The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by tayfunozel57, 2021-02-10 09:25:35

VourlaMag ŞUBAT 2020

Aylık Dergi

SAYI: 21

GELECEK UZAYDA PROJESİ LEY HATLARI

SELÇUK TOPAL RÖPORTAJI YERYÜZÜNÜN ENERJİ KANALLARI

URANÜS SÜRDÜRÜLEBİLİR SPOR GİYİMİN

UFUK ÖRMEN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

BESTE BRAGG

KRİSTAL ŞİFA TERAPİSİ

HAVVANUR İNCEKARA

RÖPORTAJ: TAYFUN ÖZEL

1

2

Dünyamız
gelecekte de

yeşil, temiz
ve doğal
kalsın!

3

VOURLmAagay l ı k y a ş a m t a r z ı d i j i t a l d e r g i s i

Uzaya olan ilgi her gün biraz daha artıyor. Gün geçmiyor
ki uzaya fırlatılan bir roket ya da uzay teknolojileri ile
geliştirilmiş bir makinanın haberini okuyoruz ya da
duyuyoruz. Ülkemizde de uzayı, astronomiyi ''Gelecek
Uzayda Projesi'' adı altında gençlere sevdirmeye ve

farkındalık yaratmaya çalışan biri var. Selçuk Topal. Siz de
uzayı ve bir astronomu merak ediyorsanız bu röportajı
okuyun deriz.

Sosyal Medya ile biraz ilginiz varsa son dönemlerde sıkça
karşılaştığımız sponsorlu reklamların başında kozmik
enerji seminerleri yer alıyor. Şifalı taşlar ya da kristal
terapi seansları da en ilginç olanlarından. Nedir bu bu
şifalı taşlar, terapiler... İşin uuzmanına soralım dedik.

Ülkemizdeki sayılı şifalı taş uzmanlarından biri olan aynı
zamanda astrolog Havvanur İncekara bizi kırmadı ve
sorularımızı yanıtladı. Bu samimi röportajı okuyarak siz
de kendinize uygun taşlar hakkında bilgi sahibi olabilir
hatta işin uzmanına danışabilirsiniz.

Şubat ayının önemli bir günü biliyorsunuz ki 14
Şubat Sevgililer Günü. Bu günü tanımlayan en önemli
simgelerden birisi de hiç kuşkusuz kırmızı bir gül. Gülün

mitolojik öyküsünü sayfalarımızda bulabilirsiniz.

Astroloji sayfalarımızda Karma Astrolog Ufuk Örmen
Şubat ayının önemli günlerini sizler için yorumladı. Ayrıca
Uranüs gezegenine dikkat çeken Örmen; ''beklenmeyeni

bekle'' diyor.

Hepimizin çok sağlıklı, çok güzel günleri olsun.

Sevgiyle kalın.

4

,,

sosyal medyada

etkinlikleri

düzenli takip edebileceğiniz
bir rehberiniz var!

@urlaetkinlikrehberi

5

Kapak Fotoğrafı: Havvanur İncekara

İmtiyaz sahibi

Vourla Medya Ajansı

Genel Yayın Yönetmeni

Tayfun Özel

Grafik Tasarım

Vourla Medya Ajansı

Yayın Türü:

Süreli (Aylık) Dijital Dergi

[email protected]

/vourlamag /vourlamag /vourlamag /vourlamag

Vourlamag isim ve yayın hakkı Vourla Medya Ajansı’na aittir.
Tamamen gönüllü kişilerle çalışılmaktadır. Yazarlarına, içerik sağlayanlara vb. para ödenmemektedir.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve görseller izin alınmadan kullanılamaz, özet ya da kısmen alıntı yapılamaz.
Yayınlanan her türlü ilan / reklam, yazı ve konular sahiplerinin sorumluluğundadır. Dergi sahibine sorumluluk atfedilemez.

ÜCRETSİZ ABONELİK ve daha fazlası için uygulamamızı indirin.
Çok yakında Google Play ve AppStore’da.

6

İklim Krizinin
FARKINDA MISIN?

Dünyanın yok oluşuna sahit oluyoruz. Buzullar küresel ısınma
ile birlikte eriyor ve deniz suyu seviyesi yükseliyor. Kutup ayıları
yaşam alanlarını kaybediyor. Eko sistem bozuluyor. Mesele
sadece buzulların erimesi ve kutup ayıları da değil. Kıyılardaki
bir çok yerleşim yeri tehdit altında. Üstelik eriyen buzullardan
çözünerek denizlere yayılan yeni virüs çeşitleri de cabası. Yeni
hastalıklarla mücadele etmemiz de gerekecek...

İklim krizi için acil harekete geç!

