The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by tayfunozel, 2019-02-09 08:39:33

VourlaMag Şubat 2019

Özel Sayı

Şubat 2019, Özel Sayı

ÖZLEM NARİN YILMAZ FENG SHUı ile
DEKORASYON
KAPIYI İÇERİDEN
KİLİTLEDİM URLA’DAN
LEZZETLER
AYTUĞ İZAT
MUAZZAM SIR 4x4’lerde
Off-road
14 şubat modİfİyelerİ
sevgİlİler
günü İçİn İlkbahar/yaz modaSINDA TRENDLER
teraryum
projesİ





VOURLmAagd i j i t a l ay l ı k y a ş a m t a r z ı d e r g i s i
Her yerin kırmızı kalpler ve kırmızı çiçeklerle kaplandığı Şubat ayının en
önemli günü ‘Sevgililer Günü’ geliyor. Arzu Mermercioğlu sevgililere
günün anısına birlikte nasıl teraryum yapabileceklerinin ip uçlarını
verirken, Makeup Artist İlgi Beydili ise hanımlara sevgililer günü için
yapacakları makyajın ince ayrıntılarını veriyor.

Moda Tasarımcısı Pınar Aygün kadın ve erkekte ilkbahar/yaz trendlerini
anlatırken çocuklarımızı da ihmal etmiyoruz ve Moda Tasarımcısı Gülin

Özen’den çocuk modası hakkında bilgiler alıyoruz.

Arzu Özkaner Özkuş ile her seferinde farklı yerlere yolculuğa çıkıyoruz.
Onun gözünden dünyanın farklı yerlerini ve farklı renklerini keşfediyoruz.

Chef Betül Batur, Türk ve dünya mutfağından bilgiler eşliğinde lezzetli
tarifleriyle bizlerle olacak. Hatta tariflerini vereceği bazı Urla yemekleri

Urla’lıları bile şaşırtabilir. Bu arada vegan yemek tariflerini de bu
sayfalarımızda bulabilirsiniz.

Dekorasyon sayfalarımızda İç Mimar Pelin Kaleci dekorasyon önerileriyle,
İç Mimar Binay Bayram eski eşyalarımızın yeni bir kimliğe kavuşturulması

konularıyla yer alıyorlar.

Kapağımızı süsleyen Yazar Özlem Narin Yılmaz ile tutkulu ve platonik bir
aşkı odağına aldığı son romanı ‘Kapıyı İçeriden Kilitledim’ üzerine
söyleşiyoruz.

Özdeşifa Kurucu Üstadı Aytuğ İzat bizlere Şifa dünyasının kapılarını açan
ve merakla takip edeceğimiz yazılarıyla ışık tutacak.

Pelin Erman, sıcak ve samimi ifadeleri ile ritüelleri anlatacak belki de
kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacak.

Sosyolog İnan Berkant eğitim, çocuk ve aile arasındaki ilişkiler yumağını
inceleyecek, kolay çözümleri ile yol gösterecek.

Otomobil ve motosiklet konularında Türkiye Motocross-Enduro
şampiyonumuz İbrahim Ercansungur özellikle modifiyeler konusunda

meraklılarını çok değerli bilgilerle donatıyor.

Veteriner Hekim Mehmet Can Çelebi sevimli dostlarımızın hastalıkları ve
bakımı konularına değinecek.

Vourlamag’da ilginizi çekebilecek pek çok konuya yer verdik. Okurken
yüzünüzde tatlı bir tebessüm ile mutlu olmanız dileğimizdir.
Keyifli ve sevgi dolu günleriniz olsun.

Merhaba!



VOURLA

MART 2019
SAYI:1

İmtiyaz sahibi
Vourla Dijital Medya Ajansı

Genel Yayın Yönetmeni
Tayfun Özel

Grafik Tasarım
Vourla Dijital Medya Ajansı

Reklam Sorumlusu
Ecem Özbey
Yayın Türü:

Süreli (Aylık) Dijital Dergi
Yönetim Yeri:

Zeytinalanı 5223 Sokak No:54
Urla - İzmir

[email protected]

/vourlamag /vourlamag /vourlamag /vourlamag

Vourlamag isim ve yayın hakkı Vourla Dijital Medya Ajansı’na aittir.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf vegörseller izin alınmadan kullanılamaz, özet ya da kısmen alıntı yapılamaz.
Yayınlanan her türlü ilan/reklam, yazı ve konular sahiplerinin sorumluluğundadır. Dergi sahibine sorumluluk atfedilemez.

ÜCRETSİZ ABONELİK ve daha fazlası için uygulamamızı indirin.
Mart 2019 dan itibaren Google Play ve AppStore’da.



58

40 46
62
72
56

30

İÇİNDEKİLER

TAKIMLARDA YÜKSEK TERZİLİK 10
YAZ HAYALLENMELERİ 14
18
MODA TUTKUNU ÇOCUKLAR
26
Z KUŞAĞI İLE BAĞLANMA REHBERİ 30

YOLCULUK 34
40
MUAZZAM SIR
46
ÖZLEM NARİN YILMAZ 50
52
FENG SHUI İLE EV DEKORASYONU
54
TÜKETME ÜRET, DEĞİŞTİR KULLAN! 56
58
BAHÇELER BAHARA MERHABA DEMEYE
HAZIRLANIYOR 62
64
SOĞUK HAVALARA DİKKAT 66

PELİN’CE 68

SEVGİLİLER GÜNÜ MAKYAJI 72

KUTSAL YEMEK KEŞKEK 74
YUMURTALI TURP OTU KAVURMASI 76

VEGAN FAJİTA

PET’İNİZİN YAŞAMINI TEHDİT EDEN
PARAZİTLERİ HAFİFE ALMAYIN

4X4’LERDE OFF-ROAD KOŞULLARI İÇİN
YÜKSELTME İŞLEMİ

SPACEX’TEN MARS’A YILDIZ GEMİSİ

BURÇ YORUMLARI

Moda

Takımlarda
Yüksek Terzilik

Pınar Aygün
Moda Tasarımcısı

GIORGIO ARMANI MSGM OLIVER SPENCER DRIES VAN NOTEN

Kruvaze; Yaz rahatlığı Adaçayı Yeşili Kısa Şortlar
Sezonun Kesimi Sandalet
Hakinin farklı tonları Yazın en rahat
Bol dökümlü Bu yaz erkek koleksiyonlarda parçası, erkek
kumaşlardan koleksiyonlarının kullanılmış ama koleksiyonlarında en
tasarlanmış kruvaze anahtar parçalarından adaçayı yeşili öne kısa ve materyal
ceketler, rahat stilini biri de sandaletler. çıkıyor. Kah çeşitliliği ile
önü açık giyilerek Klasik formda Dsquared yükselişte. Şortları
vurgulanıyor. olanlarından, yüksek koleksiyonundaki gibi Prada
İster bol paça, ister teknoloji kullanılarak spor parçalarda kah koleksiyonunda
dar paça pantolon geliştirilmiş olanlarına ceket pantolon neoprenden,
kombinlerle yazın öne çıkan kombinlerde tazelik Luis Vitton ‘da
karşımıza çıkıyor. parçaları. hissi veriyor. batik deriden,
Dries Van Noten
koleksiyonunda ise
retro desenli olarak
görüyoruz.

10

Her ne kadar terzilik endüstriyelleşse de sistemi değişmiyor ve
bu işçiliğin tadı çok başka.

Genellikle güzel takımlarıyla öne çikan Corneliani ,Ermenegildo Zegna’nın
yanında diğer markalarda terzilik anlayışına yöneldiler. Sokak modasının kralı

Virgil Abloh Luis Vitton!daki ilk koleksiyonunda takımlara yer vermiş.
Yaz sezonunun en elegan koleksiyonu ise Dior’un Couture esintili koleksiyonu .
Bu arada bu yaz erkek takımlarında çıplak tene giyilen takımlar göze çarpıyor.

LANVIN DOLGE &GABBANA VALENTINO LUIS VITTON ERMENEGILDO ZEGNA

Çarpıcı Robdöşambr Desen Baştan Ayağa Sportif
Tasarımlarla Etkisi Beyaz Minimalizm
Yenilenen Gömlek Canlı, cüretkar ve Spor giyimin şehirli
Çizgili gömlek klasik Robdöşambr ve uyumsuzluğun uyumu Kadın yaz trendi olan yaşama minimalist
haliyle her yerde kimono stilinin erkek baştan ayağa beyaz , yansıması. Rahat
kullanılmakta ama bu karşımı bir etki var koleksiyonlarındaki erkek yaz formlar, geniş cep
yaz sezonunda bu yaz erkek desen teması olarak koleksiyonlarında da detayları, günlük
koleksiyonlarda farklı koleksiyonlarında. görülebilir. tazeliği ve dinamizmi hayatı spor ama
yüksek moda ürünü Cerruti , Versace desenleri vurguluyor. rafine şıklıkla
Dolge & Gabbana uyumsuzluğun yaşamak için
gömlekleri şal yaka ve beli uyumunu, tasarlanmış.
görüyoruz. kuşaklı ceketleriyle canlı renkleriyle
Lanvin’in daha çok yazı hissettiriyor.
hakim yakalı Robdöşambr tarzına Dolge & Gabbana’da
tüniklerinden, kayarken, ise 80’ler
Pal Zileri’nin Etro ve etkisini veren
romantik stiline, Maison Margiela canlı ikonografik
oversize ekoseye koleksiyonlarında karakterde
farklı tasarım kimono etkisi desenler görüyoruz.
alternatifleri görülmekte.
erkeklerin beğenisine
sunulmuş. 11

Moda

-2- -3-

-1- -5-
-4-

-6- 1- Beymen Paul Smith
Kapüşonlu Parka
-7-
2- Network Kruvaze Takım
3- Zara Desenli Mont
4- H&M Önü Cepli Yağmurluk
5- Zara Asker Gömlek
6- Vakko Santoni

Çift Toka Ayakkabı
7- GAP Kamu aj Desenli

Gömlek Ceket

12



Moda Yaz Hayal

Gelen baharla, doğayla birlikte bizde canlanmaya başlayacağız ve ardından
güneşin sıcaklığını, dinamizmini hissedeceğiz. Hayatı daha fazla sokakta,
dışarıda yaşamaya başlayacağımız zamanlar bunlar. Günlük hayatın her
zaman ki koşuşturmacasının yanında festivallerin, tatillerin, kutlamaların
zamanıdır yaz mevsimi. Güneşin, akşam esen tatlı rüzgarın bedenimizi

tatlı tatlı okşadığı zamanlardır yaz.

