MUTFAK ve YASAM DERGI s51

Hatun İstanbul

49

45 farklı ülkeden 4 milyar şeker piyasasının önemli firması olan
dolar ithalat yapma Wayki en Golosinas SAC, Türk şeker

potansiyeline sahip, 500 üreticileri ile ikili iş görüşmelerinde bir
ithalatçı firma fuara katkı araya geldi. Hindistan’da, uluslararası

sağladı. markaların distribütörü olan SHS
firması da fuara katıldı. Türk ürünlerinin
Alım Heyetleri B2B Hindistan distribütörü olmaya aday SHS
Eşleştirme Programı
ile 800’ün üzerinde iş firması fuarda özellikle şekerli ürün
görüşmesi gerçekleştirildi. mamulleri ile ilgilenerek, yoğun ikili
iş görüşmelerinde yerini aldı. Fuarın
Şeker kralı olarak bilinen Raul Rojas’ın onun adına çok başarılı geçtiğini ifade
oğlu Ricardo Renzo Rojas da CNR Food etti. Orta Doğu’da 16 bin zincir mağazası
bulunan Suudi Arabistan’daki Carrefour
İstanbul’da ağırlanan önemli isimler
arasındaydı. Güney Amerika kapılarını mağazalarının tedariğini sağlayan
Türk gıda sektörüne ilk kez açan, Peru Balsharaf Group ve Unilever, Ferrero,

Ülker, Doğuş, Beypiliç gibi firmaların
ürünlerinin 5 bin noktaya dağıtımını

50 sağlayan Tajero LLC gibi dünyanın en önemli gıda sahibi oldu. İkincilik ve en iyi tatlı
alıcıları CNR Food İstanbul’a alım yapmaya geldi. ödülünü Gelişim Üniversitesi’nin aldığı
yarışmada üçüncülük ise Bülent Ecevit
Sudan’da 25 süpermarket işletmesi bulunan Alamar Üniversitesi’nin oldu. Mansiyon ve en iyi
Center şirketi Cosby şirketi ile Sudan için temsilcilik ana yemek ödülünün sahibi olan Akdeniz

anlaşması yaptı. Üniversitesi’nin oldu.

4 günde 3 yarışma  Fuar seminer ve etkinliklerle
daha da renklendi
Dört gün süren fuarda düzenlenen seminerler, şovlar
ve yarışmalar renkli görüntülere sahne oldu. ETÜDER Fuar sırasında gerçekleşen seminerlerde
ve CNR Holding’in Sözen Organizasyon ile düzenlediği gıda, ambalaj ve ev dışı tüketim
EDT yarışmalarında uluslararası şefler her yıl olduğu
sektörleriyle ilgili inovasyon, tasarım,
gibi Mutfağın Yıldızları’nı seçti. Türkiye’nin verimli üretim aşamaları, sağlık konularında
topraklarında yetişen ve tarımda önemli bir yere
sahip olan baharat temasının hâkim olduğu Local çarpıcı noktalar masaya yatırıldı.
International Cooking Show etkinliği
Chef, Pastry of İstanbul ve Chefs of the Future kapsamında yer alan Bruno Santa Cruz
yarışmalarında yarışmacılar 3 etapta hazırladıkları ile Peru yemekleri, Sebahattin Güney
ile American Rise, Serkan Çetintaş ile
sunumları jürilerin beğenilerine sundu. American Cranberry ve Vinod Kumar
Türkiye’nin değerli şeflerini jüri ve moderatör olarak Chouhan ile Hint yemekleri tadımları fuar
süresince lezzetli anlar yaşattı. Florian
bir araya getiren Local Chef yarışmasının birincisi Belgard “Candy Man” fuar sırasında
Four Seasons Bosphorus oldu. Yarışmasının ikincisi yapacağı şovda 140 derecede kaynatılmış
ise Fairmont Quasar olurken üçüncülüğün sahibi ise şekere çeşitli renkler katarak şekil vermek
Hyatt Regency oldu. Local Chef yarışmasının ardından suretiyle farklı figürlerde lolipoplar
gerçekleşen Pastry of İstanbul’da ise birinciliğin yanı yaparak ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
sıra en iyi pralin, en iyi trüf ödüllerinin de sahibi olan,
Le Meridien Etiler oldu. Bu yıl ’baharat’ temalı Pastry of CNR FOOD ISTANBUL ve
İstanbul yarışmasının ikincisi sunumlarıyla dikkatleri AMBALAJ Fuarı önümüzdeki
üzerine çeken Mövenpick Istanbul oldu! Üçüncülük sene yepyeni ürünler ve ilgi
ödülü The Ritz Carlton oldu. En iyi pasta ödülü Hilton çekici etkinlikler ile 5-8 Eylül
Kozyatağı’nın olurken mansiyon ödülünün sahibiyse 2018 tarihleri arasında ihracatın
merkezi CNR EXPO Yeşilköy’de
Marriot Şişli oldu. düzenlenecek.

Türkiye’nin üniversiteli şef adaylarının yarışması
Chefs of Future’da ise en iyi başlangıç ödülünün
sahibi olan Özyeğin Üniversitesi, birinciliğin de



.com

Komisyonu azaltacak online sipariş sitesi

Açlığını Gider gıda sektöründe Aslında gıda sektörü yiyecekleri katma
internet üzerinden siparişlerdeki değerli ürünlere doğru yol alırken, siz neden
açlığı gidermeye odaklı bir isim ile başladınız?
yüksek komisyon rakamlarına Proje ismi seçerken birçok iç ve dış etkenleri
karşı kurulmuş bir sistemdir. değerlendirmek gerekiyor. Öncelikle kulağa
güzel gelen ve amacımızı bir noktada
Açlığını Gider sadece restoranlara anlatan bir isim olmasının gerekli olduğu
değil gıda sektöründeki paket ve/ düşüncesindeydik. Buna ek olarak başkaları
veya gel-al hizmeti veren bütün tarafından kullanılmaya hem marka tescili
iş yerlerine hitap etmektedir. olarak hem de internet alan adı hakkı olarak
Açlığını Gider sistemine isterlerse alınmamış bir isim gerekiyordu. Bu kriterleri
kasaplar, manavlar, şarküteriler göz önüne alıp bir değerlendirme yaptığımızda
vb. işletmeler kolaylıkla üye seçenekler arasında en sağlıklı ve en güzel
olabilirler. ismin Açlığını Gider olduğuna karar verdik.
Açlığını Gider olarak internette
2010 itibariyle olan değişiklikleri Hedefiniz nedir?
ve gelişmeleri göz önüne alıp Açlığını Gider olarak hedefimiz online sipariş
bunlara uygun bir şekilde sektöründeki fiyatlandırma döngüsünü
bir iş planı takip edip hizmet kırmak. Online sipariş sistemleri son yıllarda
sunmaktayız. komisyon rakamlarında yükselmeye gitti. Bu
da üye işyerlerinin üzerinde ilave bir maddi
52 yük oluşturdu, üye iş yerleri de bu yüke
karşılık fiyatlarında zam yapmak zorunda
kaldı. Bu noktada kullanıcılar verdikleri
siparişlerde daha yüksek rakamlarla karşı
karşıya kaldılar.
Bizim hedefimiz üye işlerlerine bu yükü
kaldırma amaçlı bir hizmet verip bu fiyat
yükselmelerinin önüne geçmek ve üye
işyerlerinin kullanıcılarına düşük fiyatlar
sunmasını sağlamaktır.

53 RÖPORTAJ

Hangi illerde hizmet veriyorsunuz? Hizmet
verdiğiniz illerde kapsayıcılık oranınız nedir?
Şu an için İstanbul içerisinde belirli test
bölgelerinde üye iş yerleri ile çalışmalar
yürütmekteyiz. Fakat sistemimiz an itibari ile
İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa illerinde
hizmet vermeye hazır durumdadır.

Restoranlar konusunda bir ayrımınız var mı?
Restoranlar konusunda bir ayrımımız yok bütün
yemek ve gıda hizmeti verenler sisteme kayıt
olabilirler. Kayıtlı yerler arasında kullanıcılara
kolaylık tanımak için mutfak ve hizmet filtrelenme
hizmeti sunuyoruz..

Diğer yemek sitelerinden farkınız nedir?
Diğer yemek sitelerinden öncelikli farkımız
sistemimizin çalışma şeklidir. Üye işyerlerinin
hepsi tamamen otonom olarak Açlığını Gider
sisteminde yer alırlar. Her üye işyeri sayfasının
kontrolünü elinde bulundurur. Yasal kurallar
ve sistem çalışma kuralları çerçevesinde
istedikleri gibi menülerini, çalışma saatlerini ve
koşullarını düzenleyebilir ve/veya değiştirebilirler.
Üye işyerleri istedikleri şekilde kampanyalar
düzenleyebilir, indirimler sunabilirler.

Restoranları listelerken bir sıralama gözetiyor
musunuz? Örneğin, çok sipariş alan mı en üste
çıkıyor?
Açlığını Gider sisteminde restoranların standart
sıralaması kayıt oluş sırasına göredir bunun
dışında kullanıcı kendi isteğine göre de düzenleme
yapabilir. İsteyen kullanıcı alfabetik olarak dizebilir
veya değerlendirme puanına göre dizebilir. Buna
ek olarak isteyen üye işyerleri reklam amaçlı
olarak ön sayfada ve/veya liste başında yer alma
gibi servislerden de yararlanabilirler.

Üye restoranlarınızın kampanyaları var mı?
Üye işyerleri ile görüşmelerimizde bahsi geçen
konulardan biri her zaman kampanyalar ve
indirimler olmaktadır. Açlığını Gider olarak
kendilerine sağlamakta olduğumuz maddi
rahatlamanın bir kısmını da kendilerinden sipariş
veren ve/veya verecek olan kullanıcılarımıza
sunmalarını tavsiye etmekteyiz. Bu konuda gerek
indirimler olan gerekse hediye tatlı ve/veya
içecekler olsun üye işyerleri ile düzenlemeler
yapmaktayız.

