The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by nctzcn, 2020-06-19 15:42:10

OKUR-YAZAR (2020 Haziran) Büyükçiğli Anadolu Lisesi

Büyükçiğli Anadolu Lisesi Okuryazar E-Dergi

Keywords: okuryazar,BüyükçiğliAnadoluLisesi,necatiözcan

İSTİKLÂL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl? Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım; Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli-
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli

Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar? O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın… Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

MEHMET AKİF ERSOY

GENÇLİĞE HİTABE

“Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mev-
cudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi,
seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî, bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bu-
lunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahi-
yette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülme-
miş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bü-
tün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar
gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini,
müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düş-
müş olabilir.
Ey Türk istikbâlinin evlâdı! İşte, bu ahvâl ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve cumhuriye-
tini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

BÜYÜKÇİĞLİ ANADOLU LİSESİ

İÇİNDEKİLER

7 9 10 12 15

“TARİFİ ZOR” “DERGİ EKİBİ” “YARİN NAZAR-I “KELEBEK VE “UNUTAMIYORUM
Erman KADINŞAH İKLİMİ KALBE KORKULAR” Kİ”
DÜŞÜNCE” Sude Zehra ALTUN
Necati ÖZCAN Cansu ÇORAPÇI

16 19 20 27 28

“KIRLANGIÇLAR” “SORGULANMAYA “SALGIN TARİHİMİZ “İÇİMİN SESİ” “MELEKECE OYUNU”
Dilan ENGÜZEL Tuna COŞAR Melek Ceren
DEĞER Mİ” VE UZAKTAN KARAÇİVİ
Ece GÜZEL
Nilay ÜNAL EĞİTİM”

Savaş ŞAHİN

30 31 33 34 35

“HAYKIRIŞ” “FARKINDALIK” “HAYALLERİMİN “RESİM ÇALIŞMASI” “TOPLUMSAL
Züleyha YILMAZ Yaren ÇAĞAR CİNSİYET KAVRAMI
SESSİZ YOLCULUĞU” Melek Ceren
VE DANGAL”
Aleyna DADAŞ KARAÇİVİ Sevgi SELÇUK

Emine ÖKSÜZ

36 37 39 40 44

“DAHA MUTLU “COVİD 19 İLE “RENKLENECEĞİZ” “TÜRK EDEBİYATINDAKİ “BİR UMUT IŞIK”
YAŞAMAK İÇİN” SINAVA HAZIRLIK” Hayrunnisa ROMANLARIN BEYAZ Emine ÖKSÜZ
KARATAŞ PERDEYE Aleyna DADAŞ
Ada GÖK Yasemin UYARLANMASI”
GÜNGÖRDÜ
Aybüke TEMELDAŞ

BÜYÜKÇİĞLİ ANADOLU LİSESİ

İÇİNDEKİLER

45 55 56 57 61

“İZMİR’DE “EBEDİ” “HÜSN-İ NAZAR” “KUR’AN IŞIĞINDA “ŞİİR KADINLAR”
SAHAFLIK KÜLTÜRÜ” Melek Ceren IŞINLANMA” Melek Ceren
Royan BALLIKAYA Volkan KAYA KARAÇİVİ
KARAÇİVİ

62 63 64 66 67

“2020 İLE GELEN “KENDİ “MİNYATÜR VE HAT “SEN SÖYLE” “SEVDA DOLU
FELAKETLER” DÜNYAMIZA NEYİ SANATI PROJESİ” Dilara DEĞER
SIĞDIRAMADIK” Ayla GÜZELTAŞ ŞİİRLERE İLHAM OLMUŞ
Evra Ceren ÇELİK KADINLAR”
Nilay ÜNAL
74 Ayşe Nur
GÜZELDAĞ

75 78 79 81

“YAĞMUR” “DEĞİŞEN VE “RESİM “NARSİSİZM “GECE”
Nilay ÜNAL GELİŞEN BİR ÇALIŞMASI” ÜZERİNE” Sıla KARADAĞ
VARLIK: İNSAN” Melek Ceren Alaeddin ÖZTÜRK
Türkan TOKER KARAÇİVİ

82 85 86 89 90

“KÜTÜPHANE “ÖYLE BİR “VERTİGO” “SERÇE” “POMODORO
HARİTASI” YERDEYİM İŞTE” Sevgi SELÇUK Dilara DEĞER TEKNİĞİ”
Kübra DOĞAN Nergiz Nehir SAFİ
Cansu ÇORAPÇI Arife GÜRBÜZ

BÜYÜKÇİĞLİ ANADOLU LİSESİ

İÇİNDEKİLER

92 93 100 101 102

“BİLEMİYORUM” “GEÇMİŞTEN “SESSİZ BENLİĞİM” “DOSTLAR” “ETKİNLİK VE
Nilay ÜNAL Necati ÖZCAN BAŞARILARIMIZ”
GÜNÜMÜZE KIRAATHA- Emine ÖKSÜZ
NE VE KAHVEHANE”
Aleyna DADAŞ
Taylan TÜZÜN

103 104 106 107 110

“I. DÖNEM KARNE “İSTİKLAL MARŞININ “MİNYATÜR VE HAT “TEKNOFEST, “EĞİTİMDE İYİ
TÖRENİ” KABULÜ VE M. AKİF SANATI PROJESİ” DİSS YAZILIM” ÖRNEKLER

ERSOY’U ANMA KONFERANSI”
ETKİNLİKLERİ”

111 113 114 115 116

“SATRANÇ “GEZİ VE “TUBİTAK BİLİM “KARİYER FUARI” “SPORTİF
TURNUVALARI” SEMİNERLER”
SÖYLEŞİLERİ” BAŞARILARIMIZ”

117 118 119 120 122

“MÜNAZARA “DÜNYA Pİ GÜNÜ “KARİYER “SOSYAL “GEZİ VE
YARIŞMASI” ETKİNLİKLERİ” GÜNLERİ” YARDIMLAŞMA ZİYARETLER”
ÇALIŞMALARIMIZ”

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

ERMAN KADINŞAH

Büyükçiğli Anadolu Lisesi Müdürü

TARİFİ ZOR

Sevgili Gençler; neffüse çıkacak ne derse girecek
Uzun zamandır sizlerden ayrı öğrencimiz var. Ne de sizleri millî,
kalmanın hissiyatımdaki durumu- manevi duygularla donatan ve
nu kelimelerle nasıl dile getirip akademik, sosyal, kültürel ve
de anlatabileceğimi bilemiyorum. sportif anlamda geliştiren mes-
Okulumuz koridorlarında gö- lektaşlarımız var. Geçici diyorum
züm mütemadiyen kayar yazılı sa- biliyorum bu millet, bu güçlü mil-
ate takılıp kalıyor. Teneffüs yazdı- let bunu da atlatacak inşallah.
ğında içimi ayrı bir hüzün, ders
saati yazdığında ayrı bir burukluk Derslerinize girip sizleri dinle-
tüm benliğimi kaplıyor bir anda. meyi, bayrak törenlerinde sizlerle
Biliyorum ki şu an bunlar artık olmayı, hazırladığınız programlar-
anlamını yitirdi. Çünkü ne te- daki başarı ve mutluluğunuzu
gözlerinizde görmeyi özledim.

7

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Okul bahçesinde sizlerle voley- defe ulaşacaksınız çünkü siz BÇAL

bol, basketbol oynamayı; sizlerle öğrencilerisiniz.

masa tenisi müsabakaları yapma- En kısa sürede sizleri yuva-
yı, projelerinizi, hedeflerinizi, ba- nızda görebilmeyi sabırsızlıkla
şarılarınızı, mutluluklarınızı ve bekliyoruz. Sizlerin de yuvanız
mutsuzluklarınızı benimle paylaş- olan okulunuzu çok özlediğinizi
manızı özledim.
ve bir an önce arkadaşlarınıza

Bu süreç sizler için öğretmenlerinize kavuş-

çok daha zor oldu mayı beklediğinizi siz-

farkındayım. Arka- lerden aldığım ha-

daşlarınızdan, oku- Damlalarda aradığınız berlerden biliyo-

lunuzdan ve sev- denizleri bulan bir rum.
diklerinizden uzak gençliksiniz. Sizlere ve aile-

kaldınız. Ancak bu lerinize selam ve mu-

süreçteki tutumunuz habbetlerimi iletirken;

beni gururlandırdı hem de dışarı çıkarken maske takma-

çok. EBA canlı yayınlara katılma yı, sosyal mesafemizi korumayı ve

oranınız, öğretmenleriniz ile ileti- el hijyeninize özen göstermeyi

şiminiz ve bu sayede eğitimden unutmayalım.

uzaklaşmamanız bizi çok mutlu Damlalarda aradığınız deniz-
etti.12. sınıf öğrencilerimiz 27/28 leri bulan bir gençliksiniz. Hayal-
Haziran’da gireceğiniz TYT ve leriniz o damlalarda ve siz o dam-
AYT/DYT sınavlarınızda bir kez da- lalarda ki hayallerinizi bulacaksı-
ha başarılar diliyorum. İnanıyo- nız inşallah.
rum ki her biriniz istediğiniz he-

ERMAN KADINŞAH

8 BÇAL MÜDÜRÜ

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Dergi Ekibi

Okumak…
Okumak, karanlıklara aydınlık gibidir
Pencereden sızan gün ışığı
Mumun titrek alevi
Yüreklere yerleşen cehalet közüne bir katre su
Kabuk bağlamaya çalışan yaraya merhem
Biçare gönüllere açılan bir umut kapısı
Güzel bir anı, bir bayram sabahı
Eski bir şarkı,
Derdin devası, şifası
Noksanlığın tamamlayıcısı
Bir can parçası
Ömür gibi, eksilirken her geçen gün
Artan bir kader çizgisi
Okunan her harf, her hece, her cümle ayrı bir alın yazısı gibi…
Okur-Yazar’ın kalbinden kalemine dökülenlerin
Ruhunuza değip, yüzünüzü gülümsetmesi dileğiyle,
Keyifli okumalar…

9

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Yârin Nazar-ı İklimi
Kalbe Düşünce

Yârin nazar-ı iklimi kalbe düşünce
Kaf Dağı’nda bulur kendini gönüller,
Bir masalın başlangıcı ve sonu;
Hepsi onu hatırlatır hülya aleminin serin ikliminde,
Bir kaside okunur has bahçede,
Bülbülün feryadı duyulur gül için,
Kanatlanır turnalar gökyüzüne,
Uzak diyarlara haber salmak için.
Yârin nazar-ı iklimi kalbe düşünce
Rahmet yağar yeryüzüne,
Göğe açılan ellere düşer inci taneleri,
Yağmurla serinler hasretle yanan gönüller,
Bir damla suyla kanar dudaklar,
Bir nehir coşar gönül damarlarından,

10

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Gözleri yıldızların yeryüzüne bakışı,
Ardından sevimli çocukların neşesi,
Muştu almışçasına gülümseyen yüzler.
Âşıklar, vurur sazın teline,
Güzellemelere kulak verir âlem,
Sultan zebun olur, derviş meftun.
Yârin nazar-ı iklimi kalbe düşünce,
Mehtap düşer karanlığın bağrına,
Umudu hiç unutturmaz, ayın parlayan yüzü,
Gecenin sonunda gündüz, kışın sonunda bahar.

