis, afyonun
dünya piyasasındaki hareketlerini yakından takip etmekteydi. Türk afyonunun yakın rakipleri olan Hint ve İran rekabeti
sebebiyle Avrupa - Amerika pazarlarında 18 ABD Doları fiyatıyla satışına devam edilemeyeceği anlaşılmıştı. Bundan
dolayı 1950 yılının nisan ayından sonra ABD’deki büyük müşterilere 18 ve 16,25 dolar, Avrupa’daki alıcılara da 18,50
dolar fiyat uygulandı. Kore Harbi’nin patlaması ile dünyanın bu maddeye karşı olan ihtiyacı göz önünde tutularak
16,25 - 16,50 dolarlık fiyat 20 dolara çıkarıldı. 1950 yılında 12.789,655 lira tutarında 286,165 kg afyon ihraç edildi.843

3491 sayılı Kanunun 6. maddesine göre afyon alım ve satımı serbestti. Ancak bu durum bilhassa yurt dışında
eleştirilere sebep olmaktaydı. Avrupa Parlamentosu ajansının İstanbul muhabiri Greenwood’a gelen Cenevre kay-
naklı 02 Ocak 1950 tarihli haberi ile Yeni İstanbul gazetesinin 04 Ocak 1950 tarihli nüshasında çıkan Londra kaynaklı
YİRS ajansının 03 Ocak 1950 tarihli haberlerin bu durumu eleştirilmekteydi. Haber, uyuşturucu maddelerle ilgili olarak
istatistik vermeyen İran’la birlikte beklenen milletlerarası işbirliği konusunda Türkiye, Bulgaristan ve Çin Hindistan’ının
kusurlu olduğunu ifade etmekteydi. Yurt dışında Ekonomik ve Sosyal Konsey Uyuşturucu Maddeler Komisyonuna
katılan Türk delegeler bu konuda eleştirilere muhatap olmaktaydılar. Bu sebeple adı geçen madde değiştirilerek afyon
alım ve satımı tamamen Ofis tekeline alındı.844

TMO, 3491 sayılı Kanun ile bu kanunun bazı maddelerini tadil eden 5759 sayılı Kanunun 7’nci maddesinin fıkrası
gereğince, her yıl mayıs ayı içinde yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararına göre tayin olunan fiyatlarla üreticiden ham
afyon satın aldı. 1951 yılında aynı Kanunun tatbikatı ile ilgili olarak Ofis tarafından afyon beyannameleri hazırlandı ve
afyon üretim bölgelerindeki bütün köy ve mahalle ihtiyar heyetlerine dağıtıldı.845 54’ü Ofis 20’si Ziraat Bankası teşkilatı
olmak üzere toplam 74 merkezden satın alınan ham afyonlar İstanbul Beşiktaş deposuna nakledilip burada korunarak
standardize ve manipüle edilmekteydi.846 1951’de Ofis tarafından Chicago Fuarı’nda teşhir edilmek üzere Amerika’ya
gönderilen 7,9 kg afyondan 4,7 kg 11.10.1950 gün ve IX/1129 sayılı Yönetim Kurulu kararı gereğince Birleşmiş Millet-
ler Uyuşturucu Madde Komisyonuna hibe edildi. Kalan 3,2 kg ağırlığındaki afyon da aynı komisyona havale edildi.847

1952 yılında ortaya çıkan problem ve aksamaları gidermek üzere Afyon Alım İzahnamesi kabul edildi. Buna göre
Afyon alım bölgesi 6’ya ayrıldı ve İstanbul, İzmir, Afyon I ve Afyon II, Konya, Samsun I ve Samsun II bölgeleri oluştu-
ruldu. Afyon sınıfları ise 21.05.1952 tarihli alım fiyatları kararlarındaki şekliyle değiştirildi.

1953 yılında toplanan Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey Uyuşturucu Maddeler Komisyonu toplantı-
sına Ekonomi ve Ticaret Bakanlığını temsilen İstanbul Afyon ve Malzeme İşletme Müdürü Selman Açba gönderildi.848
Açba ile birlikte bu konuda ABD’de araştırmalar yapan Afyon Müdürü Hürrem Balkan’dan oluşan Ofis heyetinin yap-
tığı araştırma sonucuna ve Türkofis tarafından gönderilen telgrafa göre; 1953 yılında afyon stokunun artması, malın
yarısının satıldığı ABD’de rakiplerin yaptığı satış fiyatının oldukça düşük bir düzeye inmesi, Ofis’in uyguladığı fiyatın
oldukça aşağısında kalması sebebiyle satış imkânlarının oldukça azaldığı ve satışın ancak bazı küçük partiler şeklin-
de gerçekleşebildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde uygun bir fiyat verilerek yaklaşık 80 ton gibi yüksek bir alım yapma
arzusunda bulunan ABD’li üç alıcıya satış yapılabilecekti. Firmalardan birine verilen 15 ABD Doları tutarındaki teklifin
verildiği günün ertesinde firmanın başka bir kaynaktan bunu temin ettiği öğrenildi. Bu durumda kalan iki alıcıya 13

