The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by tayfunozel, 2020-10-14 13:07:20

VourlaMag EKİM 2020

Aylık Dergi

SAYI: 17

URLA BAĞ YOLU

EVREN KALKAN

ÜNİŞ ACADEMY URLA MANSION

TAYFUN ÖZEL / EREL ERYÜREK

BALKANLARDAN GELEN LEZZET DALGASI

BEGÜM İPKOPARAN PELEK

1

2

Dünyamız
gelecekte de

yeşil, temiz
ve doğal
kalsın!

3

VOURLmAagay l ı k y a ş a m t a r z ı d i j i t a l d e r g i s i
Sonbaharın kendisini iyice hissettirdiği bugünlerde artık
bağlar bozuldu, şaraplar ise olma sürecinde. Urla son
yıllarda yükselen bir trend. Özellikle gastronomi alanında.
Sofraları renklendirip, süsleyen şarapları ise dünyaca
önemli yarışmalarda dereceler alıyor. Artık şarap denilince
akla gelen yerlerden biri de hiç şüphesiz Urla.

Sevgili Evren Kalkan bu sayımızda Urla Bağ yolunu ve bu
rotadaki şarap firmalarını derledi. Evren Kalkan'ın yazısı
bölgeyi tanımak ve zaman geçirmek isteyenler için iyi bir

kaynak oluşturuyor.

Her geçen gün Urla'da yeni etkinlikler yeni girişimlerle
karşılaşıyoruz. Bunlardan birisi de Üniş Academy

Urla Mansion. Bir müzik prodüksiyon okulu. Müzik
yapmak isteyen herkesin eğitim alabileceği bir okul.
Kursu tamamladığınızda kendinizin üretmiş olduğu bir
müziğiniz oluyor. Okumanızı tavsiye ederim. Belki siz de

ilgi duyabilirsiniz.

Yeni bir yazarımız daha var. Beste Bragg. Moda
tasarımcısı. Üstelik Urlalı. Uzun yıllar Londra'da hot
couture çalıştıktan sonra tekrar memleketinde. Ricamızı
kırmadı ve VourlaMag'da bu aydan itibaren yazmaya
başladı. Beste Bragg modaya farklı yönlerinden baktığı

yazılarıyla ilginizi çekecek.

Şu retrolar hiç bitmiyor. Yine bir retro başladı. Merkür
retro... Astroloji sayfamızın yazarı Ufuk Örmen gökyüzü
haritalarını yine sizin için inceledi. Merkür retrosunu ve

nelere dikkat etmemiz gerektiğini yazdı.

Hepimizin çok sağlıklı, çok güzel günleri olsun.

Sevgiyle kalın.

4

,,

sosyal medyada

etkinlikleri

düzenli takip edebileceğiniz
bir rehberiniz var!

@urlaetkinlikrehberi

5

İmtiyaz sahibi

Vourla Medya Ajansı

Genel Yayın Yönetmeni

Tayfun Özel

Grafik Tasarım

Vourla Medya Ajansı

Yayın Türü:

Süreli (Aylık) Dijital Dergi

[email protected]

/vourlamag /vourlamag /vourlamag /vourlamag

Vourlamag isim ve yayın hakkı Vourla Medya Ajansı’na aittir.
Tamamen gönüllü kişilerle çalışılmaktadır. Yazarlarına, içerik sağlayanlara vb. para ödenmemektedir.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve görseller izin alınmadan kullanılamaz, özet ya da kısmen alıntı yapılamaz.
Yayınlanan her türlü ilan / reklam, yazı ve konular sahiplerinin sorumluluğundadır. Dergi sahibine sorumluluk atfedilemez.

ÜCRETSİZ ABONELİK ve daha fazlası için uygulamamızı indirin.
Çok yakında Google Play ve AppStore’da.

6

İklim Krizinin
FARKINDA MISIN?

Dünyanın yok oluşuna sahit oluyoruz. Buzullar küresel ısınma
ile birlikte eriyor ve deniz suyu seviyesi yükseliyor. Kutup ayıları
yaşam alanlarını kaybediyor. Eko sistem bozuluyor. Mesele
sadece buzulların erimesi ve kutup ayıları da değil. Kıyılardaki
bir çok yerleşim yeri tehdit altında. Üstelik eriyen buzullardan
çözünerek denizlere yayılan yeni virüs çeşitleri de cabası. Yeni
hastalıklarla mücadele etmemiz de gerekecek...

İklim krizi için acil harekete geç!

7

10 72

18
56

24

32
80

8

İÇİNDEKİLER

MODA 10
16
Beste Bragg 18
24
MODA - ÇOCUK 32
56
Gülin Özen 68
72
AYAKKABILIK FİKİRLERİ 80
90
Pelin Kaleci 92
94
RIO de JANEIRO 96
104
Arzu Özkaner Özkuş 106

URLA’DA BAĞCILIK VE URLA BAĞ YOLU

Evren Kalkan

UNİŞ ACADEMY URLA MANSION

Tayfun Özel / Erel Eryürek

HAZİNELERİM

Aytuğ İzat

BALKANLARDAN GELEN LEZZET DALGASI

Begüm İpkoparan Pelek

SONBAHARDA BAHÇE BAKIMI

KÖPEKLERDE LEISHMANIA HASTALIĞI

BİSKİ

LE MANS’DA KAZANAN İLK TÜRK / SALİH YOLUÇ

LUSİD RÜYALAR

KİTAP

MERKÜR RETROSU

Ufuk Örmen

9

MODA

Bir Virüs Modayı
Moda Olmaktan

Çıkardı mı?