7

78

56 42
10

64

92
8 108

İÇİNDEKİLER

MODA - SPOR GİYİMİN DAYANILMAZ CAZİBESİ 10
26
Beste Bragg 28
36
MODA - ÇOCUK - KAR TATİLİ 42
56
Gülin Özen 64
72
HUZUR VEREN YATAK ODASI DEKORASYONLARI 78
92
Pelin Kaleci 96
100
PATAGONYA - DÜNYANIN SONU 106
108
Arzu Özkaner Özkuş

KRİSTAL ŞİFA TERAPİSİ - HAVVANUR İNCEKARA

Tayfun Özel

GELECEK UZAYDA PROJESİ - SELÇUK TOPAL

Tayfun Özel

GELECEĞİN BOHÇASI GEÇMİŞTE DÜRÜLMÜŞ

Aytuğ İzat

GASTRO

GÜLÜN MİTOLOJİK ÖYKÜSÜ

KEDİLER İÇİN COVİD AŞISI

LEY HATLARI - YERYÜZÜNÜN ENERJİ KANALLARI

GENİŞ LASTİK TAKMANIN YARARLARI VE ZARARLARI

KİTAP

ASTROLOJİ - URANÜS

Ufuk Örmen

9

Sürdürülebilir

Spor Giyim’in
Dayanılmaz
Cazibesi

Beste Bragg

Moda Tasarımcısı
[email protected]

10

Geri Dönüştürülmüş Plastiğin Textile Exchange, tüm polyesterlerin yüzde
Modadaki Yeri 20’sinin 2030 yılına kadar geri dönüştürüleceğini
tahmin ediyor.
Dünyadaki giysilerin neredeyse yarısı
polyesterden üretiliyor ve Greenpeace bu RPET olarak da bilinen geri dönüştürülmüş
miktarın 2030 yılına kadar neredeyse iki katına polyester, mevcut plastiğin eritilmesi ve yeni
çıkacağını tahmin ediyor. Neden? ‘Athleisure’ polyester elyaf olarak yeniden eğrilmesiyle
trendi ve artan sayıda tüketicinin daha esnek elde edilir. Tüketiciler tarafından atılan plastik
ve daha dayanıklı giysiler arıyor olması ana şişelerden ve kaplardan yapılan RPET’e büyük
nedenler. önem verilirken, gerçekte Polietilen Tereftalat
hem endüstriyel hem de tüketici sonrası girdi
Sorun şu ki, polyester dünyadaki en yaygın malzemelerinden geri dönüştürülebilir. Ancak,
plastik türü olan Polietilen Tereftalattan (PET)’den sadece bir örnek vermek gerekirse, beş soda
yapıldığı için sürdürülebilir bir tekstil seçeneği şişesi bir ekstra büyük tişört için yeterli lif verir.
değildir. Kısacası, giysilerimizin çoğu ham
petrolden üretilirken, Hükümetlerarası İklim
Değişikliği Paneli (IPCC) dünyanın sıcaklığını
endüstri öncesi seviyelerin maksimum 1,5 ° C
üzerinde tutmak için sert eylemler çağrısında
bulunuyor.

2017’de, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan
Textile Exchange, 50’den fazla tekstil, konfeksiyon
ve perakende şirketine (Adidas, H&M, Gap
ve Ikea gibi devler dahil) 2020’ye kadar geri
dönüştürülmüş polyester kullanımlarını yüzde 25
artırmaları için meydan okudu. Bu işe yaradı ve
2018 itibarı ile bu firmalar hedefe yalnızca son
teslim tarihinden iki yıl önce ulaşmakla kalmayıp,
geri dönüştürülmüş polyester kullanımlarını
yüzde 36 artırarak aslında hedefi aştıklarını
kutlayan bir açıklama yaptılar. Buna ek olarak, on
iki şirket daha bu yıl mücadeleye katılma sözü
verdi.

11

2021 Sportswear Trendleri

Yeni bir yılın başlangıcında, genelde çoğumuza
aktif kalma konusunda yeni bir kararlılık gelir.
Bu mevsimsel geçiş, öz bakım, sağlık ve esenliğe
olan bağlılığımızı yenilemek için mükemmel
bir zamandır ve bizi zindeliğe odaklanmada
motivize eder. Atletik giyim, iyi bir egzersiz
için hazırlanmanın ötesinde, günlük giyim
için daha temel bir unsur haline geliyor ve
bizler sürdürebilirlik ve fairtrade konularinda
bilinçlendikce, kendi gorus ve ideallerimize uygun
marka arayislarina gidiyoruz.
Fairtrade ticaret ve etik işçilik uygulamaları, doğal
ve geri dönüştürülmüş kumaşlar ve yerel, sınırlı
ve bilinçli üretim ile bu markalar, tüketicilere
hem insanları hem de gezegeni korurken yüksek
performanslı spor kıyafetleri sağlamak için
üzerine düşeni yapıyor.
Pandeminin hayatimiza ani girişi, zinde ve
sağlikli kalma farkındalığını artırdığı ve pek çok
kişi açık havada egzersiz yapmaya yöneldiği
için markalar da pazarda öne çıkmanın yenilikçi
yollarını arıyor. Kimi marka çeşitliliğe öncelik
verirken, kimi markalar koleksiyonlarında lükse
onem veriyor. Ben de, yeni yılda spor giyim
tüketicilerinin gardroplarına ekleyebilecekleri
sürdürülebilir, etik olarak üretilen, geri dönüşen
malzemelerden yapılmıs ürünlerden bir liste
yaptım ve beğeninize sunmak istedim.

12

13

Ayma Active

Uzun yıllardır tekstil sektöründe olan Başkent’li aile markası olan Ayma Active
döngüsel bir moda markası. Marka temsilcilerinin hayata, ilişkilere, modaya ve
iş hayatına bakış açıları beni o kadar etkiledi ki, onları sürdürülebilir sportswear
markaları listemde ilk sıraya koydum. Kaldı ki, yerli marka ve üretici firmaları
desteklemek hepimiz icin öncelikli olmalıdır diye düşünüyorum.
Firmalarının bakış açısını şöyle dile getiriyorlar;
“Giysilere nasıl davrandığımız, onları nasıl gördüğümüz önemli. Hayatlarımızda
yer alan her cismin, her ürünün bir anlamı ve bizimle kurduğu bir ilişki var.
Giydiğimiz giysiler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamız gerektiğine
inanıyoruz. Giysilerimiz nereden geliyor. Giysilerimizi kimler yapıyor? Tasarım ve
üretim süreci nasıl?
Tasarımdan satışa kadar olan süreci tanımanın, bu süreç hakkında bilgi
sahibi olmanın hayat bilgimizi ve ‘şey’lerin nereden geldiğine dair algımızı
zenginleştirir.”

