The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by erenaslan08, 2017-01-20 06:37:01

KÜLTÜR ATÖLYESİ II

99






çayı veriliyor. Ben de Yüksek kalkıyor. Heyecanla gidip Ata’nın
Ticaretli bir akrabamın yanında elini öpüyor. Dansa baƪlıyorlar.
bu toplantıya katıldım. O bir Avrupalı kadar güzel ve ÖŇRETķ
kusursuz dans ediyor. Cavidan
Dıƪarda kül rengi bir Ɓstanbul elini öpüp yerine oturduŲunda
kıƪı var. Kar inceden inceden hala sevinç ve heyecandan Düƪen taƪlar altında cam ya da
yaŲıyor. Akƪam yaklaƪmakta titreyerek hayatımın en mutlu en yaprak kapılmıƪsa sulara.
salonun kalabalıŲı yavaƪ yavaƪ unutulmaz dakikalarını yaƪadım. Onlar ki bir zayıf vaktini beklerler,
azalıyor. Çayın sonu cazcılar Çok bahtiyarım, diyor. ÖŲren!
susmuƪ. Notalarını, sehpalarını
topluyorlar. Bizler de çıkmaya Uzun bir yemek masası kuruldu. Ʃimdi biraz varsan sabah veya öŲlen
hazırlanıyoruz. Bir haber Atatürk gençlerle birlikte Bastırınca pis yaŲmurlu ikindi
duyuruluyor bu ara… Atatürk oturmak istediklerini buyurdu. ardında yiteceŲin
geliyor, kimse gitmesin. Bütün Masanın etrafına toplandık. Kapılarla eŲilmeyi ama düƪün neler
gözler kapıya çevrilmiƪ. Sevinç Bir yandan yenip içiliyor, bir gider senden
ve heyecan içinde bekliyoruz. yandan sohbet ediliyordu. Ata
Az sonra büyük baƪbuŲ ve sözü edebiyata getirerek Tevfik ÖŲren!
yanındakiler salondan içeri Fikret’i uzun uzun anlattı ve
giriyorlar. Bu karakıƪ gününde bir gençler Fikret’i okuyun ve çok Vurmuƪsa tek baƪına indirdiŲin
bahar güneƪi doŲdu sanıyoruz. sevin, dedi. Sonra bizlerden Mermerlere bir gölge kendi
Ferda’yı okumamızı istedi. Ama daŲlarından bu senin gölgen!
Ata’nın üzerinde lacivert renkle BaƪöŲretmen karƪısında kimse Dik dur, gülümse, çünkü kısa bir
ƪık ve zarif bir elbise var. Kızıl okumaya cesaret edemiyordu. süre silinir daha saŲken güneƪler
saçları pırıl pırıl. O, büyük bir çekilince erken,
asker, eƪsiz bir komutan olduŲu Okuyacak kimse çıkmayınca
kadar her haliyle tam bir salon kendisi o insanı içinden saran ÖŲren!
adamı olduŲunu da belli ediyordu. büyülü sesiyle Ferda’yı okudu ve
Hazırlanan masalara oturuyorlar, açıkladı. Onun sesinde Fikret’i
çalgılarını toplayan dans bir daha sevmiƪtik. Behçet Necatigil
orkestrası yeniden yerini alıyor. Din ve laiklik üzerine de faydalı 1962
Dans yeniden baƪlıyor. Atatürk konuƪmalar yaptıktan sonra
orkestrayı pek beŲenmemiƪ salondan ayrıldılar.
olacak ki baƪka bir orkestra Ɓçimde mavi bir aydınlık kalmıƪtı.
daha geliyor. Müzik baƪlayınca Bu aydınlık yıllarca devam etti ve
Ata’nın Yüksek Ticaretli bir edecek…
bayanla dans etmek istediŲi VARLIK- 1968
haberi geliyor. Kızlar bu büyük
teveccüh karƪısında ƪaƪırmıƪlar.
Ɓlk olarak masamızda oturan
Merkez Bankası memurlarından
Yüksek Ticaretli Cavidan (ƪimdi
o da rahmetlidir) cesaretle

100





KÜLTÜR kültüründe de edebiyat kültürü, konularla uŲraƪan edebiyattan,

latin ve yunan dillerini tetkikini
ilim kültürü, sanat kültürü vs. gibi
NEDïR? ayrımlar yapılabilir. ilahiyat incelemelerinden ayıran
eski tariften çok uzaklaƪıyordu.
Kültür kavramının tarifine VerdiŲim tarif bu esasa
gelelim. Çok kere Gide’e dayanıyordu: fayda ummamak.
atfedildiŲi halde Edouard Fayda ummanın her türlü
Herriot tarafından sarfedilmiƪ mükafat fikrini bir kenara attıŲını
Georges Duhamel (Çev. ķhsan Akay) bir söz vardır: “Kültür, herƪeyi sanmak hatadır. Faydasız sayılan
unuttuktan sonra hatırda bir harekette bulunan insan daha
kalandır”. Bütün cazipliŲine üstün bir haz arar, ruh hazzı gibi.
Kültür (1) kelimesini ilim, edebiyat raŲmen bu sözü bir latife sayarım. Ʃüphe yok ki kafa kültürünün
ve sanat gibi zihin faaliyetlerine Kanaatimce fikir sahasında ilk ƪartı fayda beklememektir.
mecazen ilk tatbik eden biz kültür, hadiselerin künhüne Bundan anladıŲım ƪudur ki
Fransızlar deŲiliz. Latinler bizden varmamızı saŲlayan nesnedir. üzerinde durulan konular demin
çok önce çift süren el emeŲi ve Baƪka bir deyimle kafa kültürü, söylediŲim gibi çok vakit derhal
zekayı verimlendiren kafa emeŲi yalnız melkelerimizde düzen tatbik sahasına geçilecek cinsten
arasında yakınlık bulmuƪlardı. istemekle kalmayıp hafızamızla deŲildir. Ama bu konular kafanın
Tarla gibi insan için de, sırasına aklımızın gayretini bir takım içine bir çeki düzen vermeye
göre, iƪlenmemiƪ ekilmemiƪ vasıtalarla desteklemeyi temin yarar. Bu sayede ileride yalnız
veya, iƪlenmiƪ ekilmiƪ diyorlardı. eden kusursuz bir muvazenedir. iç hazlar duyulmakla kalınmaz,
Almancadan alınan “culturel” Peƪinden söyleyeyim ki kitap bu insan her bakımdan yüksek bir
sıfatı, kültür ile medeniyeti bir vasıtaların ön sınıfındadır. seviyeye eriƪir.
saymaŲa yol açabilir. Cermenler
medeniyet kelimesini üç aƪaŲı Hangi sahada olursa olsun ÇaŲdaƪ topluluklarda ise
beƪ yukarı kültür kelimesiyle insanların hedefi birƪeyler menfaat getirmeyen faaliyetlere
karƪılamıƪlarsa da biz Fransızlar öŲrenmek, sonra da raŲbet azalıyor. Kültür edinmek
indinde kültür, medeniyetin öŲrendiklerinin tatbik etmektir. iddiasında olan gençlerin çoŲu
ancak bir parçasıdır. Malumdur Vücut kültürü ile ziraat veya derhal tatbike geçmeye elveriƪli
ki, bir halk yıŲını gibi kiƪioŲlunun toprak kültüründe olduŲu gibi sahaları tercih ediyor. Ʃunu da
da, medeniƪlemeden kafasını kafa kültüründe de esas çabadır. ilave edeyim ki siyasi baŲlılıklar
iƪlemesi (cultivé olması) nasıl Öteden beri kabul edilen bu kafa çalıƪmasında fayda
mümkünse, aksine, gerçek gerçek, çaŲımızdaki medeniyet ummama kavramına engel teƪkil
bir kültüre sahip olmadan buhranında itirazlara uŲramıƪtır. etmektedir. Vaktinden önce bir
medenileƪmek de öylece Oysa ki hoca öŲretimi ile ders partiye baŲlanmak, bu partinin
mümkündür. vasıtalarını ilgilendiren kaidelerin kaide ve nizamlarını kabul etmek,
tamamen kökleƪtiŲi sanılıyordu. fikir sahasında fayda ummamanın
Ben burada sadece fikir gerektirdiŲi tam tarafsızlıŲı
ekibinden, fikir kültüründen Bundan on yedi yıl önce mümkün kılamaz.
(culture intellectuelle) bahsetmek hümanismi ƪöyle tarif etmiƪtim:
istiyorum. Fikir kültürünün “ÇaŲdaƪ humanisme derhal Çaba kavramı üzerinde biraz
yanında meslek veya vücut tatbike elveriƪli gözükmeyen daha durmak isterim. Vücut
kültüründen bahsetmek de kavramlar bütünüdür”. Bu tarif, eŲitimi bahis konusu olduŲundan
mümkündür. Bir bütün olan fikir konusu insan olan edebiyatı ilahi çabanın lüzmunu kimse inkara

101






kalkmadıŲı halde, elli yıldan beri bir gazetecilik sözüdür. Tekrar ve bilhassa, evet bilhassa tenkit
terbiyeciler bir gerçeŲe karƪı edeyim kafa kültürünün esasları, baŲımsızlıŲı, mutlak baŲımsızlık
cephe alarak “zevk yoluyla eŲitim” öŲretmenden ders görme, kitap isteyen bir zihin faaliyetidir.
çıŲrını açmaya yeltenmiƪlerdir. okuma, tek baƪına çalıƪma ve (Georges Duhamel, Çev. Ɓhsan
Oysa ki kafa kültüründe de düƪünmedir. Akay)
çabanın yeri büyüktür. Radyo
sinema ve televizyon vasıtasıyla Kitapsız bir ev kadar iç sızlatıcı VARLIK - 1974
öŲrenciyi zihin yorma çilesinden ve merhamet uyandırıcı bir ƪey
kurtarmaya kalkmak safdillik olur. yoktur. Kafa kültüründe kitabın
Kafa ile çalıƪma çeƪitli gayretler yerini hiçbir ƪey tutamaz. Radyo,
ister ki, dikkat, zekayı bir noktada sinema ve televizyon bu sahada
toplama, ele alınan mevzu kitapla boy ölçüƪemez. Kitap,
üzerinde düƪünceye dalma, bir konu üzerinde düƪünmeyi,
yani katedilen yolda istenildiŲi yani her an o çetin yol üzerinde
an geriye doŲru gidebilmek durmayı veya geri dönmeyi
hassaları bunların baƪında gelir. mümkün kılar.
ÖŲretmenden ders görme ve
kitaba baƪvurma bu çabaya Demin, kafa kültürünün
alıƪmanın tek yoludur. yanında vücut kültüründen de
bahsetmiƪtim. Bugün spor, büyük
Hafızadan söz açmanın sırası kalabalıkların baƪlıca eŲlencesi
geldi sanırım. Yirminci yüzyılın haline gelmiƪ bulunuyor. Ölçüyü
ilk yarısında, zekayı üstün tutmak aƪan spor faaliyetlerinin saŲlık
hevesiyle hafızanın deŲerinin için ne kadar zararlı olduŲu artık
küçültmek için neler yapıldıŲını herkesçe biliniyor. Uzuvlarından
biliyorum. Halbuki bir fikir binası bazılarını haddinden fazla
kurmaya kalkan en keskin zeka yoranlar vaktinden önce can
bile hafızanın vereceŲi malzemeye veriyor.
dayanmaya mecburdur. Hafızaya
baƪvurmadan hangi mesleŲe Harp sonrası mesken darlıŲının da
tutunmak mümkündür? konumuzla ilgisine iƪaret etmek
isterim. Kafayı beslemek küçük
ÇaŲımızda kültür seviyesinin bir kütüphane sahibi olmaya
düƪmesine yol açan amillerin baŲlıdır. Oysa ki kitap yer tutar.
baƪında, havadisin bilgiye Çamaƪırını nereye koyacaŲını
üstün bir yer alması gelir bilmeyen adam kitap sahibi
bence. Havadisin deŲerini inkar olmayı düƪünemez. Görülüyor
edecek deŲilim. Ama havadis, ki kitabın akibeti bir mimarlık
bilgi deŲildir. Yalnız havadisle, meselesi haline gelmiƪtir ama
akıp giden canlı tarihi anlayıp unutmayalım ki kültürün geleceŲi
kavramak mümkün olamaz. Bir de kitabın akıbetine sıkı sıkıya
gazetenin tasarlanıp kaleme baŲlıdır. Söylediklerimi hülasa
alınmasını, basılıp okunmasını edeyim: Gerçek kültür, mahiyeti
ve unutulmasının aynı gün itibariyle fayda beklemeyen
içinde olup bitmesi gerektiŲi eski cesaret ve cömert yüreklilik, sabır

102






DEVRïMLERïMïZ bunların iƪini kolaylaƪtırabilir; doŲuƪ” demektir. Renaissance’da
ama, hiçbir zaman, inanan inancı yeniden doŲan: Antik çaŲın –
VE RENAïSSANCE için kendini ortaya koyan insanın Yunan ve Roma kültürlerinin-
yerini tutamazlar. Bir idenin
geliƪtirdiŲi bir dünya anlaƪıyıdır.
gerçeklik kazanması için, bu ideyi Bu dünya anlayıƪının çıkıƪ
gerçek kılmak irade ve enerjisini noktası: din, gelenek- görenek
taƪıyan insanın olması ƪarttır. Bu karƪısında, kısaca tarihi otoriteler
MACķT GÖKBERK
insan, demokrasilerde büsbütün karƪısında insan düƪüncesinin
lüzumludur. Demokrasi, görüƪ hürriyeti. Bütün insanlık tarihi
Atatürk devrimleri ile Renissance ayrılıklarının gerginliŲi üzerinde için büyük bir devrim olan bu
arasında içten bir baŲlantı kurulmuƪ bir siyasi düzendir. Bu kesin adımı da, ilkin, Ɓsa’dan
vardır. Bizim devrimlerimize gerginlik içindeki her bir görüƪün önce 6. Yüzyılda Yunan düƪüncesi
de kılavuzluk eden baƪlıca kaderi, bu görüƪü taƪıyanların almıƪtı. Dünyanın yapısı, insanın
düƪünceleri ortaya koyup çıkarabilecekleri moral enerjiye bu dünya içindeki yeri ve manası
ƪekillendiren Renaissance baŲlıdır. üzerine din ve geleneŲin verdiŲi
olmuƪtur. Onun için : Renaissance’ cevaplarla kanmayan Yunanlı,
ın dünya görüƪüyle tanıƪmak, Bu moral enerjiyi besleyecek bu soruların cevabını kendi aklı
Atatürk’ün derin bir sezgi ile baƪlıca kaynaklardan biri de, kendi denemeleriyle aramaya
bulup açtıŲı yolu, bu yolda bilginin ıƪıŲıdır. Devrimlerimizle giriƪmiƪ, bu hür araƪtırma da,
yürümek isteyenlere daha ıƪıklı baŲlandıŲımız deŲerler nedir bugünkü felsefemizin, bugünkü
yapmak demektir. Ɓnançlarımıza ? Bunlar nereden geliyor ? Ne bilimimizin, bugünkü toplum ve
temel olan düƪünceleri açık biçim bir karakteri var bunların ? devlet düzenimizin temellerini
olarak kavrarsak, ne yapacaŲımızı Bunlarla nasıl bir dünya tablosu kurmuƪtur.
da iyice bilmiƪ oluruz. meydana geliyor ? Bunları sorunca,
karƪımızda hemen Renaissance’ı, Orta ÇaŲ, Avrupalının dünya
Bugün, devrimlerimiz bakımından yeni Avrupa kültürünü yaratmıƪ ve hayatı hür düƪüncesiyle
böyle bir bilgiye pek ihtiyacımız olan bu genç ve atılgan kültür aydınlatmak iƪinde bir kesinti,
var. Çünkü: Atatürk devrimlerinin, hamlesini buluruz. bir aralık gibidir. Orta ÇaŲ insanı
bilinerek bilinmeyerek, sadece hayatının mana ve düzenini
alkıƪlandıkları devir artık Renaissance, Avrupa tarihinde artık kendisi aramaz, Hıristiyan
kapanmıƪtır. Bunu, ƪöyle çok temelli bir deŲiƪmeye yol kilisesinin kendisine sunduŲu
de söyleyebiliriz: Atatürk açan bir geliƪmenin adıdır. ƪemada bunu hazır olarak
devrimlerinin romantik devresi Orta ÇaŲı kapayıp Yeni ÇaŲı bulduŲuna inanır veya inanmak
artık sona ermiƪtir. Bundan böyle, açan bu geliƪme, aƪaŲı yukarı, zorunda kalır. Ɓƪte Renaissance, bu
yeni dünya tablomuzun aklımızla 14. Yüzyılın ortalarında baƪlar, bakımdan antik çaŲın baƪlatmıƪ
hesabını çıkartmak zorundayız. 15. ve 16. Yüzyıllarda olgun olduŲu bir iƪi, yeniden ele alıp
Bu hesap, devlerimlerimizin nasıl formuna eriƪir. Bu geliƪme, ileriye götürmek denemesidir.
bir dünya anlayıƪına dayandıŲı bizim de Atatürk devrimleriyle Bugünkü batı kültürü, varlıŲını
üzerinde hiç düƪünmemiƪ kesin olarak katıldıŲımız yeni Renaissance’ın gördüŲü bu iƪe
olanları, belki de, aramızdan Avrupa kültürünün ortaya çıkan borçludur. Batı kültürüne giren
ayıracaktır. Ama, geri kalanlar, Renaissance’ın bu görüƪlerini, bizler için de, bu kültürün çıkıƪ
gerçekten inananlar olacaktır. Orta ÇaŲınkilerle karƪılaƪtırırsak, noktasını iyice bilmek, bunun
Devrimlerimizin asıl taƪıyıcısı, onları daha iyi anlayabiliriz. için de Renaissance’ı yakından
biricik güvenilecek dayanaŲı da, bu Fransızca bir söz olan Renaissance, tanımak, bunu tam olarak yapmak
gerçekten inananlardır. Kanunlar kelime manasıyla “yeniden istiyorsak: Renaissance’ın temeli

