The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

İçerikler ortaokul öğrencilerimiz tarafından matematik bölümü adına yapılmıştır.

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Aysun Fendi, 2020-04-22 12:13:04

Koç Okulu Matematik Bölümü 23 Nisan Kutlaması

İçerikler ortaokul öğrencilerimiz tarafından matematik bölümü adına yapılmıştır.

Sevgili Atatürk,

Bizi şu an olduğumuz yere getirdiğin için sana ne kadar
teşekkür ettiğimi bu küçücük sayfaya tabi ki ifade
edemem. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki sana çok
minnettarım. Sen olmasaydın ben belki bu notu
yazamıyor, bir hizmetkar olarak kan ter içinde aç susuz
bir şekilde çalıştırılıyor olacaktım. Sadece ben değil.
Hepimiz. Ama sen...Sen öyle büyük adamsın ki Atatürk,
bizi her şeyden sen kurtardın. O yüzden de bunu şu an
yazıyorum. Birkaç gün sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı olacak. Bu bayram ve daha bize
verdiğin tüm bayramlar için çok teşekkür ederim.

Sevgiler,
Dila Demirel

Sayın Mustafa Kemal Atatürk,

Sizin, ülkemiz için yaptıklarınız olmasaydı belki de şu an bu
sandalyede oturmaz, bu mektubu yazamazdım. Bu yüzden, sizin
gibisinin bir daha dünyaya gelmeyeceğini söylemek, size çok
teşekkür etmek istiyorum. Şu anda Türkiye ve geri kalan
dünyada ciddi bir salgın var ama Türk Milleti’nin bunu da
atlatacağına inanıyorum. Biz, çocuklar artık derslerimizi
bilgisayarlardan almaya başladık. Keşke siz de, derslerimize
girebilseniz bize verimli bilgiler verebilseydiniz. En çok da en
sevdiğim ve sizin de çok başarılı olduğunuzu bildiğim matematik
dersime girmenizi isterdim. Sizi yakından tanımak bana
gerçekten çok büyük bir heyecan verirdi. Keşke bizimle hep
olsanız, derslerimize girseniz, bizi mutlu etseniz.

Sevgiler,

Koç Okulu 5. Sınıf öğrencisi Emir Akgün

Sayın, Mustafa Kemal Atatürk,

Merhaba, ben 11 yaşında İstanbul’da yaşayan bir kız
çocuğuyum. Kendimi sıkılmış hissediyorum. Pardon, siz hikayeyi
sanırım bilmiyorsunuz. 2020 yılındayız. Şu an dünyamızda
corona adlı bir salgın var. Bu ölümcül virüs ilk Çin’de çıktı. Bu
virüsün yayılmaması için evden çıkmıyoruz. Okula bile
gidemiyoruz. O yüzden online okul başladı. Yani her dersi
internetten yapıyoruz. Öyle de olsa çok şey öğreniyoruz.
Bazen ses gidiyor, görüntü olmuyor. Fakat çok güzel vakit
geçiriyoruz.

Ben Türk milletinin bu salgınla baş edebileceğine inanıyorum.
Ayrıca size teşekkür etmek istiyorum çünkü ülkemiz için
yaptıklarınız olmasaydı biz yaşıyor olmayacaktık.
Keşke bu zamanda siz de olsaydınız da bu salgınla daha iyi baş
etme gücüne sahip olsaydık. Unutulmayacaksınız.

Saygı ve Sevgilerimle,
Koç Okulu 5. Sınıf öğrencisi Işıl Özaydın



Sayın Atam,

Ben 11 yaşında İstanbul’da oturan bir kız çocuğuyum.
Sizin bizim ülkemize ne yaptığınıza hayranım. Siz
yabancılarla mücadele etmeseydiniz ben şu an bu
mektubu yazmıyor olurdum çünkü hayatta olmazdım.
Şu an sizi görmek için her şeyi yapardım. Ölü ya da
hayatta, siz her zaman kalbimde olacaksınız.

Saygılarımla,

Maya Yıldırımer
5F

19 Nisan 2020

Sayın Mustafa Kemal Atatürk,

Bugünlerde evde kalmam gerekiyor çünkü Covid 19
bütün dünyada bir salgına dönüşmüş durumda.
Aslında Covid 19 benim için bir avantaj çünkü herkes
evden çalışıyor ve ailemle daha çok vakit
geçirebiliyorum. Arada sırada ailemle olduğum için
mutlu oluyorum ama Covid 19 nedeniyle endişeliyim.
Covid 19’un hemen bitmesini umut ediyorum.