BURBERRY CALVIN CLEIN SACAİ LOEWE ROBERTO CAVALLİ

Elegan bej Kaliforniya Rüyası Yeni Nesil Dantel Püskül Çılgınlığı Desen

İlkbahar Kaliforniya deyince Bu trend kendini Bu yazın parti Modanın çiçeklerle
koleksiyonları gözümüzde canlanan kendini geçen kıştan kıyafetleri bize fırfır, tasası bitmez ama bu
baştan ayağa bej batik t-shirtler, surf kendini hissettirmeye kuştüyü ve püskülü yaz çiçek desenleri
görünümle açılıyor. tahtaları, dalış başlamıştı. Günlük bırakmamamızı hatta doygunlukta
Burberry’den kıyafetleri kullanıma yönelik tutkuyla kullanmamızı noktasında. Floral
(modaevine yeni tasarımcıların hayal spor giyimden öneriyor. Taşlı uzun desenler kah bütün
transfer olan dünyasından referans alan, bazen püsküllerden, olarak, kah neşeli,
Ricardo Tisci’nin de podyumlara farklı de maskülen kıyafetlerin farklı çılgın uyuşmayan
ilk koleksiyonu) Max izdüşümleriyle formlarda parçalı yerlerinde kullanılan desenler birarada
Mara’ya, Balmain’e yansımış. Raf Simons kullanımı. kuştüyü ve püsküllere bağlayıcı unsurlarla
bejin farklı tonlarını Jaws temasıyla, geniş yelpazede kombinlenebiliyor ya
göreceğiz. Yeni siyah Proenzo Shouler, karşımıza çıkıyor. da aynı desenin farklı
da diyebiliriz. Etro, Sportmax gibi varyantları üst ve alt
tasarımcılar bu parçalarda
temanın bünyesinde kullanılabiliyor. Bazen
barındırdığı enerji, de Balenciaga gibi
dinamizm ve logosever alıcılar için
eğlenceyi bu yaz logo desenler
bizlere tasarlanmış.
14 hissettirecekler.

lenmeleri

Hayata bakış açımızla, ruhsal olarak beslendiklerimizle,
vücut yapımızla, modanın sunduğu alternati erle, belkide
modayı çok ciddiye almadan eğlence olarak bakarak kendi

stilimizi oluşturabiliriz.

MOSCHİNO CHANEL PROENZO SHOULER CELINE VICTORIA BECKHAM

Lüks Fiyonklar Bisikletçi Asit Efekti Tuluma Baştan Ayağa
Bazıları lüks sever, Bermudası Yeni Yorum Beyaz
parfümler, taşlar vs... Chanel’in 1991 80’ler hayatımızdan
Bu temanın konusuda yılında kullandığı gitmek bilmiyordu ve Yazın ’hit’ parçası Bu renk bünyesinde
bisikletçi bermudası Bohemian tulum. Üniforma tazelik, temizlik ve
bu kadınların ve oversize ceket Rhapsody’de stilinden, sade forma
ihtişamlı, drapeli kombini hem güncellememize farklı yorumlarla özgür zamanı
kendisinin, hem de katkıda bulundu yenilenip topluyor. Elegant ve
formları ve diğer modacılarında .Geniş omuzlar hala koleksiyonlarda romantik detaylarla
extravagant gündeminde. yükselişte; asit kullanılmış. kullanıldığı gibi genel
fiyonkları. Bünyesindeki yıkama Off-White, görünüm olarak da,
dinamizmle sokak
modasının da tercihi Isabel Marant gibi teknik özellikli
olacak gibi. farklı modacıların kumaşlarla büyük
koleksiyonlarında bizi cepler, fermuar
yakalıyor. detaylarla karşımıza

çıkıyor.

Renkler ise bej-nude, soluk pembe, karamel kahve, ateş kırmızısı, oranj, 15
kanarya sarısı, turkuaz, living coral (Pantone bu rengi, bu senenin rengi

ilan etti ki tam da yaz rengi), beyaz ve asker yeşili olarak sayabiliriz.

Moda

-2- -3-

-1-

-4- -5-
-7-
1- Vakko Rüzgarlık Detaylı Pardesü

2- Zara Desenli Şifon Gömlek,
Denim Bol Pantolon

3- Roman Asit Yıkama
Denim Mont ve Pantolon

4- Zara Bluz ve Plili Pantolon

5- Mango Ceket ve
Bisikletçi Bermudası

6- İpekyol Payetli Tulum

7- Network Tüy Detaylı Bluz

-6-

16



Moda

Gülin Özen Moda
Moda Tasarımcısı Tutkunu
Çocuklar
18
Çocukların yaratıcı dünyaları modanın sunduğu sonsuz
seçeneklerle birleşince ortaya harika kombinler çıkıyor.

2019 kış çocuk kolleksıyonunda doğadan esintiler var,Elegant elbiseler,bor-
do,mavi,fuşya ve toprak tonları jakar desenler le sunuluyor.
Trendler çok canlı ve hayat dolu olmakla beraber romantik esintilerinde
oldugu şıklık hemen fark ediliyor
Çocuk giyiminin klasıkleşen markaları bu kışda canlı renkler, ekoseler, doğa
temalı desenler ile öne çıkıyor. Giysiler bileklikli bot ve ayakkabılarla kom-
binleniyor.
Sezonun yeni trendleri, çocuğunuzun stilini baştan yaratmanızı kolaylaştıra-
cak

Dolgulu uzun kapitone mont Doğa Desenli
Doğum Günü Elbisesi
Benetton Leopar Desenli
Go Tasarım
Kalın Triko Kazak
Basic örgü boyunluk
LC Waikiki Zara

Açık ekru çiçekli gömlek elbise Canlı renkler, Fiyonklu Jile Elbise
Zara ekoseler, doga Minik ponponlu triko kazak
temalı desenler
Çok parçalı yüksek bileklikli ön planda. Benetton
ayakkabı - Benetton
Giysiler 19
bileklikli
ayakkabılarla
kombinleniyor.

2. El Pazarı

Urla’da Eski Tamirhane binasında 13 Ocak 2019
tarihinde 2. El Pazarı satış etkinliği gerçekleştirildi.
Kıyafet, kitap, hediyelik eşya, resim, çerçeve, ebru-
lar, koltuk, kanape, mutfak eşyaları, her türlü ev
eşyası, her türlü araç aksesuarları, elektronik eşyalar,
plak, takılar, anneden el işleri, tekstil , antika eşyalar
vb. eşyalar büyük ilgi gördü. Eski tamirhane binasın-
daki 2. el pazarını düzenleyen Binnur Özmen, yaptı-
ğı açıklamada, bu uygulamanın yurt dışında çok
yaygın olduğunu söyledi. Türkiye'de daha çok "bit
pazarı" denen oluşumların bulunduğunu kaydeden
Özmen, "Birkaç kez giyilmiş, yıkanmış temiz bir
ürünü çok ucuza almak insanın hoşuna gidiyor.
Bundan böyle pazarımız her ayın 2. pazar günü
yeniden kurulacak " dedi.

20

URLA
JAZZ MUSIC

ZAFER CAD. (SANAT SK.) NO: 40

/filoscoffeeandwine

Urla’ya 3 ödül

Urla’nın Gastronom Tur zm
çabalarına büyük destek;
İzm r Gourmet Gu de’dan
Urla’ya 3 ödül geld

İzmir’in ve Türkiye’nin ilk videolu interaktif yeme - içme &
eğlence rehberi İzmir Gourmet Guide’ın her yıl düzenledi-
ği “Bir Adım Öne Çıkanlar” değerlendirmelerinde Urla’ya
üç ödül birden geldi.
Balık ve Deniz Ürünlerinde “Akının Yeri”, Restoran, Kafe
ve Bar Ödüllerinde “Fırın Vourla” ve Kahve Mekanları
Ödüllerinde ise Baristocrat 3rd Wave Cafe & Roastery
dereceye girerek ödül almaya hak kazandı.
İzmir Gourmet Guide tarafından oluşturulan Seçici Kurul,
çeşitli kategorilerde alanlarında öne çıkan restoran ve
işletmeleri ön elemeden geçirerek listeledi. Daha sonra
seçilen işletmeler halk oylamasına sunuldu.
Hedefimize ulaşacağız

22

23

Monaco Optimist Takım
Yarışı’nda A.R.M Urla birinci

10-13 Ocak tarihleri arasında Fransa’nın Monaco şehrinde
düzenlenen 2019 Monaco Optimist Takım Yarışı’nda
antrenörlüğünü Gürbüz Arıkan’ın yaptığı A.R.M Urla
Yelken Gençlik ve Spor Kulübü birinci oldu.
16 ülke takımının katıldığı yarışlarda Alp Namdar, Mert
Aydoğan, Mustafa Can Öztuncel ve Okyanus Arıkan’dan
oluşan A.R.M Urla Yelken Gençlik ve Spor Kulübü finalde
Yacht Club de Monaco’yu 2-1 yenerek birinciliği elde etti.
Yacht Club de Monaco ikinci sırayı alırken KSSS – Royal
Swedish Yacht Club ve Team USA üçüncü sırada yer aldı.

