The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Mithat Hamarat, 2019-01-29 04:08:35

yk

yk

İş güvencesi İş güvencesini koruyucu SF19
ihlalleri karşısında kurallar ve ihlali halinde
talep edilecek haklarımız
haklarımız nelerdir?

İSTANBUL TABİP ODASI YAYIN ORGANI • SAYI: 1 • OCAK - ŞUBAT 2019

DOSYA: EKONOMİK KRİZ 31

Hücresel
tedaviler çağı
başladı mı?

Kemoterapi ve
radyoterapi uygu-
lamalarını çeşitle-
ndirmek üzerine
kurulu olan çalışmalar
kanser tedavisine
bakış açısının
değişmesiyle yeni bir
boyut kazandı.

35

Kanser ilaçları:
Yüksek fiyatlar
ve adaletsizlik

Yurtdışı’ndan bir
sağlık hakkı hareketi
örneği ile kanser
ilaçlarının fiyatlarını
belirleyen faktörler ve
sağlık hakkı temelinde
verilebilecek
mücadeleler üzerinde
durduk.

41

Aynı işe aynı
kazanç mı?

Çalışma yaşamındaki
kadın emeğine dönük
eşitsizlikler, sağlık
alanında ise kadın
hekimlerin ücretlendi-
rilmesinde karşılık
buluyor. Kadın
sayfamızda bu
başlıktaki dinamik
faktörleri ele aldık.

SF08



Merhaba...

90yıl önce Kurtuluş Savaşı’nı yaşamış ve birçoğu savaş sürecinde aktif görev almış
hekimler, çiçeği burnunda bir Cumhuriyet’in ilk tabip odasını kurdular. Cum-
huriyet bu topraklarda ileriye bir sıçramaydı. Bu ilerici yan, tabip odası ve Türk
Tabipleri Birliği’nin (TTB) kuruluşunda da karşılığını buldu. Görevlerini sadece
mesleki dayanışma ile tanımlayan yurtdışındaki meslek örgütlerinden farklı olarak tabip odaları
ve TTB aynı zamanda halkın sağlığı konusunda çalışma yapmak, söz söylemekle görevli bir kamu
kurumu olarak doğdu.

İstanbul Tabip Odası tüm bu süreçte 2500 yıllık Hipokrat andından gelen, hastalarımıza, topluma
ve meslektaşlarımıza verilmiş “Hekimliğin sözü”nü korudu. Yaşama ve sağlığa dair her alanda
toplum sağlığı, hekimlerin hakları ve dayanışması adına, her tür otoriteden bağımsız “Hekimliğin
sözü”nü kurmak için mücadele etti.

Bugün tıp, sağlık sistemi, ülkemiz ve dünyada bilimsel-teknolojik, ekonomik ve siyasal dinamik-
lerin etkisinde yaşanan gelişmeler, yalnız biz, hekimlerde değil, tüm toplumda geleceğe dair kaygı
yaratıyor: İklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi; süreğenleşmiş bölgesel savaşlar, yerinden
edilmiş milyonlar, derinleşen küresel ekonomik kriz ve ticaret savaşları, ülkemizdeki ekonomik kriz
ve “tek”lik üzerine inşa edilen “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” rejimi, sağlık hizmetlerinin ka-
musal niteliğinin, halkın nitelikli, ücretsiz sağlık hakkının kaybı, devlet bütçesini, Türkiye’nin tarihi
sağlık kurumlarını yutarak yükselen şehir hastaneleri yanında sağlık çalışanlarının eriyen ücretleri,
çalışma hakları ve can güvenceleri…

Tüm bu gelişmeler ve niceleri toplumun sağlık ve yaşam hakkı, hekimlik değerleri, bağımsızlığı,
hakları ve dayanışması açısından ele alınmayı bekliyor.

Hekimliğe adım atarken verdiğimiz “söz” bizi bilimin ve aklın ışığında, halkının, hastasının yanında
hekimler ve hekimlik adına “söz” söylemeye çağırıyor. Bu çağrı hepimize, hep beraber kuracağız
cümlelerimizi.

Bunun için yola çıkıyoruz. Biliyoruz, aklımız net olduğunda, kol kola, omuz omuza durduğumuzda
sesimiz çok gür çıkıyor.

1OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

İki ayda bir yayınlanır. dosya
Yıl:1 • Sayı: 1 • Ocak - Şubat 2019
Ekonomik
İstanbul Tabip Odası’nın Kriz
bilimsel, kültürel, aktüel yayın
06
organıdır.
HUKUK 19
İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu Adına Sahibi: İş güvencesini
koruyucu
Dr. Osman Öztürk kurallar ve
ihlali halinde
Yazı İşleri Müdürü: talep
Dr. Ozan Toraman edilebilecek
haklar nelerdir?
Editör:
Dr. Ozan Toraman mektup 25

Katkıda bulunanlar: babamIN ANISINA
Dr. Çiğdem Arslan
Dr. Süheyla Ağkoç Sana hep “Sen çalışırken öleceksin” der-
Dr. Süheyla Ekemen dim şakayla karışık. Çalışmayı, hastane-
Dr. İsmail Gönen de olmayı, insanlara şifa dağıtmayı çok
Dr. Osman Küçükosmanoğlu severdin. Bak gene haklı çıktım. Çıkmaz
olaydım ama çıktım işte. Ben bu lafı
Dr. Ekim Nehir söylerken yaşlılıktan veya yorgunluktan
Dr. Zeynep Turgut ölmeni kastetmiştim hep.
Dr. Osman Öztürk
GÜNCEL SAĞLIK 27
Dr. Ali Özyurt
Dr. Koray Yalçın güncel zoonoz
hastalIklardan
Sayfa Tasarımı:
Alaattin Timur ŞARBON

İletişim Adresi:
Türkocağı Cd. No:9, 34440

Cağaloğlu, İstanbul

Tel: 0212 514 02 92

Faks: 0212 513 37 36

E-posta:
[email protected]

Web:
www.istabip.org.tr

Basım Yeri:

Alper Basım San. ve Tic. Ltd. Şti.
Maltepe Mah. Gümüşsuyu Caddesi

Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi
4NA24 Topkapı-İstanbul
0 212 613 34 83
www.alperbasim.com

*
İmzalı yazıların düşünsel sorumluluğu

yazarına aittir.

*
Bu dergideki ilan ve reklamlardaki sözü
edilen ürün ve hizmetlerin etkinliği veya
niteliği İstanbul Tabip Odası’nın garan-

tisi altında değildir.

2 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

04 YÖNETİM BİLİM 31
KURULU’NDAN
hücresel
06 BASIN AÇIKLAMASI tedaviler çağI
BAŞLADI MI?
SAKIN KANMAYIN,
SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN GÜNCEL SAĞLIK 35

08 DOSYA

EKONOMİK KRİZ

10 DOSYA kanser ilaçlarI: YÜKSEK FİYATLAR VE ADALETSİZLİK

TÜRKİYE’NİN KRİZİ KÜLTÜR SANAT 43

13 DOSYA

Ekonomik kriz
toplum sağlIğInI
nasIl etkileyecek?

15 DOSYA

Kriz ve sosyal
güvenlik

23 GÜNDEM

“HEKİME ŞİDDET” YASASI

33 ETİK “insan doğasI” ÜZERİNE

Deontoloji kalmadI RÖPORTAJ 45

40 KOMİSYONLAR CUMARTESİ
ANNESİ
ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞI
ZÜBEYDE
41 KADIN TEPE

AYNI İŞE AYNI KAZANÇ MI?

48 BULMACA

3OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

YÖNETİM KURULU

Yeni dönem, yeni dergi...

B inlerce yıllık hekimlik geleneğinin temsilcisi olan İstanbul Tabip Odası; hekimlerin sesi
ve temsilcisi, halkın sağlığının, hekim haklarının, etik değerlerin ve bilimsel düşüncenin
koruyucusudur. Hedeflerimizi yazıya dökerek camiamızla paylaşacak, güncel tıp ve sağlık
politikaları konularını gündemine alan bir dergi çıkarma amacımıza ulaşmanın sevincini sizlerle
paylaşıyoruz.
2019’a girişimizle İstanbul Tabip Odası 90. yılını kutlayacak. Her kurumunun yıprandığı bu süreçte
hala ayakta kalabilmek ve halk sağlığını, hekimlik değerlerini savunmak kolay değil. Bunu 1915 yı-
lında Çanakkale’de emperyalist ülkelere karşı mücadelede ölen tıbbiyelilerden halk sağlığı mücade-
lesinde sosyal devlet anlayışının kurucusu Nusret Fişek’e kadar onurlu tarihimize borçluyuz.
Türkiye’de sağlık ve hekimlik alanında birçok sorunla karşı karşıyayız. Hekimlik değerleri yıpratılı-
yor, tarihi eğitim kurumları parçalanıyor, halk sağlığı önemsenmiyor, bilim dışı yöntemler özendi-
riliyor, güvenlik soruşturmaları, hukuksuz ihraçlarla çalışma hakkımız yok ediliyor, sağlıkta şiddet
tırmandırılıyor, emeğimiz değersizleştiriliyor, çalışma koşullarımız kararsızlaştırılıyor. Böylesi bir
ortamda umudu yeşertmek, korkuyu yenmek, değerlerimizi korumak görevi önümüzde duruyor.
Türkiye’nin üye sayısıyla en büyük meslek örgütlerinden birini yönetiyor olmanın omuzlarımıza
yüklediği büyük sorumluluğun farkındayız. Yönetime geldiğimiz altı ayı aşkın bir süredir hukuk
yoluyla hakkımızı aramaya, basın yoluyla sesimizi duyurmaya, etik ihlallerle mücadeleye, eğitim
toplantılarıyla kendimizi geliştirmeye, kültür-sanat-felsefe etkinliklerimizle tükenmişliğimize çare
olmaya, tıp öğrencilerine eğitim desteğimizle mesleki dayanışmaya, özlük haklarımız için mücade-
leye devam ederek odamızın geleneklerini kurul ve komisyonlarıyla sürdürüyor; hekimlik onurunu
korumaya çalışıyoruz.
Bu dönem; İstanbul Üniversitesi, Şişli Etfal gibi tarihsel eğitim ve hizmet kurumlarının parçalan-
ması, özel Medicana Hastanesi’nde Dr. Fikret Hacıosman’ın öldürülmesi, torba yasayla ortadan
kaldırılmaya çalışılan iş güvencesi en önemli gündemlerimizdi. Bu sorunların görünür kılınması,
geri adım atılması, önlenmesi ile ilgili Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde İstanbul Tabip
Odası olarak yoğun bir mücadeleyi siz meslektaşlarımızın desteğiyle sürdürdük. Son torba yasa
ile getirilen hekimlerin bağımsızlığını, çalışma hakkını yok eden yasalara karşı farklı yöntemlerle
sesimizi duyurmaya çalıştık. Kısmen başarılı olsak da, daha alınacak çok yolumuz var. Mesleğinin

4 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

YÖNETİM KURULU

baharında hukuksuz bir şekilde güvenlik soruşturması nedeniyle 450 gün çalışma yasağı getirilen
meslektaşlarımızın hak mücadelesini sürdüreceğiz.
Sağlıkta şiddeti arttıran nedenlerin çok yönlü olduğunun farkındayız; uygulanan sağlık politikaları,
kışkırtılan sağlık talebi, artan iş yükü, yetersiz yardımcı sağlık personeli, toplumsal barış ikliminin
olmaması, eğitim yetersizliği, adalete ve kurumlara karşı güvensizlik. Çözüm tüm bu sorunların
giderilmesi, mevcut “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ve Sağlık Bakanlığı “Çalışan Güvenliği Ge-
nelgesi”nin uygulanması, ve TTB’nin sağlıkta şiddetin ayrı bir suç kategorisi olarak tanımlanması
için önerdiği kanun teklifinin bir an önce yasalaşmasında.
Bu konuda farkındalığın arttırılması, nedenlerinin tüm yönleriyle tartışılabilmesi, sağlıkta şiddet ya-
sasının çıkarılması için alanlarda nöbet eylemleri düzenledik, basın toplantıları yaptık. Konu uzun
soluklu mücadele gerektiriyor. İstanbul Tabip Odası olarak çok yönlü faaliyetler yürüterek, sağlık
kurumlarında can güvenliğinin sağlanması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Tıp eğitimine destek bursunun ulaştığı öğrenci sayısını arttırmak, genç hekimlere yönelik tıbbi
İngilizce kurslarını sürdürmek, bilimsel araştırma planlama ve istatistik kursları düzenlemek, gü-
venli çalışma ortamının sağlanmasına dönük eğitimler yapmak, acillerde yaşanan sorunlara yönelik
çözüm üretme çalıştayı planlamak, emekli hekimlerin hayatlarını kolaylaştıracak, dayanışmayı
arttıracak girişimler gündemimizde.
Mesleğimiz meşakkatli, sorunlarımız ağır ama biliyoruz ki yalnız ve çözümsüz değiliz. Bu değerli
ve onurlu mesleğin sahiplerinin sözcüleri olarak elimizden gelen her şeyi yapmak, bir araya gelerek
sesimizi güçlü kılmak, sözümüzü çoğaltmak, yaşadığımız gerçekleri, taleplerimizi görünür kılmak
mümkün. “Çok ses, tek yürek” olabilen, kararlı bir tabip odasına ve ona sahip çıkan hekimlere her
zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Dostluk ve dayanışma duygularımızla.

5OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

BASIN AÇIKLAMASI

Modern tıbba saldırmanın dayanılmaz hafifliği ve
tıbbın şarlatanlarının 10 ortak özelliği

Sakın kanmayın,
sağlığınızdan olmayın!

Türk Tabipleri Birliği & İstanbul Tabip Odası

Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası’nın, basın-yayın
organlarında ve sosyal medyada bazı tıp doktorlarının hekimleri ve
hekimlik mesleğini itibarsızlaştıran, hedef haline getiren açıklama ve

tutumlarına karşı, 15 Ocak 2019 tarihli basın açıklaması

B asın, yayın organlarında, Ancak, girişte bahsettiğimiz meselenin her zaman tıpla birlikte, tıbbın itiba-
sosyal medyada sık sık bazı tıp giderek daha büyük bir halk sağlığı rından yararlanarak, tıbbı ve hastaları
doktorlarının “ezber bozan”, sorunu olduğunu gözlüyoruz ve bu istismar ederek var olmuştur ve Türk
“tabu yıkan”, “şoke eden” açıklama- nedenle, tekil bireylere değinmeden, Dil Kurumu Bilim ve Sanat Terimleri
ları yer alıyor. İstanbul Tabip Odası konuyla ilgili görüşlerimizi kamuo- Ana Sözlüğü’nde şöyle tanımlanmak-
(İTO) Yönetim Kurulu olarak 6023 yuyla paylaşmak istiyoruz. Öncelikle tadır.
sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu ve belirtelim ki; modern tıp dogma değil
ilgili mevzuatın verdiği görev, yetki ve bilimsel bir disiplindir ve felsefesinden Şarlatan:
sorumluluklar çerçevesinde bunların pratik uygulamasına kadar modern
bazıları için gelen şikayetler üzerine tıbba dair her konunun tartışılması ga- Uzmanlık ve ilgi alanları, tarzları,
ya da resen soruşturma açılıyor ve yet doğal ve de sağlıklıdır. Keza, sağlık üslupları farklı olsa da açıklamalarıyla
İTO Onur Kurulu’na sevk ediliyor ve sadece hekimlerin/sağlık profesyonel- sık sık “kamuoyunun gündemine otu-
kusurlu bulundukları takdirde cezalan- lerinin üzerinde söz söyleyebileceği ran” tıbbın şarlatanlarının bazı ortak
dırılıyorlar. bir konu değildir ve bu tartışmaların özellikleri şunlardır:
bilimsellikten şaşmamak kaydıyla top-
İTO Onur Kurulu doğrudan hekimler lumun önünde, toplumun katılımıyla 1 Her ne kadar modern tıbbı yerden
tarafından seçilir ve çalışmalarını İTO yapılmasında da hiçbir sakınca yoktur. yere vursalar da, bunu yaparken
Yönetim Kurulu’ndan bağımsız ve Tersine, tıbbi konuların bütün toplu- modern tıp eğitimi sonucu kazandık-
tamamen tarafsız olarak yürütür. mun anlayabileceği popüler bir dille ları “doktor” unvanlarını ve akademik
anlatılması toplum sağlığı açısından kariyerlerini kullanmaya özen gösterir-
Bununla birlikte İTO Yönetim Kurulu son derece önemli ve değerlidir. ler; özel muayenehanelerinde, klinik-
olarak yargılama süreçlerine gölge lerinde hasta bakmaya, ilaç yazmaya
düşürmemek için azami çabayı gös- Ancak ne yazık ki bazı tıp mensupları devam ederler.
teriyoruz ve soruşturmaya konu olan ısrarla ve inatla toplumun sağlık eği-
olay ne kadar bariz ve vahim olsa da timi konusundaki eksikliğini istismar 2 Hemen her açıklamalarında
soruşturma sürecinin bütün aşamaları etmeyi mesleki bir kariyer haline bilimsel/tıbbi gerçekler/doğrularla
tamamlanmadığı sürece, zaman zaman getirmektedir. bilim dışı yalanları/yanlışları birlikte
meslektaşlarımızın ve kamuoyunun harmanlayarak sunar, böylece yalan-
tepkisini çeksek de, konu hakkında Aslında olay sadece günümüze ve ül- ları/yanlışlarını gerçeklerin/doğruların
görüş belirtmiyoruz. kemize özgü değildir; çağlar boyunca arasında gizlemeye çalışırlar.

6 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

BASIN AÇIKLAMASI

3 İleri sürdükleri “ezber bozan”, “tabu ve o politikaların sahibi siyasi iktidarı Modern tıp dogma
yıkan”, “şoke eden” iddiaların hiçbir eleştirmezler, iktidar partisi AKP’nin değil bilimsel bir
bilimsel ispatı yoktur. Kendilerine sora- adını dahi ağızlarına almazlar; sonunda disiplindir ve bu
cak olursanız iddialarını ispatlamaları için da faturayı doktorlara keserler. nedenle eleştiriye
bilimsel dayanağa ihtiyaç yoktur, kendile- ve gelişmeye açık-
rinin söylemiş olmaları yeterlidir. 10 Her ne kadar bütün bu faaliyet- tır. Ancak bazı tıp
lerini kendileri için hiçbir kar- mensupları ısrar ve
Bilim, vicdan, etik ve deontoloji vb. her şılık beklemeden, toplum için/toplum inatla toplumun sağ-
türlü değer sistemini yok sayarak kısa yararına, “uhrevi” amaçlarla yaptıklarını lık konusundaki bilgi
zamanda ün ve varlığa ulaşmak için her iddia etseler de çabalarının meyvelerini eksikliğini istismar
türlü yola başvurarak hekimlik pratiği daha çok tanınırlık/bilinirlik/kabul görme, etmeyi mesleki bir
yapan kişi. hasta sayısı/kitap satışlarında artış gibi kariyer haline getir-
“dünyevi” nimetler olarak toplamaktan mektedir.
4 Ortaya attıkları iddiaların çürütül- kaçınmazlar.
mesinde kendileri açısından hiçbir 7OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
sıkıntı duymazlar; hemen yeni konular, “Modern tıbba saldırmanın dayanılmaz
yeni iddialar bulurlar. Hemen hepsinin hafifliği” ile sanatlarını icra eden bu şarla-
kendince “her derde deva” bir meyvesi, tanlar çağlar boyunca olduğu gibi bugün
sebzesi, insan yaşamını en az 30 yıl uza- de sadece hekimlere ve hekimliğe zarar
tacak bir diyet/tedavi kürü vardır. vermekle kalmamakta; kişisel çıkarları
için insanların modern tıbba güveni-
5 Yaşam düsturları “Bir gün herkes -15 ni zedeleyerek ve onları bazen ölümle
dakikalığına- ünlü olacak!”, taktikleri sonuçlanacak kadar yanlış yönlendirerek
“Reklamın iyisi, kötüsü olmaz!”dır. Bilim- aslında ve esasen toplum sağlığı için
sel başarılarıyla değil, medyatik söylem- ciddi bir tehdit oluşturmaktadırlar.
leriyle kamuoyunun dikkatini çekmeye
çalışırlar. Nitekim, biz hekimler acillerde, polikli-
niklerde, yoğun bakım servislerinde ne
6 Kendilerine uzatılan her mikrofona, yazık ki her geçen gün daha fazla sayıda
yöneltilen her soruya, uzmanlık alan- bu şarlatanların yanlış yönlendirmelerine
ları olup olmadığına bakmaksızın mutla- kanıp sağlığından ve hayatından olan
ka verilecek bir cevapları vardır. Bazıları hastalarla karşılaşmaktayız.
daha da ileri gidip fırsatını yakalamışken
derin sosyolojik tahlillerde bulunurlar. Bu nedenle tabip odaları bu şarlatanları
soruşturmakta, cezalandırmakta; mes-
7 Bugün zaten birçok doktorun ve lektaşları kendi içlerine dahi almayarak
tabip odalarının “aşırı teşhis”ten aşırı tepkilerini göstermektedirler.
teknoloji ve ilaç kullanımına, tanı/tedavi
süreçlerine tıbbi teknoloji/ilaç tekellerinin Ancak biliyoruz ki, bu şarlatanlara veri-
müdahalesinden kapitalist tıbba kadar lecek en büyük ceza toplum tarafından
bir dizi uygulamayı son derece radikal dikkate alınmamaları, yok sayılmaları,
eleştiriler yönelttiğini bilmezden/görmez- dışlanmalarıdır.
den gelirler; kendilerini biricik kahraman
ilan ederler. Bu nedenle, öncelikle değerli basın yayın
kuruluşlarından rica ediyoruz:
8 Zihin dünyaları “komplo teorileri”yle
doludur; kanserin çaresi bulunmuştur Lütfen bu menfaatperest şarlatanların bi-
ama ilaç firmaları gizliyordur, şekerin za- lim dışı bilgilerle toplumu yanlış yönlen-
rarı kendileri ifşa edene kadar toplumdan dirmesine ve insanların sağlığını tehlikeye
saklanmıştır, aşıların içinde alüminyum atmasına aracı olmayınız.
vardır ve otizme yol açıyordur, vb., ve de
bütün bu komploların farkına varan biri- Ve de bütün toplumu bu şarlatanlara
cik akıl sadece kendilerinde mevcuttur. karşı uyarıyoruz:

9 Açıklamalarında soyut bir “tıbbi Sakın Kanmayın, Sağlığınızdan
endüstri”, “sistem” eleştirisi varsa da Olmayın!
hiçbir zaman mevcut sağlık politikalarını

2 019 yılına ekonomik kriz içerisinde
girdik. TL’nin hızlı değer kaybının
önüne şimdilik geçilmiş gibi görünse
de, geçtiğimiz eylül ayından itibaren tüketi-
ci fiyatlarına yansıyan enflasyon, medyanın
sessizliğine rağmen ardı ardına gelen iflas
haberlerinin görünür kıldığı durgunluk,
krizin devam ettiğini gösteriyor.

Hükümet Yeni Ekonomi Programı’yla, kan
kaybeden ekonomiyi canlandırmak adı-
na atılacak adımların kaynağının, devlet
harcamalarından yapılacak 60 Milyar TL’lik
tasarrufla sağlanacağını ilan ediyor. Ya-
pılacak “tasarruf” tedbirlerinden en fazla
etkilenecek alanlardan birini, 10,1 Milyar
TL’lik kesinti ile, krizin yıkıcı etkilerinden
vatandaşı koruyacak hizmetleri kapsayan
sosyal güvenlik oluşturuyor.

Gerek kamu, gerek özel hastanelerde ek
ödemelerde düşüş ve aksama, hatta özel
hastanelerden iflas haberleri gelirken, krizin
hem toplum sağlığı ve sağlık sistemi, hem
de hekimlerin özlük hakları üzerindeki
olumsuz etkilerinin derinleşeceği aşikar
hale geldi.

Dosya konumuzu ekonomik krize ayırdık.
İlk yazımızda iktisat profesörü, Hayri Ko-
zanoğlu’yla” kriz”i tanımlamaya çalışıyor;
krizin nedenlerini, ne kadar sürebileceğini,
çıkış yollarının neler olduğunu tartışıyoruz.

İkinci yazımızda, Uludağ Üniversitesi’nden
Prof Dr. Kayıhan Pala dünyadan çeşitli ör-
neklerle ekonomik krizin toplum sağlığına
etkilerini bizlerle paylaşıyor.

Dosyamızın son yazısı, Dr. Ergün Demir’in
titiz çalışmasıyla Türkiye’de sosyal güven-
likteki güncel durumu ortaya koyuyor ve
Hükümetin atması beklenen adımlara dair
önceden bir uyarı niteliği taşıyor.

