The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by alievecan, 2018-10-10 08:47:04

7 TURKCE ETKINLIK_ORNEK

7 TURKCE ETKINLIK_ORNEK

7. Sınıf Metnin Ana Düşüncesi / Ana Duygusu

Etkinlik 24

Kazanım: T.7.1.6. Dinlediklerinin/izlediklerinin ana fikrini/ana duygusunu belirler.
T.7.3.17. Metnin ana fikrini/ana duygusunu belirler.

1. Aşağıdaki metinlerin ana düşüncelerini noktalı yerlere yazınız.

Eski bayramlarımızın bir özelliği de dargınların o gün barışmasıydı. Tüm Müslümanlar
aralarındaki kırgınlıklara, kinlere o gün bir çizgi çekerlerdi. Bütün bir yıl dargın durdukla-
rına kollarını açarlardı. Onurları buna müsaade etmese bile aracılar, onları barıştırırlardı.
Deve kini gütmemek, hataları affetmek, müsamahakâr olmak âdeta bayramların yük-
lediği bir borçtu. Bu da bayramın güzel taraflarından biriydi. Günümüzde ise bütün bu
güzellikleri arar olduk.

1 Eski bayramların güzellikleri günümüzde yok oldu.


Vücuttaki en sert doku olan diş minesi dişleri çepeçevre kaplar. Ancak bu kadar daya-
nıklı bir koruma ile kaplı dişlerin büyük kısmı, yumuşak doku temelli organlardan oluşan
insanın kendi yaşamı süresi kadar bile ömür süremez. Bu durum dişlerin bir suçu değil,
bilakis tamamen dişlerin sahibi olan kişilerin yanlış tutumlarının bir sonucudur. Bireylerin
diş sağlığı kültürü gelişecek şekilde eğitilmemiş olması ve dişlerinin bakımını yapmama-
sının bir neticesidir.

2 İnsanlar diş bakımı konusunda bilinçli olmadığı için dişlerin ömrü kısa olur.


Ümit etmekten ve ümitlerimizi süsleyen hayalleri kurmaktan sakın vazgeçmeyiniz! Yal-
nız, hayalinizde biraz temkinli olunuz. Hayal kurarken ayaklarınızın yerden kesilmemesine
dikkat ediniz! Daha açık söylemek gerekirse nasıl bir dünyada yaşadığınızı büsbütün
unutup kendinizi tamamen hayallere kaptırmayınız.

3 Ümit edip hayal kurarken gerçeklerle bağınızı tamamıyla koparmayın.


Özgür düşünce hem tutucu, gelenekçi hem de özgür olamaz. Nasıl olabilir ki… Düşünce
özgürlüğü eski düşünce kalıplarını kırmanın ta kendisidir. Kendi aklını kullanmayan insan,
kitapların en güzeline de inansa özgür düşünemiyor demektir. Buna karşılık yalnız kendi
aklını beğenen de özgür düşünüyor sayılmaz. Nasıl sayılsın ki… Özgür düşünce bütün
akıllara başvuran, durmadan gelişmek isteyen düşüncedir.

4 Özgür düşünce, farklı görüşlerin okunup kişisel görüşün oluşturulmasıyla ortaya çı-
kan, yeniliğe açık düşüncedir.

150

7. Sınıf Metnin Ana Düşüncesi / Ana Duygusu

Etkinlik 24

2. Aşağıdaki metnin ana düşüncesini yazınız.
Yaşlı marangoz, yanında çalıştığı müteahhide emekli olmak istediğini söyledi. Müteahhit, yıl-
lardır birlikte çalıştığı emektar marangozunun işi bırakma isteğine çok üzüldü. Fakat ondan,
kendine bir iyilik olarak son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz istemeye istemeye
kabul etti. Ne var ki gönlü razı olmadığından işi aceleye getirdi ve baştan savma bir işçilik
ortaya koydu. Sonunda biten evi teslim etmek üzere müteahhidi çağırdı. Müteahhit eve şöy-
le bir baktıktan sonra evin anahtarını marangoza uzattı. “Bu ev senin.” dedi. “Yıllardır süren
emeklerinin karşılığı sana benden hediye…” Marangoz şoka girdi. Keşke yaptığı evin kendi
evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar mıydı!
Ana düşünce: Hayatta yaptığınız her işi kendi işiniz gibi özenerek yapın.

3. Aşağıdaki dizelerin ana duygularını altlarındaki boşluklara yazınız.

1 2
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; İnsanlar, canım insanlar!
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Işıklar, renkler hep sizin için.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Sizinle anlamlı gökler ve deniz,
Biri benim biri de serseri kaldırımlar. Sizinle bölüşür sevinci kuşlar.

(Necip Fazıl Kısakürek) (İlhan Geçer)

Ana duygu: Yalnızlık Ana duygu: İnsan sevgisi

3 4
Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden
Dağlardan, ormanlardan sana akacak mıyım? Bakakalırım giden geminin ardından;
Ey deniz, şöyle bir gün sana bakacak mıyım, Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Elma bahçelerinden, fındık bahçelerinden? Serde erkeklik var, ağlayamam.

(Ömer Bedrettin Uşaklı) (Orhan Veli Kanık)

Ana duygu: Deniz hasreti Ana duygu: Ayrılık

5 6
Bir zaman gülerek nasıl yaşardık Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Bugünse hayatım ne boş emektir! Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Hasretle uzayan bir ömrü artık Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Bu sürmek değil, sürüklemektir! Dayandıkça çisil çisil yağacak.

(Necmettin Halil Onan) (Necip Fazıl Kısakürek)

Ana duygu: Özlem Ana duygu: Izdırap

151

7. Sınıf Metnin Ana Düşüncesi / Ana Duygusu

Etkinlik 24

4. Aşağıdaki metinlerde numaralanmış cümlelerden hangisi bulunduğu metnin ana fikri-
dir? Altlarındaki noktalı yerlere yazınız.

(I) Çocukken bütün yeteneklerimizin gelişmediği küçük yaşlarda bizi yattığımız yerden aya-
ğa kaldıran, annemizin, babamızın takdirleridir. (II) İnsan takdir kazanmak için zorluklara
katlanıp her türlü güzel davranışı sergiler. (III) İlk adımlarımızı atmaya başladığımız zaman
annemizle babamız bize “aferin” demeseler, kucakta taşınacağımızı pekâlâ bildiğimiz o gün-
lerde bizler için çok zor bir şey olan yürümeyi herhâlde çekici bulmayacaktık. (IV) Paranın
insan için anlamı olmadığı çağlarda “aferin, yaşa, var ol, aslanım” sözünün göze aldırmaya-
cağı fedakârlık yoktur.

a. Bu metnin ana fikri II numaralı cümledir.

(I) Kitap, çocukların bilişsel, duygusal, psikomotor gelişimlerini destekleyen, dil, sosyal ve
ahlaki gelişimlerine de doğrudan etki eden önemli bir araçtır. (II) Çocuklar kitap sayesin-
de düşünme, problem çözme, yaratıcılıklarını ve yeteneklerini geliştirme fırsatlarına sahip
olurken doğaya, insanlara, doğada gördüğü diğer canlılara ve olaylara karşı da hassasiyet
geliştirmektedirler. (III) Bunun yanı sıra kitap, çocukların kişilik gelişimine katkı sağlamakta,
duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmasında da önemli ölçüde etki etmektedir. (IV) Ki-
tap, çocuk için hem bir ihtiyaçtır hem de çocuğun her alandaki gelişimi üzerinde son derece
önemli etkiye sahiptir.

b. Bu metnin ana fikri IV numaralı cümledir.

(I) Genellikle iş sonrası veya evde televizyon karşısında kanal kanal dolaşarak boşa geçirilen
zamanlar, aslında kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. (II) Bunun yanı sıra
otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında seyahat ederken zorunlu olarak geçen
boş zamanlar da kitap okuyarak değerlendirilebilecek anlardır. (III) Özellikle beklenen yer-
lerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hâle getirecek hem de kişinin yeni bir şey
daha öğrenmesine vesile olacaktır. (IV) Gün içindeki boş zamanları kitap okumaya ayırmak
kişi için eğlenceli ve verimli bir etkinliktir.

c. Bu metnin ana fikri IV numaralı cümledir.

(I) Toplumdaki huzur ve güvenin temeli sevgidir. (II) Her yaprak yanındaki yaprağın, her dal
karşısındaki dalın kendisini sevdiğini bilmelidir. (III) Bundan emin olursa güven içinde haya-
tını sürdürebilir. (IV) Yoksa sevgiden mahrum kaldıklarını fark eden insanlar tetikte durmaya
hatta birbirlerine düşmeye mahkûm olurlar.

d. Bu metnin ana fikri I numaralı cümledir.

(I) Büyük kumandanlar bir emri yalnız vermekle kalmaz, onu yapanların işlerini adım adım
izlerler. (II) Çünkü nice zeki ve dirayetli gençler vardır ki vaktinde işlerinin başında bulun-
madıklarından çok zarar görmüşlerdir. (III) Velhasıl bir işi vaktinde yapmak o işin amacına
ulaşması açısından oldukça önemlidir. (IV) İşte bu gerçeği bildiklerinden dolayı büyük ku-
mandanlar zamanlama konusunda çok hassastır.

e. Bu metnin ana fikri III numaralı cümledir.

152

7. Sınıf Metnin Ana Düşüncesi / Ana Duygusu KKT - 24 

1. İyi huylu, geçimli, sevecen bir adamın sürekli 3. (I) Fobiler çeşitli şeyler ve olaylara ait olmak ba-
birbirleriyle didişen dört oğlu vardı. Adam, oğul- kımından çeşitlidir. (II) Bazılarının bazı eşyalara
larının da kendisi gibi iyi huylu olmalarını çok dokunmaya karşı fobisi olur. (III) Mesela sulu
istiyordu. Günün birinde aklına bir fikir geldi. şeylere yahut bir bıçağa veya bir kumaşa do-
Oğullarından bir demet çubuk toplayıp getirme- kundukları zaman bunalım geçirenler vardır. (IV)
lerini istedi. Sonra her birine getirdikleri demeti Örümcek, fare, yılan, kedi, köpek gibi hayvanlar-
dizleriyle kırmalarını söyledi. Hepsi denedi ama dan aşırı derecede korkanlar hatta bazı otlara ve
hiçbiri bunu beceremedi. Adam demeti çözdü ve bitkilere karşı fobi besleyenler de vardır.
çubukları çocuklarının eline teker teker verdi. Ço-
cuklar çubukları bir bir kırıp attılar. Bunun üzerine Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış
adam, cümlelerden hangisinde verilmiştir?

– Evlâtlarım, dedi. Birlik olursanız, zorlukların üs- A) I. B) II. C) III. D) IV.
tesinden gelirsiniz. Ayrılırsanız, zorluklar sizi ezer
geçer. 4. Kokuyor burnuma Sivralan köyü
Serindir dağları soğuktur suyu
Bu parçanın ana düşüncesini aşağıdaki ata- Yâr mendil göndermiş yadigâr deyi
sözlerinden hangisi verir? Gözünün yaşını sil deyi yazmış

A) Anca beraber, kanca beraber. (Âşık Veysel)
B) Eski düşman dost olmaz. Bu dörtlüğün ana duygusu aşağıdakilerden
C) Birlikten kuvvet doğar. hangisidir?
D) Kardeşim olsun da kanlım olsun.
A) Mutluluk B) Yalnızlık
2. Obezite, beraberinde getirdiği sorunlar düşü- C) Pişmanlık D) Özlem
nüldüğünde, sanıldığının tersine, bir görünüş
probleminin çok ötesine gitmektedir. Üstelik bu 5. Şiirin orta hâllisi veya kötüsü için kurallar, ustalık-
sorunlar geçici olmayıp yaşam boyu sürecek lar bir ölçü olabilir. Ama iyisi, yükseği, harikuladesi
denli uzun süreli olabilmektedir. Fazla kilolu ya aklın kurallarını aşar. Onun güzelliğini tam ve
da obez çocukların kalp-damar sağlığını önemli sağlam olarak görenler, bir şimşeğin ihtişamına
ölçüde etkileyebilecek yüksek kan basıncı (tan- benzer bir parıltı görmekle kalırlar. Büyük şiir bizi
siyon), yüksek kolesterol ve damar tıkanıklığı gibi tatmin etmez, allak bullak eder.
riskler taşıdığı bilinmektedir.
Bu metinde iyi şiirle ilgili asıl anlatılmak iste-
Bu parçada “obezite” ile ilgili asıl anlatılmak is- nen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Okuyucunun dimağında kalıcı haz bıraktığı
A) Estetik bir sorundan öte pek çok sağlık
sorununu da beraberinde getirir. B) Kurallarından öte görkemiyle zihinleri karıştır-
dığı
B) Bir görünüş problemi olduğu kadar psikolojik
sonuçlar da doğurur. C) Okuyucuya güven vererek onu hoşnut ettiği

C) İleri yaşlarda görülen çoğu hastalığın en temel D) Kural tanımayarak zihinleri doyurduğu
nedenidir.

D) İnsanlar tarafından daha çok estetik bir
problem olarak görünür.

153

7. Sınıf Yardımcı Düşünceler

Yardımcı Düşünceler

➤➤ Paragrafta ana düşünceye ulaşmak için ana düşünceyi destekleyen farklı düşüncelerden yararlanılır. Bu dü-
şüncelere yardımcı düşünceler denir.

➤➤ Ana düşünceyi destekleyici ve açıklayıcı niteliktedir.
➤➤ Açıklamalar, örnekler ve ayrıntılar yardımcı düşünceleri oluşturur.
➤➤ Genellikle “ulaşılamaz, söylenemez, değinilmemiştir” vb. olumsuz soru kökleriyle karşımıza çıkar.

Örnek:

Burası eskiyle yeninin iç içe olduğu modern bir kent. Hemen her köşesinde geçmiş uygarlıkların izlerine
rastlanıyor. Bu kentte gezilecek, görülecek öyle çok yer var ki… Yapımında ahşap ve kerpicin bir arada kul-
lanıldığı Osmanlıʼdan kalma evlerden bazıları müze olarak kullanılıyor. Ayrıca tam ortasından geçen çay, şehri
ikiye bölüyor. Şehrin ismi telaffuz edildiğinde akla ilk gelen şeylerden biri yüksek hızlı trendir.
Bu metinden sözü edilen şehirle ilgili çıkarılabilecek yardımcı düşünceler şunlardır:
• Modern bir şehir olması
• Tarihî yapısının olması
• Gezip görülecek yerlerinin bulunması
• Tarihî yerlerin halka gösterilmek için sergilenmesi
• Küçük akarsuyla ikiye bölünmesi
• İsminin hızlı trenle özdeşleşmesi

Etkinlik 25

Kazanım: T.7.3.18. Metindeki yardımcı fikirleri belirler.

1. Sözcükler, bunların söyleniş biçimleri, el, kol, yüz ve göz hareketlerinden yalnızca birine
bakarak karşımızdakinin davranışları hakkında doğru kararlar veremeyiz. Örneğin, birinin
bacaklarını birbirine dolaması genellikle güvensizlik ya da gerginlik işareti olarak kabul edilir.
Gözleri kaçırmak ise yalan söyleme ya da saklanma işareti olarak kabul edilir. Bundan yola
çıkarak gözlerini kaçıran herkesin yalan söylediği yargısına varabilir miyiz? Hayır elbette!
Örneğin, Japonya’da göze doğrudan bakmak saygısızlık kabul ediliyormuş. Bu nedenle göz
göze bakmanın ayıp olduğunu düşündüklerinden sürekli yere bakarak konuşurlarmış.

Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangileri çıkarılamaz? İşaretleyiniz.

a. İletişim bir bütündür.
b. Jest ve mimiklerin iletişimde bir anlamı vardır.
c.  Konuşurken gözleri kaçırmak hiçbir toplumda hoş karşılanmaz.
d. Göz göze gelmek bazı toplumlarda utanılacak davranış kabul edilir.
e.  Konuşmasına bakarak kişi hakkında doğru sonuca ulaşılabilir.

154

7. Sınıf Yardımcı Düşünceler

Etkinlik 25

2.
Mustafa Kemal Atatürk, çok yönlü ve üstün kişiliği olan bir liderdir. Birinci Dünya Sava-
şı sonunda imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması’yla ortaya çıkan tehlikeli durumu ilk
olarak görüp milletin dikkatini çeken odur. Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere harekete
geçtiğinde ona “Ordu yok, para yok, düşman çok!” dediklerinde “Kurulur, bulunur, ye-
nilir!” dedi ve bütün dedikleri de oldu. Mustafa Kemal, vatanı ve milleti için canını feda
etmekten asla kaçınmazdı. Daha Çanakkale Savaşı sırasında Anafartalar grubu komutanı
iken en ön safta savaştı. Gerçeğe akıl ve bilim yoluyla ulaşılacağına inanan Atatürk, “Dün-
yada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir.”
sözü ile bunu en güzel şekilde açıklamıştır. Gerek Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla sonuç-
lanması gerek gerçekleştirilen inkılâplarla Türkiye’nin çağdaşlaştırılması onun dehasının
bir eseridir. Atatürk, Millî Mücadele’nin karanlık günlerinde, değişik fikirlere sahip insanları
bir mecliste, kendi etrafında toplamayı başardı. O, yalnız askerlerin değil, sivil halkın da
güvenini kazanmıştı. Ona göre, barışın bozulmasından bütün dünya ülkeleri ıstırap duy-
malıydı. Anlaşmazlıkların ortadan kalkması, insanlığın başlıca dileği olmalıydı. Dünyada
yalnızca sevgi egemen olmalıydı. Atatürk’ün bu sevgi anlayışının nedeni insana duyduğu
saygıdır.

Bu parçadan hareketle Atatürk’ün hangi kişilik özelliklerine ulaşılabilir? İşaretleyiniz.

 
13 Yenilikçi
1 Sabırlı 7 Akılcı
2 Barışçıl
3 Cesur  
4 Birleştirici 8 Tutumlu
5 Kültürlü 14 Bütünleştirici
6 Çağdaş
 
9 Medeni 15 Cömert

 
10 Merhametli
16 İleri görüşlü

 
11 Alçakgönüllü
17 Dâhi

 
12 Sanatsever
18 Umutlu

155

7. Sınıf Yardımcı Düşünceler

Etkinlik 25

3. Yaşlı ve fakir bir adamın öyle dillere destan bir beyaz atı
varmış ki kral, at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tama-
mını teklif etmiş ama adam satmamış. Bir sabah kalkmışlar
ki at yok... Köylüler ihtiyarın başına toplanıp “Krala satsay-
dın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne
paran var ne de atın.” diye çıkışmışlar. İhtiyar “Karar ver-
mek için acele etmeyin. Sadece at kayıp deyin. Ondan
ötesi sizin yorumunuz.” demiş. Köylüler ihtiyara kahkaha-
larla gülmüşler. Ama aradan on beş gün geçmeden at bir
gece ansızın dönmüş hem de vadideki on iki vahşi atı pe-

şine takıp getirmiş. Köylüler, ihtiyardan özür dileyip “Atının kaybolması bir talihsizlik değil,
hayırmış.” demişler. İhtiyar “Yine acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin.”
demiş. Köylüler bu defa ihtiyarla açık açık dalga geçmemişler ama içlerinden gülmüşler. Bir
hafta geçmeden vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve aya-
ğını kırmış. Köylüler yine “Haklı çıktın. Bu atlar yüzünden evin geçimini sağlayan tek oğlun
sana bakamayacak.” demişler. İhtiyar “Acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı, tek gerçek bu.”
demiş. Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümit-
le eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. İhtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün
gençler askere alınmış. Giden gençlerin ya öleceği ya da esir düşüp köle diye satılacağını
herkes biliyormuş. Köylüler “Yine haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağının kırılması, ta-
lihsizlik değil, şansmış meğer.” demişler. Yaşlı adam “Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum
yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olacağını
sadece Allah biliyor.” demiş.

Bu paçayla ilgili aşağıdaki yargılardan hangileri yanlıştır? İşaretleyiniz.

a. Köylüler olayları değerlendirmede aceleci davranmaktadır.

b. İhtiyar, görmüş geçirmiş bir kişidir.

c.  Köylüler, her seferinde ihtiyarla açık açık dalga geçmişlerdir.

d.  İhtiyar haklı çıktığı için gurura kapılmıştır.

e.  İhtiyar adamın oğlunun ayağının kırılması hayırlara vesile olmuştur.

f. Köylüler her seferinde düşüncelerinde yanılmıştır.

g. İhtiyarın herkes tarafından konuşulan bir atı vardır.

h.  Kral, halkının malına el koyan bir kişidir.

