The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search

Medyalab Dergisi_19.Sayı

Medyalab Dergisi_19.Sayı

yolunda yardımcısı, mürşidi Tapduk Emre’dir. Tapduk dervişin belirli sınavlardan geçmesi beklenilmekte-
Emre ihtiyar bir adamdır. Herkesten tarafından sevilir dir. Bunu da derviş nefsini yenerek başarabilmek-
ve saygı duyulur. Şehirden uzak bir dergâhı vardır. Mür- tedir. Tasavvufta nefsin mertebeleri vardır, derviş
itleriyle aynı dergâhta yaşamaktadır. Şehirdeki halk bu mertebeleri geçerek insanı kâmil olabilmektedir.
onun etrafında birleşir ve sohbetlerinde bulunurlar. Nefsi emmâre, levvâme, mülhime, mutmainne, razi-
Şeyh sohbetlerinde kısaslardan, öğütlerden, menkı- ye, marziyye ve kâmile olarak yedi mertebede ele
belerden ve Kur’an-ı Kerimde bulunan ayetlerden bah- alınmıştır. Yunus bir gün dergâhta kendi odasında
sederek sohbet vermektedir. zikir yaparken rüya görür. Rüyasında dergâhta zikir
halindedir. Etrafına bakar etraftaki kişilerin hep-
‘’Yol bu, yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan yoktur. si kendisidir, ancak kendisi zikir çekerken diğerleri
Yolu sorar isen, yol tektir. O da Hakk’a doğrudur. İşte, o uyumaktadır. Uyanır dışarıda Şeyhini görür. Şeyhine
sebepten tek bir yaratılmış yoktur ki, Hakk yolunda ol- rüyasını anlatır. Tapduk Emre ‘’Gel bakalım evlat, hele
maya. (Tapduk Emre)’’. varıp uyandıralım uyuyanları’’ deyip Yunus’u dergâhın
mescidine götürür. Uyuyanlar gene oradadır. Yunus
Sohbet ve zikirlerinde şeyh postta oturur ve yüzü mür- şaşırır. Rüyada değildir. Tapduk Emre kendisine nef-
itlerine dönüktür. Dizide Tapduk Emre’ye (pirim ve şey- sin mertebelerini ve tasavvuf yolunu anlatır. Tapduk
him) olarak seslenilmektedir. Tapduk Emre, Yunus’u Emre, Yunusu nefsi levvâme makamına geçirir. Uyuy-
hem zahiri hem de manevi olarak terbiye etmektedir. anlar artık uyanmış ve zikretmeye devam etmişlerdir.
Ona çeşitli vazifeler verir, bu vazifelerde de Yunus’un
yardımcısı yine hocası Tapduk Emre’dir. Tapduk Emre Dizide mekân kullanımında Tapduk Emre’nin sahne-
hem dünya işleriyle uğraşan halktan biri hem de mür- leri genel olarak dergâh, Nallıhan meydanı, zindan ve
itlerini süluk yolunda terbiye eden manevi bir lider dergâha giden yollarda geçmektedir. Kostüm olar-
olarakkarşımıza çıkmaktadır. Tasavvuf düşüncesinde ak ise şeyhin İbnül Arabi karakterindeki gibi; kumaş

bir elbise, uzun hırka, bez ayakkabı, beyaz veya siyah da nöbet tutan asker sizi bekler. Yetim çocuklar sizi
bir sarık ve baston kullandığını da görmekteyiz. Tap- bekler. Sütü kesilmiş analar sizi bekler. Doğrul Abdülh-
duk Emre’nin zikir sahneleri Diriliş Ertuğrul’dan biraz amid doğrul! Yakacak odunu olmayan fakir fukara sizi
farklıdır. Şeyhin zikirlerinde şeyh postta oturur, mürit- bekler.’’ demiştir. Bu sözler üzerine Sultan’ın üzüntüsü
lerde halka şeklinde dizleri değecek şekilde yaklaşırlar. sona ermiş görevine dönmüştür. Galip Efendi halk ve
Zikir ayakta değil oturarak yapılır. Ortak özellik olarak devlet otoritesi tarafından sevilen ve saygı duyulan
ise zikirlerde genel olarak kasideler Hz. Peygamber’e birisidir. Çoğu devlette görev yapan insanlar onun
söylenmekte ve zikir esnasında def kullanılmaktadır. dergâhında tasavvuf terbiyesi almışlardır. Galip Efendi
Sultana ‘’ Sultanım ‘’ diye seslenirken, Sultan Abdülh-
‘’Ya Rasulallah şefaat eyle, halim pek yaman; Mücrimim amid de Galip Efendiye ‘’Ey dost’’ diye hitap etmekte-
biçarenim muhtacınım ben her zaman; Cürmü isyanım dir. Galip Efendi zikirler de genellikle ortada durur ve
büyük dolar zemini asuman Hab-ı gafletten uyandır Ya zikri yönlendirir. Galip Efendi müritleriyle beraber hal-
Rasulallah aman; Ya Rasulallah ! Eğer sen gelmeseydin ka halinde hareket ederek açık zikir yapmaktadır. Zikir
âleme Güller açmaz bülbül ötmez meçhul esma deme halkası birbirine yaklaştıkça zikir sesleri, kasidenin
Varlığın manası olmaz gark olurdu mateme Bi”setin sesi ve def aletinin ritmi artmaktadır.
tekvana şandır Ya Rasulallah; Medet Ya Rasulallah’’
(zikir sahnesinde def eşliğinde söylenmektedir). Galip efendinin sahneleri genellikle dergâhta bazen de
Sultanın huzurundadır. Galip Efendi kostüm olarak ku-
Aydınlatmada benzer şekilde camlardan mum- maş beyaz bir elbise, uzun kahverengi hırka, siyah ayak-
lardan ve odayı ısıtan yanan odunların ışığından kabı, kahverengi bir sarık ve baston kullandığını görme-
yararlanılmıştır. Sarı ve mavi tonları tercih edilmiş, kteyiz. Tasavvuf kaynaklarında Hz. Peygamber’in Ehl-i
döneme ait dekorlar kullanılmıştır. Kamera hareket- beyt’ini abası altına alması, şair Kâ‘b b. Züheyr’e hır-
li kullanılmış özellikle zikir sahnelerinde ritmin arttığı kasını vermesi, Kur’an’da Yûsuf sûresinde Hz. Yûsuf’un
noktalarda veya zikrin başlangıç noktalarında tepe gömleğinden bahsedilmesi, hırka giymenin tasavvuf
açı kullanılmış zikir halkasına doğru kamera hareket- âdâbı içinde yer almasına delil olarak zikredilir. Resûl-i
li hala gelmiştir. Şeyhin müritleriyle sohbetlerinde Ekrem’in, hırkasının Veysel Karanî’ye verilmesini vasiyet
genellikle şeyh alt açı olacak şekilde çekilmiştir. ettiği yaygın bir inançtır (Türkiye Diyanet Vakfı, İslam
Ansiklopedisi, 17. cilt, 373). Galip Efendi’nin sahneler-
Payitaht Abdülhamit (2017): Galip Efendi inde aydınlatma olarak sarı ve mavi tonları tercih edil-
2017 yapımı olan Türk Televizyon dizisi Payitaht Abdül- irken, kostümde kahverengi tonları kullanılmıştır. Galip
hamid, TRT’de 5.sezonuna girmektedir. TRT’de yayınla- Efendi’nin zikir sahnelerinde dönemin şartlarına uygun
nan dizi 34. Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’in saltan- aydınlatma yapılmak istenmiş , bu yüzden aydınlatma-
atının son 13 yılında (1896-1909) yılları arasında yaşanan da mum lar, camlarından süzülen ışık ve dergâhı ısıtan
olayları konu almaktadır. Her ne kadar Sultan Abdül- odun ateşinden faydalanılmıştır. İncelediğimiz diğer
hamid dizide halife olarak karşımıza çıksa da, tasav- dizilerdeki zikir sahnelerde kullanılan kamera teknikleri
vuf terbiyesine önem vermektedir. Sürekli olarak zor Galip Efendi’nin sahnelerinde de benzer olarak kul-
zamanlarında, fikir danışabileceği, ayrıca zikirlerinde lanılmıştır. Özellikle halka halinde Galip Efendi’ye doğru
yer alabileceği kişi olarak Galip Efendiyi görmektedir. yaklaşan müritler üst açıdan çekilerek gül imgesi veril-
Sultan Abdülhamid, Galip Efendiyi dergâhında ziyaret mek istenmiştir. Zikrin başlangıcında sabit olarak tripot
ettiği sahnelerde Galip Efendinin önünde diz büküp üzerinde kullanılan kamera zikrin ritminin artmasıyla
oturmaktadır. Galip Efendi posttun üzerinde durur ve birlikte steadicam yardımıyla hareketli hale gelmiştir.
Sultan’a zor zamanlarında öğütler vermektedir. Sul-
tan yükünün ağır olduğunu sultanlıktan çekilmek dahi Uyanış Büyük Selçuklu (2020): Yusuf El Hamedani
istediğini söylemektedir. Sultanın bu sözleri üzerine 2020 yapımı olan Türk Televizyon dizisi Uyanış Büyük
Galip Efend ‘’Doğrul Sultan Abdülhamid doğrul! Allah Selçuklu yayınlarına TRT’de devam etmektedir. Dizini
bizimledir. Doğrul, yükünü sırtlan ve doğrul, Tabyasın- bu sene ilk sezonu yayınlanmaktadır. Dizinin konu-

da nöbet tutan asker sizi bekler. Yetim çocuklar sizi da nöbet tutan asker sizi bekler. Yetim çocuklar sizi
bekler. Sütü kesilmiş analar sizi bekler. Doğrul Abdülh- bekler. Sütü kesilmiş analar sizi bekler. Doğrul Abdülh-
amid doğrul! Yakacak odunu olmayan fakir fukara sizi amid doğrul! Yakacak odunu olmayan fakir fukara sizi
bekler.’’ demiştir. Bu sözler üzerine Sultan’ın üzüntüsü bekler.’’ demiştir. Bu sözler üzerine Sultan’ın üzüntüsü
sona ermiş görevine dönmüştür. Galip Efendi halk ve sona ermiş görevine dönmüştür. Galip Efendi halk ve
devlet otoritesi tarafından sevilen ve saygı duyulan devlet otoritesi tarafından sevilen ve saygı duyulan
birisidir. Çoğu devlette görev yapan insanlar onun birisidir. Çoğu devlette görev yapan insanlar onun
dergâhında tasavvuf terbiyesi almışlardır. Galip Efendi dergâhında tasavvuf terbiyesi almışlardır. Galip Efendi
Sultana ‘’ Sultanım ‘’ diye seslenirken, Sultan Abdülh- Sultana ‘’ Sultanım ‘’ diye seslenirken, Sultan Abdülh-
amid de Galip Efendiye ‘’Ey dost’’ diye hitap etmekte- amid de Galip Efendiye ‘’Ey dost’’ diye hitap etmekte-
dir. Galip Efendi zikirler de genellikle ortada durur ve dir. Galip Efendi zikirler de genellikle ortada durur ve
zikri yönlendirir. Galip Efendi müritleriyle beraber hal- zikri yönlendirir. Galip Efendi müritleriyle beraber hal-
ka halinde hareket ederek açık zikir yapmaktadır. Zikir ka halinde hareket ederek açık zikir yapmaktadır. Zikir
halkası birbirine yaklaştıkça zikir sesleri, kasidenin halkası birbirine yaklaştıkça zikir sesleri, kasidenin
sesi ve def aletinin ritmi artmaktadır. sesi ve def aletinin ritmi artmaktadır.

Galip efendinin sahneleri genellikle dergâhta bazen de Galip efendinin sahneleri genellikle dergâhta bazen de
Sultanın huzurundadır. Galip Efendi kostüm olarak ku- Sultanın huzurundadır. Galip Efendi kostüm olarak ku-
maş beyaz bir elbise, uzun kahverengi hırka, siyah ayak- maş beyaz bir elbise, uzun kahverengi hırka, siyah ayak-
kabı, kahverengi bir sarık ve baston kullandığını görme- kabı, kahverengi bir sarık ve baston kullandığını görme-
kteyiz. Tasavvuf kaynaklarında Hz. Peygamber’in Ehl-i kteyiz. Tasavvuf kaynaklarında Hz. Peygamber’in Ehl-i
beyt’ini abası altına alması, şair Kâ‘b b. Züheyr’e hır- beyt’ini abası altına alması, şair Kâ‘b b. Züheyr’e hır-
kasını vermesi, Kur’an’da Yûsuf sûresinde Hz. Yûsuf’un kasını vermesi, Kur’an’da Yûsuf sûresinde Hz. Yûsuf’un
gömleğinden bahsedilmesi, hırka giymenin tasavvuf gömleğinden bahsedilmesi, hırka giymenin tasavvuf
âdâbı içinde yer almasına delil olarak zikredilir. Resûl-i âdâbı içinde yer almasına delil olarak zikredilir. Resûl-i
Ekrem’in, hırkasının Veysel Karanî’ye verilmesini vasiyet Ekrem’in, hırkasının Veysel Karanî’ye verilmesini vasiyet
ettiği yaygın bir inançtır (Türkiye Diyanet Vakfı, İslam ettiği yaygın bir inançtır (Türkiye Diyanet Vakfı, İslam
Ansiklopedisi, 17. cilt, 373). Galip Efendi’nin sahneler- Ansiklopedisi, 17. cilt, 373). Galip Efendi’nin sahneler-

de benzer olarak kullanılmıştır. Özellikle hal- tarafından yaralar alır ve uçuruma atılır. Selçuklu ask-
ka halinde Galip Efendi’ye doğru yaklaşan mürit- erleri ve Kınık Obası Sencer’i arasa da onu Yusuf He-
ler üst açıdan çekilerek gül imgesi verilmek ist- madani bulur. Ağır yaralar alan Sencer’i tedavi etmek
enmiştir. Zikrin başlangıcında sabit olarak tripot isteyen Yusuf Hemedani, Sencer’in boynundaki Sultan-
üzerinde kullanılan kamera zikrin ritminin artmasıyla lık mührünü görür. Hamedani eliyle Sencer’in göğsüne
birlikte steadicam yardımıyla hareketli hale gelmiştir. dokunur ve ‘’Ya Hay, Ya Hay, Ya Hay, Ya Hay’’ zikrini
söylemeye başlar. Sencer o sırada rüyasında zikir ya-
Uyanış Büyük Selçuklu (2020): Yusuf El Hamedani pan insanları ve kendisini kurtaran Yusuf Hamedani’yi
2020 yapımı olan Türk Televizyon dizisi Uyanış Büyük görür. Zikirde diğer dizilerdeki din adamlarında olduğu
Selçuklu yayınlarına TRT’de devam etmektedir. Dizini gibi Hz. Peygambere ve sahabelerine kasideler söylen-
bu sene ilk sezonu yayınlanmaktadır. Dizinin konu- mektedir:
su Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun devlet yapısını,
siyasi olaylarını, savaşlarını, Sultan Melikşah ve oğlu Ya imamerrusli ya senedi
Sencer’in hayatını ele almaktadır. Dizinin dışında tarihi Ente babullahi mutemedi
kaynaklara bakıldığında daha sonradan tahta geçecek Febi dünya ya vel ahireti
olan Sultan Sencer, Yusuf Hemadani’ye bağlılığını Ya resulallahi huz biyedi
göstermiştir. Yusuf Hamedani ‘’Hocaların hocası’’ Ahmedim Ahmed ceddim Muhammed
olarak anılmaktadır. Yusuf Hamedani dizide herkes Bulurlar rahmet aşk meydanında
tarafından sevilen, devletin en üst noktasından en alt Hazreti Bekir dilinde zikir
tabakasına kadar saygı duyulan bir din adamı olarak Daima şükür aşk meydanında
karşımıza çıkmaktadır. Savaşçı bir yiğit olan Senc- Hazreti Ömer faruk-ül beşer
er, dizinin ilk bölümlerinden bu yana Yusuf Hemadani Hu diyip döner aşk meydanında
ile güçlü bir bağ kurmaktadır. Dizide Sencer, Yorgos Hazreti Osman camiul kur’an

nelerde kamera alt açıdadır. Zikir sahnelerinde kam-
era ilkin tripot üstünde sabit iken daha sonra zikrin
artmasıyla birlikte steadicam yardımıyla hareketle
hale dönmüştür. Özellikle müritlerin birbirlerine yak-
laşmasında kamera üst açıdan zikir halkasına doğ-
ru yaklaşmıştır. İncelediğimiz diğer dizilerdeki zikir
sahnelerde kullanılan kamera teknikleri Galip Efen-
di’nin sahnelerinde de benzer olarak kullanılmıştır.
Özellikle halka halinde Galip Efendi’ye doğru yaklaşan
müritler üst açıdan çekilerek gül imgesi verilmek ist-
enmiştir. Zikrin başlangıcında sabit olarak tripot üze-
rinde kullanılan kamera zikrin ritminin artmasıyla bir-
likte steadicam yardımıyla hareketli hale gelmiştir.

