The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

Nilüfer Hatun İlkokulu e-kitap

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by ghnturkmenoglu, 2022-06-12 14:08:56

e-kitap

Nilüfer Hatun İlkokulu e-kitap

‘’Hayata dokunarak öne çıkan mutlu çocuklar’’

Minik
Kalemler

Büyük
Hayaller

NİLÜFER HATUN
İLKOKULU

Nilüfer Hatun İlkokulu Kitapları

Yazar: Nilüfer Hatun İlkokulu Öğrencileri

Resimleyen: Nilüfer Hatun İlkokulu Öğrencileri

Yayınlayan: Nilüfer Hatun İlkokulu

Dizgi ve Tasarım: İ&G Tasarım

Yönetim Yeri: Teşvikiye Mah. Vali Konağı Cad.

Şakayık Sok. No: 50

Nişantaşı-ŞİŞLİ/İSTANBUL

Telefon: (0212) 224 84 84

E-posta: [email protected]

Okul Kitabı Komisyon Üyeleri

Okul Müdürü: Mehmet GÜLTEKİN
Müdür Yardımcısı: Veysel Aykaz
Sınıf Öğretmeni: Mehmet YÜCESOY
Sınıf Öğretmeni: Nabiye TAŞ
Sınıf Öğretmeni: Ayten Rana TÜRLÜ
Sınıf Öğretmeni: Nuray ZEYTİNCİ

Tanıtım nüshasıdır, para ile satılamaz.
NİLÜFER HATUN İLKOKULU

ÖNSÖZ

Sevgili okuyucular,
Düşünce, dil, okuma ve yazı birbirini tamamlayan, bütünleyen önem-
li bir izlektir. Ve bu izlek içerisinde en önemli adım ise şüphesiz ki yazıdır.
Yazmak insanın kendi içinde berraklık yaratmaya ve kendi varlığımızın
anılarını geleceğe iletmeye yarayan en basit ve en derin eylemdir.
Okuma, yazma balını yapmak için arının konduğu çiçeklerdir. O
çiçeklerden bin bir emekle özü alır ve yeni, özgün faydalı bir gıda olarak
yaratır. Ortaya çıkan o muazzam ürün sayesinde varlığımızı daha iyi kon-
trol etme şansına kavuşuruz. Yine okuma yazmanın arka planıdır. Yazmak
bir bina inşa etmek ise okuma, o binanın temelidir. Yazmanın temeli olan
okuma, kuvvetli ve sağlam olmalı ki yazma tarihe yeni bir sayfa ekleyebilsin.
Kültürel üretimin en önemli unsuru olan yazma geleceğe yollanan mektup-
tur.
Geleceğe mektup yollayan öğrencilerimizin kendilerini keşfedebil-
meleri ve geliştirebilmelerine yönelik, Çocuk Yazarlar Projesi’nin yapılmasın-
da, ulaştırılmasında emeği geçen tüm öğretmen arkadaşlarıma şükranlarımı
sunar, çalışmalarıyla bu eserde yer alan çok değerli öğrencilerime ve onların
bu gibi etkinliklere katılmalarını teşvik eden velilerimize teşekkürü ise borç
bilirim.
Saygılarım ve sevgilerimle.

Mehmet GÜLTEKİN
Okul Müdürü

NİLÜFER HATUN İLKOKULU

İÇİNDEKİLER

BADE YARIŞMADA / 8
NİNJA KAPLUMBAĞALAR / 9
PROFESYONEL FUTBOLCU EMİR / 10

ŞİRİN ÖRDEĞİM /11
GÖKKUŞAĞI / 12

HAYVANLARI SEVELİM / 13
EMİR’İN HAYATI / 14
BAHAR GELİNCE / 15

PAMUK’UN MACERALARI / 16
DORUK’UN MACERALARI / 18

AYVA REÇELİ / 19
KAR TATİLİM / 20

BULUT / 21
KUTUPLAR VE HAYVANLAR / 22

ÇİÇİ VE MİÇİ’NİN İYİLİĞİ / 23
OYUNCUNUN SEVGİSİ / 24

CANAN VE KEDİSİ / 25
HAYLAZ MAYMUN VE OKULU / 26
GÜNEŞ İLE ARKADAŞ OLAN KIZ / 28
MASAL’IN İLK 23 NİSAN GÜNÜ / 29

ORMAN / 30
SEYİT ONBAŞI / 31
23 NİSAN ANIM / 33
DALİN VE ARKADAŞLARI ÜLKELERİNİ KURTARIYOR / 35
KAYBOLAN KEDİ FINDIK / 38

NİLÜFER HATUN İLKOKULU

ELİF’İN RÜYASI / 39
HAYVAN SEVGİSİ / 40
DOĞA KİRLİLİĞİ / 41
CANIM ÖĞRETMENİM / 42
ZEYNEP’İN DÜZENİ / 43
ŞEKER DÜNYASI / 44
BALIĞIM PAYTAK / 46

ZEHİRLİ ÇİÇEK / 47
ÖZGÜR OLMAK İSTEYEN KUŞ VE EMİR’İN HİKAYESİ / 49

ARKADAŞLIK / 51
SANA GÜVENEBİLİR MİYİM ARKADAŞIM? / 55

DUYGU’NUN ÇİÇEK MACERASI / 57
KUKLA BEBEK / 60
TATLI KEDİLER / 62
ATATÜRK / 63

PAYLAŞTIKÇE GÖRECEKSİNİZ YÜREĞİNİZDEKİ O GÜZEL DUYGULARI / 64
MERAKLI KIZ CEREN / 66
PİKNİK / 69
MACERACI BALIK / 71

DÜNYAMIZI KORUYALIM / 73
DÜNYAMIZA YAKLAŞAN KURAKLIK / 74

MERAKLI KÖPEK GASPAR / 76
AYÇA VE MİNİK KEDİSİ / 77
CAMDAKİ KEDİ / 78
PEMBE AĞAÇ / 80

NİLÜFER HATUN İLKOKULU

SERRA’NIN ELİF’İ BULMASI / 82
TOPRAĞIN ALTINDAKİ GİZEM / 84

YOLDAKİ ARKADAŞ / 86
ARKADAŞIM / 87
YARALI KEDİ / 88

MEVSİMLER BENİM OLSUN / 89
PAMPİLİ PERİ MASALI / 90
GÜZEL VATANIMDA / 94
ARDA’NIN RÜYASI / 95
CANIM ANNEM / 96
BİLİMDE ÖNCÜLER / 97
ANNEM / 98

ARKADAŞLIK VE YARDIMLAŞMANIN ÖNEMİ / 99
KAHRAMAN DOKTORLAR / 101
KİTAP SEVGİSİ / 102
SEVGİLİ OKULUMUZ / 103
HAKLAR / 104
ŞEKER DİYARI / 105
KIZ KULESİNE GİTMEK / 106

BEN İSTANBUL’UN MİDESİYİM / 107
BEN İSTANBUL’UN BEYNİYİM / 109

YALNIZLIĞIM VE BEN / 110
BEN İSTANBUL’UN KALBİYİM / 111

MERHABA BEN MELİS / 112
BEN İSTANBUL’UN AYAKLARIYIM / 114

NİLÜFER HATUN İLKOKULU

Minik
Kalemler

Büyük
Hayaller

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
7

BADE YARIŞMADA

Bade jimnastiği çok seviyor.
Bade yarışma için çok çalıştı.
Ödülü kazanmak için çok çalıştı.
Öğretmenleri Bade’yi seçti.
Bade 1. oldu, ödülü kazandı.