54 Şu anda kayıtlı kullanıcınızın sayısı nedir? Kayıtlı
işyerinin sayısı nedir?
Şu anda sistemde iki yüze yakın kayıtlı restoran

bulunmaktadır. Bununla birlikte kullanıcı RÖPORTAJ
kayıtlarımız da başlamış bulunmakta ve her geçen
gün kayıtlı kullanıcı edinmekteyiz. 55

Restoranlar neden bir çok alternatif varken,
AçlığınıGider.com’a üye olmalı?
Öncelikle Açlığını Gider sistemine kayıt olmak
çok kolay ve sorunsuzdur. Kayıt sürecinde bir tek
güvenlik amacıyla üyelik kontrolü yapılmaktadır.
Açlığını Gider olarak birincil amacımız sorunsuz
ve dışa açık bir sistem geliştirmekti. Üyelerimiz
sistemimizde yer aldıkları sürece kendi
sayfalarında söz ve kontrol haklarına sahiptirler.
Açlığını Gider olarak oluşumumuzun ilk
başlangıç anından bugüne hep üye işyerlerimize
nasıl kolaylıklar sunabiliriz, şu anki sistemde
üzerlerinde olan yüklerden hangilerini
kaldırabiliriz sorularını sorarak ilerledik. Bu
noktada da minimalist bir sistem sayesinde
kendilerine gereken asıl hizmeti verirken
kendilerinden de en az talep ve istekte
bulunulacak bir sistem kurmayı başardık.

Restoran üyeliklerinizin avantajları nedir? Neler
sunuyorsunuz? Ücretleri nedir?
Üyeliklerimizin en büyük avantajı sağladığımız
maddi rahatlıktır. Açlığını Gider olarak standart
üyeliklerimizden hiçbir ücret talebimiz yoktur.
Üyelerimizden kayıt ücreti ve/veya sabit ücret
talep edilmemektedir. Üyelerimizden Açlığını Gider
sistemi üzerinden alınan siparişlerden hiçbir
komisyon rakamı istenmemektedir.
Açlığını Gider olarak Google, Youtube, Facebook,
Instagram, Twitter vb. şirket ve projelere benzer
bir yol izlemekteyiz. Bu şirket ve projelerin ortak
yanlarından biri üyelerinin hesapları üzerinde
kontrolleri olmaları ve sundukları hizmetin
asıl kısmının ücretsiz olması ve gelirlerinin asıl
kısmını sayfa trafiği ve sayfa içi reklamlardan
kazanmalarıdır. Biz de bu iş planına uygun bir
düzenleme yapıp Açlığını Gider projesini hayata
geçirdik ve bu şekilde hayatta tutuyoruz.

Kullanıcılar neden üye olmalı? Farklı olarak
sunduğunuz özellik nedir?
Kullanıcıların üye olmaları bir noktada kendilerine
yarar sağlayacaktır. Açlığını Gider’den verilen
her siparişte kullanıcılar sipariş verdikleri
restoranlara maddi yönden yardımcı olmuş
olacaklar ve bu destek onlara indirimler ve/veya
kampanyalar olarak kendilerine geri dönecektir.
Bunun yanında Açlığını Gider olarak gelirlerimizin
%5’lik bir kısmını hayvan barınaklarına bağışlama
projemiz de var. Bu sebeple Açlığını Gider
üzerinden verilen her sipariş barınaklarda
yaşayan canlılara yardım sağlayacaktır.

Ebru Baybara Demir

56

EBRU BAYBARA DEMİR 57

Mardin’den dünyaya Türkiye’nin en batısında doğup, en büyük
uzanan bir başarı şehrinde yaşarken memleketine dönerek
hikayesi Türkiye’nin gelişmesine katkıda bulunmak
için elini taşın altına koyan bir kadın.

Mardin’de açtığı Cercis Mutfağı ile başlayan
yeni hikayesi, şimdi dünyanın en iyi 10
şefinden biri olarak taçlandı.

58 Başarı hikayesini Ebru Baybara Demir’e sorduk.

Mutfak sanatları alanında çalışma çalışmaya başlama ve
zirveye ulaşma yolculuğunuzu sizden dinlemek isteriz.
Hayatımı Mardin öncesi ve Mardin sonrası olarak ikiye
ayırabilirim. Mardin’li bir ailenin Edirne’de doğmuş,
İstanbul’da büyümüş üçüncü çocuğuyum. Marmara
Üniversitesi Turizm Rehberlik Bölümü’nden mezun
oldum, benimle aynı mesleği yapan eşimle tanıştım ve
evlendim. Kızım 2 yaşına geldiğinde de hayatımın dönüm
noktası olan bir kararla memleketime yani Mardin’e
taşındım. 1999 yılıydı, Mardin’de işsizlik ciddi boyuttaydı,
terör sebebiyle turist gelmiyor, gelen turist ise 3 yıldızlı
bir oteli ve küçük bir lokanta dışında hiç bir turizm
işletmesi bulunmayan Mardin’de her gün aynı lokantada
yemek yemeye mecburdu. 2001 yılında gezdirdiğim bir
turist grubu beğenmediği için aynı lokantaya gitmeyi
reddetti.

Onları evde ağırlamaya karar verdim. Ailemin evinde,
ailemin ve komşu kadınların yardımıyla turist grubu
için bir ziyafet hazırladık, bir saat sürmesi planlanan
yemek üç saat sürdü. Yemekleri hazırlayan ailem ve
komşu kadınları çok heyecanlıydı, o zaman sofranın
farklı kültürleri birleştirdiğini ve paylaşımları artırdığını
görmüştüm. Mahallenin kadınlarını organize ettim
ve gelen turistlere tarihi Mardin evlerinde yemekler
hazırlamaya ve bundan para kazanmaya başladık. Bir
süre sonra tarihi bir Süryani evi buldum, yemekleri
hazırlayan mahallemin 21 kadınıyla birlikte konağı
değerlerini koruyarak restore ettik ve Cercis Murat
Konağı Mardin’in ilk turizm işletmesi olarak hayat
buldu. Konak çok büyük başarılar elde etti, bu başarıyı
örnek alan Mardin halkı yavaş yavaş evlerini otel
ve restorana çevirmeye, turizme yatırım yapmaya
başladı. İşletme konusunda kendimi ispatladıktan
sonra mutfak alanında kendimi geliştirmek istedim. 10
yıl boyunca Ortadoğu ve geleneksel Anadolu mutfağı
konusunda araştırmalar yaparak özellikle kaybolmaya
yüz tutmuş ve giderek bölgede nüfusu azalan Süryani
kültürünün yemeklerinin özgün reçetelerini gün ışığına
çıkarttım. Bu bilgileri ekibime de öğreterek reçetelerin
kaybolmaması ve gelecek nesillere aktarılması için kayıt
altına aldık. Kendimi geliştirmek için çok çalıştım ve
şeflik alanında uzmanlaştım.

Dünyanın EBRU BAYBARA DEMİR
en iyi 10
59
şefinden biri

seçildiğiniz Bask Dünya Aşçılık Yarışması’na
gidişiniz ve başarınızı anlatabilir misiniz?

Dünyanın önde gelen mutfak enstitüsü
Basque Culinary Center’ın her sene
mutfaktaki yeteneğini ve yaratıcılığını,
toplum yararına sosyal sorumluluk
projeleriyle birleştiren şefleri taçlandırdığı,
dünyanın en prestijli şef yarışmalarından
biri olan Bask Dünya Aşçılık
Ödülleri’ne Şanlıurfa’nın Harran
ilçesinde yerel değerlere
sahip çıkmak, unutulmaya
yüz tutmuş yerel ürün ve
tarifleri kayıt altına almak,
Suriyeli mültecilerin
toplumsal hayata
entegrasyonuna destek
olmak ve kadınların bölge
ekonomisine katkıda
bulunmalarını sağlamak
amacıyla eğitmen şefliğini
yürüttüğüm Harran
Gastronomi Okulu-
Amazon Kraliçeleri projesi
ile aday gösterildim.
Dünya çapında sektör
profesyonellerinin büyük
bir dikkatle takip ettiği
yarışmada finale kalan ilk
Türk şef olmanın gururunu
yaşıyorum.
Bu vesile ile birçok yerli
ve yabancı basına ülkemi
anlatma, restoranımın
mutfağında harika bir yemek
tarifi veriyormuşçasına,
renklerimizi,
farklılıklarımızı,
duyularımızı,
kokularımızı, birlikte bir
aradaki tatlarımızı anlatma
fırsatı yakaladım. Mutfağımıza
kattığımız farklı tatlarla da daha
çok zenginleşerek harika lezzetler
yaratabildiğimizi paylaştım. Bu ülkenin
en büyük değeri kadınlarımızı bu tarife
ortak ettim. Onlarla istersek ne kadar
büyük bir sofra kurabileceğimizi tüm
dünyaya gösterdik ve dünyanın önemli
merkezlerinden biri olan Bask Bölgesi ile
Mardin arasında bir köprü kurulmuş oldu.

Sosyal sorumluluk

projeniz ile ilgili ayrıntı paylaşabilir misiniz?

Hayatım Yenibahar; Mardin’deki yaşam zenginliğinin
mimarı kadınları, bir araya getiren bir proje. Bölgede
yasanan olumsuz gelişmeler sonucunda hayatın
ekonomik anlamda durma noktasına geldiği bir
zamanda bu Hayatım Yenibahar Derneği bölgedeki
herkese, özellikle kadınlara umut verdi. Bölgedeki
işsizlik sorununun ve Suriyeli mülteci sorununun,
istihdam projelerinin geliştirilmesiyle ile aşılacağına
ve büyük şehre göçlerin bu şekilde önlenebileceğine
inanarak 2017 yılında kurduğum Hayatım Yenibahar
Derneği ile Türkiye’nin önde gelen iş insanlarının,
fikir önderlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve
basının da desteğiyle, kırsal kalkınmada öncelikli
ve özellikle mültecilerin yaşadığı yerlerde başta
Gastronomi olmak üzere meslek edindirme kursları
açarak, bu insanların istihdamı konusunda öncü
olacak bir dernek faaliyetine devam etmektedir.