NECATİ ÖZCAN

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

11

OKUR-YAZAR

OKUR KELEBEKLER Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR VE KORKULAR
İnsan; kelebeğe üzülür ömrü kısa
12 diye, oysa insanın ömrü kelebekten

OKUR-YAZAR daha kısa değil midir?

İnsan; kelebeğe üzülür mış da kendisine dünya ya-
ömrü kısa diye, oysa ratmış. Hapsedilmiş orada,
insanın ömrü kelebek- kendisiyle yüzleşmiş. Ne
ten daha kısa değil mi- gün doğmuş ona ne de gün

dir? İnsan kısacık ömründe batmış. Arkasına saklandığı

ne uçabildi ne de kaçabildi. tüm duygular su üstüne

SUDE ZEHRA ALTUN Acıdığı kelebek oysa çıkmış. İnsan kabul et-

uçtu da kaçtı da. memiş. İnsan başı-

İnsan, korku İnsan kendisin- na gelenlerden
denen hapisha- den farklısına hiç şikâyet etmiş

nede yıllar boyu acımamış. sanki hiçbirini

yaşarmış. Her başına o açmamış

duyguya açık insan gibi.

meğer korkudan ne korkar- İnsan düzeltebilecekle-

mış. Korkmayan gördüyse rinden kaçmış. Arkasına

eğer deli dermiş. İnsan ge- göz ucuyla bakmış daha

lişmiş, üretmiş, çabalamış sonra kaçmaya devam et-

ama yarattığından kork- miş. Yarattığı dünyası başı-

muş. İnsan kendisinden na yıkılmış bir tek şehri kal-

farklısına hiç acımamış. Bu mış; pişmanlık... Gözyaşla-

koskoca dünyaya sığama- rı bir kelebeğe düşmüş

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Kelebekler ve Korkular

insanın, o kelebek ömrünü o insa- sa biraz nefes alabilmek hakkımız.

na vermiş. Kelebek farkında değil- Bunu ancak yaşarsak yapabiliriz.

miş nasıl bir kötülük yaptığının. İn- Hatalarımız yüzümüze vurul-

san ömrünü boşuna harcamış. Yık- duğunda yaşadığımız pişmanlığın

mış, parçalamış, öldürmüş ve kele- bize bir şeyler katması gerek. Bu-

beğin naif ruhunu kirletmiş. nun için bir daha mı hata yapma-

Korkudan yapmış insan, kalan mız gerek? Yapalım ne olur ki? Ha-

tek şehri onu ezmiş ve kelebeğe yat, hatalarımızla tırmandığımız ve

yeni ömür olmuş. İnsan yal- sonunu göremediğimiz bir ışı-

nız kalmış ama yine de ğı takip etmektir. Bir gün

anlamamış nasıl bir Pişmanlıklarımızdan olur da iyi olmaya ka-
kötülük yaptığını. ders almıyoruz. Ken- rar verirsek savaştığı-
dimize izin vermiyo- mız karanlıkların bir
Şimdilerde hepi-

miz böyle değil mi- ruz. Duygularımızı anlamı olsun.
yiz? Bir şeyler yapıyo- yaşayamıyoruz. Hepimiz uydurduğu-

ruz ya da belki hiçbir muz ve sonunun güzel

şey yapmıyoruz ve pişman- olacağına inandığımız

lık ruhumuzu ele geçiriyor. Her bi- hikâyelerin kahramanıyız. Eğer

rimizin her bir parçası bu dünyada gerçekten güzel bir sonu hak edi-

her şeyin üstünde. Bize ömrünü yor isek yaşamak, hissetmek en

veren kelebeklerin kıymetini bilmi- doğal hakkımız.

yoruz. Şimdi uydurduğumuz masala

Pişmanlıklarımızdan ders almı- devam edelim. Kelebeğin pişman

yoruz. Kendimize izin vermiyoruz. olmamasını umut edelim, umut-

Duygularımızı yaşayamıyoruz. Oy- suz yaşanmaz öyle değil mi?

13

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Kelebekler ve Korkular

İnsan kalan tek şehri ile yoluna kü insan o, sanki öyle değilmiş gibi
devam etmeye çalışmış. İnsan ken- davranmayı çok sever.
disinden öylesine korkuyormuş ki
yoluna çıkan engelleri atlatıp arka- İnsan çok bencilmiş. Kıymetini
sına bile bakmamış. Oysa insan bilememiş ömrü kısa acınası kele-
geçmişinden korkup kaçarsa gele- beğin. İnsan tahmin edemeyeceği
ceğini nasıl inşa edebilir ki? İnsan kadar kısa bir sürede ölümüne
neden korkak olmaktan korkar ki? yaklaşmış. İnsan değilmiş kelebek-
Asla cevap bulamamış sorulara in- miş bunu fark eden. Kelebek insa-
san. Çünkü cevaplarından çok kor- na çuvallar dolusu öğüt vermiş.
kuyormuş. İnsan ki, korkularına Dedik ya insan bencil diye. Dinler
yenik düşen bir korkak. Bunu dile mi hiç acınası kelebeği. Kelebeğin
getiremeyecek kadar korkak. kısacık ömrünün kıymetini bilme-
miş insan. Ölürken ölememiş, ya-
Korkmak kötü değilmiş kele- şarken yaşamamış insan. Çünkü
bekler insana bunu öğretmeye ça- duyguları olmadan, geçmişini bil-
lışmış. Ama insan öğrenir mi? Ka- meden, korkudan korkarak ne ya-
fasına estiğini yapmış sonuçlarına şar ki insan? Kelebek ömrünü kor-
katlanması gerektiğini düşünme- kularıyla yüzleşerek, uçarak, kaça-
den. İnsan korkusunu söylememiş, rak geçirir. İnsan, insan bir ömrün-
itiraf edememiş. Çünkü insan o; de dolu dolu ne yapar ki?
korkmaz, korksa küçük düşer. Çün-

SudeZehraAltun

SUDE ZEHRA ALTUN

14

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Unutamıyorum ki

Vardı ikimizin de bazı keşkeleri
Biraz serseri hareketleri
Zamanı geldiğinde adamca sevmeleri
Unutamıyorum ki

Kalbimin delice atmasını
Hep aklımda o olmasını
Bana derinden delice bakmasını
Unutamıyorum ki

Artık uğramadığım düşlerini
Bensiz kurduğun onca hayallerini
Amansızca ona gitmelerini
Unutamıyorum ki

Belki de halledebilirdik
Son defa affedebilirdik
Her şeye rağmen karşı koyabilirdik
Unutamıyorum ki

Bazen bir hiç uğruna seversin

Kaybetmiş olduğunu bile bile beklersin

Geçmişin geri gelmesini istersin

Unutamıyorum ki CANSU ÇORAPÇI

CancsuÇorapçı

15

OKUR-YAZAR

OKUR Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR
KIRLANGIÇLAR Kardeşlerimin de okumaya
16 hakkı vardı. Yaşıtlarım
okurken ben çalışıyordum.
OKUR-YAZAR
Merhaba, ben Do- anlatınca beni işe aldılar.
ruk. On dokuz ya- Bir pizzacıda çalışıyorum.
şındayım ve fotoğ- Siparişleri alıyor, gerektiğin-
raf çekmeye bayılı- de de motor ile evlere ser-

DİLAN ENGÜZEL rım. Benim iki küçük karde- vise gidiyordum. Annem al-

şim var. Ben on yaşınday- dığı maaş ile evin ihtiyaçla-

ken babamı kaybettim. rını karşılarken ben de

Hep bir yanım eksik kardeşlerimi okutu-

kaldı. Kendimi Ben on yaşındayken yordum. Yaşıtla-
derslerime ada- babamı rımdan önce
mıştım kardeşle- gördüm hayatın
rim doğana ka- kaybettim. Hep bir zorluklarını.
dar. Fakat anne- yanım eksik kaldı. Kendimi buna

min üç çocuğa tek zorunlu olarak gö-

başına bakamayacağı- rüyorum aslında. Za-

nı az çok anlamıştım. On al- manında annem bana bak-

tı yaşıma geldiğimde okulu mıştı. Sıra bana geldi ve

bırakmak zorunda kaldım. ben de anneme bakmak zo-

Çünkü kardeşlerimin de rundayım. Zavallı kadınca-

okumaya hakkı vardı. Yaşıt- ğız tek başına ne kadar da-

larım okurken ben çalışıyor- yanabilir ki?

dum. Çıktığım servislerde veri-

Bir iş bulmuştum. Önce len bahşişleri kenara atıyo-

yaşımdan dolayı kabul et- rum. Ne olacağımız belli

mediler ama durumumu değil sonuçta, değil mi?