Hazreti Ali cübbesiz veli İnsanların toplumda başkalarıyla olan etkileşimi zam-
Allah’ın arslanı aşk meydanında anla statü ve rol gibi kavramları ortaya çıkarmıştır.
Toplumlar, bireysel durumlarını anlamlandırmak için
(Uyanış Büyük Selçuklu. 7’nci Bölüm Zikir bu tanımlamalara başvurmuşlardır. Statü başkalarıy-
Sahnesinde söylenen zikrin sözleri) la geliştirilecek ilişkinin niteliğini belirlerken, rol ise
belirli bir toplumsal statüye sahip bireylerin beklenen
Böylelikle zikir sahnesinden sonra kendisine gelen davranış kalıplarını ifade etmiştir. Toplumsal alanın
Sencer ile Yusuf Hemadani arasında ilk bağ kurul- bir parçası olarak görülen dini alan belirli statü ve rol
muştur. Yusuf Hemadani Sencer’in zor zamanlarında modellerin çevresinde şekillenmiştir. Hoca, imam,
yanında olmuş onu manevi yolculuğa almış bir yan- müftü, şeyh, seyit, şerif, molla ve âlim gibi kavram-
dan da devlet için önemli olan kutsal emanetleri ona lar, dini statü olarak ülkemizde de görülür. Dinlerin
vermiş devletin vazifelerini onun omzuna yüklemiştir. kuralları belirli zamanlarda toplumu idare biçimi olar-
Yusuf Hemadani bilge karakter olarak karşımıza çık- ak devletler tarafından uygulanmıştır. Osmanlı dev-
maktadır. Devletin zor zamanlarında devlete insanlar letinde de görülen bu yapı Şeyhülislam olarak tayin
yetiştirmiş, ilmi sorunlarında çözüm bulmuştur. Yusuf edilen din görevlileri tarafından uygulanmıştır. Osmanlı
Hemadani’nin kostümlerinde; kumaş elbise, sarığının toplumunda ilmiye sınıfından beslenen dinî bürokrasi-
üstüne yeşil bir bez, uzun bir hırka kullanılmıştır. nin temel aktörleri (kadı, naib, subaşı, müftü vb.), dinsel
Dergâh sahnelerinde sarı tonları ve koyu tonlar seçilm- alanın dışında sosyal ve ekonomik alanlarda da siyasal
iştir. Loş bir aydınlatma yapılmış mumlardan, yanan merkez politikalarının uygulayıcısı konumunda idiler
odun ateşinden ve dergâhın camlarından süzülen (Okumuş, 2005: 109). Osmanlı ilmiye sınıfı çoğunluk-
ışıklardan yararlanılmıştır. Müzik seçiminde ise def, ney la Tasavvuf eğitimi de almıştır. Abdülkerîm el-Kuşeyrî
ve kasidelerden yararlanılmıştır. Yusuf Hemadani’nin göre Hz. Peygamber’in sohbetinde bulunanlara sahâbe,
bulunduğu sahnelerde kamera alt açıdadır. Zikir sah- sahâbenin sohbetinde bulunanlara tâbiîn, onların soh-
betinde bulunanlara tebeu’t-tâbiîn gibi unvanlar ver-
ilmiş, daha sonra dinin hükümlerine büyük bir dikkatle
riayet edenlere “âbid” ve “zâhid”, zamanla ortaya çıkan
bid‘atlara karşı Ehl-i sünnet seçkinlerinin her an Allah’la
birlikte olma ve gafletten sakınma gayretlerine II. (VIII.)
yüzyıldan itibaren tasavvuf denilmiştir (a.g.e., I, 52-53)
(TDV İslam Ansiklopedisi, 2011; s 119-126 ). Tasavvufun
silsile yoluyla Hz. Peygambere dayandırılan, dinin fıkıh,
kelam, ahlak ve tasavvuf olmak üzere oluştuğu in-

ancını taşıyan Mutasavvıfların yolu olarak ortaya çıktığı hayatın her safhasında halkla iç içe olan, onların so-
düşülmektedir. 2015 yılında, Diyanet İşlerinin düzenle- runlarıyla yakından ilgilenen; bilgili, görgülü, kültürlü ve
diği II. Uluslararası Dini Yayınlar Kongresi Sonuç Bildiri- saygın, sosyo-kültürel ve sosyo-psikolojik yardım hiz-
si yayımlanmıştır. Bildirinin 2’nci, 3’üncü, 7’nci ve 8’inci metlerindeki fonksiyonel kişiliği gözler önüne serilmeli,
maddelerinde Türk dizilerinde yer alan din adamlarının dinî mesajlar daima çağın, yaşadığımız tabiî hayatın
nasıl anlatılması gerektiği hakkında öneriler sunulmuş- içinden olmalıdır. Bu itibarla din görevlisini doğru bir
tur. Özellikle din adamının temsilinde TRT’nin büyük bir şekilde filme aktaracak senaristlerin, cami eksenli din
sorumluluk taşıdığı bildiride yer almıştır. Bildiride yer hizmetleri gibi araştırmalardan haberdar olması ve
alan aşağıdaki ifadeler konumuz açısından önemlidir: kendilerinin de bu konuda yeterli gözlemler yapması
gerekmektedir (Ali Bardakoglu, II.Uluslar Arası Dini
“Sesli ve görüntülü yayınlarda din; içinde yaşadığımız Yayınlar Kongresi, 05-07 Kasım 2004; II.Uluslar Arası
toplumu ortak idealler etrafında birleştiren, aile Dini Yayınlar Kongresi, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı
yapısını koruyan, toplumu huzura götüren yönüyle ele Yayınları, 2005)
alınmalıdır. Dinin bireysel yönünün yanı sıra toplumsal
ve evrensel yönünün de vurgulanmasına önem ver- Sonuç olarak, 2010 yılından sonra TRT dizilerinde din
ilmelidir. Bu yapılırken didaktik anlatıma dayalı pro- adamı temsilinde din adamları ‘’bilge, yol gösterici,
gramlar yerine, hayatın içinde ve tabiî akışında var olan yoldaş ve rehber ‘’ karakterler olarak karşımıza çık-
din, günümüz insanına hitap edecek seviyede bir dil ve mışlardır. Zikir sahnelerindeki kaside ve def kullanımı,
üslûpla, Kur’an-ı Kerim ve Sahih Sünneti esas alan, tar- kostüm seçimlerinde kumaş elbise, hırka ve sarık ter-
ihî ve kültürel değerlerimizi kucaklayan, millî birlik ve cihleri, kamera kullanımında alt açı ve üst açı kullanımı,
beraberliğimizi sağlayan bir anlayışla işlenmelidir. Sesli karakterlerin söylemleri, karakterlerin olduğu sahnel-
ve görüntülü dinî yayınlarda, ülkemizin ilâhiyat, iletişim erdeki ışık kullanımları, mekân seçimleri vb. unsurlar
ve sanat alanlarındaki birikimi ile TRT ve özel kanalların dizilerde aynı özelliklerde yer almıştır. Kahramanın yol-
deneyimleri bir araya getirilerek, yurt içi ve yurt dışında- culuğu ile benzer özellikler taşıyan tasavvuftaki süluk
ki vatandaşlarımıza yönelik uygun yayın politikaları be- yolculuğu dizilerde içi içe konu edilmiş, hem zahiri hem
lirlenmelidir. Bu yapılırken, telif hakları hususunda da de manevi yolculuklar olarak anlatılmıştır.
gereken hassasiyet gösterilmelidir.
Yazının kaynakçası derginin sonundadır.

Yıllardan beri Hollywood filmlerinin büyük bir kısmında
din adamları saygın, kültürlü ve uzlaştırıcı bir tiplemey-
le karşımıza çıkarken Türk sinemasında kaba, gerici,
yobaz, hurafelerle örülmüş, toplumun ahlâkî ve estetik
değerlerini hiçe sayan bir din adamı imajının oluşturul-
ması, toplumda saygı duyulan imajının aşındırılmasına
yol açmakta; dolayısıyla din adamına karşı takınılacak
tavrın dine de olumsuz yaklaşmaya dönüşmesine sebep
olmaktadır. Bu itibarla Millî Mücadele konulu filmlerde,
din adamlarının düşmanla işbirliği yapan vatan haini in-
sanlar olarak gösterilmesi, bazı bölgelerimizde yaşanan
kadının ezilmişliği, törelerden kaynaklanan birtakım
trajik durumların İslâm’ın gereğiymiş gibi filmlerde
yansıtılması; dinin, çağdaşlığın karşıtı bir sunumla ver-
ilip din adamlarının da bilim ve sanata karşı çıkan, geri-
ci, yobaz, üfürükçü olarak takdimi asla kabul edilemez.
Bundan sonra yapılacak filmlerde, zihinlerde mevcut
kötü imajın silinerek, din adamının toplumla barışık,



Asya Ülkeleri ve

Aile Yapıları

Çin ‘de Aile Birimi, En Merkezi Ve Önemli Kurumlardan Biri
Olarak Kabul Edilir. Birçoğu İçin, Aileleri Onlara Bir Kimlik
D u yg u s u Ve G ü ç l ü Bi r D e s t e k A ğ ı S a ğ l a r. DİLARA NUR OKA

Aile toplumun en değer- çalışır. Kadınlar çoğu zamanını ev işlerine ve
li yapı taşıdır. Toplum çocuk yetiştirmeye adar. Annelerin çocuklar
üzerinde etkisi büyüktür ve çocuklarının ge-
içindeki en küçük bütün leceği için kararların çoğunu, kendilerine sunu-
lan en iyi eğitim fırsatlarını arayarak verirler.
olmasına rağmen,
Fakat artık bu durum biraz daha değişmiş ve
toplumun geleceğini modern aile yapısı oluşmaya başlamıştır. Yani
kadın ekonomik gücünü eline almaya ve çocuğu-
belirleyen en önem- na ekonomik anlamda da destek vermeye
başlamıştır. Eğitim demişken, bunu ayrıca ahla-
li parçadır. Dünyada bulunan her ülkede ve o ki eğitim olarak da düşünebiliriz. Çünkü en say-
gılı toplumlardan biri olan Japonlara göre yirmi
ülkelerin her topluluğunda bilinen bu kavram farklı özür dileme şekli vardır ve yaşlılara saygıyı
özel bir gün haline getiren Japonların ailelerine,
oldukça önemlidir. Nasıl her ülkenin tarihi, yi- büyüklerine ne kadar saygılı olduklarını buradan
kolaylıkla anlayabiliriz. Kısacası, değerler ailede
yecekleri, coğrafyası ve kültürü farklıysa aile öğrenilir ve nesilden nesile aktarılır. Böylece
toplum değerleri oluşmuş olur.
yapısı daha doğrusu aile kültürü de farklıdır.
İkinci olarak Güney Kore’den bahsedecek olur-
Bugün üzerinde özellikle duracağımız konu sak, yakın geçmişe kadar Koreli kadınlar evde
durup çocuklarının eğitimiyle ve ihtiyaçlarıyla
Asya ülkelerinin aile yapısıdır fakat öncelikle ilgilenirken, yaşamın pahalılaşması sonucu bu
durum değişmiştir. Her toplumda olduğu gibi
bir tanımla başlamak daha doğru olacaktır. Kore’de de aileden öğrenilen belli görgü kuralları
vardır. Eğilerek selam vermek, büyüklere hürmet
Sadece ırk olarak değil, kıta olarak da bildiğimiz etmek, istasyonlarda, otobüslerde, duraklarda
Asya, yüzölçümü olarak Dünyanın en büyük, aynı yaşlılar, engelliler ve hamileler için ayrılan yer-
zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. lere, boş olsalar bile oturmamak ve bunun gibi
Bunun nedeni ise içinde 53 farklı ülke bulun- birçok ahlaki değer. Aile, toplumu yansıtır. Bu
masıdır. Fakat bugün hem bir ırk hem de Doğu ve yüzden ailede ne öğrenilirse çocuğun karakteri
Güney Asya kıtasının ev sahipleri olan Asya ülke- de böylece şekillenir. Kore’deki ailelerde Jap-
lerinin aile yapısını inceleyeceğiz. Bahsetmek onlardaki gibi çekirdek aile yapısı görülür. En az
üzere seçtiğim ülkeler olan Japonya, Kore, Tay- üç, en fazla beş kişilik bir aileden vardır. Çocuk-
land, Tayvan, Endonezya ve Çin ’in de bir o ka- lar doğum günleri ve evlilik yıl dönümü gibi özel
dar benzer fakat yine de farklı aile yapıları vardır. günleri aileleri ile geçirirler. Özel gün demişken,
eğer biraz daha ayrıntı verecek olursak, ailelerle
İlk olarak Japonya’dan başlayacak olursak, birlikte kutlanan özel günlere, Kore yeni yılı olan
birbirlerine sadık olan Japon ev halkı genel- Tteokguk, Chuseok ve Koreli aileler tarafından
likle çekirdek aile yapısından oluşmaktadır. bebekleri yüz günlük olduğunda kutlanan Baegil
Ancak, geniş aile yani büyükanne büyükbaba, Janchi (yüzüncü gün kutlaması) örnek olabilir.
hala, teyze, amca gibi akrabalık bağlarının bu-
lunduğu kişiler genellikle birbirine yakın tu-
tulur ve ziyaret edilir. Aslında bu, bir yönden
günümüzün Türk aile yapısıyla benzemektedir.
Çekirdek ailenin yaygın olma nedenlerinden biri
de Japonya’nın küçük yaşam alanlarının çoğu
zaman evde geniş aile yapısını sınırlamasıdır.
Genellikle ataerkil olan bu toplumda geçmişte
ve günümüzde hâlâ bu şekilde devam eden
ailelerde baba, evin geçiminden sorumlu olur
ve ailede büyük saygı görür. Anne ve çocukları
mümkün olduğunca ev yaşamını kolaylaştırma

