The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Anabilim Egitek, 2021-02-24 12:32:15

İyileşme ve İyileştirmede Gülümsemenin Gücü

Refika Yazgaç - Kitap Bölümü

REFİKA YAZGAÇ

REFİKA YAZGAÇ

KENDİ KEDİNE (YARDIM) İYİLEŞME

Günümüzde modern yaşamın olumlu gelişmeleri, insan ömrünün uzamasını sağlamakla
birlikte taş devri atalarımızın genetik yapılarını muafaza ediyor oluşumuzdan , hızlı değişime
ve gelişime biyolojik olarak uyum göstermemiz oldukça zor olmaktadır. Nerede olunursa
olsun, ne yapılırsa yapılsın tamamen hastalıklara yol açan çeşitli biyolojik etmenlere veya
kimyasal maddelere maruz kalmaktan kaçılamamaktadır. Bütün bunlara rağmen hayatta
kalabilmek biyolojik ve psikolojik uyum mekanizmaları ile donatılmış olmamızdan
kaynaklanmaktadır. Bunun yanında pek çok hastalığın tedavisi bulunarak ortadan kalması
söz konusu iken, çevre kirliliği, hız ve stresör faktörler yeni yeni tanımlanan kronik
hastalıklara (çeşitli kanserler, Alzheimer vb.) yakalanma riskini artırmıştır. Riskler her
zaman hastalıklarla sonuçlanmaz. Eğer bu gibi hastalıklar gerçekleşirse, genelde kişide var
olan uyum gösterme tepkisi, herhangi bir tıbbi müdahaleye ihtiyaç duymadan kendiliğinden
iyileşme mekanizmasını harekete geçirebilir. Lakin modern yaşamda bireyler kendi kendine
iyileşme yeteneklerini kullanmaktan ziyade “medikal tüketiciliği” artırmışlardır.

Modern tıp; insanın en önemli sorunu olan kronik hastalıklar ile birlikte; doğurduğu korku,
umutuzluk, çaresizlik fiziksel ağrılar gibi alanlarda da araştırmalar yapmakta ve tedaviler
geliştirmektedir. Kronik hastalıklar tıbbi ve fiziksel hastalıklar olabileceği gibi, ruhsal ve
pikososyal örüntüleri de beraberinde getirebilir. Aynı zamanda insan varlığı ve varoluşuna
ait sorunları da gündeme getirir. Kronik hastalıkların tanısı kişi ve ailesinde krize yol açar.
Kriz insanların yaşam uyumlarını bozan, olağanüstü durumlardır. Bir başka söyleyişle kriz,
kişinin her zaman kullandığı “ baş etme yollarının”, yaşadığı olayın üstesinden gelmede
yetersiz kalması anlamına gelir. Kişinin gündelik hayatını devam ettirme yeteneğini belirgin
bir şekilde değiştirir. Örneğin Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk veya
bir kimsenin yaşamında görülen ruhsal bunalımlar gibi durumlar kriz yaşantılarına örnektir.

Sağlıkla ilgili bir kriz yaşayan birey en az acı ile en iyi kaliteli yaşamı sürdürmeye yönelik
çareler arar. Bu amaçla doktor doktor gezebilir. Doktorlar hastalarının tedavisinde onlara
reçeteler düzenlerler. Bu reçeteler hastalar için sağlık vaat eden senetlerdir. Doktorlar,
hastanın iyileşmesinde, hayatı önem taşıyan şeyin, çoğunlukla reçetenin üzerinde yazandan

1

REFİKA YAZGAÇ

çok, bizzat reçetenin kendisi olduğunu bilir. İlaç iyileşmek için her zaman gerekli değildir.
İnanç ise her zaman gereklidir. Bu nedenle kimi zaman doktorlar reçeteye plasebo
yazabilirler. Plasebo kelimesi “sizi memnun edeceğim” anlamına gelen bir Latince fiildir.
Klasik anlamda plasebo “taklit ilaçtır” Genellikle sahici bir ilaç görünümü verilen süt-şeker-
un karışımı bir şeydir. Kesin olarak tanımlanmış organik bir gereksinimi karşılamaktan çok,
hastayı memnun etme amacıyla verilir. Plasebo yalnızca belirli hastalıkların tedavisinde,
hekimlerin psikolojik telkini olarak değil, vücut kimyasını değiştiren ve hastalık veya
bozuklukla savaşta vücudun savunma mekanizmalarının harekete geçirilmesine yardım eden
“gerçek bir sağaltım etkeni” olarak görülmektedir. Plasebonun psikolojik etkisinin yanında
fizyolojik etkileri de olduğu araştırmalarca incelenmektedir. Tam olarak etki mekanizması
bilinmemekle birlikte endokrin sistemini özelliklede adrenalin bezlerini harekete geçirerek
korteksi etkinleştirdiği teorisi ileri sürülmektedir. Plasebo zihin ve beden arasında gerçek bir
ayırım olmadığının da kanıtıdır. Hastalık her zaman bu ikisinin etkileşimidir. Plasebo etkisi
haptan ziyade bir süreçtir. Süreç hastanın doktora duyduğu güvenle başlar ve kendi bağışıklık
ve iyileşme sisteminin tümüyle işlediği bir aşamayla devam eder. Süreç haptaki bir
tılsımdan değil insan vücudunun bizzat en iyi ilaç olmasından ve en iyi reçetelerin vücudun
yazdığı reçeteler olmasındandır.

Modern tıpta tedavisi çözümsüzlüğe giren durumlarda paliyatif bakım devreye girer.

Palyatif bakım; kesin tedavi ya da uzun süreli kontrolün imkansızlığını kabul eden, yaşamın

süresinden çok niteliğiyle ilgilenen, esas amacı mümkün olabildiğince hastanın rahatını

sağlamak ve hoş olmayan semptomları önlemek olan bir tedavi biçimidir. Paliyatif bakımda

da sürecin kontrolü daha çok sağlık personelindedir. Tıp sistemi ne kadar araştırmalar yapsa

ve tedavi protokolleri oluştursa da kişiyi tamamen iyileştirebilmesi hastanın katılımı olmadan

oldukça zordur. Tedavi hekimler tarafından yapılandırılırken iyileşme kişinin işi olmalıdır.

Sorunları çözmek için kendi dışında çözümlere gittikçe, daha fazla bağımlılık gelişerek

stresin artması söz konusu olmaktadır. İçinde bulunulan sağlık krizinin yanıtı; kendini

iyileştirme sorumluluğunu yüklenmektir. Böylelikle kişi kendi için en iyi sağlık programının

hangisi olduğunu daha sağlıklı bir şekilde karar verebilecektir. Hastalıklarda, doğal olarak var

olan kendini iyileştirme yeteneğinin bir kısmı engellenmekte ya da bazı nedenlerle baskı

altına alınmaktadır. İlk olarak, bedenin doğal olan kendini iyileştirme yeteneğini

uyandırmayı öğrenerek, sağlığı geri kazanmak için modern tıp tekniklerinin daha kolay

yardımcı olması sağlanabilir.

2

REFİKA YAZGAÇ

Hastaların ruhsal olarak kendilerini daha iyi hissetmek istemeleri, modern tıp yöntemlerinden
aradıklarını bulamayıp semptomlarını ortadan kaldırma veya hafifletmek istemeleri onları
farklı arayışlara sürüklemektedir. Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp yöntemleri (TAT) ne ilgi bu
yüzden günümüzde artmaktadır, tamamlayıcı tedaviler semptomların hafifletilmesi ve iyilik
halinin artması için kullanılan destekleyici tedavilerdir.
TAT uygulamalarının güvenirliliği incelik ve etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış
uygulamaların modern tıp tedavilerinde birlikte kullanılmasını sağlamak amacıyla 1998 'de
ABD' de Ulusal Sağlık Enstitüsü'ne (NIH) bağlı Ulusal Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp
merkezi (NCCAM) kurulmuştur. Tamamlayıcı ve/veya Alternatif Tıp yerine “bütünleştirici
tıp” veya “bütünleştirici sağlık” terimleri de kullanılmaktadır. Örneğin, bütünleştirici sağlık
programları ile kanser tedavi merkezleri kemoterapi gibi geleneksel kanser tedavileri alan
hastalar için belirtileri ve yan etkileri yönetmelerine yardımcı olmak için akupunktur ve

meditasyon gibi hizmetler sunabilir.

Ülkemizde de 2011 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde, Tedavi Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'ne bağlı Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Uygulamaları Daire
Başkanlığı kurulmuş olup, 27.10.2014 resmi gazetesinde uygulamalarla ilgili yönetmelik
yayınlamıştır.

NCCAM "tamamlayıcı sağlık yaklaşımları" nı farklı katogorilerde sınıflandırmaktadır.

Doğal ürünler

Bu grup (aynı zamanda bitkisel olarak da bilinir) çeşitli otlar gibi ürünleri, vitaminleri ,
mineralleri, ve probiyotikleri içerir. Genellikle diyet takviyesi olarak satılmaktadır. Doğal
ürünler içinde Gelenekel Çin tıbbında bitki tedavileri, Ayurveda, Homeopati vb. de
sayılabilir. Doğal ürünlerin kullanımı son birkaç yıl içinde önemli ölçüde büyümüştür.
Amerikalılar tarafından tamamlayıcı sağlık yaklaşımların kullanımı ile ilgili kapsamlı bir
araştırma (2007 Ulusal Sağlık Söyleşi Araştırması (USES)) göre, Amerikalı yetişkinlerin
yüzde 17.7, bir nonvitamin / nonmineral doğal ürünü kullanmaktadır. Son günlerde en yaygın
kullanılan doğal ürün (yüzde 37.4 ile bildirilen) balık yağı / omega 3s olmuştur; çocuklar için
popüler ürünler ekinezya (37.2 si) ve balık yağı / omega 3s (30.5 si) dır.