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

KIRLANGIÇLAR

Hayatta her zaman güzel şeyler ediyor. Güçlü olmak zorundayız.

olmayabilir. Ancak biz elimizdeki- Kaç yaşına gelirsek gelelim hep

lerden güzellikler yaratabiliriz. bir boşluk olacak içimizde. Hiçbir

Her şey hazır gelmez önümüze, zaman kapanmayacak o boşluk.

çabalamak zorundayız. Durumumuz yavaş yavaş

Babam kuşları çok se- düzelmeye başladı. An-

verdi. Her hafta sonu nemin kafası azıcık bi-

mutlaka gölün kena- Hep kuşlar kadar le olsa rahatlamıştı.

rına gider ve orada- özgür olmamızı Bende aynı şekilde

ki kuşları izlerdik. isterdi. Ne ister- rahatladım. Uzun

Hep kuşlar kadar sek yapabileceği- bir süre sonra huzu-

özgür olmamızı is- mize ikna ederdi. ra kavuşuyoruz gali-
terdi. Ne istersek ya- ba. Yine babamın de-

pabileceğimize ikna diğine geldik. Evet,

ederdi. Bizim hayatımızda imkânsız diye bir şey hiçbir

imkânsız kelimesine hiç yer ver- zaman olmadı. Biz buna inandık.

memişti. "O an olmasa bile bir Şimdi de hak ettiğimizin karşılığı-

gün mutlaka olur." derdi. Biz hep nı alıyoruz.

babamızdan güç alırdık. O gidince Babam hep kırlangıçların göç
ister istemez bir boşluğa düştük. edişini izlemek istemişti. Her se-
Ama hayat kalanlar için devam ferinde kaçırıyorduk.

17

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

KIRLANGIÇLAR

Belki de fotoğrafçılık isteğim bu- makinem ile bekliyorum, belki bir

radan doğmuştur. Babam ile bir umut. O gün, seni kaybettiğimiz-

sürü gökyüzü fotoğrafı çekmiştik. de mezarının üstünden kırlangıç-

Kırlangıçların göçü hiç denk gel- lar geçmişti baba. Sanki Tanrı gör-

medi. meni istemişti. Belki bugün de is-

Hatırlıyor musun baba? Sekiz ter, yine mezarının üstünden kır-
langıçlar.
yaşındayken karga sürüsü-

nü kırlangıç sanıp fo- Masmavi gökyüzün-

toğraflarını çekmiş- Hadi baba, de karartılar var. Bak
tim. O gün tam iki ki- kaldır kafanı baba, bunlar onlar.
lometre koşmuştum Yine birlikte Mezarının üzerinden
ben baba. Sırf sana göğe bakalım. kırlangıçlar geçiyor
gösterebilmek için. baba. Bu sefer fotoğ-

Eve geldiğimde onların rafı da var elimde. Artık

kırlangıç değil de karga ol- sadece on yaşındayken bir-

duğunu öğrenince çok ağlamış- likte izlediğimiz belgesellerde de-

tım. Seni umutlandırıp yanlış şeyi ğil gözümüzün önünde.

gösterdim diye ağlamıştım baba. Hadi baba, kaldır kafanı

Bugün seni kaybedeli tam do- Yine birlikte göğe bakalım.
kuz yıl oluyor. Elimde fotoğraf

DilanEngüzel

Dİlan engüzel

18

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Sorgulanmaya Değer mi

Boş yere bağrışmalar,
Kuru gürültüler,
Yok yere çırpınışlar,
Bir sorgulasak sorgulamaya değer mi?

Sinsiliğe değil, sessizliğe bürünmeli insan
Belki küçük bir kasabada belki sahil kenarında...
Özellikle bir başına oturmalı, yalnız...
Yanındakilerinin kıymetini bilmek için.

Sorgulasak geçmişi, düşünsek geleceği,
Pişmanlık duysak mesela yapamadıklarımız için
Ya da ağır konuşulan sözler için
Kızgınlığı değil affetmeyi,
Üzülmeyi değil mutlu olmayı bilelim.

Başkalarına göre değil kendine göre yaşamalı insan.
Çünkü olacakları başkaları üstlenmiyor nihayetinde,
O yüzden doğru kararlar verin
Uygun adımlar atın
Hem de en doğru zamanda.

NİLAY ÜNAL 19

NilayÜnal OKUR-YAZAR

OKUR SAVAŞ ŞAHİN Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR
UZAKTAN GELEN SALGINDA YAKIN SALGIN
20 TARİHİMİZ VE UZAKTAN EĞİTİMLE
YAKINLAŞAN EĞİTİMİMİZ
OKUR-YAZAR
“Ben tarihçiyi cebine misketlerini doldurup akranları ile so-
kakta oyun hatıraları biriktiren çocuklara benzetiyorum.“

Ben tarihçiyi cebine misketlerini doldurup akranları ile so-
kakta oyun hatıraları biriktiren çocuklara benzetiyorum, tarihçi
de yaşadığı olayları okkasına doldurur ve geleceğe oynadığı ke-
limelerle nişanlar bırakır.

Neden böyle bir başlıkla yazıma başladım derseniz Corona
salgın günlerinde bilgisayarımda EBA canlı dersime girme mü-
cadelesi verirken açık olan penceremden tok bir erkek sesi bu
türküyü seslendiriyordu:

“Maraş’tan Bir Haber Geldi (Meyrik)
Maraş’tan bir haber geldi
Dediler ki Meyrik öldü oy oy
Keşke Meyrik ölmeseydi
Kesileydi elim kolum oy oy”
Bu türkünün acı ve derin bir hikâyesi vardır: Kahramanma-
raş’ın Pazarcık ilçesindeki, Damlataş köyünde Meyrik adında,
güzeller güzeli bir gelin yaşamaktadır. Evlenmeden önce, ve-
rem hastalığına yakalanan Meyrik, evliliğinin daha baharı olan
3. ayında fenalaşır ve Kahramanmaraş Devlet Hastanesine kal-
dırılır. Meyrik bu illetten kurtulamaz hayatını kaybeder. Kadın-
lar toplanır ağıtlar yakılır. Bu türkü o anda Meyrik için yakılan
ağıttır.

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

YAKIN SALGIN TARİHİMİZ

Meyriği sevdiklerinden ayıran rafından kurulan “İzmir Veremle
verem; öksürük, ateş, terleme, za- Mücadele Cemiyeti Hayriyesi”
yıflama, iştahsızlık ve terleme gibi ve veremle mücadeleye öncülük
belirtilerle ortaya çıkan solunum eden İzmir’in salgın hastalıklar tari-
yolu ile insandan insana bulaşan bir hide araştırılması gereken alandır.
hastalıktır. Dünyada DSÖ kayıtlarına
göre 9 milyon kişiyi etkileyen ve 1.5 İzmir'in salgın hastalıklarla
milyon kişinin ölümüme neden
olan veremle halkımızın mücadele imtihanı
tarihi bir yüzyıldan daha uzun za-
mana dayanır. İzmir’in adı yüzyıllar boyunca
salgın hastalıklarla birlikte anıldı.
Aslında tarihimizde çok eskilere Nasıl olmasındı ki… İzmir Doğu Ak-
dayanan bir süreç boyunca veremle deniz’in en önemli liman şehriydi,
ilgilenen önemli şahsiyetler olmuş- yüzlerce kilometre uzaktan kervan-
tur. XI. yüzyılda İbni Sina, XV. yüzyıl- larla getirilen Doğu’nun büyük ta-
da da Fatih Sultan Mehmet döne- lep gören ürün ve malları İzmir pa-
minin ünlü hekimlerinden Şera- zarına indiriliyor, birbirinden renkli
fettin Sabuncuoğlu ve XVIII. yüzyıl- bayraklarıyla yüzlerce mil uzaklar-
da Abbas Vesim Efendi gibi Türk tıp dan gelen onlarca devletin gemile-
tarihine geçmiş hekimlerin verem rine yükleniyor; Batı’nın neredeyse
hastalığıyla ilgilendiği bilinmektedir.
Veremle mücadelenin kurumsal te-
melleri XX. Yüzyılın ilk çeyreğinde
gönüllü kuruluşların öncülüğünde
atılmıştır.