Herkes onu alkışladı.

Hayvanları sevelim, onlar bizim dostlarımız.

ANA SINIFI A
BADE VAROL

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
8

NİNJA KAPLUMBAĞALAR

Merhaba ben Emir,
Ninja kaplumbağaları çok seviyorum. İsimlerini ezbere biliyorum.
Rafael, Donatello, Leonardo ve Michelangelo. Resimlerini çizmekten çok
hoşlanıyorum. Geçen gece girmişler. Ben de onlarla ile birlikte pizza yiyord-
um. Biliyorsunuz Ninjalar pizzayı çok sever.
Hayvanları sevelim, onlar bizim dostlarımız.

ANA SINIFI A
EMİR AYTEKİN

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
9

PROFESYONEL FUTBOLCU EMİR

Geçen sene başlamış olduğum futbol okulunda yeni arkadaşlar edindim. Futbol oynamayı

PROFESYONEL FUTBOLCU EMİRçok seviyorum. Futbol akademisindeki en iyi arkadaşımın adı Kum. Çok başarılı bir sezon geçirdik

ve madalya aldık. Hem biliyor musunuz beni aday kadroya seçtiler.

Hayalim ileride çok iyi bir futbolcu olmak ve madalyalar kazanmaya devam etmek.

Geçen sene başlamış olduğum futbol okulunda yeni arkadaşlar
seviyorum.EMİR BAYIN
edindim. Futbol oynamayı çok Futbol akademisindeki en iyi ark-
ANASINIF A ŞUBESİ

adaşımın adı Kum. Çok başarılı bir sezon geçirdik ve madalya aldık. Hem bili-

yor musunuz beni aday kadroya seçtiler.

Hayalim ileride çok iyi bir futbolcu olmak ve madalyalar kazanmaya

devam etmek.

Hayvanları sevelim, onlar bizim dostlarımız.

ANA SINIFI A
EMİR BAYIN

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
10

ŞİRİN ÖRDEĞİM

Bir gün okuldan beni almaya babam gelmişti. En yakın arkadaşım
Bade o gün bize gelecekti. Babam yolda yürürken evde bizi bir sürprizin
beklediğini söyledi. Hem ben hem de Bade çok heyecanlanmıştık. Sürprizin
ne olduğunu sorduğumuzda, söylemedi. Sonunda eve varmıştık. Bizi çok şi-
rin, yavru bir ördeğin beklediğini gördük. Çok mutlu olmuştuk. Onu hemen
elimize alıp oynamak istedik. Tüyleri o kadar yumuşaktı ki, sürekli elimize alıp
sevmek istiyorduk. Sanırım bizi ailesi sanıyordu. Yere bıraktığımızda pıtır pıtır
peşimizden geliyordu. Biz nereye o oraya. Bu arada adını “PİNKY’ koyduk.
Şirin ördeğim PİNKY’i çok sevmiştik. İyi ki benim ördeğim oldun, evimize hoş
geldin tatlı, şirin, minik ördeğim.
Hayvanları sevelim, onlar bizim dostlarımız.

ANA SINIFI A
MELİS UYSAL

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
11

GÖKKUŞAĞI

Bulutları silerek,
Güneş gibi gülerek,
Özlemleri delerek,
Bana gökkuşağı sun.

İçinde barış olsun,
Sevgiyle yarış olsun,
İster bir karış olsun,
Bana gökküşağı sun…

ANA SINIFI B
NİSA ÇELİK

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
12

HAYVANLARI SEVELİM

Kimisi miyav miyav der, kimisi hav hav der.
Karıncalar ağaçlara tırmanır, kelebekler uçar arılar çiçeklere konar.

Kimisi evde yaşar, kimisi doğada yaşar.
Hayvanları sevelim, onlar bizim dostlarımız.

Onlarında duyguları , anneleri var.
Onları sevelim güzel güzel beraber yaşayalım.
Çalışkanlıkları bize örnektir , hiç yaramaz değildirler.
Hayvanları sevelim, onlar bizim dostlarımız.

İnsanlar taş taş üstünde bırakmadı.
Yavru kuşlar cik cik diye uçuyor, annelerini arıyor.

Onlarda bu dünyanın canlıları.

AYLİN ÖZBEK 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
13

EMİR’İN HAYATI

Merhaba ben Emir 6 yaşındayım. Çok da beyefendiyim, çok da
akıllıyım, çok da sevimliyim. Neyse çok çocuk gibi okuldayım. Ödevimin
hepsini yaparım. Hiç de yalan söylemem. Bir kız kardeşim var. İsmi Elif. Biz
ikiziz, ama ben onun abisiyim. Neyse okulu çok severim. Öğretmenimi de
çok severim. İki arkadaşım var, biraz çılgınlar... Hayatım çok güzel geçiyor.
Okulda güzel vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla, kardeşimle oynuyorum.
Hafta sonları annem, babam, kardeşimle gezmeye gidiyoruz. Evde sinema
saati yapıyoruz. Neyse çok mutlu bir hayatım var. Benden bu kadar…

EMİR GÜLTEKİN 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
14

BAHAR GELİNCE

Dağlarda karlar erir,
Coşar çaylar, ırmaklar,
Hayat verir doğaya sular,

Bahar gelince...

Çaırlar yeşerir, çimenler uzar,
Renk verir türlü türlü çiçekler,
Güzellikte yarışır papatya nergis,

Bahar gelince...

Ağaçlarda çiçekler açar,
Kiraz, elma, armut ve diğerleri,
Yarışır dallardaki çiçekler yerdekilerle,

Bahar gelince...

ADA TOPRAK 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
15

PAMUK’UN MACERALARI

Bir varmış, bir yokmuş. Macera yaşamayı seven Pamuk adında minik
bir kedicik varmış. Bu kedicik çok meraklı ve hareketliymiş. Yine bir gün
çok meraklanmış ve evinden çıkmış. Mahallede dolaşırken minik bir kö-
pek yavrusu görmüş ve korkmuştu. Aslında bu köpek yavrusu aslında çok
iyi niyetliymiş. Pamuk başta çok korksa da hemen bu tatlı ve minik köpek
yavrusuna alışmıştı ve hemen köpek yavrusuna yönelerek adını sormuştu.
Yavru köpek, ‘benim adım Cookie’ demişti. Pamuk, ‘memnun oldum Cookie.
Beraber bir gezintiye ne dersin?’ demişti. Cookie ise başıyla Pamuk’u onay-
ladı ve ardından, ‘tabii ki olur çok sevinirim’ demişti.


