The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

Maltepe Orhangazi Anadolu İmam Hatip Lisesi
Vakayiname Dergimiz 1.Sayı Nisan 2017

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Yunus Aydın, 2017-05-11 14:19:18

Vakayiname Dergimiz

Maltepe Orhangazi Anadolu İmam Hatip Lisesi
Vakayiname Dergimiz 1.Sayı Nisan 2017

Keywords: Vakayiname,Orhangazi

Nisan 2017 / Sayı: 1 Nisan 2017 / Sayı: 1

15 Temmuz
ve Darbeler Tarihi

RÖPORTAJ: ÖMER KARAOĞLU
RÖPORTAJ: ERHAN AFYONCU
RÖPORTAJ: YUSUF KAPLAN

Dizi: Türkiye Cumhuriyeti Darbeleri Ve Darbe Girişimleri



VAKÂYİNÂME SUNUŞ
TARİH VE KÜLTÜR DERGİSİ
15 TEMMUZ VE DARBELER TARİHİ Milletin köprüsünü millet açacak diyerek iki oğlumu da
senede bir defa çıkar alıp yola düşmüştüm. Belki gecenin aydınlanmasına, ay-
dınlık bir sabaha uyanmaya katkı sunarız umuduyla. Mille-
Yıl:1, Sayı:1, Mayıs 2017 tine yabancılaşmış ihanet çetesi üzerimize bomba yağdırı-
yordu. Daha önce de bu ülkede darbeler olmuştu. Bu millet
Maltepe Orhangazi Anadolu İmam Hatip Lisesi halkına kurşun sıkan darbecilerle ilk defa karşılaşıyordu.
Müdürlüğü Adına İmtiyaz Sahibi: Sabaha kadar şehit ve gazilere şahit olduk Boğaz Köprü-
Hamdi Kocakaya sü’nde.
Yayın Koordinatörü O gün biz şehitler kadar nasipli değildik. Sabah olduğunda
Yavuz Tekin zalimler mağlup, millet muzaffer olmuştu. Köprümüz kur-
tarılmış adı da ‘‘On beş Temmuz Şehitler Köprüsü’’ olmuştu.
Genel Yayın Yönetmeni Bütün bir millet hiçbir hesap yapmadan başkalarının ken-
Abdüssemi Aydın disine kader çizmesine mani olmuş, milletin imanı tankın
gücüne galip gelmişti. Bu millet bir destan daha yazmıştı.
Yayın Kurulu Adı da On Beş Temmuz Demokrasi Destanı.
Erkam Aslanoğlu Bilim ve teknolojide olduğu gibi sanatta, edebiyatta, fikir
Üsame Sevim ve düşüncede de üretken olanlar sosyal hayatı inşa edecek
M. Emir Mahmutçepoğlu ve hayatın her kademesinde söz sahibi olacaklardır. Bu se-
Oğuzkaan Taslı beple öğrencilerimizin Kur’an ve sünneti doğru bir şekilde
Ahmet Asım Sipahi anlayıp bu kaynaklardan aldıkları ilham ile hayatın her
Mihraç Aşkın alanında insanı vahiy eksenli inşa etmek için fikirler üret-
Abdurrahman Mutlu meleri gereklidir.
M. Sami Özyurt Bilginin baş döndürücü bir hızla ilerlediği çağımızda, ge-
Hasan Hüseyin Deliktaş leceğin inşasında söz sahibi olmak için düş kuran ve bilgi
Kasım Karakaş üreten olmak gerekir. Bunun için mevcutla yetinen değil
Furkan Yavuz onu geliştiren, geçmişi iyi okuyan, geleceğe ışık tutan, dün-
Kamer Şahin ya ile rekabet edecek yeni üretimlere ve çalışmalara ihtiyaç
İnceleme Kurulu: vardır.
Mustafa Balcı
Hatice Özlem Yılmaz Rabbimize hamdolsun, desteğimiz ve gayretlerimiz Pey-
Ayşe Kucur gamber Efendimizin yolunda daim olsun. Geleceğimiz ko-
Beyhan Bahadır nusunda her geçen gün daha da umutluyum. Gençlerimizin
milli ve manevi duyarlılıkları gün geçtikçe artmakta, dava
Grafik-Tasarım şuuru gelişmektedir.
Hamdolsun iki yıldır planladığımız dergi çalışmaları birer
Atölye Balık / Rumeysa Temiz birer gerçekleşiyor. Hayallerimin birer birer gerçekleştiği-
ne şahit oluyorum. Dertleniyorum, dertleşiyorum. İdeal-
Yazışma Adresi: lerime ve hayallerime birlikte yürüyebileceğim yoldaşlar
Toros Cad. No:17 Cevizli,Maltepe/İstanbul buluyorum. Öğrencilerimizin arasında birbirinden güzel
www.orhangazianadoluihl.meb.k12.com eserler veren yazarlar yetişiyor. Köklerini mazinin derinlik-
lerine salmış, dallarını atiye çevirmiş tarih ve dava şuuru
olan sürgünler yeşeriyor. Vakayiname bu yeni nesil yazar-
lara ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyor.
Ülkemizin darbeler tarihini genç bir bakış ile belgelemek,
haberleştirmek, bizden sonrakilere taşımak için Vakayina-
me’nin ilk sayısı ile sizlerin huzurunda olmanın gururunu
yaşıyoruz. Bu çalışmalarda emeği geçen yönetici, öğretmen
ve öğrencilerime teşekkür ediyor, başarılarının devamını
diliyorum. Geçmişin ve değerlerimizin konuşulup yazılaca-
ğı Vakayiname’nin, baki kalan kubbede bir hoş seda olması
dileğiyle.

Hamdi KOCAKAYA

Okul Müdürü

1

İÇİNDEKİLER

04
DARBE MANŞETLERİ

08 15 Temmuz Sürecinde
DÜNYADAN TÜRKİYE, TÜRKİYE’DEN DÜNYA

11 Ezoterik Katiller
‘HAŞHAŞİLER’

14 [27 Mayıs, Talat Aydemir ve 12 Mart]
DARAĞACINDA ÜÇ SOĞUK BEDEN

21 [12 Eylül]
SENIN ÇOCUKLAR İŞI BITIRDI

26 [28 Şubat ve 27 Nisan]
DEMOKRASIYE BALANS AYARI(!) VE E-MUHTIRA

32 [15 Temmuz]
ASIRLAR GÖSTERİR Kİ

37 Prof. Dr. Erhan Afyoncu ile söyleşi;
‘‘TÜRKIYE’DE BİRBİRİNİ DENGELEYECEK GÜÇLER OLMALI.’’

40 Şerife Boz;
‘‘BAŞKA VATANIMIZ YOK, BU SON’’

42 Hain Hedefler
‘‘TARİHİMİZ BOYUNCA LİDERLERE SUİKASTLAR’’

2

47 Ömer Karaoğlu İle Söyleşi;
BİZİM MAHALLEDEN MANZARA

53
21. ASRIN VAKA-I HAYRİYE’Sİ

55 Farklı Açılardan
TEK TABLO

58
YÜZ YIL ÖNCE, YÜZ YIL SONRA

60 Kazasker Cami İmamı Yüksel Sevim ile söyleştik.
İMAMIN GÖZÜNDEN DARBE

61
OKÇULAR TEPESİNİ TERK ETMEYENLER

62 Yusuf Kaplan;
‘‘HALEP BENİM, BURALAR İŞGAL EDİLDİ.’’

66
TARİHE KAN VERENLER

68
NEDEN KORKTULAR?

70
GÜNLERDEN BİR GÜN

3

DARBE MANŞETLERİ

4

5

DARBE MANŞETLERİ

6

7

15 Temmuz Sürecinde

DÜNYADAN TÜRKİYE,
TÜRKİYE’DEN DÜNYA

Üsame SEVİM

15 Temmuz’a dair her devlet bir görüş beyan etmiş- de düzenlenen DAEŞ saldırısı sebebiyle bir terör sal-
tir. Kimileri girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasından dırısı ihbarı olabileceği daha ön plandaydı. Başbakan
günler sonra yapmıştır bunu, kimileri de o geceyi Binali Yıldırım’ın açıklamasıyla bunun bir kalkışma
bizzat bizimle yaşamıştır. O gece bizimle terlemiş, olduğu anlaşıldı. Açıklama ile birlikte uluslararası ya-
bizimle birlikte uyuyamamış, dualarıyla destek ol- yın organları; Reuters, BBC, AFP, AP, RİA vb. kanallar
muş insanların sayısı hiç de az değildir. Diğer taraftan gelişmeleri son dakika olarak naklettiler. 15 Temmuz
bakıldığında bu şanlı direnişi küçümseyen, bellidir ki ilk dakikalardan itibaren dünya basınında geniş yer
arkalarında bulunan küresel güçlerin ağzından konu- buldu. Arap dünyasına bakıldığında genel bir görüş
şan, sözde özgür basının sarf ettiği sözler de meseleyi yoktu. Tunus ve Mısır gibi devletlerin medya organ-
aslında açık etmektedir. ları darbeye açık destek verirken, körfez ülkelerinin
çoğu açık bir şekilde hükümetin yanında yer aldı. El
Havanın kararmasıyla birlikte sokağa çıkan tanklar Cezire girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasına kadar
ve alçak uçuş yapan jetler bir kalkışma olduğunun ha- Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında
bercisiydi. Lakin bir gün önce Fransa’nın Nice kentin- olduklarını belirtti. Türkiye’nin bölgede gittikçe artan

8

prestiji ve lider ülke konumunda görülmesi sebebiyle çok heyecan vericiydi ve dünya liderleri Recep Tayyip
İslam dünyası ülkenin seçilmiş hükümetine ve Erdo- Erdoğan’ın tek bir çağrısıyla çelik tankları durduran
ğan’a karşı büyük bir destek içindeydi. insan bedenlerine tanık oldu.” ifadeleri vardı. Türki-
ye’deki işgal girişimine karşı kazanılan zaferi sadece
15 Temmuz’dan sonra dünya çapındaki gazeteler- Türk milletinin bir zaferi olduğu şeklinde değerlendir-
den İngiliz Sunday Times gazetesi “Türkler, darbeyi menin yanlış olduğu kanaatindeyim. Zira Türkiye ile
ezip geçti.” manşetiyle girişimin hezimete uğradığını, beraber o gece sabaha kadar uyumayanlar, gözyaşla-
Fransız Le Monde gazetesi ‘‘Halk darbeye karşı dur- rıyla seccadelerini ıslatanlar, ellerini semaya kaldıran-
du.’’ başlığıyla halkın tankların üstüne çıktığını, İsrail lar oldu. Dolayısıyla İslam dünyası kazandı.
The Jerusalem Post gazetesi ‘‘Darbe, halkın gücü sa-
yesinde yenildi.’’ başlığıyla ve ‘‘20. yüzyıl zihniyetiyle Elbette ki tarih ve hedefler doğrultusunda ortak de-
yapılan darbe girişimi 21. yy teknolojisi ve halkın gücü ğerlerimiz olan ülkelerin samimi mesajları dışında re-
sayesinde yenilgiye uğratıldı.’’ sözleriyle, Katar El Şark alist bir çerçeveyle verilen tepkilere bakacak olursak
gazetesi ‘‘Ve Türkiye kazandı.’’, Alman Der Spiegel ise olayın arka planını daha rahat anlarız zannediyorum.
‘‘Güç başkanın elinde.’’ başlıklarıyla girişimin başarı-
sızlıkla sonuçlandığını duyurdular. Amerikan New York Times gazetesi resmi twitter
hesabından ‘‘Erdoğan takipçileri koyundur ve Erdo-
Tüm dünyadan, özellikle Müslüman ülkelerden ve ğan kendilerine ne söylerse onu yaparlar.’’ açıklamalı
halklardan, uluslararası kuruluşlardan Türkiye’ye des- bir fotoğraf paylaştı.
tek mesajları verildi. Barack Obama ve Vladimir Putin
gibi birçok lider darbeye karşı tepkilerini belirttiler. ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik
İsrail’in, hükümeti destekler yöndeki mesajlarını son Danışmanı emekli Korgeneral Michael Flynn’in 15
zamanlarda varılan mutabakatlarla ve ilişkilerin nor- Temmuz gecesi yaptığı konuşmasında “Muhteme-
malleşmesiyle açıklayabiliriz. len çoğunuzun haberi yok ama şu anda Türkiye’de
bir darbe oluyor. Tam da şu anda darbe oluyor. Ben
Pakistan Senatosu’nun karar metninde “Pakistan de Türk ordusuna mensup, bizimle birlikte eğitim al-
Senatosu, Türkiye’nin demokratik hükümetini ve bü- mış bir arkadaşımla irtibat halindeydim. Türk ordusu
yük halkını kayıtlara geçirmekte ve bunlarla dayanış- başarılı olacak mı olmayacak mı bilmiyorum, ama
ma isteklerini sergilemektedir. Senato, demokratik takip edenler bilir ki Türk ordusu uzun yıllardır yok
normları koruyarak ve askeri darbeyi yenerek ve ülke- ediliyor. Gerçek anlamda laik, yani normal bir ulus
sini anarşiden ve iç savaştan kurtararak benzersiz bir devlet olan, ancak daha sonra İslamcılığa kaymaya
cesaret gösteren cesur Türk halkını över, tebrik eder başlayan bir ülke tarafından… Erdoğan yönetiminde-
ve kutlar. Sıradan Türklerin sokaklara çıktığını görmek ki Türkiye bu, ki kendisi Başkan Obama ile çok yakın.
Neler olacağını heyecanla bekliyorum, çünkü ordu
başarılı olduğu takdirde, bu gece –[Türkiye] bizden
sekiz saat ileride, o yüzden şu anda sanıyorum orada
saat sabah 2 ya da 3 olmalı– söylediklerinden biri de
‘NATO kapsamındaki sorumluluklarımızı tanıyoruz,
Birleşmiş Milletler kapsamındaki sorumluluklarımızı
biliyoruz, laik bir ülke olarak görülmek istediğimizi