1918 yılında Prof. Dr. Besim
Ömer Paşa tarafından kurulan
“Veremle Mücadele Osmanlı Cemi-
yeti” Türkiye’deki veremle mücade-
lenin öncü kuruluşu kabul edilir.
Bunu 1923 yılında Dr. Behçet Uz ta-

21

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

YAKIN SALGIN TARİHİMİZ

bütün şehirlerine dağıtılıyordu. 19. ların şiddetli olduğu dönemlerde,
yüzyılda İzmir, İstanbul’dan sonra hastalığın etkisi kent nüfusunun
Osmanlı Devleti’nin en büyük ihra- yüzde 5 ila 20’si üzerinde ölümle
cat-ithalat limanı olmuştu. Bazı yıl- sonuçlanıyordu.
larda ihracatta İstanbul’u bile geç-
Büyük kolera salgını
İzmir Limanı
İzmirlilerin “Büyük Kolera” adıyla
mişti. Ne yazık ki, bu ticaretin tek andıkları 1865 salgınını anlatalım.
sonucu zenginlik değildi. İzmirli Doktor A. Cricca’nın hazırla-
dığı rapora göre 1865 yılındaki ko-
1765 yılındaki veba salgını hak- lera salgını, kente “öfkeli bir inti-
kında Fransız konsolosunun kaleme kamcı gibi, merhametsiz, acımasız
aldığı bir mektuptan, günde 300 ki- ve aniden”. Kısa sürede Yahudi Ma-
şinin öldüğünü öğreniyoruz. 1784 hallesi’nde etkisini göstermeye
yılındaki salgınla ilgili benzer bir başlayan salgın Türk, Ermeni, Rum
belge günde 300-400 kayıptan söz ve Frenk mahallelerine sıçradı. 17
ediyor. Toplam için verilen sayılar Temmuz’da bütün şehir halkı kole-
çok daha korkutucu. Yaklaşık radan kırılmaya başlamıştı.
100.000 civarında olduğu düşünü-
len İzmir nüfusu içinde; 1759’da 5- Bitişik düzendeki evler, dar ve
6.000, 1760 yılında 18-20.000, kirli sokaklar, pis su birikintileri sal-
1762 yılında 8-9.000, 1765 yılında gının hızla yayılmasında önemli rol
15-16000, 1784’te 16-18.000 ve
1788’te 18.000 ölüm… Yani salgın- Bulaşıcı Hastalıklarla
Mücadele

22

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

YAKIN SALGIN TARİHİMİZ

oynadı. Şehirden kaçabilenler, has- sepete koydurularak pencereden
talığı, Bornova, Buca, Göztepe, Sey- çekiliyor, bunlar kullanılmadan ön-
diköy ve diğer köylere taşıdı. Cric- ce iyice yıkanıyor ya da dumana tu-
ca’ya göre genel korkunun tetikle- tularak tütsüleniyordu. Vebaya ya-
diği göçler hastalığın adalara, hatta kalananların sayılarının art arda
Avrupa şehirlerine kadar ulaşması- artmaya başlaması bir dizi önlemi
nı sağladı. Pagos Dağı’na kuru- beraberinde getirmiştir öncelikle
lan çadırlara taşınan hastalardan okullar tatil edilerek buralar sıkça
hayatını kaybedenlerin tek tek gö- dezenfekte edilmiştir.
mülmesine yetişilemediğinde, me-
zarlıklarda açılan büyük çukurlara Suat Seren Hastanesi
toplu olarak gömü yapılmaya baş-
landı. Osmanlı Ülkesinde son yıllar- İşgal yıllarında İzmir halkı sava-
da etkili olan hastalıklardan biride şın olumsuz koşullarının da etkisiy-
koleradır. Alman belgeleri, Anado- le bir yandan Yunanlılarla savaşılır-
lu’nun birçok yöresinde kolera has- ken bir yandan salgınlarla baş et-
talığının farklı zamanlarda ortaya meye çalışmışlardır. Kentteki salgın-
çıktığını göstermektedir. İzmir’de ları önlemek için başta Sıhhiye Mü-
11-17 Eylül 1911 tarihlerinde 50 düriyeti olmak üzere, sağlık kuru-
kolera vakası ortaya çıkmış, hasta- luşları, belediye ve doktorlar sefer-
lardan 30 tanesinin öldüğünü resmi ber olmuştur. Hastalığın cinsine gö-
makamlar bildirmiştir. 45000 İzmir- re gazete ve mecmualarda halkı bil-
linin hayatını kaybettiği bu salgın gilendirici ve koruyucu ilanlar, yazı-
sürecinde aynı bugün olduğu gibi lar sürekli olarak yayınlanmıştır.
insanların bir kısmı, adalara kaçma- Karantina, aşı ve temizlik faaliyet-
yı yeğlerken bazıları ise çevre köyle- leri Milli Mücadele Dönemi’nde
re sığınıyorlardı. Evlerine kapanan
kentte kalanlar ise, evlerine kapa-
nıp kimseyle temas etmeme ve ka-
pılarını hiç kimseye açmama yolu-
nu yeğliyorlardı. Günlük ihtiyaçları-
nı, pencerelerinden sarkıttıkları bir

23

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

YAKIN SALGIN TARİHİMİZ

etkisini arttırmıştır. İzmir’de ilk uyuz COVİD 19 PANDEMİ SALGINI
hamamı alınan tedbirlerin en
önemlisi bugün Tepecik’te bulu- O yıllardan günümüze ulaştığımız-
nan Tebhirhane Yenişehir’deki bu da, İlk olarak Çin’in Wuhan kentin-
taş bina Uyuz Hamamı’dır. Tebhir- de görülen ve Çin dışına yayılması-
hane (Buğu evi) kolera, çiçek, veba, na ihtimal verilmeyen bu virüs se-
yahat yolu aracılığı ile diğer ülkele-
Tepecik Tebhirhanesi re de yayılmış, hatta Çin dışında ka-
Uyuz Evi yıplar verilmiştir. 2020 yılı yaşanan
deprem, çığ gibi doğal afetler, kaza-
kızamık, tifo, dizanteri, tifüs, uyuz, lar, göçler ve son olarak tüm insan-
gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanan lığı tedirgin eden küresel koronavi-
insanların giysi ve eşyaları, halı, rüs salgını nedeniyle son yılların en
kilim, yorgan ne varsa giysi ve eşya- ‘travmatik’ yılı olarak başladı.
lar yakılmaz; Tebhirhane’de basınçlı
su buharıyla mikroplardan arıtılır, Corona virüsü ilk olarak Aralık
kurutulur, sonrasında sahiplerine 2019’da rastlandı. Covid-19 ismi
iade edilirdi. verilen virüsü Çin Wuhan kentinde
başladı. Virüsün şehirdeki bir deniz
Bulaşıcı hastalık görülen evler, mahsulü pazarından yayılmış olabi-
iş yerleri, yerleri, hanlar, bekar oda- leceği, bir hayvan etinin tüketilmesi
ları, tuvalet, banyo, mutfakların or- aracılığıyla insanlara bulaşmış ola-
tak kullanıldığı aile evleri, gibi me- bileceği söylendi.
kanların dezenfekte edilmesinde,
sarı el arabalı, özel giysili tephirciler Uzaktan gelen salgında, uzaktan
görev yapardı. eğitim: “1.5 MİLYAR ÖĞRENCİ
OKULA GİDEMİYOR.”

Dünyada 200'e yakın ülke-
de koronavirüs pandemisi nede-
niyle eğitim kesintiye uğradı "Şu
anda dünyada yaklaşık 1.5 milyar
öğrenci okula gidemiyor. Ne yazık ki

24

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

YAKIN SALGIN TARİHİMİZ

dünyada hiç de azımsanmayacak şim ve işbirliği becerilerini arttır-
kadar çok bölgede çeşitli teknolojik mak.
araçlara ve internete erişim yok.
Dünyanın tamamında online eğitim Tabii bunlardan bazıları inter-
olacaksa öncelikle bu bağlantı, tek- net üzerinden video konferans gibi
nolojik cihazlara erişim gibi mesele- yöntemlerle yapılabilir, ancak hiçbir
leri çözmeliyiz. Kısacası online eği- şey kişiler arasında kurulan o bağın
tim dünyada geniş çapta uygulanı- yerine geçemez Benim için ideal
yor, ancak aynı ortamda verilen yüz olan dünya ise bu iki yöntemin bir-
yüze eğitimin, kriz dönemleri dışın- leştirilmesiyle oluşan dünya.
da, tam anlamıyla yerine geçmiyor.
İdeal olan ise bu ikisini bir- Umuyorum ki bu COVID krizi
leştirmek." tamamen bitip normal hayatı-

Elbette şu anda mıza dönünce, okullar diji-
dünya çapında bir kriz tal araçların kullanımını
döneminden geçiyoruz teşvik ederek öğrenci-
ve yüz yüze etkileşim lere kendi hızlarında
mümkün değil gibi du- ve diledikleri zamanda
ruyor, bu yollarla iletişim öğrenme fırsatını verir.
kurulmaya çalışılıyor. Sosyal
mesafe uyguladığımız bu günlerde Öğrenci-öğretmen iliş-
video konferans gibi yöntemler sa- kisi ne olur?
yesinde yüz yüze eğitimi en azın-
dan bir anlamda devam ettirmeye Öğrenciler bu sayede konuları
çalışıyoruz. Yüz yüze eğitim herkes öğrenip pratik yaparken, öğretmen-
için, özellikle de ilkokul, ortaokul ve ler de öğrencilerine nasıl daha iyi
lise seviyesindeki öğrenciler için yardımcı olabilecekleri konusunda
çok önemli. Burada söz konusu daha çok veri elde edebilirler. Böy-
olan yalnızca akademik konuları öğ- lece öğrenciler öğretmenleri ile ay-
renmek ve alıştırma yapmak değil, nı sınıfta bulunduğunda, teknoloji-
aynı zamanda sosyalleşmek, ileti- nin çok da kolaylaştıramadığı şeyle-
ri yapma fırsatı bulur. Örneğin işbir-
liği yapabilir, akran öğrenimi uygu-
layabilir, simülasyon yapabilir ve