24



Eğitim

Z Kuşağı İle
Bağlanma Rehberi

İnan Berkant

Sosyolog

26

Milenyum ve sonrası doğan bireyleri ile içinde büyüdükleri
çocuklar için kullanılan ‘’Z çevre ve sınırlı ölçüde çoğunluğu
kuşağı’’ ifadesi, Türkiye nüfusun- yetişkin olan figürler birer aynay-
da -şu an, çoğunluğu eğitim dı; ama Z kuşağı internet ağı
hayatında olan- 23 milyon kişiye vasıtasıyla dilerse her gün binler-
karşılık geliyor (%28,3). Bu nesil; ce aynadan kendini görüyor.
teknolojinin, internetin aktif Üstelik bu; çoğu zaman spontan,
olduğu bir dünyaya doğan nesil. eşzamanlı olarak iletişim kurabil-
Teknolojinin imkanlarından etkin diği, azımsanmayacak ölçüde
şekilde yararlanarak büyüyen; çok akranı da içine alan milyonlarca
yönlü ve pek çok işlemi eşzamanlı figüre karşılık geliyor… Teknoloji-
olarak aktif bir şekilde düşünebil- nin ve internetin hayat standardı
mesi, motor beceri senkronizas- olduğu bir dönemde yetişen bu
yonu bakımından diğer tüm çocuklar için erişilebilirlik hayli
nesillerden üstün bir nesil bu. (2) yüksek, sınırlar oldukça soyut;
Gerçek şu ki; teknolojinin hayatı- çok fazla uyaranın olduğu, anlık
mız içindeki rolünün gittikçe ve tesadüfi olarak karşılaşılabilen
arttığı ve gelecek projeksiyonları aynalar ve çeldiricilerle dolu
bağlamında olasılıkları sonsuza sonsuz bir ağın içinde aktif
genişlettiği bir dönemde doğan şekilde yaşıyor Z kuşağı! Bu
bu çocukları X ve Y kuşağının yüzden düşünme hızları ve
değerleriyle ele almak tamamen yeniliklere adaptasyon becerileri
faydasız! çok yüksek, dolayısıyla aidiyet
duyguları zayıf. Aynı zamanda
Y kuşağı büyürken pedagojik çevresine diğer bütün nesillerden
öğretinin bize söylediği şuydu: daha duyarlı, yaşadığı dünyanın
0-18 yaşları arasını tanımlayan; iyiliğini ve gelişimini düşünen bir
insan yavrusunun; varlığının nesil bu.
temellerini anlama, çevresini
tanıma, içinde yaşadığı toplumun Şimdi bu bilgiler ışığında büyü-
kurallarını öğrenme ve kimlik mesine eşlik ettiğimiz Z kuşağına
oluşturma dönemi olan çocukluk tekrar bakalım:
dönemi, doğası gereği sınırların
anlaşıldığı ve test edildiği dönem- - Bilgi referansları çok çeşitli
dir. Yaşamın bu ilk yılları boyunca - Zihinsel hızları çok yüksek
benlik algısı neredeyse tamamen - Açık ve doğrudan iletişim
başta ebeveynler olmak üzere kuruyorlar
yetişkinlerden geri yansıyan - Dünyayı ‘’sonsuz kaynak’’
bilgiler ile oluşur. Bu bilgilerin penceresinden algılıyorlar
temelinin ise sözel iletişimden - Uygulamaya dönükler
çok sözsüz iletişimle, yani jestler, - Tezcanlılar
mimikler, davranışlar ve örnek - Dünyayı çoğulcu bir gözle
deneyimlerle oluştuğunu bilmek algılıyorlar; ama bireysellik algıları
önemlidir. Yanlış değil; ama Z çok kuvvetli
kuşağı için oldukça eksik… - Dikkatleri dağınık
- Kontrolsüz bir alanda aktif
Y kuşağı için, büyük ölçüde aile olarak var oldukları için risklere

diğer nesillerden daha açıklar. yerine Real Lives World ve Vlog için internet üzerinde sizi bekli-
yerine DaVinci Learning kanalının yor.
Bu bulgular listesi elbette çok Meraklı Bilginler programı iyi bir
daha fazla uzatılabilir; ama yarıyıl alternatif olabilir. Z kuşağı ebe- Sağlıklı Cihaz Kullanımını
tatiline bu gerçekleri cebimize veynlerinin çıkış bileti de tam Modelleyin!
koyarak girersek Z kuşağı ile burada! Çocuğun yaşına uygun
mücadele becerimizin önümüz- uygulamaları bulup çocuğa Eğer çocuğunuz sizi uykuya
deki dönemde bir parça daha tanıtmakta. Çocuklarının dijital dalmak üzere yatağa yatmışken
yüksek olacağına inanıyorum. medya kullanımıyla ilgili ebeveyn- elinizde telefonla görüyorsa
İster 2019 senesini bahane edin lerin sorumluluğunu bu çerçeve- ondan uykuya dalmadan önce
isterseniz yarıyıl tatilini, bu eğitim den düşünmeliyiz. Whatsapp’tan arkadaşlarıyla
arası çocuğunuzla dijital medya konuşmamasını istemeyin...
ile ilgili sözleşmenizi yenilemeniz İşte size birkaç öneri: Sağlıklı olan kullanımın şeklini ve
için iyi bir vesile. ölçülerini birlikte belirleyin ve hep
Teknolojiyle ilgili yeterli his- birlikte buna uymak üzere bir
Yarıyıl tatili elbette öğrencilerin setmeme duygusundan sözleşme yapın.
dinlenmesi için ayrılmış bir süre; kurtulun!
fakat şu da bir gerçek ki öğrenci- Aktif Arabulucu Olun!
ler birden kucaklarında kalan Z neslinin ebeveynleri geniş bir
extra vakit ile ne yapacaklarını yaş aralığına dağılıyor. Bu da Hem bu çocukların bağımsızlığı-
genelde bilemiyorlar. Uyaran teknolojiye aşina olmayı büyük na ve bireyselliğine alan açmak
sayısı birden azaldığı için bu ölçüde belirliyor. Bu yeni teknolo- hem de onları dijital dünyanın
boşluğu binlerce uyaranın jilerle çok geç yaşta tanışmış olası risklerinden korumak duru-
olduğu siber dünyayla doldurma- olanlar için Z neslini anlamak mundayız. Yapılan çalışmalara
ya yatkınlar. Araştırma sonuçları- daha güç. Peki çocuklarımız için göre ebeveynlerin çocuğun dijital
na göre; çoğunlukla da tercihleri göze almayacağımız zorluk var dünya ile bağını düzenlemek için
Minecraft, Pubg, LoL gibi oyunlar mı? seçtiği üç tarz var. Bunlardan ilki
veya Youtube Vlogları, şaka ‘’kısıtlayıcı arabuluculuk’’. Bu
videoları şeklinde. Halbuki dijital Öğrenmekten vazgeçmeyin. Çok yöntem, ülkemizde oldukça
dünya çok daha faydalı ve eğitici sayıda akademik içerik çocuğu- yaygın, internet kullanımını ödül,
içerikler de barındırıyor. Pubg nuzu yönlendirmek için ihtiyaç internetten yoksun bırakmanın
duyacağınız bilgiyi size sunmak da ceza olarak tanımlandığı,
28