Mardin Cercis Murat Konağının
başarısı ve Birleşmiş Milletler ile
Harran’da gerçekleştirilen yerel
gastronomi projesi model alınarak,
Hayatım Yenibahar Derneği çatısı
altında tüm Türkiye genelinde projeler
yaygınlaştırılması için çalışmaktayız.

Bu projeler arasında şuan Mardin Gastronomi
Okulu Projesi, Oyun Terapi Merkezi, Tekstil Atölyesi
Projesi, Hayatım Yenibahar El Sanatları Atölyesi
bulunmaktır.

Başladığımızdan bu yana başta Kagider üyeleri
olmak üzere bir çok dostumuzdan destek aldık. Ama
hala yolun başındayız. Bu işi sürdürebilmek için
desteğin daha çoğuna ihtiyacımız var. Kendimizi
daha çok duyurmamız gerekiyor. Bu işin gelişmesiyle
daha çok insanın hayatına dokunabileceğimizi ve
girişimizin, farklı sektörlerde başka insanlara da
örnek olabileceği kanısındayız.

60

61 EBRU BAYBARA DEMİR

Türkiye kültürlerin buluştuğu ülke. Mardin ise, adeta Türkiye’nin bir dünyası ile kıyaslandığında, çok
izdüşümü. Mutfakta siz bu ölçeklemeyi nasıl hissediyorsunuz? dar bir bölge olmakla beraber,
“Medeniyetin başladığı topraklardır Mezopotamya” dersek, sanırım pek de etnisite çeşitliliği yönünden
yanılıyor sayılmam. Yazının bulunması bu topraklarda, tarıma başlangıç bu akıl almaz. Anadolu demesiyle,
topraklarda, kentleşme bu topraklarda, sosyal hayatı düzenleyen yasaların neredeyse “bir sigara içimlik”
çıkarılması bu topraklarda gerçekleştirilmişse yanılıyor sayılmam gibime mesafelerde dil, din, kültür
geliyor. farklılıklarına sahip çeşitli
Hattilerden Asurlular’a, Sümerlerden Akatlar’a, Elam’a, Babil’e, Hititler’e toplumları barındırmış insanlık
ve firavunların Mısırına kadar, tüm antik Ortadoğu toplumlarını etkileyen; tarihi boyunca. Bu özellik
sosyal, teknolojik, bilim ve askeri alanlardaki gelişmeler Mezopotamya’dan bugün de kendisini gösteriyor
çıkmış. Mezopotamya kültürü, yalnızca antik çağlardaki toplumları değil, bölgede. Tarih boyunca çeşitli
yüzyıllar sonrasını da etkilemiş. İnsanlığın bilim alanındaki ilk buluşları imparatorlukların gelip geçtiği,
bu topraklarda yaşayanlarca gerçekleştirilmiş. Mezopotamya, günümüz iz bıraktığı Mezopotamya’nın
kuzey kapısı sayılabilecek
62 Mardin ve çevresinin bugününe
baktığımızda, etnisite olarak; Türk,
Arap, Kürt, Süryani, Ermeni, Yezidi
(1-2 aile kalmış durumda), Şemsi
(artık yoklar) ve Yahudileri (artık
yoklar) görüyoruz.
Harran Gastronomi Okulu ile ilgili
çalışmalarınız ne durumda?
Eğitmen şef olarak Dünya Aşçılık
Ödülleri’ne aday gösterildiğim
Harran Gastronomi Okulu-
Amazon Kraliçeleri projesi,
2016 Ağustos’unda UNHCR’nin
(BM Mülteciler Yüksek
Komiserliği) desteği ve komşu
şehir Şanlıurfa’da Harran
Kaymakamlığı iş birliği ile başladı.
Projenin amacı öncelikli olarak
Harran’daki istihdam açısından
dezavantajlı Suriyeli ve Türk
kadınlara mesleki eğitim vererek
nitelikli iş gücü potansiyeline
katkıda bulunmak, istihdam
olanağı yaratmak, dolayısıyla
sosyal entegrasyonlarına
ve yaşam standartlarını
yükseltmelerine destek olmak.
Proje aynı zamanda bölgede eko-
gasronomi turizmini ön plana
çıkararak turizm potansiyelini
harekete geçirmeyi de hedefliyor.
Proje kapsamında Harran ve
bölgeye ait yerel ürünler ve
tariflerden oluşan envanter
sayesinde binlerce yıllık kültür
harmanının kazanımları kayıt
altına alındı. Harran Gastronomi
Okulu’nda proje süresince 44’ü
Suriyeli olmak üzere toplam
108 kişi eğitimleri tamamlayıp
sertifikalarını aldı. Bu 108 kişinin
64’ü kadın 44’ü ise erkeklerden
oluşmaktadır. 16 kadın ise eğitmen
olmak üzere eğitici eğitimlerini
tamamlamıştır.

EBRU BAYBARA DEMİR

63

Ayrıca, Hayatım Böylelikle son on beş yıldır
Yenibahar projesinin ekonomisinin  yarısından fazlası
turizme,  geri kalan kısmı tarım
bir parçasısınız. ve sınır ticaretine bağlı olan
Biraz ayrıntılandırır mısınız? bölgede, olaylar sebebiyle, önce
turizm, sonrada  sınır ticareti
Değişimlerin hızlı olduğu bir bitirmiştir. Güvenlik sorununun
coğrafyada yaşıyoruz. Birinin yanı sıra, insanların belirsizlik ve
hapşırdığında bütün dünyanın çatışma ortamında  geleceğe dair
nezle olabileceği coğrafyada… beklentisinin kalmaması, çoğu
Türkiye’nin Güneydoğusunda, insan için göçü zorunlu hale
Mardin’de yaşıyoruz. Bundan getirmiştir.

dolayı insanların kişisel ve Biz  göçün çözüm olmadığı kanısındayız.
toplumsal değişimlere hazırlıklı Bu süreçte başlayan kaosla başka yerlere
giden insanların daha büyük problemlerle
olması gerektiği ve yaşanan karşılaştıklarını biliyoruz… Bu yüzden kendi
süreçleri paniğe kapılmadan iyi işletmemi ayakta tutabilmek ve çalışanlarımı
işten çıkarmamak için çoğunluğu  kadın olan
yönetmeleri kanısındayız. işletmemin 5 aşçısı ile birlikte geleneksel
Son yıllarda  barış Mardin el sanatlarını tekrar yorumlayarak
özgün ürünler oluşturduk... Eğer müşteri
süreciyle sağlanan huzur ortamı bize gelemiyorsa, bizim müşteriye ulaşmamız
ile yaşanan turizm  hareketliliği, gerektiği mantığı ile yeni fikirler ve
ürünler geliştiriyoruz.
bölge halkı için umut olmuş ve Mardin geleneksel el sanatlarını özgün haline
bölge halkını bu alanda yatırım sadık kalarak tekrar modernize edip bugün
kullanabileceğimiz, birer  kişisel ve hediyelik
yapmaya teşvik etmiştir. ürünler haline getiriyoruz.

Bunun için bir eğitim almadık, “Mardin’de turizmin kapılarını açan kadın”
herkes en iyi bildiği işi ortaya olarak tanımlanıyorsunuz. Bölgenin ufkunu
koydu ve böylelikle  atölyemiz genişleten çalışmalar yapıyorsunuz.
“Hayatım Yenibaharı” Mardin’e geri dönerken, hayaliniz neydi?
kurduk. Şimdi ürünlerimizi Şimdi neresindesiniz?
internet üzerinden satıyoruz...  Yukarda da bahsettiğim 3 yıldızlı bir oteli
ve küçük bir lokanta dışında hiç bir turizm
Çalışanlarımla başladığımız bu girişim kısa işletmesi bulunmayan Mardin’e taşındım.
zamanda bölgede yaşayanlara bir umut oldu. Amacım Mardin’i turizm ile tanıştırmaktı.
Uzun zamandan sonra ilk defa az da olsa Birçok dinden ve kültürden insanın yaşadığı,
gelir elde etmeye başladık. İnstagram’da  ve Mezopotamya’nın Kuzey kapısı olarak bilinen
Facebook’ta “hayatimyenibahar” isimli bir Mardin’in kültürel
sayfamız var. Ürünlerimizi orada sergiliyoruz. farklılık ve tarihi değerleri ile turizmle
Ürün kalitesi ve çeşitliliği konusunda kalkınabileceğine inanıyordum. Cercis Murat
İstanbul’da  tasarımcı olan kız kardeşimden Konağı’ndan önce 1999 yılında resmi kayıtlara
destek alıyoruz. göre Mardin’i ziyaret eden turist sayısı 11bin
Bu ortamda göçü önlemek için bu bölgede ve yatak kapasitesi 220 iken, 2014 yılında
insanlara iş fırsatları yaratabilmek en kalıcı turist sayısı 800 bin ve yatak kapasitesi
çözüm olacaktır. Bunun için büyük çaba sarf 5800’e ulaştı.
ediyoruz. Beş kadın ile başlayan atölyemiz
Mardin Artuklu Belediyesi’nin proje partneri Kadınlarla birlikte
olması ile birlikte şu an 52 kadına iş büyük başarılar
olanağı sağlıyor. Bu atölye, şu anki ortamda yakaladınız.
52 kadının, daha doğrusu 52 ailenin tek gelir
kaynağı. Kısaca anlatabilir misiniz?