14

15

& Other Stories X BWYC

Bu İsveç markası, 5 Ocak'ta yeni yoga koleksiyonunu başlatmak için Black
Women’s Yoga Collective (BWYC) ile işbirliği yaptı. BWYC, kurucusu Mel Douglas
tarafından “sağlık sektöründe benimki gibi görünen yüzlerin eksikliğini” fark
ettikten sonra 2018 yılında başlatılan ABD merkezli bir topluluktur. BWYC
“beyaz olmayan insanlar, özellikle siyahlar” için sağlık hizmetlerine erişim
sağlamaya yardımcı olan bir dernek.
New York ve LA dışında faaliyet gösteren BWYC, ücretsiz dijital sağlık kaynakları,
ücretsiz ve uygun fiyatlı yoga dersleri, topluluk sosyal yardım ve desteği
sağlıyor. & Other Stories ile birlikte hazırladıkları 12 parçalık koleksiyon, geri
dönüştürülmüş poliamid ve organik pamuk dahil olmak üzere sürdürülebilir
kaynaklı malzemelerden yapılmıştır ve ayrıca hızlı kuruma teknolojisini kullanır.
Ürün yelpazesi, krem, haki, tozlu pembe ve siyahın nötr renk paletinde bir
bodysuit, çeşitli performans sporları sütyenleri, dikişsiz yoga taytları ve baskılı
parçaların yanı sıra rahat bir kesim sweatshirt ve joggers gibi parçaları içerir.

16

17

Hush

Markanın yeni fitness koleksiyonu eko kimlik bilgilerini ön plana çıkarıyor..
5 Ocak'ta piyasaya sürülen serideki tüm spor sütyenleri ve tozluklar, geri
dönüştürülmüş balık ağlarından, endüstriyel plastikten ve geri dönüştürülmüş
kumaştan yapılan yenilenmiş bir naylon olan Econyl'den yapılmıştır.
Koleksiyondaki yelekler, çevre dostu hamurdan elyafa işlem kullanılarak
sürdürülebilir kaynaklı kayın ağacından elde edilen Tencel Modal ile yapılmıştır.
Ceketler geri dönüştürülmüş polyester kullanılarak yapılmıştır. Koleksiyon
aynı zamanda performansa yardımcı olacak tasarım ayrıntılarını da içeriyor -
tozluklar, şekillendirici bir şekil için arka kısma dikişlere sahip ve iki yönlü streç
kumaşların kullanımıyla kolay hareket imkanı sağlıyor. Spor sütyenlerindeki
üst üste binen kayışlar ekstra destek ve koşu ceketindeki yansıtıcı süslemeler
karanlık Ocak gecelerinde daha fazla görünürlük sağlıyorlar. Yıldız ve hayvan
baskıları koleksiyona şık bir hava katıyor. Hush'un fitness koleksiyonu,
akupunktur kitleri ve bloklar ve ağırlıklar dahil yoga aksesuarları ile
desteklenmektedir.

18

19

Anthropologie x Kachel

28 Aralık'ta piyasaya sürülen yeni spor giyim yelpazesi, tamamı geri
dönüştürülmüş polyesterden yapılmış parlak çiçek, hayvan ve şal desenli üç
takımlı üst ve tozluk içeriyor.
Rahat kesim, hayvan desenli jogger'lar organik pamuktan üretilmiştir ve
koleksiyonda batik boyama tekniği, rahat ve dökümlü parçalar bulunur. Daha
minimalist bir tarz peşinde olanlar için koleksiyonda soluk lila ve mavi renkte
yıkanmış sweatshirtler, jogger'lar ve tişörtler var.

20

21

Miakoda

Miakoda, New York şehrinde yerel olarak üretilen bir giyim markasıdır.
Koleksiyonlar, yoga yapmak için harika olan ve XS ile XL arası bedenlerde
mevcut olan giysilerden oluşur. Giysilerin çoğu, benzersiz bir desen veya
renk setiyle sadedir, bu da onları giymeyi ve diğer parçalarla eşleştirmeyi
kolaylaştırır. Koleksiyonların tamamı bitki bazlı kumaşlardan yapılmıştır, bu
nedenle bu ürünlerin etik olarak üretildiğinden emin olabilirsiniz. Bambu,
organik pamuk, liyosel ve soya karışımları kullanılıyor ve mümkünse atık
kumaşlar yeniden kullanılıyor.

22

23

Vegan Athletic

Vegan Athletic sadece sıfır atık ve sürdürülebilir spor giyim sunmakla kalmayıp,
aynı zamanda bitki temelli bir yaşam tarzından gelişen bir koleksiyon yaratmış.
Ürünlerinin ambalajı bu marka için büyük bir odak noktası ve siparislerinizi
size göndermeden önce her ürünü tek tek plastik poşete sarmıyorlar, etiket ve
hatta kağıt bile kullanmıyorlar. Bunların hepsi “sıfır atık” değerlerinin bir parçası.
Ağaç, Okyanus ve Özgürlüğe Kavusturma (hayvanlara zulme karşı mücadele)
gibi çevresel sorunlara ilgi çektikleri bir dizi koleksiyonları var.

