The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Toprak Mahsulleri Ofisi, 2020-01-07 01:58:44

TMO BÜLTEN Ocak yuksek cöz

TMO BÜLTEN Ocak yuksek cöz

Sayı: 38 2020’nin sağlık, huzur ve mutlulukla geçecek;
Yıl: 4 bereketli bir yıl olmasını temenni ediyor; esen-
Ocak likler diliyorum.
2020
Ahmet GÜLDAL
Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür

İSEDAK TOPLANTISI İSTANBUL’DA DÜZENLENDİ
EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI TOPLANTISI AZERBAYCAN’DA YAPILDI
TÜRKİYEMBİR: LİSANSLI DEPOCULUK YAYGINLAŞTIRILMALIDIR
KÜRESEL İŞLETMELERDE ÂDİL TİCARET

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

İÇİNDEKİLER KÜNYE

3 ToprakMahsulleri Ofisi
SUNUŞ Genel Müdürlüğü
Aylık Bülteni
4 İSEDAK TOPLANTISI
İSTANBUL’DA DÜZENLENDİ Yıl:4 Sayı: 38 Ocak 2020

6 TMO TARİH KİTABININ Sahibi
TANITIM YAPILDI Toprak Mahsulleri Ofisi
Genel Müdürlüğü Adına
10 EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI
Ahmet GÜLDAL
6.BAKANLAR TEŞKİLATI TOPLANTISI Yönetim Kurulu Başkanı
AZERBAYCAN’DA YAPILDI
Genel Müdür
12 KÜRESEL İŞLETMELERDE
ÂDİL TİCARET Genel Yayın Koordinatörü
Ümit ORHAN
16 TÜRKİYEMBİR: LİSANSLI
DEPOCULUK YAYGINLAŞTIRILMALIDIR Genel Müdür Yardımcısı

20 SAĞLIK KÖŞESİ Sorumlu Birim
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
24 BASINDA TMO
Şube Müdürlüğü
26 NOSTALJİ
Yayın Sorumlusu
Kürşat AYGÜN

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
Şube Müdürü V.

Editörler
İsa DEMİREL
M. Ufuk MİSTEPE
Buket KURT

TMO OFİS adıyla yayın hayatına başlayan,
“Ofisçi Olmak” anlayışının pekişmesini
sağlayacak dergimiz hakkındaki görüş
ve önerileriniz ile dergimizin ilerleyen
sayılarında yayımlanmasını istediğiniz yazı,
şiir, resim, vb. çalışmalarınızın dergimizin
her geçen sayıda daha da gelişmesi adına
önemli olduğunu düşünüyor; dergimize
katkılarınızı bekliyoruz.

e-mail
[email protected]

Tel
0 312 416 30 42

2

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

SUNUŞ

Değerli Mesai Arkadaşlarım,

Sözlerime 2020 yılının huzur ve mutluluk getirmesini dileyerek
başlamak istiyorum. Kurumumuz için 2019 yılı yoğun bir yıl oldu.
Deneyimli mesai arkadaşlarımız ve sahip olduğumuz kurumsal biri-
kimlerle 2019 yılını başarılı geçirdik. İnşallah 2020 yılı da ülkemiz
ve milletimiz için önemli işler yaptığımız bir yıl olacak.

Geçmişte olduğu gibi aldığı kararlar ve uyguladığı yeniliklerle
sürdürülebilir üretimin güvencesi, çiftçinin dostu olan Kurumumuz
2019 yılında da aynı düşüncelerle bayrağı daha yukarılara taşımış,
taşımaya devam edecektir.
2019 yılına baktığımızda;
• Haşhaş üretim izin başvurularının HÜBAS ile işyerine gidilmeden internet üzerinden alınması,
• Ofisimizce tescil ettirilen yüksek morfin oranlı haşhaş çeşitlerinin sözleşmeli üretim dışında ekiminin
yapılması,
• ELÜS stoklarının yanında diğer stokların da internet ortamında tahsis ve satışına geçilmesi,
• Bunların yanında ilk defa kuru incir alımının yapılması,
• 14 üründe hasat öncesi fiyat açıklanarak alım yapılması,
• Kurum stoklarındaki ürünlerin uygun fiyatla nihai tüketiciye sunulması maksadıyla e-PTTAvm üzerin-
den satışa başlanılması,
• Hızlı karar alarak çözüm odaklı sonuçlar almamızı sağlayacak şekilde KİK’ten istisna olunması öne çıkan
çalışmalarımız oldu.

Yine 2019 yılı Aralık ayında Kurumumuzun tarihini anlatan, yaklaşık iki buçuk yıllık bir emeğin sonucun-
da ortaya çıkan “Toprak Mahsulleri Ofisi Tarihçesi 1938-2018” isimli kitabımızın tanıtımını yaptık.
Tarih kitabımızı okuyan herkes görecektir ki kuruluşundan bugüne birçok yenilikle başta buğday olmak
üzere hububat piyasasında ve görevlendirildiği diğer ürün piyasalarında koruyucu tedbirler alan, düzenley-
ici hamleler başlatan Ofis; çiftçiye, üreticiye uzanan “dost eli” olmayı başardı.

Elde edilen tüm bu başarılarda eski genel müdürlerimiz başta olmak üzere emekli olan ve hâlihazırda görev
başında olan personelimizin emekleri yadsınamaz. Alınan her kararın, yapılan her işin Türk tarımına katkı
olduğu bilinciyle adeta gecesini gündüzüne katan tüm personelimize teşekkür ediyorum.

Değerli Mesai Arkadaşlarım,
Stratejik bir alan olarak tanımlanan tarım sektörü ve gıda güvenliği konularında hayati bir fonksiyon üstle-
nen TMO, modern dünyanın zorunlu kıldığı tüm teknolojik ve inovatif uygulamaları kullanarak kendini
yenilemeyi ve Türk tarımını dönüştürmeyi sürdürecektir.
Ben bu vesile ile yeni yılın sağlık, huzur ve mutlulukla, bereketli bir yıl olmasını temenni ediyor; esenlikler
diliyorum.