Mardin’den dünyaya doğru bir genişleme Türkiye’nin en zor coğrafyasında, erkek
hedefliyor musunuz? egemen toplumda tek başına bir kadın
Bunu bir ölçüde başardık diye düşünüyorum.
Geçtiğimiz temmuz ayında İspanya’da aday olarak başladığım bu yolculukta benimle
gösterildiğimiz Basque Culinary World Prize birlikte her şeyin arkasında durun güçlü
yarışmasıyla yapmış olduğumuz projeleri kadınların desteğini alarak ilerledim. Her
dünyaya açtık. Bu önemli bir farkındalığa da şeye rağmen kadınların inandıkları her şeyi
sebep oldu. Bunu geliştirmeyi ve daha ileriye
götürmeyi hedefliyoruz. Benim için yemek başarabileceklerine inanıyorum.

64 yapmak bir yaşam biçimi! Hayalimde her
zaman sofraya daha fazlasını koyabilmek
vardı. Şimdi daha fazlasını yapmak istiyorum.

KİLİÇE EBRU BAYBARA DEMİR
BAYRAM

ÇÖREĞİ

2 yumurta 65
1 su bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket margarin
1,5 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
2 çorba kaşığı sirke
2 çorba kaşığı çörek otu
2 çorba kaşığı anason
2 çorba kaşığı tarçın
2 çorba kaşığı toz yenibahar
1 tatlı kaşığı toz mahlep
1 paket kabartma tozu
Yarım çay kaşığı karbonat
Alabildiği kadar buğday unu

Un hariç tüm malzemeyi
iyice karıştırıp hoş kokulu bir
harç elde edilir. Ardından çok

sert olmayacak, hepimizin
alışkanlığı kulak memesi

kıvamında bir hamur edilene
kadar un yedirilir.

Hamurdan ceviz büyüklüğünde
parçalar koparılıp

şekillendirilir. Üzerine yumurta
sarısı sürülerek 180 C ısıtılırmış

fırında verilir. Piştikten sonra
tabağa alınıp servis edilir. Afiyet

olsun.

En HORECA (Hotel, Restaurant, Cafe) sektörünün dünyadaki en
büyük ve en prestijli buluşması olarak nitelendirilen, üstün
prestijli kalite algısı ve sıcak atmosferi ile Türkiye’de fark yaratan
Sirha, gastronomi sektörünü İstanbul’da 5. kez bir araya
yarışmalarının getirecek. 16-18 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre
Merkezi’nde dünyanın ve Türkiye’nin lezzet yolculuğunda
ev sahibi yol almak isteyenlerin buluşacağı Sirha İstanbul, Türkiye’nin
zenginliklerini dünya mutfakları ile buluştururken, dünya
Gastronomi sektörünün en büyük mutfaklarındaki yenilikleri de Türkiye’de sergileyecek.
buluşması olarak nitelendirilen
ve üstün kalite anlayışı ile Ziyaretçi sayısının bu yıl 13.000’e ulaşması beklenen Sirha
Türkiye’de fark yaratan Sirha, 5. İstanbul’da geçen yıl ilgi gören pek çok etkinlik bu yil
kez sektörü bir araya getiriyor. içerikleri daha da geliştirilmiş olarak yer bulacak.Heyecanla
Sirha İstanbul’un geride bırakılan beklenen etkinlikler arasında şeflerin dünyada da bir prestij
4 yıl boyunca olduğu gibi büyük olarak nitelendirdikleri Bocuse d’Or (Şefler Olimpiyatı),
ilgi görmesi bekleniyor. Sirha en önemli etkinliklerden biri olarak ön plana çıkıyor. 30
İstanbul, 16-18 Kasım tarihleri senedir düzenlenen etkinlikte finale kalan şef, Avrupa’daki
arasında bir kez daha Türkiye’nin büyük finalde Türkiye’yi temsil edecek. Tıpkı Bocuse d’Or
zenginliklerini dünya mutfakları gibi yolculuğu Sirha Lyon’da başlayan ve “Pasta Şeflerinin
ile buluştururken, dünya Olimpiyatı” olarak nitelendirilen “Dünya Pastacılık Kupası”nın
mutfaklarındaki yenilikleri (Coupe du Monde de la Pâtisserie) Türkiye finali de merakla
de Türkiye’de sergileyecek.5. beklenen etkinlikler arasında yer alıyor. Kazanan aday, yine
Buluşma için ortaya çıkan Avrupa’daki büyük finalde Türkiye için yarışacak.
rakamlar, Sirha İstanbul’a
yönelik büyük ilginin somut Dünyanın şefleri yarışıyor
kanıtı niteliğinde. Fuara yüzde
30 artışla 400 markanın Sirha Lyon’un gördüğü ilgide bir diğer önemli etken ise
katılması beklenirken, ciroda bugün kendi alanlarında dünyanın en prestijli yarışmalarının
yüzde 64’lük artış gerçekleşmesi düzenlenmesi. Fuar esnasında düzenlenen yarışma sayısı
bekleniyor. Bir diğer büyüme 21. Bunlar içinde “Bocuse d’Or” (Şefler Olimpiyatı), “Dünya
ise ziyaretçi sayısında. 2016’da Pastacılık Kupası” (Coupe du Monde de la Pâtisserie),
“Uluslararası Catering Kupası” (International Catering Cup);
66 10.815 profesyonelin ziyaret ettiği en önemli yarışmalar olarak ön plana çıkıyor. Bir bu kadar
fuarı bu yıl 13.000 kişinin ziyaret önemlisi, ödül almak için yarışanlar kadar ödül alacakları
edeceği tahmin ediliyor. belirleyecek jüri üyelerinin kendi alanlarında dünyanın en
iyileri arasında yer alması. Ayrıca, büyüyen ilgi ve gelişerek
genişleyen alanlar nedeniyle yarışma sayısının giderek
arttığının altını çizmek gerekiyor. Mesela, Sirha Lyon
2017’ye “Maitred’HotelTrophy”, “Best Young International
Bakers Contest” ve “Global Young Challenge” olmak üzere 3
yeni yarışma katıldı. Bunlar içinde dünyanın en büyük şef
yarışması olarak nitelendirilen Bocuse d’Or (Şefler Olimpiyatı)
30. yaşını kutladı.

İlk olarak 1989’da düzenlenen “Dünya Pastacılık Kupası”nın
(Coupe du Monde de la Pâtisserie) Uluslararası Organizasyon
Komitesi’ne ise 2005 şampiyonu PhilippeRigollot başkanlık
etti. Dört kıtadan katılan ve her biri 3 uzmandan oluşan
22 takımın şeker, çikolata ve dondurmayla hünerlerini
sergilediği 10 saatlik yarışmada Altın Madalya Fransa,
Gümüş Madalya Japonya ve Bronz Madalya İsviçre’nin oldu.
“Uluslararası CateringKupası”nda (International Catering
Cup) ise Altın Kupa İsviçre’nin Gümüş Kupa Fransa’nın
olurken, Bronz Kupa’yı Singapur aldı. Bu sene Türkiye
finalinde ise yine kazanan finalist Avrupa finalinde Türkiye’yi
temsil edecek.

İşte Türkiye’de finale kalan yarışmacılar

Hatun İstanbul

67

CMP - Coupe du Monde de la
Pâtisserie

Niyazi Güneri Four Seasons
Bosphorus

Julia Akıncı Julia’s patisserie

Yiğit Zeyneloğlu  pasta bahçesi

Cihan Gültekin Maia Chocolates,

Bocuse D’Or

Murat Çakıroğlu Sahrap Pera

Nihat Doğtürk Soho House

Mutlu Şevket Yılmaz Seasons Restaurant

Ogün Koca Nicole Restaurant

BifrıTrıünrckı
ilk kez dünyanın en iyileriyle
yarışacak

Bir Türk fırıncı, alanında dünyanın
en prestijli yarışmalarından biri olan
Bakery Masters’ta ilk kez Türkiye’yi

temsil edecek. Yarışmacının ana
sponsoru Lesaffre Turquie, yarışmacı
Osman Gündüz’ü tanıtırken, yarışma

süreci hakkında bilgiler paylaştı.
Alanında Türkiye’nin en iyileri
arasında olduğunu kanıtlayan
Türkiye Fırıncılar Milli Takımı

üyesi Osman Gündüz, dünyanın en
prestjli şampiyonalarından biri olan

Bakery Masters’ta ilk Türk fırıncı
olarak Türkiye’yi temsil etmeye

hazırlanıyor. 3-6 Şubat 2018 tarihleri
arasında Paris’te Europain Show’da

düzenlenecek olan şampiyonada
“Besleyici Ekmek Yapımı”

Kategorisinde yarışacak olan Gündüz,

68 yarışma heyecanını paylaşırken, Türk
fırıncısının adını dünyaya duyurmak
istediğini söyledi.

69 Hatun İstanbul

Toplantıya katılan
Lesaffre Turquie Genel

Müdürü Alain Dieval,
Lesaffre Turquie

Kurumsal İletişim ve
Pazarlama Müdürü
Pınar Çakır, Baking
Center Direktörü ve

Eğitim Koçu Ayten
Çalışkan, Eğitim

Danışmanı François
Brandt ve Osman

Gündüz, Bakery Masters
Yarışması’na hazırlık
süreci ve yarışmanın

detayları ile ilgili bilgileri
paylaştı.

Bakery Masters
2010’da Sanatsal Parça

kategorisinde dünya
şampiyonu olan François

Brandt’tan eğitim alan
ve koçu Ayten Çalışkan

tarafından yönetilen
Osman Gündüz ise

önündeki zorlu ama
bir o kadar da gururlu

süreci Lesaffre
Turquie’nin büyük
desteğiyle aşacağını ve
Paris’te elinden geleni
yaparak Türk fırıncısının
adını duyuracağına
inandığını dile getirdi.