841 Resmi Gazete, 25 Nisan 1951, Sayı 7793.
842 BCA, 030 18 01 02, 131 19 17.
843 TMO, 1950 Onüçüncü Hesap Devresi…, s.23.
844 BCA, 030 18 01 02, 120 82 6.
845 TMO, 1951 Ondördüncü Hesap Devresi…, s.14.
846 TBMM, Kanunlar Dergisi, Dönem: 9, C. 33, 18.04.1951, s.746-747; Resmi Gazete, Sayı No: 7793, 25 Nisan 1951; A. Samim Karkın,
“Toprak Mahsulleri Ofisi ve Faaliyetleri (1)”,TMO Dergisi, S. 11, Yıl: 1, Şubat 1956, s. 11.
847 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 9, Toplantı Tarihi: 22.01.1951, Karar No: V/64.
848 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 28, Toplantı Tarihi: 18.03.1953, Karar No: XII/343.

244 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

dolardan malın satılabilmesi için izin verilmesi talep edilmekteydi.849 Bu iki firma ile yapılan temaslar sonucunda New
York Quinine firmasına 14 ABD Doları fiyatla elli ton ile Malinckrodt firmasına da aynı şartlarla 30 ton satıldı.850 Bu-
radan da anlaşılacağı üzere afyonun pazarlaması da oldukça büyük çaba, araştırma ve dikkat isteyen önemli bir işti.
Afyon satışı Türkiye’nin en önemli döviz kaynaklarından biriydi. Nitekim 1954 yılında afyon stoklarının fazla olması
sebebiyle indirimli olarak Japonya’ya 20 ton satılması da bu araştırmaların bir sonucu idi. Stokların eritilmesi ihtiyacı
zaman zaman fiyatların düşürülmesine yol açmaktaydı.851

Ofis bir taraftan da haşhaş ziraatının verimi ile de ilgilenmekte ve bu konuda yapılacak çalışmalara destek ver-
mekteydi. 1954 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Kürsüsüne afyon morfini derecesinin
yükseltilmesi ve ülke için faydalı olacak araştırmaya harcanmak üzere 10 bin lira yardımda bulunuldu.852

1955 yılında Afyon Müdürlüğü Talimatnamesi kabul edildi.853 1955 yılında Amerika’dan afyon alıcılarından ABD
Hükûmeti Narkotik Büro Başkanı Hon Harry J.Anslinger ve ABD müşterilerinden son zamanlarda büyük miktarlarda
afyon satın almış olan New York Quihihe ahr Chemical Works İnc. Firma yetkilisi Türkiye’ye bir haftalığına davet edildi
ve ağırlandılar.854

Afyon satışı da TMO’nun asli görevleri arasında yer aldığından üreticiden satın alınıp standardize ve manipüle
edilen afyonları dünya konjonktürünü dikkate alarak başta ABD olmak üzere Japonya ve çeşitli Avrupa ülkelerine ih-
raç etti. Avrupa’nın değişik ülkeleriyle Japonya ve İngiltere’de temsilcilikleri bulunan Ofis’in 1956 yılı Mart ayı itibarıyla
FOB İstanbul fiyatı %12 morfin bazı kaydıyla kilo başına ABD’ye 13, diğer ülkelere 13,5 ABD Dolarından satıldı. 1955
yılı 11 aylık dönemde afyon satış miktarı 285.218 kg olup bunun mali değeri 10.732.585 liraydı. 855

İhraç Edilecek Haşhaş Sakızı Sandıkları
Türk afyonunun en büyük alıcılarından birisi olan ve 1956 yılında afyon satışlarının yarısının gerçekleştirildiği
ABD’de daimi olarak çalışacak bir ofis teşkilatı oluşturuldu. Büroda İngilizce bilen, ticari konularda ihtisas sahibi,
numune alma işlerinde tecrübeli, ofis mevzuatına hâkim ve temsil kabiliyetini haiz olan 1 müşavir ile büro işlerini yü-
rütecek bir sekreter bulunacaktı.856 New York’ta kurulan Ofis bürosu için 04.09.1956 tarihinde bir talimatname kabul