Zihin ve beden uygulamaları

3

REFİKA YAZGAÇ

Eğitimli bir uygulayıcısı ya da öğretmeni tarafından yönetilen ya da öğretilen prosedürler
veya teknikleri içerir. Çeşitli ve geniş grupları vardır. Örneğin, Akupunktur uygulayıcı
hekim tarafından deri yoluyla vücuda ince iğneler sokulmasıyla belirli noktaları uyarmak
olan bir tekniktir. Masaj tedavisi uygulayıcıların elle vücudun yumuşak dokularını manipüle
ettiği birçok farklı teknikleri içerir. Farkındalık meditasyon veya transandantal
meditasyon gibi çoğu meditasyon teknikleri, bir kişinin dikkatini odaklamasını öğrenmeye
yöneliktir. Spinal manipülasyon teknikleri (kayroprakti, naturopati, naturopati) gibi
kayropraktik hekimler , osteopatik hekimler, naturopatik, fizyoterapistler ve bazı tıp
doktorları olarak sağlık profesyonelleri tarafından uygulanmaktadır. Uygulayıcılar omurganın
eklem kontrollünü sağlamak için ellerini veya cihaz kullanarak spinal manipülasyon yaparak
uygularlar. Hareket tedavileri Doğu ve Batı kültürlerinin hareket-tabanlı yaklaşımların geniş
bir yelpazesinde yer almaktadır. Örneğin Feldenkrais yöntemi, İskender tekniği, Pilates,
Rolfing Yapısal Entegrasyonu ve Trager psikofiziksel entegrasyonu içerir.
Bunların dışında biofeedback, refleksoloji akupreür, psişik şifa, hipnoz, psikoterapi, dua,
sanat, müzik, mizah, ve dans da bu sınıflamaya girmektedir.
Biyolojik bazlı terapiler: Anti-oksitleyici ajanlar, Halatoterapi (kurşun ve cıva zehirlenmesi
tedavisinde kullanılır) , hücre tedavileri gibi metabolik tedavileri içine alır.
Enerji terapileri: elektromanyetik alanlar, bioalanlar, Qigong, tai chi, reiki, EFT(Duygual
Özgürleşme Tekniği) teropatik dokunma olarak sınıflandırılabilir

Nefes egzersizleri progresif kas gevşemesi gibi rahatlama teknikleri, vücudun doğal gevşeme
yanıtını üretmek için tasarlanmıştır.

TAT yöntemlerinin kullanımı 2000'li yıllardan sonra artış göstermektedir. 2007 NHIS
(National Health Interview Survey) e göre, çeşitli zihin ve beden uygulamaları yetişkinler
tarafından kullanılan üst tamamlayıcı sağlık yaklaşımlar arasında yer almıştır. En sık
kullanılan zihin ve beden uygulamaları derin nefes, meditasyon, kayropraktik ve osteopatik
manipülasyon, masaj, yoga, progresif gevşeme olarak tespit edilmiştir.

4

REFİKA YAZGAÇ

TAT sınıflamalarında yer alan Beş bin yıllık Geleneksel Çin Tıbbı (GÇT) kendi kendine
iyileştirme yeteneğini yeniden kazanma konusunda çeşitli yöntemler sunmaktadır. GÇT
içinde en tanınmışı akapunkturdur. GÇT’nın bu kadar iyi bilinmeyen en önemli
çalışmalarından biri kendini iyileştirme yeteneğini açığa çıkarmaya yarayan Qigong dur.
Gelenekel Çin tıbbına göre, insan bedeni karmaşık bir bütündür ve her hastalığın Qi (Chi
/prana/orgon) enerjindeki bir dengesizlikten kaynaklanır. Qi “ yaşam enerjisi” ya da “yaşam
gücü “ anlamına gelmektedir.

Meşhur Tao ustaları “İnsan yaşamı, Qi’nin biraraya toplanmasıdır. Qi toplandığında yaşam

dağıldığında ölüm meydana gelir.” derler.

5

REFİKA YAZGAÇ

Qi enerjisi tüm bedende bulunmaktadır. Bedendeki sağlıklı enerji, bedenin her bir
bölgesindeki hücrelerin sağlıklı bir şekilde titreşmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu titreşim
mükemmel bir düzende olduğunda bedende iyi bir enerji akışı olur. Eğer bu enerji akışı bir
şekilde tıkanıklıklar nedeni ile kesintiye uğrar, dengesizleşir ya da yönünden saparsa, bu
durumda hastalıklar ortaya çıkar. Hastalıkların tümü hücre düzeyinde başlar. GÇT’da amaç
fizikel bir hasar ya da hastalık ortaya çıkmadan önce dengesizliği gidermektir. Pekin’de 4000
yataklı “kendi kendini iyileştirme hastanesi” bulunmaktadır. Bu hastanede hastalara
“öğrenci” denir. Öğrenciler hastalıklarına göre kendilerine verilmiş olan alıştırma dizilerini
düzenli olarak yaparlar. Bu kişilerin arasında şeker hastaları kanser hastaları bulunmaktadır.
GÇT uygulamalarından Qigong sağlığın korunması ve hastalıkların iyileşmesinde
destekleyici olarak kullanılmaktadır.

QİGONG

Qigong; Geleneksel Çin’in önemli kültürel miraslarından biridir. İnsanın atıl tuttuğu gücünü

ortaya çıkarmak ve çeşitli yeteneklerini geliştirmek amacıyla ortaya konmuş akıcı, yumuşak

hareketlerden oluşan bir sağlık ve gelişim metodudur. Qigong Qi ve gong sözcüklerinden

türemiştir. Qi, evrenin temelindeki enerji, doğal güç, canlıların bedenlerindeki yaşam enerji

şeklinde tanımlanabilir. Gong ise iş, gayret gerektiren çalışma, kararlı çalışma demektir.

Qigongu “can yetkinleştirme” olarak Tükçe’leştirebiliriz. Qigong zihin-beden terapisi

özellikle vücudun düzenlenmesi ile koordineli olarak nefes ve zihin hareketlerinin

düzenlenmesi için bir dizi egzersiz olarak kullanılır. Geleneksel Qigong bir çok şekilde

yapılır. Bununla birlikte qigong uygulayarak vücut , nefes ve zihin odaklama düzenlenmesi

sağlanabilir. Yapılan kanıta dayalı birkaç çalışmada Qigongun kanser hastaları için yararları

olduğu ileri sürülmüştür. Yapılan bedensel hareketler konsantrasyon ve koordinayon üzerine

odaklanmış ritmik bir dizi hareket- duruş ve nefes tekniklerinden oluşur. Sempatik ve

parasempatik sinir sistemi arasında bir denge oluşmasına destek olur.

İnsanın güç ve yeteneklerini; öz savunmada, hastalıkları geçirmede, sağlığı korumada, ruhsal

sağlığı geliştirmede kullanabiliriz. Yaşam enerjisi alıştırmaları özellikle sağlığa yönelik

olarak ele alınacak olursa; temel olarak gevşemeyi, dikkati odaklamayı, ve solunum

tekniklerini, belli duruş ve devinimleri, kendi kendine masaj uygulamalarını ve dengeli yeme

alışkanlıklarını içerir. Kişilerin kendi üzerlerinde yaptığı çalışmalarla beden- zihin-duygu

uyumunu kurmak, yaşam enerjisini toplamak, yönlendirmek ve yaymak amaçlanır. Böylece

6

REFİKA YAZGAÇ

kişinin bütün sistemleri ve duyu ve duyguları iyileşir. Bedenin içi ile dışı arasında uyum
kurulur.

Geleneksel Çin Tıbbında Tıbbi Qigong uygulamaları ile ilgilenen hekimler bedenin belli
devinimlerinin belli organlardaki qi dolaşımını artırdığını gözlemledikleri için özgün
hastalıkların iyileşmesinde ve ilgili organların sağlıklı işlevlerini kazanmaları için hayvan
devinimlerine öykünen alıştırma dizileri tasarlamışlardır. Qigong unsurlarının uygulamaya
konabilmesi için yaşam enerjinin yolunu açmak gerekir. Gevşeme Qigongun temelini
oluşturur. Gevşeme sadece bedeni değil zihnide içine alır ve soluma ile yakından ilgilidir.
Beden tümüyle gevşemeli, zihin dingin ve uyanık hale gelmelidir.

QİGONG’TA ÜÇ DÜZENLEME
Modern insan olarak zihin süreçlerine daha fazla odaklanmış olarak yaşarken bedenimizi
unutmuş durumdayız. Bedenle kontağa girmek ve bağlantı kurmamız gerekiyor. Sağlıklı ve
huzurlu bir yaşam için beden ve zihin bağlantısını düzenlenmemiz gerekiyor. Düzenleme ile
bedeni ve zihni tam olarak algılayarak tüm organlarımızla bağ kuruyoruz. Bu düzenleme
teknikleri;

1. BEDENİ DÜZENLEME
Bedenin düzenlenmesinde üç önemli nokta vardır.

a. Beden Duruşu
Qigong uygulaması sırasında omurga her zaman dik olmalı ve beden duruşuna göre algı
bedenin merkezinde olmalıdır.

b. Beden Hareketleri
Hareket sırasında algı denge merkezinde olmalı, yapılan hareket, imgelemeyle (hayal
canlandırma) desteklenmelidir. Ellerle bir şeyi iterken gerçekten bir şeyi ittiğimizi
imgeleyerek yapmalıyız.

c. Güç Uygulaması
Hareket sırasında hareketin doğru uygulanması ve uygulanan gücün miktarının iyi
ayarlanması (doğru duruş) gerekir. Duruş ve hareketlerin tam gerektiği gibi uygulanması
qigongun tüm olumlu etkilerini ortaya çıkar.