Beste Bragg

Moda Tasarımcısı

10

Halbuki 2020 ile ilgili ne hayallerimiz vardı, ku- Covid-19 salgını, sağlık hizmetleri üzerinde benzeri
lağa ne kadar da güzel gelen bir yıldı. ‘2020’; görülmemiş bir baskı yarattı ama bununla beraber
yepyeni baslangıçlar, umutlar, yeni fikirler, hemen hemen her endüstri üzerinde muazzam
heyecan verici planlar.. Ama çoğu, yılın başında bir etki yarattı ki bunlardan birisi de moda. İnsan-
Çin’den gelen bir salgın haberi ile daha başlama- ları hayatta tutmak ve doyurmak için savaşan ön
dan bitti. Umutlar yerini endişeye bıraktı, planlar hizmet endüstrileriyle doğrudan kıyaslandığında
iptal edildi veya ertelendi, yeni projeler sekteye uğ- anlamsız olduğu gerekçesiyle reddedilmiş olsa da,
radı, hepimizin öncelikleri sıralamada yer değistirdi, moda endüstrisi hem yaratıcı bir cennet hem de
hatta deyim yerindeyse sıralamalar tepetaklak oldu. dünyanın en önemli mali ağır sikletlerinden biridir
ve moda endüstrisinin kötüleşmesi demek, milyon-
Çok sevdiğimiz o küçük dükkan kapılarını kapat- larca sanatçı, tasarımcı, terzi ve daha fazlasının işsiz
tı, arkadaslarımızla buluştuğumuz kafeler kepenk kalmasi demektir.
indirdi, vitrin gezmeleri, alışveriş keyfi sağlık riski
nedeniyle yasaklandı. Hepimiz evlerimize döndük Forbes dergisi, mağaza kapanışları ve satış düşüş-
ve tehlike geçmeden, gerekli olmadıkça da çıkma- leri nedeniyle batılı moda markalarının Bangladeşli
mamız söylendi. İlk şoku atlatmak pek çoğumuz tedarikçilerden gelen siparişleri 2.8 milyar $ (2.26
için kolay olmadı. Alışveriş deyince kimsenin aklına milyar £) üzerinde iptal ederek potansiyel olarak bir
gidip yeni bir elbise veya ayakkabı almak gelmedi, insani krize yol açtığını iddia ediyor. Bangladeş’te
hatta ilk bir kaç ay ‘moda’ olanlar sadece tuvalet en az 1,2 milyon işçinin sipariş iptallerinden doğru-
kağıdı, makarna ve ekmek mayası idi. Hepsi kısa dan etkilendiği söyleniyor. Sözleşmelerini kaybeden
zamanda tükendi ve hatta bazı ülkelerde ciddi bir binlerce fabrika ve tedarikçiden % 72,4’ü, işçilerine
stok krizi yasandı. Biz bu arada pijama ile yattık, izin verildiğinde herhangi bir gelir sağlayamadıkları-
pijama ile kalktık, o güzel elbiseler, takımlar, çanta- nı ve% 80,4’ü de, sipariş iptalleri işçi işten çıkarma-
lar, aksesuarlar ve ‘bugün ne giysem’ derdi önemini lar ile sonuçlandığında kıdem tazminatı sağlayama-
yitirdi. dıklarını söyledi.

11

MODA

Umarım bu bizi giysilerimizi yeniden kullanmaya ve
onarmaya, gardroplarımız söz konusu olduğunda daha
uzun ömürlü bir zihniyet benimsemeye yönlendirebilir.

12

Uzun yıllardır aşırı tüketime son vermeyi teşvik moda endüstrisinin Covid-19 sonrası geri dönüşü-
ederken, üretimdeki bu beklenmedik durma kar- me ve geri dönüşüme nasıl yatırım yapabileceğini
şısında, moda tedarik zincirindeki en savunmasız, düşünmek için bize inanılmaz bir fırsat sunabilir.
en düşük maaşlı insanların en kötü etkileri hissetti-
ğini biliyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki işçilere Vogue editörü Dame Anna Wintour, geçtiğimiz
ses vermeye çalışan küresel sendika IndustriALL, günlerde şunları söyledi: “Sanırım hepimizin sektö-
milyonlarca hazır giyim üreticisinin virüs nedeniy- rümüze ve hayatlarımıza bakmamız, değerlerimizi
le işlerini kaybettiğini ve bu fırtınayı atlatmalarına yeniden düşünmemiz ve israf ve miktarı hakkında
yardımcı olacak sosyal veya finansal güvenlik ağla- gerçekten para, tüketim ve hepimizin içine düştü-
rına erişimlerinin olmadığını söylüyor. . Bangladeşli ğümüz fazlalık ve bu sektörün neyi temsil ettiğini
hazır giyim üreticisi Mostafiz Uddin, “Yoksulluk da gerçekten yeniden düşünmemiz gerekiyor. “
bir katil ve çok daha fazla insan Covid-19’dan çok
yoksulluktan ölüyor” diye hatırlatıyor. Alexander McQueen markasının tasarımcısı Sarah
Burton şöyle söylüyor: “McQueen’in ilk günlerine
Küresel moda endüstrisinde markalar, tedarikçi- dönmüş gibi hissettim. O dönemde daha az kayna-
lerine genellikle sipariş üzerine değil, teslimattan ğımız vardı ve işi daha cok sahiplenmemiz gereki-
haftalar hatta aylar sonra ödeme yapar. Bu, teda- yordu. Pandemi döneminde yalnız halihazırda olan
rikçilerin genellikle markanın ürünleri satın almasını kumaşları kullanmaya karar verdim; baskı yapılır,
sağlamak için kullanılan malzemeler, iplik ve ku- yeniden keşfedilir ve yeniymiş gibi sunulur”.
maşlar için peşin ödeme yaptıkları anlamına gelir.
Pandemi çıkar çıkmaz, birçok büyük moda markası JW Anderson and Lowe’den Jonathan Anderson’ın
ve perakendecisi, iş zaten yapılmış olsa bile, sipa- şu sözleri gerçekten durup düşünmemize yardımcı
rişleri iptal etti ve verilen siparişler için ödemeleri oluyor: “İster cemiyette, ister işyerinde, kendi elimi-
durdurdu ve bunun tedarik zincirlerinde çalışan zi çekip başkalarının düzlüğe çıkması için yardım
insanlar üzerindeki etkisinin sorumluluğunu almadı.
Bu üreticilerin çoğunun halihazirda üretilmiş olan 13
ve artık istenmeyen ve parası ödenmeyen malları
yok pahasına satmak veya elinde tutmaktan başka
çaresi kalmadı ve işçilerini toplu halde işten çıkardı-
lar.