NİLÜFER HATUN İLKOKULU
16

Cookie ve Pamuk beraber ormanda güzel bir gezintiye çıkmışlardı.
Ormanda dolaşırken çok eğleniyorlardı fakat iş eve dönüş saatine gelince
ikiside ne yapacaklarını bilememişti. Çünkü kaybolduklarını fark etmeleri
çok uzun sürmemişti. En azından ormanda karşılarına dost canlısı bir aslan
çıkmıştı. Pamuk çekinerek aslana doğru yaklaştı;

‘Merhaba aslan kardeş! Bize yardımcı olabilir misin acaba?’ dedi.
Bu dost canlısı aslan hemen bu iki tatlı hayvana yardım etmeye
koyuldu. Ormandan nasıl çıkacaklarını anlattıktan sonra ailesinin yanına
gitmesi gerektiğini söyleyip yanlarından ayrıldı. Pamuk ve Cookie aslancık
sayesinde ormandan güvenli şekilde çıkmışlardı. Pamuk o gün hem ailesine
hem de kendisine, ‘bir daha asla aileme haber vermeden bir yere gitmeye-
ceğim’ şeklinde bir söz verdi.
Sizde ailenizden izin almadan, haber vermeden başka işler yapmayın.

ELİF KILIÇ 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
17

DORUK’UN FUTBOL HEYECANI

Doruk 8 yaşında futbol oynamayı çok seven bir çocukmuş. Ark-
adaşları Eymen, Görkem, Taha, Ömer ve diğerleri iki gruba ayrılıp, Futbol
maçı yapmaya karar vermişler. Anne ve babası Doruk’a yeni bir krampon
almışlar. Doruk bu krampon’un kendisine uğur getireceğine inanıp maça
başlamış. Doruk ve arkadaşları peşpeşe golleri atmışlar. Ayakkabılar Doruk’a
uğur getirmiş ve bu maçı 10/8 olarak kazanmışlar. Doruk bu mutlulukla gece
yatağına uzanıp günlüğüne yaşadığı bu güzel anıyı da yazmış.

DORUK KARABAYRAK 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
18

AYVA REÇELİ

İpek 8 yaşında çok tatlı bir çocuktu. Her şeyi çok sever, hayaller kurar,
okulunda derslerini çok iyi dinlerdi.İpek, en çok ayva reçelini çok severdi. O
olmadığı zaman, kahvaltısının tadını alamazdı. Annesi de bunu bildiğinden
ayva reçelini eksik etmezdi.
Ama bu sabah, kahvaltısında ayva reçeli yoktu. Çünkü annesi yapmayı
unutmuştu. İpek, buna çok üzüldü. Ayva reçeli olmadığı için kahvaltısını
keyifsiz yaptı.
İpek’in aklında bir fikir geldi. Hemen odasına koştu. Kumbarasını
açtı. Biriktirdiği paraları alıp, pazarın yolunu tuttu. Pazarcı Ali Amca’dan ayva
aldı. Doğru eve gitti.Annesine “ayva alıp getirdim” dedi. Annesi kızının başını
okşayıp; “hadi gel beraber reçel yapalım” dedi.
Birlikte reçeli yapıp kavanozlara koydular. İpek’te sabah, kahvaltıda
yiyeceği ayva reçelini düşünerek uykuya daldı.

ECRİN MANDAL 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
19

KAR TATİLİM

Annem ve ben Uludağ turuna katıldık.Otobüsle kısa bir yolculuk
yaptık.Uludağ’a vardığımızda teleferiğe bindim,kızakla kaydım.Kızaktan de-
falarca düştüm.Dinlenmek için otele gittik.Ertesi gün safari turu yaptık.Köy
evinde sahlep içtik.Geri dönüşte yanlışlıkla elimi otobüsün bardak konulan
yerine sıkıştırdım.Annem çok korktu.O korktuğu için ben de çok korktum.
Annem hemen çantasından el kremini çıkartıp sıkışan yere sürdü ve elimi
ordan çıkardı.Ama çok korkmuştum.Bu korkuda bana yetmişti.Her şeye
rağmen çok güzel ve keyifli kısa kar tatili yaptım.

KUZEY KARĞIN 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
20

BULUT

Bir gün dayım eve giderken bakkalın orada bir kedi görmüş ve kedi
maması alarak bakkalcı abiye bu mamayı kediye vermesini rica etmiş. Ertesi
gün dayımlardan bizim eve giderken,
Dayım: Gelin size kediyi göstereyim dedi.
Bizde bakkalın oraya gittik ve kediyi gördük. Dayım ve yengem
anahtarlıkla kediyi oynatıyorlardı, bizde annem ile kediyle oynamak için
eğildik bir anda kedi benim kucağıma patilerini koydu, sonrada annemin
kucağına sığındı. Bizim suratımıza öyle anlamlı baktı ki onu orada bırakamadık
ve onu sahiplendik. Adını da Bulut koyduk. Sizlerde sokak hayvanlarını
sahiplenirseniz onlara çok büyük iyilik yapmış olursunuz.

ESMA YUMUK 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
21

KUTUPLAR VE HAYVANLAR

Küresel ısınma yüzünden her yıl bir sürü buzul eriyor lütfen dünyamızı
koruyalım.
Kutuplarda yaşayan hayvanlara saygı gösterelim temiz ve huzurlu bir
dünya da yaşayalım.
Hayvanlarında dünya da yaşamaya hakkı var. Hayvanlarda bizim
dostumuzdur bunu hiçbir zaman unutmayalım.
Küresel ısınma sonucu bölgede yaşayan hayvanlar olumsuz
olarak etkilenir. Ayrıca doğanın dengesi de bozulur gelecek nesillere
daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için doğanın korunmasına yardımcı
olmalıyız.
Unutmayalım ki değişim en yakın yerden başlar… Kendimizden

TOPRAK KURTİŞ 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
22

ÇİÇİ VE MİÇİ’NİN İYİLİĞİ

Annem ve ben Uludağ turuna katıldık.Otobüsle kısa bir yolculuk
yaptık.Uludağ’a vardığımızda teleferiğe bindim,kızakla kaydım.Kızaktan de-
falarca düştüm.Dinlenmek için otele gittik.Ertesi gün safari turu yaptık.Köy
evinde sahlep içtik.Geri dönüşte yanlışlıkla elimi otobüsün bardak konulan
yerine sıkıştırdım.Annem çok korktu.O korktuğu için ben de çok korktum.
Annem hemen çantasından el kremini çıkartıp sıkışan yere sürdü ve elimi
ordan çıkardı.Ama çok korkmuştum.Bu korkuda bana yetmişti.Her şeye
rağmen çok güzel ve keyifli kısa kar tatili yaptım.

ZEYNEP HATUN CENGİZ 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
23

OYUNCU’NUN SEVGİSİ

Ben tek çocuk olduğum için üzülürdüm. Evde oyun arkadaşım yoktu.
Annem çok yoğun çalışırdı. Yoğun olduğu için çok oynayamazdık. Ben bir
kuş istedim. Annem ve babama onunla ilgileneceğime söz verdim. Bir mu-
habbet kuşu aldık. Çok hareketli ve oyun oynamayı sevdiği için ona ‘Oyuncu’
adını verdim. Artık çok mutluydum ve neşeli. Ama yaz geldi oyuncuyu dayım-
lara bırakmam gerekti. Çünkü Bayburt’ve tatile gitmemiz gerekti. Ama sonra
döndüğümüzde oyuncu bana küstü. Onu bıraktığım için. Onu eve aldıktan
sonra bizimle bi daha hiç konuşmadı. Artık çok uçmuyordu. Annem ile vet-
erinere götürdük. Çok sağlıklıydı. Yine de vitamin verdi. Ama sonra hasta-
landı ve vefat etti. Çok üzüldüm ve ağladım. Evcil hayvanlarımıza ve sokak
hayvanlarına elimizden geldiğince iyi bakmalıyız. Ben sokak hayvanlarına
mama alabilmek için ayrı bir kumbarada para biriktiriyorum. O para ile kedi,
köpek ve kuşlara mama ve yem alıyorum. Sokaklara mama ve su bırakıyoruz.
Hayvanları çok sevelim ve onları koruyalım.