9

tüm dünyanın bilmesini istiyoruz’ oldu. Bunu söyle- daha çok hayal kurarak büyük bir ülke olabiliriz. Ve
yen ordu. Evet, bu alkışlamaya değer bir şey.” Türkiye büyük bir kuvvet teşkil edecek hale geldiğin-
de yanında olacaklar bellidir.
Hollanda’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lide-
ri Geert Wilders, 15 Temmuz’da Türkiye’de yaşanan 1. Dünya Savaşı’ndan itibaren İslam dünyası bölün-
darbe girişiminin başarısız olmasına üzüldüğünü müşlük içerisinde. Özellikle Ortadoğu’da kan iki yüz
söyledi. Wilders, ‘‘Askeri rejim, her halükarda Erdo- senedir durmuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
ğan’dan iyidir.’’ şeklinde konuştu. Bunların devamın- Erdoğan’ın BM’de söylediği bir cümle ise dünyadaki
da BBC’de yer alan habere göre, (CDA) lideri Sybrand tüm adaletsizlikleri, medeniyet ve insanlık ahkâmı
van Haersma Buma tepki gösterdi ve ‘‘Burası demok- kesenlerin ürettikleri vicdan dışı sistemleri, kendini
rasinin temsil edildiği bir yer. Beğensek de beğenme- dünyanın hâkimi sanan ve dört bir tarafta terör esti-
sek de Erdoğan seçilmiş bir lider ve darbe girişimi se- ren küresel güçleri sorgulayacak niteliktedir.
çilmiş bir yönetime karşı yapıldı. Darbe başarılı olsa
ne görecektin?’’ sözleri üzerine Erdoğan nefretini bir ‘‘Dünya 5’ten büyüktür’’
kez daha kusan Wilders, şöyle konuştu:
Bu söz elbet bir yerde patlak verecek. Çünkü insan-
‘‘Erdoğan’sız bir dünya görecektim.’’ lık günümüzde içinden çıkılmaz bir durum içindedir.
Küresel güçler dünyayı kendilerine göre dizayn eder-
Böyle kritik durumlardan vatanın kurtuluşu için si- ken savaşlar çıkarıyor, darbeler yapıyor, insanları kat-
yaseten dengeyi korumak gerekiyor. Ama emin olun lediyor. Bütün dünya bunları biliyor. Bu sistem böyle
ki dünya çapında tüm bu olumsuz yönde tepkiler ço- gitmeyecek. Gelecekte yepyeni bir dünya dizayn edi-
ğaltılabilir. Samimi olarak yanımızda duranlar da bel- lecek. Peki, Türkiye bunun neresinde olacak? Kendisi-
lidir. O yüzden dostu da, düşmanı da iyi seçmek gere- ni şekillendirmek isteyen güçleri 15 Temmuz’da atlat-
kir. Bizim durduğumuz taraf ve cephe bellidir, kimse tı, bir dahaki sefer atlatabilecek mi? Atlatmamız için
kendini kandırmasın. Kabul etmek lazım ki şuan için üzerimize düşen nedir? Eğer üzerinde oynanan insan-
ülke olarak dünya çapında bir denge oluşturacak kuv- lar olmak istemiyorsak bu sorulara cevaplar bulma-
vete sahip değiliz. Lakin asla aşağılık kompleksine mız gerekecek. Ne diyelim, Allah yardımcımız olsun.
kapılmadan daha çok çalışarak, daha çok üreterek,

10

Ezoterik Katiller

‘HAŞHAŞİLER’

Hasan Hüseyin DELİKTAŞ

Tarih boyunca belirli örgütler herhangi bir devle- sefesi -bir bakıma- ve stratejisi kurucusu olan Ha-
tin düzenini bozmaya yönelik faaliyetler yapmışlar- san Sabbah’a dayanmaktaydı.
dır. Bunu yaparken arkalarına bir dünya görüşünü,
bazen bir inancı, bazen de bir ya da birkaç devleti Hasan Sabbah On İki İmamcı bir babanın oğlu
alarak faaliyetlerini icra ederler. Meseleyi bizim olarak Kum şehrinde dünyaya gelir. Doğum tarihi
coğrafyamız, yani Ortadoğu olarak ele alacak olur- tam olarak belli değildir. Sabbah öğrenmeye me-
sak belki de en ünlü örgüt Haşhaşiler’dir. Haşhaşi- raklı bir gençtir. 17 yaşında İsmaili bir refik ile ta-
ler 11.yy sonlarında ortaya çıkmışlar ve ezoterik bir nışır ve fikirlerinin çürütülmesi sonucunda o da İs-
örgüt olarak senelerce bölgede terör estirmiştir. maili olur. Dâvah yani insanları İslam’a davet etme,
Öyle ki Selçuki devlet adamları zırhsız gezemez, es- öğretme hareketini benimser. Hareketin lideri olan
naf dükkân açamaz, halk evinden çıkamaz olmuş- Fatımi Halifesi ve İmamı Mûstensir ölünce İsmaili-
lar. Bu örgüt gizemli öğretileri ve usulleri ile artık ler ikiye ayrılırlar. Fatımileri yöneten askeri zümre
tüm dünyada efsanevi bir hal almıştır. Örgütün fel- Mûstensir’in oğlu Mustali’yi, Doğu İsmailileri ve

11

dini hiyerarşi ise diğer oğul Nizar’ı olan Elburz Dağları’ndaki Alamut mak önemlidir. Zira buradan Hasan
imam olarak kabul ederler. Nizar Kalesi dikkatini çeker. Sabbah, stra- Sabbah’ın metotlarına dair bir fikir
bir şekilde ortadan kaldırılınca tejik anlamda önemli bir mevkide elde edilebilir.
onun dâ’îlerinden (Dâvah hareke- olan kaleye önce dâ’îlerini gön-
tini benimsemiş kişi) Abdûl-Hasan dererek insanları tarafına çeker. ‘‘O (Büyük Üstad, Hasan Sab-
Saidî ve beraberindekiler daha son- Daha sonra durumunu anlayan bah), bir vadiyi çevirtmiş ve onu
ra Haşhaşiler’in örgütleneceği ve kalenin hâkimi Alevi Mehdi, üç her çeşit meyve ile dolu, daha önce
kurulacağı Elemût bölgesine gide- bin altın dinar karşılığında kaleyi hiç görülmemiş çok geniş ve çok
rek Nizari imameti devam ettirdiler. kansız bir şekilde Hasan Sabbah’a güzel bir bahçe haline getirtmişti.
teslim eder. Ebced hesabına göre Onun içinde hayal edilebilen en za-
Sabbah bu hareketi benimse- ‘‘Elemût’’ Hicrî 483 yılına denk ge- rif köşkler ve saraylar inşa edilmiş-
dikten sonra muhtelif bölgeleri lir ki bu sayı kalenin Hassan Sab- ti... Ve orada serbestçe şarap, süt,
gezer ve sonra Mısır’a gelir. Üç yıl bah tarafından alındığı yıla karşılık bal ve su akan oluklar vardı. Müzik
Mısır’da kaldıktan sonra Suriye ve gelmektedir. Kale alındıktan sonra aletlerinin her çeşidini iyi çalabilen,
İran’da şehir şehir gezerek vaazlar Alamut’tan hiç ayrılmayacak olan çok güzel şarkı söyleyen ve seyre-
verir, propaganda yapar. Bu arada Sabbah, yetiştireceği adamlarıyla denleri büyüleyecek bir şekilde
Selçuki veziri Nizamülmülk Şiiliği Ortadoğu’da kaos estirecek, sui- dans eden, çok sayıda, dünyanın en
yayan ve etkili olan Sabbah hak- kastları ile dillerden düşmeyecek- güzel kadın ve cariyeleri vardı... Ve
kında yakalama emri verir. Hasan tir. Sabbah’ın yetiştirdiği fedaileri bu bölgelerin Müslümanları oranın
Sabbah bu karar üzerine bir kaçak ona uğruna ölümü göze alacak Cennet olduğuna inandılar! Kendi
hayatı yaşar. Dokuz yıl boyunca di- kadar bağlıydılar. Her ne kadar bir maiyeti altına almak üzere sarayın-
yar diyar gezer. İran’ın kuzeyinde realitesinin olabileceği kesin olarak da barındırdığı on iki ilâ yirmi yaş
Kazvin’e yerleşen Hasan Sabbah belirtilemezse de ünlü İtalyan gez- arası gençlere uyuşturucu bir iksir
faaliyetlerini icra edebileceği ve gin Marco Polo’nun Haşhaşiler’i de içirip ardından gruplar halinde bah-
korunabileceği bir mekân arama- anlattığı Il Milione adlı eserine bak- çesine sokuyordu. Böylece gözleri-
ya başlar. İran’ın en yüksek bölgesi ni açtıkları vakit gençler kendilerini

12

dillere destan bahçede buluyorlardı. Şeyh, fedailerin- Girduh Kalesi’ni boşalttırmış, Moğollar başta Alamut
den birini bir göreve yollamak istediği zaman, aynı ik- Kalesi olmak üzere tüm kaleleri yakıp yıkmışlardır. Su-
sirle bu kez sarayına taşıtıyordu. Genç adam gözünü riye’de bulunan Haşhaşiler ise 1273 yılına kadar bölge-
açtığında kendisini kalenin içinde buluyordu. Şeyh, de kalırlar. Seyyahlar ve tarihçiler yoluyla batıya geçen
bir hükümdarın katlini isteyeceği zaman gence şöyle haşhaşi kelimesi, suikastçı (assasin) anlamına gelen
diyordu: ‘Git ve şunu, şunu öldür; geri döndüğünde sözcük ile kullanılır. Dante’nin İlahi Komedya’sında
meleklerim seni cennete taşıyacaklar. Ölsen dahi, seni ‘‘assasin’’ kelimesini kullanması bu terimi yaygınlaştı-
cennete almaları için meleklerimi yollayacağım...’’ rır.

Bunlar doğru mudur bilinmez lakin Haşhaşiler Ha- Günümüzde dahi metotları ve öğretileri tartışılan
san Sabbah’a ölümüne bağlıydılar. Sarp kayalıkların bu örgüt zamanında Ortadoğu’da birçok kanlar akıt-
üzerine kurduğu ve dik bir patikadan çıkılabilen kale- mış ve tarihe damgasını vurmuştur. Özellikle liderleri
sine hiçbir zaman ulaşılamadı. Güvenli ve stratejik bir Hasan Sabbah düşünceleri ve uygulamalarıyla günü-
karargâh seçen Sabbah buradan çıkmayarak koca bir müzde dahi tartışılmaktadır. Bugün İsmaili Nizarilik IV.
bölgede terör estirebiliyor, suikastlarıyla devletlerin Ağa Han tarafından temsil edilmektedir. Ünlü Profesör
geleceğini etkileyebiliyordu. Bâtıni fikirleriyle burada Bernard Lewis’in ‘‘Haşhaşiler’’ adlı bir kitabı bulun-
fedailerini etkileyen Hasan Sabbah daha önceden onu maktadır. Haşhaşiler; devlet içine sızmaları, suikast
bertaraf etmeye çalışan Selçuklu veziri Nizamülmülk’ü girişimleri, ezoterik mahiyette olması ve insanların
ve birçok devlet adamını öldürtür. Suikastlarının hede- din duygusunu sömürmeyi hedef edinmesi açısından
finde aynı zamanda Haçlılar da vardır. Fedaileri elliye günümüzdeki FETÖ terör örgütü ile bağdaştırılabilir.
yakın büyük suikast düzenlerler, suikastlarında sadece Bu iki örgüt de uzun yıllar boyunca İslam’a ve İslam
hançer kullanır ve sonrasında soğukkanlılıkla ölümü dünyasında büyük zararlar vermişlerdir. Ama ikisinin
beklerlerdi. Uzmanlar bunu Haşhaşiler’in eylemleri- bağdaştırılmayacağı nokta şudur ki; Haşhaşiler genel
ne ayinsel bir hava katmak ve insanları korkutma, et- anlamda hedeflerine ulaşmışlardır lakin FETÖ 15 Tem-
kileme amacıyla bu şekilde yaptığını düşünmektedir. muz’da hezimete uğratılmıştır.
Fedailer bazen bir suikast için uzun yıllar bir yerlere
sızar, lehçeleri ve dilleri öğrenecek kadar kendini be-
nimsetir, emir geldiğinde ise görevini gözünü bile kırp-
madan icra ederdi. Adını haşhaş çiğnemelerinden alan
bu örgüt Melikşah’ın ölümüyle çıkan taht kavgaları
döneminde rahat yıllar geçirir. Bu dönemde tehditleri
sebebiyle sultanlar bile onlardan çekinir ve mücadele-
ye giremezler.

34 sene boyunca kalesinden çıkmayan, şeytani bir
zekâya sahip olan Hasan Sabbah 1124’de ölür. Hakkın-
da çok az bilgiye sahip olduğumuz bu efsanevi adam
ölümünden önce Kiyâ Büzürgümmîd’i halifesi olarak
seçti. Sünni ve Şii birçok tarihçi onu aritmetik, astrono-
mi, büyü ve daha pek çok alanda bilgi sahibi biri olarak
tarif eder.