Gündüz, “2018’de
Paris’te düzenlenecek,

dünyanın en iyi
fırıncılarının bireysel

olarak yarışacağı
Bakery Masters’a
seçildiğimi öğrenince
çok heyecanlandım.
Çünkü bir Türk fırıncıyı
ilk kez yarışmaya davet
ediyorlardı. Şimdi tüm
amacım yarışacağım
kategoride yer alan diğer
5 kişiyi geride bırakmak
için elimden gelenin en
iyisini yaparak orada
Türk fırıncısının adını
bir kez daha duyurmak

olacak” dedi.

70

DÜNYANIN Hatun İstanbul
EN İYİ 6’SININ
71
İÇİNDEYİZ

3-6 Şubat 2018 tarihleri arasında
Paris’te Europain Fuarı’nda
düzenlenecek olan Bakery
Masters’ta 3 ayrı kategoride
18 fırıncı yer alıyor. Osman

Gündüz, “Besleyici Ekmek Yapımı”
kategorisindeki Tayvan, Japonya,
Kanada, Hollanda ve Avustralya’nın

en iyi fırıncıları arasından
sıyrılarak birincilik için ter
dökmeye hazırlanıyor. “Bugünden
ilham al, geleceği tasarla” mottosu
ile düzenlenen yarışmada
Nutritional Bread Making (Besleyici
Ekmek Yapımı), Gourmet Baking
(Gurme Fırıncılık Ürünleri) ve
Artistic Bread Making (Sanatsal
Ekmek Yapımı) kategorilerinde
en iyi ekmeği yapan fırıncılar bu
yıl üçüncüsü düzenlenen Bakery
Masters’ın şampiyonu olacak.

Şampiyonaya uzun ve
zahmetli bir çalışmanın
ardından katılacak olan

Osman Gündüz, daha
önce Türkiye Fırıncılar

Milli Takımı ile 2015
yılında Louis Lesaffre Cup

Akdeniz-Afrika Bölgesi
Uluslararası Seçmeleri’nde

dereceye girebilmek için
mücadele etmişti.

İstanbul’da bulunan Lesaffre
Orta Doğu ve Orta Asya Bölgesi
Baking Center’da gerçekleştirilen
uluslararası seçmelerde Türk

fırıncılar; Cezayir, Fas, Fildişi
Sahilleri ve Mauritius’lu fırıncılara

karşı yarışıp birinci olarak
Paris’teki dünya şampiyonasına
katılmaya hak kazanmıştı. Paris’te

düzenlenen The Bakery World
Cup’ta ise Osman Gündüz’ün de
yer aldığı milli takım, Türkiye’nin
adını dünyanın en iyi 12 ülkesinin
arasına yazdırarak büyük gurur

yaşatmıştı.

Bakery
Masters

2018

Bakery Masters, Paris Europain
Show’da 3-6 Şubat 2018 tarihleri

arasında, düzenlenecek.
İlk olarak 2010 yılında düzenlen

Bakery Masters, 4 yıllık bir
yarışmalar zincirinin son
halkası konumunda bulunuyor.
Zincirin ilk halkası 2014 - 2015
yıllarında düzenlenen ve 30 ülke
takımının Bakery World Cup’ta
finale kalabilmek için mücadele
ettiği Louis Lesaffre Cup. İkinci
adım 2016’da Paris Europain’de
düzenlenen; Louis Lesaffre Cup’ta
seçilen 9 ülke ve bir önceki dünya
şampiyonasının ilk üç sırasını
oluşturan 3 ülkeyle birlikte 12
ülkenin yarıştığı Bakery World
Cup ve son adım da 2018’de büyük
heyecana sahne olacak Bakery

Masters…

Bakery Masters’ta, Nutritional
Bread Making (Besleyici Ekmek
Yapımı), Gourmet Baking (Gurme

Fırıncılık Ürünleri) ve Artistic
Bread Making (Sanatsal Ekmek
Yapımı) kategorilerinde yarışacak
toplamda 18 aday, geçen dört yıllık

süreçte Louis Lesaffre Cup ve

72 Bakery World Cup’ta en iyi skoru
almış ve büyük potansiyele sahip
adaylar arasından seçiliyor.

“Bugünden ilham AFRİKA
al, geleceği tasarla”
mottosu ile düzenlenen 73
Bakery Masters, modern

fırıncıyı, “fırıncılık
teknikleri ile pazarlama,

iletişim, ekonomik
ve sosyal & çevresel
sorumlulukları yerine
getirebilen bir uzman”
olarak konumlandırıyor.

Fırıncılık mesleğine saygınlık katan
ve onu geleceğe taşıyarak modern
fırıncılığı oluşturan bileşenlerin
bir araya gelmesinde yardımcı
olan ruhu kazandıran Bakery
Masters, adaylarına ender ve eşsiz
uluslararası fırıncılık yeteneklerini
kazandırırken, dünyanın her
yerinden gelen fırıncıların
araştırmalarını, fikirlerini ve
aynı zamanda da tutkularını
paylaşmalarına destek oluyor.

Kazananların ‘World Master
Baker’ unvanına sahip olacağı
bu prestijli yarışma 3-4-5 Şubat
tarihleri boyunca devam edecek.
Bakery Masters’ta yarışacak ilk
Türk fırıncı olacak Osman Gündüz,
yarışmanın ikinci gününde (4
Şubat Pazar) mücadele edecek.
Avustralyalı Dien Tilden’in karşısına
çıkacak Gündüz’ün aynı kategoride
yarışacağı diğer rakipleri ise
Tayvan’dan Chung-Yu Hsieh,
Kanada’dan Marcus Mariathas,
Japonya’dan Yoji Segawa ve
Hollanda’dan Peter Bienefelt.

ANONİM ŞİRKETLERDE

AVUKAT

BULUNDURMA

ZORUNLULUĞU

Av.Pelin Şenol Baruh

[email protected]

Anonim Şirketlerde Avukat bulundurma
zorunluluğu 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile
getirilen bir zorunluluktur ve sadece yasada
belirtilen şartları karşılayan şirketleri
kapsamaktadır.

Avukat bulundurma
zorunluluğuna uyulmaması hali
için yüklü miktarda idarî para
cezalarının öngörülmesi, anonim
şirket yöneticileri açısından
konuyu daha da önemli hale
getirmektedir.

Bu sebeple,bu yazımızda hangi anonim şirketlerin
sözleşmeli avukat bulundurmak zorunda oldukları
ve bu yükümlülüğe uyulmaması durumunda
uygulanacak cezalar üzerinde durulacaktır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35/3.maddesine
göre; Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen esas
sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas

74 sermayesi bulunan (yani kuruluş esas sermayesi
250 bin TL ve üzeri olan )anonim şirketler
sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır.

HUKUK

75

Esas sermaye miktarı
250 bin TL’nin altında
kalan anonim şirketler
için ise sözleşmeli avukat
bulundurma zorunluluğu
yoktur.

Anılan zorunluluk, kuruluş esas
sermayesi 250.000 TL ve üzeri olan
anonim şirketlerde, şirketin tüzel kişilik
kazanması ile birlikte; kuruluş esas
sermayesi 250.000 TL’nin altında olmakla
birlikte sermaye artırımı sonrasında esas
sermaye miktarı 250.000 TL ve üzerine
çıkan anonim şirketlerde ise, sermaye
artırımına ilişkin genel kurulunun ticaret
siciline tescil ettirildiği anda doğar.

Yine Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin
“Sözleşme yapılması ve sözleşmede
bulunması gereken hükümler” başlıklı
73/A maddesinde sürekli avukatlık hizmeti
içeren çalışma şekillerinde, 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu’na ve Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesi’ne uygun olarak ,yazılı ve
sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmesi
düzenlenmesinin zorunlu olduğu ve
“Kanuna uygun davranmayan tüzel kişiler
hakkında merkezlerinin bulunduğu yer
barosu tarafından suç duyurusunda
bulunulacağı” düzenlenmiştir.

Yasa koyucu, belirtilen Anonim şirketler için önem arz eden
bu hususun takibi ve uygulanabilirliğini sağlamak açısından
bu düzenlemeye aykırı davranışı suç saymış ve idari para
cezası uygulanacağını hükme bağlamıştır.

Bu hükümlere aykırı davranan kuruluşlara ,1136 sayılı
Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesinin 3.fıkrası gereği;
Cumhuriyet Savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin
etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı

yaşından küçük işçiler için suç tarihinde
yürürlükte bulunan asgari ücretin
iki aylık brüt tutarı kadar idari para
cezası verilir.

Örneklemek gerekirse; 2017 yılı
için belirlenen işbu aylık brüt ücret
miktarı 1.777,50-TL olup, sözleşmeli
avukat tayin edilmeyen her ay için iki aylık brüt asgari tutarı
olan 3.555,00-TL üzerinden işlem yapılacaktır.

Anonim şirketlerde sözleşmeli avukat
bulundurma zorunluluğu, Türk Ticaret
Kanunu ile değil, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu
ile getirilen bir zorunluluktur.

Sözleşmeli avukatlara, 2017 yılında ödenecek
asgarî aylık ücret ise 1.650 TL olarak
belirlenmiştir.

Anonim şirketlere getirilen bu zorunluluğun objektif, hukuki
ve hakkaniyetli olmadığı, şirketleri sözleşme yapmaya
zorlayarak Anayasa’da güvence altına alınan sözleşme
yapma serbestisine aykırılık teşkil ettiği yönünde eleştiriler
bulunsa da, Anayasa Mahkemesi, 30.06.2011 tarih ve E.
2010/10, K. 2011/110 sayılı Kararı’nda, 1136 sayılı Avukatlık
Kanunu’nun 35. maddesinin anonim şirketler yönünden,
Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmetmiştir.