Eğer siz matematik dersimize gelmiş olsaydınız
sizden üçgenleri öğrenmek isterdim. Bugün babamla
sohbet ederken geometrik şekillerin Türkçe
isimlerini sizin belirlediğinizi öğrendim. Sizin
sayenizde geometride kullanılan terimleri çok daha
kolay anlayabiliyoruz. Bu sayede anlamadığımız
kelimeleri ezberlemek yerine gerçekten geometri
öğrenebiliyoruz.

Bu aralar evde kaldığımız için internetten eğitim
alıyoruz. İnternetten eğitimde de okulda
öğreneceklerimizi öğreniyoruz. İnternetten eğitim
almak aslında çok da farklı değil. Sadece okulumu
çok özledim.

Saygılarımla,

Mehmet Ege Taşkın

Sevgili Atam,

Bizim ailede bir tek nenem seni tanıma ve görme
şansına sahip olmuş. Bana ara sıra o dönemde
yaşananlardan bahseder. Hep senin ilkelerinle
büyüdüm bundan sonra da senin yolundan
yürümeye devam edeceğim.

Zor günler geçiriyoruz. Kendisi küçücük ama
etkisi büyük bir virüs yüzünden okulumuzdan,
arkadaşlarımızdan, öğretmenlerimizden ve
akrabalarımızdan uzakta ev hapsindeyiz. Keşke
burada olsaydın…

Sevgilerimle,
Sadi Can Teomanlı

Sayın Mustafa Kemal Atatürk,

Hayatta en çok seni görmek isterdim çünkü sen olmasaydın bu
cumhuriyet olmazdı ve biz de yaşayamazdık. Çünkü
cumhuriyet olmasaydı yine farklı ülkelerle aramızda savaşlar
çıkardı ve savaşta ölme ihtimalimiz çok yüksek olurdu. Kısacası
sana ne kadar teşekkür etsek az. Keşke bu mektubumu
duyabilseydin.

Yağ ız Emre Öney





























Tuna Şahin 5H

6. SINIFLAR

ATATÜRK İLE DURU YILMAZER’İN DİALOGU



BEN: Merhaba Atatürk! Seninle tanıştığım için çok mutluyum.

ATATÜRK: Merhaba Duru’cum. Seni görmek ne güzel.
BEN: Ülkemizde Cumhuriyet’i sağladığın için seninle gurur

duyuyorum. Belki sen olmasaydıın ben okula bile gidemeyecektim.
ATATÜRK: Teşekkürler Duru. O dönemlerde savaşı çok zor kazandık.
Ama ben vatanım için her şeyi yapardım.

BEN: Keşke her insan senin gibi düşünse. Konuşma için teşekkür
ederim.



DURU YILMAZER 6F

Çocuk: Aaa...

Atatürk: Noldu Çocuk?

Çocuk: Senin eline diken batar mı?

Atatürk: Hmm batmaz mı?

Çocuk: Senin elin kanar mı?

Atatürk: Kanamaz mı?

Çocuk: Ama sen Atatürk değil misin?

Atatürk: Öyleyim çocuk.

Çocuk: Ama...

Atatürk: Sen şimdi bırak benim kim olduğumu. Bu gülü yetiştireceksen canın
yanacak, elin kanayacak, Güneş seni terletecek, bu bahçede gül bitmez diyenler
olacak. Gül böyle yetiştirilmez böyle yetiştirilir diyenler olacak. Sen kendine şunu
soracaksın " Ben burayı gül bahçesi yapmak istiyor muyum? Ben burada
dünyanın en güzel güllerini yetiştirmek istiyor muyum?". Eğer çok istiyorsan eline
batan diken, ne de söylenenler umurunda olmayacak. Kim olursan ol tek isteğin,
şu kokuyu duymak olacak. Anladın mı?

Çocuk: Anladım.

Atatürk: Aferin sana. Hadi bakalım, devam.

Anlatıcı: Ülkemizin ve bankamızın kurucusu olan Mustafa kemal Atatürk'ü
saygıyla anıyoruz.



ATATÜRK: Merhaba çocuklar. Bugün size konuk olarak geldim.