Ayrıca Koreli aileler evlatlarını eğitim konusunda veynleri işe giden çocuklarla, büyükanne ve
destekler ve gençler genellikle belli bir yaşa geld- büyükbabaları ilgilenir. Her zaman yardım edecek
iklerinde ailelerinden ayrılır ve ekonomik bağımsı- çok sayıda insan vardır bu yüzden de kimse yal-
zlıklarını erkenden kazanmak için çabalarlar. nız kalmaz. Ayrıca, geniş ailenin üyelerini, yakın
komşular veya arkadaşlar bile içerebilir. Bu ülkede
Çin ‘de aile birimi, en merkezi ve önemli kurum- bazı ailevi kelimeler topluluğun diğer yakın üyeleri
lardan biri olarak kabul edilir. Birçoğu için, aileleri için de kullanılır. Böylece yakınlıkla beraber say-
onlara bir kimlik duygusu ve güçlü bir destek ağı gıda beraberinde gelir. Örneğin, büyük bir kardeş
sağlar. Aile, bireyler için çok önemli ilişkileri içerir gibi gördükleri birinin adından önce “ phi “ , daha
ve sosyal organizasyonun temellerini oluşturur. genç birine olan sevgilerini belirtmek için “ nong “
Özellikle eski yıllarda, bir kocanın, karısının ona veya saygı göstergesi olarak “ khun “, kullanılır.
itaat ve sevgisi karşılığında üstünlük ve nezaket
göstermesi, çocuklarının saygı ve itaati karşılığın- Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi olan En-
da onları koruyup rehberlik etmesi beklenmektey- donezya’da aile kavramı oldukça önemli bir yere
di. Tabii nesilden nesile aktarılan bu aile kültürü sahiptir. Büyükanne, Büyükbaba, teyze, dayı ve
günümüzün modern toplumunda biraz değişmiş kuzen gibi akrabaları içeren geniş ailelerin tek bir
olsa da yine de aile içi saygı korunmaktadır. yerde birlikte yaşaması çok yaygındır. Bu hem şe-
Örneğin, Çin’in çoğu bölgesinde, tüm aileden hirlerde hem de Endonezya’nın kırsal kesimlerinde
özellikle de gençlerden, büyük kararlarda aile geçerli olmasına rağmen, şehirlerde çok yaygın
büyüklerine fikir danışması, dahası, çocuklardan, değildir. Genel olarak, çoğu Endonezyalı aileler
onları yetiştiren ebeveynlerine yaşlandıkları zam- yakın akrabalık bağlarına sahiptir ve birbirlerine
an bakmaları bekleniyor. Çünkü yaşlı ebeveynleri çoğu konuda destek olurlar. İnsanların ailelerine
bir yaşlı bakım evine göndermek, Çin toplumunda ve özellikle büyüklerine karşı sorumlulukları vardır.
utanç verici bir durum olarak kabul edilir. Endonezyalılar yaşlılarının deneyimli olduklarını
düşündükleri için onlara saygı duyup tavsiyeler-
Çin Cumhuriyeti olarak da bilinen Tayvan Adası’na ine uyarlar. Ayrıca çocukların yaşlılık döneminde
gelirsek, burada geleneksel aile yapısında köklü ebeveynlerine bakmaları beklenir. Çocuklar küçük
değişiklikler olmasına rağmen, Tayvan toplumu yaşlardan itibaren evde, nasıl yardım edecekler-
hâlâ aile odaklı devam etmektedir. Eskiden, ini öğrenirler. Kırsal alanlarda, okulda olmadıkları
Tayvan’da Çin nüfusu fazla olduğu için ataerkil, zamanlarda çiftliklerde çalışabilirler ya da şehirl-
geleneksel ve geniş bir aile modeli vardı. Fakat erde markette bir iş bulabilirler. Demek istediğim,
zamanla, ailenin bu geniş yapısı, Tayvan mod- aileleri onlara ahlaki ve toplumsal değerler ha-
ernleşme sürecinden geçtiğinde uyum sağlamak ricinde ekonomik değerleri de aşılar.
adına küçülmüştür. Günümüzde, eskiden olduğu
gibi küçük yaştan itibaren çocuklara dindarlık ve Popüler olan bu Asya ülkelerinin aile yapısını
aile değerleri öğretilmektedir. Ayrıca aile, birçok genel olarak göz önünde bulundurursak, aile on-
sosyal olayda olduğu gibi evlilikte de önemli bir rol ların hayatlarının önemli bir parçasıdır. Birbirler-
oynar. Buna ek olarak, günümüzde de işletmeler ine saygı ve sevginin haricinde, destek olurlar ve
büyük ölçüde aileler tarafından işletilmeye devam güzel vakit geçirirler. Çocuk ailenin aynasıdır. On-
etmektedir. Buradan anlayacağımız, aile ekono- ların, aileleri tarafından yetiştirilme tarzı da sosyal
mide bile rol alan önemli bir parçadır. topluma yansır ve bu toplumu önemli ölçüde etkil-
er. Aynı zamanda dünyanın ilerde nasıl bir yer ol-
Tayland toplumu, geniş aileye büyük önem veril- acağına dair ipuçları verir. Çeşitli aileler birleşerek
mektedir. Geniş aileler genellikle birbirine yakın değerler birikimini ve toplumu daha sonra da o
yaşar, çocukların yetiştirilmesine, mali ve günlük ülkeyi ve tüm dünyayı oluşturur. Bu yüzden her şey
işlere yardımcı olur. Örnek verecek olursak ebev- ailede başlar. Yazının kaynakçası derginin sonundadır.



The King’s Man

Morbius

Death On The Nile

Cyrano

Memoria

Avatar 2





BEST IN THE WORLD
GOURMAND ÖDÜLLÜ

TÜRK YAZAR
ŞEF AYDAN ÜSTKANAT

Yemek Dünyasinin Oscar’i Olarak Da Bilinen 2021 Best In The World Gourmand
Ödüllerinde ‘Yap Ye Paylaş’ Kitabi Ile Ülkesini Tüm Kategorilerde Temsil Eden
Ve Ödül Kazanan Ilk Türk Yazar Şef Aydan Üstkanat Geniş Bir Kitlenin Severek

Takip Ettiği Bir Isim. Bize Bu Sayimizda Eşlik Ettiği Için Kendisine
Teşekkürlerimizi Sunuyoruz. Röp: Sevgi Başar

Mutfağa ve yemeğe ilginiz ne zaman ve nasıl başladı? kendim dâhil hiç kimse yemek konusundaki tutku-
Çocukluğumdan beri dans ederim ve şarkı söylerim. mun farkında değildi ve her şey çok doğal bir güdü
Girit kökenli, İzmirli bir ailenin çocuğuyum. Yemek bizde olarak ilerledi. Ne zamanki ben evlendim, İstan-
hep çok önemliydi, yemek yapmayı bilmemek gibi bir bul’a taşındım, ikinci kariyerimi yaptım aslında şöyle
şey söz konusu değildir. Kendiliğinden taşlar oturmaya söyleyeyim, benim İzmir’deyken butik bir reklam
başlıyor böyle bir ortamda. Birçok üniversiteden me- ajansım vardı, sektörel dergiler yapıyordum. Yemek,
zun olmuşsunuz gibi hayata başlıyorsunuz. Bu tarafta gastronomi hakkında yazıyordum ve kare bulmaca-
benim asıl eğitimim grafik tasarımı ama yemek konusu lar hazırlamaktan aşırı zevk alıyordum, nefes almak
sürekli cebimde olarak büyüdüm. Çok ilginç bir şekilde kadar doğaldı benim için bu işler. Sonra İstanbul ‘a
de annem beni mutfağa sokmazdı. Küçükken okuldan gelince sudan çıkmış balık gibi oldum. Çünkü ne bir
döndüğümde hızlıca ödevlerimi yapardım çünkü anne- öğretimle ilgili çevrem ne bir yetiştiğim yerle ilgi-
mi mutfakta izlemeyi çok seviyordum. Dünyadaki en li çevrem vardı. Sıfırdan başlıyorsun hayata, ilk ken-
önemli şey gibi izlerdim, çok mutlu olurdum. Annem ve di işimi yapmaya başladım ama hiç mutlu değildim.
babam semt pazarlarına gittiklerinde onlarla gitmek
için çok istekli olurdum. Sanki Disney’e gidiyordum. Sonrasında bir gıda mağazasının görsel yönetmenliğini
Aslında ne ailem ne ben fark ettik mutfağa olan ilgimi. yapmaya başladım, çok zevkliydi. Dolayısıyla oraya
Ben sürekli çizim yapıyordum. Hatta resim ve müzik doğru yönelmeye başladım. Eğitimler aldım, eş zam-
arasında kararsızdım. Aslında en büyük tutkum jimnas- anlı olarak da dergicilik başladı. Kalemim hep güçlüy-
tikti çünkü ilkokuldan beri jimnastik bölümündeydim dü. Hepsi birleşti ve yıllar içinde yemek üzerine taşlar
fakat babam baleye gitmeme asla izin vermedi derk- döşendi, bulunduğum noktaya geldi. Bu yüzden kitap-
en ben böyle karmakarışık bir dünyadaydım. Hiç kimse ta çok başarılı oldum. Kitaplarımı kimseye teslim etm-

iyorum her şeyiyle kendim ilgileniyorum. Kitaplarımı ilgili olduğum için yıllar içerisinde yazılı basının nasıl
sadece paylaşmak için yaptığım için de başarı geldi. zayıfladığını görme imkânım oldu. Gazeteciliğin say-
gınlığı hızlı bir şekilde yok olmaya başladı. Ve bana
Aydan Üstkanat hem bir şef, hem bir yemek stilisti, kalırsa yazılı basının gücü 3 yıl önce sona erdi. İçinde
hem bir yazar hem de bir reçete danışmanı, peki en olduğum için gidişatı hızlı gördüm ve sosyal medyaya
çok hangi işi yaparken keyif alıyorsunuz? yöneldim. 7/24 çalışan ve bundan şikayetçi olmayan
Sanıyorum ben ne yaparsam yapayım hayatta 100 biriyim. Sosyal medya hesaplarımı kimseye teslim et-
kere de gelsem, 1000 kez de gelsem iyice öğrendiğim medim. A’dan Z’ye her şeyini kendim öğrendim. Eme-
ve bildiğim şeyi ve bildiklerimi paylaşmayı seviyorum. kleye emekleye bugünlere geldim, fena gitmediğimi
Ne yaptığımdan çok, ne için yaptığım önemli. Şap- düşünüyorum.
kalarımın bu kadar çok olması önemli değil benim
için, içinden birini seçmek zorunda hissetmiyorum. Ülkemizde oldukça yaygınlaşan yemek program-
Sadece kendimi en iyi yetiştirdiğim ve gerçekten de larıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
günceli de takip ederek ilerlediğim noktayı yeni gelen- Televizyon çok farklı bir dünya. Yayın şekli güçlü old-
uğu için pastadan dilim almak isteyenler hırslı oluy-
lere aktarmaktan hoşlanıyorum. or, bu konuda kararlı olanlar da pastadan dilimlerini
alıyorlar. Gerçekten hak edenler yok, iyiler varsa da
2021 yılında Best In The World Gourmand Ödülünün dışarıda kalıyor, çok sert bir savaş alanı. Ben bilerek
sahibi oldunuz, nasıl bir süreçti? televizyon işine girmiyorum, gazete ile birlikte 2 yıl
Dünya ‘nın her ülkesinden katılımcılara açık olan bir televizyonda olduğumda bir süreç vardı, o süreçte
kitap yarışması. Binlerce kitap ve yazarın yarıştığı bir hasta oldum. Çok uzun süre çalışmak ve güç savaşı
yer. Yarışmaya yayınevleri tarafından kitaplar gönder- beni çok yordu. Her an dönebilirim aslında çok da
iliyor, bu yarışmaya torpille girmeniz mümkün değil. O teklif geliyor fakat daha evet dediğim bir teklif ol-
kadar gerçek o kadar saf ve ilişkilere dayanmayan bir madı. Televizyonun avantajlarından bir tanesi de
seçki ki benim için anlamı çok büyük oradan ödül al- yaptığınız işte size ünlenme fırsatı sunması. Kısacası
manın. Çünkü sizi hiç tanımayan kişilerin binlerce kitap orası bir Show dünyası showunu iyi yapan tutunuyor.
arasından sizin eserinizi seçip ödüle layık görmesinin
kelimelerle bir tarifi gerçekten yok. Ben Türkiye’de de Yeni gözdeniz olan Mevsimlik online derginiz Food
ödüller aldım ama tabii ki burada böylesine büyük or- Online‘ı bize tanıtır mısınız?
ganizasyonlar yok. Türkiye’de tanışıklıklara dayalı aday Gerçekten de göz bebeğim Food Online. Naif kişiliği
gösterilme var. Yurtdışının gerçeğe ve niteliğe dair bir olanlar sanatla ilgili güzel işler yaparlar. Yemek
derdi var bu durumda benim için çok tatminkar. Kendi- yapmak da bir sanattır. Evde herkes yemek yapar,
mi bu yüzden hep yurtdışındaki kriterlere ve kıstaslara yemek en temel ihtiyaçtır. Ama iyi yemek yapmak
göre evirip çevirdim, eğittim. Bunların sonucunda sanattır, bunu yapabilen insanlar da çok naif ve duy-
daha önce Türkiye ve Türkiye gibi ülkelere açık olma- gusallardır. Benim sosyal medyada ilk kendi kendime
yan A kategorisinde yılın en iyi yazarı seçilmek müthiş biçtiğim görev böyle olan insanlara elimi uzatmaktı.
bir şeydi. Tabii şöyle bir tatlı problem var, bundan son- Gücüm neyse sonuna kadar elimi onlara uzatıyorum.
ra neler yazabilirim, yazdığım gölgede kalır mı? Kend- Geldiğim noktada mevsimlik dergimin tüm içeriğini
inizle yarıştığınız bir süreç başlıyor. Yaptığınız işin hazırlayacak donanıma ve arşive sahibim ama ben
somutlaşarak ödüle dönüşmesi çok hoş bir durum. bunu yapmak istemiyorum, o naif ve sanattan an-
layan kişilerle aynı havuzda olmak istiyorum, onları
Yemek dünyasının dijitalleşmeye başlamasıyla bir- ön plana çıkarmak için uğraşıyorum ve Food Online
likte eskiye nazaran işlerinizi yönetme ve planlama dergisi bunun için var. Orası iyi iş yapanlar insanlar
tarzınız nasıl değişti? için kocaman bir aile. Küçük hesaplar ve çıkarlar yok.
Dinamikler değişmeye başladı. Dergicilik ve gazeteyle

Mutfakta başarılı olmanın size göre altın kuralları geliyor. Bu konuyla ilgili çok da düşünmeye gerek yok
nelerdir? ne düşünürsek düşünelim bu akımlar olacak ve bun-
Derme çatma bir ocağınız ve tavanız olsa da elin- dan beslenen sektör ler var. Sektörler bunları hayatta
izin kararı iyiyse ve malzemeleriniz mevsimine uy- kalmak için zaman zaman öne çıkartıyor.
gunsa yemek gayet güzel sonuç verir. En önemlisi
yetenek ve doğru malzeme. Kendini geliştirmek ist- Yemek fotoğrafçılığının ülkemizde karşılaştığı tab-
eyenler için ise gastronomi uçsuz bucaksız bir alan. ular var mı? Çünkü yenilen yemeğin paylaşılmasını
ve gösterilmesine oldukça karşı olan bir kesim var.
En çok ilginizi hangi yemek kültürü çekiyor? Çok hızlı akan bir sosyal hayat var. Annelerimizin
Egeliyim. Ege yemek kültürüne hastayım, onun dışın- gençliği bizim gençliğimiz zaman hızla akıyor. Ben
da başka bir şey olamaz benim için. Çok dolu çok şey hızlı eviriyorum kendimi. Güzellikler kadar eksiler de
var içinde. Egedeki hikâyeler insanı çok iyi besliyor var hayatta. Güzellikler eksiler olmadan olmadığı için
küçücük malzemeden bile bir kitap yapabilirsiniz. bunları kabul ederek ilerlersek hayatın her noktası
daha iyi oluyor. Ben şunu ilke edindim beğendiğim
Sağlıklı beslenmek denilince akıllara artık lüks ve güzel bulduğum şeyleri tebrik ederim, sürekli çok
tüketim gelmeye başlıyor, siz bu konuda neler konuşarak eleştirmekten hoşlanmıyorum. İnsanlar
düşünüyorsunuz? eleştirmeyi seviyor, ben ise bunu değiştirmenin bir
Aslında bu çok uzun bir hikâye. Bilimin yediklerimiz- parçası olmayı tercih ediyorum. Bizim toplumumuz
in sonuçlarıyla ilgili olan araştırmaları sürekli değişi- savaşlardan ve yokluklardan bugünlere geldiği için
yor, değişkenliklere göre de yeni beslenme biçim- yediğin zaman gösterme, ayıp, bu kötü ve utanılacak
leri önümüze sunuluyor. Dönem dönem moda haline bir şey söylemlerini büyüklerimizden duyduk. Yeni

jenerasyondan da bu dinamik bekleniyor fakat bu
mantıklı değil. Gençlere sofra adabını, malzemeye
saygı gibi değerleri aktarmalıyız. Artık bu tabular
yıkılmalıdır. Hepimizin iyi olanı tercih etmesi çok şey
değiştirecektir.