Dolayısıyla, bu konudaki eleştirileri bir yana bırakarak, yüklü
miktarda idarî para cezalarına muhatap olmamak için,
esas sermayesi 250.000 TL ve üzerinde olan ya da sermaye
artırımı sonrasında bu miktara ulaşacak veya aşacak olan
anonim şirketlerin yönetim kurullarının, sözleşmeli avukat
bulundurma yükümlülüğüne uymaları menfaatlerine
olacaktır

Avukat, her türlü işlemi şirket adına hukuka uygun bir
şekilde en kısa zamanda gerçekleştirecektir. Aynı zamanda
kanunda yer alan usul kurallarına uygun hareket edilmesi ve
sürelerin kaçırılmaması da şirketlerin geleceği bakımından
önem arz ettiğinden dolayı bu alanda avukata ihtiyaç
duyulması kaçınılmaz olmaktadır. Yapılan ufak bir teknik
hata, büyük zararların meydana çıkmasına ya da ticari
ilişkilerin son bulmasına neden olabilir. Bu nedenle hem
teknik hem de hukuki bilgiye sahip olan şirket avukatına
mutlak suretle danışılmalı ve onun deneyimlerinden

76 faydalanılmalıdır, hatırlatmakta fayda görmekteyiz.

Bilgi edinmenizi rica ederiz.



HuQQabaz yorumuyla

ShisQebab!Anadolu’nun dumanı üstünde lezzeti:

Siz de geleneksel lezzetin adresini arayanlardan birleştiriyor. Özenle doğranarak %100 dana
mısınız? %100 dana etinin yurdun çeşitli bölgelerinden etiyle hazırlanan kebap, kor ateşinde yavaş
gelen baharat ve çeşnilerle buluştuğu HuQQabaz’da yavaş pişiriliyor. Sıcacık lavaş, közlenmiş
Anadolu kebap kültürü yeniden şekilleniyor. domates ve biberle buluşan etin lezzeti iştah
Menüden mekâna bütün tasarımların ‘fast casual’ kabartan sunumuyla misafirlerle buluşuyor.
konseptinde düzenlenmesiyle misafirlerine kaliteli
zaman geçirecekleri aynı zamanda yeni lezzetler Özel baharatlarıyla
keşfedecekleri bir deneyim sunan HuQQabaz, harmanlanan
geleneksel tatlardan öne çıkan ShisQebab menüsü ile ShisQebab,
yöresel eti, pişirme usulü ve servisiyle damak zevkine kebap severlerin
düşkün misafirlerin gözde tercihi oluyor. vazgeçilmezleri
arasında yer alıyor.
78 Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kebap kültürünü
yine o bölgelerden baharat ve çeşnileriyle HuQQabaz’a
taşıyan ShisQebab, yerel tatları yeni deneyimlerle



Uluslararası Lezzet İstanbul’a festival oldu
Lezzet Festivalin açılışına İstanbul Valisi Vasif Şahin,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu
İstanbul Sn. Necmettin Bilal Erdoğan, Esenler Belediye
Festivali Başkanı M. Tevfik Göksu, Bayrampaşa İlçe Belediye
Başkanı Atilla Aydıner, Yeşilay Genel Başkanı Prof.
renkli Dr. Mücahit Öztürk İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, MÜSİAD Genel Başkanı

görüntüler Abdurrahman Kaan, Medeniyet Üniversitesi Rektörü
Prof.Dr. M. İhsan Karaman ve festivalin öncülüğünü

80 ile sona erdi üstlenen TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl’ün
katılımıyla gerçekleştirildi.

81 TÜRES HABER

Katılımcılara seslendiği
konuşmasında Erdoğan, Tük
mutfağının dünya mutfakları
sıralamasında zenginlik
açısından ilk üç ülkeden
birisi olduğuna vurgu yaptı ve
bu kadim sofra geleneğinin
korunması ve sürdürülmesi
noktasında herkesin önemli
sorumluluk üstlendiğini dile
getirdi.

82 Açılış töreninin ardından Gürkan Şef’in
Lezzet Show’u ile renklenen festivalin ilk
gün konukları “Padişahların En Sevdiği
Yemekler” atölye çalışmasıyla Ömür Akkor ve
‘’Geleneksele Modern Yorumlar’’ sunumuyla
Şef Muhsin Ertürk & Şef Alican Gürbüz’dü.
Tüm gün tadım etkinliklerinin festivale şenlik
havası kattığı alanda Eyüp Belediyesi ve Zahir
Kafe Down Sendromlu Çocuklar ile “Turkish
Donut Yapımı” atölyesi gerçekleştirdi.

Fakıbaba konuk oldu

Uluslararası Lezzet İstanbul Festivali ikinci
gününde ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Yeşilay
Başkanı Mücahit Öztürk ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Yardımcısı Mehmet
Daniş’i ağırladı. Fakıbaba, Öztürk, Daniş
ve TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl
festivalde tadım stantlarını tek tek dolaşıp,
üreticileriyle yakından ilgilendikleri sohbetler
gerçekleştirdi.

Festivalin ikinci gününün ilk konuğu
ise Diyetisyen Özge Bezirci oldu. Bezirci
“Popüler Besinler ile Geleneksel Besinlerin
Karşılaştırılması” söyleşisi kapsamında son
yıllarda sofralarımıza eklenen kinoa, avokado
gibi gıdaların faydalarına değindi. Bunun
yanı sıra kefir gibi eskiden zaten tüketilen
ve şimdilerde tekrardan değerini kazanan
besinlerin aslında ne denli yararlı ve besleyici
olduklarını hatırlattı.

Dört müzisyen ve bir aşçıdan oluşan İtalyalı
Spaghetti Swing grubu, hem unutulmaz İtalyan
şarkılarını seslendirdiği hem de sahnede
hazırladığı spagetti tarifleri ile seyircilerinin
sadece kulağına değil midesine de hitap eden
performanslar sergiledi.

TÜRES HABER

83

Yabancı şefler yarıştı Yabancı şefler Türk
mutfağına özgü tarifleri
Festivalin ikinci gününün bir diğer sürprizi kendi ülkelerinin yemek
ise Şef Emrah Köksal Sezgin yönetiminde kültür ve alışkanlıklarına has
“Yabancı Şefler Yarışıyor” etkinliği özellikleriyle birleştirerek
oldu. Romanya’dan Gigi Fedeles, Suudi tanıdık tatlardan özgün
lezzetler yarattı.
Arabistan’dan Jasser Jad, Meksika’dan Robin
Villereal, Mauritious Adaları’ndan Alan Payen,

Slovenya’dan Iztok Legat, Hırvatistan’dan
Zelijko Neven Bremec, Hindistan’dan Tushar

Malkani ve Bulgaristan’dan Veselina Slaw
etkinlik kapsamında aynı sahneyi paylaştı.

84

85 Hatun İstanbul

Ziyaretçiler unutulmaz Reçel Türevleri’nin kurucusu Türev Uludağ
anlar yaşattı kahvaltının baş tacı reçel üzerine bir atölye
sunumu gerçekleştirdi. Kendine has reçel
Festivalin üçüncü gününün ilk konuğu dört tariflerini uyguladığı atölye çalışmasında
müzisyen ve bir aşçıdan oluşan İtalyalı Uludağ izleyenlere reçel yapımının
Spaghetti Swing grubu, hem unutulmaz inceliklerine dair tavsiyelerde bulundu.
İtalyan şarkılarını seslendirdiği hem de Festivalin yabancı konukları Gigi Fedeles
sahnede hazırladığı spagetti tarifleri ile (Romanya), Jasser Jad (Suudi Arabistan),
seyircilerinin sadece kulağına değil midesine Robin Villereal (Meksika), Alan Payen
de hitap eden performanslar sergiledi. (Mauritious Adaları), Iztok Legat (Slovenya),
Zelijko Neven Bremec (Hırvatistan),
Ardından Diyetisyen Tushar Malkani (Hindistan) ve Veselina
Dr. Gamze Şanlı Ak Slaw (Bulgaristan) etkinlik kapsamında
katılımcılara sonbaharla aynı sahneyi paylaştı. Şef Özger Tanık
gelen yorgunlukla baş moderatörlüğünde bir araya gelen şefler
etmenin yolları ve doğru içinde ne olduğunu bilmedikleri yerel
beslenmeye dair bir sunum malzemelerin yer aldığı kutuları seçerek,
gerçekleştirdi. özgün tarifler ortaya çıkardı. Ayrıca
Alan Payen’in atık gıda ve atık gıdanın
değerlendirilmesi üzerine sunumunun
ardındansa Şef Mehmet Yalçınkaya
sunumuyla Anadolu lezzetlerinin izini sürdü.

86

Hatun İstanbul

87

Çiğköfte Dağı Baklavacı Çelebioğulları
katılımcılarla buluştu Yemek Programı Arda’nın Mutfağı
Şef Mehmet Yalçınkaya
Oses Çiğköfte’nin “çiğköfte dağı” festivalde Sütlü Tatlıcı Mado
renkli görüntülere sebep oldu. 1 ton Steakçi Şazeli
ağırlığındaki dünyanın en büyük çiğ köfte dağı Sokak Lezzeti Tatlıcı Safa
rekor denemesinin sunumu TÜRES Başkanı Pide Neli Pide
Ramazan Bingöl’ün yanı sıra uluslararası Pastane Dilek Pastanesi
şeflerin de katılımıyla gerçekleşti. Türk Mutfağı Güvenç Konyalı
Mekan Tasarımı Şazeli
Ayrıca çiğköfte heykellerinin Marka Mado
de sergilendiği alanda ücretsiz Lezzet Bloggerı Guru Kafa
çiğköfte dağıtımı yapıldı. Künefeci Asi Künefeleri
Kurufasülyeci Süleymaniye Kurufasülyecisi
Türkiye Lezzet Ödülleri sahiplerini buldu Köfteci Can-u Can Köfte
Bu sene ilk defa gerçekleştirilen festivalin Kebapçı Hacıbaşar
en önemli anlarından biri ise bir başka ilk Gastronomi Şehri Şanlıurfa
olanTürkiye Lezzet Ödülleri töreniydi. 550 Gurme ve Yemek Yazarı Aydan Üstünkanat
bini aşkın katılımcının oylarıyla seçilen Gastronomi Okulu İstanbul Bilgi Ünversitesi
Türkiye’nin lezzet birincileri aynı zamanda Esnaf Lokantası Rize Liman Lokantası
halk oylamasında En İyi Gastronomi Şehri Döneci Özler Döner
seçilen Şanlıurfa’dan Büyükşehir Belediyesi Çorbacı Menekşe Paça Çorba
Başkanı Nihat Çiftçi, gastronomi sektörünün En İyi Çıkış Yapan Marka Torku
duayenleri ve TÜRES Başkanı Ramazan Balıkçı Coşkun Balık
Bingöl’ün katılımıyla gerçekleşen törende
ödüller sahiplerini buldu. Çiftçi konuşmasında
bunun bir başlangıç olduğunu belirtirken
Bingöl bunun uluslararası platformda bir
örnek teşkil ettiğini dile getirdi. Ödül töreninin
ardındansa Ferhat Göçer’in yorumuyla
davetlilere unutulmaz bir gece yaşattı.

