TMO bulten Agustos

Sayı: 33 Paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel
Yıl: 3 örneklerinin yaşandığı mübarek Kurban Bay-
Ağustos ramı’mızı ve Büyük Taarruz Zaferi’nin 97. yıl
2019 dönümünde Zafer Bayramı’mızı kutluyorum.

Ahmet GÜLDAL
Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür

Cumhurbaşkanmız
Fındık Alım Fiyatını

Açıkladı

Bakanımızdan
Kuru Üzüm Açıklaması

Ürün İhtisas Borsası
Faaliyet İzni Aldı

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

İÇİNDEKİLER KÜNYE

3 SUNUŞ ToprakMahsulleri Ofisi
Genel Müdürlüğü
4 CUMHURBAŞKANIMIZDAN Aylık Bülteni
FINDIK AÇIKLAMASI
Yıl:3 Sayı: 33 Ağustos 2019
6 BAKANIMIZDAN
KURU ÜZÜM AÇIKLAMASI Sahibi
Toprak Mahsulleri Ofisi
8 GENEL MÜDÜRÜMÜZ Genel Müdürlüğü Adına
BİR DİZİ ZİYARET
GERÇEKLEŞTİRDİ Ahmet GÜLDAL
10 ÜRÜN İHTİSAS BORSASI Yönetim Kurulu Başkanı
FAALİYET İZNİ ALDI
Genel Müdür
11
YURTDIŞI İLİŞKİLER Genel Yayın Koordinatörü
Ümit ORHAN
26 ŞUBEMİZİ
TANIYALIM: GİRESUN Genel Müdür Yardımcısı

33 BASINDA TMO Sorumlu Birim
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
34 NOSTALJİ
Şube Müdürlüğü

Yayın Sorumlusu
Kürşat AYGÜN

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
Şube Müdürü V.

Editörler
İsa DEMİREL
M. Ufuk MİSTEPE
Buket KURT

TMO OFİS adıyla yayın hayatına başlayan,
“Ofisçi Olmak” anlayışının pekişmesini
sağlayacak dergimiz hakkındaki görüş
ve önerileriniz ile dergimizin ilerleyen
sayılarında yayımlanmasını istediğiniz yazı,
şiir, resim, vb. çalışmalarınızın dergimizin
her geçen sayıda daha da gelişmesi adına
önemli olduğunu düşünüyor; dergimize
katkılarınızı bekliyoruz.

e-mail
[email protected]

Tel
0 312 416 30 42

2

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

SUNUŞ

Değerli Mesai Arkadaşlarım,

Büyük ekonomik krizler ve savaşlar nedeniyle dünyanın
oldukça zor zamanlar geçirdiği bir dönemde kurulan Ku-
rumumuz; sizlerin büyük özverisi, çabası ve “Ofisçi” ruhu
ile çalışmasıyla piyasa düzenleme görevini en zor şartlar-
da dahi başarı ile yerine getirdi. 13/07/1938 tarihli Resmî
Gazete’de yayımlanan kanunla iktisadi devlet teşekkülü
niteliğinde ve buğday işleri ile iştigal etmek üzere kurulan
Kurumumuz, bugün öncellikle hububat piyasalarını regüle
etmenin yanında Bakanlar Kurulu kararlarıyla kendisine
verilen görevlerini geçmişte olduğu gibi başarı ile yerine
getirmeye devam etmektedir.

Sezon başında taahhüt ettiğimiz gibi bu yıl iştigal alanımız-
da olan tüm ürünlerde hasattan önce müdahale alım fi-
yatlarımızı açıklayarak spekülatörlere karşı önlem almış
olduk. Bu kapsamda mayıs ayı başında hububat, haziran
ayı başında bakliyat müdahale alım fiyatlarını açıkladık.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 26
Temmuz 2019 tarihinde yaptığı açıklamada belirttiği gibi
fındıkta da hasat öncesi müdahale alım fiyatlarını açıkla-
yarak üreticilerimize destek verdik.

Ayrıca bu süreç içerisinde büyük önem verdiğimiz, her fırsatta dile getirdiğimiz lisanslı depoculuk uygu-
lamasının üreticilerimiz tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandığını görmek ve bu süreçte protokol
imzaladığımız lisanslı depo firmaları aracılığı ile çiftçilerimizin hiçbir sorun yaşamadan alımın devam etmesi
yine son derece memnun edici bir gelişmedir.

Alım sürecinde çiftçimizle bire bir iletişim hâlinde olarak “Ofis çiftçinin dostudur.” anlayışını düstur edi
nen sizler; Kurumumuzun üstlendiği görevleri başarı ile yerine getirmesinde en büyük rolü oynuyor ve Türk
tarımına, Türk ekonomisine dolayısıyla memleketimize hizmet ediyorsunuz. Unutulmamalıdır ki vatanını en
çok seven; memleketinin gelişmesi için her koşulda, hiç yorulmadan, var gücüyle ve azimle çalışanlardır.
Görev verilen her konuda ülkemizin ihtiyaç duyduğu hizmeti başarı ile sunmamızdaki en büyük etken şüphe-
siz sizlerin gösterdiği üstün gayret ve çabadır. Bu nedenle yapmış olduğunuz fedakârlıklar için teşekkür edi-
yorum.

Ofis Bülten’in ağustos ayı vesilesiyle paylaşmanın, dayanışmanın en güzel örneklerinin yaşandığı mübarek
Kurban Bayramı’mızı ve ulusumuzun milli mücadele sürecindeki en büyük adımı Büyük Taarruz Zaferi’nin
97. yıl dönümünde Zafer Bayramı’mızı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve
minnetle anıyorum.

3

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

CUMHURBAŞKANIMIZ FIND

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen 130. Genişletil
miş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “2019 yılı Kabuklu Fındık Müdahale Alım Fiyatları”nı
açıkladı.

Cumhurbaşkanımız konuşmasında “Biz fındık üreticilerini hep destekledik. TMO’yu devreye soktuk.
Fındık üreticimize 8,5 milyar TL destekleme ödemesi yaptık. Fındık hasat döneminde üreticiler aley-
hine gelişmelerde TMO’yu görevlendirerek taban fiyatı oluşmasını sağladık.” dedi.

ERDOĞAN “TMO’nun alım fiyatlarını açıklayarak fındık üreticilerine müjde vermek istiyorum. Giresun
kalite kabuklu fındık için alım fiyatı 17,00 TL/kg, levant kalite kabuklu fındık alım fiyatı 16,50 TL/kg’dır.
Mazot ve gübre destekleri ile alan bazlı destek geliri eklendiğinde kilogram fiyatları 18,50-19,00 TL
arasına gelmiş oluyor. Kurban Bayramı akabinde alımlara başlanacak. Yeni hasat döneminin ülkemize
ve milletimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN “ TİGEM 69. Geleneksel Hasat Bayramı” etkinliklerine
katılarak tarımsal destekleme ödemelerine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Cumhurbaşkanımız

4

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

DIK ALIM FİYATINI AÇIKLADI

“Yağlı tohum ve hububatta 1 milyar 200 milyon lira desteği Kurban Bayramından önce ödeyeceğiz” dedi.

Program kapsamında biçerdöver kullanan Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN, ardından da yerli olarak geliştir-
ilen, 7 saatlik çalışma maliyeti 20 lira olan ve yüzde 95 yakıt tasarrufu sağlayan elektrikli traktörün direksi-
yonuna geçti. Cumhurbaşkanımız kendisini bekleyen çiftçilerle sohbet ettikten sonra fuar alanında stantları
gezdi. Fuar alanında “Ata Tohumu” ve yerli sebze tohumu gibi milli üretim projeleri kapsamındaki ürünler ilk
kez görücüye çıktı.

Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN “Sizler bugün sadece tarlanızdaki ürünün hasadını yapmıyorsunuz. Her anı
sabırla geçirilen 1 senelik çalışmanın neticesini de alıyorsunuz” diyerek tüm çiftçilerin Hasat Bayramını tebrik
etti. Açıklanan fındık alım fiyatları ile de Hasat Bayramında üreticilere güzel bir haber verdiklerini belirten
ERDOĞAN “Hazırlıklarını tamamlayan TMO, hasat başlangıcına denk gelen Kurban Bayramının akabinde
alıma geçiyor. Hayırlı olsun” diye konuştu.