3

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

35’İNCİ İSEDAK TOPL
DÜZEN

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSE-
DAK) “Gıda Sistemleri” konulu 35. Toplantısı İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakan-
lar Açılış Oturumu’na Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ ile aralarında Yöne-
tim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL’ın da bulunduğu birçok bürokrat katıldı.
Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN; gönül coğrafyasının farklı köşelerinden gelen katılımcıları medeniyetlerin, kıta-
ların ve kültürlerin buluşma noktası İstanbul’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirerek
başladığı açılış konuşmasında açlık, fakirlik, kuraklık ve gelir adaletsizliğinin en yoğun hissedildiği ülkelerin ne
yazık ki yine İslam ülkeleri olduğunu belirterek “Gıda açığı bulunan dünyanın düşük gelirli 54 ülkesinden 28 tanesi
İslam İşbirliği Teşkilatı üyesidir. İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24’üne sahipken küresel ticaretin
sadece yüzde 9,7’lik kısmını temsil ediyoruz. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatımızdaki payı, yüzde 4’ü bile bul-
muyor. Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hâlâ kurtulabilmiş değiliz. Rabbimizin bize bir lütfu
olan doğal kaynaklarımız halklarımızı değil, Batı ülkelerini zenginleştiriyor. İslam âlemi, bir duvarın tuğlaları gibi
yekdiğerine kenetlenemediği için kolayca manipüle ediliyor. Sahip olduğumuz ekonomik güce, nüfusa, imkânlara

4

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

LANTISI İSTANBUL’DA
NLENDİ

rağmen aynı ortak paydada buluşamadığımız için uluslararası arenada sözümüz yeterince dinlenmiyor.” dedi.

Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ de toplantıda yaptığı konuşmada “İnanıyorum
ki bu toplantı sadece İslam dünyasında değil, aynı zamanda dünya çapında da önem-
li bir konu olan sürdürülebilir gıda sistemlerinin geliştirilmesine yönelik farkındalığı arttıracaktır.” dedi.
2050yılınakadardünyanüfusununyaklaşık10milyaraulaşacağınınbeklendiğinisöyleyenPAKDEMİRLİ,artanbunü-
fusunbesinihtiyacınıkarşılayabilmekiçingıdaüretiminin%50oranındaartırılmasıgerektiğininöneminevurguyaptı.

Bakanımız “Dünyada yaklaşık 820 milyon insan açtır. Bu, her dokuz insandan birinin her gece yatağa aç girdiği
anlamına gelmektedir. Bu yüzden gıda ve tarımsal üretim daha çok önem kazanmış ve uluslararası gündemin
önemli konularından biri hâline gelmiştir. Sürdürülebilir gıda sistemlerinin ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri
bulunmaktadır. Bu nedenle tarım, orman ve balıkçılık alanlarındaki bütün paydaşların sürece dâhil edilmesi gerek-
mektedir. Sürdürülebilir bir gıda sistemi, tarladan çatala gıdaya ilişkin bütün süreçlerde her kesimden paydaşın
katılımını gerektirmektedir. Bu kapsamda Türkiye’nin sürdürülebilir gıda sistemlerindeki mevcut durumunu ve
söz konusu sistemin teşvikine ilişkin faaliyetleri ortaya koymayı hedefleyen bir ‘Ülke Raporu’ hazırladık.” dedi.

Toplantı kapsamında Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL, toplantının ikinci gününde gerçekleştirilen “Gıda
Güvenliği Yönetişiminin Güçlendirilmesi” konulu özel oturuma katılarak “Toprak Mahsulleri Ofisinin Piyasal-
ardaki Rolü ve Deneyimleri” hakkında sunum yaptı. Konuşmasında gıda güvenliğine katkı sağlayan başarılı bir
ülke uygulaması olarak Türkiye’de Toprak Mahsulleri Ofisinin faaliyetlerinden ve gıda güvenliğinin tesis edilm-
esinde üstlendiği önemli rollerden bahseden Genel Müdürümüz “TMO’nun ilgili ürünlere alım garantisi ver-
mesi, üreticileri üretmeye teşvik eden dolayısıyla sürdürülebilir üretime destek olan önemli bir faktör.” dedi.

GÜLDAL sunumunda Kurumumuzun hububat gibi stratejik bir ürün grubunda oldukça has-
sas olan arz-talep dengesini 81 yıldır başarı ile kurduğunu; ve kamu kesimi, üretici, tüketici ve san-
ayicileri ortak paydada buluşturarak gıda güvenliği yönetişiminde önemli bir rol üstlendiğini belirtti.

Genel Müdürümüz GÜLDAL, 2019 yılında 14 üründe fiyat açıklamak suretiyle iştigal alanımıza
giren ürün piyasalarında üreticilerimizin üretim faaliyetine devam etmesi yönünde destek old-
uğumuzu belirterek sürdürülebilir üretimin gıda güvenliğinin temeli olduğunun altını çizdi.

5

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

TMO TARİH KİTABININ TAN

Genel Müdürlüğümüz konferans salonunda “Toprak Mahsulleri Ofisi Tarihçesi 1938-2018 Kitabı
Tanıtım Toplantısı” yapıldı.

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL’ın ev sahipliğinde toplantıya,
Bakan Yardımcımız Mustafa AKSU, Eski Genel Müdürlerimizden Nevzat ARSEVEN, Timuçin TUR-
AN, Mevlüt KARAKAYA, Nebi ÇELİK, Mesut KÖSE ve Ayhan KARAYAMA ile Kurumumuz personeli
katıldı.

