The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by tayfunozel57, 2021-12-19 01:40:38

VourlaMag ARALIK 2021

Aylık Dergi

SAYI: 28

URLA VE DAHA FAZLASI

MANEJ URLA

GÜLHAN KARA

NE DEDİLER? YENİ YILA
IŞILDAYARAK GİRİN
2021 > 2022
BESTE BRAGG
RÖPORTAJLAR: ZEYNEP OMAY
YILBAŞI İÇİN
ARZU PAKDEMİR MEZE ÖNERİLERİ
DUYGU ÖZERSON ELAKDAR
HANDAN KAYGUSUZER
MUALLA ERKURT
ZERRİN OMUROĞLU

ANADOLU ATEŞİ DANS AKADEMİSİ

EBRU AFARUZ
RÖPORTAJ: TAYFUN ÖZEL

1

2

Dünyamız
gelecekte de

yeşil, temiz
ve doğal
kalsın!

3

VOURLAo n l i n e
magd e r g i

İyisiyle, kötüsüyle bir koca yılı daha geride bırakmak üzereyiz. 2021'de
Covid -19 yine başrol oyuncusuydu. Pandemi süreci bitecek diye

umutlanırken virüsün yeni varyantlarıyla tanışıtık. Öyle görünüyor ki
2022'de de pandemi süreci devam edecek gibi. Ama tüm bu olan

bitene rağmen yaşam devam ediyor.
Tam da bu noktada Sevgili Zeynep Omay, Urla’da yaşayan, hayata
ve Urla’ya değer katan birkaç sevgili dostla yeni yıla dair konuştu.
Onların 2021 ve 2022 yılı değerlendirmelerini mutlaka okuyun deriz.

Atları sever misiniz? Sevmeyenimiz pek yoktur. Her şey 20 sene
önce bir at hikayesi ile başlamış Manej Urla’da. Urla Kuşçular'da
bir aile çiftliği olarak başlayan yaşam, zamanla gelişerek kapılarını
misafirlerine açan bu günkü Manej Urla ile devam ediyor. Manej

Urla'yı ve lezzetli yemeklerini Sevgili Şefimiz Gülhan Kara'nın
kaleminden tanımanızı isterim.

Bir süreden beri Urla'da bir dans okulu var. A Academy / Anadolu
Ateşi Dans Okulu... Başında da Anadolu Ateşi'nin genç ve başarılı
koreograflarından Ebru Afaruz var. Kendisiyle yarışan, hayata pozitif
bakabilen ve enerjisi yüksek bir dansçı... Bu genç ve başarılı dansçıya
kendisine ve dansa dair merak ettiklerinizi sorduk. Tayfun Özel'in Ebru

Afaruz ile yaptığı röportajı ilgiyle okuyacaksınız.
Dergi olarak bizim de önem verdiğimiz bir konu; çevre ve atıklar.
Peyzaj Mimarı Dr. Elif Dikmen Diriöz bu konuda bir hayli araştırma
yapmış. Hem de Urla'da. Onun engin deneyimlerini ve önerilerini
aktardığı yazıları zaman zaman sayfalarımızda bulabilirsiniz. İlk
yazısında Atıkların Büyülü Yolculuğunu anlatıyor. Okuyun lütfen. Bu

konuda hepimizin çok duyarlı olması gerekiyor.
Hepinize sağlıklı, çok güzel bir yeni yıl diliyoruz.

Sevgiyle kalın.

4

5

Fotoğaf: Taner Öner

İmtiyaz sahibi

Vourla Medya Ajansı

Genel Yayın Yönetmeni

Tayfun Özel

Grafik Tasarım

Vourla Medya Ajansı

Yayın Türü:

Süreli (Aylık) Dijital Dergi

[email protected]

/vourlamag /vourlamag /vourlamag /vourlamag

Vourlamag isim ve yayın hakkı Vourla Medya Ajansı’na aittir.
Tamamen gönüllü kişilerle çalışılmaktadır. Yazarlarına, içerik sağlayanlara vb. para ödenmemektedir.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve görseller izin alınmadan kullanılamaz, özet ya da kısmen alıntı yapılamaz.
Yayınlanan her türlü ilan / reklam, yazı ve konular sahiplerinin sorumluluğundadır. Dergi sahibine sorumluluk atfedilemez.

6

İklim Krizinin
FARKINDA MISIN?

Dünyanın yok oluşuna sahit oluyoruz. Buzullar küresel ısınma
ile birlikte eriyor ve deniz suyu seviyesi yükseliyor. Kutup ayıları
yaşam alanlarını kaybediyor. Eko sistem bozuluyor. Mesele
sadece buzulların erimesi ve kutup ayıları da değil. Kıyılardaki
bir çok yerleşim yeri tehdit altında. Üstelik eriyen buzullardan
çözünerek denizlere yayılan yeni virüs çeşitleri de cabası. Yeni
hastalıklarla mücadele etmemiz de gerekecek...

İklim krizi için acil harekete geç!

7

10 Röportaj
NE DEDİLER? 2021 > 2022
Zeynep Omay

İÇİNDEKİLE26Şefin Lezzet Rotası
MANEJ URLA
Şef Gülhan Kara

38 Röportaj 26
EBRU AFARUZ
Tayfun Özel 38
56
56 Araştırma
ATIKLARIN BÜYÜLÜ YOLCULUĞU
Dr. Elif Dikmen Diriöz

62 Gastronomi
MEZE KÜLTÜRÜ
Gülhan Kara

82 Moda
YENİ YILA IŞILDAYARAK GİRİN
Beste Bragg

98 Gezi
SIRBİSTAN KÖYLERİ VE BELGRAD
Resmiye Dinlenmez

110 Bahçe / Peyzaj
FENG SHUI BİTKİLERİ
Funda Pelin Kurt

120 Pet
KÖPEKLERİN ZEKASI
HAKKIDA GERÇEKLER

124 Bilim Teknoloji
METAVERSE İÇİN SANAL İNSANLAR
Gülfem Yıldız

128 Yaşam
ANAYUVA
Aytuğ İzat

134 KİTAP ÖNERİLERİ

142 Astroloji
GÜLE GÜLE 2021,
HOŞGELDİN 2022!
Ufuk Örmen

8

98

62

110

82 124 9

2021 > 2022

Ne
Dediler?

10

Yine yılın en renkli, en
hareketli zamanları geldi.

Yeni bir yılı karşılarken
içinde yaşadığımız dönemin

tüm zorluklarına rağmen
bitmek tükenmek bilmeyen
isteklerimiz için umutlarımıza
en sıkı sarıldığımız günlerin

içindeyiz. Hepimiz daha
sağlıklı, daha başarılı, daha
kazançlı ve daha mutlu bir
hayatın hayalini kuruyoruz.

2022’yi beklerken Urla’da
yaşayan, hayata ve Urla’ya
değer katan birkaç sevgili
dostla yeni yıla dair konuştuk.

Hadi başlayalım…

Röportajlar: Zeynep Omay

11

NE DEDİLER? 2021 >2022

Arzu
Pakdemir

12

On iki yıldır Urla’da yaşıyorum. Amatör bir Yeni yılda kendime verdiğim sözler; daha az
düşünce ile açtığım Atölye Kırmızı, halen yemek, daha çok spor yapmak…
Sanat Galerisi, atölye/showroom ve kafe
olmak üzere üç bölümden oluşan yapısı ile İnsanlara beğenmeme ihtimali olan bir hediye
10.yılını tamamladı. İçmeler sahilinde, özel olarak almak yerine hediye çeki vermeyi daha çok
tasarlanıp inşa edilen yeni binamızda, genç bir seviyorum.
ekip ile birlikte, ağırlıklı olarak seramik/resim
dersleri yürütüyoruz. Bugüne dek elliden fazla Geleneksel yılbaşı rutinimiz; aile ve dostlarla
sanat sergisine ev sahipliği yaptık. güzel bir yemek, herkes gibi…

Çok güzel bir coğrafyada yasadığımız için Çocuklarımın benden ısrarla istediği apple pie
pandeminin zorluklarından çok düşük seviyede yılbaşı soframızın olmazsa olmazı…
etkilendim. Herkes gibi ben de aile hayatıma
ve sağlıklı yaşama odaklandım. Atölyede, Yeni yılda, Urla’nın alt yapı sorunlarının
elimizden geldiğince sanatsal üretimlerimize çözülmesini diliyorum. Özellikle kanalizasyon ve
ve eğitimlerimize devam ettik. Bu dönemde elektrik kesintisi…
kendi adıma çıkardığım dersler, sanırım bütün
insanlığın ortak hissiyatıdır. Maddi dünya Hayal etmekten korkmamalı, hayal kırıklıklarında
beklentilerinin ne kadar boş olduğu, ‘AN’ı yılgınlığa kapılmamalı… Hayatta her zaman
yaşamak gerektiği, ailenin ve dostların önemi, beklenmedik olumlu gelişmeler olma ihtimali
sevmenin ve sevilmenin yaşamın tek anlamı var. Umut hep var. Urla topraklarında, mevcut
olduğu, bütün insanlığın ortak çıkarımlarıdır diye muhteşem doğa koşullarının, kaliteli demografik
düşünüyorum. yapının, hep birlikte tadını çıkaralım.

