The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

2019 Ocak ayında yayınlanan The Notes 1 kitabının tamamının Türkçe çevirisi

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by CYPHER, 2020-02-18 13:55:29

[Türkçe] CYPHER 花樣年華: The Notes 1- The Most Beautiful Moment In Life

2019 Ocak ayında yayınlanan The Notes 1 kitabının tamamının Türkçe çevirisi

Keywords: hyyh,the notes,the notes 1,bts,türkçe

ettikçe bileğim yavaş yavaş iyileşecekti. Belki seçmelerine katılır,
resmi bir üye olarak seçilerek sahneye çıkma fırsatı bulurdum. Belki
de bu adamdan eğitim alarak derinlik hakkında daha çok şey
öğrenebilirdim. Ait olduğum yerin burası olduğunu düşünmeye
başlamıştım. Ekip üyesi bana üzerine uyumamı söylemiş, ben de
cevabımı ona dün gece vermiştim. Önerisi için teşekkür ettiğimi
söyleyerek geri dönmem gerektiğini söyledim. “Emin misin?” diye
bir kez daha sordu. Çantamı alarak cevapladım. “Gidip alçımı
çıkarttırmam gerekiyor.”
Karşı raylardan trene bindim. İki saat sonra Songju’ya varmıştım.
Çok heyecan vericiydi. Psikolojik “dip” noktama vuracak kadar
itilmemiştim daha. Asla gerçekleşmeyebilir de bu. Ama o
konuşmamızdan sonra birkaç anı düşünmüştüm. “Bir daha seni asla
aramayacağım. Git kendi hayatını yaşa. Asla geri gelme.” Belki de

CypherYoongi hyung o gün dibe vurmuştu. “Hoseok”. Dönüp gitmiştim

ve o bana seslenmişti. Bense arkama bakmamıştım. Kendi
çaresizliğinde boğulurken onu terk etmiştim. Kaçmıştım.
“İyi misin?” Uzunca bir tereddütten sonra bu mesajı yolladım ona.
O günün anısı bana her geçen gün daha da ağır geliyordu. Jimin’in
mesajı hala grupta duruyordu. “Neredesin hyung?”. Yoongi hyung’a
mesajı özelden göndermiştim.
Cevabı sabaha karşı geldi. Telefonumun titreşiminden irkilerek
uyandım. Yoongi hyung’un ismi ekranda belirdi. Bana bir müzik
dosyası göndermiş. Kulaklıklarımı takıp şarkıyı açtım. Müziğini

gözlerim kapalı, yatağımda uzanarak dinledim. Çok güzeldi ve daha
önce yaptığı hiçbir şarkıya benzemiyordu. Neşe ve çaresizlik
hüznün içinde kesişiyor, bir çölün ilerisinde mavi bir deniz
çalkalanıyordu. Çiçekler açıp soluyor, notalar sıçrayarak bir sonraki
an başaşağı düşüyordu. Tıpkı Yoongi hyung’a benziyordu.
Şarkının başlığını sordum ama bana başka bir soruyla karşılık verdi.
“Ne zaman geri dönüyorsun?”
Öğle vakti tren istasyonu sessizdi. Büyük valizler taşıyan insanlar
gelen trene binmek için platforma iniyorlardı. Gittiğim günkü
halimi hatırlattılar bana. O gün giydiğim kıyafetleri giymiş, aynı
ağırlıkta bir çanta taşıyordum. Ama ayak bileğim iyileşmiş olmalıydı.
İyileşen tek şey o değildi. Telefonumda sohbet grubumuzu açarak
bir mesaj gönderdim. “N’abersiniz dostlarım? Döndüm ben!

CypherNasılsınız bakalım?"