156

7. Sınıf Yardımcı Düşünceler KKT - 25 

1. Kitabın ilk sayfalarında oyunlarda kullanılan ba- 3. Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim…
zı malzemeler hakkında bilgilerin verildiği “Oyun İnan ki: Her ne demişsem görüp de söylemişim.
Sandığı” başlıklı bölüm yer alıyor. Bu malzemeler- Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
den biri olan oyun kartlarının nasıl hazırlanacağı da Sözüm odun gibi olsun; hakikat olsun tek!
aşamalar hâlinde anlatılmış. Ayrıca kitapta oyuna (Mehmet Akif Ersoy)
kimin başlayacağının nasıl belirlenebileceğine
yönelik öneriler ve oyun tahtalarından örnekler de Bu dizelerin şairi için aşağıdakilerden hangisi-
var. Kitapta her bir oyunun hangi ülkede oynandı- ne ulaşılamaz?
ğı, kaç kişiyle ve hangi malzemelerle oynanacağı
da belirtiliyor. Ayrıca oyunların nasıl oynandığının A) Hayalperestliği reddettiğine
daha kolay anlaşılmasını sağlayan çizimler de B) Şiirlerini ilhamla yazdığına
var. Kitaptaki oyunların çoğunun adı oynandığı C) Gerçeğe önem verdiğine
ülkenin dilinde yazılmış. Jo jo, hpan hkon dun, D) Gördüklerini anlattığına
kelereng, moto kumapiri gibi…
4. Nice güzellere bağlandım kaldım
Bu parçada sözü edilen kitapta aşağıdakiler- Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
den hangisiyle ilgili bilgi verilmemiştir? Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır
A) Oyun süresi (Âşık Veysel)
B) Oyun kuralları
C) Oyun için gerekli gereçler Bu dörtlükte toprağın hangi yönü vurgulanma-
D) Oyun isimleri mıştır?

2. Atatürk, yeşile olan tutkusunu ve özlemini “Ye- A) Vefası B) Cömertliği
şili görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. C) Sadakati D) Güzelliği
Bu çiftliği öyle ağaçlandırınız ki göremeyen bir
insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark et- 5. Denemede düşüncenin çok yoğun olmadığı,
sin.” sözüyle dile getirmiş. Bu sözler, Atatürk’ün kanıtlama, yargıda bulunma, öğretici olma gibi tu-
Ankara’da neden bir çiftlik aldığını hemen an- tumlardan uzak, iç gözleme ve öz eleştiriye dayalı
lamamızı sağlıyor. Atatürk, daha 1925 yılında bir “ben” anlatımı hâkimdir. Bununla birlikte de-
tarımcılarına, bir çiftlik arazisi için yer araştır- nemeyi sadece yazarın kendi “ben”ini yansıtması
maları emrini verdiğinde geleceği ve halkının olarak değerlendirmek yetersiz olur. Montaigne’in
mutluluğunu düşünüyordu. O, başkent ilan ettiği denemelerinde bile sadece kişinin iç dünyası de-
Ankara’da, bozkırın ortasında halkının rahatlıkla ğil; düşünen, hisseden daha genel bir ifadeyle
gezebileceği, yaz kış yeşil kalabilecek bir ortam yaşayan bir varlık olan insanın hâlleri ve içinde
yaratmak istiyordu. yaşadığı dünyadan izlenimleri yansıtılmaktadır.

Bu metinde “Atatürk” ile ilgili aşağıdakilerden Bu parçadan hareketle deneme ile ilgili aşağı-
hangisine ulaşılamaz? dakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Çevre dostu olduğu A) Yazarının iç dünyasını yansıtır.
B) Ormanlara karşı sevgi beslediği
C) Halkın ekonomik düzeyini iyileştirdiği B) Hayat hakkında okuyucuyu aydınlatır.
D) Ağaçsız doğal alanları ağaçlandırdığı
C) İnsanın içinde bulunduğu şartları anlatır.

D) Yaşamın yazar üzerindeki etkisini yansıtır.

157

7. Sınıf Hikâye Unsurları

Hikâye Unsurları

➤➤ Olmuş ya da olması muhtemel olayların anlatıldığı kısa yazılara hikâye (öykü) diyoruz. Hikâyenin unsurlar
şunlardır:
Olay: Hikâyedeki ana unsurdur. Kahramanların başından geçenler olarak ifade edilir.
Zaman: Öyküde ele alınan olayın gerçekleştiği an, başladığı veya bittiği zaman dilimidir.
Yer (Mekân): Ele alınan olayın geçtiği mekândır.
Varlık (Şahıs) Kadrosu: Öyküde anlatılan olayları veya durumları yaşayan kişilerdir.

Örnek:
Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Yolda bir dilenci kendisinden para
istemiş. Bütün ceplerini kurcalayan Turgenyev, ne yazık ki hiç para bulamamış. Bunun üzerine kendisine uza-
tılan soğuk elleri kendi elleriyle ısıtarak, “Kusura bakma kardeşim sana verecek bir şeyim yok.” demiş. Dilenci,
“Verdiniz ya efendim!” demiş, “Bana kardeşim dediniz ve ellerimi ısıttınız...”

Olay: Turgenyev ve dilencinin karşılaşması
Yer: Yol
Zaman: Akşamüstü
Şahıs kadrosu: Turgenyev, dilenci

Etkinlik 26

Kazanım: T.7.3.21. Metindeki hikâye unsurlarını belirler.

Olay örgüsü, mekân, zaman, şahıs ve varlık kadrosu, anlatıcı üzerinde durulur.

1. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat 13. yüzyılda batıya doğru ilerleyen Moğol tehlikesi-
ne karşı ülkenin önemli merkezlerine savunma kaleleri yaptırıyordu. Yapımı tamamlanan
Konya’daki bir kaleyi, dönemin din ve ilim ulusu Bahaeddin Veled’e (Mevlâna’nın babası)
gösterip fikrini sordu. Kaleyi gezip inceleyen Bahaeddin Veled şöyle cevap verdi: “Kale ger-
çekten çok sağlam. Düşman saldırılarını göğüsleyecek güçte. Ama yönetimindeki mazlum
ve mağdurların dua oklarına karşı seni koruyacak bir kale yaptırmayı düşünmüyor musun?
Mazlumların dua oklarına karşı dayanıklı kale taştan tuğladan yapılamaz çünkü onları deler
geçer. O kale ancak adalet ve merhametle inşa edilebilir.”

Aşağıdaki soruları cevaplayınız.

a. Hikâyedeki olay nedir?
Alaeddin Keykubat’ın Moğol tehlikesine karşı yaptırdığı kaleyi Bahaeddin Veled’e gös-
termesi

b. Hikâyedeki olay nerede geçmektedir?
Konya’daki kale

c. Hikâyedeki olay ne zaman yaşanmıştır?
13. yüzyıl

d. Hikâyedeki şahıslar kimlerdir?
Alaeddin Keykubat, Bahaeddin Veled

158

7. Sınıf Hikâye Unsurları

Etkinlik 26

2. Aşağıdaki hikâyenin unsurlarından belirli olanlara “” işareti koyup hikâyenin ilgili un-
surunu kutucuk içine yazınız. Belirsiz olanlara “” işareti koyunuz.

Uyuşturucu bağımlısı bir adamın çocuklarından birisi uyuşturucu bağımlısı, diğeri ise büyük
bir şirketin genel müdürüdür. Gazeteciler hastanede yatan bu babayla söyleşi yaptıklarında
adam, asla oğullarına farklı muamele yapmadığını, ikisiyle de hiç ilgilenmediğini söyler. Gaze-
teciler önce hapisteki oğlanı ziyaret eder ve ona niçin bu durumda olduğunu sorarlar. Cevap
üzücü fakat bir o kadar da açıktır: “Babamı tanıyorsunuz, başka ne yapabilirdim ki?” Olayın
ilginç yönü şirket yöneticisi olan oğlanın düşüncesidir. Gazeteciler onunla da kendi şirketinde
röportaj yaparlar ve ona da aynı soruyu sorarlar. Cevap çok ilginçtir: “Babamı tanıyorsunuz,
başka ne yapabilirdim ki?

a. Olay  b. Yer 

Gazetecilerin uyuşturucu bağımlısı Hastane, hapishane, şirket

baba ve onun çocuklarıyla söyleşisi

c. Zaman  d. Varlık Kadrosu 

Uyuşturucu bağımlısı baba, uyuştu-
rucu bağımlısı oğlu, şirket müdürü
oğlu, gazeteciler

3. Cumhuriyetin ilk yıllarında Çankaya Köşkü’nün bahçesini onarmak üzere İzmir’den bir bah-
çe mimarı getirilir. Atatürk, yaveri ve bahçe mimarı bahçeyi incelerken çok yaşlı ve geniş bir
ağacın Ata’nın her gün geçeceği yolu kapadığı fark edilir. Yolun bir kenarı dik bir sırt, diğer
yanı havuzdur. Bahçe mimarı atılarak “Emrederseniz derhal keselim paşam!” der. Atatürk
bahçe mimarının yüzüne uzun uzun bakar ve şöyle der: “Yahu, sen hayatında böyle bir ağaç
yetiştirdin mi ki keseceksin...”

Yukarıdaki hikâyenin unsurlarını belirtilen yerlere yazınız.

a. b. Yer
Olay Çankaya Köşkü’nün bahçesi

Atatürk, yaveri ve bahçe mimarının
Çankaya Köşkü’nün bahçesini in-
celemesi

c. Zaman d. Varlık Kadrosu
Cumhuriyetin ilk yılları Atatürk, yaveri ve bahçe mimarı

159

7. Sınıf Hikâye Unsurları KKT - 26 

1. Hindistan’da bir adam, yazın boynuna dayadığı 3. Nasrettin Hoca sıcak bir öğle vakti komşusuna
sopanın iki ucuna asılı testilerle evine su taşırmış. misafirliğe gitmiş. Koca bir leğen buzlu hoşaf
Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış. gelmiş ortaya. Ev sahibi eline büyük bir kepçe
Diğeri ise kusursuzmuş ve bundan dolayı gurur- alıp Hoca’ya da küçük bir kaşık vermiş. Ev sahibi
luymuş. Bir süre sonra çatlak testi adama şöyle koca kepçe ile buzlu hoşafı atıştırıp her defasın-
demiş: “Kendimden utanıyorum. Şu yanımda- da, “Oh! Öldüm!” demeye başlamış. Zavallı Hoca
ki çatlak nedeniyle sular eve gidene kadar akıp küçük kaşığı daldırıp sadece yalarmış. Ev sahibi
gidiyor.” Adam gülümseyerek “Göremedin mi? yine “Oh, öldüm!” deyince, Hoca dayanamayıp,
Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu. “Ver şu kepçeyi efendi, biraz da biz ölelim!” de-
Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok. Senin
tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün o yolda miş.
ben su taşırken sen onları suladın. Şimdi o gü-
zel çiçeklerle masamı süslüyorum. Sen kusursuz Bu parçadaki olay, yer, zaman ve kişiler aşağı-
olsaydın evime böyle güzellik veremeyecektim.” dakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

diye cevap vermiş. Olay Yer Zaman Kişiler
Yaz Nasrettin
Bu hikâyenin unsurları aşağıdakilerin hangi- A) Nasrettin
sinde doğru verilmiştir? Hoca’nın Hoca’nın Yaz Hoca,
komşu
hoşaf ikram evi
etmesi Nasrettin
Hoca, ev
Olay Yer Zaman Kişiler B) Nasrettin
Hoca’nın sahibi
A) Adamın yol Yol Adam, Komşunun
kenarına kenarı Sonbahar kusursuz sitemi evi
çiçek
ekmesi testi C) Nasrettin
Hoca’ya
B) Adam, misafir Hoca’nın Öğle Ev sahibi,
Adamın kusurlu gelmesi evi Öğle misafir
evine su Hindistan Yaz testi,
taşıması kusursuz Nasrettin
testi D) Nasrettin Hoca, ev
Hoca’nın Komşunun
C) Yol Kusurlu misafirliğe evi sahibi
kenarında testi,
çiçek Dere kenarı Yaz gitmesi
kusursuz
bitmesi testi

D) Adamın Adam,
kusurlu kusurlu
testiyi Hindistan İlkbahar testi,
teselli kusursuz 4. Bilge kadın, dağlarda gezerken nehirde değerli
etmesi testi bir taş bulmuş ve daha sonra bir seyyahla karşı-
laşmış. Seyyah, bilge kadındaki değerli taşı çok
2. Elif Nazlı, dedesi ve babaannesi Amik Ovası’nda- beğenmiş. Bilge kadın hiç tereddüt etmeden taşı
ki şirin bir köyde mutlu bir yaşam sürmekteydi. ona vermiş. Seyyah çok sevinip oradan ayrılmış.
Fakat uzun yıllar sonra seyyah, uzun uğraşların
Bu cümledeki altı çizili bölüm hikâyenin hangi sonunda bulduğu bilge kadına, “Senden bu ta-
unsurdur? şı değil, bundan daha değerli bir şeyi istiyorum.”
demiş. Bilge kadın, seyyahın kendisinden ne is-
tediğini sorunca seyyah yanıtlamış: “Bu taşı bana

vermeni sağlayan şeyi...”

Bu metinde aşağıdaki unsurlardan hangisi

yoktur?

A) Olay B) Zaman A) Zaman B) Yer
C) Yer D) Şahıslar C) Olay D) Kişiler

160

7. Sınıf Anlatıcı Türleri

Anlatıcı Türleri

➤➤ Olay yazılarında olayları, kişileri, mekânı okurlara anlatan kişiye anlatıcı denir. İki tür anlatıcı vardır:

1. Birinci Kişi Anlatıcı (Birinci Kişi Ağzıyla Anlatım): Anlatım 1. tekil şahıs (ben) ağzıyla yapılır. Yazar kendi
başından geçen, içerisinde bulunduğu bir olayı anlatır. Bu tür anlatımlarda “ben” ve “biz” zamirleri kullanı-
lır. Fiiller “1. tekil şahıs” veya “1. çoğul şahıs” ile çekimlenir.

2. Üçüncü Kişi Anlatıcı (Üçüncü Kişi Ağzıyla Anlatım): Anlatım 3. tekil şahıs (o) ağzıyla yapılır. Yazar olayın
dışındadır, gözlemci durumundadır. Kahramanların ruh hâllerini (iç konuşmalarını) yansıtabilir. Bu tür anla-
tımlarda “o” ve “onlar” zamirleri kullanılır. Fiiller “3. tekil şahıs” veya “3. çoğul şahıs” ile çekimlenir.

Örnek:

Hasta olduğum günler hayatımın en muazzam günleriydi. O günler süresince sanırım çok büyüdüm, çok
önemli bir şeyi hissettim. O günlerden sonra insanlara karşı endişeli bir duyarlılık vardı içimde. Sanki yüreği-
min üzerindeki deriyi almışlardı. Kendime de bir başkasına da her incinmeye, her acıya çok duyarlıydım artık.

Bu metinden anlatıcı olayın içindedir. Bu yüzden birinci kişi ağzıyla anlatım yapılmıştır.

Tam karşısında taşa takılıp ya da ayağı burkulup kapaklanan kız çocuğuna, neredeyse korku çığlığıyla kol-
larını uzattı. Bir şey olmuş muydu yavrucağa? Heyecan içindeydi. “Yavrum!” diye inledi. Neden acaba sesi
çınlamıştı? Yüzü ansızın sapsarı kesilmişti, kanının çekildiğini hissediyordu.

Bu metinden anlatıcı olayın dışındadır. Bu yüzden üçüncü kişi ağzıyla anlatım yapılmıştır.

Etkinlik 27

Kazanım: T.7.3.21. Metindeki hikâye unsurlarını belirler.

Olay örgüsü, mekân, zaman, şahıs ve varlık kadrosu, anlatıcı üzerinde durulur.

1. Aşağıdaki metinlerde verilen olaylar kaçıncı kişi ağzından anlatılmıştır? Altlarına ya-
zınız.

O gün evin girişinde sessiz ve merakla duruyordum. Akşam güneşi kapının üs-
tündeki hanımellerini harekete geçirmiş ve onlar da yüzüme doğru uzanmıştı.
Parmaklarımla farkında olmadan bu güzel kokulu yaprak ve çiçeklerle oynuyor-
a dum. Geleceğin benim için ne gibi sürprizler hazırladığından habersizdim. Öfke ve
kızgınlık haftalardır peşimi bırakmamıştı.
Birinci kişi ağzından

Öğleye kadar böyle yürüdü, bir sel yatağına geldi. Sel yatağı baştan başa kara-
çalılığı ikiye biçiyordu. Dört sel yatağının birleştiği bir höyüğün yamacında üç tane
kocaman ağaç gördü. Ortadaki ağacın gövdesi çürümüş, iki adam sığacak kadar
b oyulmuştu. Ağacın kovuğuna girdi, sırtını dayadı.

Üçüncü kişi ağzından

161

7. Sınıf Anlatıcı Türleri

Etkinlik 27

2. Aşağıdaki paragraflarda anlatıcıların kaçıncı kişi olduklarını altlarına yazınız.
İkindiyi geçiyordu. İçini bir hüzün kaplamıştı. Uzakta, güneyde, Akdeniz’in üstün-
de ak yelken bulutları usul usul kabarıyor, göğe doğru yükseliyordu. Az sonra sert
bir garp yeli dalgası geldi, ortalık birazcık serinledi. Sonra durdu. Bir süre durdu

a esti, esti durdu. Sonra yelken bulutları iyice kabarıp yükseldi.
Üçüncü kişi anlatıcı

Ali, beşinci sınıftaydı. Dönem ödevini hazırlıyordu. Öğrencilerden söyleşi, hikâye,
film veya fotoğraf kullanarak herhangi bir konuyu anlatmaları istenmişti. Ali cevap
vermekten çok soru sormaya istekli olduğundan “söyleşi”yi seçti. “Okulda bize
sadece sorulara cevap vermeyi öğretiyorlar. Oysa ben soru da sormak istiyo-
b rum.” diye tutturmuştu.

Üçüncü kişi anlatıcı

Sınav sonuçları açıklanmıştı. Heyecanla sonuçların asıldığı panonun yanına git-
tim. Uzunca bir liste vardı. Sınava yüze yakın öğrenci girmişti. İsimler aldığı puana
göre sıralanmıştı. İsimler küçük küçük yazıldığı için parmağımı ilk ismin üzerinden
c aşağı doğru kaydırarak aramaya başladım.
Birinci kişi anlatıcı

Kuyunun yanındaki hanımelleri ile kaplı eve doğru yürüdük. Birisi su çekiyordu ve
öğretmenim elimi soğuk suyun altına tuttu. Elimin biri suyun altındayken diğer eli-
min avucuna yavaşça, sonra hızla “su” diye yazdı. Bütün dikkatimi parmaklarının
hareketine vererek kıpırdamadan durdum. Birdenbire bilincimin derinliklerinde
d sisler arasında unutulmuş bir şey hatırladım ve konuşmanın tüm gizemini kav-

radım.

Birinci kişi anlatıcı

Gün doğuyordu. Doğuda, pusun ardında bulanık bir aydınlık görünüp yitiyordu.
Adam, sırmalı abasına sarınmış, başını bir karaçalı köküne uzattığı tüfeğinin üstü-
ne koymuş, dizlerini iyice karnına yapıştırmış, büzülüp uyumuştu. Üstünden, tam
karaçalılığın ucundan kıyameti koparan çığlık çağlığa bir kuş sürüsü geçti, adam
e gözlerini açtı, geri kapadı.

Üçüncü kişi anlatıcı

162

7. Sınıf Anlatıcı Türleri KKT - 27 

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım farklı 4. Aşağıdakilerden hangisinde olay üçüncü kişi
bir kişi ağzından yapılmıştır? ağzından anlatılmıştır?