2. NEFESİN DÜZENLENMESİ

7

REFİKA YAZGAÇ

Nefesin uygulanan alıştırmayla uyumlu bir şekilde yapılması ve düzenlenmesi çok önemlidir.
Nefes oksijeni (Temiz Qİ) bedenimize almamızı (Kirli Qİ) karbondioksidi dışarı atmamızı
sağlar. Nefesin düzenli olarak ve zorlama yapılmadan uygulaması önerilir. İlk başlarda
egzersizle nefesin uyumu düzenli olmayabilir, düzenleme zamana bırakılır. Doğru yapılan
beden hareketleri nefesi doğal olarak zorlamadan düzene sokar.
3. ZİHNİN DÜZENLENMESİ
Zihni düzenleme çalışmaları Qigong’ta çok önemlidir. Bilinçli uygulanan zihinsel çalışmalar
yoluyla bedenin içindeki hareketler ve dışındaki hareketler iradenin kontrolüne sokulur ve
istenilen şekilde yönlendirilir. Zihni düzene sokma çalışmaları üç alanı kapsar.

a. Dikkati dış dünyadaki seçilmiş bir objeye ya da duruma odaklamak: Dış dünyada
seçilmiş bir objeye örneğin bir çiçeğe, yaprağa, dala, ağaca odaklanmak ve daha
sonra gördüğünü zihinde kapalı gözle canlandırmak.

b. Dikkati zihin ve bedenin içine yönlendirmek: Bedenin ve zihnin iç manzarasına
odaklanmak.

Örneğin;
 Dikkati göbek deliğinin üç dört parmak altında ( alt dantiende) toplamak
 Dikkati yapılan hareketler ve hareketin akışına ya beden duruşlarına odaklamak
 İç organlara ya da bedenin diğer bölgelerine odaklanmak
 Tedavi amaçlı hasta alana yönlendirmek
c. Dikkati bir kelimenin ya da birşeyin anlamı üzerine yoğunlaştırmak: Bir
kelimenin ya da bir şeyin derin anlamını kavramak amaçlanır. Örneğin; ben kimim?

Bu düzenlemelerle gevşemiş ve doğru duruşu bulmuş bir beden, nefesin serbest ve rahat
akıcılığını sağlar. Sakin ritmik nefes ve gevşemiş rahat bir beden kalbi rahatlatır ve beynin
sakinleşmesi sağlar. Herşeyin yolunda olduğunu algılayan beyin zihni sakinleştirir. Olumlu
hormonlar yayar.

Bu üç düzenleme bütün Qigong methodlarında uygulanan temel prensiplerdir. Birbirleriyle
direk bağlantılıdırlar, birbirlerini güçlü olarak etkilerler ve birbirlerini düzenlemede
desteklerler. Bu üç alan uyumlu olarak birbirlerini desteklediğinde Qigong’un etkileri daha
güçlü olarak ortaya çıkar. Qigongdaki hedeflere (sağlıklı kalma, hastalıkları tedavi etme gibi )

8

REFİKA YAZGAÇ

daha kolay ulaşılır. Bunun yanında beyin kapasitesini daha iyi kullanarak zihinsel beceri ve
yeteneklerin gelişmesine huzurlu dengeli ve uzun bir yaşam temelinin oluşmasına olanak
hazırlarlar.
Qi nin düzenlenmesi ve depolanması

Qi gong uygulamaları Qi (Yaşam enerjisi) nin bedende çoğalmasını, güçlenmesini ve çoğalan
bu yaşam enerjisinin bedende kuvvetli bir şekilde akmasını sağlar. Sağlıklı bir yaşam için
temizlenen ve güçlenen bu enerjinin aynı zamanda biriktirilmesi gerekir. Biriken bu enerji
canlılık, dinginlik, zindelik, aktif olmak ve yaşam sevinci şeklinde algılanır. Kişide güçlü bir
bağışıklık sistemi oluşur.
Qigong alıştırmaları farkındalığı artırır gizli yetenekleri ortaya çıkarır. Fiziksel bedenin ve
zihnin dar alanını aşan birey varlığının daha yüksek düzeylerine olan farkındalığını geliştirir
ve yaşamına bu anlamda yeni bir yön ve anlam verir. Qigong uygulamaları kişi tarafından
aktif olarak gerçekleştirilir. Bir kere doğru öğrenildikten sonra bir başkasına ihtiyaç
kalmadan kişinin kendi kendine yapabileceği uygulamalardır.

Günümüzde konvansiyonel tıp, tümörler ve kanser tedavisi için cerrahi, radyasyon ve
kemoterapi ve biyolojik tedaviler kullanmaktadır. Günümüzde hastalıkların tedavisinde
modern tıp yöntemlerinin yanında; hastanın kanamasını azaltmak bağışıklık sistemini
güçlendirmek, enfeksiyon riskini en aza indirmek, bedenini güçlendirmek, ve iyileşme hızını
artırmak amacıyla tıbbı qigong kullanılabilir . Ayrıca tedaviler arasında iyileşmeyi
kolaylaştırmak için fiziki hareketler, nefes, ses ve olumlu düşünme tekniklerini birleştirerek
egzersiz reçeteleri, verilebilir.

Ses ve Renk kullanımı

Tıbbi Qigong tedavisinde, sesler ve renk de kullanılır. Sesler, tümör oluşumu ve diğer
herhangi bir durgunluk gibi durumlarının tedavisi için kullanılır. Kendini iyileştirmek için
vücudun yeteneğini yardım için çok önemlidir, bağışıklık sistemini geliştirmek ve
güçlendirmek için kullanılabilir.

ORGANLAR İÇİN RENK ve SES

9

REFİKA YAZGAÇ

Karaciğer / Safra Kesesi Yeşil /Shuu
Kalp / İnce barsak Kızıl /Kırmızı/Haa
Dalak / Mide Sarı /HmU
Akciğer / Kalın bağırsak Beyaz /Tsss
Böbrek / mesane Koyu mavi / mor /Fuu

İmajinasyon (Hayal etme/Canlandırma )
Tıbbi Qigong uygulayıcısı hastaya, zihinsel ve görsel imajinasyonla hastalıklı dokunun
neye benzediğini hayal ettirip, ardından sağlıklı bir doku gibi düşünmelerine yardımcı
olunur. Olumlu düşünme ve imajinasyon bağışıklık sistemini güçlendirmek için
kullanılabilir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi kanser hücrelerini yok edebilmek için çok
önemlidir.

Duyguları fark etme ve bırakma
Çin Tıbbına göre, çözümlenmemiş duygusal faktörler hastalığın oluşmasında ve
ilerlemesinde önemli bir faktördür. Tıbbi Qigong tedavisi hastaların vücut dokularında
depolanmış, dondurulmuş ve çözülmemiş sorunlara erişmekte onlara yardımcı olacak
egzersizler yanında evde uygulamak üzere alıştırmalar verilebilir. Çözülmemiş duyguları
salmak, bırakmak tedavinin başarısı için önemli rol oynamaktadır.

TEMEL QİGONG DURUŞU
Ayak tabanları omuz genişliğinde ve paralel açılarak ağırlık biraz öne verilerek zemine iyice
yerleşilir. Bacaklar dizlerden hafifçe bükülür. Ağırlık iki ayağa eşit olarak dağıtılır. Bel ve
kalça bölgesi gevşek olacak şekilde hafifçe kalçadan oturur pozisyon alınır. Böylece kuyruk
sokumu biraz içe dönecek ve omurganın bel çukuru düzleşecektir. Omurganın görece
doğrulması beyne olan qi akışını iyileştirir. Gövde dik tutularak karın zorlama olmadan
içerde tutulur. Bel omurları gevşetilir ve omuzlar yumuşak bir şekilde düşürülür. Kollar hafif
dirseklerden bükülü olarak yanlara sarkıtılır. Avuçlar birbirine bakacak şekilde tutulur. Baş

10

REFİKA YAZGAÇ

yukardan bir iple asılı gibi gövdeyle aynı diklikte tutularak ensenin gevşek olması sağlanır.
Gözler hafif aralık olarak tutulmalıdır. Bu duruş qigongun ana duruşudur ve buradan çeşitli
devinimli çalışmalar gerçekleştirilir. Duruş ve devinimler qigong alıştırmalarının ana
unsurlarıdır. Alıştırmalar devinim düzeyleri açından durağan (cing gong) devingen (dong
gong) ve yarı devingen (cing- dong gong ) olarak üçe ayrılır. Genel olarak durağan
alıştırmalar bedenin iç işlevlerini iyileştirirken, devingen olanlar dış parçalarını çalıştırırlar.
Qigong çalışmalarının bu üç alıştırması yatarak, oturarak, ayakta ve yürüyerek yapılabilinir.
Ağaç duruşu durağan alıştırmalara örnek bir çalışmadır. Kol sallamada devingen alıştırmalara
örnek verilebilir.