Hoseok

13 Ağustos, YIL 22

Uzun zaman sonra ilk kez Just Dance stüdyosuna uğradım. Yüksek
sesli müzik, ter kokusuyla dolu bir hava ve adrenalin dolu bir odayla
karşılaştım. Buraya ne zaman gelsem kalbim çarpardı. Üyelerden bir
tur gürültülü selam aldıktan sonra duvara karşı oturarak pratik
yapmalarını seyrettim. Bir daha ne zaman dans edebilecektim
acaba? Hem sabırsızlanıyor hem de heyecanlanıyordum. O adamın
dansını düşündüm. Günün birinde onun gibi dans edebilecek
miydim ki? O anda biri bana yaklaşıp yanıma oturdu.
O kızdı bu. Omzuma dokunup gülümseyerek “Nerelerdeydin?
Kendi başına eğleniyor muydun?” dedi. Aynada ikimiz duvara

Cypheryaslanmış yanyana oturuyorduk. “Nasılsın?” Böylesine sözde bir

soru sorduğum için bana sitem eder gibi bir ifade takındı. Aynadaki
halime bakarak devam ettim. “Sana annemi anlattım mı ben?” Yüz
kere tekrar etmiş olmalıydım. Ama hikayemi her zaman hevesle
dinlerdi. “Bir yerlerde mutlu mesut yaşıyordur değil mi? Öyleyse
iyiyim ben. Bir gün tekrar karşılaşırsak ikimiz de mutluysak sorun
olmaz.”
Bana baktı. “Anneme benzediğini sanıyordum. Ama değilmişsin.
Bunu öğrenmekle meşguldüm.” Kafası karışmış gibi görünüyordu.
Hafifçe gülerek konuşmaya devam ettim.
“Ee, ne zaman gidiyorsun? Yok, onu demeyecektim. Tebrik ederim.

Hayalindi bu.” Başını eğip tekrar kaldırdı. “Özür dilerim. Önce sana
söylemem gerekirdi.” “Özür dileyeceksen bana yemek ısmarla.
Sonrasında sana şöyle güzel bir veda partisi ayarlarım.”
Bilerek kocaman gülümseyip bir yaygara kopardım. “Bir gün ünlü
dansçılar olarak tekrar buluşalım. Çok çalış. Çünkü beni geçmene
izin vermeyeceğim.” Başını salladı. Aynada ikimiz duvara yaslanmış
yanyana oturuyorduk.

Cypher

Seokjin

15 Ağustos, YIL 22

Onu ilk kez demiryolunun orada gördüm. Bir ay kadar önce
aklımdan bir sürü şeyin geçtiği bir gündü. Hastanede Jungkook’u
ziyaret etmeye gitmiştim ama on dakika kadar kaldım sadece.
Oradayken Jungkook’la doğru düzgün konuşmadım bile. Nedense
Jungkook gergin ve bana karşı tetikteydi. Sohbet grubumuza hiç
mesaj gönderilmemişti. Artık iletişime geçmeyeceğini söyleyen
Hoseok’un mesajı sonuncuydu. Mesaj Yoongi’ye ithafen gibiydi.
Ama ne zaman okusam bir sebepten bana ithafenmiş gibi geliyordu.
Hastaneden çıkıp körü körüne yürümeye başladım. Bir süre sonra
demiryolu geçidinin önünde olduğumu fark ettim. Geçiş kolu inikti

Cypherve uzaktan bir trenin yaklaştığını görebiliyordum. Çocukluğumda

tek başıma uçağa bindiğim zamanı hatırlattı bana. Kulağa saçma
gelebilir ama benzer bir histi işte. Ne bekliyordum ki ben? Her
neydiyse öyle bir şeyi beklememem mi gerekiyordu? Aitlik duygusu
bir yanılsamadan başka bir şey değil miydi? Boşluk böyle bir şey
miydi? Sonuç olarak yalnız mıydım? Neyi yanlış yapmıştım? Bu
düşünce akışım geçen trenin ardından güçlü bir rüzgar
kaldırmasıyla devam etti.
Tren, yaklaştığı kadar hızlı kayboldu. Geçiş kolu kalktı ve yol tekrar
açıldı. Trenin getirdiği hava akımına karşı yüzerek bana doğru
yürüdü. Yanımdan geçip giderken günlüğünü düşürdü. Günlüğünde
bir dilek listesi vardı: İtalyanca dersi almak, bir tapınak programına

katılmak, bir hayvan barınağında gönüllülük yapmak, baristalık dersi
almak ve erkek arkadaşıyla yürüyüş yaparken kulaklıklarını
paylaşmak. Smeraldo da bunlardan biriydi.
Bir dergiden kestiği Smeraldo kupürünün altında şu paragraf
yazıyordu:
Sevgi temel olarak belirli bir insanla olan bir ilişki değildir; kişinin dünyayla
ilintisini bir bütün olarak belirleyen bir tavırdır. Bir insani gerçekten
seviyorsam, tüm insanları, dünyayı, hayatı seviyorumdur. Birine "Seni
seviyorum" diyebiliyorsam, "Seni herkeste seviyorum; seni dünya yoluyla
seviyorum; sende kendimi de seviyorum." diyebilmeliyim.