Herkese sağlık ve keyif dolu yeni bir yıl diliyorum.

Kendi yetenek, eğilim ve arzularım
doğrultusunda, hayallerimi gerçekleştirdiğimi
söyleyebilirim. Kariyer anlamında daha yüksek bir
hedefim yok. Ancak ömür boyunca hep hayalini
kurduğum farklı bir konu, sokak köpekleri
hakkında… Maddi olanaklarım uygun olsaydı,
sokak köpekleri için, pek çok yetkin personelin
çalıştığı, çok büyük arazili, kapalı bir bakımevi
yaptırmak isterdim.

Bu yıl beni gururlandıran başarım, yeni Galeri
binamızı tamamlayıp çok sevdiğim ekip
arkadaşlarımla birlikte işler hale getirmek… Bu yılı
benim için unutulmaz kıldı.

2021 pek çok kitaba başlayıp birini bile
bitiremediğim bir yıl oldu. Bu yüzden utanç
içinde olduğumu itiraf ediyorum. Sanırım
internette okuduğum dergi/araştırma/gezi/
anı /biyografi yazıları ve izlediğim filmler zihnimi
tümüyle işgal ediyor.

Bu yıl Kuzey Avrupa sinemasını keşfettim.

2022’den beklentim; tam sağlıklı olmak ve ailemle
birlikte gezilere çıkmak…

Yeni yılda, şu an için yeni ve büyük bir projem
yok. Mevcut durumu koruyarak sanatsal anlamda
daha iyi işler yapmayı, Kırmızı Sanat Galerisi’nin
bilinirliğini artırmayı hedefliyorum.

13

NE DEDİLER? 2021 >2022

Duygu
Özerson
Elakdar

14

Biz bir butik aile işletmesiyiz. Eşim Taha "2 oğlan çocuk annesi,
Elakdar ve ben `zeytinci olmaya karar veren seramik sevdalısı,
yeni nesil çiftçileriz!`. Zeytinciliği ailemizden doğa aşığı üretken bir
devralmadık. Biz zeytini `tercih ettik! Bence kadınım."
bizim en büyük farkımız ve avantajımız da bu. Biz
Urlalı Olmayı Seçen’ bir Aileyiz. Urla’ya, ailecek
2010 yılında yerleştik. Zeytinyağı ile tanışmam
bu tarihe denk gelir. 2010 yılında Urla’nın en
büyük zeytinliği olan şimdiki adı ile HİÇ ZEYTİN
ORMANI’nı Orman Bakanlığı’ndan devraldık.
Ve Urla’ya yakışır bir Dünya Markası yaratma
hedefi ile maceramız başladı! Aradan geçen
zaman içerisinde: Böylece; önce Hiç Zeytinyağı,
Bademler Köyü’nde bulunan Organik Sertifikalı
Üretim Tesisimiz sonrasında Hiç Lokanta, Urla
Cooking Class, Hiç Seramik Koleksiyonumuz
ve Organik Sertifikalı paketli ürünlerimiz ve
Yurtdışına Markalı Gıda İhracat kanalımız doğdu.

Ben; 1978, Ankara doğumluyum. Tevfik
Fikret Lisesi’inden sonra, Mülkiye’de (Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) üniversite
eğitimimi tamamlayıp Pazarlama ve İşletme
mastırı için Paris Sarbonne Üniversitesi ‘ne
gittim. 8 yıl boyunca Paris’te önemli profesyonel
bir moda fuarı olan Eurovet’te Pazarlama
Müdürlüğü yaptım. Eşimin işi gereği taşındığımız
Libya’da geçen 5 yıl boyunca modern sanat
galerisi kurdum ve işlettim. Urla’ya yerleşmemiz
ve Zeytin Ormanı’nı devralmamızdan sonra
kariyerimde yeni bir dönem olan “tarım ve
sürdürülebilir tarım merkezli yatırımlar” başladı.
Dünyanın en prestijli Zeytinyağı Teknolojileri
ve Tadım Uzmanlığı Okulu olan O.N.A.O.O.
‘da 5 yıl süren eğitimimi tamamladım. Uzman
Zeytinyağı panelisti ve blend master kimliğimle
bugün kendi kurduğumuz “Urla Cooking Class”
bünyesinde Zeytinyağı Okuryazarlığı Eğitimleri
de veriyorum. On iki ve on beş yaşlarında 2
oğlan çocuk annesi, seramik sevdalısı, doğa aşığı
üretken bir kadınım.

Pandemi süreci döngüsel bir ekonomi sistemi
olarak tasarladığımız “Hiç Urla” Ekosisteminin
dirençli ve sürdürülebilir bir kurgu olduğunu bize
göstermesi açısından önemliydi.

Güney Ege’nin bereketli toprağı Urla’da doğanın
öğreticiliğini, yerelliği ve sürdürülebilirliği

15

NE DEDİLER? 2021 >2022

16

temel alan HİÇ Urla ekosistemi; doğadan sonucu yol hala heyacanlı ve ruhu besleyen
aldığını mevsiminde tabağa getiren, yerel bir nitelikte ise sonu asla başarısızlıkla bitmez.
mutfak değerlerini sahiplenen, biyo çeşitliliği Böyle çıkılan yolda benim için her sonuç öğretici
destekleyen bir anlayışa sahip. Hiç Urla, Urla’da olacaktır. Pandemide de aynı motivasyon ve
topraktan sofraya uzanan katma değer zincirinde heyecanla üretkenliğimize devam ettik. Asla
gastronominin gerçek anlamda bir uygulama durmadık.
örneği…
Türkiye Tanıtım Grubu İnisiyatifi ile BBC World
Bu vizyonumuz, pandemide bizi ekipçe için yaptığımız; Urla’nın gastronomisi ve
yaratıcılığa teşvik etti.
zeytinyağı üzerine tanıtım filmi projemiz
Dağ Çileği Ketçabı, İsli Hardal, Koruk Reçeli, yakında yayına girecek ve tüm dünyada 6
Hayıt Çayı, Laden Çayı, Turunç Reçeli, Ardıç Özü ay boyunca yayımlanacak. Bu proje bizi çok
ve niceleri gibi özgün v katma değerli birçok heyecanlandırıyor. Urla’nın gastronomik
ürün geliştirdik. Lokantamız 1,5 yıl kapalı kaldı. değerlerini, tarımdan sofraya varan eko-
Bu toplamda 3,5 yıldır açık olan bir mekan sitemimiz üzerinden dünyaya anlatabilmek
için çok uzun bir süre… Tüm mutfak ekibini hedefimizde önemli bir adımdı.
üretim tesisimizde toplayarak, paketli gıda ürün
çeşitliliğimizi 3 katına çıkararak online satış Zeytinyağımızla girdiğimiz yarışmalardan
kanalımızı hareketlendirdik. Bu sayede tüm ekip aldığımız ödüller, Amerika’da Zeytinyağı
üyelerimizi bu zor dönemde işlerinin başında markamızın yanı sıra çay, bal ve soslarımızla
kalmalarını sağlayarak lokanta sektörünün da markalı olarak pazarımızı arttırmış olmamız.
tedarikçi, çiftçi paydaşlarına da desteğimizi İhracatımıza kattığımız yeni pazarlar… Ve 2022
vermeye devam ettik. Biliyorsunuz lokanta ye Paris’te Hiç Seramik Markamızı dünyaca
sektörü yerel ekonomilerde çok fazla paydaşa ünlü tasarım fuarı Masion et Objet ‘de tanıtacak
dokunan ve ekonomiyi canlı utan önemli bir olmamız, bu yıl beni gururlandıranlar arasında ilk
kanal. Bu nedenle hızlıca lokantamızda kendi aklıma gelenler...
çizgimize sadık kalarak yeni tedarik yöntemleri
yarattık ve mutfağımız kısmen canlı tuttuk. Ben ve eşim sürdürülebilir tarım girişimcileriyiz.
Takdir edersiniz ki ülkemizde ekonomik değere
Urla Cooking Class - Online Zeytinyağı Eğitimleri dönme hızı çok daha hızlı ve çok daha az emek
ile çok geniş tüketici ve üretici adaylarına isteyen iş kolları mevcut. Bizim de zaman zaman
ulaşabildik. Eğitim seanslarımız her zaman çok çıktığımız yolun zorluklarını sorguladığımız
kalabalık ve bol katılımcı meraklı bir kitle ile geçti. elbette oluyor. Ancak üretimin içinde olmak,
Pandemi döneminde “Ne Yersen Osun” , “Gıdana yerelde katma değer yaratmak , sosyal, ekonomik
Sahip Çık” sözlerinin içi doldu bunu şahsen ve çevresel olarak sürdürülebilir bir iş kolu ve
gözlemleyebildim. markalar bütünü yaratmış olmak gün sonunda
ağır basıyor.
Geriye dönüp baktığımda, pandeminin ekipçe
adaptasyon gücümüzü ve direncimizi arttıran Ben mesleğimle ilgili çok kaynak kitap okurum.
ve ekip ruhumuzu besleyen olumlu getirileri Kitapların kokusunu ve altı çizili sayfaları severim.
olduğunu açıkça söyleyebilirim. Ve hatta bazı kitapları hep elimin altında
bulundurur sürekli karıştırırım. Geçtiğimiz yılı
Ben yeni bir proje geliştirirken her şeyden kendimi Yenilebilen Yabani Bitkilere ve Urla’nın
önce bu yeni fikrin beni ve ekibimi ne kadar doğal bitki örtüsünü tanımaya ayırdım. Bu
heyecanlandıracağına ve bize katacağı enerjiye konuda geniş bir kütüphanem var. Favori kitabım
odaklanarak yola çıkar sonra da araştırmalarımı ise: John Kallas’ın Edible Wild Plants kitabı.
gerçekçi bir zemin üzerine oturtmaya çalışarak
yol alırım. Eşimin vizyonu ve ileri görüşlüğüne Yemek belgeselleri izlemeyi de çok severim.
son derece güvenirim. Eğer tüm hesaplamalar
2022’den beklentim; sıradan bir Kuzey Avrupa