Bu kriz, moda seköründe radikal bir
değişim için bir şans mı?

Bu olağanustu durum, umarız moda endüstrisin-
de yıllardır ihtiyaç duyulan olumlu bir değişikliğe
yol açabilir. Moda endüstrisi insanlığın karbon
emisyonlarının %10’unu oluşturmanın yanı sıra su
kaynaklarını her geçen gün daha da kurutuyor ve
nehirleri ve akarsuları kirletiyor, bu kanıtlanmış bir
gerçek. Moda endüstrisinin Covid-19 salgınından
önce sağladığı aşırı üretim seviyesi göz önüne alın-
dığında, evlerimizde geçirdiğimiz zamanın bizi, bu
aşırı üretimin zararlı etkileri konusunda daha bilinçli
hale getireceği umulabilir. Umarım bu bizi giysileri-
mizi yeniden kullanmaya ve onarmaya, gardropla-
rımız söz konusu olduğunda daha uzun ömürlü bir
zihniyet benimsemeye yönlendirebilir. Mağazalar
kapanırken, mağazalarda ve depolarda biriken
çok sayıda mevcut giyim stoğu kaldı. Bu şu soruyu
ortaya çıkarır: Bu elde kalan mallar ile ne yapılabi-
lir? Aslında, endüstrinin nasıl sıfırlanabileceğini ve

MODA

Victoria Beckham en son
koleksiyonunda sadece
20 parça tasarıma yer
verdigini açıkladı ve bu kararı
vermesinde sadeleşme yoluna
gitmek istemesinin rolü
olduğunu belirtti.

14

etmeyi öğrenmemiz gerekecek - belki gelecekte Beste Bragg
giysilerin asıl amacı bu olacak.”
insanlığa olan umudumu pekiştirdiler.
Victoria Beckham en son koleksiyonunda sadece
20 parça tasarıma yer verdigini açıkladi ve bu kararı Ekim sayısından itibaren, Urla’lı bir babanın kızı
vermesinde sadeleşme yoluna gitmek istemesinin olarak VourlaMag Ailesi’ne katılmaktan dolayı çok
rolü olduğunu belirtti. Kısacası, modaya ilk adımı mutluyum. Ekim benim için önemli bir ay çünkü
attığı zamanki sade, daha az riskli ve daha hırssız hem benim hem de babacığımın doğum günleri-
bir koleksiyondan yana tercihini kullandı. Bunda ai- miz Ekim ayında – çok severim ben Ekim’i.
levi ve toplumsal değerlerin sıralamada para ve ka-
riyer hırsından daha üstlere çıkmasının rolü büyük. Ben bu platformu en iyi verimli şekilde kullanmak
istiyorum, dolayısıyla moda ile ilgili yazmanın
2020’de sağlığımızı kaybetme korkusu, hırs, para, yanında, sosyal sorumluluk projelerine de elimden
kariyer ve şöhret ihtirasından sıyrılıp, manevi de- geldiğince dikkat çekip, destek vereceğim.
ğerlere daha çok önem vermemizi sağladi. Bu zor
zaman gözlerimizi açtı ve asıl önemli olanın ne Umarım yazılarımı sağlık ve keyifle okursunuz.
olduğunu görmemizi sağladi. Ben, modaya gönül
vermiş bir tasarımcı olarak ’satın al, giy, at’ anlayı- Bana ulaşmak çok kolay, [email protected] ‘a
şının yerini ‘ihtiyacın olanı al, sürdürülebilir olanı email gönderirseniz size en kısa zamanda dönerim.
tercih et ve yıprananı tamir et’ e bıraktığı yepyeni
bir döneme gectiğimizi ümid ediyorum herkes gibi. Hepiniz sağlıkla kalın. Ve unutmayın, iyilik ve gü-
“Azı karar, çoğu zarar” atasözünün hayata geçirile- lümseme bulaşıcıdır.
ceği, yepyeni bir döneme girdiğimizi düşünüyorum.
Umarım haklı çıkarım..

Güzel İzmir’ime ‘çoğalarak’ geri döndüm!

Tam 20 yıl hasretten sonra güzel İzmir’ime, İngilte-
re’de kurduğumuz küçük ailemizi de alarak dön-
memizin birinci yılını bitirdik! İlk yıl oldukça “olaylı
ve sürprizlerle dolu” geçti diyebiliriz, herkes için
olduğu gibi. Ama ne yıldı!