NEFES TEKNİĞİ

Sağlık ve mutluluk için zihin enerjisini olumlu ve üretken düşüncelere dünüştürmek ve her
zaman ortaya çıkan, enerjiyi tüketen, kişiyi zayıf bırakan negatif düşünceleri yok edebilmek
sağlığımızı korumak için çok önemlidir. Günlük yaşamımızda karşılaştığımız ve
öngöremediğimiz olaylar bizde hoşa gitmeyen duygular ve etkiler uyandırır. Bunlar
tekrarlandıkça sinir sistemi ve anı ağımızda birikimler oluşur, kas ve iç organlarda
gerginlikler meydana gelir. Bunlar giderilmediği sürece hastalıklara neden olur. Bedende ve
ruhta olumsuzluk yaratan bu durumların ortadan kaldırılmasında en etkili yöntemlerin başında
gevşeme (relaksasyon) teknikleri gelir.

Gevşeme ve uyarılmayı düşürme tekniklerinin öncelikli amacı sempatik sistemdeki aşırı
uyarılmayı fark etmelerinde bireylere yardımcı olmak, onlara bu tip uyarılmaların düşük
seviyede tutulması için teknikler sunmak ve sempatik parasempatik sistemler arasındaki
dengeyi yakalamaktır.

Aynı zamanda ; nefesi düzenleme, kasları gevşetme ve düşünceyi farklı bir duruma odaklama
suretiyle konsantrasyon sağlayarak stresi ve gerilimi azaltan bu uygulamalar fiziki
uyarılmanın düşürülmesinin yanında büyük olasılıkla öznel uyarılmada da değişimleri
beraberinde getirir.

Gevşeme ve nefes tekniklerinin iyileştirici gücü, insanlık tarihinin başından beri en önemli
tedavi yöntemi olmuştur. İnsan sağlığıyla ilgilenen her bilimsel sistem, nefes tekniklerini;
fizik beden, duygu ve düşünce arasında yaşamsal bir bağlantı olarak algılamıştır. Nefes
teknikleri ile bilinci etkilemenin ve fiziksel iyileşme sağlamanın mümkün olduğu

11

REFİKA YAZGAÇ

bilinmektedir. Son yıllarda batılı uzmalar, nefes tekniklerinin iyileştirici potansiyalini
yeniden keşfederek düzenlemeler yapıp yeni teknikler geliştirmişlerdir. Bir çok sentez
çalışmalarında uzak doğu nefes teknikleri modern bilimin ortaya çıkardığı araştırma
sonuçlarını harmanlayarak yeni teknikler ortaya çıkarmışlardır. Nefes terapilerinde vücut
üzerindeki stres yükünü boşaltmak ve kişiyi her yönde rahatlatmak, solunum derinleşmesini
ve diyafram üzerindeki gerilimlerin açılmasını sağlamak için nefes egzersizlerinden
yararlanmak gerekir.

Nefes çalışmalarında ritme bağlı ve devamlılık içeren nefes almada oksijen ve buna bağlı
olarak evrensel yaşam enerjisi (Qi) tüm hücrelere ulaşır. Nefes teknikleri göğüs kafesi ve
omurganın yanı sıra diyafram adalesinin ve hayal gücünün de kullanılmasını
gerektirmektedir. Diyafram, akciğerlerin altında bulunan şemsiye gibi karın bölgesi ile
akciğerlerin arasında bulunur. Aşağı yukarı hareketi ile akciğerin hava ile dolmasını ve
boşalmasını sağlar. Öncelikle kişinin diyafram kullanımının başarısına bağlı olarak sempatik
ve parasempatik sistemleri dengeli hale gelir. Daha sonra egzersizlere devam edildikçe
diyafram altında bulunan sindirim, boşaltım ve cinsel aktivasyon bölgelerinde seri
iyileşmeler gözlenir. Nefes egzersizleri ile ilerledikçe olumsuz düşünceler, bastırılmış
duygular ve bunlara bağlı fiziksel rahatsızlıklar iyileştirilebilir. Bilinçaltı düzeyinde düşünce
ve hissetme, nefes alış modelimizle ilişkilidir. Herkes kendine özgü bir şekilde nefes alır ve
verir. Her bir kişinin farklı bir nefes alış şekli olmasının yanında farklı durumlarda nefes alış
verişleri de değişiklik gösterir. Bilinçaltı ile nefes alma modelleri arasındaki bu iletişim iki
yönde çalışmaktadır. Tüm hayati işlevlerin içinde solunum eşsizdir. Normalde solunum bilinç
dışı icra edilmesine rağmen kolaylıkla kontrol altına alınabilinir. Bilinç dışı solunum
Medulla Oblangata olarak adlandırılan ilkel beyin bölgesinden kontrol edilmekte, oysa
bilinçli solunum beyin korteksinde bulunan daha gelişmiş bir bölgeden kontrol edilmektedir.
Nefesin bilinçli kontrolü sırasında işlemler medulla oblangata’yı aşarak beyin korteksinde
gerçekleşmektedir. Beyin korteksinden gelen itmeler duyularla ilgili beyin bölgelerini
etkilemektedir. Bu nedenle bilinçli solunum duyuları sakinleştirir. Nefes alma tarzımızı
değiştirdiğimizde, düşünme, hissetme tarzımızı da değiştirmiş oluruz.

Boğazında oluşan tümörü nefes alma teknikleri kullanarak iyileştirmeyi başaran Judith
Kravitz Breathe Deep, Laugh Loudly (Derin Nefes Al, Kahkahayla gül) isimli bir kitap
yazarak nefes egzersizleri ile ilgili araştırmalarını paylaşmıştır. Judith Kravitz Trasformal

12

REFİKA YAZGAÇ

Nefes çalışmaları olarak tanımladığı tekniği “Kişide fiziksel, zihinsel ve duygusal bütünlük
sağlayan ve sistemde önemli düzeyde iyileşme gerçekleştiren ve kişinin ruhsal yapısını
güçlendiren güçlü bir teknik olarak tanımlamıştır.

Bazı nefes tekniklerinde nefes alma ve verme yavaşlatılır. Böylece daha fazla oksijen
alınmakta, kalp atışları yavaşlamakta, tansiyon düşmekte ve sindirim gelişmektedir. Aynı
zamanda gerginlik atılmakta, birey dingin ve enerjik olmaktadır. Bazı nefes tekniklerinde de
nefes alma ve verme hızlandırılmaktadır. Bu teknikler akciğerleri ve karın kaslarını
çalıştırmakta, sinir sistemini canlandırmakta, dengelemekte ve güçlendirmektedir. Böylece
sinir sistemi üzerinde kontrol kazanılmaktadır. Nefes egzersizleri akciğeri güçlendirerek,
kapasitesinin artmasını destekler. Akciğerleri nefes vererek boşaltıp, nefesi tutma sinir
sistemini yatıştırmakta ve rahatlatmaktadır. Nefesi tutarken basınç arttığı için akciğerler daha
fazla oksijen almaktadır. Nefes çalışmalarında nefes alma, nefes verme ve nefes tutma değişik
yöntemlerle kontrol edilebilir. Bu üç işlev üzerinde kontrol arttıkça yararları artmaktadır.
Solunum, beden ile zihin arasında ve bilinç ile bilinçaltının uyumunu sağlar. Uzak doğu
felsefelerine göre insanın ömrü gün sayısıyla değil soluk sayıyla ölçülmektedir. Solunum
yavaşsa ömür daha uzundur. Nefes hızlı ve çabuksa hayat da çabuk biter. Hızlı solunum
gerginlik, korku, endişe ve çeşitli olumsuz hislerle ilgilidir. Bunlar insanı mutsuz eder,
sağlığı yıpratır ve ömrü kısaltır. Yavaş nefes alan kişi gevşek, sakin ve mutludur. Solunumun
hem hızı hem de derinliği doğru biçimde ayarlanmalıdır. Derin solunum maksimum düzeyde
oksijen almaya imkan vermekte, yavaş solunum ise oksijen ile karbondioksit arasındaki
karşılıklı değişimi uygun düzeye ulaşmasını sağlamaktadır. Nefes ile zihnin bilinçli kombine
edildiği çalışmalarda nefes hareketleri düşünce ile yönlendirilir. Bütün nefes çalışmaları
zorlanmadan uygulanmalı gevşeme, sakinlik, doğallık ve adım adım ilerleme prensiplerine
uyulmalıdır Böylelikle sağlıklı yaşam ve uzun ömür için solunum yavaş ve derin olmalıdır.

Değişik nefes teknikleri vardır. Bunlardan başlıcaları:

 Doğal Nefes: Nefesin kendi ritmine yumuşak olarak uyum sağlanır. Qigong’a yeni
başlayanlar için uygundur.

 Diyafram - Karın Nefesi: Bu nefes doğal nefesin yavaş yavaş derinleştirilmesiyle
oluşur. Burada nefes alış verişinde alt karın dışarı çıkar ve içeri çekilir. Bu nefes iç
organların güçlenmesinde büyük rol oynar.