17

NE DEDİLER? 2021 >2022

18

ülkesi vatandaşı kadar politik, ekonomik ve doğal
afet sıkıntım olsun bana yeter.

Ben yapılacaklar listelerine inanan ve hep bir
beklenti ile yeni yılı karşılayan bir kişiydim. Ancak
son yaşanan tecrübeler, beklentileri dizginlemeyi
ve böylece olağan normallerden mutlu olmayı
öğretti sanırım.

Elbette hayallerim var. Urla için ekolojik, estetik
ve sosyal kaygıları ön plana alan kalıcı bir yerel
yönetim hayalim var mesela…

Kendime dair, daha fazla anı yaşayabilecek
farkındalık bilinci sözüm var. Zamanın
akışında arada frene basmayı hedefliyorum.
Pandemi seyahatleri de kısıtlayınca nefes alıp
beslenebileceğim alanlar azaldı. Umarım yeni yıl
bu imkanları yeniden verir.

Ben belli tarihlere planlanmış hediyeler
konusunda pek iyi değilim galiba. Hediye zaman
içinde sahibini bulduğunda cuk oturuyor.
Herkese hediye almalıyım diye çıktığım
alışverişlerde hedefi pek tutturamıyorum Ama
bana her gün hediye alınabilir, hiç sorun değil
doğrusu!

Çocukluğumda yeni yıl geceleri; çok özenli,
ailece kocaman bir sofra etrafında, mandalina
kabuklarıyla kapatılan tombala, bol hediye ve
kahkaha ile kutlanırdı. Maalesef ailemin çoğu Urla
dışında yaşıyor ve buluşmalar eskisi gibi kolay
olmuyor. Bu nedenle çocuklarım önceliğim…
Onların anneanne ve kuzenleriyle buluşması için
organizasyon yapmaya çalışıyorum.

Benim sevdiğim özel yemekler; zeytinyağlı lahana
sarması, zeytinyağlı ayvalı ve yer elmalı kereviz
ve işin ustası büyüklerimden birini yakalarsam
Çerkez Tavuğu…

Urla için hayalimi tekrarlayacağım: Urla için
ekolojik, estetik ve sosyal kaygıları ön plana alan
kalıcı, vizyon sahibi bir yerel yönetim diliyorum.

Tüm Urlalı olanlar ve Urlalı Olmayı seçenlere
sağlık ve sevgi dileklerimi iletiyorum. Güzel
kasabamız gibi güzel insanlarla dolu beldemizde
yeni buluşmalar ve dostluklar kurabileceğimiz
güzel bir yıl olsun!

19

NE DEDİLER? 2021 >2022

Handan
Kaygusuzer

20

1959’da Urla’da doğdum, hep Urla’da yaşadım. arkadaşlarımızla haftada bir gün muhakkak
İki erkek çocuk, 2 gelin, 3 torun annesiyim. sinemaya giderdik. Bu yıl Netflix’te bir hayli güzel
1999 yılında eşimin iş değiştirmesiyle ev filmler seyrettim. Şu an Türk yapımı ‘Kulüp’ dizisi
hanımıyken Beğendik Abi lokantasını işletmeye ilgimi çekiyor.
başladım. Tabii ki benim bildiğim Urla’ya özgü
yemeklerdi, mutfağımda da bildiğimi yapmam Ben yılbaşı heyecanını çok severim. Yeni yılda
en doğrusuydu. O yıllarda çarşıda bu yemekler ülkem ve tüm çocuklar için güzel bir dünya, güzel
pek yapılmadığından ilk yıllarım hayli zor geçti. bir Türkiye diliyorum.
Sonrasında basın ve medyanın ilgi göstermesiyle
artık Beğendik Abi bir marka olmuştu. Yıllardır Bu yıl kendime daha iyi bakmak istiyorum.
çizgimizi bozmadan işimizi yapıyoruz. Çevremi daha çok keşfetmek istiyorum.

Pandemide tabii ki herkes gibi biz de çok Yeni yılı beklerken İş yerimde ve evimde
etkilendik. Bilhassa bizim sektörümüz, önce muhakkak bir yılbaşı köşesi hazırlarım. Ufak
kapatılan sektörlerden biri olarak ilk darbeyi da olsa yakınlarıma ve kendime hediye almaya
yedi. İlk günlerinde başımıza ne geldiğini çalışırım
bilmediğimden hemen işimizin başına
döneceğimizi düşündüm. Fakat öyle olmayınca Ailece yemek yemek, eğer ailede herkesin bir işi
çok korktum. Tam da mesleğimi oturtmuşken ya da programı varsa arkadaşlarımızla birlikte
epeyce geriledik. Biz de paket servis yapmamız yemek, bizim için her yılın rutinidir. Yılbaşı
gerektiğine karar verdik ve bu düzeni oturtmaya soframızda, hindi ve kestaneli pilavı olur.
çalıştık.
Urlamızın keyfi bozulmadan güzel bir yılı olsun
Başarı… Ben işimi kolay kurmadığım ve çok istiyorum. Biz burayı hep sevdik. Urla’ya gönül
zorlandığım için şöyle düşünüyorum; eğer işinizi verip yerleşenlerin de burayı çok sevmesini,
doğru yaptığınıza inanıyorsanız, heyecanınızı huzurlu yıllar geçirmelerini diliyorum.
zorluklar karşısında kaybetmemeye gayret
ediyorsanız başarı size geliyor. Yeni yılda derginiz hep güzel haberlerle
süslensin. Urlamızdan güzellikler duyalım. Yeni
Bu yıl, müşteri profilimizi inceledim. İş yerimize yılda ve her zaman, yüzünüz her türlü zorluğa
gelen müşterilerimizin keyifli bir şekilde rağmen hep gülsün. Canınızı hiçbir şey acıtmasın.
ayrıldıklarını fark ettim. Bu da benim için bir
gurur kaynağı oldu. Yirmi üç yıldır bu işi yapan Sevgiler…
biri olarak gelen müşterilerimizi mutlu edebilmek
benim için gurur verici bir başarı…

İnsanın hayal gücü geniş... Onu yapacağım, bunu
yapacağım deyip heyecanını hep canlı tutması
lazım. Ama bu hayallerin hepsini gerçekleştirmek
hiç kolay değil.

Pandeminin ilk günlerinde kitap okumak bana
çok iyi geldi. Sanki uzun zamandır kendime bu
kadar vakit ayırmamıştım. Sonraki dönemlerde
iş yerlerinin durumu uzayınca işimize geri
dönemeyeceğimiz stresi beni kitap okumaktan
soğuttu. Bu yıl keyifle İclal Aydın’ın ‘Söylenmemiş
Sözler’ kitabını okudum. Urla’dan ve bizlerden
söz etmesi çok keyifliydi. Marianna Yerasimos’un
‘İstanbullu Rum Bir Ailenin Mutfak Serüveni’ adlı
kitabını da keyifle okudum.