6

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

NITIM TOPLANTISI YAPILDI

Toplantıda konuşma yapan Bakan Yardımcımız Mustafa AKSU, tarih kitabının tarım ekonomisi ve TMO
açısındançokönemliolduğunavurguyaparak,“Emeğigeçentümarkadaşlarateşekkürediyorum.Bakanlığımız
bünyesinde önemli görevler üstlenen TMO yaptığı çalışmalar ile tarım sektörünün büyük bir kısmına yön veri-
yor. Kitabı inceledim, TMO tarihinin yayında tarım tarihimizi ülkemizin yakın tarihini de içeriyor. Kaynak bir
kitap niteliğinde. Hocama ve katkı sağlayan arkadaşlara tekrardan teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.
Genel Müdürümüz Ahmet GÜLDAL yaptığı konuşmada tarih kitabının, 2,5 yıllık süre zarfında
yoğun bir emekle hazırlandığına dikkat çekti. GÜLDAL, Kuruluşundan günümüze başta buğday ol-
mak üzere hububat piyasasında ve görevlendirildiği diğer ürün piyasalarında koruyucu tedbirler
alan, düzenleyici hamleler yapan Ofisin, çiftçiye, üreticiye uzanan bir dost eli olmayı başardığını kaydetti.

7

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

TMO TARİH KİTABININ TA

Bu başarıda bir kısmı şu an aramızda bulunan eski genel müdürlerimiz başta olmak üzere
emekli olan ve hâlihazırda görev başında olan personelimizin emeklerinin yadsınamayacağını vurgu-
layan Genel Müdürümüz, “Alınan her kararın, yapılan her işin Türk tarımına katkı olduğu bilinciyle
adeta gecesini gündüzüne katan tüm personelimize teşekkür ediyorum. Ülkemiz tarım tarihine bir kay-
nak olacak “Toprak Mahsulleri Ofisi Tarihçesi”nin bundan sonra atılacak adımlara rehber olacağı, tarım
dünyası ve ilgili sektörlere yön vereceği kanaatindeyim. Ofisimizin 81 yıllık tarihi, Değerli Hocamız Sayın
Seyfi YILDIRIM ve Kurumumuz personelinden teşkil olan komisyon tarafından detaylı bir şekilde incelenmiş
ve bu güzide eser ortaya çıkarılmıştır. Gerek sektör paydaşları gerek üniversite öğrencileri ve araştırmacılar
olmak üzere başvuran herkese kıymetli bilgiler sunacak kitabın hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

8

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

ANITIM TOPLANTISI YAPILDI

Tarih kitabının yazarı Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Seyfi YILDIRIM ise yaptığı konuşmada, Kurumumuz personelinin katkıları ile 2,5 yılda
hazırlanan kitabın arşiv belgelerine dayalı olarak hazırlandığını belirtti. YILDIRIM, “Tarihçiler
ancak tarih yapanların tarihlerini yazarlar. Yani Tarih yazmak için potansiyel bir geçmiş olmalıdır.” dedi.

Seyfi YILDIRIM’ dan sonra kürsüye gelen önceki dönem Genel
Müdürlerimiz görev yaptıkları dönemlere ilişkin görüşlerini dile getirdi. Emekli personeli-
miz Eyüp ERDOĞAN’ da, kuruma emek veren emekli personelimiz adına bir konuşma yaptı.

9

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI 6. TARIM BAKA

Azerbaycan’da düzenlenen “Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 6. Tarım Bakanları To-
plantısı”na ülkemizi temsilen Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ katıldı.
Bakanımız PAKDEMİRLİ’ye Azerbaycan ziyaretinde Kars Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Kom-
isyonu Başkanı Yunus KILIÇ, İstanbul
Milletvekili ve Türkiye Azerbaycan
Parlamentolar Arası Dostluk Grubu
Başkanı Şamil AYRIM ile araların-
da Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel
Müdürümüz Ahmet GÜLDAL’ın
da bulunduğu bir heyet eşlik etti.
Toplantıda konuşan Bakanımız PAK-
DEMİRLİ, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
üyesi ülkelerin, toplam dünya nü-
fusunun yüzde 6’sına yani 470 milyon-
dan fazla kişiye ev sahipliği yaptığını
belirterek tarımı bu teşkilatın büyüme

10

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

ANLARI TOPLANTISI AZERBAYCAN’ DA YAPILDI

ve gelişme kaynaklarından biri olduğuna değindi.
Bakanımız konuşmasında “Bölgedeki tarım sektörünün önemi, sektörün ülke ekonomilerinin bel kemiği old-
uğu için açıktır ve bunun yanı sıra tarımın verimliliği, gıda güvenliğinin boyutlarından biri olan gıdanın
yeterli şekilde kullanılabilirliğini sağlamada önemli bir faktördür. Ancak gıda güvenliği sorununun en
aza indirilmesi, sadece gıda üretiminin arttırılması ile değil aynı zamanda nitelikli ürünlerin elde edilm-
esi ve elde edilen ürünlerin dengeli bir şekilde paylaşılması ile mümkün olacaktır. Ayrıca bölge arasında
güçlü bir tarım sektörü ve gelişmiş bir bölge içi ticaret ekonomik istikrarı artıracak ve sürdürecektir.” dedi.
TÜRKİYE 195 ÜLKEYE BİN 690 TARIM ÜRÜNÜ İHRAÇ EDİYOR
Bakanımız PAKDEMİRLİ, EİT üyesi ülkeler ile Türk tarım sektörünün temel verilerini de pay-
laştı. PAKDEMİRLİ “Türkiye, 2003-2018 döneminde yıllık ortalama yüzde 2,72’lik büyüme ile Hol-
landa, İspanya ve Fransa gibi birçok Avrupa ülkesini geride bırakmıştır. Ülkemiz tarımsal gay-
risafi yurt içi hasıla (GSYİH) 44 milyar dolar ile Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasındadır.
Türkiye 195 ülkeye 1.690 tarım ürünü ihraç ederek ihracatçı bir ülke olduğunu kanıtlamıştır.” dedi.