Dosya:

Ekonomik
Kriz

DOSYA

Türkiye’nin krizi

Hayri Kozanoğlu*

Doğal olarak krizlerde, sosyal harcamalar artma eğilimine girer ve
vergi gelirleri ekonomik aktivite yavaşladığı için azalır. Bunu

zorlayarak bir kemer sıkma politikasına dönüştürmek, krizin insani ve
sosyal maliyetinin çok ağır olması sonucunu doğurur.

D ergimizin bu sayısı için dosya konusu olarak Türki- nacağının altı çizildi. Öncelikle şunu söylemekte yarar var:
ye’nin krizini seçtik. Öncelikle krizi tanımlamanızı Bu program aslında resmi bir IMF programı. Uygulanmasa
isteyeceğim sizden. “Kriz yok” dendi, “dış güçle- dahi IMF’nin kemer sıkma politikalarının açık bir örneği.
rin oyunu” dendi, “psikolojik” dendi. Kriz var mı, kabaca Mantığı şuna dayanıyor: Siz mali disiplini sağlarsanız,
nedenleri neler ve bugüne nasıl geldik? yüksek faizlerle ve sıkı para politikalarıyla yabancılar için
Türkiye’yi cazip tutmaya devam ederseniz bir noktadan
Hayri Kozanoğlu: Genel hatlarıyla şunu söyleyebilirim: sonra ülkeye güven artar ve ekonomi istikrar kazanır. Tama-
İlk olarak konjonktürel krizler vardır. Ekonomiler kısa men yanlış bir formül. Kamucu bir ekonomist olarak benim
dönemli daralır ve bu durum sistem içinde para ve maliye ne düşündüğümden öte, 2008-2009 krizinde bu metropol
politikalarıyla aşılabilir. İkinci olarak yapısal krizler vardır. ülkelerin kendileri için ne uyguladığına bakalım: Faizleri
Bu krizler de İkinci Dünya Savaşı sonrası 1929 ekonomik aşağı çektiler, sıfıra yaklaştırdılar. Ancak krizlerde kaçınıl-
bunalımının devamında refah devletiyle, emeğiyle geçinen maz olarak bütçe açıkları artar. Çünkü doğal olarak sosyal
insanların satın alma gücünü artırarak ve canlandırarak ka- harcamalar artma eğilimine girer ve vergi gelirleri ekonomik
pitalizm tarafından aşılmıştır. Bir de sistemik krizler vardır aktivite yavaşladığı için azalır. Bunu zorlayarak bir kemer
ki bunlar rejim değişikliğiyle, kapitalizmin başka bir üretim sıkma politikasına dönüştürmek, krizin insani ve sosyal
tarzına evirilmesiyle aşılabilir. maliyetinin çok ağır olması sonucunu doğurur. Ama krizin
faturasını kim ödeyecek sorusuna şöyle cevap vereyim:
Dünyanın içinden geçtiği 2008 ekonomik krizi henüz aşıla- Emeğiyle geçinen bütün insanlar olarak bu sürecin nesnesi
madı. Bu anlamda da bir çözüm bulunamadı. Türkiye’nin olursak, tabii ki haliyle faturayı da emek kesimi öder. 1994-
krizinin de ne derinlikte ve ne şiddette olacağını henüz 2001-2009 krizlerinden alınan derslerle emek kesiminin
bilemiyoruz ama bütün belirtiler şunu gösteriyor: Uzun krizin faturasını ödememesi için direnmesi gerektiğini dü-
sürebilecek, kolay kolay hafızalardan silinmeyecek bir sıkın- şünüyorum. Emekçilerin, ücretlerinin yükselen enflasyonun
tıyla karşı karşıyayız. Bu ekonomik verilerin takvimlendiril- altında artırılmasına izin vermemesi, ücretlerinin eksik-geç
mesi de bizim işimizi biraz zorlaştırıyor. Çünkü ana akım ödenmesi, insanların daha uzun saatler çalıştırılması,
iktisatta ekonomi 2 çeyrek daralırsa resesyon deniliyor. kitlesel işten çıkarmalar gibi 2001 krizinde tanık olduğumuz
Tahminim, 2018’in son çeyreğinde bu başlayacak, 2019’un uygulamalarını kabullenmemeliler.
ilk çeyreğinde şiddetlenerek devam edecek ama bizim buna
ilişkin verileri elde edip de bunu ilan etmemiz Haziran IMF anlaşması yerine hükümetin tahvil ihracı konusunda
ayını bulacak. Ama en son IMF’nin ve Dünya Bankası’nın bazı yabancı bankalara yetki verdiği yansıdı basına. Bu
Endonezya’da yaptığı yıllık toplantısında, Türkiye’yle ilgili durum sorunu kısa vadede çözmeye çalışırken uzun vadede
kriz lafının kullanılması bile yurtdışı çevrelerin, uluslararası derinleştirecekmiş gibi duruyor. Bu konuda ne söylersiniz?
finans kurumlarının Türkiye’nin krize doğru sürüklendiğini
kabul ettiğini gösteriyor. Türkiye’nin en büyük kırılganlığı yurtdışı aleme olan
yükümlülüklerden kaynaklanıyor. Bunun en önemli nedeni
Krizin faturasını kim ödeyecek? Yeni Ekonomi Programı bize şu: Bilindiği gibi AKP bir kriz sonrasında, 2001 krizi
ne gösteriyor? sonrası hükümete geldi ve o dönem Türkiye gibi ülkelere
sermaye akışlarının en yoğun olduğu dönemdi. Bunun
Yeni Ekonomi Programı’nda en fazla altı çizilen noktalar- risklerini göz önüne almadan, yurtdışı kaynak girişlerine
dan bir tanesi 2019 bütçesinde harcamaların 60 milyar TL. dayalı bir büyüme modeli izlendi. Buna uygun olarak da
kısılması ve vergi gelirlerinin de 10 milyar artacağının ifade faizlerin yüksek, Türkiye’nin kendi standardından düşük de
edilmesi oldu. Böylece 70 milyar TL’lik bir tasarruf sağla- olsa uluslararası anlamda yüksek döviz kurunun da değerli
olduğu bir süreçten geçildi. Bu geçen dönemde Türkiye’nin
*Prof. Dr., Altınbaş Üniversitesi. Röportaj: Dr. Süheyla Ağkoç dış borçları en son rakamlara göre 456 milyar dolara yük-

10 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

DOSYA

seldi. Finansal olmayan şirketlerin döviz ekonomik göstergelere yansımadı. Ulus- Türkiye ekonomisi
cinsinden borçları, kabaca yarısı Türk lararası sermaye ve kapitalist küreselleş- ne yazık ki pislikleri
bankalarına yarısı da uluslararası banka menin üretim zincirlerine göbekten bağlı halının altına süpür-
ve kuruluşlara olmak üzere 340 milyar iken, ciddi bir şekilde ulusal kalkınma meye çalışsa da er
dolar civarında. Sonuçta Türkiye’nin hamleleri yürütülebilir mi, ben bunun veya geç bu hesap-
yurtdışı aleme tüm yükümlülükleri 700 kolay olmadığını düşünüyorum. Nedeni laşmayla karşı karşı-
milyar doları bulmuştu. Şimdi bu yü- de şu: Örneğin Güney Kore, Türkiye’ye ya kalacaktır.
kümlülükler teknik nedenlerle biraz daha bir örnek olarak veriliyor. 1960’lı yıllarda
inişte. Kısaca Türkiye’deki en büyük kırıl- Türkiye ile benzer bir gelişme düzeyinde 11OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
ganlık noktaları yurtdışı aleme olan döviz bulunan bir ülke, şu anda hızlı bir büyü-
yükümlülükleri oluşturuyor. O nedenle meyle, sanayileşmeyle kişi başına gelirini
ne pahasına olursa olsun ülkeye bir döviz hızla artırdı ve gelişkin ülkelerle benzer
girişi sağlayarak, bu krizi geciktirmeye, göstergelere sahip oldu. Ama Güney Ko-
etkilerini uzun döneme yaymaya çalışı- re’de bu gelişme bir otoriter rejim altında
yorlar. Ama sizin sorunuzda da olduğu yapıldı. Sendikaların, meslek kuruluş-
gibi 5 yıl vadeli %7,5’ten yapılan borçlan- larının ve emek kesiminin baskı altında
ma, benzer Amerikan tahvilinin %3 faizli olduğu bir süreçte yapıldı. Türkiye için
olduğu düşünülürse bir yılda %4,5, 5 benzer bir senaryoyu ben savunmam. Ne
yılda %22,5’luk reel bir yük getiriyor. Bir var ki bu tip otoriter kalkınma örneklerin-
ekonominin bunu kaldırması mümkün de de kurumsal yapıyı koruyup, eğitime,
değil. özellikle matematik-fizik-kimya gibi temel
bilimlere ağırlık verilip ve bürokraside
2013 yılı sonrası ABD’de parasal geniş- liyakati yani işi bilen becerikli ve o işin
lemenin azaltılacağı, hatta daralacağı ve sorumluluğunu verimli bir şekilde yerine
faiz artışına gidileceği ilan edilmişti. O getirecek insanları öne çıkararak yapıldı.
zaman Türkiye farklı bir yaklaşımla bu Türkiye’de cemaatleşmenin, tarikatleş-
duruma karşı bir önlem alabilir miydi? menin sürdüğünü, bürokraside liyakatin
L’sinin bile geçerli olmadığını, eğitim
Türkiye zaten 2013 yılına gelindiği sisteminin gericileştiğini, Türkiye’de
zaman ciddi bir dış yükle karşı karşı- araştırma geliştirme ve inovasyona yatkın
yaydı. Şartların değiştiği, yurtdışından dimağların maalesef bu eğitim sistemin-
oluk oluk sermaye akışlarının kesildiği den çok zor çıkacağını düşünürsek Türki-
dönemde sıkıntı yaşaması kaçınılmazdı. ye açısından AKP rejiminde bu zihniyet
Ama eğer 2013 Mayıs’ında ABD Merkez altında umutlu olmak için hiçbir neden
Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin tahvil bulamayız.
alımlarını yavaşlatacağına ilişkin açıkla-
ması sırasında- ki bu aslında bir sürecin Tüketim araçlarının tümünde Enflasyonla
başlangıcının ilanı anlamına geliyor- Topyekûn Mücadele diye bir kavram dola-
du- Türkiye önlemlerini alsaydı, örneğin şıyor. Bu bir çare midir, ekonomiyi olumlu
Merkez Bankası rezervlerini güçlendirme bir yere götürür mü?
yoluna gitseydi ve banka kredilerinin çok
hızlı bir şekilde artırılmasına ve büyüme- Söyleşinin diğer sorularında da altını
nin hızlı suni bir şekilde hızlandırılması çizdiğim gibi, Türkiye küresel ekonomiye
gibi sevdalara kapılmasaydı durum farklı entegre olmuş, küresel değer zincirlerinin
olabilirdi. Özellikle de 2018 seçimi öncesi belli aşamalarında devreye giren bir ülke.
2017’de Kredi Garanti Fonu kapsamın- Böyle bir ülke döviz hareketlerinden çok
da Hazine garantili 200-250 milyar lira fazla etkilenir. Nitekim en son açıkla-
civarında ucuz faizli krediyle ekonomiye nan rakamlara göre Türkiye’de üretici
doping verilmeseydi bugün belki bir
sıkıntıyla karşılaşılmazdı. Türkiye, Arjan-
tin’le birlikte bu krizi en derin yaşayan
iki ülkeden biri olmazdı en azından.

Dışa bağımlı üretimin cari açıktaki rolü
görünür hale geldikçe yerli otomobil, yerli
uçak, yerli ilaç gibi kalkınmacı söylemler
daha çok kullanılmaya başlandı. Yerli ve
milli üretimin sınırları nedir ve gerçekten
bu krizi aşmakta bir katkısı olur mu?

Öncelikle bu ifade edilenlerin hiçbir
tanesinin gerçek bir karşılığı şu ana kadar

DOSYA

Emekçilerin, üc- fiyatlarının artışı %46 idi. Bunun er veya insanların krize karşı tepkilerini törpü-
retlerinin yükselen geç tam olarak aynı oranda olmasa da lemek için bir çare olarak düşünülüyor.
enflasyonun altında tüketim ürünlerine yansıması kaçınılmaz. İkincisi de üçüncü havalimanı işçilerinin
artırılmasına izin Zaten tüketici fiyatlarında son açıkla- direnişinde ve diğer benzer direnişlerde
vermemesi, ücret- nan enflasyon oranı %24,5’tu. Böyle bir gördüğümüz gibi bütün demokrasi stan-
lerinin eksik-geç ortamda zaten mal ve hizmet fiyatlarının dartları göz ardı ederek basın özgürlüğü,
ödenmesi, insanların artmasından başka bir sonuçla karşı- grev özgürlüğü, düşüncesini açıklama
daha uzun saatler laşmak mümkün değildi. Bizim yıllarca özgürlüğü ve medya özgürlüğü gibi bütün
çalıştırılması, kitlesel vurguladığımız kamu işletmelerinin özgürlükler, ayaklar altına alarak otoriter
işten çıkarmalar gibi fiyatları düzenleyici ve aşırı fiyat artışları- bir toplum yaratılmaya çalışılıyor.
kabullenmemeleri ve nı terbiye edici rolü de ortadan kalkmıştı.
direnmeleri gerekti- Hatırlanırsa bütün içki ve sigara Tekel Ekonomik kriz dönemleri sınıf mücadele-
ğinin düşünüyorum tarafından üretilir, Sümerbank, Et-Balık sinin de yoğunlaştığı dönemler olarak ta-
Kurumu, Süt Endüstrisi gibi kurumlar en nımlanıyor. Türkiye’deki emekçi sınıflar,
12 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 temel ihtiyaçlara yönelik üretim yapar bu krize karşı ekmek ve hürriyet kavgasını
ve fiyatları düzenlerdi. Yani siz Sümer- birleştiren bir duruş sergileyebilir mi?
bank’tan bir ayakkabı almasanız dahi
orada Sümerbank’ın ayakkabılarının fiyatı Kendi durduğum yerden şöyle bir
bilinirse diğer mağaza sahiplerinin yapa- sloganla bu dönemi sembolize etmeye
cakları zamlar sınırlı olurdu. Eleştirilerde çalıştım: Berat Albayrak, Yeni Ekonomi
bu kamucu zihniyetin döneminin geçtiği, Programı’nı 3-D sloganıyla, yani Denge-
dinozorların ancak bunları dile getirdiği lenme-Disiplin-Değişim sloganıyla ilan
ifade edilirdi. Şimdi bu kamu kuruluşları etti. Ben de emekçiler açısından “başa
da kalmadı. Rekabete, serbest piyasaya gelen çekilir” demeyecekleri, krizin
dayalı bir anlayıştan yıllarca bahsedildi. yaratacağı mağduriyetleri bir kader olarak
Şimdi bu anlayış baskılarla, yıldırmalarla, kabul etmeyecekleri bir tepki bekliyorum
korkutmalarla fiyatlara müdahale ediyor. ve emekçilerin 3-D’sinin Direniş-Da-
Tabii ki ortaya gayet trajikomik bir sonuç yanışma-Destek olabileceğini düşünü-
çıkıyor. Zabıtalar markete giriyor şunun yorum. Direniş derken bulunduğumuz
fiyatı yüksek diyor. Peki, bunun kriteri yerde, fabrikada, işyerinde, hakkımızın
nedir? Geçmişte de bazı marketler ve elimizden alınmasına karşı emeğimizi,
bazı ürünler daha ucuz, bazıları ise daha işimizi kaybetmemize karşı direnmek.
pahalıyken de aynı durum geçerli değil Başka yerlerde emeğiyle geçinen ve bu
miydi? Stokçuluk, fırsatçılık ve spekü- sürece direnenlerle dayanışma içerisinde
latörlük gibi tam karşılığının ne olduğu bulunmak ve nerede desteğimize ihtiyaç
bilinmeyen kavramlarla insanlar korkutul- duyuluyorsa destek vermek… Özellikle
maya çalışılıyor. Evet, geçici olarak belki burada sendikalar ve TTB’nin de içinde
aşırı kârları olanlar arasında fiyatları aşağı bulunduğu meslek örgütleriyle; İstanbul
çekenler olabilir ama böyle bir anlayışla üçüncü havalimanı işçileri, Flormar işçile-
enflasyonun düşürülmesi mümkün değil. ri, Cerattepe’de direnenler gibi kendili-
Özellikle döviz kurları makul bir düzeye ğinden oluşan direnişlere de destekler
çekilmedikçe -ki yakın bir dönemde bunu verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
beklemek mümkün değil- Türkiye’de Örneğin Arjantin’de 2001’de çok derin
enflasyon sorununun geride kalması söz bir kriz yaşanırken ortaya konan direniş
konusu olamaz. pratikleri ülkede bir devrimci durumun
var olup olmadığı tartışmasını yaratmıştı.
Bu kriz kuşkusuz bir ekonomik krizdir. Belki hakim sınıflar bu devrimin önünü
Peki, bir demokratik krizin de birlikte yol kapadı ama en azından sol popülist emek
aldığını söyleyebilir miyiz? kesimine değer veren, üretimin daha
hakça yeniden dağıtımına öncelik veren
İnsanlar ekonomik kriz sürecinde işle- bir Peronist dönem yaşandı. Ta ki şu anki
rinden olabilir, satınalma güçleri azalır Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri
ve yaşam standartları aşağı çekilir. İster seçilene kadar... Hem Türkiye’de de
istemez insanların bunlara tepkileri olur. böyle bir direniş sergilemek için yeterince
Şimdi Saray rejimi 2 strateji izliyor. Bir ekonomik neden var, hem de Türkiye’de-
tanesi tartışmaları kültürel zemine, mez- ki insanların geçmişten gelen direniş
hep eksenine çekerek, sekülerler-dindar- hafızaları var. Bir Gezi İsyanı var. Ben bu
lar- gibi, insanları kutuplaştırmaya devam nedenle karamsar olunmaması gerektiği-
ediyor. Bu anlamda İsmet İnönü’nun ni, krizin sonuçlarına kuzu gibi katlan-
elinde Amerikan bayrağı sallaması gibi mak yerine hakkımızı aramaktan başka
örnekler, tartışmayı bu zemine çekerek, çaremiz olmadığını düşünüyorum.

DOSYA

Ekonomik kriz toplum sağlığını
nasıl etkileyecek?

Kayıhan Pala*

Umarız Sağlık Bakanlığı gerekli önlemleri ivedi olarak alır.
Aksi halde, başta erken ölümler ve hastalıkların görülme sıklığındaki

artış olmak üzere, çok sayıda olumsuz sağlık sonucunun ortaya
çıkması kaçınılmaz olacaktır.

E konomik krizin varlığı, bağımsız ekonomistlerin zaman dilimlerinde özellikle çevre kapitalist ülkeler bir
açıklamalarının yanı sıra, sunumu yapılan Yeni biçimde ekonomik krizle karşı karşıya kalıyor. Ülkemizin
Ekonomi Programı’nda yer alan hedefler ile Maliye yakın geçmişinde yaşadığımız 1994, 2000/2001 ve 2008/2009
Bakanlığı tarafından da doğrulanmış oldu. Gerçi çarşı krizi henüz belleklerimizdeki yerini koruyor. Şimdi, daha
pazarda karşımıza çıkan fiyatlar, elektrik, su ve doğalgaz fa- öncekilerden etkisi daha kötü olabilecek bir ekonomik kriz
turaları ile birden bire yükselen akaryakıt fiyatları kimsenin ve durgunluk ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor.
açıklamasına gerek bırakmadan krizi zaten gösteriyordu.
Ancak Yeni Ekonomik Programda yer alan enflasyon ve Ekonomik kriz ve durgunluk, toplumun geniş kesimlerinin
işsizlikle ilgili yüksek hedefler, içinde bulunduğumuz eko- sağlığını olumsuz etkiliyor. Örneğin 1997/98 Doğu Asya
nomik krizin yakıcılığını açık olarak ortaya koyuyor. Maliye ekonomik krizi sırasında Endonezya’da genel olarak toplu-
Bakanlığı’nın öngörüsüne göre 2019’da %12’yi aşması mun sağlık durumu bozuldu. Kriz Yunanistan’da erkeklerde
beklenen resmi işsizlik oranı, 2021’e kadar çift hanelerde intiharları ve cinayetlerle birlikte kasıtlı yaralamaları, İspan-
seyretmeye devam edecek. Standart işsizlik hesaplaması ya’da özellikle işsiz ve ev kredisini ödeme zorluğu içinde
dışında alternatif ve gerçek bir işsizlik hesaplama yöntemi olan ailelerde ruh sağlığı bozukluklarının sıklığını önemli
olarak kabul edilen “geniş tanımlı işsizlik oranı” ise bilin- ölçüde artırdı. 2008 krizi sonrasında; Finlandiya’da yaşlıla-
diği gibi çok daha fazla. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları rın ömürlerinde kısalma, kanserlerde, solunum sistemi has-
Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından talıklarında, kalp hastalıklarında ve ruh sağlığı sorunlarında
yayınlanan “İşsizlik ve İstihdam Raporu- Ekim 2018”e göre artış, Yunanistan ve İzlanda’da anne ölümlerinde artış, her
geniş tanımlı işsiz sayısı 6,3 milyonu aşmış durumda. üç ülkede de sağlığını kötü olarak bildirenlerin oranında
artış gözlendi. Ekonomik krizle birlikte Yunanistan’da her
Kapitalizmin kriz yaratan yapısı biliniyor, bu nedenle belirli iki cinsiyette, Estonya ve Slovenya’da ise kadınlarda erken

*Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

13OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

Kaynaklar ölümlerin arttığına ilişkin kanıtlar var. zorunda kalıyor: Temel teminat paketinde
daralma ve kullanıcı ödentilerinde artış.
Cylus J, Mladovsky P, and McKee Ekonomik kriz, sağlık harcamalarında
M (2012) Is There a Statistical azaltmaya gidilmesi gibi yalnızca sağlık Temel teminat paketinde daralma birçok
Relationship between Economic Crises alanına özgü durumlar nedeniyle değil, sağlık hizmetinin artık sosyal güvenlik
and Changes in Government Health buna ek olarak, işsizliğin artması gibi sağ- sistemi tarafından (Genel Sağlık Sigortası)
Expenditure Growth? An Analysis lığın sosyal belirleyicileriyle ilgili nedenler karşılanmamasına; kullanıcı ödentilerinde
of Twenty-Four European Countries. yüzünden de toplum sağlığını olumsuz artış ise yurttaşların temel teminat paketi
Health Services Research 47(6):2204- etkilemektedir. içerisinde yer alan hizmetlere ulaşmak
2224. için bile (Tanı, tedavi, tıbbi malzeme, ilaç
Ekonomik krizlerde, krizden çıkar vb.) daha fazla katkı payı ödemek zorunda
Gili M, Roca M, Basu S, McKee M, sağlayan zenginler dışında, hemen her kalmalarına yol açıyor.
Stuckler D (2013) The mental health yurttaşın yaşamı olumsuz etkileniyor ve
risks of economic crisis in Spain: değişikliğe uğruyor. En önemli değişiklik Bunların sonucunda hastaların karşıla-
evidence from primary care centres, hane halklarının gelirinde azalma, giderin- namayan tıbbi gereksinimleri artıyor ve
2006 and 2010. Eur J Public Health. de artış olarak gerçekleştiği için; yurttaşlar toplumun sağlığı kötüleşiyor…
23(1):103-8. ister istemez giderlerini azaltmak uğraşı
içerisine giriyor. Gider azaltmanın en sık Yeni Ekonomik Programda sosyal güven-
Granados JAT, Rodriguez JM (2015) başvurulan yolu ise “zorunlu” harcamalar lik sisteminden 10 milyar TL tasarrufta
Health, economic crisis, and austerity: dışındaki bütün harcamaların kısılması ya bulunulacağının açıklanması ile birlikte,
A comparison of Greece, Finland and da bu harcamalardan vaz geçilmesi. günümüzde bu öngörülerin yavaş yavaş
Iceland. Health Policy 119:941–953. ortaya çıktığına ilişkin bazı ipuçları var.
Sağlıktan tasarruf etmenin söz konusu Örneğin 600 kadar ilaca bugün erişile-
İşsizlik ve İstihdam Raporu- Ekim olmaması gerektiği halde, eğer yurttaşlar miyor, daha önce temel teminat paketi
2018. Türkiye Devrimci İşçi Sendi- sağlıkla ilgili gereksinimlerini ceplerin- kapsamı içerisinde yer alan bazı hizmetler
kaları Konfederasyonu Araştırma den para harcayarak gidermek zorunda (Koklear implant vb.) bugün artık sunu-
Dairesi (DİSK-AR), https://disk. kalıyorlarsa, kriz sırasında bu tür sağlık lamıyor, devlet hastaneleri ve üniversite
org.tr/2018/10/kriz-issiz-biraki- harcaması yapmaktan da vazgeçiyorlar. hastaneleri ödeme güçlüğü nedeniyle mal-
yor-disk-ar-ekim-2018-issizlik-raporu/ zeme alımlarında büyük sorunlar yaşıyor.
. Krizin yarattığı olumsuz koşullar nede-
niyle başta ruh sağlığıyla ilgili hizmetler Oysa kriz ve durgunluğun toplum sağ-
Karanikolos M, Mackenbach JP, olmak üzere, toplumun sağlık hizmeti lığına olumsuz etkilerini azaltabilmek
Nolte E, Stuckler D, McKee M (2018) gereksinimi artıyor. Kriz öncesinde özel için, kamu sağlık hizmetlerinin daha fazla
Amenable mortality in the EU—has sektöre başvuran yurttaşların da sağlık desteklenmesi gerekiyor.
the crisis changed its course? The hizmeti gereksinimlerini, artık özel sektöre
European Journal of Public Health, ödeyebilecek güçleri olmadığı için kamu Ekonomik bir gerilemeden sonraki yıllar
Vol. 28, No. 5, 864–869. sağlık kuruluşlarına başvurarak karşıla- içinde, hükümetlerin tercihlerine bağlı
mak yolunu seçmesi yüzünden, kamu olarak kamu sağlık harcamaları uzun
Kondilis E, Giannakopoulos S, kurumlarına talep artabiliyor. Artan vadeli ekonomik koşullar göz önüne alın-
Gavana M, Ierodiakonou I, Waitzkin talebin karşılanabilmesi için kamu sağlık dığında beklenenden daha yavaş büyü-
H and Benos A (2013) Economic kuruluşlarının kriz koşullarında desteklen- mekte; ekonomik krizle birlikte, kamuda
Crisis, Restrictive Policies, and the mesi, bu durumda bir zorunluluk olarak maliyet azaltma politikalarına bağlı olarak
Population’s Health and Health Care: karşımıza çıkıyor. sağlık harcamalarındaki kesintiler eşitlik,
The Greek Case. American Journal of verimlilik ve sağlık hizmetlerinin kalitesi
Public Health. 103(6):973-9. Ancak, krizlerde hükümetler tarafından üzerinde potansiyel olumsuz etkilerin
açıklanan “Kemer sıkma” politikalarının ortaya çıkmasına uygun bir zemin hazırla-
Koyuncu M, Şenses F (2004) Kısa bir sonucu olarak, sağlık ve sosyal güven- maktadır.
Dönem Krizlerin Sosyoekonomik Etki- lik alanında gündeme getirilen “maliyet sı-
leri: Türkiye, Endonezya ve Arjantin nırlama” politikaları, bırakın kamu sağlık Umarız Sağlık Bakanlığı birinci basamak
Deneyimleri. ERC Working Papers in kuruluşlarını desteklemeyi, kuruluşlara ak- başta olmak üzere, kamu sağlık kuruluş-
Economics 04/13. tarılan mevcut kaynaklardan bile kesintiye larını desteklemek için gerekli önlemleri
gidilmesini öngörüyor. ivedi olarak alır. Aksi halde, başta erken
Waters H, Saadah F, Pradhan M ölümler ve hastalıkların görülme sıklı-
(2003) The impact of the 1997-98 Kemer sıkma politikaları sonucunda kamu ğındaki artış olmak üzere, çok sayıda
East Asian economic crisis on health bütçesinden sağlık hizmetlerine ve sosyal olumsuz sağlık sonucunun ortaya çıkması
and health care in Indonesia. Health güvenlik kuruluşlarına aktarılan pay azalı- kaçınılmaz olacaktır.
Policy Plan. 18(2):172-81. yor. Bu azalmanın etkisiyle sosyal sigorta
sistemleri iki temel düzenleme yapmak
14 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

DOSYA

Kriz ve sosyal güvenlik

Ergün Demir*

Gerçek bir sosyal güvenlik sistemi yurttaşların yoksulluk, işsizlik, gele-
cekle ilgili ekonomik belirsizlik, yaşlılık ve hastalık gibi sosyal tehlikele-
rin ortaya çıkaracağı olumsuzluklara karşı korumayı, bunların etkilerini

hafifletmeyi ya da yok etmeyi sağlayan önlemleri içermelidir

S osyal güvenlik sistemi, tanımı gereği, bireyin kendi yasada 4. madde sigorta kollarını aşağıdaki gibi tanımlar:
başına başa çıkması güç risklere karşı toplumsal
koruma sağlamak için vardır. Dolayısı ile, gerçek • Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını
bir sosyal güvenlik sistemi yurttaşları yoksulluk, işsizlik,
gelecekle ilgili ekonomik belirsizlik, yaşlılık ve hastalık gibi • Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı,
sosyal tehlikelerin ortaya çıkaracağı olumsuzluklara karşı hastalık ve analık sigortası kollarını
korumayı, bunların etkilerini hafifletmeyi ya da yok etmeyi
sağlayan önlemleri içermelidir. • Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortası kollarını
Türkiye’nin prime dayalı katkılar üzerinden “güvence” sağ-
layan sosyal güvenlik sisteminde en son radikal değişiklik • Genel sağlık sigortası ise; Kişilerin öncelikle sağlıklarının
2008 Ekim’de yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile gerçekleştirilmiştir. Bu

* Pratisyen Hekim, Araştırmacı yazar.

15OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

Finansmanda DOSYA
gelir gider dengesi-
nin bozulması başta oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı içermektedir.
prim ödeyemeyen
nüfusun kapsam dışı Ülkemizde Mevcut Durum:
bırakılması olmak
üzere güvencenin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Temmuz 2018 verilerine göre nüfusun %13.15’i yani
daraltılması arayışla- 11.033.350 kişi Sosyal Sigorta kapsamı dışındadır. Yasanın çizdiği dar çerçeve (her-
rını beraberinde hangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, SGK’dan gelir ve aylık
getirebilir. almayan, 18 yaşını doldurmuş ve öğrenci olmayan, aylık geliri asgari ücretin 1/3’ün-
den az) içerisinde yer aldıkları tespit edilmiş, böylece prim ödeme yükümlülüğünden
muaf, primleri devlet tarafından karşılanarak sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmış
8.131.929 vatandaşımız vardır. 2017 Sayıştay raporunda ise 6.411.282 sigortalının Ge-
nel Sağlık Sigortası (GSS) primini ödeyemediğini ortaya çıkarılmıştır. (Tablo-1)

Bir sosyal güvenlik sisteminin niteliğini finansman yöntemi belirler. Gelirler ve giderler
arasındaki dengenin sağlanması, sistemin sürdürülebilirliği için zorunludur. Finans-
manda gelir gider dengesinin bozulması başta prim ödeyemeyen nüfusun kapsam dışı
bırakılması olmak üzere güvencenin daraltılması arayışlarını beraberinde getirebilir.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun en önemli gelir kalemlerini primler ve devlet katkısı oluş-
tururken, giderlerinin en önemli kısmını emekli aylık ödemeleri ve sağlık harcamaları
oluşturmaktadır. 2017 yılında gelirlerinin %70,39’nu prim gelirleri, %17,93’nü devlet
katkısı, %11,68’ni ek ödeme, faturalı ödeme ve diğer gelirler; giderlerinin ise %67’sini
emekli aylıkları, %24,84’ünü sağlık giderleri, %8,16’ını ek ödeme, faturalı ödemeler ve
diğer giderler oluşturmaktadır.

AKP Hükümetleri döneminde (2003-2018) SGK’nın mali bütçe gelir-gider arasındaki
dengesizlik kronik hale gelmiş ve toplam 336 Milyar TL “açık” oluşmuştur. (Tablo-2)

SGK finansman açığının en önemli nedenleri;

1.Kayıt dışı sektör ve kayıt dışı istihdam: Kayıt dışı çalışanlar, sigortasız ve gü-
vencesiz çalışmakta, doğal olarak prim ödeyememektedir. Ülkemizde tarım sektöründe,
inşaat sektöründe, küçük çaplı işletmelerde, geçici ve mevsimlik işlerde kayıt dışılığın
diğer sektör ve işletmelere göre daha yoğun olduğu görülmektedir. 2019 bütçe sunu-
munda 2017 yılı sonu itibariyle kayıt dışı istihdam oranı %33,9 olarak açıklanmıştır.

2.Hükümetlerin siyasal kazanımlar için sosyal güvenlik sistemine müdahale
etmesi

3.Aktif/Pasif dengesinde yaşanan bozulmalar: Kurumlara bağlı aktif bir biçimde
çalışan sigortalıların aylık alanlara oranı aktif/pasif oranını sunmaktadır. Bir sosyal
güvenlik sisteminin mali bakımdan ayakta durabilmesi için aktif/pasif sigortalı oranının

Tablo-1

16 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

DOSYA İşyeri iflaslarının
arttığı ve işyerlerinin
asgari 4 olması gereklidir. SGK Temmuz 2018 verilerinde Aktif/Pasif oranı 1.91’dır. kapandığı, binlerce
işçinin işten çıkartıl-
4.Primlerin gereği gibi tahsil edilememesi: Sosyal Güvenlik Kurumu 2017 yılı dığı bu ülkede hala
Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporuna göre Kurum, finansal sıkıntı yaşamasına karşın kriz yok söylemi ne
2017 yılı prim gelirinin %40’ına denk gelen (83 Milyar TL) alacaklarını tahsil edeme- anlama gelmektedir?
miştir. 31.12.2017 tarihi itibariyle SGK’nın toplam 83.055.810.495,86 TL tutarında prim
aslı alacağı bulunmaktadır. Raporda ayrıca 13 milyon borçlu işyeri ve sigortalı bulun- Tablo-2
duğu tespit edilmiştir. (Tablo-3)

Vatandaş ödediği sağlık sigortası primleriyle sağlık hizmeti almaktadır.

SGK, sağlık hizmetlerini kamu veya özel sağlık hizmet sunucularından satın almakta;
bunun karşılığı olan ödemeler miktarı ve şekli protokoller/sözleşmeler ile belirlenmek-
tedir. Finansmanı ise tüm vatandaşların ödeyeceği varsayılan sağlık sigortası primleri
ile sağlanmaktadır.

SGK topladığı primleri ve maliyetleri saptarken, aynı zamanda geri ödeyici kuruluş
olarak ilaçlar, tıbbi cihazlar, hastane yatış maliyetleri gibi sağlık hizmet sunumunun
maliyetlerini de belirlemektedir. Kurum, finansmanı sağlanacak olan sağlık hizmetle-
rinin kapsamını, bedellerini ve hangi usul ve esaslarla ödeme yapacağını yayımladığı
Sağlık Uygulama Tebliği aracılığı ile belirlemektedir.

Genel sağlık sigortası prim gelirleri, GSS kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini kar-
şılamaktadır. Sayıştay denetim raporuna göre GSS primleri 2016 yılında 16,4 milyar TL
fazla vermiş, ancak bu fazla kanuna aykırı bir biçimde emekli maaşlarını ödeyen Sosyal
Sigorta Fonu için kullanılmıştır.

Kriz nedeniyle önümüzdeki günlerde sosyal güvenlik sisteminde yaşanacak
olası gelişmeler;

Maliye ve Hazine Bakanı Albayrak, açıkladığı Yeni Ekonomik Programda 2019 yılı
içinde 10,1 Milyar TL’si sosyal güvenlikten olmak üzere toplam 60 Milyar TL tasarruf
yapılacağını belirtmektedir. Merkez Bankası 2018 sonu enflasyon tahminini %13,4’ten
%23,5’e, 2019 tahminini ise %9,3’ten %15,2’ye yükselttiğini, TUİK ise Temmuz 2018
işsizlik oranının %10,8 seviyesinde gerçekleştiğini açıklamaktadır.

Şu ana kadar konkordato başvurusunda bulunup talebi sonuçlanan borçlu şirket sayısı
3 bini geçmiştir. İşyeri iflaslarının arttığı ve işyerlerinin kapandığı, binlerce işçinin işten
çıkartıldığı bu ülkede hala kriz yok söylemi ne anlama gelmektedir?

SGK Prim borcu olan işyeri ve sigortalıların sayısında artış

Yüksek enflasyon, yüksek işsizlik ve ekonomik durgunluk sosyal güvenliğin finansma-

17OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

Sağlıkta eşitsizlikle- DOSYA
rin giderek artacağı,
tıbbi hizmetlere, nını olumsuz etkiler. Artan finansal ve ekonomik krizler istihdamın korumasızlığını
tıbbi sarf ve medikal artırır, formel sektörde kitlesel iş kayıpları, işsizlikte hızlı artış ve kayıt dışı istihdamın
malzemelere, ilaca daha da genişlemesine neden olur. İş olanakları, gelirleri azalan ve yaşam düzenleri
erişimin vatandaşla- yıkılan insanların sosyal sigortaya katkı yapmaları olanaksızlaşır ve prim ödeme eğili-
rın büyük bir ço- minde azalma olur.
ğunluğu için sıkın-
tılı hale geleceği bir Bu durum; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun mali dengeleri üzerine olumsuz etki yaratır.
sürece doğru hızla Prim ödeyemeyenlerin sayısının giderek artması ve prim alacaklarının tahsil edile-
ilerlemekteyiz memesi sonucunda SGK’nın gelir gider dengesi olumsuz etkilenir ve finansman açığı
giderek artar.
Tablo-3
Hazine ve Maliye Bakanı 2019 bütçe sunum konuşmasında 2017 yılında 24,1 Milyar
18 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 TL olan SGK “açığı”nın 2018 yılı gerçekleşme 34,4 Milyar TL olduğunu, 2019 yılı için
43,3 Milyar TL teklif edildiğini, 2020 yılı için ise 49,9 Milyar TL tahmin edildiğini
açıklamıştır.

Vatandaşlar nelerle karşılaşacaktır?

1-Sosyal Sigorta Sistemi yeniden düzenlemesi ile bireysel emeklilik sisteminde “otoma-
tik-zorunlu katılım”, emekli aylık ödemeleri, kıdem tazminatının yeniden yapılandırıl-
ması gündeme gelecektir.

Resmî Gazete’de yayımlanan 2019 Cumhurbaşkanlığı programında sosyal taraflar ile
uzlaşarak kıdem tazminatı reformunun yapılacağı belirtilmektedir. Yerel seçim sonrası
kıdem tazminatı kaldırılarak yerine fon uygulaması getirilmesi beklenmelidir.

2-Genel Sağlık Sigortasına ek olarak vatandaşın cebinden karşılayacağı tamamlayıcı
sağlık sigortası getirilecektir.

3-Sağlık hizmetleri kapsamının, hizmete erişimin ve teminat paketinin daraltılması söz
konusu olacaktır. Sağlık hizmetlerine ulaşmak için (tanı, tetkik, tedavi, tıbbi malzeme,
ilaç vb.) daha fazla katkı payı ödemek zorunda kalınacaktır.

4- Halk yeniden kuyruklar, bekleme listeleri, sağlık hizmetine erişim güçlükleri gibi
sorunlarla yüz yüze gelecektir.

5-Vatandaşlar sağlık hizmeti gereksinimleri için özelden çok kamu sağlık kuruluşlarını
talep edecektir.

6-Krizin etkisiyle hane halkının gelirinin bir şekilde düşmesi, özel sağlık hizmetlerine
olan talebin azalmasına yol açacaktır.

7- Birçok ilacın ödeme kapsamından çıkarıl-
ması, özellikle ithal ve hayati öneme sahip
ilaçlara ulaşılamamasına yol açacaktır.

8-Başta kamu olmak üzere birçok sağlık
işletmesinin borçlarını ödeyememesi ve iflas
etmesi durumu ortaya çıkacaktır.

Sağlıkta eşitsizliklerin giderek artacağı, tıbbi
hizmetlere, tıbbi sarf ve medikal malzeme-
lere, ilaca erişimin vatandaşların büyük bir
çoğunluğu için sıkıntılı hale geleceği bir
sürece doğru hızla ilerlemekteyiz.

HUKUK

İş güvencesini koruyucu
kurallar ve ihlali halinde talep
edilebilecek haklar nelerdir?

Oya Öznur*

Kuşkusuz işverenin dayandığı fesih gerekçesi bir iddiadan ibarettir.
Fesih hangi gerekçeyle veya hangi yolla yapılmış olursa olsun, çalışanın

yargı yoluna başvurma hakkı mevcuttur.

Ö zel sağlık kuruluşlarında İş Kanunu’nun 25. maddesinde, “İşve- bendinde ahlak ve iyi niyet kurallarına
çalışan hekimler için iş renin haklı nedenle derhal fesih hakkı” uymayan haller arasında işyerinde
sözleşmelerinin haksız ve düzenlenmiştir. Bu maddede, dört alt cinsel taciz, hırsızlık, güveni kötüye
tek taraflı feshi her zaman güncel bir başlık bulunmaktadır; sağlık sebepleri, kullanma, işyerine sarhoş veya uyuş-
sorun oldu. Son zamanlarda Hukuk ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan turucu kullanarak gelme, işyerindeki
Büromuza yapılan başvurulardan; hem haller, zorlayıcı sebepler ve işçinin cihazlara zarar verme ve benzeri fiiller
haksız sözleşme fesihlerinde, hem gözaltına alınması/tutuklanması halle- bulunduğu gibi, izin almaksızın veya
de hekimleri “istifaya” -daha doğru rindeki devamsızlığı. Bu haller, işçiden haklı bir sebep olmaksızın art arda iki
ifadeyle sözleşmeyi haklı nedenle fes- kaynaklanan fesih sebepleri olarak sa- gün veya bir ay içinde iki defa bir tatil
he- zorlayan olaylarda artış olduğunu yılmıştır. Bunların gerçekleştiğini iddia gününden sonraki iş günü yahut bir
görüyoruz. Her iki konuyu aynı yazıda eden işveren, iş sözleşmesini feshede- ayda üç gün işe gelmemek de sayıl-
değerlendirmek mümkün olmaya- bilir. Ancak feshin, İş Kanunu’nun 19. mıştır.
cağından, bu yazıda iş güvencesini maddesinde gösterilen usule uygun
sağlamaya dönük kuralları, ihlali olarak yapılması gerekir. Bu maddeye Uygulamada da çoğunlukla iş söz-
halinde başvurulabilecek yolları ve göre, “İşveren fesih bildirimini yazılı leşmeleri 25. maddenin (II) numaralı
talep edilebilecek hakları ele almakla olarak yapmak ve fesih sebebini açık bendine göre feshedilmektedir. Böyle-
yetineceğiz; ve kesin bir şekilde belirtmek zorun- ce işverenler hem savunma ve benzeri
dadır.” usulü işlemlere başvurmadan hem de
1- İş güvencesinin en önemli amacı, tazminat ödemeden iş sözleşmelerinin
çalışanın keyfi sebeplerle işten çıkar- Keza aynı maddeye göre, bir işçinin bağlayıcılığından kurtulmaya çalış-
tılmasını önlemektir. Bu amaçla İş Ka- belirsiz süreli iş sözleşmesi, hak- maktadır. Çünkü sadece 25/II. madde,
nunu’nda işveren tarafından yapılan kındaki iddialara karşı savunması tazminatsız derhal fesih imkânı ver-
feshin haklı veya geçerli olması şartları alınmadan, davranışı veya verimi ile mektedir. 25. maddenin diğer bent-
düzenlenmiştir. İkisi arasındaki fark ilgili nedenlerle feshedilemez. Bunun leri de dahil olmak üzere yapılacak
tazminat ve işe iade talepleri bakımın- istisnası, işçinin ahlak ve iyiniyet ku- sözleşme fesihlerinde işveren kıdem
dan önemlidir. rallarına aykırı davranışlar gösterdiği tazminatı ve diğer alacakları peşinen
iddiasıdır. 25. maddenin (II) numaralı ödemek zorundadır. 25/II. maddenin

* Avukat, İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu

19OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

HUKUK

Bir işçinin belirsiz kötü niyetli kullanımına karşı İş Kanunu altında işvereni/mesul müdür temsilen bir
süreli iş sözleşmesi, yetersiz de olsa bir sınırlama getirmeye imza ve kaşenin bulunup bulunmadığını
hakkındaki iddiala- çalışmış; 26. maddede işverenin olayı kontrol etmeleri, istifa veya karşılıklı an-
ra karşı savunması öğrendiği tarihten itibaren altı iş günü ve laşma gibi ibareler varsa çıkarılmasını is-
alınmadan, davranışı her halde bir yıllık süre içinde sözleşme- temeleri, her halükarda “kanuni haklarımı
veya verimi ile ilgili yi feshetmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu saklı tutuyorum” şerhini düşmeleri, tarihi
nedenlerle feshedile- sürelerden sonra bu fiil gerekçesiyle fesih de yazarak bu şerhin altını imzalamaları
mez. yapılamaz. önemlidir. Fesih bildiriminin bir örneği
hekimde, diğeri işverende kalacaktır.
Kuşkusuz işverenin dayandığı fesih ge-
rekçesi bir iddiadan ibarettir. Fesih hangi Şayet yazılı bir bildirim yapılmıyorsa,
gerekçeyle veya hangi yolla yapılmış olur- o zaman hakların zarar görmemesi için
sa olsun, çalışanın yargı yoluna başvur- hekim tarafından aynı gün, İstanbul
ma hakkı mevcuttur. Zaten uygulamada Tabip Odası’na, İlçe Sağlık Müdürlü-
feshi açık, kesin gerekçelerle ve yazılı ğü’ne iş sözleşmesinin işveren tarafından
olarak yapan özel sağlık kuruluşu yok tek taraflı olarak feshedildiğinin bildiril-
gibidir. Çoğunlukla fesih sözlü olarak mesi ve kayda geçirilmesi, keza işyerine
bildirilmektedir. Bazen de telefonla, noter kanalıyla ihtarname gönderilerek iş
kısa mesaj yoluyla “artık sizinle çalış- sözleşmesinin haksız şekilde feshedilmesi
mayacağız” denilmektedir. Hatta hekim sebebiyle tazminat ve alacakların öden-
çalışmaya devam ederken, aynı iş için mesinin talep edilmesi fayda sağlayacak-
gazetelere ilan verildiği, başka hekimlerle tır. Böylece bu belgeler, iş sözleşmesinin
iş görüşmesi yapıldığı, iş sözleşmesinin hangi tarihte kimin tarafından feshedil-
feshedileceğinin bu şekilde öğrenildiği diği konusunda delil olarak kullanılabi-
örnekler de vardır. Bu noktada hekimle- lecektir.
rin sözlü bildirimi kabul etmeyerek, 19.
maddeye göre yazılı bildirim yapılmasını 2- Sözleşmenin “geçerli bir nedenle fes-
istemeleri gerekir. hi”, işe iade ve geçersiz feshin sonuçları
ise İş Kanunu’nun 18. ve devamı mad-
Fesih bildirimi noter kanalıyla ikamet- delerinde düzenlenmiştir. 18. maddeye
gaha gönderilebileceği gibi, hekime göre, “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran
işyerinde de tebliğ edilebilir. Bu durumda işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan
hekimlerin, fesih bildirimini tebliğ alırken işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini
tarihine ve içeriğine dikkat etmeleri, fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden

20 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

HUKUK

veya davranışlarından ya da işletmenin, için işçiye en çok dört aya kadar ücret ve Arabuluculuk uygu-
işyerinin veya işin gereklerinden kay- diğer hakları da ödemek zorunda kalır. lamasıyla, iş sözleş-
naklanan geçerli bir sebebe dayanmak Ancak işçi, karar kesinleştiğinde on gün mesi 18. maddeye
zorundadır.” içinde işe geri dönmek için başvuruda aykırı olarak feshedi-
bulunmazsa, yapılan fesih geçerli hale len işçi için işe iade
İş güvencesiyle ilgili temel düzenleme gelmektedir. Bu sürede başvurmayan talebinde bulunmak
olan ve işe iade davası olarak bilinen işçi yukarıda belirtilen parasal haklardan ve dava yoluyla ka-
“Fesih bildirimine itiraz ve usulü” ise 18. mahrum kalacaktır. rara ulaşmak uzayan
maddeyle bağlantılı olarak 20. maddede bir sürece dönüş-
düzenlenmiştir. Ancak belirtelim ki 20. 3- İş akdinin haksız ve geçersiz sebeplerle müştür.
madde 2003 yılında ilk kez düzenlendi- feshedilmesine karşı diğer “caydırıcı”
ğinde, işe iade talebi hızla sonuca ulaştı- önlem ise kıdem ve ihbar tazminatlarıdır. 21OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
rılması gereken bir konu olarak görülmüş, İş Kanunu’nun 17. maddesine göre, “Be-
dava seri usule bağlanmış ve diğer iş lirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden
davalarından ayrı bir önem verilmişti. önce durumun diğer tarafa bildirilmesi
2018 yılı itibariyle ise işe iade talebi için gerekir.” Bu süre, çalışması altı aydan
arabuluculuğa başvurma zorunluluğu ge- az süren işçi için bildirimin diğer tarafa
tirilmiştir. Maddeye göre, “iş sözleşmesi yapılmasından itibaren iki hafta, altı
feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep aydan bir buçuk yıla kadar süren çalışma
gösterilmediği veya gösterilen sebebin için dört hafta, bir buçuk yıldan üç yıla
geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih kadar süren çalışma için altı hafta, üç
bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir yıldan fazla süren çalışma içinse sekiz
ay içinde işe iade talebiyle, arabulucuya haftadır. İş sözleşmesini geçerli bir se-
başvurabilir. Arabuluculuk faaliyeti so- beple sona erdirmek isteyen işverenin bu
nunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, kurala uyması ve feshi belirtilen sürelere
son tutanağın düzenlendiği tarihten göre önceden işçiye ihbar etmesi gerekir.
itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde İhbar şartına uyulmamasının sonucu, bu
dava açılabilir”. sürelere ilişkin ücret tutarında tazminat
ödeme yükümlülüğüdür. Bu miktar peşin
Dolayısıyla iş sözleşmesi 18. maddeye ödenerek de fesih gerçekleştirilebilir.
aykırı olarak feshedilen işçi için işe iade
talebinde bulunmak ve dava yoluyla Bu noktada iki konuya dikkat çekmek
bu karara ulaşmak uzayan bir sürece gerekir. İlki ihbar süresinin bölünemeye-
dönüşmüştür. Zorunlu arabuluculuk ceğidir. Örneğin altı hafta önceden feshi
sürecinde işe iadenin sağlanmasından ihbar etmek zorunda olan işverenin, dört
çok parasal hakların tespiti öncelikli hale hafta önce bildirip, iki hafta içinse taz-
gelmektedir. Taraflar anlaşamazsa yine minat ödemesi mümkün değildir. İhbar
dava açılması gerekmektedir. Otuzdan süresi ya bütün olarak kullandırılmalıdır
fazla sigortalı işçi çalıştıran bir özel sağlık ya da bu süre kadar tazminat ödenme-
kuruluşunda altı aydan uzun süredir ça- lidir. İkincisi, ihbar süresi verilmesinin,
lışan bir hekim de iş sözleşmesi geçersiz
şekilde feshedildiğinde işe iade yoluna
başvurabilmektedir.