A) Tören alanında büyük bir kalabalık vardı. Alanı A) Bir süre ahırın kapısında durup izledim onu:
dolduranlar kralın önüne geliyor, diz çöküp ona Boynunu geriyor, başını yukarı doğru kaldırıyor,
bağlılıklarını gösteriyorlardı. Hepsinin de içini sonra da öne doğru uzatıp şişinerek uzun uzun
tarifsiz bir korku kaplamıştı. ötüyordu. Sevinçten yerimde duramıyordum.
Koşarak avluya girdim.
B) Tezgâhı kurduktan sonra müşteri beklemeye
başladık. Sokaktan kimse geçmiyordu. Saat B) Zar zor avladığı hamsiyi yaşlı, aç bir martının
sabahın sekiziydi. Herkes kahvaltıda olmalıydı. önüne bilerek düşürürken, “Bunların tümü çok
Serin bir rüzgâr esiyordu. anlamsız.” diye düşündü Jonathan. “Onca
zamanı boşu boşuna geçireceğime uçmayı
C) Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça öğrenebilirdim. Öğrenecek ne çok şey var!”
yaşlı bir kadına rastladık. Atatürk attan inerek
bu yaşlı kadının yanına sokuldu ve yaşlı kadına C) Murat, sabah erkenden bizim eve uğradı.
“Merhaba nine!” dedi. Okunmuş, eski kitaplarını bir torbaya koyup
getirmişti. Ben de akşamdan ayırdığım kitapları
D) Durduk, gözlerini köylülerin gözlerinin içine bir kâğıda sardım, birlikte dışarı çıktık.
dikti. Bir şeyler araştırır gibiydi. Çitin dibinden
bir kök ısırgan kopardı, avucunda örseledi, D) Sessizlik derindi. Oda, gözlerimin önünde dans
toprağa fırlattı. eden alevler ve gölgelerle doluydu. Kilerdeki
musluktan damlayan suyun sesini ve yanan
kütüklerin çıtırtısını duyabiliyordum.

2. (I) Yarı karanlık, daracık odada pencerenin önünde 5. Ayak parmaklarımla yazmayı ilk öğrendiğim-
yerde yatıyordu. (II) Çıplak ayaklarının parmakla- de beş yaşındaydım fakat bunun bana yeni bir
rı tuhaf bir biçimde ortadaydı. (III) Sevimli yüzü hayatın anahtarını sunabileceğini fark etmek
karanlıktı. (IV) Tuhaf görünen dişleri korkutuyordu için neredeyse on yedi yaşıma kadar beklemek
beni. zorunda kalmıştım. Bununla birlikte yeni dü-
şünce diyarlarını keşfedecek ve yalnız başıma
Bu metinde numaralanmış cümlelerden han- yaşayacağım diğerlerinden bağımsız bir dünya
gisinde anlatıcı belirgindir? oluşturabilecektim. Peter’ın ve diğerlerinin evle-
rini tuğlalarla inşa ettiği gibi ben de tuğlalar ve
A) I. B) II. C) III. D) IV. harçlarla sadece bir ev değil, düşünce ve fikirlerle
kendime kocaman bir dünya oluşturacaktım.
3. Gönlümde can verirken köye varmak emeli
Arabacı haykırdı “İşte Araplıbeli!” Semra, bu metninde 1. tekil şahıs ağzıyla anlatım
Tanrı yardımcı olsun gayrı yolda kalana yapıldığını savunur.
Biz menzile vararak atları çektik hana.
(Faruk Nafiz Çamlıbel) Buna göre Semra, bu düşüncesini aşağıdaki-
lerden hangisiyle destekleyemez?
Bu dizelerdeki anlatıcı için aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir? A) Anlatıcı olayın kahramanıdır.

A) Gözlemcidir. B) Fiiller 1. tekil şahısla çekimlenmiştir.
B) Olayın içerisindedir.
C) Üçüncü şahıs ağzıyla konuşur. C) Anlatıcı gözlemlediği bir olayı aktarmıştır.
D) Kahramanların ruh hâllerini bilir.
D) “Ben” zamiri kullanılmıştır.

163

7. Sınıf Gerçek ve Kurgusal Unsurlar

Gerçek ve Kurgusal Unsurlar

➤➤ Doğadaki gibi olup aslına uygun nitelikler taşıyan şeyler “gerçek”tir. Gerçekleri içeren metinlerde yaşanılan
veya yaşanılması mümkün olan olaylar, durumlar veya varlıklar anlatılır. Hikâye, anı ve gezi yazılarında gerçek
unsurlardan söz edilir.

➤➤ Zihinde tasarlanarak canlandırılan (hayalî) ve gerçekleşmesi mümkün olmayan olay, durum veya varlıklara
“kurgu” denir. Masal, fabl, efsane ve destan türlerinde kurgusal unsurlardan yararlanılır.

• Ağaçtaki elmalar kıpkırmızı olmuştu. (Gerçek) Ağaçtaki elmaların kıpkırmızı olması gerçekleşebilir
• Ağaçtaki elmalar bize gülümsüyordu. (Kurgu) (gerçek) bir olayken ağaçtaki elmaların gülümsemesi
gerçekleşmesi mümkün olmayan (kurgusal) bir olaydır.

Etkinlik 28

Kazanım: T.7.3.26. Metindeki gerçek ve kurgusal unsurları ayırt eder.

1. Aşağıdaki metinlerin gerçek mi, kurgu mu olduklarını altlarındaki noktalı yerlere yazı-
nız.

O akşam bir yandan yemeğimizi yerken bir yandan da kara kutuyu izliyorduk. Ye-
mek yerken televizyon izlemenin sakıncalarını biliyorduk ama arada sırada böyle
kaçamaklar yapmak hoştu. Haberlerden sonra hayvanlarla ilgili bir belgesel başladı.
a. Annem mızmızlandı: “Bunun yerine güzel bir film bulalım da onu izleyelim.”
Gerçek

Yiğitlerin cepheye uğurlandığı o gün, annemin ışıltısı azalmış gözlerinden yaşlar sü-
züldüğüne şahit oldum. Yağmura karışıyordu gözyaşları. Oyalı yaşmağının kenarıyla
sildiği gözyaşlarını kimselere göstermek istemiyordu. Ben gördüm. Çocuk yüreğimde
b. büyüsü kaybolmuş kahır yüklü zamanlar yaşadım. Babam metanetini korumaya çalı-
şıyordu. Onca adam içinde gözyaşı akıtacak değildi ya.
Gerçek

İlk odanın kapısını açtığı zaman kendisini adeta rüyada sanmış. Binbir renkli, bin bir
kokulu çiçeklerle dolu cennet gibi bir bahçede kelebeklere benzeyen küçücük kanatlı
peri kızları, o çiçekten bu çiçeğe uçup duruyorlar, güneşin parlak ışıkları altında şen
c. kahkahalar atıyorlarmış. İkinci kapıyı açmış. Önüne açılıveren güzel bir ormanlıkta
devlerle cüceler top oynuyorlarmış.
Kurgu

164

7. Sınıf Gerçek ve Kurgusal Unsurlar

Etkinlik 28

2. Aşağıdaki metinle ilgili verilenlerden gerçek olanları sonuna “G”, kurgu olanlara “K”
yazınız.

1. Meşenin saz ile konuş- K Meşe, bir gün, saza demiş:
ması — Doğrusu Tanrı size haksızlık etmiş.
Minnacık serçe konsa üstünüze
2. Meşenin sazı küçümse- K Beliniz bükülüverir.
mesi Suları ürperten seher yeli
Baş eğdirir size
3. Güneş ışınlarının sazın G Bir de benim şu dağ gibi gövdeme bak!
içine zor girmesi Güneş bile zor giriyor içime,
Fırtına dallarıma oyuncak.
4. Yelin sazı etkilemesi, me- G Her esen yel sana bora,
şeyi etkileyememesi Bana kasırgalar meltem.
Bari gelip gölgemde yaşasan da
5. Meşenin saza acıması K Üzerine kanat gersem.
Ama sizin soy nedense gider
6. Sazın meşeye yanıt ver- K Sulu, rüzgârlı yerlerde biter
mesi Acıyorum sizlere,
Tanrı haksızlık etmiş sazlara.
7. Rüzgâr çıkması G — İyi yüreklisin, demiş saz meşeye;
Eksik olma, ama bizim için üzülme.
8. Rüzgârın şiddetinin art- G Benden çok sen kork rüzgârdan:
ması Ben eğilirim, kırılmam.
Doğru, bugüne kadar dayanmışsın,
9. Rüzgârın etkisiyle sazın G Dimdik durmuş, boyun eğmemişsin.
eğilmesi Ama sertin serti var,
Bir gün, bakarsın sana da çatar.
10. Meşenin köklerini yerin- G Demeye kalmamış rüzgâr çıkmış,
den çıkması Bir karayel, bir karayel ki…
O güne dek kimseler rastlamamış
Böyle belalısına.
Rüzgârlar anası Kuzey,
En azgın oğlunu salmış dünyaya.
Saz eğilmiş, meşe dayanmış,
Derken karayel arttıkça artmış.
Sonunda birdenbire gelmiş meşenin hakkından:
Göklere değen başını sermiş yere,
Köklerini çıkarmış yedi kat yerden.

(La Fontaine)

165

7. Sınıf Gerçek ve Kurgusal Unsurlar KKT - 28 

1. Aşağıdaki metinlerde anlatılanlardan hangisi 3. Aşağıdaki dizelerden hangisinde kurgu söz
hayal ürünüdür? konusu değildir?

A) Bir gece Kıbrıs’tan geliyordum. Aksi bir rüzgâr A) Bir yaz günü iki kardeş
esti. Ben de ıssız adaların arasına düştüm. Yürüyüşe çıkmışlardı.
Ay ışığı vardı. Denize ve güverteye baktım. Fırın yakmış gökte güneş,
Denizin ve kayığın yelkenlerinin üzerinden Ateş gibi sıcak vardı.
uçan kuşların karartıları geçiyordu. B) Bir misafirliğe gitsem,
Bana temiz yatak yapsalar;
B) Kaplan Adam, sihirli kamçısıyla vurarak Her şeyi, adımı bile unutup
postu Arap’ın köşküne doğru yollamış. Çok Uyusam…
geçmeden post, köşkün bulunduğu yere C) Kafdağı’nda oturur
gelmiş. Üzerinde Kaplan Adam ile vız diye Işıktan evi vardı
bahçeye inmiş. Rüya Kız Kafdağı’nda
Rüyaları yazardı.
C) Sekiz ay sonra hepimiz birer bandocu D) Ayağını bastın odama
olmuştuk. Notaları ve sesleri tanıyorduk, tam Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi.
birer müzisyendik. Kaymakam Bey, günde tam Güldün,
sekiz saat çalıştırarak bu güzel ve mutlu güne Güller açıldı penceremin demirlerinde.
hazırlıyordu bizi.

D) O sabah uyandığımda kedim Minnoş’taki
garipliği fark ettim. Beni gördüğü hâlde tepki
vermiyordu. Belli ki çok bitkin düşmüştü
kaybolduğu gece. Ilık suyla güzel bir duş
aldırdım Minnoş’a.

2. Delikanlı düşmüş yollara. Köyün meydanında 4. Çok eski bir zamanda,
bir çeşmeye rastlamış. Çeşmenin suyundan su- Oğuz Han hükümdarmış
suzluğu gidene kadar kana kana içmiş. Etraftaki İşitmiştim Turan'da
köylüler şaşkınlıkla delikanlının ay parçası gibi Bir peri kızı varmış.
güzelleşmesine tanık olmuşlar. İnsanların şaşkın
bakışları genci rahatsız etmiş. Genç, kemerine Issız dağlarda gezer,
iliştirdiği matarayı suyla doldurmuş. Yokmuş izinden eser,
Bazen göründüğü yer,
Bu metinde sözü edilen gençle ilgili aşağıdaki Bir sihirli pınarmış.
ifadelerden hangisi hayal ürünüdür?
(Orhan Seyfi Orhon)
A) Yollara düşmesi Bu şiirde geçen kurgusal unsurlar aşağıdaki-
lerin hangisinde birlikte verilmiştir?
B) Çeşmeden kana kana su içmesi
A) Hükümdar – sihirli pınar
C) Su içince güzelleşmesi B) Peri kızı – ıssız dağ
C) Zaman – yer
D) Matarasını suyla doldurması D) Peri kızı – sihirli pınar

166

7. Sınıf Metinde Soru

Metinde Soru

➤➤ Bu tür sorularda paragraf bir konuda açıklama içerir. Bu açıklamaların hangi soruya karşılık olarak yapıldığı
veya açıklamada hangi sorunun cevabının olmadığı bize sorulur.
➤➤ Öncelikle konunun sınırları çizilmelidir.
➤➤ Paragrafın ilk cümlesine odaklanılarak soru bulunmalıdır.

Öncelikle kendilerini çok iyi tanımalılar. İlgi, yetenek ve beklentilerini netleştirmeliler. Kendi özellikleri ile mes-
leğin gerektirdiği özellikler arasında kıyaslamalar yapmalılar. Çünkü kişisel özellikler ve mesleğin gerekleri
arasındaki uyum arttığı ölçüde bireyin başarılı olma şansı da artar. Örneğin insanlarla birlikte olmayı sevmeyen
birinin, halkla ilişkiler gibi bir alanı seçmesi uygun değildir. Yine tahammül gücü zayıf bir insanın, öğretmenlik
mesleğini seçmesi son derece yanlıştır. Bu bilgileri göz önünde bulundurup tercihlerini yapmalılar.
Bu paragraf “Gençler meslek seçerken nelere dikkat etmelidir?” sorusuna yanıt olarak verilmiştir.

Etkinlik 29

Kazanım: T.7.1.5. Dinlediklerinin/izlediklerinin konusunu belirler.
T.7.3.16. Metnin konusunu belirler.

1. Aşağıdaki metinler hangi sorulara karşılık olarak verilmiştir? Altlarına yazınız.

Bünyan’ın yukarı mahallesindeki Kayabaşı denilen yere yakın ilkokulda, Yusuf
Batur adında eski Rumeli göçmenlerinden bir öğretmenimiz vardı. Yusuf Batur,
nur içinde yatsın, son derece dikkate değer, kendisinden çok etkilendiğim, çok
şey öğrendiğim, örnek bir öğretmendi. Bize Karagöz suretleri yapmayı öğretmişti.
Kartondan figürler kesip boyayarak bezir yağında kızartmayı, bu figürlerle beyaz
ambalaj kâğıdından bir perde arkasında Karagöz temsilleri vermeyi ondan öğren-
a miştim. Kasaba halkına birkaç kez Karagöz temsilleri sunmuştum. Yusuf Batur

Bey, Kurtuluş Savaşı’mızla ilgili müsamerelerde beni başrollere de çıkarırdı. Sah-
neyle ilk temasım da bu şekilde oldu.

Soru: Tiyatroyla nasıl tanıştınız?

Başlangıçta var oluşa dair adlandıramadığım huzursuzluklar hissettim. Hayranlıkla
iç içe geçmiş huzursuzluklardı bunlar. Örneğin çocuklarıma süt almaya giderken
yıldızlı gökyüzüne bakarak tebessüm ettim. Fakat tebessüm etmekle yetineme-
diğim için de huzursuz oldum. Güzellik karşısında heyecan duydum uzun zaman.
b Fakat bir gülün yapraklarını, suya dökülmüş yakamozu ne yapacağımı bilemedim.

Bu huzursuzlukla başladı yaratma sancısı.

Soru: Yazma süreciniz nasıl başladı?

167

7. Sınıf Metinde Soru

Etkinlik 29

2. Bu paragrafların hangi sorulara yanıt olarak verildiğini altlarına yazınız.

a. Öncelikle yepyeni, hiç kullanılmamış oyun kâğıtları kullanmasınlar çünkü bu kartlar
oldukça kaygan olur. Bunun yerine kullanılmış kâğıtları yeğlesinler. Kullanacakları kâğıt-
ların aynı boyda olması da bir başka önemli konu. Model binalarını bir masanın üzerinde
yapmak yerine düzgün ve sallanmayacak bir zeminde yapsınlar. Oyun kâğıtlarını üçgen
yapılar şeklinde değil, kutular oluşturacak şekilde yatay ve birbirlerine dik yerleştirsinler.
En önemlisi de tekrar tekrar denemekten hiç vazgeçmesin çocuklar.

Oyun kâğıtlarından model binalar yapmak isteyen çocuklar için neler önerirsiniz?


b. 1980’lerin sonu, Heybeliada’daki aile evi satılmamıştı. “Kara Kitap”ı yazıyorum, eşim İs-
tanbul’a gidip geliyor. Yandaki bahçede iki kişi kuyu kazıyordu. Onlarla röportaj yaptım.
Taşınabilir televizyonları vardı, beşten sonra taşa ocak konur, tencere yemeği yaparlardı.
Tıpkı kitaptaki gibi... Aralarındaki ilişkiyi merak ettim. Baba-oğul, otorite-birey, emir al-
ma-emir verme ilişkisini... Böylece bir kuyucu hikâyesi yazma fikri bende oluştu.

Kuyucu hikâyesi yazmak aklınıza ne zaman ve nasıl geldi?


c. Evet, öyleymiş. Babam hep öyle derdi. Anılarında filan okuduğumuza göre babam ba-
basından çok çekinirmiş. O yüzden hep bizlerle arkadaş olmaya çalışmış. Hatta ordu
komutanı olduğu zamanda bile babasının karşısında pek rahat etmez, çekinirmiş. Onun
için bize hep arkadaş gibi davranmaya çalıştı.

Büyükbabanızın oldukça disiplinli biri olduğu doğru mu?


d. Elbette. Hem de çok ciddi manada... Pek çok yazarın dergilerden yetiştiğini, o dergile-
rin, geniş bir coğrafya üzerinde dağılmış ve merkezi zorladığı düşünülebilecek bir taşra
damarını derleyip toparladığını, merkezle birleştirdiğini düşünürsek... Tabii edebiyat
dergisi olma ehliyetini taşıyan dergiler için geçerli böyle bir katkıdan söz edebiliriz.

Edebiyat dergilerinin edebiyata ciddi katkılar sağladığını söyleyebilir misiniz?


e. Bu oyunları yazmadan önce tarih kaynaklarına yöneliyor, bu bilimin bana sağladığı bü-
tün belgeleri inceliyor, bu arada gerekli notlar alıyorum. Daha sonra kuluçka dönemi
başlıyor. Tarihin kişileriyle birlikte yaşıyor, onlarla sevinip onlarla kaygı duyar bir hâle
geliyorum. Derken onlarla özdeşlik kuruyor, onlar oluyorum…

Konularını tarihten alan oyunlar yazmak için nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?