849 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 79, Toplantı Tarihi: 11.11.1953, Karar No: VIII/1324.
850 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 78, Toplantı Tarihi: 07.11.1953, Karar No: I/1311.
851 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No:110, 24.02.1954, Karar No: XXXV/1672.
852 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 124, Toplantı Tarihi: 28.04.1954, Karar No: XIX/1911.
853 TMO, 1955 Yılı Onsekizinci Hesap Devresi…, s.50. EK 12.
854 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 35, Toplantı Tarihi: 04.05.1955, Karar No: 490/12.
855 Karkın. a.g.m., s.9.
856 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 117, Toplantı Tarihi: 26.06.1956, Karar No: 2306/2; TMO, 1956 Yılı
Ondokuzuncu Hesap Devresi…, s.39.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 245

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

edilmişti. Bu talimatnamede; “Ofis’in hububat vesaire mubayaa ve sevkiyat işlerine gerek Ofis’çe ve gerekse hükû-
metçe verilecek sair işlerin ilgili makamdan telakki edilecek talimatı ve memleketimiz menfaatlerine en uygun gelecek
şekilde hâllini sağlamak” görevleri genel olarak ortaya konulmuştu. Büro 1959 yılında İktisadi Devlet Teşekkülleri
Umum Heyetinin 12.05.1959 tarih ve 6/10149 sayılı toplantısında alınan karara uyularak kapatıldı.857

“1953 New York Protokolü” dikkate alınarak, 3491 sayılı Toprak Mahsulleri Ofisi Kanununun haşhaş ekiminin
kontrolüne dair 5759 sayılı Kanunla değişik 6, 18 ve 27. maddelerinin değiştirilmesine dair 21.07.1959 tarihinde kabul
edilen 7368 sayılı Kanun kabul edildi.858 29.07.1959 tarihinde yürürlüğe giren 7368 sayılı Kanun ile bu Kanunun ek 3.
maddesine göre Dâhiliye, Ticaret ve Ziraat Vekâletleri tarafından ortaklaşa hazırlanan bir talimatname bulunmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin haşhaş ekimi, afyon üretimi, uluslararası afyon ticareti, afyon ve türevlerinin kullanılmasının sınır-
lama ve tanzimine uyma ilkeleri, Türkiye tarafından taahhüt edildi. Anılan talimatnameye göre;

a. Afyon mutavassıtları (aracılar) kaldırılmıştır.

b. Haşhaş ziraatı yapacak olanlar ekim belgeleri doldurup yetkili makamlara tevdi etmeye mecbur tutulmuştur.

c. Tahmini yapılacaktır.

ç. Haşhaş ekim ve afyon yasaklarının cezaları artırılmıştır.

d. Ham afyon, hazırlanmış afyon, tıbbi afyon ve bunların müstahzarları da diğer uyuşturucu maddeler gibi Türk
Ceza Kanunu müeyyidelerine tâbi tutulmuştur.

e. Afyon kaçakçılığının muhbir ve müsadirlerine 1918 sayılı Kanun gereğince verilmekte olan ikramiyeler kaldırıl-
mıştır.859 Böylece afyon ziraatı, ekim alanları ve afyon üretimi lisansa tabi tutulmaktaydı.

Başbakanlık İstatistik Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 1960 yılında 42 bin hektar arazide haşhaş ekil-
miş, üretim tahmini ise 368 tondu. 1960 yılı afyon alım fiyatları 18.05.1960 tarih ve 4/13102 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile

A primli 110, A primsiz 100 TL

B primli 99 TL, B primsiz 90 TL

C primli 88 TL, C primsiz 80 TL olarak belirlendi.

Bu fiyatlar üreticinin emeğini karşılayacak bir seviyede olduğu için 1960 üretimi son yılların çok düşük üretim
miktarlarının 2,21 katına çıktı.860

1961 yılında UNFDAC’nın (BM Uyuşturucu Madde Suistimali Kontrol Fonu) işbirliği ile hazırlanan ve birliğe üye
memleketlerce imzalanmış bulunan 1961 “TEK Sözleşmesi” ile afyon üretiminin dünya ihtiyacına uyumlu hale getirile-
rek yeniden afyon üretecek memleketler ile üretimini artıracak ülkelerin belirlenmesi ve haşhaş ekiminde lisans (Ruh-
sat /İzin Belgesi) usulünün uygulanmasına geçildi. 3298 sayılı Kanun da lisans usulüne göre düzenlendi. 1961 yılında
38.700 hektar araziye haşhaş ekildi ve buradan 200 ton afyon üretildi. Fiyatlar ise hemen hemen bir yıl önceki gibi idi.
Toplamda 181,5 ton afyon alında ve karşılığında 15 milyon lira ödendi. Aynı zamanda Ofis 64.320 liralık uyuşturucu
madde ithal etti. 64 ton kadar afyon, 8,5 ton kadar da morfin ihraç etti.861