25

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

YAKIN SALGIN TARİHİMİZ

oyun oynayabilirler. Dünyada bir- rak dünyadaki pek çok eğitim
çok yerde okullar eğitim-öğretim platformu arasında 6'ncı sırada yer
yılı bitene kadar kapalı olacak, yaz almış eğitim kesintisiz devam et-
döneminde çocuklar ne yazık ki öğ- miştir.
rendiklerinin birçoğunu unutacak.
Bir sonraki eğitim-öğretim yılı geldi- OKULLARIN ROLÜ SONA ERMEYE-
ğinde artık krizin bitmiş olmasını CEK
umuyoruz. Okullar açık oldukları
zamanlarda bile dijital araçlardan "Bu krizde okulların oynadığı
en azından destek materyali olarak rolün önemini daha da açık biçim-
faydalanmalı ki tekrar uzaktan eği- de görüyoruz. Çoğu insana göre
tim süreci yaşanırsa bu tür okulun birincil rolü eğitim-öğretim
araçları kullanmak duru-
munda problem yaşan- yapılan yer olmasıydı ki tabii oku-
masın. lun ilk akla gelen rolü aslın-
da budur.
Biz Milli Eğitim Ba-
kanlığımız sayesinde Eylülde sizler nasıl ar-
hızlı hareket eden ve kadaşlarınız ve öğret-
ulusal ölçekte uzaktan menlerinizle buluşma-
eğitimi başlatan iki ülkeden yı beklerken ben de öğ-
biri olduk. Hemen uzaktan eğitime retmen arkadaşlarım ve
geçmek önemliydi ama bu eğitimin öğrencilerimle buluşmayı
sürdürülebilir ve işlevsel olması el- heyecanla bekliyorum. Meyrik
bette daha da büyük önem taşıyor- belki sevdiğine kavuşamadı ama
du her ne kadar başlangıçta uygula- Büyükçiğli Anadolu Lisesi ailemiz-
maya girmekte zorlansak da 18 mil- den Maraşlı idarecimiz bu Corona
yon kullanıcının aynı anda çevirim sürecinde sevdiğine kavuştu ve ya-
içi olduğunu düşünürsek çok da zımızın sonu mutlu bitti.
haksızlık etmeden. Elde ettiğimiz
sonuçlar, gerçekten mutluluk verici. SAVAŞ ŞAHİN
EBA, bugün 1.2 milyar kez tıklana-
Tarih Öğretmeni

26

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

içimin sesi

prangam kelepçelerim altınmış
dün baktım tadına
asfalttan çaldığım yaban otlarıyla
taç yapmıyorum artık
bulutlar izin versin
yeniden kanatlarımı okşamama
yemin ederim
kalbimin ortasındaki hançeri çıkarırken
ellerim kanamayacak

TUNA COŞAR

TunaCoşar

27

OKUR-YAZAR

OKUR Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR

MELEKECE
OYUNU

MELEK C. KARAÇİVİ MELEKECE MELEKECE oyununun
oyunu, bir- kart mantığını açıklamak ge-
ECE GÜZEL çok alana rekirse: MELEKECE oyunun-
uyarlanabi- da şiir yazmayan 12 tane
len bir kâğıt oyunudur. Ders kartı bulunuyor. (+4 kart
bazında ele alındığında ede- çekme, el değiştirme ve atı-
biyatın, tarihin birçok konu- lan kartın rengini değiştirme
sunda; coğrafyanın ana dal- jokerleri.)
larına ayrılıp öğrencilerin
ezber yapmasını engelle- Bunlar oyun içinde kul-
mekte, bilgilerin eğlenerek lanabileceğimiz joker kartla-
öğrenilmesinde oldukça iş- rıdır. Bunların haricinde her
levseldir. renkten 2 tane durdurma -
bu atıldığı zaman bir sonraki
Oyunun kısaca içeriğin- oyuncu bir el kart atamıyor-
den bahsedelim: Şu an oyun kartı, 2 oyunun yönünü de-
10 - 11. sınıf edebiyat dersi- ğiştirme - örneğin el sağdan
nin şiir ünitesine uyarlandı. sola gidiyorsa bu kart atıldı-
Oyunda hem oyunu oynayıp ğında soldan sağa gider.
eğlenirken hem de altında
yazan şiirleri okuyup akılda • Kartın üstündeki sayı ile
kalması sağlanmıştır. aynı olan tüm kartlarda tek
bir dönemin şiirleri bulunur.

28

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

MELEKECE OYUNU

• Oyuncu oyunu oynarken aynı sayı ya da aynı renkten bir kart
atmak zorunda olduğu için başka dönem şiirleri ile atılan karttaki
yazan şiiri karşılaştırmak kolay olur. Kartı ve 2 tane +2 kart çekme
-bunu atan oyuncu bir sonraki oyuncunun 2 tane kart çekmesini
sağlar- kartı vardır. Üzerinde şiir yazan kartlara gelirsek:

• 0 numaralı kartta Divan şiirinde eser veren sanatçılar (5 tane)

• 1 numaralı kartta Cumhuriyet Dönemi şiirleri (8 tane)

• 2 numaralı kartta Tanzimat Dönemi ve sonrası “Ayrılık Acısı”
konulu şiirler (8 tane)

• 3 numaralı kartta 1. Dönem Tanzimat şiirleri (8 tane)

• 4 numaralı kartta Saf şiir örnekleri (8 tane)

• 5 numaralı kartta Tanzimat Dönemi ve sonrası eser veren şair-
ler (8 tane)

• 6 numaralı kartta Milli Edebiyat Dönemi şiirleri (8 tane)

• 7 numaralı kartta Divan şiirinin “İlahi Aşk” konulu şiirleri (8 ta-
ne)

• 8 numaralı kartta 2. Dönem Tanzimat şiirleri (8 tane)

• 9 numaralı kartta Servetifünun Dönemi şiirleri (8 tane) Kartın
üzerindeki şiiri okumak zorunlu olduğu için siz o kartı atmasanız
bile başkası diğer kartın üzerindeki şiiri okuyup sizin hafızanızda
yer edinmesini sağlayacak. Bu da şu an eşit ağırlık ve sözel bö-
lümle sınava hazırlanan öğrencilerin kolaylıkla öğrenmesini sağ-
layacaktır.

Bir gün bu oyunu okulda öğrenmek dileğiyle...

MELEK CEREN KARAÇİVİ ECE GÜZEL

MelekCerenKaraçivi EceGüzel

29

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Haykırış

“Sevdiğimi söylemez isem
Sevmek derdi beni boğar.” demiş Yunus.
Boğulmadan söyleyeyim o zaman: Seni seviyorum!
Ama hatırlayamadığım kadar önceden,
Sanki Bezm-i Elest’te ruhlarımız tanıştığından beri...
Seviyorum seni!
Adını haykırmaktan korkmazcasına deli cesaretle,
Gökteki kuşların hür maviliği gibi...
Seviyorum seni!
Bile bile yanmayı göze alacak kadar,
Bugüne kadar ettiğim dualara “amin” der gibi umutla...
Sürgünüm,
Sılam,
Saklı sevdam...
Bir o kadar da korkuyorum
Sana geç kalmaktan,
Uykuya dalmaktan.

ZÜLEYHA YILMAZ

ZüleyhaYılmaz

30

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ OKUR
YAZAR
FARKINDALIK
Artık bir şeylerin 31
farkına varma yor. Ama her ne olursa ol-
zamanı gelmedi sun hayattan alabildiği ka- OKUR-YAZAR
mi sizce de? Me- dar zevk alıyor. Diğer insan-
lar gibi en ufak zorlukta pes

sela bizim gibi şanslı olarak etmiyor. Bizim sabah erken

Dünya'ya gelmeyen insanlar kalkıp gittiğimiz ve şikâyet

var hayatta. Elbette herke- ettiğimiz okul onun için çok

sin hayatı zordur, yo- büyük bir nimet. İnsan- YAREN ÇAĞAR

luna engeller çı- lar kaybetmeden

kar. Peki ya tek hiçbir şeyin kıy-

kolunuz olma- metini bilmez

saydı? Ya da demişler. Ne ka-

hayran kaldığı- dar da doğru.

mız manzaraları Oysa o kadar ör-

izleyemeseydi- nek var ki etrafı-

niz? Renkleri da- mızda. Sadece görmü-

ha önce hiç görmemiş ol- yoruz.

saydınız? Yürüyüp, koşamı- Biraz onların hayatına
yor olsaydınız hayat sizce dokunabilsek fena mı olur?
de şuan olduğundan daha En basit olarak onların ha-
zor olmaz mıydı? Örnek yatlarını kolaylaştıralım.
vermem gerekirse çevrem- Tüm engeller kalksın ara-
de yürüyemeyen birkaç in- mızdan. Kaldırım önlerine
san var. Birisi yürüyemediği park etmemek hepimizin
gibi konuşamıyor da. Anlat- bildiği bir kural. Yoldan ge-
mak istediklerini anlatamı- çen insanlara sorsanız
yor, isteklerini dile getiremi- "Neler yapabiliriz onlar

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

FARKINDALIK

için?" yarısından fazlası bu cevabı berdarlar. Görme engellilerimiz

verecektir. Peki bu kadar insan bu- için kabartma yazıları çok güzel

nu biliyorken neden bu sorun ül- düşünülmüş ayrı bir proje. Eğitim-

kemizde devam ediyor? Demek ki den geri kalmıyorlar. Engelsiz Film

bu konuda duyarlı olmayan, em- Festivali diye bir proje duydunuz

pati yapmayan insanlar var. Oysaki mu daha önce? Down sendromlu,

onlar bizim yerimizde olmak için duyma yetisini ve görme yetisini

nelerini verirlerdi. 3 Aralık Dünya kaybedenler için sinema. Hepsine

Engelliler Günü bunu biliyoruz. O özel ayarlanan ses ve görüntüler

gün her şeyi onlar için yapıyoruz farklı. Ayrıca sadece izlemekle kal-

bu da tamam. Diğer günle- mayıp filmler için katkı

rin o günden farkı ne? sağlıyorlar. Böyle daha

O insanlar sadece o Onların bu hayatta nice proje var. Tek
gün mü sorun yaşı- başaramayacakları hiç- eksik Türkiye’nin
yorlar? Bir ömür o bir şey yok. Sadece fark her şehrine ulaşa-
şekilde geçiyor. On- edilmeye, bize ve sevgi- mıyor. Demem o
ları durup izlemek ki; olabildiğince
yerine çalışmalar mize ihtiyaçları var. katkı sağlayıp çev-

yapabiliriz. Günü- remizdekileri bilinç-

müzde de yapılan çalış- lendirelim lütfen. Bu

malar var tabii ki. Mesela projeler tüm her yerde ger-

kapak toplayarak tekerlekli san- çekleşsin. Bu katkıların maddi ol-

dalye almak. Bu çalışma çok ilgi ması gerekmiyor onlarla vakit ge-

gördü. Birçok insan bunun için se- çirip hayatlarını dinleyelim. Onlar

ferber oldu. Diğer bir örnek: Ha- bizden eksik değil sadece farklı. Ve

berlerin sağ alt köşesinde duyma bu hayatta başaramayacakları hiç-

yetisini kaybeden kişiler için be- bir şey yok. Onların sadece fark

den dili ile anlatanları hepimiz edilmeye, bize ve sevgimize ihti-

fark etmişizdir. Çok ince bir düşün- yaçları var. YarenÇağar
ce bu. Bu sayede her şeyden ha-

YAREN ÇAĞAR

32

OKUR-YAZAR

OKYOUAKRZUARR Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR
Hayallerimin
ALEYNA DADAŞ Sessiz Yolculuğu

EMİNE ÖKSÜZ Bir resim yapsam
Herkesin mutlu olduğu,
Öfkenin saklandığı,
Sevginin parladığı...