11

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

SİZDEN GELENLER

M.Ufuk MİSTEPE
Strateji Geliştirme Dairesi
Başkanlığı - Uzman

KÜRESEL İŞLETMELERDE çünkü; çevrenin tahrip edilmediği, ürünlerin
hasadında aşırı tüketim uygulanmadığı, çocuk
ÂDİL TİCARET işçilerin çalıştırılmadığı, küçük üreticilerin

Dünyada yaşamları küresel ticarete bağlı olan sömürülmediği, hammadde kaynaklarının ko-
milyonlarca insan vardır1 ve günümüzde runduğu, tüketicilerin ürünler hakkında bilg-
hükûmetler, medya, sivil toplum kuruluşları ilendirildiği ve fiyat – ürün dengesinin gözetil-
gibi çeşitli baskı grupları dünya markalarına, diği bir ticaret anlayışına dayanmaktadır.5
“küresel uygulamalarının etik açıdan uygun- Bu doğrultuda “ticareti edebiyle yapmak” ya da
luğu” konusunda çeşitli yaptırımlar uygulamaya “edebiyle ticaret”uygulamaları gündeme gelmek-
çalışmaktadırlar. Bu yaptırımlar, tüketicilerin tedir ki bu uygulamalardan biridir ‘Âdil Ticaret’
bilinçlenmesini sağlamanın yanı sıra, işletme- (fairtrade). Aslında bir yaklaşım, bir hareket
lerin de küresel ticarî faaliyetlerinde sürdürüle- (aktivite) olarak da algılanabilecek âdil ticaret
bilir etik uygulamalar için harekete geçmeler- bir yandan da “insan emeği sömürüsüne hayır”
ine yol açmaktadır. İşte âdil ticaret (fair trade), düşüncesinden yola çıkılarak seksenli yılların
dezavantajlı bulunan yerel üreticilerin uluslar- başlarında oluşan, ancak sonlarına doğru uygula-
arası pazarlara açılmasına imkân tanıyan bir ma alanı bulan; çevreye, sosyal dengeye, tarımsal
ticaret sistemini ifade etmektedir.1 Âdil Ti- ürünlerde aşırı tüketime, çocuk işçi çalıştırıl-
caret; gelişmekte olan ülkelerdeki üreticilere mamasına, çalışanların emeğine saygı duyul-
yardım etmeyi ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi masına, hammadde kaynaklarının korunmasına
amaçlayan, pazar odaklı bir sosyal harekettir.2 hassasiyet gösteren bir uluslararası kuruluştur.
Etik tüketim hareketinin araçlarından olan Açık ismi “Fairtrade Labelling Organisation
âdil ticaret, uluslararası verilerin de doğru- International / Uluslararası Âdil Ticaret Etike-
ladığı üzere, üçüncü dünya ülkelerindeki tleme Organizasyonu” (FLO)’dur (Sürek, 2010).4
işçi ve çiftçilere önemli fırsatlar tanıyan al- Patates, kuru soğan spekülâsyonu, nohut, yeşil
ternatif bir iş modeli olarak öne çıkmıştır.3 mercimek, kuru üzüm, çay, muz, pamuk, çiçek
Bir pazarlama iletişimi yaklaşımı ve ticaret şek- ve bitki pazar payının arttırılması, organik
li olarak Âdil Ticaret; şeffaflığa dayanan ve ul- ürünler ve el sanatları materyallerinin (halı,
uslararası ticaret alanında eşitliği arayan bir ti- doğal taş vb.) pazarlanması ve fındıkta uluslar-
carî ortaklık modeli şeklinde de düşünülebilir.4 arası fiyat tekelinin kırılarak disipline edilmesi
Âdil Ticaret’te bir bilinç felsefesi ve insanî stan- vb. ihtiyaçlar gelişmiş ülkelere yapılan ihracat-
dart oluşturmak temel amaçtır denilebilir; larda gelişmekte olan ülkelerde âdil ticaret me-

12

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

kanizmalarının harekete geçirilmesini gerekli kılar. ve işçilerle çalışmak, onların ekonomik anlamda
Ürün gruplarına yönelik bu çeşitliliğin sağlanabilmesi kendi kendilerine yeter olmalarını sağlamak, üre-
için çeşitli teşvik uygulamalarına gidilmesi, mevcut timlerinin sürekliliğini sağlamak ve aynı kalite
pazar imkânlarının geliştirilmesi ya da âdil ticar- ve nicelikte üretim yapmalarını sağlamaktır.2
et içerisinde payı düşük olan ürünlere yönelik talep Bir ürünün, Âdil Ticaret etiketi taşıyabilmesi için
oluşturulması / var olan talebin arttırılmasına yöne- ithalatçının dört önemli koşulunun yerine ge-
lik girişimlerde bulunulması gibi uygulamalar, işçi ve tirilmesi gerekmektedir (Lyon, 2006:452-464).
üreticiler tarafından gerekli adımların atılabilmesi • Ürünün doğrudan, sertifika verilmiş küçük
için cesaret verici hamleler olarak görünmektedir.3 üreticilerinden satın alınması zorunluluğu, •
Bu itibarla; âdil ticaret ürünlerinin tüketicilere iletile- En azından yıllık ürün hasadının ötesinde uzun
bilmesi için âdil ticaret ürünlerinin şu özelliklere sahip dönemli bir sözleşme önerisi yapması, • Belirli bir
olmaları gerekmektedir (Strong, 1997:32-37). • Kolay- prim ödemesinin yanında organik ve Âdil Ticaret
lıkla iletilebilir düzeyde basit olması • Medya desteğinin sertifikalarının ikisine de sahip olanlara ek prim
olması • Ahlâkî yanlışlara karşı öfkenin geliştirilm- ödenmesi, • Üretici örgütlere yıllık sözleşmenin en
esi • Mevcut ürünlere karşı âdil ürün alternatifler- az %60’ını kapsayacak ön ödemenin sağlanması.1
inin olması • Ekolojik anlayış ve iyi bilincin olması. Fransa’nın Alter-Eco Commence Equitable şir-
Âdil ticaretin stratejik amacı; güçsüz kalmış üretici keti ile Besni ilçesi Suvarlı beldesi üzüm üreti-