‘‘Dağların Şeyhi’’ Hasan Sabbah’ın ölümünden sonra
Haşhaşiler faaliyetlerine devam ederler. Selçukluların
yıkılmasıyla bölgeye gelen Moğollar Haşhaşiler’den
kalelerin boşaltılmasını isterler. Son liderleri Rükned-
din Hür Şah bu isteğe uyarak 1256 yılında Alamut Ka-
lesi’ni, 1258 yılında Lemeser Kalesi’ni ve 1270 yılında

13

DİZİ: TÜRKİYE DARBLERİ
VE DARBE GİRİŞİMLERİ

[27 Mayıs, Talat Aydemir ve 12 Mart]
Darağacında Üç Soğuk Beden

Cumhuriyet tarihi birçok darbeye sahne olmuştur. Mihraç AŞKIN
Öyle ki Türkiye’nin tarihi, belirli dönemler dışında bir
darbeler tarihidir. Bu şu ana kadar ki cumhurbaşkan- DP bu seçim başarısını 1954 seçimlerinde arttırıp
larının mesleki geçmişine bakıldığında anlaşılmak- rekor bir oyla yeniden iktidara geldi. DP’nin iktidarı
tadır, yarısı asker kökenlidir. Türkiye’deki darbelerin ülkeye refah getirmişti. Ama bu durum uzun sürme-
ilki 27 Mayıs’tır. Etkisi uzun süre devam etmiş ve 12 yecekti. Uzun süredir devam eden parti içi çekişme-
Mart’ın da sebebi olmuştur. ler, İspat Kanunu ile ipleri tamamen kopartmış ve
partinin bazı üyeleri partiden ayrılıp Fevzi Lütfi Ka-
1946 yılında kurulmuş olan Demokrat Parti (DP), raosmanoğlu liderliğinde Hürriyet Partisi’ni kurmuş-
1950 seçimlerinde büyük bir zafer kazanmış, %55 lardı. Bu parti ayrılığı Demokrat Parti için ilk dönüm
oy ile iktidara gelmiş ve Türkiye’de çok partili sistem noktasıydı. Ayrılık, 1957 seçimlerinde DP’nin oy ora-
başlamıştı. DP’nin dört büyük ismi iktidarda yerini al- nını %48’e kadar düşürmüştü. O gün sandık başında
mıştı. Atatürk’ün başbakanı Celal Bayar cumhurbaş- gidenler bu seçimin DP’nin son seçimi olacağını bil-
kanı oldu. Adnan Menderes ise hükümette başbakan miyorlardı. Bu çalkantılı yıllarda DP’nin aldığı kararlar
olarak yerini aldı. Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Refik gerek diğer partileri gerek Türk Silahlı Kuvvetleri’ni
Koraltan ise TBMM başkanı oldu. DP ülkede büyük (TSK) memnun etmemekte, DP’ye ve en başta da
bir yatırıma gitmiş; tarım, sanayi ve ulaşım alanında Başbakan Adnan Menderes’e karşı büyük bir muhale-
ülke büyük bir gelişim göstermişti. Barajlar yapılmış, fet oluşturmaktaydı. CHP’nin (Cumhuriyet Halk Parti-
çiftçiler desteklenmiş, Türkiye demiryolları ile örül- si) başında İstiklal Savaşı Kahramanı ve Milli Şef İsmet
müştü. Lâkin bu tarz yatırımlar için Marshall yardımı İnönü bulunmaktaydı.
olarak borç para alınmıştı. DP ülkeyi NATO’ya soka-
bilmek için Kore’ye asker göndermiş ve neticede ülke İnönü, o yıllarda Kurtuluş Savaşı’nda büyük mü-
NATO’ya girmişti. cadelelerin verildiği şehirlere geziye çıkmıştı. Bu ge-
zilerde büyük olaylar patlak verdi. Ordu, Demokrat
Parti’nin değişikler yapması, Adnan Menderes’in is-

14

tifa etmesi gibi çeşitli talepleri dillendirmeye başladı. birlikleri ve süvari grubu, 3.30’da tanklar hareket etti.
18 Nisan 1960’da Demokrat Parti Tahkikat Komisyo- 4.36’da Albay Alparslan Türkeş tarafından radyoda
nu’nu kurdu ve ülke geri dönüşü olmayan bir yola okunan ilk bildiri ile harekât bütün Türkiye’ye ve dün-
girdi. 28 Nisan’da İstanbul’da, 29 Nisan’da Ankara’da yaya ilan edildi.
çıkan öğrenci olayları şiddetle bastırıldı. Harp Okulu
öğrencileri Atatürk Bulvarı’nda sessiz yürüyüş yaptı. “Sevgili vatandaşlar! Dün gece yarısından itibaren,
bütün Türkiye’de, deniz-hava-kara Türk Silahlı Kuvvet-
3 Mayıs 1960’ta cuntanın başı, Orgeneral Cemal leri, el ele vererek, memleketin idaresini ele almıştır.
Gürsel, Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes’e bir Bu hareket, Silahlı Kuvvetlerimiz’in müşterek işbirliği
mektup iletmiş ve Kara Kuvvetleri Karargâhı’na da sayesinde, kansız başarılmıştır! Sevgili vatandaşları-
veda mesajı göndermiştir. Ethem Menderes bu mek- mızın sükûn içinde bulunmalarını ve resmi sıfatı ne
tubu Adnan Menderes’ten sakladı ve bir şimşek gibi olursa olsun hiç kimsenin sokağa çıkmamalarını rica
gelen darbe seslerinin hiçbirini Adnan Menderes’e ederiz.”
iletmedi. Gürsel’in veda mektubundan sonra liderini
yitiren gizli örgüt, önce Genelkurmay İkinci Başkanı İlk olarak Tuğg. Yusuf Demirdağ evinden alınıp
Cevdet Sunay’a başvurmuş fakat olumlu yanıt alama- Harp Okulu’na getirilmiş ve nezarethaneye kapatıl-
yınca, Birinci Ordu Komutanı Fahri Özdilek’e başvur- mıştır. Daha sonra Refik Koraltan alınmış, 2. Ordu Ko-
muştu. Fakat ondan da bir yanıt alamamıştı. 5 Mayıs mutanı Org. Suat Kuyaş da enterne edilmiştir. Celâl
1960 tarihinde, Kızılay’da Demokrat Parti aleyhtarı Bayar, Çankaya Köşkü’nde Vet. Tuğg. Burhanettin
öğrenciler büyük bir eylem yaptılar. Adını 5. ayın 5. Uluç ve beraberindekiler ile gözaltına alınacaktı. Çan-
günü saat 5’te Kızılay’da ger-
çekleşmesinden alan eylem kaya’nın etrafı binlerce askerle
Türkiye’nin ilk ‘‘sivil itaatsiz- çevrelendi. Ve sonunda asker-
lik’’ eylemi olarak da anılır. 28 ler Çankaya’ya girdiler. Milli
ve 30 Nisan 1960 tarihlerinde Mücadele’nin kahramanı Bayar
polis ve öğrenciler arasında çı- 40 yıl sonra silahını eline aldı
kan çatışmalarda öğrencilerin ve önce karşısındakilere sonra
hayatını kaybetmesi ve özel- kendine doğrulttu, fakat sila-
likle Turan Emeksiz isimli öğ- hı patlamadan elinden alındı.
rencinin ölmesi ülkeyi kutup- Çankaya ile Ankara artık tama-
laşmaya sürükledi. DP mitingi men düşmüştü.
için Kızılay Meydanı’na gelen
Adnan Menderes, bir anda Adnan Menderes Eskişe-
kendini protestocuların arasın- hir’den Konya’ya gitmek üzere
da buldu. Hatta şair Cemal Sü- Kütahya’ya geçtiğinde Binbaşı
reyya’nın aktardığına göre Ve- Muhsin Batur tarafından gözal-
dat Dalokay, Menderes’in “Ne tına alınmış ve Ankara’ya geti-
istiyorsunuz?” sorusu üzerine rilmişti. Darbenin ilk günü Celâl
başbakanın yakasına yapışıp Bayar, Adnan Menderes, Refik
“Hürriyet istiyoruz!” demiş- Koraltan, Fatin Rüştü Zorlu ve
ti. Menderes bu soruya şöyle diğer hükûmet üyeleri Harp
cevap vermişti: “Başbakanın yakasına yapışıyorsun, Okulunda öğrenciler tarafın-
bundan büyük hürriyet olur mu?” Adnan Menderes, dan darp edilmişler ve enterne
28-29 Nisan ve 5 Mayıs olaylarından sonra üniversite edilmişlerdir. İçişleri Bakanı Namık Gedik ise tutuklu
hocalarını, gençleri kışkırtmakla suçlamış ve onlardan olduğu odanın penceresinden aşağıya atlayarak inti-
‘‘Kara Cübbeliler’’ olarak söz etmeye başlamıştı. As- har etmiştir. Fakat pencereden aşağıya atılarak öldü-
lında 18 Nisan günü verilen bir önergeye karşı İnö- rüldüğünü savunanlar da mevcuttur. Cemal Gürsel,
nü’nün ‘‘Şartlar tamam olduğunda zaman milletler İstanbul Yeşilköy Askeri Havaalanı’ndan kalkan C-47
için ihtilal meşru bir haktır.’’ sözü 27 Mayıs’ın haber- ile İzmir Karşıyaka Bostanlı’daki evinden alınıp saat
cisi olmuştu. Cunta, Cemal Madanoğlu başkanlığında 11.30’da Ankara’ya gelmiş ve radyoda konuşma yap-
artık hazırdı. mıştır. 27 Mayıs 1960’tan, seçimlerin yapılarak nor-
mal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen
27 Mayıs 1960 tarihinde sabah saat 3.15’te piyade süre, askerin Milli Birlik Komitesi (MBK) eliyle cunta
olarak iktidarda olduğu dönemdir. Bu dönemde Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi’nin anayasal bütün hak ve

15







Hava Kuvvetleri’nden ayrıldı. Aydemir ise ertesi gün di ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetime el koyduğu
tutuklandı ve Genelkurmay Başkanlığı’nda gözaltına açıklandı. Fakat demokrasi yanlısı birlikler 00.57’de
alındı. Harp Okulu öğrencileri ise memleketlerine radyoyu geri aldılar. 02.20’de radyo yine Talat Ay-
gönderildi. Başlarında Talat Aydemir’in bulunduğu 22 demir birliklerinin eline geçtiyse de 03.00’ten sonra
Şubat direnişine katılan genç subaylar emekliye sevk hükümet radyoya kesin olarak egemen oldu ve Ge-
edildi. Ancak emeklilik hakkı kazanmamış olanlar ise nelkurmay Başkanı Cevdet Sunay bir konuşma yaptı.
ordudan tard edilmiş oldular. 21 Mayıs sabahı Hava Kuvvetleri de Talat Aydemir ve
taraftarlarına karşı harekete geçince ayaklanma bü-
TBMM, 30 Nisan 1962’de ayaklanmaya karışanla- tünüyle bastırıldı. Aydemir Harp Okulu’ndan kaçtı.
rın ceza kovuşturmasına uğramamasına ilişkin yasayı Bütün gece jet seslerine maruz kalan Ankaralılar bu
kabul etti. Talat Aydemir bu başarısızlığına rağmen trajikomik darbe girişimini gazetelerden öğrendiler.
kellesini kurtarabilmişti, ama ikinci seferinde bu ka- Olaylar sırasında hükümet yanlısı birliklerden 2’si su-
dar şanslı olamayacaktı. İktidar hırsında asla vazgeç- bay 6 kişi, ayaklananlardan da 2 Harp Okulu öğrenci-
meyen Talat Aydemir birinci girişiminden kısa bir süre si hayatını kaybetti. Ayaklanma sanığı olarak toplam
sonra ikinci bir darbe girişiminde bulundu. 22 Şubat 151 subayla 1468 Harp Okulu öğrencisi tutuklandı.
1962’de meydana gelen silahlı ayaklanma girişimin- Sıkıyönetim mahkemelerinde yapılan duruşmalardan
den sonra 73 subay emekliye ayrılmıştı. Buna rağ- sonra Talat Aydemir ile Fethi Gürcan idam cezasına, 5
men Talat Aydemir başkanlığında 22 Şubatçı emekli kişi ömür boyu, 3 kişi de 12 yıl hapis cezasına çarptı-
subaylardan Cevat Kırca, Fethi Gürcan, Erol Dinçer, rıldı. 1459 Harp Okulu öğrencisinden 75’i 4 yıl hapse
İzzet Köz ve İlhan Baş’tan oluşan kadro, müdahale yö- mahkûm olurken, hepsi Harp Okulu’ndan atıldı. Ay-
nünde faaliyetlere devam etti. 20 Mayıs 1963 gecesi demir vasiyetinde Harp Okulu’na gömülmek istiyordu
bazı birlikler garnizonlarından ayrılıp Ankara’ya doğ- ve yanına şu notu düşüyordu:
ru yürürken, resmî elbiselerini giyen Talât Aydemir ve
arkadaşları karargâh olarak seçtikleri Kara Harp Oku- ‘‘Harbiyeli aldanmaz!’’
lu’nda komutayı ele geçirdiler. Ayaklanmaya fazla bir-
lik katılmamasına rağmen Ankara Radyosu ele geçiril- Bu iki tarih Türkiye tarihine başarısız iki darbe giri-

19

şimi olarak geçti. Lakin darbe siftahı bekleyenler için bir kamuoyunda yitirmiş ve anayasasının öngördüğü reform-
sonraki girişim çok uzakta değildi, sadece 7 yıl sonra biri- ları tahakkuk ettirememiş olup, Türkiye Cumhuriyeti’nin
leri tekrar harekete geçecekti. geleceği ağır bir tehlike içine düşürülmüştür.”