- Erich Fromm, Sevme Sanatı
Bir ay boyunca onunla bir sürü şey yaptım. Birlikte onun istediği

Cyphergibi kulaklık paylaşıp müzik dinleyerek yürüyüşler yaptık ve birlikte

bir hayvan barınağında gönüllü olduk. Tapınakta kalamadık ama bir
otobüse binip son durağa kadar giderek en sevdiğimiz kafede vakit
geçirdik.
Smeraldo, yalnızca İtalya'nın kuzey kesiminde yetiştiği söylenen bir
çiçek. Yakınlardaki büyük bir çiçekçiye uğradım ama kimse çiçeği
daha önce duymamıştı. Sonra hala tadilatta olan küçük bir çiçekçi
buldum. Munyheon'a giden köprüyü geçince sol tarafta bir
köşedeydi.
Bir köşede birkaç belge düzenlemekte olan dükkan sahibi bana

yaklaştığında pek bir beklentim yoktu. Çiçeğin ismini duyunca bana
uzunca bir süre baktı ve dükkanı henüz resmi olarak açılmamış olsa
da çiçeği teslim edebileceğini söyledi. "Neden o çiçek olmak
zorunda?"
Günlüğünün bende olduğunu bilmiyordu. Geçtiğimiz bir aydır
yaptığımız her şey için günlüğündeki listeyi takip etmiş olduğumu
hayal edemezdi. Ne günlüğünü ona geri verdim ne de bende
olduğunu söyledim. Yanlış olduğunu biliyordum. Onu neredeyse
kandırdığımı biliyordum. Birkaç kez itiraf etmeye çalıştım ama
korkuyordum. Beni tıpkı arkadaşlarım gibi terk edebilir diye
korkuyordum. Hatalarımı, kusurlarımı, aptallığımı ve korkumu bir
fark ederse kalbi buz keser diye korkuyordum.
Onu mutlu etmek istiyordum. Onu güldürmek istiyordum. Onu ne

Cypherzaman mutlu etsem daha iyi bir insan olmuşum gibi hissediyordum.

Kusurlarım göze görünmüyormuş gibi hissediyordum.
Hazırlayacak tek bir şeyim daha vardı. Çiçek dilinde "söylenmemiş
gerçek" anlamına gelen bir çiçekti o da.
Çiçekçi 30 Ağustos'a kadar çiçeği bulma isteğime afallamış gibiydi
ve o zamana kadar bulmanın zor olduğunu söyledi. Ama o gün
olmak zorundaydı. Yangjicheon Nehri'nde havai fişek gösterisi
yapılması planlanmıştı. Gece gökyüzünü çok severdi o. Havai
fişekler gece gökyüzünde patladığında ona olan aşkımı itiraf etmeyi
düşünüyordum. En sevdiği çiçekleri sunarak en sevdiği zamanda, en
sevdiği yerde ona kalbimi açmayı düşünüyordum.

Taehyung

30 Ağustos, YIL 22

Hep beraber toplanıp havai fişekleri izlemek Hoseok hyung'un fikriydi.
Dönüşünden sonra sohbet grubumuz tekrar canlanmaya başladı. Onu ne
kadar özlediğimizi sitemkar ve samimi bir şekilde anlattık. Hoseok hyung da
şakacı bir tavırla varlığının önemini daha önce fark etmemiz gerektiğini
söyledi.
"Havai fişekleri izlemeye kesin gelin." Hepimiz evet dedik. Namjoon hyung
part time vardiyasından sonra gelecekti. Seokjin hyung da randevusundan
sonra geç de olsa geleceğine söz vermişti. Mesajı görünce aklıma gördüğüm
rüya geldi. Bir kadın, Seokjin hyung onu izlerken kaza geçirip ölüyordu. Rüya
havai fişeklerle son buluyordu. Beyaz alev yaprakları gece gökyüzünden
yağıyordu.