1962 yılında 36 bin hektar araziye haşhaş ekildi, 300 ton afyon üretildi. Ofis 1962 yılında fiyatların tatminkâr oldu-
ğu düşüncesiyle afyon fiyatlarına zam yapmadı ve 1961 fiyatları üzerinden işlem yaptı. A primli sınıfı 110, A primsiz
sınıfı 100, B primli sınıfı 99, B primsiz sınıfı 90, C primli sınıfı 80, C primsiz sınıfı da 80 kuruş olarak tespit etti.

1964 yılında 28 bin hektar araziye haşhaş ekilip 85 bin kg afyon üretildi. Aynı dönemde 82.883 kg afyon alındı,
üreticiye 6.920.089,14 lira ödendi. Aynı yıl 505.962,40 liralık uyuşturucu madde (afyon) ithal edildi. Aynı yıl 189.960
kilo afyon, 26.466 kilo morfin ihraç edildi. Karşılığında 21.285.962,67 lira gelir elde edildi.862 1965 yılında 86 bin kg
afyon üretildi ve aynı miktarda afyon alındı. Karşılığında 7.352.354 lira ödendi. 257.394 kilo afyon satıldı ve buradan

857 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 35, Toplantı Tarihi: 03.09.1959, Karar No: 953/15.
858 Resmi Gazete, 29 Temmuz 1959, Sayı: 10265.
859 Toprak Mahsulleri Ofisi, İdare Meclisi Kararları, Toplantı No: 52, Toplantı Tarihi: 25.12.1959, Karar No: 1405/10.
860 TMO, 1960 Yılı ve 22’nci Hesap Devresine…, s.23.
861 TMO, 1961 Yılı ve 23’üncü Hesap Devresine…, s.25-26.
862 TMO, 1964 Yılı ve 26’ncı Hesap Devresine…, s.22-23.

246 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

29.247.858 lira gelir elde edildi.863 1966 yılında 24 bin hektar araziye haşhaş ekildi ve 130 ton kadar afyon sakızı
üretimi gerçekleşti. Fiyatın geçen iki yıla çok yakın bir noktada seyrettiği anlaşılmaktadır. 138 ton sakız 500 kilo kadar
da mağşuş (karışık) alımı yapıldı. Ofis’in bir görevi de yurt dışından codeine yani uyuşturucu madde alımı yapmaktı.
Nitekim 1966 yılında Almanya, Rusya ve Hollanda’dan yaklaşık 1.150 kg. ülke ihtiyacını karşılık üzere codeine Ofis
tarafından ithal edildi. Aynı yıl yaklaşık 42 ton morfin ihraç edildi. 31.12.1966 tarihi itibarıyla Ofis elinde 133 bin kg’a
yakın afyon stoku bulunmaktaydı.864

Devlet istatistik Enstitüsünden alınan bilgiye göre 1966 yılında 24 bin hektar araziye haşhaş ekildi ve 130 ton
afyon sakızı üretildi.

Türkiye’nin imza koyduğu 1961 TEK Sözleşmesi 14.02.1967 Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak 12.05.1967
tarih, 12596 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı. 1967 Hindistan Yenidelhi’de yapılacak olan uyuşturucu maddelerle
ilgili toplantıya Türkiye’yi temsilen İstanbul Afyon İşleri Şube Müdürü Selman Açba katıldı.865

Afyon stoklarında bir evvelki yıla nazaran 4.758.477,69 liralık bir azalma kaydedildi. 1967 yılında 20 bin hektar ka-
dar bir alanda ekim yapılmıştı. Bu azalışın başlıca sebebi, cari yıl içinde ham afyon olarak mubayaa edilen 118.912 kg
afyona mukabil 151.255 kg işlenmiş afyonun ihraç edilmesidir. Uyuşturucu maddelerde kaydedilen azalış, uyuşturucu
madde ithalatının program seviyesinde tahakkuk ettirilememesi ve dolayısıyla mevcut stoklardan mühim kısmının
cari yıl içinde satış suretiyle memleket tüketim ve ihtiyacına tahsis edilmiş bulunmasından ileri gelmiştir. 1968 yılında
Ofis 125 ton kadar ham afyon aldı. 1968 yılında 111 ton %12 dereceli afyon ihraç edildi. Ayrıca dâhilde de 6.850 kg.
morfin satıldı.866