Mutfakta yaratıcılık ne kadar önemli sizce, bir gün
yeni tarifler yaratamamaktan endişe duyuyor
musunuz?
Yaratıcılık mutfağın neresinde değil de, o kişide
yaratıcılık. Eğer ben mutfak olmasaydı fotoğraf çek-
erek ya da grafik tasarımda yaratıcılığımı göstere-
cektim. Bu karakterle ilgili bir durum, içinizde var-
sa ve bunu tutkuyla besleyebiliyorsanız o gider.
Yaratıcılığımı kaybetmekten de hiç korkmadım,
bir yerde biterse başka bir yerde başlar yani ora-
da bitebilir kabulüm. Bunun korkusunu ve hes-
abını bugünden yapmak gibi bir kafa yapım yok.
Kısacası konu önemli değil yaratıcılık içten geliyor.

Yemek yaparken bir partnere ihtiyaç duyuyor
musunuz yoksa mutfakta tek olmak sizin için daha
mı rahat bir ortam sağlıyor?
Ben zaten bir sürü malzemeyle mutfağa giriyorum
hiçbir zaman yalnız değilim. Kabaklar, patlıcanlar,
havuçlar hepsi beraber oldukça kalabalığız. Fark et-
miyor benim için bir insanın da benimle birlikte mut-
fakta olup olmaması. Seyredilmekten de hiç rahatsız
olmam, işime devam ederim. Jimnastik yaparken de
böyleydim, resim çizerken de, hata yapmaktan kork-
mazdım stresi sevmiyorum. Hata yapabilirim hata-
larımı da seviyorum beni de izleyebilirler.

Biz yediklerimiz miyiz yani, ne yiyorsak o muyuz?
Kesinlikle evet bu konu çok nettir, ne yiyorsak oyuz.
Çünkü yediğimiz şey bedenimizi besliyor arabanın
yakıtı gibi. Bizim de çalışmamızı sağlayan bir sürü vi-
tamin, aminoasit var. Yemeklerin ne olduğu mide için
önemli değildir vitaminler, mineraller önemlidir. Be-
deninizi dinlemeyi öğrendiğiniz anda doğru besinleri
yersiniz ve işler daha kolay gider. Sonsuz yaşamak söz
konusu değil, fakat kaliteli bir yaşam sürmek elim-
izdedir. Bedenimizin neye ihtiyaç duyduğunu bilerek
beslenmek bizi kaliteli yaşama götürecektir yani ne
yersek oyuz!



Röp: Büşra Aslan & Rabia Kul

Okay Karacan İle
Spor Medyası Üzeriṅ e

Türk Spor Medyasında Uzun Yıllar Spor Spikerliği Ve Yorumculuğu Yapmış Ve
Kariyerine Woman Tv Genel Yayın Yönetmenliği Yaparak Devam Eden
Okay Karacan İle Spor Medyası Üzerine Bir Röportaj Gerçekleştirdik.
Bu Keyifli Röportajı Dilerseniz Birlikte İnceleyelim.

Merhaba, öncelikle Medyalab okuyucularımız ve sizi noktaya kadar geldim. 2016 yılına kadar hem Lig TV’ye
tanımayan kişiler için biraz kendinizden ve kariyer- hem TRT’ye programlar yaptım. Maçlar ve Formula 1
inizden bahsedebilir misiniz? anlattım. Özellikle Formula 1 konusunda insanlar üze-
Merhaba, Ben Okay Karacan. 1992 yılında TRT’nin rinde çok büyük bir repütasyonum olması dolayısıyla
açtığı sınavı kazanarak TRT’de spiker oldum. 2019 yılında kendi Youtube kanalımı kurdum ve hala
Spor bölümünde çalışmaya başladım. Yalnız spor büyütmekteyim. Ardından da Woman TV’ye geldim.
bölümünde çalışırken sadece sporla ilişkiniz olmuy- Woman TV’nin Genel Yayın Yönetmeniyim yani bir tel-
or spiker olduğunuzda bütün terminolojiyi bilmeniz evizyon yaratıyorum. Demek ki neymiş TRT zamanın-
gerekiyor o yüzden haber merkezinde de çalıştırıldım. da bana doğru eğitim vermiş ki ben bugün burada bu
Haftanın 4 günü spor servisinde, 1 günü parlamentoda işi yapmaya çalışıyorum.
bazen de reklam ve halkla ilişkiler konulu çalışmalar-
da eğitimlerin içerisinde bulundum. TRT o dönem- Sizce Formula 1 programları üzerinde Youtube gibi
lerde hizmet içi eğitimlerle de her konuda insanları sosyal medya platformları nasıl bir öneme ve etkiye
yetiştiriyordu. Bu durumda sadece spor spikerisiniz sahip?
diye o alanda kalmıyordunuz sizi isterse radyo spikeri, Formula 1’in Türkiye’de çok fazla yayıncısı olmadığı
haber spikeri, program spikeri ya da muhabir olarak için bende Formula 1’i yıllarca anlatmış ve bilinen biri-
her şekilde kullanabiliyordu. Dolayısıyla geniş, güçlü si olarak kurduğum kanaldaki Formula 1 yayınları çok
bir iletişim ve eğitimin içerisinden geldim. Bu da bana izleniyor, çok karşılık buluyor. Sponsorları tarafından
hayata daha geniş perspektiften bakma şansı sağladı. da ilgiyle izleniyor dolayısıyla burada tek olmak ya
Mesleğe girdiğimde hem futbol maçı anlatıyordum da az yayın yapanlardan biri olmak bana ve kanalıma
hem olimpiyat anlatıyordum hem de TBMM’de siya- çok büyük bir avantaj sağladı çünkü Formula1 Niş bir
silerin toplantılarını takip ediyordum. Aynı zamanda konudur. Herkesin kolay anlayıp algılayabileceği, dilini
reklam piyasası nasıl reklam yapıyor bunları öğreni- kullanabileceği bir şey değil. Futbolu herkes konuşur.
yordum ve olaylara bütün açılardan bakabiliyordum. Kahvede Mehmet abi ile Ahmet abi de konuşuyor
1996’da NTV kuruldu ve NTV’ye geldim. Oluşan bil- ama Formula 1 öyle bir şey değil. Dolayısıyla Formula
gi birikimimle NTV televizyon kanalı kurulduğunda 1 bizim kanalımıza ‘’Formula 1 Konuşulan Kanal’’ olar-
spor müsabakalarının anlatılması, spor haberlerinin ak da prestij kazandırdı. Formula 1’in genel dünyadaki
yapılması, spor programlarının üretilmesi konusunda etkisi de budur; Formula 1’in in yapıldığı ülke “yük sek
çalıştım. 1998 Dünya Kupası’nda, Türkiye’de ilk defa teknoloji ülkesi” olarak algıya girer, öyle algılanır. For-
seyyar uyduyla Türkiye’ye yurtdışından canlı yayın mula 1’in yayınlandığı yerlerde burası kalitelidir algısı
yaptık. Bu NTV’nin de dönüm noktalarından birisi oldu yaratıyor dolayısıyla bize ve benim hayatıma Formula
ve Türkiye’de birçok insan da şaşırdı tabii, Eyfel Kul- 1’in katkısı çok büyüktür.
esi’nin önünden yayına çıkıyorsunuz. Şu an sizler için
ilginç gelmeyebilir ama o zaman çok acayipti. Türkiye 10-15 yıl önceye göre şu an ki spor medyasındaki
içerisinde yayın yapmak bile büyük bir parayken sey-
yar uyduyla yaptığımız iş; teknolojinin küçülüp cebe değişimler nelerdir?
girdiği ilk dönemin bir anlamda öncüsüydü. Daha son- 15 yıl önce sosyal medya yoktu. Yavaş yavaş Face-
ra NTV’den ayrılınca Habertürk televizyonunda yönet- book çıkmıştı o da arkadaşlık sitesi olarak algılan-
icilik yaptım yani bir spor servisini yönettim. Ardından mıştı. O zamanlar bu kadar her önüne gelen medyacı
kendi prodüksiyon şirketimi kurdum. Lig TV yani olamıyordu. En büyük değişim budur. İsteyen istediği
bugün ki BeIN Medyaya o zaman ki Digitürk’e dışarıdan gibi yayıncı da olamıyordu. Şimdi elinde telefonu olan
program ürettim, TRT’ye programlar ürettim. Yurt- yayıncı oluyor ve eğer bir de kulübünün haklarını savu-
dışına eleman gönderdim ve yurtdışından görüntüler narak ağzı laf yapıp, sert cümleler kuruyorsanız bir
transfer ettim. Bunların hepsini hem TRT’de hem de televizyondan fazla izlenebilirsiniz ama hiçbir zaman
NTV’de elde ettiğim “Nonolive” kullanarak geliştirdim medya olamazsınız. Sosyal medya her alanda olduğu
yani teknolojiyle birlikte, teknolojiyi kovalayarak bir gibi sporda da skalayı değiştirdi. Kafasına esenin her
şeyi söyleyebileceği bir dal oldu. Bugün günümüzde

şeyi söyleyebileceği bir dal oldu. Bugün mayı başaramıyor. Uluslararası alanda
günümüzde de habercilik yapan adamlar da makaleleriniz okunmuyorsa, röportajlarınız
eğer o işlerde başarılı olamazlarsa Fener- yayınlanmıyorsa siz zaten dünya gerçeklerin-
bahçe, Galatasaray ve Beşiktaş hakkın- in gerisindesiniz demektir.
da konuşarak tekrar kendilerini hatırlatma
gereğinde bulunuyorlar. Spor çok güçlü bir Spor medyasının eksikleri nelerdir?
mecradır ve bunu halterden, bokstan bah- Konvansiyonel medya dediğimiz yani tel-
sederek değil futboldan hatta Fenerbahçe, evizyon, radyo ve gazetenin önde koştuğu
Galatasaray, Beşiktaş üzerinden onlara salla- medyadır. ABD ve Avrupa Türkiye’ye kıyasla
yarak elde edebilirler. İşte 15 yılın değişmeyen biraz daha hızlı bir şekilde yerini dijital plat-
tarafı da bu; sporun herkes tarafından kendi formlara bıraktı. Yani Türkiye’de insanlar hala
lehlerine kullanılıyor olması. televizyon izliyorlar. Spor haberi bir haberdir
ama spor medyasının yaptığı yayınlar azal-
Sizce şu an spor medyasının en önemli dı neden? çünkü reyting getirmiyor. Neden
reyting getirmiyor? çünkü Türkiye’de kavga
sorunu nedir? var, Türkiye’de kaybetme duygusu çocuklara
Spor medyasının çok fazla istihdamı var. Çok öğretilmiyor. Kaybetmek Türkiye’de feminen
rahat girildrildiği için ve girince insanın ken- bir duygu edilgen bir duygu. Kazanmak ise
disine ben artık gazeteciyim diye adlandırması maskülen, etken bir duygu dolayısıyla Tür-
diye bir şey söz konusu ol duğu için artı olar- kiye’de kadın-erkek eşitsizliği üzerinden de
ak sporu yöneten politikanın medya anlamın- anlatılabilir bu. Bir de adalet yok Türk futbo-
da bir seçici yeteneği olmadığı için, en büyük lu içerisinde. Hep hakemlerin manipüle ettiği
problem budur. Yani herkes kendine gazeteci bir olguymuş gibi… aslında siyaset dili Türki-
diyor maalesef. Yüz kişiden doksanı gazeteci ye’de futbol dili oldu. Siyaset dili neyin üzerine
değil ama öyle algılatılıyorlar bu da Türkçe’nin kurulu? Genellikle yalan ve kandırma üzerine
bozulmasına yol açıyor. Türkiye’deki en büyük algı üzerine kuruludur ve dünyanın kurulduğu
problem budur. Türk medyası metin yazmayı, günden beri böyledir. O dil futbola da yansıdı
doğru dürüst cümle kurmayı ve yazılı olarak futbolu yönetenler ne yapıyorlar? bir haksı-
hikaye anlatmayı bir uluslararası alanda okut-

zlık olduğu zaman ya hakemleri suçluyorlar ya başka an gazeteciler, o zehirlenmiş izleyici kitlesi de onları
kendilerine düşman yaratıyorlar ve işin içinden çıkıyor- kahraman olarak görüyor ve o kahramanların izlenme
lar kendilerini suçlu görmüyorlar. Spor medyası da zam- oranı arttıkça reklam piyasasındaki bazı reklamcılığı
an içerisinde halka haber veren, halka program üreten, bilmeyen ama günü kurtaranlarda burada çok iyi rakam
halkı eğlendiren medya olmaktan çıkarak taraflı me- var diye onları fonluyorlar. Reklam piyasasının kendine
dyaya dönüştü yani Galatasaraylı medya, Fenerbahçeli, çeki düzen vererek doğruyu fonlaması lazım yani Türk
Beşiktaşlı medya olarak değişti ve bu algı sosyal me- medyasının spor medyasının içinde bulunduğu durum
dyayla birlikte halkın zihnine oturdu yani mesela ben tamamen vahim bir durumdur. Medya herkesin çok ra-
30 yıldır bu işi yapan ve tarafsız bir medya kuruluşu bir hat girip çıkabileceği bir emek piyasasına dönüştü ve
medya mensubu olarak tuttuğum takımı insanlar bili- emek seyyaliyet oldu. Spor medyası Türkiye’de uluslar-
yorlar yani ben ağzımla kuş tutsam inandıramıyorum arası anlamda gücünü tamamen yitirmiş durumda, bir
kendimi dürüst ve tarafsız olacağıma çünkü insanlar gücü yok yani aynı Türk futbolu gibi.
bu dille boğulmuş durumdalar. TRT döneminde insan-
lar herkese yayıncılıktaki adalete bakarak, doğru me- Futbol ağırlıklı spor medyası hakkında neler
safede, eşit mesafede ve taraf tutmaz gözüyle bakıyor- düşünüyorsunuz?
lardı. Artık taraf tutma diye bir şey yok herkes taraflıdır Ben NTV’den NTV Spor kurulurken ayrıldım insan-
gözüyle bakıyorlar yani sosyal medyayla birlikte Tür- lar şaşırdılar hala daha öyleler şaşkınlar. Ben Türki-
kiye’de sporun dili sadece Fenerbahçe, Galatasaray, ye’de spor medyası, spor kanalına inanmıyorum. Spor
Beşiktaş’ın kazanma ihtimalleri üzerine keskin, sert, kanalı olamaz çünkü insanlar Türkiye’de Fenerbahçe,
agresif, kaba bir dile dönüştü. Zaman içerisinde alter- Galatasaray ve Beşiktaş’ı tutuyorlar. Tutuyorlar mı?
natif spor dalları olan Formula 1, Voleybol gibi futbolun tutmuyorlar aslında. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşik-
alternatifi gibi görünse de kendi çapında büyük spor taş’ın kazanma ihtimalini tutuyorlar. Onu da tutmuy-
dalları Türkiye’de insanların huzur bulmak için gide- orlar aslında Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın
cekleri limanlar haline dönecek ama Fenerbahçe, Ga- şampiyon olma ihtimalini tutuyorlar. Aslında onu da
latasaray, Beşiktaş yayıncılığı bu şekilde giderse kaos tutmuyorlar. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın,
daha da büyüyecek çünkü gazeteciler kendilerini yüz birinin diğer ikisini ezme, paramparça etme ihtimalini
küsür yıllık kulüplerinin aklarını korumakla mükellef tutuyorlar yani vahşi bir Vandalizm var. Ve bu çok tu-
avukat gibi görüyorlar onu avukat gibi korudukları zam- tulan bir konu olduğu için insanlar oraya gidiyorlar yani