CypherBu düşünceleri savuşturmak için başımı salladım. Buluşma mekanımız

Namjoon hyung’un konteyneriydi. Bazen geceleri uyuyamadığımda yada
babam sarhoş olup olay çıkardığında o tarafa doğru yürürdüm. Kapıya
gelmez yada eskiden olduğu gibi uzun süre kalmazdım. Tren istasyonunu
geçince şöyle bir bakayım diye arkamı dönerdim.
Ama konteynerin ışıkları hep açıktı. Yakın zamana dek bunun ne kadar olağan
dışı bir şey olduğunu fark etmemiştim. Hep açıktı hem de. Muhtemelen
uyuduğu zamanlarda bile. Fark ettim ki her zaman gelebilelim diye bir işaretti
bu. Bilmemin imkanı yoktu. Bir varsayımdı sadece. Ama kendimden
emindim. Yine de kapısını çalıp içeri giremedim çünkü ne diyeceğimi
bilmiyordum.
Havai fişekler yarın. Vardiyamı bitirir bitirmez çıkarsam zamanında
varabileceğim.

Yoongi

30 Ağustos, YIL 22

Otobüsten inip demiryolunun etrafında gezindim. İleride
konteynerler belirmeye başladı. Gelirken yolda otobüs
penceresinden Taehyung’u gördüm. O da konteynerlere doğru
yürüyordu. Diğerleri de yolda olmalıydı.
Şarkıyı birkaç gün önce bitirdim. Hoseok’a gönderdiğim versiyonu
birkaç kez daha değiştirdim. İsmini de “Umut” koydum. Dürüst
olmak gerekirse başlığı şarkıya pek uymuyordu. İçinde korkumu,
korkaklığımı ve aşağılık duygumu barındırıyordu. Görmezden
gelmeye, kaçmaya çalıştığım ve kendimi kınadığım tüm anları
barındırıyordu. Ama hepsini kapsayacak başka bir kelime aklıma

Cyphergelmemişti.

Namjoon’un konteyneri belirdi. Önünde biri duruyordu. Yüzü
görünmüyordu ama vücut yapısına bakılırsa Jimin’di bu. Biri
arkamdan seslenince durup etrafıma baktım. O kişi ilk konteynerin
önünde bana el sallıyordu.

Seokjin

30 Ağustos, YIL 22

Smeraldo çiçeklerinden yapılmış buket son dakikada elime ulaştı.
Anlaştığımız saati geçmişti ve sabırsız bir şekilde saatime
bakıyordum. Neyse ki teslimat kamyonu o gelmeden önce geldi.
Çiçekçi yan tarafında Flower Smeraldo logosu olan bir kamyon
sürüyordu.
“Özür dilerim. Havai fişek festivali yüzünden geç kaldım.”
Kamyonet gittikten sonra çiçeklerle birlikte sipariş ettiğim kartın
olmadığını fark ettim. Çiçekçiyi hemen geri aradım.

Cypher“Ah, hemen bir U dönüşü yapayım. Işıklar şimdi değişti.”

Çiçekçi daha cümlesini bitiremeden o belirdi. Uzakta bir kavşaktan
bana doğru yürüyordu.

Jungkook

30 Ağustos, YIL 22

Demiryoluna çok erken geldim. Güneş battıktan sonra hava
serinlemişti ve karanlıktı. Konteynere girmeyi düşündüm ama
demiryolunun karşısındaki platformun köşesine oturmaya karar
verdim. Hep birlikte buluşmayalı bir süre olmuştu. Neşe ve beklenti
yerine karışık bir duygu daha ağır basıyordu. Aklıma sürekli kaza
günü geliyordu.
Konteynere ilk varan Jimin hyung oldu. Kapıyı açıp içeriyi kontrol
etti ama içeri girmedi. Platformdan atlayıp demiryolunu tekrar
geçtim. O sırada gözleri yere çakılı halde yavaş yavaş yürüyen
Yoongi hyung belirdi ve arkasına baktı. Arkasında elleri kolları

CypherpoşetledoluHoseokhyungvardı.