ZEYNEP YÜSRA AYTAR 1/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
24

CANAN VE KEDİSİ

Canan uzun zamandır kedi sahiplenmek istiyordu ama anne ve babası
buna izin vermiyorlardı.O gün Canan arkadaşı Zehra’ ya gitti, Zehra’ nın bir
kedisi vardı.Canan, Zehra’ nın kedisiyle oynamak içi her fırsatta arkadaşının
yanına gidiyordu.Günler geçtikçe geçti; Canan’ ın doğumgünü geldi.
Annesi ve babası ona çok güzel bir doğumgünü partisi ve onun çok
seveceği bir sürpriz hazırlamışlardı.
Canan hazırlanıp salona geldi, hazırlIkları görüp çok şaşırdı; bütün
sevdikleri de gelmişti.Dileğini diledi ve mumları üfledi, pastasının kesti ve
hediyelerini açmaya başladı sıra anne ve babasının hediyesine gelmişti
Canan hediyenin ne olduğunu çok merak ediyordu.
Hediyeyi açtı ve içinden minik bir yavru kedi çıktı.Canan çok sevindi,
dileği gerçek olmuştu. Kedisi için mama ve yatak aldı.Canan ve kedisi çok
güzel günler geçirdi.

DEFNE ARSLAN 1/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
25

HAYLAZ MAYMUN VE OKULU

Mutlu ormanda her şey yolunda gibiydi. Bayan Bilgin ve öğrencil-
eri Zıpzıp Tavşan, Obur Ayıcık, Pırpır Kelebek, Yavaş Kaplumbağa, Çalışkan
Karınca okulun bahçesinde tohum ekip eğleniyorlardı.
Her zamanki gibi Haylaz Maymun, okula gelmeyip daldan dala gezi-
yordu. Onu okula gelmesi için arkadaşları ikna etmeye çalıştılar ama işe yar-
amıyordu. Bayan Bilgin’e söylediler. Bayan Bilgin, Haylaz Maymunla konuşup
onu ikna etti. Haylaz Maymun okula geldi ama Bayan Bilgin ders anlatırk-
en onu dinlemiyor ve arkadaşlarının dikkatini dağıtıyordu. Bayan Bilgin
onu sürekli uyarıyordu yine de işe yaramıyordu. Bütün arkadaşları okumayı
öğrenmişti. Haylaz Maymun öğretmenini dinlemediği ve dersleri önemse-
mediği için okumayı öğrenemedi.
Bir gün okuldan eve geldi. Annesi evde yoktu, kapı kilitliydi. Kapının
üzerinde bir not vardı. Notta ne yazıyordu? Baktı, baktı okuyamadı. Dışarıda
kaldı. Üstelik hava kararıyordu ve karnı çok acıkmıştı.

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
26

Annesi eve geldi. Oğlunu dışarıda üşümüş, acıkmış bir şekilde buldu. Annesi
üzüldü, “Oğlum anahtarı paspasın altına koyup kapıya not yazmıştım, niye
okumadın? ”diye sordu.“Üstelik yemeğini de hazırlamıştım.”Haylaz Maymun,
annesine hiçbir şey söyleyemedi. Okulda bütün arkadaşları ders çalışırken o
öğretmenini dinlemeyip okumayı öğrenememişti. Hep haylazlık yapmıştı.
Haylaz Maymun okula gitti. Arkadaşlarından ve öğretmeninden özür diledi,
çok çalışacağına söz verdi ve derslerine çok çalıştı.

ELİF DENİZ BUĞAZ 1/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
27

GÜNEŞ İLE ARKADAŞ OLAN KIZ

Küçük bir köy varmış. Orada bir kız ile annesi yaşarmış. Kızın adı
Deniz’miş. Deniz, Güneş ile arkadaş olmak istermiş. Annesine sormuş: anne
Güneş ile arkadaş olunur mu? Demiş. Hayır Güneş bir yıldızdır demiş. Deniz
çok üzülmüş.
Anneciğim bence Güneşle arkadaş olunur. Çünkü her sabah camım-
dan içeri giriyor odamı aydınlatıyor, beni uyandırıyor. Bence anne Güneş her
sabah bizi aydınlatacak.
Sonra Deniz bahçeye çıkıp güneş, yağmur ve toprağın büyüttüğü
çiçekleri toplayarak annesine vermiş.

ÖYKÜ TAŞDEMİR 1/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
28

MASAL’IN İLK 23 NİSAN GÜNÜ

Masal sabah erken kalktı. Çünkü bugün onun için çok önemliydi. İlk
defa 23 Nisan törenlerini izlemeye ailesiyle gidecekti. Annesi onun için çok
güzel bir elbise almıştı ve Masal’ın dolabına koymuştu. Masal hemen yeni
elbisesini giydi. Babası , annesi ve Masal tören alanına araba ile yola çıktı.
Masal arabanın camından bakarken tüm caddenin bayraklarla donatıldığını
gördü. Her yer kırmızı beyazdı. Tüm binalar bayraklarla süslenmişti.
Tören alanı çok kalabalıktı. Tüm çocuklar aileleriyle birlikte töreni
izlemeye gelmişti. Masal, yakın arkadaşı Onur’u da görmüştü. Onur keman
çalmayı bildiği için törende sahne alacaktı. 23 Nisan töreninde her türlü
gösteri düzenlenmişti. Folklor takımı, bando alayı,resmi geçit töreni, şiir
dinletisi…
Masal, 23 Nisan törenini büyük bir heyecanla izlemişti. İlk 23 Nisan’ı
çok güzel geçmişti. Seneye de törenlere katılmak için sabırsızlanıyordu.

BUĞLEM ŞERİFE YANIK 1/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
29

ORMAN

Ormandaki ağaçlar,
Hayvanların evidir.
Kesmemeliyiz ağaçları,
Korumalıyız ormanlarımızı.

Sen doğayı korudukça,
O da seni korur.

Sen hayvanları sevdikçe,
Onlar da seni çok sever.

Çiçekler açar,
Kuşlar öter,
Ben doğayı çok severim,
Beni çok mutlu eder.