103






olan Antik çaŲa kadar inmek bir kilisenin ileri gelenleri varlık ve iyi duymamız için onu daha rahat
zarurettir, bir ödevdir. Çünkü insan için söylenebilecek son yapmalıyızdır.
bizim de humanismamız, yani sözü söylemiƪlerdir. Bundan
insan oŲlunun yarattıŲı örnek sonra yapılacak ƪey, ancak Bunun için Renaissance insanı
alınacak büyük deŲerler, bizim bu söylenmiƪ olan deŲiƪmez tabiatın yapısını, bu yapının
için artık bu temeldedir. Bugün hakikatleri biraz düzenlemek, kanunlarını öŲrenmek ister.
ne olduŲumuzu, ne olmamız bunların aralarındaki ufak- tefek 16. Yüzyılda Kopernikus’un,
gerektiŲini ancak bu temelle uyuƪmazlıkları uzlaƪtırmaya Kepler’in, Galilei’nin yepyeni bir
aydınlık olarak kavrayabiliriz. çalıƪmaktır. Orta ÇaŲ sanatı da anlayıƪla baƪlattıkları yeni tabiat
böyledir: dinin emrinde olan bu bilimi sonunda günümüzdeki
Renaissance, ilk olarak, humanist sanatta sanatçı öteki sanatçılarla ileri tekniŲe vardırmıƪtır. Bu
araƪtırmalarla baƪlamıƪtır. Burada birlikte ortak bir eser üzerinde teknik ile tabiat kuvvletlerini
aranan: bütün zenginliŲi, bütün çalıƪan, yaratıcılıŲında kiƪiliŲini öŲrenip düzenleyen batılı,
renkliliŲi ile, kısaca imkanlarının belli etmeye hakkı olmayan adsız yeryüzünün hakimi olmuƪtur.
bütünüyle insandır. Orta ÇaŲ, bir iƪçidir. Renaissance’ın bulunduŲu
insanı tek yanlı bir ƪemanın içine basım tekniŲi, barut ile pusula
yerleƪtirmiƪti. Orta ÇaŲın insan Renaissance, Orta ÇaŲın bu duruk bu hakimiyetin ilk habercileridir:
ideali: tanrısal olduŲuna inandıŲı (statik) dünya görüƪünü çözmüƪ, basım tekniŲi bilgilerin kolayca
bir düzene alçak gönüllülükle bunun yerine her bakımdan yayılmasını saŲladıŲı için insanı
ayak uydurmasını bilen insandır. kımıldayan, dinamik bir dünya daha güçlü kılmıƪ: modern savaƪ
Onun için bu insan, bütün anlayıƪı getirmiƪtir. Burada insan tekniŲine yol açan barut, daha
imkanlarını kullanamaz: onun artık zengin imkanlarını her doŲrusu barutla ateƪli silahların
aŲırlık merkezi kendisinde deŲil, yöne doŲru büyük bir hürriyetle yapılması Orta ÇaŲ devletinin
kendi dıƪındadır; kendisi, kendi geliƪtirmek yoluna girmiƪtir. dayanakları olan derebeyi
üstündeki bir düzenin, sadece Ɓnsan, artık Tanrının sayısız ƪatolarını yıkmıƪ, böylece milli
bir organıdır, bir aletidir. Onun kulları arasında bir kul, hepsi devletlerin kuruluƪuna yol
üstündeki bu düzenin kökleri birbirine benzeyen örneklerden açılmıƪ: pusula ile de insan, engin
de öbür dünyadadır; asıl gerçek bir örnek deŲil, büyük dünyanın denizlere açılarak Amerika’ yı ve
öbür dünyadır. Bu dünyadaki –makrokosmosun- zenginliŲini yeryüzünün her kıyısına ulaƪtıran
hayat sadece bir gölge hayattır. kendinde kendine göre toplamıƪ büyük denizyollarını keƪfetmiƪtir.
Onun için Orta ÇaŲ insanı, bu olan bir küçük dünyadır, bir
gölge hayatı çevreleyen tabiatla mikrokosmosdur. Bu küçük Bu engin denizlere bilinmeyen
pek ilgilenmez: onu deŲiƪtirip dünyanın aŲırlık merkezi ufaklara doŲru kahramanca
içinde daha iyi barınmak kendisindedir: Onun için açılma, Renaissance için çok
imkanlarını aramaz. Aslında, o, hayatının manasının kendisinde karekteristiktir. Renaissance’ta
hiçbir ƪey deŲiƪtirmeye kalkmaz; arar, kendisinde bulur. O, “yeni”ye, “bilinmeyen”e doŲru
toplulukta bulunduŲu yere Renaissance insanı, Orta ÇaŲ cesurca bir açılma, bir atılma var.
onu Tanrı yerleƪtirmiƪtir; bu insanı gibi üniversel bir yapının Bunu, Renaissance hayatının her
yeri deŲiƪtirmeye kalkıƪmak, bir organı deŲil, baƪlı baƪına alanında görebiliriz: felsefede
daha yüksek bir yere çıkmayı bir deŲer, bir ferdiyettir. Artık insan düƪüncesinin bulabildiŲi
istemek, Tanrının buyurduŲuna bu dünya onun anayurdudur: hemen bütün yollar denenir;
karƪı gelmektir, günahtır. Ɓnsanın tarihi bu dünya içindir, tabiat, insan ve devlet üzerine
Felsefenin de deŲiƪmez bir burada baƪlar, burada biter. çeƪitli teoriler ileri sürülür.
formu vardır: HristiyanlıŲın Ɓçinde yaƪadıŲımız tabiat, bizim Sanatta çeƪitli konular çeƪitli
benimsediŲi antik düƪünürlerle evimizdir: Hayatın sevincini daha bakımlardan iƪlenir. Böylece Orta

104






ÇaŲın monoton tablosu yerini Renaissance’daki bu geliƪmelerin ATATÜRK’ÜN SÖZLERķ
çok renkli bir tabloya bırakır. baƪlıca kaynaŲı, görülüyor
Burada filozof, sanatçı artık ki, hürriyet duygusudur ve “Türk dilinin, kendi benliŲine,
anonim (adsız) bir iƪçi deŲildir; bu duyguya hızla gerçeklik aslındaki güzellik ve zenginliŲine
eserinde bile bile, isteye isteye kazandıran genç bir iradedir. kavuƪması için, bütün Devlet
kiƪiliŲini belirten yaratıcıdır. Bu Bu hürriyet, insanın Orta ÇaŲda teƪkilatımızın dikkatli, alakalı
yüzden ferdi kiƪilikle birlikte baŲlanınıƪ olan imkanılarını olmasını isteriz”.
milli kiƪilik de ortaya çıkar. Bir çözmüƪ, bu imkanların hür olarak (I. Kasım 1932 B. M. Meclisi’ni açıƪ
Ɓtalyan, bir Fransız, bir Alman serpilmesi bir yeniden doŲuƪa, nutuklarından)
olarak düƪünürü veya sanatçısı, yeni bir hayat anlayaƪının, yeni bir
artık, bir Ɓtalyan, bir Fransız bir hayat formunun ƪekillenmesine “Türk Tarih ve Dil Kurumlarının,
Alman olarak düƪünmeye ve yol açmıƪtır. Renaissance, her Türk milli varlıŲını aydınlatan
duymaya baƪlar. ƪeyden önce, insana inanmaktan, çok kıymetli ve önemli birer
insana güvenmekten hızını ilim kurumu mahiyetini aldıŲını
Millet adını verdiŲimiz sosyal almıƪtır. görmek, hepimizi sevindirici bir
form, hiç olmazsa bugün hadisedir.”
anladıŲımız manasile, ilk Donmuƪ formların hayat enerjisini (I. Kasım 1937 B. M. Meclisi’ni açıƪ
olarak, Renaissance’da varlıŲını boŲan yükünden silkinmek için, nutuklarından)
duymaya baƪlamıƪtır. Tarihi insan insana bu inanma, bu güvenme
gruplarının yani milletlerin mutlaka lazımdır. Atatürk’ün “Kültür iƪlerimiz üzerine, usulca
birer ferdiyet oldukları, bunların bizim için bir yeniden doŲuƪa gönüllerimizin titrediŲini
kendilerine göre kiƪilikleri yol açabilmesi böyle bir inanma, bilirsiniz. Bu iƪlerin baƪında da,
olduŲu anlayıƪını Ɓlk ÇaŲda pek böyle bir güvenmeyi gönlünde Türk tarihini doŲru temeller
açık olarak bulamayız. Bütün taƪımasındandır. Bütün insan üstüne kurmak, öz Türk diline
ferdiyetleri tek bir üniverel hayatı gibi, bir milletin hayatı da deŲeri olan geniƪliŲi vermek
çerçevenin içinde eritmek isteyen olmuƪ-bitmiƪ bir ƪey deŲildir; bu candan çalıƪılmakta olduŲunu
Orta ÇaŲ da, böyle bir ƪuura hiç hayat da geçmiƪten gelip bugün söylemeliyim. Bu çalıƪmaların göz
elveriƪli deŲildi. Milli ƪuurların üzerinden geleceŲe doŲru uzanan kamaƪtırıcı verimlere ereceŲine
doŲduŲu çaŲ, Renaissance’dır. bir çizgidir. Bu çizginin geleceŲe ƪimdiden inanabilirsiniz.”
Milli dillerini Ɓtalyancanın, bakan ucu henüz açıktır, açık (I. Kasım 1937 B. M. Meclisi’ni açıƪ
Fransızcanın, Ɓngilizcenin bir olan bir imkandır. Bu imkanı nutuklarından)
kültür dili olarak geliƪmeye ƪöyle veya böyle kullanmak, bizim
baƪlamalarının renaissance’a elimizdedir: ne olacaŲımız, ne “Dil Kurumu en güzel ve feyizli
raslaması bu yüzdendir. Orta olmak istediŲimize baŲlıdır. Ne bir iƪ olarak türlü ilimlere ait
ÇaŲın kültür dili latince idi. olmak istiyoruz ? Türkçe terimleri tesbit etmiƪ ve
Renaissance insanı milli bu suretle dilimiz yabancı dillerin
benliŲini duyunca, bu benliŲin Ne olmamız gerektiŲi hakkında tesirinden kurtulma yolunda
baƪlıca dayanaŲı olan dilini de en doŲru iƪaretin Atatürk esaslı adımını atmıƪtır.”
keƪfetmiƪtir. Kendi diliyle o, aynı devrimlerinde bulunduŲunda bir (I. Kasım 1938 B. M. Meclisi’ni
zamanda, bilgileri daha kolaylıkla an bile tereddüt etmeyelim: Çünkü açıƪ nutuklarından)
edinip, çabucak aydınlanmak bu devrimlerin özünde daha yüksek
imkanını da elde etmiƪtir. bir insanlıŲa özleyiƪ saklıdır. VARLIK - 1958

105






DEVLET birer boş zaman kırıntısı olmaktan soysuzlaştırabiliyor, sanatçı da: Biri
çıkaran çok kez bir türkü, bir oyalı satın alarak, öteki satılarak.
VE SANAT mendil, bir güzel söz, şiirli bir coşku Devlet ve sanat arası ilişkiler
değil midir? Yalnız karnını doyurmak, biz de şimdiye dek gelişigüzel
çiftleşmek, ev bark edinmek için mi yürüyegelmiştir. Devletin sanata,
yaşar insan? İnsanın hangi mutluluğu, sanatın devlete nasıl yararlı olacağı,
hangi inancı, hatta hangi acısı sanatla karşılıklı tutumlarının ne olacağı
ORHAN HANÇERLķOŇLU sarmaş dolaş değildir? Ölülerimizi hiçbir parti programında açıkça
bile sanatsız uğurlayabiliyor muyuz? ve önemle belirtilmemiş, bu iş ya
En aşağılık savaşlarımızda bile sanata oluruna bırakılmış ya da yarım elle
Sanatı hor görenler, ne kadar önemli, başvurmazlık edebiliyor muyuz? tutulmuştur. Oysa yeni Türk devleti
hatta yararlı da olsalar, korkulur, Hayır. İnsanlık adına konuşmaya sanatsız gelişemeyeceği gibi, yeni
korkmalı onlardan: Çünkü insanı başladığınız anda sanata başvurmak Türk sanat da devletsiz gelişemez,
da hor görebilir öyleleri. Sanat zorundasınız. gelişemiyor. Bir sanat politikamızın
değerleri, insanlık değerleri gibi, neye olmayışı yüzünden halkımızın, genç
yaradıkları herkesçe bilinmediği, Demek önemli, çok önemli bir kuşakların kafasını ve yüreğini en
satıcılarından başkasına elle tutulur yer tutuyor sanat insan hayatında. çok etkileyen sinema sanatının ne
bir kazanç sağlamadıkları için, hiçe Öyleyse neden sanatçı, gerçek sanatçı, verimsiz, daha doğrusu ne kötü
sayılmaları, devlet yönetenlerin devletin başındaki adama sözünü verimli bir yolda bocaladığını,
keyfine kalmaları hemen bir tepki geçirmek şöyle dursun, çok kez devlet bunca yatırımları, bunca sanatçı ve
uyandırmaz toplumda. Onun için dışı, kanun dışı edilmek zorunda seyircinin göz nurlarını nasıl çarçur
de tarih, ciğeri insanlığın soluğuyla kalıyor? Neden, bugün baştacı ettiğini görüyoruz. Buna karşılık
yüklü sanatçıları, bir buyrukla kapı ettiğimiz sanatçıların çoğu dün tiyatroda zaman zaman atılan anlayışlı
dışarı, dünya dışarı etmiş padişahlar, hapislerde yatmış, aslılıp kesilmiş ya adımların, uyanık yöneticilerin bu
krallar ve parti liderleriyle doludur. da bir kenarda, gizli gizli konuşmakla sanatı nasıl hızlandırabileceğini, halk
kalmıştr? İlk akla gelen iki karşılığı var eğitimine, dolayısıyla devlete neler
Sanatı ve sanatçıyı buyruğuna alan bunun: Biri, devletin başına gelenlerin kazandırabileceğini gördük.
ve halkın sanat sevgisini sömüren sanattan anlamamaları, sanatı kendi
devlet adamı, bunu haklı bir dava anlayışlarına indirmeleri; öteki Sosyal devlet anlayışının gelişip
için, halkların yararına diye yapsa de, sanatçıların kişisel kaygılarına yaygınlaştığı ve Türkiye İşçi
bile, insan değildir benim gözümde. düşüp, halkın, dolayısıyla devletin Partisi’nin genç soluğuyla bütün
Din duygularını sömürmekten daha sanat kaygısını paraya çevirmesi ve sorunlarımızın yeniden ve daha
az aşağılık bir tutum değildir bu. Ne baştakinin baş olmasına sanat gücünü anlayışla, daha çağdaş bir çabayla ele
yazık ki bildiğimiz bütün devletlerde eklemesi. Daha kısa bir deyimle, alınacağını umduğumuz bugünlerde
olağan bir davranış bu henüz. Ben, sanatın satın alınması, kullanılması. devletin sanatı, sanatın devleti nasıl
kendi hesabıma, sanata ve yalnız görmesi, nasıl tutması gerektiği
sanatın yansıttığı insanlığa en büyük Demek isterim ki, sanat bugüne dek üstünde hep birden kafa yormalıyız.
saygıyı göstermiş bir dünya devleti insanların hayatında hak ettiği rolü Henüz hiçbir yerde kesin bir çözümü
bilmiyorum. Bu bakımdan hepsi, en oynamamış ya da sanatçıyla bu rolü yapılamamış olan bu sorunu biz
ilerici sayılanları bile, insanlığa ve oynamasına engel olunmuşsa, bunda kestirip atacak değiliz şüphesiz. Ama
onun en sadık aynası olan sanata karşı hem devletlerin hem de sanatçıların çözüm yolu arayanlara katılabiliriz
suçlu durumdadırlar. Sorarım size, suçu vardır. Gerçek sanatçının yolunu biz de. Büyük sanat serüvenlerinin
en yoksul insanın, bir dilencinin bile devlet adamları kadar sanat adamları yaşandığı topraklar üzerinde yaşayan
yaşamasına bir anlam katan, günlerini da kesmişlerdir. Sanatı devlet de ve sırtından bunca yumurta küfesini

106






atmış olan milletimiz belki bu konuda içinde sanat kel başa şimşir tarakmış, kullanmak, radyo, televizyon,
da, Atatürk gibi örnek bir çözüm yolu aç ayı oynamazmış… ve benzeri. Oysa, sinema gibi yeni araçlarla, yayınlar
gösterebilir de dünyaya. Osmanlı saraylarında uyuyakalmış çoğaltmalarla, gezici sergilerle
Bu sorun üstünde şöyle düşünmeye tok ayılar bir yana, Anadolu’da hele tiyatrolarla sanatın soluğunu
başlayabilir miyiz dersiniz. Bugünkü gelişmiş bütün uygarlıklar ekmekle okur yazar olmayanlarımıza bile
dünyamızda iki türlü devlet sanatı bir arada pişirmişlerdir. ulaştırmaktır. Yeni sanat değerlerinin
anlayışı çatışma halindedir. Birisi Ama öyle düşünenleri sanatın yetişmesi, gelişmesi için devletin
ki en tipik örneği Amerika’nınkidir, önemine inandırmak kolay olmaz. yapacağı, yapabileceği bence dahi
ticaret gibi sanatın da devlete vergi İyisi mi buna inananları getirelim çocuk da denilse şu ya da bu sanatçıyı
vererek serbetçe gelişmesini, kendi devletin başına! Hızlı kalkınma her alıp kuluçkaya yatırmak değil, okullar,
piyasasını kurup başının çaresine alanda anayasanın belirttiği ölçüde akademiler, enstitüler dışında bütün
bakmasını ister. Öbürü ki en tipik devletçiliği gerektirdiğine göre devlet sanatçılara, eskiden halk evlerinde az
örneği Rusya’nınkidir, sanatı devletin sanat işlerini oluruna bırakmayacak, çok yapıldığı gibi çalışma, yetişme,
gütmesini, yönetmesini ve korumasını sanatın elinden tutacaktır. Ama kendini gösterme olanakları, bir sanat
ister. Her ikisinde de sanatçı özgür devlet tuttuğu eli bağlayabilir de: işte iklimi ve ortamı hazırlamak, iş alanları
değildir. Birinde paranın, ötekinde bütün sorun bunu önlemekte. Sanatın yaratmak, kimseyi şımartmadan
devletin baskısı altındadır. Birinde kaderi, kimler olursa olsun iktidara herkesi yarışmaya çağırmak olabilir
bezirganlara, ötekinde bürokratlara gelenlerin keyfine bağlı kalacaksa ancak. Devlet “mesenliğin” varlıklı
dert anlatmak zorundadır. Gerçek devletin sanata hiç karışmayıp bu yurttaşlara bırakmalı, en büyük
sanatçıların, hele büyük yaratıcının işi halkın keyfine bırakması daha iyi sanatçılara bile hak ettikleri saygıyı
ki ister istemez devrimcidir, bu olur belki. Devlet ve sanat ilişkileri göstermek ve gerekirse, millet adına
iki kutbun sert havasına seve seve iktidarların değiştiremeyeceği bir rahatlık ve güvenliklerini sağlamakla
katlanması pek beklenemez. Her tutuma bağlanmalıdır. kalmalıdır. Ancak bu yolu tutmakla
ikisi daha çok orta halli, sınırları belli Bu tutumun şöyle bir ilkesi olabilir: devlet, sanat ve dünya görüşleri
sanatçıların yetişmesine elverişlidir. devlet sanatçıyı değil, sanatı korur. değişik bütün sanatçıların saygısını
Sanatçının zararına gibi görünen bu kazanır; yalnız bu tutumunu belirten
Pek kabaca belirttiğim bu iki sanat ilke aslında onun yararınadır; çünkü bir devletin kapısında sanatçılar
rejiminden birini seçmek zorunda sanat korundu mu, gerçek sanatçı birbirlerine düşüp köşe kapmaya
değiliz elbet. Bizimkilerden çok kendiliğinden korunmuş olur. Oysa bakmazlar, hak etmediklerini
ayrı koşulların yarattığı rejimler devlet sanatçıları koruma yoluna gitti istemeye piston aramaya kalkmazlar;
bunlar. Bizim devletimiz sanat mi hangilerini seçeceğini ya bilemez Ancak böylesi bir devlete gerçek
karşısındaki tutumunu kendi ya başa gelenlerin keyfince seçer. sanatçı, sahte sanatçılar gibi dilenci
anayasasının ışığıyla, kendi ikliminde Kaldı ki gerçek sanatçı kendini değil durumuna düşmekten korkmayarak
bulacaktır, bulmalıdır. Nasıl bir sanatının tutulmasını ister, devlet yardımcı olabilir, hizmet dileğini
tutum olabilir bu? Devletimizin baş ya da parti başkanının değil, halkın söyleyebilir.
sorunu kalkınma, hem de en kısa yargısına önem veriri. Peki, ama devlet
bir zamanda kalkınma olduğuna sanatçıları hesaba katmadan, iyisini Dünya görüşü olmayan, soylu
göre önce sanatın kalkınmamızda kötüsünü ayırmaya kalkmadan sanatı anlamlarıyla politikada yani devletin
önemli bir rolü olduğuna, olacağına nasıl koruyup besleyebilir? İlk akla yönetimi konusunda taraf tutmayan
inanmak, gerçekten inanmak gerekir. gelen yol yurdumuzun ve dünyanın sanatçı olabilir mi? Olamaz, hele
Birçoklarına göre sanat refahın su götürmez sanat değerinin halka bugün hiç olamaz. Olabileceğini
meyvesidir: önce zenginleşmeye benimsetilmesi, en geniş ve en cömert düşünsem devletle sanat ilişkileri
bakmalıymışız, zenginlik nasıl olsa ölçüde bütün yurttaşlara sunulması üzerinde durmazdım bile. Sanatçı,
sanatı bulur getirirmiş; yoksulluk için devletin bütün olanaklarını partizanlardan, milletvekillerinden

107






de çok taraf tutan, insanlığın gidişi
üstüne düşünen düşünmedikçe tadı
olmayan ve gelişmeyen bir devrimci,
bir savaş eridir. Bununla beraber
ben gerçek sanatçının, şu ya da bu
partiye oy verse, şu ya da bu partiye
girse bile bugünün politikası üzerinde
ve ilerisinde bir yeri olduğuna
inanıyorum. Sanatçı, milletinin ve
insanlığın asıl sözcüsüdür, kendini
öyle bilmelidir bence. Öyle bilmiyorsa,
en ilerici partiye de girse insanların
oylarını kazanabilir yüreklerini değil.
Yazık o sanatçıya ki bir partiye sadık
olayım derken sanata, kendisine ve
insanlığın sanattan beklediğine ihanet
eder. Yazık o sanatçıya ki kendinin
ve bütün sanatçıların yarattığı yurt, Sevgi ve karakterin olmadıĴı yerde
dünya ve insanlık sevgisini, mutlu ne büyük insan ne büyük sanatkar
yarınlar özlemini yarın ne olacağını ne de büyük mücadele adamı vardır.
bilmediği bir politikanın emrine verir.
Ama ne mutlu o sanatçıya ki sanatına, BEETHOVEN
kendisine ve insanlığa ihanet etmeden
devletine, milletine, partisine yararlı
olabilir; kendi yolunda şaşmadan
kendi işini unutmadan politikaya
karışabilir; sanatçı kalarak insanlığın
en haklı isteklerini dile getirerek
devletin baş köşelerinde oturabilir.