Huzursuz ve tedirgin hissediyordum. Hyunglarla buluşacağım için
heyecanlıydım. Ama bu anın tadını özgürce çıkaramıyordum. Bu anı
çok uzun süredir bekliyordum ama aynı zamanda da dönüp gitmek
istiyordum. İlk havai fişekler habersizce havaya fırladı. Gece
gökyüzünün orta yerine beyaz alevler akın ederek büyük bir
patlama sesiyle milyonlarca ışıl ışıl, alev almış yaprağa dönüştü.

Seokjin

30 Ağustos, YIL 22

Teslimat kamyonu U dönüşünü yaptıktan sonra aniden durdu.
Farları yanıyordu. Çarpma, sıçrama ve düşme sahnesinin orta yerine
çaresizce duruyordum. Bir süre ne bir şey duyabildim ne de
hissedebildim. Mevsim yazdı ama rüzgar serindi. Derken bir şeyin
çarpma ve yola yuvarlanma sesini duydum. Çiçeklerin kokusu
burnumu gıdıklıyordu. Gerçekliğe geri döndüm. Smeraldo buketi
elimden kayıp gitti. O ise yolun ortasında yatıyordu. Karmakarışık
saçlarının altından kan süzülmeye başladı. Koyu kırmızı kan yoldan
aşağı akıyordu.
Uzakta bir yerde büyük bir patlama sesiyle ilk havai fişekler gece

Cyphergökyüzüne fırladı. Bir yerlerde bir aynanın kırılma sesini duydum.

Sonsöz

Kabus

Cypher

Taehyung

11 Nisan, YIL 22

Uyandığımda şafak vaktiydi. Babamın tanıdık kokusu ve horultusu
odasından taşıyordu. Ön kapıya yerleştirilen yarı saydam camın
diğer tarafındaki kasvetli hava hışırdadı. Ayakkabıların her yere
saçıldığı dar girişten ana yatak odasına kadar üç adımcık mesafe
vardı. Hatırlayamadığım kadar zaman önce orada uyumaya
başlamıştım.
Kendimi kaldırırken sırtımda ve omuzlarımda bir baskı hissettim.
Elimde bir bardak suyla dışarı çıktım. Dikkatsizce rastgele bir
ayakkabı giyip yavaş yavaş yürümeye başladım. Karakolu, ara sokağı
ve yaya üst geçidini geçince ilerideki demiryolu görüşüme girdi.

CypherDaha güneş doğmamıştı ve daha arabalar yola çıkmadan sokak

sessizliğe bürünmüştü. Dün geceden birinin kusmuğu leş gibi
kokuyordu.
Demiryolu boyunca yürüdüm. Bir, iki, üç, dört. Sondan dördüncü
konteynerin önünde durdum. Namjoon hyung’unki buydu. Kapı
koluna uzanıp durdum. Namjoon hyung şu an uyuyor olmalıydı.
Dün gece rüyamda gördüğüm şey ise bir kabustan başka bir şey
olamazdı.
Sudan bir yudum alıp arkamı döndüm. Köhne istasyon ve tren yolu,
terkedilmiş evler ve aralarında gelişigüzel yetişip giden ağaçlarla
çalılar… Siyah bir poşet bana doğru yuvarlanıp havaya uçtu. Fakir

bir mahalleydi burası.
Rüyamda bu bölge alevler içindeydi. Tüm sahne parlayıp
dalgalanıyor gibiydi. Belki sıcak yüzünden, belki de rüya gördüğüm
içindi. Birinin çığlığı, bir nevi çarpma sesi, ağlama sesi, bir şeyin
parçalanma sesi, hepsi bir araya gelip aklıma üşüştü. Uzaklarda
parlayan görüntüler bir anda tüm hızıyla yakınlaşıverdi. Midem
bulandı ve gözümü kapadım, ama rüyaydı işte. Gözlerimi kapatınca
kurtulamıyordum.
İlk başta alevler tarafından durdurulan bakışlarım bir sonraki anda
sırtları bana dönük olan kalabalığı yararak geçerken bir anda durdu.
Bir, iki, üç, dört. Dördüncü konteyner Namjoon hyung’unkiydi.
Kapısı düşmüştü. Kan lekeleri vardı. Alevler içeri akın etti. İnsanlar
birbiri ardına kenara çekildiler. Zemin görüşüme girdi. Namjoon