24

25

Kar Küresel ısınma ile birlikte
Tatili kış sıcak geçmeye
başlasada minik moda
Gülin Özen severleri soğuk zamanlarda
Moda Tasarımcısı mesela bir kayak tatilinde
sıcacık tutacak ama bir
okadar da şık tulumlar,
montlar, bereler vitrinleri
süslüyor. Pastel renklerin,
ekruların pudraların sıkca
görüldüğü bir sezon 2021.
Kapşon ve yakalarda
kullanılan suni kürkler yılın
trend aksesuarlarından,
küçük moda severlerin
mont ve tulumlarında yeni
teknoloji termal kumaşlarla
nano teknoloji tekstil
birleştiğinde ortaya yenilikçi
ürünler çıkıyor ve beğeniye
sunuluyor.

26

27

Huzur Veren

Yatak Odası

Dekorasyonları

Pelin Kaleci

İç Mimar

Yatak odası yoğun bir günün sonunda
bizi karşılayan, yorgunluğumuzu atıp
dinlendiğimiz ve sabahları da yeni güne
hazırlanırken işimizi kolaylaştıran, bize
enerji veren bir oda olmalıdır. Yatak
odanıza dekorasyon yaparken sadece

mobilyanın göze hoş gelmesi değil,
odanın işlevselliğini de mutlaka öncelikli
olarak göz önünde bulundurmalısınız.

Yatak odanızda belirleyeceğiniz tema
ve tarz mutlaka size yormayacak,

dinlendirecek, işlerinizi kolaylaştıracak ve
rahatınızı sağlamaya yönelik olmalı.

28

29

Yatağınızı Doğru Seçin

Hem odada göze çarpması hem de işlevsellik açısından yatak, odanın en
önemli öğesidir. Sağlığınızı da düşünerek rahat uyuyabileceğiniz, terletmeyecek,
vücut tipinize uygun ve ağrılara yol açmayacak bir yatak seçmeye özen gösterin.
Yatak örtülerinizi oda için seçtiğiniz renklere uyumlu seçin. Yatak odası renkleri
olarak nötr renkler, açık tonda ve pastel renkler daha uygundur. Parlak renkler

fazla enerji yaydığından dinlendirmek yerine sizi yorabilir.

30

İhtiyacınıza göre doğru mobilyaları seçin

Mobilya seçerken, ilk olarak eşyalarınızı ve günlük rutininizi gözden geçirerek
hangi mobilyalara ihtiyacınız olduğunu belirleyin. Kaç kapılı dolaba ihtiyacınız
olur, tuvalet masası kullanıyor musunuz, etajer gerekir mi, duvara raf sistemi
kurulmalı mı? İhtiyacınızdan fazlasını ya da daha azını içeren bir mobilya takımı

almayın.

Eşyalarınız arasında eğer yatak odasında durması gerekmeyen, portmantoya,
yüklüğe, balkona ya da banyoya kaldırabilecekleriniz varsa ayırın. Yatak odasını

depo gibi kullanmamaya özen gösterin. Geniş yatak odalarında yatak ucuna
uzun bir puf koyarsanız yatak örtünüzü ve dekoratif yastıklarınızı gece yatarken

kolayca buraya kaldırabilirsiniz. Yine geniş yatak odalarında ufak bir çalışma
masası düzenlemesi de yapılabilir.

31

Bazalı yataklar ile yer kazanın

Küçük odalar için bazalı bir yatak daha kullanışlı
olur. Geniş odalarda ise seçtiğiniz tarza uygun bir
yatak başıile dekorasyonu zenginleştirebilirsiniz.

32

Doğal ışığa önem verin

Yatak odasının gündüzleri bol ışık alması, güne daha dinç ve hızlı hazırlanma-
nızı sağlar. Öte yandan geceleri yatarken içeri ışık sızması sizi rahatsız edebilir.
Yatak odası için perde seçerken hem tül, hem de koyu renk ya da kalın kumaşlı

bir perde seçmeniz gerekebilir.

33

Yatak odası için aksesuar seçimi

Aksesuar kullanımını abartmamaya çalışın. Yatağınızın başına bir tablo
asabilirsiniz, desenli halı serebilirsiniz, şık abajurlar seçebilirsiniz, pencere
önüne farklı tasarımı olan bir tekli koltuk koyabilirsiniz. Ayna da yatak odasına
ışık katan ve odayı daha ferah gösteren aksesuarlardandır. Ancak esas süsleme
görevini nevresim takımınıza ve yatak örtünüze bırakın. İyi kumaşlardan, güzel
desenli ve odaya uyumlu renklerde nevresim takımları ve örtüler tüm odanın

havasını değiştirebilir.
Başucunuzda bir lamba her zaman kullanışlıdır. Gece kalkmanız gerektiğinde
karanlıkta kalmazsınız. Ayrıca yatmadan önce kitap okumayı sevenler için de

gereklidir. Eğer oda darsa ve komodin için yer ayıramıyorsanız, duvardan
aydınlatma kullanabilirsiniz. Çok şık, her tarza uygun, modern ya da klasik
aplikler arasında tarzınıza uygun olanları mutlaka bulabilirsiniz. Renkli bir
yatak odasında ısrarcıysanız, canlı renkleri aksesuarlarda ve küçük parça

mobilyalarda tercih edin.