vurdulu, kırdılı, parçalamalı erkek gücünü ortaya koy- başarılarıyla da biz sizlere neler getirebilirizi gösterdil-
an bir sinema filmine bayılıyor Türk halkı ama duy- er tabii onların da hakkını vermemiz lazım.
gusal, romantik işin içerisinde sanatın olduğu bir filme
de light mısın birader? diye bakıyorlar. O yüzden Türk Türkiye’de spor eleştirmenliği hem bir meslek dalı
futbolunun gidebileceği hiçbir yer yok çünkü seyircis- hem de üretim olarak arttı bu konu hakkında neler
ini üretemiyor. Futbol yayıncılığının yapıldığı yerin de söyleyebilirsiniz?
aslında futbol yayıncılığı değil futbol şov yayıncılığının Spor eleştirmenliği uluslararası standartta bir karşılığı
olduğunu düşünüyorum yani futbol magazin yani şu varsa üretimdir öbür türlü boş laftır. Herkesin boş boş
anda da televizyon oraya gidiyor. İnsanlar çıksınlar, zaman geçirmek için yaptığı şey. Eskiden kahvede
kışkırtsınlar, hakaret etsinler bunun adı futbol değil.
Futbol magazin programı bunlar yani futbol yayın konuşmak için para verilmiyordu artık sosyal medya
kanalı kalmadı işte yayıncı kuruluşu var, TRT ve A spor üzerinde konuşmaya para veriliyor. Niye? televizyona
var bunlar konvansiyonel medyayı tutmaya çalışıyorlar gitme, bakma olayı kalmadı. Eskiden saat sekizde maçı
ama sadece futbol ağırlıklı gidiyor her şey diğer spor izliyorduk şimdi o saatte bin tane şey var onu izleye-
dalları ikinci, üçüncü noktadalar. Bütün sporları sev- bilirsiniz. Youtube ve benzeri sosyal medya platform-
direbilmemiz lazım bu şeye benziyor sürekli et yiyerek ları siz bize gelirseniz biz size para veririz diyerek tel-
çok sağlıklı bir insan olamazsınız. evizyonun reklam bütçesini global anlamda bölmeye
başladılar. Ve İş orada değişimi sağladı, değiştirdi ve
Peki sizce Türkiye’de en büyük haksızlığa uğrayan değiştirmeye de devam edecek.
spor dalı hangisidir?
Güzel bir soru. Sanırım voleybol çok büyük bir haksızlığa Kadın futbol oyuncularının maaşları ve erkek oyun-
uğradığını ispat ederek herkesin yüzüne çarptı. Özel- cularının maaşları arasındaki farkın sebebi nedir
likle kadınların voleybolu. Kadın voleyboluyla, erkek sizce? Kadın futbolu neden daha az izleniyor ?
basketboluna biraz daha ilgi göstermemiz lazım. Yani Kadın futbolu Avrupa’da, Amerika’da bazı ülkelerde
erkek basketbolunda çok iyi yerlere gelebiliriz, çok iyi çok izleniyor. Bununla alakalı olarak özellikle, Nor-
oyunlarda oynanıyor ülkemizde ama futbola para ay- veç, Finlandiya, İsveç gibi ülkelerde maaşların eşi-
rıldığı için oraya pek fazla para gitmiyor ve bir inovasyon tlenmesi konusunda çalışmalar yapılıyor, başarıya
olmuyor. Kadın voleybolcularımızda yıllardan beri yani da ulaşıldı. Tabii erkek futbolu çok geleneksel, yüz
70’lerin sonundan itibaren çok başarılıdırlar ama onlara küsür seneyi aşmış, iki yüz seneye doğru giden bir
yeterli desteği veremiyorduk şimdi o desteği söke söke erkek oyunu olarak algılanmış bir spor ve çok ciddi bir
aldılar. Gerekli ilgiyi vermediğimiz, göstermediğimiz iki geçmiş var, geçmişe gidiyor taraftarlar birazda, o tar-
dal olarak onları söyleyebilirim. Boks için de kızlarımız ihteki yaşananları, kahramanları var. Kadın futbolunun
kahramanları yeni yeni oluşuyor. Biraz kahramanları

sevince futbolu seviyorsunuz. Pele’yi sevenler, Marado- sene çok iyi ingilizce konuşursunuz. Son iki senede
na’yı sevenler, Ronaldo’yu sevenler, Messi’yi sevenler, çok iyi İspanyolca çalışırsanız mezun olduğunuz zam-
kadın futbolu kahramanlar yarattıkça başka yere gide- an iki yabancı dili olan uluslararası bir gazeteciye
cek. Önümüzdeki 10 yıllık dönem içerisinde uluslarar- dönüşürsünüz.
ası anlamda reklam verenler, finanse etmeye başlaya-
caklar ve kadın futbolu çok hızlı bir şekilde büyüyecek. Bir iletişim öğrencisi olarak farklı birçok dal hakkında
Kadın futbolu endüstriyel olmadan önce futbolun ver- fikir sahibi olmanız gerekiyor. Başlangıçta da söyledim
diği keyfe benzer bir keyif veriyor izleyenlere aslında her TRT beni her konuda yetiştirdi, her konuda... Ben halkla
an her şeyin olabileceği, endüstriyelleşmemiş, parayla ilişkilerciyim dediğiniz zaman haberciliği atamazsınız,
farkın yaratılabileceği değil de aslında sportif olmakla hem haberci, hem halkla ilişkilerci hem de reklamcı ol-
farkın yaratılabileceği bir mecra olarak gözüküyor o acaksınız. Önünüz de binlerce örnek var. Sektörü takip
yüzden kadın futbolunu izlemeyi ben seviyorum. Türki- etmelisiniz, girişimci olmanız lazım, kariyerinizin başın-
ye’de de kulüpler öncülük yapan Beşiktaş’ı takip ettiler da para odaklı olmamanız lazım. Bizim NTV‘ye gelen
ve kulüpler kurmaya başladılar. Bir lig var lig oluşacak stajyerlerimiz sadece yemek fişi alıyorlardı ama bugün
kadınlarda gidecekler o futbol karşılaşmalarını izleye- Türkiye’nin önemli medya insanları arasındalar. Hayata
cekler. Dünyada yavaş yavaş yükseliyor. Şimdi futbola öyle başlıyorsunuz. Ben TRT’ye başladığımda ortaokul
akan paranın oraya akmasıyla birlikte ücretlerde eşi- mezunu bir muhabirin kıymalı pide siparişlerini gidip
tlenecektir bir noktada. Ne kadar görüntülenebiliyor- güvenlikten alıp getirip ona veriyordum para üstüyle
sanız o kadar para alabiliyorsunuz. birlikte. İki üniversite bitirmiş birisi olarak yapıyordum
onu iyi ki yapmışım çünkü o sizin egolarınızı törpülüyor,
Son olarak iletişim fakültesi öğrencileri için hepimizin her şeyi yapabileceğini gösteriyor, iletişim-
tavsiyeleriniz nelerdir ? cilikte makam meselesi yoktur. Bunlar çok önemli, her
Fakülteler genellikle teorik eğitim verirler. İletişimciler şeyin peşine düşmek lazım.
pratik eğitim almak için mühendisten, avukattan, ikti-
satçıdan, sosyologtan daha avantajlıdır çünkü hayatın İlginiz ve keyifli sohbetiniz için teşekkür ederiz.
her tarafı artık iletişim. Yani derse girerken elinizdeki
cep telefonuyla bir haber, o haberin nasıl yazıldığı, nasıl
resimlendiğine dair bir bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Yü-
zlerce televizyon kanalı izleyebiliyorsunuz yapacağınız
tek bir şey var; işin yoğunluğu şöyle artıyor en az 2 tane
yabancı dili çok iyi konuşmanız lazım. Bunu öğrenmek
sizin elinizde. Günde iki saat İngilizce çalışırsanız ilk iki

İNCİ BAK İLE

SİNEMASAL SOFRALAR

Röportaj: SENA ŞAHİN

inemada yemek, sıklıkla kul- Yemek stilistliği son dönemlerin trendi yükselen
lanılan bir öğe olarak seyirci- mesleği ancak sizin bu yoldaki yolculuğunuz çok
ye sunulmaktadır. Yemeğin, daha eskilere dayanıyor. Nasıl ve ne zaman başladı
filmdeki olayların aktarıl- bu yemek serüveni?
masında bir metafor olarak Bulaşık deterjan reklamıyla başladı. Sinema televizyon
kullanıldığını da söylemek bölümünde öğrenciyken uygulamalı staj için bu reklam
mümkündür. Bu aktarımı us- filminin çekimine gittim. Bulaşık tavasının öncesi ve
sonrası hali için yurt dışından bir stilist geldi. Bana çok
Stalıkla yapan kişiler ise, yem- havalı ve en teresan göründü bu iş. Düşünsenize 22
ek stilisti olarak karşımıza yıl önce, Türkiye’de çekilen bir reklam filminde tavayı
çıkmaktadır. Bu ayki Gas- kirletmek için yurt dışından gıda stilisti geliyor. “Bizde
tronomi temalı sayımızın yok mu acaba” diye çok düşündüm. Cesaretimi toplayıp
konuğu yemek stilisti ve tarif danışmanı İnci Bak. beni bu işe gönderen hocama sordum. Firmanın özel-
likle çalıştıkları bir stilistle yol aldığını söyledi. Demek
İzmirli bir anne ve babanın kızı İnci Bak, işini tut- ki az da olsa bizde de böyle bir iş alanı vardı. Maceram
kuyla yapan bir yemek stilisti. Çocukluk dönemleri, böyle başladı ve hocalarım Lezzet dergisine uzun staj
annesinin ve babasının aşçılık yapması sebebiyle dönemi için gönderdiler. 7 yıl Lezzet dergisinde editör
mutfakta geçiyor. Yani yolunun mutfakla kesişmesi ve yemek stilisti olarak kaldım. Çünkü dergide çıkacak
çocukluk yıllarına dayanıyor diyebiliriz. Teknik bilgis- olan tarifler uygulanıp fotoğrafları çekiliyor ve yazılıyor-
inin ve görsel zevkinin yadsınamaz olduğunu çeşitli du. Her ay yayımlanan bir dergi olduğu için her ay yeni
reklam çekimleri ve birbirinden farklı filmlerde açık ve çok sayıda konu hazırlanıyordu. Bu durum da benim
bir şekilde bize gösteriyor. Mimarı olduğu sofralar bu iş alanında hızla ilerlememi sağladı. Sonra 4 yıl baş-
için “karnınız açken izlemeyin” yorumları yapılıyor. ka bir yemek dergisinin yayın yönetmenliğini yaptım.
Bu geri dönüşler, onun işinde ne kadar başarılı Son 12 yıldır da kendi stüdyo mutfağımda mesleğime
olduğunu ve keyifle çalıştığını kanıtlar nitelikte. devam ediyorum.

İnci Bak, Ferzan Özpetek imzalı yapımların vazgeçil- Adeta bir sanat eseri hissi uyandıran sofralar var.
mez ismi adeta. Travmatik bir olay sonrasında Lon- Yemeğin iştah açan dokusunu ön plana çıkarabilmek
dra’ya yerleşen Orhan’ın arkadaşı Deniz’in yazdığı ve birbirinden şık sunumlarla yemekleri ön plana çı-
kitabın editörlüğünü yapmak için yıllar sonra İstan- karabilmek hayli zor gözüküyor. Esasında bir sanat
bul’a dönmesini konu alan ve oldukça entelektüel icra ediyorsunuz. Biraz bu işin arka planından bah-
karakterler barındıran İstanbul Kırmızısı filminin seder misiniz?
yemek stilistliğini İnci Bak üstlenmiş. Bu bağlamda Bir yemek sahnesi hazırlanırken öncelikle sahnenin
filmde net olarak gördüğümüz şık sofralar, film- senaryosunu okuyorsunuz. Elbette senaryoya bağlı
in ana teması ve atmosferine göre şekilleniyor. kalıyoruz. Ben senaryodan anladığım kadarıyla yazılı
ve temsili görsellerden oluşan bir plan yapıyorum.
Öyle ciddi bir masadan Cebimdeki Yabancı ile beraber Bu planı sanat yönetmeni ve yönetmenle birlikte
rengarenk bir masaya geçiş yapıyoruz. Cebimdeki Ya- çalışarak yemekleri netleştiriyoruz. Beraberce plan
bancı, yemek için bir araya gelen yedi arkadaşın başlat- yapıldıktan sonra çok büyük bir hazırlık aşaması
tıkları bir oyun sonrası arapsaçına dönen ilişkilerini konu başlıyor. Sanat yönetmeniyle belirlediğimiz servis
edinen bir Ferzan Özpetek ve Serra Yılmaz filmi. Film, tabaklarında yer alacak yemeklerin prova çekim-
özenle hazırlanmış bir yemek masasında geçiyor. Hali- leri başlıyor. Asla provasız, yönetmenin onaylama-
yle yemeklere ve masa düzenine oldukça önem verilmiş.

dığı yemeklerle çekime başlanmıyor. Revizel- anmış ve kabuğu soyulmuş bıldırcın yumurtası
er varsa tekrar yapılıyor. Atıştırmalığından ikiye kesiliyordu. Çekim 14 gün sürdü, bu sah-
bıldırcın yumurtasına, perde pilavının neler için 178 adet bıldırcın yumurtası haşladık!
görünümünden, narlı maydanoz salatasına ka-
dar her yemek yönetmene görücüye çıkıyor. Yemeği ön plana çıkaran kompozisyon ve
Onay geldikten sonra benimle birlikte yol prop seçiminin önemine biraz değinsek?
alacak ekibime karar veriyorum. Onlarla görev Aslında yukarıda anlattığım gibi, bir filmin yem-
paylaşımda bulunup esas çekim hazırlıkları ek sahnesinden bahsediyorsak sanat yönet-
yapılıyor. Bu da çok detay gerektiren bir süreç. meniyle birlikte çalışarak karar veriyoruz. Se-
Mesela doğru malzemenin en uygun fiyata naryo doğrultusunda proplar hazırlanıyor. Ben
alınması, miktarın yetecek kadar doğru seçil- de bu proplara göre yemeklerimi hazırlıyorum.
mesi, saatler süren çekimlerde yemekler de Ayrıca propların yedekli olması önemli çünkü
gerçekten yendiği için (miş gibi asla olmuyor bir sebeple kırıldığını düşünün ve devamı yok!
Ferzan Özpetek ve Serra Yılmaz filmlerinde) Düşünmek istemiyorum ama Cebimdeki Ya-
aynı yemekleri hazırda tutmak ve birçok detay. bancı filmindeki perde pilavındaki servis tabağı
Yeterli miktarda (tekrar tekrar sahneler için) anneannemden kalma bir tabaktı ve tekti. En
yemeğin ve malzemenin mutlaka elimizin al- stres olduğum anlar o tabağın başına bir şey
tında hazırda bulundurmamız gerekiyor. Yani gelmes ydi. Neyse ki çok şükür kazasız atlattık.
film sahnelerinde çekimler çok uzun sürse de
zamanla yarışıyorsunuz. Hem görsel anlamda Yemek stilistliğini yaptığınız filmlerde,
şahane yemek olacak, hem de bu yemeklerin masalarda Türk ve dünya mutfaklarından
devamlılığı olacak. Mesela bir sahnede haşl-
çeşitli ve birbirinden lezzetli yemekler

görüyoruz. Söz konusu yemekleri seçip masalar hindiye eşlik eden garnitürlerinin tek tek hikâyesi var.
için menü oluştururken ilhamınız neydi? Neleri göz
önünde bulundurdunuz? İnci Bak imzalı masalarda birbirinden lezzetli yem-
Elbette senaryo doğrultusunda yemeklere, hangi eklere birbirinden şık sunumların eşlik ettiğini
yemeklerin hangi servis tabakları ve aksesuarlarıyla görüyoruz. Evinizde pişirdiğiniz ya da sevdiklerinize
eşleşeceğine karar veriyoruz ancak kişisel deneyimler- hazırladığınız sofralarda da her zaman aynı estetik
iniz ve kültürünüz de devreye giriyor. Mesela İstanbul sunumları yapıyor musunuz? Kısaca “işinizi evinize
Kırmızısı filmi işi bana gelmeden önce kitabını okumuş- taşıyor musunuz” diyelim.
tum. Kitaptaki karakterlerin o dönemde nasıl sofralar Elbette evimde de hazırladığım sofralarda da aynı
hazırlayacağını hayal etmiş ve sunumumu bu doğrul- özeni gösteriyorum. Bu durum işi eve taşımak değil
tuda hazırlamıştım. Aslında deneyiminiz, mesleğe olan aslında. Yemek hazırlamayı, sofralar kurmayı se-
tutkunuz ve hayalleriniz size ilham veriyor. Bu aralar bir viyorum, hayat tarzım ve kültürüm de güzel sof-
dönem filminin (1919 yılı) şaşalı akşam yemeği sofrasını ralar hazırlamayı gerektiriyor. Ancak 16 saatlik uzun
hazırlıyorum. Davetin nasıl bir evde verildiği, davetliler- süren bir çekimden çıktıysam ne evde ne başka
in kimler olduğu, yemeğin amacının ne olduğu, kişilerin bir yerde yemekhazırlamak istiyorum. Bu durum-
statüleri doğrultusunda o döneme ait Fransız ve Os- da birilerinin bana sofralar kurmasını istiyorum.
manlı yemeklerinin hâkim olduğu bir sofra hazırlaya-
cağım. Sofradaki yemeklerin ne olacağı ile ilgili araştır- Yeşil sebzeler, birbirinden farklı mezeler, zeytin-
macı gurme yazar Haldun Tuzel hocamla birlikte çalıştık. yağlılar ve kırmızı şarap dizayn ettiğiniz masalarda
Masada belki de çok dikkat edilmeyecek havyarın bile vazgeçilmez olarak görülüyor. Sizin kendinize en
o dönemle ait bir yolculuğu var. Çakal erikli enginar çok güvendiğiniz ve vazgeçemediğiniz yemek ne-
yemeğinin dönemle ilişkisi, büyük kuzinalarda pişen
dir?