Cypherhyung yatıyordu orada. Birinin ağzından dökülen sözler ise şunlar

oldu: “Ölmüş”.
Gözlerimi açınca evimin tavanıyla karşılaştım. Babamın
horultusunu duyabiliyordum. Hepsi bir rüyaydı. Birden avcum
acıdı. Soğuk çeşme suyunu açıp avucumu altına tuttum. Tazyikli
suyun altında uyuşuyordu. Bir bardağa su doldurup içtim. Bir
rüyaydı bu. Bir kabustu.

Cypher

Cypher

AYIN ÇALIŞANI

JUNG

HOSEOKS. Lütfen kendinizi tanıtır mısınız?

C. Merhabalar. Ben Two Star Burger Çalışanı Jung Hoseok! Two-Star
Burger’de part-time olarak lise öğrencisiyken çalışmaya başladım.

CypherS.Ayınçalışanıolarakseçilmeknasılbirduygu?
C. Çok mutluyum! Çalışanlarımız hep çok çalıştıkları için seçileceğimi
düşünmemiştim. Sanırım çok gülümsediğim için. İleride de
müşterilerimizi neşeli bir gülümsemeyle karşılamaya devam
edeceğim!

S. Müşterilere hizmet ederken harika bir kondisyon sahibi olmanız
gerekiyor.Kondisyonunuzu korumak için kendi yöntemleriniz var mı?

C. Sanıyorum iyi bir direnç gerekiyor. Direncime güveniyorum. Uzun
zamandır bir dans topluluğunun bir parçasıyım ve lisedeyken de yakın
olduğum bir hyung gibi sık sık basketbol oynardım. İşten çıktıktan
sonra ya dans pratiğine gidiyorum ya da boş bir alanda basketbol
oynuyorum. Bu aralar basketbol oynayacak kimsem olmadığı için biraz
sıkılıyorum. Benimle oynamak isteyen olursa her zaman beni
çekinmeden arayabilir!

S. Ayın Çalışanı nakit ödülünüzü nerede harcayacaksınız?

C. Yarısını biriktirip diğer yarısıyla dans topluluğundaki arkadaşlarıma
bir şeyler ısmarlayacağım.

KÖPEĞİMİ ARIYORUM

Cypher○ Konum: Manolya Konağı 1, Apt. 1
○ Kayıp Köpek: Beyaz Jindo / Erkek / 12 aylık / İsmi: “Dubu”
○ Tarih: 7 Ekim *Tofu

○ Özellikleri: Düşük kulaklar, insanları çok sever, sevgi

göstermekten hoşlanır

“Dubu benim biricik ailem. Büyük bir gayretle
onu arıyorum. Eğer elinizde tutuyorsanız yada

bir yerde gördüyseniz lütfen ulaşın.
Önemli bilgiye sahip kişilere de ödül verilecektir.”

Her zTaelm:0a1n0ar-a4y 5:

Bu broşür

SOKAK DANSI TOPLULUĞU

CypherS.Lütfenkendinizitanıtırmısınız?
JUST DANCE!
YENİ ÜYE ALIMI
Sokak dansı topluluğu “Just Dance!”
yeni üyelerini arıyor.
En çok dans ederken mutluysanız, bize katılın!