ÇOCUK:Atam sizde eskiden matematik dersini çok sever miydiniz?

ATATÜRK: Tabiki severdim. Matematiğe çok büyük ilgi duyardım. Hatta bu
konuda şu sözümü size hatırlatmak isterim; “Ben öğrenim devrimde matematik
konusuna çok önem vermişimdir ve bundan hayatımın çeşitli safhalarında başarı
elde etmek için faydalanmış olduğumu söyleyebilirim. Onun için herkes
matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır.”

ÇOCUK: Bu bilgi benim için de çok büyük bir hazine olacak Atam.

Mustafa Kemal Atatürk dersime gelseydi Atat
hangi matematik terimlerini türkçe olarak tür

türk’e yazdığı geometri kitabında fransızcada
rettiğini sorardım.





Çocuk: Aaa...
Atatürk: Noldu Çocuk?
Çocuk: Senin eline diken batar mı?
Atatürk: Hmm batmaz mı?
Çocuk: Senin elin kanar mı?
Atatürk: Kanamaz mı?
Çocuk: Ama sen Atatürk değil misin?
Atatürk: Öyleyim çocuk.
Çocuk: Ama...
Atatürk: Sen şimdi bırak benim kim olduğumu. Bu gülü
yetiştireceksen canın yanacak, elin kanayacak, Güneş seni terletecek,
bu bahçede gül bitmez diyenler olacak. Gül böyle yetiştirilmez böyle
yetiştirilir diyenler olacak. Sen kendine şunu soracaksın " Ben burayı
gül bahçesi yapmak istiyor muyum? Ben burada dünyanın en güzel
güllerini yetiştirmek istiyor muyum?". Eğer çok istiyorsan eline batan
diken, ne de söylenenler umurunda olmayacak. Kim olursan ol tek
isteğin, şu kokuyu duymak olacak. Anladın mı?
Çocuk: Anladım.
Atatürk: Aferin sana. Hadi bakalım, devam.

Anlatıcı: Ülkemizin ve bankamızın kurucusu olan Mustafa kemal
Atatürk'ü saygıyla anıyoruz.

Ali Cansın Yılmaz
6-F



Atamız ile Dialog



Ben: Atam ben mühendis olmak istiyorum ancak şu geometri
konusunda çok zorlanıyorum.

Atamız: Bak evladım, ben ilk türkçe geometri kitabını yazdım ne
zorluklara katlana katlana ya da sizlere kalan memleketinizi düşün biz
o memleketi almak için ne zorluklar, acılar çektik. O yüzden ne olursa
olsun hiç geometriyi anlamak ve mühendis olmak için asla
denemekten, uğraşmaktan vazgeçme. G. H. Hardy’nin söylediği gibi ‘’
Dünyada matematikten daha masum bir uğraş yoktur.’’ Bunu hiçbir
zaman unutma evladım.

Ben: Size söz veriyorum Atam bir Türk genci olarak matematikten
hiçbir zaman vazgememeyi ant içiyorum.



ATATÜRK MATEMATİK
DERSİME GELSEYDİ

Dila:Öncelikle merhaba,sınıfımıza hoş geldiniz.Şuan sizinle

karşılıklı sohbet ettiğim için karışık duygular içerisindeyim.Bu
sohbette size birkaç soru sormak istiyorum.Ama bundan önce
siz şuan neler hissediyorsunuz ?Benimle paylaşabilir misiniz ?

Atatürk:Tabiki tatlı kız,Öncelikle ben bu sınıfta sizin gibi akıllı

çocuklarla konuştuğum için çok gururluyum.Sizin gibi küçük
çocuklarla böylesine sohbetler yapmak çok hoşuma
gidiyor.Beni bu özel günde bu sohbete davet ettiğiniz için çok
teşekkür ederim.

Dila:Asıl bizler çok teşekkür ederiz bizi kırmadığınız ve

geldiğiniz için.Evet,ilk sorum sizin orta öğretim dönemindeki
matematik dersinde olan başarınızın sırrı nedir?

Atatürk:Rüştiyedeki zamanlarımda en çok matematiğe merak

sarmıştım.Kısa zamanda dersin öğretmeni kadar,hatta daha
bile fazla bilgi edinmiştim.

Dila:Zamanınızı geçirmek için bence çok güzel bir

şey.Evet,ikinci soru,Size Kemal ismini kim verdi?