13

REFİKA YAZGAÇ

UYGULAMA:

Oturma veya uzanma pozisyonunda rahat bir duruşla başlanabilir. Bedeninizi gevşetin. Nefes
alış verişinizi izleyin ve solunumun farkına varın. Solunumun sadece sessiz tanığı olun. Sol
elinizi göbek deliğinizin dört parmak altına koyun. Sağ elinizi de göğünüzün ortasına koyun.
İlk olarak nefes vererek akciğerlerdeki havanın tamamını boşaltın. Nefesinizi tutun. Daha
sonra burnunuzdan nefes alırken karnınızı şişirerek sol elinizin yükselmesini hissedin.
Nefesinizi tutun. (nefes tutmak enerjinin beden içinde yoğunlaşmasını sağlamaktır. ) Nefes
verişlerimizin süresi nefes alışlarımızın süresinden daha uzun olmalıdır. Örneğin 4 birim
kadar zamanda nefes alıp 8 birim kadar zamanda verebiliriz. Her dört nefes alıp vermeden
sonra iki üç normal nefes alıp tekrar diyafram nefesi alarak bunu 4x4 şeklinde
uygulayabilirsiniz. Bu çalışmada kendinizi iyi ve güvende hissettiğiniz bir yerde (Deniz
kenarı, yeşillik, eviniz vb.) yüzünüzün güneş ışınlarıyla ısındığı deniz kokusunu, dalgaların
sesini, kuş seslerini hayal edebilirsiniz. Nefes alırken tüm bu güzelliklerin bir ışık huzmesiyle
bedeninize girdiğini, nefesi tutarken tüm bedeninize yayıldığını ve nefes verirken ise
bedeninizdeki tüm olumsuzlukların (olumsuz duygular, ağrı ve sızılar) gri bir duman gibi
bedeninizden dışarı çıkarak sizden uzaklaştığını hayal edin. Nefes tekniğini kullanmayı
alışkanlık haline getirdiğinizde nefesinizi bedeninizdeki sorunlu bölgelere yönlendirip,
buraya doğru nefes alıp vererek; ağrı veya sorunun, verdiğiniz nefesle dışarıya çıkardığınızı
ve nefes alışlarınızla yaşam enerjinizi buraya odaklayarak iyileşmeyi gözünüzde
canlandırabiliriniz.

QİGONG VE NEFES TEKNİKLERİNİN YARARLARI:

Bu çalışmaların bedensel, zihinsel, ruhsal ve enerjisel pek çok yararları vardır.

Bedensel yararlar;

 Organizmanın sağlığını koruma
 Dokuların oksijenlenmesi
 Kan dolaşımını kolaylaştırma
 Hasarlı dokuların iyileşmesini destekleme
 Dolaşım istemini geliştirme
 Kanı temizleme

14

REFİKA YAZGAÇ

 Oksijen emme işlevini geliştirme
 Akciğeri ve kalbi güçlendirme
 Alveolleri canlandırma ve sağlıklı kılma
 Kan basıncını düzenleme
 Sinir istemini düzenleme
 Sindirim ve boşaltım sistemlerini sağlıklı kılma
 Beyin hücrelerini canlandırma
 Tıbbi tedavileri destekleme
 Solunum rahatsızlıklarını giderme
 Enfeksiyona karşı direnci artırma
 Organizmada birikmiş toksinleri atma
 Metobolizmayı geliştirme
 Bağışıklık sistemini güçlendirme

Zihinsel yararlar

 Gerginliği, asabiliği ve depresyonu giderme
 Duyguları ve düşünceleri sakinleştirme
 İçsel dengeyi geliştirme
 Konsantrasyonu artırma
 Zihinsel güç kazandırma
 İçsel huzur kazandırma
 Zekayı ve irade gücünü geliştirme

Enerjisel yararlar

 Enerji kanallarını temizleme
 Enerji akımlarını güçlendirme
 Enerji merkezlerini arındırma ve aktifleştirme
 Bilinci genişletme

QİGONG KENDİ KENDİNE MASAJ

15

REFİKA YAZGAÇ

Masajın temeli dokunmaktır. Masaj, kişinin sağlığı üzerinde şaşırtıcı etkilere sahiptir. Herkes
kendine rahatça masaj yapabilir. Kıyafetler üzerinden de masaj yapılabilir. Bedenimize masaj
yapmak ve/ veya parmaklarımızla vurmak (tıptıplamak) beynimize elektrokimyasal tepkiler
gönderip enerji alanını etkiler. Yorgunluğu gidererek canlılığı artırır ve stresli dönemlerde
bağışıklık sistemimizi korumaya destek olur. Kendi kendine masaj enerjimizin yaşam
biçimimizle daha uyumlu bir hale getirmemizi sağlar. Örneğin Timus bezinin etrafına (Göğüs
kafesinin ortası) masaj yapmak (tıptıplamak) beden enerjisini uyandırır, bağışıklık sistemini
güçlendir, kuvvet ve canlılığı artırır.

Kendi kendine masajın amaçları
 Durgunluğu kaldırmak ve dolaşımı güçlendirmek
 Ağrıyı azaltmak ve hızlı iyileşme
 Organlarda enerjiyi dolaşımını artırmak ve sağlığı korumak
 Fiziksel ve enerji bedenini tanımak
 Kendi kendine teşhis koymayı öğrenmek
Vücudun çoğu sistemi masajdan yararlanabilir. Kendini masajın en önemli faydaları
şunlardır:
• Ücretsizdir!
• Duruş geliştirmeye yardımcı olabilir.
• Atık ürünlerin kas dokularından dağıtılmasına yardımcı olur.
• Kas esnekliğini geliştirir.
• Yoğun olan insanlar için sakinleştirici zamanlar verir.
• Parasempatik sinir sistemini stimüle (uyarır) eder.
Vücudun sistemlerinin yavaşlamasına ve onarımına izin verir.
• Isınma ve ısınmayı uyararak hareketliliği artırır.
Eklemlerde sinovyal sıvının serbest bırakılmasını, eklemlerin daha rahat hareket
ettirmesi sağlar.
TEMEL MASAJ TEKNİKLERİ VE YOLLARI
1. Yukarıdan aşağıya doğru hareket
2. Merkezden etrafa doğru hareket
3. Dairesel hareket
KENDİ KENDİNE MASAJ TEKNİKLERİ

16

REFİKA YAZGAÇ

1. Sürtme
Baş parmakla, diğer parmaklarla, parmak eklemleriyle, dirsek, kol ve
avuc ayası kullanılarak dairesel olarak yapılır.
Kan ve cilt altındaki kaslar kemikler harekete geçer daha çok qi gelişir.
Kaslarda biriken asit dışarı çıkar.

2. Press (Basmak) (An)

Baş parmaklar üst üste konularak, avuç içleri kol ve üst kısmı, dirsekle de
yapılır .

3. Push (İterek) (Tui)

Baş parmakla, karete noktasıyla, avuç içiyle, kol iç kısmıyla ve avuç içi ile
yapılır. Titreşim yaratarak kaslarda biriken asidi çıkarır, durgunluğu
düzeltir.

4. Grabbing (Mıncıklama) (Na)

İki parmakla mıncıklama

Kapma

Koltuk altı, kol kasları ve baldırlara avuç içi ile kapma uygulanır.

5. Carossing (Okşama) (Mo)

Bedeni hafif hafif okşayarak rahatlatmak

6. Parmaklarla vurma-tıp tıp ( Dinn Da Qiao)
Parmak uçları ile bedeni tıptıplamak

7. Shaking (Sallamak) (Yao)
Parmaklarla boynu, omzu, kasları sallamak. Avuç ayası ile bastırıp
titreştirmek

8. Slapping (Tokatlama) (Pai)

El arkası ile vurarak yapılır.

9. Filing (Cildi sürtünme) (Cuo)

17

REFİKA YAZGAÇ

Avuç içi ile cilde sürtünme olarak yapılır.
10. Rolling (Yuvarlama) (Gun)

Bir elle yumruk şeklinde rulo yapılır, diğer elle preslenir.
11. Chopping (Doğrama) (Pi)

Geniş kaslara karete noktası ile doğrama yapar gibi vurularak uygulanır.
12. Striking (Yumruklama) (Da)

Hafif güç uygulayarak yumruklamak ardından okşama ile bitirilir.

13. Reining (çekme)(Le)
Tek tek tüm parmak ve eklemlerini çekmek

14. Pecking (Zhuo)
Parmak uçlarını birleştirip gaga haline getirerek iki elle tıptıplayarak
uygulanır.

15. Combing (tarama) (Shu)
Kaburgaları merkezden yanlara doğru tarama şeklinde uygulanır.

16. Cupping (Topotman) (kou)

Avuç içini çukur yaparak kupa gibi tıptıplayarak uygulanır.

KENDİ KENDİNE MASAJDA PROSEDÜRLER

A. Baş
B. Boyun
C. Göğüs
D. Uzuvlar

Yukarıdan aşağıya doğru uyguluyoruz. Kafadan başlıyoruz. İlk olarak ellerimizi
birbirine sürterek qi oluşturuyor ve bu şekilde avuçlarımızı kullanarak masajı
uyguluyoruz. Başa yapılan masaj zihinsel ve bedensel olarak dinlendiricidir. Elleri
birbirine sürterek oluşturulan qi görme ve duyma organlarında qi’yi geliştirir.

Orta parmakları kullanarak burun ve göz çukuru yukarı doğru ovulur. Alın parmaklar
kullanarak yanlara şakaklara doğru taranır. Şakaklar parmaklarla ovulur. Yanaklar

18

REFİKA YAZGAÇ

yukarıya doğru avuç içleriyle sıvanır.Tekrar eller ovuşturulur. Gözler el ayaları ile
kapatarak göz bebekleri saat yönünde ve tersi yönde oynatılır.
Kulaklar tüm parmaklar kullanılarak mıncıklanarak masaj yapılır. Avuç ayası ile
kulağı kapatarak qi ile dolması sağlanır.
Başın arkasından kulak arkaları iki baş parmakla basarak masaj yapılırken diğer
parmaklara saçlı deriye masaj uygulanır. Baş parmakla boyna doğru sürterek inilir.
Ense tüm parmaklarla mıncıklanır. Omuzlar parmaklarla ovulur

GÖĞÜS

Derin nefesler alarak boyundan aşağıya doğru tüm beden sıvazlanır. İşaret parmağı kullanarak
köprücük kemiklerinin altında lenf noktalarına pres yaparak masaja devam edilir. Sağ meme
üstü ve koltuk altı mıncıklanarak masaj uygulanır. sonra tüm kol sıvazlanır. Diğer taraf da
aynı şekilde tekrarlanır.