13

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

cileri arasında ilk partide 4 ton satın almak yapmaya çok çekingen bir şekilde başlıyor.7
üzere desteklenen ve ürettikleri kuru üzüme Küreselleşmeyle birlikte, geleneksel pazarlama an-
diğer alıcı kuruluşlardan daha yüksek ücret layışı ile küresel pazarlarda üstünlük sağlamanın
ödemeyi taahhüt ederek 3 yıllık bir anlaş- hemen hemen imkânsız hale geldiği görülmektedir.
ma sağlanması bu hususun yaşatılabilir ve Günümüzde pazarlama artık geleneksel metotların
sürdürülebilirliğinin başlangıç modelidir.2 kullanıldığı ortamları çoktan aşmıştır ve yepye-
Özellikle üçüncü dünya ülkelerini korumayı ni boyutlara ulaşmıştır. Mevcut küresel ticaretin
ve desteklemeyi amaçlayan âdil ticaret süre- yapısal eşitsizliği ortadayken, Âdil Ticaret gibi etik
cinde gün geçtikçe artan etik ürün talebi kaygılar güden ve alternatif olmaya çalışan sistem-
sonuçta Kurumsal Sosyal Sorumluluğa olan leri düşünmeden kenara itmek zor görünmektedir.5
duyarlılığı artırarak; ‘Fair Trade’ anlayışıyla İzlenecek etkili stratejik iletişim kampanyaları
‘Etik’, ‘Dürüst’ ya da ‘Âdil’ ticaret arayışları- ile kitlelere âdil ticaret girişimi ile ilgili enfor-
na dönüşmüştür (Hekimci, 2010:47-66). masyon sağlanması, farkındalık yaratılması;
Ürünün üzerinde bulunan “Fairtrade” markası, kitlelerin tavır ve tutumlarının değiştirilmeye
üreticilerle âdil şartlarda ticaret yapıldığının çalışılması ve nihayet tüketim alışkanlıklarının
garantisi, bağımsız bir marka sayılmaktadır ve davranışlarının etik ve ahlâkî olana yönelm-
(Eskioğlu ve Şenergüç, 2005). Sertifikalı ürün- esinin sağlanması başarılabilir hedeflerdir.6
lerin ambalajlarında görülebilen âdil ticaret KAYNAKÇA
etiketi, tüketicilere ürünün sosyal ve çevresel 1 SÜYGÜN, M. Sami – Küresel İşletmel-
açıdan sorumlu olarak üretildiği bilgisini verir.6 erde Etik Bir Yaklaşım: Adil Ticaret, Çağ
Türkiye örneğinde de görüldüğü üzere âdil ti- Ünv. Sos. Bil. Derg., 12 (2), Aralık 2015.
caret hareketinin kimi zaman yaygınlaşama- 2 ERGÖNÜL, Dr. Bülent – Adil Ticar-
ma sebebinin temelinde, konunun yeterince et (Fair Trade) “Bir Sosyal Sorumluluk Pro-
bilinmemesi veya gerekli inisiyatifin oluşturu- jesi”, http://www.gidamuhendisligikongre-
lamaması gibi iletişim ve bilgi eksikliğine si.org/images/onbir/db8aa807ad31bd4.pdf
dayalı temel sorunlar yatabilmektedir.3 Âdil 3 EROL, Arş. Gör. Fuat – Bir Etik Tüket-
ticaret girişimine ve âdil ticaret sertifikalı im Aracı Olarak Adil Ticaret, AKÜ İktisadî
ürünlere olan talep, dolayısıyla âdil ticaretin ve İdarî Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt: 19,
sürdürülebilir kalkınmaya olan olumlu et- Sayı: 2, Yıl: Aralık 2017, Sayfalar: 143-154.
kisi şimdilik beklentilerin çok uzağındadır.6 4 DOĞAN, Dr. Şeyhmus / TOPSÜMER, Prof.
Gelişmiş ülkelerdeki âdil ticaret etiketli ürün- Dr. Füsun – Bir Pazarlama İletişimi Unsu-
lerin satıldığı mağazalarla ve bu işin ticareti- ru Olarak Adil Ticaret (Fairtrade), İletişim-
ni yapan küresel şirketlerle irtibat kurularak de “Serbest” Yazılar, İnceleme – Araştır-
başta fındık olmak üzere endemik bitkiler ve ma 114, Aralık 2016, İstanbul, sh. 581 – 609.
çiçeklere dayalı sektörün, organik gıdaların, 5 DOĞAN, Şeyhmus – Bir Farklılaşma Yolu Olarak
el sanatı ürünlerinin ve uluslararası düzey- Pazarlama İletişiminde Etik Unsurlar: Adil Ticaret
de haklı fiyat beklentisini karşılayamayan (Fairtrade) Örneği, Doktora Tezi, İzmir, 2015, 137 sh.
ürünlerin pazarlanması ve üretici emeğinin 6 YALÇINKAYA, Ümit Laçin – Adil Ticar-
karşılığını bulması için üst düzeyde uluslararası et Girişimi ve Halkla İlişkiler Perspektifinden
bağlantılı istişare toplantıları sürdürülmelidir. Görünümü, Halkla İlişkiler Kuramları ve Etik
Büyük politika, insanlığın refahını ve doğanın ko- Dersi Ödev Raporu, İstanbul, 25 Aralık 2016.
runmasını güçlü iktisadî çıkarların üstünde tut-
an ve zamanı çoktan gelmiş olan rota değişikliğini