içeriğin ve/veya kullanım süresi- Güvenilir Kaynak Siz Olun! bile kalmazken çocuğunuzla
nin ebeveyn tarafından belirlen- kaliteli zaman geçirmenizi öner-
diği yöntem. İkinci yöntem ‘’aktif İnternet çok çeşitli ve kaynağı mek hiç adil görünmüyor, biliyo-
arabuluculuk’’. Bu yöntemde ise, belirsiz bilgileri de içeriyor. Çocu- rum…. Ne var ki, eğer şimdi
çocuğun karşılaştığı, örneğin ğunuzun iletişime açık olduğunu- çocuğunuzla offline vakit geçir-
şiddet temalı bir içeriği ebeveyn- zu bilmesini sağlayın. Çocuğunu- mez, kısa yürüyüşlere, kuşların
leriyle paylaşabildiği, konuşup zun dijital dünyada karşılaştığı uçuşunu izlemeye, denizi, çiçeği
tartışabildiği bir ebeveynlik şey, siber zorbalık, hazır olmadığı koklamaya vakit ayırmazsanız
modelinden bahsetmiş oluyoruz. bir cinsel içerik, şiddet, sexting bunu daha sonra hiç yapamaya-
‘’Ortak izleme’’ olarak adlandırı- veya yalnızca doğruluğundan bilirsiniz… Ona 5 duyunun
lan üçüncü yöntem ise içeriği kim emin olamadığı bir bilgi olabilir. tamamından keyif almayı aktara-
seçmiş olursa olsun ebeveyn ve Her durumda bunu size taşıyabil- bilecek olan sizsiniz. Kendi çocuk-
çocuğun aynı içeriği birlikte mesi için alan yaratın. Araştırma- luğunuzdaki dünyanızı ona
izlediği; fakat üzerine tartışmadı- lara göre böylesi hem çocuk için açın… Onun da size dünyasını
ğı durumları tarif etmek için daha korunaklı hem de dijital taşıması için alan yaratın. İnter-
kullanılıyor. Üç yöntemde de medya ile gelen saldırganlık/ nette gördüğünüz komik bir
ebeveyn çocuğu medya ile tama- şiddet eğilimi, depresyon, bağım- karikatürü ona yollayın mesela,
men baş başa bırakmıyor. lılık gibi başka duygusal riskleri “sanal dünya” gibi ifadeleri
de ortadan kaldırıyor. küçümseyici bir tını ile anmak
Önemli nokta ise şu: çocuğu yerine dijital dünyayı azımsama-
gözetlemektense çocuğu bilgilen- Dijital Dünyayı da Gerçek dığınızı ona gösterin.
dirmek, bilinçli bir dijital medya Dünyayı da Paylaşın!
okur yazarı olmasını sağlamak
daha önemli. Günümüzün yaşam şartlarında
insanın kendine ayıracak vakti

29

Gezi

Yolculuk

30

Arzu Özkaner Özkuş Sevgili babam ‘’Gidip görmedi- lar sunuyorum. Bu yaşlara
ğimiz heryer için öbür dünyada kadar hayat gailesiyle ‘’Kapıl-
‘’Dünya kafamıza bir tokmak yiyeceğiz’’ dım gidiyorum, bahtımın
üzerindeki diyerek her fırsatta bizi değişik rüzgarına’’ dizelerini çağrıştı-
onbinlerce yerlere götürürdü. Çocukken ran bir yaşam sürdüm herkes
kilometrelik bu duyduğum bu söz eylemle gibi. Okudum, bir meslek
seyahatler, kendi birleşerek zaman içinde bende edindim, evlendim, çalışmaya
iç dünyamıza gezme, görme, keşfetme bilinci başladım, anne oldum, çocuk-
doğru da uzanan oluşturdu. Seyahatin bir lüks larımı yetiştirmeye, hayata
yolculuklardı değil bir ihtiyaç olduğunu o yetişmeye çalıştım, zamanla
aslında.‘’ zamanlar öğrendim. Üstelik hep yarıştım.
bunun için zengin olmaya da
gerek yoktu. Seyahate çıkılacak Biraz önce anlattığım deneyim-
sabahlar annemle babam, lerden ders alarak edindiğim
kardeşimle beni erkenden renkleri yaşamımın arasına
neşeyle uyandırırlardı. Yolculuk serpiştirmeye gayret ettim. Bu
o zamanlardan beri benim için renklerden en çarpıcı olanı
hep mutluluk kaynağı olmuş- uzak diyarların gizemi ve büyü-
tur. süydü benim için.
Hayatıma fotoğrafı sokan ve En büyük hayalim emekli
anıların yazılması gereken bir ikramiyemle bir dünya seyahati
şey olduğunu, hatıra defterleri- yapmaktı ve hayallerimi süs-
ni bize miras bırakarak anlatan leyen araç Sarı Otobüstü. Bu
kişi de rahmetli dedemdir. otobüs Fotoğrafevi’nin 7
Çok genç yaşta daha yaşana- haftalık İran, Pakistan, Hindis-
cak nice güzellikler varken tan, Nepal seyahatlarini yaptığı
aramızdan ayrılan ve bana bir efsaneydi. Emekli olur
yaşamla ölüm arasında çok olmaz dosdoğru Fotoğrafe-
ince bir çizginin olduğunu acı vi’nin yolunu tuttum ve kapısı-
bir deneyimle anlatan canım nı çalarak Sarı Otobüsle seya-
kardeşim ve hat etmek istediğimi söyledim.
‘’Ben ancak başımı kumdan Sarı Otobüsün ülkeler arası
çıkartmıştım, bu yaz hep geçiş prosödürlerinde yaşanan
gitmeyi istediğim Küba’ya zorluklar nedeniyle kaldırıldığı-
seyahat etmeyi planlıyordum ‘’ nı öğrendiğimdeyse büyük bir
diye bana serzenişte bulunan , hayal kırıklığına uğradım. Ama
53 yaşında ALS hastalığından pes etmedim. Uzaklar beni
yatağa hareketsiz bağlanarak , çağırıyordu, bir yolunu bulma-
değil yürümek, koşmak; par- lıydım. Buldum da…Üç sene
mağının ucunu oynatabilmenin önce tanıştığım gezgin bir
bile ne büyük bir mutluluk coğrafya öğretmeninin rehber-
olduğunun farkına varmamı liğindeki gezilere katılmaya
sağlayan , hiçbir şeyin ertelen- başladım. İlk uzaklar deneyimi-
memesi gerektiğini beynime mi kızımla birlikte gerçekleştir-
kazıyan çok sevdiğim Sibel mek hiçbir şeye değişilmeyecek
ablam hayata bakışımdaki bir mutluluktu.
dönüm noktalarımdır. Patagonya’da dev buzul kitlele-
Her birinin aziz hatıraları riyle irkilmek, Iguazu’da azgın
önünde saygıyla eğiliyorum. bir şelalenin sularıyla ıslanmak,
Tabii hayatı tüm yönleriyle Amazonlar’da Piranha ve
sorgulamamı sağlayan, yaşa- timsah avına çıkmak muhte-
mın akıp gitmekte olduğunu şemdi.
bana anımsatan ve bana
hayattan ne bekliyorum soru- Dünya üzerindeki onbinlerce
sunu sormama neden olan kilometrelik bu seyahatler,
40’lı- 50’li yaşlarıma da saygı- kendi iç dünyamıza doğru da
uzanan yolculuklardı aslında.
Hayatı sorgulayarak çıktığım
bu yolculuklarda gördüklerim

31

Gezi

karşısında sıra kendimi sorgu- Kızılderililerin koskoca Amerika saçları arkadan örülmüş ve
lamaya gelmişti. kıtasının gerçek sahibiyken itile ucuna ponponlar takılmış
Beyruttaki 1,5 milyon yaşında kakıla nasıl ufacık bir bölgede Peruluları, mis gibi yasemin
ve 7800 metre uzunluğunda, yaşamaya zorlandıklarını ve dizileriyle süslenmiş saçları,
çift katlı Jeita Grotto Mağara- beyaz insan tarafından asimile rengarenk sarileriyle Hintli
sının içinde, Patagonya’daki edildiklerini gözlerimle görün- kadınları, rişkaları, tuktukları,
120 metre yüksekliğinde 32 km ce dehşete kapıldım. içi tıklım tıkış dolu camsız
derinliğindeki Perito Moreno Tundraları, yaban atlarını, otobüsleri, kısacası yaşamı
buzulu karşısında hiçlik duygu- karıncayiyenleri, Tukan kuşları- fotoğraflayarak anları; yazarak
suyla tanıştım. nı,bir koyun gibi ipinden tutu- gezi anılarımı ölümsüzleştirdim
Amazonlar’da doğadaki ecza- lup çekilen lamaları, yanakları ve dedemin izinden giderek
neyle büyülendim, Şamanların güneşten kıpkırmızı olmuş ve onları çocuklarıma miras bırak-
şifa yöntemlerine bizzat şahit derileri kalınlaşmış çocukları, maya karar verdim.
olduktan sonra sentetik ilaçlara
ne kadar bağımlı olduğmuzun
daha iyi farkına vardım.

Darbeler ülkesi Arjantin’de
insanların çıkmazlarını dansla
nasıl aştıklarının sırrına eriştim.
Hindistan’da, Tayland’da onca
yoksulluk varken insanların
düşünce tarzları ve inançları
gereği nasıl mutlu olduklarına,
herşeye rağmen yüzlerinden
gülümsemenin hiç eksik olma-
dığına şahit oldum.

Peru’da, Bolivya’da insanın
istedikten sonra sarp dağların
zirvelerine kadar patates tarımı
yaparak hem kendilerini hem
de koca Amerika’yı nasıl doyu-
rabildiklerini gördüm.
Temiz hava ve stresten uzak
patates, tavuk ve kişnişle de
pek ala yaşanabileceğini dene-
yimledim.

4800 metrede nefes almanın
zorluğunu yaşadım, pet şişenin
basınçta an be an nasıl şekil
değiştirdiğini gözlemledim.

İspanyolların, Portekizlilerin,
İngilizlerin koka yaprağının
tokluk hissi uyandırması ve
enerji vermesinden yararlana-
rak tüm kıta insanını nasıl
kullandıklarının ve Güney
Amerika’nın kültür mirasını,
yeraltı zenginliklerini nasıl
sömürdüklerinin hikayeleriyle
irkildim.