34

İklim
Krizinin
FARKINDA
MISIN?

35

Dünyanın Sonu

Patagonya

36

‘’Burası Patagonya mı ?’’ denirdi geri kalmışlıktan
dem vurulurken çocukluğumda. Patagonya’ya ne
kadar haksızlık edildiğini buraya gelince anladım.

Patagonya, Şili ve Arjantin’in güneyindeki
bölgedir. Arjantin’deki Rio Colorado ile Şili’deki
Bio Bio nehirlerinin güneyi ile Magellan Boğazının
kuzeyi arasında kalan bu bölgeye rivayete göre
Ferdinand Magellan, ismini verdiği Magellan
Boğazından geçerken bu topraklarda gördüğü
guanako postlarına bürünmüş ve yüzleri boyalı
yerlileri bir İspanyol öyküsündeki Patagon
adlı bir canavara benzeterek bu adı vermiştir.
Patagonya’nın güneyinde yarı Antarktika ikliminin
hüküm sürdüğü Ateş Toprakları (Tierra del
Fuego) bulunur. Bounos aires’den 3 saatlik uçuş
mesafesinde bulunan El Calafate’den 1 saatlik
daha uçarak ulaşılan Ushuai’den daha aşağıda
yerleşim bulunmamaktadır.

El Calafate Arjantin’in Santa Cruz eyaletinde, Lago
Argentino gölünün güney kıyısında yer alan çok
şirin bir şehirdi. Aslında bir şehirden çok yazlık
bir kasabayı andırıyordu. Sadece tek fark buranın
40. enlemde olması dolayısıyla çok soğuk olması.
Kasım-Şubat arası buranın yaz mevsimi olduğu
halde eldiven ve atkılarla dolaşmak zorunda
kaldık. Alice Harikalar Diyarında masalını akla
getiren ahşap ve genellikle tek katlı kübik
yapılardan oluşan bu şehirde insanın kendini
mutlu hissetmemesi söz konusu değildi. Dik
çatılı önü çiçeklerle bezenmiş balkonlu evler
ardı ardına fotoğraf çekmeye, country tarzında
süslenmiş vitrinlere sahip minicik dükkanlar
alış veriş etmeye adeta davetiye çıkartıyorlardı.
Tabii lokanta camekanlarında kollarından
bacaklarından gerilerek ateşin önünde
döndürülen kuzucuklar bu görüntüleriyle insanın
içini acıtsa da iştahı da kabartmıyor değildi
itiraf etmek gerekirse. Nar gibi kızarmış, çatalı
dokundurduğunda löp löp dağılan etler patates
kızartması ve meşhur Mendoza şarabı eşliğinde
yendiğinde akılda kalıcı bir lezzet bırakıyordu.
Bizim damak zevkimize çok uymasa da Avrupalı
ve Amerikalıların çok sevdiği türden az pişmiş 3-5
cm kalınlığındaki etler de tahta altlıklar üstünde
ihtişamlı görünüyordu ta ki kesildiğinde içinden
sızan kanları görünceye kadar. Evet bu kan
meselesini bir tarafa bırakıp Patagonya’nın

37

38

karamele benzer süt ve şekerden yapılmış
Delce de leche tatlısına gelip damağımızı leziz et
yemeğinin üzerine tatlandıralım. Şimdi de bunca
yediğimiz yemekleri sindirmesi için midemize
yardım etmek amacıyla yerlilerin sabahtan
akşama daimi olarak tükettikleri mate çayını şifa
niyetine yudumlayalım. Afiyet olsun.

Arjantin ve Şili arlarında buzulları paylaşmışlar
Arjantin daha eğimli bir coğrafik yapıya sahip
olduğu için avantajlı olmuş, büyük payı kapmış.
Böylece Patagonya’ya bu sayede turist gelir
olmuş. Bu buzullardan El Calafate’ye en yakın
ve büyük olanı Glacier Perito Moreno buzulu,
32 km uzunluğunda, 120 metre yüksekliğinde
,yaklaşık Bounes aires yüzölçümünde dev bir
buzul kütlesi. Otobüsümüz virajı dönerken
yerel rehberimiz gözlerinizi kapayın dedi ve
geriye doğru saymaya başladı. 3-2-1. Gözlerimi
açtığımda gördüğüm manzarayı görmeyi
Allah herkese nasip etsin. Göz alabildiğine
bir buzdan duvar buz mavisinin nasıl bir renk
olduğunun canlı örneği olarak tüm ihtişamıyla
karşımızda duruyordu. Buzul kümelerinin
üzerinde Anish Kopur’un eserlerindeki yarıkları
anımsatan masmavi derin yarıklar vardı.
İşte şimdi zoom objektifi takmanın ve buz
tabakalarının üzerindeki dokuları hissetmenin
tam zamanıydı. Hem de tekneyle buzullara bu
denli yaklaşmışken. Derken gök gürültüsünü
andıran bir patlama sesiyle irkilmiştik ki koca
bir buz kütlesi koparak çığ gibi suya düştü.
Sağımızda solumuzda yol alan özgürleşmiş
diğer kristal benzeri buz kütlelerinin arasına
karıştı. Buzulların oluşturduğu aşınmalar sonucu
dans eder gibi sağa sola kıvrımlar oluşturmuş
kahverengi kızıl kayaçlar gibi belleğimizde iz
bırakan Perito Moreno buzulu engellilerin de
düşünüldüğü yürüme yollarına sahip National
Parkıyla görülmeye değer, bir ömre bedel. Şimdi
El Calafate’deki şirin mi şirin güzel mi güzel
Kalveshen Cafe’de sıcacık bir kahve içmenin ve
fondüyle birlikte bu kahvenin tadına varmanın ve
içimizi ısıtmanın tam zamanı.