14

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr
15
AYBÜKE ÖĞRETMENİM
Bir can düştü kan üstüne
Doymadılar içtikleri kan üstünde
Düşen kanımızdı kanlar içinde
Öğretmenimize canımıza kıydılar
Doymuyorlar kanlardan zehir içseler de
Aybüke’mizdi canımızdı canı aldılar
Umutları vardı umutlar içinde
Bir can düştü kanlı topraklara
Kanıyor yürek düştüğünde bu yana
Çok istediler kan ve kanlar
Aldılar, aldılar doymadılar kansızlar
Bitmeyecek alacakları insanlardan
Alın kan emiciler tüm canlarımızı
Sanmayın ki alınan can bedavadır
Eğer unutursak Aybüke’mizi
Tüm Yüreklerimiz kurusun dursun
Susarsa dilimiz kalkmasın elimiz
Boğulacaksınız kan üstüne de kanda
Şehit düşen Aybüke Öğretmen kızımıza ithaf
Yazar: Mustafa ERDOĞ

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

TÜRKİYEMBİR: LİSANSLI DEPOC

“Lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması ve lisanslı depoculuğa der-
inlik kazandırılması gereklidir. Lisanslı depoculuğun önemi faizlerin
yüksek seyrettiği son iki hasat döneminde daha net görülmüştür.”

M. Ülkü KARAKUŞ- TÜRKİYEMBİR Başkanı
Röportajı yapan: İsa DEMİREL- Editör
Röportaj yapılan: M. Ülkü KARAKUŞ- TÜRKİYEMBİR Başkanı

İ.D.: Bize TÜRKİYEMBİR’ı anlatabilir misiniz?
Ü.K: Türkiye Yem Sanayicileri Birliği; 1973 yılında 1734 sayılı Yem Kanununun yayınlanmasını müteakip o
zamanki adıyla “Yem Sanayicileri Birliği Derneği” olarak 1974 yılında kuruldu. Daha sonra Birlik, 1998 yılında
Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile isminin başına “Türkiye” ibaresini almıştır. Birliğimizin
kuruluşu yem sanayicisi 7 kişi tarafından, hayvanların beslenmesinde kullanılan her çeşit karma yem üreten ku-
ruluşlara ve mensuplarına mesleki, sosyal, teknik ve ekonomik yönlerden rehberlik etmek, üretimin kamu yara-
rına uygun ve verimli bir tarzda gelişmesine yardımcı olmak, kuruluşların özel ve tüzel kişilere karşı hakkını
savunmak ve mensupları arasında yakın bir dayanışma sağlamak amacıyla yapılmıştır. Birliğin 2019 yılı itibari-
yle karma yem üreticisi 136 adet üyesi bulunmaktadır. Üyelerin karma yem üretimi Türkiye toplam karma yem
üretiminin %75’ini teşkil etmektedir. Sektörde karma yem üretiminin sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşmesi
amacıyla faaliyette bulunan Birliğimiz, özellikle yem hammadde temini, yem güvenliği konusunda yaşanan ve

16

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

CULUK YAYGINLAŞTIRILMALIDIR

yaşanması muhtemel sorunları Bakanlığımız ve ilgili kesimler nezdinde düzenlediği toplantılar, birebir görüşme-
ler ve yazışmalar ile çözme yoluna gitmektedir.
İ.D.: TÜRKİYEMBİR’in gelecek planları nedir? Yem piyasasının katma değerinin artması, büyümesi ve daha da
güçlenmesi için neler yapılmalıdır?
Ü.K: Yem sanayisini teknik ve ekonomik anlamda daha güçlü kılmak, dünya ile rekabetçi bir yapıya kavuşturmak,
kaliteli üretimi sektörün geneline yaymak temel hedeflerimizdir.
Bunların yapılabilmesi için öncelikle hayvansal ve bitkisel üretimimiz arasındaki dengenin iyi bir şekilde tesis
edilmesine ihtiyacımız vardır. Bu nedenle yem sanayisini hayvansal ve bitkisel üretimden ayrı tutmadan tarımın
genel sorunlarına da odaklanmış durumdayız.
Ülkemizde hayvancılığımızın sürdürülebilir bir üretime kavuşması anlamında, kırsalın sosyal, ekonomik ve
teknik sorunlarını ve çözüm önerilerini her platformda dile getirmekteyiz.
Ülkemiz bulunduğu coğrafi konum itibariyle hayvansal ürün ihracatı anlamında çok önemli avantajlara sahiptir.
Bu avantajı iyi değerlendirebilmemiz ve ihracat anlamında diğer ülkelerle daha rekabetçi hale gelebilmemizin
yolu kaynakların etkin kullanımından geçmektedir.
Karma yem sanayisi, kaynakları en
etkin şekilde değerlendirerek, atık
olarak görülen kepekler, küspeler
gibi yem hammaddelerini hayvan-
lar için yarayışlı hale getirmek-
tedir. Sektörün bilgi ve deneyimi
birim hayvandan daha uygun fi-
yatta hayvansal ürün elde etmeyi
mümkün kılmaktadır. Yıllar itibari-
yle yem sanayisinin gelişimi hay-
vancılığımıza çok olumlu katkılar
sağlamıştır.
Halen yoğun olarak uygulanan ge-
leneksel hayvan beslemeden, bil-
imsel temelli hayvan beslemeye
geçilmesiyle ülkemiz hayvancılığı
çok önemli mesafeler alabilecek ve
kaynak israfı önlenecektir. Bunun
bilinciyle hayvan beslemeye yönelik

17

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

eğitimler sektörümüz mensuplarınca çiftçilerimize sağlanmaktadır.