1967 yılında, Afyon Alkaloidleri Fabrikası kurulmasıyla ilgili çalışmalar ve bu hususta yabancı firmalarla temaslar
sürdürülmüş olup çalışmaların 1968 yılında sonuçlanacağı planlanmaktaydı. Afyon Alkaloidleri Fabrikasının verimine
esas teşkil edecek olan haşhaş kapsüllerinin içerdiği morfin miktarının belirlenmesi işi en az 5 yıllık denemeyi gerektir-
diğinden bu çalışmalar 1968 yılında da sürdürülecekti. Ayrıca TBMM’de, 7368 sayılı kanunda bazı değişiklikler yapıl-
masını içeren kanun tasarısı ile Afyon Milletvekili Murad Öner’in (AFKUR) kısaltmasıyla bağımsız bir afyon kuruluşu
kurulması hakkındaki kanun teklifinin komisyondaki görüşmelerine iştirak edildi, her iki kanun tasarısı da 1968 yılına
devretti. Yani bu girişim sonuçsuz kaldı.

1968 yılında haşhaş ekimi ve afyon üretim sahalarının daraltılması çalışmaları, plan gereğince yürütülmekte
18 ilde ekim yapılmasına müsaade edilerek Yozgat, Malatya ve Nevşehir illerinde üretime yasak getirildi. Ofis’in en
önemli işlerinden biri de afyon kaçakçılığının önlenmesi idi. Bu sebeple haşhaş ekimi yapacak çiftçiler, ekim belgesi
doldurmak ve afyon sütünün toplanmasına 21 gün kala üretim tahmininde bulunmakla yükümlü tutulmuştu. Bu bil-
dirimlerin doğruluğu Tarım Bakanlığından bir teknisyenin başkanlığı altında, TMO ve köy ihtiyar heyetinden seçilen
birer temsilci olmak üzere üç kişilik Tetkik Heyeti tarafından kontrol edilmekteydi. Ancak ekim alanlarının dağınıklığı
kaçakçılığın engellenmesinin önünde en büyük engeldi. Bu sebeple TMO tarafından;

- Ekim alanlarının imkân oranında daraltılması,

- Değişik şartlardaki toprak veriminin tesbiti yolunda çalışma yapılarak, verimi düşük bölgelere ekim belgesi
verilmemesi, ekicilerden istenilecek asgari miktarın belirtilmesi, bu miktarın altında afyon teslim edenlere ekim izni
verilmemesi,

- Lisans usulünün uygulanması, kaçakçıları ihbar edenlere ikramiye verilmesi yolundaki çalışmaların öncelikle
sonuçlandırılması,

yolunda çalışmalar ortaya konulmaktaydı.867

1968 yılından itibaren haşhaş ekimi ve üretimi konusunda ABD ile Türkiye arasında bir gerginlik yaşanmaya baş-
landı. Bu gerginlik üzerine 1968 yılında üretim alanı 16 bin hektarla sınırlandırılmasına rağmen üretim 125 ton olarak
gerçekleşti ve Ofis bu miktarı satın aldı. Ekim yapılabilir şehir sayısı 21’den 18’e indirildi. Ancak raporlara göre ekim

863 TMO, 1965 Yılı ve 27’nci Hesap Devresine…, s.26.
864 TMO, 1966 Yılı ve 28’inci Hesap Devresine…, s.26-27.
865 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 172, Toplantı Tarihi: 06.10.1967, Karar No: 2299/11.
866 Başbakanlık Yüksek Murakebe Heyeti, TMO 1968 Yılı Raporu, s.69-70.
867 Başbakanlık Yüksek Murakebe Heyeti, TMO 1968 Yılı Raporu, s.70.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 247

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

alanı dağınık olduğundan TMO tarafından yapılan kontroller tam yapılamamakta ve kaçakçılığın önüne yeteri kadar
geçilememekteydi.868

1969 yılından devreden stokla birlikte 77 ton afyonun ihracı sağlandı. 1970 yılı içinde memleket dâhilinden 63 ton
afyon satın alındı. 1961 TEK Sözleşmesi’ne Türkiye’nin de imza koyması nedeniyle, 1971 yılında 1470 sayılı Yasa
yürürlüğe konuldu. Söz konusu yasa ile haşhaş ekim ve kapsül üretimi lisansa (izin belgesine) tâbi tutulmakta, izin
belgelerinin dağıtımı ve kontrol görevleri ile kapsül mubayaa, depolama, muhafaza, yollama, satış ve imalat işlemleri
Toprak Mahsulleri Ofisi’ne görev olarak verilmekteydi.869