Ev arama, okul araştırma, oturma izinleri, bürok-
rasi, kimlikler, okul denklik belgeleri, okul kayıtları,
daha çok bürokrasi, banka hesapları, sağlık sigor-
talarını halletme gibi telaşlarım bitince kurduğum
küçük atölyemde, işime dönmeye ve hayal ettiğim
tasarımları dikmeye henüz fırsatım olmadı ama
bunun için de geçerli bir nedenim vardı. Atölyemin
olanaklarını ve zamanımı, özellikle ilk zamanlarda
çok ihtiyaç duyulan maske üretimi için kullandım.
Hiç bir kar amacı gütmeden Mart ayı sonunda
başladığım pamuklu ve yıkanabilir maske üreti-
mi sayesinde Behçet Uz Çocuk Hastanesi’ne, çok
sayıda sağlık merkezlerimize, sağlık çalışanlarımıza
yüzlerce maske diktim ve yapılan bağışlarla İzmir
Çocuk Hasta Evleri’ndeki hasta çocuklarımızın aile-
lerine, sokak hayvanlarına, Urla Hayvan Barınağı’na
destek ve çok sayıda ihtiyaç sahibi ailelerimize erzak
ve nakit yardımı ulaştırdık. Bana bunu başarmamda
destek olan, eşim ve çocuklarım başta olmak üzere,
herkese minnettarım. Bağışçılarım bir kez daha,

15

Renkli Sonbaharı yaşadığımız gün-
Sonbahar lerdeyiz, mevsim özelliği
gün içerisin de farklı hava ko-
Gülin Özen şulları veya sıcaklıklarıyla kar-
Moda Tasarımcısı şılaşıyoruz. Bahar aylarının en
aranan giysilerindendir swe-
atler , küçük moda tutkunları
için de tasarımcılar bir irinden
renkli ve eğlenceli tasarımlar
hazırladılar.
Çeşitli baskıların yanında sevim-
li dostlarımız hayvanlardan
esinlenerek hazırlanan model-
lerle çok dikkat çekecek gibi bu
sene küçük moda tutkunları.
Ayrıca düz sweat lerimizi de
tekstil boyaları ile yepyeni tasa-
rımlar la yaratıcılığımızı göste-
rebiliriz.

16

17

DEKORASYON

Düzenli Duran Ayakkabılar için

Ayakkabılık
Fikirleri

Pelin Kaleci

İç Mimar

18

Tüm kadınların asla
vazgeçemeyeceği, en sevdiği
aksesuar kuşkusuz ayakkabılarıdır.
İhtiyacımız olsun olmasın sevdiğimiz
bir ayakkabı gördüğümüzde satın
almamak için çok büyük çaba sarf
ederiz. Ayakkabıları alırız alırız
da ayakkabı saklama, muhafaza
etme konusunda genellikle sınıfta
kalıyoruz. Bu sebepten satın alıp da
hiç giymediğimiz veya unutuğumuz
ayakkabılar zaman zaman evimizde
tesadüfen karşımıza çıkabilir. Veya o
kadar düzensizlerdir ki, bir dolabın
içerisinde olsa bile diğer tekini
bulmakta zorluk çekeriz.

Bu dağınıklığa ve unutkanlığa bir
son vermek bizim elimizde. Aslında
ihtiyacımız olan tek şey pratiklik.
Yani, hem ayakkabılarımızın
hepsini bir bakışta görebilelim
ve ulaşabilelim, tıpkı ayakkabı
mağazalarında olduğu gibi,
hem yerden tasarruf edebilelim,
hem de ihtiyacımız olan düzeni
bize verebilsin. İşte bu amaç ile
yola çıkarak uygun olabileceğini
düşündüğüm ayakkabı düzenleme
fikirlerini sizinle paylaşmak istedik.

19

DEKORASYON

Seçebileceğiniz birçok ayakkabı raf fikri var.
Bunların seçimi sadece fonksiyon olarak
değil, aynı zamanda evinizle uyum içinde
olmasına da özen göstermeliyiz.
20

21

DEKORASYON

22

Her zaman ayakkabılarınızı düzenlemek ve
saklamak için yaratıcı ve zekice yol vardır.
Ayakkabılarınıza çok para harcıyorsunuz
fakat onları düzenli bir şekilde saklamaz
iseniz ne yazık ki hasar alacaklardır. Sadece
bu da değil aynı zamanda o güzelim
topuklu ayakkabılarınızı saklamak yerine
onları güzel ve göze hoş gelecek şekilde
sergileyebilirsiniz.