İ.D.: 2019 yılı sektör için nasıl bir yıldı?
Ü.K: Hayvancılığımızda yaşanan sorunlar karma yem sanayisini de doğrudan etkilemektedir. Hayvancılık-
la uğraşan üreticilerimiz 2019 yılını verimli bir şeklide geçirememiştir. Beyaz et ve yumurta ihracatımızın
ağırlıkla yapıldığı Irak pazarının kapanması, kırmızı et ithalatı, yem, mazot, elektrik, doğalgaz, ilaç gibi girdi
fiyatlarındaki artışlar hayvancılıktaki sorunların başında gelmiştir.
Uzun yıllardır her yıl ortalama %10 büyüme gösteren karma yem sanayisi 2019 yılına üretim artışı ile
başlamıştır ancak 2019 yılının ikinci yarısından itibaren hayvancılığın sorunlarının da etkisiyle karma yem
talebinde azalmalar yaşanmıştır. Sektörümüzün 2019 yılını 2018 yılına benzer bir karma yem üretimiyle 25
milyon ton ile kapattığını ön görüyoruz.
İ.D.: Türkiye hububat piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Piyasanın geleceği için neler yapılmalıdır?
Ü.K: 2019 yılında 2018 yılına göre buğday dışında arpa ve mısır rekoltelerinde görülen artışlar memnuniyet
vericidir. Buğday ekim alanlarındaki azalma, hasat zamanına denk gelen yağışlar nedeniyle 2019 yılında buğ-
day üretiminde ve kalitesinde düşüş yaşanmıştır. Bu durumun etkisiyle buğday fiyatları çok yüksek seyret-
miştir. 2019 yılında arpa, mısır, yemlik buğday gibi hububatların fiyatları 2018 yılı fiyatlarının %30 üzerinde
gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin 2019 yılında daha fazla ithalata yönelmek durumunda kaldığı, hububat ve yağlı tohumlar itha-
latının çok hızlı arttığı görülmektedir. Örneğin, 2019 yılının ilk 10 ayında mısır ithalatı 3 milyon tonu bulmuş
ve 2018 yılı tamamının %44 fazlasına şimdiden ulaşmıştır. Bir diğer dikkat çeken husus ise buğday ithalatının
bütün zamanların rekorunu kırarak, 2019 yılının 10 aylık dilimde 6,75 milyon tonu yakalamasıdır.
Sektörümüz için en önemli enerji kaynaklarından birisi mısırdır. Özellikle kanatlı yemlerinin ayrılmaz bir

18

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

parçası olan mısır Türkiye için kilit bir yem hammaddesidir.
Bu nedenle talebin iyi analiz edilmesine ve piyasalarda sert fiyat dalgalanmalarının önüne geçilebilmesi için
mısırın her an bulunabilir olması sürdürülebilir hayvansal üretim için gereklidir.
İ.D.: Türkiye ile bu alanda söz sahibi ülkelerin hububat piyasasını karşılaştırdığınızda neleri ön plana
çıkartırsınız?
Ü.K: Dünyada 2,7 milyar tona yakın hububatın 430 milyon tonu ticarete konu olmaktadır. Dünyada üretilen to-
plam hububatın %44’ü yem, %33,5’i gıda, %17’si endüstriyel ve kalan kısmı ise diğer amaçlarla kullanılmaktadır.
Un sanayii, nişasta sanayii, damıtma sanayii gibi sektörlerde işlenen hububatların yan ürünlerinin de ağırlıkla
yem sanayinde değerlendirildiği göz önüne alındığında yem sanayiinin hububatların en önemli kullanıcısı old-
uğu ortaya çıkmaktadır.
Dünya hububat ve yağlı tohum dış ticaretinde bazı ülkeler ithalatını büyük oranda kendi iç tüketiminde kul-
lanırken Türkiye’nin hububat ithalatında olduğu gibi ithal ettiği ürünleri gıda ürünlerine dönüştürmek suretiyle
büyük oranda ihraç eden ülkeler de bulunmaktadır.
Söz sahibi ülkeler ithalatçı ve ihracatçı olarak ayırıldığında ise Türkiye de önemli ithalatçılardandır.
Aynı şekilde ithalatçı olan AB ülkelerinde tüm ticaret özel şirketler üzerinden serbest ticaret şeklinde yürüme-
kte ve devlet sadece gıda güvenliği konusunda denetim yapmaktadır. Yine net ithalatçı konumunda olan Kuzey
Afrika ülkelerinde devlet kurumlarının oldukça aktif olduğu görülmektedir.
Türkiye’de özel sektör oldukça gelişmiş olduğu ve Karadeniz hububat piyasasına yakınlığı sebebiyle AB’nin uy-
gulamasına benzer şekilde serbest ticaretin önünün daha çok açılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu şekilde
yem sektörünün ihtiyacı olan yem hammaddelerinin ihtiyaç olan dönemlerde hızlı bir şekilde temini mümkün
olabilecektir. Bu durum yem fiyatlarında istikrara ve hayvansal üretim maliyetlerinin daha dengeli bir seyir
izlemesine katkı sağlayacaktır.
İ.D.: Lisanslı Depoculuk konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu konuda neler yapılmalıdır?
Ü.K: Sektörümüz mensuplarınca lisanslı depoculuk ve ELÜS işlemlerine giderek daha fazla önem verildiğini
bu doğrultuda yeni yatırımların yapıldığını gözlemliyoruz. Hububatlarda fiyat istikrarının sağlanması, belirsi-
zliklerin azaltılması yem sanayisinin de önünü açacaktır. Nitekim bizim esas söylemlerimizden birisi de hay-
vansal üretim için bitkisel üretimdir. Yani insanlarımızın sağlıklı ve uygun fiyattan hayvansal protein tüketebil-
mesi hububat piyasalarında sağlanacak istikrarla doğru orantılıdır.
Lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması ve lisanslı depoculuğa derinlik kazandırılması gereklidir. Lisanslı dep-
oculuğun önemi faizlerin yüksek seyrettiği son iki hasat döneminde daha net görülmüştür. Yüksek faiz oranları
nedeniyle özel sektör mensupları stok tutmaya çok sıcak bakmadığı için özellikle lisanslı depo olmayan bölge-
lerde çok düşük fiyatlar oluşmuş ve çiftçide hoşnutsuzluk oluşmuştur. Hasat sonrasında ithal ürün fiyatlarında
hızlı artışlar ve yüksek oranlı fiyat artışları oluşmuştur. Future ve opsiyon piyasalarının oturtulması bu tür fiyat
dalgalanmalarını minimize edecektir.