Film izlemeyi de seviyorum. Sinema., iki yıldır
ne yazık ki hayatımızda yok. Ondan öncesinde

21

NE DEDİLER? 2021 >2022

Mualla
Erkurt

22

1959 İstanbul doğumluyum. Güzel ülkemi, Yeni yılda sevdiklerimle uzun bir deniz seyahati
denizi ve tarihi severim. Üretken olmak en hayal ediyorum.
önemli özelliğim...
Kime ne hediye alacağım diye Kasım ayında
Pandemi benim için çok güzel çalışmaya başlıyorum hediye listesi yapmaya… Çok severim
ve daha fazla üretmeye yaradı. Zamanı her hediye vermeyi. Almak da hoşuma gider ama
zaman istediğiniz gibi kullanamıyorsunuz. Ama vermek daha güzel. Listeyi onun için yapıyorum.
pandeminin bu sakinliği, zamanı istediğim gibi Kim neyi sever diye... Kişiliklere ve tarzlarına
kullanabilmeme yaradı. Uzun süredir yaptığımız uygun seçmeye çalışırım.
projelerle ilgili yazılar, makaleler, resimler tekrar
gözden geçirilmeyi ve düzenlenmeyi bekliyordu. Mutlaka kalabalık olur yılbaşı gecelerimiz...
Bunları yapabildim. En çok da yaptığımız işlere Yemek yenir, hediyeler verilir, dans edilir mutlaka
daha farklı bakabildiğim için eksikleri, fazlaları, şarkılar söylenir. Kalabalık sofralar kurulur. Hindi
bundan sonra nasıl bir yol izlememiz gerektiğini mutlaka pişirilir. Zeytinyağlılar, mezeler ve tatlılar
görmemiz açısından çok faydalı oldu. çeşit çeşit yapılır.

Bu dönemden çıkardığım ders ise; doğayı Urla yaşamak için çok güzel bir belde... Ama
korumazsak ve doğadan ne kadar uzaklaşırsak o her yerde olduğu gibi plansız bir büyüme ile
kadar zor bir yaşam bizi bekliyor. karşı karşıya... Bir İon Kenti (Klazomenai) olarak
tarihiyle var olması, tarımıyla var olması çok daha
Severek isteyerek, gönülden yapılan iş, çok doğru bence ama bu şimdilik göz ardı ediliyor.
değerli benim için... Başarı o kadar çok yönlü ki… Umarım geç kalınmaz.

On yedi senedir ‘’Deneysel Arkeoloji’’ Sevgili okuyuculara sağlıklı ve mutlu geçirecekleri
projelerinde çalışıyorum. Bu uzun bir zaman… bir yıl diliyorum. Hayalleriniz gerçek olsun.
Dünyada da bir örneği yok. Benim için en büyük
başarı ve gurur bu…

İstemek çok önemli. Bir karar alırken önce istiyor
muyum diye sormalı insan kendine… İstenilen
şeyden vazgeçmek çok zor. Benim şansım hep
istediğim işleri yapmak oldu.

Son yıllarda daha çok tarih ve arkeolojiyle
ilgili kitaplar okuyorum. Braudel’in Bellek ve
Akdeniz kitabı başucu kitabım. Amin Maaoluf
vazgeçilmezim. Alışıla gelmiş görüşlerin dışına
çıkan yeni bakış açılarını ve yorumları daha çok
seviyorum. İnsanın ufku açılıyor.

Uzun zamandır sinemaya gitmiyorum. Ekrandan
film seyretmeyi de sevmiyorum.

2022’de, öncelikle güzel ülkemin huzur
bulmasını istiyorum. İçinde yaşadığımız toplum
her şeyimizi etkiliyor. Huzurlu ortamlar daha
iyi işleri var eder. Kişisel beklentim ise, sağlıklı
olmak… Çünkü yaptığımız işlere devam etmek,
daha iyilerini yapmak en büyük arzum.

Yılbaşını, yeni yıla girmeyi çok severim ve
heyecanlanırım. Umudum; tüm insanların
sağlıklı ve eşit olması…

Hayal kurmak olmazsa olmazım. Ben şanslı bir
insanım, kurduğum hayallerin çoğu gerçek oldu.

23

NE DEDİLER? 2021 >2022

Zerrin
Omuroğlu

24

1949 İstanbul doğumluyum. Ailemin görevleri bazen yardımlaşma çalışmaları yapıyoruz.
nedeni ile çocukluğum,bahçeler içinde Urla’nın geleneksel yemeklerini, örf ve adetlerini
İstanbul,İskenderun ve İzmit üçgeninde yeni nesle aktarmak için uğraşıyoruz.
geçti.Liseyi bitirdikten sonra çalışma hayatına
başladım.Çeşitli kurumlarda çalıştıktan sonra Yeni yıla birçok ümitle giriyorum. Öncelikle
İzmit’te eşim ile tanışıp 1971 senesinde bu pandeminin bitmesini, Urla’daki verimli
evlendim.İki kızımız oldu.Çocuklarımı kendim topraklarımızın kaybolmamasını istiyorum.
büyütmek istediğimden iş hayatından ayrıldım.
Eşim Alsancaklı… O da çocukluğunu hep Yeni yılda geleneksel aile yemeklerimiz oluyor.
bahçelerde geçirdiği için hiçbir zaman topraktan Sofranın başında ailem ve dostlarla toplanmak
ve doğadan ayrılmadık. Şu anda 50 yıllık evliyiz. en büyük zevkim… Bir de sevdiklerime ufak tefek
Hayatımızda,hep çiçek,bahçe ve hayvan oldu. hediyeler vermek...
Çocuklarımıza da bu sevgiyi aşıladık.Yıllar sonra
yine iş durumundan İzmir Karşıyaka’ya taşındık. Yılbaşı soframızda, hindi ve Çerkez tavuğu
Orda bir bahçeli ev yapıp on beş sene oturduk. mutlaka olur. Sonra zeytinyağlı mezeler…
Sonra Urla’yı keşfederek şehir hayatına veda
ettik. Şimdi Urla’nın bir köyünde 25 yıldır mutlu Yeni yılda herkese önce sağlık,sonra bolluk
mesut yaşıyor ve tarımla uğraşıyoruz. bereket ve huzur diliyorum…

Pandemi dönemi, herkes gibi bizi de etkiledi.
Kimse ne yapacağını bilemediği için biz de birçok
kaygılar yaşadık. Bu dönemde, sağlığın, doğanın,
ailenin, dostluğun ve arkadaşlığın ne derece
kıymetli olduğunu, bunların dışında hiç bir şeyin
değerinin kalmadığını öğrendik. Sevdiklerimizi
kaybetmekten korktuk.

Tüm dünyanın kapandığı dönemlerde güzel
Urla’nın bir köyünde bahçemizin tadını çıkararak
evde herkesten uzak yaşayıp kendimizi korumaya
aldık. Bu dönemde en çok sevdiklerime
sarılamamak beni üzdü. Çok şükür hepimiz iyi ve
sıhhatliyiz. Bu süreçte bol vaktimiz olduğundan
herkes gibi ben de kaygıdan uzaklaşmak için
sevdiğim mutfak işlerinde yaratıcılık yapmaya
çalıştım. Zaman zaman kitap okudum. Gazetede
köşe yazılarını takip ettim. Televizyonda bazen
film bazen yerli dizileri takip ettim. Sevdiklerimle
her gün telefonla iletişim kurdum.

Uzakdoğu seyahatlerimde kuş gribi salgını
olduğunu biliyordum ama tüm dünyayı sarsacak
ve hepimizi derinden etkileyecek bu pandeminin
boyutlarını kestiremiyordum.

Hayatımda yapmak isteyip de yapamadığım
tek bir şey oldu. O da çalışma hayatına geri
dönememek. Ama olsun, Urla’ya geldiğimden
beri önce Slow Food sonra Doğal Sofra Urla
olarak devam eden Sivil Toplum Kuruluşunda, on
bir yıldır çalışmalar yapıyorum. Bazen festivaller

25

ŞEFİN URLA LEZZET ROTASI

Urla ve Daha Fazlası

Manej Urla

Her şey 20 sene önce bir at hikayesi ile başlamış Manej
Urla’da. Urla Kuşçular sınırları içinde yer alan 50 dönüm

arazide bir aile çiftliği kurulumu ile başlayan yaşam,
zamanla gelişerek kapılarını misafirlerine açan bu günkü

Manej Urla ile devam ediyor.