Patagonya’da önceleri Teleuches adlı bir kabile
yaşıyormuş. Bu kabilenin inançlarına göre
eskiden ne kara, ne su, ne de güneş varmış.
Dünya karanlık ve soğukmuş. Bir Teleuches’li

39

40

olan Koach yalnızlığından ağlamaya başlamış.
Gözyaşları önce denizleri sonra okyanusları
oluşturmuş. Gözyaşlarının bütün dünyayı
kaplayacağını anlayan Koach durmuş ve derin
bir nefes almış. Nefesinden rüzgar oluşmuş.
Sonra Koach gülümsemiş ve dünyayı tutmak
için ellerini kaldırmış ve böylece Teleuches’lilerin
‘’Kalveshen’’ dedikleri güneş oluşmuş. Güneş
toprağı ve denizleri aydınlatmış. İşte Kalveshen
Cafe adını bu öyküden almış. Ruhumuzu güneş
gibi aydınlatan bu cafedeki antika eşyaları ve
objeleri bol bol fotoğrafladıktan ve ağzımızı
tatlandırdıktan sonra yerlilerin yaptıkları el yapımı
hediyeliklerin satıldığı sokağa daldık ve kendimizi
kaybettik.

Patagonya’nın simgesi olan hayvanlar lama,
penguen, flamingo, siyah boyunlu kuğu imiş.
Eski inanışlara göre ‘’el’’ korumayı, ‘’lama’’ yemeği,
‘’karnı şiş olan bir yaratık’’ doğurganlığı ve
üremeyi, ‘’yuvarlak gövdeli kuş’’ rüzgarı, ‘’kartal’’
özgürlüğü, ‘’kertenkele’’ yaşamı simgeliyormuş.
Bu simgeler pek çok objede kullanılarak çeşit
çeşit hediyelik eşyalar üretilmiş. Şimdi neden bu
sokakta kendimizi kaybettiğimizi anladınız mı?

Patagonya’ya gelinir de buranın endemik bitkisi
olan El calafate bitkisinin meyvesinden üretilmiş
likörlerin, çikolataların, dondurmaların, reçellerin
tadına bakılmaz mı ,hatta onlardan alınıp yurttaki
dostlarla paylaşılmaz mı?

Eh tabii Patagonya’dan ayrılmadan önce
Patagonya birası olan Berliner birasının da
tadına bakmayı ihmal etmedik. Bu güzel bölgeyi
20 saatlik uçuşla dünyanın öbür ucuna kadar
gelerek keşfetmenin şerefine !!!

41

Kristal Şifa Terapisi

Havvanur
İncekara

Taşların oluşumu milyarlarca yıllık bir geçmişe sahipken,
taşlarla terapinin tarihi de, insanlık tarihinin bilinen en

eski dönemlerine kadar gitmektedir.
Öyle ki, Platon'a göre Atlantisliler kristalleri zihin
okumak, düşünce iletmek için kullanıyorlardı. Ama ilk
yazılı belge Sümer yazıtlarında karşımıza çıkıyor.

Anlaşılan o ki, tarih öncesi çağlardan beri taşlar
iyileşmek için kullanılıyor. Değişik kristallerden iksirler
yapıldığını, takı olarak kullanıldığı gibi insanların adeta
bir koruyucu gibi yanlarında taşıdıklarını da biliyoruz.

Bu taşlar, kristaller madem hayatımızda, biz de
konusunda ülkemizin birkaç yetkin kişisinden biri olan
şifalı taşlar uzmanı ve astrolog Havvanur İncekara ile

konuştuk.

Röportaj

Tayfun Özel

42

43

44

Şifalı taşlar konusunda uzman olduğunuzu ''Önce 2003 yılında daha sonra
biliyoruz. Öncelikle buna taş mı yoksa kristal ise 2006 yılında ölüm sonrası
mi demek gerekiyor biz içinden çıkamadık. deneyim yaşadım. İlkinde çok
Bu konuyu netleştirebilir miyiz? önemsemesem de ikinci kez
yaşadığım olay neticesinde
Şifalı taşlar konusunda çocukluğumdan bazı paranormal olaylar
itibaren taşlara bir ilgim vardı fakat 2003 yılında yaşamaya başladım ve psişik
yaşadığım olay sonrasında bende kalan bir yeteneklerimde açılma oldu.
rahatsızlık vardı. Bu rahatsızlığın hipotansiyon Tamamen yabancısı olduğum bu
olduğu teşhisini öğrenebilmek 3 yılımı aldı. durumun bir kova burcu olarak
Teşhis koyulduktan sonra ise bu hastalığa bir açıklaması olması gerektiğini
sahip kişilerin az olması sebebi ile ilaçla tedavisi düşünerek araştırmalara
mümkün olmadı ve alternatif yöntemler aramaya başladım. Dolayısı ile yolum
başladım. İşte bu süreçte zaten sevdiğim taşların ezoterik ve okült konulara düştü.
şifa yanıyla tanışmam gerçekleşti. Sonrasında ise Hem sorularımın cevaplarını
diğer insanlar ile çalışmalar yaparak istatistikler buldum hem de hayatım yeni bir
tutmaya başladım uzun süren araştırmalar yön buldu.''
sonucunda bir sistem oluşturmuş oldum.