Konuklar Konaklama
tarafından sektöründe bir çok
ödül veriliyor. Otel
10beğenilen rezervasyonunun
aile oteli önemli isimlerinden
HHHHHH Hotels.com’un
verilerine göre,
özgür tasarıma sahip
havuzlar, büyük bir
alan yayılmış çocuk
kulüpleri ve ailece
yapabileceğiniz ağaç
tırmanışları, mutlu
aileler için otellerde
sunulan ekstralardan
sadece birkaçı.

Her yıl düzenlenen Loved by Guests Ödülleri HHHH
kapsamında, otel misafirleri ödül jürisi rolünü
2. İskandinav Safarisi
üstleniyor. En iyi ortalama misafir yorumu Bandholm Hotel | Danimarka
puanına sahip olan otelleri ödüllendirmeyi
amaçlayan bu yarışmada, otellere gerçekten HHHH
giriş yapmış ve bir gece konaklamış misafirlerin Şık Avrupa mimarisine sahip şehirleriyle ünlü
yazdığı 25 milyonun üzerinde gerçek ve güvenilir
Danimarka›da ailelerin tadını çıkaracağı çok
misafir yorumu temel alınıyor. şey var. Bu otelde konaklarken, yakındaki
2017 yılında, tüm dünyadan 100 otel ‘Aile için en iyi
otel’ ödülünü kazandı. Aşağıda, ailelerin en sevdiği Knuthenborg Safari Parkı›nda doğal yaşamı
tadın veya hem çocuklara hem de yetişkinlere
özellikleriyle yapılan otel seçkisini bulabilirsiniz. yönelik bir su ve aktivite parkı olan Lalandia›da su

88 Bir Tur Atın kaydıraklarının tadını çıkarabilirsiniz.
The Westin Dragonara Resort | Malta
Buradaki apart dairelerde konaklayarak, deniz
HHHHH manzarasıyla İskandinav yaz gecelerinin keyfine

Malta’yı, Deniz Parkı, Splash and Fun Su Parkı, varabilirsiniz. Gündüzleri yüzer iskeleden ılık
Vahşi Yaşam Parkı ve Liman turu dahil olmak suya girerek dubanın ve çocuklar için küçük
üzere ailenin tüm bireyleri için mükemmel bir kaydırağın tadını çıkarabilirsiniz. Yetişkinler
olarak spa merkezini, yakındaki müzeleri ve şirin
kamp alanı yapan bu otel ile keşfedin.
SuperChefs Eat Well menüsünde, tüm tatil Bandholm kasabasını ziyaret edebilirsiniz.
boyunca iki adet açık yüzme havuzunda oynayan,
Westin Family Çocuk Kulübünde yaratıcılıklarını
geliştiren ve Reef Club’da muhteşem kumsalları
keşfeden çocuklar için besleyici yemekler yer
alıyor. Daha da iyisi, ödeme yapan iki yetişkinle
birlikte aynı odayı paylaşan iki çocuk da aynı
pansiyon planında ücretsiz konaklayabiliyor.

89 TURİZM

5. Macera Alanı
Fairmont Mayakoba | Playa del Carmen, Meksika
HHHHH

Eğlence her yerde
JA Jebel Ali Beach Hotel | Dubai
HHHHH

Dubai’nin harika plajlarında stres atın veya Ailenizle birlikte dinlenmek için güzel nehirlerin yer
tesisin 9 delikli golf sahası, spa merkezi, üç aldığı 240 dönümlük tropikal bir ormandan daha iyi
adet çocuk kulübü, binicilik alanı, tenis kortları, neresi olabilir? 930 m²’lik serbest biçimli havuzu, su
yoga alanı ve su parkı gibi olanaklarından kaydırağı, çocuk oyun havuzu ve sadece yetişkinlere
yararlanarak aile seyahat programınızı doldurun. yönelik, lagün manzaralı sonsuzluk havuzu dâhil beş
Yakında bulunan Legoland, Legoland Su Parkı, yüzme havuzuyla bu tesiste herkes için bir şeyler
Motion Gate, Bollywood Parkı ve Riverland gibi var. Aktivitelerden hoşlananlar doğa yürüyüşleri,
tesisler sayesinde eğlence çok yakınınızda. güzel manzaralı tekne gezileri, motorsuz su sporları,
açık havada tenis gibi olanaklardan yararlanabilir.
Discovery Club’da ise çocukları bekleyen farklı
maceralar var.

90 4.Oyunların keyfini çıkarın 6.Su Sıçratma Keyfi
Wish Resort Golf Convention Foz do Iguaçu | The Andaman, a Luxury Collection Resort |
Brezilya HHHH Langkawi, Malezya HHHHH
Brezilya, Paraguay ve Arjantin arasındaki
sınırda yer alan Iguazu Şelaleleri›ne 20 dakikalık Plajın ve yağmur ormanındaki yüksek ağaçların
mesafedeki Wish Resort Golf, Güney Amerika yanında, lagün tarzındaki yüzme havuzuyla bu tatil
turu için mükemmel bir konumda. Tesis içinde merkezi gerçek bir cennet. Gençler ve genç kalanlar
futbol, basket, voleybol, kanopi tırmanışı ve mini için şişme su kaydırağına ek olarak küçük çocuklar
golf oynayarak spor yapın. Bunlar yeterli değilse, için de yüzme alanları var. Çocuklarınız minik bir
minik misafirler oyun odası, video oyunları ve macera yaşamak isterse, doğa ve keşif temalı kısa
sineması bulunan, 500 m²’lik alanıyla Brezilya’nın eğitim gezilerine katılabilecekleri Minik Kaşifler
en büyük çocuk kulüplerinden birini ziyaret Kulübü’nde eğlenceli vakit geçirebilirler.
edebilirler.  Ebeveynler de tatil merkezindeki 10
havuzdan birinde dinlenebilir, doğa gezilerine
gidebilir veya 18 delikli golf sahasında spor
yeteneklerini test edebilirler.

7.Top Havuzu 9. Macera Oyunu TURİZM
Fleur de Chine Hotel | Yuchi, Tayvan Stein Eriksen Lodge, Park City | Utah, A.B.D
HHHHH HHHHH 91

Yuchi’nin merkezinde yer alan bu otel; çatı terası, Bu macera tesisinde tüm yıl boyunca doğal
kapalı ve açık yüzme havuzları, ücretsiz su parkı yaşamı keşfedin. Kış aylarında kayak, şişme
ve çocuk kulübü gibi özellikleriyle hem yetişkinler kızakla kayma ve bobsled; yaz aylarında ise
hem de çocuklar için harikalar diyarı. ziplining (makaralı ipte kayma), yürüyüş, binicilik
Ebeveynler otele 20 dakikalık yürüme ve nehirde rafting gibi sporların tadını çıkarın.
mesafesindeki Xuanzhuang Tapınağı’nı ve Sun Utah Olimpiyat Parkı’na yakın olan tatil
Moon Gölü Tavus Kuşu Parkı’nı ziyaret edebilir merkezinde spor yeteneklerinizi test ederek,
veya tam donanımlı spa merkezinin keyfini kendinize meydan okuyun. Çocuklar ise kendi
çıkarabilir. pasaport cüzdanlarını yanlarına alarak verilen
görevleri tamamladıkları, pul kazandıkları ve
tüm on görevi tamamlayarak altın madalya
ile sonraki ziyaretinizde bir gece ücretsiz
konaklama kazanabilecekleri bir macera oyunu
oynayabilirler. Minik kaşifler çadır, pelüş geyik
oyuncağı, National Geographic’in yıldızlı feneri ve
rehber kitabı ile odanızda kamp bile kurabilir.

8. Minyonlar Pijama Partisi 10.Park Kaşifleri
Universal Port Hotel | Osaka, Japonya Ninepipes Lodge | Charlo, A.B.D
HHH HHH

Universal Studios Japonya’nın hemen yanında Macera sevenler için harika bir tesis olan
yer alan bu otelde hem dinlenebilir hem de Charlo’daki Ninepines Lodge, aktivitelerle dolu
eğlenceli vakit geçirebilirsiniz. Minyonlar temalı bir tatil isteyen aileler için mükemmel seçimdir.
odalarda konaklayabilir, Universal Studios Mission Dağları’nın ve Ninepines Doğa Koruma
mağazasını ziyaret edebilir, Rex Cafe ve Port Parkı’nın muhteşem manzaralarıyla gerçek bir
Dining Ricorico gibi temalı restoranlarda akşam Montana deneyimi yaşayacaksınız.
yemeği yiyebilirsiniz. Flathead Gölü›ne 20 dakika mesafede, Glacier
Bonus olarak, mevcut yatak takımını kullanarak Ulusal Parkları’nın ise hemen yanında yer alan
ebeveynleriyle veya vasileriyle birlikte kalan 6 yaş tatil merkezinde tüm ailenizle birlikte doğaya
ve altındaki çocuklar ücretsiz konaklayabilir. geri dönebilir, çevredeki ormanlarda yürüyüş
yapabilir veya gölde balık tutabilirsiniz.