Toprağa verilen emeğin, atılan tohumun, edilen duanın, bir yıllık çalışma ve çabaların karşılığının alındığı
bereketin ve bolluğun simgesi, geçimini tarımdan sağlayan çiftçimizin bayramı olan Hasat Bayramına Cum-
hurbaşkanlığımız ve tüm bakanlıklardan üst düzey bürokratlar ile yöneticilerin yanı sıra, sivil toplum kuru-
luşları, çok sayıda çiftçi ve vatandaşımız katıldı.

Çiftçi ve vatandaşların yoğun katılım sağladığı etkinliklerde, Bakanlığımızın bağlı ve ilgili kuruluşlarının faal-
iyet konularına ilişkin sergi alanında Kurumumuz da bir stant ile yer aldı.

Kurumumuz faaliyetlerinin ve iştigal alanımızdaki ürünlerin tanıtıldığı standımız katılımcılardan yoğun ilgi
gördü. Standımızda bayak ekmeklerden yapılan ikramlıklar ve satışı yapılan ürünler ziyaretçilere sunuldu.

5

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

BAKANIMIZ PAKDEMİRLİ “ÇEKİRDEKSİZ KURU Ü

Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ İzmir’e gerçekleştirdiği seyahat kapsamında çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi,
tüccarı ve ihracatçılarıyla Ege İhracatçı Birliklerinde (EİB) bir araya geldi.

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL’ın da katıldığı toplantıda Bakanımız PAK-
DEMİRLİ, “TMO zarar etmeden kuru üzüm sektöründe piyasa yapısı olması için çalışacaklarını, üreticilerin
zarar etmemesi için gerekeni yapacaklarını, üzüm fiyatını aşağıya düşürmeyeceklerini” söyledi.

Bakanımız, Ege Bölgesi’nin önemli ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümde 2019-20 sezonunda üreticinin
mağdur olmasına izin vermeyeceklerini, üretici ve ihracatçıların taleplerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
ERDOĞAN’a arz edeceğini, üreticilere Kurban Bayramı sonrasında güzel mesajlar iletmeyi amaçladıklarını
kaydetti.

Kurumumuzun alacağı kuru üzümleri ihracatçıların Kurumumuzdan geri almasını taahhüt etmelerini isteyen
PAKDEMİRLİ, “Kendim çekirdeksiz kuru üzüm üreticisiyim, geçmiş yıllarda ihracatını da yaptım. Sektörün

6

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

ÜZÜM ÜRETİCİSİNİ MAĞDUR ETMEYECEĞİZ” DEDİ

sorunlarını bilen, içinizden gelen birisiyim. TMO’nun zarar etmeden, kuru üzüm sektöründe piyasa yapıcı ol-
ması için çalışacağız. TMO geçen yıl piyasaya girmeden sektörü regüle etti. 2 yıldır üretici kâr ediyor, bu yıl da
zarar etmemesi için gerekeni yapacağız. Bu yıl TMO’nun piyasaya girmesi gerekirse kaç liradan piyasaya girm-
esi gerekir, ne kadar ürün alması gerekir bütün bunlar matematik. Bunu çalışıp gerekli adımları atarız. Üzüm
fiyatını aşağı düşürmeyeceğimiz mesajını kamuoyu ile güçlü bir şekilde paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

7

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

GENEL MÜDÜRÜMÜZÜN HASAT

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL, temmuz ayı içerisinde bir dizi ziyaret
gerçekleştirerek hem alım yerleri ve depolarımızı inceledi hem de üreticilerle sohbet etme imkanı buldu.
Adıyaman’da İlk kez lisanslı depoya nohut alımı gerçekleştiren firmayı ziyaret eden GÜLDAL, üreticilerle bir
araya gelerek sohbet etti. Çiftçiler, hasat öncesi açıklanan fiyattan ve bölgeye kazandırılan depolama tesisin-
den duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Adıyaman Besni Ajans Amirliğini de ziyaret eden Genel Müdürümüz; bölgedeki üretim, hasat ve alımlar hak-
kında bilgi aldı.
Seyahati kapsamında Eskişehir, Akşehir ve Polatlı Şube Müdürleri ile bölgesel istişare toplantısı yapan Genel
Müdürümüz; üretim, hasat ve piyasa konularında bilgi alarak durum değerlendirmesi yaptı.

8

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

T ALIMLARA İLİŞKİN İNCELEMELERİ

Polatlı Kabaklı Köyü’ndeki sözleşmeli haşhaş üretim
alanlarını gezen Genel Müdürümüz GÜLDAL, incele-
meleri sırasında üreticilerle de bir araya gelerek soh-
bet etti.

Genel Müdürümüz, Polatlı Borsası ziyaretinde Yöne-
tim Kurulu Başkanı Yahya TOPLU ve yöneticilerden
piyasalar hakkında bilgi alarak, TMO faaliyetlerine il-
işkin açıklamalarda bulundu.

Aksaray Şube faaliyetleri konusunda brifing alan
Genel Müdürümüz, TKDK Başkanı Hakan KALENDER
ile Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Metin
TÜRKER’i Aksaray Şube Müdürlüğümüzde ağırladı.

Gündemde olan tarımsal konuların değerlendi-
rildiği nezaket ziyaretinde, Genel Müdürümüz Ahmet
GÜLDAL, Kurumumuz faaliyetlerine ilişkin bilgileri de
konuklarıyla paylaştı.

9

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

ÜRÜN İHTİSAS BORSASI FAALİYET İZNİ ALDI

Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ, Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN ile Ticaret Bakanlığında
gerçekleştirilen “Türkiye Ürün İhtisas Borsası Faaliyet İzni Belgesi Teslim Töreni”ne katıldı.

Kurumumuz adına Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL’ın katıldığı merasimde
konuşan Bakanımız PAKDEMİRLİ “Bundan sonra başta hububat olmak üzere birçok üründe gelir garantili
ürün sigortası çıkaracağız. Çiftçi ürünü ekeceği zaman kaç liraya satacağını en baştan bilecek.” dedi.

Burada yaptığı konuşmada üretici, köylü ve çiftçi için lisanslı depoculuk ve bu borsanın büyük önem taşıdığı-
na işaret eden Dr. PAKDEMİRLİ “Bazı dönemlerde ürün alım satımını iyi planlayamadığımızı, rekolteyi iyi
hesap edemediğimizi, fiyat dalgalanmalarına da engel olamadığımızı görüyoruz. Buna engel olmanın en
baş koşullarından birisi bir defa ürünü depolayacaksınız. Ürünü depoladıktan sonra gece rahat uyuyabilir-
siniz.” ifadelerini kullandı.

Çiftçinin ürünle ilişkisinin tarlada kesilmeyeceğini, üreticinin finansal piyasalara erişimini sağlamış olacak-
larını ifade eden PAKDEMİRLİ “Toprak Mahsulleri Ofisi olarak bu işe çok önem ve değer verdik. 4,2 milyon
tonluk lisanslı depo kapasitesine ulaştık. Şu andaki başvurularla kapasite 14 milyonun üzerine çıkacak.
Bunu da artırmamız lazım, nihai hedefi 14 milyon ton olarak görmemek lazım.” diye konuştu.

Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL, merasim sonrasında yaptığı açıklamada “Lisanslı depoculuk sistem-
inin son ayağı olan ve oluşumunda payımızın bulunduğu Ürün İhtisas Borsası faaliyet iznini aldı. Tarımsal
ürün ticaretinde yeni bir dönem başladı. Üreticilerimize ve ülkemize hayırlı olsun.” dedi.