Sonra göğsun üst bölgesinden derin nefes alarak her iki avucu yerleştirerek yanlara ve aşağıya
doğru sıvazlanır. Goğüs üstünden başlayarak once sağ taraf yukarıdan aşağı dairesel olarak
masaj yapılır. Saat yönünde dairesel olarak yapılır. Diğer tarafa da ayı şekilde masaj yapılır.

MİDE KARIN ALT BÖLGESİ

İlk el avuçları üst üste koyularak dairesel olarak masaj yapılır. Bunu yaparken zihniniz rahat
ve sakin olmalıdır.

İki el diyaframın altından dıştan içe doğru sıvazlayarak aşağı kasıkların arasına doğru inilir.

Bel yandan avuç içleri ile nazikçe mıncıklanır, daha sonra avuç içlerini kullanarak belden
bacaklara dizlere doğru sıvazlanır.

Eller yumruk halinde kapatılır. Arkadan belin üstüne böbrek bölgesine yumruklarla uyarılır.
Dışa dairesel sonra içe dairesel olarak aşağı doğru masaj yapılır. Eller birbirine sürtülerek
ısıtılır ve belin üzerinde kaburgaların hemen bitimine böbreklerin üzerine yerleştirilir.

Daha sonra el ayaları kullanılarak belden aşağı baldırlara doğru sıvazlanır (Sandalyeye ters
oturarak yapılabilir)

BACAKLAR

19

REFİKA YAZGAÇ

Baldırları avuç ayalarını kullanarak yukarıdan aşağıya sıvazlanır, daha sonra baldırların
yanlarını aynı şekilde dairesel olarak ovarak sıvazlanır. Baldırların iç taraflarını da aynı
şekilde sıvazlanır.

Daha sonra aynı bölgeleri avuç içleri ile toplayarak mıncıklayarak aşağı dizlere kadar inilir.
Uyluk içleri de avuçlayarak aşağı doğru mıncıklanır. En son baldırların arkası mıncıklanır.

Dizler ellerin karete bolgesi kullanılarak dairesel olarak masaj yapılır. Dizlerden sonra
ayaklara kadar aynı şekilde masaj yapılır. Bir bacağı diğerinin üzerine koyarak diz altları
baldırlar iki elle mıncıklanır. Son olarak bacaklar yukarıdan aşağı sıvazlanır.

AYAKLAR

Aynı şekilde bir ayak diğer bacağın dizlerinin üzerinde iken iki elle bilek dairesel olarak içe
dışa çevrilir.

Ayak tabanında dört parmak olmak üzere baş parmak ayak tarağının üst tarafında olarak
masaj yapılır. Baş parmakla pres yaparak ayak taraklarının üstünde kemik boşluklarının
üzerine pres yapılır.

Ayak tabanlarına sıra geldiğinde baş parmakla pres yaparak masaj yapılır. İki baş parmakla
kemik boşluklarına pres yapılır. Parmaklar tek tek tutarak çekilir ve sallanır. Ovuçlar
birbirine sürtülür daha sonra ayak tabanları avuçlarla kapatılır.

KOLLAR
Boyundan başlayarak omuzlar mıncıklanarak aşağıya doğru inilir.

ELLER

Baş parmak üst tarafta olarak bilekten başlayarak el preslenerek masaj yapılır. Kemikler
arasındaki boşluklara dikkat edilir. Baş parmakla kemik boşluklarından aşağı doğru
sürükleyerek masaj yapılır.

Avuç ayası baş parmakla pres yaparak masaj yapılır. Parmaklar tek tek çekilir ve sallanır.

İÇ ORGANLARA MASAJ

20

REFİKA YAZGAÇ

(yatar vaziyette veya oturarak)

Eller üst üste konularak karın üstü dairesel masajla başlanır. Diyaframdan aşağı doğru
uygulanır.

Bağırsaklara masaj; Karın alt bölgesine eler üst üste konularak sağ el altta dairesel masaj
yapılır.

Yumruk yaparak böbreklerin üzerine hafif hafif vurularak masaj yapılır. Böbrekler için ayak
tabanına masaj yapmakta çok iyi gelir.

HAREKETLE İÇ ORGANLARA MASAJ

Sağa ve sola burgu şeklinde beden çevrilir. Yılan gibi göğüsten ve bedenden kıvrılınır.

Belden aşağı sarkılır ve kollar sarkık sallanılır. Bu şekilde masaj sonlandırılır.

Kendine masaj ve Qiging çalışmalarını sonlandırırken imajinasyon tekniği ile Işıkla
yıkanma ve Ay enerjisi ile temizlenme uygulanabilir.

Ağırlığımızı sağa verip bacaklarımızı omuz genişliğinde açıyoruz. Dizler hafif kırık ellerimiz
yanlarda hayalimizde avuçlarımızda iki büyük gümüş renginde parlayan dolunayı yukarıya
kaldırıyor, bunları yukarda birleştirip, beyaz sıvı işığa dönüştürüyoruz yukarından aşağıya
doğru tepe noktasından dökerek tüm bedeni yukardan aşağı doğru yıkayarak iniyoruz. Son
olarak ayakların altından toprağın derinliklerine bırakıyoruz. Tüm bedenimizde var olan
olumsuzlukları vücudumuzdan arındırıp ayak altlarından toprağın derinliklerine gönderiyoruz.
3 kere tekrarlıyoruz. Son seferinde yanlardan yukarıya çıkardığımız iki büyük gümüş
rengindeki dolunayı yukarıda sıvıya çeviriyoruz yukardan aşağıya kovayla döker gibi çok
hızlıca döküyoruz. Tüm beden temizlenerek ışıl ışıl oluyor. Bedenimizin sağlıkla güneş gibi
parladığını zihnimizde hayal ediyoruz. Son olarak ellerimizi üstüste koyarak göbeğimizin
dört parmak altında merkezimiz alt dantiyeni algılıyoruz. Birkaç dakika bu şekilde durarak
çalışmayı sonlandırıyoruz.

MANDALA:

21

REFİKA YAZGAÇ

İnsanlar yüzyıllardır kendileriyle bağ kurabilmek ve odaklanabilmek için çeşitli yöntemler
kullanmışlardır. Bunlardan biride Hint felsefesinde ilk olarak ortaya çıkmış olan kişinin
rahatlaması ve odaklanması için çizdikleri ve baktıkları hipnotik şekiller ‘’mandala’’dır.
Günümüzde de stresli yaşantılar ve sıkıntılarımızın etkilerinden kurtulup huzur ve dinginliği
elde edebilmemiz için pek çok yöntemden biri olarak mandala tekniği kullanılmaktadır.
Mandala her yaşta herkesin kullanabileceği tekniklerden biridir. Mandalalar ruhsallık
yolunda bilinen en eski sembollerden biridir. Mandala dünyanın geometrik bir
projeksiyonudur. Mandala tekniği meditasyon aracı olarak da kullanılır ve kişinin kendi içine
doğru yolculuk etmesine, kişinin özünü bulmasında yardımcı olur. Mandala ile kurulan
özdeşleşme kişinin konsantre olmasına yardımcı olur. Bu kişinin konsantrasyona
odaklanmaya doğru ilerlemesine ve kendisiyle bağ kurmasına ve her şeyin ideal ilkesini
keşfetmesine yardımcı olabilir. Bundan dolayı mandala sadece bir kozmogram değil, aynı
zamanda bir psikogramdır da. Mandala kozmoza uyumun bir tasviridir. Mandala, görme
denilen aydınlanmış bir bakışa giden bir yol ve araçtır. Mandala gibi resim meditasyonları
yeniden keşfetmek (kendini tanıma/bilme) içselleştirmek için bir araçtır.

Mandala tekniği; uyum ve dengeyi destekleyen asırlık yapılar barındırır. Sembolik bütünlük
ve sembolik gerçeği göstermek için kullanılan dairesel semboller vardır. Aslında bu semboller
geleneksel ruhsal yolculuğun bir yolu olarak Budist inancında da uygulanan tekniklerdir.
Ancak mandala tekniği evrenseldir ve tüm inançlara saygı duyan hiç bir inançla birlikte yol
almayan bir tekniktir. Bu sadece bir sanat eseri değil gevşemeye ve rahatlamaya yardımcı bir
araçtır. Bir mandalanın yapılması ve seyredilmesiyle kişi rahatlar ve gevşeyebilir. Bu açıdan
bakıldığında kült yapı, resim ya da tasvir, içsel diyagramın bir kopyası ya da aynasıdır.
Mandala tekniği; kumla, metali kazıyarak, taş oyma, boyalı dokuma, kapitone, ya da kağıt ile
yapılabilir.

İki çeşit mandala tekniği vardır.

1) Yapılandırılmamış Mandala: Danışan/Hasta bu yöntemde bir çemberin/dairenin içine
rastgele şekiller çizer.