1970 yılında yaklaşık 10 hektar ekim yapılmıştı. Ofis tarafından toplam olarak 63 ton civarında bir alım yapıldı.
Ürünün ihraç fiyatı 16 Dolardan 22 Dolara yükselmişti. Toplamda 76 ton dış, 1,8 ton da iç satış yapıldı.870

29 Haziran 1971 tarih ve 7/2634 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Türkiye’de haşhaş ekimi ve afyon üretimi
afyonun kötüye kullanıldığı gerekçesiyle tamamen yasaklandı. Uyuşturucu maddelere dair 1961 TEK Sözleşmesi’nin
Tadiline İlişkin 1972 Protokolü imzalandı.

Bu tarihten itibaren 1975 yılı sonbaharına kadar geçen sürede bu konuda ABD ve Türkiye arasında bir kriz ya-
şandı. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel krizi sona erdirmek amacıyla ekim alanlarını kısıtladı. Ancak kriz daha
da derinleşti. 12 Mart 1971 Muhtırası ile kurulan Hükûmetin haşhaş ekiminin tamamen yasaklanması yönünde aldığı
kararla kısmen yatışmış gibi görünmekteydi. Ancak 20 Ocak 1974 tarihinde işbaşına gelen Ecevit Hükûmeti haşhaş
ekiminin tamamen yasaklanmasını milli devletin bağımsızlığının ve ülkenin egemenlik haklarının gasp edilmesi olarak
gördü ve yeniden haşhaş ekimi kararı aldı. Bu kararın alınması ile kriz yeniden ortaya çıktı.871

Haşhaş Tarlasında Kozalak Çizilmesi
1972 yılına kadar afyon sakızı olarak, 1975 yılı sonrasında ise çizilmemiş haşhaş kapsülü olarak alım yapıl-
dı. 1971-1974 yılları arasında haşhaş ekimine getirilen yasak nedeniyle üretim yapılmadı. Bakanlar Kurulunun
17.07.1972 tarih ve 7/4633 sayılı Kararı ile geçici olarak TMO Genel Müdürlüğüne verilen Haşhaş İkame Projesi’nin
Yönetim ve Koordinatörlük görevi 1974 yılında sona erdi. Ofis bu süreçte geçici olarak yürüttüğü bu görev için kendi
personelini ayrı bir birimde 07.09.1972 tarihinden itibaren fazla mesai yoluyla istihdam etti. Afyon, Isparta, Burdur,
Kütahya, Denizli ve Uşak illeri ile Konya’nın Akşehir, Beyşehir, Doğanhisar ve Ilgın ilçelerini içine alan Geliştirilecek

868 Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, TMO 1968 Yılı Raporu, s.68.
869 Resmî Gazete, 25 Ağustos 1971 Çarşamba, Sayı: 13937.
870 TMO, 1979 Yılı ve 33. Hesap Devresine…, s.38 vd.
871 Bu kriz hakkında detaylı olarak bkz. Nuray Okumuş, Türk Amerikan İlişkilerinde Haşhaş Ekimi Krizi (1968-1975) Kriz Yönetimi
Açısından Bir İnceleme, Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2018.

248 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

Haşhaş İkame Bölgesi’ndeki kalkınma faaliyetlerini yürütecek, projelerin uygulanma ve denetimini sağlayacak geçici
bir proje örgütü kurularak 01.03.1973 tarihinde bu örgüte ikinci görev yoluyla kamu kesiminden atamalar yapıldığı gibi
hem kamu hem de özel kesimden sözleşmeli atamalar yapılmak suretiyle geçici proje örgütü faaliyete geçirildi ve gö-
rev TMO’ya verildi.872 Bu konuda 29.02.1972 tarih ve 7/3999 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile yukarıda verilen
bölge ile ilgili olarak uzun vadeli gelişme planları, uygulama programları ve bu plan ve programlardaki esaslara uygun
yatırım projelerinin hazırlanıp uygulanmasını, uygulamanın en iyi şekilde yürütülmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını
öngörmektedir.873