10

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

Üreticinin,
Tüketicinin

ve
Ülkemizin Gururu

11

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

YURT DIŞI İLİŞKİLER

AZERBAYCAN HEYETİ İLE KONYA ZİYARETİ
GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL başkanlığındaki Kurumumuz heyeti, Azer-
baycan Tarım Bakanlığına bağlı kurumların temsilcileriyle Konya ziyareti kapsamında bir dizi temaslarda
bulundu.
Heyetle birlikte, Konya Ticaret Borsası ve borsaya bağlı ASLİDAŞ Lisanslı Deposunda incelemelerde
bulunan GÜLDAL, borsada yaptığı seans açılış konuşmasında ülkemiz tarımının başkenti olan Konya
Ovası’nda,bu bereketli topraklar ile hemhal olmuş üreticilerimizle ve sektörün paydaşları ile bir araya
gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Borsaları; üretici ile alıcıları buluşturan, birden çok alıcının bulunduğu, rekabet ortamının olduğu, ürün-
lerin değerinde işlem görmesini sağlayan organizasyonlar olarak tanımlayan Genel Müdürümüz GÜLDAL
“Konya Ticaret Borsası da ülkemizde özellikle hububatın en yoğun işlem gördüğü ticaret borsalarından
biridir. Bu bakımdan sistemin işlemesi için ilk unsur olan üreticilerimize, ürün alan sektör paydaşlarına ve
arka planda çalışarak sistemin işlemesini sağlayan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.” dedi.
Daha sonra Konya Şube Müdürlüğünde işleyiş ve faaliyetler hakkında bilgi alan Azeri heyet, tarımsal
faaliyetlerde yürütülebilecek iş birliğinin önemini vurgulayarak ziyaretini sonlandırdı.

12

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

NAFRA HEYETİ KURUMUMUZU ZİYARET ETTİ

Çin Ulusal Gıda ve Stratejik Rezervler İdaresi (NAFRA) Başkan Yardımcısı LU JİNGBO ve beraberindeki
heyet, Kurumumuzu ziyaret etti.
Genel Müdür Yardımcımız Ümit ORHAN başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, NAFRA heyetinin ken-
di faaliyetleri hakkında bilgi vermesinin ardından TMO’yu tanıtan bir sunum yapıldı.
Kurumların faaliyetleri konusunda soru-cevap şeklinde geçen toplantı, işbirliğinin artırılması kapsamında
bilgi alışverişi yapılarak karşılıklı iyi niyet dilekleri ile son buldu.

13

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

HUKUK VE
MEVZUAT KÖŞESİ

Betül ASLAN - Avukat / Bu yazı Türk Tarım Orman Dergisi’nin
Temmuz-Ağustos 2019 sayısında yayınlanmıştır.

Coğrafi işaretlerin önemi ve coğrafi işaretler hukuku

Belli alanlarda farklılıkların giderek yok olmaya başladığı küreselleşen dünyamızda tüketiciler artık gıda mad-
delerinin kökenine ve duyusal özelliklerine giderek daha çok önem vermekte, özgünlüğü sertifikalanmış ürün-
leri güvenerek tercih etmektedirler. Belli alanlarda farklılıkların giderek yok olmaya başladığı küreselleşen dün-
yamızda tüketiciler artık gıda maddelerinin kökenine ve duyusal özelliklerine giderek daha çok önem vermekte,
özgünlüğü sertifikalanmış ürünleri güvenerek tercih etmektedirler.

Ankara simidi, Taşköprü sarımsağı, Denizli leblebisi, Mersin kerebici, Gaziantep baklavası, Malatya kayısısı,
Afyon sucuğu, Kızılcahamam bazlaması, Uşak halısı, Kars Kaşarı, Oltu Taşı ve daha niceleri… Hepimizin severek
ve kalitesine güvenerek tükettiğimiz ve kullandığımız bu ürünler aslında birer coğrafi işaret. Peki nedir son yıl-
larda sıkça bahsini duyduğumuz coğrafi işaret denilen kavram?

22/12/2016 tarih ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 34. maddesine göre;

Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge
veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir. Coğrafi işaretler, aşağıda belirtilen özelliklerine göre menşe
adı ya da mahreç işareti olarak tescil edilir:
• Menşe adı: coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya istisnai durumlarda ülkeden kaynaklanan, tüm
veya esas özelliklerini bu coğrafi alana özgü doğal ve beşerî unsurlardan alan, üretimi, işlenmesi ve diğer işlem-
lerin tümü bu coğrafi alanın sınırları içinde gerçekleşen ürünleri tanımlayan adlardır.
• Mahreç işareti: coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanan, belirgin bir niteliği, ünü
veya diğer özellikleri bakımından bu coğrafi alan ile özdeşleşen, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az
biri belirlenmiş coğrafi alanın sınırları içinde yapılan ürünleri tanımlayan adlardır.

Mahreç işaretlerinin, ürünün özelliklerinden en az biri yöreye ait olmakla birlikte, yöre dışında da üretilebilm-
esi söz konusudur. Ürünün yöre ile bağı sadece ünü de olabilir. Mahreç işaretine Antep Baklavası, Hereke İpek
Halısı örnek gösterilebilir. Coğrafi bir yer adı içermese dahi menşe adı ve mahreç işaretinde yer alan şartları
taşıyan bir ürünü belirtmek için geleneksel olarak kullanılan, günlük dilde yerleşmiş ve coğrafi bir yer adı içer-
meyen adlar da menşe adı veya mahreç işareti olabilir. Menşe adı veya mahreç işareti kapsamına girmeyen ve
ilgili piyasada bir ürünü tarif etmek için geleneksel ürün adı olarak en az otuz yıl süreyle kullanıldığı kanıtlanan
adlar, aşağıdaki şartlardan en az birini sağlaması hâlinde “geleneksel ürün adı” olarak tanımlanır:

14

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

a) Geleneksel üretim veya işleme yöntemi yahut geleneksel bileşimden kaynaklanması.

b) Geleneksel ham madde veya malzemeden üretilmiş olması.

Coğrafi işaret tescili tek bir üreticinin haklarını değil, tescil belgesindeki şartlara uygun üretim yapan ve pazarlayan-
ların tümünün haklarını korur. Çünkü tescil yöresel, bölgesel ve ülkesel genelliğe sahip olup, sağladığı haklar belli
bir kişiye veya bazı kişilere bağlanamaz.

DENETİMLER TARIM VE ORMAN BAKANLIĞINCA YAPILIYOR
Coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adlarından tarım ve gıda ürünlerine ilişkin piyasa denetimi, tarım ve gıda
ile ilgili coğrafi işaretlerin veya geleneksel ürün adlarının kullanımının tescilde belirtilen özelliklere uygunluğunu
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Coğrafi işaretin ve geleneksel ürün adının kullanımına ilişkin
denetim raporları her yıl Türk Patent ve Marka Kurumuna ibraz edilmek zorundadır. Denetim işlemlerinin belir-
tilen biçimde yerine getirilmemesi veya eksikliklerin verilen süre içerisinde tamamlanmaması durumunda, tescilli
coğrafi işaret veya geleneksel ürün adının hükümsüz sayılmasına karar verilebilir.

COĞRAFİ İŞARET HAKKI HANGİ HALLERDE SONA ERER?
Coğrafi işaretlerin tescili ile birlikte koruma süresiz olarak başlar. Tescilin belirli dönemlerde yenilenmesine gerek
yoktur. Coğrafi işaret hakkı iki durumda sona ermektedir. Bunlar hükümsüzlük davası ile tescil ettirenin tescilin
sağladığı hak ve yükümlülükten vazgeçmesi ile olabilmektedir. Coğrafi işaret hakkına tecavüz sayılan fiiller Sınai
Mülkiyet Kanunu’nda şöyle sıralanmaktadır:

1.Coğrafi işaret tesciline konu ürünün özelliklerini taşımadığı hâlde, coğrafi işaretin ününden yarar sağlayacak
şekilde ya da tescil kapsamındaki ürünler veya bunlarla ilişkilendirilebilecek nitelikteki ürünlerle ilgili olarak coğrafi
işaretin veya 46 ncı madde uyarınca kullanılması öngörülen amblemin ticari amaçlı olarak doğrudan veya dolaylı
kullanımı.

2.Ürünün gerçek menşeini veya coğrafi işaretin tercümesini veya stilinde, tarzında, tipinde, türünde, yöntemiyle,
orada üretildiği biçimde gibi açıklamaları içerse bile coğrafi işaretin kötüye kullanımı, taklidi veya coğrafi işareti
çağrıştıran şekilde kullanımı.