168

7. Sınıf Metinde Soru KKT - 29 

1. Hayatın beni etkilen yönleri, karşılaştığım ilginç 3. Aşağıdaki metinlerden hangisi “Eserlerinizi
karakterler, çocukluk yaşantılarım. Kısacası ya- nasıl planlıyorsunuz ve hayata geçiriyorsunuz?”
şam içerisinde olan her şeyden esinlenebilirim sorusuna yanıt olarak verilmiştir?
eserlerimi kaleme alırken. Yeter ki yaşamın için-
deki şeyler zihnimde iz bıraksın, benim için esin A) Bir malzemeyi ele alıyorsunuz, neler
kaynağı olsun. Bunlar oldu mu hikâyelerim için yapabileceğinizi düşünüyor ve bu şekilde
gerekli kaynak da oluşmuş olur. ilerliyorsunuz. Yaptığım iş, çok daha küçük
Bu metin aşağıdakilerden hangisine yanıt ola- ölçekli bir tür mimarlık. Bina modelinin ilk
rak söylenmiştir? önce neresini yapmalıyım ki daha sonra
A) Öykülerinizin ilham kaynağı nedir? ulaşamayacağım hiçbir yeri olmasın diye
B) Öykülerin hangi yönlerinden etkilenirsiniz? düşünüyorum.
C) Öykü yazarken kaynak belirtir misiniz?
D) Yaşamın içindeki her şeyi yazar mısınız? B) Gördüğüm kadarıyla çok hoşlarına gidiyor
çünkü bir yandan çok da yabancısı olmadıkları
2. Kalıcı tiyatro her şeyden önce dil olduğuna gö- bir şey. Olasılıkla daha önce böyle bir şeyi
re genç tiyatro sanatçıları, Göktürk Yazıtları’ndan görmüş ya da kendi başlarına yapmış oluyorlar.
günümüze dek bütün Türk edebiyatından sorumlu Ancak bir yandan da eserin büyüklüğü
tutmalı kendini. Divan şiiriyle halk şiirinin ustala- nedeniyle onlar için tümüyle yeni ve yabancı
rını iyice tanımalı, mutlaka yabancı bir dil öğrenip bir deneyim.
dünya tiyatro tarihini incelemeli, tiyatro sanatının
şaheserlerini okumalı, doğu-batı demeyip bütün C) İstedikten ve çalıştıktan sonra evet.
insanlığın tiyatro mirasına sahip çıkmalı. Sonra, Yalnız yedi yaşından küçük çocuklarda el
dünya felsefe tarihinin doruklarını da tanımalı. ve göz koordinasyonu istenen düzeyde
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine kar- olmayabileceğinden bence bu eğlenceli iş,
şılık söylenmiş olabilir? yedi yaşından büyük çocuklar için daha uygun.
A) Tiyatro sanatçısı olmak için neler yapmak
gerekir? D) İşe öncelikle yapının tabanda oturacağı alanın
B) Tiyatroyu diğer edebî türlerden farklı kılan şey sınırlarını oluşturmakla başlıyorum. Sonra
dedir? kartları üst üste koyarak binanın şeklini yavaş
C) Yeni yetişecek tiyatro sanatçıları nasıl yavaş oluşturuyorum. Bunu yaparken kartları
beslenmelidir? üçgenler şeklinde değil, arı kovanındaki petek
D) Tiyatroseverler daha çok hangi tür tiyatrolara görüntüsü verecek şekilde yerleştiriyorum.
yönelmeli?
4. Romanlarımda toplumu derinden etkileyen so-
runları ele alırım. Bu sorunları öncelikle toplumun
bir ferdi olarak gözler, araştırır, sınırlarını belirler
ve son olarak da kurgu eşliğinde yazıya dökerim.
Son romanım da böyle bir planın ürünüdür. Ro-
manlarımın finalini ise tamamen kahramanlarımın
iç sesine kulak vererek belirlerim. Yani aslında her
kahramanım kendi sonunu kendisi belirler.

Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin
cevabı yoktur?

A) Romanlarınızın sonunu nasıl belirliyorsunuz?

B) Son romanınızın öncekilerden farkı nedir?

C) Romanlarınızda hangi tür konuları işlersiniz?

D) Romanlarınızın oluşum süreci nasıldır?

169

7. Sınıf Metnin Bölümleri

Metnin Bölümleri

➤➤ Bilgilendirici metinler giriş, gelişme ve sonuç; öyküleyici metinler ise serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden
oluşur.

Bilgilendirici Metin Giriş Konu ana hatlarıyla verilir.
Genel yargı bildirir.
Bağlantı ifadeleri (oysa, bunun için vb.) içermez.

Metnin omurgasını oluşturur.
Gelişme Giriş bölümünde verilen düşüncenin detayına girilir.

Düşünce örneklendirilerek pekiştirilir, karşılaştırılır ve kanıtlanmaya çalışılır.

Sonuç Düşüncenin bir sonuca bağlandığı bölümdür.
Genellikle kısa olur ve ana düşünceyi verir.
Bağlantı ifadeleri (kısacası, diyebiliriz ki vb.) kullanılır.

Örnek:

(Giriş) Konuştuğumuz her dilin bir doğuşu, ortaya çıkış yeri vardır. (Gelişme) Bizler konuştuğumuz dillerin ne-
reden geldiğini kendi kendimize pek sormayız. Çünkü Türkçe Türkiye’de, İngilizce İngiltere’de, Çince Çin’de
ortaya çıkmış gibi gelir birçoğumuza. Oysa birkaç bin yıl geriye gittiğimizde, gerçeğin hiç de düşündüğümüz
gibi olmadığını görürüz. (Sonuç) Dillerin neredeyse hiçbiri, şu an anadil olarak konuşuldukları ülkelerde ortaya
çıkmamışlar.

Öyküleyici Metin Serim Olayın geçeceği mekân ve olay kahramanları tanıtılır.

Olay tüm yönleriyle verilir.
Düğüm Olaylar ve kişiler üzerinde bir bilinmezlik (düğüm/çatışma) oluşturulur.

Merak duygusu uyandırılır.

Çözüm Olay sonuca bağlanır.
Düğüm çözümlenerek merak giderilir.

Örnek:

(Serim) Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. Onu kurtarmaya karar verir. (Düğüm)
Parmağını uzatır ve akrep onu sokar. Hintli, akrebi yeniden sudan çıkarmaya kalkar fakat akrep yine ada-
mı sokar. Yakınlardaki biri Hintliye akrebi kurtarmaktan vazgeçmesini söyler. (Çözüm) Hintli adam şöyle der:
“Sokmak akrebinde doğasında, sevmek ise benim doğamda var. Neden akrebin de doğasında sokmak var
diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim.”

170

7. Sınıf Metnin Bölümleri

Etkinlik 30

Kazanım: T.7.4.2. Bilgilendirici metin yazar.
a) Öğrencilerin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinde yazacaklarını belirleyerek bir metin
taslağı oluşturmaları, düşünceyi geliştirme yollarını kullanmaları, yazılı ve çoklu medya kay-
naklarından görüşlerini destekleyecek kanıtlar sunmaları sağlanır.
T.7.4.3. b) Öğrenciler günlük hayattan örnekler vermeye teşvik edilir.
Hikâye edici metin yazar.
a) Öğrencilerin zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyerek hikâyenin serim, dü-
ğüm ve çözüm bölümlerinin taslağını oluşturmaları sağlanır.
b) Öğrencilerin yazım kılavuzundan yararlanmaları ve yeni öğrendiği kelimeleri kullanmaları
teşvik edilir.

1. Aşağıdaki metinlerin serim, düğüm ve çözüm bölümlerini farklı renklere boyayarak
belirtiniz.

Bir bilge, göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin sürekli olarak
gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek
susamıştır. Ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden
de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete
atar. Kendi yansımasını görmediği için suyu içer. O anda bilge düşünür, benim bundan
a öğrendiğim şu oldu: “Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde

büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istedikleri-
ni elde edebilir.” der. Ama biraz daha düşününce aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan
farklı olduğunu görür. Asıl öğrendiği şey, insanın bir bilge bile olsa bir köpekten öğrene-
bileceği bilginin var olduğudur.

Çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer. Eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. Sesini du-
yan sahibi gelip baktığında zavallı eşeği kuyunun dibinde görür. Çaresiz çiftçi köylüleri
yardıma çağırır. Köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler
ama sonuçta onu kurtarmanın imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyece-
b ğine karar verirler. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. Herkes ellerine aldığı küreklerle
etraftan kuyunun içine toprak atar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferin-
de silkerek dibe döker. Bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her
an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. Köylüler kuyudan dışarı çıkan
eşeğe çok şaşırır.

Bir bilgeye “Sevgiyi gerçekten yaşayan kişi ile dilinden kalbine indirmemiş olan kişiyi
nasıl ayırabiliriz?” diye sormuşlar. Bilge “Bakın göstereyim.” demiş. Önce sevgiyi sözde
yaşayan kişileri çağırarak onlara sofra hazırlamış. Tabaklar içinde sıcak çorbalar ve bir
metre boyunda kaşıklar gelmiş. Bilge, davetlilere kaşıkların ucundan tutarak yemele-
ri gerektiğini söylemiş. Davetliler çorbaları içmeye çalışmışlar ama kaşıkların sapları o
c kadar uzunmuş ki çorbayı ağızlarına götürmeyi becerememişler. En sonunda sofradan
öylece aç kalkmışlar. Bunun üzerine bilge, sevgiyi gerçekten bilenleri yemeğe çağırmış.
Aynı kaşıklar onlara da verilmiş. Her biri uzun kaşığını çorbaya daldırıp karşısında oturan
kardeşine uzatmış. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve sofradan şükrederek kalk-
mışlar. Bilge yanındakilere dönerek “Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve
doymayı düşünürse o aç kalacaktır ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi
tarafından doyurulacaktır.” demiş.

171

7. Sınıf Metnin Bölümleri

Etkinlik 30

2. Aşağıdaki metinlerin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini farklı renklere boyayarak be-
lirtiniz.

a. Haritalar genellikle fiziki ve siyasi olarak bir bölgeyi betimlemeye yarar. Haritaların coğ-
rafya alanındaki bilgileri aktarma dışında kullanım alanları da vardır. Birtakım olguları ve
ilişkileri göstermek için haritalardan yararlanılır. Örneğin, bir ülkenin bölgelerine göre
nüfus yoğunluğu, bölgelere düşen yağış miktarı, gökyüzündeki yıldızların yerleri gibi de-
ğişik bilgiler haritalarla çok açıklayıcı bir biçimde gösterilebilir. Haritalar hayatın pek çok
yerinde kullanılır ve haritalardan hayatta her alanda yararlanılır.

b. İnsanların sonradan edindikleri birçok huy vardır. Çalışmak da bunların başında gelir
zannediyorum. Çocuğu bilirsiniz. Dünyaya geldiği andan itibaren tembeldir. Her şeyi
başkalarından bekler. Yedirilmeli, içirilmeli, giydirilmeli, yatırılmalı, kaldırılmalıdır. Çocuk-
luğun ekmek elden su gölden oldukça uzun bir devresi vardır ki bütün hayat boyunca
hele çalışmaya mecbur olduğumuz anlardan itibaren büyük hasretle hatırlanır. Bugün
arada bir “Ah, tekrar çocuk olabilsem!” diye içimizi çekiyorsak bu, çocukluğu pek sev-
diğimizden değildir. Çünkü çocukluk kolay kolay sevilmez. Dünyanın zevklerinin henüz
tadılmadığı, büyüklerin gözcülüğü ve baskısı altında geçen, canımızın istediği hiçbir
şeyi yapamadığımız, tersine ancak büyüklerin yapmaya müsaade ettiklerini yapmaya
mecbur olduğumuz o devre çok tatsızdır. Fakat o devrenin bir tatlı tarafı vardır ki onu
ömrümüz boyunca unutmamıza imkân yoktur. Çalışmadığımız, hep başkalarının bizim
için çalıştığı, bizimse hiçbir şeyi umursamadan yan geldiğimiz yılları şüphesiz daima
hasretle anacağız. Şu belli ki insan dediğimiz mahlûk tembel doğar, sonradan yavaş ya-
vaş çalışmaya başlar. Çocukluk dönemini herkesin hasretle anmasının nedeni de budur.

c. Türk kültüründe toplumsal yaşamın çok önemli bir yeri vardır. Toplum içinde olmak hem
geleneklerimizin hem de dinimizin gereğidir. Bizim geleneklerimiz ve İslamiyet evden
dışarı çıkmayı, toplum içine karışmayı teşvik eder. Camide toplulukla kılınan namazın
sevabı evde kılınandan yirmi yedi kat fazladır. Cuma namazları, cemaatle kılmak farz
olduğu için ibadetimizin en önemlilerinden biridir. Türklerin toplu yaşam alışkanlığının en
belirgin örneği geleneksel Türk ailelerinde görülür. Anne, baba, oğullar, gelinler, torunlar
hep bir evde birlikte yaşarlar. Aile reisi tüm ailenin sorumluluğunu taşır. Oğul askere
giderken baba eğer hazır parası yoksa tarla sürdüğü öküzünü satıp oğluna harçlık verir.
Oğlan evlendirilirken eğer ihtiyaç varsa hiç gözünü kırpmadan en kıymetli tarlasını satıp
evlilik giderlerine harcar. Kız kocadan boşanınca baba evine döner. Oğul işini kaybeder-
se baba kol kanat gerer. Kısacası Türklerin yaşamında duygusal ve fiziksel birliktelikler
toplumsal yaşamın ayrılmaz birer parçalarıdır.

d. Anadolu’nun kilimleri Anadolu kadınının alın yazısı, çilesidir. Her çizginin dili aynıdır,
anlamı başka… Anadolu'da kilim demek özlemi, inancı, sevgiyi, ilmik ilmik, renk renk
dokumak demektir. Bir gün bir Yörük Beyi, çadırının önüne atılmış bir kilimi görür ve
hemen kilimi dokuyan kızı ile babasını buldurtur. Kilimdeki desenlerden babasının, kızını
istemediği birisine vermek üzere olduğunu anlamıştır. Adama armağanlar verir ve kızını
sevdiği genç ile evlendirmesini söyler. İşte böyle. Kilim, onun dilinden anlayanlar için
yerine göre bir dilekçe, bir mektup olur.

172

7. Sınıf Metnin Bölümleri KKT - 30 

1. (I) Hayatı anlamaya çalışan bir genç, gezdiği ül- 3. Aşağıdakilerden hangisi öyküleyici bir metnin
kelerden birinde ünlü bir bilgeyi ziyarete gider. (II) giriş cümlesi olamaz?
Gezgin genç, bilgenin yaşadığı evde tüm duvarla-
rın kitaplarla kaplı olduğunu görür. (III) Evi dikkatle A) O akşam, yemeğini yedikten sonra çayını
gözden geçirdikten sonra, yerde bir kilim, duvar ocaktan alıp demlemeye bırakmıştı.
dibinde yatak olarak da kullanılan bir sedir, ortada
ise bir masa ve sandalyeden başka evde hiçbir B) Güzel bir bahar sabahı dört arkadaş aceleci bir
eşyanın olmadığını görür. (IV) Merakla “Neden hiç şekilde yola koyulduk.
eşyanız yok?” diye sorar. (V) Bilge, bu soruya kar-
şılık “Senin de yalnızca, sırtında taşıdığın küçük C) Kemal Efendi, tek gayesi torun sevmek olan
bir çantan var, yavrum.” der. (VI) Gezgin genç, yaşını başını almış bir adamdı.
kendini savunurcasına “Ama görüyorsunuz, ben
yolcuyum.” deyince ünlü bilge, konuğuna hak ve- D) Onu odanın duvarının bir kenarına çaktığım
çiviye asıp yola çıkmıştım.
rircesine güler: “Ben de öyle...”

Bu metnin numaralanmış cümleleri serim, dü-
ğüm ve çözüm bölümü olarak aşağıdakilerin

hangisinde doğru verilmiştir?

Serim Düğüm Çözüm 4. K, L, M harfleriyle gösterilen metinler bir yazının
A) I - II III - IV - V VI giriş, gelişme ve sonuç bölümleridir.
B) I - II - III VI
C) I IV - V Sanatçı, 200’ün üzerinde objeye yap-
D) I - II II - III - IV V - VI tığı mikro çizimlerinde mikroskop veya
V - VI büyüteç kullanmıyor. Sanatseverlere bü-
III - IV K yüteçsiz bakmalarını tavsiye etmiyor ama
tüm çizimlerini 1-2 numaralı normal min-
2. Aşağıdakilerden hangisi bilgilendirici bir met- yatür fırçalarıyla ve çıplak gözle vücuda
nin giriş cümlesi olabilir? getiriyor.
İnsanlığın ta en başından bu yana var
A) Kaldı ki aslında ailede büyük bir dikkat sarf olan sanat, kimilerine göre “güzel” olanı
edilerek özenle kurulmuş değildir. ortaya çıkarma gayesiyle insanın kendini
L ifade etme biçimi olmuştur. Kimilerine gö-
B) Onları çocukluğun sıkıntılarından kurtaran re ise “ilahî aşka” ulaşma vasıtasıdır sanat.
anneleri ise başarıya ulaştıranlar da eşleridir. Hangi gaye ile olursa olsun, işi “güzel”e
varabilmektir sanatçının.
C) Anadolu’nun yıllanmış sirke gibi keskin, bir Dünyaca ünlü minyatür sanatçılarımızdan
kalemde söylenen sözleri vardır. Hasan Kale, “güzel” arayışı ile düştüğü
yolda kendini ifade etmek için çok farklı
D) Bu nedenle ilk kitabıma yeni yazılarımdan bir anlatım biçimi bulmuş. Onu diğer min-
bazılarını da ekleyerek ikinci baskıyı yapıyoruz. yatür sanatçılarından ayıran çok önemli
M bir özelliği var: Sıra dışı objelerin üzerine,
çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük
minyatürler çiziyor. Bu sıra dışı obje bazen
kırık bir pirinç veya ince bir kum tanesi ba-
zen bir kelebek veya sinek kanadı bazen
de bir kibrit çöpü olabiliyor.

Buna göre aşağıdakilerin hangisinde harfler
“giriş, gelişme, sonuç” şeklinde sıralanmıştır?

A) L - K - M B) L - M - K
C) M - K - L D) M - L - K

173

7. Sınıf Metin Oluşturma

Metin Oluşturma

➤➤ Metin oluşturma bilgilendirici ve hikâye edici metinlerde karşımıza çıkar. En sık karşılaştığımız soru tipi, metnin
cümleleri dağınık olarak verilir. Bizden bu cümlelerle anlamlı bir metin oluşturmamız istenir. Bazen de metinde-
ki cümlelerin yerini değiştirme veya metne uygun cümle ekleme şeklinde karşımıza çıkabilir.
➤➤ Öncelikle ilk cümle doğru tespit edilir.
➤➤ Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin yapısal özellikleri göz önünde bulundurulur.
➤➤ Cümleler arasındaki anlam ilişkisi veya zaman akışı belirlenir.

Örnek:

I. Hayvan uyandıktan sonra normal yaşamına geri döner.
II. Tek fark üzerindeki vericinin çevreye yaydığı radyo dalgalarıdır.
III. Bunun için önce izlenmek istenen hayvan ona zarar vermeyen özel bir yöntemle yakalanıp ilaçla uyutulur.
IV. Radyo vericileri aracılığıyla yabani hayvanlar izlenebilir.
V. Genel sağlık kontrolü yapıldıktan sonra hayvana, üzerinde radyo vericisi bulunan özel birer tasma takılır.

Sıralama: IV – III – V – I – II

Etkinlik 31

Kazanım: T.7.4.2. Bilgilendirici metin yazar.
a) Öğrencilerin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinde yazacaklarını belirleyerek bir metin
taslağı oluşturmaları, düşünceyi geliştirme yollarını kullanmaları, yazılı ve çoklu medya kay-
naklarından görüşlerini destekleyecek kanıtlar sunmaları sağlanır.
T.7.4.3. b) Öğrenciler günlük hayattan örnekler vermeye teşvik edilir.
Hikâye edici metin yazar.
a) Öğrencilerin zaman, mekân, şahıs ve olay unsurlarını belirleyerek hikâyenin serim, dü-
ğüm ve çözüm bölümlerinin taslağını oluşturmaları sağlanır.
b) Öğrencilerin yazım kılavuzundan yararlanmaları ve yeni öğrendiği kelimeleri kullanmaları
T.7.4.6. teşvik edilir.
Bir işi işlem basamaklarına göre yazar.

1. Aşağıda karışık olarak verilen cümlelerin numaralarını olayın akışına göre sıralayıp
anlamlı bir metin oluşturunuz.

I. Birçok hayvan türünde de görülür.
II. Daha çok insanda görülen bu hastalık sonucunda saçlar, kaşlar, kirpikler ve kıllar beyaz

çıkar.
III. Bedende, renklenmeyi “melanin pigmenti” sağlar.
IV. Ancak “albinizm” yalnızca insanda görülen bir rahatsızlık değildir.
V. Bu maddenin yetersizliği ya da yokluğu sonucu “albinizm” denen genetik bir hastalık

ortaya çıkar.

Sıralama: III – V – II – IV – I

174

7. Sınıf Metin Oluşturma

Etkinlik 31

2. Aşağıdaki hikâyenin numaralanmış bölümlerini olayın akışına göre sıralayınız.

1. Ne kadar güzel! Nasıl bir ruh bunu düşlemiştir kim bilir. Bir insan bütün bunları
cansız, düş gücü olmayan parayla nasıl değiştirebilir?

2. Koleksiyoncu heykel için yüksek bir ücret ödedi. Adam elinde parası eve giderken
düşündü ve kendi kendine dedi ki:

3. Bu para ne hayatlara değer! Bir insan bu paranın hepsini bin yıldır toprağın altına
gömülüp unutulmuş cansız bir taş beden için nasıl verebilir?

4. Bir gün bir adam tarlasından çok güzel bir mermer heykel çıkardı. Onu güzel olan
her şeyi seven ve heykeli satın almak isteyen bir koleksiyoncuya götürdü.