Bir düş kursam
İçimdeki karanlığı saklayıp
Renklerin fışkırdığı
Mutluluğun çağrıştırdığı...

Bir şiir yazsam,
Mısraları hayattan çalsam,
Sessiz bir yolculuğa çıkıp
Şiirlerimle benliğimi bulsam.

33

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

34 MELEK CEREN KARAÇİVİ

OKUR-YAZAR MelekCerenKaraçivi

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ OKUR
YAZAR

TOPLUMSAL CİNSİYET KAVRAMI VE

DANGAL
Hepimiz her ne ka-
dar inkâr etsek de gidip kızların güreşemeyeceği-
toplumumuzda bi- ni yenileceğini söylese de yıl-
ze empoze edilen mayıp devam ediyor.
Kızlar da aslında bu işe önyar-

belirli bir cinsiyet kavramı gılı başlasalar da sonra toplu-

mevcut. İşte bu filmde bu ta- mun yanıldığını, hayatlarının

bular yıkılıyor. Kim demiş kız- sadece evlenip çocuk doğur- SEVGİ SELÇUK

lar güreşemez diye? mak olmadığını bunlardan da-

Aamir Khan’ın oyunculu- ha iyisi olabileceklerini anlı-
ğunu yaptığı bu film toplum- yorlar. Bu şekilde motive olu-
daki cinsiyetçi kavramını yık- yorlar ve işte o zaman onların
mak da birebir. Ayrıca Geeta hayatları başlıyor diyebiliriz.

ve Babita’nın hikâyesi gerçek Geeta ve Babita’yı başta

hayata dayanıyor. dışlayan ve onlarını ayıplayan

Her şey bu iki kızın baba- insanlar artık onlarla gurur
sının hayalleriyle başlıyor. Ha- duyuyor ve sonunda babaları-
yatı boyunca bir oğlan çocuğu nın hayallerini gerçekleştiri-
hayaliyle yanıp tutuşsa da asla yorlar. Geeta Hindistan için al-
bir oğlan çocuğu olmuyor. tın bir madalya kazanıyor.

Sonra anlıyor ki kızın veya oğ- Bu iki kızın gerçekten du-

lanın getireceği başarı da yulması gereken örnek bir

onun ve ülkesi için aynı değer- hikâyesi var. Toplumun ön yar-

de. Bu düşünceyle kızlarını gılarına sıkışıp kalmamayı el

güreştirmeye başlarken kasa- âlem ne der şeklinde yaşama-

balıların ön yargılarıyla da bo- mayı öğretiyor.

ğuşuyor. Pek çok insan ona

35 SevgiSelçuk

OKUR-YAZAR

OKUR Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR
DAHA MUTLU YAŞAMAK İÇİN
ADA GÖK
Mutludur çocuklar
Ellerinde oyuncaklar
Takmıyorlar kafalarına
Dünyada neler oluyor

Dertler de büyüyor
Çocuklara beraber
Hiç büyümek istemez
Çocuklar dertler böyle büyükken

Sorumlu tutuyorsunuz
Yapmadığı şeyler için insanları
Çocuk ,genç ,yaşlı fark etmez
Suçluluk duyuyor insan doğduğu için

Biraz anlayış
Biraz merhamet
Gerekiyor insanoğluna
Daha mutlu yaşamak için

Gerekiyor dünyaya
Biraz sabır
Biraz güç
Epeyce iyilik

AdaGök

36

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ OKUR
YAZAR
COVİD-19 İle SınavA Hazırlık
37
Corona virüs, nam-ı cek pek çok kişi var biliyo- YASEMİN GÜNGÖRDÜ
diğer COVİD-19 rum. Fakat sınava hazırlık OKUR-YAZAR
herkesin hayatını süreci hem mental hem ruh-
etkilediği gibi öğ- sal hem de fiziksel açıdan
rencilerin üzerinde de olum- öğrenciyi oldukça yoran bir
suz etkiler yaratmış bulun- dönemdir. Bütün gün san-
makta. Virüs nedeniyle ha- dalyede oturup test çözme-
yatını kaybedenler, virüse nin de fiziksel olarak sırt ve
rağmen dışarı çıkmakta ıs- boyun ağrılarına neden ola-
rarcı olanlar ve tam tersi bir cağını da söylemek gerek.
şekilde evde kalmaya alışıp Ayrıca bu süreçte odağı yal-
dışarı çıkmak istemeyenler nızca sınav olan öğrencilerin
etrafımızı sarmış durumda. evde geçirdikleri sürenin ta-
Peki ya öğrenciler? mamında sınav,
test, daha fazla
2019-2020 eğitim öğre- soru gibi dü-
tim yılı lise son sınıf öğrenci- şüncelerle
lerinin Yüksek Öğretim Ku- boğuşması
rumları Sınavı'nın (YKS) erte- da hem stre-
lenmesiyle yaşadığı sınav si hem de zi-
stresi ve panik onlar için bü- hinsel yorgun-
yük bir psikolojik kaosa yol luğu beraberinde
açtı. Sınavların ertelenmesi- getirecektir. Zaten aylardır
nin öğrenciler üzerindeki bu sürecin içinde olan öğ-
başka bir olumsuz etkisi de renciler sonlara geldikçe
artacak olan yorgunlukları. yorgun düşmektedir.
Şimdi “Zaten bütün gün ev-
deler, ne yorgunluğu?” diye-

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

COVİD-19 İle Sınav Hazırlık

Bir de sınavın ertelenmesi buna raflardan oluşan diğer soruları

eklenince öğrencilerin psikolojile- çözmeniz çok kolaylaşacaktır.

rinin bozulması çok normal ve Bu süreçte size katkısı en faz-
olası bir durum. Fakat bence bu la olacak şeylerden bir tanesi de
fazladan süre için hayıflanmak- ders dışı rutinlerinizi sürdürmek.
tansa hemen harekete geçip ko- Ders dışı rutinlerinizi sürdürme-
nu tekrarı yapmakta veya yarım niz süreç kaynaklı kaygılarınızın
kalan konuları bitirmekte fayda azalmasına destek olacaktır. Kişi-
var. sel bakımınıza, beslenme düzeni-

Sınavların ertelenmesiyle nize sadık kalmanız oldukça

ve evde kaldığınız süre- önemli.

nin artmasıyla birlik- Kitap okumak, okuma Masa başında geçir-
te sizi pek çok kişi- diğiniz süre ister is-

nin önüne geçire- hızınızı arttıracağı gibi temez artacak. İs-
cek bir aktiviteye okuduğunuzu anlama kelet ve kas siste-

de vakit ayırmanız becerinizi de geliştirecek minizin sağlığını
mümkün. Pek çok
bir aktivite. korumak için gün
kişi sınav dönemin-
içinde sık sık hareket
de bunu yapılacaklar
etmeyi ihmal etmeme-
listesinin en sonlarına at-
lisiniz. Ara verdiğiniz za-
sa da bu aktivite kitap okumak. manlarda 5 10 dakikalık egzersiz-
Kitap okumak, okuma hızınızı ler yapmanız oluşacak ağrıları ve
arttıracağı gibi okuduğunuzu an- kalıcı hasarları engelleyeceği gibi
lama becerinizi de geliştirecek bir zihninizin de rahatlamasını sağla-
aktivite. Okuduğunuz kitabın tü- yacaktır.
rüne göre genel kültürünüz ve/

veya analitik düşünme becerileri- YaseminGüngördü

niz gelişecek böylece yeni nesil YASEMİN GÜNGÖRDÜ

mantık sorularını ve uzun parag-

38

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

RENKLENECEĞİZ

Ruhum bir gökyüzü;
Yağmur yağar, bulutlar kararır
Yağmur diner, bulutlar kararır
Güneş açmaz,
Gökkuşağı göstermez kendini
Korkar,
Renklenmekten
Saklar kendini
Kocaman gökyüzünde yeri yoktur onun
Ait hissetmez kendini
Sen siyah ben beyaz
Birleşip güçlenelim derim
Grileşiriz gökyüzü yine sevmez bizi der
Ama bilmez ki,
Biz birleşsek renkleneceğiz.
Onun siyahlığı kararlı kılacak,
Benim beyazlığım umut olacak.