Gülhan Kara - Gastronomi Yazarı ve Danışman Şef / Fotoğraflar; Tayfun Özel

26

Urla Bağ Rotası’nı izleyerek Kuşçular’dan Adından da anlaşılacağı
Azmak Koyu yönüne devam ettiğinizde üzere aynı alan içinde
ulaşıyorsunuz Manej Urla’ya. Doğa ile binicilik eğitimlerinin
baş başa, huzurlu ve son derece keyifli bir aile yapıldığı at çiftliği;
çiftliği burası. Zeytinliği, lavanta bahçesi, dut son derece titizlikle
ağaçları, mevsimin taze sebzelerinin yetiştiği planlanmış konaklama,
bostanı, yürüyüş yolları; 14 odası, açık ve kapalı restoran, toplantı salonu
ferah ortamlarda son derece lezzetli yemekler ve doğanın içinde keyifli
yiyip kaliteli şaraplar tadımlayacağınız şarapları zaman geçirebileceğiniz
ile kendinizi şımartarak harika saatler veya alanları ile ilgi çekiyor.
günler geçirebilirsiniz. Bir de atlara ve biniciliğe
merakınız varsa olabilecek en doğru yerdesiniz
demektir.

Urla son birkaç yıldır yeni akım, doğaya ve
yerel kültüre saygılı genç şeflerin menülerini
bölgenin doğal coğrafyası ile uyumlu şık ve
keyifli mekanlarda sunduğu gastronomisi; bağ
rotasına her geçen gün yenilerin eklendiği tadım
duraklarıyla; zeytinlikleri, doğa ile iç içe keyif,
huzur, dinlenme ve konaklama olanaklarıyla
kaliteli bir çizgi yakaladı.

Bu adreslerden biri de ManejUrla. Adından
da anlaşılacağı üzere aynı alan içinde binicilik
eğitimlerinin yapıldığı at çiftliği; son derece
titizlikle planlanmış konaklama, restoran,
toplantı salonu ve doğanın içinde keyifli zaman
geçirebileceğiniz alanları ile ilgi çekiyor.

ManejUrla’nın yaratıcısı, işletmecisi ve sahibi;
kısaca “mimarı” iş insanı Yaşar Güvenen’e
“nasıl başladı?” diye sorduğumda o zamanlar
12 yaşında olan kızının at sevgisi ve binicilik
merakının onları buraya getirdiğini anlattı.

Yaşar Güvenen: -“Kızım, iletişim grafik tasarım
mezunu. Ancak atlara ve biniciliğe olan ilgisi
ağır bastı ve tercihini bu yönde yaparak bu işin
profesyonel eğitimini aldı. 20 sene önce kızımın
benden kendisine bir at almamı istemesi üzerine
ve o dönemde yakın bir dostumun da buralarda
bir arazi almamı önermesiyle burayı aldım. O
zaman bir atla başladık ve kızımın profesyonel
olarak binicilik eğitimleri vermeye başlamasıyla
beraber çiftlikteki at sayısı da giderek çoğaldı.
Eğitimler için gelenler yiyecek -içecek bir şeyler
sorunca o hizmeti de vermeye başladık. Yavaş
yavaş bir mutfağımız oluştu. Ardından konaklama
ihtiyacı doğdu. Atların konakladığı bölümü
yaşam odaları olarak tasarlayıp misafirlerimizin
konaklayacağı şekilde düzenledik.”

27

ŞEFİN URLA LEZZET ROTASI

Oda sayısını, toplantı odasını, restoranı,
sandalye sayısını aşırıya kaçmadan

planladım. Bu çiftliğin kapısından 61’inci
kişi girmeyecek. Kapasite maksimum 60 kişi.

Konsept bu.

28

Gülhan Kara:- “Konaklama sistemini nasıl Benim sloganım “Urla
planladınız? Çiftliğin misafir ağırlama ve daha fazlası”… Çünkü
kontenjanı kaç kişi? “ burada konaklayan
birinin ödediği ücretin
Yaşar Güvenen:- “Profesyonel iş hayatındayken karşılığı sadece oda-
aklımda ilerde gerçekleştirmek istediğim bir kahvaltı değil. Burada çok
konsept vardı. Buradaki dingin bir yaşamla fazla değer var.
beraber bu konsepti hayata geçirmek için de
doğru yeri bulmuştum. Uzun yıllar dünyanın
farklı yerlerinde uluslararası farklı yönetim
kurullarına katıldım. Küresel başkanlıklar
yaptım. Yılın belli dönemlerinde dünyanın farklı
şehirlerinde toplanırdık ve bunlar hep şehir
otelleriydi. Toplantılar verimsiz oluyordu. Sonra
bu işi ben devraldım ve toplantıları dışarda kırsal
alanlarda organize etmeye başladım. Toplantı
odasıyla, kaliteli yemekler çıkararak mutfağı
ve sırtını iyi bir kava dayamış şehirden uzak
konaklama alanları... Buralarda daha verimli
toplantılar olmaya başladı. Şehir otellerinde 10
kişi bile olsa herkesi bir arada tutabilmek zor
oluyordu. Çünkü herkes bir an evvel toplantı
bitsin şehre kaçsın istiyordu. Ancak burası gibi
doğa ile başbaşa ortamlarda kimse bir yere
kaçamıyor ve kaçmak da istemiyor. Relaks
bir şekilde ortamın tadını çıkarmaya bakıyor.
Çözülemeyen konular çözülüyor. Kuruluşa da
olumlu yansımalar oluyor. Ben de bu anlamda
planladım ortamı. Oda sayısını, toplantı
odasını, restoranı, sandalye sayısını aşırıya
kaçmadan planladım. Bu çiftliğin kapısından
61’inci kişi girmeyecek. Kapasite maksimum
60 kişi. Konsept bu. Böyle bir toplantı için grup
organize edildiğinde çiftliği tamamen o grup için
kapatıyoruz. Ne konaklamaya ne biniciliğe ne de
restorana müşteri almıyoruz.

Urla köyleriyle, deniziyle, havasıyla kendi içinde
zengin bir coğrafyaya sahip. Ancak ben bununla
da yetinmek istemiyorum. Benim sloganım “Urla
ve daha fazlası”… Çünkü burada konaklayan
birinin ödediği ücretin karşılığı sadece oda-
kahvaltı değil. Burada çok fazla değer var.
Karşılığını fazlasıyla alıyor. Çiftliğin kapısından
girdikten itibaren burada yaşayan aile ile birlikte
bu aile çiftliğine dahil oluyor. Doğaya saygı
duyan, ağaçları, hayvanları seven bir aileyiz.
Snopluk istemiyorum. Kızım ve damadım binicilik
işlerindeler. O tarafla tamamen onlar ilgileniyor.
Ailenin görevi buradaki bu havayı, bu samimiyeti
bozmadan korumak. Bu çizgiyi korumak

29

ŞEFİN URLA LEZZET ROTASI

Manej Urla'nın duvarından yatağına doğa ile uyumlu
doğal malzeme ile yapılmış 6 farklı tipte 14 odası var.
Bir tanesinin jakuzisi odanın arkasında bulunan gizemli

avluda yer alıyor.
30

hepimizin görevi. Çiftlikte yer alan tüm birimlerin "Çiftliğin kapısından
sorumluları var ve bir ekip ruhuyla çalışırken her girdikten itibaren burada
biri bu sorumlulukları da taşıyor. yaşayan aile ile birlikte bu
aile çiftliğine dahil oluyor.
Duvarından yatağına doğa ile uyumlu doğal Doğaya saygı duyan,
malzeme ile yapılmış 6 farklı tipte 14 odamız var. ağaçları, hayvanları seven
3 farklı süit oda. Mesela bir tanesinin jakuzisi bir aileyiz."
odanın arkasında bulunan gizemli avluda yer
alıyor. Duvarlar kerpiç ve samanlı toprak sıvalı. Yaşar Güvenen ve Gülhan Kara
Kimyasal boya yok. Tv ve minibar yok. Klima
ihtiyaç oldu bu sene ekledik. Bazı odalarımızda
şömine soba mevcut.

Ben uyku kalitesine çok önem veriyorum.
Yataklarımız son derece doğal malzemeden ve
çok özel. Odalarda ışık kontrolü sağlanması,
sessizlik, koku gibi unsurlara hassasiyetle özen
gösterdik. Odalarla ilgili talep çok ama sayıyı
artırmıyorum. 4 mevsim haftada 7 gün açığız. Var
olanı büyütmek değil iyileştirmek amacındayız.
Urla’daki yeme-içme ve konaklama hizmeti veren
tüm mekanların birbirini desteklemesi gerektiğini
düşünüyorum. Herkes hizmetiyle, duruşuyla,
kalitesiyle farkını ortaya koymalı. Bizim Saffet
Emre Tonguç’un en iyi oteller kitabında ilk 50
listesinde yer almaktan çok gurur duyduk. Bu
ve bunun gibi listelerde bir kez varolmak yeterli
değil, hakkettiğimiz bu yeri kalitemizi bozmadan
korumak ve daha ileriye taşıyabilmek önemli.”