Yaşayan kahramanlarıyla

seyircinin ilgisi ve topladığı ödüllerle

Oscar’a göz kırpıyor

aylaDünyasinemalarınınyenitrendi:

1950’lerde İlk olarak Türkiye sinema sektörü
Kore Savaşına temsilcilerinin oylarıyla dünyanın en
prestijli sinema ödüllerinden Oscar’da
katılan Türk “Yabancı Dilde En İyi Film” dalında
askerlerinden Türkiye’yi temsil etmek üzere seçildi.
biri olan Astsubay Sonrasında 42. Toronto Uluslararası
Süleyman Dilbirliği Film Festivali’nde özel gösterimlerle
uluslararası önemli dağıtımcılar,
ile savaşta sinema sektörünün prestijli isimleri ve
öldürülmüş basının karşısına çıktı.
ailesinin yanında
bulduğu ve Ayla İstanbul’da yapılan filmin galasında
adını verdiği filme esin kaynağı olan Astsubay
Koreli küçük kızın Süleyman Dilbirliği ve Kore Savaşı’nda
sevgi ve umutla ölümden kurtardığı manevi kızı
beslenen gerçek Ayla (Kim Eunja) ile çocukluğunu
hikayesinden canlandıran Kim Seol’ün de katılımıyla
beyazperdeye yapıldı. Bu önemli gecede Güney Kore
taşınan AYLA, Büyükelçisi Yunsoo Cho ile birlikte
sadece Türkiye’de sanat, cemiyet ve iş dünyasının kıymetli
değil, dünyada da isimleri Ayla ekibini yalnız bırakmadı.
büyük ses getiriyor. Muhteşem galada alkışlar dinmek
bilmedi.

92

93 SANAT

Galanın ardından Kore Savaşı sırasında, dünyanın öbür
AYLA’nın uluslararası ucunda, anne ve babası ölmüş minik
bir çocuğun hem Türkleri hem Güney
yolculuğu Hollywood Korelileri hem de Amerikalıları aynı
Türk Filmleri duygularda, nasıl büyük bir içtenlikle
buluşturduğunun hikayesini perdeye
Festivali’nin açılış taşıyan AYLA, savaşın acı koşullarında,
filmi olarak sektörün ismi gibi ay yüzlü Ayla ile ay yıldızlı
bir askerin tarihe mal olmuş 65 yıllık
önemli temsilcileri, hikayesini anlatıyor.
yerli ve yabancı Yönetmenliğini Can Ulkay’ın yaptığı,
yapımcılığını Mustafa Uslu’nun
sinema oyuncuları üstlendiği, müziklerine Fahir
ile basının karşısına Atakoğlu’nun imza attığı, Danışmanlığını
Elif Dağdeviren’in yaptığı AYLA, başta
çıktı. İsmail Hacıoğlu ve Eric Roberts gibi
isimlerin olduğu zengin oyuncu
Türkiye’nin Oscar adayı kadrosuyla Oscar yolunda daha da
Ayla, katıldığı festivallerden ışıldayacak.
ödülsüz dönmüyor. Güney
Afrika’da düzenlenen 11. Kahramanlarının hala hayatta olduğu,
Cape Town Uluslararası geçmişimizi gururla bugüne taşıyan
Film Festivali’nde film; İsmail Hacıoğlu, Kim Seol, Çetin
Mustafa Peresheva “En İyi Tekindor, Lee Kyong-Jin, Ali Atay, Murat
Kurgu Yönetmeni” dalında Yıldırım, Taner Birsel, Altan Erkekli,
ödülü AYLA’yla aldı. Açılış filmi olarak yer aldığı Meral Çetinkaya, Damla Sönmez,
Uluslararası Asya Film Festivali’nde izleyicilerin Büşra Develi, Erkan Petekkaya, Sinem
oylarıyla “En İyi Film” seçilen AYLA, Türkiye’de gişede Uslu, Eric Roberts, Cade Carredine,
gösterdiği başarıyı yurtdışında da tekrarlıyor. Kim Byoungsoon, Johnny Young,
Mehmet Esen, Caner Kurtaran, Burç
Kahramanları hayatta olan etkileyici film Kümbetlioğlu, Duygu Yetiş, Ali Barkın,
Nilgün Kasapbaşoğlu, Mine Teber,
Kahramanlarının hala hayatta olduğu AYLA filmi Esra Dermancıoğlu, Toygan Avanoğlu,
zamansız, mekansız, dil-din ve ırk tanımadan İlber Gürtunca gibi birbirinden değerli
vicdanın nasıl da gerçek bir sevgiyle insanları 32 ulusal ve uluslararası yıldızla
buluşturabileceğini ve savaşa rağmen gerçek Oscarlar’da tüm dünyaya görsel bir
insanlığın nasıl da birleştirici olabileceğini Türkiye şölen sunmaya hazırlanıyor.
insanının güçlü gönlü ve ruhunu yansıtan bir gözle 1950 yılının ekim ayında, Kore’nin
anlatıyor. özgürlük mücadelesine destek için
Türkiye’den giden yaklaşık 5 bin kişilik
tugayda, 25 yaşında genç bir delikanlı
olan Astsubay Süleyman Dilbirliği de
vardı.

94

Süleyman Astsubay, dünyanın SANAT
öbür ucunda, savaşın en acımasız
95
ortamında donmak üzere
bulduğu, 15 ay boyunca kızı gibi
baktığı, Türkçe öğrettiği ve Ayla

adını verdiği Kore’li minik bir
çocukla birlikte kendi kaderinin

de değişeceğini bilmiyordu. O
kaderin izini süren AYLA filmi, 27
Ekim tarihinden itibaren yediden
yetmişe herkese, iyilerin her zaman
kazanacağını bir kez daha bu kez

beyazperdeden anlatırken, hala
hayatta olan Süleyman Dilbirliği
ve gerçek Ayla ile birlikte umutları
tazeleyecek, izleyenlerin yüzüne
hüzünlü ama mutlu bir gülümseme

yerleştirecek.

Dünyanın iki ucunda
birbirleri için atan iki kalp

Türkiye’nin Oscar adayı Ayla
filmine konu olan Astsubay

Süleyman Dilbirliği’nin Kore Savaşı
sırasında sadece cephede değil,
cephe gerisinde de yaptığı, hem
Kore’de hem ülkemizde tarihe

geçen bu muhteşem kahramanlık,
unutulmadı ve günümüzde yeniden

gündemde. Savaşın kapkaranlık
ortamında ölümden kurtardığı

minik bir kızı evladı gibi sahiplenen,
Türkiye’ye dönmek zorunda kalınca

da yarım yüzyıl hiç durmadan,
Ayla’nın izini bulmaya çalışan
Astsubay Süleyman Dilbirliği
yani Süleyman Amca, artık tüm
Türkiye’nin kahramanı. Bugün hala
hayatta olan Astsubay Süleyman,

gittiği her yerde alkışlarla
karşılanıyor, etrafında sevgi

çemberi oluyor.

Mustafa Uslu’nun yapımcısı
olduğu, Can Ulkay’ın yönettiği,
birbirinden değerli yerli ve yabancı
32 oyuncunun rol aldığı Ayla’nın

müziklerini Fahir Atakoğlu
besteledi. Filmin belgesellere
ve kitaplara konu olan gerçek
hikayesini Yiğit Güralp kaleme aldı,
senaryolaştırdı. Astsubay Süleyman
Dilbirliği’nin Türkiye ve Kore’deki
hayatını anlatan bu özel filmin
görüntü yönetmeni ise Jean Paul

Seresin.

'$5$/$1'$ž67ž19(5ò0/ò/ò.

QLOFR7XUERLOH QǒOFR7XUERǒOHHWNǒOǒWHPǒ]OǒNVDáOD\óQ
PRSNXOODQPD\DVRQ ]DPDQGDQND]DQóQ


òVWHáHEDáOóDN¾O¾GH©DOóġDELOLU *HUǒ\HGRáUXGDWHPǒ]OǒN\DSDEǒOǒUUXORIóU©DVóǒOH\DSóġNDQ
www.nilco.com.tr - [email protected] NǒUOHUǒ©óNDUóUN¸W¾NRNXROXġXPXQXHQJHOOHUDUGóQGDNXUXYH
%DVóQ(NVSUHV<ROX1R.DW+DONDOóò67$1%8/ WHPǒ]EǒU]HPǒQEóUDNóU
7HOSE[)DNV
7XUER

(/(.75ò./òò70(/ò=(0ò1<,.$0$0$.ò1(6ò

ů +HPǒOHUǒKHPGHJHUǒ\HGRáUXJHOǒUNHQWHPǒ]OǒN\DSDEǒOPH¸]HOOǒáǒ
ů 5XORIóU©D¸]HOOǒáǒQGHEXOXQDQKDUHNHWOǒWDPSRQWHNHUOHNVD\HVǒQGHGXYDUD

YH\DUDIDVóIóUWHPDVHGHUHNHWNǒQWHPǒ]OǒNVDáODU
ů 5XORIóU©DVD\HVǒQGHGHU]DUDODUóGDKDHWNǒQWHPǒ]OHQHEǒOǒU
ů .XOODQóFóGRVWXGXUPDNǒQHQǒQW¾PIRQNVǒ\RQODUóWHNWXġOD©DOóġóSNXOODQóODEǒOǒU
ů .ǒP\DVDONXOODQóPóǒ©ǒQ¸O©HNOǒNDSDáóVD\HVǒQGHNROD\GR]DMǒPNDQóVDáODU
ů NDGHPHOǒIóU©DEDVóQFóVD\HVǒQGHKHPGHUǒQNǒUOHUǒQ©óNDUóOPDVóQGDKHPGH

N¾©¾NNRWIRUNOóOóNODUóQGDHWNǒQWHPǒ]OǒNVDáODU

C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K