Gerçek sanatın insanları ekmekten
bile daha çok mutlu kıldığını
bildiğimiz halde şimdiye kadar hiçbir
devletin sanatı ve sanatçıyı değerince,
gereğince baştacı ettiğini görmüş
değiliz. Savaşçı geçmişlerinden sonra,
yurtta ve dünyada barışa gerçekten
candan susamış olan milletimizin,
devlet ve sanat ilişkilerini örnek
olabilecek bir yola sokabilir.
Sırtından vurana kızma,
Ona güvenip arkanı dönen sensin.
Arkandan konuĽana da darılma,
ÇAŇDAŋ - 1994 Onu insan yerine koyan yine sensin.
CHARLES BUKOWSKI

108






Plastik Sanatlar giyim kuƪam özelliklerine kadar anlayıƪ… Bu, kilimde de, çanak-
çok geniƪ bir alana yayılmıƪ çömlekte de çeƪm-i bülbülde
Türk Kültüründe ve sinmiƪ olan konumuzu de, mezar taƪlarında da, kitap
Plastik Sanatlar ister istemez sınırlandırmak resimlemesinde de böyledir. Az
buçuk, Türk resminin karakteri
zorundayız. O ƪartla ki, herhangi
bir sanat dalı için varacaŲımız bunlardır. Ve bunlar, soyut olarak
sonuçlar, bütün plastik sanatları mevcut deŲil, aksine bir toplumu
için geçerli olsun. Bu sebeplerden karakterlendirdiŲi için mevcuttur.
Zahir Güvemli
dolayı hem tarih için örneklemek Türk toplumu, o yaƪam biçimine
daha zengin ve kolay olduŲu sahip olduŲu için, o yaƪam
Türk kültüründe plastik için, hem de plastik sanatların biçimini plastik sanatlarında böyle
sanatlar konusu iki ƪekilde ana öŲelerini, yani diŲer dallara tescilli etmiƪtir. OrtaçaŲ toplumu
anlaƪılabilir: Tarihte ve bugünkü yayılabilecek özellikleri içerdiŲi din düƪüncesiyle; loncasıyle,
kültürümüzde… için resim dalını tercih etmiƪ ordusuyla, medresesiyle, çelebisiyle
bulunuyoruz. nasıl yüzyıllar boynu aynı
Bizim, burada yapacaŲımız bu istikamette geliƪmiƪ, sımsıkı bir
iki ƪekli bütünleƪtirmek; tarihin Bugünkü Türk resmini anlamak toplum olmuƪsa sanatı da öyledir.
ıƪıŲı altında bugünkü plastik için geçmiƪteki resim sanatımızın Bir gulubdanın boynundaki
sanatların yolunu çizmektir. Türk özelliklerine bir göz atmak incelik ve zerafet , bir ‘’kaf’’
kültüründen ne anlıyorsunuz? gereklidir. Gerek halk sanatı harfinin keƪidesinde görülebilir.
Kültür bir bütündür. Onun Türkü, örneklerinde, gerek aydınlar Bahçesindeki lale, mezar taƪında,
Yabancısı olmaz. Bu hüküm her sanatı örneklerinde kimi çini panoda, halı dokumasında,
ne kadar doŲruysa da gerçekte o teknik zorunluklardan doŲma, minyatürde yaƪar. Biçimiyle,
bütüne bakınca içinde birtakım kimi din anlayıƪından gelme rengiyle, neredeyse kokusuyla
bölünmeler görürüz. Ɓskandinav ortak özellikler, geçmiƪteki yaƪar.
kültürüyle bir Fransız kültürü bir resim sanatımızın niteliklerini,
DoŲu kültürü aynı ƪey deŲildir. karakterini doŲurmuƪtur, diyebiliriz. OrtaçaŲ plastik sanatlarındaki
Edinilmiƪ bilgilerin ve birikimin yaƪama gücü sadece tutuculuktan
yaƪam ƪekillerine uygulanması Kilim dokumalarının tezgah ileri gelmiyor. Toplum düzeni
demek olan kültür, hiç deŲilse ƪartlarından ileri gelen geometrik biteviye yaƪayıƪını sürdürdüŲü
pratikte bazı farklılıklar düzeni, minyatür ve tezhibin için plastik sanatlar da sebep-
gösteriyor. Bunun için tarihin kitap sayfasına mahkum sonuç ilintisiyle, görülen ƪekli
derinliklerinden bu güne kadar kalmaktan doŲan boyut, istif sürdürüyor. Bu kendine dönük
gelen ve ne farklılık gösterirse anlayıƪı, perspektif düzeni gibi, medeniyet, kültüründe de içe
göstersin genel görünüƪüyle bir taƪ iƪçiliŲinde malzemenin imkan dönük, her türlü dıƪ tesire kapalı
bütün teƪkil eden Türk kültürünü vermediŲi suplesi hattatlıkta yine binaenaleyh o nispette kuvvetli,
öbürlerinden ayırt etmek bize malzeme imkanlarından dolayı çevredeki toplumlara tesir eden
doŲru gözüküyor. yine azamiye çıkmıƪ görürüz. onlar üzerinde derin izler bırakan
Ama bütün bunlarda, yani bir sanat yaratıyor.
Plastik sanatların bu kültür plastik sanatların her dalında
içindeki yerini tayin etmek ve ortak yanlar vardır: Çizgide Beƪyüzyıldan çok fazla süren
onun gelecekteki alması lazım grafizm, boyada, düz renkler, bu toplum yaƪamı, dünya
gelen nitelikleri tespit etmek kolay çizgi ve renkte stilizasyon, istifte yaƪamından soyutlamayacaŲı için,
deŲildir. Bir halay formundan oda yüzeyi ve en uygun ƪekilde gün geldi, deŲiƪmeye yüz tuttu.
döƪemesine, ƪarkı nakaratından dolduran veya doldurmayan bir Bu deŲiƪimin herkesçe çok iyi

109






bilinen sebepleri ve sonuçları Taklit ettikleri resim tarzı her ve en deŲer verdiŲimiz eserlere
üzerinde durmayacaŲız. Bocalama çıkıƪı denemiƪ, resim sanatını batılı sanat tenkitçileri dönüp
devri diyebileceŲimiz bu devir, fazla gördükleri elemanlardan bakmamıƪtı bile. Çünkü onlar
aƪaŲı yukarı yüz yıldan fazla arındıra arındıra soyut, konusuz on asırdan beri bu tür resmi
bir zamandır sürüyor. Toplum resme kadar dayanmıƪtı. seyrediyorlardı. O tarz sadece
medeniyet çevresi deŲiƪtirirken Üstelik, onlarda resim sanatı, bizim için yeniydi. Keza yine
kültürü ondan ayrı kalmayacaktı sanayileƪmedeki geliƪmeye bir eski fuarda likörlerimizi
tabii. Tesir batıdan geliyordu. paralel bir evrim takip ediyordu. beŲenmiƪler, ama ƪiƪelenmesi
Plastik sanatlarda da batı etkisi Bizde ise resim, toplumdan yüzünden sipariƪ verememiƪlerdi.
görüldü. Ama nasıl? Oldukça ve diŲer plastik sanatlardan Çünkü ƪiƪeler hep Avrupa
karmaƪık bir ƪekilde. Daha basit kopmuƪtu: Hala babadan görme likörlerinin taklidiydi.
olması için, felsefi görünüƪü usullerle halı dokuyor, çeƪm-i
bir kenara bırakarak motifler bülbüller imal ediyor, seramik Brüksel Dünya Fuarı’nda gerçi
üzerinde duralım: yapıyor, ama manzara resimleri Bedri Rahman EyüpoŲlu’nu
boyuyorduk. keƪfettiler. Çünkü, o, yabancı
Plastik sanatlarda, özellikle resim gözünde olduŲu kadar bizim
sanatında kapalı bir dünya yerine Batı resmi Matisse’le Khee’yle için de yeniydi. Gerçi o zamanlar
tabiata açılma ve bunun gereŲi çoktan doŲu sanatından kendisi adeta -çeƪnisinden
olarak ıƪık ve gölgeyi taklit, daha etkilenmiƪti. Ama bizim dolayı- küçümseniyordu. Ama
doŲrusu tabiatı taklit yolu ile ressamlarımız beƪyüzyıldan bu gün modern Türk resminin
koyu –açık kontrastına önem daha fazla bir zamandan beri hakiki öncülerindendir. Bedri,
verildi. Eski minyatür resssamı, sahip olduŲumuz bu deŲerleri resmindeki üslubu, yazmaya,
nakkaƪ, çizeceŲi resme yüzeyin ancak batılı da gördükten sonra perdelik kumaƪa, döƪemeye,
ölçüleri açısında bakıyor, bunun farkediyor, üstelik nasıl tatbik duvar panosuna aktararak bir
için konusunda dilediŲi gibi edeceklerini bilmiyorlardı. bütünlük örneŲi göstermiƪtir.
hükmediyor, onu dilediŲince Mozaikten çivit mavisine kadar
deŲiƪtirebiliyordu. Ʃimdi ise dıƪa Türk kültürü içinde çaŲdaƪ plastik bu topraŲın yetiƪtirdiŲi plastik
dönük dikkatiyle ressam tabiatı, sanatlarının görünümü budur. unsurları kullanarak resmimizin
tabiatta olduŲu gibi, aynı düzen Yani toplumla sanat birbirinden ne yolda geliƪmesi gerektiŲine
içinde, yalnız ölçülerini küçülterek kopmuƪtur. Bu kopukluŲu bizzat örnek olmuƪtur.
vermek zorundaydı. Nakkaƪ küçük giderecek bazı yolları deneyenler,
boyutlu resmin görülebilmesini çok ƪükür var. Ama bu, ressamları Gerçekte budur zaten. Dünyaya
saŲlamak amacıyla, parlak memleket turuna göndermekle gözünü açan bir çocuk,
renkler kullanmak, koyu-açık elde edecek bir bütünleƪme çevresinde daima masmavi bir
dalgalanıƪlarından kaçınmak deŲildir. Halay çekenlerin resmini gökyüzü, masmavi bir deniz,
zorundaydı. Halbuki ressam, yaparak belki mahalli (yerel) girdiŲi camiden baƪtan baƪa çini
tabiatı canlandırabilmek amacıyla olunabilir ama, milli olunamaz. panolar, selviler, yemyeƪil bir
buna itibar ediyordu. Bir Orozco, bir Rebera yerel tabiat, yaƪam savaƪı veren insanlar,
ressamlar deŲil, milli ressamlardır. bahçesinde çiçekler, meyveler
Bunun içindir ki Türk ressamları, Ve onun için milletlerarası birer görüyorsa, büyüyüp plastik
taklit ettikleri batı usulü resmi, deŲerdirler. Çünkü ressam milli sanatların herhangi bir dalında
kırk elli sene geriden takip ettiler. olduŲu nispette uluslararası istidadını gösterdiŲi zaman
ÇaŲın ressamı olamadılar. Bu da deŲer kazanır. 1958’ de Brüksel artık gördüklerini baƪkalarının
tabiiydi. Çünkü batı usulü resmin Dünya Fuarı’na katıldıŲımız resimlerinden kopya etmeye
çıraklık devresini yaƪıyorlardı. zaman müzeden götürdüŲümüz ihtiyacı yoktur. O genç, resim

110






yapacaksa çevresinden sadece
resim tekniŲini öŲrenecektir.
Türk empresyonistleri dedikleri
ressamlar çaŲdaƪ Türk resminin
gerçek öncüleri deŲildir. Gerçek
öncüler, Sabri Berkel, Turgut
Zaim, Leyla Gamsız, Mehmet
Pesen ve onlara benzemez bazı
sanatçılardır. Niçin? Maksadım
ressamlarımız arasında tercih
yapmak deŲil. Türk kültüründe
plastik sanatların ne yönde
geliƪmesi gerektiŲi hakkında
düƪüncelerimizin söylemek. Bu
sanatçıların eserlerinde öteden
beri kültürümüzün malı olan ve
plastik sanatlarda beliren özelliŲi
bulduŲumuz için örnek olarak
isimlerini söyledik.

Bir Sabri Berkel’e baktıŲımız
zaman hatt sanatımızın grafizmini,
eski resim sanatımıza hakim olan
düz renkleri, minyatürlerdeki
dekupajı buluruz. Ama bunların
hepsi çaŲdaƪ hayatın gereklerine
uygun olarak kullanılmıƪtır.
Hatt sanatımızın grafizmi, bazı
ressamlarda görüldüŲü ƪekilde
bir eski harfi bir eski peyzajın
ortasına oturtmakla olmuyor. Bu
yama, resmin bünyesine girmez,
ondan ayrı kalır. Bir Turgut
Zaim’e baktıŲımızda “yörükler’in”
hayatını tasvir eder görürüz.
Ama nasıl? Minyatürlerdeki
stilizasyonla. Renkleri hemen
hemen düz ve sadedir. Kılık
kıyafetleri deŲil, onların giyiniƪ
tarzları önemlidir. Mahalli gibi
görünen resim, resim anlayıƪı
bakımından tamamıyla çaŲdaƪ DEMķR ANADOL: SķYAH - BEYAZ
sanatın özelliklerini gösterir.
VARLIK - 1970



112










MAKALE Öğr. Gör. Yiğit Can Ayvazoğlu > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü

Ogilvy İstanbul Metin Yazarı



Bence burada durup tüm bu yalnızdır. Aslında yalnız olmayı da
süreçlerden sonra, soruyu reklam severler. Hayal gücü yüksek olan
yazarı kendine sormalı: Ne diyoruz? insanlar için yalnızlık bir ihtiyaç
REKLAM YAZARINA bile olabilir. Hayatı kaçıran biri ister
SORUN BAKALIM: “NE Çok çalışmak diyebilir miyiz? istemez yalnız olacaktır. Arkadaşları,
sevdikleri onlarla vakit geçiremedikçe
DİYORUZ?” Sanırım bunu diyebiliriz ama tek “bir tanıdık” mertebesine inecektir
başına yeterli değil. Çok çalışmak reklam yazarı.
Ne dediği belli olmayan bir fikir demek işte çok zaman geçirmek
anlatan reklam yazarına en çok değildir. Gece 10’da işten çıkıyorum Reklam yazarı yalnız başına fikir
sorulan sorulardan biridir. Genelde diyen çoğu insan aslında “gece 10’da bulabilir, fikir kötüyse yine yalnız
ajans içinde yaratıcı yönetmen sorar. işten çıkıyorum” demek için gece kalır! Ödül aldığı zaman o ödül
Müşteri direktörü anlamadığından, 10’da işten çıkıyor. herkesin, ödül alamadığında yalnız o
müşteri temsilcisi işi sahiplendiğini alamamıştır. Ajans büyük bir markayı
direktöre belli etmeye çalıştığından, Çok çalıştırılmak diyebilir miyiz? kazandığında bu başarı tüm ajansın
junior müşteri temsilcisi gerçekten olur. marka ajanstan giderse sorun
anlamadığından da sorabilir. Bu biraz daha doğru! yalnız reklam yazarının olabilir.
Stratejist kinayeli bir halde kendi Sonu gelmeyen çalışmaların amacı
bulduğu önerme ile ilgisiz bulduğu hep daha iyi ve yaratıcı işlerin çıkması Aslında bu soru (ne diyoruz) doğası
için ekşi bir yüz ifadesiyle soruyu için oluyor. Global bir ajansta çalışan gereği sorulmaması gerekir. Reklam
tekrarlayabilir. Markanın pazarlama reklam yazarı yüzlerce senaryo, yazarının bulduğu fikir basit, kolay
müdürü, kurumsal iletişim müdürü, isim, başlık yazıyor ve fikir buluyor. anlaşılır ve harekete geçirici olmalıdır.
satış yöneticisi, genel müdürü, CEO’su Her fikrin daha iyisi olduğu için
da bu soruyu sormaktan keyif alır. yöneticiler çalışanlarından hep başka Peki yazar, neden işi karmaşık bir
bir alternatif daha istiyor. Reklam hale getirsin?
Reklam yazarının bu soruya karşılığı yazarı fikir düşünmeyi artık niceliksel
her zaman “neresini anlamadınız” bir süreç haline getiriyor. Bu durum Her şey markaların fonksiyonel
tedirginliğinde bir cevaptır. ajans içinde verimi düşürüyor. faydadan uzaklaşmasıyla başladı.
Düşürmesi çok da doğal. Ancak çok Markaların imajı için çatı söylemleri,
2 hafta, 120 saat, 28 sade kahve, 14 fikir çıktıktan sonra mutlaka iyi fikir büyük kampanya lafları, hamasi
öğlen yemeği, 5 iptal edilen arkadaş kendini gösteriyor. sloganlar üretilmeye başlandı.
programı, 3 tane kaçırılan vizyon Markalar, kendini olmadıkları
filmi, 4 tane izlenemeyen lig maçı Hayatı kaçırıyoruz diyebilir miyiz? gibi göstermeye, yapmadıklarını
ve yazılan 53 senaryodan sonra en yapıyormuş gibi hissettirmeye çalıştı.
nihayetinde geriye bir senaryo kalır. Reklam yazarının “ne diyoruz”
O senaryo büyük bir kuyumuculukla sorusuna verebileceği en güzel Daha açık anlatalım.
harfi harfine işlenir ve markanın cevaplardan biri bu: Hayatı Olaylar şöyle gelişir:
önüne gider. kaçırıyoruz. Reklam yazarları biraz Cips markası daha önce hiç

113


















yapılmamış yıldız şeklinde cips yapar. Ben bu cipsi aldığımda yıldız biri mi
Marka, ajansı brief’ler. olacağım? Neden?
Yıldız futbolcular cips mi yer?
Ajans, daha önce hiç yapılmamış bir Rock star’lar sahneye cips mi söyler?
cips şeklini keşfeden markası için Ben hiç Jimi’nin cips yediğini
kaçınılmaz harika stratejiyi geliştirir: hatırlamıyorum.
“İçindeki yıldızı keşfet!”
Beklenen satış başarısına ulaşmayan
Reklam yazarı “İçindeki yıldızları reklamın sorumlusu, ne dediğini
keşfet” gibi garip ve cips yemekle bilmeyen reklamı yazan yaratıcıdır.
hiçbir bağlantısı olmayan bir
önermeyle, yıldız şeklindeki cipsi Aslında markalar kendilerine 50-
birleştiren karmaşık bir film 100 yıllık markaları örnek alıyor:
yazar. Sadece yeni çıkan bir ürünü Coca-Cola markası bir istisna. İçecek
anlatmaya çalışan reklam yazarı ister markaları “liquid (akıcı)” söylemler
istemez gençlerin yıldızları neden peşindedir. Coca-Cola da yıllardır
keşfetmesini gerektiğini de anlatmaya “mutluluk” kavramını sahipleniyor.
çalışır. “Mutluluğa kapak aç” söylemini
uzun süre kullandılar. Son iki
En kötüsünden – reklamın kötüsü senedir Cannes’da mutluluk dağıtan
olur- genç bir erkek yıldız şeklindeki otomatları ile ödülleri topluyorlar.
cips yer ve kendini gitar çalarken Ayrıca herkes mutlu olsun diye
sahnede bulur, Bir cips daha yediğinde insanların isimlerini ürünlerine
bu sefer basketbolcu olmuştur vb. bile taşıyorlar. Cola’yı bir kenara
vinyet bir reklam filmi çıkar. bırakırsak. Markalar, ne olmadıklarını
iyi bilmeli.
Sonunda ise pack-shot: Mert Cips.
İçindeki yıldızı keşfet! Hiçbir tüketici Herkese bi’ Halley
olduğu için gidip Halley almıyor.
Yazar kendine sorar “bu reklam ne Eğlenceyi paylaştığı için Fanta
diyor?” içmiyor. Yeni yollar bulmak için
Chevrolet’yi tercih etmiyor. İmkansız
Yaratıcı yönetmene gösterir. O diye bir şey yoktur diyerek gidip
da ajans başkanına ve CEO’lara. Adidas almıyor. Marka, tüketicini
CEO’lar markanın büyük büyük zihnindeki algısı ise o algılanabilir
konuşmasından memnundur. Sonra olmalı.
tüketici sorar: “Bu reklam ne diyor?”