5. Koleksiyoncu ise heykeline bakarak düşündü ve kendi kendine dedi ki:

Sıralama: 4 – 2 – 3 – 5 – 1

3. Aşağıdaki oyunun numaralanmış cümlelerini mantık akışına göre sıralayınız.
1 Mendili kapan kişi diğer kişiye yakalanmadan kendi grubuna vardığında yakalaya-
mayan oyuncu oyundan çıkar.
2 Oyuncular iki gruba ayrılır ve gruplar tek sıra hâlinde karşı karşıya gelirler.
3 Sırası önce gelen grup, oyunu kazanmış olur.
4 Yakalanıp mendili kaptırırsa kendisi oyundan çıkar.
5 Oyun yöneticisi komutuyla grupların ilk sırasındaki oyuncular koşarak oyun yöneti-
cisinin elinde tuttuğu mendili almaya çalışırlar.
6 Bu oyun, mendili ilk kapan oyuncuya ikinci kez sıra gelene kadar devam eder.

Sıralama: 2 – 5 – 1 – 4 – 6 – 3

175

7. Sınıf Metin Oluşturma

Etkinlik 31

4. Aşağıdaki metinlerde numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirdiğinde metnin
anlam akışı sağlanmış olur? Yazınız.

(I) Cirit oyununa katılacak olanlar iki takım hâlinde karşılıklı dizilirler. (II) Dizilen
takımlardan bir atlının, atını ileri sürerek karşı takımdan birinin adını söylemesiyle
oyun başlar. (III) Adını söylediği kişiye doğru atını sürerken elindeki ciridi de bu
kişiye fırlatır ve geriye dönüp doludizgin kaçmaya başlar. (IV) Üzerine cirit fırlatılan
a atlı, dörtnala kendisini kovalar. (V) Onun da hedefi, arkadaşını kovalayan atlıdır. (VI)

Bu sırada önde koşanın dizisinden bir başka atlı da onun peşine düşer. (VII) Arka-
dan gelmekte olan, elindeki ciridi kovaladığı atlıya fırlatır. (VIII) Oyun böylece sürer.

V numaralı cümleyle VII numaralı cümle yer değiştirmelidir.

(I) Annem yanıma geldi ve çömeldi. (II) Bir parça tebeşir aldı ve önümdeki yere
“A” harfini çizdi. (III) Annem kara tahtayı benim için sabit tutarak “Tekrar dene
Chris, tekrar.” diye fısıldadı kulağıma. (IV) Ayağımı attım, ani ve sert bir denemeyle
b oldukça eğri bir çizgiden başka bir şey yapamadım. (V) Yüzüme ısrarla bakarak
“Aynısını yap.” dedi. (VI) Vücudumu kastım ve sol ayağımı üçüncü kez attım. (VII)
Harfin bir tarafının tamamını diğer tarafının da yarısını çizdim.

III numaralı cümleyle V numaralı cümle yer değiştirmelidir.

(I) Tek tek her insanın ve ortak olarak bütün insanların, seçtikleri ve kaçındıkları
şeyleri belirleyen bir amaca yöneldikleri söylenebilir. (II) O zaman genel olarak
mutluluğun ne olduğunu anlamak için onu oluşturan parçaları örneklerden yola
c çıkarak anlamak gereklidir. (III) Çünkü bazı şeyleri yapmak ya da yapmamak için
verilen bütün öğütler mutlulukla ilgilidir. (IV) Bu amaç, kısaca özelersek mutluluk
ve onu oluşturan şeylerdir.

II numaralı cümleyle IV numaralı cümle yer değiştirmelidir.

(I) “Ne anlıyorsun şu yamyamları dinlemekten! Şu adamın hâline bak, deli gibi
tepinip duruyor, hepsi de vahşi ruhlu bunların!” diyerek her zamanki nutukları-
na başladı. (II) O sırada annem odaya girdi. (III) Geçenlerde televizyonda Rage
d Against The Machine’in bir klibini izliyordum. (IV) Oysa orada çılgın gibi tepinerek
ciyaklayan adam Amerika’da ortada hiçbir neden yokken katledilen masum Kızıl-
derilileri anlatıyordu.

I numaralı cümleyle III numaralı cümle yer değiştirmelidir.

176

7. Sınıf Metin Oluşturma KKT - 31 

1. I. Fünyesi ateşlenen bir havai fişek, karabarut 3. (I) Kış uykusu bildiğimiz günlük uykudan farklıdır,
sayesinde hızla havalanır. daha derin bir uykudur. (II) Normal uyku sırasın-
da hayvanlar yattıkları yerde kımıldar, döner. (III)
II. Her kimyasal maddeye göre değişik renkte Bu sırada beyinleri çalışır ve gerektiğinde hemen
ışık yayar. uyanıverir. (IV) Kalp atışları ve soluk alışları çok

III. Bir havai fişeğin temel malzemesi karabarut- yavaşlar.
tur.
Bu metinde numaralanmış cümlelerin han-
IV. Sonra içindeki değişik kimyasal maddelerden gisinden sonra “Ama kış uykusunda hayvanın
oluşan yüzlerce küçük top patlar. beden sıcaklığı neredeyse ortamın sıcaklığına
düşer.” cümlesi getirilirse metindeki düşünce
V. Gecenin karanlığında gökyüzünde çok güzel akışı bozulmaz?
bir görüntü oluşur.
A) I. B) II. C) III. D) IV.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf
oluşturulmak istenirse doğru sıralama nasıl
olmalıdır?

A) III – I – IV – V – II

B) II – III – IV – I – V

C) III – I – II – IV – V

D) II – V – IV – III – I

2. I . Bunlar güneş saatinin ilk örnekleriydi. 4. (I) Okyanus tabanında oluşan yanardağ patlama-
II. Daha sonra nesnelerin gölge boylarının gün larının ardından ortaya çıkan adaların çevresinde
içinde değiştiğini fark ettiler. mercan adı verilen canlılar yaşamaya başlar. (II)
III. Tarih öncesi çağlarda yaşayan insanlar zamanı Bunun sonucunda mercan kayalıklarının ortasın-
yalnızca iki bölüme ayırırdı: gündüz ve gece. da sığ bir göl oluşur. (III) Binlerce yıl sonra burada
IV. Bunun sonucunda toprağa sapladıkları bir mercan kayalıkları adı verilen yapılar oluşur. (IV)
çubuğun gölge boyunu ve yönünü izleyerek Ancak zaman içinde çeşitli nedenlerle ada batar.
zamanı ölçmeye çalıştılar. (V) Mercanlar öldükten sonra mercanların kalıntı-
ları üst üste birikir. (VI) İşte ortasında göl bulunan
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf ve genellikle halka şeklinde olan bu tip adalara
oluşturulmak istenirse doğru sıralama nasıl mercan adaları adı verilir.
olmalıdır?
Bu parçada numaralanmış cümlelerden han-
A) I – III – II – IV gilerinin yerleri değiştirilirse parçanın anlam
bütünlüğü sağlanmış olur?
B) III – II – IV – I
A) II ve III. B) II ve V.
C) II – III – I – IV C) III ve IV. D) III ve V.

D) III – II – IV – I

177

7. Sınıf Metin Tamamlama

Metin Tamamlama

➤➤ Metinlerde boş bırakılan yerler metnin ana fikri, metnin anlam bütünlüğü ve olayın akışı dikkate alınarak
tamamlanır. Tamamlama esnasında özellikle metnin anlam bütünlüğüne dikkat edilir. Anlam bütünlüğünü
bozmamak için hangi bölüm boş bırakılmışsa ona göre tutum geliştirilir.

• Giriş cümlesi boş bırakılmışsa giriş cümlesinin özellikleri (genel yargı bildirici vb.) hatırlanmalı, sonraki cüm-
leyle uyum sağlanmalıdır.

• Boş bırakılan yer metnin ortasındaysa gelişme bölümündeki cümlelerin özellikleri (bağlantı ifadeleri, karşı-
laştırma vb.) hatırlanmalı, önceki ve sonraki cümlelerle uyum gözetilmelidir.

• Son cümle boş bırakılmışsa sonuç bölümünün özellikleri (özetleyici vb.) hatırlanmalı, önceki cümleyle bağ-
lantısına dikkat edilmelidir.

Örnek:

Bir bilgisayar internete bağlandığı andan itibaren …………………………………………………. İnternet üze-
rinden gerçekleştirilen bazı işlemlerde kimlik bilgileri, şifreler, adres bilgileri ve kişisel başka pek çok bilgi
paylaşılır. Böyle durumlarda bilgisayardaki veriler ve bilgisayar kullanıcısı, bilgisayar korsanları ve zararlı ya-
zılımlar nedeniyle tehlike altında bulunur.
Bu parçada boş bırakılan yer “bazı tehlikelere açık hâle gelir.” cümlesiyle tamamlanmalıdır.

Etkinlik 32

Kazanım: T.7.4.4. Yazma stratejilerini uygular.
Not alma, özet çıkarma, serbest, kontrollü, kelime ve kavram havuzundan seçerek yazma,
bir metinden hareketle yazma ve duyulardan hareketle yazma gibi yöntem ve tekniklerin
kullanılması sağlanır.

Nasıl bir lunaparkta hareketli pek çok düzenek varsa birçok
tiyatroda da sahnenin altında ve arkasında ilginç düzenekler bulunur. Örneğin bazı tiyatro-
larda sahnenin altında makineler vardır. Bu makineler sahnenin inip çıkmasını, dönmesini ya
da kaymasını sağlar.

1. Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere numaralanmış cümlelerden hangileri getirilebi-
lir? İşaretleyiniz.

1. Bazı tiyatrolarda sahnenin altı ve arkası gerçekten bir lunapark gibidir. 
2. Kimi çocuklar tiyatroda lunaparka gitmişçesine eğlenir. 
3. Birçok tiyatro sahnesinin görülmeyen bölümleri lunaparkı andırır.
4. Tiyatro sahnesinin dekoru profesyonel ekiplerce hazırlanır.
5. Bazı tiyatro sahnesinde çeşitli makineler izleyicilerin dikkatini çeker.

178

7. Sınıf Metin Tamamlama

Etkinlik 32

2. Aşağıdaki metinlerde boş bırakılan yerleri uygun şekilde tamamlayınız.

Ben kitap okumayı sevemediğini sanan bir çocuktum. Denize girmek, bahçede
oyun oynamak, bisikletle kaybolmak, uyumak ya da yığınla harika başka şey yap-
a mak dururken kitap okumaktan çok sıkılırdım. Oysa iki ablam da sürekli kitap okur

ve bundan mutluluk duyarlardı .
Onların nasıl böyle olabildiklerini hiç anlamaz, yine de alttan alta imrenirdim onlara.

Dünyanın çeşitli yerlerinde bazı insanlar su üzerine yaptıkları evlerde yaşıyorlar.
İnsanların bu evlerde yaşamalarının en önemli nedeni, evlerin yapıldığı yerlerde za-
man zaman suların yükselmesi sonucunda su baskınlarının yaşanması. Hollanda su
b üzerindeki evlerin sıklıkla karşılaşıldığı bir ülke. Bu ülkede karaların yarıdan fazlası

deniz seviyesinden alçakta bulunuyor .
Bu durum deniz sularının zaman zaman ülkenin içlerine kadar girmesine, yani su
baskınlarına neden oluyor.

Yiyeceklere istediğimiz tat ve kokuyu verebilmek için genellikle onları pişiririz.
Ancak bazen pişirmeden önce yiyeceklere bazı işlemler yapılır. Bu işlemlerle de
c yiyeceğin iyi pişmesi ve iyi bir tat alması amaçlanır. Yiyeceği suda bekletmek ve
yiyeceğe farklı bir aroma katmak için çeşitli soslarda bekletmek bunlardan bazıları.
Bu işlemler yiyeceğin su çekerek daha iyi pişmesini ya da tadının istenen şekilde
olmasını sağlar .

Dünyaya yönelik bilgi edinmenin en çekici ve kolay yollarından biri haritalardan
yararlanmaktır .
d Haritalar kentimize, ülkemize, dünyamıza ilişkin bize ayrıntılı bilgi veren kılavuzlar-

dır. Onlar sayesinde yeryüzünün değişik bölgelerinin taşıdığı fiziksel, coğrafi ya da
siyasi özelliklerin farkına varırız.

Çöller hemen hemen herkesin zihninde sıcağı çağrıştırır
. Oysa çöllerin hepsi sıcak yerler değildir.
e Bazı çöller gündüzleri çok sıcak, geceleri soğuktur. Bazı çöllerse her zaman soğuk-
tur hatta sıcaklık ortalamasının sıfırın üzerine ender olarak çıktığı çöller de vardır.
Bütün çöllerde buradaki yaşam koşullarına, dünyanın başka bölgelerindeki canlılar-
dan çok farklı özellikleri nedeniyle uyum sağlamış birçok bitki ve hayvan türü yaşar.

179

7. Sınıf Metin Tamamlama

Etkinlik 32

3. Aşağıda Hüseyin Bey ile bir kargo firmasının müşteri temsilcisi arasındaki telefon ko-
nuşması verilmiştir. Konuşma metnindeki boş bırakılan yerleri metnin anlam akışına
ve bütünlüğüne uygun şekilde tamamlayınız.

Müşteri Temsilcisi: Çağrı Merkezimize hoş geldiniz... Size
daha iyi hizmet verebilmek için görüşmelerimiz kayıt altına
alınmaktadır. İsmim Melis. Size nasıl yardımcı olabilirim?
Hüseyin Bey: Merhaba Melis Hanım. Bugün gün içerisinde
teslimatı yapılması gereken kargom hâlâ elime ulaşmadı. Kar-
gomun durumu hakkında bilgi alacaktım.
Müşteri Temsilcisi: Tam olarak isminizi ve soy isminizi öğre-
nebilir miyim efendim?
Hüseyin Bey: Hüseyin Yılmaz.
Müşteri Temsilcisi: Bizi nereden aramaktasınız Hüseyin Bey?
Hüseyin Bey: Arsuz’dan.
Müşteri Temsilcisi: Teslimat adresiniz tam olarak neresiydi Hüseyin Bey?
Hüseyin Bey: Helvalı Mahallesi Çakal Sokak No.:33 Arsuz / HATAY
Müşteri Temsilcisi: Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim Hüseyin Bey. Sizi biraz beklete-
ceğim. Şu anda kontrolünü sağlıyorum…
Müşteri Temsilcisi: Kargonunuz şu an şubemizde olarak görüntülenmekte Hüseyin Bey.
Hüseyin Bey: Neden gün içerisinde dağıtıma çıkarılmadı?
Müşteri Temsilcisi: Çünkü bulunduğunuz bölgeye teslimatımız sadece salı günleri yapıl-
maktadır efendim.
Salı günü kargonuz dağıtıma çıkarılacaktır. Yaşanan gecikmeden dolayı özür diliyoruz.
Hüseyin Bey: Ama salı gününe çok var. Bu kargo bugün ya da en geç yarın benim elimde
olmalıydı. Bunu düşünerek sipariş verdim ve kargo şirketi olarak da sizi tercih ettim. Buraya
teslimatınızın haftada bir gün olduğunu nereden bilebilirdim ki?
Müşteri Temsilcisi: Yardımcı olmayı çok isterdim efendim. Ancak dilerseniz kargonuzu
yarın şubemizden bizzat teslim alabilirsiniz.
Hüseyin Bey: Anladım… O zaman mecburen öyle yapacağım.
Müşteri Temsilcisi: Mesai saatlerimiz hafta içi 08.30-18.00’dir efendim. Kargonuzu alabil-
mek için şubemize mesai saatleri içerisinde gitmeniz gerektiğini unutmayın!
Hüseyin Bey: Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
Müşteri Temsilcisi: Rica ederim... Size yardımcı olabileceğim başka bir konu var mıydı?
Hüseyin Bey: Hayır, teşekkür ederim.
Müşteri Temsilcisi: Ben teşekkür ederim aradığınız için efendim. İyi günler dilerim Hüseyin
Bey.
Hüseyin Bey: İyi günler.

180

7. Sınıf Metin Tamamlama KKT - 32 

1. Her çiçeğin bir amacı vardır. Bu amaç da mey- 4. Çocukluğumda doyumsuz güzellikleri içinde
veye doğru gitmektir. Eğer sadece çiçekler açar, barındıran bir çiçek dürbünüm vardı. Sessiz bir
ağaç renklere bulanır ama sonunda meyveler odaya çekilmeyi, onunla baş başa kalmayı çok
gelmezse o çiçeklerin belki hoşluğu sürer ama severdim. Pencere önünde bir iskemleye yerleşir,
---- saatlerce gözümden indirmezdim onu. Zamanın
nasıl geçtiğini anlamadan dalar giderdim, gö-
Bu parçanın sonuna anlam akışına göre aşa- zümün önünde durmadan değişirdi görüntüler.
ğıdakilerden hangisi getirilemez? Hem renkler değişirdi her kıpırdatışımda hem
biçimler. Renklerden yeni renkler çıkardı ortaya,
A) ciddi bir manası kalır mı? biçimlerden yeni biçimler. Güzel olan, - - - -
B) elle tutulur bir önemi kalmaz. Bu parçanın sonuna anlam akışına göre aşa-
C) varlığı çok şey ifade eder mi? ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
D) güzelliğinden eser kalmaz.
A) dürbünümle baş başa kalmamdı.
2. Goethe’nin (Göthe) özdeyiş niteliği kazanmış bir B) bunların sürekli yenilenişiydi.
sözü vardır. Der ki: “Okumayı öğrenmek sanat- C) renklerin tek karede görülebilmesiydi.
ların en gücüdür. Ben bu işe yaşamımın seksen D) zamanın çok çabuk geçmesiydi.
yılını verdim yine de tam olarak öğrendiğimi söy-
leyemem.” - - - - Okuma, yaşamımızın belirli bir 5. - - - - Yaşlı, genç, çocuk, erkek, kadın... Onların
aşamasında ya da çağında başlayıp biten bir et- konuşmaları, davranışları, sevinçleri, dertleniş-
kinlik değildir. Çocukluk, gençlik, orta yaşlılık ya leri, kavgaları, eğlenceleri... Sonra sokaklarda
da yaşlılık döneminde de yaşamımızda yer alır. özgürce gezip duran kedileri, köpekleri, tavukla-
rı, horozları, çeşme ayaklarında eşinen ördekleri,
Bu parçada boş bırakılan yer aşağıdakilerden kazları, sığırları anımsadı. Onların möleri, meleri,
hangisiyle tamamlanmalıdır? vak vakları, gıt gıtları doldu kulaklarına. Öylesine
yürekten bir “Ah!” çekti ki…
A) Gerçekten de böyledir. Bu parçanın başına anlam bütünlüğünü
B) Goethe’nin yanıldığı bir nokta var. sağlamak için aşağıdakilerden hangisi getiril-
C) Kısmen de olsa haklıdır yazar. melidir?
D) Kendisine bu konuda katılmıyorum.
A) Doğup büyüdüğü topraklardaki hayvanları
3. Plastiklerin parçalanarak doğaya karışması için hatırladı.
uzun yıllar gerekir. Bu nedenle en iyisi plastikle-
rin - - - - Geri dönüşüm, tekrar kullanım ve geri B) Çocukluk anıları yavaş yavaş gözünün önünde
kazanım yoluyla plastik atıklar çöp olmaktan çı- canlandı.
karılabilir. Böylece yeni plastiklerin üretilmesi için
kullanılan doğal kaynakların tüketimi azaltılabilir, C) Köyündeki herkes, her şey birer birer gözünün
enerji tasarrufu sağlanır ve en önemlisi çevre kir- önüne geldi.
liliğinin önüne geçilebilir.
D) Küçük kardeşlerini bu sürede ne kadar da çok
Bu parça, anlam akışına göre aşağıdakilerden özlemişti.
hangisiyle tamamlanmalıdır?

A) geri dönüştürülüp yeni bir ürün hâline
getirilmeleridir.

B) boş arazilerde toplanıp yakılmalarıdır.
C) çevreye gelişigüzel bir biçimde atılmamalarıdır.
D) hayatımızdan tamamen çıkarılmalarıdır.