Gülhan Kara:- “misafirleriniz kimler, kahvaltı
hizmetiniz var mı ve her gün açık mısınız?”

Yaşar Güvenen:- “Bize genellikle aile grupları ve
arkadaş grupları geliyor. Bir haftasonu gelen bir
aile bir sonraki gelişinde 2 veya 3 aile ile birlikte
geliyor. Çocuklarıyla burada çok güzel zaman
geçiriyorlar. Denize de 2.5 km mesafedeyiz. Yaz
aylarında hemen 2.5 km uzağımızda olan Azmak
Koyu’nda denize girebiliyorlar.

Kahvaltı veriyoruz, haftanın her günü sabah
09.00 dan akşam 10.30 a kadar mutfağımız
hizmet veriyor. Aslında kahvaltıda önceliğimiz
konaklayan müşterilerimiz. Yakında pazar günleri
doğayla uyumlu canlı müzik eşliğinde brunch’lara
başlayacağız. Sanatsal ve kültürel projelerimiz de
var.”

MANEJ MASA

Manej Urla’nın mutfağından çıkan yemekleri
tatmak üzere Manej Masa’ya geçiyoruz ve bizi
Mutfak Şefi Hüseyin Büyükbostancı karşılıyor.

31

ŞEFİN URLA LEZZET ROTASI

32

Tabakların fotoğraf çekimlerini de doğal gün
ışığında yapacağımız için cam önünde ferah,
aydınlık bir masaya yerleştik.

Önce şefimizi tanıyalım. "İstanbul Üniversitesi’nde
önce Reklamcılık, sonra
Gülhan Kara: - “Kendinizi tanıtır mısınız?” da Mutfak Sanatları
okudum ve kariyerime
Hüseyin Büyükbostancı- “Sinop doğumluyum. mutfakta devam
Yaklaşık 10 yıldır mutfakta yönetici olarak etmeye karar verdim.
görev yaptım. Yaşar Bey ile yollarımız Dubai’de O gün bugündür hep
kesişti. Birbirinden farklı mutfaklarda, değişik mutfaktayım."
restoranlarda ve farklı 4 kıtada çalıştım. Ama
uzmanlığım Türk mutfağı. Sebze yemeklerini çok Şef Hüseyin Büyükbostancı
seviyorum. Doğal ve taze malzeme kullanmayı
tercih ediyorum. Mantar kullanmayı annemden
öğrendim. Bizim ailede herkes yemek yapardı ve
biz İtalyan aileler gibi yemek yerken bir sonraki
öğünün yemeğini konuşurduk. Babam da çok
güzel yemek yapardı. İstanbul Üniversitesi’nde
önce Reklamcılık, sonra da Mutfak Sanatları
okudum ve kariyerime mutfakta devam etmeye
karar verdim. O gün bugündür hep mutfaktayım.
Mutfak ortamını da mutfakta çalışmayı da çok
seviyorum. Bu meslek severek yapıldığında
başarı getiriyor.

Gülhan Kara:-Manej menüsü nasıl oluştu?

Hüseyin Büyükbostancı- Yaşar Bey’in istek ve
önerileriyle benim tecrübelerimi birleştirerek
çiftlik ortamıyla uyumlu bir menü oluşturduk.
Mevsimsel yapıyorum menüyü. İthal ürün
kullanmıyorum. %90 bu bölgeden ürün temin
ediyorum. Seferihisar sütlü tarhanası, bardacık
inciri, Bodrum mandalinası, Urla’nın otları,
zeytin, zeytinyağı gibi Ege’nin özgün ürünlerini
kullanıyorum. Finedining yapmıyoruz. Çiftlik
ortamına uygun tabaklar yapıyoruz.

Soğuklar, sıcaklar, etler, deniz mahsullerinden
taze makarnaya sağlıklı, taze ve lezzetli olmaya
özen gösteriyorum. Misafirlerimiz yeni tatlarla
da tanışıyor. Örneğin adaçayı ile tütsülenmiş
alabalık, tuzda pişmiş kereviz gibi. Ara sıcaklarda
falafel, fava, mücver, vegan seçeneklerim de var.
Şu sıralar kök sebzeler, bal kabağı kullanıyorum.
Çocuklar için hamburger yapıyorum ama içinde
çedar yok mesela. Lezzetli köftesiyle veriyorum.
Seferihisar’ın Damla sakızlı sütlü tarhanasını
kullanıyorum. Stoklu ürün tutmuyorum. Malzeme
takibini, alışverişi ben yapıyorum.”

Manej bahçesinden salata, taze otlar ve doğal

33

ŞEFİN URLA LEZZET ROTASI

34

yaşamı yansıtan tabaklar

Soğuk başlangıçlar geldi önce masaya. Çıtır çıtır
tazecik yeşil otlarla hazırlanmış, üzerinde tarhana
cipsi parçacıkları, nar taneleri ve pancarla
renklendirilmiş Manej Bahçe Salatası.

Edremit Sarma İçi sulu kısır tabağını, üzerinde
semizotu, maydanoz ve ısırgan yaprakları ve
kuru dut taneleri süslüyordu. Şahane bir kaşık
salatasıydı bana göre. Üstelik ekşi-tatlı dengesiyle
lezzetli olduğu kadar da doyurucu.

Bölgenin bu sene özellikle öne çıkan
lezzetlerinden biri de Sinkonta. Son yıllarda
benim de sık sık pişirdiğim bu eski Urla
yemeklerinden olan Sinkontayı Hüseyin şef
biraz daha farklı yorumlamıştı. Altında Denizli
yanık yoğurdu üzerinde kırmızı soğan turşusu,
dağ kekiği turşusu ve balkabağı çıtırları ile şık bir
sunumla geldi.

Tuzda kereviz. En beğendiğim tabaklardan biri
oldu. Bir kerevizsever olarak tuzla hapsedilerek
pişirilmiş kereviz bambaşka bir lezzete
dönüşmüştü. Beraberindeki ayva püresi,
narenciye, fındık ve minik turp dilimleri ile sebze
yemeği sevenler kesinlikle denemeli.

Bir diğer soğuk tabak; Karamelize armut, ızgara
Yedikule marulu, Kanlıca mantarı ve üzerini
kaplayan Obruk peynirli salata. Birbirinden çok
farklı malzemelerin gayet uyumlu bir şekilde
buluştuğu bu salata da dengeli ve doyurucu
tabaklardan biri.

Kuru domates sosuyla tatlandırılmış incecik
hamuru ve üzerinde bardacık kuru inciri, füme
kaburga eti, eski kaşar ve ıspanak ile hazırlanmış
çıtır pide ile ilk sıcak tabağımızı kırmızı şarap
eşliğinde tattık.

Mavi kuyruk karidesin içine saklandığı
mücver topları hem çok eğlenceli ve çok şık
görünüyordu. Bu gizemli mücver lokmaları,
üzerinde renkli sebze tozu ile Denizli yanık
yoğurt sosuna bandığımda ziyafet lokmalarına
dönüştü. Son derece başarılı bir sebze ve deniz
ürünü buluşmasıydı.

7-8 saat ağır ateşte pişmiş dana pöç (dana
kuyruk) altındaki tavuk suyu ile pişmiş keşkekle
tam anlamıyla bir çiftlik sofrası tabağıydı. Her
ikisi de tam kıvamında pişmiş, yumuşacık, et ve
keşkek doğal lezzetinde.

35

ŞEFİN URLA LEZZET ROTASI

7-8 saat ağır ateşte
pişmiş dana pöç (dana
kuyruk) altındaki tavuk
suyu ile pişmiş keşkekle
tam anlamıyla bir çiftlik
sofrası tabağı...

36

Pekmezle karamelize olarak pişmiş kuzu kaburga
patates cipsleri ve lahana salatası ile tabakta
buluşmuştu. Benim gibi eti kemiğinden sıyırarak
yemeyi sevenlerdenseniz kesinlikle tatmalısınız.
Ve son sıcak tabak: Taze makarna. Ördek yahnisi,
kuzugöbeği mantarı ile Parpardella. Mihaliç
peyniri ile üzeri tamamlanmış, aldante kıvamı
ve nefis ördek-mantar uyumu ile günü her saati
tercih edilebilir.
Geldik tatlıya… Her türlü pişmiş meyveyi ve
meyve tatlılarını hayatım boyunca sevmişimdir.
Tam da öyle bir tabak geldi Poşe armut ve
karadut dondurma. Beyaz şarap ve lavanta
ile poşe edilmiş mevsim armudu. Karadut
dondurmasıyla harika bir ikili oldular.
Ve çok geleneksel bir tatlı yine modern bir
sunumla geldi. İncir uyutması ya da incir
uyuşması olarak da bilinen kuru incirle sütün
mayalandığı; Hüseyin şefin “çocukluğumun tatlısı”
dediği “fermente incir”.

