The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by tayfunozel57, 2021-11-08 08:44:42

VourlaMag KASIM 2021

Aylık Dergi

Eklektik tarzı yakalamak için küçük birkaç öneri

Eklektik tarz yaratmanın püf noktasının kontrast oluşturmak olduğunu daima
aklınızda bulundurun. Renk seçimlerinizde bunu dikkate alabilir, zıt renklerin

uyumundan yararlanabilirsiniz. Birbiriyle farklı tarzlarda eşyalar bir araya
gelirken keşmekeşi engellemek için işte kullanacağınız üç anahtar: ölçek, orantı
ve kompozisyon. Bazen odadaki eşyalarda dikdörtgen biçiminin hakim olması

bir bütünlük yaratabilir. Eşyaların doğru yerleşimi, koltukların birbirlerine
uzaklığı, aksesuarların farklı da olsa aynı ölçülere sahip olması, tablonun duvara

doğru yükseklikte asılması, simetri gibi kilit noktalara dikkat edilmelidir.

101

DEKORASYON

Eklektik stili uygularken size yardımcı olabilecek başka bir ipucu da, düz ve sade
arka plan rengi kullanmak olacaktır. Duvar kağıdı ya da renkli zemin döşemesi
yerine, düz duvarları, açık renk zeminleri tercih edin. Böylece eşya seçiminde

daha özgür olabilirsiniz. Sade bir arka planla odada denge sağlamanız
kolaylaşır. Eklektik tarzda en çok kullanılan renklerin beyaz, fildişi, gri, krem,

siyah ve bej olduğunu aklınızda bulundurun.

102

Geleneksel olarak tabir edilen eski parçaları, modern parçalar ile birlikte
kullanabilirsiniz. Mesela modern bir sehpanın üzerine oldukça klasik bir

abajur kullanabilirsiniz. Keten ve koton gibi daha çok country tarzı ev
dekorasyonunda kullanılan ürünleri, ipek ve saten gibi daha şık parçalar ile

birlikte kullanabilirsiniz.

103

DEKORASYON

Eklektik tarz aksesuar örnekleri

Seçtiğim görsel
aksesuar
örnekleri
de, sizde
bir ön fikir
oluşturabilir.
İşte
örneklerim.

104

105

YAŞAM

Empati Yerine
Şefkat

Aytuğ İzat

Özdeşifa Üstadı

106

Çığ düşmesi sonucu kar altında kalmalar, Empati kurma ne kadar
kış aylarında sıkça rastlanan trajik insani olursa olsun,
olaylardandır. Karın kalınlığı, sürüklenmeler neticede enerji düşüren
ve çığ altında kalanların muhtemel baygınlıkları, ve enerjiyi boşa harcayan
arama ve kurtarma çalışmalarını zorlaştıran bir eylemsizlik haline
unsurlardır. sokar insanı.

Özellikle yakınları böyle bir olayla çığ altında
kalanlar, olayın vahametini kendi iç dünyalarında
canlandırarak, mağdur ve mahsur kalanlarla aynı
duyguları hissetmeye başlarlar.

Buna empati kurma denir.

Empati Düşük Enerjili Duyguları
Tetikler

Korku, çaresizlik, yaşam belirsizlikleri, sevdiklerini
bir daha görememe endişesi, hatta tedbirsiz
davranmaktan, ya da rehberlerin hatasından
dolayı duyulan suçlama ve öfke duyguları çok
yoğun olarak yaşanır.

Buraya kadar anlattıklarımız her insanda olması
gereken duygu durumlardır. Son derecede
doğal insani duygular olarak kendiliğinden
uyanır. Mağdurlarla aynı hisleri hiç hissetmemek,
duyarsız olmak böyle durumlarda normal insan
davranışı olarak asla algılanmaz. Hatta sosyo-
psikolojik bir duygu-durum sorunu olarak da
yorumlanır.

Şimdi yukarıdaki çığ fotoğrafına iyice
odaklanalım: O çığın altında bazı canlıların, hatta
bir yakınımızın da olduğunu varsayalım. Acıma
duygumuz ve endişelerimiz çok daha yoğun bir
hal alır. Eğer, bu duruma kendimizi kaptırıp da,
sırf mağdurların duygularını hissederek saatlerce
ve günlerce yaşamaya devam edersek, bunun
sonuçları herkes için olumsuz olur.

Empati kurma, doğası gereği pasif bir
eylemdir

Birincisi, empati kurma ne kadar insani olursa
olsun, neticede enerji düşüren ve enerjiyi boşa
harcayan bir eylemsizlik haline sokar insanı.
(Resim 2) Sadece çığ altında kalanlar için değil,
empati duyanlar için de bu böyledir. Bunun
nedeni, yukarıda saydığımız olumsuz duyguların
tamamı normal enerji düzeylerinin çok altındadır
ve bir çözüme yönlendirmedikleri sürece
zararlıdır! Çünkü, çığ altında kalanların yanı sıra,
empati kuranların da fazladan vakit ve enerji

107

YAŞAM

tüketmelerine neden olur. Daha gelişmiş bir grup, en doğrusunu yapar:
Bunlar, elbette, doğal olarak önce mağdurlarla
Maalesef, gerek medya kuruluşları, gerekse empati kurup, duygularını hissederler. Ama
çoğu sosyal medya paylaşımlarında, bu türden empati duymanın esiri olmaktan bir an
olayların trajik boyutları ön plana çıkartılır. evvel çıkıp, yöreyi az çok bilenlerle işbirliği
Empati duyma kamçılanır. Kimileri “vah vah” yaparak, kazazedeleri kurtarmak için hiç vakit
edebiyatı yapar, kimileri sızlanır, ağıtlar yakılır, kaybetmeden harekete geçerler. Bu insanlar,
zayıf ve bencil insanlar “ya benim de başıma empati duymanın getirdiği olumsuz ve düşük
gelirse” diye psikolojik yardım çağrıları yaparak enerjinin yerine, şefkat ve yardımseverlik
dikkatleri kendi üzerlerine çekerken, diğer duygularının olumlu ve yüksek enerjilerini
fırsatçılar da ”günah” kavramını gündeme devreye sürerler. Aslında, kültürel sızlanma
fırlatarak olayın başka boyutlarda seyrine vesile psikolojisine kendisini kaptırmasalar, çoğu
olurlar. insanın göstereceği ikinci tepki de, tıpkı üçüncü
resimdeki gibi olur.
Hemen işaret edelim ki, aşırı empati beynin
“anterior insula” denen ve genelde iğrenme Şefkat Duyma ve Yardımseverlik İnsan
ve çaresizlik benzeri duyguları uyaran kısmını Doğasına Daha Uygundur
etkinleştirir. O halde, bireylerin aynı olay
ve kişilerle ilgili olarak geliştirdikleri empati Empati duymaktan farklı olarak, şefkat hissi
duygularının, kısa bir süre içerisinde yerini daha daha ziyade, “karar verme, eylem seçme ve
yüksek enerjili duygulara terk etmesi daha sağlıklı ödüle dayalı öğrenmede” etkin olarak görev
olacaktır. alan “corpus striatum” ve “mantıklı ilişkilerle

108

beslenerek empati kurmayı” kolaylaştıran “İnsana nasıl bir
“orbitofrontal cortex,” üzerinde etkilidir. Bu varlık olduğunu
alan, insanın evrimleşmesinde, kanımca, şefkatin gösterebildiğimizde, o
önemini besleyen bir role sahiptir. daha iyi bir insan olur.”

Tek başına empati kurma eylemsizliği teşvik duyabilmek) ise de, şefkat ve yardımseverliğe
ederken, şefkat ve yardımseverlik duyguları yol vermeden sırf empati duymakla yetinmek,
eyleme davetiye çıkartır. Tıpkı üçüncü taraflara enerji kaybından başka bir işe
resimde gördüğümüz gibi, mağdurları tanısın yaramayabilir.
veya tanımasınlar, hatta normal hayatta O halde, bir dahaki sefere, tanıdık veya tanımadık
birbirlerini dışlayabilecek insanlar bile, hiç herhangi bir insanın veya insan topluluğunun zor
tereddüt etmeden yardıma koşarlar. Kimi çığın durumda olduğunu işittiğimizde, onlarla empati
gerçekleştiği alanı bulmada, kimi canlı kalan kurup acılarını hissetmekle yetinmeyip, şefkat
insanların yerini keşfedip onları kurtarmada, duygumuzu öne sürerek, en kısa zamanda,
başkaları mağdurların sağlık sorunlarını yardımsever yönümüzü de harekete geçirmeliyiz.
çözmede, bir diğer grup ise onların maddi Yazımızı, Anton Chekhov’un (1860-1904) çok
manevi yaralarını sarmada ellerinden gelenin en anlamlı bir öngörüsüyle tamamlayalım:
iyisini yapmak için yarışırlar. “İnsana nasıl bir varlık olduğunu
gösterebildiğimizde, o daha iyi bir insan olur.”
Tüm bunları yapamayacak durumdaki insanlar
da yardımsever kuruluşların desteklenmesine Dipnot: Bu makale, Rutger Bregman’ın Humankind
maddi katkılar sağlayarak, ya da manevi (Bloomsbury Publishing, London 2020) isimli kitabının
desteklerle insanlara yardım ellerini uzatmaya sonunda yer alan on kural kısmındaki “Temper your
çalışırlar. empathy, train your compassion” cümlesinden ilham alınarak
yazıldı. Aslı Flemenkçe olan ve İngilizce çevirisi Londra’da
Yardımsever insanların yaptıkları fedakarlıklar, yayınlanan bu kitabı, insanla ilişkili konulara merak duyan
öncelikle kendilerini iyi hissetmelerini sağlar. okuyucularıma gönülden tavsiye ederim. Modernleşmekte
İnsanlık adına, bizlere kendimizi iyi hissetmemizi diye gösterilen dünyanın pek çok sorununa ve çözümlerine
ve insan türüyle gurur duymamızı sağlayan odaklanan önemli mesajlar taşıyor.
eylemlerin ana tetikleyicisi şefkat ve onun
harekete geçirdiği yardımseverliktir. 109

Özet olarak, Psikoloğ Merve Taranlar’ın da
işaret ettiği gibi: empati mutlaka bu şekilde
abartılı hislere neden olmak zorunda değil.
Çünkü, empati esasen “başkalarının hislerini
tanımlayabilme, anlayabilme ve hissedebilme
yeteneği” olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla
belirli sınırlar içinde olduğu sürece kötü bir
şey olmadığı gibi, yerine başka bir duygunun
geçmesi de gerekmez. Çünkü, başkasının ne
hissettiğini anlayabilmek ya da onunla birlikte
bunu hissedebilmek için illa o duyguların içinde
kaybolmak gerekmiyor. Burada devreye duygusal
yönetim (emotion regulation) giriyor. Eğer
disfonksiyonal bir duygu regülasyon şemasına
sahip iseler o insanlar yukarıda değinilen
olumsuzluklara neden olabilirler. Duygularını
sağlıklı bir şekilde regüle edebilen insanlar bu
gibi olumsuzlukların içine düşmez.

Sonuç olarak, şefkatli olabilmenin ilk şartı
başkasının neler hissettiğini anlamak (empati

RÖPORTAJ

Dr. Gözde Özelce ile din, bilim, felsefenin önemli
3 adamını Yunus Emre, Einstein ve Anaxagoras'ı

biraraya getirdiği tiyatro oyunu “Her Şey Her
Şeyin İçinde” yi konuştuk. Bu oyunun Urla’da da

sahnelenmesini dört gözle bekliyoruz.