HAYRÜNNİSA KARATAŞ

HayrünnisaKarataş

39

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ OKUR
YAZAR
TÜRK EDEBİYATINDAKİ ROMANLARIN
BEYAZ PERDEYE UYARLANMASI

ROMANLAR BEYAZ PERDEYE YILANLARIN ÖCÜ AYBÜKE TEMELDAŞ
NEDEN UYARLANIR?
Kitap yıllar önce bir köyde
Romanlar uzun zaman- geçen toprak kavgasını anlatır.
dan beri beyaz perdeye uyar- Romanımızdaki kahramanımız
lanmaya başlanmıştır çünkü Irızca köy içerisindeki hiyerar-
eskiden okuma-yazma oranı şiye başkaldırmıştır. Fakir Bay-
günümüzdeki gibi yaygın de- kurt’un romanından uyarla-
ğildi. nan ilk film 1961 yılında çekil-

Değerli eserleri miş, yönetmenliğini
halka ulaştırmak, Metin Erksan yap-
yüreklerine do- mış, başrollerin-
kunmak için bu- de ise Fikret Ha-
lunan bir nevi kan, Nurhan Nur
mucizevi bir çö- ve Aliye Rona rol
zümdür diyebiliriz almıştır. Roman
aslında.
zamanıyla yakın bir
Dönemin siyasi, sosyal tarihe denk gelen ilk
her türlü sorunlarını eleştiren, uyarlama esere daha yakın
dönemin yansıtan eserler bu durur. Romanın ikinci uyarla-
yolla halkın büyük bir kesimi- ması ise daha çok sevilmiştir.
ne ulaştırılmıştır. Şimdi bu İkinci uyarlama 1985 yılında
eserleri inceleyelim. yapılmış yönetmenliğini ise

40

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

TÜRK EDEBİYATINDAKİ ROMANLARIN
BEYAZ PERDEYE UYARLANMASI

Şerif Gören üstlenmiş ama koşulla- yiğit, Muzaffer Tema, Tunç Oral ve
rın değişmesiyle eserin ruhunu ıs- Aliye Rona’dır. IMDB puanı ise
kalayan bir hale gelmiştir. Gören, 6,8’dir.
esere bağlı kalmıştır fakat biçimsel
yönüyle daha farklı bir uygulamaya
yönelmiştir. Başrolleri ise Kadir İna-
nır, Fatma Girik, Serpil Çakmaklı ve
Erdal Özyağcılar paylaşmıştır. Son
olarak ise televizyon dizisi haline
gelmiştir.

IMDB puanı ise 7,6’dır. Yılanla- 9. Hariciye Koğuşunu detaylıca
rın Öcü’ nün acıklı öyküsünü detay- video halinde izlemek isteyenleri
lıca video halinde izlemek isteyen- şöyle alalım:
leri şöyle alalım:
https://www.youtube.com/watch?
https://www.youtube.com/watch? v=n8cxzj5Qx3Y
v=3n2wZfC-UXk

9. HARİCİYE KOĞUŞU

Fakir ve dizinden rahatsız bir KADININ ADI YOK
çocuğun kendisinden dört yaş bü-
yük bir kıza âşık olması, berberliğe Yazarımız bu romanda temiz,
dönüşemeyen bu aşkın getirdiği sı- telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadı-
kıntı ve heyecanlardan dolayı ra- nın yaşadıklarını, daha doğrusu
hatsızlığının artması ve nihayet cinsiyeti kadın olarak belirlenmiş,
ameliyat olması romanın konusunu herkesin üç aşağı beş yukarı tanık
şekillendirir. Romanla filmin arasın- olabileceği ortak bir macerayı, bir
da epey benzerlik bulunmaktadır. kadının ağzından anlatıyor. Roman-
Oyuncuları Kartal Tibet, Hülya Koç- da küçüklüğünden beri herkesin

41

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

TÜRK EDEBİYATINDAKİ ROMANLARIN
BEYAZ PERDEYE UYARLANMASI

üç aşağı beş yukarı tanık olabilece- men koltuğunda usta Arif Yılmaz
ği ortak bir macerayı, bir kadının bulunuyor. Başrolde ise Hale Soy-
ağzından anlatıyor. gazi, Tarık Tarcan, Selen Şenbay
bulunuyor. IMDB puanı ise 6,1 dir.
Detaylı video için hemen linke ba-
kalım:

https://www.youtube.com/watch?
v=ion1-gcCPIs

Romanda küçüklüğünden beri SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM
herkesin baskısı altında yaşamış
olan Işık artık olgun bir kadındır. Selvi boylu yakışıklı İlyas ve al
Yakın zamanda eşini kaybetmiş yazmalı güzeller güzeli Asya... Sevgi
olan Işık kafasını dinleyebilmek için mi, emek mi? Birbirlerine körkütük
arkadaşının yazlığına gider ve bu âşık olan İlyas ve Asya’nın arasın-
süreç ona geçmişi analiz etme şan- daki muhteşem aşkın sonu felaket-
sı verir. Büyürken hırpalandığı gibi le sonuçlanır. İlyas Asya’yı aldat-
evliliğinde de hırpalanan ipek Or- mıştır. Destansı aşk beklenmedik
han’la tanışınca aralarında farklı bir şekilde sonuçlanmıştır.
bir ilişki başlayacaktır. Tabii Beyaz
perdeye uyarlanırken tamamen sa-
dık kalınmamış kitaba. Bazı karak-
terler çıkarılmış, özellikle anne kız
ilişkisi, annesinin vefatından sonra-
ki hissettikleri tamamen çıkarılmış.
Aynı isimle uyarlanan filmin yönet-

42

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

TÜRK EDEBİYATINDAKİ ROMANLARIN
BEYAZ PERDEYE UYARLANMASI

Hayattaki en büyük tutkusu kam- klasiğinden günümüze uyarlanarak

yonu olan İlyas’ın bu tavırlarının ekranlara taşınıyor. Daha önce de

üzerine eklenenlerle Asya evi terk film ve dizi uyarlamaları yapılan

eder. İlyas başka seçenek bırakma- eserde, ailevi değerlere bağlı, dü-

mıştır çünkü. rüstlüğü temel edinmiş bir ailenin

Tek oğlu Samet’le kimsesiz ka- yaşanan dramatik olaylar nedeniy-
lan çaresiz kadın Cemşit’le tanışır. le tek tek dağılışı anlatılıyor... Ro-
Cemşit, çaresiz kadın ve oğluna manda koruyucu babanın otorite-
evinin kapılarını açar ve böyle ya- sini nasıl kaybettiği anlatılır. Peki ya
şamaya devam ederler, hatta Sa- dizide? Aynı isimle romandan tele-
met Cemşit’e baba demektedir. vizyona uyarlanan senaryoya ise,
Her şey yolunda giderken İlyas bir romanda olmayan karakterler ek-
gün ansızın çıkagelir. Eserleri en lenmiş ve ana temadan uzaklaşıl-
fazla okunan yazarlardan biri olan mış.

Cengiz Aytmatov’un “Kırmızı Eşarp

“adlı eserinden uyarlanmıştır. Baş-

rollerde ise Türkan Şoray, Kadir

İnanır, Ahmet Mekin, Hülya Tuğlu,

İhsan Yüce yer almaktadır. IMDB:

8,6 devamı için linke bakalım:

https://www.youtube.com/watch?

v=gkJd5omNzXY Başrollerde ise Deniz Çakır,

Fahriye Evcen, Güven Hokna, Halil

YAPRAK DÖKÜMÜ Ergün, Gökçe Bahadır, Bennur Yıl-
dırımlar, Neslihan Atagül yer al-
‘’Her aile bir ağaçtır’’ sözüyle maktadır. IMDB: 5,4 daha derin
başlayan Yaprak Dökümü, Türk analiz ve tarihçesi için sizleri şuraya
Edebiyatının önemli isimlerinden alalım: https://www.youtube.com/
Reşat Nuri Güntekin’in aynı adlı watch?v=SRwtTr-FcpI

AybükeTemeldaş

AYBÜKE TEMELDAŞ

43

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

Bir Umut Işık

Her ışık bir umuttur
Ama benim için sonsuzluk...
Gözyaşın hüznünün bir aynasıdır,
Kimse seni anlamaz ağladığınla da kalmaz.

Hayat koskoca bir umuttur,
Savaşabilirsen kazanırsın.
Zihnin senin en büyük cehennemindir,
Kalbin ise en büyük yanılgı...

ALEYNA DADAŞ EMİNE ÖKSÜZ

AleynaDadaş EmineÖksüz

44

OKUR-YAZAR

OKYOUAKRZUARR Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ
YAZAR
İZMİR’DE SAHAFLIK KÜLTÜRÜ

ROYAN BALLIKAYA ÖZET:

İlk örneklerine 14. ve 15. yüzyıllarda Bursa ve Edirne’de
rastladığımız eski kitap alıp satma mesleği matbaanın, dolayısıy-
la matbu eserin bulunmadığı bir toplumda medrese öğrencileri-
nin kitap ihtiyacını karşılamak için tesis edilmiş bir ticarî faaliyet
olarak gelişmiştir. Diğer esnaf teşekküllerinde olduğu gibi kendi-
ne özgü lonca teşkilatı ve ahlaki kuralları bulunan sahaflık mes-
leğinin esas merkezi, özellikle Fatih döneminde Semâniye Med-
reselerinin kurulması ile birlikte, İstanbul’a kaymıştır. İzmir’de
kitapçılık doğal olarak matbaaların artmasıyla gelişebilmiştir.
Amerikan Misyoner Matbaası 1833-1853 yılları arasında İz-
mir’de yirmi yıl içinde Ermenice, Ermeni harfli Türkçe, Rumca,
Grek harfli Türkçe, İbranice ve Bulgarca 200’ü aşkın kitap yayın-
lamıştır. 1729-1839 yılları arası tüm Osmanlı’da basılan kitap
450’yi bulmazken salt İzmir’de ulaşılan bu rakam İzmir’in bir
kültür şehri olma yolunda Avrupa ve İstanbul’la neredeyse başa
baş bir gelişme yaşadığını gösterir.

Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Kültür, Eski Kitaplar, Kitapçı,
Sahaflık Kültürü, İzmir’de Sahaflık Kültürü

45

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

İZMİR’DE SAHAFLIK KÜLTÜRÜ

GİRİŞ:

Sahaflık Nedir?

Her şeyden önce bir meslektir. Belki bir bilim dalı değildir ama her
türlü bilime yardımcı olma özelliğine sahip olan bir meslektir. Yelpazesi
geniştir. Tek başına bir bilim dalının yerini tutmaz, ancak, sahaflıkla
beslenmemiş bir bilim dalının güdük kalacağı ortadadır. Çünkü sahaflık
geçmişten geleceğe bir kültür köprüsüdür. (wikipedia-sahaflık)

Sahaf Kime Denir?