23

GEZİ

Dansın Ritmiyle Yaşayan Şehir

Rio de Janeiro

Yazı ve Fotoğraflar
Arzu Özkaner Özkuş

24

Samba, Rumba, Capoeira, fiodental bikinili güzel kı- Capoeira dansçılarına mı bakacağımızı şaşırdık.
zlar ve atletik yapılı yakışıklı delikanlılar, Koruyucu İsa Bu unutulmaz gecenin ardından uyandığımız güzel,güneş-
heykeli, favelalar, Copacapana, İpanema plajları, plaj li gün bizi Copacabana’ya çağırdı.Okyanusun gücünü
voleybolü, karnaval... İşte Rio deyince ilk aklıma gelenler. oynadığımız dalgalarda hissettik.Büyük bir hızla kıyıya
Bir de ömrümün sonuna kadar unutamayacağım yerle vuran dalgalar kumsaldan çekilirken bizleri de sürükledi
göğü bir araya getiren bardak değil, kova değil, varilden beraberinde.Doğaya karşı koyulamayacağının bilgisiyle
boşanırcasına yağan yağmur. O yağmurda umarsızca daha bir dikkatliydik ertesi gün. Copacabana’yı takip eden
dolaşmak,’’ nasılsa üzerimde plaj kıyafeti var’’ kafası,sıçana İpenema plajının bitimindeki ikiz tepelerin ardından gün-
benzemiş hallerimizle gök gürültüsüne karışan çılgınca batımını izlemekse doğanın önünde bir kez daha saygıyla
gülüşmeler, daha neler neler... eğdi ruhumu.
Bir şehir ki ne kalabalık, ne fakirlik, ne köhnelik insanlarının Saygıyla eğilen ruhum Corcovado Tepesinde baş kaldırdı
neşesini bozmamış, deymeyin keyfimize modundan gördüğüm güzel manzaranın karşısında.Ürkünçtü,bir o
çıkaramamış onları.Dans sıkıntının,yoksulluğun, çaresizliğin kadar da müthişti.İsa heykelinin önüne geçerek kaldırdım
dili olmuş sokaklarda.Bizim gecekondumuz olan favelalar- kollarımı ve kucakladım Rio’yu. ‘’Sana dün bir tepeden
dan çıkmış Samba. Rio Karnavalının karnavala dönüşme- baktım ey aziz İstanbul’’ der ya şair , işte öyle baktım
sinde çok emekleri var favela sakinlerinin. Kostümcüsü de tepeden Rio’ya kuşbakışı. Tramvayla çıktığımız Corcova-
orada yetişmiş, kareografı da dansçısı da.Karnaval zamanı do Tepesinden teleferikle süzüldük bir kademe aşağıdaki
güzel olmasına güzelmiş ama hem pahallı ve çok kala- (Sugar loft) Şeker Tepesine. Daha bir yaklaştık denize,
balık bir dönem olması açısından hem de gasp ve hırsızlık kaptan köşkünden seyreder gibi daldık hayallere.
olaylarının pik yapmasından dolayı tercih edilmemeliymiş Adım başı evsiz kadın,çocuk ve erkeğin yaşadığı soka-
bir rivayete göre.Biz karnaval döneminde gitmedik ama klarda akıyordu yaşam Cinelandiye bölgesindeki şehir
karnaval havasını ‘’Plataforma Gece Klübü’’nde yaşadık. merkezinde de.Bir tarafta Kraliyet Sarayı bir tarafta tarihi
Rua Adalberto Ferreira 32 Leblon adresindeki bu gece tiyatro binasının arasında upuzun uzanıyordu hayat,nasır-
klübündeki madalyalı dansçılar görsel bir şölen yaşattılar laşmış ayak tabanlarıyla... Güzel Sanatlar Müzesi görülesi-
bize.Görkemli kostümlere mi, kostümlerin içindeki sütun ydi yerel sanatçıların eserleri için.
bacaklı güzel kızlara mı, atletik vücutlarıyla akrobasi yapan Ve Rio uçulasıydı tekrar tekrar gelinebilmek için...

25

GEZİ

Rio kaldırımları sanat ve
yoksulluk kokuyor

Rio, güzel kızları ve yapılı erkekleri , karnavalı, Corcovado tepesindeki İsa heykeli, plajları ile anıla
dursun; adeta sanat eseri gibi işlenmiş, yoksulluğun kol gezdiği parke taşlı kaldırımlarıyla da çok ilgimi
çekti.Bir de siz değerlendirin bakalım.

26

27

GEZİ

28

29

GEZİ

30

31

GEZİ

32

33

YAZAR / ARAŞTIRMA

Urla’da Bağcılık
ve

Urla Bağ Yolu

Evren Kalkan

Gıda Yüksek Mühendisi
Winemaker & Danışman

Wine Strategist

Kaynak: http://ankusam.ankara.edu.tr/limankara/

34

Urla; İzmir’e 35 kilometre uzaklıkta bir kıyı
kasabası, eskilerin deyişiyle İzmir’in sayfiyesi.

Urla; bundan 20 yıl kadar önce genelde
sadece yaz aylarında daha kalabalık olan, kumru
sesleri ile ağustos böceği seslerinin birbirine
karıştığı, sıcak, sarı başak ekin tarlalarının
olduğu, evlerin kapı önlerinde veya bahçelerinde
akşamsefalarının açtığı, iğde çiçekleri kokan sakin
bir kıyı kasabasıydı. Özellikle son 10 yılda gün be
gün gelişen ve göç alan ve gittikçe de hem mimari,
hem demografik yapısı değişen, iş dinamikleri
gelişen bir metropol semtine evriliyor.

Bu evrilmede bölgedeki butik şarap üretim
tesislerinin kurulması, gastronomi turizminin ve
agro-turizmin artması da büyük rol oynuyor. Urla
Bağ Yolu’nun hayata geçmesiyle, bölge tarıma
ve şaraba dayalı turizm açısından gelişmeye,
dönüşmeye, ilerlemeye hızla devam ediyor.

Urla, ve çevresinde şu anda kurulmuş ve üretim
yapan nerdeyse bir düzine butik şarap tesisi
bulunuyor ve yenileri de yapılmaya devam ediyor.

Urla Bağ Yolu üyeleri arasında Urlice Şarapçılık,
Urla Şarapçılık, USCA Şarapçılık, Mozaik Şarapçılık,
MMG Şarapçılık ve Limantepe Şarapçılık yer alıyor.
Üretim tesisi Kuşçular köyünde bulunan Çakır
Şarapçılık ve Gödence’de bulunan Ayda Şarapçılık
da şu anda aktif olarak üretim yapan tesisler.

Urla’nın tarihine baktığımızda, Urla’da şarap
ve zeytinyağı üretiminin binlerce yıl önceye
dayandığını görüyoruz. Urla’nın M.Ö. 4000
yıllarına kadar uzanan bir tarihi geçmişi var. Dor
ve Aka göçmenlerinin bu bölgeye akın etmesi
sonucunda İonlar tarafından kurulan kent
(Klazomenai), sırasıyla da Pers, Yunan, Roma,
Bizans, Selçuklu ve Osmanlı egemenliğinde giriyor.

İonlar tarafından kurulan on iki kent ise sırasıyla
Samos, Khios, Miletos, Myos, Priene, Kolophon,
Lebedos, Teos, Efes, Erithrai, Klazomenai, Phokia.
Oniki İon kentinden biri olan Klazomenai da
bugünkü Urla iskelesinin hemen önündeki alan
üzerine kurulur. Kuruluşunun Hellen (Yunan)
uygarlığından yüzyıllar öncesine uzandığı arkeolojik
bulgularla kanıtlanan kentin Antik dönemde
kıyılarına Klazomenai, iç kesimlerine de Vourla
deniyordu. Klazomenai’nın, Midilli ve Sakız gibi en
eski bağcılık merkezleri arasında olduğu yapılan
arkeolojik kazılarda ortaya çıkan bulgularla gün
ışığına ulaşıyor...