3.Coğrafi işareti taşıyan ürünün iç veya dış ambalajında, tanıtımında ya da ürünle ilgili herhangi bir yazılı belgede,
ürünün tescil kapsamındaki nitelikleri ile menşeine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı herhangi bir açıklama ya da
işarete yer verilmesi.

4.Coğrafi işarete ilişkin amblemin tüketiciyi yanıltıcı biçimde kullanımı.

COĞRAFİ İŞARETLERLE İLGİLİ DAVALARA TİCARET MAHKEMELERİ BAKIYOR
Coğrafi işareti kullanma hakkına sahip olanlar, coğrafi işaretten doğan haklara tecavüz sayılan fiilleri tescil ettirene
noter vasıtasıyla bildirerek dava açılmasını talep edebilir. Tescil ettirenin talebi kabul etmemesi veya bildirim tari-
hinden itibaren üç ay içinde dava açmaması hâlinde, kullanma hakkına sahip olanlar, yapılan bildirimi de ekleyerek
dava açabilir. Ancak ciddi bir zarar tehlikesi karşısında, kullanma hakkına sahip olanlar, süreyle bağlı kalmaksızın
ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Türkiye’de bu davalara bakmakla görevli uzman Ti-
caret Mahkemeleri (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri) kurulmuştur.

15

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

SİZDEN GELENLER

M.Ufuk MİSTEPE
Strateji Geliştirme Dairesi
Başkanlığı - Uzman

HOBİ DÜNYAMIZIN NÜMİSMATLARI

Kişinin asıl işi, uğraşısı dışında kendini daha iyi hissettirecek, dinlendirecek, yapılması zorunlu ol-
mayan, yetiştirmek için zaman kısıtlaması olmayan, ne bir yarış ne bir rekabet içermeyen uğraşlar
olduğu için kişiyi son derece rahatlatacak ve içinde bulunduğu stresli ortamlardan uzaklaştıracak ek
uğraş ve aktivitelere HOBİ denildiğini geçen sayımızda izah etmiş ve koleksiyonerliğin de birer hobi
uğraşısı olduğundan bahisle son iki bültenimizde Model Araba Koleksiyonculuğu ve Filâteli hakkında
detaylı bilgiler aktarmıştık.

Bu ay bültenimizi birçok meslektaşımın da ilgi alanına giren ve koleksiyonunu yaptığım farklı bir hobi
uğraşısı olan NÜMİSMATİK bilim dalının tanıtımıyla sürdüreceğiz.

Nümismatik (sikke bilim), sikke ve madalyonların tarihi ve tanımıyla uğraşan; Tarih biliminin alt kolu
olan bilim dalının adıdır. Sikke anlamına gelen Grekçe “nomisma” (kurallara uygun, geçerli olan an-
lamına gelir) ile Lâtince “numisma” kelimelerinden türemiştir. Sikkecilik olarak da adlandırılır. Para
ve paranın tarihi ile ilgili araştırmalar yapan bir bilim dalıdır. Bu bilim dalında uzman kişilere “Nümis-
mat” adı verilir. Para koleksiyonculuğu çoğu kez Nümismatik olarak adlandırılmaktadır.1

Nümismatiği sadece koleksiyonculuk olarak da görmemek lâzım. Nümismatik, incelediği nesnelerin
zamanla bozulmaması sayesinde sikke ve madalyalarda kullanılan alaşımları ve bunların ağırlıklarını,
paraların yeryüzünde dağılımı ve yayılım alanlarını ortaya koyarak; coğrafyanın, arkeoloji, sosyolo-
ji ve mitolojinin, dinler ve gelenekler tarihinin, sanat tarihinin ve ticaret sistemlerini inceleyen
ekonomi tarihinin başlıca yardımcısı olmuştur.

Nümismatiğin bilim dalı olmasının yanında diğer bilimlerden ayıran en önemli özelliği amatörler
tarafından da uygulanabilen bir hobi olması. Yani isteyen herkes belli sınırlar içinde bir ‘nümismat’
olabilir. Bunun için boş vakit, eski paralara ve tarihe ilgi ve bolca sabırdan başka bir şeye ihtiyacınız
yok. Hattâ eğer dedelerinizden kalma eski paranız veya bir madalyonunuz varsa, diğer meraklılara
karşı bir adım önde başladığınız bile söylenebilir.

16

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

Yine de bir koleksiyonerin en çok ihtiyacı olduğu şey, zaman! Gelecekte değerlenmesi için bir kenarda sak-
lamaya başladığınız para belki elli, belki yüz yıl sonra karşılığını bulur; orası kesin ancak aradan geçen süreyi
kısaltmanın bir yolu yoktur.3

İlk zamanlarda Nümismatik biliminin içine sadece sikke ve değerli madalyonları dahil eden nümismatlar
(nümismatiği inceleyen bilim insanları), ilerleyen zamanlarda tüm değerli kâğıtları ve paraları da inceleme
alanları içerisine almışlardır.3 Nümismatik alanı içerisine giren konular kısaca, madenî paralar, kâğıt paralar
(banknotlar), madalyalar, nişanlar, hâtıra paralar, hâtıra madalyonlar, tesseralar ve jetonlar gibi ana dallara
ayrılır.1

Eski para koleksiyonculuğu veya bilimsel adıyla ‘nümismatik’ günümüzün en popüler hobilerinden biri ol-
masa da koleksiyonerler ve tarihçiler için vazgeçilmez bir tutku. Toplamak, kategorilemek ve sergilemek bir
koleksiyonerin vazgeçilmez yaşam üçlüsü olabilir. Nümismatik, genellikle bilimsel amaçlarla yapılıyor olsa da
kimileri için geleceğe dönük zevkli bir yatırım aracı. Bir yandan sevdiğiniz, değer verdiğiniz olguları toplarken
diğer yandan uzun vadede bu hobiden büyük paralar kazanacağınız hayâlini kurabilirsiniz.3

17

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

Osmanlıca meskukat (sikkeler) bilimi dediğimiz, Nümismatik biliminin sınırlarının salt sikke şekilli nesne ile
çizilmediğini, para yerine kullanılmış nesneler ile iktisat ve para tarihine de taştığını söylemek gerekir. Tari-
hsel bir terminoloji oluşturmada nümismatiğin oldukça önemli bir yere sahip olduğu yadsınamaz. Güvenilir
verilerden, sikkenin M.Ö. VII. yy’da Lydia Krallığı topraklarında ilk kez basılıp kullanıldığı anlaşılmıştır.2

Nümismatik biliminin doğup gelişmesinde koleksiyonculuğun büyük katkısı olmuştur. Bu kavram, dolaşım-
dan çekilen sikkelerin biriktirilmesi ve kıymetli nesne olarak algılanması olarak tanımlanırsa, koleksiyoncu-
luğun sikkenin kendisi kadar eski olduğu söylenebilir.2

Koleksiyonerlik de esas itibariyle Klâsik Çağlara ilgilinin arttığı ve âdeta yeniden keşfedildiği Rönesans
döneminde başlamıştır. Eski ve değerli sikkeleri toplayan koleksiyoncular ilginin bu alana yönelmesini
sağlamışlardır. Kaynaklardan öğrenebildiğimiz kadarıyla ilk koleksiyoncu Roma İmparatoru Augustus’tur.