114










GEZİ-YORUM
Derya Ergün, Gizem Yılmaz > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü Öğrencileri









SIRADIŞI BİR DENEYİM:
KARANLIKTA DİYALOG

İBB’nin ev sahipliğinde, Dünya
Göz Hastanesi’nin de ortaklığı ile
“Dialogue In The Dark” projesi
İstanbul’da “Karanlıkta Diyalog”
ismi altında hayata geçirilmiştir. Bu
deneyimi yaşamak için öncelikle
Biletix veya Gayrettepe Metro
İstasyonun’dan bulunan etkinlik
alanından bilet satın almanız
gerekmektedir. Birden fazla seans
seçeneğinden kendinize uygun olanı www.dialogistanbul.com
seçmeniz de mümkün. kaldırmamanızı söylüyor. Düz bir duyuyorsunuz ve kendinizi trafiğin
koridorda bu şekilde ilerliyorsunuz. ortasında buluyorsunuz. Bu sayede
Bu etkinliğe tek başınıza giderek orada Zifiri bir karanlığın içine girmiş karşıdan karşıya geçmenin görme
bulunan bir gruba dahil olabileceğiniz bulunmaktasınız artık. Bu koridorda engelliler için oldukça zor bir durum
gibi kendi grubunuzu oluşturarak ilerledikten sonra karşınıza başka bir olduğunu anlamış oluyorsunuz.
da katılabilirsiniz. Etkinlik alanına rehber çıkıyor ve ilk rehberiniz sizi
biletinizle giriş yaptıktan sonra ona teslim ederek oradan ayrılıyor. Sonraki durağınız ise, bir metro
kişisel eşyalarınızı size ait dolaplara Karanlık ilk anlarda sizi rahatsız etse istasyonu oluyor. Metroya binmenin
yerleştiriyor ve etkinliğin başlayacağı de zaman geçtikçe bu rahatsızlık hiç bu kadar zor olduğunu
iç bölüme geçiyorsunuz. duygusu kayboluyor. Bastonunuzu düşünmüyorsunuz o ana kadar.
yere sürterek ilerlediğiniz için Bir şekilde o metroya bindikten
Rehberiniz sizi bu alanda karşılıyor. ahşap bir zemin üzerine geldiğinizi sonra bir koltuk bulup oturmaya
İçeride neler yapılacağından kısaca farkediyorsunuz. Ardından kulağınıza çalışıyorsunuz. Herkes yerleştikten
bahsederek sırayla katılımcılara su sesleri ve kuş cıvıltıları geliyor. sonra metro yolculuğu başlıyor.
boylarını uygun birer baston veriyor. Rehberiniz size nerede olabileceğiniz
Tek sıra oluşturulduktan sonra, sorduğunda ise ahşap bir köprü Metrodan iner inmez ise bir
katılımcılara numaraları veriliyor yanıtını vermek zor olmuyor. Daha parkta yürüyüşe başlıyoruz. Bu
ve daha karanlık bir koridora geçiş sonra ise pazar alanına ulaşıyorsunuz. yürüyüşün ardından küçük bir vapur
yapılıyor. Tezgahlarda bulunan meyve ve seyahati sizleri bekliyor. Martılar
sebzelere dokunarak ne olduklarını eşliğinde vapur yolculuğunuzu
Rehber ilk olarak sizlere elinizi tahmin etmeye çalışıyorsunuz. gerçekleştirdikten sonra, bir kafeye
duvardan hiç ayırmamanızı ve sağ girip kahve molası veriyorsunuz.
elinizde bulunan bastonu yerden Turun ilerleyen aşamasında, sesler Hiçbir şey görmeden sipariş vermek,

115


















gelen kahveyi içmek ise oldukça zor. deneyimleri yazıyorsunuz. Yazdığınız
Kahve molasının ardından, bir evin bu yazıların görme engelli bireylerde
salonuna giriyorsunuz ve tutanarak anlayabilsin diye sesli olarak da kaydı
ilerlediğiniz duvarlar orada yok gerçekleştiriliyor.
oluyor. Karanlığın içinde artık
sadece bastonlarınızla ilerliyorsunuz. “Karanlıkta Diyalog” hayatınızı
Salondaki koltuklardan birine etkileyen, görme engelli bireyleri
oturmaya çalışıyorsunuz. Oturduktan anlamanızı sağlayacak önemli bir
sonra ise televizyonun açık olduğunu deneyim. Bu deneyimi mutlaka
ve sadece filmin seslerinden “Babam yaşamanızı sizlere tavsiye ediyoruz.
ve Oğlum” filmini dinlediğinizi
farkediyorsunuz. Normal filmlerden “Unutmayın, öğrenmenin tek yolu ZİYARET
farklı olarak bu filmin görme engelliler karşılaşmaktan geçer.”
için özel olarak hazırlandığını bir Karanlıkta Diyalog’u Gayrettepe
süre sonra anlıyorsunuz. Her şey Metro İstasyonu’nda yer alan
nitelendirilerek seslendiriliyor bu özel sergi alanında ziyaret
filmde. “Gün ışığında yürüdü”, “sola edebilirsiniz! Biletler tarihlidir
dönerek eve girdi” gibi nitelemelerin ve ziyaretçilerin biletlerindeki
ardından, oyuncular konuşmaya başlama saatinden en az 30
başlıyor bu filmde. Bu sayede dakika önce sergi alanında
dinleyenlerin zihninde o sahneler bulunmaları rica edilmektedir.
canlanabiliyor. www.dialogistanbul.com Biletler Sergi Gişesi’nden veya
www.biletix.com adresinden
Son olarak sırayla bir odaya giriliyor temin edilebilir.
ve bu odanın duvarlarında kabartma
harfler bulunuyor. Her kabartma ZİYARET SAATLERİ
harfin altında ise, normal harf
karşılığı bulunuyor. Ziyaretçilere Pazartesi - Cuma: 10:00 - 19:00
bu odada kartlar ve kalemler Cumartesi: 10:00 - 19:00
dağıtılıyor. Herkesten kabartma Pazar: 12:00 - 19:00
harflere dokunarak, hangi harfe denk www.dialogistanbul.com
geldiğini kartlara yazmaları isteniyor. Biletler kapanış saatlerinden
1 saat öncesine kadar temin
Bu işlemi de yaptıktan sonra ise dönüş edinilebilir.
yoluna geçiliyor.

Başlangıç noktamıza döndükten
sonra gözleriniz ışığa alışmakta zorluk
çekiyor ve kamaşıyor. Bastonlarınızı
teslim ettikten sonra ise, orada
bulunan bilgisayarlar ile edindiğiniz www.dialogistanbul.com

116










MAKALE
Arş.Gör.Nagihan Çakar Bikiç > İKÜ İletişim Tasarımı Bölümü




kozadan ipek çekimi sanırım dikkat başladı bütün serüven… Belgeselin
çeken belgesellerimden biridir. fikir tohumları atılmıştı… Şimdi
Belgeselin öyküsü; Hatay’da konuya nasıl başlayacaktık? İpek
İPEK BÖCEKLERİYLE ipek böcekçiliğini beş kuşaktır böcekçiliği nerede daha fazla
BİRLİKTE BİR YAŞAM: geleneksel yöntemlerle icra eden, yaygındı ve en önemlisi de bu
dokumasına
belgesel bir kahramanı mı, yoksa
yetiştiriciliğinden
HASAN BÜYÜKAŞIK’A kadar her aşamasında kendi çalışan, ipek böcekçiliğini mi öne çıkaracaktı?
GÖTÜREN BİR Türkiye’nin belki de dünyanın son sorusunun yanıtıydı. Sorular kafamızı
BELGESELDEN ÖN temcilcisi olan Hasan Büyükaşık’ın kurcalarken, konu üzerinde üç ay
süren bir araştırma yaptık. İpek
öyküsüdür. Bu öykünün yapım
TATLAR sürecini sizlerle paylaşmak isterim… böcekliğinin yapıldığı en önemli
Siz hiç çocukluğunuzda neyin ne Belgesel fikri nasıl ortaya çıktı? yerlerden biri olan Hatay bölgesinde
olduğunu merak edip günlerce İstanbul’da belgesel film konusu Belgeselin çekilmesi konusunda
araştırma yaptınız mı?... Benim üzerine düşünüp, araştırma yaparken, karar verdik. Bundan sonra geriye
belgesele olan tutkum, çocuk ekip arkadaşım ve aynı zamanda sadece ipek böcekçiliğini yapan
yıllarımda işte böyle başladı… yönetmen, görüntü yönetmeni olan veya sürdürenlerin kim ya da kimler
1987 yılında İstanbul’da doğdum Ahmet Bikiç’in İ pek böcekçiliği olduğunun araştırılması kaldı.
büyüdüm. İstanbul Kültür konusunda verdiği fikirler üzerine Hatay yöresindeki bazı insanlarla
Üniversitesi, Sanat ve Tasarım irtibat kurduk, listeler belirledik ve
Fakültesi, İletişim Tasarımı listelediğimiz ipekçilerin evlerini
Bölümü’nde Lisans ve Yüksek dolaştık. Dolaştığımız evler ve
Lisans Eğitimimi tamamladıktan dükkanlar sonrasında Hasan
sonra bir yandan 2011 yılında aynı Büyükaşık adında beş kuşaktır ipek
bölümde başladığım Asistanlık böcekciliği yapan, ipek böcekçiliğini
görevimi sürdürürken, diğer yandan yetiştiriciliğinden dokumasına kadar
da 2014 yılında başladığım İstanbul her sürecine tanıklık eden, işine aşık
Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, bir ustaya rastladık.
TV- Sinema Anabilim Dalındaki
Doktora eğitimime devam ediyorum. Akşam üzeri, Hasan Büyükaşık’ın
İnsana, doğaya, farklı kültürlere ve sıcak ve samimi evine gittiğimizde
gezmeye olan tutkum, bu süreçte onun, iç dünyasıyla bütünleşince
beni besleyerek belgesel filmler “işte aradığımız kişi bu’’dedik. Evet
üretmeme olanak sağladı. Türkiye’nin bizim karakterimiz Hasan Büyükaşık
faklı illerine giderek oralarda farklı olmalıydı. Onun, mesleğine
kültürlere ait belgesel filmler çektim. duyduğu “büyük aşk”, o büyük
Çektiğim belgeseller arasında ulusal tutku olmalıydı. Hasan Büyükaşık
ve uluslararası ödüller alan, Anadolu ve ailesiyle yaptığımız uzun sohbet
kültür miraslarından biri olan sonrasında birlikte çekim tarihi

117


















belirledik ve İstanbul’a döndük. aşıktır ki, yorulmasın
İstanbul’a döndükten sonra ekibimizi diye işine ara
kurduk. Gerekli tüm hazırlıkları vermelerini söyleyen
tamamladık ve Şubat ayında çocukları, babalarının
belgeselimizin ilk bölümünü çekmek işe ara verdiği
için Hatay’a yeniden gittik. Çekimlere zaman kendisinde
başladığımız andan itibaren, Hasan tansiyon, şeker vs. gibi
Büyükaşık’ın anlattıkları adeta beni hastalıklarının ortaya
büyülemişti. O anlatıyor, ben bir çıktığını dile getirmeleri
yandan not alıyordum. Onun tutkulu oldukça ilginçtir.
aşkı, yetmiş sekiz yıllık yaşamına Film çekimleri devam ederken,
sığdırdığı hayat öyküsü beni derinden bir yandan da kara kara ipek
etkilemişti. Hasan Büyükaşık’ın böceğinin evrelerini nasıl çekeceğimi
evine yakın bir otelde kalıyorduk. düşünüyordum. Çünkü bu bir yıl
Her gün evine uğruyor, çekimleri süren koskoca bir evre… Ama ipek
yavaş yavaş tamamlıyorduk. Kimi böceği, milyonlarca yıldır yeryüzünde bir kozanın içine hapsediyor. Bu
zaman sofrasını paylaşıyor kimi bilinen en sağlam ipliklerden birini süre içinde, böceğin kendisi de
zamansa ipek böceklerini beslemek üretiyor. Bu böceğin yumurtaları bir bambaşka bir görünüm kazanarak
için yetiştirdiği evin arkasındaki dut yıl uyuyarak canlanmayı bekliyor bir mucizenin adını alıyor: İpek
yaprakları arasında yürüyorduk. ve yeni doğanları ise, kısa sürede öceği Mucizesi. İşte bu durum beni
ilk ağırlığının 30.000 katına çıkarak derinden etkilen tanrısal bir güçtü.
Hasan Büyükaşık’ın ipek böceklerine mucizevi bir gelişim gösteriyor. Tüm bunlar, yorgunluğumuzu
olan tutkusu, kendisinin de Binlerce yıldır insanların “en güzel unuturarak, keşke ipek böceği olsak
yaşam serüvenini, çalışmasını, ve en narin” olarak değerlendirdikleri arzusunu yaratıyordu bizlerde.
koşturmasını koza ören ipek böceğine nadide kumaşların dokunduğu
benzetmesindendir. İşine o kadar ipliği üretmek için kendini ördüğü İpek böceğini anlayabilmek için ipek
böceğinin bu tanrısal çalışmasını
görmeniz lazım… Onu saatlerce
izlemeye doyamazsınız. Hasan
Büyükaşık kozadan iplik elde etmek
için evinin hemen önündeki ipek
çekim tezgahını kullanıyor. Tezgah
el yapımı, dedelerinden kalma…
Gecenin ikisinde uyanıyor, önce
kazanların altını yakmak için odunları
biraraya getiriyor ve ateşi yakıyor.
Gecenin ayazı, soğuğu, kaynayan
kazanlar, kozadan elde edilen ipek
ipliğin çıkrıktaki sesi…

118


















Bu büyülü amosfer içerisinde Hasan uyandığımızda ise, onun elinde ilk Üçüncülük Ödülü 2. Manisa Altın Üzüm
Büyükaşık, dumanların arasına gördüğümüz şey bize doğru getirdiği Kısa Film Festivali, Belgesel Dalı
giriyor, tekrar kayboluyor; biz de bir gazete kağıdıydı. Bu kağıdın Özel Mansiyon 16. Boston Turkish Festival,
gerçeklik ve düş arasında gidip gelen içerisinde, uykudan uyanmayı Documentary & Short Film Competition
bu kareleri belgelemeye çalışıyoruz. bekleyen tohumluk ipek böcekleri Birincilik Ödülü 13. Uluslararası
Zamanın nasıl geçtiğini farketmeden vardı. Hasan Büyükaşık onları gazete Safranbolu Altın Safran Film Festivali
sabah ezanı sesiyle çekimlerimizi kağıdından çıkarıp beyaz bir örtünün Jüri Özel Ödülü Dağ filmleri Festivali
bitiriyorduk. üzerine tek tek serdi. İlginç olan şey; Doğa Film Filmleri Yarışması
Hasan Büyükaşık, diğer insanlardan onları bir bebek gibi sevmesiydi. Üçüncülük Ödülü Erciyes 5. Öğrenci
çok farklı bir karakterdi. Çünkü İpek böceklerini yetiştiriyor, Belgesel Film Festivali, Belgesel Dalı
her şeyi içten yaşıyordu. Kendisini besliyor büyütüyor ve onlar da koza Mansiyon Ödülü 32. İFSAK Ulusal Kısa
tanıdığınızda neden bu işi yaptığını örüyorlardı. Örülen kozalardan ise, Film ve Belgesel Yarışması, Belgesel Dalı
anlıyorsunuz. İpek gibi bir adam Hasan Hasan Büyükaşık aşkla, tutkuyla Seyirci Özel Ödülü Eskişehir 2. Uluslararası
Büyükaşık... Onda hissetmediğimiz ipek elde ediyordu. İkili bir Kral Midas Kısa Film Festivali
tek şey belki de yapmacıklıktı. Bu da yaşam serüveniydi aslında bizim Üçüncülük Ödülü Ereğli 1. Uluslararası
bizim işimizi oldukça kolaylaştırdı. anlattıklarımız… Kısa Film Festivali
Belgeselin öne çıkmasını sağlayan Büyükaşık’lar Belgeseli Ödülleri; Jüri Özel Ödülü Kazakistan/Almaty 10.
önemli etkenlerden biri oldu. Birincilik Ödülü 2. Altın Kepenk Film Uluslararası ‘’Shaken’s Stars’’ Film Festivali
Belgesel çekimleri sırasında Hasan Yarışması En İyi Görüntü Yönetmeni, HAK-İŞ
Büyükaşık’tan her gün yeni bir Birincilik Ödülü 2. Özel Çevre Temalı Kısa Emeğe Saygı Kısa Film Yarışması.
şey öğreniyorduk. Sabahleyin Film Yarışması, Belgesel Dalı

119










KÜLTÜR’DEN
İletişim Sanatları Bölümü > Sosyal Sorumluluk Projeleri ve Etkinlikleri




elde ettikleri geliri LÖSEV “Bir çeşitli birim ve fakülteleri ile Sanat ve
tuğla da siz koyun!” projesi ile Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları
paylaşmışlardır. Bölümü öğrencilerinin uzun yıllardır
Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde İletişim Güz dönemi boyunca etkinliklerin iletişim halinde oldukları ve çeşitli
Sanatları Bölümümüz (Reklamcılık düzenli olarak gerçekleştirildiği etkinliklerle bir araya geldikleri
ve Halkla İlişkiler) her yıl Yrd.Doç. Amfi B1-1’de, LÖSEV İstanbul Şeyh Zayed Çocuk Rehabilitasyon
Dr.Volkan Ekin danışmanlığında, Koordinatörü Sn. F. ZUHAL Ön’ün Merkezi’ne, iki proje ile katkılarını
öğrencilerde sosyal sorumluluk sunumu gerçekleşmiş ve katılımcılara sundular. Bu bağlamda, birinci ekip,
bilincini yaratabilmek amacıyla LÖSEV hakkında detaylı bilgiye Hummel markası ile sponsorluk
birçok proje gerçekleştirmektedir. sahip olma imkanı yaratılmıştır. çalışmalarını tamamladıktan sonra,
Şeyh Zayed Çocuk Rehabilitasyon
Aynı zamanda, etkinlik sonunda
Tüm öğrencilerin katılımıyla öğrencilerimizin duyarlılığının bir Merkezi yetkilileri ile yaptıkları
gerçekleşen ve sosyal sorumluluk göstergesi olması ve sosyal sorumluluk görüşmeler sonucunda, kampüste
açısından hem bölüme hem projesinin devamı açısından önem bulunan 7-12 yaş arasındaki çocuklar
Fakülteye ve Üniversitemize algı taşıyan, LÖSEV’e gönüllü kayıtları için spor giyim malzemeleri temin
yönetimi bağlamında “değer” katan gerçekleşmiştir. etmiş ve Hummel marka eşofman,
ve bilinçlenme yaratan projelerden eşofman üstü, kapşonlu sweat ve
bazılarını aktarmak isteriz. t-shirtler ihtiyaç sahiplerine iletilmek