Röportaj: Tayfun Özel

110

Oyun, eğer zamanın herhangi Sizi biraz tanımak istiyoruz. Kısaca kendinizden
bir anında Yunus Emre, bahseder misiniz?
Anaxagoras ve Einstein Doğma büyüme İzmirliyim. Önce Dokuz
karşılaşsaydı aralarında nasıl Eylül Üniversitesi, İktisadi ve Ticari Bilimler
bir diyalog olurdu sorusundan Akademisi’nde okudum. Sonra İzmir’den ayrıldım
hareketle kurgulanmış. Gözde ve İstanbul'da sosyoloji dalında lyüksek lisans
Özelce oyununda dünya bilim ve daha sonra doktoramı yaptım. Yani alan
ve düşünce tarihine yadsınamaz değiştirdim. Doktora tezimi tasvvuf ile ilgilenen
katkıları olan bu üç özel adamın, seküler kesim üzerine yaptım. Dolayısıyla
hangi noktalarda birbiri ile tasavvuf ve tasavvufla ilgili toplumsal hareketleri
buluşmakta veya çatışmakta incelediğim bir doktora tezi sonrasında Berlin
olduklarını yer yer esprili bir dille Humbold Üniversitesi'ne misafir akademisyen
anlatmaya çalışmış. Din, bilim olarak kabul edildim. İki sene Berlin'de çalıştım.
ve felsefenin birbiri ile bağlantı Oradaki alanım tasavvuf bilim ve felsefe ilişkisini
noktalarını kopardığımızda nasıl irdelemek üzerineydi. Dolayısıyla hem sufileri
bir dünya ile karşılaştığımızı hem bilim adamlarını yani özellikle fizikçileri
gerçek olaylardan hareketle hem de kendi alanımda felsefe ve sosyolojik
önümüze koyan oyun, bu gün ve bilgileri kombine edebileceğim bir araştırma alanı
gelecekte güncelliğini koruyacak oluşmuş oldu.
önemli soruları düşündürtmeye Bütün bunlar oyunun arka planını
ve cevap bulmaya çabalıyor. oluşturmanıza yardımcı oldu diyebilir miyiz?
Anadolu topraklarından Evet, öyle oldu. Ama yıllar içerisindeki bir
yetişmiş bu iki bilge insan ile demlenme de diyebiliriz. Ben liseden fen
Einstein’ın kurgusal sohbeti, bölümünden mezun oldum. Fen bilimlerine çok
doğu ve batı arasında yüzyılladır meraklı bir genç kızdım. Bilim Teknik dergileri,
süregelen çatışma kültürünün Tübitak'ın bütün bilimsel kitaplarını okurdum.
anlamsızlığını gözler önüne 90'lı yıllardan itibaren de kuantum fiziği üzerine
koyarken, aslında her iki kültürün
de birbirine geçiş noktaları Dr. Gözde Özelce
olduğunu ve birbirinden tarih
boyu nasıl yararlandıklarını 111
anlatmaya çalışıyor.
Oyun tek perde.

RÖPORTAJ

Oyunda Yunus Emre, Anaksagoras ve Einstein olmak üzere
3 ana karakter vardır. 1.sahnede yer alan Yargıç ve Perikles’i
ve son sahnedeki Genç adamı, Yunus Emre ve Einstein’i
oynayan oyuncular oynayacağından, 3 oyuncu ile oyun
tamamlanır.

Yunus Emre: Yunus Emre, tasavvuf şiirinin en önemli
temsilcisidir. Hayatı hakkında çok az şey bilinen Yunus
Emre’nin, on üçüncü yüzyılın ikinci çeyreği ile on dördüncü
yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığı düşünülmektedir. Uzun yıllar
Tapduk Emre’nin dergahında nefs eğitiminden geçtikten
sonra bütün bir Anadolu’yu dolaştığı, Mevlana’yı gördüğü
eserlerinde geçen cümlelerden anlaşılmaktadır. Onun için
tasavvuf, ruhunu temiz tutmak, Allah sevgisini kalbinde
yaşamak, Allah’ı öylesine sevmektir ki cennet için değil, onun
sevgisine erişebilmek için uğraş vermek, ömrünü bu yola
adamak demektir. Yunus şiirlerinde genellikle bu konuları
işleyerek halka halkın dilinde en özlü şekilde hitap etmiş ve
günümüz de de etmeye devam etmektedir.

Anaxagoras: Antik Yunan Doğa Filozofudur. Günümüzden
yaklaşık 2500 yıl önce İzmir’in Urla(Klazomenai) ilçesinde
yaşamıştır. Gök cisimlerini ve düşen gök taşlarını incelemiş,
Ay ve Güneş tutulmaları, gök kuşağı ve Güneş’in yapısı ile
ilgili bilgiler vermeye çalışmıştır. Gök cisimlerinin dünyayla
aynı yapıda olduğunu ileri sürmüştür. Ancak bu kuramları
halkın inançlarına ters düşmüştür. Zira o dönemde güneş
Yunanlılar için kutsaldır ve onu dünyanın bir benzeri olarak
nitelendirmek büyük saygısızlıktır. Bu nedenle MÖ 450’de
Anaksagoras, yerleşik inanca karşı geldiği gerekçesiyle
mahkemeye verilmiş ve sürgün hayatına mahkum edilmiştir.
Günümüzde ise modern bilimin metodolojisinin kurucusu
olarak gösterilmektedir.

Einstein: İzafiyet teorisinin kurucusu, Nobel ödüllü Alman
bilim adamıdır. II. Dünya savaşı yıllarında hüküm süren
Nazi Almanya’sında Hitlere ve Nasyonalizme karşıt tavrı
ile öne çıkmış ve sonunda ülkesini terk etmiştir. Bilimsel
çalışmalarına Amerika Birleşik Devletleri’nde devam ederken
atomun parçalanması konusunda çalışmış, ne var ki savaş
karşıtı olan Einstein’ın bu çalışması, atom bombasının
yapımında kullanılmıştır. Japonya’da milyonlarca insanın
ölmesine sebep olan atom bombasının yapımı bilimsel
buluşların etik ilkeler açısından sorgulanmasına sebep
olmuştur.

112

çok fazla yayın okudum. Bu benim hobim duyan bir akademisyenim. Bu durumdan kendim
gibiydi. Dolayısıyla bilim hep hayatımın içinde de boğuluyorum. Ben her zaman sanatın geniş
oldu. Sonra sosyoloji, felsefe ve tasavvuf ilişkisi kitlelere ulaşma misyonunu da akademisyenlerin
üzeine doktora ve post doktora yapmış olmam edinmesi gerektiğini düşündüm. Keşke
- tabii bu post doktora kendi insiyatifimdi - yani yapabilsek diye düşünmüşümdür. Bilgileri geniş
geçmişten gelen bütün bu arka plan, yılların kitlelerle nasıl paylaşabilirim. Tabii bunun çok
birikimi böyle bir konunun ortak noktalarını, da ince bir noktası var. Çizgiyi iyi belirlemek
ayrılan noktalarını tespit etmeme, daha çok gerekiyor. Bu da oyunun yazılmasında bir
analiz etmeme sebep oldu. Aslında bu konular bilinçaltı, bir sebep olabilir. Bu oyun biraz
çok da çalışılan konulan değil. Biraz marjinal spontane, kendiliğinden kendini doğran bir oyun
kalıyor. Ama sonuçta bütün bunlar oyunun arka olarak ortaya çıktı.
planı. Belki 20 yıllık bir arka plan.
Din, bilim ve felsefe arasında bir bağlantı var
Oyunun kahramanları olan tarihin bu önemli mıdır?
3 adamını buluşturmak fikri nereden aklınıza
geldi? Her bilgi alanının birbirleriyle bağlantısı vardır
muhakkak. Burada şöyle bir ayrım var; bilginin
Aslında devamlı araştırma yaptığım için beynimde kaynağı hem epistemolojik hem de ontolojiktir.
dolaşan çok fazla sayıda kişi var. Onlarca Yani tek bir kaynak yoktur, her iki kaynak da bize
felsefeci, onlarca sufi... Bu üç kişi onları temsilen bilgi verebilir. Mesela bilim bir bardağın boyutu,
3 kişi. Onları zihninizde konuşturuyorsunuz. O sertliği, rengi, kokusu gibi konularla ilgilenirken
ne derdi, öteki ne derdi...Zihin onları devamlı felsefe onun nereden geldiğiyle, değişime açık
çarpıştırıyor zaten. Birden geldi aklıma aslında, olup olmadığı, varlığının kaynağının ne olduğu
onları bir oyun içinde konuşturabilir miyim diye, ile ilgilenir. Dolayısıyla bir bilgi diğerinden daha
Berlin'de kahve içerken. Hemen laptopumu açıp üstündür ya da değersizdir şeklinde bir algı yanlış
bir sayfalık bir taslak hazırladım. Sonra da bu olur. Felsefe farklı sorulara farklı cevaplar arar.
taslağı nasıl geliştirebilirim diye düşündüm. Oyun Dolayısıyla aralarında böyle bir paralel kurabiliriz.
bu şekilde yazıldı.
Oyunu yazarken gerçek olaylardan mı yola
Başlangıç Berlin'de oldu yani... çıktınız?

Evet, Berlin'de bir cafede. Adı da Einstein Cafe. Oyunu gerçek olaylardan yola çıkarak yazdım.
Orada meşhur bir cafe zinciridir. İçinde tabii ki kurgu var. Oyun da ağırlıklı
olarak gerçek meseleler tartışılıyor. Geçmişte
Pek de planlamadığınız bir şekilde ve bugün süregelen. O da özellikle şu; eğer
başlamışsınız anladığım kadarıyla. biz bilgiyi tek boyutlu ele alırsak yani sadece
bilimin bize verdiği bilgiyi ele alırsak o zaman
Bazen bir şeyler oluyor ve bir şeyler akıyor. Evet, etik bilgiyi nereden elde edeceğiz. Çünkü, bilim
çok planlamadığım bir şey alsında. Ben böyle bir etik sorulara cevaplar aramıyor. Onun görevi o
tiyatro oyunu yazayım veya bir gün bir tiyatro değil. Etiğin alanı felsefenin, din felsefesinin alanı.
oyunu yazayım diye hiç planlamamıştım. Gerçi Dolayısıyla burada da bir bilgi kombinasyonuna
üniversiteden gelen bir tiyatro geçmişimde var. ihtiyacımız oluyor. Bu sebeple bütün bu bilgi
Hatta tiyatro kulübünü kurdum ve başkanlığını alanlarını, bilim ve felsefeyi ayırırsak bu durumda
yaptım. Bazen oyuncu bulamadığımda tek nasıl bir dünyayla karşılaşıyoruz, nasıl problemler
kadın oyunları oynadım. Tiyatro her zaman yaşanmış geçmişte ve bugünde... Ve Einstein
hayatımda oldu. Oyunlar, textler... Onlar da üzerinden gidersek; 2. Dünya Savaşı zamanında
benim ilgi alanımda. Ama bir akademisyen olarak insanlık atomu parçalayacak seviyeye geldiğinde,
yine de bir gün bir tiyatro oyunu yazarım diye eğer bunu etik bilgi ile birleştirmediğinde ne
düşünmedim açıkcası. Ama şöyle bir kaygım gibi yıkıcı sonuçlarla karşılaşabilirizi sorgulayan,
her zaman var. Akademik çalışmaların sadece Einstein'a da sorgulatan, Einstein'ın burada ne
akademisyenler arasında dönmesinden, kongre, pozisyon aldığını, Yunus Emre'nin bunlara nasıl
sempozyumlarda çok daha üst anlatılarla, bir cevap verdiğini ve Anaxagoras'ın 2500
karmaşık cümlelerle ve karmaşık makalelerle
dergiler arasında dönmesinden biraz rahatsızlık