Türkiye’de halihazırda birkaç üniversitede arkeoloji ve tarih bölümlerinde nümismatik dersleri okutulmak-
taysa da üniversitelerde antik nümismatik eğitiminin en köklü olduğu kurum İstanbul Üniversitesi’dir. Türki-
ye’deki kamu müzeleri ve özel koleksiyonlarda bulunan sikkelerin yayımlanması çalışmaları SNG (=Sylloge
Nummorum Graecorum) Turkey adı altında Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü tarafından yürütülmektedir.2

Öncelikle para ve sikkenin aynı şey olmadığını belirtmek ve aralarındaki farkı açıklamak yerinde olacak-
tır. Her sikke paradır, fakat her para sikke değildir. Sikkenin icadından önce de alışveriş ve ticarette tarım
ürünleri, âletler, baltalar, külçeler gibi para yerine kullanılan ödeme araçları vardı. Sikke bu karmaşaya ve
çeşitliliğe son verip ödeme aracını standart hale getirmiştir. Metal, mal değişimini kolaylaştırmak için kul-
lanıldığında yalnızca bir değişim aracıdır. Belirli bir ağırlık ölçüsüne göre kullanıldığında para haline gelir.
Ağırlığı belirlenmiş metal parçasının üzeri damgalandığında ise sikkeye dönüşür.2

18

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

Buna göre sikke için “ağırlığı ve metali ayarlanmış üzerinde kendisini basıp tedavüle sokan ve istendiğinde tekrar
geri almayı garanti eden otoritenin / devletin arma veya işaretini taşıyan ve ödeme aracı olarak kullanılan yu-
varlak, ufak metal parçasıdır” diyebiliriz.
Sikke ekonomik değerinin yanı sıra Eskiçağ’ın önemli bir iletişim aracıdır. Gazete, internet ve diğer iletişim
araçlarının olmadığı dönemlerde hangi imparatorun başa geçtiği, kralın kim olduğu ve neye benzediği, kral-
içenin saç tuvaleti, yeni yapılan binalar, köprüler, tapınaklar vs. gibi bilgiler insanlar tarafından sikkeler yoluyla
öğrenilirdi. Sikkenin asıl anlamının ötesinde çok daha farklı ve önemli görevleri vardı. Tarih boyunca sikkenin
bağımsızlık göstergesi olarak kabul edildiğini görmekteyiz. Osmanlılarda başa geçen padişahın ilk iş olarak adı-
na hutbe okuttuğu ve sikke kestirdiği kaynaklardan bilinmektedir.

Eski para koleksiyonculuğunu ileri seviyeye taşımak istiyorsanız mutlaka yasal zorunluluklara uymalısınız! Son
6 padişah paraları hariç olmak üzere tüm Osmanlı İmparatorluğu paraları ve diğer tüm Anadolu Beylikleri’ne
ait paralar yasal izinle toplanabilir. Çünkü bu paralar tarihî eser olarak değerlendirilmekte. Öncelikle bu tarz
eski paraların koleksiyonunu yapmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı en yakın müzeden “Koleksiyoner
Belgesi” almanız gerekiyor. Bu belgeyi aldıktan sonra yasalar sizi, koleksiyoner olarak değerlendiriyor. Yani tarihî
bir eseri koleksiyonunda bulunduran kişi oluyorsunuz. Sadece bununla da kalmıyorsunuz ayrıca elinizdeki eski
parayı satarken veya başka bir koleksiyoner ile değiş-tokuş yaparken, koleksiyonunuzu yurt içinde veya yurt
dışında sergilerken hattâ bulundurduğunuz adresi değiştirirken mutlaka haber vermeniz gerekiyor. Eğer bu yas-
al şartları yerine getirmeden tarihî değeri olan eski para koleksiyonu yapmaya kalkışırsanız, ne kadar iyi niyetli
olursanız olun, kanun önünde ‘tarihî eser kaçakçısı’ndan başka bir şey sayılmazsınız.3

Koleksiyonerliğe öncelikle ve muhtemelen sadece yerli paraları biriktirmekle başlarsınız. İlk aşamada eski ama
mâkul fiyatlarda olanları alabilirsiniz. Daha sonra da elinizde birden fazla olanları sizde olmayanlarla değiştirir-
siniz. Bir gün bir de bakmışsınız ki eski para sevdanız sayesinde kendinizi Türkiye’den binlerce kilometre uzaktaki
bir şehirde, tarihî bir sikke veya eski para müzayedesinde bulmuşsunuz…

KAYNAK:
1 TÜRK Nümismatik Derneği – Nümismatik, http://www.turknumismatik.org.tr/
2 ANTİK Numismatik – Sikke Bilim: Numismatik, https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcon-
tent/18_19/antik_numismatik/1/index.html
3 DEMİRŞEVK, Cihan – Nümismatik: Geleceğe Yatırım! https://www.sozcu.com.tr/2014/

19

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

SAĞLIK KÖŞESİ

GÖZLÜK SEÇMENİN PÜF NOKTASI

Size yakışan gözlük seçiminin ilk aşaması gözlük çerçevelerini yüzünüzün şekline göre seçmeniz. İşte seçim
yapmanızı kolaylaştıracak püf noktalar...
Gözlük Çerçevelerinin Seçimi
Yuvarlak Yüzlüler
Üst kısmı daha geniş, alt kısmı daha dar bir çerçeve ile yuvarlak yüz daha uzun görünebilir. Eğer yuvarlak bir
yüze sahipseniz yuvarlak camlı gözlük kullanmamalısınız. Burnunuz küçükse çerçevenin burun üstüne gelen
kısmı kısa olmalıdır.
Kare Yüzlüler
Eğer kare şeklinde bir yüze sahipseniz iki tip gözlük çerçevesi seçebilirsiniz; köşeleri yuvarlatılmış dikdörtgen
ya da köşeleri yuvarlatılmış üçgen şeklindeki çerçeveler.
Dikdörtgen Yüzlüler
Nadir görülen bu yüz şekline sahip iseniz, her çeşit gözlük çerçevesini kullanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gerek-
en husus, çerçevenin eninin yüzünüzün enini aşmamasıdır.
Üçgen Yüzlüler
Değişik, orijinal çerçeveleri rahatlıkla kullanabilirler.
Oval Yüzlüler
Klasik çerçeveler en uygun seçim olacaktır. Üstü kaşların hizasında olan çerçeveler rahatlıkla kullanılabilir.
Yüzünüze uygun çerçeve şeklini veya modelini belirlemek kadar çerçevenin rengini seçmek de çok önemlidir.
Gözlük Çerçevelerinin Renginin Seçimi
Seçeceğiniz çerçevenin rengi, sizin renklerinizle uyumlu olmalıdır.
Sarışınlar
Koyu renk gözlük çerçevesini tercih etmelidir; koyu bağa rengi, mavi, yaprak yeşili, siyah.
Esmerler
Açık kaplumbağa kabuğu rengi, gri mavi, altın veya gümüş rengi madeni çerçeve kullanabilirler. Siyah çerçeve
esmerlere daha sert bir görünüş kazandırır. Kırmızı renk ise görünüşü basitleştirebilir. Daha yumuşak ve sem-
patik görünüm için çerçevesiz gözlükler de tercih edilebilir.

20

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

Kumrallar
Açık mavi, kızıl, kahve, altın ve gül tonları tercih edilebilir.
Kızıllar
Kırmızı ve sarı kesinlikle kullanılmaması gereken renklerdir. Kızıl saçlılar zeytin yeşili, ördek mavisi, kabuk
sarısı, uçuk yeşil renkleri tercih edebilir.
Gri, Beyaz, Gümüş Rengi Saçlılar
Sarı ve gri dışında tüm renkler uygun olacaktır.
Gözlük Camı
Gözlerinizin güzelliğini camdaki yansımaların ardına gizlememek için anti reflektif camlar denilen camları
tercih edebilirsiniz. Böylelikle gözleriniz, gözlük camının ardından net bir şekilde görünecektir. Ayrıca bu tip
camların, özellikle bilgisayar başında çok vakit harcayanlar için göz sağlığı açısından olumlu ve rahatlatıcı bir
etkisi de vardır.
Gözlük Ve Kaşlar
Gözlüklerinizi seçerken yüzünüzün şekli kadar kaşlarınızın biçimi de önemlidir. Yalnız dikdörtgen çerçeveler
kaşları gizlemez. Gözlüğünüzün çerçevesi koyu renk ise kaşlarınızın daha açık renk, gözlük çerçevesi açık renk
ise, kaşlarınızın daha koyu renk olması göze daha hoş görünür.
Gözlük Altında Göz Makyajı
Gözlük camları ardında kalan gözler daha soluk görüneceği için, gözlerinizin makyajını abartılı bile yapabilir-
siniz. Gözlerinizin altındaki halkalar ve yorgunluk belirtileri, gözlük altında daha da belirgin hale geleceğinden
bunları mutlaka kapatmalısınız. Kahverengi gözlerde koyu kahve, koyu mavi, lacivert, Mavi gözlerde mavi ve
koyu mavi, lacivert, Kestane rengi, ela ve yeşil gözlerde ise yeşil far kullanılabilir.
http://www.bolugundem.com/gozluk-secmenin-puf-noktasi-56953h.htm

21

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

PERSONEL
GÜLER YÜZÜN AD

Kurumumuzda hepimizin farklı hizmet yılı bulunuyor. Kimi arkadaşlarımız işe yeni başlarken kimileri ise yılları
devirmenin verdiği onur ile hizmetine devam ediyor. 15 yıldır çalışma hayatının içinde olan biri olarak geriye
dönüp baktığımda güleryüzlü, anlayışlı iş arkadaşlarımı unutamadığımı fark ettim. Ofis ailesi olarak tanıya-
cağımız Naciye DUMAN da 40 yılını Ofiste geçirmiş; tecrübeli, iş ahlakının yanında güleryüzünü her daim eksik
etmeyen kıdemli bir arkadaşımız. Naciye Hanım ile Ofisli yıllarını konuştuk.