12 Mart Muhtırası adeta 27 Mayıs’ın ve diğer girişimle- Muhtıra, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh
rin bir tezahürü olarak ortaya çıktı. Ortaya atılan Milli De- Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gür-
mokratik Devrim fikirleri ve 27 Mayıs’a dair ağır tenkitler ler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve
belirli kesimleri rahatsız ediyordu. Ülke genelinde öğren- Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu’nun
ci olayları artmıştı. 16 Şubat 1969 tarihinde İstanbul Be- imzasını taşıyordu. Muhtıranın sonucunda Demirel istifa
yazıt Meydanı’nda ABD’nin 6. Filo’sunu protesto etmek ettirildi ve bağımsız bir hükümet kurulmasına karar veril-
için 76 gençlik örgütünün toplandığı sırada büyük karı- di. 13 Mart sabahı gazeteler ‘‘Demirel istifa etti’’ manşe-
şıklıklar meydana geldi. Son zamanlarda Celal Bayar’ın ti attılar. Solcu gruplar yeni kurulacak hükümete açıkça
ve İnönü’nün yıldızlarının buluşması, CHP’nin, DP’lilere destek verdiler. CHP’den istifa eden Nihat Erim başkanlı-
karşı iade-i itibarı savunması ordunun hoşuna gitmemiş- ğında “partiler üstü reform hükümeti” kuruldu.
ti. 15-16 Haziran’da meydana gelen işçi eylemleri ise ül-
kede büyük karışıklıklara yol açtı. 60 gün sıkıyönetim ilan Öğrenci olaylarına önderlik eden ve çeşitli eylemlere
edildi. Üniversitelerde öğrenciler hemen hemen her gün bulaşan Deniz Gezmiş Şarkışla’da yakalandı ve yargılama
eylemler yapıyorlar, ülkeyi Amerikan emperyalizminden süreci başladı. Demirel ve İnönü yeni kurulan hükümete
kurtaracaklarını iddia ediyorlardı. Deniz Gezmiş ve arka- destek verdiler. O günlerde CHP Genel Sekreteri Bülent
daşları özellikle solcu grupların başını çekerek sosyalist Ecevit İnönü’nün bu tavrını hazmedemeyerek muhtıra-
bir yönetimin tesisini istiyordu. nın ‘‘ortanın solu’’ hareketini hedef aldığını belirtti ve is-
tifa etti. Hükümete rağmen ülkeyi fiilen Cumhurbaşkanı
Amerika o dönemde ülkede uyuşturucuya karşı savaş Cevdet Sunay ve Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç
açmıştı. Amerikalılar ülkeye giren haşhaşın çoğunun Tür- yönetiyordu. Birçok aydın, gazeteci, yazar ve öğrenci tu-
kiye’den gelerek gençlerini zehirlediğini iddia ediyordu. tuklandı. Ülkede sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan
Amerika Türkiye’de haşhaş ekiminin derhal yasaklanma- edildi. Yargılamalar sonucu idamlar, müebbetler, tutuk-
sını istediler. Başbakan Demirel ise Amerika’ya ‘‘Bizde lanmalar ülkeyi kasıp kavurdu. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan
üretilen haşhaş sizin gençlere bir hafta dayanmaz.’’ ve ve Hüseyin İnan Ulucanlar Cezaevi’nde idam edildi.
‘‘Ülkede Afyon diye şehir varken haşhaş ekimini mi ya-
saklayacağız?’’ diyerek bu isteği kabul etmedi. İsmet İnönü siyasi hayatını Bülent Ecevit’e terk etti ve
49 yıllık partisinden ayrıldı. 25 Aralık 1973 günü Türkiye,
12 Mart 1971 darbesine giden süreçte Doğan Avcıoğ- duyanların ‘‘Hadi canım sende.’’ diyecekleri bir haberle
lu’nun çıkardığı Devrim gazetesi etrafında toplanan ve iç- uyandı. İsmet Paşa tarih olmuştu. Cumhurbaşkanı Cevdet
lerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Millî Birlik Komitesi’nin Sunay görev süresi dolunca sessiz sedasız makamından
gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu’nun çekildi. 1982’de hayata gözlerini yumdu. Nihat Erim kısa
da bulunduğu “Milli Demokratik Devrimciler”, o dönemin siyasi macerasından sonra 12 Eylül öncesi Dev-Sol’un dü-
siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca ol- zenlediği bir suikast ile öldürüldü. Genelkurmay Başkanı
duğunu ileri sürerek ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade Memduh Tağmaç gücünün zirvesinde askerlikten emekli
edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti oldu, 1978’de öldü. Süleyman Demirel bütün söylemlere
savunuyorlardı. Cemal Madanoğlu etrafında toplanan bu rağmen uzun siyasi hayatına devam etti, ‘‘Altı kere gittim,
gizli cunta, 9 Mart’ta fiilen darbe yapacakken içlerinde yedi kere geldim.’’ lafını boşa çıkarmayacaktı. Demirel, 17
Mahir Kaynak ve Mehmet Eymür’ün de bulunduğu Milli Haziran 2015’de bambaşka bir siyasi ortamda vefat etti.
İstihbarat Teşkilatı mensuplarının darbe girişimini Genel-
kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Bütün hayatlar ve olaylar bir gün son bulacaktı. Lakin
Faik Türün’e haber vermesiyle akamete uğratıldı. kimse şunu anlamayacaktı; bu ülkede ne Fatin’ler, Ha-
san’lar, Adnan’lar, ne de Yusuf’lar, Hüseyin’ler, Deniz’ler
Ülkede oluşan bütün olumsuz olaylar ve 9 Mart’ın ba- idam edilince meseleler halloluyordu. Önemli olan özgür
şarısız sonuçlanması üzerine ordu, emir komuta zinciri al- ifade ortamında, demokrasinin egemen olduğu bir top-
tında 12 Mart 1971 tarihinde saat 13.00’da TRT’de şöyle lumda, fikirlerin birbiriyle olan ilişkisiydi. Böylece mese-
ilan edildi: leler hallolacak ve herkes için ideal bir yol bulunacaktı.
Ama kimse bunu anlamadı ve 12 Eylül günü tanklar ye-
“Parlamento ve hükümet, süregelen tutum, görüş ve niden çalıştı.
icraatıyla yurdumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve
ekonomik huzursuzluklar içine sokmuş, Atatürk’ün bize
hedef verdiği çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini

20

[12 Eylül]
Senin Çocuklar İşi Bitirdi

Oğuzkaan TASLI

12 Mart’ı 1971’i atlatan Türk demokrasisi yeni- sını çıkardı ve aday oldu. Ordu adayının kesinlikle
den yola koyulmuştu. Ülke 27 Mayıs’tan 12 Mart’a seçilmesini istiyordu. Hava Kuvvetleri Komutanı
kadar çok şey yaşamıştı. Bu iki girişimde hiçbir so- Muhsin Batur hesapları tutmadığı için meseleye
runa çözüm olmadı. Millet, 27 Mayıs’taki darbe- soğuk bakmıştı. Lakin genel anlamda TSK Faruk
nin hedefi Demokrat Parti’nin devamı olan Adalet Gürler’in arkasındaydı.
Partisi’ni iktidara getirdi. Sonra 12 Mart’ta verilen
muhtıra ile bu hükümet istifa ettirildi. Askerler si- Ordu, Faruk Gürler’i seçtirebilmek için TBMM’nin
yasetten çekilmemeye çalışırken, siviller de siyase- etrafını kuşatmış, meclis localarını doldurmuştu.
ti raylarına oturtmak için çalışıyorlardı. Başta Adalet Partisi (AP) lideri Süleyman Demirel
ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı
1973’te Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın görev Bülent Ecevit olmak üzere tüm milletvekilleri Gür-
süresinin dolmasıyla TSK kendi adayını cumhur- ler’in desteklenmesi hususunda açık tehditlere he-
başkanı seçtirtmeye karar verdi. Artık askerliğin en def olmuşlardı. TBMM, Faruk Gürler’in cumhur-
yüksek rütbesi cumhurbaşkanlığı makamı olmuştu. başkanı olması ile darbe olması arasında kalmıştı.
12 Mart’ın mimarlarından Genelkurmay Başkanı Lakin meclis hiçbir tehdide aldanmadı ve Gürler’i
Faruk Gürler cumhurbaşkanı olmak için üniforma- seçmedi. Tüm tehditlere karşın millet idaresini 12

21

tatile çıkabilir.’’ dedi. Böylece ikinci harekât başladı.
Harekâtın sonucunda Kıbrıs’ın %35’i ele geçirildi. Bu
zafer Türk halkının göğsünü kabartan bir gelişme oldu.

Mart’tan intikam alırcasına ortaya koymuştu. Gürler Harekât sonucunda Amerika Türkiye’ye ambargo ka-
cumhurbaşkanı olayım derken ordunun başındaki gö- rarı aldı. Zaten kötü olan durum çok daha feci bir hal
revinden de oldu. Faruk Gürler bu maceradan sonra aldı. Her geçen gün yeni bir zam açıklaması yapılıyor,
çok yaşamadı ve 1975’te öldü. Onun yerine meclisin yağ, benzin, şeker kuyrukları her köşe başını tutuyor-
uzlaşısı sonucu yine asker kökenli Fahri Korutürk Türki- du. Bu durumda CHP-MSP Koalisyonu daha fazla de-
ye’nin 6. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. vam edemedi. Bunun üzerine Demirel, MSP, MHP ve
Güven Partisi ile birlikte 1. Milli Cephe Hükümeti’ni
Bu sıralarda vatandaş geçim sıkıntısı çekmekteydi. kurdu. Aynı yıllarda ülke gündemini Özel Harp Dairesi,
Ekonomi gittikçe kötüleşiyor, insanlar çalışmak için ASALA’nın katliamları ve gittikçe artan sağ-sol çatışma-
Almanya’ya gidiyorlardı. 12 Mart’ı atlatan ülke ye- sı meşgul ediyordu.
niden seçim heyecanına giriyordu. Demirel, Ecevit,
MSP (Milli Selamet Partisi) lideri Necmettin Erbakan Hükümetteki sağ ittifakına karşı sol, 1 Mayıs 1977’de
ve MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) lideri Alparslan Taksim’de bir gövde gösterisi planlıyordu. İşçi Bayra-
Türkeş başlarında bulundukları partileriyle beraber 3 mı’nı kutlamak üzere 500 bin kişi akın akın Taksim’e
Ekim günü sandıkta boy gösterdiler. Sandıktan koalis- koşmuştu. 19.00’da DİSK Genel Başkanı Kemal Türk-
yon çıktı. Kimse tek başına iktidar olacak yeterli oyu ler’in konuşması bitmek üzereyken Sular İdaresi Bina-
alamamıştı. CHP birinci parti oldu. Ecevit koalisyon için sı’nın üzerinden ve Intercontinental Oteli’nin (Bugün
MSP ile uzlaştı ve hükümeti kurdu. Aslında hükümet The Marmara Oteli) üst katlarından alana ateş açıldı.
tam bir tezat oluşturmaktaydı. Bir tarafta lâikliğin bay- İnsanlar panik halde kaçmaya çalışırken polis de ses
rağı CHP, diğer tarafta İslamcı kesimin partisi MSP. Her bombaları ve panzerlerle kalabalığa müdahale etme-
geçen gün iki partinin de dünyaya ne kadar farklı bak- ye başladı. Kalabalık, kaçmak için özellikle Kazancı Yo-
tığı ortaya çıkmaktaydı. kuşu’na yöneldi ancak burada bulunan bir kamyonun
yolu tıkaması yığılmaya ve buna bağlı ezilmelere sebep
oldu. Fatura çok acıydı. 34 kişi hayatını kaybetmiş 130
kişi yaralanmıştı. Koca meydan 15-20 dakikada boşal-
dı. Kalabalığın ardında kalan bir savaş meydanından
farksızdı. Ülke terör yüzünden kasıp kavruluyordu.
Kanlı 1 Mayıs hiçbir zaman aydınlatılamadı.

Türkiye 5 Haziran 1977 tarihinde seçime gitti. CHP
yine birinci parti oldu fakat tekrardan tek başına ikti-

Tam bu sıralarda Kıbrıs’ta darbe olmuş, Sampson
başa gelmişti. Sampson Kıbrıs’ı tamamen Yunanistan’a
bağlamak (Enosis) istiyordu. Türkiye’nin harekete geç-
mesi gerekliydi. Ülke geri dönülmez yolda ilk adımı 20
Temmuz şafağında attı ve Türk askeri Kıbrıs semala-
rında gözüktü. 21 Temmuz sabahı Türk jetleri Kıbrıs’ta
uçuyordu. O sıralarda Amerika ve İngiltere araya gi-
rerek Türkiye’yi masaya davet ettiler. Ama amacın or-
duyu adadan atmak olduğu anlaşılınca Türkiye ‘‘Ayşe

22

se hiçbir şey yapmadı. İşte o günlerden itibaren asker
daha çok hayatın içine girdi. 1978 yılı biterken geride
tam 680 ölü kalmıştı.

dar olamadı. Hükümet de kurulamayınca Demirel 2. 1979’a girildiğinde ne elektrik, ne akaryakıt, ne gaz,
Milli Cephe Hükümeti’ni kurdu. Ülkede kutuplaşma ne yağ, hiçbir şey bulunamaz hale geldi. Sıkıyönetim
son hız devam ediyordu. Mahalleler kurtarılmış bölge- kararlarıyla özgürlükler kısıtlanıyordu. Ülkede bir iç
lere ayrılmıştı. Sağ ve sol gruplar arasındaki egemenlik savaşın tüm belirtileri yaşanıyordu. 1 Şubat’ta Gaze-
mücadelesi, üniversitelerden liselere kadar yayılmıştı. teci Abdi İpekçi’nin öldürülmesi ülkeyi şok etti. Ilımlı
Ülke sokak sokak bölünmüştü. Öyle ki artık polis için- bir insan olan İpekçi’nin öldürülmesiyle aslında uzlaşı
de bile gruplaşmalar oluşmuştu. Aynı günlerde İstan- katledilmişti. Cinayetin faili Mehmet Ali Ağca yakala-
bul’da büyük ses getiren gecekondu olayları yaşandı. narak Maltepe Askeri Cezaevi’ne konuldu. Artık ülkede
Bülent Ecevit yaptığı Güneş Motel’deki pazarlıklar so- aydınlar da hedef alınıyordu. Garip bir şekilde çoğalan
nucunda AP’den devşirdiği milletvekilleriyle beraber banka soygunları, yangınlar ve tren kazaları ülkedeki
Demirel hükümetini düşürdü ve 42. Hükümeti kurarak karmaşayı arttırmaktaydı. Aynı günlerde İran’da İslam
başbakan oldu. 5 Eylül 1977’de, zamanında emekli Devrimi olmuş, sürgündeki Ayetullah Humeyni büyük
olma hayalleri kuran bir general kaderin bir cilvesiymiş bir gövde gösterisiyle Tahran’a gelmişti. Bu gelişme
gibi Kara Kuvvetleri Komutanı oluyordu. Bu general, batıyı çok endişelendirdi. Tüm bu ekonomik sıkıntılar
Kenan Evren’den başkası değildi. içinde Ecevit artık sorgulanmaya başlamıştı. Hükümet-
te uyum falan kalmamıştı. Güneydoğuda Apocular ise
7 Mart 1978’de ise aynı general hızlı bir şekilde yük- bölgeyi kasıp kavuruyordu.
selerek Genelkurmay Başkanı oldu. Bu arada ülke bir
kaosun içindeydi. Sağ-sol çatışması ülkeyi kasıp kavu- O yıl 1 Mayıs için Taksim’e çıkılması yasaklandı. Bu
ruyor, bombalı suikastlar düzenleniyor, üstelik hiçbir olaylar üzerine hükümet solcu grupların tepkisini çek-
olayın faili bulunamıyordu. 16 Mart Olayları solu çok ti. Bütün bu olaylar üzerine Ecevit Hükümeti daha faz-
büyük bir galeyana getirdi. 19-26 Aralık’ta Kahraman- la dayanamadı. Süleyman Demirel, MSP’nin desteğiyle
maraş’ta tiyatro sergilenmeye başladı. Ülke adım adım bir azınlık hükümeti kurdu. 27 Aralık’ta Kenan Evren’in
12 Eylül’e götürülüyordu. Ülkede ortam oluşturuluyor- ve kuvvet komutanlarının imzasını taşıyan bir uyarı
du. İki solcu öğretmenin cenazesi sırasında kışkırtma- mektubu Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e verildi. Aynı
lara gelen Alevi ve Sünniler birbirlerine girdiler. Çıkan günlerde Demirel evine kapanmıştı. Bu kapanmanın
olaylarda üç ülkücü gencin ölmesi sonucunda sağcılar arkasında ise ülke ekonomisi açısından bir dönüm
Alevi Yörükselim Mahallesi’ne girerek mahalleyi yak- noktası olan 24 Ocak Kararları vardı. O dönemde Dev-
tılar. İnsanlar birbirlerini öldürürken ne asker ne polis let Planlama Teşkilatı (DPT) başında bulunan Turgut
kılını bile kıpırdatmamıştı. Manzara tahayyül edilemez
cinsteydi. Kahramanmaraş savaş yerine dönmüştü.
120 kişi hayatını kaybetti, 1000’den fazla kişi yara-
lanmıştı. Kahramanmaraş ülkedeki çatışmanın doruk
noktasıydı. Olaylar hiçbir zaman açıklığa kavuşmadı.
İnsanlar üç gün boyunca birbirlerini doğrarken de kim-