Aslında kristal, şifalı taşlar, doğal taşlar değil
mineraller olarak adlandırmak daha doğru
olabilirdi. Lakin başta bilginin azlığı sebebi
ile halka şifalı ya da doğal taş şeklinde lanse
etmek açıklaması daha kolay bir yoldu. Bugün
geldiğimiz noktada ise kulağa daha hoş gelen
kristal kelimesi ön plana gelmeye başladı. Her
şeyden önce tüm bu taşların mineral olduğunu
bilmek, cildimizin ise beş duyu organımızdan
birisi olarak bu taşlardaki minerali kullandığının
şifası noktasından bunun da etkili olduğunun
bilincinde olmak gerekiyor.

Şifalı taşların öyküsü sanırım Lemurya,
Atlantis zamanlarına gidiyor. Gelişmiş eski
uygarlıklar taşları nasıl kullanıyordu? Taşların
etkilerini nasıl fark etmişler?

Taşları daha çok tedavi amacıyla kullanıyorlardı.
Kadim medeniyetlerde kimi zaman altın diskler
içerisinde değerli taşları insanın ruh, beden ve
zihin dengesi için kullanılırken aynı konu için
kuvars kristalinden şifa odalarını da görebiliyoruz.
Zaman zaman savaşan askerlerin cesaretlerini
artırmak içinde kullanıldığını görürüz. Bir de
ibadethanelerde karşımıza çıkabiliyor. Eğer
temele inersek öğretinin Atlantis’ten yayıldığını
söylemek mümkün ve bu öğreti rahipler
tarafından öğretiliyor. Rahiplerin ise bu bilgileri
bilgimizin dışında duyu ötesi bir algı ile algılayarak
kullandıklarını düşünüyorum. Yoksa bugünkü
teknoloji ile minerallere baktığımızda nasıl ve
neden işe yaradıklarını bilimsel olarak açıklarken
o gün bu açıklamalar olmadan bu metodları nasıl

45

46

kullandıklarını açıklayabilmenin başka bir yolu Her şeyden önce tüm bu
olduğunu düşünmüyorum. taşların mineral olduğunu
bilmek, cildimizin ise beş duyu
Taşlar insanlar üzerinde neden ve nasıl etkili organımızdan birisi olarak bu
oluyorlar? taşlardaki minerali kullandığının
şifası noktasından bunun da
Öncelikle mineral olarak etki ediyorlar çünkü etkili olduğunun bilincinde olmak
insan vücudundaki mineraller ile kristallerdeki gerekiyor.
mineraller benzerdir. Ve evlerinizdeki vitamin
ilaçlarına bakarsanız içeriğindeki mineralleri
görürsünüz işte bu vitaminlerin vücut tarafından
kullanılması için bu minerallerin içerikte
bulunması gerekir. Şayet mineral eksik ise
vitamini vücut kullanamaz. Ve mineral eksikliği
kişinin sağlık durumunu olumsuz etkiler.

Kristal iç yapısı bir mükemmellik ve denge
durumu sergileyen nötr bir nesnedir. Uygun
bir biçimde kesildiğinde ve insan beyni onun
yapısal mükemmelliğiyle ilişkiye girdiğinde, kristal
kullanıcının zihin güçlerini genişleten ve büyülten
bir titreşim yayar. Bir lazer gibi bağdaşık, yüksek
konsantre bir formda bir enerji yayar ve bu
enerji arzuya tabi olarak nesne ve insanlara
iletilebilir. Kristalin akıldan akıla iletişimde
kullanılabilmesiyle birlikte, kristalin amacı ağrı ve
acının giderilmesinde hizmet etmektir. Uygun
bir eğitimle, bir şifacı bir hastanın vücudunda
hastalık örüntüleri şeklini almış negatif düşünce
formlarını bertaraf edebilir. Bir insan duygusal
olarak baskılandığında, sıkıldığında, gizli enerji
bedeninde bir zayıflık oluşturur ve hemen
ertesinde bunu bir hastalık takip eder. Bir
şifacı fiziksel bedenin bütünsel bir duruma geri
gelmesini kristaller ile sağlayabilir. Enerjisel
olarak kişinin olması gereken frekansa ulaşmasını
sağlamak için de kristalleri kullanırız.

Manyetik alanların taşlarla nasıl bir bağlantısı
var?

Biyomanyetoloji ilkelerine göre tüm maddeler
dolayısı ile tüm canlılar, zayıf ya da güçlü birer
manyetik özelliğe sahiptir. İnsan vücudundaki
manyetik alan, biyoelektrik yüklerinin
hareketinden meydana gelir. Biot-Savar
teorisine göre hareketli elektrik yükleri manyetik
alan oluşturur. Yer kabuğunun da aynı şekilde bir
manyetik alanı vardır. Değerli ya da yarı değerli
taşlar içerdikleri kristal yapılarından dolayı sürekli
titreşim halinde ve buna bağlı olarak elektrik
akımları yaymaktadır. Örnek vermek gerekir ise
ilk manyeto terapi astronotlara uygulanmıştır