113

RÖPORTAJ

114

yıl sonra olanları duyduğunda nasıl bir tepki Mevlana, Sokrates ve Tesla değil de, neden bu
verdiğini, bütün gelişmişliğine rağmen 21. üç şahsiyet?
yüzyılda insanları birbirine mi yok ettiriyorsunuz
sorusuyla dehşete düşüşünü yansıtmaya Felsefeden başlayayım, Anaxagoras'ı öne
çalıştım. Tabii ki, Anaxagoras'ın tepkisi muhakkak çıkarmak istedim çünkü ben yarı Urlalı sayılırım.
bir kurgu. Ancak, herhalde şaşırırdı diye Özellikle çocukluğumun yazları Urla'da geçti.
düşünüyorum. Biraz Urla kızıyım ben. Yıllar sonra Anaxagoras
heykelini gördüğüm zaman çok etkilenmiştim.
Doğu Batı kültürü sizce çatışıyor mu yoksa Bir keresinde Avrupa'da bir kitapçıda Anaxagoras
çatıştırılıyor mu? Neden? Modern Bilimin Metedollojisinin Kurucusu gibi bir
adı olan kitap gördüm. Ve çarpıldım. Kitabı aldım,
Maalesef çatışıyor ama çatıştırıldığı için. okudum ve inceledim. Kitaptan çok etkilendim.
Sosyolojide oryantalizm diye bir mesele vardır. Anaxagoras bizim topraklarımızdan bir felsefeci,
Uzun yıllardır süre gelen. Maalesef doğuyu Urlalı. Ona sahip çıkamadığımızı düşündüm. Çok
karalama kültürü olarak da söyleyebiliriz bunu. değerli. Çağının çok ötesinde fikirleri var. Zaten
Kendini üstünleştirirken bir başka medeniyeti bu yüzden ölüm cezasına çarptırılmış. Böyle bir
yok saymak, karalamak, onu aşağılamak. Ne yazık bilim adamını canlandıramıyoruz, yaşatamıyoruz.
ki böyle bir batılılaşma hareketinde böyle bir Sadece felsefeciler arasında kalıyor. Anaxagoras
yönelim oldu. Aslında her medeniyet her kültür için ne yapabilirim acaba diye heybeme koydum.
yüzyıllar boyunca birbirlerinden yararlandılar. Gelelim Mevlana'ya. Mevlana popüler kültürün
Mesela, İslam kültürü antik yunandan yararlandı, bir unsuru haline geldi. Başka bir deyişle ağıza
antik yunan kendisinden öncekilerden... sakız oldu. Üstelik özünden öte bir reklam
Rönesans, reform hareketleri sırasında islam kampanyasının sözcüklerine dönüştürülünce
medeniyetinin açtığı geliştirdiği ve tercüme ettiği de içeriği boşaltıldı. Şunu da söyleyeyim,
antik yunanın yeniden canlandırıldı, eserlerini Mevlana biraz daha kalbur üstü bir anlatıya
çevirdiler. Mesela İbn-i Rüşt Aristo'nun eserlerini sahiptir. Mesela Mesnevi'de semboller, hikayeler
yeniden ele aldı. İbn-i Sina, Kelamcılar... Yani o üzerinden anlattığı için anlaşılması o kadar kolay
kadar çok yararlandılar ki batı kültüründen... O değil. Yani halk tarafından anlaşılması çok kolay
sıra Avrupa orta çağda karanlık dönemdeydi. bir adam değildi YMevlana aslında. Fakat Yunus
Hiç bir şey tartışılmayan Avrupa varken doğuda öyle değil. Yunus Emre gerçekten diliyle, gönlüyle
İslam medeniyetinde altın çağ dediğimiz hem ve amacıyla en karmaşık gibi görünen felsefeyi,
bilimde hem sanatta hem felsefe hem mantıkta düşünceyi, öğretiyi çok öz bir türkçe yle güzel ve
çok ileri bir döneme geçildi. Hatta önemli bilimsel net olarak gönüllere vuran bir biçimde anlatıyor
buluşmalar yapıldı bu dönemde. Fakat, Rönesan olması beni her zaman Yunus Emre'ye daha
da İslam medeniyetinin getirdiklerinden yakın hissettirmiştir. Ona olan gönül bağımdan
yararlanmasına rağmen batı tarihçileri hem dolayı Yunus Emre'yi tercih ettim.
bilim tarihini hem de felsefe tarihini yazarken hiç
bunlardan bahsetmiyorlar. Doğu medeniyetini Einstein ise bir kilit. Einstein şu açıdan önemli;
yok sayıyorlar. Sanki arada büyük bir boşluk Atom bombasının üretimi sırasında atomu
varmış, hiç bağlantı yokmuş gibi. Dolayısıyla parçalayacak ekibin içinde çalışarak atom
İslamı da tamamen yobazlıkla, terörle, geri bombasının üretilmesine sebebiyet veren
kalmışlıkla endeksleyip kendi tarihlerini sanki arka plandaki bilim adamlarından biri olarak
bağımsız bir bilim, kültür, sanat tarihiymiş gibi önemli. O yüzden Tesla ya da bir başka
yüceltme yoluna gidiyorlar. Dolayısıyla bir doğu biri olamazdı. Oyunda Einstein bu yüzden
batı çatışması varmış gibi gösteriliyor. Oysa her sorgulanıyorAnaxagoras tarafından, bu işi
dönem her çağ birbirinden yararlanır, birbiriyle yaparken hiç düşünmediniz mi? diye. O da; evet,
evrilir, birbiriyle gelişir. Bir bazen diğerinden düşünemedim diyor. Ben bir savaş karşıtıydım
öne çıkabilir, biri bazen geriye düşebilir ama her ve ülkemi de bu yüzden terk etmiştim, diyor. Bu
dönem bir entegrasyon vardır. Yani bu suni bir kadar etik duruşu olan bir bilim adamının bile
çatışmadır. düzenin egemen iktidarların planları dışında
kalabildiğini, bazen öngöremediğini, bu

115

RÖPORTAJ

116

"Bu kadar etik duruşu

olan bir bilim adamının

bile bazen öngöremediğini,

bu öngörememenin

problemlerini de

tartışan bir oyun. Niye

öngeremiyorsunuz diyor

Anaxagoras. Her şeyi

beceriyorsunuz, atomu

parçalıyorsunuz da bunu

mu öngeremiyorsunuz

diyor mesela."

öngörememenin problemlerini de tartışan bir
oyun. Niye öngeremiyorsunuz diyor Anaxagoras.
Her şeyi beceriyorsunuz, atomu parçalıyorsunuz
da bunu mu öngeremiyorsunuz diyor mesela.
Bunun gibi yer yer atışmalı ve esprili bir oyun.
Didaktik unsurları da olan bir oyun. Bir şey
anlatmaya çalışıyor çünkü. Hem Anaxagoras'ın
hem Yunus'un hem Einstein'ın felsefesini
anlatmaya çalışıyor.

Oyununuzdaki 3 önemli adam, Anaxagoras,
Einstein ve Yunus Emre bugün Urla'da bir
araya gelseydi desem...

Hımm! Bu üç kafadar Urla’da hep beraber
gezinirken, ahali hem Yunus’u hem de Einstein’ı
tanır ama Anaksagoras’ı hala pek kimse
tanımamaktadır. Kendisini tanıyan birkaç kişinin
de Urla’ya sonradan yerleşmiş birkaç entel dantel
olduğunu olduğunu söyleyen Anaksagoras,
Yunus ve Einstein’a Urla’lı olan ben miyim
yok sa siz mi yahu, sizi tanıyorlar da beni niye
tanımıyorlar üstelik ben 2500 yıl önceden beri
buradayım diyerek bu durumdan şikayetçi
olurdu diye düşünüyorum...

Güzel sohbetiniz için teşekkür ederim Gözde
Özelce.

117

BAHÇE / PEYZAJ

Işık İstemiyor ve Zahmetsiz

Banyo Çiçekleri

Bir ortama en ekonomik ve doğal bir şekilde şıklık katmanın
en kolay yolu bence oraya birkaç ev bitkisi yerleştirmektir… Bu
durum banyolar için pek geçerli sayılmaz. Canlı çiçeklerimizi
koymak için banyoyu tercih etmemekte haksız sayılmayız aslında.
Yer darlığı sorunu da olabilir ancak en önemli konu, ışık… Neyse
ki ışıksız ortamda yetişen bitkiler sayesinde sıradan banyoları

güzelleştirmek mümkün.

Funda Pelin Kurt

www. fundapelinkurt.com
@birtohumlabaslarhayat

118

İnternette ışık istemeyen banyo çiçekleri diye
arama yaptığımda açelya, gardenya gibi çiçekli
bitkilerin de banyoda büyüyen çiçekler arasında
sayıldığını gördüm. Doğrudur; fakat bu güzeller az
da olsa gün ışığı ister. Hiç penceresi olmayan, daha
doğrusu ışık almayan banyolarda huzursuz olurlar.
Onları düzenli aralıklarla, evin güneş alan yerine
götürmek gerekir. O da yoğun tempoda yaşayanlar
için biraz zor olabilir.
Bence çiçeklerle ilgilenmek insana keyif vermeli,
zorunluluk keyfin önüne geçmemeli.
Ben bu listede ışıksız ortamda yetişen bitkiler
arasından zahmetsiz olanları seçtim. Banyonuz
ister modern, ister klasik bir tarzda olsun, hepsi çok
hoş duracaktır. Elbette bu liste çoğaltılabilir, iklime
göre değişkenlik gösterebilir.
İşte şık bir banyo dekorasyonu ışıksız ortamda
yetişen banyo çiçekleri:
Çin Herdemyeşili
Aloe Vera
Zamia Bitkisi
Kurdele Çiçeği
Paşa Kılıcı
Draçena
Kaletya
Barış Çiçeği

119

BAHÇE / PEYZAJ

Çin Herdemyeşili (Aglaonema)

Popüler bir ev bitkisi olduğu için hibrit türleri de üretilen Çin
Herdemyeşili nemli havayı seviyor. Sıcaklık 15 derecenin altına

inmemeli. Bol yaprağıyla, girdiği ortamı anında güzelleştiren
bir bitki… Işıksızlığa dayanan banyo bitkileri listemin birinci

sırasında…
Çin herdemyeşili su ihtiyacı:
Çoğu bitki gibi kışın daha az suya ihtiyaç duyuyor. Toprağını

nemli tutuyoruz.

120

Aloe Vera (Aloe barbadensis miller)

Farklı başlıktaki birçok yazımda (inbound link) adı geçen,
dayanıklı, uzun ömürlü, bereketli aloe vera… Tam da bu
özelliklerinden ötürü nemli-kuru ortam derdi olmayan

muhteşem bir banyo bitkisi.
Aloe vera su ihtiyacı:

Banyo zaten nemli olacağı için toprağını kontrol etmeden su
vermemek lazım.