23

Özal’ın hazırladığı bu kararlar ekonominin tamamen hissedilmişti. Lakin soranlara NATO tatbikatı olduğu
liberal bir hal almasını sağlayacaktı. Türkiye kuruldu- söyleniyordu. Saat 04.00’da harekât ilan edilecekti.
ğu günden beri sürdürdüğü devletçi politikasını terk Evren bu saate kadar odasında istirahate çekilmişti.
edecekti. 24 Ocak günü alınan kararlarla ülke ekono- Genelkurmay Başkanı odasında dinlenirken tanklar
misi alt üst oldu. Hedefler belliydi, kıtlığı ve kuyrukları önceden belirlenen hedeflere hareket ediyordu. TRT
bitirmek, ihracatı arttırmak, ekonomiyi serbest bırak- ve PTT binalarına el konuldu. İçişleri Bakanlığı ve Em-
mak, dış piyasaya ülkeyi açmak, Türkiye’nin duvarları- niyet Genel Müdürlüğü teslim alındı. Saat 05.30’da
nı yıkmasını sağlamak. Kararlar sonrası çok büyük zam Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erba-
haberleri bir dizi halinde geldi. Demirel, kararları va- kan’a Genelkurmay başkanı Kenan Evren tarafından bi-
tandaştan önce askerlere kabul ettirdi. Özal’ın verdiği rer tebliğ gönderildi. Tüm tebliğlerde; “TSK yönetime
brifinglerle asker 24 Ocak Kararları’nı benimsedi. el koymuştur. Hükümetiniz feshedilmiş, parlamento
üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazla-
Nisan ayında Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün gö- rına uyunuz.” ifadesiyle birlikte gidecekleri adresler
rev süresinin dolmasıyla bir kriz başladı. Meclis bir belirtilmektedir. Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel
türlü yeni cumhurbaşkanını seçemiyordu. Bu durum için Hamzakoy Gelibolu adresi belirtilirken, Necmettin
başta askerler olmak üzere herkesin canını sıkıyordu. Erbakan’a ise Uzunada İzmir adres olarak verilir. Al-
Mayıs ve Temmuz aylarında Çorum’da meydana ge- parslan Türkeş ise ilk gün evinde bulunamamış ancak
len Alevi-Sünni çatışmalarında 57 kişi öldü. Aslında 14 Eylül’de teslim olmuştur. Milli Güvenlik Konseyi,
bu olaylar Kahramanmaraş’ta ve Sivas’ta sahnelenen radyodan okunan ilk bildiriye göre ‘‘İç Hizmet Kanunu-
oyunlardan farksızdı. nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma
görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri
Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Org. Haydar Sal- içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke
tık’la aslında uzun bir süredir konuştukları girişimi kuv- yönetimine bütünüyle el koymuştur.’’
vet komutanlarıyla da paylaştıktan sonra karar verildi.
Askerlere göre ülkede akan kanı ancak TSK durdurabi- ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorum-
lirdi. Emir-komuta zinciri artık kurulmuştu. 8 Temmuz lusu Paul Henze’in askerî müdahaleyi haber alırken
günü düzenlenen Fatsa Operasyonu ise ülkenin artık haberi ulaştıran diplomatla arasında ‘‘Your boys have
ne hale geldiğinin açık göstergesiydi. 1979’daki ara se- done it.’’ (senin çocuklar işi bitirdi) bir konuşma oldu.
çimlerde Fatsa Belediye Başkanı seçilen bağımsız aday
Fikri Sönmez ilçeyi bölgelere bölerek adeta sosyalist Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve Kuv-
bir site devleti kurmuştu. İlçeye giriş ve çıkışlar halk vet Komutanları tarafından oluşturulan askerî yönetim
komitesinin izniyle yapılıyor, silahlı gençler köşe baş- Milli Güvenlik Konseyi adı altında 1983 genel seçimine
larında nöbet tutuyorlardı. Asker bile Fatsa’dan çeki- kadar Türkiye’ye ilişkin tüm kritik kararları aldı. 1982
niyordu. 11 Temmuz’da askerin ilçedeki operasyonla- yılında halkoylamasıyla yeni anayasa kabul edildi. Aynı
rıyla 300 kişi gözaltına alındı. 23 Temmuz’da Konya’da halkoylamasıyla Kenan Evren cumhurbaşkanı oldu.
düzenlenen Kudüs Mitingi ise adeta bardağı taşıran Darbe sonrasında 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 210
son damla oldu. bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam
cezası istendi ve 517 kişiye idam cezası verildi. Hakla-
Tüm harekât planı artık hazırdı. Her askerin, hangi rında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı. 98 bin 404
saatte, nerede olacağı en ince ayrıntısına kadar plan- kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı. 388 bin
lanmıştı. Emir-komuta zinciri içerisinde büyük hazır- kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi sakıncalı olduğu
lıklar yapılan girişim, artık 12 Eylül tarihini beklemeye için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. 30 bin
başlamıştı. kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 300 kişi kuş-
kulu bir şekilde öldü. 171 kişinin işkenceden öldüğü
12 Eylül günü askeri hareketlilik belirli kesimlerce

24









ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya olan DYP lideri Tansu Çiller’e vermeyip, ANAP Genel
kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edil- Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi. 30 Haziran’da Mesut
meli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk’la bir-
aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu. likte ANASOL-D Hükümeti’ni kurdu.

Bu maddeler bir tavsiye değil, karardı. Erbakan ka- 28 Şubat tezgâhını, Erbakan’ı ve Adil Düzen prog-
rarlara hemen imza atmadı ama ertesi gün kararlar ramlarını devre dışı bırakmayı dış odaklar planlamış;
medyaya verilince kıyamet koptu. Erbakan zaman dönemin iş adamlarını, medya patronlarını, bazı din
kazanmak istiyordu. O anda asker ‘‘Kararlar uygulan- adamlarını ve TSK içindeki maşalarını da tetikçi ve
mazsa, yaptırımlar gelir.’’ dedi. Asker hükümete adeta tatbikçi olarak kullanmıştı. Bu olayların yanı sıra göze
meydan okuyordu. Erbakan muhalefetten de istediği çarpan rezil manşetler ortaya konulmuştu. Erbakan
desteği bulamadı. Nihayet 5 Mart günü MGK karar- toplumun gözünde küçük düşürülmeye çalışılmıştı.
larına imza atmak zorunda kaldı. Ne kadar imzalasa Bazı gazeteler bu yalanı yaymaktan oldukça mutlu ve
da Erbakan’ın kararları uygulamak gibi bir niyeti yok- memnunlardı. O kadar ki Fethullah Gülen’in ağzın-
tu. Özellikle İmam-hatip liselerinin kapatılması kararı dan ‘‘Beceremediniz artık bırakın’’ manşeti ile İslamcı
tepkileri çekti. Hükümetin kararları uygulamayacağını kesimin de Erbakan’ı istemediği imajını oluşturmaya
anlayan asker artık irtica brifingleri vermeye başladı. uğraşmışlardı.
Erbakan ise olayı alttan almaya devam ediyordu. Ve
beklenen oldu Refah Partisi’ne kapatma davası açıl- Refah Partisi, 8 ay süren dava sonunda, 16 Ocak
dı. 18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan 1998’de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıl-
istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çil- dı. Erbakan’a siyaset yasağı getirildi. Bunun üzerine
ler’e devretmek olduğunu belirtti. Ertesi gün 19 Hazi- Fazilet Partisi kuruldu ve Recai Kutan başkanlığında
ran’da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet TBMM’ye girdi. Fakat Fazilet Partisi İstanbul Millet-
kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu vekili Merve Kavakçı’nın TBMM’deki yemin töreni
sırasında genel kurula başörtüsüyle girmesi krize

29

neden oldu. Bülent Ecevit konuşmasında “Burası hiç sayete boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Koalisyon-
kimsenin özel yaşam mekânı değildir. Burası devletin lardan sıkılmış Türkiye, Ak Parti’yi tek başına iktidar
en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar devletin yaptı. Eskinin liderleri ve partileri bir gecede meclis
kurallarına uymak zorundadırlar. Burası devlete mey- dışında kalmış, Ak Parti ve CHP dışında meclise par-
dan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddi- ti girememiştir. Böylece Tansu Çiller, Bülent Ecevit
ni bildiriniz!” diyerek Merve Kavakçı’nın meclisten ve Mesut Yılmaz gibi liderlerde siyaset hayatından
kovulmasını sağladı. Maalesef bu sözler demokrasi çekilerek tarih sayfalarındaki yerlerini almışlardır.
tarihimiz için bir skandaldır. Şüphesiz hür toplumlar Demokrasiye balans ayarı vermek isteyenlere, millet
ve yönetimlerde kimsenin dini inancının gereği en- ayarı vermiştir.
gellenemez.
Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı olduğu için hü-
Fazilet Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kümet kurma görevi Abdullah Gül’e verildi. Ancak bu
kapatılınca kendini yenilikçi olarak tanımlayan ve yasak CHP’nin de desteği ile ortadan kalktı ve Erdo-
başlarında Abdullah Gül’ün bulunduğu grup, Milli ğan 14 Mart 2003’de 59. Türkiye Hükümeti’ni kurarak
Görüş’ün bir sonraki siyasi adımı olan Saadet Parti- başbakan oldu.
si içinde yerini almamış ve Türkiye’nin son 15 yılına
damgasını vuran Ak Parti’yi kurmuşlardır. Recep Tay- Ancak lâik kesimin hesaplaşması daha bitmemişti.
yip Erdoğan’ın okuduğu bir şiir sebebiyle hapis cezası 2007 yılında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in
yemesi ise toplumun geniş bir kesimini rahatsız et- görev süresinin dolmasıyla birlikte Çankaya’ya kimin
miş, Erdoğan’ın karizmasını arttırmıştır. çıkacağı merak konusuydu. TBMM’de çoğunluk olan
Ak Parti, adayını dahi açıklamadan planlar yapılma-
2002 seçimlerinde millet, kese kâğıdına manşet ya başlandı. 14 Nisan günü ‘‘Cumhuriyet Mitingleri’’
atanların üzerine bir çizik çizerek kendi manşetini olarak başlayan ve bir silsile halinde devam edecek
atmış ve iradesini tecelli ettirmiştir. Hiçbir askeri ve- olan, toplumun farklı kesimlerinin, belirli STK’ların ve

30

askerinde açıkça katıldığı bilinen mitinglerin ilki Tan- kez tek başına iktidar yaptı. Bütün tepkilere rağmen
doğan Meydanı’nda yapıldı. Medya da boş durmamış 28 Ağustos’ta Abdullah Gül 11. Cumhurbaşkanı ola-
sivil halkın (!) açıkça bu meydan okumasına destek rak seçildi.
vermişti. Onlara göre eşi başörtülü birinin Çanka-
ya’ya çıkması, rejime ve lâikliğe tehditti. 24 Nisan’da Abdullah Gül’ün ilk zamanlarında tepkiler devam
Başbakan Erdoğan Ak Parti adayını ‘‘Abdullah Gül etse de zamanla bu süreç aşıldı ve Gül herkesin cum-
kardeşimiz’’ diyerek açıkladı. Korkulan başa gelmişti. hurbaşkanı oldu. Gül’ün, görev süresinin dolmasına
Milli Görüş temelli birinin cumhurbaşkanı olması fe- yakın verdiği bir demeç ilgi çekiciydi.
laketten başka bir şey değildi. Bütün mekanizmalar
harekete geçirildi. Hukuksal olarak engellemeler ya- ‘‘Tabi Türkiye çok değişti. Her bakımdan çok de-
pıldı. 27 Nisan gecesi TSK, internet sitesi üzerinden ğişti, çok büyük reformlar, adeta devrimler yaşandı
cumhurbaşkanının nasıl olması gerektiğiyle alakalı Türkiye’de. Öyle ki o günlerde ‘aman Abdullah Gül
adeta bir muhtıra yayınladı. Bu uyarıda lâikliğe vur- cumhurbaşkanı olmasın’ diye sokağa çok büyük kala-
gu yapılarak, eğer ‘‘İdeal bir cumhurbaşkanı ortaya balıklar döküldü, büyük olaylar organize edildi. Ama
çıkarılamazsa, TSK’nın üzerine düşeni yapacağı…’’ bugün geriye baktığımda ben onların hepsini seçil-
bildirildi. Literatüre e-muhtıra olarak geçen bu bildiri dikten sonra unuttum ve onların belki de gelebildiği
sonucunda herkes nefesini tutmuş hükümetin yanıtı- bir devlet kapısı oldu Cumhurbaşkanlığı. O gün kar-
nı merak ediyordu. şı çıkan insanların da gelip derdini anlattığı bir kapı
oldu. Bunların hepsi geçmişte kaldı, geleceğe bakmak
Ertesi gün Cemil Çiçek, ‘‘Başbakan’a bağlı bir ku- lazım artık.’’
rum olan Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir
konuda hükümete karşı bir ifade kullanması demok- Türkiye’nin yaşadığı bu süreçler, herkese bu dev-
ratik bir hukuk devletinde düşünülemez.’’ diyerek letin belirli bir kesimin devleti olmadığını gösterdi.
bildiriyi tanımadıklarını ilan etti. İlk kez siyasi tarihi- Kimsenin ne Arabistan’a ne de Moskova’ya gitmek
mizde bir askeri tehdide karşı dik bir tavır takınıldı ve gibi bir düşüncesi yoktu. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir
erken seçim kararı alındı. 22 Temmuz’daki seçimlerde sonraki demokrasi ve hatta varlık hesaplaşması bun-
halk iradesinin arkasında durdu ve Ak Parti’yi ikinci dan yaklaşık dokuz yıl sonra yaşanacak ve 15 Temmuz
gecesi 27 Nisan gibi kansız olmayacaktı.