Atatürk:Aslında soru sırasını çok iyi yakalamışsın.Kemal adımı

kendi adı da Mustafa olduğundan dolayı Üsküplü Mustafa adlı
matematik öğretmenim verdi.

Dila:Size Kemal ismi gerçekten yakışıyor.Üçüncü sorumuz

geliyor.Toplam kaç kitap okudunuz;

Atatürk:Ben toplam ‘’3997’’ kitap okudum.Kitap okumayı

gerçekten çok severim.

Dila:Aslına bakarsanız bende kitap okumayı çok severim.Bazı

kitaplar vardır ki insanı başka dünyalara götürür.Dördüncü
sorumuz…En sevdiğiniz vatan şairi kimdir?

Atatürk:Benim en sevdiğim vatan şairi,’’Namık Kemal’’dir.

Dila:Şimdi soru tarzını biraz değiştireceğim.Sıradaki

sorumuz,sizi 1919 yılında Samsuna götüren teknenin ismi
nedir.

Atatürk:En sevdiğim sorulardan biri.Beni 1919 yılında

Samsuna götüren geminin ismi ‘’Bandırma Vapuru’’dur.

Dila:Evet,sohbetimizin sonlarına geliyoruz son dört sorumuz

.Askerlikte ilk görev yeriniz neresiydi?

Atatürk:Senin gibi tatlı bir kızla sohbet etmek çok zevkli.Yine

sevdiğim sorulardan biri.Askerlikteki ilk görev yerim ‘’ŞAM’’dı.

Dila:Tamam yedinci sorumuz.Cumhuriyet tarihinde sizin

tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen son isim nedir?

Atatürk:Senin gibi küçük bir kızın böylesine etkileyici sorular

soracağını hiç düşünmezdim.En son görevlendirdiğim isim
‘’İsmet İnönü’’dür.

Dila:Evet son iki sorumuz.Mondros ateşkes antlaşması hangi

devletler tarafından imzalanmıştır?

Atatürk:Mükemmel bir soru daha.’’İtilaf devletleri ve Osmanlı

devleti’’ tarafından imzalanmıştır.

Dila:Son sorumuz .Siz, ‘’Ben size taarruzu emretmiyorum,

ölmeyi emrediyorum.’’hangi savaşta söylemiştiniz.

Atatürk:Son soruda bile mükemmelsin.Bu sözü ‘’Çanakkale

Savaşı’’ nda söyledim.

Dila:Sınıfımıza geldiğiniz ve sorularımı yanıtsız bırakmadığınız

için çok teşekkür ederim.

Atatürk:Asıl ben beni bu güzel günde ağırlayıp sohbetettiğiniz

için teşekkür ederim 23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMINIZ KUTLU
OLSUN!!!



ATATÜRK İLE BENİM SOHBETİM



Ben: Ney derse Atatürk mü geliyor !

Atatürk : Evet, geldim bile

Ben : Bu rüya ise beni uyandırana burdan uçarım !

Atatürk: yok ne rüyası gerçekten burdayım

Sınıf : hahaha

Ben: Eğer gerçekten geldiyseniz birkaç soru sorabilir miyim?

Atatürk: neden olmasın

Ben: o zaman çocukluk döneminizde en çok hangi konuda
zorlandınız ? veya en çok ne sizi eğlendirdi? Veya nesıl bu konuma
yükseldiniz yani bu konuma gelirken neler hissettiniz ?

Atatürk : vallahi hiçbirini hatırlamıyorum seneler geçti ama burda
olmamız nedenleri azim , hırs ve çalışmaktır yavrum. Neyse haydi
açın kitapları.

Ben: Bu şans 000000,1% bir oran inanılmaz, keşke ders bitmese
birde gündüz dersi ders sonu 09.05.



Can Nalbantoğlu 6A

“Eğer Atatürk matematik dersinize gelmiş olsaydı ve sizinle sohbet etmiş olsaydı arasınızda nasıl bir
diyalog geçerdi?”

Can: Paşam, siz Matematik dersini sever miydiniz?

Atatürk: Selanik Askeri Rüştiyesi’nde en sevdiğim ve başarılı olduğum ders Matematik idi. Tüm
çocukların bildiği “Senin de ismin Mustafa, benim de. Bu böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı.
Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun.” diyaloğu matematik öğretmenimle aramda geçti.

Can: O zamandan beri isminizin gerçekten Mustafa Kemal olması gerçekten bunun sonucu mu?