121

BAHÇE / PEYZAJ

Zamia Bitkisi (Zamioculcas zamiifolia)

Yaprakların dizilişine baksanıza, ne kadar düzenli bir bitki…
Bu ithal çiçeğin son yıllarda popülerliği arttı, hatta “fanları” var
diyebilirim. Muhteşem bir düzenle sıralanmış yaprakları, güçlü

gövde ve dalları sanki gerçek değilmiş gibi duruyor. Zamia
bitkisi susuzluğa, ışıksızlığa toleranslı oluşu nedeniyle bitki
yetiştirmek isteyenlere başlangıç bitkisi olarak öneriliyor. Çelik

yoluyla çoğaltılabilir. Anavatanı Tanzanya.

Zamia bitkisi su ihtiyacı:

Suyu az miktarda ve seyrek verilmeli. Fazla su onu çürütebilir.

122

Kurdele Çiçeği (Chlorophytum)

Işıksız ortamda yetişen bitkiler deyince akla gelen diğer bir
isim, aşağı sarkan zarif yapraklarıyla kurdele çiçeği. Bazılarının
yaprakları düz oluyor, bazılarınınki yeşil beyaz çizgili… Kurdele
çiçeğini banyoya koyarken dikkat etmek gerek; başka bir şeyle

(çiçek, dolap vs) temas etmemeli. Yapraklarına elimizi de
sürmüyoruz.

Kurdele çiçeği su ihtiyacı:

Kurdele çiçeği, pH değeri 6 civarında, klorsuz, florsuz su ile
sulanmayı sever. Çeşme suyu kullanmamak lazım.

123

BAHÇE / PEYZAJ

Paşa Kılıcı (Sansevieria)

Bir sukulent türü olan paşa kılıcı kuru ortamlara da uyum
sağlar, nemli ortama da. O yüzden yetiştirmesi zor değil. Yerini
severse kolayca büyüyor. Yine de ara sıra biraz güneş ışığı alsa

iyi olur. Son zamanlarda kenarları sarı çizgili olan paşa kılıcı
türünün daha popüler olduğunu gözlemliyorum. Çünkü bu tür,

yapraktan değil kökten çoğalıyor. Daha doğrusu yaprakla da
çoğalıyor ama kenarları düz oluyor. İlle de kenarları sarı olsun
diyenler için söylüyorum, yoksa benim için ikisi de ayrı güzel.

Paşa kılıcı su ihtiyacı:
Banyo zaten nemli bir ortam, salondayken verdiğiniz sudan

daha az su vermek lazım.

124

Draçena (Dracaena)

Draçena nemi sevdiği için banyo ortamında yaşayabilir, kuru
ortamda iken yaptığımız yapraklarına nem püskürtme işine de

gerek kalmaz.

125

BAHÇE / PEYZAJ

Kaletya-Dua Çiçeği (Calathea)

Kaletyanın çiçek açan tek türü, nadir bulunan calathea crocata
doğrudan güneş ışığı istemese de kışın tam aydınlık ortam
istediği için banyoda zorlanabilir. Ancak diğer kaletya türleri
daha rahat yetişir. Çok az ışık ile idare eder ama birinci şartı
nemli topraktır.

126

Barış (Yelken) Çiçeği (Spathyphyllum)

YNe asil bir duruş… Barış çiçeği -bütün salon bitkilerinde
olduğu gibi- direkt güneş ışığından hoşlanmadığı gibi soğuğa da

dayanmıyor. Gölge ve yarı gölge ortamda daha iyi büyüyor.
Barış çiçeği su ihtiyacı:

Nemi seviyor ancak çok sulanmaması gerek. Eğer çeşme
suyunuz çok klorlu ise klorsuz, kireçsiz, dinlenmiş su

tercih edin. Yüksek pH değerini de sevmiyor, içme suyu
kullanacaksanız bu noktaya da dikkat etmenizi öneririm. Barış

çiçeği aynı zamanda eve bereket getiren bitkilerden.

127

PET

Evcil Hayvanla
Birlikte Uyumak
Sağlığa Zararlı Mı?

Sık sık evcil hayvanınla birlikte uyuduğun oluyor mu? Peki
bu gecelerin sabahında dinç bir şekilde uyanabiliyor musun?
Yoksa tabiri caizse üzerinden kamyon geçmiş bir şekilde mi
kalkıyorsun… Evcil hayvanla birlikte uyumak bilimsel olarak ele

alındı, biz de bunu yazımıza aktardık!

https://www.heymypet.com/

128

Evcil hayvanla birlikte uyumak oldukça keyifli Evcil dostunla uyumak
bir aktivite. Sonuçta bu kadar sevdiğimiz fikir olarak her ne kadar
bir canlıyla aynı yatağı paylaşmak, neden harika olsa da pratikte
olmasın? Bir güzel sarılırız, bizi sıcak tutarlar ve bazı şeyler yanlış gidiyor.
onlara hissettiğimiz sevgiyi yansıtmamız iyice
kolaylaşır. Fakat maalesef her şey bu kadar belli değil ki. Bu yüzden evcil hayvanlarla birlikte
güllük gülistanlık değil. Değinmediğimiz bir nokta uyurken çeşitli fiziksel sorunlara da hazır olman
daha var. O da aslında evcil hayvanlarıyla birlikte gerekir.
uyuyanların uykularındaki kalitesizlik… Evcil Yine de tüm bunlara rağmen dostunla birlikte
dostunla uyumak fikir olarak her ne kadar harika uyumanın tadı farklı, biliyoruz. Biz sadece
olsa da pratikte bazı şeyler yanlış gidiyor. ortaya çıkabilecek sorunlar hakkında seni biraz
bilgilendirelim istiyoruz. Her şeyi göze alarak evcil
Mayo Clinic isimli bir uyku kliniğinin yaptığı hayvanınla birlikte uyuma kararı en sonunda
araştırmaya göre evcil dostlarıyla yaşayan sana ait.
insanların %10’u bu durumdan rahatsız.
“Araştırmamıza göre insanlar bu konuda ikiye
ayrılmış durumda. Bazıları evcil hayvanlarıyla
uyurken herhangi bir sıkıntı çekmezken bazıları
ise birlikte uyumaktan pek memnun değil. Hele ki
evde birden fazla hayvan varsa memnuniyetsizlik
hepten artıyor. Yine de hayvanlarını sevdikleri
için onlarla uyumaya devam etmek istiyorlar. İşte
bize tam da böylesi durumlarda danışıyorlar.”
diyor araştırmayı yürüten Lois Krahn. Peki sen?
Rahatsızlık yaşayanlardan mısın yoksa sabaha
kadar uyurum hiç fark etmez mi diyorsun?

Evcil hayvanla birlikte uyumak sağlık
açısından da sorun yaratabiliyor

Bir başka araştırmaya göre evcil hayvanla birlikte
uyumak sadece uyku sorunları yaratmıyor.
Aynı zamanda sağlığa zararlı bazı noktaları da
var. Mesela alerjik bir bünyen varsa dostlarınla
birlikte uyuma fikrini tekrar gözden geçir. Hatta
alerjik bir bünyen yoksa bile… “Bir insanın alerjisi
olmasa bile evcil hayvanlardan dökülen tüyler
ve bitler solunum yolu açısından zararlıdır. Yok
evcil hayvanlarımla illa uyumalıyım diyenlere ise
şöyle bir tavsiyem var: Mutlaka yataklarını ve
yastıklarını bu iş için özel çarşaflarla kaplasınlar.
Uyuduktan sonra da çarşafı hemen yıkamaya
atsınlar. Evet meşakkatli ama buna mecburuz”
diyor göğüs hastalıkları uzmanı Kunjana
Mavunda.

Bir de işin güvenlik boyutu var tabii ki. Sonuçta
evcil hayvanlar yatakta “nizami” bir şekilde
yatmıyor ki! Ayağının yanına yatar tekmeler
düşürürsün, bacağının altına girer ezersin,
olmadı o seni yataktan aşağı iter! Uyku bu,
başımıza ne geleceği, nasıl hareket edeceğimiz

129

PET

130

Peki, Kedi Köpek Tüyleri İnsan Sağlığına Evcil hayvanının parazitlerden arındırmanın en iyi
Zararlı mıdır? yolu pire ve solucan kovucu tedavileri için düzenli
olarak veterinere götürmektir. Onu yıkarken
Evcil hayvan tüyüne alerjimiz olmadığı sürece ilaçlı şampuanlar kullanabilirsin. Veterinerin
sağlığımız üzerinde de pek bir etkileri olmadığını doğru ürünü önerecektir.
düşünürüz. Peki bu gerçekten doğru mu? Kedi
köpek tüyleri insan sağlığına zararlı mı, değil mi? Evcil hayvanını sağlıklı tutmak, eve dökülen
tüylerin sağlığınız için risk oluşturmamasını
Kediler ve köpekler, evinizin her yerine bulaşan sağlamanın en kolay yoludur.
çok miktarda saç ve tüy döker. Ve tamamen
kurtulması neredeyse imkansızdır. Bu tüyler Alerji
sağlığınızı beklenmedik şekillerde etkiliyor olabilir,
daha da kötüsü evcil hayvan tüylerinin sağlığınızı Birçok evcil hayvan ebeveyni tüy alerjisinden
aktif olarak etkilediğini bile bilmiyor olabilirsin. muzdariptir ve bazılarının bundan haberi yok
bile. Bir kişinin evcil hayvan tüyüne alerjisi
İşte bu tüylerin seni ve ailenin hayatını olmasının bazı nedenleri var. Bazen bu alerji bir
etkileyebileceği bazı durumlar var. Ama anda ortaya çıkar üstelik. Yani, evcil hayvanın
endişelenme, evcil hayvanların tüylerinden tüyüyle o güne dek bir sorunun yokken bir anda
kaynaklanan riskleri en aza indirmenin bazı basit ortaya çıkmıştır. Ama bağışıklık sisteminde bir
yollarını hemen paylaşacağız. şeyler ters gitmeye başlar ve birdenbire bir alerji
geliştirebilirsin.
Kedi köpek tüyleri hangi riskleri taşır?

Bakteri Evcil hayvan tüyü alerjisinden muzdarip olanlar
öksürük ve hırıltı, kırmızı ve tahriş olmuş gözler,
Mikroplar her yerde… Ancak tüylü dostlarımız, burun akıntısı, sinüs sorunları ve hapşırma
özellikle sık sık dışarı çıkıyorlarsa, kötü bakteri yaşayabilir. Hafif bir alerjin varsa, gerekli ilaçları
türlerini üzerlerine toplamada ekstra başarılıdır. alırken evcil hayvanınla yaşamayı sürdürebilirsin.
Evcil hayvan tüyüne alerjin olduğunu
Hayvan kürkünden kapabileceğimiz son derece düşünüyorsan mutlaka doktoruna danış.
kötü bakteriler Salmonella ve E. coli’dir. İshale yol
açmasının yanı sıra seni hastaneye yatırabilecek Evcil hayvan tüylerine alerjik reaksiyon
kada tehlike taşır. Neyse ki virüsler hayvanlar gösteriyorsan yapabileceğin en iyi şey tüyleri
ve insanlar arasında çok seyrek yayılır. Yani sık sık temizlemen ve onlara minimum oranda
endişelenmen gereken sadece bakteriler. maruz kalman. Bu işlem için geliştirilen, çekim
gücü yüksek ve oldukça başarılı elektrikli
Evcil hayvanını bakterilerden uzak tutmak süpürgelerden edinebilirsin.
ve hastalanma şansını en aza indirmek için,
veteriner kontrollerini aksatmadığından emin Astım
olmalısın. Tüylü arkadaşlarınla oynadıktan sonra
ellerini yıkamayı unutmadığından da emin Astım hastalarını hayvan kılları tetikleyebilir.
olursan iyi edersin. Hayvan kıllarındaki alerjenler, ölü deri hücre
proteinlerinden gelir. Saç üzerinde küçük deri
Parazit Enfeksiyonları pulları şeklinde gelişirler ve bu küçük pullar toz
şeklinde havada uçuşabilir. Bu alerjik reaksiyonla
Köpeğin veya kedin sık sık dışarı çıkıyorsa, pek aynı olsa da astımı olanlar için etkisi özellikle
çok parazit taşıması olasıdır. Dikkatli olmazsan güçlüdür
evcil hayvanlardan gelen parazitler sana ve
evinizdeki diğer insanlara kolayca yayılma riski Doktorlar astımı olan bireylere evcil hayvan
taşır. sahibi olmayı genelde tavsiye etmez. Ancak bu
konuda da doktorunun önerisini almanı özellikle
Kancalı kurtlar, tenyalar ve hatta uyuzların hepsi tavsiye ederiz. Hayvanlara karşı çok güçlü astım
hayvan kürkünde yaşayabilir. Bir köpek veya kedi reaksiyonları olanlar her zaman saçtan veya
üzerinde yer alan en kötü parazit türlerinden biri kürkten uzak durmalıdır.
piredir. Kedi köpek tüyleri aracılığıyla evinize hızla
yayılması olasıdır.