31

[15 Temmuz]

Asırlar Gösterir ki

Ahmet Asım SİPAHİ

27 Nisan’dan sonra Türkiye’de demokrasi giderek 2002 yılında iktidara gelen Ak Parti ile birlikte
sağlamlaşırken, sağlamlaşan başka yapılar da vardı. Türkiye çok büyük büyüme oranları yakalamış, ülke
1970’lerden itibaren devlet içine sızmaya başlamış adeta ikiye, üçe katlanmıştı. Ak Parti’ye karşı ilk gi-
bu örgüt dini bir kisveye bürünerek insanları kandı- rişim olan 27 Nisan’dan sonra ülke demokrasi yo-
rıyor, uluslararası alandaki faaliyetleriyle çok büyük lunda devam ederken FETÖ’nün artık sahnelenme
bütçeleri kontrol ediyordu. İslam’ın arkasına sığınan vakti geldi. Örgütün ABD’deki lideri Fethullah Gülen
bu örgütün rengi 28 Şubat’ta belli olmuştu. Her dö- muhtemelen 1970’lerde CIA ile temasta bulunarak
nemde bürokrasi ve siyasetle yakın ilişkilerde olan bu örgütü dizayn etmişti. Artık devletin her kuru-
Fethullah Gülen örgütün medya organlarıyla mesaj- muna sızmış olan bu örgüte ‘‘paralel devlet’’ deni-
lar gönderip taraf tutmuş, hedef göstermişti. ‘‘Be- yordu. Ama devletin kopyası, taklidi yahut paraleli
ceremediniz artık bırakın!’’ manşetiyle sergilemişti olamazdı. Devlet gücüne gölge olanın gölgesini ke-
hünerlerini. serdi.

Türkiye’deki hemen hemen her darbenin arkasın- Hainler üst düzey devlet kadrolarına sirayet ede-
da küresel devler vardır. Güçlü ve istikrarlı iktidar- bilmek için 6 Şubat 2012’de MİT (Milli İstihbarat
lar döneminde her zaman Türkiye’nin gelişmesinin Teşkilatı) Müsteşarı Hakan Fidan’ı adliyeye ifade
önünü kapamak istemiş, bunun nihayetinde bir dizi vermeye çağırdı. Böylece devletin en önemli ku-
darbe yaptırmışlardır. Darbeciler önce ortam ha- rumlarından biri olan MİT ele geçirilmiş olacaktı. O
zırlayıp, sonra da darbenin bir gereklilik olduğunu gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir ameliyata
savunup halka benimsetmeye çalışmıştır. Bu her ül- girecekti. Erdoğan hastaneye giderken daha önce
kede böyledir. Büyük güçler yönetimin kendi safla- ziyaret sözü verdiği bir aile aklına geldi ve araba-
rından kaydığını anladıkları anda harekete geçerler. nın yolu değişti. Fidan dakikalarla Erdoğan’a ulaştı

32

ve böylece devlet büyük bir felaketin eşiğinden döndü. ‘‘Dün Ankara’da söyledim bugün İstanbul’da insan se-
Erdoğan Fidan’a “Sakın gitme!” dedi. O gün Fidan ifa- linin içinde tekrar söylüyorum. Eğer Türkiye fotoğrafı
deye gitmedi. Zira olayı bir oldubittiye getirip Fidan’dan görmek isteyen varsa, uluslararası medyaya rağmen
kurtulacaklardı. Eğer gitseydi MİT gibi kritik bir kurum görmek isteyen varsa fotoğraf burada’’ dedi. ‘‘Ulusla-
hainlerin eline geçecekti. Belki de Erdoğan ameliyattan rarası medya bunu da gizleyin. BBC, CNN, Reuters bunu
eli kelepçeli bir şekilde uyanacaktı ve Türkiye’de hiçbir da gizle’’ diyerek konuşmasına devam eden Erdoğan,
şey eskisi gibi olmayacaktı. Erdoğan bu olaydan sonra uluslararası medyanın günlerdir yalan haber ürettiğini
da açık bir mücadeleye girmedi. Zira önce düşmanın söyledi. Türkiye’de etkileri uzun süre devam eden bu
kim olduğunu, gücünü ve nasıl mücadele edilmesi ge- olaylar sonucunda ülke ekonomisi ve turizmi büyük
rektiğini belirlemesi gerekiyordu. darbeler yedi. O gün aslında çok büyük bir hesaplaşma
ayan beyan başlamıştı. Halkı kışkırtarak meydanlara dö-
28 Mayıs 2013 sabahı Türkiye çok büyük yıkımlara kecek kadar ciddi bir adım atmış küresel güçler bunu
sebep olan Gezi Parkı Olaylarıyla uyandı. Taksim’de başaracaklarını sanmışlardı. Ama hesaba katmadıkları
yapılan düzenlemelerde sökülen ağaçlar sebep gös- bir şeyler vardı.
terilerek önce küçük bir gurup, daha sonra çok büyük
kalabalıklar Taksim’i doldurdu. Provokatörler ve sosyal Hükümet artık sessiz kalamazdı, zaten her şey açıktı.
medya yoluyla insanlar kandırılarak sokaklara döküldü. İlk önce dershaneler yoluyla büyük bir bütçeyi kontrol
Daha sonra gösteriler Türkiye geneline yayıldı. Olaylar eden FETÖ’nün bu gücü kırılmak istendi. Konuyla ala-
sonucunda 8 sivil 2 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti, kalı kanun tasarısı hazırlanmaya başladı. Bunun üzerine
8163 kişi yaralandı. Maalesef muhalefet partilerinin de FETÖ, Zaman Gazetesi başta olmak üzere tüm yayın or-
destek verdiği bu gösteriler aslında bir darbe girişimiy- ganlarıyla beraber kirli bir karalama kampanyası başlat-
di. Meşru ve seçilmiş iktidara karşı yapılan bu girişimde tı. 25 Kasım’da Gülen ‘‘Hiç durmadan yürüyeceksiniz!’’
ise dış güçler halkı kullanarak hain emellerine ulaşmaya başlıklı bir yazı yayınladı. 28 Kasım’da yayınlanan bir
çalışmışlardır. Halkın belirli bir kesimini sokağa dökerek habere göre Gülen’i bitirme kararı 2004’de alınmıştı. 25
bunu genel olarak Türk halkının tepkisi olarak göster- Ağustos 2004 Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan karara
meye çalışmışlardır. Hükümetin dik duruşu, olaylara iti- göre Fethullah Gülen’e karşı yurt içinde ve yurt dışında
dalli ve ılımlı yaklaşması sonucunda ülke uzun vadede bir eylem planı hazırlanması hükümete tavsiye edildi.
15 Aralık’ta ise zaten vaziyeti malum olan Ak Parti mil-
gelebilecek sıkıntılardan letvekili Hakan Şükür partiden istifa etti.
büyük oranda kurtul-
du. Başbakan Tay- İki gün sonra, yani 17 Aralık’ta Halkbank Genel Mü-
yip Erdoğan, An- dürü Süleyman Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa
kara’nın Sincan Demir, iş adamı Ali Ağaoğlu, Rıza Sarraf ve aralarında
ilçesinde yaptığı bazı bakan oğullarının da bulunduğu 80’den fazla kişi
“Milli İrade’ye gözaltına alındı. Birileri devlete açıkça meydan okuyor,
Saygı” mitin- yasa dışı dinleme yapıyor, üstüne üstlük bu verileri yurt-
ginde “Taksim dışındaki bir IP adresine gönderiyordu. Bu operasyonla
Meydanı bo- hükümet itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Zaman’ın ‘‘Ayak-
şaldı, boşaldı; kabı kutularında 4,5 milyon dolar’’ manşetiyle verdiği
yoksa güvenlik yolsuzluk iddiaları psikolojik olarak empoze edilmeye
güçlerimiz bo- çalışıldı. Artık çatışma kaçınılmazdı. 21 Aralık’ta Gülen
şaltmasını bilir.”
diyerek Gezi Par-
kı’ndakilere yakında
müdahale edilebi-
leceği sinyalini verdi.

15 Haziran’da Gezi Parkı
boşaltıldı ve diğer gösterile-
re karşı da önlemler alındı.

16 Haziran’da Kazlıçeme’de
Milli İrade’ye Saygı
Mitinginde Başba-
kan Erdoğan

33

beddualarla dolu bir sohbetle Pensilvanya’daki ininden lekomünikasyon İletişim Başkanlığı, 7 Mart’ta yaptığı
hükümete demediğini bırakmadı. 17 Aralık operasyo- açıklamada 2012 ve 2013’te 509 bin kişinin dinlenmiş
nunda adı geçen 3 bakan 25 Aralık’ta kabineden istifa olduğunu, bu iki yılda telefon dinlemek için 217.863
etti. Aynı gün, AKP milletvekili İdris Naim Şahin, 27 Ara- mahkeme kararı çıkarılmış olduğunu belirtti.
lık’ta Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga ve Erdal Kalkan da
AKP’den istifa ettiler. 25 Aralık’ta ise Savcı Muammer Erdoğan 30 Mart’taki seçim zaferinden sonra FETÖ
Akkaş 17 Aralık’ın ikinci adımı olarak 30 gözaltı kararı ile mücadelenin güçlenerek devam edeceğini belirtti.
yazdı. Ancak Emniyet Müdürlüğü bu kararı uygulama- FETÖ’ye karşı mücadele, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı ol-
yarak FETÖ’nün çabalarını yerle yeksan etti. Erdoğan, masından sonra farklı bir boyut kazandı. 14 Aralık’ta ör-
bu gelişme üzerine sözde hukukçuların çıkardıkları en- güte karşı büyük bir operasyon yapıldı. Bu tarihten son-
geller için ‘‘Gereği yapılır, yapıldığı zaman görürsünüz.’’ ra FETÖ bir dizi operasyonla zayıflatıldı. Yıllarca devletin
dedi. Örgüt yargı operasyonlarına çeşitli illerde bir dizi her kademesine sızan bu örgüt, atılan tüm adımlara
halinde devam etti. rağmen hala çok güçlüydü. Askeri bir darbe girişiminde
bulunacak kadar.
1 Ocak ve 19 Ocak 2014’te Hatay ve Adana’da sav-
cı kararı ile durdurulan silah dolu MİT tırları aranmaya 2016 Ağustos ayında yapılacak olan Yüksek Askerî
çalışıldı. Bunun üzerine derhal savcının yeri değiştirildi. Şûra’da örgütün ordu kanadı tasfiye edilecekti. O halde
Devlet sırrı olan bir meseleyi dahi ifşa etmeye çalışan TSK’daki cuntacıların önünde iki yol vardı. Ya bekleyip
örgütün hainlik derecesi açıkça belli olmuştu. Artık güçlerini kaybedecekler, ya da harekete geçeceklerdi.
hükümet gerekli önlemleri almaya başlayacaktı. Zira Aslında bu girişim elbette ki TSK’daki cuntanın kararı
kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmazdı. Düzen- değildi. Bu girişim aylar öncesinden planlanmıştı. Böyle
lemelerle birlikte birçok polisin görev yeri değiştirildi. çılgınca bir girişimi hiç kimse tahmin ve tahayyül etme-
25 Ağustos’ta internete yüklenen bir ses kaydı ortalığı di. Lakin ilgi çekici olan bazı hususlar vardı. FETÖ yayın
yerinden oynattı. Başbakan Erdoğan’ın oğluyla olan te- organları aracılığıyla, belirli programlar ve reklamlar
lefon görüşmesini içeren bu kayıt yolsuzluk iddialarını vasıtasıyla adeta sembolik bir şekilde darbe girişimini
güçlendirecek nitelikteydi. Erdoğan bu kayıtların alçak belli ediyordu. Gerçi bu yayınlar kimsenin dikkatini de
bir saldırı olduğunu belirtti ve tamamen reddetti. Te- çekmemişti.

16 Temmuz Saat 03.00’da harekete geçmeyi planlayan
cuntacılar planın MİT tarafından deşifre olması, hava
sahasının kapatılması ve askeri hareketliliğin yasak-
lanması sonucunda girişimi öne aldılar. Saat 22.00’da
İstanbul’da Boğaz Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü trafiğe kapatıldı. Aynı saatlerde Ankara’da jet-
ler alçak uçuş yapmaya başladı. Kışlalardan çıkan tank-
lar bir panik havası oluşturdu. Darbe bir emir-komuta
zinciri içerisinde gerçekleşmediği için hedefler nokta
şeklinde belirlenmiş ve cunta tarafından bir yıldırım ha-
rekâtı yapılmaya çalışılmıştı. Bunun başarılı olabilmesi
için evvela en kritik noktalar ve unsurlar faaliyet dışı
bırakılmalıydı. Ardından oluşacak panik havasında ise
halk karamsarlığa düşürülecekti.