35

36

37

YAZAR /ARAŞTIRMA

Urlice Şarapçılık Bilge Bengisu ve Reha Öğün-
lü çifti tarafından Urla’da ilk kurulan butik
şaraphanelerden biri. İşletme Urla İçmeler
Mahallesinde bulunuyor.
Onların hikâyesi tam şarap eşliğinde dinlenecek bir
hikâye. Bilge Bengisu Hanım aslında bir mimar ve
okulu bitirdikten sonra çalışmak için Amerika’ya gi-
diyor. Ardından Reha Bey de Amerika’ya geliyor ve
birlikte Amerika’da hem çalışıp, hem de bol bol şa-
rap üretim yerlerini ziyaret ediyorlar, şarap tadımları
yapıyorlar ve bu konuda kendilerini geliştiriyorlar.
Reha Bey Amerika’da bulunduğu süre içinde üç yıl
kadar bir İtalyan restoranında çalışıyor ve mutfak
öğreniyor, Amerika’da iken müzisyenlik okuyor ve
kafe kurulumu gibi farklı işler de yaparak kendilerini

38

geliştiriyorlar. Urlice Bağları denizden
sadece birbuçuk km. uzakta
Yıllarca yurt dışında yaşadıktan sonra Öğünlü ailesi yer alıyor ve enfes bir gün
memleketleri İzmir’e dönme kararı alıyor ve bağ- batımı manzarası var.
larını 1996 ila 2002 yılları arasında Urla’da kuru-
yorlar. Kuruluşundan beri organik tarım prensipleri Tüm üretim aşamaları bağdan sofraya Urlice ailesi
ile şaraplık üzüm üretilen Urlice Bağları denizden tarafından kontrol ediliyor. Öğünlü ailesinin yıllık
sadece birbuçuk km. uzakta yer alıyor ve enfes bir şarap üretimleri yaklaşık 12 bin şişe.
gün batımı manzarası var.
Urlice Şarapçılıkta bağları ziyarete gelen konuklar
Kırkbeş dönüm civarında olan bağlarında ise ulusla- için bir de kafe bölümü var. Artizanal olarak üreti-
rarası üzümlerden olan Chardonnay, Syrah, Caber- len şarapları arzu ederseniz harika pizzalarla eşleşti-
net Sauvignon ve Merlot çeşitlerini organik tarım ile rip farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
üretiyorlar. Bu bağların organik sertifikasyon işlem-
lerini de İsviçre’li bir kuruluş gerçekleştiriyor. Bu
organik bağlardan gelen üzümler minimum müda-
hale ile işlenerek şaraba dönüştürülüyor Urlice’de.

39

YAZAR /ARAŞTIRMA

Çakır Bağcılık & Şarapçılığın sahipleri sevgili
Sevinç ve Erol Çakır çifti. İşletmeleri Kuşçular
Köyü Akpınar mevkiinde, ana yol üzerinden
yaklaşık 1.3 km içeride makilik, çam ormanları
içinde otantik bir alanda.
Çakır çifti bağlar için 1999 yılında yatırım yapmaya
karar veriyorlar ve şu anda bağların bulunduğu
araziyi alıyorlar. Bölgenin adı eskilerde Mestan
bağları olarak geçiyor. Satın alma döneminde
Kurtuluş savaşı öncesinde de burada çok güzel

40

şaraplık üzümlerin yetiştiğini öğreniyorlar. Cabernet Sauvignon bağının yanı başında oturup
tadım yapma imkânınız var.
Arazi satın alındıktan sonra ilk önce toprak analizi
yaptırıyorlar, anaçları seçiyorlar ve 2001 yılında Çakır Şarapçılığın ilk ürünlerinin markası Somnium
Syrah, Merlot, Cabernet Sauvigon kırmızı üzüm (Hayal), aslında bir hayalin gerçek olmasından
çeşitlerini dikiyorlar. Bu çeşitleri toprak analizlerine, yola çıkarak bu ismi seçmişler. İşletme içinde
uzmanların değerlendirmelerine ve uzun zaman hem şarap tadımı yapabileceğiniz bir bar bölümü
süren araştırmalarına dayanarak tercih ediyorlar. hem de nefis menülerinden yiyecekler sipariş
Ayrıca bağlarında beyaz üzüm çeşitlerinden edebileceğiniz bir restoran kısmı açılıyor. Şayet dış
Bornova Misketi var, bu yıl Chardonnay ekleniyor. mekânda vakit geçirmek isterseniz bağ ve orman
Bu çeşitlere ek olarak yerli bir kırmızı çeşit olan manzaralı, kuş seslerini dinleyebileceğiniz enfes
Boğazkere’yi de uzun zaman denedikten sonra terasları bulunuyor. Şaraphanenin üst katında
bağlarında çoğaltmaya karar veriyorlar. önümüzdeki yıl açılması planlanan, 4 odadan
oluşan bir butik otel de var. Önümüzdeki dönemde
Projenin başlangıcı 2017 yılı, üretim bölümü Çakır Şarapçılığın Urla’da çok keyifli, kaliteli ve
2018 yılında devreye alınıyor ve işletme bu yıl şık davetlere ve projelere ev sahipliği yapacağı
(yani 2020’de) üçüncü sezonunu yapıyor. Toplam bugünden belli oluyor. Yarımada bisiklet rotası
yıllık üretim kapasitesi 25 bin litre olan işletmenin şaraphanenin 200 metre ilerisinden geçiyor ve
yaklaşık 40 dönüm de bağ alanı bulunuyor. ormanda yürüyüş rotaları bulunuyor. Hafta sonu
için farklı deneyimler sunuyor. Çakır Bağcılık ve
Şaraphanenin bahçesine girdiğinizde ana girişte Şarapçılık Urla Bağ Yolu haritasında da yerini
çok güzel bir havuz ve bakımlı bir bahçe sizi almaya hazırlanıyor.
karşılıyor. Şaraphanenin arka terasında, 19 yıllık
41