Kanun’un 21. maddesinde ise işe iade ka-
rarının sonuçları düzenlenmiştir. Ancak
bu maddede iş güvencesi mutlak şekilde
ele alınmamıştır. İşverene seçimlik hak
tanınmıştır. Feshin geçersizliğine karar
verilirse işveren, işçinin on gün içinde
yapacağı başvuru üzerine, işçiyi bir ay
içinde işe başlatmak zorundadır. Şayet
başlatmazsa işçiye en az dört aylık ve en
çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat
ödemekle yükümlü olur. Keza kararın
kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre

HUKUK

(...) Sayılan başvu- işe iade başvurusu yapma süresini lanması şart olarak sunuluyorsa, belirti-
ru yolları ve haklar durdurmadığıdır. Örneğin altı hafta sonra len alacak miktarının henüz ödenmediği,
sadece bordrolu sözleşmesinin feshedileceği yazılı olarak ödenmesini müteakip ibra yerine geçmek
çalışan hekimler için bildirilen ve altı haftalık ihbar süresi üzere imzalandığı, fazlaya ilişkin hakların
değil, yanı sıra ücre- kullandırılan bir işçi, iş ilişkisinin sona saklı tutulduğu şerhi yazılarak, bu şerhin
ti karşılığında fatura/ ermesini beklemeden bir aylık süresi içe- altına tarih, isim ve imza gelecek şekilde
makbuz düzenleye- risinde işe iade başvurusunu yapmalıdır. imzalanması doğru olacaktır.
rek çalışan hekimler Aksi halde başvuru hakkı kaybolacaktır.
için de geçerlidir. 4- Bu noktada belirtelim ki sayılan baş-
Kıdem tazminatı ise yürürlükteki 4857 vuru yolları ve haklar sadece bordrolu ça-
22 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 sayılı İş Kanunu’nda yer almamaktadır. lışan hekimler için değil, yanı sıra ücreti
Halen -yürürlükten kaldırılmış olan- 1475 karşılığında fatura/makbuz düzenleyerek
sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesine atıf çalışan hekimler için de geçerlidir. Her
yapılarak uygulaması sürdürülmektedir. ne kadar özel sağlık kuruluşları tarafın-
Maddeye göre en az bir yıl çalışmış olan dan kıdem, ihbar ve işe iade tazminatları
işçinin, iş sözleşmesinin haksız ve geçer- başta olmak üzere işçilik alacaklarından
siz şekilde feshedilmesi halinde, işveren ve işverence ödenmesi gereken sosyal
kıdem tazminatı ödemekle yükümlüdür. sigorta primlerinden kurtulmak amacıyla,
Kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin deva- hekimler sanal muayenehaneler açarak
mı süresince geçen her tam yıl için otuz makbuz vermeye veya gerçekte ticari
günlük ücret tutarında hesaplanmaktadır. faaliyet göstermeyen şirketler kurup
Bir yıldan artan süreler için de aynı oran fatura düzenlemeye mecbur bırakılsalar
üzerinden ödeme yapılmaktadır. da iş hukukunun temel ilkeleri ortadan
kalkmamaktadır.
Kıdem tazminatının hesaplanması son
brüt ücret üzerinden yapılmaktadır. Parça İş hukukunun iş sözleşmesi ve işçi tanımı
başı, akort, götürü veya yüzde usulü bu statüdeki hekimler için de geçerlidir.
gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son Zira belirli bir ücret (sabit, parça başı, gö-
bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o türü, yüzde usulü vb) karşılığında, işvere-
süre içinde çalışılan günlere bölünmesi ne ait işyerinde, işverenin talimatı altında
suretiyle bulunacak ortalama ücret bu ve işverence belirlenen çalışma gün ve
tazminatın hesabına esas tutulmaktadır. saatleri içerisinde yerine getirilen çalışma
Hakediş usulü çalışma da bu kapsamda- iş sözleşmesi, bu şekilde çalışan kişi de
dır. Ancak ödenecek kıdem tazminatının işçi olarak tanımlanmaktadır. Dolayı-
üst sınırı bulunmaktadır. Bu sınırın sıyla özel sağlık kuruluşlarında ikili bir
yıllık miktarı, 657 sayılı Kanun’a tabi çalışma sistemine zorlanan hekimler de iş
en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı güvencesi hükümlerinden faydalanmakta
Kanun hükümlerine göre bir hizmet yılı ve iş mahkemeleri aracılığıyla yukarıda
için ödenecek azami emeklilik ikrami- belirtilen hakları elde etmektedir.
yesini geçemez. Bu miktar altı ayda bir
değişmekte ve yayınlanmaktadır. Şu an 5- Kısacası iş sözleşmesinin tek taraflı
itibariyle, aylık ücreti ne olursa olsun bir feshi halinde yazılı ve gerekçe içeren bir
işçiye bir yıl için ödenecek kıdem tazmi- fesih bildirimi yapılması yasal zorun-
natının tavanı 5.434,42 TL’dir. luluktur. İşe iade başvurusu için feshin
bildirildiği tarihten itibaren bir aylık süre
Kıdem tazminatı sözleşmenin feshi sıra- hak düşürücü önemdedir. Sözleşme fes-
sında peşin olarak ödenmek zorundadır. hedilirken bir yıllık kıdemi olan çalışanın
Bu noktada önemle belirtelim ki sözleş- kıdem tazminatı ile ihbar şartı yerine
meleri tek taraflı olarak feshedilen hekim- getirilmediyse ihbar tazminatı peşinen
lere, kıdem ve ihbar tazminatlarının öde- ödenmelidir. Tazminatların ödenmiş ol-
neceği söylenerek ibraname imzalatıldığı ması işe iade başvurusuna engel değildir.
görülmektedir. Parasal haklar alınmaksı- İşe iade kararı yerine getirilmezse ayrıca
zın işverenin ibra edilmesi, hakkı ortadan kararda yer alan tazminat ve ücretler de
kaldıracak sonuçlar doğurabilmektedir. ödenecektir. Bu gibi durumlarda gerek
Şayet özel sağlık kuruluşu tarafından, duyulması halinde Hukuk Büromuzdan
ödeme yapılmadan önce ibraname imza- ayrıca bilgi alınabilir.

GÜNDEM

“Şiddete karşı yasa” beklerken
gelen “Hekime şiddet yasası”*

Artık yapılacak tercih susmak ve güvencesizliği/geleceksizliği
kabullenmek ile, sesini yükseltmek ve hep beraber hesap sormak

arasında görünüyor.

1 8 Temmuz 2018 günü tüm hekim protestolarda “doktorları hedef alanlar yeni bir düzenleme yerine daha önce
ve sağlıkçılar, Harran Üniversi- da, hedef gösterenler de” lanetlendi. yönetmeliklerle düzenlenen “mağdu-
tesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Türk Tabipleri Birliği (TTB) tüm ülke- run ifadesinin işyerinde alınacağı”
görev yapan bir asistan hekimin, bir de gerçekleştirilen hekim eylemlerini düzenlemesini yasal hüküm haline ge-
hasta yakınının parke taşıyla saldı- tek bir somut talep ardında birleştirme tirirken, maddenin gerekçesi “sağlıkta
rısına uğradığı haberiyle sarsıldı. Bu hedefiyle hareket ederek, “Sağlıkta hizmetin sürekliliğinin aksamaması”
inanılması güç hiddete karşı sağlıkçılar Şiddet Yasası’nı istiyoruz” nöbetlerini olarak belirtiliyordu.
hep birlikte ses verdi, tabip odaları başlattı.
basın açıklamalarıyla saldırıyı protesto Torba yasa teklifi bunun dışında:
etti. Türk Tabipleri Birliği’nin çağrı- TTB’nin “Sağlıkta Şiddet Yasası”
sıyla 28 Tabip odasından gelen 100’ün önerisi 2016 yılında hazırlanmış, • Hekimler yine tabip odasına
üzerinde temsilci 28 Temmuz’da 2017 yılının 14 Mart Tıp Haftası’nda kayıt yaptıracak, çalışmalarıyla ilgili
Şanlıurfa’da buluşarak hep birlikte, TTB tarafından hekimlerin 4 temel bildirimde bulunacak ancak birden
“Şiddete Karşı Bildirge”yi okudu, talepten birisi olarak ilan edilmişti. fazla yerdeki çalışma için oda onayı
sağlıkta şiddete karşı Sağlık Bakanlığı Yasa önerisi, Türk Ceza Kanunu’na istenmemesi yoluyla, Tabip Odaları-
ile birlikte çalışma grubu oluşturulma- eklenecek bir maddeyle sağlıkta şiddet nın denetim ve düzenleme yetkisinin
sını talep etti. Ancak Sağlık Bakanlığı suçu işleyenlerin tutuklu yargılanabil- zayıflatılmasını,
ve iktidar partisi TTB’nin görüşme mesi için, verilen cezanın üst sınırının
taleplerini yanıtsız bıraktı. artırılmasını hedefliyordu. • Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin mü-
tevelli heyetinin yine Sağlık Bakanlı-
Şiddete karşı hükümettten bir adım Nöbetler, meslek örgütlerinden, ğı’nın üstünlüğüyle oluşturulmasını,
beklenirken, 2 Ekim 2018 Salı günü halktan, sanatçı ve aydınlardan ciddi
psikiyatri uzmanı meslektaşımız Dr. bir destek gördü. Nöbetlerin ardından • Hastanelerin birden fazla tıp fakülte-
Fikret Hacıosman’ı 18 yaşındaki bir TTB Sağlık Bakanlığı ile görüşme si ile ortak kullanılabilmesini,
gencin silahlı saldırısı sonucu kaybet- talebini yinelerken, Bakanlık bu talebi
tik. Uzm. Dr. Fikret Hacıosman, Prof. yine yanıtsız bıraktı ve medyada • Şehir Hastaneleri yapan ve işleten
Dr. Göksel Kalaycı’yı kaybettiğimiz “Sağlıkta şiddeti önleme yasa” tasarısı firmalar lehine Harç ve Damga Vergisi
2005 yılından bu yana yaşamdan, sev- olarak pazarlanacak bir torba yasayı muafiyeti gibi düzenlemelere gidilme-
diklerinden, hastalarından koparılan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal sini,
13. meslektaşımız oldu. İşler Komisyonu’na gönderdi.
• Ortak kullanımdaki hastanelerde gö-
İstanbul ve ülkenin dört bir yanındaki Yasa teklifi şiddeti önlemek adına revlendirilecek öğretim elemanlarıyla

* Bu yazı etkileşimli bir derleme olarak hazırlanmıştır. İçeriğindeki yazı bağlantılarına Hekim Sözü dergisi’nin https://www.istabip.org.tr/yayinlar-hekim-sozu
adresinde bulunan internet kopyasından erişebilirsiniz.

23OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

GÜNDEM

TTB’nin ilk açık- en fazla üç yıl süreli bireysel, performans kimlerden 125 bin lira alınması karşılığın-
laması bu durumu ölçütlerine dayalı sözleşmeler yapılmasını da, bu hizmet yasağının “affedilmesi”ni
özetliyordu: “He- getirmeyi hedefliyordu. içeren “Ahlaksız Teklif” önerisi basına
kimlere ve sağlık sızdırıldı. Gerek TTB, gerek genel hekim
çalışanlarına saldırı Ancak tüm bunlardan daha vahim bir kitlesi bu teklifi doğrudan reddetti.
bu kez Hükümet’ten hüküm, yasa teklifi içindeki “5. Madde”
geldi!” oldu. Bu madde sayıları 7000’i bulan, Tüm itirazlara rağmen Meclise gelen tek-
OHAL uygulamalarıyla kamu görevinden life son dakikada eklenen maddeyle yan
24 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 çıkarılan veya güvenlik soruşturması dal uzmanlık sınavına girecek hekimlere,
sonucuna göre ataması yapılmayan tabip Devlet Hizmet Yükümlülüğü’nü tamam-
ve diş tabipleriyle gelecekte bu uygula- lamaya 9 aydan az kalmış olma şartı
malara tabii olabilecek hekimlere ilişkin getirildi.
olarak;
Yürütülen mücadeleyle, 5. Madde kaldı-
• İçlerinden Devlet Hizmeti Yükümlülüğü rılmasa da yumuşatıldı. Kamu görevinden
(DHY) bulunanlara 600 gün süre boyunca çıkartılan veya kamu görevine alınmayan
istisnasız hekimlik yasağı hekimlere, yaşam boyu SGK anlaşmalı
özel sektör hastanelerinde çalışma yasağı
• DHY bulunmayan hekimlere ise kamu getiren hüküm kaldırıldı. Yasanın son ha-
ve Sosyal Güvenlik Kurumu anlaşmalı linde, devlet hizmet yükümlülüğü bulu-
tüm özel sağlık kurum ve kuruluşlarında nanlara 450 gün süreyle hekimlik yasağı
çalışma yasağı getiriliyor getirildi. Yasa, 15 Kasım 2015 tarihinde
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi
• Düzenledikleri raporları yargı organları ve 05.12.2018 tarihinde de yayımlanarak
ve idare açısından geçersiz kılıyordu. yürürlüğe girdi.

Hükümet, “şiddete karşı yasa” iddiasıyla Yasanın iptali için, TTB hukuk bürosu
“uygun” bulmadığı hekimin mesleğini bir dosya hazırlayarak, ana muhalefet
elinden alma ve geleceksiz bırakma teh- partisine sundu. Anayasa Mahkemesi’nin
didini yasalaştırmaya çalışıyor; adil yargı- itirazı değerlendirmesi durumunda kendi
lanma, masumiyet karinesi, çalışma hakkı dayandığı zemini inkar yolunu seçmeye-
gibi anayasal özgürlüklerin, temel hukuk cekse, yasayı iptal etmesi bekleniyor.
ilkelerinin ihlallerini kalıcılaştırıyordu.
TTB’nin ilk açıklaması bu durumu özetli- İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Çalı-
yordu: “Hekimlere ve sağlık çalışanlarına
saldırı bu kez Hükümet’ten geldi!” şan Güvenliği Genelgesi yayınlanalı 7 yıl,

Teklif, Türkiye’nin dört bir yanında Meclis Sağlıkta Şiddet Komisyonu Çalış-
prostestolarla karşılandı. TTB, Meclis
Komisyonunun çalışmalarını yakından ma Raporu kabul edileli 6 yıl, TTB’nin
takip etti. Meclis’teki tüm milletvekilleri-
ne dönük çalışma yürütüldü. Birleşmiş girişimleriyle gerektiği Çalışma
Milletler İnsan Hakları Konseyi konuyla
ilgili göreve çağrıldı. Dünya Tabipleri Bakanlığı’nca kabul edileli bir yıl olmuş
Birliği, Avrupa Daimi Hekimler Komitesi
(CPME) Türkiye’deki meslektaşları ve durumda. Mevzuat kamuda da, ister özel
insan haklarından yana tavır alarak “Teh-
likeli ve sorumsuzca buldukları” yasa sektörde de çalışan güvenliğinin sağlan-
tasarısının geri çekilmesini talep etti.
masından “işveren”in sorumlu olduğunu,
Kamuoyu tepkisi ve sergilenen mücade-
le hükümet cephesinde yeni arayışları sağlıkta şiddet dahil her iş kazasından
beraberinde getirdi. Çalışma yasağı 600
günden 450 güne indirildi. Hükümetin, sonra risk değerlendirmesinin yeniden
pratisyen hekimlerden 75 bin, uzman he-
yapılıp, önlem alınması gerektiğini açık

şekilde ortaya koyar, Meclis raporu sağ-

lıkta şiddetin temel nedeni olarak sağlıkta

dönüşüme işaret ederken, Bakanlık sağlık

çalışanlarını susturmanın yollarını arıyor.

Artık yapılacak tercih susmak ve güven-

cesizliği/geleceksizliği kabullenmek ile,

sesini yükseltmek ve hep beraber hesap

sormak arasında görünüyor.

MEKTUP

Babamın anısına

Beril Zeynep Hacıosman

Sana hep “Sen çalışırken öleceksin” derdim şakayla karışık.
Çalışmayı, hastanede olmayı, insanlara şifa dağıtmayı çok severdin.

Bak gene haklı çıktım. Çıkmaz olaydım ama çıktım işte.

B en hep birini ölümsüz- bozulurdum bu işe. Ama yıllar
leştirmenin yolunun, geçtikçe anladım ki; önemli
kelimeleri kağıda dök- olan sözler değil, davranışlar-
mekten geçtiğine inandım. Bu mış. Sen her kararınla, hep
sebeple yazdıklarıma her zaman birkaç adım arkamda duruşun-
dikkat ettim. Çünkü bilirim ki; la, ne zaman dengemi kaybet-
yazılan her şey gerçeklik kaza- sem hemen sırtımdan yakalayıp
nır ve gerçekler hiçbir zaman yere düşmemi engelleyişinle
ölmez. Ama sen ölümsüzlüğe babalığını dibine kadar yaptın.
hiçbir zaman inanmadın. Fani- Bana önemli olanın davranışlar
liğin ile mutlu ve huzurluydun. olduğunu öğrettin.
Zamanın gelince bu dünya-
dan gideceğini bilirdin ve bu Sonra bugün seninle olan
bilinç, seni hiç mi hiç rahatsız anılarımı düşündüm. Öyle afili
etmezdi. Kaçınılmaz saat gelene çok anımız yokmuş onu fark
kadar elinden gelenin en iyisini ettim. Hayatın içinde geçirdiği-
yapmaya, ardında iyilikler ve miz sıradan denebilecek anlar
güzellikler bırakmaya çalıştın. paylaşmışız seninle hep. Ama
Hayatın 4 sıfatın etrafında o anlar aslında hiç de sıradan
şekillendi. Evlat, eş, hekim değilmiş. Mesela aklıma gelen
ve baba… Evlatlığını anne ve ilk anımız şu: Boyum yeterince
babanın, eşliğini annemin, uzayınca ve araba merakım ta-
hekimliğinin takdirini ise 24 van yaptığı zamanlarda her yaz
sene boyunca şifa dağıttığın tatile gittiğimiz Dikili’de araba
insanlara bırakıyorum. Ben kullanmayı öğretirdin bana.
şimdi hayatımda ilk defa sana Ben de nedendir bilmem arsada
bendeki seni anlatacağım. Ve ne kadar taş varsa üstünden
sen, bu yazı bittiğinde benim geçerdim. Sen de sinir olurdun
için ölümsüzleşeceksin. tabii. Ama bir kere bile sesini
yükseltmedin bana. Çünkü
Sen farklı bir insandın. Duygu- arabana ne kadar düşkün olsan
larını benim ve annemin yaptığı da ben arabandan daha değer-
gibi allayıp pullayıp dile getire- liydim.
mezdin. Öyle sarılmayı da çok
sevmezdin. Çocukluğumda çok Biliyorsun; lise ikinci sınıfa

25OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

MEKTUP

Benden senin için kadar tembel bir öğrenciydim. Lise sonda dim hemen. Boynumu bükmedim.
satın almamı istedi- her şey tam tersine dönmüştü. Üniversite
ğin ama benim bir eğitimime kadar aldığım ilk ve tek takdir Bugün hastaneye gidip odadaki eşyalarını
türlü fırsat bulup belgesini lise sonda almıştım. O gün toplamaya gittiğimde babalar gününde
alamadığım Evrim okuldan çıkınca hemen senin yanına, sana hediye diye aldığım tespihi buldum.
isimli kitabın künye- hastaneye koştum. Neden bilmem başa- Nasıl duygulandım anlatamam. Tespih-
sinin yazılı olduğu rımı ilk paylaşmak istediğim insan sen lerin meşhurdu. Ne zaman canın sıkılsa,
kağıdı da buldum olmuştun. güç almaya ihtiyaç duysan avucuna
cüzdanında. Senin alırdın onları, bilirim. Eğer gökyüzünden
adına satın alıp oku- Edebi yeteneğime hayrandın. Belki de elimde sana aldığım tespihi görürsen bil
yacağım, söz! sende olmadığı için, belki de yazdıklarımı ki; “seni özledim ama güçlüyüm” demek
gerçekten beğendiğin için. Yüksek lisans istiyorum sana. Benden senin için satın
26 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 tezimi makaleye dönüştürürken gururun almamı istediğin ama benim bir türlü
gözlerinden okunabiliyordu. Akademik fırsat bulup alamadığım Evrim isimli
kariyerime en büyük desteği belki de sen kitabın künyesinin yazılı olduğu kağıdı
verdin. Belki uzmanlığını aldıktan sonra da buldum cüzdanında. Senin adına satın
akademisyen olmadığın için pişmanlık alıp okuyacağım, söz!
duyduğundan, belki de bendeki öğret-
me aşkını fark ettiğinden… Mahrem bir Hastaneden çıkmadan önce sevenlerin-
adamdın. Kendini, geçmişini çok fazla den bir hanımefendi bana sarılıp “Babana
anlatmazdın. Mesela ben neden eczacılık- çok benziyorsun, sakın değişme olur mu”
tan tıpa geçtiğini daha bu yaz öğrendim. dedi. O zaman cam kapıdaki yansımamla
Ve yine hattatlık yeteneğin olduğunu yine yüz yüze geldim. Ben gerçekten sana çok
bugün babaannemi ziyarete gittiğimde benziyordum. Boyum, bakışlarım, oturu-
öğrendim. şum, kalkışım, yürüyüşüm, yaptığım her
işi hakkıyla yapışım, değer yargılarım,
Ne zaman dışarıda işim olsa ve biraz düşüncelerim, sevdiklerime sahip çıkı-
da fazladan zamanım, seni arardım ve şım… Ben sana o kadar çok benzemişim
şakayla karışık “Doktor bey bir kahve ki yıllar içerisinde, fark etmeden sen olu-
ısmarlar mısınız bana?” derdim. Hastane- vermişim. Senin varlığın benim varlığım
nin oradaki Zeynep Cafe’de oturur, hem olmuş. Senin ayak izlerin benim izlerim
kahve içer hem de sohbet ederdik. haline dönüşmüş.