Genel anlamıyla eski, artık basımı yapılmayan ya da ikinci
el dergi ve kitapların alınıp satıldığı veya başka bir kitapla değiştirildiği
küçük işletmeler ile bu mesleği yapanlardır. Bu tür kitap satış noktala-
rını, mekânlarını diğer benzerlerinden ayıran en büyük özellik ikinci el
ürünlerin bulunabilmesi ve takas yöntemiyle ticaretin gerçekleşebil-
mesidir. Özellikle artık basılmayan, kısıtlı sayıda basılan fakat güncelli-
ğini koruyan, ihtiyaç duyulan ya da tarihi önemine ilişkin olarak bir de-
ğer taşıyan her türlü basılmış eser bu alışverişin konusu olabilir. Sa-
haflar, bilimsel veriye ulaşabilmenin kütüphaneler dışındaki kaynak
sağlayıcıları olabileceği gibi, tarihtekileri ve bellektekileri somut

46

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

İZMİR’DE SAHAFLIK KÜLTÜRÜ

verilerle günümüze taşıyan önemli sosyo-kültürel mekânlardandır. Özellik-
le efemera (dayanıksız eserler) koleksiyonerleri için önemli kaynaklar ba-
rındırmaktadırlar. Kısacası sahaf;

1 – Genel anlamıyla artık basımı yapılmayan ya da ikinci el dergi ve ki-
tapların alınıp satıldığı kitap takasın yapıldığı, kültür hizmetinin sunulduğu
küçük bir işletmedir.

2 – Sahaf, kendinden önceki her türlü bilimsel kaynağı kendinden son-
raki kuşağa aktaran kişidir.

Sahaflık Kültürü Ne Zaman Başladı?

İlk örneklerine 14. ve 15. yüzyıllarda Bursa ve Edirne’de rastladığımız
eski kitap alıp satma mesleği matbaanın, dolayısıyla matbu eserin bulun-
madığı bir toplumda medrese öğrencilerinin kitap ihtiyacını karşılamak için
tesis edilmiş bir ticarî faaliyet olarak gelişmiştir. Diğer esnaf teşekküllerin-
de olduğu gibi kendine özgü lonca teşkilatı ve ahlaki kuralları bulunan sa-
haflık mesleğinin esas merkezi, özellikle Fatih döneminde Semâniye Med-
reselerinin kurulması ile birlikte, İstanbul’a kaymıştır.

Sahaflık tarihi açısından önemli bir diğer konu da matbaanın Osman-
lı’ya gelişidir. Matbaanın yenileşme hareketleri üzerindeki etkisi kadar ki-
tapçılık ve dolayısıyla sahaflar üzerindeki etkisi de oldukça önemlidir. Sa-
hafların pirlerinden biri olan Müteferrika tarafından kurulan matbaada ba-
sılan ilk kitap Vankulu Lügati’dir. Daha sonra arkası gelir ve Tarih-i Seyyah,
Tuhfetü’l-Kibar basılır. 17. kitap olarak Hasan Şûrî’nin eseri yayınlanır. Mü-
teferrikanın Usûlü’l-hikem fî Nizâmi’l Umem ve Risale-i İslamiyesi basılır.
Bu gelişmelerden sonra sahaflarda artık yavaş yavaş yazma eserlerin ya-
nında matbu eserler de satılmaya başlanır.

Kitaplar 17.yüzyıla kadar hep elle yazılırdı Osmanlı’da. Bu sebeple ki-
tapların fiyatı yüksek olur ve sadece zenginler alabilirdi. Osmanlı’da eğitim
kurumlarının çoğalması, İslâm dünyasının önemli kültür merkezleriyle olan
münasebetlerinin geliştirilmesi sonucu Osmanlı Devleti’ne ulema sınıfının

47

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

İZMİR’DE SAHAFLIK KÜLTÜRÜ

gelmesiyle kitap akımı da başlamıştır. Bu başlangıç bir süre sonra özellikle
medreselerin yoğunlaştığı bölgelerde kitap ticaretiyle uğraşan esnafı da
oluşturmuştur.

Matbaanın gelmesinden önceki dönemde sahaflar: Verraklar

Verraklar kitap yazımı, satışıyla ilgilendiği gibi yaptığı işler arasında cilt
yapımı da vardır. Bundan dolayı bazı kaynaklarda mücellitler (cilt yapımıyla
uğraşanlar) verrak olarak adlandırılmaktadır. “Verraklar yalnızca kitap istin-
sahıyla değil aynı zamanda tashihiyle (düzeltme, düzelti) ve müsvedde
hâlindeki bir eseri temize çekmekle de meşgul olmaları dolayısıyla verrak-
ların bir nevi editörlük görevi yapmakta olduklarını söylemek de mümkün-
dür.”² Aynı zamanda kitaptaki önemli safhaları (imla vs.) gerçekleştirmişler
ve birçok eserin ortaya çıkışında ve okuyucuya ulaşmasında önemli bir rol
oynamışlardır.

YÖNTEM:
İzmir’de Kitapçılık:
İzmir’de kitapçılık doğal olarak matbaaların artmasıyla gelişebilmiştir.
Amerikan Misyoner Matbaası 1833-1853 yılları arasında İzmir’de yirmi yıl
içinde Ermenice, Ermeni harfli Türkçe, Rumca, Grek harfli Türkçe, İbranice

48

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

İZMİR’DE SAHAFLIK KÜLTÜRÜ

ve Bulgarca 200’ü aşkın kitap yayınlamıştır. 1729-1839 yılları arası tüm Os-
manlı’da basılan kitap 450’yi bulmazken salt İzmir’de ulaşılan bu rakam İz-
mir’in bir kültür şehri olma yolunda Avrupa ve İstanbul’la neredeyse başa
baş bir gelişme yaşadığını gösterir.

İzmir’de yayıncılık faaliyetinin hızlanması Aydın Vilayeti Matbaası’nın
kitap basımlarıyla hızlanmıştır. Osmanlı Devleti’nde matbaanın faaliyete
başlaması ve basma kitapların gittikçe yaygınlaşması yeni bir pazarın oluş-
masını sağlarken bu eserin ilk satıcıları, aynı zamanda gazete de satmakta
olan İranlılardı. 1875’den sonra sırf böyle yeni kitaplar satmak işine giri-
şenler gözükmeye ve zaman içinde çoğalmaya başladı. Bunların gerçek ki-
tabevi gibi hizmet vermeye başlaması 1877 -78 Osmanlı-Rus Plevne Savaşı
sonrasıdır.

1928-1950 arası dönemde İzmir’de basılan kitap sayısı 1795’tir. Baş-
langıçtan harf devrimine kadar basılan kitap sayısı Prof. Dr. Ö. Faruk Huyu-
güzel’e göre 487 Erkan Serçe’ye göre ise 450’ye yakındır. Bu artış, kültür
hayatımızda görülen zenginleşmenin göstergesidir.

(İzmir Kent Ansiklopedisi Kültür Sanat 1. cilt )

İzmir’de Sahaflık Kültürü:

İzmir’de sahaflık kültürü gelişmemiştir çünkü 20.yüzyılın ilk yarısında
yaşanan büyük İzmir yangını sonucunda İzmir’in yarısından fazlası kül ol-
duğundan dolayı tüm kitaplar yangında kül olmuştur. (Sorularla İzmir Tari-
hi – Büyük İzmir yangını)

Levanten Kavramı Nedir?

Levanten kavramı en genel tanımıyla Avrupa’dan yani Batı’dan gelerek
Levant’ta (Doğu’da) birkaç nesil yerleşen ve ulusal bir dile sahip olmayan,
genellikle ticaretle uğraşan, kendini üzerinde yaşadığı topraklara ait hisse-
den fakat bu toplumun ne tam olarak içerisinde ne de dışarısında olan La-
tinlerdir. Ne tam doğulu ne de tam batılı olmaya Levantenler, ticari bir

49

OKUR-YAZAR

Büyükçİğlİ Anadolu LİSESİ

İZMİR’DE SAHAFLIK KÜLTÜRÜ

kimliğe sahip olup, bir kültür mozaiğidir. (Sorularla İzmir Tarihi-Levanten
Kavramı )

İzmir’de yaşayan Levantenler Kent Yaşamında Nasıl Bir Yere Sahiptir?
İzmir’deki Levantenler yaklaşık olarak 3 bin kişi civarındadır. Kayıtlı 2.375
kişi olarak gözükse de bu rakama denizciler, Katolik olmayanların hizmetin-
deki Katolik hizmetçiler de eklendiğinde 3 bin kişiyi buluyor.

Levantenler

Her ne kadar 19.yüzyılın ikinci yarısında İzmir’deki Levantenler Yunan
ve Ermeni cemaatlerinin ekonomik rekabetiyle karşı karşıya kalsalar da
kentin ekonomisi içinde kilit bir yere sahiptir. (Sorularla İzmir Tarihi-
İzmir’de yaşayan Levantenler Kent Yaşamında Nasıl Bir Yere Sahiptir?)

BULGULAR:
Sahaf Haziran ile Yaptığımız Röportaj:
“Günümüzde sahaflara neden beklenen ilgi duyulmuyor?”
“Bu biraz göreceli bir konu. Aslında sahaflığa ilgi gösteriliyor ama bek-
lentiler zamanla değişikliğe uğruyor. Sistemin dayatmasıyla insanlar mo-
dern algıda hareket ediyor. Reklamlarda, sosyal medyada ne görüyorlarsa
onları okuyorlar. Sahaflığa ilgi duymak entelektüel birikimle alakalıdır. Bi-
zim gençlerin, yaşlıların içerisinde çok nitelikli okurlarımız var. O açıdan ilgi

50

OKUR-YAZAR


Click to View FlipBook Version