Temalı sofralar hazırlamayı seviyorum. Ama en çok Döneme ait olması, yemeğe uygun olması, yaşanılan
yöresel peynirlerden oluşan peynir tabakları ve sunum- yere ait olması önemli faktörler. İstanbul Kırmızısı için
ları hazırlamayı seviyorum. yönetmen Ferzan Özpetek bütün detayları göz önünde
bulundurup bu seçimleri sanat yönetmeniyle birlikte
Gelelim filmlerdeki o ihtişamlı sofralara. Cebimdeki zaten yapmıştı.
Yabancı filmindeki o renkli ve zengin masayı film-
in akışı gereği defalarca kurdunuz. Birçok kez aynı Filmlerde uzun saatler boyunca çekimler yapılıyor,
yemek ve aynı sofra düzeni üzerinde çalışmak sizin sahneler defalarca tekrarlanıyor. Bu sırada zaman
için nasıl bir deneyimdi? geçtikçe sofrada bulunan yemekler formunu kaybe-
Filmin çekimi 14 gün sürdü. Her çeşit sebze ve mey- debiliyor. Bu süreçte başınızdan geçen unutamadığı-
venin bolca olduğu bir dönemdeydik. Her gün yeniden nız bir anınız var mı?
alışveriş yapıldı. Kabak çiçeklerimiz Antalya’dan sipariş En çok korktuğum. Başımdan geçen unutamadığım
edildi. Haftanın üç günü taze kabak çiçeklerimiz gel- kötü bir anımın olmaması için çok çalışıyorum. Yani
di. Kavun dolması için dış kabuğundaki çizgilere ben- hayat bir matematik. Mutlaka B planım, C planım
zer kavunlar hep aynı manavdan alındı. Narlar tek tek vardır. Ortalama 50 kişilik bir ekiple çalışıyoruz.
ayıklanıp bozulmayacak şekilde istiflendi. Her yerde ‘’Biz neyi bekliyoruz? Yemek stilisti ekibini mi bek-
bulamadığımız bıldırcın yumurtalarını garantilediğimiz liyoruz? ’’sorusunu sordurmamak tek amacımız.
yerden toptan alındı. Humus için haşlanmış nohutların
kabukları tek tek soyuldu. Bunun gibi size birçok ay- Anlıyoruz ki, Ferzan Özpetek filmlerinde kala-
rıntı... balık yemek masaları vazgeçilmez bir unsur haline
gelmiş; İnci Bak ise İstanbul Kırmızısı ve Cebimdeki
İstanbul Kırmızısı’ndaki akşam yemeği sahnesinde, Yabancı filmlerinde başarısına başarı katarak bir-
oval ve geniş bir masada konumlanmış gümüş detaylı birinden lezzetli yemek betimlemelerine imza at-
porselenler adeta masadaki yemeklerin zenginliğini mış. Aşk ile izleyicilere sunduğu işlerindeki tutk-
vurguluyor. Sizin için prop seçimleri yemeklerin usunu hiç kaybetmemesini temenni ediyor ve bu
lezzetini ve zenginliğini vurgulamada nasıl bir rol keyifli röportaj için kendisine teşekkür ediyoruz.
oynuyor?





HEM AKADEMISYEN
HEM MILLI ŞEF HEM DE

TV YILDIZI:
DR. ESAT ÖZATA

Türkiye’de Gastronomi Çok Parlak Bir Geleceğe Sahip. Zaten 15 Yıla
Baktığımız Zaman İnsanların Yurt Dışına Markalara, Yiyecek,

İçecek Endüstrisine, Konaklama Hizmetlerine Olan İlgileri Çok Fazla Arttı.
Röportaj: İlayda Sıla Temuçin

Bize kendinizden bahseder misiniz, Esat Özata Aşçılığı ve şefliği nasıl tanımlarsınız?
kimdir? Aşçılık ve şeflik aslında farklı kavramlardır. Aşçılık salt
Esat Özata 1980 yılında Kırklareli’nde doğdu. İlk ve Orta yemek yapan kişi olarak tanımlanabilir. Şeflik biraz
derece okulu İstanbul’da bitirdikten sonra lise eğitimi daha yöneticilik kısmında yer alıyor. Yani iyi bir şef ol-
için Tekirdağ Anadolu Otelcilik Turizm Meslek lisesine mak için iyi bir aşçı olmak yeter li değildir. İyi bir yö-
devam etti. Ardından, Ege Üniversitesi yiyecek içecek netici vasfına, iyi bir mutfak bilgisine, iyi işlere delege
İşletmeciliği, Yıldız Teknik Üniversitesi Turizm Otel etme yetisine, iyi bir yabancı dil bilgisine ve en önem-
İşletmeciliği, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi, lisi beşerî münasebetlerinizin iyi olması gerekmekte-
Beykent Üniversitesi İşletme Yüksek Lisansı ve Gazi dir. Yani yöneticilik kavramının, yönetim fonksiyonları
Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları anabilim ile ilgili birçok şeyi şefin bilmesi lazım. Aşçılık sadece
dalında doktora eğitimini tamamladı. Liseden sonra aş yapan kişiden geldiği için sadece yemek yapacak
çeşitli uluslararası, Swissotel, Holiday Inn, Eresin ve teknikleri bilen ve malzeme bilgisi iyi olan kişiler olarak
Hilton otel zincirlerinde şeflik yaptım. 2005 yılında Mut- tanımlanabilir.
fak Sanatları Akademisi’nde eğitmen şefliğe başladım.
Ardından 2006 yılında Kapadokya Meslek Yüksekoku- Aşçı olmaya nasıl karar verdiniz? Biraz anlatabilir
lunda aşçılık programı başkanlığını yürüttüm ve 2007 misiniz?
yılında Beykent Üniversitesi Aşçılık program başkan- Ailem beni çok gezdirirdi. Ortaokuldan beri arabamıza
lığı, 2012 yılından beri de Beykent Üniversitesi Gastro binip şehir şehir gezerdik. Uzak akrabalarımıza gi-
Mutfak Sanatları bölümünde öğretim üyesi ve şu an derdik. İzmir’, Ankara’ya Trakya’nın çeşitli yerlerine...
bölüm başkanı olarak görev yapıyorum. Yaklaşık 2007 Oralarda çok fazla restoranlarda yemek yeme eğilimi
yılından beri Ulusal kanallarda televizyon programları olduğu için ben de o yıllarda aşçı olmaya karar ver-
yapmaktayım. Digiturk BeIN Gurme’ de ‘Esat ile O Zam- miştim. Restoranların, şeflerin hayatları ya da yaptıkları
an Buyrun’ adlı televizyon programım var. Onun dışın- şeyler çok hoşuma gidiyordu. O zamanlarda bana bir
da SHOW TV, KANAL D, Star TV, TV8, TRT1, KANAL 7, ilham geldi, ortaokuldan sonra bunun eğitimini alabil-
Planet Mutfak, FOX gibi birçok televizyon kanalında mek için Anadolu Lisesi sınavında Tekirdağ Anadolu
televizyon programları sundum. 2003 yılından beri Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesini kazanmıştım zaten

buradan da mutfak mezunu olarak ayrılmıştım. yecek-içecek sektörü ve gastronomi gelece-
ktir. O yüzden pandemi sonrasında herhangi
Türkiye’de gastronominin geleceğini nasıl bir sıkıntı olmadan yiyecek ve içecek sektörü
görüyorsunuz? Sektör büyümeye devam
büyümeye devam edecektir.
edecek mi?
Türkiye’de gastronomi çok parlak bir geleceğe Sizce Türk mutfağını tam olarak tanıyor mu-
sahip. Zaten son 15 yıla baktığımız zaman in- yuz ve uluslararası anlamda tanıtabiliyor
sanların yurt dışı markalara, yiyecek içecek
endüstrisine, konaklama hizmetlerine olan il- muyuz?
gileri çok fazla arttı. İnsanlar dışarıda çok fazla Hayır, gerçekten tanımıyoruz. Sadece yöresel
yemek yeme eğilimde bulunmaya başladılar. olarak kendi yaşadığımız çevresel birtakım
Eşleriyle dostlarıyla beraber yemek yemekten, faktörlerden, kendi memleketimiz veya an-
vakit geçirmekten keyif aldıkları için dışarı- nemiz babamız eşimiz anneanne babaanne
da yemek yeme istekleri arttı. Tabii sosyal dedelerden olan kulaktan dolma birtakım
medyanın, Instagram olsun Facebook olsun bilgilerden biliyoruz. Türk mutfağı gerçekten
çok fazla etkisi var. İnsanları sosyolojik ve çok zengin bir mutfak ama maalesef ki ul-
psikolojik olarak etkiliyor. Tabii şu an pandemi uslararası anlamda da bunu tanıtmakta zorluk
süreci ama sektör büyümeye devam edecek. çekiyoruz. Tabii ki bu bir tek insanlara özgü
Pandemi sürecinde yiyecek-içecek sektörü bir şey değil. Devletlerin, hükûmetlerin bunu
sosyokültürel ve ekonomik olarak negatif yapması lazım. Kültür Turizm Bakanlığı’nın
etkilenebilir ama bu durumlar düzeldikten birtakım hamleleri ile beraber gastronomi
sonra ilk kendine gelen sektörlerin başın- turizmine biraz daha ağırlık vermesi lazım.
Yurt dışında Türkiye’yi tanıtıcı restoran sayısı

bakımından şeflere biraz daha destek verilip insan- adlandırılıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra topar-
lara yurt dışında Türk mutfağını tanıtacak restoran- lanmak adına ürünler tüm ülkelere ithalat ve ihracat
lar açması lazım. Türk malzemelerin yurt dışındaki bakımından gitti. Örneğin iklim koşullarına göre tohum-
şeflere satması lazım. Bu takım şeylerle gastro di- ların dağıtılması ve seracılık gibi ülkelere farklı farklı
plomasi oluşturulmalıdır. Gastronomi gücü yumuşak tarım uygulamalarının yapılması tabii ki Dünya mutfak-
güç olarak algılanıyor. Bunu İspanya, Güney Kore, larının ve gastronomisinin gelişmesinin en büyük ned-
Hindistan, Peru, Tayland, çok güzel yapıyor. Türki- enlerden bir tanesi. Bu da aşçılık mesleğine doğru or-
ye de bunu çok başarılı bir şekilde yapabilir. İnşallah antılı bir şekilde yansıyor tabii ki. Pişirme ekipmanlarının
önümüzdeki dönemlerde bu gücü kullanarak tüm dün- modernleşmesi daha kolay ve pratik bir hale gelmesi,
yada gastronomi alanında Türk mutfağını tanıtabiliriz. onun dışında fazla malzemelerin çeşitliliği bakımından
füzyon mutfak denilen mutfakların biraz daha ortaya
Dünya gastronomisindeki gelişmeler için düşünce- çıkması yani farklı etnik kültürlerin birbirleriyle birleşm-
leriniz nelerdir, bizleri (Türkiye mutfağını) etkiley- esi de etkili olmuştur. Tabii bunun hem sakıncaları hem
en yönleri var mı? Özellikle günden güne gelişen sakıncası olmayan birtakım yönleri var. Buradaki önem-
teknolojinin içinde olduğumuz bu dönemde, aşçılık li nokta geçmişimizi, eski tarihlerimizi koruyarak iler-
leme sağlamaktır. Bunun için modernleşme şart ve çok
mesleği nasıl bir dönüşüm yaşıyor? düzgün şartlarda yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Dünya gastronomisindeki gelişmelere baktığımız-
da eskiden bu kadar ithalat ve ihracat olmadığı için Sizce dünya gastronomisi içinde Türk mutfağının
ülkelerin kendi içlerinde savaşlardan, kıtlıklardan,
ekonomik buhranlardan geçtiğini, biraz bile tarih yeri neresidir? Hak ettiği değeri görüyor mu?
bilgimiz varsa görebiliriz. Bu bağlamda insanların gas- Dünya gastronomi içerisinde Türk mutfağının yeri
tronomiye olan ilgisi sadece karın doyurmak olarak çok önemli bir yerde. Artık herkes Türk mutfağını