İsa DEMİREL / E-Ofis Bülten Editörü

İ.DEMİREL:: Kendinizi tanıtır mısınız?
N. DUMAN: 1961 yılında Ankara’da doğdum. Aslen Çorum İskilipli-
yim. Eğitim hayatımı ilkokuldan üniversite mezuniyetine kadar An-
kara’da tamamladım. Evli ve 2 erkek çocuk annesiyim.

İ.DEMİREL: Ofise ne zaman başladınız? O yıllardaki iş ortamınızı Naciye DUMAN - Başuzman
anlatır mısınız?
N. DUMAN: 1979 yılında APK Şube Müdürlüğünde daktilograf olar-
ak işe başladım. 1981 yılında Özel Büro Şube Müdürlüğünde dak-
tilograf olarak göreve devam ettim. 1986 yılında Gazi Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Coğrafya-Tarih bölümünden mezun oldum. Özel
Büro Şube Müdürlüğünde Şef, Uzman ve Şube Müdürü; (o zam-
anki adıyla) APK Daire Başkanlığında Yönetimi Geliştirme Şube
Müdürü olarak 2 yıl; (o zamanki adıyla) Personel ve Eğitim Dairesi
Başkanlığında da Özlük İşleri Şube Müdürü olarak 8 ay süreyle görev
yaptım. 22.12.2008 tarihinde Başuzmanlık görevine atanmış olup
muhtelif tarihlerde Özel Büro Şube Müdürlüğü görevini vekâleten
yürüttüm. Yani 40 yıllık TMO mazimin yaklaşık 36 yılında Özel Büro
Şube Müdürlüğünün değişik kademelerinde vazifeler yaptım.

22

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

SOHBETLERİ
DI: NACİYE DUMAN

Soldan sağa : Filiz BABA, Semra ÖZBEK(oturan), Hatice BAŞEL, Ayfer BOZKURT, Naciye DUMAN

İşe girdiğim ilk yıllarda mekanik daktilolar ile yazılar yazardık. APK’da çalışırken hiç unutmuyorum işe bend-
en iki gün önce giren arkadaş ile büyük cetvel makinesi ile rakamlardan oluşan yatırım listelerini biz yazalım
diye heveslendik. Birkaç nüsha yazılan yazıda hata yapınca arkası fırçalı kalem ucu şeklinde silgisi olan
kalemle hatayı silelim diye sayfayı kaldırınca bir de ne görelim karbonları ters koymuşuz. Yazı yazdığımız
kâğıdın arkasına çıkmış. O nedenle bizim zamanımızda hatasız yazı yazmak çok önemli idi. Atlanılan ke-
lime nedeniyle bir sayfa yeni baştan yazılmak zorunda idi. Şimdi hatayı fark edince belge hafızada sak-
landığından yeniden düzeltip yazıyorsun. Yeni cihazlar zaman ve insan gücünden tasarruf sağlıyor, çok
şanslıyız.

İ.DEMİREL: Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
N. DUMAN: Yıl 2006 – 2007. Yine Yönetim Kurulu toplantısı yaptığımız hareketli bir gündü. O zamanlar Özel
Büro Şube Müdürlüğü şimdi Sayıştay’ın bulunduğu kısımda idi. Yaz sıcağında klimamızı arkadaşlar mecbur
çalıştırıyorlardı. Ancak öğlen yemeğe giderken ışıklarla birlikte klimayı da koku yapıyor diye kapatıp gittik.
Gelir gelmez hemen toplantı hazırlıklarının devamını yapmaya koyulduk. Ben odamda telefonla, kulakları
çınlasın, o zamanki Mali İşler Dairesi Başkanı Faik AKTURAN ile konuşurken yan odadan arkadaşların panik
hâlinde “Yangın Var” diye telaşeli seslerini duyunca telefonu açık bırakıp yan odaya koştum. Aman bir de
ne göreyim! Klima alev alıp perdeyi tutuşturmuş. Hemen koridora koşup Bahtiyar GÜNDÜZ arkadaşımın
daha sonra taklidimi çıkardığı 10 parmak daktilo yazdığım gibi şalterin bütün düğmelerini aynı anda indir-

23

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

PERSONEL SOHBETLERİ

GÜLER YÜZÜN ADI: NACİYE DUMAN

dim. Hemen rahmetli Başuzman Ali Osman BALA-
BAN’ın kızı olan güvenlik görevlisi arkadaşım geldi,
odada kapı kapanmasın diye koyduğumuz yangın
söndürücü ile yangına müdahale etti. Ancak yangın
söndürücü tam verimli çalışmadı, yedek söndürücü
ile minik yangını büyümeden söndürdü. Çok şükret-
tik iyi ki yemeğe giderken cihazları kapattık diye.
Yoksa Allah korusun yangın çok kıymetli evrak-
larımızın zarar görmesine neden olacaktı. Aman siz
siz olun elektrikli cihazlarınızda olan herhangi bir
arızayı aksatmadan ilgili teknik servislere zamanın-
da bildirin. Portalda yer alan çağrı destek, bu konu-
ları anında çözüyor. Çok teşekkür ediyorum.

İ.DEMİREL: Ofise yeni başlayan arkadaşlarımıza
ne önerirsiniz?

N. DUMAN: Benim yöneticilik anlayışım şudur:

Hepimiz insanız, hepimizin eksisi ve artısı var. İn-

sanlardaki olumsuz yönlere takılmak yerine onların Soldan sağa : Suat ERDOĞAN, Naciye DUMAN,
pozitif yönlerini görüp onları her hâliyle sevmek. Meryem DEMİR, Buket KURT
İşini ve arkadaşlarını seversen 40 yıllık hizmet yılı

su gibi akıp gidiyor. Arkadaşlarına ister yönetici ister alt kademe personel ol, saygı ve sevgi ile yaklaşırsan

onlar da ayna gibi sana aynı davranışı yansıtır. Sevgi iyilikti, dostluktu; sevgi emekti. Selvi Boylum Al Yaz-

malım filminden akıllara kazınan bu replik… Bu hayatta ister iş ister özel hayatımız olsun bu cümle çok şey

anlatıyor. İnsanların kalbine sevgi tohumları ekerseniz, emek verirseniz, karşınızdaki insanın duygularına

empati ile yaklaşıp kendinizi onun yerine koyarsanız, karşılığında sevgi ve saygıyı kazanırsınız.

Sabahları kuruma girerken bütün personel tanısın tanımasın alt – üst Makam fark etmez aynı ailenin bireyi
gibi hissederek Allah’ın selamını vermeden kimsenin yanından geçmem. Yemekhanede bir güler yüzle afiyet
olsun denilmeli, selâmı illa da karşı taraf versin diye beklenmemelidir. Böylece insanlar birbirine kaynaşır,
kurumsallaşma böyle olur. Antisosyal olmayalım, iş eninde sonunda yapılır. Güler yüzümüzü birbirimizden
esirgemeyelim. Önemli olan emekli olduğumuzda veya başka iş yerlerine geçtiğimizde arkamıza dönüp
baktığımızda insanların kalbini kırmadan çalışmak. Bir gün Allah’ın rahmetini gördüğümüzde arkamızdan iyi
insandı diye anılabilmek. Yunus Emre “Hasta iken hâlimizi soranlara selam olsun.” der bir şiirinde. Biz bir-
birimizin kıymetini o insanı kaybetmeden sağ iken anlamalıyız. Burada yeri gelmişken çalışan arkadaşlarıma
sağlıklı uzun ömürler, fani dünyadan geçip giden arkadaşlarıma da Allah’tan rahmet diliyorum.