181

7. Sınıf Metni İkiye Bölme – Metnin Akışını Bozan Cümle

Metni İkiye Bölme – Metnin Akışını Bozan Cümle

➤➤ Metni İkiye Bölme
Okuma parçalarının bir konusu vardır. Yazar metnin içindeki her paragrafta konunun farklı yönlerini ele alır.
Konunun farklı yönü anlatılmaya başlandığında ya da konuya bakış açısı değiştiğinde yeni bir paragrafa geçil-
melidir. Bu yüzden ilk cümleden itibaren paragrafın konusu ve yazarın düşüncesi belirlenmelidir. Ayrıca ikinci
paragrafın bağlantı ifadeleriyle (dolayısıyla, buna göre, çünkü vb.) başlayamayacağı unutulmamalıdır.

Örnek:

(I) Çöllerin oluşumu, genellikle alçak ve yüksek basınç alanlarının etkileşiminden kaynaklanan kuru havayla
ilgilidir. (II) Çöl oluşumundaki en önemli etken, yüksek basınçtır. (III) Çöllerdeki yer şekillerini oluşturmada en
etkili güç rüzgârdır. (IV) Rüzgâr etkisiyle yüzeyler aşınır, küçük toprak parçaları ve kumlar sürüklenir. (V) Buna
bağlı olarak çeşitli yer şekilleri oluşur.

Paragrafın I ve II. cümlesinde çöllerin oluşumundan, III. cümlesinden itibaren ise çöllerdeki yer şekillerinin
oluşumundan bahsedilmiştir. Bu yüzden III numaralı cümleden itibaren paragraf ikiye bölünmelidir.

➤➤ Metnin Akışını Bozan Cümle
Paragrafı oluşturan her bir cümle paragrafın konusuna sıkıca bağlıdır. Konudan bir anlık koparak konunun
farklı bir yönüne değinen cümle metnin akışını bozar. Bu yüzden ilk cümleden itibaren paragrafın konusu tam
olarak belirlenmeli, konudan sapan cümle aranmalıdır.

Örnek:

(I) Bitkilerin tozlaşmasını sağlayan ve geceleri etkin olan bazı böcekler ışık kirliliği yüzünden yönlerini şaşır-
dıkları için tozlaşmaya yardımcı olamaz. (II) Bu da bitkilerin üremesinde olumsuz bir etkiye neden olur. (III)
Işık kirliliğini önlemek için aydınlatma sistemlerinin doğru bir şekilde tasarlanması gerekir. (IV) Bunun yanı
sıra sürekli ışığa maruz kalan bitkiler yapraklarını erken döker. (V) Bu durum ise başta insan olmak üzere tüm
insanların yaşamını olumsuz etkiler.

Paragrafın tamamında ışık kirliliğinin olumsuzluklarından bahsedilirken, III numaralı cümle ışık kirliliğini önle-
menin yollarına değinerek düşüncenin akışını bozmuştur.

NOT: Metni ikiye bölmede konunun farklı yönüne geçiş yapılır ve ardından gelen cümleler bu konuyu destekler.
Yani iki farklı paragraf oluşturulur. Metnin akışını bozan cümledeyse bir cümle konudan sapar, ardından gelen
cümleler metnin asıl konusunu destekler. Dolayısıyla bu cümle çıkarıldığında metnin anlam akışı sağlanır.

➤➤ Aşağıdaki sayfalarda aynı renkteki çizgiler aynı konudaki cümleleri ifade etmektedir.

Metni İkiye Bölme Metnin Akışını Bozan Cümle

182

7. Sınıf Metni İkiye Bölme – Metnin Akışını Bozan Cümle

Etkinlik 33

Kazanım: T.7.1.5. Dinlediklerinin/izlediklerinin konusunu belirler.
T.7.3.16. Metnin konusunu belirler.

1. Aşağıdaki metinler iki paragrafa ayrılacaktır. İkinci paragrafın kaç numaralı cümleyle
başlayacağını yazınız.

a. (I) Tarihöncesi dönemlerden beri birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Kapadokya, jeolojik
oluşumlarıyla ünlü. (II) Günümüzden milyonlarca yıl önce etkin olan yanardağların püs-
kürttükleri lavlar Kapadokya’da çeşitli kayaç katmanlarının oluşmasına neden olmuş.
(III) Yaklaşık 150 metre kalınlığında olan bu kayaç katmanlarının alt kısmı kolay aşınan
kayaçlardan, üst kısmıysa sert kayaçlardan oluşuyordu. (IV) Eriyen kar suları, yağmurlar,
rüzgârlar ve akarsuların etkisiyle bu katmanlar zamanla aşındı. (V) Peribacaları da bu
sırada oluştu.

İkinci paragraf II numaralı cümleyle başlar.

b. (I) Atatürk’ün gençlikten beklediği neydi? (II) Cumhuriyet'in sonsuza kadar var olmasını
sağlamaları ve bu varlığı çağdaş ülkelerin düzeyine ulaştırıp sonra da bu düzeyin üze-
rine çıkarmaları... (III) Atatürk bu beklentisini “Söylev”inde de açıkça dile getirmişti. (IV)
Çağdaşlaşmanın koşullarından biri, Cumhuriyet’in o ilk yıllarında ülkeyi demiryollarına
kavuşturmaktı. (V) Bunun için genç Cumhuriyet’in gençleri, yöneticileri ve halkı kolları
sıvadı.

İkinci paragraf IV numaralı cümleyle başlar.

c. (I) Karagöz sanatçıları çok usta kişilerdi ve çok sevilirlerdi. (II) Gerekirse kukla da oyna-
tabilir, meddahlık yapabilir veya ilgili bir tiyatro gösterisinde görev alabilirlerdi. (III) Ancak
hepsinin geçim sebebi ile asıl bir meslekleri vardı. (IV) Günümüzdeki Karagöz sanatçıları
aynı zamanda kukla gösterileri de yapmaktadırlar. (V) Bu sanatçıların isimleri şöyledir:
Taceddin Diker, İhsan Dizdar, Orhan Kurt, Ünver Oral, Metin Özlen, Mustafa Mutlu.

İkinci paragraf IV numaralı cümleyle başlar.

d. (I) Anadolu kilimlerinde çizgiler sert, renkler hırçındır. (II) Dondurucu bir kıştan sonra
baharı görmeden kavurucu bir sıcağı yaşayan sert iklimlerin, çetin kuruluğun, taşın, ka-
yanın, çatlamış toprakların, bükülmeyen, yumuşamayan insanlarının sert çizgileri gibi.
(III) Renkler ve desenler gelişigüzel seçilmez. (IV) Her yörenin kendine özgü bir kilimi
vardır. (V) Her çizginin dili aynıdır, anlamı başka...

İkinci paragraf III numaralı cümleyle başlar.

183

7. Sınıf Metni İkiye Bölme – Metnin Akışını Bozan Cümle

Etkinlik 33

2. Aşağıdaki metinlerde kaç numaralı cümle metnin anlam bütünlüğünü bozmuştur? Ya-
zınız.

(I) Tükenmez kalemin çok basit bir çalışma ilkesi var. (II) Tükenmez kalem dört ana
bölümden oluşur. (III) Kalemin ucundaki metal bilye, yerinden ayrılmadan her yöne
dönebilecek biçimde tasarlanmıştır. (IV) Bilyenin bir yüzü kâğıda dokunurken arka
a yüzü mürekkebe değer. (V) Kalem, kâğıt üzerinde hareket ettirildiğinde bilye döner

ve önceden mürekkebe değen yüz kâğıda dokunur.

Metnin anlam bütünlüğünü II numaralı cümle bozmaktadır.

(I) İnsanların ve diğer canlıların sağlıklı olabilmek için gece gündüz döngüsüne
ihtiyaçları vardır. (II) Örneğin melatonin üretilmesi için karanlık bir ortam olması ge-
rekir. (III) Melatonin, vücudun işleyişinde çeşitli görevleri bulunan ve uyku düzenini
b sağlayan bir hormon. (IV) Ancak ışık kirliliği, melatoninin düzenli üretilmesine engel

olarak sağlığın olumsuz etkilenmesine yol açar.

Metnin anlam bütünlüğünü III numaralı cümle bozmaktadır.

(I) Kitaplarım ve müzik artık hayatımın bir parçası olmuştu. (II) Arkadaşlarım ders
bitiminde nereye kaybolduğumu soruyorlardı. (III) Annem eve neden geç geldiği-
mi merak ediyordu. (IV) Ders bitiminde yavaşça yukarı kata çıkardım. (V) Aslında
c öğrencilerin bu kata çıkmaları yasaktı. (VI) Burada kitapları inceler, piyanomu çalar,

okumaya başladığım kitabımdan bir iki bölümü daha soluksuz okurdum.

Metnin anlam bütünlüğünü V numaralı cümle bozmaktadır.

(I) Babam, her mevsimin kendine özgü biçimde yaşanması gerektiğine inanır,
bizleri de peşinden sürüklerdi. (II) Örneğin, kışın kar yağıp her yer bembeyaz ol-
duğunda, pazar günleri bizleri Tarabya’daki yazlık evimize götürürdü. (III) Zaten
d şehirdeki evi hiç sevmezdi. (IV) Sus payı olarak da o soğuğa dayanabilmemiz için

evin çeşitli yerlerine garip sobalar kurardı.

Metnin anlam bütünlüğünü III numaralı cümle bozmaktadır.

(I) Evlerimizdeki tozun bir kısmı içeride oluşur, bir kısmı da dışarıdan girer. (II) Toz
birçok farklı maddeden oluşur. (III) Saçlar, dökülmüş deri parçaları, yiyecek kırıntı-
ları, ölü böcek parçaları, küçük iplik parçaları, kayaların aşınmasıyla oluşan tozlar
e ve çiçek tozları bunlardan bazıları. (IV) Bunların dışında tozun içinde bakteriler, küf

mantarları, toz akarları gibi bazı minik canlılar da olabilir.

Metnin anlam bütünlüğünü I numaralı cümle bozmaktadır.

184

7. Sınıf Metni İkiye Bölme – Metnin Akışını Bozan Cümle KKT - 33 

1. (I) Astronotlar uzaya gittiklerinde birbirinden 4. (I) Çayın taze yaprakları çay makasıyla kesilerek
farklı pek çok görevi yerine getiriyor. (II) Bu toplanır. (II) Toplanan yapraklar çay bahçele-
görevler sırasında da beklenmedik sorunlarla kar- rinden taşınır ve satılmak için çay alım yerlerine
şılaşabiliyorlar. (III) ESA tarafından astronotların götürülür. (III) Çay eksperleri tarafından topla-
bu sorunlarla baş edebilmelerini kolaylaştırmak nan çaylar kontrol edilerek alınır ve kamyonlara
amacıyla planlanan eğitim bir mağarada yapıldı. yüklenerek çay fabrikasına gönderilir. (IV) Çay
(IV) Mağarada ve uzayda bulunmanın benzer pek fabrikalarının önünden geçenler çayın kokusu-
çok yönü var. (V) Bunlardan biri dünyadan yalıtıl- nu alırlar. (V) Çay fabrikasına yeşil yaprak olarak
mış olmak. giden çaylar işlenerek kahverengi küçük parça-

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci cıklar hâline getirilir.
paragraf hangi cümleyle başlar?
Bu parçada numaralanmış cümlelerden han-
A) II. B) III. C) IV. D) V. gisi parçanın anlam akışını bozmaktadır?

A) II. B) III. C) IV. D) V.

2. (I) Anlayış ile sevgi bir bütündür. (II) Anlayış, sev- 5. (I) İçinde insanların yaşadığı çok yüksek bina-
ginin insana yönelmesi, hizmet için yollar ve lara gökdelen denir. (II) Gökdelenler çelikten bir
fırsatlar yaratmasıdır. (III) Anlayış, insanların bir- iskelet üzerine yapılır. (III) Ancak kaç katlı bina-
birine bağlanması, gereksinimlerini hissetmesi, lara gökdelen dendiği pek de kesin değildir. (IV)
acılarını kendi içinde duymasıdır. (IV) Bizler en Günümüzde, bulunduğu kentin coğrafi yayılımına
büyük anlayışımızı çocuklarımıza gösteririz. (V) göre 80 m yüksekliğindeki binalara bile gökdelen
Çünkü çocuklar bizi o kadar yormasına rağmen deniyor. (V) Yani bir binanın gökdelen sayılmasın-
onları çok severiz. da biraz da bulunduğu çevre etkili oluyor.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikin- Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi-
ci paragraf kaç numaralı cümleyle başlar? si parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?

A) II. B) III. C) IV. D) V. A) II. B) III. C) IV. D) V.

3. (I) Bencil insanlara kızmak yerine üzülmek ve 6. (I) Kıssadan hisseli masallarda okuyucuya kimi
onlara yardımcı olmak gerekir. (II) Onlar bencil- zaman açık kimi zaman da gizli bir şekilde ders
likleriyle zaten kendilerine çok büyük cezalar vermek amaçlanır. (II) Bu masallarda genellikle
veriyorlar. (III) Bencil insanın gözü kendi yarattığı hayvan karakterlere yer verilir. (III) İyilik, doğruluk,
gerçekler dışındaki tüm gerçeklere kapalıdır. (IV) yardımseverlik gibi erdemler ele alınır. (IV) Bu tür
Başkalarının sözüne değer vermez. (V) Başkaları- masallar “fabl” olarak da adlandırılır. (V) Fabl de-
nın ihtiyaçlarını düşünmez, kendi ihtiyaçlarını her yince akla Ezop ve La Fontaine’in yapıtları gelir.
şeyin üstünde görür.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden han-
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikin- gisi anlatımın akışını bozmuştur?
ci paragraf kaç numaralı cümleyle başlar?

A) II. B) III. C) IV. D) V. A) II. B) III. C) IV. D) V.

185

7. Sınıf Yönlendirici İfadeler

Yönlendirici İfadeler

➤➤ Konuşma ve yazı dilinde düşünceler belli bir plana göre aktarılır. Bu plan içerisinde bir konunun önemli görülen
noktasını vurgulamak, bir düşünceyi desteklemek veya açıklamak, herhangi bir düşüncenin yönünü değiştir-
mek, olayı veya düşünceyi sıralamak için birtakım ifadelerden yararlanılır. Bu ifadeler aracılığıyla düşünceler
istenilen bir noktaya yönlendirilir. Bu yüzden bu ifadelere yönlendirici ifadeler (geçiş ve bağlantı ifadeleri)
denir. Bu ifadeler “oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak” vb. şeklinde sıralanır.

• Okumayı sıkıcı buluruz oysaki sabırla okusak okumayı severiz. (Farklı Düşünmeye Yönelten İfade)
• Amcası ve halası hiç olmadı başka bir deyişle babası tek çocuktu. (Destekleyici ve Açıklayıcı İfade)
• Başarmak için çalışmak özellikle de inanmak gerekir. (Önem Belirten İfade)
• Okulda başarılı olmak için ilk olarak derse hazırlıklı gelin. (Olayları Sıralayan İfade)
• Tüm çabana rağmen bir şey olmuyorsa son olarak sabırla bekle. (Olayları Sıralayan İfade)

Etkinlik 34

Kazanım: T.7.2.6. Konuşmalarında uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanır.
Oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak ve son olarak ifadelerini kullanmaları sağlanır.
T.7.3.7. Metni oluşturan unsurlar arasındaki geçiş ve bağlantı ifadelerinin anlama olan katkısını
değerlendirir.
Oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak ve son olarak ifadeleri üzerinde durulur.
T.7.4.15. Yazılarında uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini kullanır.
Oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak ve son olarak ifadelerini kullanmaları sağlanır.

1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.

özellikle ilk olarak son olarak

oysaki başka bir deyişle

a. Öğleye kadar okula, öğleden sonra işe gidiyor; başka bir deyişle hem çalı-
şıp hem okuyor.

b. Akraba ziyaretine önem vermiyoruz oysaki akraba ziyareti toplumu-
muzda önemli bir değerdir.

c. Ev alacağı zaman ilk olarak evin cephesine, daha sonra odalara, son

olarak da fiyata bakardı.

d. Dilimizde pek çok alanı özellikle de bilim ve teknoloji alanını yabancı
kelimeler istila etmektedir.

186

7. Sınıf Yönlendirici İfadeler

Etkinlik 34

2. Aşağıdaki metinde boş bırakılan yerlerde uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri (oysaki,
başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak) kullanınız.

Künefe yapmaya malzemeler hazırlanarak başlanır. Malzemelerden ilk olarak
şerbet hazırlanır. Şerbet için eşit miktarda su ve şeker küçük bir tencereye aktarılıp kısık
ateşte kaynamaya bırakılır. Kaynamaya başlayan şerbete birkaç damla limon ilave edilir.
Şerbet kıvam aldıktan sonra ocaktan alınıp dinlenmeye bırakılır. Burada şerbetin ağdalı bir
hâl almamasına başka bir deyişle aşırı yoğunlaşmamasına dikkat edilir.

Daha sonra derin bir kapta küçük parçalara ayrılmış kadayıfların üzerine eritilmiş tere-

yağı dökülür, kadayıflara iyice yedirilir. Başka bir kapta Hatay peyniri (tuzsuz peynir) iyice

ufalanır. Gelelim en can alıcı noktaya… Hemen herkes iyi kızarmış bir künefe için tepsinin

dibine pekmez sürer. Oysaki pekmez, künefenin tepsiye yapışmasına neden

olabilir. Bu yüzden usta künefeciler tarafından kullanılmaz. Bunun yerine özel bir karışım

hazırlanır. Ev imkânlarıyla kısmen de olsa yapılabilen bu karışım aslında çok basittir. Bir

kapta birkaç kaşık tereyağı üzerine yarım kepçe dinlenmeye bırakılan şerbetten dökülür.

Mikserle birkaç dakika karıştırılarak macun kıvamında olan karışım elde edilir.

Malzemeler hazırlandıktan sonra ilk olarak künefe tepsilerine yapılan karışım
tabaka şeklinde sürülür. Daha sonra kadayıfın yarısı özel karışımla yağlanan tavaya hiç
boş yer kalmayacak özellikle de eşit miktarda yayılır. Üzerine elle iyice bastırı-
lır. Daha sonra peynirler tabaka oluşturan kadayıf üzerine yayılır. Elle hafifçe bastırılarak
düzeltilir. Tam bu noktada peynirin doğrudan tepsiye değmemesine başka bir deyişle
künefenin tepsiye yapışmaması için peynirin tepsiyle temas etmemesine dikkat edilir. Ka-
dayıfın kalan yarısı da peynir üzerine yayılarak iyice bastırılır. Kadayıfın, peyniri tamamen
gizlemesi sağlanır.

Künefe pişirmek zahmetlidir. Çünkü künefe mümkün olduğunca kısık ateşte ve yavaş
yavaş pişirilir. Künefe pişirmek başka bir deyişle sabır işidir.

Künefe tepsisi ocağa alınır ve ocakta elle çevrilerek yaklaşık 15-20 dakika kadar kı-

zartılır. Yeterince kızardığından emin olmak için spatula yardımıyla bir ucundan hafifçe

kaldırılarak bakılabilir. Bir tarafı yeterince kızardıktan sonra künefe ani bir bilek hareketiyle

eşit boyuttaki diğer tepsiye çevrilir. Diğer taraf da aynı şekilde pişirilir. Son olarak

şerbet künefenin üzerine dökülür. Şerbetin çok sıcak veya soğuk olmamasına başka bir

deyişle ılık olmasına özen gösterilir. Künefenin üzerine Antep fıstığı tozu serpilebilir.