çok iyi biliyor. Ama hak ettiği yerde olduğunu medya, restoran reklamlarını, insanların baş-
düşünmüyorum. Az evvel diğer soruda say- ka şehirlere gitme eğilimlerini, bir yerde ye-
mış olduğumuz şeylerle beraber aslında Türk nen yemeğin başaklarına övülmesi vb. Gibi
mutfağı hak ettiği değeri, Türkiye’deki yapılan hem psikolojik hem sosyolojik olarak olum-
festivaller olsun çeşitli UNESCO’nun kültürel lu yönde etkiledi. Televizyonunda etkisi var
mirasa sahip olduğu Ga ziantep, Afyon, Hatay tabii. Televizyon programlarındaki yem-
gibi gastronomi şehirlerinin sayısının art- ek yarışmaları, yemek programları, yeme-
ması, aşçıların, şeflerin yurtdışında daha fazla kte yeni insanların olması... Bunu sadece
çalışması ve restoran açmaları, otel işletme- yemek yemek karın doyurmak değil key-
leri ve buralarda çalışmaları, birçok şehirlerde fe dönüştürmek, sanata dönüştürmek gibi
gastro diplomasi de kullanmasıyla bulacaktır. de düşünebiliriz. Sosyal Medya, gas-
Türkiye ileriki dönemlerde hak ettiği değeri tronomiyi birinci dereceden etkilemiştir.
daha çok alacak.
Gastronomi turizmi nedir biraz ondan bah-
Sosyal medya, gastronomi sanatını etkiliyor sedebilir misiniz? Gastronomi turizmi
mu? Bu alanın popülerliği ve medyada bu ka- alanında, turizm sektörünün ve gastronomi
dar yer alması üzerine düşünceleriniz neler? camiasının çabalarını ve çalışmalarını nasıl
Sosyal medyanın sanırım en büyük etkisi gas- buluyorsunuz? Sizce gastronomi turizminin
tronomi alanınadır. Aslanında modaya, sağlığa gelişimindeki en önemli üç şey nedir?
her şeye etkisi vardır. Ama doğrudan gas- Gastronomi turizmi dediğimiz nokta dünya-
tronomi, yiyecek-içecek sektörünü etkiledi. da çok uzun yıllardan beri var olan bir şey.
Restoranlar çok reklam yapmazlar. Sosyal Özellikle Portekiz İspanya Fransa Japon-

ya Çin bunu çok güzel yapıyor. Ama Türkiye’de yeni bir taları da böylelikle aşmış oluruz.
kavram. Yaklaşık 10 yıldan beri dile getirilmiş bir şey.
Tabii ki bununla beraber gastronomi turizminin Turizm Türkiye’de gastronomi turizminin geleceği için hangi
ile beraber iç içe olması çok önemli. Konaklama işlet- basın araçlarının kullanılmasını daha etkili buluyor-
melerinin seyahat acentalarının entegre bir şekilde sunuz?
çalışması çok çok önemli ve tabii ki Turizm Bakanlığı’nın Tabii ki her zaman görsel basın çok çok önemli bir nok-
da çok büyük bir etkisi var. Gastronomi Turizm’in gelişi- ta. Sosyal medya basın aracı olarak kabul edilebilir mi
mindeki en önemli şeylerden bir tanesi ürünleri daha bilemiyorum ama artık o da etkin bir mecra. Dergiler,
çok ön plana çıkarmaktır. Çok iyi festivaller çok iyi gas- tanıtım festivalleri, broşürler gibi araçlar da Türkiye
tronomi rotaları belirlememiz lazım. Şarap rotası, yerel gastronomi turizminin geleceği için etkilidir.
mutfak rotaları, yeşil zeytin rotası gibi birtakım şeylerle
beraber, gelen turistlerin o bölgeye olan ilgisini biraz Gastronomi alanı tatil turizmiyle de bağlantılı bir ka-
da arttırmamız lazım. Bununla beraber restorancılığın vram ve özellikle yaz aylarında turistler ülkemizi zi-
da geliştirmesi lazım. Çünkü gastronomi turizmi ya- yaret ediyor. Mekânları ve yemekleri sosyal medya
pan restoranların çoğu Michelin yıldızlı restoranlar. platformları aracılığı ile buluyorlar. Sizce, sunum
Mesela turistler İspanya’ya gidiyor, bilmem kaç bin mu daha çok dikkat çekiyor yoksa verilen puanlar,
Euro harcıyor. 50 kilometrelik alanda 5-6 tane Miche- yapılan yorumlar ve lezzet kaliteleri mi? Ek bir soru
lin yıldızlı Restorana gidebiliyor. Bakıldığı zaman biz de olarak, Türk mutfağını nasıl daha cazip hale getire-
maalesef yok. Ama çok iyi etnik restoranlarımız var. biliriz ya da ilgi çekici bir şekilde sunabiliriz.
Çok iyi konaklama tesislerimiz var. Hem orada kaliteli Aslında bakıldığı zaman gastronomi alanı tabii ki turizm
hizmetle hem de kaliteli hammaddelerden yapıldığı va- ile bağlantı bir şey. Eskiden beri, gastronomi olma-
kit gastronomi turizminin gelişimindeki en önemli nok- sa da yiyecek-içecek sektörü olarak adlandırılıyordu.

Hâlâ da aynı şekilde adlandırılıyor. İnsanlar Türkiye’ye olup bittiği hakkında devamlı araştırma yapmaları
gastronomi turizmi için gelmiyorlar. Daha çok güneş, lazım. Yeni pişirme teknikleri olsun, yeni ürünler olsun,
kum denizi üçgeni arasında, kongre turizmi, sağlık tu- şefleri olsun, sosyolojik psikolojik, tarihsel ya da san-
rizmi, kırsal turizm gibi farklı turizm çeşitleri için geli- atsal gastronomi ile ilgili yazıları takip etmeleri lazım.
yorlar. Ve bununla beraber nasıl insan bir tatile gittiği Ve hayal güçlerini çok geliştirmeleri gerekiyor. Bunları
zaman mutlaka bir yeme içme eğiliminde bulunacak o uygulamak, hayata geçirebilmek için kendilerine fır-
bağlamda mekânları ve yemekleri tada biliyorlar. Ta- sat yaratmaları gerekiyor. Bol bol okumalarını da tav-
bii ki Türk mutfağının daha cazip hale getirilmesi için siye ediyorum. Çünkü pişirme tekniğini, hammaddeyi
modernize etmek çok gerekli çünkü etnik yemeklere çok iyi biliyor olabilirsin belki ama tarımdan tohumdan
bakıldığında bu yemeklerin restoranlara servis edil- yetiştirmeden tutun da psikolojiye sosyolojiye kadar
mesi, modernize edilmesi çok çok önemli bir nokta. birçok şeyleri okumalarında fayda var. Benim gençlere
Nasıl yaşayan bir kültür olarak mutfak kültürünü ele en önemli tavsiyelerim bunlar. Tabii ki bir de azim ve
alıyorsak, kıyafetlerde, mimaride bir gelişim, bir mod- sebat etmek çok çok önemli bir nokta. Hemen pes et-
ernizm söz konusuysa, yemekte de böyle olmak duru- tikleri zaman maalesef başarıdan uzaklaşıyorlar. Pes
munda. Ama tabii ki burada geçmişle bağı koparma- etmedikleri zaman doğru yolda ilerledikleri zaman
dan öyle bir modernize yapacaksınız ki hem orijinalini başarıya ulaşacaklardır.
koruyarak görüntüsünü günümüz şartlarına uyarlan-
acak, hem de servis şeklini veya prezantasyonu ayar- Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
layacaksınız. Bu şekilde gelen turistlere sunduğumuz Gastronomi Mutfak Sanatları, alanında Türkiye’de
takdirde çok daha cazip bir durum hale gelecektir. çok eski ama bilim olarak ele aldığımız zaman çok
yeni bir alandır. Yapılacak ve kat edilecek o ka-
Bu alanda çalışan ve kendini geliştiren gençlere tav- dar çok yol var ki... Bu yolda emin adımlarla ken-
siyeleriniz var mı? di mutfak kültürümüzü diğer kültürlere beraber
Kendini geliştirmek isteyen ve çalışan gençlere her harmanlayarak da Gastro Mutfak Sanatları alanını
zaman yenilikleri takip etmelerini tavsiye ediyorum. bir adım daha ileri götürmek için çabalarımız de-
Çünkü yaşayan bir kültür olan gastronomi, yiyecek- vam edecektir. Çok teşekkür ederim kolay gelsin.
içecek sektörü çok dinamik bir sektör. Dünyada neler

Çiçek; İstanbul’a, hayata, aşka, insana, düne (hatta milattan öncesine),
bugüne ve yarına (hatta 3000’li yıllara) dair öykülerden oluşan bir kitap. Bir
yanıyla yazarın gördüklerinden izler taşırken bir yandan da dünyanın kadim

zamanlardan beri sessizce anlattığı tüm hikayelerden
birer parça barındırıyor.

platanuskitap
platanuskitap
platanuskitap



Türkiye’nin Gastronomi
Başkenti Gaziantep
Notlarım

Bir Uyarı Vererek Yazıya Başlamak İstiyorum. Gaziantep’e Uçakla Gelmek İsterseniz
Gündüz Saatlerinde Gelmelisiniz. Çünkü Mangal Dumanlarından Dolayı Hava Sahası

Uçaklar İçin Tehlikeli Olabilmekte.
Röportaj: Enes Dilli

Gaziantep’e yayın ve etkinlik için geleli on günden fa- pariş veremiyorum. Bir garson gelir “Abim gelmiş hoş
zla oldu. Gelir gelmez beni aldılar bir kahvaltı masası- gelmiş. Ne vereyim abime?” der. Neler var diye soruy-
na oturttular. Masada yok yok. İlk defa böyle bir sofra orum. Abim Adana vardır, Urfa vardır, küşneme vardır,
görüyordum. Masanın yarısı et diğer yarısı da fıstıktı. Bu boyun altı… diye sayarken ben ilk dediklerini unutuy-
gözler Antep fıstıklı peynir gördü. Yaşam biçimi. Fıstıklı orum. “Imm o zaman ben bir Adana alayım.” Ciğerci
baklava, fıstıklı Adana kebap, fıstıklı katmer, fıstıklı Mustafa’da garson bir bey var. Giderseniz mutlaka se-
fıstık… Merak ettim sordum. “Bu kadar Antep fıstığı bu- lam verin. Hüseyin Bey. Sürekli gelir “abim bir şeye ihti-
raya nasıl yetiyor, buraya yetti diyelim ülkeye nasıl yeti- yacın var mı? Çay, tatlı… Hele bi tatlı yiyesen. Valla baş
yor. Antep’in taşını sıksanız fıstık çıkacak o derece bir tacısın.” O kadar sıcakkanlı ki gel de çayını içme.
fıstık hastalığı var. Öğrendim ki 50 kilometre karelik bir
alanda fıstık üretiliyormuş. Gezilecek Yerler
Antep’e gelen mutlaka çarşılara gider. Alışveriş
Gazianteplilerin yemek hassasiyetini sonradan anlaya- yapılacak kaliteli bir yerdir. Çarşılar diyorum çünkü
caktım. Kahvaltıyı yaptıktan sonra işimize koyulduk. O dananın bölümleri gibi çarşıların da bölümleri var. Ba-
sırada Antep ile ilgili sorular soruyordum. “Antep nasıl haratçılar çarşısı, bakırcılar çarşısı, zincirli bedesten
bir yer, neleri meşhur?” İlk sorumdan sonra bana an- çarşısı, elmacı pazarı… Yalnız çok çok güzel ve kaliteli
latılan Antep şu: “He valla burada dükkanlar var. Çok iyi baharatları var. Sevdiğiniz baharatlardan alabilirsiniz.
yemek yaparlar. Ne istersen var. Adana, Urfa, küşneme, Bakırcılardan da güzel bir kahve cezvesi ya da bakır
boyun altı, kemik altı, kale altı…” Dananın, kuzunun tava alabilirsiniz. Kahve demişken Antep’e özel Me-
bölümlerinin hep altı var. Kale altı hariç. Orası da An- nengiç kahvesi varmış. Antep’te bunu en güzel yapan
tep’in meydanı. Gaziantep’e gelirseniz size gezilecek yer olan Tahmis’te içme fırsatım oldu. Anlatılanlara
yerler olarak verecekleri tavsiye restoranlardan sonra göre yapılması zahmetli ve özel bir kahveymiş.
kale altına gitmek olacaktır. Orada Bermuda üçgeni bir
yapı oluşturulmuş: Kale, çarşı, Ciğerci Mustafa. Antep ve Ramazan Ayı
Ramazan etkinlikleri için tanıtım çekimine çıktık. Az
Ciğerci demişken geldiğimden beri hala restoranda si- önce bahsettiğim çarşılarda çekim yapıyoruz. Sizi

temin edebilirim ki Antepliler hiç boş durmuy- niz biz ise yemek için yaşarız.” Öyle bir hal var
or. Çok çalışkanlar, çok üretiyorlar, elleri hep burada. Antepliler 20 saat yemek yiyip, geri
işte diye boş durmuyor değil. Yeme anlamında kalan 4 saatte de ne yiyeceklerini düşünüyor-
boş durmuyorlar. Sürekli bir şeyler yiyorlar. Bir lar. Yemekle özdeşleşmiş bir yer burası. Bir
dükkanı çekeceğiz içeride sofra kurulu dürüm- örnek daha vereyim. İftar yayını yapacağız
ler, etler, tatlılar… Başka bir yere gidiyoruz aynı hazırlıklar devam ediyor. Sesle ilgili bir prob-
sofradan orada da var. Sokakta bankta oturan lem oluştu. Teknik ekip ilgilenirken biz de
amcanın elinde de bir dürüm var, bir çocuğun yayının yapılacağı yere yakın bir kır bahçesine
elinde de… Merak ettim sordum. “Abi sizdeki girdik. 5-10 dakika oturup kalkacaktık. Oturur
bu yemek yeme aşkı genetik mi?” “Kardeş oturmaz çaylar, çerezler fıstıklar ve türevleri
küçüklükten beri böyleyiz. Burada bir bebek desem daha doğru olur tatlılar onlar da çeşit
doğar. Doğduğu anda anne sütünden önce çeşit 2 dakika içerisinde masada tabak koya-
ciğer yer.” Başkasına da “siz genelde ne yi- cak yer kalmadı. E tabi orada oturunca da ister
yorsunuz?” diye sordum. “Sabah akşam ciğer” istemez iştahınız artıyor ve yiyorsunuz.
dedi. Ara öğün olarak da ödüllü kavurma yeriz
dedi. Şimdi düşünüyor olabilirsiniz bu kadar Antep yemekleri deyince insanların sınırlı bir
et yediklerine göre kilo ortalaması yüksektir. bilgisi olduğunu gördüm. Antep yemekleri
Hayır değil. Yemede boş durmamakla birlikte sanki sadece Adana, Urfa, lahmacundan iba-
iş yapmada da boş durmuyorlar. Herkes işinin retmiş gibi. Bu düşünce eksik kalıyor. Bu say-
başındadır. İşlerinde ciddi ve işlerini iyi yapar- dıklarımdan öte çok lezzetli yemekleri vardır.
lar. Mesela ekşili yuvalama. Yılda bir kere yapılan
bu yemek çok lezzetli olmasının yanında çok
Antepliler der ki “siz yaşamak için yersi- zahmetlidir. Bu nedenle yılda bir kere yapılır.

Nohut parçacıkları gibi yuvarlak parçalar düşünün. O likte yarım iftar açılmış oluyor. Antepliler işlerini aşkla
parçaların her biri elde yapılıyor. Bunun dışında kuru ve ciddi yapar demiştim ya işte o aşkla yapılan iş dürüm
patlıcan dolması… Ağızda muazzam bir tat bırakıyor. oluyor. Şu an Antep’te Kalealtı’nda ramazan etkinlikleri
Nohut dürümü de meşhur bir yemektir. Tabi Antep bu- yapılmakta. Antep Büyükşehir Belediyesi’nin düzenl-
rası. Nohutun bile dürümü var. ediği bu etkinliği kısaca anlatayım. Kalealtı dediğimiz
meydanda Ramazan Sokağı diye bir alan yapılmış. Bu
Antepliler için yemek çok önemlidir. Hiçbir şey onları alanda kurulan onlarca standlarda Antep’e ait yapılan el
yemek yemekten alıkoyamaz. Bir tek şey hariç: Oruç. işçilikleri sergilenmekte. Bu standların yarısından fa-
Tabi iftar hazırlıkları sabah 10’da başladığından o yük- zlası ne satıyor tahmin edin bakalım. Standların dışında
selen dumanlarla birlikte yarım iftar açılmış oluyor. meydana bir platform kuruldu. Her gün farklı konuklar
Antepliler işlerini aşkla ve ciddi yapar demiştim ya gelerek Anteplilerle beraber söyleşi yapılıyor. Bu gün-
işte o aşkla yapılan iş dürüm oluyor. Şu an Antep’te lerde insanlar hem gelip iftarlarını yapabiliyor hem de
Kalealtı’nda ramazan etkinlikleri yapılmaktadır. Antep gelen konukları dinleyebiliyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bu etkinliği kısa-
ca anlatayım. Kalealtı dediğimiz meydanda Ramazan Antep Deyince
Sokağı diye bir alan yapılmış. Bu alanda kurulan onlarca Her ne kadar Antep deyince akla gelen ilk şey lahma-
standlarda Antep’e ait yapılan el işçilikleri sergilenmek- cun, et, baklava olsa da benim aklımda bunlardan önce
tedir. Bu standların yarısından fazlası ne satıyor tahmin mücadele geliyor. Burası bir medeniyet şehri. İnsan-
edin bakalım. Standların dışında meydana bir platform ları mücadeleci. Kuva-yi Milliye hareketinin başlangıç
kuruldu. Her gün farklı konuklar gelerek Anteplilerle be- noktalarından birisi. Burası Gazi unvanını alan bir
raber söyleşi yapılıyor. Bu günlerde insanlar hem gelip şehir. İşte şimdi Gaziantep diyebilirim. Bir gün gazi
iftarlarını yapabiliyor hem de gelen konukları dinleye- şehre yolunuz düşerse yemeklerden önce kültürünü,
biliyor. 10’da başladığından o yükselen dumanlarla bir- medeniyetini, yaşayışını tatmanızı temenni ederim…