Manej Urla:
Kuşçular Mah. 8028 Sk. No:22 Urla
Bilgi ve Rezervasyon:
0533 146 76 20

37

RÖPORTAJ

Kendisiyle yarışan,
hayata pozitif bakabilen ve
enerjisi yüksek bir dansçı

Ebru Afaruz

Bir süreden beri Urla'da bir dans okulu var.
A Academy / Anadolu Ateşi Dans Okulu...
Anadolu Ateşi'nin genç ve başarılı
koreograflarından
Ebru Afaruz'a merak ettiklerinizi sorduk.

Röportaj: Tayfun Özel

38

39

RÖPORTAJ

40

4 yaşımdan beri dans ediyorum. Hayatımda
danstan başka bir şey yok ve olmadı.

Açıkçası çok küçük yaşta dansla tanıştım ve
sonsuza kadar hayatımda dans olmasını
istedim hep. Çünkü kendimi bildim bileli

motivasyon aracım hep dans oldu.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz? ay okula devam ettikten sonra bırakıp Anadolu
Ateşi'yle dünya turnesine çıktım. 4 yıl boyunca
30 yaşındayım, 4 yaşımdan beri dans ediyorum. 27 ülke gezip dünyanın en iyi sahnelerinde
Hayatımda danstan başka birşey yok ve olmadı dans etme fırsatını buldum. Sadece dans etmek
açıkçası. Çok küçük yaşta dansla tanıştım ve değil her gittiğim ülkede onların kültürlerini
sonsuza kadar hayatımda dans olmasını istedim danslarını öğrendim eğitimlerini alabildim ve
hep. Çünkü kendimi bildim bileli motivasyon bu benim için konservatuvar okumaktan çok
aracım hep dans oldu. Mutsuz hissettim dans daha değerli oldu. Üniversite okumadan da
ettim, çok sevindiğim birşey oldu kalktım olmaz tabi... Dönünce açıköğretim sınavlarına
dans ettim, canım yandı dans ettim, umutsuz girip 4 yıllık sosyoloji kazanıp okudum, o da
hissettim dans ettim. Yani ben her durumda her yanıma kâr kalmış oldu diyebilirim. Anadolu
zaman dans ettim. Böyle büyüdüm. 4 yaşında Ateşi'nde dansçı olarak devam ederken Mustafa
cimnastikle başladı dans hayatım. Ardından 2 hocamızın takdiriyle akademilerimizde eğitmen
yıl bale yaptım sonrasında da ilkokulda İzmir'de, olarak da çalışmaya başladım. Ardından aldığım
İzmir Turizm Folklör Derneği'ne katıldım. 3 eğitimleri ve sertifikaları da güçlendirince ana
alanda birden eğitimime devam ettim ve gruba koreografiler yapmaya başladım. Bu süreç
yarışmalara katıldık. Sayısız madalyayla birincilik hep üzerine katarak ilerleyerek devam etti ve şu
aldık. İlk eğitmenlik sertifikamı 12 yaşımda aldım. anda Anadolu Ateşi Kurumsal Eğitim Danışmanı
Hayatımın yönünü belirlemede de büyük etkisi ve Ege Bölge Müdürüyüm. Aynı zamanda da
oldu tabi bunun. Ortaokul ve lise hayatımda Urla'da bir okul açtım.
okuldan kalan tüm zamanlarımı eğitmenlik
yaparak ve dans ederek geçirdim. Ardından Kendinizi tanımlayın deseydim birkaç
2008 de Anadolu Ateşi Dans grubu İzmir'de kelimeyle nasıl tanımlardınız?
seçmeler yaptı, onlara girip kazandım. Dolayısıyla
üniversite tercihimde dans oldu. İstanbul Mimar İnat inat inat. Bana birşey “imkansız” deyin
Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi'ni kazandım ve 3 sonra oturup izleyin. İsteyipte başaramadığım
hiç bir şey olmadı bu zamana kadar. Birşeyi

41

RÖPORTAJ

Fotoğraf: Taner Öner

42

başarmak için elimden gelen herşeyin en Dans ederken kim ne demiş
maksimumunu yaparım hep. Olana kadar ne düşünmüş nasıl bakıyor
da işkence de çeksem asla bırakmam peşini. asla umrunuzda olmuyor.
Enerjim hiç bitmez hiç negatif düşünmem. Her Görmüyorsunuz bile.
negatiften pozitif bir yorum çıkartır önüme Büyüleniyorsunuz adeta.
bakarım her zaman ve hiç zararını görmedim Sanki dünyada değilmişsiniz
bu zamana kadar. Sapkın ve ürkütücü gelebilir de farklı bir boyutta sadece
kulağa ama bu sayede Ebru oldum ve olduğum siz varmışsınız ve sonsuz bir
kişiden çok memnunum. Bir de çok konuşurum, ışık gibi aydınlatıyorsunuz
hatta hiç susmam. etrafı.

Türkiye’de pek de alışılmadık bir mesleğiniz Fotoğraf: Taner Öner
var. Dans nedir, dansçı olmak nasıl bir şey?
Sizin için dans etmek nasıl bir duygu?

Evet, malesef Türkiye'de yurt dışındakinden
daha az ilgi ve saygı görüyor mesleğimiz. Tam
aksine Türkiye diğer tüm ülke ve bölgelerden
çok çok daha zengin dans ve kültür anlamında.
Tamamen arkasında durulup desteklenmesi
gerektiği yerde gerekli değeri görememesi
bizi fazlasıyla üzüyor ama kırılıp küsmüyoruz.
Çünkü dans bir tutku sizden başkasının
desteğine ihtiyacınız yok. Önemli olan tek
şey sizsiniz, duygularınız, hissettikleriniz o an
yaşadığınız duygu. Dans ederken kim ne demiş
ne düşünmüş nasıl bakıyor asla umrunuzda
olmuyor. Görmüyorsunuz bile. Büyüleniyorsunuz
adeta. Sanki dünyada değilmişsiniz de farklı bir
boyutta sadece siz varmışsınız ve sonsuz bir ışık
gibi aydınlatıyorsunuz etrafı. Tarif etmesi çok
uzun sürer çünkü birçok duygu barındırıyor
müthiş besliyor ruhumuzu egomuzu. Kendinize
baktığınızda diğer tüm insanlardan farklı
olduğunuzu düşünebiliyorsunuz mesela. En
basit örneği siz yolda yürürken ayakkabınızdan
çıkan sesten rahatsız olabilirsiniz ya da
arabaların kornalarından. Ama ben bunları
duyduğumda her sesi dinleyip onları
melodilendirip kendi içimde dans ediyor
oluyorum o an. Yolda mutsuz yürüyen bir insan
gördüğümde ya da uçmayan bir kuş, diyorumki
“ne yaşadı acaba? Birisiyle mi tartıştı, yalnız mı
hissediyor? İçinde hangi şarkı çalıyordur? Bu
ikisini birleştirsem ne yaşanır? Sahnede olsalar
ne giyerlerdi? vs...” Gibi şeyler sorup kendi
kendime koreografi oluşturuyorum kafamda ve
dans ediyorlar finalde. Zor yanları da var tabi.
Hayat boyunca kontrollü olmak zorundasınız.
Canınız istediğinde kayağa gidemezsiniz çünkü
tehlikeli... Bilekleriniz sakatlanabilir, hamburger

43

RÖPORTAJ

Fotoğraf: Taner Öner

44

ya da fast food yiyemezsiniz. Çünkü aldığınız Kendimi bildim bileli
kilolar hareket alanınızı ve kondisyonunuzu dans etmeye çalışıyorum.
etkiler, performansınız düşer. Her gün Yaptığım tek şey daha
farklı saatlerde uyuyup uyanamazsınız, her iyisini daha zor olanı
canınız istediğinde arkadaşlarınızla zaman başarmaya çalışmak ve
geçiremezsiniz Çünkü her gün prova yapmak kendimi geliştirmek.
düzenli uyumak zorundasınız. Her istediğiniz
sporu yapamazsınız. Çünkü kaslarınızın kısalma
riski var. Sakatlanırsanız aylarca, yıllarca belki de
bir daha hiç dans edemezsiniz. Sürekli dikkatli
ve kontrollü olmak zorundasınız. Tüm bunların
yanında topluma örnek birey olmalısınız ve bu
da attığınız her adımı 1 değil 3 kez düşünmek
zorunda kalmanız anlamına geliyor. Üzerine bir
de çocuklarla çalışma kısmı eklenince alanınız
olmayan konular dahil herşey hakkında bilgi
sahibi olmak sürekli kendinizi geliştirmek
zorundasınız. Sorumluluğunuz çok bunu
taşımak zorundasınız.