Künefe sıcak olarak servis edilir. Afiyet olsun…

187

7. Sınıf Yönlendirici İfadeler KKT - 34 

1. Obezite, masum bir yağ depolanmasının çok öte- 4. Tükürük, ağzımızdaki lokmaları bir yandan yu-
sinde, hastalık olarak tanımlanabilecek düzeyde muşatırken bir yandan da onların içindeki faydalı
önemli bir sağlık sorunudur. Çoğu toplumlarda mineralleri ayrıştırarak mide için hazırlar. Başka
olduğu gibi ülkemizde de obezite oranı giderek bir deyişle tükürük sadece su değildir. Çok özel
artış göstermekte olup Türkiye’de obezite sıklığı bir salgıdır. Dişler tarafından öğütülüp un ufak
%30,3 olarak bildirilmiştir. - - - - kabaca her 3 hâline getirilen yiyecekler, tükürük ile bir güzel
kişiden biri bu sorunla karşı karşıyadır. ıslatılıp hamur hâline geldikten sonra kolayca bo-
ğazımızdan aşağıya yuvarlanıverir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi getirilmelidir? Bu parçadaki altı çizili ifadenin kullanım amacı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Son olarak
B) Özellikle A) Konuyu özetlemek
C) Oysaki B) Anlatımı desteklemek ve açıklamak
D) Başka bir deyişle C) Düşüncenin yönünü değiştirmek
D) Ana fikri vurgulamak
2. Atatürk, uygarlık tarihinde - - - - ulusal dilin kay-
naklarının aranması gerektiğini vurgulayan, bunu 5. Düzenli çalışmayan insanların en büyük soru-
bir devlet görevi sayan devlet başkanıdır. nu, işlerini zamanında bitirememeleridir. Sürekli
zaman darlığından şikâyet eden bu insanlar, en
Bu cümlede boş bırakılan yere anlam akışına küçük ve basit işlerini bile iğneyle kuyu kazmaya
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? benzetirler. Oysaki düzenli insanlar için durum hiç
de bu kadar zor değildir. Onlar hedeflerini belirler-
A) ilk olarak ler, planlarını yaparlar ve bütün işlerini zamanında
B) son olarak bitirerek başarılarının keyfini çıkarırlar.
C) başka bir deyişle
D) oysaki Bu metindeki altı çizili ifadenin kullanım amacı
aşağıdakilerden hangisidir?
3. Yeterli ve dengeli beslenme yaşamımızı sağlıklı
olarak sürdürebilmemizi, etkinliklerimizi gerçek- A) Anlatılanları açıklamak
leştirebilmemizi, sağlıklı gelişebilmemizi, başarılı B) Ana düşünceyi vurgulamak
olmamızı ve çevremizle uyumlu yaşamamızı sağlar. C) Anlatımı desteklemek
Yaşamın her döneminde - - - - çocukluk döne- D) Düşüncenin yönünü değiştirmek
minde çok daha dikkatli ve sağlıklı beslenmemiz
gerekir. Bu dönemde temel beslenme ilkelerine 6. Fotoğraf filmleri, üzerlerine düşen ışık ışınlarının
uygun olarak tükettiğimiz besinlerle enerji gerek- etkisiyle kimyasal değişime uğrar. Bu sayede
sinimimizi karşılamamız gerekir. Çünkü çocukluk fotoğrafı çekilen nesnenin görüntüsü kaydedilir.
ve gençlik yıllarında ortaya çıkan pek çok bes- Filme kaydedilen görüntüler daha sonra özel bir
lenme sorunu, önlem alınmazsa ileri yaşlarda karanlık odada “banyo” işleminden - - - - kimya-
görülebilecek pek çok sağlık sorununun temelini sal bir süreçten geçer ve - - - - fotoğraf kâğıtlarına
oluşturur. aktarılır.

Bu paragrafta düşüncenin akışına göre boş Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşa-
bırakılan yere aşağıdaki ifadelerden hangisi ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
getirilmelidir?
A) başka bir deyişle - son olarak
A) ilk olarak B) ilk olarak - son olarak
B) son olarak C) özellikle - son olarak
C) özellikle D) başka bir deyişle - ilk olarak
D) başka bir deyişle

188

7. Sınıf Anlatım Biçimleri

Anlatım Biçimleri

➤➤ Açıklayıcı Anlatım (Açıklama): Bu anlatımın amacı bilgi vermektir. Herhangi bir konu hakkında bilgi verilerek
okuyucu aydınlatılmak istenildiğinde başvurulan anlatım biçimidir. Bu anlatım biçimine daha çok makalelerde
rastlanır.
Örnek:

Göbek deliği, karnımızın ortasında bulunan çukur bölgenin adıdır. Göbek deliğimiz doğduğumuzda göbek
kordonumuzun kesilmesiyle oluşur. Göbek kordonu, yalnızca anne karnındayken sahip olduğumuz bir ya-
pıdır. İçindeki damarlar aracılığıyla anneden bebeğe oksijen ve besinler aktarılır. Ayrıca bebeğin vücudunda
oksijen kullanıldıktan sonra açığa çıkan karbondioksit ve besin artıkları da yine göbek kordonu aracılığıyla
anneye aktarılır.

➤➤ Tartışmacı Anlatım (Tartışma): Bir düşünceyi savunmak ve okuyucuyu bu düşünceye inandırmak için kulla-
nılır. Bu anlatım biçiminde bir savunulan ve bir de bunun aksini iddia eden en az iki farklı görüş bulunur. Yazar
iddia edilen görüşe karşı çıkarak kendi görüşünün doğru olduğunu kanıtlamaya çalışır.
Örnek:

Bazı yazarlar, romanı yaşadıklarını kaleme almak olarak görüyor. Bu yazarlarımız yaşadıklarını birebir yazıya
döküyor ve buna da “roman” adını veriyor. Bu eylemlerini de “Roman gerçek hayattan beslenir.” diyerek
savunuyor. Evet, roman gerçeklerden beslenebilir ancak tümüyle gerçekleri anlatmak değildir. Dostoyevski
“Suç ve Ceza” klasiğini küçük bir gazete haberinden esinlenerek yazmıştır. Ancak bu gerçek, yazara sadece
ilham olmuştur. Romandaki ana olayın kurgulanış biçimi, yan olaylar, karakterler vb. tamamen yazarın kur-
gusudur.

➤➤ Öyküleyici Anlatım (Öyküleme): Kurgulanmış ya da yaşanmış bir olayın söz ya da yazıyla aktarıldığı anlatım
biçimidir. Bu anlatım biçimine sıklıkla hikâye, masal ve romanlarda rastlanır.
Örnek:

Koca dağ, dipten doruğa sığırcık kaynıyordu. Sevimli sığırcıkların kimi konuyor, kimi kalkıyordu. Şamataları
yeri göğü tutmuştu. Taşların dibi, otların arası yumurta bezeliydi. Sarı, kocaman ağızları, tüysüz, şiş karın-
larıyla yavrular vardı. Temmuz sıcağının yakıcılığında temmuz sıcağının kanat serinliğini arıyorlardı. Hasan
Ağa öfkeliydi, adamlarını çağırdı. Çatal kapılı konağın avlusuna yürüdü. Kaba paltosunu savurarak tuz taşına
tırmandı. Yönünü Sığırcık Kayası’na dönüp küt parmağını havaya dikti.

➤➤ Betimleyici Anlatım (Betimleme): Varlıkların belirgin ve ayırt edici özelliklerinin okuyucunun gözünde canla-
nacak biçimde anlatılmasıdır. Betimlemede gözlem esastır, sözcüklerle adeta resim çizilir. Dinleyici, anlatılan
varlığı görmüş kadar olur. Betimlemede sıfatlara bolca yer verilir.
Örnek:

İki adam mavi bezden bakır düğmeli ceket ve pantolon giymişlerdi. İkisinin de başlarında yamulmuş siyah
şapkaları ve omuzlarında battaniyeleri vardı. Öndeki kısa boylu ve çevikti, fıldır fıldır gözleriyle, keskin bakış-
lı, yanık tenli bir adamdı. Ardından gelen onun tam tersiydi. Şekilsiz bir yüzü, soluk iri gözleri, düşük geniş
omuzları olan kocaman bir adamdı bu. Yürürken ayı gibi ayaklarını sürüyor, hantalca yürüyordu. Kollarıysa
hiç kımıldamadan iki yanından aşağı sarkıyordu.

Not: Betimleyici anlatım biçimini fotoğrafa, öyküleyici anlatım biçimini videoya benzetebiliriz. Çünkü betim-
leyici anlatımda hareket yoktur ancak öyküleyici anlatım biçiminde hareket (eylem) vardır. Öyküleyici anlatım
biçiminde çoğu zaman betimleyici anlatım biçiminden de yararlanılır.

189

7. Sınıf Anlatım Biçimleri

Etkinlik 35

Kazanım: T.7.3.36. Metindeki anlatım biçimlerini belirler.
T.7.4.8. Yazılarında anlatım biçimlerini kullanır.

1. Aşağıdaki paragraflarla verilen anlatım biçimlerini eşleştiriniz.

Bazı insanlar kendilerini çok önemli görür ve çevresinde- a Açıklama
ki çoğu kişinin kendilerine ihtiyacı olduğunu düşünürler.
Özellikle çevresindekilere kızdıkları vakit bu düşünceleri
daha da belirginleşir. Sanırlar ki kendileri olmasa hiçbir
1 iş yürümeyecek, hiç kimse sorunlarını çözemeyecek.
Bu kişiler çok büyük bir yanılgının içerisindedirler. Şunu
bilelim ki bu dünyada kimsenin kimseye ihtiyacı yoktur.
Herkes kendi hayatını kendi gücü, gayreti ölçüsünde
devam ettirir.

Mikroskopla görülebilen organizmalara mikroorga-
nizma denir. Mikroorganizmalar derimizin hemen her
yerinde bulunur. Ama en çok parmaklarımızın arası ve
2 tırnaklarımızın içiyle yüzümüz, sırtımız ve göğsümüzde b Tartışma

yaşar. Ayrıca koltuk altlarımız gibi nemli bölgeleri de
çok sever.

Vaktiyle bir köle kaçıp ormana sığınmış. Etrafta gezinir- c Betimleme
ken iniltiler içinde ızdırap çeken bir aslan görmüş. Önce d Öyküleme
korkup kaçmaya yeltenmiş. Fakat aslanın yerinden hiç
kıpırdamadığını, yalvaran gözlerle kendisine baktığını
3 görüp durmuş. Aslan kanayan pençesini uzatıyormuş
ona. Köle dikkatlice bakınca aslanın pençesine büyük
bir dikenin saplandığını görmüş. Dikeni çıkarıp yarayı
temizleyen köle, gömleğinden kopardığı bezle de iyice
sarmış.

Yamaçlarında otlayan keçiler, kuru, yalçın, çatlak dağ-
lar vardı. Bu keçiler kapkara, beneksizdi, tüyleri yeni
otomobil boyası gibi aynamsı bir cila ile kızgın güneş
altında pırıl pırıl yanıyordu. Karşılarında göz alabildiğine
4 bir düzlük uzanmaktaydı. Ne ağaç vardı ne dere ne ev!

Yalnız ara sıra kocaman kocaman hayvanlar görünüyor-
du. Çok uzun bacaklı, çok uzun boylu, sırtları kabarık,
kambur hayvanlar trene bakmıyorlardı bile...

1 2 3 4
badc

190

7. Sınıf Anlatım Biçimleri

Etkinlik 35

2. Aşağıdaki paragraflarda yararlanılan anlatım biçimlerini bularak altlarındaki boşluk-
lara yazınız.

Baharla ihtiyarlığı bağdaşmaz zannettikleri için “Peki ama ihtiyarlamıyor muyuz?”
diye soranlar aramızda bulunabilir ama ben de size sorabilirim. Ağaç ihtiyarlamıyor
mu? Yüz yaşındaki bir ağaç ihtiyar değil midir? Elbette ihtiyardır. Onun da vücu-
a du yıpranmış, yer yer kurumuş hatta çürümüştür. Fakat bahar gelince onun da

damarlarına tıpkı taze fidanların damarlarına olduğu gibi su yürümüyor mu? O da
tomurcuklanıp meyve vermiyor mu? Genç bir ağaçla arasında ne fark var?

Anlatım Biçimi: Tartışma

Beyin kabuğu kıvrımlıdır. Ceviz kabuğunun içindeki cevizi düşünün. Nasıl cevizi
düzgün açtığınızda iki yarımküre görürseniz, beyin de sağ ve sol olmak üzere iki
b yarımküreye ayrılır. Cevizinkinden farklı olarak bu yarımkürelerde önemli görevler-
den sorumlu olan farklı bölgeler vardır. Bunlardan biri de motor bölgedir. Bu bölge,
isteğimizle çalışan kaslarımızı kontrol eder. Örneğin futbol oynarken motor bölge-
niz çalışır. Ama gol atmak için beyninizin daha birçok yerini çalıştırmanız gerekir.

Anlatım Biçimi: Açıklama

Geniş ahırın bir köşesinde yeni yığılmış olan kuru otlar yükseliyordu. Ot yığını,
ahırın diğer ucuna doğru, bir dağ yamacı gibi alçalarak uzanıyordu. Bir diğer taraf,
yeni yığınlar için boş tutuluyordu. Her iki yanda da yemlikler göze çarpıyordu ve
c tahta bölmelerin aralarından otların kafaları seçiliyordu. Uçuşan sineklerin vızıltısı,
ikindi vaktinin tembel vızıltısı havayı dolduruyordu. Dışarıda demir çubuğa çarpan
nalların gürültüsü ile oynayan, birbirini teşvik eden, alaya alan adamların sesleri
duyuluyordu.

Anlatım Biçimi: Betimleme

O gün hava çok sıcak olduğu için balkonda ders çalışıyordum. İçeriye göre bi-
raz daha esintiliydi burası. Ertesi gün iki dersten sınavım vardı. Birçok arkadaşım
gibi derslerime günü gününe hazırlanmadığım için sınav öncesi çok fazla çalış-
d mak zorunda kalıyordum. Yine de yeterli olmuyordu. Her defasında pişman oluyor,

dersleri biriktirmemek için kendime söz veriyordum. Sonra bu sözümü, çektiğim
sıkıntıyı unutuyor, yine biriktiriyordum.

Anlatım Biçimi: Öyküleme

191

7. Sınıf Anlatım Biçimleri KKT - 35 

1. Güneş ışınları duvarın en üst kısmına vuruyor, 3. Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
ahırda ışıklar hafifliyordu. Ahırda koyu bir sessizlik Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,
vardı, çiftlik ikindi vaktinin sessizliği içindeydi. Atı- Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
lan nalların çınlamaları, oynayan adamların sesleri Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...
hafiflemiş gibiydi. Dışarısı henüz tamamıyla gün- (Faruk Nafiz Çamlıbel)
düz olmasına rağmen, artık alaca karanlık ahıra
yayılmaya başlamıştı. Otların içeri alınması için Bu dizelerde aşağıdaki anlatım biçimlerinden
ardına kadar açık bırakılmış kapıdan bir güvercin hangisi ağır basmaktadır?
girdi. Bir dolandıktan sonra çıktı. En kenardaki
bölmenin ardından bir çiftlik köpeği göründü. Cı- A) Açıklama B) Tartışma
lız olan bu hayvan, yavrularının olduğu sandığa C) Betimleme D) Öyküleme
doğru uluyarak sandığın içine girdi.
4. Çocuğun düz, güneşten solup kırmızı olmuş
Bu parçanın anlatımında yararlanılan anlatım kara saçları alnına dümdüz, dikine düşüyordu.
biçimleri aşağıdakilerin hangisinden birlikte Yüzü ufacıktı. Kupkuru bir yüzdü. Gözleri koca-
verilmiştir? man kahverengiydi. Teni güneşten yanmıştı. On
birinde gösteriyordu. Dize kadar da şalvarını çalı
A) Betimleme – öyküleme yemişti. Bacakları bu sebepten çıplaktı. Ayakları
da yalındı.
B) Açıklama – tartışma
Bu parçada geçen aşağıdaki varlıklardan han-
C) Öyküleme – açıklama gisi betimlenmemiştir?

D) Tartışma – betimleme

A) Saç B) Yüz C) Göz D) Alın

2. İhtiyarlık insanları işinden uzaklaştırır, derler. Evet 5. Hormonlar, vücudumuzda doğal olarak üretilen
ama hangi işlerden? Önce onu belirlemeli. Genç- ve birçok olayın gerçekleşmesinde rol oynayan
lik isteyen, kuvvet isteyen işlerden değil mi? Bir özel kimyasal maddelerdir. Örneğin “büyüme hor-
kere ihtiyarların kuvveti yoktur diye boşuna üzül- monu”. Bu hormon, beynimizde bulunan hipofiz
memeli. Çünkü onların kuvvetli olmalarına zaten bezinde üretilir ve kan aracılığıyla tüm vücuda
lüzum yoktur ki! Sonra, vücut hâlsiz de olsa ih- yayılır. Hücrelerimizin çoğalmasını ve buna bağlı
tiyarlara göre manevi kuvvetlerle yapılacak işler olarak da kollarımızın, bacaklarımızın, boyumu-
az mıdır? Ya tecrübeleriyle, düşünceleriyle, öğüt- zun uzamasını sağlar. İşin ilginç yanı, büyüme
leriyle büyük işler gören ihtiyarlara ne demeli? hormonu uyku sırasında salgılanır.
İhtiyarların işe yaramadığını söyleyenler ne söy-
lediklerini bilmeyen insanlarıdır. Böyle bir iddiada Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakilerden
bulunmak bir gemide dümencinin hiçbir işe yara- hangisidir?
madığını söylemek gibidir.
A) Bir düşünceyi savunmak
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden
hangisi kullanılmıştır? B) Herhangi bir konuyu açıklamak

A) Açıklayıcı anlatım C) Tasarlanan bir olayı anlatmak

B) Tartışmacı anlatım D) Varlıkları okuyucunun gözünde canlandırmak

C) Öyküleyici anlatım

D) Betimleyici anlatım

192

7. Sınıf Düşünceyi Geliştirme Yolları

Düşünceyi Geliştirme Yolları
➤➤ Tanımlama: Bir kavramın, durumun ya da varlığın belirgin özellikleriyle tanıtılmasına tanımlama denir. Tanım-

lama “Bu nedir?” sorusuna verilen cevaptır. Tanımlama öznel veya nesnel olabilir.
Örnek:
Özgürlük, herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta
bağlı olmama durumudur. Özgürlükler sınırsız değildir. Bir kişinin özgürlüğü başka bir kişinin özgürlüğünün
başladığı yerde biter. Yani özgürlüğün sınırını başka birinin özgürlüğü belirler.
Bu metnin ilk cümlesinde özgürlüğün tanımı yapılmıştır.

➤➤ Karşılaştırma: Birden fazla varlık, kavram ya da durum arasındaki benzerlik veya farklılıkları ortaya koymaya
karşılaştırma denir. Karşılaştırmayla konunun farklı yönleri sunularak daha iyi anlaşılması sağlanır.
Örnek:
Düşünceler yazıyla veya sözle aktarılabilir. Düşünceyi yazıyla aktarmak düşüncenin kalıcı olmasını sağlar.
Yazıyla aktarılan düşünceler derlenip toparlanır, belli bir plan içerisinde sunulur. Sözle aktarılan düşünceler
ise öncelikle unutulmaya mahkûmdur. Çünkü kalıcılığı yoktur. Çoğu zaman hazırlıksız olduğundan yazıda
olduğu kadar planlı olması zordur. Ancak şu da bir gerçek ki sözle düşünce aktarılırken genellikle yüz yüze
olunduğundan yazıya göre etkileyicilik fazladır.
Bu metinde yazı dili ve söz karşılaştırılmıştır.

➤➤ Benzetme: Bir kavram, nesne ya da varlığı ilgili olduğu başka bir kavram, nesne ya da varlıkla anlatmaya
benzetme denir. Benzetmede “gibi, kadar” edatlarından yararlanılır.
Örnek:
Her kapının bir anahtarı vardır. Bir kapıya ait olmayan bir anahtarla o kapı açılamaz. O kapıyı kırmadan açabil-
menin tek yolu doğru anahtarı bulabilmekten geçer. İnsanlar da böyledir. Her insanın anladığı, anlayabileceği
bir dil vardır. Yani her insanın hoşlandığı ya da hoşlanmadığı noktalar olur. Burada önemli olan doğru insana
doğru bir dille, üslupla yaklaşabilmektir. Yani o insanın gönül anahtarını bulabilmektir. Bu başarıldı mı her
insanın gönlüne girilebilir.
Bu metinde insan kapıya, dil ise anahtara benzetilmiştir.

193

7. Sınıf Düşünceyi Geliştirme Yolları

Etkinlik 36

Kazanım: T.7.1.9. Dinlediklerinde/izlediklerinde başvurulan düşünceyi geliştirme yollarını tespit eder.
Düşünceyi geliştirme yollarından tanımlama, karşılaştırma ve benzetmenin belirlenmesi
sağlanır.
T.7.3.37. Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını belirler.

1. Aşağıdaki paragraflarda kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını bularak altlarındaki
boşluklara yazınız.