Haşhaş Tarlasında Hasat
Ofis bu süreçte 14.02.1973 tarihinde çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı ile haşhaş ekicilerine verilen tazminatın
dağıtılmasını üstlendi ve haşhaş ekiminden vazgeçen çiftçiye verilecek tazminatları dağıttı. Bu çerçevede 1972 yılı
tazminatı olarak 83 milyon, 1973 yılında da 7 ilde 64 bin çiftçiye 78 milyon lira tazminat dağıtımı yapıldı. Ayrıca bu şe-
kilde ekilemeyen haşhaş ekim bölgelerinde tarımsal gelirin geliştirilmesi hususunda kurulan Türk-Amerikan Müşterek
Tarım Komisyonunda da yer aldı.874
1974 yılı Türkiye’de afyon üretimi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bülent Ecevit Başbakanlığındaki koa-
lisyon hükûmeti Bakanlar Kurulunun 01.07.1974 gün ve 7/8522 sayılı Kararı ile Afyon, Burdur, Denizli, Isparta, Konya
(Akşehir, Beyşehir, Doğanhisar, Ilgın), Kütahya ve Uşak il ve ilçelerinde haşhaş ekiminin ve afyon üretimin tekrar
başlamasına karar verildi. Aynı zamanda 06.12.1974 tarih ve 7/9204 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 3491 sayılı Ka-
nunun 19.maddesi gereğince haşhaş kapsülünün çizimi ve dolayısıyla üretici tarafından afyon üretilmesi yasaklandı.
Ofis 1976 yılında bu yeni duruma göre haşhaş kapsülünden tohum ayıracak prototip bir makine, A.Ü. Ziraat Fakültesi
Tarım ve Makinaları Kürsüsüne sipariş edildi.875
01 Temmuz 1974 tarih ve 7/8522 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çizilmemiş haşhaş kapsülü üretimine izin ve-
rilen Afyon, Burdur, Denizli, Kütahya, Isparta, Uşak illerinin tamamı ile Konya’nın Beyşehir, Akşehir, Doğanhisar ve
Ilgın ilçelerinde toplamda 113.245 adet izin belgesi verildi, ekimin toplamı 153.301 dekar oldu ve 10.145.543 kg üretim
gerçekleşti.876

872 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 596, Toplantı Tarihi: 31.01.1974, Karar No: 7481/9.
873 Yıldırım Alpergün, “Haşhaş Bölgesinin Geliştirilmesi İle İlgili Proje Çalışmaları ve T.M.O.”, TMO Dergisi, Yıl 3, Sayı: 9, Nisan 1973,
ss.6-8.
874 Haşhaş Ekim Bölgelerinde Tarımsal Gelirin Geliştirilmesi, Türk-Amerikan Müşterek Tarım Komisyonunun Tavsiyeleri, Kasım 1971,
Ankara.
875 Günde 800 kg haşhaş kapsülünü işleyecek olan makinanın maliyeti için gerekli para Ofis tarafından bu kürsüye ödendi. Toprak
Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 54, Toplantı Tarihi: 16.08.1976, Karar No: 361/4.
876 TMO, 1981 Yılı ve 44. Hesap Dönemine..., s.77.

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018) 249

II. BÖLÜM

HAŞHAŞ İLE İLGİLİ FAALİYETLER

16.01.1975 tarih ve 7/9204 sayılı Kararname ile 3491 sayılı Kanunun 19. Maddesine dayalı olarak haşhaş kap-
süllerinin çizilmeden alınması ve dolayısıyla afyon üretilmesi yasaklandı. Bu kararla bu tarihten sonra kapsül olduğu
gibi yani çizilmeden alınmaya başlandı. Bunlar fabrikada işlendikten sonra tıbbi amaçlı olarak ihraç edildi.877

Afyon özelliği dolayısıyla milletler arasında etkili olan ve kuralları yine milletlerarası sözleşme ve anlaşmalarla
belirlenen bir tarımsal üretimdi ve üretimi dikkatle takip edilmekte, ticareti de milletlerarası bir özellik arz etmekteydi.
Afyonla ilgili hususlarda müdahil olan uluslararası kurumların başında Birleşmiş Milletler gelmekteydi. 1975 Birleşmiş
Milletler fonundan kapsül depolaması için 100 bin ABD Doları yardım yapıldı. Bu yardımla birisi sabit ve üçü seyyar
olmak üzere dört adet tahlil laboratuvarı kurulması da kararlaştırılmıştı.878