ALP YAVUZ 1/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
30

SEYİT ONBAŞI

1889 yılında Balıkesir Havran ilçesi, Manastır köyünde doğdu. Önce
Balkan Savaşları’nda sonra 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinde
savaştı daha sonra Kurtuluş Savaşı’na katılmış büyük bir Türk askeridir.
Çanakkale’de Mecidiye tabyasında topçu askeri olarak görev yaparken
düşman gemilerinden atılan bombalar adeta yağmur gibi yağıyordu. Koca
Seyit ve bütün Türk askerleri ellerindeki imkanları ile canları pahasına
amansız bir şekilde savaşıyorlardı. Vatanımızı düşmanlardan koruyorlardı.
İngiliz savaş gemisinden atılan bir bomba Mecidiye tabyasına isabet etmişti.
Oradaki askerler bombanın etkisiyle şehit olmuşlardı. Yalnızca Koca Seyit ve
arkadaşı Ali sağ kalmışlardı fakat bombanın etkisiyle baygınlık geçirmişlerdi.
Koca Seyit ayılmış “arkadaşlarııııım” diye haykırmıştı. Arkadaşlarının şehit
olduğunu görüp çok üzülmüş ve hemen yanındaki topu kontrol etmiş, çalışır
durumda olduğunu görmüştü. Arkadaşı Ali de ayılmıştı. İkisi birlikte

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
31

orada bulunan top mermisini topa koymak istemişler, topun asansörü
bozuk olduğu için Koca Seyit 257 kiloluk mermiyi tek başına,insanüstü
bir gayret ve kuvvetle kaldırarak topa koymayı başarmıştı. Arkadaşı Ali ile
birlikte dua ederek topu ateşlemiş ve İngilizler’in Ocean savaş gemisini tam
isabetle batırmıştır. Çanakkale’yi geçilmez kılmıştır. Ben her gün okuldan eve
dönerken Askeri Müze’nin önünden Atatürk ve Seyit Onbaşı’yı selamlayarak
geçiyorum.
Başta Atatürk olmak üzere bütün Türk askerlerini, Seyit Onbaşı’yı
saygı, sevgi, minnetle anıyor ve dua ediyorum. Mekanları cennet olsun.

KEMAL BEKİR AKPINAR 1/E

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
32

23 NİSAN ANIM

Bu kış çok soğuk geçmiş ve çok üşümüştük. Buna rağmen bahar ayı
gelmişgüneş sınıfımızdan içeri giriyor ve bizi ısıtıyordu. Öğretmenimiz, bir
gün derste”23 Nisan yaklaşıyor gösteri hazırlayacağız” dedi. Hepimiz heye-
canlı gözlerle öğretmenimize baktık. Ne yapacaktık ne giyinecektik? Merak
içindeydik. 23 Nisan 1920 TBMM açılış yıl dönümü ve atamızın tüm dünya
çocuklarına armağan ettiği bugün çok güzel olmalıydı. Öğretmenimiz ve
sınıf annemiz ile şarkımızı ve hareketlerimizi belirledik. İzmir Marşı ile gösteri
yapacaktık. Haftada iki gün çalışmaya başladık. İlk provalar çok kötüydü,
nasıl olacaktı derken, çalışmalarımız günler geçtikçe daha güzel ve uyumlu
oluyordu. Hepimiz coşku ile dans edip heyecanlanıyorduk. Aynı zamanda
çok eğleniyorduk. Bu arada gösterimize uyumlu bayrak pelerinlerimiz dik-
iliyordu.

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
33

Arkadaşlarım ve ben çok yorulmuş, çok emek vermiştik. Artık hareketleri ez-
bere yapabiliyorduk. Sonunda 23 Nisan günü gelmişti. Kırmızı bayrak peler-
inlerimizi ve Atatürk tişörtlerimizi giydik. İstiklal Marşı ile bayram törenimiz
başlamıştı. Heyecanla sıranın bize gelmesini bekliyorduk. Sahnede 2/A sınıfı
ismi okununca kalbim hızla çarptı. Hemen sahnede yerimizi aldık ve bayrak
gibi dalgalanarak, İzmir Marşında gösterimizi sunduk. Annem ve babamın
gözleri dolmuş, bana sevgiyle bakıyorlardı. Bu 23 Nisan büyüdüğümde un-
utmayacağım bir anı olarak hafızamda kalacaktı. İyiki Atamız bize bu anlamlı
günü armağan etmiş. Teşekkürler Atam.

TAHA ÇAĞLAYAN 2/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
34

DALİN VE ARKADAŞLARI ÜLKELERİNİ
KURTARIYOR

1. Bölüm

Bir varmış bir yokmuş. Civciv Ülkesi’nde yine sıradan bir günmüş. Ta
ki Saf civciv bir taşa takılıp radyoaktif bir suya düşene kadar…
O zamandan beri kendine yakınlaşan her şey üstüne yapışıyordu.
Dalin bunu duyunca hemen kırmızı renkli bir düğmeye bastı. Yerde bir anda
bir delik açıldı. Dalin oradaki büyük masada duran sarı renkte ACİL yazan bir
düğmeye bastı. Bir anda Dalin’in karşısında bir kapsül belirdi. Sonra yerin
altındaki bir yere gitti. Burası acil durumlarda toplanmak için ülkenin tam
ortasındaydı. Buraya Saf dışında bütün civcivler gidebiliyordu. Artık herkes
oradaydı.
Akıllı: “Arkadaşlar. Sanırım herkes burada toplanma nedenimizi
biliyor.” Herkes hep bir ağızdan “Evet!” dedi. Akıllı: “Ülkede çok büyük bir
sorun var. Ve bizim de ülkemizi kurtarmamız lazım.” Bilgili: “Biz bu sorunu
sadece Dev Dağ’ın tepesindeki Dev Sabun’a ulaşarak çözebiliriz. Dönüş ise
kolay. Oradaki kaydıraktan kayarız.” Çevik: “O zaman kaydıraktan çıkalım.”
Bilgili: “Olmaz, kaydırak çok kaygan.” Dalin: “O zaman eşyalarınızı toplayın,
yarın Dev Dağ’a tırmanıyoruz.”

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
35

2. Bölüm

Civciv Ülkesi’ndekiler yola çıkmışlar. Birazcık yürümüşler ki önlerine
bir tabela çıkmış. Tabelada şöyle yazıyordu:“Hoşgeldiniz. Eğer Dev Dağ’ın te-
pesine ulaşmak istiyorsanız size sunduğumuz 2 oyunu 3 yıldız ile bitirmeniz
gerekiyor. Bol şanslar.” Sonrasında önlerinde bulunan portaldan geçmişler.
Asıl macera şimdi başlıyor.

3. Bölüm

Sonra önlerine yine bir tabela çıkmış. Tabelada şöyle yazıyordu: “Şim-
di oyunu oynayacak kişiyi seçin. Sonraki kapıdan geçerken de yine aynı şeyi
yapın.” Büyük ekranda oyunun videosunu seyretmişler. Oyunda yerdeki kar-
ları toplayıp bir düğmeye basarak rakibine atıyorsun veya rakibine yaklaşıp
onlara kartopları ile vuruyorsun. Şimdi sıra oyuncu seçmeye geldi. İçlerinden
Hızlı: “Ben yaparım” dedi.