32

33

Yazar

Aytuğ İzat Enerjinin Ana Kaynağı;
Özdeşifa Kurucu Üstadı
Muazzam Sır
34
Yaşam, evrensel bir modelde, aynı kökten gelen sürekli devinim halindeki
yapısal şifrelerin farklı bir zaman dilimindeki açılımlarından oluşmaktadır.
Sürekli devinim hali, canlılığı ve evrimsel gelişmeyi; aynı kökten gelme ise
bütünsel ilişkilerin kaçınılmazlığını ifade eder. Böylesi bir anlayışta, hiçbir şey
tek başına izah edilemez, hiçbir ilişki tek başına yeşeremez. Yaşam, dinamik
ve doğal olarak da değişken paylaşımlardan esinlenerek yeni ağlar zincirini
oluştura oluştura yoluna devam eder.
Bilim dünyasında hızla yayılan bu bakış açısı “connectom” anlayışını ve proje-
sini hayata geçirmiştir. Tıpkı trilyonlarca yıldızın galaksileri, milyarlarca galaksi-
lerin de evreni tanımladığı gibi; evrendeki her oluşumu duyularıyla fark edip
kaydeden beynimiz de, bünyesinde bulunan 200 milyar civarındaki nöronlar
arasında kurduğu trilyonlarca sinaptik bağlantılarla düşünce ve duyguları
oluşturmaktadır. Evrendeki her varlık bir diğerinin varlık nedeni, her oluşum
ise bir diğerinin hazırlayıcısıdır.

Bilinmezler dünyasına Bir sabah kahvaltısının dü-
yolculuk: Yaşamak için akla şündürdükleri
gerek var mı?
Sabah kahvaltısında ister geleneksel
Şifrelerin mutlak tanımlayıcısının ve çorba kültürünü seçelim, isterse günü-
evrensel yaşam alanı içine sürenin ismine müzün peynir, zeytin çay ve simit moda-
Tanrı, Tao, Yehuda, veya Allah diyoruz. sına uyalım, bu gıdaların sağlayacağı
O, Amerikan Yerlilerinin ifadesiyle, vitamin, protein, yağ, karbon hidratı
Muazzam Sır’dır ve evrenin ana enerji kullanarak günlük enerji ihtiyacımızı
kaynağının sahibidir. karşılamaya çalışırız. Ağzımızda başlayan
Yaşam, anlamakta çok zorlandığımız şifre sindirimde hangi enzimleri kullanmamız
ve kuralları Muazzam Sır tarafından gerektiğini, midede hangi gıda için ne tür
konulan, sahası ve oyuncuları belirli bir asitten ne kadarını işe koşacağımızı
kodlarla geliştirilen bir dinamizmin adıdır
aynı zamanda. Dinamizmin sürekliliği,
yaşamın devamına yetecek enerjiyi
sağlamaktadır. Hangi ilişkiye ne kadar
enerji gerekiyorsa hepsi evrensel bütü-
nün içerisinde mevcuttur ve bu enerji
ulaşılmaya müsaittir.
Yaşam kendi varlık gereklerini kendisi
sağlar. Böylece ebedi devamlılığını da
desteklemiş olur.

kendi aklımızla hesaplamayız. Sonrasında
seyir halindeki gıdalardan elde edilecek
protein ve diğer özlerin hangi organa ne
kadar ve nasıl gönderileceğine, ne kadarı-
nın hormonlar, tükürük, deri, saç veya
tırnak için harcanacağına da aklı-
mızla karar vermiyoruz, veremiyoruz.

Karar verebilmek için çok çeşitli yığınla
bilgiye ihtiyaç var ve biz o lükse sahip
değiliz. Süper bilgisayarlarla veri saklama
ve ilişkiler kurmada kendimize yardımcı-
lar edinebiliriz elbette ama yine de
yetmez.

Günlük basit yaşam ilişkilerini ne kadar
allak bullak ettiğimize bakarsak. İyi ki de
veremiyoruz!

Yaşamın doğal seyri, kendi yarattığı
bireysel bilincin katkısına ihtiyaç duyma-
dan milyarlarca yıldır düzenli bir biçimde
devam edip duruyor.

35

Yazar

Beşik kertmesiyle mi evlendiler?

Taa, başa dönelim: 2 Hidrojen molekülü ile bir mole-
kül oksijenin niçin birleşerek su diye bir varlığa dönüş-
me gereği duyduğunu bilmiyoruz. Kaldı ki, oksijen ve
hidrojen elementlerinin nasıl var edildikleri hakkında
da, muhtelif fikirlerimiz olsa bile, en ufak bir bilgimiz
yok.
Oksijen ve hidrojen “hadi el ele verelim su olalım” mı
dediler? Yoksa birleşme kararını bilinçli bir seçime,
mesela “varlığın oluşması için suya ihtiyaç var, hadi biz
birleşip su olalım ve evrende bize ihtiyaç duyanların
hayır duasını alalım” diye mi kararlaştırdılar? Almadı-
larsa kim veya hangi güç onları bu evliliğe itiverdi?
Aileleri mi zorladı, yoksa beşik kertmesi mi?
Ben bilmiyorum, bilenler beri gelsin.
Elementler arası sınırsız paylaşımların, yeni oluşumla-
rın ardı arkası kesilmiyor. Ve her biri için bu sorular
geçerli.
Var Eden, var ettiğine milyarlarca yıldır sahip çıkıyor!
Peki, ama aklımız da var… Onu ne yapacağız?

Aklımızı yok mu sayalım?

Var olanı kullanmak lazım, ama akıllıca!
Tüm yaratılış veya var oluş iddialarımız birer
varsayımdan ibaret!
Bilinç sahibi olmamızın da evrensel kabul gören akıllı
bir cevabı yok. Bizleri akıllı ve bilinç sahibi olmaya iten
neden veya nedenleri bilmiyoruz.
Ama tüm bunları sorgulayabildiğimize göre, bilinç var
ve bizim bu bilinci irdeleyecek, kullanacak, geliştirecek
aklımız da var. Haddini bilerek kullanmamız şart.
Sınırlı elbette, çok sınırlı.

36

Bilinç geliştiren ve aklın ev sahibi
olarak beynimiz

Biraz daha geriye gidelim: başlangıcı 14,3 milyar yıl
önceye uzanan evrenimizde, insanımsılarla başlayan
süreç en fazla 10 milyon yıl geriye kadar uzanabiliyor.
Yani bugünkü akıl sahibi sayılan insanlar evrenin taze
meyveleri!
Kaldı ki, homo sapiens denen zeki insanların varlığı, ilk
insan sayılan Lucy hesaba katılırsa, 3.2 milyon yıl.
Beynin gelişimine göz attığımızda ise, en eski kısmın,
hayvanımsı dürtülerle varlığını devam ettirmeyi sağla-
yan Amygdala olduğunu görürüz. Beynin toplanan
verileri değerlendirerek muhakeme yapıp, akıl yürüttü-
ğü bölümü ise çok sonradan gelişmiş olan alın lobu.
Bunu bir kenara kaydedelim.
Beyin, çeşitli duyu organlarımızla elde ettiği çok sınırlı
verilerden örgüler keşfedip, mukayeseler yaparak
karar vermeye programlandırılmıştır. Veriler ne kadar
sınırlıysa, verilen kararda hata payı o kadar yüksek olur.
Her saniye yaklaşık 1 MB görsel uyarıcının çok azı
gözlerimizden içe aktarılır. Bir de göremediklerimiz
var: mor ötesi ışıklar gibi. Kulaklarımız da öyle,
burnumuz da, tat ve dokunma hislerimiz de çok
sınırlı verilerin sinyallerini beyne gönderir. Beynimiz,
genetik kayıtlarla bu yeni bilgileri mukayese ederek bir
kısmını önemliler deposunda kayda alır, diğerlerini
kullanmaz. Erişemediğimiz verileri veya yanlış
değerlendirdiklerimizi de hesaba katarsak, beynimizin
akıllıca en gerçekçi değerlendirmeleri yapamayacağını
görürüz. “Aptal Beyin” gibi beynin dar sınırlarına işaret
eden kitapların son zamanlarda kabul görmesi boşuna
değildir.
Sadece bireysel anlamda değil, kolektif insan bilincinde
de sınırlar giderek daha hızlı aşılmaya başlansa bile,
tüm bilim dünyasında, örneğin, astronomiden, mik-
robiyotaya, bugün eriştiğimiz gerçeklik algısı, muhte-
mel potansiyelin henüz % 10’una erişememiştir.
Bunun tercümesini şöyle yapabiliriz:
İster bilim adamları olsun, ister bir Yaratıcı’nın
işaretlerini, yani ilahi sırları yorumladığını iddia eden din
bilginleri, gerçek kimsenin tekelinde değildir. Gerçeğin
kendi yüzü bilinmezler dünyasında saklanmaya devam
etmektedir.
Bu yüzden de, her ne konuda konuşursak konuşalım,
haddimizi bilerek beyanlarda bulunmak zorundayız.