Atatürk: Evet. Ama sırf bu hikayeyi dinlemek sadece çok küçük çocuklar için. Sen artık büyümüşsün, 6.
sınıftasın. Benim matematiğe ilgim bu hikayeden çok daha fazlasını kapsıyor. Örneğin sen benim bir
Matematik Kitabı yazdığımı biliyor muydun?

Can: Gerçekten mi?

Atatürk: Üçüncü Türk Dil Kurultayından (24-31 Ağustos 1936) hemen sonra 1936-1937 yılı kış
aylarında kendi ellerimle “Geometri” adlı bir kitap yazdım. Bu kitap ilk kez 1937 senesinde geometri
öğretmenlerine ve bu konuda eserler yazacaklara kaynak olarak Kültür Bakanlığımızca yayımlandı.

Can: Bu kitapta neler var?

Atatürk: Bu kitabın sizlere en büyük katkısı günümüzde de kullandığınız matematik ve geometri
terimleridir. Örneğin, boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, çember, teğet, açı, yatay, düşey, üçgen,
dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarp, bölü, eşit,
toplam, oran, orantı, gibi terimleri türetip, bu kitapta tanımladım.

Can: Bugün kullandığımız neredeyse tüm matematik terimlerini siz mi türettiniz gerçekten? Bu sizin
için neden önemliydi?

Atatürk: Çünkü eski dildeki matematik terimleri öğrenmesi çok zor ve uzun terimlerdi. Daha anlaşılır
terimlere ihtiyaç vardı. Milletimiz matematik ve pozitif bilimleri öğrenmeliydi. Bu ileri medeniyet
seviyesine ulaşmamız için şarttı.

Can: Peki bu kitabınızdaki terimleri kimseyi öğretme fırsatınız oldu mu?

Atatürk: 13 Kasım 1937 tarihinde Sivas’a gittim. 1919 yılında Sivas Kongresi’ni yaptığımız lise
binasında bir geometri, o günkü adıyla hendese dersine girdim.

Can: Ders nasıl geçti?

Atatürk: Henüz Geometri Kitabım okullarda kullanılmaya başlamamıştı. Halen eski terimlerle ders
yapıyorlardı. Öğretmene, bu anlaşılmaz terimlerle verimli ders yapılamayacağını ve derslerin yeni
Türkçe ile yapılması gerektiğini söyledim.

Can: Keşke dersi siz yeni terimlerle anlatsaydınız...

Atatürk: Aynen öyle yaptım. Dersi kendi türettiğim Türkçe terimlerle ve çizimleriyle anlattım. Ayrıca
bu derste Pisagor teoremini de çözümledim. Ne yazık ki ömrüm daha çok matematik dersine
girmeme yetmedi. Ama modern Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın öğretmenleri bugün size bu terimlerle
benim başlattığım matematik dersini veriyor... Benim sesim, benim gözüm olmaya devam ediyorlar.







Atatürk ve Çocuk

Günlerden bir gün...

Çocuk: Merhaba Atam
Atatürk: Merhaba çocuk
Çocuk: 23 Nisan’ı neden çocuklara armağan ettiniz?
Atatürk: Çocuklar bu dünyayı çok daha iyi bir yer yapabilecek güce sahipler. Onlar sevgi
dolu, kirlenmemiş ve hayatın kötülüklerinden uzak kalmış durumdalar. Çevrelerine de
böyle sevgi dolu bakıyorlar, yardımseverler ve iyi kalpliler. Üstelik çocuklar hiç pes
etmezler, başarıncaya kadar her koşulda çabalamaya, denemeye devam ederler. En
önemlisi de ben çocukları hep çok sevdim ve güvendim. Onlara benden çok özel bir gün
kalsın ve hep sevinçle kutlasınlar istedim. Biliyorum ki çocuklar bu ülkenin en parlak
geleceği ve her zaman özgürlüklerine de bu güzel vatana da sahip çıkacaklar. Bunu
silahlarla değil; eğitimle, bilimle, çok çalışarak yapacaklar.
Çocuk: Bir çocuğun gelecekte iyi biri olacağını nereden anlayabilirsiniz?
Atatürk: Bütün çocuklar büyüdüklerinde iyi bir insan olabilir. Her çocuk bu potansiyelle
doğar. Her çocuk çok özel ve değerlidir. İyilik sonradan kazanılan bir şey değildir,
çocukların kalbinde saf iyilik vardır. Onları özel yapan da budur. Eğer biz büyükler
çocuklarımızı doğru değerlerle büyütebilirsek, onlara iyi bir eğitim verebilirsek, çocuklar
asla bu özelliklerini yitirmezler.