24

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

25

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

ŞUBELERİMİZİ TANIYALIM

GİRESUN ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Giresun Şube Müdürlüğü, 2000 yılında Samsun amirliği bulunmamakla birlikte fındık alım
Bölge Müdürlüğüne bağlı ajans amirliği iken 2003 dönemlerinde ihtiyaca göre geçici alım merkezi
yılında yapılanma nedeni ile kapatılmıştır. oluşturulmaktadır.
2006 yılında Trabzon Şube Müdürlüğüne bağlı Ulaşım Durumu: Giresun; Ankara’ya 605 km,
ajans amirliği olarak tekrar açılarak 2007 yılında Trabzon’a 130 km, Ordu’ya 44 km ve Samsun’a
şube müdürlüğüne dönüştürülmüş ve 2013 195 km mesafede olup Ordu - Giresun (OR-Gİ)
yılında yeniden kapatılmıştır. Havalimanı 30 km mesafededir.
2017 yılında yine şube müdürlüğü statüsünde Şube ve Bağlı İş Yerlerinin Konaklama İmkânları:
açılmış olup faaliyetlerini bu statüde sürdürmeye Şube Müdürlüğü bünyesinde misafirhane
devam etmektedir. bulunmaktadır.
İş Yerinin İştigal Konusu: Giresun Şube Müdürlüğü İş yeri Depolama İmkânları ve Kapasitesi:
hinterlandında fındık alımları ile alınan ürünlerin Giresun Şube Müdürlüğü Tirebolu ilçesinde
muhafaza ve satış işlemleri yapılmaktadır. 2 blok 4’er box 10.000 ton’luk kapasiteye
Ayrıca iç bölgelerdeki ilçelerinden Şebinkarahisar, sahip (3.210 m2 kapalı alan) REYSAŞ Deposu
Çamoluk, Alucra’da karasal iklime bağlı olarak bulunmaktadır. Giresun Merkez’de, Giresun
hububat yetiştirilmektedir. Şube Müdürlüğünde; Ticaret Borsasına ait Giresun Lisanslı Depoculuk
kavrulmuş fındık, fındık yağı, fındık kreması, AŞ’de 17.000 ton kapasiteye sahip 24 çelik silo
draje fındık, fındık krokan, paketli pirinç, nohut ve mevcuttur.
mercimek satışı da yapılmaktadır. İhtiyaca göre alım döneminde yoğunluğa bağlı
Personel Durumu: Şube Müdürlüğünde 18 olarak ekip sayıları değişebilmektedir.
personel görev yapmaktadır. Giresun’un Tarihçesi: Giresun, Anadolu´nun
Şube Müdürlüğü’ne Bağlı İş Yerleri Unvanları: kuzeydoğusunda, yeşille mavinin kucaklaştığı
Giresun Şube Müdürlüğüne bağlı ajans Karadeniz’in inci kentlerinden biridir. Şehir,
denize doğru uzanan yarımadanın üzerinde yer
26

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

almaktadır. Yarımadanın karşısında Karadeniz’in göçleri sonucu Türk iskânının olduğu, Karadeniz
tek adası olan Giresun Adası (Aretias), kentin bir ağızlarının fonetik ve morfolojik yapısıyla birlikte
kolyesi gibi durmaktadır. yer adlarından da anlaşılmaktadır. Giresun´un
Kirazın ana yurdu Giresun’dur. Bu nedenle de şehir batı yakasındaki Çıtlakkale Mahallesi’nin adının
adını o zamanlar kiraz anlamına gelen Kerasus Deliorman ve Selanik civarından gelerek buraya
veya Keresea kelimelerinden almıştır. Giresun yerleşmiş olan Türk topluluğu Çıtaklardan
ilinin ekonomik gelir kaynağı fındıktır. Fındığın en geldiği, bölgede konuşulan lehçenin ve kültür
kalitelisi Giresun’da yetişmektedir. unsurlarının Çıtak ve Gagavuz Türklerininki ile
Şehir hakkında Roma, Bizans ve Rum Pontus benzerlik gösterdiği görülür.
İmparatorluğu dönemine ait tatminkâr bilgiler Çevresinde önemli gümüş ve demir üretim yerleri
yoktur. Eski Anadolu tarihi araştırmalarında, şehir olan Giresun´a Romalılar tam bir hâkimiyet
ve kasaba tarihlerinde dil incelemeleri sonucunda, kuramamışlardır. Dönemlerinde bu bölgede
bu bölgede MÖ 2000´li yıllardan beri Türk para basıldığı rivayet edilmektedir. Ammianus
varlığının mevcut olduğu anlaşılmıştır. Marcel´e göre Romalı komutan Lucullus buraya
MÖ VII. yy’da İskitlerin Karadeniz’e göç etmesi ile geldiğinde yabanî kiraz ağaçlarını görmüş ve
Oğuz unsurları da bu bölgeye yerleşmişlerdir. Bu bu ağacın fidanlarını Roma´ya götürmüştür.
bölgede Oğuz boylarından Yazır, Döğer, Avşar, Bu bilgi kirazın dünyaya Giresun´dan yayıldığı
Karkın, Halaçların; Akhun, Kuşan, Peçenek, Hazar, inancının kaynağı olarak bilinir. Giresun,
Hun, Kıpçak Türklerinin yerleşimi mevcuttur. Romalıların ardından Bizanslıların denetimine
Karadeniz Bölgesi’nde, İlk ve Orta Çağlarda, geçmiştir.
İskit, Kimmerler, Hun, Hazar, Bulgar, Uz, Peçenek Bizans egemenliği döneminde Yunan
medeniyetinin büyük bir hızla gelişip yayılmasına

27

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

karşılık, Yunan soyu gittikçe zayıflamıştır. konumu, kültürel değerleri ile her mevsim
Bu sebeple, Bizans İmparatorları, ülkelerinin gezilip görülmeye değer eşsiz güzelliklere
içerisinde yaşayan ve başka soydan gelen insanları sahiptir. Giresun’un doğal güzellikleri ve tarihî
asimile etmeye çalışmışlar ve bu yolda en çok eserleri bakımından çok önemli bir özelliği de
dil ve din unsurlarından yararlanmışlardır. Doğu turizme elverişli yaylalarıdır. Şehrin merkezinde
Karadeniz´in ormanlık alanlardaki kabileleri itaat bulunan kale, doğal güzellik ve tarihî bakımdan
altına almak için ormanlar kesilerek yollar açılmış, gezilmeye, görülmeye değer bir yerdir. Başlıca
yol boylarına muhafız kulübeleri yapılmış, hattâ bir gezilecek yerler; Giresun Adası, Görele Sis Dağı,
miktar Hıristiyan Bulgar Türk´ü de getirilip bölgeye Kümbet Yaylası, Paşakonağı Yaylası, Giresun
yerleştirilmiştir. Bizanslılar bu yolda çaba harcarken Kalesi, Tirebolu Kalesi, Giresun Müzesi, Kuzulan
705 yılında ilk kez Müslüman Arap orduları bölgeye Şelalesi / Mavi Göl, Karagöl Dağları ve Yaylası,
gelip İslâmiyet’i tanıtmaya başlamışlardır. Şebinkarahisar Kalesi, Fatih Câmii, Meryem
Anadolu Selçuklu Devleti’ne vergi vermeyi kabul Ana Manastırı, Lice Kilisesi, Behramşah Câmii,
eden ve 1244´te Moğolların egemenliği altına Şebinkarahisar Taşhanlar, Espiye Uluburun
giren Trabzon, Türklerin bir eyâleti haline gelmiş, Plâjı’dır.
Trabzon´a bağlı Giresun ve çevresi de Moğol nüfuzu Yörenin Tavsiye Edilecek Meşhur Unsurları:
altına girmiştir. Bu sırada, Oğuzların Üçok koluna Giresun kendine özgü mutfağı, folkloru ile
mensup boylardan Çepniler; Ordu, Giresun ve zengin bir kültürel yapıya sahiptir. Bu kültürel
Trabzon illeri sınırlarına yerleşmeye başlamışlardır. yapı çerçevesinde her yıl Mayıs ayının 20’sinde
Gezip Görülmesi Gereken Mekânlar: Giresun; Uluslararası Karadeniz Giresun Aksu Festivali