131

BİLİM & TEKNOLOJİ

Bilim insanları ağrıyı hafifletecek yan
etkisiz bir yöntem geliştirdi

Ağrı Kesicilere
Son!

Çeviri: Gülfem Yıldız

Kaynak : https://www.universal-sci.com/article/relieving-chronic-pain-with-microelectrodes

132

Günümüzde dünyada milyonlarca insan Lund Üniversitesi’nden bir
kronik ağrı yüzünden ızdırap çekmekte ve grup bilim insanı ultra
bu ağrıyı dindirmek için ağrı kesici ilaçlara ince mikroelektrodlar
başvurmaktadır. Ancak bu ağrı kesiciler tedavinin kullanarak uyarı yoluyla
yanında bir çok yan etkiyi de beraberinde ağrıyı hafifletmek için
getirmektedir. ilaçsız bir yöntem
geliştirdi ve ağrıyı kontrol
İsveçli bilim insanları, ağrıyı hafifletmenin etmeyi başardı.
yan etkisiz bir yöntemini keşfettiler. Yapılan
araştırmalar insanların günlük yaşamlarında Lund Yöntemi nedir?
sıklıkla yüksek etkili kronik ağrıdan
muzdarip olduklarını ve bu yüzden yaşam Lund yöntemi, kronik ağrı çeken insanların
kalitelerinin düştüğünü göstermektedir. tedavisinde kullanılacak yan etkisiz bir ağrı
Kronik ağrı birçok zihinsel ve fiziksel sorunla hafifletme yöntemidir. Yöntem, bir grup
ilişkilendirilmiştir ve verim kaybına, kısıtlı elektrotun beyne implante edilmesiyle
hareket kabiliyetine,huzursuzluk ve depresyona gerçekleşir. Yan etkisi olmayan saf ağrı kesici
yol açmaktadır. Ağrıların giderilmesinde en içeren spesifik elektrotlar implante aracılığıyla
çok uygulanan yöntem ilaç kullanmaktır. Bu beyne izole edilir. Bu sayede beynin ağrı kontrol
ağrı kesiciler çoğunlukla birçok yan etkiyi de merkezleri devreye sokulur. Ağrı yollarındaki
beraberinde getirir. Ayrıca ilaca karşı alışkanlık ve sinyal transferi durdurularak ağrının sonlanması
bağımlılık kazanma gibi sorunlarla da karşılaşılır. hedeflenir. Lund yöntemi, kronik ağrı çeken
Bu yüzdendir ki bilim insanları ağrıyı dindirmek insanlar için geleneksel ağrı kesicilerle ilişkili yan
için daha iyi yöntemler izleme gerekliliği etkilerin sonu anlamına gelebilir.
duymuşlardır.

Lund Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı ultra
ince, doku dostu mikroelektrodlar kullanarak
uyarı yoluyla ağrıyı hafifletmek için ilaçsız bir
yöntem geliştirdi ve tedavi sırasında herhangi bir
motor beceriyi ya da duyu sistemini etkilemeden
ağrıyı kontrol etmeyi başardı. Science Advances
dergisinde yayınlanan makalede, bu yöntemle
yerleştirilen ultra ince elektrotların beyin için son
derece yumuşak ve güvenli olduğu, yan etkiler
yaratmadan beynin ağrı kontrol merkezlerini
hassas bir şekilde aktive ettiği açıklandı.

Lund Üniversitesindeki çalışma fareler üzerinde
yapıldı. Ağrı çalışması yazarı Matilde Forni insan
beyninin farelerle benzer kontrol sistemlerine
sahip olduğunu, elektrot tasarımlarının insanlara
da uygulanabileceğini belirtti. Araştırmada görevli
Nörofizyoloji Profesörü Jens Schouenborg,
bu tekniğin beynin tüm bölümlerinde
kullanılabileceğini ifade etti. Bu dikkate
alındığında da ağrı dışında birçok rahatsızlığın
da sonunu getirebileceği düşünülüyor. Profesör
Schouenborg bu yöntemin parkinson, epilepsi
ve depresyon gibi rahatsızlıkların çözümünde de
kullanılabileceğini ön görüyor.

133

BİLİM & TEKNOLOJİ

Bacak Kadar Boyu Var,
Türlü Türlü Huyu Var

Uçabilen Minik
Robot LEO

Teknoloji dünyasında yaşanan her yeni gelişmeyle birlikte,
bilim kurgu hikayelerinden duymaya alışık olduğumuz
dünyalara adım adım yaklaşıyoruz. Mühendisler şimdi
de hem uçabilen hem de yürüyebilen bir robotun ilk
prototipine ait görüntüleri yayınladı.

134

Bundan önce koşan, yürüyen, zıplayan ya Bütün bunlara ek olarak Caltech ekibi, daha
da farklı hareketler yapabilen robotlar zorlu arazi ve yüzeylerde kalkış ve inişler için
görmüştük. Şimdi ise Caltech mühendisleri, uyarlanabilir iniş takımları oluşturmayı planlıyor.
robot istilası hikayelerinde fırlamış gibi hem Henüz önünde epeyce uzun bir yol olsa da
koşan hem de uçabilen bir robot geliştirmeyi Leo’nun, tamamıyla yeni bir robot türünün ilk
başardı. Bu robotun o ürpertici bilimkurgu örneği olarak oldukça büyük bir potansiyele
hikayelerden tek farkıysa; oldukça sevimli minik sahip olduğu da bir gerçek.
tasarımı ve kaykay yapabiliyor oluşu.

Leonardo, ya da kısa haliyle Leo isimli bu
uçabilen iki ayaklı küçük robot henüz bir prototip;
ancak gelecekte tam teşekküllü bir sürümün
hasarlı altyapıları incelemek ve onarmak,
ulaşılması zor yerlere ekipman sağlamak ve de
doğal afet ya da endüstriyel kazalara müdahale
etmek gibi zor olduğu kadar tehlikeli işlerde
görevlendirilmesi mümkün.

Prototip Leo, pervaneleri sayesinde
daha dengeli

Sadece 2,58 kg ağırlığında ve 75 cm boyundaki
robot Leo, adeta bir kuş gibi çok eklemli
bacaklarını kalkış sırasında kendisini yerden
itmek için kullanıyor. Bu sıçramalar esnasında
Leo’nun dört adet pervane olan eğik elektrikli
iticileri senkronize oluyor. Ayağında sanki topuklu
varmış gibi yürüyen Leo topukları sayesinde
dengeli bir duruş sağlıyor; ancak daha fazla
istikrar sağlamak adına gerektiğinde pervaneler
devreye giriyor. Batarya, sensörler ve gereken
tüm işlem gücü robotun gövdesinde yer alıyor
ki bu da karmaşık kabloların olmadığı ve tam
özerklik sağlandığı anlamına geliyor.

Projenin amacı ise, yürüme ve uçma arasındaki
kesişimi dinamik ve kontrol perspektiflerinden
incelemek ve projenin mühendislerinin aktardığı
şekilde, “benzeri görülmemiş yürüme yeteneği
kazandırmak ve hibrit hareketin ortaya çıkardığı
sorunları çözmek”.

Proje, ileride uzayda keşif gibi zor
görevlerde kullanılabilir

Yürüme ve uçmanın birleşik gücüyle birlikte ekip
Leo’nun; yüksek voltajlı hat denetimi ve yüksek
köprülerin gözlenmesi gibi çok çeşitli robotik
görevleri yapabilmesini hedefliyor. Projenin
tamamlanmasıyla birlikte bu minik robotların
eskiyen altyapıları incelemek, büyük afetlerde
çalışmak ve hatta uzak dünyaları keşfetmek gibi
görevlerde kullanılabileceği umuluyor.

135

KİTAP

Hayatımızdaki hiçbir şey, bize gerçekten bilmemiz Kendinizi “Feda” Ederek “Kar” Elde Edemezsiniz. Bir
gerekeni öğretmeden yok olmaz... sabah uyandım ve yapayalnız olduğumu anladım.
Tıpkı suya yazılan bir yazıydı hayatım, geride ben de
– Pema Chödrön dahil olmak üzere hiçbir şey kalmamıştı. Hayatım altüst
olmuş, her şey bir tarafa savrulmuştu. Tıpkı kuru yaprak-
Her deneyim bir basamaktır insana. İster yukarı çıkarsın lar gibi...
ister aşağı inersin... Yol senin, seçim senin... Basamağı
suçlamak boşuna. Sonra gönlüme Şems’in sözleri düştü: “Nereden biliyor-
sun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
Hayat bazen anlamadığın kelimeleri cümle içinde kul- İşte o an hayatımda oluşan boşluğun ne kadar kıymetli
lanarak öğretir. Hikâyeler anlatır bazen sana, yeter ki olduğunu fark ettim. Yeni tohumlar serpebileceğim
öğren diye. Çünkü öğrenmeden bitmez. topraklarım vardı artık, yeni insanlar, yeni bakış açıları
sokabilecektim o boşluğa. O gün başka bir “ben”e yol-
Bu kitap hakikatin cümle içindeki kullanımıdır. Tek bir culuğum başladı.
kelime için yazılmıştır. Uzunca bir hikâyeye aktarılmış tek
bir kelime: İkinci doğumum o sabah böyle gerçekleşti. Şimdi sıra
sizde...
“Nasip.”
Astrolog Nuray Sayarı bu kitapta korkularınızla nasıl
yüzleşeceğinizi, karma zincirini kırma yollarını, nefsin
tuzaklarından kurtulmayı, ruhsal tekâmülün aşamala-
rını ve ruhsal dönüşümünüzü tamamlamak için kendi
hikâyenizi nasıl kabulleneceğinizi anlatıyor. Astrolojinin,
ritüellerin, meditasyonların, duaların, bitkilerin ve değer-
li taşların rehberliğinde kendi gücünüzü keşfedeceksiniz.