2) Yapılandırılmış Mandala: Bu yöntemde ise şekiller danışana/hastaya verilir ve bu şekilleri
hastanın içlerinden geldiği gibi boyaması istenir.

22

REFİKA YAZGAÇ

Analatik psikolog Carl Jung tüm kültürlerde mandala eğitimi alarak, çizim ve boyama
mandala teknikleri üzerinde yoğunlaşmış, 1916 yılında hastaların bu yöntemle gözlemlenip
teşhis edilebileceğini öne sürerek, bu tekniğin hastaların kaotik beyinlerine sakin ve düzen
getirdiğini keşfetti ve mandala tekniğinin bir tedavi yöntemi olarak kullanmaya başladı.

Günümüzde bu teknik terapilerde kullanılıp bilgisayar programlarında değerlendirmeleri
yapılabilmektedir.

Vennet ve Serrice’nin araştırmalarına göre (2012) mandala tekniklerinin kullanımı ile endişe
hastalarının büyük bir kısmında iyileşme görülmüştür. Mandala tekniğinde hastalar bütünlük,
doğruluk ve konsantrasyon olmak üzere üç aşamada değerlendirilir. Renk sayısı, küme sayısı,
soğuk ve sıcak renklerin oranı, birincil ve ikincil renk oranları, resimde bütünlük, kenarlarda
ki orantılar, tamamlayıcı renklerin birlikte kullanılıp kullanılmadığı gibi ölçüm değişkenleri
değerlendirilir. tekniğin uygulandığı hastalarda rahatlama ve iyileşme görülmüştür.

Mandala'nın yararları

 Mandalalar ruh için bir ilaçtır.
 Kendinizi ve etrafınızı saran gerçeği farketmektir.
 Mandala rahatlama gevşemedir
 Günlük yaşantınızla ve streslerinizle daha kolay başetmektir.
 Dikkatini toplama süresini uzatmaktır.
 Kendi yaratıcılığını keşfetmektir.
 Sakin ve serinkanlı olmayı öğrenmektir.
 Mandalalar vücut, ruh ve zekanın kaynaşmasıdır

Mandala Uygulaması

Mandala çizmeye ve boyamaya başladığınızda kendinize zaman verin, çevrenizi düzenleyin
ve kendinize rahat bir ortam oluşturun. Resmetme anında mandala ruhunuzun aynasıdır.
Mandalayı rahat bir müzik eşliğinde yapabilirsiniz. Büyük yüzeylerde, yalın mandalalarla
başlayınız. Yorgun ya da gergin olduğunuz zamanlarda karmaşık ve küçük örnekli mandalalar
oluşturmayınız. Ruh halinizi aydınlatmak istiyorsanız, ateş tekerlekleri yada girdap rozetleri

23

REFİKA YAZGAÇ
gibi, içinde çok hareket barındıran mandalalar oluşturun. Mandalalar ya dıştan içe yada içten
dışa doğru resmedilir. Temelde mandalalar dıştan içe doğru şekillendirilir. Bu, dışsal olan ve
de yıkıcı olan her şeyi geride bırakmanın ve varlığın en derin özüne ulaşmanın yoludur.
Dıştan içe doğru resmetmenin bununla birlikte bir de rahatlatıcı ve sakinleştirici yönü vardır.
Mandala resmetmek ve boyamak çocukları da sakinleştir, saldırganlıklarını giderir,
konsantrasyonu/odaklanmayı ve dayanıklılığı güçlendir. Mandala resmetmek ve boyamak
çeşitli kendini tanıma, kendini iyileştirme ve meditasyon yöntemleri ile birlikte
uygulanabilir.

(Psikoterapi uygulamalarında danışanlar/hastaların yaptığı mandala örnekleri)

24

REFİKA YAZGAÇ
25

REFİKA YAZGAÇ

(Kendi çizdiğim mandala örnekleri)
KELEBEK KUCAKLAMASI (BUTTER FLY HUG)
EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing/ Göz hareketleri ile
duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) psikodinamik, bilişsel , davranışçı ve danışan merkezli
yaklaşımlar gibi çok iyi bilinen farklı yaklaşımların öğelerini bir araya getiren bir yöntemdir.
Pek çok çalışma EMDR’nin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) etkili olduğunu
göstermiştir. TSSB üzerindeki iyileştirici etkisi maruz bırakma yoluyla koşullamanın sönmesi
ile değil, gevşeme, oryantasyon refleksi, uyumsal bilgi işleme ile açıklanmaktadır . TSSB’de
EMDR uygulaması ile travmatik uyaranların hatırlatıcılarına (triger) da duyarsızlaşma
gelişmektedir . TSSB’nin ilişkisel öğrenme modeline göre korku yanıtları çok geniş bir

26

REFİKA YAZGAÇ

şekilde orijinal travmaya benzeyen durum ve uyaranlara genellenmektedir. Orijinal travmayı
andıran uyaranlar, tetikleyiciler kişide korku ve diğer fizyolojik yanıtları oluşturmaktadır.
EMDR’nin tetikleyicilere karşı gelişen korku ve fizyolojik EMDR uygulamasının temelinin
beden duyumlarını iki yönlü uyarılmasıyla beyni etkilemektir. İlk olarak sağdan sola yapılan
göz hareketleri olarak önerilen çalışmalar, işitsel ve dokunsal olarak da aynı etkiyi sağladığı
tespit edilerek geliştirilmiştir. Bu hareketler bazı durumlarda beyni uyarırken, bazı
durumlarda rahatlayarak anksiyete ve stresten kurtulmayı sağlar. Çift yönlü uyarılma zihnin
en üst seviyesini harekete geçirir, sonra da orada bulunanları serbest bırakarak yarattığı
baskıdan kurtulmayı sağlar böylece bir rahatlama hissedilir. EMDR temelde beden odaklı bir
tedavi şeklidir. Beden yoluyla asıl anlama ulaşmak ve bazı durumlarda sözle anlatılamayan
duyguları tedavi etmek için uygun fırsat yaratır. Fiziksel hastalıklar daima duygusal bir
örüntüyle birlikte görülür. Örneğin kalp hastalığı çoğunlukla depreyona girme ya da paniğe
kapılma tepkisini tetikler. Artık belli fonkiyonları yerine getiremeyecek olmamız yada
sağlığımızı kaybetmemiz kendimize olan hislerimizi, hatta hayata olan inancımızı
zayıflamasına ya da yıkılmasına neden olabilir. Bedeninde bir hafızası vardır. Bedensel
duyumlar, çift taraflı uyaranla işlemden geçirildiğinde zengin bir bilgi kaynağıdır; mantıktan
ziyade duygulara dayanan iletişimin bir şeklidir. Zihindeki her şey bedeni, bedendeki her şey
zihni etkiler, kısacası zihin ve beden birdir. Duygusal yük taşıyan insanlar genellikle bunu
bedensel olarak da hisseder. Örneğin kaygı, göğüste sıkışma, midede yanma veya sırt
ağrılarını beraberinde getirir. Hasta kendinde olan biteni anlatırken anılar, duygular bedensel
duyumlar gibi deneyimlerini anlatır. EMDR bedensel duyumların uyarılması (göz hareketleri,
işitsel, dokunsal vb. ) zihinsel imgeleme şeklinde ve nefes kullanılarak uygulanır. Bu
yöntemle iyileşme güçlü ve hızlı bir şekilde hastanın içinde oluşmaktadır. Genellikle değişim
kelimelerle ifade edilemez hatta bazen hasta iyileşmenin yöntemle bağlantısını kuramayabilir.
EMDR kişinin yaşama daha iyi uyum sağlaması, olumlu başa çıkma yöntemleri
geliştirebilmelerini, kendi ve dış dünya hakkında daha olumlu bir algı geliştirebilmesini,
daha sağlıklı insan ilişkileri kurmasını sağlar.
Kelebek kucaklaması EMDR yardımcı tekniklerinden biridir. Lucina Argitas, Meksika,
Acapulco’daki kasırgadan sağ kurtulan kişilerle yaptığı çalışması sırasında Kelebek
Kucaklamasını (The Butter fly Hug) geliştirmiştir. Kelebek Kucaklaması Meksika,
Nikaragua ve Kosava’daki sığınma kamplarında travmatize olmuş çocukların başarılı bir
şekilde tedavi edilmesinde kullanılmıştır. Kelebek Kucaklaması, alanda çalışan

27

REFİKA YAZGAÇ

psikoterapistler için, doğal veya insan eliyle oluşmuş felaketler sonucu travmatize olmuş
kişileri tedavi etmede standart bir yöntem haline gelmiştir. Bu yöntem aksiyete üzerinde
kontrol sağlama ve başa çıkma kaynaklarına ulaşmada yararlı olabilir. Kişinin kendi kendini
iyileştirmesinde etkili bir yöntem olarak diğer yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Ancak
psikozla ilintili bir sorun yaşanmışsa, çocukluk travmaları varsa, haftalar süren depresyon
sözkonusu ise, panik ataklar yada sinir krizi geçiriliyorsa, madde bağımlılığı varsa kendi
kendine bu uygulamayı yapmak uygun olmayabilir. Profesyonel bir uygulayıcı desteği ile
uygulanması önerilir.