37

Yazar

Şifa açısından bunların anlamı nedir? doğru dürüst incelemeden, karar vermek zorundadır.
Gereksiz tahliller, incelemeler ve sıkça değiştirilen
Yukarıda kısaca dokunduğumuz evren ve insan anlayışı, ilaçlar devlet destekli sağlığın en önemli sorunları
her alanda geçerli olduğunu varsaydığım şu hususların arasındadır.
şifacılık/tıp alanında da geçerli olabileceğini işaret 4.4. Son olarak, tamamen akla dayanan modern bilim
etmektedir: ve sağlık uygulamaları, manevi alanın, his ve duyguların
1. Bir hastalık veya rahatsız edici durumda, evrenin insan üzerindeki etkilerini ciddiyetle ele almaktan çok
kendi düzeninin mutlak hakim olduğunu kabullenerek, uzaktır.
henüz keşfedilmemiş şifa çözümlerinin bu düzendeki 5. Şifacılar Dünyası:
varlığına inanmak. Bu bizi Teslimiyet ilkesine götürür. 5.1. “Geleneksel - Tamamlayıcı - Alternatif Tıp” Uygu-
2. Teslimiyet ilkesinin uzantısında, öz benliğin şifa lamaları: Öncelikle şunu ifade edelim ki, modern tıp
kaynağı olduğunu kabullenmek gerekir: Beynine izin uygulamaları başlamadan önce yaşanan milyonlarca
ver ki en doğru ve gerekli olanın yolunu açsın! Bu yıllık süreçte, insanlık yine çok az veriyle pek çok
teslimiyetin gereksiz düzeyde strese mani olduğunu sorunun üstesinden gelebilmiş, insan sayısı artarak
biliyoruz. Beynin en çözümsüz durumlarda bile geri varlığını dünyada sürdürebilmiştir. Bu bakımdan,
dönüşleri gerçekleştirdiği pek çok vakada gözlenip genlerimizde, ninelerimizin, kamların, şifacıların derin
kayda geçmiştir. etkileri vardır. Rahatsızlandığımızda doğal olarak onlara
3. Sorun ne olursa olsun, mutlaka birden fazla yöntem yönelmemiz, nane-limon çayına, şifalı dualara bel
veya yolla çözülme şansına sahiptir. Farklı uygulamaları bağlamamız bu yüzden çok doğaldır. Son yıllarda, tüm
denemekten vazgeçmemek gerekir. dünyada bu türden şifa arayışları oldukça hızlanarak
4. Hızla gelişen ve bilimsel verilere dayalı, devlet devam ettiği görülmektedir.
destekli tıp uygulamaları son asırda çok önemli başarı- 5.2. Tamamlayıcı şifacıların hastalara sunduğu en büyük
lara imza atmış olup, yeryüzündeki hastalıkların seyrini hizmet, onlara sağladıkları huzurlu, şefkatli ve önyargı-
değiştirebilmiştir. Ancak, tıpkı insan beyninin gelişimi sız dinleme ortamı, yeterli zaman ve kurdukları empa-
gibi, bilimsel açıdan gerçekliğe ulaşma şansı henüz çok tidir. Hastalar, neticede, dinlenme esnasında beyinleri-
düşük oranlardadır. Doğal olarak, en modern sağlık ni rahatlattıkları için de, şu veya bu şekilde iyi hisset-
hizmetlerinde bile kusurlar bulunabilir. mekte, başlangıç sorunları devam etse bile, mutlu
4.1. Doktorların aynı hastaya çok farklı teşhis koyup, olmaktadırlar.
tedavi önermeleri bu alandaki yetersizliklerin güven 5.3. Kaldı ki, yeni yeni gelişen terapiler, devlet destekli
yıkıcı en önemli işaretidir. tıbbın zaman ayırmadığı hizmetleri de gündeme almaya
4.2. Devletlerin cömert davranarak her türlü maddi başlamış, gerçek tıp etkisi yaratabilmiştir. Örneğin,
desteği sağlık alanına aktarması ise, ilaç-ameliyat titreşimin sağlık etkileri (Matrix Rhythm Therapi’sini
uygulamalarında iştah kabartıcı çıkarcı yaklaşımlara doğurmuştur) , kasların sağlık etkileri, omurganın genel
yol açmıştır. Sağlık giderleri bir süre sonra içinden sağlıktaki önemi, nefes ve meditasyonun sağaltıcı gücü
çıkılamaz boyutlara erişebilir. çok ciddi sorunların çözülmesinde işe yaramaktadır.
4.3. Kaldı ki, aşırı yoğunluktan, doktorların bir hastaya 5.4. Spiritüel dünya, eğer kalıplaşmış bir dünya görüşü-
ayırdığı ortalama süre 7 dakikayla sınırlıdır. Doktorlar nü dayatıyorsa yanlıştır. Çünkü dayatılan şey mutlak
laboratuvar ve görüntülü standart verilerle, hastasını bilgiye dayandığını iddia eden kalıplarla örülüdür,

38

sınırlandırıcıdır. Oysa gördük ki, hem bilim dünyası
hem de spiritüel dünya gerçeklik algısında henüz yolun
başlangıcındadır. Kimsenin, evrenin mutlak kurallarını
koyanın sırlarına erişme şansı yoktur. Mutlak gerçek,
varlık işaretlerini insanların incelemesine sunmuş
olmakla birlikte, onlara gerçek yüzünü görme şansını
vermemektedir.
5.5. Ancak, denetimsiz yapılan bu uygulamaların
yetersizliği ve taşıdığı tehlikelere de dikkat etmek
zorundayız. Devletler bu alanda çalışanları, tıp
doktorlarını dinler gibi, açık yüreklilikle dinleyip,
incelemeli sonra düzenleyici kararlar almalıdır.
Yasaklama ve tıp doktorlarının denetimi altına alma
yaklaşımını, hizmetlerin ruhuna vereceği zararlar
bakımından doğru bulmamaktayız.
6. Bu dünyadaki yaşam, bu dünyanın sınırlarıyla ta-
nımlanmıştır. Dinamiktir, paylaşımcıdır ama kısıtlayıcı-
dır. Buradaki dar gömlekli yaşam koşulları, öldüğümüz-
de kendiliğinden yok olur. Bu bakımdan, yaşarken
yaşamanın hakkını vermek, her organımızın ihtiyaç ve
işlevlerine saygı göstermek gerekir. Ölümü korkunç bir
şeymiş gibi korkarak hayatımızın her anına sokmama-
mız, ölümcül hastalıklarda da aşırı duyarlı davranıp, pek
çok insanın hayatını zorlaştırmamalıyız.
7. Sağlıklı veya sağlıksız durumlarda hiç unutmamamız
gereken şey şudur: Evren ve bedenimiz neredeyse
sınırsız güç kaynaklarına erişmeye müsaittir. Kendimize
bu kaynaklara erişme özgürlüğü tanımamız gerekir.
8. Basit sağlık sorunlarının kendi kendilerine iyileşmesi
için süre tanımalıyız. Süreç kötüye gitmeye başladığın-
da, vakit kaybetmeden uzman yardımı istemeliyiz.
9. Ruh sağlığımız ve bedensel esneklik ve gücümüz
sağlığımızı önemli ölçüde etkilemektedir.
10. Ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaştığımızda, mutlaka
tıbbi tetkiklere başvurmalı, yetmeme ihtimaline karşı
da hiç değilse teslimiyet ilkesini bir kenarda hazır
tutmalıyız.
Şifa Niyetine!

39

Röportaj

40

Özlem Narin Yılmaz

“Kapıyı İçeriden Kilitledim”
isimli son romanı Ayrıntı
Yayınları’ndan çıkan Özlem
Narin Yılmaz ile mekan ve
yazar ilişkisini, “eski” İstan-
bul’u ve dönem ve dil iliş-
kisini konuştuk. Yazar’a,
edebiyatı nasıl algıladığını
sorduğumuzda ise, “Ede-
biyat kesinlikler, çok bilmiş-
likler, büyük laflar değil
benim için. Hayata başka
bir pencereden bakma ve
gördüklerini göstermeye
çalışma biçimi.” diyerek
sorumuzu cevapladı.

41

42 “Kapıyı İçeriden Kilitledim” isimli kitabını-
zı “40. yaş”ınıza ithaf etmişsiniz. Neden?
40. yaşın sizin için önemi nedir?

İnsan kırk yaşına ‘kırk yılda bir’ geliyor ama değil
mi? Böylesine önem vadeden bir yaşa kendimce bir
hediye sunmak istedim. Şaka bir tarafa, kırklı yaşlar
yazarların en üretken oldukları yaşlarmış. Ben de
üretken olmayı diledim, bir nevi dilek kitabı oldu
benim için. Bir de otuzlu yaşlardayken, kırk yaşında
olmanın nasıl hissettirdiğini merak ederdim. Sanki
kırkına gelince başına bilgelik tacı takacaklarmış ya
da bir gece yatıp, sabah hayatın sırrına erecekmiş-
sin gibi, şimdilik hiçbiri olmadı, bekliyorum...Belki
de kendi kendime büyüttüğüm bir yaştı, iki anlam-
da da...

Bir röportajınızda, “dünyayı nasıl yönetir-
sin” sorusuna “…ülkeler arasındaki sınırla-
rı kaldırır, gelir dağılımındaki adaletsizliği
önler, dünyayı koca bir açık hava müzesi
gibi ziyarete açardım.” sözleriyle cevap
veriyorsunuz. Öykülerinizi, romanlarınızı
bu motivasyonla yazdığınızı iddia edebilir
miyiz?