136

Bir makine adam gibi... Sabah kalkıyor, garaja… Şedaraban, insanın boşluğuna gelip onu sarsan
Garajdan otomobili alıyordum ve artık büyük çünkü tam da o boşluğu anlatan
bir çarkın bir dişi gibi oluyordum. Şehrin içinde
gürültü, kalabalık, kavga ve dert içinde... Müşteriyle kurgusu ve içeriği ile ustalıkla yazılmış
atışarak, trafik memurlarıyla çatışarak, yayalarla,
başka şoförlerle kavga ederek... Günde en aşağı dört çok etkileyici bir roman.
beş kere ölüm tehlikesi atlatarak bir tek gaye için
yaşıyordum. Bu gayem benimkilerin rızkını temindi. Onu Bir ölüm kalım meselesi hakkında,
düşünüyordum...
bir ölüm kalım meselesi gibi kaleme alınmış olan.
Mustafa evli, iki çocuk babası bir şoför. Ancak karısı ve
çocuklarıyla pek de mutlu olduğu söylenemez. Tatminsiz Şedaraban bir mektup aslında
bir hayatı var. Üstelik ekmek teknesi, arabası dökülüyor.
verdiği ilk haberle gözleri açan:
Mustafa’nın hayatındaki yegâne heyecan Kemeraltılı
Zerrin. Zerrin bir seks işçisi ve ne hikmetse her seferinde Her hayatın bir kör noktası var.
kancayı şoförlere takıyor. Hatta yakın geçmişte iki şoför
onun için birbirine girmiş, biri mezarı, diğeri kodesi Ve insana çarpacak her şey orada yaşar.
boylamış.
Hakan Günday
Mustafa, Zerrin’in kendisine olan ilgisinin farkında. Ama
onun varlığından derin bir ıstırap da duyuyor. Çünkü İmkânsız bir aşk, uluslararası suç örgütleri, istihbarat
Mustafa’nın kız kardeşi Melek de Zerrin gibi bir seks teşkilatları, yakın dönem siyasi tarihimizden yansımalar
işçisi. Onun en büyük öfkesi, nefreti ve en derin utancı, ve hepsini birbirine bağlayan Tanburi Cemil Bey’in
vicdan azabı bu. Şedaraban Saz Semaisi…

Şoför Mustafa, Suat Derviş’in bir zanaatkâr gibi Şedaraban, Nedret Kılıç’ın farklı edebi türleri iç içe
yıllar içinde ustalaştığını kanıtlayan, daha önce farklı kullanarak ulaştığı bir kalem zirvesini temsil ediyor.
romanlarında ele aldığı, aklını ve ruhunu kurcalayan Yazar, dinmeyen aksiyonun gölgesinde zaman ve mekân
meselelerin, çatışmaların âdeta billurlaştığı bir roman. algılarını zorlayan bir kalem ustalığıyla okuru şaşırtıcı bir
kurguya davet ediyor.
Serdar Soydan’ın, Suat Derviş’in kariyeri boyunca tekrar
tekrar ele aldığı konuları, benzer karakterleri irdelediği Kahramanlarının gizli ve karanlık hayatlarını kâğıda
“Birbirinden Doğan Kadınlar ve Romanlar” başlıklı dökerken okura ürpertici ve bütünlüklü bir eser sunan
yazısıyla. yazar, ince ince kurgulanmış metnini söylemek kadar
susmakla da tamamlıyor. Şedaraban, harcındaki
musikiden güç alan taptaze bir dil vaat ediyor.

Şedaraban, dinamik vaka örgüsü kadar modern
anlatı tekniklerinden yararlanan üslubuyla da daima
hatırlanacak bir roman; usta işi bir edebiyat şöleni…

137

ASTROLOJİ

19 Kasım
Algol Sabit Yıldızı Kavuşumlu

Ay Tutulması

Ay tutulmaları sonlanmalarla ilgilidir zorlayıcı, stresli
zamanlar olarak değerlendirilir. Her sonlanma yeni bir
başlangıçtır. Yeni aylarda başlanılan işlerin, olayların,

koşulların belirginleştiği sonuçlarını gördüğümüz
tamamlanma zamanlarıdır.

Ufuk Örmen

Ezoterik Karma Astrolog

138

19 Kasım da Algol sabit yıldızı kavuşumlu Beta persei kahraman
parçalı bir ay tutulması yaşayacağız. takımyıldızı’nda bulunan
Bu tutulma Amerika ve Avustralya’dan Algol, şeytan başı yıldızı veya
gözlenebilecek. Ay tutulmaları dolunaylarda şeytan yıldızı olarak bilinen ikiz
meydana gelir güneş ve ay karşıttır. Ay yıldızlardır. Algol A ve Algol B.
tutulmaları sonlanmalarla ilgilidir zorlayıcı, stresli
zamanlar olarak değerlendirilir. Her sonlanma İkiz yıldızlar hem olumlu hem
yeni bir başlangıçtır. Yeni aylarda başlanılan de olumsuz olarak çift etkilidir.
işlerin, olayların, koşulların belirginleştiği
sonuçlarını gördüğümüz tamamlanma
zamanlarıdır. Dolunay eril enerji güneş ile
dişil enerji ayın gökyüzünde karşı konumda
olmaları eril enerji ile dişil enerjinin birbiri ile
zıtlaşmaları karşıt olmalarıdır. Yin (ay-kadın)
ve yang (güneş-eril) arasındaki çekişmedir.
Ay Tutulması kadının kutsaliyetiyle eril olan
enerjinin karşıtlığını gösterir. Kadın aslında
Güneş’ten o enerjiyi alır, Dünyaya yansıtır. Arada
bir dünyasal madde vardır. Güneş ile Ay’ın
enerjisi belli bir dönem kesilir. İşte o anda Ay
erkek enerjiden de bağımsızdır. Ay tutulmaları
aslında dişinin bağımsızlaştığı dönemlerdir.
Dolunay zamanları güneş kişiliğimizle ay
duygularımızın çatıştığı duygusal dengemizi
korumakta zorlandığımız zamanlardır. Güneş
bilinçli yönümüzle ay bilinçaltımızın zıtlıklarını
çatışmalarını yaşadığımız bir zaman dilimidir. Ay
duygularımızı, bilinçaltımızı, anneyi, dişil enerjiyi
kadını, halkı temsil ettiği için ay tutulmalarında bu
konular daha fazla ön planda ve gündemimizde
olur. Dolunaylar farkındalık zamanlarıdır. Ay
tutulmaları yaklaşık olarak 6 aylık bir etki sürecini
içerirler tabi ki etki süreci için tutulmanın
süresi de dikkate alınmalıdır. Tutulmadan 1 ay
öncesinde de etkisini göstermeye başlar. Bazı
astrologlar etkisinin tutulmadan birkaç ay önce
başladığını da söylerler. Tutulma dönüşmek
demektir. (Tutulmalar ile daha detaylı bilgiyi
Sayı:18 Kasım 2020 Astroloji, Tutulmalar konu
başlığında okuyabilirsiniz.)

Beta persei kahraman takımyıldızı’nda bulunan
Algol, şeytan başı yıldızı veya şeytan yıldızı olarak
bilinir. Sefirit yani ikiz yıldızlardan en güçlüsüdür
Algol A, Algol B. Birbirinin çevresinde dönen
sefirit yıldızlardır. Sefirit yıldızlar hem olumlu hem
de olumsuz olarak çift etkilidir. Algol’ün ortalama
3 günde 1 enerjisi, ışığı düşer; 3 günde 1 enerjisi,
ışığı yükselir. Eski çağlarda ışığı söndüğünde
savaş yapılmazmış. Işığı azaldığında, karanlıkta
kaldığında şerrini azaltır daha olumlu etkilere
sahiptir ama pusuda bekler.

139

ASTROLOJİ

140

Algol sabit yıldızının Mitolojisine baktığımızda göze gelme, yoksa taş kesilirsin. Geri geri gidip
Medusa ile temsil edildiğini görüyoruz. Medusa’ya yaklaşırken bu kalkanı ayna gibi
Medusa’nın iki kız kardeşi ölümsüzken kendisi kullan, görüntüsü kalkana yansıyınca kafasını
tek ölümlü olandır. Güzelliği ile bilinen Medusa o zaman kes” demiş. Perseus Medusa’nın
kendisini Tanrılara adayarak iki kız kardeşi ile yılan saçlı kafasını Athena’nın söylediklerini
birlikte, Tanrı Zeus’un en sevdiği kızı olan zeka uygulayarak bedeninden ayırıvermiş. Ama
Tanrıçası Athena’nın tapınağında yaşamaya şanssız güzeller güzeli Medusa denizler Tanrısı
başlamış. Athena baş Tanrı Zeus’un kardeşi Poseidon’un kendisine zorla sahip olduğu gece
olan denizler Tanrısı Poseidon (Neptün) ile hamile kalmış. Perseus kılıcıyla Medusa’nın
birlikteymiş. Medusa’nın güzelliğinden etkilenen bedeninden kafasını kestiği anda, Medusa’nın
Poseidon bir ölümlüye aşık olmaktan ve cansız bedeninden Poseudon’un rahmine
küçümsenmekten korktuğu için bu tutkusunu bıraktığı çocukları Pegasus ve Chrsyar dışarı
gizlemeye başlamış. Ama sonunda tutkusuna çıkıvermişler. Medusa ile ilgili çeşitli mitolojik
yenik düşerek sevgilisi Athena’nın tapınağında, anlatımlar daha vardır. Arap mitolojisinde Algol
güzeller güzeli Medusa’ya zorla sahip olmuş. Bu gulyabani olduğuna inanılan hayaletler, demonik
duruma çok öfkelenen, kıskançlık duyan Athena şeytansı varlıklardır. Ülkemizde Tarsus ve Mardin
Medusa’yı çok acı bir şekilde cezalandırmaya bölgelerinde yaşadığına inanılan farsça yılanların
karar vermiş. Athena’nın laneti ile “saç telleri şahı manasına gelen Şahmeran’ın da Algol ile
yılana, dışarı sarkan dili, kocaman dişleri olan ve bağlantısı olduğu söylenir.
bakan kişiyi taşa çeviren gözleri olan bir canavara
dönüşmüş Medusa”. Tanrıçanın gazabına kız Antik Yunan’da, Medusa hem öldürme hem de
kardeşleri de uğrayarak onlarda birer canavara kurtarma gücüne sahip bir varlık olarak bilinir.
dönüşmüşler. Kız kardeşler “Gorgonlar” olarak Medusa’nın kesilen başının sol damarındaki
bilinmeye başlamışlar. Zaman içerisinde Athena kanının öldürücü zehir içermesi, sağ damarındaki
bu ceza ile de yetinmeyerek, Zeus’tan olan oğlu kanının ölüyü diriltecek güçte bir ilaç, şifa olması
ve üvey kardeşi olan Perseus’tan Medusa’nın Medusa’nın ne kadar mucizevi olduğunun
başını getirmesini istemiş. Bu görev için Hades göstergesidir. Athena’nın panzehir özelliğindeki
Perseus’a “görünmezlik miğferini” vermiş. bu ilacı sağlık Tanrısı Asklepios’a armağan
Hermes “kanatlı sandaletleri, büyülü başlık etmesinden bahsedilmektedir antik kaynaklarda.
ve büyülü çantayı” yanına almasını söylemiş.
Athena kendisi için değerli olan kalkanını Yerebatan sarnıcının kuzeybatı köşesindeki iki
ve orak biçimli bir kılıcı Medusa’nın başını sütunun altında kullanılan iki Medusa başı vardır.
rahatça kesebilmesi için verirken Perseus’a Didim’de Apollon Tapınağı’nın bahçesinde yer
şu uyarıyı yapmış. “ O canavar ile sakın göz alan, ortasında enine doğru çatlağı olan Medusa
başı bulunmaktadır. Bir görüşe göre

141

ASTROLOJİ

142

o dönemlerde özel yerleri ve büyük yapıları potansiyeline sahip olacaktır. Tabi ki bu enerjiyi
korumak için Gorgona heykelleri ve resimleri nasıl kullanacağı Algol’ün kavuşum yaptığı
kullanılmıştır. Yerebatan sarnıcına ve Apolla gezegen, kişinin ruhsal gelişimi ve farkındalığı
tapınağına Medusa başlarının konulma amacı ile bağlantılı olacaktır. Kişi kendisindeki karanlık
bulundukları yerleri kötülüklerden korumalarıdır. yönleri ve korkuları ile yüzleşerek farkındalık
geliştirebilir. Bu enerjiyi kötücül olarak da
Algol medikal astrolojide boğaz çakrası ile ilgilidir. kullanabilir, yaratıcılık, topluma hizmet anlayışıyla
Boyun, boyun fıtıkları, bademcikler, boğaz iyicil olarak da kullanabilir. Boğa burcunun
sıkıntıları, ses kısılması, tiroid, lenf hastalığı, yönetici gezegeni olan Venüs burada çok
hashimoto, tükürük bezinde taş ile ilgili tüm önemlidir.
sorunlar, boyun yaralanmaları Algol ile ilgilidir.
Algoloji ağrı bilimi ve alkol Algol ile bağlantılıdır. Venüs’ün 4 ana sektörü vardır.