YAZAR /ARAŞTIRMA

Mozaik Şarapçılığın kurucuları sevgili Ali
Emin ve eşi Melis Kurtel Emin.
Mozaik Şarapçılığın yaklaşık 150 dönüm
olan bağları 2006 yılında kuruluyor. Bağlarındaki
üzüm çeşitleri çok ender görülen çeşitler olduğu
için Urla’daki üreticiler içinde üzüm çeşidi olarak en
farklı olan Mozaik Şarapçılık.
Bağlarında dikili olan üzüm çeşitleri Corinto, San-
giovese, Marselan, Syrah, Rebo, Petit Verdot,

42

Montepulciano, Tannat ve Ekigaina. Ekigaina Şaraphanede şu sıralar salgın nedeni ile tadım yap-
üzümünün Türkiye’deki tek yetiştiricisi kendileri. tırılamıyor, güncel bilgileri işletmenin web sitesin-
Bağların toprak yapısı killi - kireçli ve susuz tarım den takip edebilirsiniz.
uygulaması yapıyorlar. Bağlar deniz seviyesine
oldukça yakın, yaklaşık sıfır rakım ve düzlük arazide Mozaik Şarapçılık yaklaşık
yer alıyor. 1800 dönüm arazi içinde
yarış atlarının yetiştirildiği
Tesiste sadece işletmenin kendi bağlarından gelen padoklar arasında yer alıyor.
üzümler şaraba işleniyor. Türkiye’de sulama sistemi
olmayan tek bağ olarak, bağlarında her cinse özel
budama tekniği ile büyüme sezonunda bağdaki
yükü azaltarak üretim yapıyorlar.

Mozaik Şarapçılık yaklaşık 1800 dönüm arazi içinde
yarış atlarının yetiştirildiği padoklar arasında yer
alıyor. 2019 ve 2020 yıllarındaki Gazi Koşusunu üst
üste kazanan yarış atlarının bu çiftlikte yetiştirildik-
lerini de söylemeden geçemeyeceğim.

Şarap üretimini, başlangıcından itibaren İtalyan bir
akademisyen ve önolog danışmanlığında gerçekleş-
tiriyorlar. Öncelikli hedefleri ise üzümün karakterini
ve yörenin geçmişini kesintiye uğratmadan şarap
olarak ortaya çıkarmak. Bu amaca ulaşabilmek için
de şaraphanedeki çalışmalarını büyük bir sadelik
içinde yürütüyorlar.

43

YAZAR /ARAŞTIRMA

Limantepe Şarapçılığın sahipleri sevgili Didem ve
Haluk Çelikel. Limantepe Şarapçılık ilk bağları
2011 yılında Kavacık köyünde 17 dönümlük bir
parselde kuruyor. Bu bağlarda Chardonnay üzümü
yetiştiriliyor. 2013 yılında ise Çelikel çifti Urla Sütpı-
nar mevkiinde (Özbek Yolu üzerinde) şaraphanenin
kurulacağı araziyi alıyorlar. Bu bölgede önümüzdeki
yıllarda yerli kırmızı üzüm çeşitlerini yetiştirmeyi
planlıyorlar. Hatta bağ evinin önündeki araziye Bo-
ğazkere çeşidi üzümlerini bu yıl aşıladılar bile…
Şirket adını Urla İskele Mahallesindeki Liman Tepe
höyüğünden alıyor. Bugüne kadar yürütülen arke-
olojik çalışmalar sonucunda Liman Tepe’de en eski
kültür olarak Kalkolitik Çağ (Bakır Çağı) tespit edil-
miş. Yapılan çalışmalar neticesinde Liman Tepe’nin
büyük ölçüde M.Ö. 4. bin tarihine kadar giden bir
geçmişe sahip olduğu biliniyor.
Limantepe Şarapçılık’ın kurucuları Çelikel çifti için
bağcılık ve şarap üretimi fikri 2011 yılından çok
daha önce oluşmuş. İzmir hasreti çekerek İstan-
bul’da yaşayan İzmirliler olarak, o dönemde bir
dergide Urlice Şarapları hakkında bir yazı okuyorlar
ve ardından Urlice’yi ziyarete geliyorlar. Sonrasında
da şarap ve bağcılık ile ilgili adım atma süreçleri
hızlanıyor.
Çelikel çifti 2021 yılından itibaren şaraphanenin ku-
ruluşunu tamamlayarak ilk ürünlerini önümüzdeki
dönemde çıkarmayı hedefliyorlar.
Limantepe Şarapçılığın konaklama için dışarıdan

44

misafir kabul ettikleri bir bağ evi de bulunuyor.
Hafta sonunu Urla’da bağ içinde, sessiz ve sakin,
doğayla iç içe geçirmek isteyenler Airbnb sitesi üze-
rinden konaklama imkânlarını inceleyebilirler.