Astsubay Ömer Halisdemir Özel Kuvvetler Karargâ-
hı’nı basmaya çalışan Semih Terzi’yi alnından vurarak
öldürdü ve orada şehit edildi. Halisdemir’in bu hareketi
darbenin seyrini değiştirdi. Millet sergilenen oyunu gö-
rür görmez sokaklara dökülmeye başlamıştı. Saat 23.00
sularında Çengelköy’de vatandaşların üzerine ateş açıl-
dı. Aynı zamanda İBB önünde toplanan kalabalığa da
ateş açıldı. Gelişmeler üzerine Başbakan Binali Yıldırım
bir açıklama yaptı ve bunun bir kalkışma girişimi oldu-
ğunu söyledi. Darbeciler Ankara’da Özel Harekât Eğitim
Merkezi’ni bombaladılar. Saat 23.45’de Türkiye’nin en

34

büyük ulaşım aktı Atatürk Havalimanı’nda uçuş trafiği bugünlere getirdiği cumhuriyetimizin koruyucusu olan
darbeciler tarafından durduruldu. Genelkurmay’da çok Türk Silahlı Kuvvetleri… İstikrar ve huzurun temini için
şiddetli çatışmalar yaşandı. Hainler helikopterlerden daha güçlü bir ilişki ve işbirliğini tesis etmek maksadıy-
vatandaşa ateş açtı. la yönetime el koymuştur. Tüm yurtta sıkıyönetim ilan
edilmiştir.
Saat gece yarısını gösterdiğinde artık millet kendi
geleceğini tayin etmeye karar verdi ve sokağa akın et- 00.37’de Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Recep Tay-
meye başladı. Kimsenin arkasında dış güçlerin bulun- yip Erdoğan CNN Türk’e bağlanarak millete sokağa çık-
duğu hain, çapulcu sürüsüne meydanı bırakmaya niyeti ma ve direnme çağrısı yaptı. Bu açıklamadan sonra çok
yoktu. İnsanlar sokağa ‘‘Bugün yürümezsek, yarın yok’’ daha büyük kalabalıklar sokaklara akın etti. Aynı daki-
diyerek çıktılar. Herkes sokağa dökülerek kandırılan as- kalarda camilerden selâlar okunmaya başladı. Erdoğan
kerleri ikna etmeye çalıştı. Halk tankların önüne yatarak Marmaris’ten ayrılırken, İstanbul’da her köşe başını
iradesine sahip çıkıyordu. Ellerinde ne taş, ne sopa, ne millet doldurmaya başlamıştı. Darbecilere vatana iha-
de silah vardı. Onların sadece halis birer niyeti, öteye netin karşılığını bizzat vatanın sahibi, yani millet vere-
inanmış kalpleri ve dillerinden düşmeyen tekbirleri var- cekti. Saat 00.50’de Anadolu Ajansı Genelkurmay Baş-
dı. Gece yarısından biraz sonra MİT’e ateş açıldı. MİT kanı Hulusi Akar’ın rehin alındığını açıkladı. Ordunun
saldırılılara karşılık verdi. üst kademesi ve kuvvet komutanları da teker teker re-
hin alınıyorlardı. 1.Ordu Komutanı Ümit Dündar açıkla-
00.13’te TRT’yi ele geçiren hainler Spiker Tijen Karaş’a ma yaparak hükümetin yanında olduğunu belirtti ve bu
zorla Yurtta Sulh Konseyi imzalı bildiriyi okuttular. girişime katılanların TSK içindeki küçük bir grup oldu-
ğunu söyledi. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı
Türkiye Cumhuriyeti’nin değerli vatandaşları, da bunların “paralel ihanet şebekesi” olduğunu belirtti.
Sistematik bir şekilde sürdürülen anayasa ve kanun Aynı saatlerde memleketin tüm kritik noktalarında bir
ihlalleri; devlerin temel nitelikleri ve hayati kurumları- bayrak savaşı yaşanıyordu. Vatan evlatları şehadet mer-
nın varlığı açısından önemli bir tehdit haline gelmiş… tebesine ulaşıyor, binlercesi gazi oluyordu. 02.30’da
Bu ahval ve şerait altında, yüce Atatürk’ün önderliğin- TBMM’ye gece boyunca 4 defa atılacak bombaların ilki
de milletimizin olağanüstü fedakârlıklarla kurduğu ve atıldı. İstanbul ve Ankara semalarına F-16 sesleri din-
mek bilmiyor, sonik patlamalarla halk psikolojik olarak
çökertilmek isteniyordu. Cunta ilerleyen saatlerde Har-
biye Orduevi’ni ele geçirdi, CNN Türk yayınını durdurdu.

Saat 04.00’da Atatürk Havalimanı’nda toplanan va-
tandaşlarla birlikte emniyet güçleri kontrolü ele aldı.
Erdoğan’ın liderlik karizması ve millet üzerindeki etkisi
hesaba katıldığında etkisiz hale getirilememiş olması
cuntacılar için stratejik bir hataydı. Erdoğan’ın uçağı bir
THY kodu kullanarak İstanbul’a hareket etti. Sivil bir uçak
gibi hareket edilerek güvenlik sağlanacaktı. Aynı saat-
lerde Erdoğan’ın uçağının koordinatları CIA’nin analiz
sitesi Stratfor tarafından yayınlanıyordu. Yabancı haber
ajansları tarafından Erdoğan’ın Almanya’ya iltica etmek
istediği söyleniyordu. Türk halkının üzerinde karamsar-

35







Türkiye’deki dini gruplar rejime bir tehdit olarak gö- milletin azizliği kadar, devletin kutsallığı da belirttiğimiz
rülmeli midir? Devletin nasıl bir denetleme mekaniz- mukavele çerçevesinde yeniden ikame edilmelidir. Dev-
ması kurması gerekir? letin anaokulundan başlayarak eğitim sistemine köklü
çözümler sağlaması ve öncelikle üniversite öğrencileri
Dini gruplar devlet işlerine karışmadıkları ve dev- için devlet eliyle daha fazla yurt açması gereklidir.
lette örgütlenmeye çalışmadıkları zaman bir problem
çıkmaz. Dini ve ahlaki eğitimle uğraşırlarsa kimse bir Siyasi akıl ülkeyi kalkındırır, devlet aklı devleti korur.
şey demez. Böylece topluma faydalı olurlar. Dini bilgi Devlet aklını ikame etmemiz lazım. Eğer devlet aklı za-
sahibi ve ahlaklı insanların yetişmesini sağlarlar. Ancak afa uğramasaydı hiçbir grup devlette böyle yapılana-
devleti ele geçirmeye çalışırlarsa devlet açısından bir mazdı. Bunun sebebi ise bürokraside yaşanan zaaftır.
tehdit olurlar. Osmanlı döneminde de mesele böyle ele Bürokratlar, devletin geleneğini, hafızasını ve teamülle-
alınmıştır. Dini zümreler devlet işlerine karışıp, devleti rini nesilden nesile aktarırlar. Devletin imajını, itibarını
yönetmeye çalıştıkları zamanlar yönetim tarafından ce- ve istikbalini korurlar. Devlet aklını sivil ve asker bürok-
zalandırılmışlardır. Meselâ, önemli bir şeyh 18. yüzyılda ratlar oluşturup, uygularlar. Devlet içinde kendi fikri
“Vaazlarında meclisindekilere faydası olmayan ve üze- yapımızdan bile olsa hiçbir grubun, cemaatin, ideolojik
rine lazım olmayan sözler söylediği” içir İstanbul’dan yapının yoğun olarak yerleşmesine izin verilmemelidir.
Kastamonu’ya sürülmüştür.
Başınızda bulunduğunuz Milli Savunma Üniversitesi
Türkiye’de sivil iktidarı güçlendirmek ve 15 Temmuz eski sistemden farklı olarak nasıl bir eğitim modeli uy-
gibi hain işgal girişimlerine maruz kalmamak için ne gulamaktadır, misyonunuz nedir?
gibi stratejik önlemler alınmalıdır?
Daha önceki eğitim sisteminde meydana gelen za-
Türkler, tarihte devletleriyle var olmuşlardır. Devlet aflar tespit edilip, düzeltiliyor. Çizgimiz millî yapıdır.
olmazsa milletimiz tarihten silinir, gider. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda belirtilmiş devletin
devletimiz tarih boyunca kutsal sayılmıştır. Ancak rah- temel niteliklerine ve Türk milletinin değerlerine bağlı
metli Turgut Özal’dan itibaren devletin kutsallığı eleş- subay ve astsubay yetiştirmek misyonumuzdur.
tirilip, devlet hizmetkâr gibi gösterilmiştir. Bu durum
bana göre yanlıştır. Bunun yerine devlet ve millet ara- Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz, hedefle-
sında, haklar kadar sorumlulukların da ayrıntılı olarak nen seviyeye ulaşılabilecek mi?
tayin edildiği karşılıklı bir mukavele sağlanmalıdır. Zira
tarih bize devletsiz milletlerin yok olduğunu gösterdiği Türkiye’nin geleceği parlaktır. Ancak çok dikkatli ol-
gibi, milletine dayanmayan devletlerin de zamanla za- mak, hedef küçültmek ve kendimize aşırı güç vehmet-
yıflayıp ortadan kalktıklarını göstermektedir. Bu yüzden memek gerekir. Gerçeklikten kopmadan ve bir plan dâ-
hilinde adım adım ilerlersek başarılı oluruz.

ERHAN AFYONCU KIMDIR?

İlk ve ortaöğrenimini doğum yeri de olan Tokat’ta gördü. Gazi Osman Paşa Lisesini tamamla-
dıktan sonra 1984 yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi
Bölümüne başladı. 1988 yılında mezun olup bir yıl sonra aynı bölümde araştırma görevlisi olarak
çalışmaya başladı. Yüksek lisansını Necati Efendi Tarih-i Kırım (Rusya Sefaratnamesi) tezi ile yapıp,
1997 yılında Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire (XVI-XVIII. Yüzyıllar) tezi ile dokto-
rasını tamamladı. 2014 yılında profesörlüğe yükseldi. Habertürk televizyonunda Murat Bardakçı
ve Pelin Batu ile birlikte Tarihin Arka Odası adlı bir tarih programı yaptı. 4 Ekim 2016 tarihinde,
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyoncu’yu Millî Savunma Üniversitesi Rektörlüğü’ne
atadı. Evli ve üç çocuk babasıdır.

39

Şerife Boz;

‘‘BAŞKA VATANIMIZ

YOK, BU SON’’

O gece nasıl bir şekilde, nasıl bir hisle ve bilinçle M. Emir MAHMUTÇEPOĞLU
meydana indiniz?
val vermek isteyenlerin oyunlarını bozsun. Geleceği-
15 Temmuz gecesi televizyonda köprünün tıkandı- miz, bayrağımız, milletimiz, halkımız inşallah daha iyi
ğını gördüm. Eşim namazını kılmış, ardından yatmış- olurlar. Bu işleri yapanları Allah’a havale ediyorum.
tı. Hemen onu kaldırdım. Kendisine “Ne oluyor?” de- Eden bulur. Bugün onların karşısında olmayacaktım
dim. Hanım, “Darbe oluyor darbe, ülke elden gidiyor.” da ne zaman olacaktım? Bazılarımız marketleri dol-
dedi. Bende, “Öyleyse hemen toparlanıp gidelim.” durdu, bazılarımız meydanları. Torunlarımı, çocukla-
dedim. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla da kararımız rımı yanıma aldım. Komşuma indim, onu çağırdım, o
kesinleşti. O, bizim reisimiz. Babam da çok severdi, da geldi. Hiç tereddüt etmeden evlerimizden çıktık.
sayardı. Çok duyguluyum ve ne diyeceğimi bilemiyo- Eşimin kamyonu vardı. Babam hafriyatçıydı, küçük-
rum. Allah’ım devletimize, milletimize, bize zarar, ze- ken onunla işe gitmişliğim var. Az çok kullanmayı
biliyordum. O yüzden kamyona koştum, mahallede-

40

Şerife Boz ve Başbakan Binali Yıldırım

kilerle beraber meydana geldik. Aslında kolay kolay şey onlar için. Gencinden yaşlısına herkese minnet-
süremem. Allah’ın bir lütfuydu, Oraya giderken sade- tarız. Yiğit gençlerimiz bu vatanı kurtaran en önemli
ce bu toprakları düşündüm. Tankların önüne kadar güçtür. Bu vatanı hep beraber kurtardık. Bu ülkede
geldim, tekbir getirdim, hainlere meydan okudum. kahramanlar bitmez. Bu milletin ferdi olmaktan gurur
Onlara “Bunu nasıl yaparsınız? Sen kendi devletine, duyuyorum.
halkına nasıl ihanet edersin?” dedim. Yine olsa yine
koşarak giderim. 15 Temmuz’da korkmadım, yılma- O gece sizi ayağa kaldıran bir ruh vardı, bir irade
dım, ümitsizliğe kapılmadım. “Rabbim büyüktür, vardı. Büyük bir çaba gösteren siz cesur kadınlara
inananlar kazanacaktır” inancım vardı. Onların tankı, minnettarız, müteşekkiriz.
topu, tüfeği vardı. Benim ise imanım vardı, inancım
vardı, Rabbim vardı. Cihada, değerlerimi, ezanımı ko- Evladım bu parti meselesi, ırk meselesi falan değil.
rumaya gittim. Canla başla mücadele ettim. Ve kaza- Memleket meselesi. Biz kardeşiz. Türkü, Kürdü, Lazı,
nan biz olduk. Vatansız olmuyor kardeşim. Çerkezi, Arabı biz biriz, ümmetiz. Bizi bölemeyecek-
ler. Ben giderken Akif’e baktım. İstiklal Marşı’mıza
Gençliğin ve halkımızın darbe girişimine olan tep- baktım, ecdadıma baktım, mazime baktım. Rabbim
kisini nasıl buldunuz? ne der diye düşündüm. Anadolu’ya sahip çıkmayaca-
ğım da ne yapacağım? Başka vatanımız yok, bu son.
Böyle bir gençlik, böyle bir halk yok. Bu gençlikten Elimden geleni yaparım. Vicdanıma danıştım ve en
umutluyum. Bak, “Bu gençlikten bir şey olamaz.” di- güzeli olanı yaptım, diye düşünüyorum. Hamdediyo-
yorlardı, gördüler neler olacağını. Bu gençlik bizim rum. Havasıyla, taşıyla, toprağıyla, insanıyla bir başka
geleceğimiz, geleceğimizin teminatıdır. 15 Temmuz olan bu memleketi çok seviyorum.
da bunun ispatıdır. Onlarla gurur duyuyoruz. Her

41

Hain Hedefler

‘‘TARİHİMİZ BOYUNCA

LİDERLERE SUİKASTLAR’’

Ahmet Asım SİPAHİ

Tarihimize şöyle bir bakıldığında birçok devlet baş- te özellikle o bölgeyi zehirler. Herkes etten bir parça
kanının ve siyasetçilerin suikastlarla ortaya kaldırıldı- alır. Hz. Peygamber lokmasını yutmadan “Ellerinizi
ğını yahut kaldırılmak istendiğini görürüz. İşte bunlar çekiniz! Şu kürek, etin zehirlenmiş olduğunu bana
arasında en ilgi çekicilere bakmak gerekirse fitnenin haber veriyor.” buyurdu. Herkes elini çekti. Sadece
hiçbir zaman durmadığı, ilk zamanlardan itibaren her Bişr bin Bera Hazretleri ağzına aldığı lokmayı yutmuş-
daim bulunduğu görülür. Mesela İslam tarihinde ilk tu. Et öylesine zehirli idi ki Hz. Bişr, oturduğu yerde
suikastlar Hz. Peygamber’e yapılmıştır. Hatta bir tane- birden morardı ve anında şehid oldu. Hz. Peygamber
si belki de Hz. Peygamber’in vefatına sebep olmuştur. Zeynep’i çağırarak ‘‘Neden böyle yaptın?’’ buyurdu.
Zeynep “Eğer gerçekten bir peygambersen, sana ha-
Peygamberimiz Hz. Muhammed Hayber’in fethin- ber verilecek; dolayısıyla zarar görmeyecektin. Eğer
den sonra Yahudileri dine ısındırmaya çalışmıştır. Fe- peygamber değil de bir hükümdarsan, kendimizi ve
tih sonrası Hz. Peygamber ve sahabeler bir mecliste insanları senden kurtarmak için yaptım!’’ dedi. Riva-
otururken Hayber Yahudilerinden sağ kalan Haris yetlere göre Hz. Peygamber eti yutmamış lakin ısırdı-
kızı Zeynep Hz. Peygamber’in meclisine et getirir. ğı için suyu akmış, dolayısıyla etin zehri bulaşmıştır.
Zeynep, daha önce sahabelerden Hz. Peygamber’in Efendimiz bu olaydan sonra hacamat yaptırır. Râvi
etin kaburga kısmını sevdiğini öğrenerek et ile birlik- Enes’in (r.anh) beyanına göre, o zehirlenmenin etki-