Tarih: 15 Mayıs ~ 10 Haziran
Etkinlik dönemi: Alımdan itibaren 1 yıl
Yer: SOngju Kültür Merkezi 1. Kat
Program: Her Perşembe 8-9:30
İetişim: [email protected]

Songju Şehri, 3. Bölge Şehir
Merkezinin Yeniden Yapılandırılması

Yasadışı Geçici Binaların
Taşınma & Yıkım Bildirimi

İşbu bildiri ile komite, 3. Bölge yeniden
yapılandırılmasının gecikmemesi adına, verilen
süre zarfında izinsiz olarak bölge arsası üzerinde

bSu. Lülutfenn kaenndinvizietantıtaırşmıısnınmız? a & yıkım işlemleri
tamamlanmayan herhangi bir yasadışı geçici bina

Cypheriçin kanuni işlem başlatacağını beyan etmektedir.
Taşınma ve yıkıma tabi taraflar
Songju Şehri (Şehir Merkezi Yeniden Yapılanma planına
tabi) 3. Bölgesi’nde izinsiz olarak arazi işgal eden 15
yasadışı geçici bina
Taşınma ve yıkım tarihi
15 Ağustos - 29 Eylül

3. Bölge Merkez Yeniden Yapılandırma Komitesi

KARNE

İsim Sınıf Min Yoongi Sınıf Öğretmeni
Numara Kim Youngchan
Yıl Kategori Ahn Kyungsoo
Jo Kyungbok

1. Okul Kaydı

16 Şubat: Songju Jeil Orta Okulu 3. sınıftan mezun oldu.

2 Mart: Songju Jeil Lisesi 1. sınıfa başladı.
Not 25 Haziran , Songju Jeil Lisesi’nden atıldı
CypherYıl
2. Devam Durumu
S. Lütfen kendinizi tanıtır mısınız?
Okul Devamsızlık Geç Kaldı Erken Ayrıldı Toplam Not
Günleri Hasta İzinsiz Diğer Hasta İzinsiz Diğer
Hasta İzinsiz Diğer Hasta İzinsiz Diğer

Atıldı

3. Davranış & Genel Değerlendirme
Yıl Davranış & Genel Değerlendirme
Grup ak vitelerinde pasif bir katılımı var. İlgilendiği konulara karşı heves gösteriyor
ancak ilgilenmiyorsa göstermiyor. Olağanüstü bir kavrama becerisi var ve öngörülemez
durumlarda sakin bir şekilde cevap verebilme kabiliye mevcut. İrade ve düşüncelilik
üzerine eğilirse çalışmalarında hayat tarzında büyük gelişmeler olacaktır.

Beden eğitimi ve resim derslerinde yeteneği var ancak istek kırıklığı ve sabırsızlık sebebiyle sık sık
olağan edinimlerle tamamlıyor. Sınıf ve okul aktivitelerine karşı kayıtsız ancak ilginçtir ki
kendinden büyük ve küçük öğrencilerle iyi anlaşıyor. Sıklıkla derse ya geç geliyor ya da devamsızlık
yapıyor.Daha iyi öğrenme tutumu ve etiğe ihtiyacı var.

Atıldı.

5 yaşındaki kayıp çocuk baygın halde bulundu

Şu an tıbbi müdahale görüyor
ve hayati tehlikesi bulunmuyor

Ayın 2’sinde güney Youngjin
Şehri’de kaybolan Choi (5), ayın
10’unda Songju Şehri’ndeki
Hwayong Dağı yakınlarında
bulundu.

Polisin demecine göre Polis, Choi’nin kayıp vakası için Hwayoung Dağı’ndaki botanik Kang Minseo
yakınlardan geçmekte olan bir parkında arama yapıyor.
dağ yürüyüşçüsü Choi’yi kol ve
bacaklarında yaralar ile baygın
halde bularak polise haber verdi.
Choi hastaneye kaldırılarak şu an
tıbbi müdahale görüyor ve hayati
bir tehlikesi bulunmuyor.

Polis, şüpheliler hakkında ipucu -resine erişimi kapattı. Ancak yaşıyor ki bu da
aramak üzere Choi’nin önemli bir ipucuna rastlanmadı soruşturmaya önemli bir
bulunduğu Hwayong Dağı çev- ve ek olarak Choi, travmaya bağlı engel oluşturuyor.
olarak kısa süreli hafıza kaybı
Kim Jinhyun [email protected]

ÇEVİRİ & GRAFİK
PRODYOONJI @ CYPHER

SF. 218-223 GÖRSEL KAYNAK & KORECEDEN ÇEVİRİ
KTAEBWI

CypherOKUYUCU & HATA MAZUR GÖRÜCÜ
SİZ

THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE

1

Cypher

THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE

1

Cypher


Click to View FlipBook Version