Çok iddialı konuşmuşum tabi, yönetmeyeceğimi
bildiğim için atıp tutmuşum anlayacağınız. Edebi-
yatta böyle büyük laflar etmek istemem. Edebiyat
benim için rahat, ferah, bol güneşli bir oda gibi.
Hayatın yorduğu zamanlarda çekilip soluklandığım
sevgili odam... Dünyayı kurtaran kadın motivasyo-
nuyla yazsam ortaya ne çıkacağından pek emin
değilim açıkçası. Edebiyat kesinlikler, çokbilmişlikler,
büyük laflar değil benim için. Hayata başka bir
pencereden bakma ve gördüklerini göstermeye
çalışma biçimi. Gerçekte dünyayı yönetme ve
değiştirme gücüm yok belki ama kalemimle istedi-
ğim dünyayı yaratma, istediğim kadar orada kalma
özgürlüğüne sahibim.

“Kapıyı İçeriden Kilitledim” isimli yeni
romanınız bana kalırsa, bir yanıyla tarihi
bir roman olarak da değerlendirilebilir. O
dönemin dilini anlamaya, tanımlamaya ve
son olarak da yazıya geçirmeye hangi
süreçlerden geçerek karar verdiniz? Zor
olmadı mı?

Aslında bunun çok karmaşık bir süreç olduğunu
söyleyemem. Bazı mekanlar düş gücümü tetikledi.
Hazzo Pulo Pasajı, pasajdaki Butik Katia, Tarihi Pano
Şarap Evi, Apelyan Apartmanı bu mekanların
başında gelenler. Beni etkileyen her mekanı, her

olayı yazmam, yazamam elbette. Eğer aylarca Ruhan’ı hayal ederek şapka tasarlayamazdı ve
peşimi bırakmamışsa, durup durup aklıma geliyor- tanınmış bir şapkacı olma ihtimali ortadan kalkardı.
sa, o mekanlarda yaşayan hayali kadınlar ve erkek- Ruhan’ın ise popüler bir blogger olma ihtimali çok
ler benimle birlikte yaşamaya başlamışlarsa ve yüksek. Her şeyin hızla üretilip hızla tüketildiği bir
gitmeye niyetleri yoksa artık yazma zamanımın çağa pek uygun düşmüyor anlattığım aşk. Günü-
geldiğini anlarım. Geçmiş dönemi anlatmak kolay müzde sevgililer arasındaki mesafe, sanal olarak
olmuyor. Yazdığım roman için tarihi mekanları, o birbirlerine yaklaştıkça açılıyor diye düşünüyorum.
dönemin modasını, şapkalar ve şapkacılıkla ilgili Sanal ortamda sürekli birlikteler ama bir türlü
ayrıntıları bilmem gerekti ve bunun için bir süre birbirlerine ulaşamıyorlar. Sürekli birbirlerinin
okumalar yaptım. O yıllara ait resimlere bakmak, resimlerine, ‘an’larına tanıklık ediyorlar ama çoğun-
magazin dergilerini karıştırmak, gazete kupürlerini lukla aşkın o mükemmel uyumundan uzaklar.
okumak keyifliydi. İşin zorluk kısmına gelince, Ruhi Sezer, aşık olduğu kadının fotoğrafını zihnine
yazmak, bir çemberin etrafında yol almak gibi, kazıyor adeta. bir tek an, bir tek görüntü ona
nerede başlayıp nerede biteceği belli olmuyor. yıllarca eşlik ediyor. Ruhan’ın görüntüsü hayalinde
sürekli çoğalıyor. “Hayattaki hiçbir heyecan, ilk
Aşk, sanatın ve edebiyatın temel konula- aşkta duyulan heyecandan fazla değildir.” diyecek
rından birisi. Birçok edebi eserde unutul- kadar aşık.
maz aşklar konu edildi. Siz de romanınızın Oysa günümüzün iletişim imkanları bize hayal
odağına aşkı aldınız. Tutkulu ve platonik etme imkanı tanımıyor, bizim yerimize hayal ediyor,
bir aşkı. Yazarken günümüz aşklarıyla bizim yerimize bakıyor, görüyor, beğeniyor. Aşıklar,
karşılaştırdığınız oldu mu? akıllı telefonlarına birbirlerinden daha çok bakıyorlar,
Yani Ruhi ve Ruhan günümüzde onlarla birbirlerinden daha çok zaman geçiriyorlar.
yaşasalardı ne değişirdi? Telefonlarıyla görüntü yakalamaya çalıştıkça belki de
hayatı kaçırıyorlar, gerçek hayatı, gerçek aşkı...
Çok şey değişirdi bundan eminim. Birincisi, Ruhi,

43

Romanınızda tanık olma durumunun yolculuklara çıkıyorum, düş yolculuklarına. Döndü-
giderek silinmesinden ve bu eylemlilik ğümde hikayelerimin beni karşılamalarına seviniyo-
halinin, amiyane tabirle söylersek, dör- rum. Romanda Madamın dediği gibi: “Her yara
düncü duvarı yıkışına kadar giden serüve- kabuğunun altında iyileşir.” Bunca kötülüğün
nini görüyoruz. Sizce okuyucu, bir hikâye ortasında, edebiyatın büyüsüne, aşkın büyüsüne
okuduğunun her an farkında mı olmalı, inandığım kadar inanıyorum.
yoksa yazar tarafından bir hikâyenin içine
mi çekilmeli? “Evet, abartmıyorum. Her şapkanın reng -
n , b ç m n , dalgasını, büzgüsünü, güller -
Aslında ikisi de olmalı ya da olabilir. Diyelim ki bir n n kıvrımına, tüyler n eğ m ne varana
yalancısınız. Karşınızdakine bunu söylüyorsunuz ve dek hafızama kazıyordum. Aşk nsanı
bir şeyler anlatmaya başlıyorsunuz. Dinleyici, anlat- olağanüstü d kkatl kılıyor. Z hn mdek
tığınızdan etkileniyor. Siz arada bir yalancı olduğu- modeller ben m ç n Madam’ınk nden
nuzu hatırlatmaya devam ediyorsunuz. Ve bu böyle daha gerçekt ler. Her gece ağrıyan tabanla-
sürüp gidiyor. Anlattıklarınızın bir yalan olduğu rımla, yorgun gövdemle yatağıma uzanıp
gerçeği, dinleyicinin tavrını değiştirmez, aslolan gözler m yumduğumda lk önce Ruhan’ın
hikayedir, hikayeyi nasıl anlattığınızdır bence. güzel m başı bel r yordu gözümün önünde.
O anların tadını çıkarıp olab ld ğ nce
Kitap İstanbul’un pek güzide yerlerinde uzun olmasını d l yordum. Baş, karanlığın
geçiyor. Bir öyküde konu edinen mekânı ç nde altından b r büst g b parlıyordu.
yazmadan önce orada gezer misiniz? Sonra şapkalar b r b r gel p, başa ışıklı
Yoksa o mekân, yıllar öncesinden zihniniz- b rer hale g b yerleş yorlardı sırasıyla. O
de yer etmiştir ve sizde kalan görüntüyü baş öyles ne kusursuz ve büyüley c yd k ,
zihninizde mi tamamlarsınız? Mekân, şapkada bulunan en küçük b r kusur
yazara ne vaat eder? hemen kend n ele ver yordu. Fazladan b r
büzgü, eğr duran b r süs, olması gereken-
Mekan, hikayeyi taşıyacak olan belkemiği bir den büyük ya da küçük b r gül, abartılı
anlamda. Söylediğim gibi bazı mekanlar beni duran b r f yonk, fazla büyük ya da küçük
etkilemişti ama sadece mekanın etkilemesi yeterli b r tüy... Ben neredeyse her gece sabaha
olmuyor. Orada yaşayacak olan, oraya ruh verecek karşı kocaman, yaldızlı, s yah saten b r
olan kahramanların da mekanı benimsemesi gere- şapkanın ç ne yuvarlanır g b uykuya
kiyor. Ben yazmadan önce yazacağım yerleri detaylı yuvarlanıyordum. Anlayacağınız şapkalar-
olarak bilmek istemem. Her detayın düş gücümü la yatıp şapkalarla kalkmaya başlamıştım.
biraz daha sınırladığını düşünürüm. B r şapkacıda çalışıyor olmam bu durumu
Pasajdaki Butik Katia’yı hep dışarıdan izledim. açıklıyor g b görünse de aslında ben m
Görebildiğim kadarı yeterliydi benim için, hikayeyi ç n asıl sebep Ruhan’dı. İlk gördüğüm
kurmamda, geliştirmemde tetikleyici oldu. Roman andan t baren öyles ne büyülenm şt m k ,
matbaaya gittikten sonra şapkacıya girebildim, onun şapkalara olan düşkünlüğü, ben m
neyse ki her şey hayal ettiğim gibiydi. Apelyan hayatımın rotasını bel rleyecekt .”
Apartmanı’na da hiç girmedim. Hep dışarıdan K taptan
izledim, hep ikinci katın penceresine baktım. Orada
bir zamanlar Ruhan’ın yaşamış olduğuna önce
kendim inanmalıydım.

Bu aralar hazırladığınız yeni bir şey var
mı? Nasıl geçiyor günleriniz?