Dünya (Mundane) astrolojisinde büyük • Harmonia – Uyum
meteorolojik olayları, yeraltı ve yerüstü
faaliyetleri, felaketler, depremler, yangınlar, • Eros – Şehvet
salgın hastalıklar, elektrik sistemleri, icatlar,
fanatizm, kitlesel trajik olaylar, savaş, cinayetler, • Phobos – Öfke
acımasızlık, korku, şiddet, bağnazlık, propaganda,
genetik manipülasyon, mutasyon gibi konuları • Deimos – Nefret
içermektedir.
Haritada Algol nasıl bir Venüs özelliğine sahip
Algol olumsuz karakter özellikleri olarak olacaktır, detaylı incelenmelidir.
asosyallik, özgüven problemleri, öfke, kıskançlık,
yoğun tutku ve ihtiras, vahşilik, acımasızlık, Doğum haritalarında Algol sabit yıldızına sahip
sert ve yıkıcı tutumlar, takıntılar, başkalarının birkaç örnek;
ölümüne neden olabilecek şiddet içeren
tutumlar verebilir. Olumlu özellik olarak stratejik, 1. Ted Bundy Merkür, Algol karşıtlığı. Amerikalı
dayanıklı, güçlü, cesur, maceracı, zeki, yaratıcı, seri katil ve tecavüzcü. Elektrik şoku ile idam
bilge, akıllı, ruhsal yönden farkındalıklı, sıra dışı edilmiştir.
yeteneklere sahip karakter özellikleri verebilir.
Algol’ün Venüsyen sanatçı bir özelliği de vardır, 2. Fritz Haarmann Mars, Pluton Algol kavuşumu.
büyük sanat yetenekleri verir. Ünlü sanatçılarda, Alman seri katil. Hannover kasabı olarak
müzisyenlerde, ressamlarda, yazarlarda, bilinmektedir. İdam edilmiştir.
astrologlarda, cerrahlarda, dini liderlerde, devlet
adamlarında, askerlerin haritalarında Algol’ün 3. Prenses Diana Venüs Algol kavuşumu. Trafik
etkisi güçlü bir şekilde görülebilir. kazasında ölmüştür.

Algol bedelli bir yıldızdır. Dürtü kontrolü, öfke 4. Prens William Venüs Algol kavuşumu.
kontrolü önemlidir. Erdemli olmak ve verdiği
sözü tutmakla alakalıdır. Erdemli olarak, öfkemizi, 5. Saddam Hüseyin Merkür Algol kavuşumu.
dürtülerimizi kontrol ederek engelleri aşabilir Asılarak idam edildi.
içimizdeki şeytandan kurtulabiliriz. Dürtülerini
kontrol altına alabilenin şifa bulacağını, başarıyı 6. Johnny Depp Merkür, Venüs Algol kavuşumu.
ve o başarı ile gelebilecek yükselişi temsil
eden bir sağ damar vardır. Dürtülerini kontrol 7. Kennedy ve Onassis ailelerinin birçok üyesinde
edemeyen insanı öldürecek, yok edecek, Algol bağlantısı vardır.
sistemden vahşice uzaklaştıracak bir de sol
damarı vardır. Haritasında Algol bağlantısı olan 8. Leonardo da Vinci Venüs Algol kavuşumu var.
bir kişi çok güçlü bir enerji ile karşı karşıyadır. Rönesans döneminde yaşamış filozof, astronom,
Medusa mitolojisindeki gibi kafası kesildiğinde mimar, mühendis, mucid, matematikçi,
hem hayat alan bir enerji içeren sol damar, hem anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanist,
de hayat verebilen bir enerji içeren sağ damar jeolog, kartograf, yazar ve ressamdır.
ile öldürme ve kurtarma gücüne sahip bir enerji
9. Theo Van Gogh Uranüs, Venüs Algol
kavuşumu. Hollandalı izlenimci ressam.

10. Pablo Picasso Jüpiter Algol kavuşumu.
İspanyol ressam, heykeltıraş, sahne tasarımcısı,
şair ve oyun yazarı.

11. Edgar Cayce Pluton Algol kavuşumu.

143

ASTROLOJİ

144

Amerikalı ünlü medyum. Uyuyan kahin olarak saldırılar meydana geldi. 21 Temmuz Transit
bilinir. haritasında Merkür, Venüs-Algol Karesi, DSC-
Algol kavuşumu, DSC-Algol karşıtlığı saldırıların
12. Joseph Stalin Pluton Algol kavuşumu, Mars gerçekleşmesine neden olurken, Güneş-Algol
Algol karşıtlığı. Sovyetler birliği kominist partisi Sextile, Ay-Algol Trine, Chiron-Algol Trine
genel sekreteri, devlet adamı. açılarının da hiçbir can kaybı yaşanmamasına
neden olduğunu düşünüyorum.
13. Vilademir Lenin Jüpiter Algol kavuşumu. Ekim
devriminin lideri ve Sovyetler birliğinin kurucusu. Bu örnekleri geçmiş yılları inceleyerek
çoğaltmamız mümkün, ama biz önümüze
14. Franz Kafka Mars Algol kavuşumu var. Roman baktığımızda;
ve hikaye yazarıdır.
23 Aralık 2021 de düğümler İkizler-Yay aksından,
15. Carl Sagan ASC (Yükselen burç) Algol Boğa-Akrep aksına geçecek (detaylı bilgiyi
kavuşumu var. Amerikalı gökbilimci, astrobiyolog. önümüzdeki sayılarda yazacağım). İlerleyen
tarihlerde KAD Kuzey ay düğümü Algol ile
16. Albert Einstein Pluton Algol Kavuşumu var. kavuşum yapacak.
Teorik fizikçi.
26 Nisan 2022 Merkür-Algol Kavuşumu
17. Pierre Curie Güneş Algol kavuşumu var. gerçekleşecek.
Manyetizma, piezoelektrik ve radyoaktivite
üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Fransız bilim 17 Mayıs 2022 de Güneş-Algol Kavuşumu
adamı. gerçekleşecek.

18. William Lilly Güneş, Venüs Algol kavuşumu 29-30-31 Mayıs, 1 Haziran Merkür R-Algol
var. 17. Yüzyılın en önde gelen astroloğudur. kavuşumu, 2-3 Haziran Merkür S-Algol
kavuşumu, 4-5-6-7 Haziran Merkür-Algol
19. Stephan King KAD (Kuzey ay düğümü) Algol kavuşumu gerçekleşecek.
kavuşumu var. Amerikalı hikaye ve roman yazarı.
19-20 Haziran 2022 Venüs-Algol kavuşumu
20. Nicola Tesla Uranüs Algol kavuşumu. Sırp gerçekleşecek.
kökenli Amerikalı mucit, elektrik mühendisi,
makine mühendisi ve fütirist. 14 Ağustos 2022 de Mars-Algol kavuşumu
gerçekleşecek.
Benim doğum haritamda da KAD ve DSC Algol
kavuşumum var. KAD Kuzey ay düğümümüzdür. 2022 yılında bu tarihler ve civarında önemli
Ruhumuzun bu dünyada gitmesi gereken yoldur. olayların, gelişmelerin yaşanabileceğine dikkat
DSC alçalan burcumuzdur. çekerken, bu tarihlerde doğacak kişilerinde Algol
enerjisine sahip olacaklarını gösteriyor.
Dünya üzerinde yaşanmış bazı olayları
incelediğimde Algol etkisinin ne kadar güçlü Kasım ayının transit etkileri
olduğunu görüyoruz;
Güneş 23 Ekim’de Akrep burcuna geçiş yaptı.
2005 yılında Mars Algol kavuşumu gerçekleşti. 22 Kasım’a kadar Akrep burcunda kalacak. Tüm
Teröre damgasını vuran bir yıl olarak dünyanın Akrep burçlarının doğum günü kutlu olsun.
birçok bölgesinde bombalar patladı, intihar Akrep burcu gizemli, tutkulu, ihtiraslı, şehvetli,
eylemleriyle birçok sayıda kişi teröre kurban gitti. tuttuğunu koparan, kararlı, sezgileri güçlü, derin,
Londra, Yeni Delhi, Şarm El Şeyh, Bali… krizlerle büyüyen, takıntılı, kıskanç, sırlarla dolu,
büyücü, şaman, vücutta da üreme organlarını
28 Mart 2005 Algol’ün ASC-DSC T Kare açısında temsil ettiğinden cinselliğin önemli olduğu,
Endonezya’nın Sumatra adası açıklarında Richter ölüm ve yeniden doğuşu temsil eden Anka
ölçeğine göre 8.7 büyüklüğünde bir deprem kuşu gibi küllerinden yeniden doğan çok güçlü
meydana geldi. Deprem ve tusunami de 900’den bir dönüşüm burcudur. Her şeyin derinine
fazla kişi hayatını kaybetti. ineceğimiz gizli olan saklanan birçok konunun,
durumun ortaya çıkacağı, şok edici olaylarla
7 Temmuz 2005 Algol MC-IC T Kare açısında dönüşeceğimiz, sezgilerimizin ön planda olacağı
Londra’da 3 metroya ve 1 otobüse intihar bir kasım ayı yaşayacağız.
saldırısı düzenlendi. El Kaide’nin üstlendiği ve
intihar komandoların dışında 52 kişinin öldüğü
saldırılardan sonra, 21 Temmuz’da ikinci dalga