UNFDAC ile yapılacak tazminat anlaşmasının, mali kısmını teşkil eden afyon zararının hesaplanması mevzuun-
da 1974-1975 ürünü satış kampanyasından sonra ele alınması ve satış fiyatından Ofis masrafları düşüldükten sonra
kalan kısmı alım bedeline nazaran bir eksi bakiye verirse bunun fon tarafından karşılanması gerektiği ortaya konuldu.
Bu konuda 1974 yılının ağustos ve 1975 yılının ocak ayında Türkiye’ye gelen Sir Harry Greenfield başkanlığındaki
Birleşmiş Milletler heyeti ülkede haşhaş, afyon ve kapsül konusunda ilgili kuruluşlar ve hükûmetle görüşmeler yaptı.
Bu heyetin yaptığı temaslar sonucunda, 1974-1975 ürünü haşhaş kapsüllerinin çizilmeden Ofis tarafından satın alın-
ması, Afyon Alkaloidleri Fabrikası kuruluncaya kadar bu kapsüllerin ihraç edilmek suretiyle değerlendirilmesi, 1977
yılından itibaren de faaliyete geçeceği düşünülen fabrikada hammadde olarak kullanılması hususlarında uzlaşıldı
fabrika faaliyete geçinceye kadar afyon üretilmemesinden dolayı meydana gelecek kaybın karşılanması için Birleşmiş
Milletler Uyuşturucu Maddeler Bölümünün gereken girişimleri yapacağı konusunda sözlü mutabakat sağlandı.879

1976 yılında BM İhtisas Komisyonu başkanları olarak UNFDAC İcra Müdürü Büyükelçi Jacobus Gilbertus de
Beus, Uluslararası Narkotik Kontrol Organı Başkanı Prof. Paun Reuter ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Maddeler
Bölümü Müdürü Dr. George Lingi ve diğerlerinden oluşan bir heyet Dışişleri Bakanlığının misafiri olarak Ankara, haş-
haş ekimi yapılan yerlerde ve İstanbul’da bir seyahat gerçekleştirdiler.880

1976 yılı İcra Planı’nın 49. Tedbirinde, “Haşhaş üretim bölgesinde TMO öncülüğünde kurulması öngörülen Afyon
Alkaloidleri tesisinin bir an önce gerçekleştirilebilmesi için kesin proje çalışmaları tamamlanacak, bu sanayinin haşhaş
üretimini de kapsayarak, üreticilerle ilişkisi ve örgütlenme biçimi 1976 yılında belirlenecek ve buna göre uygulama
yapılacaktır.” şartı da yer almaktaydı. Ofis Kuruluş Kanununun 7. maddesinin (B ve C) fıkraları ile 1470 sayılı Kanu-
nun ek 2. maddesi mucibince bu gibi kuruluşlara Ofis’in üye olabilmesine imkân tanınmaktaydı. Bu çerçevede 1976
yılında haşhaş ekicisini daha iyi örgütleyebilmek, kontrol tedbirlerinde etkinliği sağlayabilmek, bilhassa Alkaloidleri
Fabrikasının projelendirilmiş hammadde kapasitesine göre haşhaş kapsülü üretimini temin edebilmek amacıyla kuru-
lan Haşhaş Ekicileri Kooperatifine Ofis’in de hissedar olmasına karar verildi.881

1977-1978 haşhaş kampanyasında ise gerek izin belgesi ve gerekse ekim alanı artarak 996.231 dekara ulaştı.
Kontrol ve İtiraz heyeti sayısı 250, haşhaşla İlgili tüm işlemlerde görev alacak personel sayısı da 1.856’ya kadar yük-
seldi. Bu faaliyetler neticesinde Türkiye’de üretilen haşhaşın hiç bir şekilde çizimine müsaade olunmayacaktı.

Üretim Yılı Üretim Alanı Üretim Miktarı Satış Miktarı (Ton) Satış Fiyatı (Ton
*(Dekar) (Ton) Dolar)
1974-1975 85.703
1975-1976 220.770 5.757 5.757 1900-2000
1976-1977 720.716 14.277 9.500 1402-1500
1977-1978 506.400 36.611 12.500
28.253 918-925
- --

Tablo 71 : 1974-1978 Yılları Arasında Haşhaş Üretim Alanı, Üretim Miktarı, Satış Miktarı ve Satış Fiyatı

*Verilen izin belgesine göre üretim alanı

877 Toprak Mahsulleri Ofisi, 1974 Yılı ve 37. Hesap Devresine…, s.50.
878 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 677, Toplantı Tarihi: 13.03.1975, Karar No: 8313/4; Toprak Mahsulleri
Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 712, Toplantı Tarihi: 01.09.1975, Karar No: 8545/4.
879 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 684, Toplantı Tarihi: 24.04.1975, Karar No: 8366/3.
880 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 40, Toplantı Tarihi: 18.06.1976, Karar No: 261/6.
881 Toprak Mahsulleri Ofisi, Yönetim Kurulu Kararları, Toplantı No: 57, Toplantı Tarihi: 18.06.1976, Karar No: 262/7.

250 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ TARİHÇESİ (1938-2018)


Click to View FlipBook Version