Limantepe Şarapçılık
önümüzdeki yıllarda yerli
kırmızı üzüm çeşitlerini
yetiştirmeyi planlıyor. Hatta
bağ evinin önündeki araziye
Boğazkere çeşidi üzümlerini
bu yıl aşılamışlar bile…

45

YAZAR /ARAŞTIRMA

Adını Klazomenai’li filozof Anaksagoras’ın US
felsefesinden alan USCA Şarapçılık Urla’nın
Kuşçular Köyüne (Mahallesine) giderken
Devederesi yolu üzerinde yer alıyor.
USCA şarapçılığın ilk bağları 2003 yılında dikildik-
ten sonra, pek çok yeni üreticinin kurumsallaşma-
dan önce yaptığı gibi onlar da ilk denemelerine
evde şarap yaparak başlıyorlar. USCA 2007 yılında
kurumsal kimliğine kavuştuktan sonra 2010 da
tesisi kuruyorlar ve ilk olarak şarap üretimine 2012
yılında başlıyorlar ve ilk ürünleri 2013 yılında piya-
saya çıkıyor. USCA ailesi şarap yapımında gelenek-
sel yöntemleri kullanıyor ve üretimin tüm aşamala-
rını gelişmiş teknolojiler ile denetliyorlar.
USCA Şarapçılığın kendi bağları yaklaşık 45 dö-
nüm, ilk dikilen bağlar 17 yaşında, şaraphanenin
bulunduğu yerdeki bağları ise 8 yaşında. USCA
Şarapçılık bağlarında Cabernet Sauvignon, Merlot,
Syrah, Foça Karası ve Bornova Misketi üzüm çeşitle-

46

ri yetiştiriliyor. İşletmenin yaklaşık 40 dönüm kadar Kurulduğunda 9 bin şişe üretim ile başlayan USCA
da kontrollü bağı var. Kontrollü bağlarında, yetiş- şarapçılık bu süreçte 50 bin şişe kapasiteye ulaşarak
tirdikleri çeşitlerden farklı olarak beyaz bir yabancı bu yıl dokuzuncu sezonlarını gerçekleştiriyorlar.
çeşit olan Viognier de bulunuyor. Yetiştirilen bu
çeşitler arasında en önemli olanlarından biri bence Şaraphaneyi ziyaret ettiğinizde hem tadım yapabi-
Foça Karası. Antik bir tür olması onu çok değerli lir, arzu ederseniz gün batımında keyifli sohbetlere
ve önemli kılıyor. Foça Karası çeşidinin en azından katılabilir, peynir & şarküteri çeşitlerinden atıştı-
2600 yıllık bir geçmişe sahip olduğu ve koloniler rabilirsiniz. İşletme hafta içi 18:30’da, hafta sonu
kurmak üzere Akdeniz’e açılan Phokaia’lılar tarafın- 19:00’da kapanıyor.
da Marsilya’ya götürüldüğü biliniyor.
47
USCA Şarapçılık, 4 bin yıllık şarap geçmişine sa-
hip bu topraklar üzerinde oturan yeni sahipleri ve
üreticileri olarak, tarihsel açıdan bu kadar büyük
bir öneme sahip olan Foça Karası çeşidine sahip
çıkıyor. Önümüzdeki yıllarda monosepaj rekoltele-
rini üretmek en büyük hedefleri arasında yer alıyor.
USCA Şarapçılık bu açıdan tarih yazıyor.

YAZAR /ARAŞTIRMA

Urla Şarapçılık, Urla Bağ Rotasının en büyük
üretim kapasitesine sahip üyesi, yıllık iki
yüz elli bin şişe civarında şarap üretimleri
bulunuyor.
Kuşçular Köyü ana yolundan biraz içeride kalan
Urla Şarapçılık tesisi, UZBAŞ bitki çiftliğine de çok
yakın olduğundan, Urla Şarapçılığa giderseniz
yaklaşık 800 metre ilerideki Uzbaş Bitki Çiftliğine de
uğramayı ihmal etmeyin.
Urla Şarapçılığın yaklaşık 550 dönüm olan bağları
2000’li yılların başlarında kurulmaya başlıyor.

48

Şaraphane ise 2008’de kurulup ilk ürünlerini 2010
da piyasaya çıkarıyorlar. Bağların dikilmesi sırasında
eski bağ terasları, kalın asma kütükleri, hatta şarap
amforaları bulunduğu da anlatılan kuruluş öyküleri
arasında.

Bağlarında hava şartlarını izleyecek bir meteoroloji
istasyonu bulunan işletmenin üzüm çeşitleri ise
şöyle. Yerli çeşitlerden Urla Karası, Kırmızı Misket,
Bornova Misketi, Gaydura, Beyazkere, Boğazkere
yabancı çeşitlerden Syrah, Merlot, Cabernet
Sauvignon ve Cabernet Franc, Petit Verdot , Nero
d’Avola, Mourvedre, Grenache bulunuyor Ayrıca
Kavacık tarafında yeni yapılan bağlarda Viognier,
Narince, Chardonnay gibi çeşitler de yetişmekte.

Şaraphanede çok şık bir tadım odası bulunuyor ve
bağ manzaralı iki odalı oteli ile farklı etkinliklere ev
sahipliği yapıyor.

Bağların dikilmesi sırasında
eski bağ terasları, kalın
asma kütükleri, hatta şarap
amforaları bulunduğu da
anlatılan kuruluş öyküleri
arasında....

49

YAZAR /ARAŞTIRMA

MMG MMG Şarapçılığın kurucusu Prof. Dr. Emre Metin
Güner. İzmir yönünden Seferihisar‘a giderken
Gödence kavşağından sola dönüyorsunuz ve
tepeye doğru tatlı bir yamaçtan yukarı çıkmaya
başlıyorsunuz, Urla sınırları içinde kalan MMG
şarapçılığın yeri ana yoldan 2-3 km sonra sağda yer
alıyor.

MMG Şarapçılık ismi Metin Beyin kızı, oğlu
ve eşinin isimlerinin baş harfinden oluşuyor.
Markalarının ilham kaynağı da baldan yapılan ilk

50


Click to View FlipBook Version