Dansçı olmaya nasıl karar verdiniz. Nasıl bir
süreçti anlatır mısınız?

Ben karar vermedim aslında. Herşey akışta
kendi kendine oldu. Bu hayatta dansçı olmak
için çalışmadım. Benim hayatım buydu. İşim,
mesleğim hobim değil. “Hayat” kelimesinin
anlamı dans ve sadece bunu yaşıyorum. Dansçı
olmaya karar verip buna yönelik çalışmadım hiç.
Kendimi bildim bileli dans etmeye çalışıyorum.
Yaptığım tek şey daha iyisini daha zor olanı
başarmaya çalışmak ve kendimi geliştirmek.

Gösterilerinize nasıl hazırlanıyorsunuz?

Her gösterinin süresine göre amacına göre Fotoğraf: Taner Öner
hazırlık süreci farklı ama ben size Anadolu
Ateşi gösterilerinden bahsedeceğim. Bizim
gösterimizin biliyorsunuz ki yıllarca süren bir
emek ve doğum süreci var. Dünyanın en iyi
gösterilerinden birini sergiliyoruz. 90 dk.'lık bu
temsilde var olabilmek için minimum bir sene
günde 6-8 saatlik provalarla ilk önce projeyi
öğrenmek ve mükemmel bir beden formuna
sahip olmak gerekli. Bunu başardıktan sonra
gösteriye çıkmadan önce mutlaka 4-5 saatlik
bir prova aşaması oluyor. Koreografi, sahne
çizgisi, kostüm provası, stretching gibi.
Dansçıların dışında müthiş bir teknik ekip var.
Müzikler, ışıklar, dekor herşey o kadar emek ve
dikkat istiyor ki küçücük bir detay atlandığında
birçok şey aksayabiliyor. En az dansçılar kadar

45

RÖPORTAJ

Fotoğraf: Taner Öner

46

teknik ekip de müthiş performans sergiliyor.

Sanırım makyaj sahne sanatçıları için önemli
bir ayrıntı olsa gerek. Kendiniz mi yapıyorsunuz
makyajınızı. Günlük hayatta makyaj yapar
mısınız?

Makyaj sahnede çok çok önemli çünkü yüksek Sahneye çıkmayacağım
voltajlı spotlar altında hafif makyajla seyirci zamanlarda günlük
bizi sadece bir gölge gibi görebilir. Işıklar size hayatımda makyaj
döndüğünde yüz hatlarınızı ve mimiklerinizi belli yapmaya çok üşeniyorum
eden makyajla desteklemeniz gerekiyor. Aksi ama yapıyorum az da
taktirde sadece parlayan birşey olarak seyirciye olsa.
duyguları tam olarak geçiremiyoruz. Grubun ilk
kurulduğu yıllarda Mustafa hocamızın kararıyla
ekibe profesyonel makyözler geldi ve profesyonel
sahne makyajı eğitimleri aldık. Kalabalık bir kadro
olduğumuz için hergün onlarca kişiye makyöz
getirmek imkansız ve süre olarakta fazlasıyla
kayıp olurdu. Onun yerine işin en iyilerinden
bunun da eğitimini alarak hepimiz kendi sahne
makyajımızı kusursuz yapabilecek duruma geldik
ve kendimiz yapıyoruz. Sahneye çıkmayacağım
zamanlarda günlük hayatımda makyaj yapmaya
çok üşeniyorum ama yapıyorum az da olsa.

Onlarca, yüzlerce seyirci önünde dans
ediyorsunuz. Seyirci size ne ifade ediyor?
Seyirciden alkış alınca ne hissediyorsunuz?

Nasıl anlatılır gerçekten bilemiyorum. Bir kaç yüz
kişiye dans etmekle, binlerce kişiye dans etmek
arasındaki fark nefes kesici. Türkiyede bunu
sağlayabilen tek sanat kurumu Anadolu Ateşi.
Bu ailenin bir parçası olduğum için gerçekten
çok şanslıyım çünkü dünya starlarının çıktığı
sahnelere çıktım. Dünyanın her yerinde tarihi
sahnelere, yüzyıllar önceki atalarımızın ter
döktüğü tiyatrolara ayak bastım, dokundum
dans ettim ve binlerce kişi gözlerimizin içine
bakarak dakikalarca ayakta alkışladı. Gerçekten
bunu hiçbir hisse değişmem. Orada olup o alkışı
alırken, sizden büyük küçük bir sürü kişinin
suratınıza o heyecan ve gururlu bakışlarını
görünce gerçekten dünyanın varlığını bile
unutuyorsunuz. Sonsuz güzel bir his. Tarifi yok...
Canım seyirciler hep olsunlar.

Hangi projelerde yer aldınız?

İzmir turizm folklör derneğiyle birçok
halkoyunları yarışmasında görev aldım. Dans
izm-i ritim dans grubunda dans ettim. Anadolu
Ateşinin tüm projelerinde dans ettim. Yine

47

RÖPORTAJ

Fotoğraf: Taner Öner

48

Anadolu Ateşi'nin bir projesi olan İsfanbul'da
koreograflık yaptım. Birçok klip, reklam ve sinema
filminde yer aldım. Hepsi dansla ilgili işlerdi tabii
ki. Çok fazla var... Hepsini sayıp sizi yormayayım
ama İzmir'de olan projelerden bahsedebilirim.
Normalde İstanbul da yaşıyorum. İki buçuk
yıl önce İzmir'e okul açma kararı verdik ve bu
yüzden İzmir'e yerleştim. Bayraklı'da Westpark
AVM'de dans akademimizi açtık. Ardından dedik
ki, madem İzmir'e geldik İzmir için faydalı projeler
geliştirmemiz gerekli. Fikirlerimizi Büyükşehir
Belediye Başkanımız Tunç Soyer ile paylaştık ve
kendisi bizi büyük bir coşkuyla karşıladı. Tunç
Başkan ile birlikte “dezavantajlı bireyler sanat
destek projesi”ni başlattık. Beni çok etkileyen ve
bir o kadar da iyi hissettiren bir proje oldu. Bu
projede 100 tane dezavantajlı, okula gidemeyen,
çocuk da olsa çalışmak zorunda olan, mısır
satan, mevsimlik işçi olarak çalışıp ailesine
destek olan çocukla birlikte bir “Roman”projesi
yaptık. Projenin en keyifli noktası tüm çocukların
gerçekten roman olmasıydı. Birbirimize dans
dışı birçok şey kattık. Hem onlar bize öğretti
hem biz onlara. Geri dönüşleri ve kazanımları
gördükçe hepimiz kendimizi gerçekten insan
gibi hissetmeye başladık. Çocukların hayatlarına
dokunmak gerçekten çok huzur verici birşey.
Bu proje devam ederken hepimizi derinden
etkileyen İzmir depremi oldu... Ben hayatımdaki
en belirgin kaybı o depremde verdim... ikiz
öğrencilerimiz Sayra ve Çınar... Günlerce
enkazın başında çıkmalarını bekledik ailecek...
Her bir ışıkta koştuk ama melek olarak çıktılar...
Sonrasında da onları yaşatmak adına çalışmalar
yapıyoruz. Çadır alanlarına pedagoglarımız
ve eğitmenlerimizle gidip depremzede
çocuklarımızla dans ve terapi dersleri yaptık.
Sayra ve Çınar için danslar yazdık onlar için
sahneye çıktık. Okulumuzda bir stüdyomuzu
onlara adadık ve şimdi arkadaşları o studyoda
her danslarını onlar için hazırlıyorlar... Sizi
üzmeden pozitif konulara geçeyim; Urla'yı çok
seviyorum. Urla üzerine hep hayallerimiz vardı
fakat pandemi deprem sel vs. derken hep bir
engel çıkmıştı. En sonunda dedim ki, bir yerden
başlamak gerek. Geldim, Urla'ya okul açtım.
Çok da iyi oldu. Müthiş bir ilgiyle karşılaştım
burada. İnsanlar profesyonel ve eğitim
modeline güvendikleri bir kuruma yüksek ihtiyaç
duyuyorlarmış ve bu okul onları çok mutlu etti.

49

RÖPORTAJ

50


Click to View FlipBook Version