LÖSEV üzere yetkililere teslim etmişlerdir.
GALATASARAY TEKERLEKLİ
Tarih : 05.11.2014
Etkinlik türü : Söyleşi SANDALYE BASKETBOL
Konu&Başlık : “Kampüste LÖSEV TAKIMI İKÜ ZİYARETİ
Çalışmaları” Tarih : 19.11.2014
Konuk : LÖSEV İstanbul Etkinlik türü : Söyleşi
Koordinatörü F. Zuhal Ön Konu&Başlık : “Engelsiz Aslanlar”
Ekip üyeleri : Büşra Bıyıklı, Dilan Konuk : Galatasaray Tekerlekli
Dolaş, Elif Tümer, Dilek Özdemir, Büşra ŞEYH ZAYED ÇOCUK Basketbol Takımı Oyuncuları ve Teknik Ekibi
Vural, Sena Civelek, Begüm Burcu Sönmezer, Ekip üyeleri : İpek Atıcı, Ertuğrul
Emrah Eyvel, Buse Işık, Melodi Altunsoy, REHABİLİTASYON Emin Akgün, Irmak Kızılay, Ceyhun
Nazlı Cuylan, Kaan Yavuz, Meral Kaplan.
MERKEZİ (1) Çokyaşar, Tunahan Cantürk.
Etkinlik hakkında Tarih : 11.11.2014 Etkinlik hakkında
LÖSEV’in, henüz inşaat Etkinlik türü : Sponsorluk aracılığıyla Engelli Basketbolu’nda Türkiye,
aşamasında olan ve Ankara’da yardım temini Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda
gerçekleştirilen kampüs çalışmasının Konu&Başlık : “Hummel ile daha pek çok tarihi başarıya imza atan
tamamlanmasına katkı sağlamak için sportif” : Mert Yalçınkaya, Ayberk Galatasaray Tekerlekli Sandalye
Ekip üyeleri
düzenlediği “Bir tuğla da siz koyun!” Altıntop, Ayça Tezcan, Miray Güldal, Çağatay Basketbol Takımı, İstanbul
projesine destek olmak amacıyla Çağa. Kültür Üniversitesi, Akıngüç
İletişim Sanatları Bölümü öğrencileri Oditoryumu’nda Rektör Hocamız Sn.
kendi el emekleri ile hazırladıkları, Etkinlik hakkında Sıddıka Semahat Demir ve kalabalık
300 adet organik sabunun satışından İstanbul Kültür Üniversitesi’nin bir öğrenci topluluğunun bulunduğu,

120


















samimi ve duygu dolu bir atmosferde
bir araya gelmişlerdir.

Etkinlik; takım menajeri Sedat İncesu,
teknik ekip ve tam kadro oyuncuların
katılımı ile gerçekleşmiştir. Kültür’lü
Aslanlar’ın taraftar şovları ve pankart
gösterileriyle renklenen sunumda,
video gösterimi ve konuşmaların
ardından plaket sunumu ve fotoğraf
çekimleri gerçekleştirilmiştir.
Sunumda oyuncuların sempatik
tavırları ve Sedat Hoca’nın engelli
dünyası ile ilgili paylaşımları,
hafızalarımızda unutulmayacak
anılar olarak yer almıştır.


İKÜ’de düzenlenen etkinlikten
iki hafta sonra, etkinlikte yer alan
İletişim Sanatları öğrencileri Florya’da
idman ziyaretine giderek, takıma TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ ve oldukça ilgi çeken sunumu ile
moral destek verirken; İKÜ’de çekilen Tarih : 26.11.2014 üniversitemiz öğrencilerinden oluşan
fotoğraflar, sporcu ve teknik ekip ile Etkinlik türü : Söyleşi katılımcıları bilgilendirmiştir.
paylaşılmıştır. Konu&Başlık : “Sosyal Medya İnternet fenomeni birçok kişi ile
Bağımlılığı”
Kartpostal haline getirilmek için Konuk : M. İsmail Memiş yapmış olduğu çalışmaları ve elde ettiği
çarpıcı verileri örneklerle paylaşan
: Gülcan Gülmen,
Ekip üyeleri
seçilen ve daha sonra, İKÜ 2015 Şeyma Güven, Sümeyra Yaylaoğlu, Laman uzmanın tecrübeleri, katılımcıları
Takvimi’nde de yer alan fotoğraf, Agheyava. konu hakkında bilinçlendirirken, İKÜ
tüm takıma ve koça imzalatılırken; ve Yeşilay Merkezi’nde formasyon
çoğaltılan kartpostal 16.12.14 Etkinlik hakkında eğitimi alan grup üyeleri de çeşitli
tarihinde İKÜ-Ataköy Yerleşkesi B1 Sosyal medya söylemi günümüzde liselerde “formatör” olarak eğitimlere
katında kurulan etkinlik masasında sıkça kullandığımız bir kavram başlamışlardır.
sembolik değerlerle satılmıştır. olmakla birlikte, yaşantımızın da
Elde edilen gelir, Türkiye Omurilik ayrılmaz bir parçası olarak dikkat
Felçlileri Derneği’ne bağışlanırken, çeken bir gerçekliktir… -Peki, sosyal
İletişim Sanatları Bölümü’nden iki medya kullanımı ya bağımlılık
öğrencimizin, Galatasaray TV’nin de derecesinde yaşanıyorsa? Yeşilay
arşiv desteği ile Galatasaray Tekerlekli Kurumu’ndan Sosyal Medya
Sandalye Basketbol Takımı belgesel Bağımlılığı alanında uzman M.İsmail
çekimi çalışmaları devam etmektedir. Memiş, bu sorunun yanıtını içeren

121


















ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ ATAKÖY HAYVAN BARINAĞI satışını gerçekleşmişlerdir. Satışlardan
Tarih : 03.12.2014 Tarih : 10.12.2014 elde edilen gelir ile 10 paket kedi
Etkinlik türü : Söyleşi + İmza Etkinlik türü : Söyleşi kumu, 20 adet kedi kabı, 15 paket
Kampanyası Konu&Başlık : “Ataköy Hayvan Barınağı
Konu&Başlık : “İnsan Hakları İhlalleri Sosyal Sorumluluk Projesi” kuru mama (15 kg.’lık) ve 17 paket
ve Uluslararası Af Örgütü’nün Farkındalık Konuk : Vet. Hekim Özlem hasta köpek maması (15 kg.’lık)
Çalışmaları” Yağan barınağa teslim edilmiş ve geçtiğimiz
Konuk : Uluslararası Af Örgütü Ekip üyeleri : Cansın Yılmaz, Karolin yıl başlatılan yardım kampanyası,
Türkiye Şubesi Kampanya ve Aktivizm Bedo, Sinem Toprakseven, Dilara Vatansever, devam niteliği taşıması adına da
Koordinatörleri Mehmet Çetin, Eray Işık, Adnan Özkoca,
Ece Milli ve Nihat Gök Halil Güney, Öner Erdoğan, Ozancan Koca, başarıya ulaşmıştır.
Ekip üyeleri : Tugay Bakır, Aren Yasir Kalın, Eylül İlkar.
Haşar, Özberk Açıkbaş, Beşir İzgördü, Kaan DOWN CAFE
Balcıoğlu, Burak Şahin, Alper Birtek. Etkinlik hakkında (ADER - ALTERNATİF YAŞAMI
İstanbul Kültür Üniversitesi, Sosyal DESTEKLEME DERNEĞİ)
Bilimler Enstitüsü, İletişim Sanatları Tarih : 17.12.2014
Programı’nda Yüksek Lisans öğrencisi Etkinlik türü : Söyleşi + Tiyatro
Gösterisi
olan, Ataköy Hayvan Barınağı’ndan Konu&Başlık : DOWN CAFE Tiyatro
Veteriner Hekim Özlem Yağan; Gösterisi
hayvan hakları, hayvanların Konuk : DOWN CAFE Tiyatro
sahiplendirilmeleri, sokak hayvanları Ekibi
konusunda belediyelerin görevleri, Ekip üyeleri : Burçak Akan, Ece
Demiraslan, Volkan Tümtürk, Eymen Aktel.
bakılması yasak hayvanlar ve
Etkinlik hakkında facebook üzerinden barınağın Etkinlik hakkında
Sorumluları olan Ece Milli ve Nihat yürüttüğü çalışmalar ile toplumsal Down Cafe, İstanbul Zihinsel
Gök, söyleşilerinde; Temel İnsan duyarlılık ve duyarsızlıklar konularını Engelliler Vakfı (İZEV) ve Şişli
Hakları’ndan ve bunların sağlanması içeren sunumunu, gerçekleştirmiştir. Belediyesi’nin ortak bir projesidir.
için yürütülen faaliyetlerinden Engelli çocukları olan aileler
bahsetmiştir. Yaşam mücadelesi Etkinlik kapsamında öğrencilerin, tarafından 18 yıl önce kurulan İstanbul
veren İnsanlardan, zulüm görmüş hazırladıkları tanıtım ve bağış Zihinsel Engelliler Vakfı, Milli Eğitim
veya halen görmekte olan insanlara… masasında Ataköy Hayvan Barınağı’na Bakanlığı’nın da desteğiyle 4 katlı
Mülteci hayatı yaşayan insanlardan, yardım amacıyla farklı köpek okul, spor salonu ve mutfağın yanı
savaş mağduru insanlara… Kısacası fotoğraflarından oluşan magnetlerin sıra Mecidiyeköy’de bulunan Down
toplum veya devletler tarafından Cafe projesine hayat verilmiştir.
dışlanmış her İnsan’a yapılan insan Kuruculuğunu ve mekan tasarımını
hakları ihlallerinden bahsederken, Mimar Saruhan Singen’in yaptığı
bu duruma karşı diğer insanları “Down Cafe”de, yaşları 18 ila 35
bilinçlendirmek ve özgürlüklere arasında değişen 25 down sendromlu
farkındalık yaratmak amacıyla genç dönüşümlü olarak çalışmaktadır.
UAÖ’nün Türkiye ve Dünya’nın çeşitli Buradaki gençler, toplum içerisine
ülkelerinde gerçekleştirdiği çeşitli girip kendilerini geliştirmek, içe
kampanyalara değinmişlerdir. kapanık kişiliklerinden kurtulup,

122


















yeteneklerinin keşfedilmesi
için kafede çalışmaktadırlar.
Öğrencilerimizin Down Cafe ile
tanışmaları ise sosyal medya aracılığı
ile gerçekleşmiştir. Down Cafe
yöneticileri ile kurulan iletişimden
sonra gerçekleşen Cafe ziyareti
ardından; 17.12.2014 Tarihinde İKÜ-
Ataköy Yerleşkesi, Prof. Dr. Önder
Öztunalı Salonu’nda gerçekleşen
muhteşem tiyatro gösterisi ile proje
gerçekleştirilmiştir. Tamamen
dolu olan salondaki izleyicilerin
dakikalarca süren alkışları unutulmaz
bir andır. Gösteri çıkışında
öğrencilerimizin el emeklerinden
oluşan 25 adet çanta, 50 adet cupcake
ve 20 adet şeker kutusunun satışından
elde edilen gelir ise yine Down Cafe’ye
gerçekleştirilen bir diğer özel ziyaret
ile İZEV’e teslim edilmiştir.
ULUSAL DOWN SENDROMU
DERNEĞİ “Hayata Renk Kat Farkındalık Yarat”
Tarih : 22-26. 12. 2014 sloganıyla gerçekleştirdikleri bu proje
Etkinlik türü : Stand- Çorap satışı kapsamında, İKÜ- Sanat ve Tasarım
Konu&Başlık : “Hayata Renk Kat Fakültesi, İletişim Sanatları Bölümü
Farkındalık Yarat” Öğr.Gör. Visal Cumalı’nın katkılarıyla
Ekip üyeleri : Nurdan Sevim, Serem
Altunoğlu, Beyza Bozkurt, Meriç Kızıltaş, (PENTİ - Halkla İlişkiler Danışmanı)
Birkan Gürpınar, Candaş Ölmez, Nazdan PENTİ markasından sponsorluk
Büşra Oto, Emir Güllük. konusunda destek alınarak; renk
renk bayan çoraplarının temini
Etkinlik hakkında sağlanmıştır.
Ulusal Down Sendromu Derneği,
Down Sendromlu bireylerin Penti‘den ücretsiz olarak projeye
yaşamın her alanında eşit haklara teslim edilen çoraplar, 22-26 Aralık
sahip olması, aileler ve toplumun 2014 tarihleri arasında İstanbul
bilinçlendirilmesi, toplumun engelli Kültür Üniversitesi’nde kurulan
algısını değiştirebilmesi için projeler masada öğrencilerimiz tarafından
uygulamak ve farkındalık etkinlikleri büyük bir mutluluk ve heyecanla
yapmak amacı ile kurulmuştur. İSB satılmış ve elde edilen gelir derneğe
Seminer III dersi öğrencilerimizin bağışlanmıştır.

123


















TÜRK BÖBREK VAKFI karşılıklı bilgi alışverişinin yarattığı kurulan tanıtım masasında, ev
Tarih : 24.12.2014 olumlu geri bildirimlerinden yapımı yiyeceklerin satışı ile elde
Etkinlik türü : Söyleşi duydukları memnuniyete vurgu edilen gelir, Engelsiz Aslanlar ekibi ile
Konu&Başlık : “Sağlıklı bir yaşam için yapmışlardır.
sağlıklı beslenme ve hayat tarzı önerileri” aynı hesapta buluşturularak derneğe
Konuk : Proje Koordinatörleri teslim edilmiştir. Etkinlik süresince
Lale Kanlı ve Ayşe Onat Diyaliz yöntemleri, organ bağışı bağışta bulunanların iletişim bilgileri
Ekip üyeleri : Ezgi Cansu Şafak, Büşra ve deprem ülkesi olan Türkiye’de, alınarak, diğer etkinliklerde olduğu
Bodur, Maria Bartın, Beste Diker, Duygu deprem hazırlıkları ve diyaliz gibi teşekkür e- mailleri atılmıştır.
Karakuş, Özge Yürür, Bartu Çılkın, Tuğçe ihtiyacının karşılanması gibi konular
Yaman. üzerinde devam söyleşi sonrasında Öğrencilerimiz, etkinlik sonrasında
Türk Böbrek Vakfı’na gönüllü üye Omurilik Felçlileri Derneği
Etkinlik hakkında kayıtları gerçekleştirilmiştir.
“Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı ziyaretlerini gerçekleştirmiş ve
beslenme ve hayat tarzı önerileri” TÜRKİYE OMURİLİK Protokol ve Basın Sorumlusu Mehmet
konulu sunumları için İSB - Seminer FELÇLİLERİ DERNEĞİ Güral Teke’den “Mavi Kapak” adı
III dersinin davetlisi olarak İKÜ, Tarih : 30.12.2014 altında ses getiren kampanyaları
Sanat ve Tasarım Fakültesi’ni Etkinlik türü :Stand - Kısır satışı hakkında detaylı bilgi almışlardır.
ziyaret eden Türk Böbrek Vakfı Konu&Başlık : “Türkiye Omurilik
Proje Koordinatörleri Lale Kanlı Felçlileri Derneği Yardım Kampanyası” Engellilere tekerlekli sandalye sahibi
ve Ayşe Onat; sunum sonrasında Ekip üyeleri : Nihan Selek, Umut olma imkanı sağlayan ve mavi
Baykan, Yunus Emre Göçmen, Buse
katılımcıların yoğun ilgilerinden Çobanoğlu, Çağla Aydınlıyurt. kapakların biriktirildiği kutulardan
duydukları memnuniyeti ifade üç adet de üniversitemize temin
ederlerken, soru-cevap kısmında Etkinlik hakkında etmişlerdir.
Omurilik Felçlileri Derneği yararına TÜRKİYE MEME VAKFI
bağış gerçekleştirmek ve derneğin Tarih : 15.12.2014
: Stand
Etkinlik türü
faaliyetlerine dikkat çekmek amacıyla Konu&Başlık : “Meme Kanserine
İKÜ’lü öğrencilerimiz tarafından Destek Kampanyası”
Ekip üyeleri : Gizem Tunan, Ece Atak,
Elif Bozkaya, Selinsu Karataş, Pınar Güldağ.

Etkinlik hakkında
Türkiye Meme Vakfı yararına bağış
gerçekleştirmek amacıyla ve derneğin
farkındalık çalışmalarına dikkat
çekmek amacıyla öğrencilerimiz
tarafından kurulan tanıtım
masasında, özel yapım kurabiyelerden
elde edilen gelir, Türk Meme Vakfı
derneğine teslim edilmiştir.

124


















görevini üstlenen, T.C Başbakanlık hayatlarına destek sağlamak, duygusal
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme ihtiyaçlarına yönelmek ve bu projenin
Kurumu’na bağlı bir çocuk yuvasıdır. gerek ders kapsamında, gerekse okul
345 çocuğun ve 90 bebeğin bakım içi etkinlik olmak üzere devamlılığını
ve ihtiyaçlarını karşılama görevini sağlamak için çocukların somut
üstlenmiştir. Aynı zamanda ihtiyaçlarından çok, duygusal
çocukların temel ihtiyaçlarının gereksinimlerinin giderilmesi
giderilmesi ve eğitimlerinin devam konusunda karar almış ve bu karara
etmesi konusunda da belirli göre eylem planlarını gerçekleştirme
sorumlulukları bulunmaktadır. gayretini sergilemişlerdir.
Şeyh Zayed Sevgi Evleri Çocuk
Yuvası’na yönelik ikinci projeyi Projenin ikinci ayağında ise, 20 Aralık
gerçekleştiren öğrencilerimiz, kurum 2014’de çocuklar yine Bahçelievler
bünyesinde kalan çocuklarla birlikte Kültür Merkezi’nde başka bir oyunu
vakit geçirmek, onların sosyal izlemeye götürülmüşlerdir.





ŞEYH ZAYED ÇOCUK
REHABİLİTASYON
MERKEZİ (2)
Tarih : 13 -20.12.2014
Yer : Bahçelievler Kültür
Merkezi – Star City AVM
Etkinlik türü : Tiyatro Gösterisi –
Yemek organizasyonu
Konu&Başlık : “Şeyh Zayed
Sevgi Evleri Çocuk Yuvası Sosyal
Sorumluluk Projesi”
Ekip üyeleri : Melis Derun, Yaren
Cebecioğlu, Zeynep Kayrak, Çağla
Koptekin, Esra Özyılmaz, Zeynep
Özyılmaz, Esma Etirli.


Etkinlik hakkında
Şeyh Zayed Sevgi Evleri Çocuk
Yuvası; merkezi Bahçelievler’de
bulunan 7-12 yaş arası çocuklar ve
0-3 yaş arası bebeklerle ilgilenme

125

126










FOTOĞRAF
Dilara Arslangörür > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü Öğrencisi









İNSANIN YARATILIŞ
MUCİZESİ VE

FOTOĞRAFÇILIK

Günümüzde doğum fotoğrafçılığı
denildiğinde hemen hemen herkes
bunun ne olduğunu, en azından nasıl
bir meslek olduğunu, ne yaptığını ya
da ne yapılmaya çalışıldığı hakkında
bir fikre sahiptir. Çünkü, artık bu
meslek popüler denilebilecek kadar
ilgi çeken ve tanınan bir konumda.
Fakat, “insanlara doğum fotoğrafı
çekiyorum” dediğiniz anda dile
getirdikleri şaşkınlık ifadeleri ve
söylenen sözler karşısında açıklama
yapma gereği duyuyorsunuz. Bunun
aslında, korkutucu bir yanı olmadığını
tam tersine, insanın hayatındaki
bazı şeylerin değerini ve yerini daha
iyi anlamasına yardımcı olduğunu,
gerçek mutluluk fotoğrafının
çekilebileceğini anlatan, gösteren ve
öğreten bir meslek olduğunun altını
çizme ihtiyacı duyuyorsunuz.