28

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

etkinlikleri yapılmaktadır.
Karadeniz’de coğrafî özellik nedeniyle tahıl tarımı için gereken geniş düzlükler olmadığından ve benzerî
nedenle arazi hayvancılıkla uğraşmaya elverişli olmadığından bahçe sebzeciliği ve balıkçılık çok gelişmiş
durumdadır.
Giresun mutfağında deniz ürünlerinin önemli bir yeri vardır. Hamsi, mezgit, istavrit, palamut, kefal,
izmarit, tirsi, barbunya, sargan ve kötek en yaygın tüketilen deniz ürünleridir. Ayrıca derelerde doğal
ortamında yaşayan alabalık çok değerlidir.
Giresun’un meşhur yemek ve yiyecekleri; karalâhana çorbası, çalıçileği çorbası, mendek çorbası, ısırgan
yemeği, taflan tuzlusu kavurması, fasulye turşusu, lâhana sarması, galdirik ve merilcen kavurması, dible,
hamsili pilav ve mısır ekmeği’dir.
Giresun halkı modern giyimi tercih etmektedir. Köy ve kasabalarda kadınlar ev içinde oyalı yaşmak veya
çember, entari, peştamal ve şal, ayaklarına lâstik veya kundura giyerler.
Bölge halkı kıyısında yaşadığı deniz gibi hareketli ve coşkundur. Oyun ve türküleri de yaşamlarına
uygundur. Giresun halk oyunları içerisinde en önemlileri Giresun Karşılaması ve Horon’dur. Horon’u
erkekler bölgenin meşhur çalgısı kemençe veya davul zurna eşliğinde oynarlar. Kadınlar ise def, zurna,
ut ve saz eşliğinde oynarlar. Horonun düz horon, sık saray, dik horon ve karşılamanın da tüfekli çandır
karşılaması, bel kırması, sallama gibi müziğin ritmine göre değişen çeşitleri vardır.

29

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

EN GENÇ EN KIDEMLİ
ŞUBE ŞUBE PERSONELİ

PERSONELİ

Olgun YILMAZ- Eksper Erol AKIN- Bilgi İşlem Şef V.

17 Ağustos 1993 tarihi, Giresun ili Çanakçı il- 19 Temmuz 1976 tarihinde Giresun’da
çesi doğumluyum. 2017 yılında Mustafa Ke- doğdum. Evliyim ve 3 çocuğum var. 18
mal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Mart 2004 tarihinde Çanakkale Çan Ter-
Bölümü lisans mezunuyum. Mezuniyetim ak- mik Santralinde Teknisyen olarak işe
abinde merkezî atama ile Toprak Mahsulleri başladım ve 2014 yılına kadar devam et-
Ofisi Giresun Şube Müdürlüğüne Eksper olar- tim.
ak atandım.
2014 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi Muş
Ailem ve çevremdeki çalışan devlet memur- Şube Müdürlüğünde Depo Teknisyeni
larından duyduğum ve kendi gördüklerim- olarak göreve başladım. 2017 yılında
in aksine diğer kamu kurumlarına göre daha Giresun Şube Müdürlüğüne tâyin oldum.
hareketli ve dinamik bir kuruma geldiğimi Halen Giresun Şube Müdürlüğünde çalış-
gördüm. Özellikle iş tanımımın masa başında maktayım ve Bilgi İşlem Servis Şefliğine
evrak vs. değil de genellikle saha işleri olması vekâlet ediyorum.
mizacıma daha uygun olduğu için mutlu old-
um. Genç çalışma arkadaşlarıma da tavsiye-
lerim; kendilerine verilen görevleri severek
İdareci ve Ofisteki diğer arkadaşlarımın an- yerine getirmeleri, devletimiz ve mille-
lattıklarından ve tecrübelerinden, çalıştığım timiz için çok değerli olan bu güzide kuru-
iş yerinin fındık şubesi olması nedeniyle daha mumuzu daha da ileriye taşımaları olacak-
hassas ve dikkatli çalışmam gerektiğinin farkı- tır.
na vardım.
Toprak Mahsulleri Ofisi ile tanıştığım ilk
Göreve başladığım ilk altı ay içerisinde iş ye- günden beri birlikte çalıştığım tüm âmirl-
rime alışmamı ve verimli olmam için çalışma erime, destek ve bilgilerini benden esirge-
ortamı sağlayan tüm iş arkadaşlarıma; bu süre meyen tüm arkadaşlarıma sevgi ve şükran-
zarfında tanıdığım, geçici görevli olarak gelen larımı sunuyorum.
fedakâr Ofis personeline teşekkürü bir borç
bilirim. Saygılarımla. Saygılarımla…

30

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

HAZİRAN AYINDA EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ

S.NO AD/SOYAD MESLEĞİ GÖREV YERİ

1 MEHMET BAL EKSPER MANİSA AJANS
2 NEVİN SEZGİN ŞEF TİCARET D. BŞK.
3 CELAL KOÇAK TARTICI BAĞLAR AJANS
4 MEHMET DUDU ŞÖFÖR MARDİN AJANS
5 MEHMET NESİH ŞİMŞEK AMBARCI BAĞLAR AJANS
6 ZAFER MACİT TEKNİKER İSKENDERUN ŞUBE
7 İSMAİL TAŞDEMİR TEKNİSYEN (DEPO) BANDIRMA ŞUBE
8
İBRAHİM GENÇER KORUMA VE GÜV.GÖR. AAF. TEK. EM. VE GÜV. ŞB.MÜD.
9 MEHMET BULUT EKSPER BALIKESİR AJANS
10 ALİ SIDDIK ÇERİK EKSPER SİVAS ŞUBE
11 CENGİZ DURSUNÜSTÜN MEMUR ŞANLIURFA ŞUBE
12 BAYRAM ENGİZEK ŞÖFÖR İSKENDERUN ŞUBE
13 ÜNAL AKILLI TEKNİSYEN (DEPO) KONYA ŞUBE
14 SEYDİ AYDOĞAN İTFAİYECİ AAF. TEK. EM. VE GÜV. ŞB.MÜD.
15 HÜSEYİN SARI UZMAN İNTERNET SERVİSLERİ ŞB. MÜD.
16 MEHMET KAVUKLU TEKNİSYEN (DEPO) YENİCE AJANS
17 GÜNAY GÜNER UZMAN HAŞHAŞ TİCARET ŞB. MÜD.
18
EBUBEKİR ÖZBAY BAŞUZMAN ADANA ŞUBE
19 RAHMİ DEMİRCİ TEKNİSYEN YRD. TRABZON ŞUBE

KAYIPLARIMIZ

Muş Şube Müdürlüğü emekli personeli NECATİ ARAFATOĞLU 29.06.2019 tarihinde hakkın
rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.

31

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

BASIN

32

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

NDA TMO

33

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

NOS

34

Ağustos 2019 www.tmo.gov.tr

STALJİ

35

Ağustos 2019 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

Sevgili Ofisçiler,
Şiir mi yazıyorsunuz, karikatür mü çiziyorsunuz ya da anılarınızı mı kaleme alıyorsunuz? Evleniyor musunuz veya oğlunuz/kızınız
mı evleniyor ya da doğum haberleriniz mi var?
Bize yazın, “Sizden Gelenler” köşesinde yayınlayalım.
Gönderileriniz için:
[email protected] mail adresine mail atabilirsiniz.

Bültende yayımlanan yazıların etik, bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar/yazarlara aittir.

36