4. Bölüm

Hızlı, kapıdan çıkınca arkadaşlarının tribünde olduklarını gördü. Üze-
rinde kışlık kıyafetler vardı. Bir ses “3-2-1 başla!” dedi. Hızlı hemen kartopları
yapıp iki yarışmacıyı eledi bile. Rakibi de birini eleyince son 3’e kaldılar. Hızlı
ve rakibi aynı anda kartopları yapıp aynı kişiye fırlattı. Artık son 2’deydiler.
Hızlı’nın rakibi kar toplarken Hızlı büyük bir kartopu yapmıştı bile.
Hızlı kartopunu fırlattı. Rakibi havada 45.56m uçtu ve Hızlı kazandı. Sonra
bütün civcivler kapıya gittiler. Kapıda 3 tane yıldız vardı. Yıldızlardan biri par-
ladı sonra 2.’si de parladı, üçüncü ise turuncu oldu. Civcivlerin umudu kes-
ilmişti. Ama sonra sarıya döndü ve kapı açıldı. Civcivler 1000m tırmanmıştı
ki…

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
36

5. Bölüm

Önlerine yine bir portal çıktı. Portaldan geçtiler. Sonra 2. oyunun
videosunu seyrettiler. Oyun iki turdan oluşuyordu. Oyunu oynayan kişinin
ellerinde özel eldivenler vardı. Eldiveni duvara bastırdığında diğer duvara
atlıyordu.
Birinci oyunda ilk 2’ye kalmaya çalışıyorsun. İkinci oyunda eğer birin-
ci olursan oyunu kazanıyorsun. Şimdi sıra oyuncuyu seçmeye geldi. Çocuk
ısrarla parmak kaldırıyordu. Sonrasında Çocuk’u seçtiler.
Çocuk kapıdan girince yanında iki rakip olduğunu fark etti. İkisi de
başladı. Birinci engel atlamaydı. Çocuk atladı ama kısa kaldı. Bir rakibi ile
yere düştü. Çocuk duvardan duvara atlıyordu. Rakibi de onu takip ediyordu.
Çocuk onu takip eden rakibi ile bütün engelleri geçti. Ve bir anda arkasında-
ki rakip kayboldu.
Çocuk hızlanmaya başladı. Ve birinciyi de geçip yarışı kazandı. Bütün
civcivler kapıya gitti ve o sırada 3 yıldız aynı anda parladı ve kapı açıldı. Yine
1000m tırmandılar ve…

6. Bölüm

Önlerine Dev Sabun çıkar. Arkadaşlar Dev Sabun’u alıp kaydıraktan
kayar. Sonra Dev Sabun’u birlikte Radyoaktif Saf’ın üstüne atarlar. Ve her şey
yerli yerine gider.

HAZAR ONGUN 2-B

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
37

KAYBOLAN KEDİ FINDIK

Sıcak bir yaz günü Nil Hanım ve küçük ailesi akşam yemeği hazırlama
telaşındaydılar.Orman içinde pembe renkli bir evde yaşayan ailemizin bir
kızı,bir de kedisi vardı. Nil Hanım mutfakta yemek hazırlarken kızı Çilek oyun
oynamak için bahçeye çıktı.Bahçeye çıkarken kapıyı tam kapatmadı.Bunu
fırsat bilen kedimiz Fındık dışarı çıktı.Büyük bir merakla etrafı keşfetmeye
başladı ve giderek gözden kayboldu. Hava iyice karardı.Nil hanım evinin
güzel balkonunda yemeği hazırladı.Çilek ve annesi yemeğe oturdu.Yemek
yemeye başladılar. Fındık nerede diye birbirlerine sordular.Fındık,çatal,bıçak
seslerini duyar duymaz masanın yanında oturur ve kendisine ikram edilen
yemekleri yedi.

-‘’Bu akşam oyun oynamak istiyor herhalde’’ dedi.Çilek de yemeğini yedi.
Anneside yemeğini yedi.Fındık hala ortada yoktu. Nil hanım evin her tarafına
baktı.Fındık hiçbir yerde yoktu.Nil hanım Çilek’e’’Fındık evde yok.Herhalde
dışarı kaçtı ve yolu bulamadı’’ dedi.Anne ve kız giyindiler.Etrafa baktılar.Hava
kararmıştı.El feneri ile etrafa baktılar.Bir kedi sesi duydular.Sesin geldiği yere
doğru yürüdüler.Fındık bir ağaca tırmanmış ve aşağı inememişti.Nil Hanım
feneri ağaca tuttu ve Fındık ağaçtan indi. Küçük ve mutlu ailemiz evlerine
döndüler.Nil Hanım kızı Çilek ve Fındık yanında olduğu için çok mutluydu.

ÖZGE NİL VURAL 2/B

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
38

ELİF’İN RÜYASI

Elif mutlu bir ailenin çocuğuymuş. Elif akşam yemeğini bitirip yatağa
yatıp uykuya dalmış. Elif rüyasında bir ormandaymış. Akşam ormanda
ayak izi bulmuş. Elif çok cesur ve meraklıymış, ayak izini takip etmiş.Elif’in
bulduğu ayak izi bir sincapa aitmiş. Sincap cok sevimliymiş ama Elif sinca-
pa bakarken aşağı fındık düşmüş. Sincap fındığın peşinden koşmuş , Sincap
fındığın peşinden koşarken fındık hareket etmiş. Sincap çok şaşırmış ,tekrar
peşinden koşmuş, fındık yine kaçmış. Elif fındığı eline alır almaz altından fare
çıkmış. Elif fındığı sincapa vermis. Sincap çok mutlu olmuş sonra Elif, sincap
ve fare ile oynamış. Zaman o kadar hızlı geçmiş ki akşam olmuş. Hava çok
soğukmuş. Bütün hayvanlar kulübesine gitmiş. Elif çok küçük bir ev görmüş
ama evin içi o kadar büyükmüş ki bütün hayvanlar orada parti yapıyorlarmış,
hatta bir maymun müzik çalıyormuş. Elif aynı sincapı partide görmüş. Elif
sincap ile dans etmiş. Elif sincapa “ benim evime gitmem lazım ama evimi
bulamıyorum” demiş sonra sincap eline bir sopa almış, sopayı çevirmiş Elif
ailesini görmüş.O sırada Elif’in annesi Zeynep hanım Elif’i uyandırmış. Elif
rüyasında bütün gördüklerini gerçek sanmış. Elif bu gördükleri için çok mut-
luymuş. Elif rüyasını kahvaltıda ailesine anlatmış.

ECE YAZGAN 2/C

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
39

HAYVAN SEVGİSİ

O gün ailemle birlikte ormana piknik yapmaya gitmiştik.Yanımıza
yemekler içecekler ve son olarak meyve almıştık.Yemeği yiyip ormanı
gezmeye gidecektim.Annemden izin aldım,git Meltem’ciğim ama uzaklaşma
kaybolursun dedi,tamam anneciğim dedim başladım ormanı gezmeye.
Ormanı gezerken bir tane çok tatlı bir köpek gördüm,zannettim ki bana
saldıracak ama tam tersini yaptı.Benimle oyun oynamaya başladı.Aradan
yarım saat geçti.Annem beni çağırdı.koşarak annemin yanına gittim.Annem
dedi ki bu köpeği nereden buldun.anneciğim ormanda buldum.Babamın
yanına gittim dedim ki baba baba bu köpeği hayvan barınağına verelim
bazen ziyarete gideriz arada.babam dedi ki tamam kızım.O gün anladım
ki hayvanlarda korkmamalıyız onlara zarar vermezsem onlarda bize zarar
vermez onları koruyalım sevelim.