2015 Mayıs’ında dedemin mezarına top- Sana hep “Sen çalışırken öleceksin” der-
rak atılırken el ele tutuşmuştuk. Sen ise dim şakayla karışık. Çalışmayı, hastanede
küçük kızının büyüdüğünü belki de ilk olmayı, insanlara şifa dağıtmayı çok
kez o gün fark etmiştin. Sanırım aramız- severdin. Bak gene haklı çıktım. Çıkmaz
daki bağın kopmamak üzere güçlendiği olaydım ama çıktım işte. Ben bu lafı
gün, o gündü. Sen babanı, ben dedemi söylerken yaşlılıktan veya yorgunluktan
kaybetmiştim. Birbirimizle güçlerimizi ölmeni kast etmiştim hep. Kısmet böyley-
paylaşmıştık o gün. Ve dedeme bir söz miş. Sen hep “İnsan alnına ne yazılmışsa
vermiştik. “Merak etme bizi. Biz birbi- onu yaşar” derdin. Senin alnına da böyle
rimize bakarız” demiştik o gün aslında bir ölüm yazılmış. Başımla beraber deyip
dedeme, el ele tutuşarak. Bugün mezarın canı gönülden kabul ettiğine adım kadar
başında dikilirken ve seni babanın yanına eminim. Son olarak hayatta kalmak için
defnederken elimi tutan kimse yoktu. yeterince çaba harcamadığını düşünüp
Yine de kendimi güçsüz hissetmedim. sakın suçlama kendini. Elinden geldi-
Hatta çok güçlü hissettim. Nedenini hala ği kadar savaştığına eminim. Sırf beni
çözebilmiş değilim. Sonra mezarının sensiz bırakmamak için bile olsa elinden
başına geldim, yerden bir avuç toprak geleni yaptığını biliyorum. Ama işte, bazı
alıp iki elimle sıktım ve mezarının üzerine savaşlar kazanılmaz. Tekrar görüşene
döktüm. Ağır geldi. Çok ağır geldi. Ama kadar dedemle sana huzur diliyorum.
sonra alternatifi geldi aklıma: “Ya sen
benim mezarıma toprak atmak zorunda Kızın
kalsaydın” Böyle bir acıyı sana hiç mi hiç Beril Zeynep Hacıosman
dilemezdim. O yüzden sırtımı dikleştir-

GÜNCEL SAĞLIK

Güncel zoonoz
hastalıklardan şarbon

Ahmet Gülçubuk, Özge Erdoğan Bamaç, Gülay Yüzbaşıoğlu Öztürk

Zoonoz hastalıklar küreselleşme sürecinde değişen tüketim alışkanlık-
ları, eğitim ve gelir düzeyinin düşüklüğü, taşeronlaşma, gıda üretim bi-
rimlerinde fiziki yatırımların yapılamaması, yetersiz mevzuat, denetim

uygulamalarının eksikliği ve nüfus artışı gibi nedenlerle artmaktadır.

Z oonoz hastalıklar hayvanlar- hastalık sayısı 200’ün üzerindedir. Bu önemli kısmını gıda yoluyla geçenler
dan insanlara ve insanlardan hastalıklar gıda kaynaklı olanlar, hay- oluşturur.
da hayvanlara bulaşabilen vanlarla temas sonucu bulaşanlar ve
enfeksiyöz hastalıkların genel adıdır. vektör aracılığı ile bulaşanlar şeklinde Gıda ile ilgili riskler, gelişen tekno-
Hayvanlardan insanlara bulaşabilen sınıflandırılabilir. Bunlar içerisinde en loji ile birlikte artan çevre kirliliği,

* İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

27OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

GÜNCEL SAĞLIK

Bulaşma sindirim, küreselleşme sürecinde değişen tüketim ve vulvadan gelen kanlarla, açılan ya da
solunum ve deri –ki alışkanlıkları, eğitim ve gelir düzeyinin vahşi hayvanlar tarafından yenilen kadav-
en çok insanlarda düşüklüğü, taşeronlaşma, gıda üretim ralarla çevreye bulaşır. Hasta hayvanlar
görülen şekli- yolu birimlerinde gerekli fiziki yatırımların ölümden 1-2 gün önce etkeni çevreye
ile olur. Daha çok yapılamaması, yetersiz mevzuat, denetim yaymaya başlarlar. Ayrıca kan emici
kasap ya da hay- uygulamalarının eksikliği ve nüfus artışı ve sokucu sinek ve artropodlar antraks
van bakıcılarında gibi nedenlerle artmaktadır. Bakteri, basillerini taşıyabilir ve bulaştırabilirler.
derideki yara ya da virüs, parazit etkenleri ya da çeşitli kim- Basilin vejetatif formları pütreaktif bak-
çiziklerden bulaşır. yasallar ile kontamine olmuş güvenli teriler tarafından hızla öldürüldüğünden
Kan emici ve sokucu olmayan gıda, diareden kansere kadar karkasta (ölen hayvanın kadavrasında)
sinekler aracılığıyla değişen çok sayıda hastalığa neden ola- yaşayamaz. Pütrifikasyon nedeniyle
da bulaşma olabilir. bilir. WHO’nun verilerine göre dünyada açılmayan kadavralarda etken 2-4 günde
ortalama 600 milyon insan gıda kaynaklı ölür. 15-20 C sıcaklıkta, oksijenle temas
28 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 enfeksiyonlara maruz kalmakta ve her yıl ettiğinde spor formuna geçer. Bu nedenle
bu enfeksiyonlar nedeni ile 420 000 ölüm şarbondan ölen hayvanların açılmadan,
gerçekleşmektedir. parçalanmadan yakılması gerekmektedir,
ya da derin çukurlara gömülerek üzer-
Özellikle büyük şehirlerde hazır gıdaya lerine sönmemiş kireç atılarak çukurlar
talebin artması sonucunda gıda güvenli- kapatılır. Yine vejetatif basiller midenin
ğinde geniş çaplı mikrobiyal sorunların asit ortamında hızla yıkımlandıkları için
ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu- enfeksiyon gelişemez. Sığır ve koyunlarda
nunla birlikte küresel iklim değişiklikleri enfeksiyon etkenle bulaşık yiyecek ve
de su ve gıda kaynaklı enfeksiyonların suyun alınmasıyla olur. Etken muko-
artışına katkıda bulunmaktadır. Örne- zadaki lokal travmatik lezyonlardan
ğin ısı değişikliği ve yağışlar Salmonella dokuya geçer. Enfeksiyon atlara kan
vakalarında ki artış ile doğrudan ilişkili emen insektlerle de taşınabilir. Etkenin
bulunmuştur. sporları toprakta en az 15 yıl canlılıklarını
korurlar, laboratuvar şartlarında sporlar
WHO’ya göre, gıda kaynaklı salgınların 50 yıl süreyle canlılıklarını korurlar. Spor-
%25’i, kontamine ekipman ve yüzey ile lar oksitleyici ajan içeren dezenfektanlara
gıda ile temas eden bireylerin yetersiz duyarlı, diğerlerine dirençlidir.
hijyenine sonucu oluşan kros kontami-
nasyon ile yakından ilişkilidir. Bu tip Bulaşma sindirim, solunum ve deri –ki
hastalıkların insidansının azaltılması için, en çok insanlarda görülen şekli- yolu ile
halkın, genel hijyen kuralları ve gıdaların olur. Daha çok kasap ya da hayvan bakı-
uygun sıcaklıklarda pişirilmesi ile ilgili cılarında derideki yara ya da çiziklerden
bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. bulaşır. Kan emici ve sokucu sinekler
Bu makalede son günlerde ülkemizde aracılığıyla da bulaşma olabilir. Şarbon-
kamuoyunu oldukça meşgul eden şarbon lu hayvanların kıllarıyla üretilen sakal
hastalığından söz etmek istiyoruz. fırçalardan da insanlara deri şarbonu
bulaşabilmektedir.
Şarbon hastalığı (anthrax)

Antraks, Bacillus anthracis tarafından Antraksın patogenezisinde, enfeksiyon
oluşturulan akut enfeksiyöz bir hastalık- lenfanjit ve lenfadenitle başlar ve daha
tır. Hastalık ülkemizde de eskiden beri sonra septisemi gelişir. Gıda ve sularla
bilinen bir hastalıktır. Şarbon, doğal ko- sindirim sistemine ulaşan sporlar burada
şullar altında soğukkanlı hayvanlar hariç, vejetatif hale geçerler ve submukozaya
bütün sıcakkanlı hayvanlar ve insanlar- ulaşırlar. Buradan fagositler tarafından
da görülmektedir. Hastalığa en duyarlı alınarak lenf düğümlerine oradan da kana
hayvan keçi olup, bunu sırasıyla koyun, karışırlar. Kana ulaşan basiller özellikle
sığır, at, domuz ve köpek izler. Koyun dalak gibi retiküloendotelyal sisteme
ırkları içerisinde Cezayir koyunları di- ulaşarak enfeksiyonun sekonder merkez-
ğerlerine göre hastalığa daha dirençlidir. leri ve proliferasyonun gelişmesine sebep
Şarbon basilleri gaita ve idrar ile birlikte olurlar. Şarbonda ölüm, şiddetli septisemi
çevreye saçıldığı gibi, ağız, burun, anüs sonucudur.

GÜNCEL SAĞLIK

Semptomlar: İnkübasyon periyodu hay- kadar belirgin değildir. Bu durum koyun Şarbondan korun-
vanın türü, direnci, mikroorganizmanın dalak kapsülündeki kolajenin fazla mik- mak ve güvenilir et
miktarı, virülensi ve giriş yoluna göre tarda bulunmasından dolayıdır. Sığır- tüketmek için kaçak
değişmek üzere 1-14 gün arasındadır. larda dalak lezyonu ön planda olmakla hayvan kesimleri
Antraks hayvanlarda perakut, akut ve birlikte, ince bağırsaklarda ülsere yapıda sıkı denetimlerle
subakut seyir izleyebilir. hemorajik enterit tablosu, bağırsak içeriği önlenmeli, kasap ve
kanlı görünümde, mezenterik lenfadenit, marketlerde ruhsatlı
Perakut formda, serebral hemorajiler abomazum (geviş getirenlerde ki dört mezbahada kesilmiş
sonucu apopleksi tablosu, hayvanlarda midenin sonuncusu-insandaki midenin ve veteriner damgası
sendeleme, solunum güçlüğü, ayakta du- karşılığı) ve kalın bağırsaklarda yangı olan etler tüketilme-
ramama, titreme, halsizlik, konvülsiyon görülür. Şarbondan ölen bir hayvanın lidir.
sonucu yere düşerek kısa süre içerisinde kadavrasının açılmaması en doğrusudur.
ölüm gerçekleşir. Ölüm öncesi ve sonrası Çünkü iç organlardaki tüm basiller 48 29OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
ağız, burun ve anüs ve vulvadan kanlı bir saat içerisinde kokuşmayla yıkımlanır.
akıntı gelir. Eğer otopsi yapılırsa etkenler havayla
temas edince sporlu forma geçmekte-
Akut ve subakut formlarda ise hayvanda ler ve böylece toprakta 15 yıl boyunca
40-42 ˚C ateş, sinirlilik, huzursuzluk, canlılığını koruyarak kontaminasyonlara
depresyon, asfeksi, kanlı diyare, kanlı sebep olmaktadırlar. Bu nedenle şarbon-
idrar, boyun altında ve vücudun diğer dan şüpheleniliyorsa kadavranın kuyruk
yerlerinde ödemler, nekrozlar, deride püs- ucundan alınan kan ile yapılan yayma-
tüller, gebe ise abortlar ve süt veriminde nın May-Grünwald Giemsa boyası ile
azalma, sütün renginde sararma, bazen boyanarak Anthrax basillerinin görülmesi
de kanlı bir görünüm meydana gelir ve sonrası kadavra derin açılan bir çukura
2-3 gün içerisinde ölürler. gömülmeli, üzerine sönmemiş kireç atıl-
malı ve üstü kapatılmalıdır ya da imkan
Sığırlarda Antraks: Sığırlarda genellikle varsa krematoryumlarda yakılmalıdır.
septisemik seyirlidir ve sürüde ani ölüm-
lerin varlığı ile kendisini gösterir. Bazı Anthrax 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri,
hayvanlar ölümden önceki 24 saatte genel Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa
hastalık bulguları göstermesine rağmen, göre ihbarı mecburi zoonoz bir hastalık-
çoğunlukla hastalık bulguları gösteren tır. Ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı
hayvanlar bir saat içerisinde ölürler. Veteriner Kontrol Merkez Araştırma
Sığırlardaki şarbon hastalığı, koyun ve Enstitüsü tarafından üretilen Max-Sterne
keçilerde olduğu gibi mutlak ölümle 34F2 suş aşısı yapılmaktadır. Aşılanan
sonuçlanmaz, bazı olgularda iyileşme hayvanlarda 12 ay boyunca bağışıklık
görülebilmektedir. sağlamaktadır. Hastalık hayvandan
hayvana bulaşmadığı için ülkedeki bütün
Şarbondan ölen bir sığırın kadavrası hızla hayvanların aşılamasına gerek duyul-
kokuşur, açığa çıkan kokuşma gazları mamaktadır. Hastalık riski olan yerlerde
kadavranın karın ve göğüs boşluğunu ilkbaharda, hastalık çıkan yerlerde derhal
genişleterek basınç oluşturur ve böylece ve hastalıksız hayvanlara koruma amaçlı
kadavradaki doğal deliklerden kan gelme- uygulanır. Hastalık etkeni olan Bacillus
ye başlar. Kan pıhtılaşmaz, koyu katran anthracis’ in çevre şartlarına dirençli ol-
rengindedir, rigor mortis (ölüm katılığı) ması sebebiyle hastalık çıkan mihrakların
şekillenmez, dalak 4-5 katı büyümüş, 5 yıl süreyle her yıl aşılanması hastalıkla
yumuşak, erimiş, çamur kıvamında, üze- mücadelede etkin bir yoldur. Hastalığın
rinde hematomlar, kesit yüzü kömür gibi çıktığı mihraklarda yalnızca sığırlar değil
koyu ve katran gibi kan sızar. Ölümün o bölgedeki bütün hayvanlar aşılanmak-
üzerinden az bir süre geçtiyse dalaktan tadır. Aşılama Tarım ve Ormancılık Ba-
hazırlanan sürme frotilerde bol miktar- kanlığı tarafından ücretsiz yapılmaktadır.
da basiller rastlanır, ancak kadavra ileri
derecede dekompoze olmuşsa basiller Şarbondan korunmak ve güvenilir et
yıkımlanır. Bazı olgularda şarbondan tüketmek için kaçak hayvan kesimleri
ölümün tek kanıtı dalağın büyümesidir. sıkı denetimlerle önlenmeli, kasap ve
Koyun şarbonunda ise splenomegali bu marketlerde ruhsatlı mezbahada kesilmiş

GÜNCEL SAĞLIK

Normal şartlar altın- ve veteriner damgası olan etler tüketilme- gibi enfeksiyöz hastalıklarla da karışa-
da şarbon çok hızlı lidir. Toplumda yanlış bir inanış şeklinde bilir. Yanıkara da şarbon gibi bir mera
seyrettiği için şar- hasta olan hayvanlar ölmeden İslami hastalığıdır, ancak insana bulaşmaz.
bonlu bir hayvanın usullere göre kesildiği takdirde etlerinin
mezbahaya yetişip yenilebileceğine inanılmaktadır. Bun- Hastalık daha çok kesimhanelerde ça-
kesilmesi neredeyse dan dolayı zaman zaman insan ölümleri lışanlarda, kasaplarda, tabakhanelerde,
imkânsızdır. Şarbon- görülmektedir. Örneğin 10 Şubat 2018 veteriner hekimlerde ve hayvan bakı-
dan ölen bir hay- tarihinde basına konu olan bir haber- cılarında açığa çıkmaktadır. Şarbonun
vanın eti çok hızlı de, hasta bir hayvanın kesilip etlerinin ülkemizde bu yıla özgü değil, her zaman
kokuştuğu için zaten komşulara dağıtılması sonucu 39 yaşında var olduğunun kanıtı olarak 2002 yılında
satılması söz konusu 4 çocuk annesi kadının şarbondan ölü- Kaya ve ark. tarafından “European Jour-
olamaz. müne sebep olmuştur. Olayın meydana nal of Clinical Microbiology Infectious
geldiği Trabzon’un Akçaabat ilçesinin Diseases ((2002) 21:258–261)” dergisin-
30 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 Ağaçlı mahallesinde oturan bir vatandaş de yayınlanan “Anthrax in Adults and
sığırını sabah beslediğinde herhangi bir Children: A Review of 132 Cases in Tur-
şeyi olmadığını, ancak öğle su verdiğin- key” adlı makalede 1986 ile 2000 yıllarına
de içmediğini ve birden yere yığıldığını, ait 132 insan vakası bildirilmiştir.
öleceğini anlayınca hayvanı kestiğini,
etleri de hem kendisi yediğini hem de Kaynaklar:
komşuların yediğini, kendilerine bir şey 1. Arda M, Minbay A, Aydın N. Özel Mikrobiyoloji
olmadığını belirtmiştir. İşte bu örnekte Bakteriyel İnfeksiyöz Hastalıklar. Antraks, S. 377-
de görüldüğü gibi perakut seyirli şarbon 391. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi yayınları,
vakası meydana gelmiştir. Halkın bu ko- Ankara, 1982.
nuda bilinçlendirilmesi gereklidir. Hasta
hayvanların etinin yenilmemesi, sütünün 2. Babila A. Anthrax. Redaksiyon Kurulu: Hakioğlu
içilmemesi yönünde Sağlık bakanlığı F, Batu A, Sarısayın F, Vural A, Sina M. Koyun
ile Tarım ve Orman bakanlığının ortak Hastalıkları, S. 79-94. Pendik Veteriner Kontrol ve
hazırlayacağı kamu spotu reklamları halkı Araştırma Enstitüsü Yayınları No.3, İstanbul, 1971.
bilinçlendirmede faydalı olacaktır.
3. Kaya A, Taşyaran MA, Erol S, Ozkurt Z, Ozkan
Bu yıl ülkemizde cereyan eden şarbon B. Anthrax in Adults and Children: A Review of 132
vakalarından dolayı sosyal medyada ve Cases in Turkey. Eur J Clin Microbiol Infect Dis,
bazı ulusal medyada kırmızı et yenilme- 2002; 21:258-261
mesi, süt içilmemesi yönünden abar-
tılı, halkı paniğe sevk edecek haberler 4. Hawkes R, Pederson E, Ngeleka M. Mastitis caused
yapılmıştır. Normal şartlar altında şarbon by Bacillus anthracis in a beef cow. Can Vet J, 2008,
çok hızlı seyrettiği için şarbonlu bir 48: 889-891.
hayvanın mezbahaya yetişip kesilmesi
neredeyse imkânsızdır. Şarbondan ölen 5. Hazıroğlu MR, Milli Ü.H. Veteriner Patoloji,
bir hayvanın eti çok hızlı kokuştuğu için cilt II. Hematopoietik Sistem, S. 345-349. Medipress
zaten satılması söz konusu olamaz. Yine yayınları, Ankara, 2002.
şarbonlu bir hayvanın süt verimi belirgin
olarak düşmekte, rengi sarı ya da kanlı 6. Jubb KVF, Kennedy PC, Palmer N. Vol.3. Hema-
olmakta, bu durumda sütü satmak da çok topoietic respiratory system, pp.171-174, Elsevier,
mümkün olmayacaktır. Bu kaygılar belki Missouri, 2016.
hastalığın inkübasyon döneminde kesilen
ve bulguları henüz belli olmayan etler ya 7. https://vetkontrol.tarimorman.gov.tr/merkez/
da sütler için olabilir. Menu/117/Anthrax-Asi-Uretim-Laboratuvari

Sığırlarda şarbona benzer bulgular 8. http://www.milliyet.com.tr/trabzon-da-sarbon-pani-
görülmesi onun mutlaka şarbon olduğu gi-suruyor-gundem-2607497/
anlamına gelmez. Çünkü sığırlarda şar-
bona çok benzeyen septisemi ve kanama
kendini gösteren, kadavranın çabuk
kokuştuğu, rigor mortisin şekillenmediği
yanıkara hastalığı (Clostridium chauvoei)

BİLİM

Hücresel tedaviler
çağı başladı mı?

Koray Yalçın*

Kanserde yanıt oranları istenen seviyeye ulaşmadıkça yeni tedavi yön-
temleri arayışı hız kazanıyor. Uzunca süredir kemoterapi ve radyotera-
pi uygulamalarını çeşitlendirmek üzerine kurulu olan çalışmalar kanser
tedavisine bakış açısının değişmesiyle birlikte yeni bir boyut kazandı.

N obel Komitesine göre cevap Akut Lenfoblastik Lösemi’de kür oranı olduğu çocukluk çağı lösemilerinde
evet. 1 Ekim 2018 tarihinde %85-90’a kadar ulaşmış durumda. An- bile relaps en önemli mortalite sebebi
Tıp ve Fizyoloji dalında No- cak ne yazık ki tüm kanser türlerinde olarak öne çıkıyor.
bel ödülü “bağışıklık sisteminin fren- aynı başarı hikayesinden söz etmek
lerini bloke eden” buluşlarından ötürü mümkün değil. Özellikle metastatik Kanserde yanıt oranları istenen seviye-
Amerikalı bilim insanı James P Allison solid tümörlerde kemoterapi ve rad- ye ulaşmadıkça yeni tedavi yöntemleri
ve Japon Tasuku Honjo arasında yoterapiyle yanıt oranları halen düşük arayışı hız kazanıyor. Uzunca süredir
paylaştırıldı. Ödülü veren Komitenin seyrederken, başarı oranının yüksek
Başkanı verdiği röportajda kemoterapi ve radyoterapi
“bu buluş sayesinde kanseri uygulamalarını çeşitlendir-
iyileştirebiliriz!” diyordu. mek üzerine kurulu olan
Elbette PD-1 ve CTLA-4 in- çalışmalar kanser tedavisine
hibitörleri kanserin mucize bakış açısının değişmesiy-
çözümü değiller ama kanser le birlikte yeni bir boyut
hücrelerine karşı mücadele- kazandı.
de bağışıklık sisteminin fren
sistemini ortadan kaldırma- Neden sadece kanser hücre-
nın iyi bir fikir olduğunu lerini yok etmek yerine ilaç
kabul etmek gerekiyor. ya da ışın kullanarak çevre-
deki sağlıklı hücreleri de yok
Çok İyi Fikir ediyoruz? Toplu bir yok ediş
yerine hedefe yönelik vuruş-
Bugüne kadar kemotera- lar mümkün değil mi?
pi ve radyoterapi içeren
konvansiyonel tedaviler Bu soruların üzerine gidil-
sayesinde birçok kanserin mesi çok iyi bir fikrin önünü
tedavisinde önemli ölçüde açmış oldu: Kansere karşı
yol kat edilmiş oldu. Her ne öncelikle onu en iyi şekilde
kadar bu tedavi yöntemleri tanıyıp sonra da öldürücü
beraberinde oldukça ciddi darbeyi vurabilecek yöntemi
yan etkiler getiriyor olsa da, kullanmak başka bir ifa-
kemoterapi protokolleriyle deyle, kendinden olmayanı
çocukluk çağının en sık tanıyarak yabancı hücreleri
görülen kanser türü olan seçerek yok eden immün
sistemimizi yeniden etkin