42

si, Rasûlullah’ın ömrünün sonuna kadar görülmüştür. Bir başka suikastın kurbanı ise büyük devlet adamı
Bu etkiyi efendimizin küçük dili ve etrafındaki etlerde Nizamülmülk’tür. Selçuklu devletinin gelmiş geçmiş
gördüğünü söylemektedir. Rivayetler, olaydan üç yıl en iyi veziri, ünlü Siyasetname’nin yazarı ve Nizamiye
sonra vefatına sebep olan ağrısı için de şöyle dediği Medreseleri’nin kurucusu. Selçuklu’ya büyük zararlar
yolundadır: “Hayber günü koyundan yediğim lokma- veren Haşhaşilere karşı birçok mücadeleler vermiş
nın acısını zaman zaman hissederdim. İşte bu anlar ve devlet içindeki hainlere engel olmaya çalışmıştır.
o zehirden dolayı kalp damarımın benden kesildiği Haşhaşilerin lideri Hasan Sabbah ünlü karargâhı Ala-
anlardır’’. İmam Zühri bu olay sebebiyle Hz. Peygam- mut Kalesi’ne yerleşmeden önce dokuz yıl boyunca
berin şehid olduğunu söylemektedir. Ekser âlimlerin Selçuklu şehirlerini dolaşmış ve vaazlarla propagan-
ittifakıyla da Hz. Peygamber’in vefatında bu olayın da yapmıştır. Bu süreçte Nizamülmülk Hasan Sabbah
etkisi vardır. hakkında tutuklama emri verdi. Selçuklu veziri olarak
Nizamülmülk, Hasan Sabbah’ın faaliyetlerini dur-
Bu olay neticesinde İslam tarihi boyunca birçok devlet durmak için yoğun çaba gösterdi. Zira bu çalışmalar
başkanının şehid edilmesinin başlangıcı olarak aslında toplumda fitneye sebep oluyordu. Hasan Sabbah İs-
Hz. Peygamber’i söyleyebiliriz. Bu hadiseden sonraki bir lam dünyasında büyük karışıklıklara sebep olmak için
büyük suikast ise Hz. Ömer’in şehadeti ile sonuçlanan yürüttüğü suikastların hedefine artık Nizamülmülk’ü
olaydır. 644’te Hz. Ömer, kendisinden alınan verginin almıştır. 1092 yılında Hasan Sabbah deneyimli bir
azaltılmasını isteyen, ancak talebi kabul edilmeyen Fars haşhaşi olan Ebu Tahir Arrani’ye suikast emri verdi.
Ebû Lü’lüe tarafından Medine’de sabah namazında han- Arrani bir sufi kılığına girerek gizlendi ve o sıralarda
çerle saldırıya uğradı. Ön planda gözüken neden vergi Nihavend’te bulunan Nizamülmülk’ün bulunduğu
olsa da arka planında farklı olayların olduğu açıktır. Hz. Şahne bölgesine geldi. Arrani Nizamülmülk’e dilek-
Ömer imam olarak namazı kıldırırken tam arkasında du- çe verme bahanesiyle yaklaşarak onu hançerledi ve
ran Ebû Lü’lüe halifeyi hançerleyerek yaralamıştır. Hz. şehid etti. Nizamülmülk öldükten sonra cenazesi İsfa-
Ömer üç gün sonra vefat etmiştir. İslam tarihinde bilinen han’da defnedildi. Bu büyük devlet adamının vefatı-
anlamda ilk devlet başkanı suikastı bu hadisedir. Daha nın ardından Sultan Melikşah’da çok yaşamadı. O dö-
sonra İslam devletlerinde devlet başkanlarının cemaat- nemde çok büyük bir coğrafyaya yayılmış ve İslam’ın
ten farklı olarak, güvenlik nedeniyle bir mahfilde namaz hamisi konumunda bulunan Selçuklu İmparatorluğu
kılması geleneği ortaya çıkmıştır. Nizamülmülk’ten sonra bir çöküş sürecine girdi.

Osmanlı’ya gelindiğinde ise belki de en acı kayıp
Sultan 1. Murad’tır. 1. Kosova Savaşı’ndan önceki ak-
şam ordugâhta çok büyük bir fırtına çıkmıştı. O sıra-
da sultan otağında, seccadesinin başında Allah’a dua
ediyordu.

‘’Vücutlarımızı mezardan sakla, İslam’ı tehlikelerden
uzak tut. Bunca senedir ettiğimiz duaları ve din uğ-
runa yaptığımız savaşları boşa çıkarma, adımı kahrın
ile perişan, yüzümü halkın içinde siyah etme! İslam
topraklarını ayaklar altında çiğnetme, utanç içindeki
insanların yaşadığı bir yer haline getirme. Yarabbi, bi-
lirim ki İslam ehline lütufların çoktur, bu lütuflarını bu
savaşta da göster. Din yolunda şehit olunacaksa beni
et de ahirette mutlu bir yere ulaşayım.’’

Ertesi gün birçok Balkan uluslarının oluşturduğu koca
bir orduyu yenen Osmanlılar bölgede hâkimiyetlerini
tescillediler. Sultan Murad adet üzere savaş meydanı-
nı gezerken Sırp Asilzadesi Miloş Obiliç izin isteyerek
yanına gelmek ister. Müslüman olmak istediğini belir-
terek Sultan Murad’a yanaşır ve boş bir anda, ani bir
hareketle onu şehid eder. Sultan Murad’ın duası kabul
olmuştur. İç organları bölgeye gömülür ve üzerine tür-
be yapılır, naaşı ise Bursa’ya defnedilir.

43

Osmanlı’nın son dönemlerinde gerçekleşmiş bir olduğu “Bir Lâhza-i Ta’ahhur” adlı şiirin dizeleri ilgi
başka suikast Yıldız Suikastı’dır. Ermeni Devrimci Fe- çekicidir.
derasyonu tarafından geçekleştirilmiş bu suikastın
arkasında Ermenilerle birlikte dönemin büyük güçleri Ey şanlı avcı, damını bihûde kurmadın.
vardır. Sultan 2. Abdülhamid kendisine yapılan birçok Attın fakat yazık ki, yazıklar ki, vurmadın
darbe girişimi sebebiyle, haklı bir evham ile Yıldız Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise Atatürk’e
Sarayı’ndan çok fazla dışarı çıkmamaktadır. Yalnızca yapılan bir suikast oldukça yankı uyandırmıştır. İz-
Cuma selamlığı için sarayın yanındaki Hamidiye Ca- mir Suikastı, Atatürk’e 14 Haziran 1926’da İzmir’de
mii’ne giderdi. Ermeniler haftalarca sultanın camiden yapılması planlanan bir suikast girişimidir. Suikast,
çıkışıyla faytona gidişi arasındaki zamanı ölçtüler. Sul- aralarında eski bakanlar, milletvekilleri ve valiler de
tan 2. Abdülhamid çok dakik bir insandı. Her Cuma bulunan bir grup kesim tarafından planlanmış ancak
tam 1 dakika 42 saniye içerisinde faytonuna biniyor- hayata geçirilmeden engellenmiştir. Mustafa Kemal
du. Bu bombalı bir suikast olacaktı. Bomba yurtdı- İzmir Kemeraltı’ndaki bir kavşakta dönmek için ya-
şından yabancı postaneler aracılığıyla getirildi. Zira o
dönemde yabancı postaneler denetlenmiyordu. Fay-
tona bombayı yükleyen hainler patlayıcının içine me-
tal parçaları koyarak etkisini arttırdılar. 21 Temmuz
1905 günü Sultan 2. Abdülhamid namaz kılındıktan
sonra Yıldız Camii’nden çıktı. Sultan, tam faytonuna
yöneldiği sırada Şeyhülislam Cemaleddin Efendi ona
bir soru sordu. Tam bu arada bomba patladı. Sultan
Abdülhamid bir tevafuk- ya da Allah’ın yardımı- ile
hiçbir zarar görmedi. Halktan 26 kişi vefat etti. Yar-
gılamalar sonucunda 15 kişi tutuklandı, Belçika va-
tandaşı Edward Joris’in suikast planının lideri olduğu
anlaşıldı. Sultan Abdülhamit’in suikast girişiminde
kurtulmasını hazmedemeyen Tevfik Fikret’in yazmış

44

vaşlayacağı anda Ziya Hurşit Bey’in kaldığı Gaffarzâ- tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 19
de Oteli ve Gürcü Yusuf ile Laz İsmail’in bulunduğu yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir sui-
otelin altındaki berber dükkânından ateş edilecek, kast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi
bomba atılacaktı. Bu sırada yan sokaktaki otomobilde sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular
bekleyecek olan Çopur Hilmi ve Giritli Şevki ile birlik- sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal’ın zehirden mi
te olay yerinden kaçılması ve daha sonra bir motorla yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemedik-
Sakız Adası’na geçilmesi planlanmıştı. Ancak 14 Ha- lerini açıklamıştır. Bu ölüm Türkiye’de birçok tartış-
ziran günü İzmir Valisi Kâzım Bey tarafından Mustafa maya sebep olmuştur. Özal’ın düşünceleri ve planları
Kemal Paşa’ya çekilen telgraf sonrasında kendisinin sebebiyle küresel güçler tarafından öldürüldüğünü
İzmir’e seyahatini ertelemesi üzerine plan gün yüzü- savunanlar mevcuttur. Bu çerçevede olayı ele alacak
ne çıkarıldı. 15 Haziran 1926’da Giritli Şevki’nin İzmir olursak Türkiye çok büyük bir değerini kaybetmiştir.
Valiliğine yazdığı mektupta ise suikastın kimler tara-
fından düzenleneceği bilgisi yer aldı. Kısa bir müddet Yakın tarihimizin bir başka tartışmalı ölümü ise
sonra dört kişi yakalandı ve suçlarını itiraf etti. Ata- Muhsin Yazıcıoğlu’dur. Muhsin Yazıcıoğlu yıllarca ül-
türk 16 Haziran’da İzmir’e geldi ve olay hakkında bildi küsüne hizmet etmiş bir siyasetçiydi. Toplum tarafın-
aldı. Başbakan İsmet İnönü olay üzerine tüm Terak- dan seviliyordu. 2009’da Büyük Birlik Partisi genel
kiperver Cumhuriyet Fırkası milletvekillerinin tutuk- başkanıyken Kahramanmaraş’ta bir miting düzenledi.
lanmasını emretti. Kurtuluş Savaşı komutanlarından Buradan helikopterle Yozgat’a hareket etti. Helikopter
Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer bilinmeyen bir sebeple düştü.
Tayyar, Bekir Sami Bey gibi önemli isimler tutuklandı.
İzmir’deki yargılamalar sonucunda 15 kişi idam edildi, Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Gü-
24 kişi beraat etti. Daha sonra Ankara’da yargılama- neş 112 Acil Servisi aramıştır. Bu konuşmada bacağı-
lar yapıldı. İçlerinde İstiklal Savaşı’na katılanların da nın kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sade-
bulunduğu bazı komutanlar, Türk ordusu subaylarının ce BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ’ın inlediğini,
protesto gösterileri sonucu, Gazi Mustafa Kemal’in ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ne
‘‘özel affı’’ ile idamdan kurtulmuşlardır. Bu komutan- de pilot Kaya İstektepe’den ses geldiğini, Muhsin Ya-
ların kurduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fıkrası da zıcıoğlu’nu ise göremediğini söylemiştir. Kazadan 48
daha sonra çıkacak Şeyh Said İsyanı ile kapatılacaktır. saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu
Bu suikast cumhuriyeti kuran kemik kadroyu keskin dâhil 6 kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gö-
çizgilerle ayırması bakımından çok önemlidir. nüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri
arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde
Türkiye Cumhuriyeti’nde görevinin başında ölen bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının
iki tane cumhurbaşkanı vardır. Bunlardan birincisi yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağın-
Atatürk, ikincisi ise Turgut Özal’dır. Özal 12 Eylül’den daydı. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler vefat
sonra başbakan olmuş, 1989’da Türkiye’nin zirvesine etmişlerdi. 6 Ocak 2014 tarihinde Aksiyon dergisinin
yerleşmiştir. Özal gerek yaptıkları, gerek yapmak iste- 996. sayısında Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşını ta-
dikleri işler dolayısıyla günümüzde dahi tartışılan bir şıyan helikopterin düşme nedeninin karbonmonoksit
portredir. Türkiye özellikle onun döneminde liberal olabileceğine ilişkin bilgilere yer verildi. Ayrıca heli-
bir politika izlemiştir. Özal vefatından önce 5 ülke- kopterin beyni de çalınmıştı. 15 Temmuz’dan sonra
yi kapsayan 12 günlük Türki cumhuriyetler gezisine helikopterin GPS aracının söküldüğü görüntülerdeki
çıkmıştı. Bu gezide epey yorulmuştu. Özal Türkiye’ye
dönüşünün ardından 17 Nisan 1993 günü Çankaya
Köşkü’nde kahvaltısı etmiş, spor yaparken aniden
yere düşer. Derhal hastaneye kaldırılacakken, ortalık-
ta köşkün ambulansları yoktur. Özal Hacettepe’ye geç
götürülür. Kısa bir müddet sonra ölümü kamuoyuna
duyurulur.

Özal’ın cenazesine Türkiye’nin dört bir yanından
yüzbinlerce kişi akın etti. Bir suikasta kurban gitmiş
olabileceği yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal’ın li-
monatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını or-
taya atan eşi Semra Özal, delil olarak da saç örneğini
ABD’de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012

45






Click to View FlipBook Version