Doğum fotoğrafçılığı, bebeğin anne
karnındaki son anlarından başlayıp,
doğum anı, bebeğin ilk muayenesi,
anne ve babayla ilk buluşma,
aile bireylerinin sevinci, hastane
odasındaki tüm sürecin bir anlamda
fotoğraflanmasını içermektedir.
Burada yaşanan, endişe, merak,
mutlulu, duyguları tektir yalnızca
bir kez gerçekleşir ve biter. Bu

127


















makineler için de
değişme olasılığı söz
konusudur. Ancak,
genel olarak raw bir
başka deyişle ham
olarak kaydedilir.
RAW dosyalar, JPEG
dosyalara göre dosya
boyutu daha büyük olan
görselleri içermektedir.
Çektiğiniz fotoğrafların
JPEG düzenleme boyutuna
geçtiğinizde RAW dosyalarının
önemi büyüktür.
ve sizin açınızdan daha güvenilir
Bebek fotoğrafı çekerken, flash bir ortamda çalışmanıza zemin
kullanılması bebek sağlığı açısından hazırlayacaktır.
zararlı olduğundan kesinlikle flash
kullanılmamalıdır. Bu doğrultuda, Unutmayın ki “En iyi makina en iyi
bulunduğunuz ortamlarda bazen fotoğrafı çekseydi ; En iyi daktiloya
fazla, bazen az, bazen de karışık olarak sahip olan da en iyi romanı yazardı.’’
ışık düzeni altında çekim yapmanız (Ara Güler)
gerekecektir. Bu çekimler sırasında
RAW makine size değil, siz makineye Bütün bu teknik bilgilerin ardından,
yüzden tamamen olaya, duruma hükmetmelisiniz. doğum fotoğrafı çekmek, tamamen
odaklanılmalı ve akan zamanı hayalimde ve hedefimde olmayan
mümkün olduğunca unutulmaz Ekipmanlarınızın profesyonel olması bir durumdu. Bir gün, bir yakınım
karelerle durdurmalısınız. önemlidir. Ekipman dediğimizde benden kendisinin doğum
Nikon ve Canon çatışmasına fotoğraflarını çekmemi rica etti.
Doğum fotoğrafı çekmek girmeyeceğim, ilk olarak bunu, Ben bunu yapacak bir cesaretimin
istediğinizde, bulunacağınız ortamlar kendi beklentileriniz doğrultusunda ve deneyimimin olmadığını
ve koşullar aynı olmayacağından çözmenizi tavsiye ediyorum. Ben söylememe rağmen, ısrar etmesi
teknik bilgi çok önemlidir. kendi kullandığım ekipmanlardan üzerine kendimi doğumhanede
Fotoğrafları çekerken RAW + JPEG bahsederek teknik anlamda bilgi buldum. Gün ve saati belirlenmişti.
olarak ayar yapılmalı ve yapılan teknik vermek istiyorum. Makina olarak, O gün geldiğinde hastaneye gitmek
ayarlar doğrultusunda fotoğrafların Canon 550 D, 600 D, 5d MarkIII, lens için attığım her adımda heyecanım
çekilmesi son derece önemlidir. olarak da 24 -105 mm 1.4 ve 24 – 70 kat ve kat artıyordu, ne zaman
Raw uzantılı fotoğraf dosyaları 2.8 kullanıyorum. Doğum fotoğrafı ki ameliyathaneye girip fotoğraf
işlenmemiş fotoğraf formunu belirtir. çekeceğiniz zaman mutlaka doktorla makinesini elime aldım, heyecanım
Dosya uzantısı nikon için nef, diğer bir ön görüşme yapmanız, anne bir parça da olsa yatıştı.

128


















Kendi kendime sessiz bir şekilde:
“Bunların hiç biri gerçek değil, burası
bir film seti… Olayların hepsi oyun,
yalancıktan oluyor bunlar’’ diye
konuşmaya başladım. Yapacağım işe
o kadar odaklanmıştım ki, dizlerimin
titriyor olmasına rağmen çekimi
eksiksiz, güzel bir şekilde ve sanırım
7-8 dakikada gerçekleştirdim.

Ameliyathaneden çıktıktan sonra,
bebeklerin sağlık kontrollerinin
yapıldığı, boy-kilo gibi fiziksel
özelliklerinin belirlendiği, bebeklerin
ilk kıyafetlerinin giydirildiği bebek
odasına geçtiğimizde, bütün
heyecanım gitmiş ve yerine şaşkınlık,
mutluluk gibi duygular gelmişti. Bu
saf, minik, narin bebeği dışarıda,
meraklı gözlerle bekleyen sevenlerinin
mutluluk gözyaşlarıyla birbirinin
sırtlarını sıvazlayıp gülümseyen
insanların gözündeki o ışık, inanın
görülmeye değer… Hele bir de bu
bebek, 4 yaşına geldiyse ve siz hala
bu bebeği, aileyi görebiliyorsanız,
işte o zaman yaptığınız işin değerini günden güne değer kazanacaktır.
ve önemini anlamış oluyorsunuz. Orada bir bebeğin dünyaya geldiği
Doğum olayına bakışımız çoğu andan itibaren yaşadığı tüm ilklerini,
zaman, ‘’Doğum işte, ne olabilir tüm aile bireylerini en doğal
ki? Hep aynı şey, bebek doğuyor’’ halleriyle yakalayarak karelerinizden
biçiminde oluyor. Oysa ki, bütün bir hikaye oluşturuyorsunuz. Bu
doğumlar birbirinden farklı olarak, sayede aileler oluşturduğunuz bu
farklı karelerden oluşuyor. Dünyaya hikayeyi, istedikleri her an tekrar
gelen bebeğin gözünü ilk açtığı ana siz tekrar okuyabiliyor, tekrar tekrar
de ortak oluyorsunuz. Doğum anında yaşayabiliyorlar.
çektiğiniz tüm fotoğraflar, ömür
boyu saklanacak ve aile tarafından Tüm ailelerin çocuklarıyla keyifli,
bir ömür boyu gülümsenerek geçmişi huzurlu ve sağlıklı mutlu zamanlar
hatırlatan, yaşatan kareler olarak geçirmesini diliyorum. Dilara Arslangörür

129

130










KÜLTÜR’DEN
FESTİVAL




sahaya dayalı çalışmalara dengeli amaçlanan festivalin her yıl Nisan
biçimde yer veren İKÜ İletişim ayının son haf asında yapılması
Tasarımı Bölümü, öğrenci gelişimini planlanmaktadır. 2015 yılı için bu
İKÜ’LÜ ÖĞRENCİLER güçlendirmek için yer aldığı yerel ve tarih 28-30 Nisan aralığı olarak
belirlenmiştir.
ulusal platformlarda; başarılarıyla
SİNEMANIN EVRENSEL adından söz ettirmeye bu festivalle
DİLİYLE DÜNYAYA devam etmeyi amaçlamaktadır. SEECS Kısa Film Festivali
Uluslararası alanda farklı temalara
AÇILIYOR yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken 1-Kurmaca ve belgesel fi lm
öğrencilerimiz, Türkiye’de ve dünyada gösterimleri: SEECS’E üye okulların
Dünya Sinema Okulları Birliği düzenlenen sinema festivallerinde öğrencilerinin göndermiş olduğu
CILECT’in Türkiye’deki tek üyesi
olan İKÜ İletişim Tasarımı Bölümü; farklı kategorilerde gösterdikleri kısa ve belgesel f lmlerden oluşacak
performanslarla ödüle layık görülen
gösterimler.
öğrencilerinin sinema alanında İKÜ İletişim Tasarımı öğrencileri, ilk
aldıkları eğitimi ve yetkinliklerini kez kendi düzenledikleri ve ev sahibi 2-Sinemaya ilişkin sergi, panel
aktardıkları çalışmaları ile aynı oldukları bir festivale katılıp başarı ve sempozyumlar: Balkan ve Türk
zamanda Türkiye’yi de farklı açılardan
Balkanlar’a, oradan da dünyaya aramanın heyecanını yaşamaktadır. Sineması’nın değişen dinamiklerini
konu alan sergi, sempozyum ve
tanıtmaktadır.
Kültürlerin Kesişme Noktası: paneller.
Sinema
İKÜ İletişim Tasarımı Bölümü, üyesi 3-Atölye çalışmaları: Seçilmiş belirli
ve kurucusu olduğu “Güneydoğu
Avrupa Sinema Okulları Birliği Güneydoğu Avrupa Sinema Okulları liselerden davet edilecek öğrencilere,
Birliği’ne bağlı üye okullardaki
temel düzeyde senaryo- reji- yapım-
SEECS’in (South Eastern European öğrencilerin sinema kültürü bilincini kurgu aşamalarının öğretilmesi
Cinema Schools) ev sahipliğini geliştirmek üzere, öğrencilerin ve iki gün sürecek workshop’un
yapacağı “1. SEECS Kısa Film ürettiği kısa f lmlerin yeni ve seçkin ardından iş bölümüne dayalı bir
Festival”i 28-30 Nisan 2015
gençliğine
üniversite
tarihlerinde İKÜ’de gerçekleşecektir. örneklerini festival programında kısa f lm çekilmesi planlanmaktadır.
sunmak,
Workshop çalışmasının önemi, lisede
Festival, sinemanın kültürlerin yer alan f lmlerin yaratıcılarını tercih aşamasında olan öğrencilerin
kesişme noktası açısından önemli bir bir araya getirerek bilgi ve içindeki sinema yeteneği ve ilgisiyle
yol olduğunu gözler önüne sererken, deneyimlerini paylaşmalarına öncü tanışmalarına olanak sağlamak ve bu
pek çok festivalden farklı olarak, her
okuldan 2 misafir öğrenci İKÜ’de 3 olmak bu festivalin temel amacını anlamda fakültemizin imkanlarını
oluşturmaktadır. Festivale, SEECS’e
tanıtmaktır.
gün geçirecek ve tüm filmleri izleme üye Sırbistan’dan 2, Yunanistan,
olanağının yanı sıra çeşitli etkinlik ve Arnavutluk, Bulgaristan, Hırvatistan, 4-Yarışma: Gösterilecek olan tüm
workshoplara katılacaklar.
Romanya ve Türkiye olmak üzere, f lmler, “Ödüller” başlığında belirtilmiş
farklı 7 ülkeden ve 8 Balkan okulu olan kategorilerde yarışacak ve
Ulusal Platformların ortak dili: katılacaktır. değerlendirilecektir.
Sinema
Programlarında, teorik bilgilerle Geleneksel olarak düzenlenmesi



132










GEZİ-YORUM
Berkay Lülleci > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü Öğrencisi




SULAR ALTINDA KALMIŞ SAKLI
CENNET: HALFETİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin
en önemli şehirlerinden birisi
olan Şanlıurfa’nın ilçesi Halfeti..
Birçoğumuzun adını hiç duymadığı,
duymuş olan kişilerin ise, aklına
gelmediği oysa ülkemizde görülmesi
gereken en önemli yerlerinden
birisidir Halfeti. Hem Karagülün
başkenti olması, hem de 2000
yılında Birecik Barajı’ndaki
suyun taşmasından dolayı ilçenin
3/5’nin sular altında kalması
sonucu duygusallığın, doğallığın,
tarihin, güzelliğin bir arada
yaşanmasını sağlamaktadır. İşte tüm
mükemmelliğiyle Halfeti..

Halfeti Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir. edilen şehre Kal’at-ül Müslimin 35 km. uzunluğundaki sahil yolu
M.Ö. 855 yılında Asur kralı III. adı verildi. Yavuz Sultan Selim ile Birecik’e bağlanmıştır. İlçe
Salmanassar tarafından zapt edildiği zamanında Osmanlılara geçen şehir, merkezinin Şanlıurfa’ya uzaklığı
zaman Şitamrat adını taşıyordu. zamanımızda da kullanılan Urumgala 120 km., Gaziantep’e uzaklığı 105
Yunanlılar bunu değiştirerek Urima ve Rumkale adlarını alarak 1954 km. dir. Bu yüzden İstanbul, Ankara
adını vermişlerdir. Süryaniler yılında ilçe haline getirilmiştir. Halfeti ve İzmir’den iki kente uçuşlar
ise, Kal’a Rhomeyta ve Hesna the ilçesinin il merkezine uzaklığı 120 bulunuyor. Biz annemle önce Sabiha
Romaye adlarını kullanmışlardır. km’dir. Yukarı Göklü adlı bir kasabası Gökçen Havalimanından Gaziantep’e
Şehir, Arapların eline geçtikten sonra 35 köyü ve 34 mezrası vardır. 2000 yılı oradan da kiraladığımız otomobil
Kal’at-ül Rum adı takılmıştır. II. Genel Nüfus sayımına göre ilçenin ile önce şahane bir manzarası olan
yüzyılda Bizanslıların eline geçince nüfusu 33 bin 467’ dir. ( İlçe nüfusu Birecik’e daha sonra inanılmaz
bu kez Romaion Koyla adını almıştır. 2 bin 608, Köy nüfusu 30 bin 859 ) güzelliklere sahip, doğayla tarihin
1280 yılında Beysari komutasındaki Arazisinin büyük çoğunluğu Birecik birleştiği, temiz havasıyla kendisine
Memluk ordusu tarafından Barajı suları altında kaldığından hayran bırakan Eski Halfeti’ye
kuşatılmış, sonuç alınamayınca ilçenin yeni yerleşim alanı olarak ulaşabilirsiniz. Arabayla gitmenizi
şehirdeki Hıristiyan mahalleleri Karaotlak bölgesi tesbit edilip ilçe o tarihi, güzellikleri, temiz havayı,
beş gün süreyle yağmalandı. 1290 yeniden inşa edildi. manzarayı yaşayarak, tadına vararak;
yılında bu kez Memluk Sultanı İlçe merkezi Gaziantep-Şanlıurfa sular altında kalmış bir yerde suyun
Eşref tarafından feth edildi. Ve son karayolunun 40 km. uzunluğundaki üstünde devam eden hayatı, insanların
kez Memlükler tarafından tamir asfalt bir yol ile bağlanmıştır. Ayrıca yaşama tutunmaya devam ettiklerini

133


















görmüş olacaksınız. Sonunda Halfeti’yi ve Fırat
Halfeti’ye vardığınız zaman gerçekten Barajı’nı seyrederek
bu yolculuğa değermiş diyeceğiniz bir dolaşmaktır. Tekne
yere gelmiş olacaksınız. açıldığı ilk andan
itibaren suyun dibinde
Halfeti; farklı kültürleri barındıran, okulları, evleri biraz
denizin ve yeşilin birleştiği eşsiz daha ileride bir camiyi
doğası, manzarası bulunan temiz (söz konusu caminin
havası, sessizliğin, huzurun hâkim minaresi suyun yüzeyinde
sürdüğü bambaşka bir dünyadır. kalmıştır.) gördük ve
Halfeti’ye gittiğiniz zaman kendinizi gözlerimize inanamadık.
farklı bir kültürün içerisinde
bulacaksınız. İlk başta yabancılık Kıyıdan uzaklaştığımız zaman tarihi
çekseniz de zaman içerisinde oranın yapıları çok net bir şekilde gördük.
insanlarından farklı olmadığınızı Teknenin içindeyiz ve altımızda bir Yunanlılar bunu değiştirerek Urima
göreceksiniz. Aynı ülkede olmamıza yerleşim yeri sular altında kalmış, adını koydular. Süryaniler ise Kal’a
rağmen farklı kültürden insanlarla biz onun üstünden geçtik. 1 saat Rhomeyta ve Hesna dhe Romaye
karşılaşacaksınız. Annemle “Karagül’’ 45 dakika süren tekne turumuzun adlarını kullanmışlardır. Şehir
dizisinin çekildiği mekânların ardından Fırat Barajı’nın kıyısında Arapların eline geçtikten sonra Kal’at
güzelliğini yakından görmek için doğal güzelliklerin, eşsiz manzaranın, ül Rum adını almıştır. Il.yüzyılda
Halfeti’ye geldik. Biz 16 Nisan 2014 temiz havanın, farklı kültürlerin Bizanslılar Halfeti’ye Romaion Koyla
Çarşamba, hafta içi gitmemize hakim olduğu bir yerde yemeğimizi adını vermişlerdir. 1290 yılında
rağmen ilçenin çok kalabalık yedik. Eğer; buraya gelirseniz Eşref komutasındaki Mısır ordusu
olduğunu gördük. Yerel halktan kesinlikle “Şabut’’ denilen Fırat Halfeti’yi yeniden elegeçiriyor ve ona
öğrendiğimize göre; hafta sonları ilçe barajında bulunan balıktan yemenizi Kal’at ül müslimin adını veriyordu.
daha kalabalıkmış. Herkes, dizinin tavsiye ederiz. Gerçekten çok güzel, 1516 yılında zamanın akışı değişir.
çekildiği yerleri görmek istese de, asıl lezzetli. Daha sonra yola devam ettik. Mercidabık savaşını kazanan
merak edilen, sadece burada yetişen İlk gittiğimiz yer, Rumkale idi.. Osmanlılar Halfetiyi de ele geçirir.
Karagül diğer adıyla Siyah gül ve Osmanlılar ilk kez bu dönemde kente
sular altında kalan yapıları (camileri, HALFETİ’DE GEZEBİLECEĞİNİZ Kale-i Zerrin (Altın Kale), Urumgala
tarihi dokuları, evleri, okulları vs.) YERLER ve giderek Rumkale demeye bu
görmekti. Karagül’ü gördüğümüz dönemde başlamıştı. Kaleye doğu ve
zaman ilk başta çok şaşırdık, çünkü; RUMKALE batı yönden olmak üzere iki ana giriş
normal gülden çok farklıydı ve çok kapısıyla girilmektedir..
güzel kokuyordu. Güle bakmaya Halfeti’ye gittiğiniz zaman nereyi
doyamadık. Daha sonra Fırat gezmek istediğinizi sorarsanız Fırat nehrine bakan doğu kapısına
Barajı’nın doğal güzelliğini yakından ilk alacağınız cevap Rumkale’dir. ancak nehir geçildikten sonra
gözlemlemek için tekneye bindik. M.Ö.855 yılında Asur Kralı III. ulaşılabilinmektedir. Rumkale’nin
Halfeti’de yapılması gereken en Salmanassar tarafından zaptedildiği içerisinde adeta bambaşka bir ülkeye
önemli şeylerden birisi tekne ile zaman Şitamrat adını taşıyordu. gelmiş gibi hissediyorsunuz.