* Uzm. Dr., Çocuk Hematolojisi

31OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

BİLİM

Hücresel tedaviler hale getirmek. denenmesi ve refrakter hastaların daha
hikayemiz çok he- önce aldıkları yüklü tedaviler nedeniyle
yecanlı devam etse Kanserin oluşma sürecinde bir nevi yanıt oranlarını bozacak derecede düşük
de kapitalizm koşul- inaktive olmuş ve görevini yapamaz hale performansa sahip olmaları en önemli
larında her zaman gelmiş immün sistemi yeniden ayağa kal- etkendir. Hastaların olumsuz özellikleri
mutu sonla bitme- dırmanın yollarını arayan hücresel tedavi yanında kanser tipine, tümör yüküne ve
mektedir. Hücresel yöntemleri son 20 yılda büyük bir hızla vücuttaki yaygınlığına göre hücresel teda-
tedavi yöntemleri yayılmaya başladı. viye verdiği cevap/direnç değişmektedir.
ilaç firmaları tarafın- Ancak tüm bu olumsuz faktörlere rağmen
dan havada yakalan- Kemik İliği Naklinden CAR Hücre- özellikle lenfoma hastalarında immün
makta ve astrono- lere hücrelerin frenlerini bozan Nobel ödüllü
mik kar oranlarıyla tedavi ve relaps/refrakter lösemide yaka-
hastalara sunulmak- Hücresel tedavilerin en başarılı örneği ve ladığı çok yüksek başarı oranıyla büyük
tadır. bugünkü uygulamalara ışık tutan yön- umutlar yaratan CAR-T hücre tedavileri
tem tartışmasız kemik iliği nakli olarak en iyi örnekler olarak öne çıkmaktadır.
32 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 bilinen hematopoetik kök hücre naklidir.
Özellikle hematolojik malignansilerde uy- Hücresel tedaviler hikayemiz çok
gulanan allojenik kök hücre nakli kanser heyecanlı devam etse de kapitalizm
hücrelerine karşı koymayan/koyamayan koşullarında her zaman mutu sonla bit-
hasta immün sistemin vericiden alınan memektedir. Yakaladığı büyük başarıyla
sağlıklı immün sistemle yer değiştirilmesi bilimsel çalışma alanının sınırları dışına
işlemidir. Bu immün sistem değişikliği fırlayan hücresel tedavi yöntemleri ilaç
daha önce sadece doku uyumu olan veri- firmaları tarafından havada yakalanmakta
cilerden ve hiçbir hücre seçimi olmadan ve astronomik kar oranlarıyla hastalara
topyekün yapılırken günümüzde yarı sunulmaktadır. Örneğin, patenti Novar-
uyumlu (haploidentik) vericiden ve sade- tis firmasına ait olan CAR-T hücre ilacı
ce nakledilmek istenen hücre gruplarının “tisagenlecleucel” ABD’de 475.000 dolara
seçilebildiği seleksiyonlu yöntemlerle satılmaktadır.
yapılabilmektedir. Hastanın kanser tipine
göre en etkili olabilecek immün hücre- Hücresel tedavilerin üretimi için gerekli
lerin tedavide kullanılmasının yanı sıra laboratuar altyapısı ve uygulamaların ya-
immün hücrelerin fren sistemini bozarak pılacağı merkezlerin sahip olması gereken
kanser hücrelerine karşı daha etkin olma- klinik yeterlilik göz önüne alındığında
larını sağlayan tedavi yöntemlerine kadar ortaya ciddi bir maliyet çıkmaktadır. An-
çeşitli uygulamalar her geçen gün daha cak maliyet hesapları konusunda gerekli
fazla hastada denenmeye başlanmıştır. şeffaflık sağlanmadığı sürece astronomik
Hücresel tedaviler bugün gelinen noktada fiyatların üzerindeki sis perdesi kalkma-
immün hücrelerin genetiğini değiştirerek yacaktır. Bugün gelinen noktada hücresel
kanser hücrelerine karşı daha etkili silah- tedavilerin her kanser türü için bir muci-
lara sahip hücreler yaratılabilmektedir. ze sunmadığı ancak ciddi umut vaat ettiği
Kimerik antijen reseptör (CAR) teknolo- akılda tutularak tedavi maliyetlerinin
jisi sayesinde T hücreler kansere karşı hastaların üstüne yıkılmasını engelleme-
daha önce sahip olmadıkları özellikler nin yolları aranmalıdır. Maliyet konusun-
kazanarak etkili şekilde mücadele edebil- da çok dikkatli olunması gereken diğer
mektedir. Bugün bu tedavi yöntemleriyle bir nokta ise her geçen gün sayısı artan
en önemli mortalite sebebi olan relaps/ hücresel tedavi seçeneklerinden hangisi-
refrakter ALL’de %93 oranında remisyon nin gerçekten etkili olduğunun iyi ayırt
sağlanabilmektedir. edilmesidir. Aksi takdirde hastalara sahte
umutlar sunulurken, önemli miktarda
Maliyet ve Etkinlik kaynak boşa harcanmış olacaktır. Hüc-
resel tedavi yöntemleri üzerine yürüyen
Her hücresel tedavi aynı ölçüde başarılı çalışmaları yakından takip etmenin yanı
olamamaktadır. Bu noktada hücresel sıra bu tedavi yöntemlerini ülkemizde da
tedavilerin halen son çare olarak değer- hayata geçirmenin yolları yaratılmalıdır.
lendirilip refrakter hasta gruplarında

ETİK

“Deontoloji kalmadı…”

M. Murat Civaner

Uludağ Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı

Hekimlik kimliğini doktorluğa, hasta tedavi eden teknisyene
dönüştürmeye başlayan bu süreç, meslek ahlakını, meslektaşların
birbirleriyle ve hastalarla olan ilişkilerini de değişmeye zorluyor

Aslında epey uzun fakat G iderek daha sık işitiyoruz; özellikle deneyimli
aynı zamanda nasıl hekimler bundan yakınıyor: “Deontoloji kal-
olduğunu anlamadığımız bir hızda madı…” Deontoloji’den kasıt, meslektaşların
hekimliğe anlamını veren birçok şey birbirine göstermesi gereken saygı çoğu kez. Saygının
değişti. Hekimlik pratiğini belirleyen, tezahürü ise genellikle iki biçimde olmalı: Meslektaşlar
sağlık alanının “dışıyla” olduğu kadar birbirlerini “başka”larına (toplumun diğer üyelerine,
“içiyle” bağını da tesis eden etmenler hastalara, politikacılara vs) karşı koruyup kollamalı, bir
farklılaştı. Ülkenin toplumsal zemini, de kadim bir zanaatın uygulayıcıları olarak birbirlerin-
kurumsal örgüsü nitelik değiştirirken den ücret almamalı. Hekimlik meslek ahlakı kurallarını
hekimlik ve sağlık alanının bundan düzenleyen 1960 tarihli Tıbbi Deontoloji Nizamname-
muaf kalması beklenemezdi kuş- si’nde de bu anlayışa paralel düzenlemeler bulunduğu-
kusuz. Fakat irademiz ve katkımız nu görüyoruz:
dışında gelişen bu sürecin somut
sonuçlarından biri de hekimlik değer- “Madde 32 - Tabip ve diş tabibinin, kendi meslektaşları
lerinde bir tür çözülme, aşınma oldu. ile bunların bakmakla mükellef oldukları usul ve füruu-
Bunu çözümlememiz, tartışmamız, nun ve karı veya kocalarının muayene ve tedavileri için
anlamamız gerektiğini düşünüyoruz. ücret almaması uygundur. Bu hallerde, zaruri masrafla-
Anlayalım ki üstesinden gelebilelim. rını istiyebilir.
Dr. Murat Civaner’in daha önce
başka bir mecrada yayınlanmış bu ya- Madde 37 - Tabip ve diş tabipleri, kendi aralarında iyi
zısının bu tartışmayı başlatan bir işlev meslektaşlık münasebetlerini idame ettirmeli ve manevi
görmesini umuyoruz. Deontolojiyi bakımdan birbirine yardım etmelidirler. Meslekle ilgili
yıpratan bir erozyon yaşandığı konu- anlaşmazlıklarını, evvela kendi aralarında halletmeğe
sunda hemfikir miyiz? Bu aşınmayı çalışmalı ve bunda muvaffak olamadıkları takdirde men-
nasıl aşarız? Bu aşınma nasıl aşılır? sup oldukları tabip odalarına haber vermelidirler.

Özellikle çözüme işaret eden Madde 38 - Tabip ve diş tabibi, meslektaşlarını zem-
yanıtlarınızı bekliyoruz. medemiyeceği gibi onları küçük düşürecek diğer tavır ve
hareketlerde de bulunamaz. Tabip ve diş tabibi, herhangi
bir şahsın haysiyet kırıcı hücumlarına karşı meslektaşla-
rını korur.

*Prof. Dr., Uludağ Üniversitesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı

33OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

ETİK

Gerek hekimlik Hekimler işte bu anlamdaki deonto- yapılan politik tercihlerle üretim ilişkile-
mesleğinde, gerekse loji’nin yitirildiğinden söz ediyorlar, rinin önemli ölçüde değiştiriliyor olması.
de genel olarak tıp “deontoloji kalmadı” derken. Meslektaş- Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi,
kurumunda değer- lar birbirlerini korumak yerine hastalara, sağlık politikalarının gereksinime göre
sel anlamda büyük politikacılara, topluma şikayet ediyor, değil kârlılığa göre biçimlendirilmesi
bir değişim var. yöneltilen suçlamalarda birbirlerini mesleki değerleri korumayı güçleştiriyor.
Mesleğin doğasını savunmuyor, birbirlerinden ücret alıyor, “Verimlilik”, “maliyet-etkinlik”, “kalite”,
belirleyen, varlığını muayene sırasında öncelik vermiyor, “rekabet” ve “performans” gibi iş dünya-
anlamlandıran temel meslektaş nezaketini gözetmiyor, diyor- sına ait kavramların sağlık hizmetlerine
değerleri öncelemek lar. Bu yakınmanın kaynaklandığı anla- uygulanmaya çalışılması sağlık hizmetle-
gitgide daha çok be- yış; “meslektaşımız her ne yaparsa yapsın rine erişim hakkını çiğneyen politikalar
del ödemek zorun- kendi aramızda kalmalı, onu ancak biz doğurduğu gibi, aynı zamanda önceliği
da olunan bir çaba yargılar, gereğini yaparız; ama “dışarı”ya daima hasta yararına verme, kişiliğine ve
haline geliyor karşı onu hep birlikte / mesleğin say- onuruna saygı gösterme, ayrım yapma-
gınlığını korumak adına savunmalıyız” ma gibi hekimlik mesleğinin varlığını
34 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 biçiminde özetlenebilir. Bu anlayışın sürdürmesini sağlayan değerleri örseliyor.
yanlı bir tutum olduğu, hizmet alanların Sigorta primi zamanında yatmamış bir
haklarını gözetmediği, hatta pragmatik kişinin hizmet alamadığı, alanın ise temel
olarak dahi hatalı olduğu açık. paketle yetindiği koşullarda hekimden bu
değerleri koruması nereye kadar bekle-
Bununla birlikte, gerek hekimlik mes- nebilir? Hasta 120. sırada “hizmet” alma
leğinde, gerekse de genel olarak tıp fırsatı bulabildiğinde özerk karar vere-
kurumunda değersel anlamda gerçekten bilmesi için ne kadar aydınlatılabilir? Ya
büyük bir değişim var. Değişen, “kal- da bir hastane/fabrikada sözleşmeli bant
mayan”, elbette deontoloji kavramının işçisine dönüştürülmeye çalışılan, emeği
kendisi değil; meslek ahlakı kuralları sa- sayıyla ölçülen, çalışma kurallarını kârlılı-
pasağlam yerinde duruyor. Hatta bugün, ğın belirlediği hekim hangi meslektaşının
her zamandan fazla yol gösteriyorlar. Te- ücretsiz hizmet almasını sağlayabilir?
mel olarak deontoloji’nin anlamı ve kap- Hipokrat’ın vaaz ettiği meslektaşların
samı değişmiyor, ama eski anlamdaki kul- kardeşliğini sahiplenmek şöyle dursun…
lanımı iki dinamiğin etkisiyle var olmakta
güçlük çekiyor: Birincisi; hasta haklarının Hekimlik kimliğini doktorluğa, hasta
gelişmesi, tıp etiğinin bir disiplin olarak tedavi eden teknisyene dönüştürmeye
benimsenmesi gibi etmenler eski kullanı- başlayan bu süreç, meslek ahlakını,
mın dar çerçevesini zorluyor, bu çerçeve- meslektaşların birbirleriyle ve hastalarla
nin sadece korumak/kollamak ile sınırlı olan ilişkilerini de değişmeye zorluyor:
kalmasını, meslek ahlakı kurallarının Kimi değerler yozlaşıyor, hatta yitiriliyor,
temelini oluşturan değerleri dışlamasını mesleğin doğasını belirleyen, varlığını
giderek olanaksız kılıyor. Artık; yaşam ve anlamlandıran temel değerleri öncelemek
sağlığa saygı ve özen göstermek, önce- gitgide daha çok bedel ödemek zorun-
liği daima hasta yararına vermek, ayrım da olunan bir çaba haline geliyor. Bu
yapmamak, mesleki gizliliği korumak gibi koşulların eski anlamıyla deontoloji’yi
temel kurallar gündemde daha sık yer ortadan kaldırması doğal. Temel olarak
alıyor, mezuniyet öncesi eğitimlerde yer insan yaşamı, sağlığı, kişiliği ve onuruna
buluyor, bu kurallara uyulması gerektiği saygı ve özen göstermek üzerine bina
daha yüksek sesle dile getiriliyor. Eskinin edilmiş olan mesleki değerleri aşındırması
manüfaktüre daha yakın tıbbi uygulama- da öyle. O nedenle; yozlaşmayla, değer
larında, lonca ilişkilerini olanaklı kılan yitimiyle, “deontolojinin kalmaması”yla
ortamında, hastaların “önce Allah sonra mücadelede temel olarak sağlık politi-
sen” deyip kendilerini sorgusuz teslim kalarını hedeflemek gerekiyor. “Çürük
ettikleri hasta-hekim ilişkisinde belki de elmaları aramızda barındırmayarak” eski
anımsatılması, tekrarlanması dahi akla güzel günlere dönüleceğini ummak, ger-
getirilmeyen bu kuralların önemi, artık çekçi olmadığı gibi, enerji de soğuruyor.
daha yaygın biçimde duyumsanıyor. Değerleri korumayı güçleştiren politikala-
rı ciddi biçimde odağa almazsak ortalıkta
Diğeri, çok daha etkili olanı; günümüzde hakikaten deontoloji kalmayacak…

GÜNCEL SAĞLIK

Kanser ilaçları: Yüksek fiyatlar
ve adaletsizlik

Zeynep Turgut*

“Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda.”
Kanser hastası Dilek Özçelik’in, tedavisi için gereken ilaçları
yurtdışından getirtememekten şikâyet ettiğinde cebine para sıkıştıran

Erdoğan Bayraktar’a tepkisi buydu.

D ilek Özçelik’in isyanını nüyor. Şu haliyle var olan gelişmeler nucu yurtdışında yaşamakta olan bazı
göğsünüzde bir ağırlık hele ki sağlıkçıların aklını ve vicdanını araştırmacıların projeye dahil edilmesi
hissetmeden izleyebilmek; tatmin etmekten oldukça uzak. Söz ile somutlaşacak projenin nereye gide-
vicdansızlığa, empati yoksunluğuna konusu 2023 hedefli ‘Milli İlaç’ projesi ceğini takip ederek, göreceğiz.
öfkelenmemek mümkün değil. Ancak ile Türkiye’nin 16 yıllık iktidarının sa-
buradan yola çıkarak yapabileceğimiz hiplerince dışa bağımlılığımız keşfedil- ‘İlaca erişim’, sağlık hakkı kapsamın-
ve yapmamız gereken bir başka eleştiri miş oldu. Yaptıkları durum tespitinde, da başlı başına bir araştırma, üretim
var: politikasızlık yahut kötü yönetim. ilaç sektörünün yıllık 6 milyar dolar ve mücadele konusu. Bu konudaki
açık verdiğinden, bunun nedeninin üretime katkıda bulunabilmek adına
Türkiye’de ilaç politikası “ilacımı yatırımların tamamının jenerik ilaç İspanyol sivil toplum kuruluşu No
alamıyorum/getirtemiyorum” diyenin üzerine olmasından, yabancı firmalara Es Sano’nun* kanser ilaçları ile ilgili
cebine para sıkıştırmaktan, içinden ne ödenen lisans bedelinin getirdiği ağır “Kanser İlaçları; Yüksek Fiyatlar ve
çıkacağı pek de kestirilemeyen ‘milli yükten bahsediliyordu. Üniversitele- Adaletsizlik” raporunu inceledik.
ilaç’ projesine bir adım ilerlemiş görü- rin, ilaç firmalarının ve beyin göçü so- Yazımızda, içinde hayli çarpıcı ve

** Asistan Hekim, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anestezi Anabilim Dalı

35OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

GÜNCEL SAĞLIK

2030 yılında yeni toparlayıcı bilgiler olan bu raporu Raporun amacı; ilaç üretim aşamalarını
tanı alan kanser özetlemeye çalıştık. Gerekli gördüğümüz mercek altına almak, var olan biyomedi-
hastası sayısının 21,6 yerlerde okuyucunun konuyu daha rahat kal AR-GE sisteminin ve ilaç ulaşılabi-
milyona ulaşacağı anlamasını sağlamak üzere eklemelerde lirliğinin gözden geçirilmesini sağlamak
tahmin edilmek- bulunduk. olarak tanımlanıyor. Ancak ilaçların
te iken 2035’te 14 gerçek maliyetleri, araştırma masrafları
milyon kişinin kan- No Es Sano; İspanya merkezli, ila- ve patentlerle ilgili pek çok bilginin gizli
ser ilişkili nedenlerle ca ulaşımın temel, evrensel bir insan tutuluyor olması raporun hem kısıtlılığını
öleceği düşünülüyor. hakkı olduğundan yola çıkan bir örgüt. oluşturuyor hem de raporu hazırlayanlar-
“Hükümetlerin, siyasi partilerin ve diğer ca başlı başına bir eleştiri konusu olarak
kurumların, tıbbi inovasyon (ilaç ve tıbbi görülüyor. Raporun bir diğer kısıtlığı ise;
ürün geliştirme modellerinde değişikliğe kanserle alakalı, önleme, ilaç dışı teda-
gideceklerini taahhüt etmelerini” talep viler, palyatif bakım, psikososyal destek
ediyor ve bunun için toplumsal basınç gibi süreçlerin raporun dışında tutulmuş
oluşturmaya çalışıyor.** Bu bağlamda 3 olması.
başlıkta topladıkları taleplerini bir mani-
festoyla ilan etmiş durumdalar: Kanser sorunu

• İlk olarak; tüm çalışmalar için şeffaflık, Kanser hem hastalar hem de yakınla-
iyi yönetim, hesap verilebilirlik. rında tanı konulduğu andan itibaren
ciddi bir endişe oluşturmaya başlıyor
• İkincisi; sağlık alanında devletin destek ve ilk günden itibaren bir mücadele
verdiği, kamu kaynaklarını aktardığı, tüm gerektiriyor. Kanserle ilgili istatistiklere
AR-GE çalışmalarında kamu yararı kriteri kısaca bakacak olursak; 2012 yılında tüm
aranması. dünyada 14,1 milyon kişiye yeni kanser
tanısı konuyor ve aynı yıl 8,2 milyon kişi
• Üçüncüsü; patent ve diğer mülki ayrıca- kanser ile ilişkili hastalıklardan yaşamını
lıklara bağımlı olmayan, sağlık sigortala- yitiriyor. Bunların yarısından fazlası (4,3
rınca karşılanan, güvenilir, satın alınabi- milyon) “erken ölüm” (yani; toplumda
lir, yüksek kaliteli ilaca erişimi sağlayacak beklenen ortalama ölüm yaşından önce
alternatif yeni ürün gelişim modellerini gerçekleşen ölüm) olarak tanımlanıyor.
araştırmak.
2030 yılında yeni tanı alan kanser hastası
Kanser ilaçlarına dönük hazırlanan rapo- sayısının 21.6 milyona ulaşacağı tahmin
run işaret ettiği verilere beraber bakalım. edilmekte iken 2035’te 14 milyon kişinin
kanser ilişkili nedenlerle öleceği düşünü-
Kanser ilaçları: Yüksek fiyatlar ve lüyor.
adaletsizlik
En sık kanser kadınlar için meme, erkek-
İlaç fiyatlarının her geçen yıl katlanarak ler için prostat kanseri iken; en çok ölüm
artması ve patent uygulamasının bera- akciğer kanseri kaynaklı görülüyor. Kan-
berinde getirdiği tekelleşme sorunları, serin kendisi bulaşıcı bir hastalık olmasa
günümüzde ilaçların araştırma ve üretim da viral enfeksiyon kaynaklı (HPV, HCV
süreçlerinin daha sık sorgulanmasına ve v.b.) kanserler düşük-orta gelirli ülkelerde
eleştirilmesine yol açtı. ölümlerin %20’sinden sorumlu tutuluyor.

Onkoloji piyasası ise oldukça uç örnekle- Her yıl gerçekleşen kanser kaynaklı
rin yaşandığı bir alan olması nedeniyle, yaklaşık 100.000 çocuk ölümünün, büyük
incelendiğinde sorunun boyutlarının çoğunluğu düşük orta gelirli ülkelerde
daha net anlaşıldığı bir alan olarak öne gerçekleşiyor. Buna gerekçe olarak; bu
çıkıyor. ülkelerin sağlık yapılanmalarının yetersiz-
liği nedeniyle hastaların tanı almasında

*It’s Not Healthy/Bu Sağlıklı Değil
**Okuyucuyu yazıdan soğutmak pahasına; kurumun George Soros’un Açık Toplum Vakfı tarafından desteklendiği şerhini koymayı da bir borç biliriz.

36 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

GÜNCEL SAĞLIK

gecikme olması, hastanelerin coğrafi Hali hazırda yüksek olan ve yükselmeye Hali hazırda yüksek
uzaklığı, hastane yatışına ve kullanılan devam eden ilaç fiyatları, küresel olarak olan ve yükselme-
ilaçlara bağlı masrafların yüksekliği ile ilaca erişimin önündeki temel engeli oluş- ye devam eden ilaç
hastanelerin kendi imkansızlıkları göste- turuyor. Ortalama kanser ilaç fiyatlarının fiyatları, küresel
riliyor. 2003’ten 2013’e gelindiğinde aylık olarak olarak ilaca erişimin
4500 dolardan 10000 dolara yükseldiğini önündeki temel en-
Kanserin yoksulluk koşullarında daha gösteren çalışmalar mevcut. ABD özelin- geli oluşturuyor.
çok zarar vermesinin yanı sıra kanserin de bu artış 2011 ile 2016 arasında %88
kendisinin maluliyet ve yoksulluk yarat- olarak gösteriliyor. Var olan sistem ise 37OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
ması da diğer bir sorun. Sağlık sigorta- kamu yararından öte fikri mülkiyet hakla-
ları çoğu zaman masrafların tamamını rını korumak yönünde gelişmeye devam
karşılamıyor. Hastaların direk ödedikleri ediyor. Konuyla ilgili muhalif çevrelerden
masraflarına bir de iş görememe, tedavi ise ‘patentten önce hasta’ (patients before
sürecindeki konaklama, özel transfer patents) itirazları yükseliyor.
masrafları, hastaların daha öncesinde
baktıkları kişilerin ve çocuklarının mas- Onkoloji piyasası sürdürülebilir mi?
rafları gibi kalemlerin eklendiği düşünü-
lünce yoksullaşmanın boyutu daha net Kanser ilaçları en pahalı ilaç gruplarından
değerlendirilebilir. bir tanesini oluşturuyor. ABD’de yeni
kanser ilaçlarının fiyatları son 15 yılda
İlaca ulaşımı engelleyenler: Geliş- 10 kat artış göstermiş durumda. Halbuki
mişlik düzeyi bu ilaçların önemli bir kısmını etkinliği
şüpheli (veya sınırlı) olabilecek ilaçlar
Her ne kadar güvenilir, etkin, kaliteli oluşturuyor. Var olan gelişim şekli, siste-
ilaca ulaşmak; sağlık hakkının olmazsa mi sürdürülemez bir noktaya sürüklüyor.
olmazı olsa da bunu kısıtlayan pek çok
faktör mevcut. İspanya kaynaklı bir derlemede 40’tan
fazla yüksek fiyatlı onkolojik tedavi ince-
İlaca erişim konusunda en büyük engel- lenmiş. Bunlardan 26’sının kullanımı ile
lerden biri; ülkelerin gelişmişlik düzeyleri hayatta kalma süresi, alternatif tedaviye
arasındaki farklılık ve bölgesel eşitsiz- göre 3 aydan daha az farklı bulunmuş.
likler. Çocuklarda erken tanı ile oldukça 6 ilaçla ilgili bu konuda mevcut bilgi ol-
iyi prognoz gösteren bir hastalık olması madığı tespit edilmiş. Tedaviye katkıları
nedeniyle ALL (bir çeşit lösemi) örneği bu kadar şüpheli olarak değerlendirilen
üzerinden gidecek olursak; Portekiz’de bu ilaçların 22’sinin tedavi masraflarını
ALL tanısı almış bir çocuğun 5 yıllık 15000 euro civarı, 6 tanesinin 30000 ile
yaşam beklentisi %90 iken, bu oranı 60000 euro arasında arttırdığı tespiti
Çin, Meksika, Ekvator’da %60’ın altına yapılmış.
düştüğü görülüyor. Ülkelerin gelişmişlik
düzeyi azaldıkça istatistiki verileri de Patent kimi koruyor?
genelde sağlıklı tutulmadığından net bir
rakam söylemek mümkün değil belki; Meseleye ilaç endüstrisi açısından bakar-
ancak, dünyanın en yoksul ülkelerin- sak; şirketler, yüksek fiyatlarına gerekçe
de lösemili bir çocuğun 5 yıllık yaşam olarak yüksek araştırma maliyetlerini
beklentisinin %20’nin altında olabileceği gösteriyor. Patent koruması ile buluş
tahmin ediliyor. 30’dan fazla Asya ve yapan kişi ödüllendirilerek, araştırma
Afrika ülkesinde radyoterapi merkezinin sürecindeki masrafların karşılanması ve
olmadığı, Nijerya’da onkoloji uzmanı ol- AR-GE yatırımlarının devamı amaçlanı-
madığı ve basit kemoterapilerin dahi hem yor. Ancak var olan sistem oluşturduğu
özel hem devlet hastanelerinde oldukça patent tekeli ile şirketlerin baskın role
sınırlı olarak uygulandığı gibi veriler alt sahip olmasına ve alıcının alabileceği
alta konunca istatistikler arasındaki farkın maksimum fiyatı koyarak bunu kötüye
nedenleri daha rahat anlaşılıyor. kullanmasına olanak sağlıyor.

