The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

Cigdemin Sesi Aylik Online Dergi-Agustos2020

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by ffaksoy, 2020-08-03 15:22:55

Cigdemin Sesi Aylik Online Dergi-Agustos2020

Cigdemin Sesi Aylik Online Dergi-Agustos2020

KATİNA’NIN ELİNDE MAKASI, BİÇEMEZ AHH, BİÇEMEZ!

Elvan AKBAY – Çamlık Sitesi

Bu yazıya nasıl başlanır gerçekten bilemiyorum çünkü bir “son” hakkında değil, bu yazı. Huysuz Virjin ya
da Seyfi Dursunoğlu –ki ben çocukluğumda onu ilk defa Huysuz Virjin olarak tanımıştım-, bazen de
söylediği o neşeli kantonun adıyla çağırdığımız gibi, Katina’yı 17 Temmuz 2020’de sonsuzluğa yolcu
ettik.

Sonsuzluk… O yüzden buna bir bitiş diyemiyorum. Nazım’ın dediği gibi
“ölüme doğdu” Huysuz Virjin.

Bana hep çok ilginç gelmiştir. İki çok farklı kişilik... Aynı bedeni paylaşan iki
farklı ruh, iki farklı cinsiyet.

Haberi aldığımızda bir arkadaşıma şu satırları yazmıştım: “Biliyor musun,
ben onun kendi kimliğini bulana kadar çok acılar çektiğini düşünüyorum.
Sevgi dolu olduğu kadar, çok güçlü bir insandı bence.”

Aslında hem huysuz hem de Seyfi beydi o. Evet beydi, tam bir beyefendiydi.
Ortadan ikiye bölünmek zorunda kalmış bir insan. Her iki yarısıyla da
barışmış, çok değerli bir insan.

Tabii her iki kişiliğiyle barışana kadar da çok bedeller ödediğini düşünüyorum.

Üstüne bir de baba otoritesi... Muhtemelen neşeli ve zarif kişiliği, “erkekliğe” yakıştırılmadığı, hatta o
kişiliğe başka kimlikler de yakıştırılmış olabileceği için “babasının zoruyla” askeri okula gidiyor. Sonra 18
yıl devlet memurluğu yapıyor. Aslında nasıl da bizim gibi sıradan olması istenmiş. Sıradanlığın adı
“normallik” olmuş. Normallik ya da doğru nedir ki? Toplumun çoğunluğunun kabul ettiği kavram, eylem
ya da olgu mudur, doğru? Elbette ki hayır! Benim doğru olduğuna inandığım her şeydir, doğru. Konu
uzun, iyisi mi burada kesip, “doğru”nun diğer anlamına geçeyim. Bir de Matematikteki kullanımı vardır.
Çizgidir, doğru. “Bir ucundan diğer ucuna kadar yönü değişmeyen, eğilip bükülmeyen”dir. Herhangi bir
çerçeveye sığmayacak kişiliğe / kişiliklere sahip olan Huysuz ve Seyfi beye, bence doğrunun
Matematikteki tanımı daha uygun olur: Eğilip bükülmeyen, sonsuza dek uzanan…

İşte bu özel insan, bedenine sığamamış ve bir gün kendini ortadan ikiye bölerek
kabuğundan sıyrılmış, özgürlüğünü ilân etmiş. İyi ki de özgürleşmiş. Çok
bencilce ama eğer özgürleşmeseydi, o “normal” hâliyle yaşayıp gidecek, gün
batımında solacak ve bizim hayatımıza dokunamayacaktı. Almayı bilene de çok
büyük dersler veremeyecekti.

Sonsuzluğa gidişinden sonra, Seyfi Dursunoğlu kimliğiyle konuk olduğu bir
programdaki duygulandığı anları izledim az önce. Çok üzüldüm, çok
duygulandım. Ölümden bahsediyordu. “Bedenimi toprağın altına koyacaklar.
Öldükten sonra da faydam olsun, bedenim kadavra olarak kullanılsın” derken
gözleri doldu, konuşamadı bir süre. Ben de aldım o duyguyu, yüreğime
yerleştirdim. Yaşarken de sarılamayacaktım ama yine de bir olasılık vardı. Artık
o olasılığın olmadığına ağladım.

“Her şeyi elde ettim ama bir baktım ki 80 yaşındayım” dedi, sonra. Bu cümlede öyle büyük bir özlem
vardı ki, ısrarla engellemeye çalıştığım o kara, ağır külçe o an yüreğime oturuverdi.

Hüzün, ah o hüzün de tül gibi sarıverdi insan yanımı.

Güldüren ama içi kan ağlayan bir insandı sanki. Belki de ben onun yalnızlığını gördüğüm için ona bir
çerçeve çiziyorum. Oysa yukarıda da söz ettiğim gibi, hiçbir çerçeveye sığacak insan değildi o.

Elbette her zaman sıralı olmasını dilerim ölümlerin ama sevenleri için her ölüm erkendir. Güzel yüreklerin
ölümü ise daha da erken, çok erkendir.

AHHH! KATİNA O KUMAŞI BİÇTİ, HEM DE ÇOK GÜZEL BİÇTİ AMA DİKTİĞİ ELBİSE İNSANLIĞA
ÇOK BÜYÜK GELDİ.

ÇİĞDEMİN SESİ AĞUSTOS-2020 SAYFA 51

ÇİĞDEMİN SESİ AĞUSTOS-2020 SAYFA 52


Click to View FlipBook Version