Makedon Türkleri;
Bayrak Nerede
Biz Orada Yaşayacağız

YAREN KALKAN ALUÇ

Osmanlı himayesinde olan eski Yugoslavya’nın bir yurtlarına geri dönerler. Tacettin Altınkaya 82 yaşın-
parçası olan ve günümüzde Kuzey Makedonya olarak da, 18 yaşında Türkiye’ye evlerini satarak tüm ailesini
bilinen topraklar, Osmanlı’nın himayesinden çıktıktan yanına alıp gelir. Mahmudiye Altınkaya ise 13 yaşında
sonra Türklerin ülkede istenmemesi üzerine zorun- iken, o da tüm ailesi ile her şeylerini geride bırakar-
lu göçler meydana gelir. Osmanlı, göndermiş olduğu ak Türkiye’de yeni bir hayat kurar. Bu röportajda, göç
Türklere geri dönebilme çağrısında bulunur ve bunun eden bireylerin göç öncesi, esnası ve sonrası yaşadığı
üzerine “Bayrak nerede, biz orada yaşayacağız” di- yabancılaşma, azınlık olma ve aidiyet duygularının tas-
yerek göç etmeye başlanır. Bu süreçte Türklere yapılan virini paylaşmak istiyoruz. “Göç”ün nasıl bir zorunluluk
zulümler çoğalır, Türk köylerine yönelik baskılardan haline geldiği ve bireylerin hangi şartlarda ve neler
kaçan Türkler, evlerini barklarını satıp Türkiye’ye geri yaşayarak “göç”ü deneyimlediğini anlamak, aslında
dönmek zorunda bırakılır. Savaşın getirmiş olduğu içinde yaşadığımız dünyayı anlamanın da bir yolu bel-
işsizlik ve geçim sıkıntısı ülkenin geneline yayılır ve ki de. Kimileri ölüm ve boşanmadan sonra gelen en
özellikle Türkler bu konuda çok zorluk çekerler. Dil, büyük ve en güçlü üçüncü depresyonun göç olduğunu
din ve kültür ayrılıklarının üzerine geçim sıkıntısı ve söylüyor. Bu gerçekten öyle midir bilinmez; ama, bir
iş bulma zorluğu eklenince Makedon Türkleri ülke- huzursuzluk, depresif olma hali yarattığı bir gerçek…
lerine geri dönmekten başka bir çıkar yol bulamazlar. Özellikle de “kalmak” isterken gitmek çok zor olmalı…
Mahmudiye Altınkaya’nın şu sözleri bu zorluğun adeta
İşte bu zorlukları birebir yaşayan Makedon Türkleri bir özeti: “Oradan oraya göç etmek. Yuvanı yurdunu
Mahmudiye ve Tacettin Altınkaya. 1959 yılında Türki- bırakıyorsun çok zor. Geliyorsun ne evin var ne
ye’ye göç etmek zorunda kalan Altınkaya çifti, ülkenin yurdun var hiçbir şeyin yok. Hele paran yok-
savaş sonrası yaşadığı ticari zorluklar, geçim sıkıntısı ve sa sokakta kalırsın.” Ve tüm bu zorlukları Orhan
Türk olmanın beraberinde getirdiği ötekilik hisleri ile öz Veli de ne güzel anlatmış Hicret adlı şiirinde…

Damlara bakan penceresinden Y.A: Neden Göç Ettiniz?
Liman görünürdü Mahmudiye (M.A): Ben küçük geldim.
Ve kilise çanları Büyüklerimiz istedi yani orda çiftçilik yapıyor-
Durmadan çalardı, bütün gün. du babam, abilerim. Zor bir hayattı burada çok
Tren sesi duyulurdu, yatağından daha iyi bir hayat yaşadık.
Arada bir Tacettin (T.A): Bizim sülalemiz kalmadı bütün
Ve geceleri. sülale geldi. Biz de onlara uyarak mecburi
geldik. Zaten biz sonuncu geldik. Herkes geldi,
Bir de kız sevmeye başlamıştı biz kaldık. Evi satamıyorduk pahalıydı; ancak
Karşı apartmanda. sattık; bir, iki sene sonra geldik.
Böyle olduğu halde Y.A: Türkiye’ye İlk Nasıl Geldiniz? Nereye
Bu şehri bırakıp Geldiniz Ve Neleri Geride Bıraktınız?
Başka şehre gitti. T.A: Trenle Sirkeci’ye geldik. Oradan Fatih’e,
oradan Beyoğlu ve Eyüp Sultan en son ise
Sol Şimdi kavak ağaçları görünüyor, Nurtepe. Yalnız biz gelirken bir yanlışlık oldu.
Alttan İkinci Penceresinden, Biz çıkmamız gereken zamandan sonra çıktık.
Fotoğraf. Kanal boyunca. Yunanistan’da otogarda indirdiler bizi, bir gece
Tacettin Gündüzleri yağmur yağıyor; istasyonda yattık. Vagonlar vardı kimisi vagon-
ALTINKAYA Ay doğuyor geceleri larda yattı. Dayım, biz oraya inince memlekete
Ve pazar kuruluyor, karşı meydanda. gitti süreyi uzatmaya çok tanıdıkları vardı.
Onunsa daima; Hafta sonuydu hemen hallettiler. Çıkışı uzat-
Yol mu, para mı, mektup mu; mışlar. Trende gördük onu bize el sallıyordu
Bir düşündüğü var. eziyetli oldu çok. Çok kalabalıktı o koridorlarda
insanlar yatıyorlardı. Geride hiçbir şey bırak-
(Orhan Veli Kanık, Hicret şiiri)

madık. Evimiz paşa eviydi, tarihi ev. Kalkandelen’dey- Y.A: Sonradan Mı Türkçe Öğrendiniz? Türkiye’de Oku-
di evimiz paşa camisinin yanında 600-700 senelik bir la Gittiniz Mi?
camiydi. Bizim mesela sırayla hep bağ evleri paşaların. T.A: Bizim her zaman ana dilimiz Türkçeydi. Ben ilk
Bizim bölgemiz tarihi eserdi bir çivi çakamazdık. An- okulu Makedonca okudum. Orta Okulumu Arnavutça
cak baraka gibi yapıp oturabilirdik. okudum bu yüzden üç dil biliyorum. Türkiye’ye gelince
M.A: Biz de aynı Sirkeci’ye geldik. Ablamlar bizden daha okumadım. Başladık sefer tasıyla iş aramaya bu-
önce gelmişti Eyüp Sultan’da ablam oturuyordu on- rada.
lar karşıladılar bizi trenden aldılar bizi, onlarda kaldık M.A: Ben de Türkçe biliyordum. Hem Türkçe hem
on beş gün. Sonra babam Alibeyköy’de kiralık ev tut- Arnavutça biliyordum. Burada hiç okumadım. Mem-
tu. 6 ay oturduk kirada. 6 ay sonra arsa alıp hemen ev lekette iki sene okudum o kadar. Muhacirlik var kim-
yaptılar. Evimize geçtik. Memlekette evimiz, bahçem- se bizi okula göndermedi burada. On iki kişi geldik,
iz, tarlamız vardı. On dört dönüm bahçenin içindeydi dokuzu çocuk yoksulluktan gidemedim okula burada.
evimiz. Ne ararsan dünyadan her meyve vardı. Hay- Artık geride dört kardeş kaldık
vanlarımız vardı işte çiftçilik işi çok zor bir işti. Ben Y.A: Sizin İçin Azınlık Grupta Olmak Ne Anlam İfade
küçüktüm abilerim, babam karar verdiler Türkiye’ye Ediyor?
geldik. Babamın teyzeleri vardı Türkiye’de Fatih’te, M.A: Azınlık grupta olmak Muhacirlik benim için. O da
onlar işlemlerimizi yaptılar. göç etmek demek. Oradan oraya göç etmek. Yuvanı
Y.A: Türk’sünüz Ancak Farklı Bir Kültürde Büyüdünüz. yurdunu bırakıyorsun çok zor. Geliyorsun ne evin var ne
Bu Yüzden Türkiye’ye İlk Geldiğinizde Zorlandınız Mı? yurdun var hiçbir şeyin yok. Hele paran yoksa sokakta
M.A: Yok, hiç zorlanmadık. Her şey aynı namazımız, kalırsın. Babam buzdolabı getirdi. Elektrik süpürgesi
dualarımız, bayramımız ve kandilimiz aynı. Hiç zorluk getirdi. Babam onları sattı arsa aldı. Ev yaptılar. Evin
görmedik. Geldiğimiz yerde hep Makedon Türkleri çerçevesi, penceresi bile yoktu. Muhacirlık zor bir şey
vardı mahallede, gene aynı şekilde büyüdük. birkaç sene bunalıyorsun, yoluna girene kadar her şey.
T.A: Ben de hiç zorlanmadım ama burada iş bulmak Kolay değil. Abilerim çok çalıştı, iş bulamıyorsun, iş
çok zordu. İş kurmak çok zordu. kuramıyorsun. Bir bunalım geçirdik tabii.
Y.A: Hiç Makedonya’ya Özlem Duyuyor musunuz? T.A: Aynı mülteciler gibi geldik ülkeye. Ben mesela
M.A: Çok özlem duyuyorum. Geldikten sonra iki kere evi sattım iki buzdolabı aldım o zamanlar Türkiye’de
daha gittim. Hep aynı eve gittim, doğup büyüdüğüm buzdolabı yok birini kiraya verdim, diğerini de sattım.
eve uzaktan baktım. Yürüdüğüm yerleri görmek için. Paraları iş bulana kadar idare ettik.
Çok değişmiş çoktan görmediğim için değişik gel- Y.A: Türkiye’ye Artık Evim Diyebiliyor Musunuz?
di. Burada en kötü köy, oranın kasabası gibi kalıyor. M.A: Evet burası bizim evimiz. Ne köy isterim ne bir şey
Gelişmemiş hiç. Çocuklukta yürüdüğüm, oynadığım burası güzel Türkiye’yi evimiz bildik.
yerleri hep özlüyorum. T.A: Burası evimiz. Çok değerli evim vardı Makedon-
T.A: Karar verdim bir gün dedim sizi götüreceğim ya’da ama istemem artık asıl evimiz burası.
çocuklarıma görsünler nerde doğdum, nerede otur- Y.A: Burada Mı Tanışıp Evlendiniz?
duk. M.A:Ben hiç görmeden evlendim görücü usulü. Artık
M.A: Çocuklarım memleketi sevmediler dönmek iste- neyin nesi idi hiç görmedim. Tacettin ablasına gitti
diler hemen. Orada Arnavutça ve Makedonca geçerli dediler camda bekledim ama göremedim. 23 yaşında
dil, bilmiyorlar. Türkçe konuşmamızı hiç sevmezlerdi evlendim o 29 yaşındaydı. Geç evlendik ikimiz de.
Makedonya’da. Yokluktan evlenemedik. Muhacirlik zordu, eşim ba-
T.A: Çocuklarımı aldık kabristana götürdüm babamın basız gelmişti. Çok zordu yaşam. Evlilik çok sonraya
mezarına. Okuluma götürdüm. Oturduğum mahal- kaldı.
leme götürdüm. Ben özlemiyorum Makedonya’yı her T.A: Babasız geldim. Benim için çok daha zordu o
şey çok yüzden yaşamak. Aileme bakmam gerekirdi. Evlilik
zordu. sonraya kaldı.

Wall-E, Çevre ve
Dün-Ya

Wall-E, Yönetmen Koltuğunda Andrew Stanton’ın
Oturduğu, 2008 Yapımı Bilim Kurgu Ve Macera
Türündeki Animasyon Filmidir. Filmin Yapımcı Fir-
ması, Birçok Başarılı Animasyon Filmi Ile Sıklıkla
Gündeme Gelen Ve Özellikle Animasyon Severler
Arasında Oldukça Popüler Pixar Animation Studi-
os’tur. Wall-E, Yapımcı Firmanın Diğer Çoğu Ani-
masyon Filminde Olduğu Gibi Eleştirmenlerden
Yüksek Puanlar Almış, Çok Başarılı Bir Film Olarak
Görülüyor. Wall-E, Bulundurduğu Sistem Eleştiri-
leri Ve Hikâye Anlatım Tekniği Olarak Başvurduğu
YKIöNnTSteUGmI,lHeErRIMleECDRAeDUA nHEuRtuAÇlmIDAaNz KFUiSlmURlSeUrZ OALrMaAsYıAndZOaRkLiANDIĞIMIZ BU
YÇFEAeLĞrSDiEnAFi,EABSİİlZNdEİıN.MYÜATNESVIAMZAİLBAİRRITNADÖVAMIRNELRBAFİRÇAİRODUKİKRÖ.UDNZOEUMÇN.LDİ RŞ.EAYYLBEİKREASNERLTATTAAŞN JAPON



Film, seyircilere dünyanın ne olarak artan tüketim çılgınlığı ve duyarsızlaş-
hâle geldiğini göstererek ması, dünyanın koca bir çöplüğe dönüşmesin-
başlıyor. Doğal kaynaklardan deki ana faktörler… Wall-E, günümüze hiç de
yoksun, kuru, atıklarla dolu uzak bir noktada bulunmayan bu iki kavramın
bir yere dönüşen dünya, onu nelere sebep olabileceğini seyircilere hatırla-
bu hâle getiren insanlar tara- tıyor.
fından terk edilmiş bir halde
tasvir ediliyor. Wall-E isimli Henüz filmin ilk dakikalarında, seyirciye dün-
temizlik robotlarından birisi olan ana karakte- yanın geldiği hâl gösterilirken bir cümle du-
rimiz, bu atıkları kullanarak kendisine yeni bir yarız: “Evinizin içi çöple mi doldu? Uzayda ye-
“dünya” yaratır. Atıklardan gökdelenler inşa terince yer var!” Bu cümle BnL (Buy n Large)
eden ve dünyayı temizlemek için programlan- firmasına ait bir slogandır. BnL firması dünya-
mış olan Wall-E’nin bu döngüsü, dünyaya in- nın bu hâle gelmesindeki en büyük role sahip.
sanların gönderdiği “Eve” isimli bir diğer robot Buradaki en büyük sorun, bir firmanın çöpleri
tarafından kırılır. Eve’nin dünyaya geliş amacı uzaya atmaktan bahsetmesi, fakat hiçbir tep-
olan fidanı bulması ile filmin temposu hızlanır, ki almamasıdır. Bahsetmiş olduğum “duyar-
insanlığın nerede olduğu ve nasıl yaşadığı gibi sızlaşma” kavramı da burada devreye giriyor.
soruların hepsi yanıt bulur. İnsanlığın normal şartlarda tepki göstermesi
gereken çevresel sorunlar, zaman içerisin-
Wall-E, birçok toplumsal soruna parmak ba- de devamlılığını sürdürdükçe sanki önemini
san, seyircilerin farkındalığını arttırmak iste- yitirmiş hâle dönüşüyor. Bu sorunlara alışıl-
yen bir film. Öyle ki filmde, dergimizin bir ön- ması, söz konusu olan tehdidin ortadan kalk-
ceki sayısı olan distopya kavramı da açıkça tığı anlamına geldiği düşünülüyor. Bu sebeple
görülebilir. Distopyanın ortaya çıkmasını sağ- mevcut soruna karşı duyarsızlaşan insanlık,
layan kavram, bu sayının konusu olan çevre- konu hakkında yaşanan gelişmeleri de ciddiye
dir. İnsanlığın, teknolojinin gelişmesi ile doğru almaz. Bunun en güzel örneklerinden birisi de


Click to View FlipBook Version