Çocuk: Tekrar çocuk olmak ister miydiniz?
Atatürk: Tabii ki. Çocukluk dönemim yaşadığım en iyi zamanlarımdı. Çok mutluydum.
Ailemle, arkadaşlarımla. Her şey çok güzeldi.
Çocuk: Biz çocuklara vermek istediğiniz, hayatlarımızı daha anlamlı hale getirecek
mesajlar var mı?
Atatürk: Kendi ayakları üstünde durabilen, özgürlüklerine sahip çıkan, kendi
hayatlarınız hakkındaki kararlarınızı kendiniz verebilen insanlar olun. Bunu ancak çok
çalışarak, çok okuyarak, iyi bir eğitimle yapabilirsiniz. Sonra da hiç kimsenin sizi
yolunuzdan döndürmesine izin vermeyin. En umutsuz zamanlarda bile bir çıkış noktası
olduğunu bilin. Mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyin. Kararlı olun.
Çocuk: Hayatınız boyunca yaşadığınız en korkunç olay neydi?
Atatürk: Savaşlardı. Bu kısa hayatlarımızda karşılaşabileceğimiz en kötü şey savaşlar ve
ölümdür. Ülken için, bağımsızlığın için gözünü kırpmadan savaşmak zorundasın çünkü
başka bir millete bağlı yaşayamazsın. Bu özgürlük değil, köleliktir. O ülkeler de haksızca
senin topraklarına göz diktiklerinde yapacağın tek şey onlara karşı durmaktır. Ancak
gece yattığında ölen insanları, onların arkasından gözyaşı dökenleri, geride kalan anaları,
babaları, çocukları hep düşünürsün. Hatta düşünmekten uyuyamazsın. O yüzden
dediğim gibi ‘’Yurtta sulh, cihanda sulh’’ en iyisi...
Çocuk: Bugüne gelirsek, ülkemiz ve beraberinde Dünyamız tehlikeli bir virüs ile karşı
karşıya. Siz bu durumda insanlar için ne önerirsiniz?

Atatürk: Ben kendimi hep Türk hekimlerine emanet ettim, çocuk. Bilime ve doktorlara
güvenin. Tedavi ve aşı mutlaka bulunacaktır. Tedbirinizi alın, kurallara uyun. Düzgün
beslenin, spor yapın. ‘’Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur,’’ unutmayın. Bu süreci bir
fırsat olarak görün. Ailenizle zaman geçirin, yeni bir hobiniz olsun, derslerinize çalışın,
mutlaka okuyun. En önemlisi umudunuzu asla kaybetmeyin, ben hiçbir zaman
kaybetmedim. ‘’Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır’’ Bunu unutmayın.
Sağlam durun, güzel günler göreceksiniz merak etmeyin. Şimdi evde de olsanız, bayramın
tadını çıkarın. Siz hepiniz çok özelsiniz.
Çocuk: Sizi çok seviyoruz, iyi ki varsınız...

Atatürk: Ben hep sizinleyim çocuk...

ÖMER ALP DANIŞ

6B

Ben: Sayın Atam, nasılsınız?, sizinle burada sohbet edebileceğim için çok şanslıyım.

Atatürk: İyiyim, sizler de iyisinizdir umarım. Asıl şanslı olan benim, sizin gibi bir matematik
sınıfında kendi milletimizin çocuklarıyla konuşabiliyor olmak beni çok gururlandırıyor.

Ben: Size bir sorum olacak Sayın Atatürk; Neden bizim için bunu yaptınız? Yani neden kendi
hayatınızı yaşamaktansa gidip de sırf diğerleri zor durumda kalmasın bağımsızlık olsun diye
hayatınızı tehlikeye attınız?

Atatürk: Akıllı kızım sorunun cevabını tam olarak sen verdin. Bağımsızlık bu hayatta bir
millet için en önemli kavramdır. Ben de sadece bunu istedim. Umarım ileride de siz değerli
çocuklar bunu devam ettireceksiniz.

Cansın Zeynep Çevik
6D


Click to View FlipBook Version