En büyük engel yüksek fiyatlar İplerin fazlasıyla endüstrinin elinde oldu-

GÜNCEL SAĞLIK

Var olan sistem ğunun bir diğer göstergesi ise şirketlerin, bilineni ABD’de 1984 yılında kabul
oluşturduğu patent patent korumasına yol açan bu ‘araştırma edilen Hatch-Waxman Yasası. Yasa ile
tekeli ile şirketlerin süreci masrafları’nı açıklama zorunluluğu patent süresi bitiminde jenerik üretici-
baskın role sahip olmaması ve genellikle bu verilerin gizli lerin, kolaylaştırılmış ruhsatlandırma
olmasına ve alıcının tutulması. Ayrıca elde edilen yüksek kâ- süreci (kısaltılmış ruhsat başvurusu) ile,
alabileceği maksi- rın da söylendiği gibi AR-GE’ye yeterince piyasaya daha çabuk girebilmesine imkân
mum fiyatı koyarak dönmediğini de biliyoruz. Avrupa İlaç tanınmış. Ancak tabi ki firmalar yıllar
bunu kötüye kullan- Endüstrisi Dernekleri Federasyonu’nun içerisinde karlarını korumak adına bu
masına olanak sağ- hazırladığı rapor; büyük ilaç şirketlerinin yasaları delmenin yollarını bulmuşlar.
lıyor. net kârının %23’ün üzerinde olmasına
rağmen toplam satışlarının yalnızca Bunlardan ilki ‘evergreening’; yani eski
38 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 %16’sını araştırma ve %21’ini üretime ve çok satan bir moleküle (blockbuster)
aktardığını göstermiş. Aynı rapora göre önemsiz endikasyonlar yahut uygulama
onkoloji alanında yeni bir ilacın araştırma yolları eklenerek patent uzatma yoluna
geliştirme maliyetlerinin 10 katı kadar kâr gidilmesi. Diğer ve daha sık kullanılan
getirmesi 4 yıldan az zaman alıyor. bir yöntem ise jenerik üreticinin, patent
uzlaşma anlaşmasını kabul ederek piya-
Fiyat sabitleme taktikleri - her ülke- saya geç girmeyi kabul etmesi. ‘Gecikme
de farklı fiyat için ödeme anlaşması’ olarak bilinen bu
durumda orijinal ilaç üreticisi, jenerik
İlaç şirketlerinin hali hazırda patent ko- üreten firmaya piyasaya geç girmesi
rumalı olan ilaçlarının fiyatlarını yüksek karşılığında bir miktar ödeme yapıyor.
tutmak için kullandıkları birtakım taktik- Bu sayede jenerik üretici olası patent da-
ler mevcut. Şirketler yeni bir ilacı piyasa- vaları ile uğraşmamış oluyor, orijinal ilaç
ya sürerken ABD gibi fiyat serbestisinin üreticisi ise patent devam ediyormuş gibi
olduğu, yani fiyat belirleme konusunda fiyat konusunda tekelini sürdürüyor.
devlet müdahalesinin minimal olduğu
ülkeleri tercih ediyorlar. Bu sayede ilaç- Patent delinebilir mi? “Zorunlu
larını yüksek fiyatlarla büyük pazarlara Patent Lisansı”
sokuyorlar. Sonrasında gecikmeli olarak
daha düşük fiyat veren ve muhtemelen Gelişmekte olan ülkelerde hastalar, orta-
yetkilileri ile pazarlığa oturmalarına gerek lama gelirlerini oldukça aşan bu ilaçlara
olan görece daha küçük ülkelerde pazara ulaşmakta güçlük çekiyorlar. Başka bir
giriyorlar. Bu noktada Avrupa Birliği içe- rakip firma da olmadığından hastalar pa-
risinde, Türkiye’de de uygulanmakta olan tent sahibi firmaların insafına bırakılıyor.
referans ilaç fiyatlandırma programları Günümüzde kanser kaynaklı ölümlerin
devreye giriyor. Ancak referans fiyatlar %70’inin gelişmekte olan ülkelerde
ülkeler arası değişiklik gösterebildiğin- olduğu biliniyor. Bu durum hükümetleri
den, ilaç fiyatları da %28 ile %388 gibi “zorunlu patent lisansı” gibi mekaniz-
geniş bir aralıkta farklılık gösterebiliyor. maları kullanmaya itiyor. Zorunlu patent
Sonuçta aynı ilaç her ülkede farklı fiyata lisansı; patent hakkının bir başkasına
satılmış oluyor. Örneğin trastuzumab verilebilirliğini, yani patentin delinebil-
İspanya’da 596€, Fransa’da 536€, İngil- diği hukuki bir durumu anlatan bir ifade.
tere’de 478€ iken Güney Afrikada 716€, Buluşun kullanılmadığı, kamu yararının
Hindistan’da 790€’dan satışa sunuluyor. gözetilmediği, başka bir patentle bağım-
lılık durumu olduğu ya da bazı ürünlerin
Jenerik ilaçların piyasaya çıkmasını ihtiyaç halindeki ülkelere yeterince ihraç
önleme edilmediğinden o ülkelerde tedarik edil-
mediği durumlarda kullanılıyor. Zorunlu
Patent süresi sonunda jenerik ilaçla- patent için bildik bir örnek; sorefonib.
rın piyasaya girişi ile yaratılan rekabet Sorefonib, Bayer tarafından Hindistan’a
ortamı, mevcut sistem içerisinde fiyatları yeterince ihraç edilmediği için Hindistan
dizginleyebilecek muhtemelen en etkin hükümeti zorunlu patente giderek, kendi
yol. Bununla alakalı, şimdiye kadar yerel firmasına ilacı ürettirerek ülkesinde
jenerik üreticileri destekleyen bazı yasal satış ve dağıtımını yaptırmış.
düzenlemeler yapılmış. Bunlardan en

GÜNCEL SAĞLIK

Raporun çözüm önerileri ilaç masraflarını azaltacak kontrollü fiyat- Büyük ilaç şirket-
lara dayanan, alternatif bir ilaç geliştirme lerinin net kârının
Sorun 1: Yüksek Fiyatlar: Var olan fiyat modeli oluşturulmalı. Teknoloji kamu %23’ün üzerinde
sabitleme sistemi değişmeli. Fiyatlar, kurumlarından özel sektöre aktarıldığı olmasına rağmen
objektif kriterlere dayalı olarak gerçekçi durumlarda; satılan patentteki kamusal toplam satışlarının
ve denetlenebilir araştırma geliştirme mülkiyetin korunmalı ve özel lisans yalnızca %16’sını
maliyetleri üzerinden daha makul kâr dü- işlemlerine izin verilmemeli. araştırma ve %21’ini
zeyleri hedeflenerek belirlenmeli. Şeffaflık üretime aktardığını
ilkesi ile hareket edilmeli. Sonuç yerine… Nereden devam göstermiş.
edelim?
Sorun 2: Araştırmaların Finansmanı: 39OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
Onkolojik ilaçların geliştirilmesi ağırlıklı İlaç tekelleri, kâr üretmek için tüm
olarak kamusal olarak planlanmalı; bu insanlığın maddi ve düşünsel birikimle-
sayede araştırma maliyeti ile ilaç fiyatı rini kontrolsüzce ve hiç hesap vermeden
arasındaki zorunlu ilişki ortadan kaldırıl- kullanıyor. Kendilerini sınırlayacak her
malı, ilaçların fiyatları makul düzeylere türlü kontrol mekanizmasını delmek için
indirilmeli. rahatça yol bulabildiklerini, hukukun bu
firmaların elinde adeta oyuncak olabil-
Sorun 3: Şeffaflık, Hesap Verilebilirliğin diğini daha önce sayısız örnekte gördük.
Olmaması: İspanya özelinde fiyat dosya- Raporun önerdiği şekilde devletlerin,
ları ve ilaç fiyatlarını belirleyen komis- partilerin, sivil toplum kuruluşlarının bu
yonun karar ve anlaşmaları açıklansın. konuda farkındalığının sağlanması belki
İspanyol Klinik Araştırmalar Kurumu, önemli. Ancak; sorunu tekelci kapita-
yaptığı araştırmaların sonuçlarını yayınla- lizmden bağımsız değerlendirmenin ve
sın. Hesap verilebilirlik ilkesi ile hareket serbest piyasa insafına bırakılmış sağlık
edilsin. sistemine itiraz etmeden devam etmenin
mümkün olmadığı bir noktaya geldiğimiz
Sorun 4: Fikri Mülkiyet Haklarının kanaatindeyiz. Sağlıkçıların kendini çare-
Kötüye Kullanımı: Rekabetin önlenmesi, siz hissedenlerle; hastalarımızla bir araya
eski ilaçların (yeni endikasyon eklenerek gelerek örgütlü dayanışma ve direnç ağla-
vs.) tekrar patent korumasına girmesi rını örmesi bizler için birer zorunluluktur.
ya da jenerik/benzer ilaçların piyasaya Aksi takdirde eline sıkıştırılan parayı
girmesinin geciktirilmesi uygulamaları ile gözyaşları ile iade ettiği sahnede Dilek’i
ilgili kontrol ve yaptırım mekanizmaları tekrar tekrar terk etmiş oluruz.
geliştirilmesi. Var olan patent sisteminin
maliyetleri yükseltmesi nedeniyle adil, * http://noessano.org/es/wp-content/uploads/2018/06/

Cancerdrugs_report_2018.pdf

KOMİSYONLAR

Odamızın artık Çevre ve Halk
Sağlığı Komisyonu var.

İstanbul Tabip Odası Çevre ve Halk Sağlığı Komisyonu

Halkın sağlığı için risk oluşturan, bilim dışı, geleneksel-alternatif
sağlık uygulamaları, aşılama ile ilgili sorunlar, çevre sağlığı sorunları
ve bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalar yapmak için Çevre ve Halk

Sağlığı Komisyonu kuruldu.

Halkın sağlığı için risk oluştu- rını hazırlayabilecek uzman sayısının çalışmalarında merkezi bir yer tutacak.
ran, bilim dışı, geleneksel-al- artması için, İstanbul Tabip Odası
ternatif sağlık uygulamaları, bünyesinde, 8-9 Aralık 2018 tarih- Son dönemde gündemi fazlasıyla
aşılama ile ilgili sorunlar, çevre sağlığı lerinde uluslararası Sağlık ve Çevre işgal eden aşı karşıtlığında ve şarbon
sorunları ve bulaşıcı hastalıklarla ilgili Örgütü (HEAL) ile ortaklaşa Sağlık örneğinde olduğu gibi öncelikli sorun
çalışmalar yapmak amacıyla geçtiği- Etki Değerlendirmesi Eğitimlerini or- haline gelen bulaşıcı hastalıklarla
miz Haziran ayında odamız bünyesin- ganize etti. Deprem açısından büyük ilgili bilgi kirliliklerini gidermek adına
de Çevre ve Halk Sağlığı Komisyonu risk altında olan İstanbul’da bu şehrin İstanbul Tabip Odası web sitesine
kuruldu. tabip odasının afetlere hazır olması kamuoyunu bilgilendirici bir sayfa
gerekliliğinden hareketle “Afet gönül- eklenmesi komisyonun planları dahi-
27 Eylül 2018 tarihinde Cağaloğlu lüsü olacak hekimler arıyoruz!” çağrısı linde yer alıyor.
binamızda düzenlenen bir kokteyl ile ile duyuruya çıktı ve kısa sürede 180
kuruluşunu duyuran komisyon, tıp hekimin başvurusu ile karşılaştı. 21- Son yıllarda, mevzuatla da yasal hale
fakülteleri halk sağlığı anabilim dalla- 22-23 Aralık 2019 tarihlerinde “Ola- getirildikten sonra, artan geleneksel,
rından öğretim üyeleri, alanda çalışan ğandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri alternatif ve tamamlayıcı tıp uygula-
halk sağlığı uzmanları, halk sağlığı (ODDSH)” eğitimlerini düzenlendi maları nedeniyle odamıza çok sayıda
asistanları, farklı alanlardan alanla- mahkeme dosyasının intikal ettiği ve
rından çevre ve halk sağlığına duyarlı Önümüzdeki aylarda düzenlenecek, bu kapsamda bilimsel bir perspektifin
hekimler, tıp öğrencilerini, halk ve tıp öğrencilerine dönük halk sağlığı oluşturulması ve raporlar hazırlanması
çevre sağlığı mücadelesine emek ve çevre konulu eğitimler ile asistan amacıyla bir çalışmanın planlandığı
vermek isteyenler ile buluşarak onları hekimlere dönük “Bilimsel Araştırma duyurusu yapıldı.
komisyon çalışmalarına katılmaya ve Kursları” için hazırlıklar ise sürüyor.
destek vermeye davet etti. Komisyonumuzun tüm meslektaşları-
Sorunları kendisi kadar büyük olan na çağrısını yenileyerek bitirelim:
Komisyon kuruluşundan bu yana İstanbul’un çevreyle ilgili sorunlarını
geçen kısa sürede hedefleri etkili tespit etmek, bunlara ilişkin somut “Yapılacak çok iş, çözülecek çok sorun
çalışmalar yaptı: Kent sağlığının ve çözüm önerileri geliştirmek ve bir var. Yeni komisyonumuz aynı heyecan
sağlık hizmetlerin erişim hakkının kamuoyu duyarlılığı oluşturmanın bu ve bilinçle çalışacak hekimleri birlikte
korunmasında etkili bir araç olan komisyonun öncelikli çalışma alanla- çalışmaya, üretmeye, paylaşmaya ve
“Sağlık Etki Değerlendirmesi” raporla- rından biri olarak komisyonun ileride çoğaltmaya çağırıyor.”

40 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019

KADIN

AYNI İŞE AYNI KAZANÇ MI?

Hekim ücretleri üzerinden
bir değerlendirme

Nilay Etiler*

Kadın hekimler olarak, çalışma yaşamlarımızda yaşadığımız sorunların
konuşulması, ortaya dökülmesi, çözümlerinin bulunması ve de daha
eşit yaşam için yapılacak işler, söylenecek sözler olmalı!

“Eşit işe eşit ücret”, hiç kimsenin iti- kazanırken, birinci basamakta çalışma Ancak kadın hekimlerin hastalarına
raz edemeyeceği, evrensel olarak kabul statüsüne göre neredeyse fark yoktur. ayırdıkları süre daha fazla, hastaya 17
görmüş bir insan hakkıdır. Peki bu, dakika ve daha fazla zaman ayıranlar
acaba aynı işi yapanlarda aynı kazancı - Raporda, beyaz, Asyalı, Afrikalı, arasında kadınlar daha fazladır. Bu
elde etmek anlamına mı geliyor? karışık ve Latin kökenli tüm etnik veriler de, kadın ve erkek hekimlerin
gruplarda, kadın hekimlerin erkek ücretleri arasındaki farkın bir kısmını
Geçtiğimiz aylarda Amerika Birleşik meslektaşlarına göre daha az kazanç açıklayabilir.
Devletleri’nde (ABD) hekimlerin elde ettikleri belirtilmektedir. Bu
2018 yılındaki gelirlerine dair yayın- saptanma, kanımca sorunun tam Bu rapor, dünyanın her yerinde geçerli
lanan rapor da, bu konuyu bir kez olarak bir toplumsal cinsiyet mevzusu olan kadın ve erkek arasındaki kazanç
daha düşündürten bazı sonuçlara yer olduğunu göstermektedir. farkının hekimlik alanındaki verilerini
veriyordu. Raporun bulgularını şöyle sunuyor. Tüm işkollarını hesaba kat-
özetleyebiliriz : - Kadın ve erkek hekimlerin harca- tığımızda kadınlarla erkekler arasında
maları karşılaştırıldığında tek fark kazanç farkı, dünya genelinde %70-90
- ABD’de birinci basamak sağlık kadınların “kendi eğitimleri için arasında değişir. Bu şu anlama geliyor:
hizmetlerinde erkek hekimler yıl- ödeme” kaleminde daha fazla harca- Aynı meslekte çalışan erkeğin 100
da 239 bin USD kazanırken, kadın ma yapmalarıdır. Kadın uzmanların TL kazanması durumunda meslektaşı
hekimler bir miktar daha az olarak önemli bir kesimi halen okullarının kadın 70-90 TL kazanmaktadır.
230 bin USD kazanç elde ediyorlar. geri ödemelerini yapıyorlar. Bu durum
Uzman doktorlarda ise erkeklerde 358 raporda, kadın ve erkekler arasındaki Peki, Türkiye’deki duruma dair
bin USD, kadınlarda 263 bin USD kazanç farkını açıklayabilecek bir veri elimizdeki verilere baktığımızda ne
idi. Bu rakamlar, birinci basamakta olarak sunulmuştur. görüyoruz? Türkiye’de belli aralıklarla
çalışan kadın hekimlerin kazancı erkek yapılan Kazanç Araştırmasının so-
meslektaşlarından %9, uzmanlarda ise - Çalışma sürelerinde, kısmı zamanlı nuçlarına göre, tüm işkollarında yani
%28 az olduğu anlamına geliyor. çalışma kadınlarda %22 iken, er- genelde en yüksek eğitim düzeyindeki
keklerde %12 saptanmıştır. Kadın kadın ve erkeklerin ücretleri arasındaki
- Sadece kadın uzman hekimler ara- hekimlerin çoğu (%62) haftada 30-45 fark %18 olarak hesaplanıyor. Yani,
sında, kendi hesabına çalışan kadınlar saat çalışırken erkek hekimlerin üçte kadınlar eğitim görseler de erkeklerle
ücretli çalışanlara göre daha fazla biri 45 saatten daha fazla çalışıyor. aynı kazancı elde edemiyor. Türkiye
Kazanç Araştırmasında hekimleri

* Prof. Dr., Kocaeli Dayanışma Akademisi, TTB Halk Sağlığı Kolu

41OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

KADIN

Kadın hekimlerin ayırmak mümkün değil ancak “sağlık keklerin çalışmak istemedikleri alanlarda
kaderinin, çalışma profesyonelleri” olarak adlandırılan sağlık yer bulmalarına neden olur. Bu bağlamda
yaşamına giren diğer meslek mensuplarında kadın ve erkekle- da bir meslekte kadın çalışan sayısının
kadınlardan çok da rini gelir farkının %48,8 gibi yüksek bir artışı yani “mesleğin kadınlaşması (femi-
farklı olmadığı görü- düzeyde olduğunu gösteriyor. Türkiye’de nizasyonu)”, o meslekte emeğin değersiz-
lüyor. ücret farkının en az olduğu meslek grubu leşmesi ile ilişkili olabilmektedir.
“büro hizmetlerinde çalışan elemanlar”
42 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 kategorisinde, burada fark %6,5’e düşü- Bunun yanında kadınlar, çalışma
yor. yaşamına girdikten sonra hane işleri ve
hane-halkının bakımını sürdürdükleri için
Aynı işkolu ya da meslekte cinsiyetler (çifte mesai), günlük yaşamlarını buna
arası ortaya çıkan gelir farkı, işin niteliği göre organize ederler. Bunun sonucu,
ya da profesyonelliği düştükçe azalmak- kadınların daha fazla yarı zamanlı işlerde
ta, dolayısıyla arttıkça da artmaktadır. çalışmayı tercih etmesidir. Yukarıdaki
Yukarıda sözü edilen ABD’de birinci veriler, bu durumun hekimlik gibi yüksek
basamakta farkın az olması da bunun bir düzeyde profesyonellik gerektiren bir
sonucudur. Bunca rakamın literatürde meslekte de geçerli olduğunu göstermek-
karşılık geldiği kavram çalışma yaşamın- tedir. Türkiye’de çalışan kadınların günde
da “yatay ayrışma” olarak adlandırılıyor. 4 saat 3 dk, çalışan erkeklerin ise 43 dk
Yatay ayrışma (ya da cam duvarlar), aynı “hanehalkı işleri ve bakımı” yaptıkları
işkolunda hatta aynı meslekte kadın ve hatırlanırsa, kadınların her profesyonellik
erkeklerin yaptıkları işlerin ayrışması- düzeyinde karşılığı olmayan bir hane-hal-
na vurgu yapan bir toplumsal cinsiyet kı emeğinin söz konusu olduğu anlaşıl-
analizidir. maktadır.

Bu ayrışma çeşitli nedenlerle açıklanıyor, Kadın hekimlerin de, nöbeti olmayan,
bunlardan ilki cinsiyete dayalı işbölümü çalışma saatleri belirli olan pratisyen
sonucu kadınlar az gelir getiren işlere ve hekimlik ya da bu özellikleri taşıyan
kadın rolüne uygun olduğu düşünülen uzmanlık alanlarına yönelmesinde , çifte
görevlere yerleşir . Kadın işleri, emeğin mesai olarak adlandırılan bu durumun
değersiz olarak görüldüğü, bu nedenle payı olsa gerek.
de ücretlerin düşük olduğu işlerdir. Bu
durum erkeklerin bu işkoluna girdiği Çalışan kadınlar için diğer bir gerçeklik,
durumda da değişmemektedir. Örneğin, kadınların elde ettiği kazancın bir kısmı
ABD’nin Florida Eyaletinde kadın hekim- ile, ücretli çalışmaktan dolayı evde yapa-
lerin haftalık kazançları erkek hekimlerin madıkları işleri satın almalarıdır. Yani,
%58’i iken, kadın işi olarak bilinen hem- çalışan bir anne çocuğunun bakıcısının,
şirelikte %88’i, sosyal hizmetlerde %91’i evdeki temizliğin ücreti öder. Her ne ka-
gibi daha benzer gözlenmektedir . Bu dar bu işler hanede ortak paylaşılıyormuş
durum, Türkiye’de sağlık profesyonelleri gibi düşünülse de çoğunlukla kadınların
arasında ücret farkını kısmen açıklayabi- kazançlarından karşılanan bir ödemedir.
lir. Çünkü hemşirelik, ebelik gibi meslek-
ler tarihsel olarak kadının bakım rolünün Hekimlik uzun süren eğitimi olan ve de
bir devamı olma özelliği taşır. profesyonellik açısından en ileri meslek-
lerden biridir. Buna karşın kadın hekim-
Ancak yatay ayrışma kavramı, aynı lerin kaderinin, çalışma yaşamına giren
zamanda bir meslekte emeğin değersizleş- diğer kadınlardan çok da farklı olmadığı
mesiyle erkeklerin o mesleği terk etmeleri görülüyor. Aynı işe aynı kazancı elde
anlamına gelir. Örneğin sekreterlik işi, edememek, çalışma yaşamında yaşadığı-
19. yüzyılın başlarında neredeyse tamamı mız toplumsal cinsiyet ile ilişkili sorun-
erkeklerden oluşan bir meslek iken za- lardan sadece biri. Kadın hekimler olarak,
manla mesleğin getirdiği gelirin azalma- çalışma yaşamlarımızda yaşadığımız so-
sıyla erkeklerin terk ettiği mesleklerden runların konuşulması, ortaya dökülmesi,
biridir. Buradan anlaşılan şudur: Kadınla- çözümlerinin bulunması ve de daha eşit
rın çalışma yaşamında ikincil konumları, yaşam için yapılacak işler, söylenecek
onların erkeklerin rakibi olmaktan çok er- sözler olmalı!

KÜLTÜR SANAT

“İnsan doğası” üzerine

İsmail Gönen

Doğa, insan ve ikisini kuşatan sonsuz düşünce ve üretim alanı,
Anthony Cragg’in heykellerinin merkezini ve sentezinin kaynağını

belirler.