134










G G GE
GEZİ-YORUMEZEZEZZİZİ-İ-Yİ-Y-YYOYOYOORORORRURURUUMUMMMMM
GE




Bölgenin coğrafi koşulları ile kalenin
yapıldığı dönem düşündüğünüz
zaman inanılmaz bir mimari ile karşı
karşıya kalıyorsunuz. Tarih kokan,
geçmişe tanıklık ettiğimiz inanılmaz
bir yapının görüntüsü hafızalarımıza
işlendi... Kalenin her bir köşesi, her bir
yanı, her bir taşı dönemi gözümüzde
yeniden canlandırmamıza olanak
sağladı. Görkemli bir güzelliğe sahip
olan kalenin içerisinde bir yapı daha
bulunmaktadır: Barşavma Manastırı.
Ayrıca; Rumkale’nin sadece iki
yerden girişi vardır. Bunlardan birisi; Rumkale’yi, Halfeti’yi bir diğer cazip
Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinden, kılan özellik ise yanda fotoğrafı
diğeri ise Şanlıurfa’nın Halfeti bulunan Karagül’dür. Karagül;
ilçesinden... gerçekten daha önce gördüğümüz
bitkilere göre çok farklı, çok özel bir
Rivayete göre; eskiden Halfeti’de çiçektir... Bir bitki için Türkiye’nin
bulunan Arap kızları, Halfeti dışında hatta dünyanın farklı yerlerinden
bir toprağa gittiklerinde yüzleri gelen insanların olması bu durumun
kızarırmış, bu duruma şahitlik en güzel, en önemli kanıtıdır... Halfeti’de Bunları Yapmadan
eden güllerde kızarırmış. Karagül Dönmeyin:
genellikle gonca halindeyken siyah BARŞAVMA MANASTIRI ‡ Kanneci ve Bey Konakları’nın
renktedir, açtıktan sonra rengi koyu mimarisini görmeden,
kırmızıya dönüşür. Ancak bölgede Muhteşem manzarası ile Rumkale’nin ‡ Yöreye özgü karagülü görmeden,
açtıktan sonra da siyah rengini içinde, Fırat Barajı’nın eşiğinde ‡ Rumkale’ye tekne turu yapmadan,
koruyan karagül çeşidi olduğu kurulmuş olan Barşavma Manastırı, ‡ Nar ekşisi ve biber salçası
bilinmektedir. dönemi en iyi anlatan yapıtlardan almadan,
birisidir. 13 yüzyılda Rumkale’de ‡ Şabut denilen Fırat balığı
Halfeti ilçesinde yetiştirilen bu yaşayan Yakubi Azizi Barşavma yemeden dönmeyin.
karagül çiçeği kesilip başka bölgelere tarafından kendi adına inşa
çıkarıldığında renk değiştiriyor. ettirdiği manastırdır. Biz tekneyle Hayatta doğanın, tarihin, eşsiz
Tohumu alınıp başka bölgede önünden geçtiğimiz için yakından manzaranın, temiz havanın, farklı
yetiştirildiğinde güller kırmızı gözlemleyemedik. Ancak; uzaktan kültürden insanların, karagülü,
renkte açıyor. Karagül başka gül gördüğümüz kadarıyla, yapının sular altında kalmış bir şehri bir
çeşitlerine kıyasla daha bodur yetişir, birbirine bitişik iki yapısından arada görmek istiyorsanız, Halfeti’ye
yarı katmerli ve kokuludur. Mevsim bazı bölümler günümüze kadar gitmenizi gönül rahatlığıyla tavsiye
olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında gelebilmiştir. Manastırın içinde ayrıca ederiz...
çiçek açar. bir kuyu da bulunmaktadır. Berkay Lülleci

135










KÜLTÜR’LEN
Kitap Önerileri

136










EĞİTİM
Prof. Dr. Ali Özgüven > İKÜ İktisat Bölümü




EĞİTİMİN ÖNEMİ


Bilgi toplumu, ileri teknolojilerin
devamlı olarak değişerek yeni
teknolojiler dolayısıyla yeni ürünler
yaratmasına karşılık, emeğe olan
ihtiyacı azaltmasıdır. Böylece,
ileri teknoloji hem gelişmekte
hem de mümkün olduğu ölçüde,
yaygınlaşmaktadır. İşte, bu sürekli
değişmelerin bir önemli faktörü de
eğitimdir. Acaba eğitim ne demek?

İşte, bir kaç tanımı:

-Aristo’ya göre, eğitim: “İnsanı
gerçek seviyesine çıkaran ve bu
seviyeyi çeşitli aşamalarla geliştiren
bir sisten veya bir araçtır”. Bunun
içindir ki, eğitim insanları sosyal bir
varlık haline getirmekte ve insanları
gerçek birer vicdan sahibi seviyesine
ulaştırmaktadır.
duruma getirebilmek ihtiyacıdır. çalıştırdıkları faaliyet alanlarında
- Çağdaş eğitim ise ayrımcı ve bireyci daha fazla beceri, daha fazla verim
eğitimi birleştirerek toplumsallaştıran, - Çağdaş eğitim, insanlar arasındaki elde etmelerine imkân hazırlayan
sınıf egemenliğine, sınıf otoritesine sevgi ve saygıyı, mutluluğu, bir eğitim biçimidir. Ülkemizde de,
son vererek çeşitli düşünceleri; dolayısıyla, toplumun mutluluğunu bütün bu hedeflere ulaşabilmek için,
inanç ve davranışları özgürleştiren, arttıran, gerektiğinde toplumun uluslararası bir “Eğitim Akademisi”
ahlakı, vicdanı, terbiyeyi, tutum sorunlarına çözüm yolları ve kurulmuş bulunmaktadır.
ve davranışları ön planda tutan bir sistemleri bulmaya çalışan çok önemli
yoldur. Böylece toplumu oluşturan bir daldır. Nitekim İngiliz filozofu - Çağdaş eğitim, öğretilen bilimlerin,
insanların yetenekleri daha çabuk Thomas Hobbes’un “İnsan insan için teorilerin, rejim ve sistemlerin, insan
gelişir, olgunlaşır ve sosyal adalet kurttur” ifadesi yerine, “İnsan insanın düşüncesini ve mantığını, daha iyi
anlayışını yaygınlaştırır. Ayrıca, az dostudur” formülünü getirmiştir. geliştirebilmesi amacıyla uygulanan
gelişmiş ülkelerde eğitime büyük bir eğitimdir.
önem verilmesi ve uygulanması, - Çağdaş eğitim, insanların daha
demokrasiyi; adaleti hür ve laik bilgili; daha kültürlü, iyi ve saygılı - Çağdaş eğitim, toplumsal bir
düşünceyi daha kolay anlaşılabilir bir
bir yönetici yetiştiren, insanları sermaye yatırımıdır. Çünkü bu eğitim

137


















biçimi, her türlü politikaya ve her çeşit ahlaklı, karakterli;
dine bağlılıktan, uzaklaşmaya çalışır cumhuriyetçi, yetenekli
ve ülkelerarası bilimsel ve kültürel ve her türlü engeli
faaliyetleri desteklemek amacını aşabilecek gençler
güder. Bunun içindir ki eğitime hazırlamak, kişileri
yapılan bir yatırım, geleceğin eğitim ve kurumları iyiye,
sermayesine ve servetine yapılan çok doğruya götürecek
değerli bir katkıdır. dinamik ideallere
yöneltmektir”. Atatürk
- Çağdaş eğitim, üniversitelerin tek devam ediyor: “Eğitim
bir lisans diploması yerine, çift alanda insan haklarından sayıldığı
diploma veya bir anadil yanında iki ve herkesin eğitim görme hakkı
yan dal eğitimli programlara da yer olduğu için, fırsat eşitliği sağlamada
veren bir sistemdir. etkili bir faktör sayılmaktadır. Maddi
imkânsızlıklar ve yetersizlikler veriniz. Geleceğin aydınlığına
Atatürk de, eğitime çok büyük önem yüzünden, hiç kimse eğitim dışında birlikte kavuşacaksınız. Hür fikirler
ve yer vermiştir. Ona göre eğitim, bırakılmamalıdır”. Ne var ki, özellikle uygulamaya konulduğu vakit
milli karakterimize, sosyal hayatımıza Doğu Bölgelerimizde okullara Türk milleti yükselecektir”. Çünkü
ve iktisadi yapımıza uygun bir şekilde gidemeyen, çoğu kız olmak üzere çok öğrenciler öğretmenlerin ellerinde
yapılmalıdır. Ancak, öğrencilerin sayıda çocuklara rastlanmaktadır. şekillenir ve olgunlaşır.
daha iyi yetişmeleri de belirlenen Bunun önemli sebepleri dini inançlar,
ilkelerin ve kuralların hazırlanması gelir yetersizliği, bazı okulların çok Eğitimin ve okulların ne kadar
ile uygulanmasını öğretmenlere ve uzakta bulunması, iklimin ve çevrenin önemli olduğunu Atatürk şu veciz
eğitimcilere bırakmıştır. etkisi, bazı semtlerde çocukların da ifadesinden de anlaşılmaktadır:
çalışmak zorunda kalmalarıdır.
Eğitimi, bilime ve akla dayandıran “Bir ülkenin iki orduya ihtiyacı vardır:
Atatürk: “Hayatta en hakiki mürşit “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak vatan kurtaran askeri ordu, milletin
bilimdir” demiştir. Eğitim bir işe öğretmenlerdir. Öğretmenlerden, geleceğini hazırlayan irfan ordusu”.
yaramalı, modern ekonomilerin eğitimcilerden yoksun bir millet,
ihtiyaçlarına cevap vermeli ve henüz millet adını alma kabiliyetini
üretken olmalıdır. Bu bakımdan kazanamamıştır. Öğretmenler her
Atatürk, eğitimin bir süs, bir övünme bakımdan iyi yetişmeli, mesleklerine
veya insanlar üzerinde bir baskı aracı uyum sağlayabilmeli, iyi yaşamalı,
olarak görülmesine şiddetle karşı kendilerini eğitim ve öğretime, sonra
çıkmıştır. da öğrencilerine adamalıdırlar. Bu
koşullarda, öğretmenlik mesleği,
Atatürk’e göre eğitimin başlıca daha cazip bir hale getirilebilir”.
amacı: “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı
hür, erdemli; kudretli genç nesiller “Gençliği yetiştiriniz, onlara bilim
(kuşaklar) yetiştirmek, akıllı ve ve kültürün pozitif düşüncelerini

138










SPOR
İstanbul Kültür Üniversitesi Futbol Takımı









YEŞİL SAHALARIN
“KÜLTÜR’LÜ

ŞAMPİYONLARI”



İstanbul Kültür Üniversitesi Futbol
Takımı, senelerdir yükselişte olan
başarı grafiğini bu sene İstanbul
şampiyonluğuyla taçlandırdı. Futbol
takımımız, üniversitelerarası ligde
şampiyonluğa ulaşarak okulumuzun
sportif başarılarına bir kupa daha
ekledi. Şampiyonluk maçında
değerli hocamız Prof. Dr. Mahmut
Paksoy’ da takımımızı yalnız
bırakmadı. Şampiyonluğun ardından
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. S.
Semahat Demir tarafından verilen
şampiyonluk yemeğiyle takımımız
İKÜ Mezunlar Derneği lokalinde Merhaba Emre, bize biraz Sadece idmanlarda değil, sosyal
ağırlandı. Rektörümüz yemekte, kendinden ve okul takımından yaşantımızda da genellikle bir
oyuncular ile tanıştı ve tüm oyuncuları bahseder misin? aradayız. Hep birlikte etkinlikler
başarılarından dolayı tebrik ederek yapmaya, birlikte hareket etmeye özen
bu başarıların devamlılığını diledi. Sanat ve Tasarım Fakültesi gösteriyoruz. Uyum zor yakalanan bir
İletişim Sanatları Bölümü 4. sınıf şey ve belki de bu uyum beni takıma
öğrencisiyim. Takıma 3 yıl önce bağlayan, takımı başarıya ulaştıran
Üniversitemizin futbol takımında girdim. Şimdilerde düşününce çok
Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim çabuk geçen bir 3 yıl görüyorum. Çok önemli bir etken.
Sanatları Bölümü’nde okuyan heyecanlı, çok hevesli, çok azimli ve Şampiyonlukta unutamadığın bir
öğrenciler de yer almakta. Başarının çok başarılı geçen bir üç yıl. maç var mı?
mimarlarından olan bölüm Geçtiğimiz yıl büyük bir başarıya
oyuncuları Furkan ÖZKAN ve Seni okul takımına bağlayan imza atarak, İstanbul Şampiyonu
Emre UĞUR seneler sonra gelen etkenler nelerdir? olduk ve okulumuzu Türkiye
İstanbul şampiyonluğunu anlattı ve Takımımızda çok önemli bir şey Şampiyonasında temsil etme hakkı
sorularımızı yanıtladı. kazandık. Şampiyonluk yolunda
başardık. Bir aile ortamı oluşturduk.

139


















unutamadığım maç, kesinlikle İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) hiçbir şeyin imkânsız olmadığının
İstanbul Ticaret Üniversitesi maçıdır. maçıdır. Bu maç onların sahasında farkındayız. Bu dostluğa yeni gelecek
İlk yarıyı geride kapatıp ikinci yarı oynandı ve bu zamana kadar arkadaşlarımız da eklendikçe bir
müthiş bir oyunla maçı kazanmayı unutamadığım tek maç o olmuştur. yumruk halinde çok büyük bir başarı
başarmıştık. Maçın sonundaki O maçta tek kale rakibin oynaması ve yaratabiliriz. Çünkü bize göre, her
sevincimizi hayatım boyunca özellikle benim attığım bir gol sonrası şeyin başı arkadaşlık ve dostluktur.
unutamam. Bir şey için yıllarca sevincimiz ve oradan yenilerek Başarıyı getiren en önemli farkımızın
çabalayıp bir başarı yakalarsınız ya, döneceğimizi düşündüğümüz bir maçı bu olduğunu düşünüyorum. Biz,
aynı lezzette bir olaydı. İşte bunu, 45 gerçekten emek vererek kazanmamız, sahada 11 adet silahız. Ve bizi
dakikaya sığdırabilmiştik. bizi daha çok birbirimize bağlamıştı. ateşleyen tek şey bu dostluk.
Bunun sonucunda da şampiyon
Eklemek istediğin bir şey var mı?
olmuştuk. İkinizi de takımınız adına çok
Bu başarımızda emeği geçen tebrik ediyoruz. Nice başarılara
hocamıza, bizleri bu yolda yalnız Peki, takım içerisinde şampiyonlar!
bırakmayan arkadaşlarımıza, takım dışarıdan görülmeyen şeylerde
arkadaşlarım ve kendi adıma çok yaşıyorsunuzdur elbette. Hiç özel
teşekkür ederim. bir anınız oldu mu?
Sevgili Furkan sen ne kadar Bir takım arkadaşımız sıkıntılı bir
zamandır bu takımdasın? dönem geçiriyordu. Okul taksitini
Benim okuldaki ve takımdaki 4. ödeyemeyecekti. Biz de bunun
yılım. Bu sene okuldan mezun sonucunda toplanıp bir şeyler
oluyorum. Bu sebeple mutluyum. yapmaya çalışmıştık. Tabii elimizden
Ancak takımımdan ayrılacak olmanın geldiği kadarı ile. O olay benim için
burukluğunu yaşıyorum. çok özeldi. Hani aile olmanın ne
demek olduğunu hissettiğiniz; sözün
Seni okul takımına bağlayan ötesinde bir şeydi yaşanan.
nedir?
Okul takımına beni bağlayan en Peki, bu sene için hedefleriniz
büyük etken arkadaşlık, dostluktur. neler?
Hiçbir zaman birbirimiz hakkında Şu an Süper Lig’deyiz. Hedefimiz
ileri-geri konuşmayız. Her zaman Süper Lig’de iyi bir derece almak. 6-7
bir yumruk olmuşuzdur. Bu da beni yıl aranın ardından takımımız ilk kez
çok mutlu ediyor. Her işimizi birlikte Süper Lig’e çıktı. Bu seneki hedefimiz,
yaparız. Yendiğimizde birlikte sevinir, kuşkusuz, şampiyonluk. Fakat şuanda
yenildiğimizde birlikte üzülürüz.
şampiyonluğu kendimize biraz uzak
Senin şampiyonluk yolunda görüyoruz. Çünkü Süper Lig’e ilk
unutamadığın bir maç var mı? defa çıktığımız için, ilk önce oranın Büşra Durmazel, Cemal Berk
havasını solumamız gerektiğini
Şampiyonlukta unutamadığım maç düşünüyoruz. Bunun yanında Önüç, Neslihan Zeytcioğlu,
Yiğit Baydemir

140










ARAŞTIRMA
Selin Yılmaz > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü Öğrencisi




2) Onan’s Golden Pyramid House
(İllinois, ABD)

DÜNYA’NIN EN Hayran olduğunuz bir zamanda da
YARATICI EVLERİ yaşayabilirsiniz. ABD, İllinois’te Jim
ve Linda Onan çifti kendileri için eski
Mısır yaşantısını seçti. Altı katlı bir
piramit inşa ettiler. Etrafını hendekle
Düşlerimizi takip etmek, ruhlarımızı çevrelediler. Kral Tutankamon’un
canlı tutuyor. mezar odasının kopyası da hemen
“Simon Dale” yanı başlarında yer almaktadır. Ve
bütün bunların hepsi 24 karat altın
kaplama. Kralları bile kıskandıracak
Bazen sınırları zorlamak gerekir. olan bu yapının kendine ait üç
Hayal ettiğinizin ötesine geçebilir ve piramitten oluşan bir de garajı var.
onları gerçekleştirebilirsiniz. Hem Onan çifti için eşsiz bir evin gücü,
yaratıcılığınızı keşfetmiş olacaksınız altını, gizemi içinde olmalıdır. Onlara
hem de eğleneceksiniz. Yaratıcılık göre etkileyici ve egzotik olmalıdır.
her yerde hem karşılacağımız hem
de karşılaşamayacağımız bir olgu.
Çünkü yaratıcılık ya da yaratıcı
düşünmenin temelinde düşler vardır; 1) Nautilus (Meksika)
yenilik ve özgünlük vardır. Yaratıcılık
olağan olanın dışına çıkabilmek, farklı Organik mimari eserlerinden biri
düşünebilmek demektir. Nautilus kabuklu deniz hayvanından
esinlenerek yapılan evdir. Ünlü
Yaratıcı olan “özeldir”, “farklıdır”, mimar Javier Senosiain tarafından
“sıradışıdır”. Mimari tasarım tasarlanmış ve yapılmıştır. Renkli
dendiğinde de durum böyle. Bir evi camları ile büyüleyici bir güzelliğe
tasarlamak, yaratıcı mimari projeler sahip olan bu evin odaları da kavisli
ortaya koymak kolay değildir. İşte şekilde inşa edilmiştir. Koridorlar
yaratıcı özellikleri ile ön plana çıkan ve merdivenler sarmal bir şekilde
kimi mimari tasarımlar... İlginç tasarlanmıştır. Vitraylı pencerelerden
ve eğlenceli tasarımlarıyla sizlere baktığınızda kendinizi bir uzay
farklı bir bakış açısı sunuyor. Keyifli gemisinde hissedebilirsiniz. Evin
okumalar… her noktasında farklı bir deneyim
yaşatıyor; farklı bir atmosfere adım
atıyorsunuz. İçinde bir de bahçesi var.
Evin ortasında ise büyük bir TV odası
bulunmaktadır.

141


















4) Shark House (Meksika) için yapılmıştır. Şekilsiz oval
pencereler ve taş heykeller ile zemin
Ünlü mimar Javier Senosiain’dan katı oldukça etkileyici bir görünüme
muazzam bir ev daha: Shark House. sahiptir. Çatı bölümü dragona
Geniş aileler için tasarlanmıştır. benzetilmiştir. Yapının ön cephesi ise
Dışı köpekbalığına benzemektedir. kırık seramiklerden oluşmuştur. Casa
Odalar birbirine tüneller ile bağlıdır. Battlo’ya “Kemikler Evi” de denir.
Rengarenk aydınlatmalara sahiptir. Çünkü yapının balkonlarında kemiğe
İsterseniz bir köpekbalığının benzer sütunlar vardır. Üst katları ise
midesinde bile yaşayabilirsiniz. kafatası görünümündedir. Yapının iç
kısmında da rengarenk cam kapılar,
çiniler bulunmaktadır.