TUBA ELİZAN TAYLAN 2/C

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
40

DOĞA KİRLİLİĞİ

İnsanlar bazen ormanlara çöp atıyor.
Bizde doğayı kirleten insanlara benzemeyelim.

Mesela fidan ekelim.
Bir zeytin ağacının ne kadar yaşadığını biliyor musunuz?

3000 yıl yaşıyorlar.
Ağaçlarımızı koruyalım,
Ormanlarımız çok güzeldir.

NİL MİRA CANPULUT 2/C

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
41

CANIM ÖĞRETMENİM

Farklı, farklı bilgileri özenle öğreten.
İlmek ilmek eğiten bizi seven

Layıksın tüm sevgilere,çiçeklere.
İlgilenirsin bütün çocuklara sevginle.

Zevkle öğretirsin bilgileri bizlere.

Ümit verir senin sonsuz bilgilerin.
Lale sümbül gibi zarifsin.

Geleceğimiz senin sayende güvende.
Ellerinden öperiz canım öğretmenim.

Nice çocuklar yetişsin ellerinizde.

YİĞİT ÖCBE 2/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
42

ZEYNEP’İN DÜZENİ

Bir varmış bir yokmuş… Çok düzenli bir kız olan Zeynep tüm eşy-
alarını kutulara koyarmış. Ama sonra koyduğu yerleri hep unuturmuş.
Zeynep’in doğum günü gelmiş. Arkadaşı Deniz, elinde kocaman bir kutu ile
gelmiş. Kutunun içinde ne mi varmış? Bir kalem ile bir defter. Zeynep gibi eşy-
alarını kaybeden biri için harika bir hediyeymiş! Bu sayede eşyalarını nereye
koyduğunu yazabilecekmiş. Bu hediye Zeynep’i çok ama çok mutlu etmiş.
Gün boyunca evdeki bütün kutuları açmış. İçinde neler olduğunu defterine
not almış. Listeyi tamamladığında saat çok geç olmuş. Zeynep çok yorulmuş.
Yatağına yatıp uyumuş. Zeynep cuma sabahı uyandığında telaşla “Kalemim!
Defterim!” diye haykırmış. Zeynep evi toplarken acaba defterini ve kalemini
nereye koymuş? Birkaç saat sonra baş ucundaki defterini, kalemini bulmuş
ve çok mutlu olmuş. Zeynep artık aradıklarını bulmak için defterini kullan-
mış ve artık hiçbir şeyi kaybetmemiş.

ELİF RASNA 2/D

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
43

ŞEKER DÜNYASI

Selin yoksul bir ailenin çocuğuydu. Selin pijamalarını giydi ve uyumaya
başladı. O anda kendini bambaşka bir dünyada buldu. Biraz dolaştı ve
sonra şöyle dedi:
-Kimse var mı?
Cevap gelmedi tekrar aynı cümleyi söyledi.
-Kimse var mı?
Sonra bir adam gördü ve şöyle dedi:
-Merhaba ben buraya bir anda ışınlandım. Ama neredeyim inanın ki
bilmiyorum. Tam olarak neredeyim? Selin adamın dediğini anlamadı. Bir
adam daha gördü ve aynı soruyu tekrar sordu. Fakat Selin yine adamın
dediğini anlamadı. En sonunda üzgün bir şekilde yürürken bir ses duydu.
-Küçük kız sesime gel.
Selin korktu. Sese doğru yürüdü karşısına şeker kıyafetli ve şeker saçlı bir
adam çıktı. Adam şöyle dedi:
-Merhaba küçük kız seni korkuttuysam özür dilerim. Benim adım Şipo.

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
44

Burası şeker dünyası ve sen şeker dünyasındaki şekerleri yiyebilirsin ancak
okuluna gitmelisin. O zaman dilediğin kadar şeker yiyebilirsin. Bu arada
şekerlerin bir zararı yok.
Selin çok şaşırdı ve şöyle söyledi:
-Peki yolda gördüğüm adamlar çok farklı konuşuyor ama sen benim gibi
konuşuyorsun. Sebebi nedir?
Şipo şöyle cevap verdi:
-Ben de senin gibi yıllar önce buraya ışınlandım. O yüzden hem senin dilinde
hem de şekerce konuşabiliyorum.
Selin şöyle söyledi:
-Başka bilmediğim bir şey var mı?
Şipo:
-Evet şekerce öğrendikten sonra şeker dünyasının ilerisine gittiğinde bir
gökkuşağı göreceksin. O gökkuşağından kayan herkes ömrü boyunca hem
mutlu oluyor hem de zengin oluyor. Selin buna çok şaşırdı çünkü ailesi
yoksuldu.
O günden sonra şeker okuluna gitti,şekerce öğrendi ve yeni
arkadaşları oldu. Selin’in o gün aklına, şeker dünyasındaki insanlara Türkçe
öğretmek geldi. Bir konuşma yaptı:
-Sevgili arkadaşlar ben buraya gelmeden önce bir dil biliyordum adı ‘Türkçe’
ve size öğretmek istiyorum. Öğrenmek isteyenler sabah saat 08.00 de şeker
okulunda olsun dedi.
Selin şeker dünyasındaki insanlara Türkçe öğretti ve sıradaki isteği
gökkuşağını bulmaktı. Selin uzun süre aradı ve sonunda buldu. Oradan kaydı
ama gökkuşağı gittikçe uzadı en sonunda kendini bir sarayda buldu. Orada
annesi ve babası onu uyandırıyordu. Sanırım işe yaramıştı. Gökkuşağı onları
çok zengin ve mutlu yapmıştı. O günden sonra Selin ve ailesi hep mutlu ve
zengin oldular.

AYLİN SIRAPINAR 3/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
45

BALIĞIM PAYTAK

Evde bir hayvanım olmasını çok istiyordum. Annem ile düşündük
ve bir balık almaya karar verdik. Daha sonra evcil hayvan dükkanına gittik,
akvaryumun en hareketli balığını seçtik. Turuncu renkli çok tatlı bir Japon
balığı aldık. Çapraz yüzdüğü için ona“Paytak”adını verdik. Paytak çok hareketli
bir balıktı. İki günde bir suyunu değiştirir, her gün aynı saatte yemini verirdik.
Bir gün Paytak’ın suyunu değiştirirken cam fanusu kırıldı. Annem ile onu
daha ufak bir fanusa almak zorunda kaldık. Önce her şey çok iyi gidiyordu.
Yeni yerini sevmiş görünüyordu. Akşam olmuştu. Babam eve geldi. Paytak’ın
suyun üzerinde yan yatmış ve hareketlerinin yavaşlamış olduğunu fark
etmiş. Hemen bize seslendi. Annem ile paniğe kapıldık. Hemen onu daha
geniş bir kaba aldık. Paytak birkaç saat kendine gelemedi. Hareketleri çok
yavaştı. Onu kaybetmekten çok korktum. Yanına gidip onunla konuştum.
“Seni çok seviyoruz lütfen bizi bırakma”dedim. Onu daha ufak bir kaba alınca
oksijeninin azalacağını düşünememiş olmaktan pişmanlık duyduk. Bunun
için çok üzüldük.Sabah olmuştu. Uyanır uyanmaz Paytak’ın yanına koştum.
Gerçekten bir mucize olmuştu. Paytak eskisi gibiydi canlanmıştı. Annem ile
çok sevindik.
Ben yaşadığım bu olaydan şu sonucu çıkardım, bizim sevgimiz ve

ilgimiz onu yaşatmıştı. Sevginin iyileştiremeyeceği hiçbir şey yoktu.