Eğri olarak büyüyüp kocaman olmuş bir ağacı o saatten sonra düzeltemezsiniz.
Ağacın dik durması için ne kadar da çabalasanız boşunadır. Aşırı zorlarsanız ağaç
muhtemelen bir yerinden kırılır. Oysa henüz fidanken onu dik bir sopaya sarsay-
a dınız zamanla fidan serpildikçe sopa gibi dik dururdu. İnsan da böyledir. Henüz
küçük bir çocukken yanlışlarını görüp düzeltebilirsiniz. Ancak belli bir yaşa geldi
mi artık o yanlışların düzeltilmesi çok zor olur. Aşırı zorlayıcı tutum içerisine girer-
seniz bu defa da o insanı tamamen kaybedebilirsiniz.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Benzetme
Kalp, göğüs orta boşluğunda vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere
ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organdır. Yaklaşık bir yumruk bü-
yüklüğündedir ve kendiliğinden kasılma özelliğine sahiptir. Akciğerimizin sağ ve
b sol bölümlerinin arasında, hafifçe sola yakın bir yerde bulunur. Akciğerimizin sol
yarısının, sağ yarısından biraz küçük olmasının nedeni de budur. Kalbimiz dakika-
da 60-80 kez atar. Heyecanlandığımızda ya da koştuğumuzda bu sayı dakikada
200’e kadar çıkabilir.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Tanımlama
Sinema izleyicisi hayal gücünü çok kullanmaz. Her şey gözünün önündedir. Ken-
disi pasif durumdadır. Gördüklerini anlamlandırır. Anlamlandırdıkları ise ekranın
c boyutuyla sınırlıdır. Oysa roman okuyucusu öyle mi? O, okuduklarının hayalini
kurar, bunları zihninde canlandırır, anlamlandırır. Sinema izleyicisine göre aktiftir,
hayal gücü ise sınır tanımaz.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Karşılaştırma
İçinde yaşanılan ve insan soluğu ile hayat bulan yapıların dış dünyayla ilişkilerini
sağlar kapılar. Pencereleri dışarıyı bize anlatan, “gösteren” gözler olarak düşünür-
d sek kapılar sevmediğini dışarıda bırakıp sevdiğini içeri alan bir ağız gibidir. Sahip
olunanı ardına saklayarak sahip olamayanda bir yabancılaşma duygusu yaratır
kapılar.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Benzetme

194

7. Sınıf Düşünceyi Geliştirme Yolları

Etkinlik 36

2. Aşağıdaki paragraflarda düşünceyi geliştirme yollarını (tanımlama, karşılaştırma,
benzetme) ve tanımlanan, karşılaştırılan veya benzetilen varlıkları örnekteki gibi açık-
layınız.

Bir cep telefonunun içinde bir elektronik devre, bir anten, bir sıvı kristal ekran,
tuşlar, mikrofon, hoparlör ve pil bulunur. Elektronik devre insan beyni gibidir. Tüm
işlemler orada yürütülür. Diğer parçalar elektronik devreye bağlıdır. Elektronik
devredeki herhangi bir sorun tüm parçalarda sorun yaratır. Yani elektronik devre
a arızalanırsa hiçbir parça tam olarak çalışmaz.
Düşünceyi Geliştirme Yolu: B enze tme
Varlık veya Varlıklar: E lektro nik de vre ins an be ynine b enzet ilmiştir .

Okuma ve dinleme başkalarının düşüncelerini, duygularını anlamaya yarar. Her
ikisinin de avantaj ve dezavantajı mevcuttur. Ancak okuma çoğu zaman daha
sakin bir zihinle gerçekleştirilir. Bu yüzden okumada anlama oranı dinlemeye göre
daha fazladır. Ayrıca okumada anlaşılmayan noktalar defalarca tekrarlanabilirken
dinlemede bu tekrar daha sınırlıdır. Dinlemenin ise okumadan daha avantajlı olan
b yönü dinlerken yüz yüze iletişim kurulduğundan soru sorulabilmesidir.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Karşılaştırma
Varlık veya Varlıklar: Dinleme ve okuma karşılaştırılmıştır.

Kandiller fedakârdır. Çevresine bir damla ışık vermek için yanar. Yandıkça tükenir
ama tükenmeye aldırış etmez. Çünkü çevresine ışık saçmaktadır, çevresini aydın-
latmaktadır. Öğretmen de tıpkı bir kandil gibidir. Çevresini aydınlatabilmek, insan
yetiştirebilmek için elinden geleni yapar. Hiçbir şeyi esirgemez öğrencilerinden.
Ömrünü mesleğine, insan yetişmeye harcar. Yıllar sonra pırıl pırıl dimağlar yetişti-
c rir ama kendisi bu süreçte sönme noktasına gelir.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Benzetme
Varlık veya Varlıklar: Öğretmen kandile benzetilmiştir.

Bilgisayar, veri ve komut kabul edilen, bu komutlara göre verileri işleyen, işlenmiş
verileri saklayan veya çeşitli bilgileri bizlere aktarabilen elektronik bir cihazdır. Bir
bilgisayarın verileri işleyebilmesi için donanım ve yazılıma ihtiyacı vardır. Donanım,
görüp dokunabildiğimiz ekran veya fare gibi bilgisayarın elektronik parçalarına
verilen isimdir. Yazılım ise bilgisayarın görevini yapabilmesi için bilgi işlemde kul-
d lanılan programların tümüne verilen isimdir.

Düşünceyi Geliştirme Yolu: Tanımlama
Varlık veya Varlıklar: Bilgisayar, donanım ve yazılım tanımlanmıştır.

195

7. Sınıf Düşünceyi Geliştirme Yolları KKT - 36 

1. (I) Bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri ülke- 4. İster çocuk olsun ister yetişkin, yaşamın keyfini
mizdedir. (II) Çatalhöyük’te açığa çıkarılan evler çıkarmayı unutmayanların sevdiği, iyi bildiği oyun-
burada toplumsal bir yaşam biçiminin varlığını dur bulutlardan bir şeyler çıkarmaca. Kimi bulut
gösteriyor. (III) Ne var ki bu evler günümüzdekin- dörtnala koşan attır, kimi buharını göğe sala sa-
den biraz farklı. (IV) Sözgelimi bu evlerin kapıları la giden vapurdur bakana. Biraz önce sevimli bir
günümüzdeki evlerin kapılarının olduğu yerde kuzu olan, az sonra pamuk şekerine dönüşüverir;
değil, çatıdaydı. (V) Çatılarda yürümek o dönem- eğlencelidir. Yaşama farkındalığının yanında, için-
lerde çok yaygın olmalı çünkü o zamanki evlerin de bulunulan ana saygı duyup hakkını vermenin
arasında günümüzde olduğu gibi boşluk ya da
marifet olduğuna iyi bir örnektir bulutları izlemek.
insanların yürümesi için sokaklar yoktu.
Bu metinde yazar, ana fikri desteklemek için
Bu parçada numaralanmış cümlelerin aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
hangisinde itibaren karşılaştırmaya başvurul-
muştur? A) Tartışmaya B) Karşılaştırma
C) Benzetmeye D) Tanımlamaya
A) II. B) III. C) VI. D) V.

2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde dilin tanımı
yapılmıştır?

A) Dilin insanlar arasında anlaşmayı sağladığı
bilinir.

B) Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlamaktadır.
C) Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan

vasıtaya benzer.
D) Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan

vasıtadır.

3. Jeofizik, fiziği temel alarak yeri, yerküreyi anlama- 5. Tiyatro oyunculuğu sinema oyunculuğundan
ya çalışan bir bilim dalıdır. Bir çeşit “Yer içerisine daha zordur. Çünkü tiyatroda canlı performans
bakabilen gözümüzdür.” de diyebiliriz. Üzerinde söz konusudur. Tiyatro oyuncusu rolüne çok iyi
yaşadığımız yerin özelliklerini bilmek için atmos- hazırlanmış olsa bile oyun esnasındaki bir an-
ferin, gezegenlerin, uyduların ve Güneş’in fiziksel lık dalgınlığı işini yapmasına engel olur. Sinema
özelliklerini yine fizik ve matematik kullanarak oyunculuğunda da dikkat önemlidir ancak tiyatro
anlamaya çalışır. Bu, röntgen çekmek gibidir oyunculuğu kadar değildir. Çünkü yapılan çe-
aslında. Nasıl bir radyolog X ışınlarını kullanarak kimler sinemada defalarca tekrarlanabilir. Ayrıca
vücudumuzun içini görebiliyorsa jeofizik mühen- tiyatro oyuncusunun doğaçlama yeteneğinin ol-
ması gerekir. Kriz durumlarını tiyatro oyuncusu
disi de yerin içini görmeye çalışır. sinema oyuncusuna göre daha iyi yönetir. Ro-
lündeki bir hatayı seyirciye hiç hissettirmeden
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- toparlar tiyatro oyuncusu. Sinema oyuncusu ise
gisi kullanılmamıştır? daha çok dış çekim yaptığından tiyatro oyuncu-
suna göre daha çok yorulur.

Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme
yollarının hangisinden yararlanılmıştır?

A) Tanımlama B) Açıklama A) Karşılaştırma B) Benzetme
C) Tartışma D) Benzetme C) Tanımlama D) Örnekleme

196

7. Sınıf Metnin Dil ve Anlatım Özellikleri

Metnin Dil ve Anlatım Özellikleri

➤➤ Duygu ve düşüncelerimizi amacına uygun olarak anlatırken dil ve anlatım özelliklerinden yararlanırız. Paragrafı
dil ve anlatım yönünden değerlendirebilmek için paragrafa dil ve anlatım özellikleri yönünden hâkim olmak ge-
rekir. Metinde kullanılan anlatım biçimleri, düşünceyi geliştirme yolları, hikâye unsurları, söz sanatları, deyimler,
öznellik, nesnellik vb. pek çok kavram metni dil ve anlatım bakımından değerlendirmemizi sağlar.
Örnek:

Yaşadığınız her anı özellikle de gençlikte yaşadığınız her anı iyi kullanmaya ve her ana değer vermeye mec-
bursunuz. Çünkü gençlik, hayatın sonraki devreleri için bir hazırlanma çağıdır. Fidanken iyi bakılmış, suyu
verilmiş, böcek ve hastalıklardan korunmuş, budanmış, aşılanmış bir ağaç en güzel meyvelere hazırlanmış
demektir. İşte gençlik de böyledir. Gençliği ihmaller içinde geçmiş, zaman öldürmüş adam birçok bakımdan
eksik kalmıştır. Gençliğini değerlendiren adam ise ötekine göre daha dolu bir yaşam sürer.
Metnin Dil ve Anlatım Özellikleri Bakımından Değerlendirilmesi
• Deyimlerden yararlanılmıştır. (Değer vermek, zaman öldürmek)
• Benzetmeye yer verilmiştir. (Gençlik fidana benzetilmiş.)
• Tanımlamaya başvurulmuştur. (Gençliğin tanımı yapılmış.)
• Karşılaştırmaya yapılmıştır. (Gençliğini değerlendiren ve ihmal eden adamlar karşılaştırılmış.)
• Anlatım açık ve anlaşılırdır. (Anlaşılması güç sözcükler kullanılmamış.)

Etkinlik 37

Kazanım: T.7.3.6. Deyim ve atasözlerinin metne katkısını belirler.
T.7.3.8. Metindeki söz sanatlarını tespit eder.
T.7.3.21. Metindeki hikâye unsurlarını belirler.
T.7.3.22. Metnin içeriğini yorumlar.
T.7.3.28. Okudukları ile ilgili çıkarımlarda bulunur.
T.7.3.36. Metindeki anlatım biçimlerini belirler.
T.7.3.37. Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını belirler.

1. Aşağıdaki metinde dil ve anlatım bakımından değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değer-
lendirmelerden doğru olanların başındaki kutucukları işaretleyiniz.

Müslümanlar ramazan ayında dünya ni- 1  Deyimlerle anlatım zenginleştirilmiştir.
metlerinden el çekmek, yemekten ve 2 Açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
içmekten nefislerini alıkoymak feragatine 3  Öznel anlatımdan yararlanılmıştır.
seve seve katlanırlar. Din daima feragati 4 Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.
emreder. Zaten nefis terbiyesinin en te- 5  İkilemelere yer verilmiştir.
sirli vasıtası da feragattir. Dünyanın en
iştah açıcı şeylerini göreceksiniz, nefsi-
nizle baş başa kalacaksınız ama onlara el
sürmeyeceksiniz. Onları alma kudretine
sahip olduğunuz hâlde onlara dokunma-
yacak, bakıp geçeceksiniz.

197

7. Sınıf Metnin Dil ve Anlatım Özellikleri

Etkinlik 37

2. Aşağıdaki metinlerin dili ve anlatımıyla ilgili numaralanmış yargılardan doğru olanların
başındaki kutucuklara “D”, yanlış olanların başındaki kutucuklara “Y” yazınız.

a Topal, ata bindi ve atını kasabaya 1D Deyimlerle anlatım zenginleştiril-
doludizgin sürdü. Topal gözden kay- miştir.
bolunca Memed de ata bindi, dağa
çekildi. Bir taş ocağına indi. Taş oca- 2D Öyküleyici anlatımdan yararlanıl-
ğında sular toplanmıştı ama taş ocağı mıştır.

siperliydi. Yağmur yağsa bile insanın 3 Y Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
üstüne düşmezdi, mağara gibiydi.
Ocağın çukuru su doluydu. Çukura taş
yığmaya başladı. Atı tam üstteki büyük 4 Y İkilemelerden yararlanılmıştır.

meşe ağacına bağladı. Yamçıya sarılıp
yığdığı taşların üstüne yumuldu. Bir 5 Y I. kişi ağzından anlatım yapılmıştır.
zaman kendinden geçiyor, sonra hop
diye ayıkıyordu. Şafağı böyle etti.
6 D Benzetme yapılmıştır.

b Geceleyin yatağınıza girdiğiniz zaman 1 Y Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
uykunuzun gelmesini beklerken gün-
düz yaptığınız birçok işin, tanıştığınız
insanların, görüştüğünüz dostların, 2D Öyküleyici anlatımdan yararlanıl-
arkadaşların gözünüzün önünden geç- mıştır.

tikleri oluyor mu? Bu sorudan genç 3 D Düşünce yazısından alınmıştır.
okuyucuların bir şey anlamayacaklarını
hatta soruyu anlamsız bulacaklarını bi-
liyorum. Çünkü onlar yatağa girdikleri 4 Y Kişileştirme yapılmıştır.

zaman uykularının gelmesini beklemez-
ler. Başlarını yastığa koyar koymaz 5 D Samimi bir üslup kullanılmıştır.
uykuları da hemen gelir ve mışıl mışıl
uyurlar. Sanki o yaşlarda uyku hemen 6 D İkilemeden yararlanılmıştır.
yastığın altındadır.

c İklim olayları; ısınma, donma, rüzgâr, 1 Y Öznel anlatımdan yararlanılmıştır.
sel, gelgit, yerçekimi gibi etkenler ka-
yaçları aşındırır. Erozyonla, karalardaki
kayaç parçaları ve diğer maddeler akıp 2 Y Benzetme söz konusudur.
gider. Bunların göl, deniz tabanı gibi
çukur bir yerde katman katman birikip 3 D İkilemelere yer verilmiştir.
sıkışmasına da tortullaşma denir. Bu
şekilde tortul kayaçlar oluşur. Eroz-
yon ve tortullaşma yeryüzü şekillerini 4 D Tanımlamaya başvurulmuştur.

değiştirir. Mesela buzullar vadiler oluş-
turarak dev kaya ve tortul yığınlarının 5 D Örneklemeye başvurulmuştur.
öbek öbek birikmesine neden olur.
Nehirler, kayaçları aşındırır ve vadiler,
kanyonlar oluşmasına yol açar. Ne- 6 Y Tartışmacı anlatım hâkimdir.

hirlerin taşıdığı kayaç parçalarından
deltalar oluşur.

198

7. Sınıf Metnin Dil ve Anlatım Özellikleri KKT - 37 

1. Tekneye düşen kırmızı boya damlacıkları küs- 4. Yokuşbaşı evi... O ne sevimli, ne cana yakın
tah bir tavırla siyah boyayı iterek kendilerine yer bir evdi. Yokuşbaşı’nın yüksek bir noktasında,
açıyorlardı. Siyah boyalar bir anda neye uğra- Ermeni Mahallesi’ne bakan dik bir yokuşun kö-
dıklarını şaşırmış gibi kenara çekiliverdiler. Ama şesindeydi. Asıl binadan ayrı ve dik yokuşa nazır
sonra onlar da kırmızıları itmeye başladılar. Kırmı- dört odalı bir daire vardı ki buradan uzun bir taş
zılar toparlanmak zorunda kaldı. Teknedeki kısa merdivenle ayrı bir kapıya inilirdi. Bu dairenin en
süreli mücadele bitmiş gibiydi. Şimdi siyah boya, büyük odası benim oturma, çalışma ve misa-
kırmızı damlaların etrafını kuşatıyordu. Kavgayla fir kabul etme yerimdi. Orada bir kitap dolabım,
başlayan bir arkadaşlığın resmi vardı sanki tekne- büyükçe bir yazı masam, bir iki koltukla birkaç
de. Mükemmel bir ikili! sandalyem vardı. Serbest kaldığım gecelerde mi-
safirlerim de olurdu.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez? Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili,

A) Benzetmeye yer verilmiştir. I. Öznel anlatımdan yararlanılmıştır.

B) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. II. Betimleyici ögelere yer verilmiştir.

C) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur. III. Benzetmeden yararlanılmıştır.

D) Öznel ifadelerden yararlanılmıştır. IV. Üçüncü kişi ağzından anlatılmıştır.

yargılarından hangilerine ulaşılamaz?

2. (I) Bu romanda pek de bilinmeyen bir gerçek gün A) I ve II. B) I ve III.
ışığına taşınıyor. (II) II. Dünya Savaşı’nda Baltık C) II ve IV. D) III ve IV.
bölgesinde yaşayan bir halkın çektiği acı bu ro-
manla tarihin aydınlık sayfalarına çıkıyor. (III) Sade 5. Aşağıdaki metinlerden hangisinde yay ayraç
ve akıcı kurguyla yazılmış, elinize alıp rahatlıkla içinde verilen anlatım özelliği yoktur?
bir oturuşta okuyabileceğiniz bir roman bu. (IV)
Bu yüzden olsa gerek en çok satan kitaplar ara- A) Doktor, bir gülümsemeyle birlikte annemin
özürlerini pek önemsemeden başımı hafifçe
sında yerini aldı bile. okşadı ve harika bir çocuk olduğumu söyledi.
Daha sonra beni ara sıra ziyaret etti ve uzun
Bu metinde numaralanmış cümlelerin han- yıllar gelişimimi merakla takip etti. (I. kişi ağzın-
gisinde yazarın dil ve anlatımına yönelik bir dan anlatım)
değerlendirme yapılmıştır?
B) Küresel ısınmanın en büyük sorumlusu olan
A) I. B) II. C) III. D) IV. sera gazlarının etkileriyle ilgili araştırmalar
yaklaşık 20 yıldır sürüyor. Isınmanın başlıca
3. Gözlerimin önünde hep aynı beyaz ev. kaynağı bu gazlar olduğundan, araştırmalar
Her dağ yamacına kurduğum, bunların atmosfere salınımının azaltılması yö-
Beliren her su kenarında, nünde ilerliyor. (Nesnel anlatımdan yararlanma)
Pembe damlı, yeşil panjurlu, balkonlu,
Balkonuna tırmanan sarmaşık. C) Babam birkaç işsiz gence iş bulunca gençler
Gece, pencerelerinden sızacak ışık, sevinçten deliye döndü. Babamı yere göğe
Kışın tütecek bacası. sığdıramıyordu. Diğer işsizler bu olaydan son-
(Ziya Osman Saba) ra babamın yolunu gözlemeye başladı. Başka
işsizler kapımızı çalıp işsiz olduğundan dert
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- yanıyordu. (Deyimlerden yararlanma)
lenemez?
D) Henüz altı yedi yaşlarındaydı. Başında püs-
A) Betimlemelere yer verilmiştir. külsüz ve ipeğinin yukarı kalkık durmasından
B) Karşılaştırma yapılmıştır. dolayı para kumbaralarının yarısını andıran bir
C) Şiirsel bir anlatım vardır. fes vardı. Saçlar kıvırcık, yanak tombul, kirli
D) Hayal gücünden yararlanılmıştır. beyaz çehreli, kulakları kalkıktı. (Öyküleyici an-
latıma yer verme)

199


Click to View FlipBook Version