İstanbul Modern, geçici mekânında Sanat Koleji’nde sanat eğitimi alır. Ya- çı yaşamını ve çalışmalarını 1977’den
düzenlediği ilk süreli sergide gü- pıtları 1970‘li yıllardan itibaren sayısız bu yana Wuppertal, Almanya’da
nümüz heykel sanatının en özgün kent ve sanat kurumunda sergilenen, sürdürmektedir.
ve yenilikçi isimlerinden, Britanyalı 1988‘de ise Turner ödülü’ne layık
sanatçı Anthony Cragg’i ağırlıyor. görülen Cragg, aynı yıl 43. Venedik Sergiye üst kattan başladığınızda ilk
Sanatçının 40 yılı aşan kariyerinin her Bienali’nde ülkesini temsil eder. Sanat- göreceğiniz fotoğrafta dünyaya uzay-
evresinden en karakteristik örneklere
yer veren sergi, heykel sanatının do-
ğasının oluşturan içerik, kütle, boşluk,
malzeme renk, ölçek gibi ayır edici
özelliklerin Cragg tarafından nasıl
yorumlandığını ve dönüştürüldüğünü
görünür kılıyor.

Doğa, insan ve ikisini kuşatan sonsuz
düşünce ve üretim alanı, Anthony
Cragg’in heykellerinin merkezini ve
sentezinin kaynağını belirler. Biçimler
dünyasına kattığı her yapıtın kendine
ait bir kökü ve duygularla kurduğu
yakın bir ilişkisi olduğunu düşünen
Cragg, izleyicisi ile doğal bir duygu-
daşlık kurabilmiş nadir sanatçılardan-
dır. Cragg’in heykelleri bir hissi, kay-
bolmuş bir duyguyu, yıllar öncesinde
kalmış bir anın unuttuğumuz etkisini,
merak ettiğimiz bir doğa olayının sırrı
hatırlatır.

1949, Liverpool doğumlu Anthony
Cragg, kauçuk üzerine gerçekleştirdiği
laboratuvar teknisyenliğinin ardından
Glouncester sanat ve tasarım koleji,
Wimbledon Sanat Okulu ve Kraliyet

* Uzm. Dr., Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

43OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

KÜLTÜR SANAT

Anthony dan bakıyormuş gibi hissettiriyor insana. heykellere yapmaya başladım. Nihaye-
Cragg kendi Nedense beyaz köpükler içinde sunulan tinde de türlerin evrilişine referansla bu
varoluşunuzla her şeyin kirli olduğu izlenimi bıraktı. yapıtlara “Erken biçimler” adını verdim.
ürettiği heykelleri Sergi sonunda Dr. Pit Coffee’ye uğradım. Başta bu biçimler görece basitti, fakat çok
arasında sizleri de Yıllar sonra hatırlayacağım bir şeyler gö- geçmeden yeni karmaşıklık düzeyleri ve
anlam arayışına zümün önünden akmaya başladı. Sokağın yeni sınavlar sunan daha çetrefilli biçim-
davet ediyor. ortasında park halindeki kamyonetin lere dönüştüler.”
çalışmasıyla başlayan gürültü, ensem-
44 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 de hissettiğim esinti, papatya çayının Erken biçimleri gördükçe bazı sorular
kokusuyla birleşince sokağın başındaki daha görünür olmaya başladı. Dünya-
kafeterya muhteşem bir sığınak haline daki adaletsizliğin hala devam ediyor
dönüştü. Öykünmek istediğim birçok ke- olması ne garip? Bu adaletsizliği çözüm
lime anlam yüklediğim kadının bakışları olarak sunulan cennet ve cehennem fikri
altında yok olmasın istedim. Sonra keyif insanoğlunun aklına ilk olarak ne zaman
almaya başladım, yazarken ifade edebil- gelmişti? Mavi gök kubbe altında insanın
mek böylesi keyifli bir şey… Glütensiz kurtuluşu olan bir cennet hayali nasıl
dondurmanın yapılabildiği, Minotorların oluştu? İnsan adaletsiz bir dünyada ya-
dans eden figürleriyle gürültünün hayatı şadığını bin yıllar önce keşfetmiş olmalı.
kirletmediği yaşam alanlarına örnek bir Doğanın acımasızlığı belki günümüzden
yer… Hatta sokaktan gelen sesi ve karşı daha korkunç hissediliyordu, neandertal
apartmandan ağlayan çocukların sesini insanı için. Günümüz insanını anlayabil-
de umursamamaya başlıyorsunuz. Belki mek için atalarımızın bilinçdışına ittikleri
bunlar Anthony Cragg’in insan doğasına düşlemi anlamalıyız. Mağara resimlerine
etkileridir. Bu ilk fotoğraftan sonra neler bakıldığında ilk insanın yaşama bakış
düşündüğümü sorgulamak isterim. Bir açılarına dair ipuçları görebilirsiniz aslın-
sonraki heykele bakışımı çevirmeden da. İnsanoğlu her şeyden önce el izlerini
önce duraksadığımı hatırladım. bırakmak istemiş, sonrasında etrafında
olup bitenleri, günün önemli bir kısmını
Erken Biçimler için Cragg ne diyor: oluşturan avlanmayı törensel bir izlekle
resmetmiş.
“Bir nesnede olup bir diğerinde olma-
yan biçimlere bakmaya karar verdim ve İşte Anthony Cragg binlerce yıl sonra
bilinen bir biçimin bir diğerine evrildiği insanoğlunun bilinçdışına itmeye çalıştığı
boşlukta kalma halinin nesneler arasın-
daki kurduğu anlamı heykellere dönüş-
türmeyi başarmış... Anthony Cragg kendi
varoluşunuzla ürettiği heykelleri arasında
sizleri de anlam arayışına davet ediyor.
“İmge ve nesneler oluştururken geçmişte
de bugün de beni asıl ilgilendiren, doğal
veya işlevsel dünyada mevcut olmayan ve
hem dünya hem kendi varoluşumla ilgili
bilgi ve duygular aktarabilen nesneler
yaratmak. Yapıtlar dogmatik bildiriler
değil, önermeler ve bu benim için temel
bir ayrım.”

Heykel topluma önemli bir etki yapıyor
haliyle ve son 40.000 yıldır hepimizin
yaşamının bir parçası olmakla birlikte,
kapsamı ve derinliği yalnızca varolu-
şumuza göre kısmen açığa çıkabiliyor.
Heykelin ve genel olarak sanatın gelecek-
te insan yaşamında gitgide daha önemli
bir rol oynayacağına inanıyorum.

yaşam hakkI

Cumartesi annesi
Zübeyde Tepe ile röportaj

Süheyla Ağkoç

Adım Zübeyde Tepe. Bitlis’liyim. Ferhat Tepe’nin annesiyim. 1993’te
Bitlis’te kapının önünden kaçırıldı ve 8 gün sonra bize bir haber geldi.

“Sizin oğlunuzu biz kaçırdık Türk İntikam Tugayı’yız”

Ö ncelikle sizi tanımak istiyo-
ruz. Kendinizi, Cumartesi
Anneleri ile tanışmanızı
anlatır mısınız?

Adım Zübeyde Tepe. Bitlis’liyim. bize bir telefon geldi, “Sizin oğlunuz üzeri getirdik Elazığ’dan. O gece
Ferhat Tepe’nin annesiyim. Ferhat Hazar Gölü’nde ölü olarak bulundu” kaldırmadık. Sabah her tarafımız polis-
Tepe benim oğlum. 1993’te Bitlis’te diye. Bitlis’le Elazığ arasında, Hazar lerle sarıldı ve o polisler ile askerlerin
kapının önünden kaçırıldı ve 8 gün Gölü arasında 600 kilometre var. 600 tanklarıyla topları arasında cenazemizi
sonra bize bir haber geldi. Tabii ki biz kilometre benim oğlumu kim götürdü öyle kaldırdık. Sonra babasını arama-
onu aramaya çalıştık kayboluşundan oraya? Bize telefon açanlar kontrgeril- ya başladılar. Biz dedik ki, “Siz bizim
dolayı. Onu aradık fakat bulamadık. la. Türk Tugayları Komutanıyım diyor. oğlumuzu götürdünüz, öldürdünüz,
Bize bir telefon geldi “Sizin oğlunuzu Ferhat evin önünden götürülürken cenazesini bize verdiniz. Şimdi neden
biz kaçırdık Türk İntikam Tugayı’yız” beyaz Renault Toros araba götürmüş. bizi sorguluyorsunuz, neden bizi
diye. “Kontrgerillayız. Emniyet’e git- Biz gittik onun cenazesini Elazığ’dan arıyorsunuz? Suçumuz ne? Suçumuz
meyin. Emniyet’e gittiğiniz zaman siz getirdik. O gece bize polis, asayiş oğlumuzun kaybolması mı?”. Aramaya
oğlunuzu görmeyeceksiniz” dediler. ve jandarma çok baskı yaptı. Tabi başladılar. Ondan sonra biz göç ettik.
Bize oğlumuzun sesini duyurun dedik bu arada oğlum kaybolurken Tansu Evimiz, her şeyimiz memlekette kaldı.
ama duyurmadılar. 12 gün sonra bize Çiller Başbakan, Mehmet Ağar İçişleri Bize bir hafta vermediler. Her gün
tekrar bir telefon geldi. Biz açlık grevi- Bakanı ve Doğan Güreş Genelkur- eve baskın, her gün arama yaptılar.
ne başladık Bitlis’te. may Başkanı’ydı. Bize hiçbir cevap Biz geldik İstanbul’a. İstanbul’dayken
vermediler. Dilekçelerimizden hiçbir bir gün -ben Bitlis’teydim televiz-
Ailece mi başladınız? sonuç almadık. Sonra biz cenazemizi yon izliyordum, Cumartesi Anneleri
getirdik. Getirdikten sonra bize çok diye bir haber gördüm. Hasan Ocak
Ferhat Tepe’nin babası DEP il baş- baskı yaptılar. Tabii biz Diyarbakır kaybolmuş. “Eyvah”, dedim, “Bu
kanıydı. Tabii meselesi çok uzundur.
Kısa kısa değiniyorum. Uzun uzun
çok anlattık bu konuyu. Babası da
il başkanıydı. Bize gelen telefonlar
“Sen DEP il başkanısın, bize bu kadar
fidye vereceksin” şeklinde oldu. Biz
fidye parasını bulup götürdük ama
maalesef oğlumuzu bize göstermediler.
Biz de 12 gün açlık grevine başla-
dık DEP il binasında. 12 gün sonra

* Uzm. Dr., İstanbul Tabip Odası Sağlık Politikaları Komisyonu

45OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü

yaşam hakkI

Biz diyoruz ki öyle sefer de Hasan Ocak kayboldu. Hasan sahip çıktık. Mücadeleden vazgeçmedik.
bir adalet gelecek ki Ocak’ı televizyonda izliyoruz, acaba ne Baktılar ki biz çok azimliyiz ve tek bir
hiçbir ana ağlama- zaman bulunacak? Ne zaman?” Onlar da anne kalsa dahi bu mücadele bırakılma-
yacak. Her zaman kamuoyu oluşturuyorlar, arıyorlar. Tabii yacak, sindirmeye çalıştılar.
taciz ve tecavüz ki halk çok sahip çıktı. Ben öyle göz
eden kişiler, katiller kulak oldum. Dediler ki, “Hasan Ocak’ın Zamanla annelerin yanında farklı çevre-
bulunsun. Bütün cenazesi bulundu. Biz Cumartesi Annele- lerden insanların da oturma eylemine gel-
Türkiye’de adalet- ri Galatasaray Meydanı’nda artık insanlar mesi ve kamuoyunda yankı bulması için
sizliğe karşı adalet kaybolmasın, failler bulunsun ve yargı- Cumartesi İnsanları da denmeye başlandı
istiyoruz. lansın, diye oturma eylemi yapacağız.” sanırım.
Böyle Cumartesi Anneleri’ne katıldık.
46 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019 Biz çok destek istiyorduk. Bugün bize,
Cumartesi Anneleri’nin talepleri nelerdir? yarın size olabilir. Oradan geçen insanlar
bize bakıp fotoğraflarımızı çektiriyorlardı
Önce biz başladığımız zaman bizim önce. Gülüyorlardı, ağlıyorlardı, tramvay
talebimiz şuydu: Gözaltında insanlar geçiyor içindeki insanlar bakıyorlardı. Biz
kaybolmasın. Anneler ağlamasın. Barış de diyorduk ki, “Bugün bize, yarın size”,
olsun. Çocuklarımızı gözaltında kaybe- “Susma, sustukça sıra sana gelecek”.
den katiller bulunsun ve yargılansın ki Bizim sloganımız buydu. Sonra biz o slo-
bir daha böyle suç işlenmesin. Biz onun ganı da söylemedik. Cumartesi Anneleri
için orada oturduk. Bizim başka bir olarak etrafımız ve biz gittikçe kalaba-
amacımız yoktu. Slogan yoktu, sadece bir lıklaştık. Çocukları kaybolmayanlar da
alkış vardı onu da sonradan alkış işini de bize destek verdiler. Kaybolanlar da
kaldırdık. Niye? Yeter ki biz çocuğumu- destek verdiler. Cenazelerini görenler ve
zun hakkını arayalım. Çocuğumuzu kim görmeyenler de geldiler. Çocukları yeni
götürdü, kim öldürdü? Bu katiller nerede? kaybolanlar da geldiler. Benim oğlum ne
Biz varız ve katilleri arıyoruz fakat devlet ilkti, ne de sondu. Halen de gazeteciler
neden aramıyor bunları ve yargılamıyor? kayboluyor biliyorsunuz. Türkiye’de
Biz onun için Galatasaray Meydanı’nı benim oğlumun döneminde 28 tane Öz-
seçtik. gür Gündem muhabiri 1990’dan 1997’ye
kadar gözaltında kayboldu. Cengiz
Peki, 700’üncü haftada ne oldu? Altın’dır, Nazım Babaoğlu’dur. Şevket
Özdemir vardı avukat. O da benim oğ-
700’üncü haftada ben memleketteydim. lumun avukatıydı. Onu da dört ay sonra
Televizyonda izledim. Çok isterdim ki öldürdüler Tatvan’da. Benim kayınımın
ben de orada olayım. Sonra da bir baktık oğlu Safiye Dintepe, Batman’da politika
ki kıyametler kopmuş. Saldırmışlar. Biber muhabiriydi. Bitlis’in Emniyet müdürü
gazı sıkıp, anneleri dövmüşler. İşkence gözaltında onu da işkenceyle öldürdü.
edip gözaltına almışlar ve öyle gündemi Çocuk 27 yaşındaydı. İşte biz böyle bir
takip ettik. Bizim sesimizi susturuyorlar. Türkiye’de yaşıyoruz.
Bırakmıyorlar ki biz sesimizi çıkaralım.
Bırakmıyorlar ki biz katileri arayalım ve Analar olarak beyniniz yüreğiniz nasıl bir
onları isteyelim. Dilimizi, kültürümüzü, adalete ikna olur? Gece başınızı yastığa
çocuklarımızın katillerinin bulunmasını nasıl rahat koyarsınız?
istiyoruz. Fakat biz bunları istiyoruz diye
üzerimizde çok baskı var ve bizi rahat Biz diyoruz ki öyle bir adalet gelecek ki
bırakmıyorlar. hiçbir ana ağlamayacak. Her zaman taciz
ve tecavüz eden kişiler, katiller bulun-
Sanırım 700’üncü haftada istenen bu sun. Bütün Türkiye’de adaletsizliğe karşı
dayanışmayı kırmaktı… adalet istiyoruz. Adaletsizlik çok fazla…
Ve ona karşı adalet istiyoruz. İnşallah
Evet zaten Cumartesi Anneleri olarak 25 bir gün Türkiye halkı da Kürt halkı da
yıldır biz orada devam ediyoruz. Bence özgürlüğüne kavuşacak ve bu sorunlar
tahammül edemediler. Çünkü biz orada çözülecek. Taciz ve tecavüz çözülecek,
azimliyiz. Birbirimize, çocuklarımıza kadın öldürmeler bitecek. İnsanların
dillerinin susturulması sorunu çözülecek.

yaşam hakkI

İnsanlar serbestçe konuşabilecek. Biz olacak? Nereye kadar gidecek? Buna bir Bizi neden sindir-
şimdi serbestçe bile dilimizi konuşamı- çözüm yok mu? Devlet buna bir çözüm mek istediler onu
yoruz. Neden? Dilimiz susturuluyor. Bir bulsun. Bunun bir çözümü var bence. anlamadım. Ama biz
insan nasıl özgürce konuşamaz? İşte biz Neden olmasın? Biz bunu istiyoruz. Biz mücadeleye devam
özgürce konuşamıyoruz. Bizim dilimizin anneler olarak bunu istiyoruz. edeceğiz. Her yer bi-
altında çok şeyler var ama konuşamıyo- zim için Galatasaray
ruz ve çıkaramıyoruz. Bir insan haklı ya Galatasaray Meydanı’nın sizler için Meydanı’dır.
da haksız konuşsun. Bakalım bu adam ne anlamı nedir?
diyor? İşte biz bu yanlış algıları kırmak 47OCAK - ŞUBAT 2019 hekim sözü
istiyoruz. Mesela artık ben nasıl yaşıyorum onu
bilmiyorum. Bazen diyorum, çok yaşaya-
Biz de bir meslek örgütüyüz, hekimleriz. yım, sonra aman diyorum. 5 yıl yaşamı-
Sizinle bu röportajı ben bir doktor olarak şım, yaşamamışım neye yarar. Önceden
yapıyorum. Genel olarak Türkiye’nin tüm hasta olmuyorduk, ağlıyor ve sızlıyor-
kesiminden beklentileriniz nelerdir? Nasıl duk. Duvar arasında ağlamaların hepsi
bir destek istersiniz ve neler beklersiniz oldu. Şimdi hastalık bize geri döndü.
Türkiye kamuoyundan? Baş ağrısı, stres, migren, kalp ve damar
tıkanıklığı, kireçlenme. Her hastalık bizde
Devletten büyük bir destek isteriz. oldu. Dışarıya gitmek istemiyorum, bir
Türkiye halkından destek isteriz. Asker düğüne gitmek istemiyorum. Diyorum
annelerinden destek istiyoruz çünkü as- ki, bu kadar insanlarız bu kadar annele-
ker anneleri de bizim gibi ağlıyor. Bizim riz, ağlamışız, sızlamışız, çocuklarımız
çocuklarımızı da öldürdüler, onların ço- kaybolmuş şimdi ne düğünü? Biz zevk
cukları da ölüyorlar. Biz her zaman asker almıyoruz artık hayattan. Biz hayattan
annelerine dedik ki, gelin hep beraber el bıkmışız. Yalnızca direnmekten bıkma-
ele verelim. Bugün bizim çocuklarımız mışız. Çocuklarımızın mücadelesi hiçbir
öldükten sonra geri gelmiyor. Gelin hep zaman bizi bıktırmıyor ve biz istiyoruz
beraber el ele verelim ve biz bu savaşı ki Galatasaray Meydanı’nın önünü bize
durduralım. Savaşı istemeyelim. Ne versinler ve biz de oraya çiçek bırakalım.
kayıplar olsun ne de insanlar ölsün. Ne O çiçeği alıp kokladığımız zaman biz
cezaevlerine insanlar düşsün… Doktorlar evlatlarımızı kokluyoruz. Biz evlatlarımı-
bile kendi dairesinde, kendi yazıhanesin- zın resmini oraya koyduğumuz zaman
de, kendi muayenehanelerinde dövülüp onların acılarını yüreğimize bağlıyoruz.
katlediliyor. Geçen gün de söyledim İs-
tanbul Tabip Odası’nda; bir doktor nasıl Bu size iyi geliyor. En azından bir arada
öldürülür? Demek ki biz bu hale gelmişiz. olduğunuzu bilmek…
Bir doktorun yazıhanesine gidip doktoru
dövüyorsun. Öyle bir hale gelmişiz ki Biz orada bir nebze olsun nefes alıyo-
avukatlar bürolarında öldürülüyor. Biz ruz. Bir gün bir rüya görmüştüm. Biz
öyle bir hale gelmişiz ki adam çıkıyor yine Galatasaray Meydanı’ndayız. Sanki
dışarıya, akşam eve gelmiyor. Yani bu benim oğlum Ferhat orada. “Anne dur
sorunlar hallolsun. Bu sorunlar bitsin. ben gidip arkadaşlarımı getireyim” diyor.
Biz öyle bir Türkiye ve öyle bir dünya Tünele doğru gidip bir daha gelmiyor.
istiyoruz. Ben diyordum niye gidiyorsun, o diyordu
ki ben arkadaşlarımı getireceğim. Maa-
Galiba burada asıl olan dün size bugün lesef onu kaybettik ve uyandım. Orası
bize yarın belki çocuklarımıza... O yüz- bizim sembolümüz ve mücadele yerimiz.
den hepimizin bu işe sahip çıkması lazım. Orayı da bize çok gördüler. Bizi neden
sindirmek istediler onu anlamadım. Ama
Evet, işte ben onun için diyorum. Bugün biz mücadeleye devam edeceğiz. Her
benim oğlum böyle oldu yarın senin yer bizim için Galatasaray Meydanı’dır.
oğlun olmasın. O asker gitmiş orada şehit Kapımızın önünde de eylemimizi yaparız.
olmuş, onun bir daha oğlu gidip de tekrar Orada da alırım oğlumun fotoğrafını, ka-
şehit olmasın. Bakıyorum asker gitmiş pımın önüne koyarım. Gelen geçen soran
şehit olmuş. Kardeşi gitmiş, onun oğlu olsa “Ne oldu?” diye, ben de söylerim.
da gitmiş ölmüş. Peki, bunun sonu ne “Mesele böyle”.

BULMACA

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12

solDAN sA⁄A YUKARIDAN AŞA⁄IYA

1. Türkiye’de Halk Sağlığı disiplininin kurucusu ve sosyalleştirilmiş 1. Hastalığa yakalanma korkusu – Psikolo-
sağlık hizmetlerinin mimarı olan Türk hekim (Resimdeki) – 1936-1943 jide ben. 2. Organ – Hekimlikte el uzluğu,
yılları arasında Albert Hoffman’ın, şizofren hastalarının tedavisinde ustalık. 3. Yesari – Bir kişice söylenen ya da
kullanmak üzere bulduğu, sonradan uyuşturucu olarak kullanılan çalınan müzik parçası. 4. Protein sentezine
kimyasal madde. 2. Bir atmosfer tabakası – “Gördüm denizin üzerinde yardımcı olan asit türü – Suya karış-
parlarken / … gözleri” (Louis Aragon) – Akilah Azra Kohen’in bir ro- tırıldığında hidrojen iyonları veren hidro-
manı. 3. “… mahzun resim / Haberin var mı?” (Ahmed Arif) – Diş kök- jenli bileşik – Lezzet. 5. Mililitrenin simgesi
lerini kaplayan sert madde. 4. Yazı – “Jean-Baptiste …” (Evrim – Genellikle genç kızlarda görülen kansı-
konusunda çalışmalarıyla bilinen Fransız doğabilimci) – Yunan rakısı. zlık. 6. Hastalığı iyileştirme çabası – Bir
5. Orhan Pamuk’un, Kar romanındaki temel tip – Kamyonet – Simy- müzik türü. 7. Küçük bayrak – Myanmar
acıların kurşuna verdiği ad. 6. Rahatlama ünlemi – Kayak – İlacın ver- para birimi. 8. Denizin derinliğini ölçme işi
ilme miktarı – Aşamasız asker. 7. Bakterilerin ince, uzun, çomak – Lahza. 9. Şiir yazan sanatçı – Yumurtalık
biçiminde olanlarına verilen ad – Aids virüsü – Kansızlık hastalığı. 8. – Bir sayı. 10. Genişlik – Bir müzik türü –
Kütleleri değişik ama kimyasal özellikleri eş olan element – Eski Yunan Papa tören başlığı. 11. Arpacık soğanı –
mitolojisinde, Artemis ve Apollon’un annesi. 9. Bir renk – Satrançta Büyük atardamar iltihaplanması. 12. Bir
özel bir hareket – Cezayir Sahrası’ndaki vahalar dizisi. 10. Ekolojik soru sözü – Tekil birinci kişiyi gösteren
ütopya – Satrançta bir taş. 11. Galyumun simgesi – Hakan Günday’ın zamir. 13. Hareli kumaş. 14. Özellikle kalp
bir romanı – İdrar çıkışının tümüyle kesilmesi hastalığı. 12. Kulak ilti- ve diz kaslarının istençdışı kasılması. 15.
habı – Spielberg’in bir bilimkurgu filmi – Erzurum’un bir ilçesi. “Abidin …” (Ressam) – Boru sesi.

48 hekim sözü OCAK - ŞUBAT 2019


Click to View FlipBook Version