3) Hobbit Evi (Pembrokshire,
Galler, Birleşik Krallık)

Yüzüklerin efendisi ya da Hobbit
filmi setinde değilsiniz. Simon Dale
bu evi kendisi ve ailesi için 4 ayda
tamamlamış ve 3000 sterline mal
olmuştur. Simon Dale, Mortgage
kredisini ödeyemediği için bir ev inşa
etmeye karar verir. Dale evini çekiç,
keski ve testere yardımıyla yapmaya
başlar. Dale “Kendi kendinizin mimarı 5) Casa Battlo (Barcelona)
olmayı denemeniz çok eğlenceli”
demiştir. Evi tamamen doğal Ünlü mimar Gaudi tarafından
malzemelerden yaptığını belirtmiştir. oldukça etkileyici ve sıra dışı bir
Eşi Jasmine “Çok okumak ve inanmak görünüme kavuşmuştur. Binada
bize kendi evimizi inşa etmemizde Gaudi’nin imzası olan suyun ve
cesaret verdi.” demiştir. Merdiven rüzgarın izleri vardır. Hiçbir şeyin
trabzanları da dahil ağaç gövdesinden köşesi yoktur. Her şey su gibi akıp
yapılan evin çatısını, evin içindeki gider. Akıcı olmalıdır. Casa Battlo
ağaç gövdeleri tutulmaktadır. daha çok orta halli ailelerin yerleşmesi

142










EĞİTİM
Prof. Dr. Üstün Dökmen > Psikolog
Yazar


Sizin gözünüzden yaratıcılık nedir? Okullarımızda, yaratıcı düşünceye
En genel tanım olarak, bir nesneyi zemin teşkil edecek etkinlikler
veya bir kavramı, alışılmış bir amacın düzenliyoruz. Bir homo sapien,
ÜSTÜN DÖKMEN İLE dışında kullanmak yaratıcılıktır. düşünen insan vardır; Düşünen insan
aynı zamanda zihinsel yaratıcılık da
EĞİTİMDE YARATICILIK İki kavram arasında yeni bir ilişki sergiler. Bir de galiba bu kavram ilk
kurmak da yaratıcılıktır. Mesela
ÜZERİNE KÜÇÜK tuğladan duvar yapmak yaratıcılık defa kullanılıyor “ezberleyen insan”
NOTLAR… değildir ancak iki tuğla ve bir kalastan vardır. Bizler, çocuklarımızın yaratıcı,
düşünen varlıklar olmalarını tercih
kitaplık yapmak yaratıcılıktır. Suyun
buharı ile iki maden parçasının ediyoruz.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyini Günümüzdeki ezberci eğitim
gösteren en önemli göstergelerden çıkardığı ses arasında görünürde sistemiyle ne kadar özgürüz?
birisi eğitimdir. Yaratıcı bir eğitim bir ilişki yoktur. Bu durumu bir Ezberci eğitim sistemi, öğrencinin
sistemi, kişinin “sorgulayıcı, özgün, örnekle açıklamak gerekirse; Aşçının sorgulamasını gerektirmediğinden
yenilikçi” nitelikler kazanmasına kaynayan yemeğinin buharına
zemin hazırlamakta ve öğrenciyi ekmeğini tutup yiyen garibandan, aşçı A’dan Z’ye tutsak insan yetiştirir.
odak noktasına alarak, kişilik buharın parasını ister… Mahkemelik Türkiye’deki eğitim sistemi,
geliştirici bir sistem olarak karşımıza olup kadıya giderler. Kadı Nasrettin bireylerin yaratıcılığı üzerinde ne
çıkmaktadır. Fakat günümüzdeki Hocadır. Hoca tutup 3-5 akçe gibi engeller oluşturmaktadır?
ezberci eğitim sistemi, yaratıcılığın çıkarıp aşçının kulağında şıkırdatır Son 70 yılda dünya çapında yaratıcılık
ortaya çıkmasına bir engel olarak ve “tamam” der. Aşçı, “Hocam ben sergileyen yeterli sayıda bilim
görülmektedir. Eğitim sisteminin en parayı almadım” der. Hoca da der insanımız, sanatçımız ortaya çıktı
önemli amacı, “araştırmacı, eleştiren, ki: “Yemeğin buharını satan, paranın mı? Galiba çıkmadı. Bu durum
sorunları çözmeye yetenekli” şıkırtısını alır.” Yaratıcılık her zaman eğitim sisteminin yaratıcı insan
bireylerin yetişmesine katkı sağlıyor insanların yüzünü güldüren bir edim yetiştirmediğinin göstergesidir.
olmasıdır. Bu nedenle, eğitimde olarak da karşımıza çıkmaktadır.. Sizce, ezberci eğitim sistemiyle
yaratıcılığın desteklenmesiyle birlikte, Yaratıcılık doğuştan mıdır, çocukların öğrenme, algılama
bireylerin ezberci eğitim sisteminin sonradan mı öğrenilir? ve motivasyonları köreltilmekte
tekdüzeliğinden arınabileceğini Yaratıcı olma potansiyeli doğuştandır midir? Bu eğitim sistemi
düşünebiliriz.(dergipark.ulakbim. ancak hangi konuda, nasıl yaratıcı gelecekte çocukların okul, iş ve
gov.tr) olacağımızı sonradan öğreniriz. sosyal yaşantılarında ne gibi

Yaratıcı düşünme becerilerinde olumsuz etkilere neden olur?
Tüm bu eleştirilere karşın ve eğitimde okul öncesi eğitimin etkisi nedir?
yaratıcılığın önemini desteklemek Çok büyük etkisi vardır. Okul Evet, köreltmektedir. Söz konusu
için; Küçük Şeyler Anaokulları’nda öncesinde yaratıcılığa yönelik ezberci sistem, çocuklarımızın zihinsel
ve Yönder Kolejleri’nde yaratıcılık etkinlikler çocuk için yaşam boyu ve sosyal gelişimini, yaratıcılıklarını
üzerine eğitim veren akademisyen, sönmeyen bir aydınlık yaratır. olumsuz yönde etkilemiştir,
psikolog ve yazar Üstün Dökmen etkilemektedir, etkileyecektir de. Sınav
ile “Eğitimde Yaratıcılık” üzerine bir Okullarınızda yaratıcılık üzerine sisteminde doğru seçeneği isteyen
röportaj gerçekleştirdik. eğitim vermenizin nedeni nedir? eğitim sistemi, yaratıcılığı değil ezberi
teşvik etmektedir.


Zerrin Korkmazoğlu, Aylin Duman

143

144










MAKALE Öğr. Gör. Rauf Kösemen > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü

Myra Ajans Yöneticisi








TASARIM HER ZAMAN Eminim pek çoğunuz Osmanlı’nın elalemi. Her topluluk bir diğerinin
ŞİMDİDİR İranlılara Acem dediğini bilirsiniz. elalemi.
Tarihte geriye doğru gidersek Osmanlı
Rauf Kösemen, uzun süre okumuş, için Acem, Fars Devleti’nin, yani Bu yüzden anlaşmak için bir dile
sonunda endüstriyel tasarım eğitimi bugünkü İran’ın adı. Evet, Osmanlı ihtiyacımız var. Konuştuğumuz dil
almış ama tamamlamamıştır. Habercilik Farisîlere Acem diyor. Yanlış değil, gibi, matematik gibi bir simgeler ve
yapmışlığı, neşriyat neşredip matbuat ama eksik bir bilgi bu. Çünkü Acem işaretler manzumesine ihtiyacımız
yayımlamışlığı, fanzin basmışlığı vardır. kelimesindeki A Farsça olumsuzluk var. İşte grafik tasarım, yeni
Yemeyi, içmeyi, seyretmeyi, okumayı, ön eki. A-CEM, cem olunamayan, yani dönemdeki haliyle görsel iletişim
uyumayı, tasarlamayı ve yazmayı sever. topluluk, yani cemaat olunamayan, tasarımı bize bu dili sunuyor.
birlikte saf tutulamayan anlamında
66’ doğumlu olan Kösemen, halen kullanılan bir kelime. Bildiğimiz dillerde konuşuyor,
Kültür Üniversitesi için hoca, Sabit Fikir anladığımız kavramlarla anlaşıyoruz.
Dergisi için yazar, TasaPlatform, GMK, İran Şia, Osmanlı ise Sünni cemaatler. Çünkü ses varsa duyulur, söz varsa
İTMK ve RYD için üye, B:ra Dergisi için Namazda biri sağa bir sola selam dinlenir, yazı varsa okunur, görüntü
Gn. Yayın Yönetmeni, Myra, Ceviz ve veriyor. Birlikte saf tutamıyorlar. İki varsa bakılır, meram varsa anlaşılır.
HalkPlajı için yönetici, çeşitli muhalif ayrı cemaat, iki ayrı topluluk oldukları
hareketler için tasarımcı, 8 yaşında için kimliklerini koruyarak, birlikte ve Peki tasarım bu görüntüleri
yeğeni için amca olarak çalışmaktadır.
tekbir topluluk gibi davranamıyorlar. göstermek, bu meramları anlatmak
için bir dil olarak kullanılabilir mi?
İlginç bir şey daha var. Aynı şekilde
İranlılar da Osmanlı’ya Acem diyor. Anlamadan anlatabilir miyiz?
Yani iki taraf da birbirinin acemi. Anlamak tasarım sürecinin neresinde
durur? Tasarım yapmak için, iletişim
Toy, deneyimsiz anlamına gelen tasarımı yoluyla anlatmak için önce
acemî kelimesi de aynı kökten geliyor. anlamak gerekmez mi?
Askerlikte acemî erlerin birlikte saf
tutması zordur. Sağa dön deyince sola Tasarım yapmak, iletişim tasarlamak
döner. Hazır ol deyince rahata geçer. yeni bir yol, yeni bir yaklaşım
Bir topluluk gibi davranamaz, yani kurgulamak, yeni bir anlama tekniği
cemaat olamaz. yaratmaktır.


Aslında hepimiz birbirimizin acemiyiz Tasarım Lazım!
ve birbirimizin karşısında acemîyiz.
Çünkü birbirimizin elalemiyiz. Anlatacak akıllar, anlayacak zihinler
Toplumlarımız gibi, toplumsal ve o zihinlere ulaşacak anlatıcı araçlar
katmanlarımız da birbirimizin lazım. Anlatmak için yeni yollar

145























bilgilerdir. Onlardan
kurtulmalı, yeniden
istif emenin bir yolunu
bulmalıyız.


Yeniden istif emeliyiz.
Çünkü yaşadığımız çağda
yaratıcılık artık mucitlik
değildir. Bilgi her yerde, her
zaman ulaşabileceğimiz şekilde
duruyor. Yani yaratıcılık artık,
bilinen şeyler arasında bilinmeyen Bu açıdan baktığınızda tasarım
bağlantılar oluşturmaktır. Önemli sürecinin yarını yoktur. Tasarımcının
olan bağlantılardır. Önemli olan dünde ya da gelecekte bir hayatı
bağlamdır.
yoktur. Tasarımcı her zaman şimdi ile
uğraşır. Tasarım her zaman şimdidir.
Tasarım sürecinde geçmiş,
zihnimizden temizlenmesi gereken (İstanbul, 18 Nisan 2014, What Now?/
bulmak için eski yollardan kurtulmak tortulardır. Dün aşılır ve dünde kalır. Ya Şimdi? başlıklı TEDxReset 2014’te
lazım. Zihnimizi temizlemek, var Gelecek ise bir süre sonra şimdi yapılan konuşmadan alınmıştır.)
olanın ağırlığından kurtulmak haline gelecek bir zaman parçasıdır.
lazım. Bunun için sorguvlamak,
çözümlemek ve parçalarına ayırmak Bir bardak tasarlama sürecini
lazım. düşünelim. Önce bardak olma
hallerini çözümler, toplumsal,
Tasarım çoğunlukla bir problemi f ziksel, üretime dair vb. tüm
çözer. Problemi çözebilmek için, katmanlarını masaya yatırırız. Bu
aşabilmek ve hatta üzerinden atlamak sorgulama süreci tasarımcıya yeni bir
ya da etrafından dolaşmak için bile bardak ortaya koyacak araçları verir.
anlamak lazım. Anlayamayan aşamaz. Yeni tasarladığımız bardak bir ürüne
dönüşür ve kullanıcının hizmetine
Yeni bir şey yapmak, bildiklerimizin sunulur. Bu yeni bardak artık başka
zihnimizde bıraktığı tortulardan bardak tasarımlarının geçmişi olacak,
arınmayı gerektirir. Yaratıcılığın tasarımcının önüne ancak yeni
önündeki en büyük engellerden tasarımlar için analiz edilmek üzere
biri bugüne kadar öğrendiğimiz gelecektir.

146










EĞİTİM
Zeynep Erşahin > Global Yurtdışı Eğitim




Mesela 4 sene öncesinden eğitimine Arjantinli arkadaşları ile bağını
başlamış öğrencimizin balo kıyafet kopartmamış, İspanyolcayı facebook,
Global Yurtdışı Eğitim & balo ücreti gibi detaylarından bile twitter gibi sosyal medya alanlarında
arkadaşlarıyla konuşarak geliştirip
haberimiz olmaktadır
Eğitimin önemi, özellikle de Diğer yurt dışı eğitim danışmanlığı ayrıca özel ders alarak İspanyolca’sını
yurtdışında eğitim almanın önemi firmalarından farkınız nedir? orta seviyeye getirdi.
ortadadır. Biz de konuyla ilgili Zeynep Bir şirket ki düşünün 26 yıldır Başınızdan geçen ilginç bir olayı
Erşahin’i ziyaret ettik. telefon numarası aynı, o şirket biziz! anlatır mısınız?
Yaptığımız her işin sonuna kadar Bir değil birkaç tane olay var.
Global Yurtdışı Eğitimin arkasındayız. Müşteri memnuniyeti Gönderdiğimiz öğrencinin trafik
yapısından ve işleyişinden biraz son derece önemlidir. Güvenilirlik kazası geçirdiğini öğrenince sabaha
bahseder misiniz? son derece önemlidir bizim için. kadar eşimle birlikte beklediğimizi
Global Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Öğrenciler hangi kanalları hatırlarım. Hamile olduğum zamanda
26 yılını bu sektöre vermiş, kullanarak Global Yurtdışı Eğitime zor durumda kalan öğrencimiz için,
tecrübesiyle, değişmeyen ama ulaşabilirler? eşimin Londra’ya gidip öğrenciye
büyüyen kadrosuyla öne çıkan, Öğrencilerimizin bir bölümü tavsiye sahip çıktığını hatırlamaktayım.
öğrencilerine danışmanlık ve üzerine bizi tercih etmektedirler. Yaptığımız her işin arkasında durmak
yerleştirme hizmeti sunan sektörün Kemikleşmiş bir yapı söz konusudur. ve öğrencilerimize sahip çıkmak
önde gelen yurt dışı eğitim Diğer bir bölümü ise günümüzde önceliğimizdr.
danışmanlığı firmalarından biridir. büyük bir etkisi olan sosyal medya Biz iletişimcilere bir mesajınız var
Hangi ülkelerde aktif haldesiniz? sayesindedir. mı?
İngiltere bazlı bir firma olarak Sizinle iletişime geçen her Yurtdışı yayınlarını takip etmelisiniz.
başladık. 26 sene içerisinde öğrenciyle çalışıyor musunuz, Mümkün olduğunca sektörde yer alan
öğrencilerden gelen istekler yoksa belirli kriterleriniz var mı ? kurumlarda staj yapmalısınız. Yapılan
doğrultusunda 20’ye yakın ülkede Önemli olan öğrenciye en iyi hizmeti stajlar çay kahve getirmek değil. İşin
yer almaktayız. Ancak en güçlü ve en doğru bilgiyi aktarabilmektir. bizzat içinde olmalısınız. İşleyişe
olduğumuz ülke İngiltere’dir. Gerçek amacı eğitim olmayan, hakim, teoride öğrenilen bilgileri
Yurtdışına göndermiş olduğunuz hedefini belirlemeyen öğrencilere ancak bu sayede pratiğe dökebilirsiniz.
zaman, sonraları öğrenci ile yardımcı olamıyoruz. Yaratıcılık anlamında yurt dışında yer
irtibatınızı koparıyor musunuz? Yapmış olduğunuz bu işin alan reklamları, dergileri ve yayınları
Biz Global Yurt Dışı Eğitim olarak öğrencilere ne gibi katkılar takip etmelisiniz. Yurt dışına açılarak
öğrencimizi, yurtdışına hareketinden sağladığını düşünüyorsunuz? bu sektördeki seminer veya sertifika
Türkiye ‘ye dönene kadar takip Çok göreceli. Kimi öğrenci programlarına katılmanız sizin için
eder, irtibat halinde oluruz. alabileceğinin fazlasını alıp kendini çok faydalı olacaktır. Doğuştan gelen
Öğrencimizle aramızda manevi bir geliştirir. Kendi oğlumdan örnek yeteneği kullanmazsanız, üstüne
bağ oluşumu söz konusudur. Öğrenci vermek istiyorum. 10 yaşında küçük emek vermezseniz hiçbir anlam ifade
portföyümüzün büyük bölümü oğlumu arkadaşıyla İngiltere’de bir etmez. Çalışarak daha fazla okuyarak
memnun kalan öğrencilerimizin, yaz okuluna yolladım. 2 haftalığına, yaratıcılığınız daha fazla gelişecektir.
velilerimizin çevrelerine bizi oda arkadaşları Arjantinli. 2 hafta Emir Can Ateş, Emre Kara,
önermeleri sayesinde olmaktadır. sonunda dönüldü, oğlumun arkadaşı Onur Koçyiğit

147

148










GEZİ-YORUM
Ayça Tezeken > İKÜ İletişim Sanatları Bölümü Öğrencisi


































Holstein Eyaleti’nin başkenti ve öğrenci kimliklerini göstererek
ALMANYA’DA BİR en büyük şehridir. Çok önemli bir ücretsiz bir şekilde toplu taşımadan
‘KÜLTÜR’LÜ... coğrafi konuma sahiptir. Baltık yararlanmaktadırlar. Tüm Almanya’da
Denizi ülkelerine ulaşımı sağlayan olduğu gibi, Kiel’de de otobüslerin
Kiel Kanalı’na ve Kiel Fiyord’unda hangi duraktan ne zaman geçeceği
Avrupa Birliği Komisyonu’nun (Almanca Kieler Forde) kıyısı olan bellidir. Kısacası, kullanacağınız
2007 yılından beri yürüttüğü şirin bir liman şehridir. Almanya’nın otobüsün durağınızdan geçiş saati
Avrupa Birliği üye ve aday ülkeleri Baltık Denizi’ndeki en büyük 14.17 ise, ne 14.16’da gelir ne de
arasında öğrenci değişimini sağlayan limanıdır. Danimarka, Norveç 14.18’de… Otobüs, tam dakikasında
Erasmus programından 2013-2014 gibi kuzey ülkelerine yakındır. durakta olur ve sizi gideceğiniz yere
eğitim öğretim yılında yararlanma Hatta 18. Yüzyılda Danimarka’ya götürür. Örneğin, benim yaşadığım
şansı yakaladım. Üniversitemizin bağlıymış. Bu nedenle, mimarisi ve yerden okula gitmek tam tamına
İletişim Sanatları Bölümü’nün şehir yapılanması daha çok Kuzey 13 dakika sürüyordu ve bu hiçbir
anlaşmalı olduğu üniversitelerden Avrupa ülkelerine benzemektedir. zaman uzamadı. Alman disiplininin
biri olan Almanya Kiel University Bu şehirde 3-4 katlı apartmanlar, her alanda olduğu gibi, ulaşıma
of Applied Sciences’da hayatımın şehir merkezinden uzaklaştıkça da da yansımış olduğunu açıkça
en güzel dönemlerinden biri olarak bir ya da iki katlı müstakil evler söyleyebiliriz.
adlandırdığım hiç unutamayacağım dikkatleri çekmektedir. Nadiren Kiel tam bir öğrenci şehridir.
güzel günler geçirdim. yüksek binaların şehirde yükseldiği Nüfusun büyük bir kısmını öğrenciler
görülmektedir. oluşturmaktadır. Almanya’nın diğer
Kiel; Kuzey Almanya’da bulunan Tüm şehirde ulaşım çok kolay ve şehirlerinden ve diğer ülkelerden Kiel’e
güzel şehirlerden biri. Schleswig- öğrencilere ücretsizdir. Öğrenciler, okumaya gelenlerin sayısı oldukça


Click to View FlipBook Version