UYGULAMA:
Kollar çapraz bir şekilde göğsün üstüne her iki elinin de orta parmak ucu köprücük kemiğinin
altına yerleşecek şekilde birleştirilir. Eller ve parmaklar köprücük kemiği ve omuzlar
arasında kalan bölgeyi kaplar. Eller ve parmaklar olabildiğince doğrusal (dik) olmalı ki
parmaklar boynu işaret etmelidir.
Gözler kapalı olabilir veya burnun ucuna doğru bakarak yarı kapalı kalabilir. Daha sonra,
eller dönüşümlü olarak hareket ettirilerek, tıpkı bir kelebeğin kanat çırpışı gibi omuzlara sağ
ve sol olarak dokunulur. Zihinde ve bedende nelerin olduğu gözlemlenirken (zihne ve bedene
neler geliyor? Örneğin; düşünceler, görüntüler, sesler, kokular, duygular, fiziksel duyular)
derin ve yavaşça nefes alınır, ama duygular, düşünceler ve hisleri yargılamadan ve zihninden
itmeden yapılır. Zihindeki ve bedendeki bu gözlemler, gözün önünden geçen bulutlarmış
gibi davranabilinir. Bu alıştırma 1-3 dk arasında yapılabilir. Rahatlama derecesine göre
tekrar edilebilinir.
Kelebek Kucaklaması kişinin rahatsız edici düşüncelerden kendilerini uzaklaştırmak,
huzurlu/güvenli ortamlarını yeniden oluşturmak yada bu ortamı daha da yerleştirmek, kendini
sakinleştirme/yatıştırma istediğinde veya basitçe daha rahat uyumak için uygulanabilir.

28

REFİKA YAZGAÇ

YARARLANILAN KAYNAKLAR

1. Aurobindo Sri ve Anne “ İçten Yaşamak Yoga Yaklaşımıyla Psikolojik Sağlık ve
Gelişim” İstanbul, 2011

2. Beverly South, “Combining mandala and the Johari Window: An exercise in self-
awareness, Teaching and Learning in Nursing “, USA, 2007

3. Couins Norman “Hasta Gözüyle Hastalık” 2003 Turkiye 1979 New York
4. Devapath, “ Nefesin Muhteşem Gücü “, İstanbul, 2009
5. Ee Suen Chan ve ark. “Biochemical and psychometric evaluation of Self-Healing

Qigong as a stress reduction tool among first year nursing and midwifery students”
Complementary Therapies in Clinical Practice 19, Elsevier 2013
6. Fiala H., “Mandala”, İstanbul, 2006
7. Grand David “Işık hızında duygusal iyileşme. Yeni ve güçlü terapi tekniği EMDR”,
İstanbul, 2005
8. Gyoerkoe K.L.& Wiegartz P.S. “10 Simple Solutions to Worry, How to Calm Your
Mind Relax You Body& Reclaim Your Life”, New Harbinger Publications, 2006
9. Gilbert Chritopher, “Yoga and breathing”, Journal of bodywork and movement
therapıes january ABD, 1999
10. Hay Louıse L. “Düşüncenin İyileştirici Gücü” İstanbul, 2009
11. Hay Louıse L. “Düşünce Gücüyle Tedavi ” İstanbul, 2002
12. İnaltong Tijen “Geleneksel Çin Tıbbi ile Sağlıklı Yaşam” İstanbul 2002
13. Johari Harish “Nefes Zihin ve Farkındalık” 2007
14. Kartal Mutafa “Nefes Terapisi HOLOTERAPİ” İstanbul 2013
15. Kavakçı Ö. Ruhsal Travma Tedavisi için EMDR, Ankara, 2012
16. Kavakçı Ömer, “Hiperemesis Gravidarum Tedavisi için Göz Hareketleriile
Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR)Tedavisi: Olgu Serisi” Düşünen Adam
The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences 2014
17. L. Skoglund ve ark. “Qigong training and effects on stress, neck-shoulder pain and
life quality in a computerised office environment, Complementary Therapies in
Clinical Practice 17 Elsevier 2011
18. Lipton Bruce H. “İnancın Biyolojisi”, İstanbul 2007
19. Linden W., Hewitt P.L. Klinik Psikoloji, Nobel Yayınları, Ankara, 2013

29

REFİKA YAZGAÇ

20. Manaf Akif, Yoga Pranayama nefes Sanatı, İstanbul, 2013
21. Mandel Molinas N. ve Onat Haluk “Kanser Hastasına Yaklaşım”, İstanbul 2012,
22. Marcos Dantas ve ark., “Therapeutic Chinese exercises (Qigong) in the treatment of

type 2 diabetes mellitus: A systematic review, Diabetes & Metabolic Syndrome:

Clinical Research & Reviews 7 , Elevier, 2013
23. Onum H. “Ejderi Uyandırmak Çigong, Bir Canlılık Bilimi”, Yol Yayıncılık, İstanbul,

2004
24. Satir V. “İnsan Yaratmak”,İstanbul, 2006
25. Sekman Mümin “Herşey Beyinde Başlar” İstanbul, 2011
26. Seong-in Kim, ve ark., “A computer system using a structured mandala to

differentiate and identify psychological disorders, The Art in Psychotherapy 41

/Elsevier, 2014
27. Sha Zhi Gang “Dört Anahtar” İstanbul 2012
28. Shapiro Debbie, “Zihin Gücü İle İyileşme”, İstanbul, 2010
29. Shane R. Freeman. “Sit, breathe, smile: Effects of single and weekly seated Qigong on

blood pressure and quality of life in long-term care”, Complementary Therapies in

Clinical Practice, Elsevier, 2014
30. Şahin Hisli N. “Stresle Başa Çıkma Olumlu Bir Yaklaşım”, Türk Psikologlar Derneği

Yayınları, Ankara, 1998

31. Şamiloğlu Ertuğrul, Qigong ders notları, 2014
32. Şen Cem, Kalp Yolu eğitimi ders notları 2017
33. Şen Cem, “Nefes Kitabı”, İstanbul, 2012
34. Weil Andrew “Kendiliğinden İyileşme”, İstanbul 2003
35. Weil Andrew “8 Haftada İdeal Sağlık” İstanbul 1997
36. Worbry C. “Her yönüyle Yoga”, Ankara, 2010
37. Yingchun Zeng ve ark., “Health benefits of qigong or tai chi for cancer patients: a

systematic review and meta-analyses”, Complementary Therapies in Medicine,

Elsevier, 2014 (ulaşma tarihi
38. Zhong Fu Wei “Şifa anatları”, İstanbul 2012
39. http://nccam.nih.gov/health/whatiscam (ulaşma tarihi 9 12.2014)

40. http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/10/20141027-3.htm

09.12.2014)

30

REFİKA YAZGAÇ
41. http://www.emdrtherapyvolusia.com/downloads/lynda_documents/forms_protocols_a
nd_scripts/The_Butterfly_Hug_Protocol_April_2011.pdf ( ulaşma tarihi 01.12.2014)

31

REFİKA YAZGAÇ

Kısa Özgeçmiş

Uzman Psikoterapist Refika Yazgaç

Zeynep Kamil Hemşirelik eğitimi sonrası Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık
Lisansı ardından, İstanbul Üniversitesi Davranış Bilimlerinde Yüksek Lisansını tamamladı.
Halen Maltepe Üniversitesi Psikoloji bölümü Gelişim Psikolojisinde doktora programına
devam etmektedir.

Çalışma hayatına Surp Pirgiç Ermeni hastanesi ve Marmara Üniversitesi hastanesinde görev
yaparak başladı. İstanbul Huzur Hastanesi ve Dinlenme Evleri vakfında yöneticilik ve
danışmanlık, Birleşmiş Milletler SOMARC Kadın Sağlığı Projesinde Saha koordinatörlüğü
yaptı. Aile Mahkemelerinde bilirkişilik, çeşitli Psikolojik Danışma Merkezleri, huzurevleri ve
okullarda danışmanlık yaptı. Milli Eğitim Bakanlığında Kriz Yönetimi, çocuk hakları ve
madde bağımlılığı konularındaki projelerde görev aldı.

Bilişsel Davranışçı Terapi, Evlilik ve Aile Terapisi, Çocuk ve Yetişkin EMDR terapisi,
Hipnoterapi ve ABD’de Ohio eyaleti Cleveland Arabuluculuk Merkezinde Arabuluculuk
eğitimlerini tamamladı. IPI Zerka Moreno Psikodrama Enstitüsünden eğitimlerini
tamamlayarak psikodramatist oldu.

Psikolojik Danışmanlık çalışmalarında; Kognitif Davranışçı ve Psikodramatik temelli
yaklaşımla, Sistemik Aile Terapisi Model'ini kullanmaktadır. EMDR, terapide kullandığı bir
diğer yaklaşımdır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD), ilişki problemleri, performans
geliştirme, yas/kayıp, geriatri, kronik hastalıklar çalıştığı başlıca sorun alanlarıdır.
Kendi kendine iyileşme yöntemleri ( Qigong, Reiki, terapotik dokunma, EFT Kahkaha
terapisi vb.) ilgi alanlarındandır.
Sosyal Sorumluluk çalışmaları kapsamında YÖRET vakfı ile kurumlarda yaşayan yaşlılara
yönelik 12 yıldır psikoloji ve psikolojik danışmanlık öğrencileri ile “Kuşaklar Köprüsü”
projesini yürütmektedir.

32

REFİKA YAZGAÇ
Halen Acıbadem ve Bahçeşehir Üniversitelerinde yarı zamanlı öğretim elemanı olarak görev
yapan Yazgaç, ALTİS Nöroloji ve Psikoloji merkezinde psikoterapist olarak çalışmaktadır.
TRT Çocuk teleziyonunda program danışmanlığı da yapan Yazgaç’ın yerli ve yabancı
dergilerde makaleleri yayınlanmıştır.

33


Click to View FlipBook Version