47

48

çünkü astronotlar yeryüzüne geri döndüklerinde Evet fakat bir hastalık gerçekleşmeden onun
hayatlarını eskisi gibi devam ettirememişlerdir. için önlem almak hastalığı tedavi etmekten daha
Dünyanın manyetik alanının eksikliğini telafi kolay olacak ve süreç daha kısa sürecektir.
etmek için taşlar ile terapi yapılmıştır.
Taşlar ve çakralar arasında nasıl bir ilişki var?
Taşların evrenle nasıl bir ilgisi var?
Daha önceki sorulardada değindiğim üzere
Taşların oluşumuna bir göz atarsak gayet basit enerjisel kullanımında devreye çakralar ve nadiler
bir şekilde bu durumu açıklayabiliriz. Taşlar girerler. Taşların enerjisi insanların enerji alanıyla
mineral olarak yeryüzünde bir araya gelerek etkileşime girerek doğru taşların kullanımı ile
birbirini besleseler dahi evrenin kozmik dengeye kavuşturabilir.
enerjisine maruz kalmadan asla oluşamazlar. İşte
enerjisel olarak taşları şifacılıkta kullanabilmemizi Taşların gelişigüzel kullanımı vücudumuzun
sağlayanda bu özelliğidir. enerji akışında soruna yol açar mı?

Kutsal kitaplarda da taşlardan bahsediliyor. Taşların gelişi güzel kullanımı mineral oluşu
Bu konudan kısaca bahseder misiniz? sebebi ile hasta olmamıza sebep olabilir. İkinci
aşamada enerjisel olarak sorun söz konusu
Evet hem semavi hem de semavi olmayan olabilir. Örneğin evrende sarı, yeşil, kırmızı
dinlerde karşımıza taşlar çıkar. Semavi dinlerde enerjiler olsun sizin sarı enerjiye ihtiyacınız
Hz. Harun (a.s) kıyafetinde kullanılan taşlar vardır, varken kırmızı enerjiyle dolmanız dengesizlik
yine aynı taşları hristiyanlıktada görürüz. Belli bir yaratacaktır.
koruyuculuk atfedilir. Örneğin Kantaşı için Hz. İsa
(a.s) çarmıhtan indirildiğinde kanını durdurmak Taşları kullanmanın bir reçetesi var mı?
için kullanıldığı yazılır. İslam’da ise Mercan, İnci
ve Yakut taşlarından bahsedilir. Bazı hadislerde Hastalıklara göre kullanımlar tabi ki söz
ise Akik taşından bahsedilir yine daha çok konusu olabilir, deneme yanılma yöntemini
koruyuculuk üzerine söylemler ile karşılaşırız. kullanabilir insanlar. Fakat bununla birlikte bir
uzmandan danışmanlık alınabilir. Bu danışmanlık
İbn-i Sina da yaklaşık 30 kadar taşın etkisinden numerolojik ve doğum haritanız üzerinden
bahseder… neye ihtiyacınızın olduğunun belirlenmesidir.
Yıllardır “Eş taş” ismini verdiğim bu sistemle
Taşların şifası nasıl belirleniyor? danışmanlık vermekteyim. Tabi sonradan neden
bu ismi verdiğimi dahi bilmeden bu danışmanlığı
Benim kendi sistemimi yaklaşık 15 yıllık bir astroloji, numeroloji ve auranın numerolojik
araştırma ve istatistik üzerine kurdum. Hangi analizinin ne olduğunu dahi bilmeyenler
mineraller neyle etkileşime geçiyor. Bir uygulama tarafından biz de yapıyoruz diyerek kullanıldığını
kaç kişide benzer ya da aynı sonucu verdi gibi da duymaktayım. Lakin bu zaman alan ciddi bir
bir araştırma yaparak sağlamlaştırdım. Dolayısı konudur ehil olmadan herkesin herşeyi yapıyor
ile ne fiziksel ne de metafiziksel kısmını göz ardı olması da ilginç bir durumdur.
etmeden değerlendirmeler yapılması gerekiyor.
Aristo ve Plinius’un kitaplarından tüm kadim Hangi taşlar vücudumuzun hangi noktasında
medeniyetlerin kullandıkları taşları ve yöntemleri etkilidir. Bazı örnekler verebilir misiniz?
inceledim, benim kanaatim onlarda bu sonuçlara
ulaşmak için benimle benzer bir yöntem izledirler Taşların hepsi vücudumuzun her noktasında
ve gözlem üzerine bu bilgileri aktardılar. Halen etkilidir. Çünkü tüm vücudumuz enerji
Amerika ve Rusya’da yeni bulunan taşlar için kanallarıyla doludur. Konuya göre öneri yapmak
çalışmalar yapılmakta ve kürsüler bulunmaktadır. daha doğru olabilir. Örneğin sürekli baş ağrısı
Bizim ülkemizde de şifacılığı üzerine araştırmalar çeken insanlar ametist toka veya başında
yapılacak kuruluşlar bulunması faydalı olacaktır kullanabileceği bir yöntemle ametisti kullanabilir.
diye düşünüyorum. Yine sık sık diş ağrısı, boğaz vs. sorunu yaşayanlar
florit, yeşim taşlarından faydalanabilir. Eklem,
Taşlar tedavi ve hastalık önleyici olarak kemik gibi ağrıları bulunanlar yeşim taşı ile masaj
kullanılabilir mi? yapabilirler. Vücut toksin biriktiriyor ise sitrin taşı
kullanabilirler.

49

50


Click to View FlipBook Version