19

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

SAĞLIK KÖŞESİ

Kışın bu sebzeleri sofranızdan eksik etmeyin

Sağlıklı ve dengeli beslenmede sebzeler önemli bir yere sahip olduğunu hepimiz biliriz. Ancak özellikle
soğuk kış günlerinde bağışıklık sisteminin güçlenmesi için bol bol sebze tüketilmesi gerekir.
Kış mevsiminin değişmez sebzeleri ile hem kış aylarında formda kalabilir hem de sağlığınızı koruyarak soğuk
algınlığı ve grip gibi hastalıkları önleyebilirsiniz. Kış aylarında her renkte sebze tüketmeye özen gösterin.
Taze sebzelere sofranızda yer vermeniz hem hormonsal gıda tüketimini azaltır hem de sebzelerin besleyici
etkilerinden yararlanmanızı kolaylaştırır. Kırmızı ve mor renkli sebzeler kansere karşı koruyucu etki göster-
irken, koyu yeşil yapraklı sebzeler de folik asit yönünden besleyicidir. Sarı renkli meyveler ise C vitamini
deposu olarak sınıflandırılır.
1. Brokoli
Kış sebzelerinin başında gelen brokoli, potasyum ve A vitamini açısından zengindir. Brokoli çok fazla pişiril-
memeli ve pişirilen su sonrasında kullanılmalıdır. Mide kanseri riskini en aza indiren brokoli diyet listelerinin
de vazgeçilmez sebzeleri arasında.

20

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

2. Havuç
B1, B2 ve A vitamini açısından zengin olan havuç su içeriği yüksek sebzelerden biri. Lif deposu olan havuç,
bağırsak rahatsızlıklarını önlemede etkili. Havuç pişirildikten sonra hemen tüketilmesi gereken sebzelerden.
3. Ispanak
Tam bir demir deposu olan ıspanak, tansiyonu düşüren ve kan pıhtılaşmasını azaltan bir yapıya sahip.
Bağışıklık sistemini de güçlendiren ıspanak kış aylarında sıkça tüketilmeli.
4. Karalahana
C vitamini, kalsiyum ve potasyum açısından zengin olan karalahana, mide ve bağırsak sorunlarına karşı etkili
olmasının yanında kabızlığı da önlüyor. Astıma yararlı olan karalahana ayrıca sarılık gibi hastalıklara karşı da
oldukça etkili. Küçük bir uyarı: Guatr sorunu olanların karalahanayı fazla tüketmemeleri gerekiyor.
5. Soğan
Her türlü enfeksiyonla mücadelede oldukça etkili olan soğan tam bir antioksidan deposu. Bronşları temi-
zleyen soğan aynı zamanda öksürük sorunlarını da iyileştirir. Cilt hastalıkları ve egzama gibi problemlerin
ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Kalp ve damar sağlığını korur.
6. Maydanoz
İdrar söktürücü özelliği olan maydanoz potasyum, A ve C vitamini açısından da son derece zengin. Ödem
attıran ve kansızlığa iyi gelen maydanozun suyu kaynatılıp içildiğinde son derece faydalı etkilere sahip.
7. Salatalık
Cilt dostu salatalık cildin elastikiyetini artırarak kasları güçlendiren bir yapıya sahip. Salatalık kabızlığı ön-
ler ve cilt hassasiyetine karşı koruma sağlar. Kolesterolü düşüren salatalık vücuttaki fazla suyun atılmasına
yardımcı olur.
Bu yazı www.hürriyet.com.tr ‘den alınmıştır.

21

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

EĞİN DUT’U ve DUT ÜRÜNLERİ

22

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

ARALIK AYINDA EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ

S.NO AD/SOYAD MESLEĞİ GÖREV YERİ

1 AZİZ ÇİFTÇİ ŞEF ŞANLIURFA ŞUBE
2 CELALETTİN DOĞAN MEMUR KONYA ŞUBE

Birlikte çalıştığımız dönemde ,
Kurumumuza yaptığınız olumlu katkı

ve özverili çalışmalarınız için
teşekkür eder;

emeklilik yaşamınızda aileniz ve tüm
sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve
mutlu günler dileriz.
Toprak Mahsulleri Ofisi

23

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

BASIN

24

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

NDA TMO

25

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

NOS

26

Ocak 2020 www.tmo.gov.tr

STALJİ

27

Ocak 2020 “Ofis, çiftçinin dostudur.”

Sevgili Ofisçiler,
Şiir mi yazıyorsunuz, karikatür mü çiziyorsunuz ya da anılarınızı mı kaleme alıyorsunuz? Evleniyor musunuz veya oğlunuz/kızınız
mı evleniyor ya da doğum haberleriniz mi var?
Bize yazın, “Sizden Gelenler” köşesinde yayınlayalım.
Gönderileriniz için:
[email protected] mail adresine mail atabilirsiniz.

Bültende yayımlanan yazıların etik, bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar/yazarlara aittir.

28


Click to View FlipBook Version