The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Trachea Dergisi, 2024-01-19 04:27:32

Trachea 6. Sayı Ocak 2024

Trachea 6. Sayı

NEFES ALMAK İÇİN BİLİM VE SANAT T R A C H E A fifffflffifi flfl . .


Sevgili okurlar, Giderek büyüyen, değişen ve gelişen; her geçen gün kalabalıklaşan ama köklerinden kopmayan TÜBAT’ın en özel dallarından biri olan TRACHEA’ dan sizlere seslenmek benim için çok büyük bir onur. Bu yıl bizim için inanılmaz bir emeği, zorluklarla başa çıkarken birlikte kalmayı, ekipçe her birimizin farklılıklarıyla kabul görüp ailedeki yerini almasını simgeliyor. Bana göre biz bir bilimsel araştırma topluluğu olarak çıktığımız bu yolda geleceğin yazarlarını, editörlerini, bilim insanlarını, sanatçılarını, organizatörlerini ve daha nicesini bir araya getirmenin yanı sıra bir ömür unutulmayacak anılar yaşıyor, deneyimler kazanıyoruz. Bu paha biçilmez anılar için bu ailenin her bir üyesine ayrı ayrı, sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu emeğin ve azmin en büyük ürünlerinden biri olan TRACHEA, tahmin ettiğimizden çok daha büyük zorluklara rağmen bizi bu güzel çatı altında toplamaya, fedakâr ekibi sayesinde bizleri buluşturmaya devam ediyor. TÜBAT’ın en güzel yanını, belki de en güzel şekilde temsil eden bu güzel dergi birbirinden farklı konulara ve alanlara ev sahipliği yapıyor; adeta bizlere bilim ve sanatla nefes oluyor. Hayatın siz değerli okurlara, ne olursa olsun sizi destekleyen güzel insanlar getirmesini ve kendinize inancınızın her gün katlanarak artmasını dilerim. Bilimle kalın, BAT’ la kalın… Saygılarımla, Ece Selen ÖZKAN TÜBAT Başkanından


Saygıdeğer Trachea okurları, Derginin ilk adımlarını atması için aylarca çalışan kurucu ekipte yer aldığım, yol boyunca heyecanlı ve özverili insanlarla çalıştığım, 3 yıldan uzun süredir emek verdiğim bu dergide duygularımı aktarma şansına sahip olmak paha biçilmez. “Nefes almak için bilim ve sanat!” gayesiyle çıktığımız bu yolda buralara geldiğimizi görmek en büyük hayallerimizden biriydi. Bilim ve sanatın ışığı altında bir araya gelmek, üretmek, üretileni aktarmak; sizlerle buluşturmak, ortak bir paydada buluşabilmek, bir amaç uğruna böylesine çalışmak ve sonucunda bir misyon ve vizyon ile varlığını sürdüren bir dergi ortaya koyabilmek bizim için gururdan da öte bir duygu. Kendi düşüncesini ve emeğini katan, geçici bir hevesten ziyade bilim ve sanatı yazında ve düşünde var etmeyi nihai amaç edinen, bu amaçların gereklilikleri doğrultusunda özveri ve disiplini kendinden eksik etmeyen, gerek ekip üyesi gerek yazar gerek sanatçı ve niceleri olarak katkı sağlayan, bugüne kadar birlikte çalıştığımız onlarca üniversitedeki onlarca fakülteden herkese saygı ve sevgilerimi sunar, teşekkürlerimi borç bilirim. Bu sayıda, eşsiz seçimleriyle kendi yolunu çizen ve çizdiği yolda hayatını dolu dolu yaşayan Sayın Prof. Dr. Hüseyin Güdücüoğlu’na röportaj teklifimizi kabul ederek sınırlı seçeneklerimizin olduğunu sandığımız bu dünyada bize yeni pencereler açtığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bizi, Trakya Üniversitesi adına bir değer olarak gören ve hayallerimizi gerçekleştirmemize vesile olup yayın yapma olanağı sağlayan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu Hocamız’a; destekleri ve katkıları için Trakya Üniversitesi Bilimsel Araştırma Topluluğu’na teşekkür ederiz. Trachea 6. sayısıyla sizlerle. Trachea’nın her zaman bilim ve sanatın birlikteliğini ve nefes aldıran bir umut ışığını simgelemesi dileğiyle… Keyifli okumalar. Fulya GÜVERÇİN Baş Editörden


1414


Kuantum ve Biyoloji Başlık, her ne kadar popüler kültürün bir ürünü gibi dursa da aslında durum hiç de öyle değil. Unutulmuş ve günümüzde yavaş yavaş sesini tekrar duyurmaya başlayan bir alan: “Kuantum Biyoloji”. Konuyu anlayabilmemiz için öncelikle 1920’li yıllara dönmemiz gerekmekte. Bu yıllar Schrödinger, Bohr, Einstein, Born gibi bilim insanlarının kuantumda çığır açtığı ve o dönemin determinist bilimsel paradigmasının yerini kuantumun öngörülmez ihtimallerine bırak maya başladığı zamanlar. Biyokimya açısından da işler biraz karışık. Zira her ne kadar on dokuzuncu yüzyıl biyokimyacıları; yaşamın kimyasını mekanistik bir anlayışla inşa etmede ilerleme kaydetmiş olsalar da o dönemin pek çok bilim insanı halen biyolojinin kurallarının fizik, kimya gibi bilimlere indirgenemeyeceğini ve biyolojinin kendi kanunlarının olması gerektiğini savunan dirimselci gerekse mekanistik düşünceyi reddeden, “organikçiler” olarak bilinen yeni bir bilim insanı kuşağı ortaya çıktı. Bu görüşe göre yaşamın gizemli bir yanı vardı ve bu gizem, henüz keşfedilmemiş fizik-kimya ilkeleriyle açıklanabilirdi. Organikçi hareketin en önemli temsilcisi, “Kritische Theorie der Formbildung” (Eleştirel Morfogenez Kuramı) kitabında yaşamı tanımlayacak yeni bir biyolojik ilkeye ihtiyaç olduğunu yazan Ludwig von Bertalanffy’di. Onun bu fikirleri, dönemin meşhur bilimi olan kuantum fiziğiyle ilgilenen diğer isimlerin de ilgisini çekmişti. Ve bu isimlerden biri de kendisini meşhur kedi Buğra Cem ATAM deneyiyle tanıdığımız Schrödinger’di. Schrödinger, termodinamik yasalarının klasik fizik ve kimyanın kesin, tekrar tekrar kanıtlanabilen istatistiksel kanunlar olduğunu biliyordu; yani söz konusu kanunlar ancak etkileşim halindeki çok sayıda parçacığı kapsadığı için güvenilirdi. Bundan yola çıkarak Schrödinger, klasik fiziğin istatistiksel yasalarına mikroskobik düzeyde güvenilmeyeceğini söylemekle kalmadı; bu yasalardan olan sapma boyutunun, ilgili parçacık sayısının kareköküyle ters orantılı olduğunu hesaplayarak öngörme gücündeki azalmayı nicelleştirdi. Yine buradan hareketle “düzensizlikten doğan düzen” ilkesinin yaşam üzerindeki hakim güç olamayacağı sonucuna


“Merak etmeyin, kimse kuantum fiziğini anlamıyor! Eğer anladığınızı düşünüyorsanız büyük ihtimalle anlamamışsınızdır.”


Click to View FlipBook Version