ÇAĞAN ERİMAN 3/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
46

ZEHİRLİ ÇİÇEK

Bir varmış, bir yokmuş. Ülkenin birinde küçük bir kız yaşarmış. Adı
da Eda’ymış. Eda’nın sapsarı saçları masmavi gözleri varmış. Beş yaşında çok
tatlı bir kızmış.
Eda ve annesi bir gün parka gitmişler. Parkta çok eğlenmiş. Parkta
gördüğü bir çiçeği alıp koklamış. Çiçek beklediği gibi güzel kokmuyormuş.
Eda çiçeğin yanından uzaklaşmış ve biraz daha oynayıp annesiyle eve dön-
müşler. Akşam yemeğini yedikten sonra Eda’nın vücudu kırmızı minik minik
kabarcık şeklinde su toplamış ve kaşınmaya başlamış.
Eda annesine:
- ‘’ Anne ben çok kaşınıyorum.’’ demiş.
Annesi:
- ‘’Acaba bir şey mi dokundu sana?’’ demiş.
Eda:
- ‘’Bilemiyorum anneciğim.’’
Annesi:
- ‘’Gel sana alerji ilacını vereyim.’’ demiş

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
47

Eda alerji şurubunu içmiş ama ne yazık ki hiçbir değişiklik olmamış.
Annesi Eda’yı giydirip doktora götürmüş.
Doktor hanım Eda’yı muayene etmiş. Eda’nın vücudundaki ve yüzündeki
kaşıntı ve kızarıklığın nedeninin zehirli bir şey koklamaktan olabileceğini
söylemiş.
Doktor hanım Eda’ya sormuş:
- ‘’ Bugün herhangi bir şey kokladın mı? ‘’
Eda:
- ‘’Bugün annemle gittiğim parkta çiçek kokladım. ‘’ demiş.
Doktor hanım:
- ‘’Tamam buldum sanırım kokladığın çiçek Arola Çiçeği. Bu yüzden
kızarıklıkların.
Doktor hanım Eda’ya ilaç ve kremden oluşan bir reçete yazmış. Eda
ilaçları ve kremi düzenli uygulamış. Birkaç gün sonra kırmızı noktalardan
eser kalmamış. Eda bundan sonra bilmediği çiçekleri koklamamış. Eda
böyle bir durumdan gerekli dersi çıkarmış.

DERİN KABAKCI 3/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
48

ÖZGÜR OLMAK İSTEYEN KUŞ VE
EMİR’İN HİKÂYESİ

Günlerden bir gün çok güneşli ve güzel bir havada ailesiyle birlikte
pikniğe gelen Emir adında bir çocuk varmış. Bu çocuk çok yaramaz hiç yer-
inde duramayan biriymiş. Ailesiyle pikniğe gidecekleri yere varmışlar. Ailesi
piknik sofrasını hazırlarken Emir sağda solda koşturmaya başlamış. Annesi
de uyarmış:
-Kaybolma Emir bir yere sakın!
-Tamam anneciğim, demiş.
Fakat Emir piknik alanından uzaklaşmış ve yolunu kaybetmiş. Sağda solda
annesini ararken yanlışlıkla bir kuşa basmış. Kuş:
-“Ay! “ diye ses çıkarınca Emir de bir anda irkilmiş. Kuşa basınca kuşun kanadı
kırılmış. Emir kuşu eline almış ve özür dilemiş.
-Yolumu kaybetmiştim korktuğumdan ne yaptığımı bilemediğimden yan-
lışlıkla bastım, demiş Emir.
Kuş da ormanı ve piknik alanlarını bildiğini, Emir’ i ailesine kavuşturacağını
söylemiş. Beraber koyulmuşlar yola ve 1-2 saatin sonunda Emir ailesini bul-
muş. Annesi, babası ve kardeşi çok sevinip mutluluktan ağlamışlar. Daha
sonra Emir ailesine başından geçenleri anlatırken şöyle izah etmiş.

NİLÜFER HATUN İLKOKULU
49

-Bir tane kuşu ezdim kanadı kırıldı. Ve o kuşun sayesinde size kavuştum
demiş.
Annesi kuşun durumuna çok üzülüp alıp veterinere götürmüş. Kuşa veteriner
bakmış ve çok kötü durumda olduğunu hemen ormana götürmelerini
söylemiş. Emir ve ailesi kuşu kafese koyup günlerce beslemişler. Fakat kuş
da artık evine dönmek istemiş. Emir ve ailesi tam anlamıyla kuş iyi olmadan
göndermek istememişler. Yine aradan günler geçmiş ve kuş ağlamaya
başlamış.
-Yuvamı özledim, ormanın yeşilliğini özledim, demiş.
Bunun üzerine Emir ve ailesi kuşu serbest bırakmaya karar vermişler. Kafesi
açıp,
-Artık yuvana dönebilirsin, demişler.
Ve kuş bunun üzerine “bırrr” diye kafesten fırlamış. Mutluluktan havada
bir tur dönmüş ve teşekkür etmiş kendisini iyileştirdiği için. Emir de kuşa
teşekkür etmiş ailesine kavuşturduğu için. Sonra kuş giderken arkasından
Emir:
-Sana bir isim koyalım ve yine pikniğe gittiğimizde sana öyle seslenelim,
demiş. Kuş da:
-Tamam, bundan sonra adım olsun, demiş. Emir de “ Sakar ” ismini vermiş
kuşa.
Bir yaz ayında hava güzel iken Emir ve ailesi toplanıp pikniğe gitmişler.
Sepetler hazırlayıp yola çıkmışlar. Sonra kuşun olduğu bölgeye varıp hamak
kurup piknik sofrasını hazırlamışlar. Sakar’ a seslenmişler. O sırada ormanda
cıvıldama sesleri gelmiş ve bir sürü kuş gelmiş. Emir ve ailesi Sakar’ ı görünce
çok mutlu olmuşlar. “Bu kadar kuş neden geldi?” demişler.
Kuş da:
-Sizden yuvama dönerken bir sürü kuşla tanıştım, onlarla yuvamız oldu. Sizin
sayenizde bir eşim ve bir sürü de yavrularım oldu, demiş.
Hepsi bir anda kahkaha atıp gülmüşler. Piknik sofrasının etrafı bir sürü kuşla
çevrilmiş. Hepsi aile olup vakit geçirmişler.
Bundan sonra her sene yaz aylarında Emir ve ailesi hem piknik yapıp
hem de Sakar ve ailesini ziyaret için ormandaki piknik alanına gitmişler.

POYRAZ KIVANÇ CEZİK 3/A

NİLÜFER HATUN İLKOKULU

50


Click to View FlipBook Version