145

ASTROLOJİ

146

30 Ekim de Mars Akrep burcuna geçerek 13 bulunmakla ilgilidir. 5 gün öncesi ve 5 gün
Aralığa kadar Akrep burcunda kalacak. Mars sonrası en etkin olarak 15 günlük süreci kapsar.
Akrep burcunda kendi yöneticisi olduğu güçlü Ev, ev hayatı, yuva, aile, ebeveynler, atalar, kökler,
bir konumdadır. Mars bizlerin bu zaman taşınmaz varlıklar, gayrimenkuller, ikametgah, yer
içerisinde daha cesur, kararlı, amacımıza değişiklikleri, toprak, tarım, ziraat ile ilgili konular,
yönelik adımlar atmamıza neden olacak. yeraltı zenginlikleri, madenler, vatan konuları
Dürtülerimizin kuvvetlendiği bu zaman gündemimizde olacak. Yeni ay Acrux sabit yıldızı
diliminde sorunları, krizleri çözme konusunda ile kavuşum yapıyor. Çok ciddi bir mücadele
stratejiler geliştirmemize, insiyatif alabilmemize gücü, azim, çalışkanlık verirken doğru çalışmayla
neden olurken manipülasyonlara girmemize, başarıyı, tezahür ettiğimiz şeyleri gerçekleştirme
uzlaşmazlıklara da neden olabilir. Gizli kalmış gücüde verecek. Araştırdığımız konuların en
gerçekleri ortaya çıkarma isteğimiz artabilir. detayına kadar inceleyeceğiz. Enerjik ve hareketli
Takıntılı tutumlar sergileyebilir, aktivitelerimizi olup bir şeyleri başlatmak isteğiyle kendimizi
gizli gizli gerçekleştirmek isteyebiliriz. sahnelemek ön plana çıkarmak isteyeceğiz.
Kindarlıklarla intikam peşinden gidebilir, güç Meslek, kariyer, sosyal statü ve kadersel
savaşlarına girebiliriz. süreçlerimiz ile ilgili ani ve beklenmedik durumlar
yaşanabilir. Alerjilerde artışlar, kaşıntılar
2 Kasım Merkür-Plüton karesinde kendi yaşanabilir.
düşüncelerimizi mutlak gerçeklik olarak görürken
başkalarını da değiştirmek isteyebiliriz. Hatta Ülkemiz haritasıyla değerlendirdiğimde
bu konuda haddimizi aşabilir, yaptıklarımızdan diplomatlar, elçiler, eğitim sistemi, çocuklar,
üzüntü duymayabilir, gerçekleri göremeyebiliriz. eğlence yerleri, sanatsal faaliyetler konuları ülke
Kavgacı, kırıcı tutumlara girebiliriz. Bu açı 1-5 gündemini oluşturacak. Dost ve müttefik uluslar,
Kasım arasında etkili olurken, 2 Kasım en etkili uluslararası paktlar alanında beklenmedik ani
gün olacak. sorunlar yaşanabilir. Deprem, doğal afetler gibi
durumlar yaşanabilir.
4 Kasım Güneş-Uranüs karşıtlığında sinirli,
huysuz, isyankar davranışlar sergileyebilir, 6 Kasım Merkür Akrep burcuna geçerek 24
beklenmedik ani çıkışlarda bulanabiliriz. Ne Kasım’a kadar Akrep burcunda kalacak. Merkür
yapacağı belli olmayan tutumlar içerisinde Akrep burcundayken aklımız gördüklerimizin ve
olabiliriz. Kazalara karşıda dikkatli olunması bildiklerimizin ötesine geçerek, görünmeyeni,
gereken bir zaman dilimi. Bu açı 1-11 Kasım bilinmeyeni ortaya çıkarmak, yeni bilgilere
arasında etkili olurken, etkisinin en yoğun olacağı ulaşmak, araştırmak, dedektif gibi çalışmaya
gün 4 Kasım olacak. başlayacak. Bilginin en derinine inmek
isteyeceğiz. Sezgilerimizin de artacağı bir zaman
5 Kasım Venüs Oğlak burcuna geçerek 5 Mart’a dilimi olacak. Bu süre içerisinde kafamızda
kadar Oğlak burcunda kalacak. 18 Aralıkta bazı takıntılar, saplantılar olabilir. Akrep’in
Retro hareketine başlayarak 29 Ocak’a kadar gölgesine düşerek manipülasyonlara, kin,
Retro seyrine devam edecek. (Venüs Retro nefret, intikam düşüncelerine de yönelebiliriz.
hareketi ile detaylı bilgiyi daha sonra yazacağım.) Birçok gizli düşünce zehirli ifadelere
Venüs’ün Oğlak burcunda olduğu süre dönüşebilir. Düşüncelerimizle, ifadelerimizle
içerisinde ilişkilerimizde ciddi, gerçekçi, temkinli krizde yaratabiliriz, kriz anlarını başkalarının
olurken, gerekli sorumlulukları da üstleneceğiz. ve kendimizin dönüşümüne katkı olarak da
Kendimizi bir şeyler yapıp başarınca değerli çevirebiliriz.
hissedebileceğimiz bir sevgi anlayışı içerisinde
bulabiliriz. Emek sarf etmek, üretmek, 6 Kasım Venüs-Merkür sextile açısı entelektüel,
yapılandırmak hem değer duygumuzun, hem espritüel, uysal, girişken, sosyal, sakin diplomatik,
saygı ve sevgimizin artmasına, tamamlanmasına yardımsever olacağımız bir zaman dilimi. 1-9
neden olabilir. Kasım arasında etkili olurken, 6 Kasım en etkili
gün.
5 Kasım da 12 derece Akrep burcunda yükseleni
Aslan burcunda, Mars kavuşumlu, Uranüs 10 Kasım Mars-Merkür kavuşumunda becerikli,
karşıtlığı olan bir Yeni ay gerçekleşecek. Yeni girişken olurken hızlı düşünebilir, sözümüzü
aylar bir şeyleri başlatmak, yeni girişimlerde sakınmadan güçlü ve etkili konuşabiliriz.

147

ASTROLOJİ

148

Sabırsız, sinirli, öfkeli, kavgacı, iddiacı tutumlarda bu zaman diliminde reform isteyen konularda
sergileyebiliriz. 1-17 Kasım arasında bu açı etkili değişimler, dönüşümler yaşayabiliriz. 13-19
olurken, 10 Kasım en etkili gün olacak. Kasım arasında etkili olacak.

10 Kasım Mars ve Merkür’ün Satürn karesinde 17-30 Kasım Satürn-Chiron sextile açısı
huzursuz olabilir, hareketlerimiz kısıtlanmış, bu tarihler arasında her gün etkili olacak.
engellenmiş hissedebiliriz. Bastırılmış bir Sağlığımızla ilgili konulara sorumluluk bilinciyle
öfke içerisine girebilir, bu öfkeyi patlatabiliriz yaklaşacağımız bu zaman diliminde hem
de. Endişeli, vesveseli olurken olumsuz alternatif tıp yöntemlerinden, hem de geleneksel
düşüncelerde kafamızda dolaşabilir, dar yöntemlerden faydalanabiliriz.
kafalı tutumlar gösterebiliriz. Öğrenmede ve
konuşmada zorlanmalar yaşayabiliriz. Satürn- 17-18 Kasım Uranüs-Mars karşıtlığında sinirli,
Mars karesi 2-18 Kasım arasında etkili olurken, gergin, öfkeli, isyankar, patlamaya hazır,
10-11 Kasım açının en etkili olacağı günler. kontrolsüz olabiliriz. Kazalara da açık bir zaman
Satürn-Merkür karesi 7-13 Kasım arasında etkili dilimi dikkatli olmakta fayda var. 7-25 Kasım
olurken, 10 Kasım en etkili gün. arsında etkili olurken, 17-18 Kasım açının en etkili
olacağı günler.
12 Kasım Güneş-Neptün Trine açısı bizlere
idealist, özverili, anlayışlı tutumlar verirken, içten 18 Kasım Neptün-Merkür Trine sezgilerimizin,
gelen rehberlerin seslerini dinlememize, hayatı önsezilerimizin, hayal gücümüzün arttığı bu
kabullenmemize de vesile olacak. Sanata, müziğe zaman diliminde yaratıcılığımızı tasavvur ettirmek
karşıda ilgimizin artacağı bu zaman diliminde şeklinde kullanabiliriz. 14-22 Kasım arasında etkili
yaratıcı sanatsal faaliyetlerde bulunabiliriz. Hayal olacak. En etkili gün 18 Kasım.
gücümüzün artacağı bir zaman dilimi. 5-18 Kasım
arasında etkili olacak. 12 Kasım açının en etkili 19 Kasım Uranüs-Venüs Trine, bireyselliğimizi
olacağı gün. incelikle ifade ederken sahiplenmeyen, eşit
yaklaşımlı özgün bir ilişki anlayışında olacağız.
13 Kasım Neptün-Ay Balık burcunda kavuşuyor. Değişime ve sürprize açık olurken, sanatsal
Ön sezilerimizin, ruhsallığımızın artığı bu konularda orijinal bir yaratıcılık sergileyebiliriz.
zaman diliminde dua, dilek meditasyon için 11-26 Kasım arasında etkili olurken, 19 Kasım en
değerlendirebiliriz. Sanatsal faaliyetler için de etkili gün.
yaratıcı yönümüzü ön plana çıkarabiliriz.
19 Kasım’da Algol sabit yıldızı ve Sedna
13 Kasım Uranüs-Merkür karşıt sinirli ve gergin astroidi ile kavuşum yapan bir ay tutulması
olurken düşüncelerimizde de çatışmalar gerçekleşecek. Dürtü kontrolünün önemli
yaşayabiliriz. Çılgınca fikirler, uygulanamayacak olacağı bir zaman dilimi olacak. Dürtülerimizi
teoriler üretebiliriz. Aceleci tavırlarımızla kontrol etmeye çalışırken, güven arayışımızda da
beklenmedik kazalarla karşılaşabiliriz. 9-16 güvenmek ve güvensizlik durumları yaşayabiliriz.
Kasım arasında etkili olacak. Aynı gün 13 Sahip olduklarımız, yeteneklerimiz, benim
Kasım’da Mars-Chiron 150’liliği beklenmedik dediklerimizle ile ilgili korkularımızla yüzleşmeler
ani patlamaların, kavgaların, kazaların yaşayabiliriz. Bu yüzleşmelerle sahip olduğunu
yaşanabileceğine dikkat çekiyor. zannettiğimiz hiçbir şeyin kalıcı olmadığını,
iktidarın, paranın, kariyerin, güzelliğin her şeyin
14-15 Kasım Venüs-Chiron karesi ilişkilerimizde gelip geçici olduğunu ve hırslarımıza yenik
net düşünememe yara ve acı çekmemize neden düşmemiz gerektiğini anlayabilmemiz çok
olabilir. Ekonomik olarak da bazı yaralar alabiliriz. önemli. Korkularımıza tutunmaktan vaz geçerek
9-20 Kasım arasında etkili olurken, 14-15 Kasım hayata bakışımızı yeniden yapılandırmamız
en etkili günler olacak. gerekiyor. Bu bakış açısıyla üstlenmemiz gereken
yeni sorumluluklar olabilir. Bu konularla ilgili
15 Kasım Jüpiter-Güneş karesi kendimizi abartılı tutumlar sergileyebilir, yanlış kararlar
üstün görmemize, beklentili, kibirli ve savurgan da verebiliriz. Yaşadığımız her şeyin ruhsal
tutumlar sergilememize neden olabilir. 8-22 planlarımıza hizmet ettiğini ve bizleri bir üst
Kasım arasında etkili olacak. bilince taşıyabilmek adına gerçekleştiği idrakine
gelebilmeliyiz.
16 Kasım Plüton-Güneş sextile yaratıcılığımızın
arttığı, liderlik vasıflarımızın da etkin olduğu

149

ASTROLOJİ

150


Click to View FlipBook Version