Yazmak sihirli bir eylemdir, bittikten sonra da
çoğalmaya devam ediyor. Yeni romanımın ve
kırkıncı yaşımın heyecanını yaşıyorum, belki bu
durum kırk gün kırk gece sürer, kim bilir. Aceleye
gelmez edebiyat. Zihnimde dönüp duran hikayeler-
den hangisine göz kırpacağım bakalım. Yazmak,
hayaller aracılığıyla gerçeğe yaklaşmaktır. Tek
isteğim, hayallerin hayatımdan hiç eksilmemeleri.
Okumalar yapıyorum. Yeni yazarlar tanıyıp onlarla

45

Dekorasyon

Feng Shui ile
Ev Dekorasyonu

Pelin Kaleci Feng shui’nin sözlük anlamı nan enerji balansı sonucunda,
İç Mimar rüzgar ve su. Yaşadığımız mekan- bireylerin olumlu duygular ile
larda, çevremizde bizi etkileyen beslenmesi, aile içi huzur, mutlu-
Evinize ve devamlı hareket halinde olan luk, bereket ve refah evinize
Feng Shui ile kozmik, metafiziksel enerjiler var. geliyor. Kısacası Feng Şui
sağlık, huzur ve Bu enerjinin adı ise ‘chi’ enerjisi. hayatınıza mutluluğu (yatak
bereketi Chi, atmosferde sessizce ve odası), bereketi ve bolluğu
davet edin görünmeden sürekli dolaşıyor. (mutfak), yaşamın akışında
Çinliler bu gücü, ‘ejderha’nın hareket ve canlılığı (salon), enerji
kozmik nefesi’ olarak tanımlıyor. dengesini (pencere ve kapılardan
İşte Feng shui’nin amacı da bu gelen enerji; banyo, tuvalet ve
enerjiyi bize en faydalı olacak lavabolardan giden enerji) sağla-
şekilde yakalatmak. Yaşadığımız maya yönelik bit takım öğretiler
mekanlarda doğru olarak uygu- içeriyor. Evinizde ufak değişik-
landığı taktirde ise olumlu likler yaparak, aslında içgüdüsel
sonuçlarını hemen fark edebiliy- olarak içimizin ve gözümüzün
oruz. rahat edeceği bu enerjiyi evinize
taşımanız için her mahal için
Doğru feng shui ile teknikleri ile, önerilerimizi sizin ilham almanız
yaşadığımız mekanlarda sağla- amaçlı yazmak istedik;

46

Oturma ve Ana Yaşam
Alanı

Evin ruhu ve merkezi olan oturma
odası, pozitif enerjiyi çekme açısın-
dan kare ve dikdörtgen olması
tercih sebebidir. Oturma odası evin
kalbidir. Aile bireyleri burada
beraber zaman geçirir ve misa-
firlerini ağırlar. Ayna ve parlak
yüzeyler, chi enerjisini yansıtma
özelliğine sahiptir. Giriş kapısının
karşısına, enerji akışını engelleyici
yüksek nesneler (mobilya) yerleştir-
ilmemeli, aynı zamanda giriş kapısı
ile pencere karşılıklı olmamalıdır.
Chi enerjisinin, kapıdan girince
pencereden çıkmadan rahat bir
şekilde oturma odasının içinde
dolaşması sağlanmalıdır.

Eğer odada şömine planlanıyorsa
odanın güney, güneybatı kesimine
yerleştirmek doğru olur. Oturma
odasında keskin mobilya kenarları,
kaba oyma ve yırtıcı hayvan
şeklinde süsler olmamalı. Ayrıca
fazla mobilya enerji akışını
zorlaştırır. Mobilya boyutları
odanın oranlarına uymak zorun-
dadır. Aydınlatmaya yeterli önem
verilmelidir. Durgunlaşmış negatif
enerjiyi dağıtmak için odaya kristal
avize asmak mükemmel olur.
Kristallerin parlak ışıltıları şenlik
havasını yaratır. Tavan ortasında
taşıyıcı kiriş veya dekoratif sarkıtlar
var ise altına oturma grubu kon-
mamalıdır. Antika eşyaların
geçmişleri iyi bilinmiyorsa, oturma
odasında sergilemekten kaçınıl-
malıdır.

47

Dekorasyon Yatak Odası

Mutfak Hayatımızın üçte birini uyuyarak
geçiriyoruz; bu yüzden yatak
Renk seçimlerinde mutfakta kırmızı odalarının hayatımız üzerinde
rengi kullanırken çok dikkat büyük etkisi vardır. Yatak odaları
etmelisiniz. Kırmızı ve turuncu sakinleştiricidir. Yumuşak tonlar ve
iştah açıcı renklerdir. Lila, mavi, yuvarlak formlu nesneler kullanıl-
çok açık portakal rengi ve krem ması önerilir. Yatak hiçbir şekilde
kullanın. Kahverengiyi dolaplarda kapı karşısına konmamalıdır.
açık tonları ile uygulayın. Koyu Böylece enerji, uyuyanlar üzerine
renkler mekanı boğar. Keyif veren doğrudan gelmemiş olur. Aşırıya
sıcak renkleri hayatınıza dahil edin. kaçmamak şartı ile sevgi ve sıcaklık
Mutfakta kahverengiler, siyah, gri rengi olan kırmızı ile yatak odala-
gibi renklerdense, mavi, lila, rında canlılık sağlanabilir; kırmızı
turuncu, yeşil gibi renkleri kullanın. yastıklar, mumlar kullanılabilir.
Beyaz, çok özel bir renktir. Yanın- Aynalar derinlik hissi yaratıyor,
daki diğer rengi onore eder, yansıttığı siluetler yabancı olarak
değerini artırır. algılanabildiğinden, çiftler arasında
sorunlar ortaya çıkartabilir. Diğer
Mutfağınızın ışık almasına izin bir aktif eşya olan televizyon, uyku
verin. Eğer bir apartman boşluğu- boyunca insanların güçleri geri
na bakıyorsa, suni de olsa bir kazanmalarını engellediğinden
aydınlatma kaynağı yaratmalısınız. yatak odalarında kullanılmamalıdır.
Mutfağınızda ışık kaynağı yarata- Çarşafların rengi kesinlikle mavi ve
cağınız yerler az ise, varolan ışık siyah tonlarda olmamalıdır. Bu,
kaynaklarının, lambalarınızın çiftler arasında soğukluğa neden
arkasına ayna uygulamasıyla ışığını olabilir. Yatak, odanın içinde
gücünü iki katına çıkarabilirsiniz. çapraz duran veya sağlamlık hissi
Tezgah için aydınlatma çok önem- vermeyen bir pencere önüne
lidir, dolayısı ile üst dolapların yerleştirilmemelidir.
altına yaptıracağınız bir aydınlatma
tercih edin. Eğer mutfağınız çok Banyo
küçük ise, büyük bir ayna kullan-
mak ve mutfağınızı geniş göster- Beyaz renk ve açık pastel tonları
mek işinize çok yarayacaktır. Eşya kullanmakta fayda vardır. Aydınlık ve
ve aksesuarlara boğulmayın, taze hava giriş sağlanmalı, her zaman
sadelikten yana olun. temiz ve kapısı kapalı olmalıdır. Kırmızı
ve tonları ateş elementi olduğundan
banyoda yok edici etki yaratır. Kesinti-
siz ve doğru enerji akımı için zenginliği
simgeleyen suyun kontrolsüz akması
engellenmeli, arızalı musluklar onarıl-
malı ve klozet kapağı daima kapalı
tutulmalıdır.

İzmir Çeşme Urla Asfaltı Caddesi No:100 35430 Urla
Bizi Arayın

(0232) 754 2868
E-mail

[email protected]
/karıncabitki

Dekorasyon

Tüketme Üret,
Değiştir Kullan!

Binay Bayram Günümüzde tüket m toplumu dayanmış hanım dikkatimi çekti.
İç Mimar olarak üretmeden sürekl satın Yeni aldığı mobilyalar bu sırada
alarak yaşıyoruz. Üret m yapanı- yukarı taşınıyor oda eskileriyle
Sıradanlaşan mız oldukça az sayıda. İnterakt f vedalaşıyor gibiydi,, yanına gittim
hayattan, hayat sayes nde dünyanın her konuşmaya başladık. ‘Hayırlı
monoton seri yer nde k ürünlere ulaşıp satın olsun güle güle oturun’ dememle
imalat alab l yoruz. Hatta o kadar birlikte ağlamaklı bir sesle ‘ben bu
görüntülerden gereks z eşyalar alıyoruz k daha kanepelerin üzerinde büyüdüm.
bir an dahi olsa sonra bunları nereye koyacağımı- Tüm yaşanmışlıklardan, hatıralar-
kendi tarzınıza zı, depolayacağımızı şaşırıyoruz . dan ayrılmak zor geliyor fakat bir
dönün. Aldığımız eşyaların kal tes n , yandan hayatımda, evimde
Enerjinizi aktive değer n , oluşturmak sted ğ n z değişiklikte arzu ediyorum.’ dedi.
edin. amb yansa uygunluğunu b lme- Vedalaştığınız mobilyalar yeniden
50 den fonks yonuna göre satın hayat bulsa ... Anılar köşelerine
alıyoruz. saklanmışken aynı zamanda taze
yepyeni canlı koleksiyon değerin-
Sokakta etrafa bakınarak yürürken de olacak parçalar haline dönüş-
bir bahçe kapısının önüne yığılmış se.. Şimdilerde masif mobilya
koltuklar ve koltuğun kolçağına bulmak zor ve pahalı. Kendisine
bir iki parçayı saklamasını onlarla
bir köşe yapabileceğimizi söyle-
dim. ‘Aman denemedim mi ? çok
pahalı üstelik yapacak kimsede


Click to View FlipBook Version