Temmuz-2018

Temmuz 2018 yıl “15 Temmuz gecesinde vatanımızı korumak için,

Sayı:20 demokrasi ve çocuwkwlawrı.mtmızoın.ggoevl.etcreği için
Yıl: 2
Temmuz şehadete yürümüş şehitlerimize Allah’tan rahmet
2018 diliyor; gazi olan kahramanlarımıza teşekkür
ve minneti bir borç biliyorum.
15 Temmuz Demokrasi Zaferi’miz kutlu olsun.”

İsmail KEMALOĞLU

TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür

NOHUT ALIMINA
BAŞLADIK!

“LİSANSLI DEPOLARLA, ÜRETİCİLERİMİZİ STOKÇULARIN ELİNE DÜŞÜRMEYECEĞİZ.”
KEMALOĞLU “340 NOKTADA GÜNLÜK ORTALAMA 30 MİLYON TL’LİK ALIM YAPIYORUZ.”
KOORDİNASYON VE DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI.

1

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

İÇİNDEKİLER KÜNYE

4 KURUMUMUZ Toprak
Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü
NOHUT ALIYOR
Aylık Bülteni
5 LİSANSLI DEPOLARLA,
Yıl:2 Sayı: 20 Temmuz 2018
ÜRETİCİLERİMİZİ STOKÇULARIN
ELİNE DÜŞÜRMEYECEĞİZ Sahibi
Toprak Mahsulleri Ofisi
6 KEMALOĞLU “340 NOKTADA Genel Müdürlüğü Adına

GÜNLÜK ORTALAMA 30 MİLYON İsmail KEMALOĞLU
TL’LİK ALIM YAPIYORUZ.” Yönetim Kurulu Başkanı

16 YURTDIŞI KURUM Genel Müdür

TANITIMI Genel Yayın Koordinatörü
Cihan SOYALP
20
Genel Müdür Yardımcısı V.
SİZDEN GELENLER
Sorumlu Birim
24 Basın Yayın ve Halkla İlişkiler

ŞUBELERİMİZİ TANIYALIM Şube Müdürlüğü

29 ÜRETİCİ GÖZÜYLE Yayın Sorumlusu
Kürşat AYGÜN
TMO
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
31 Şube Müdürü V.

NOSTALJİ Editörler
Murat KARANLIK
32
Buket KURT
BASINDA TMO M. Ufuk MİSTEPE

TMO OFİS adıyla yayın hayatına başlayan,
“Ofisçi Olmak” anlayışının pekişmesini
sağlayacak dergimiz hakkındaki görüş
ve önerileriniz ile dergimizin ilerleyen
sayılarında yayımlanmasını istediğiniz yazı,
şiir, resim, vb. çalışmalarınızın dergimizin
her geçen sayıda daha da gelişmesi adına
önemli olduğunu düşünüyor; dergimize
katkılarınızı bekliyoruz.

e-mail
[email protected]

Tel
0 312 416 30 49

2

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

SUNUŞ geçmişte olduğu gibi başarı ile yerine getirmeye
devam etmektedir.
Değerli Mesai Arkadaşlarım,
Büyük ekon omik krizler ve savaşlar ned eniyle dünyanın Geçmişe şöyle bir baktığımız zaman hububatın
oldukça zor zamanlar geçirdiği bir dönemde kurulan yanında bakliyat, tereyağı, patates, un gibi
Toprak Mahsulleri Ofisi; sizlerin büyük özverisi, çabası hem üretici hem de tüketici için önem arz eden
ve “Ofisçi” ruhu ile çalışmasıyla piyasa düzenleme birçok üründe her zaman vatandaşın çıkarı
görevini en zor şartlarda dahi başarı ile yerine getirdi doğrultusunda hareket eden, tüm koşullarda
ve o günden bu yana tam 80 yıl oldu. 13/07/1938 Türkiye ekonomisine büyük katkılar veren,
tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kanunla iktisadi 80 yıldır adeta bir çınar gibi dimdik duran bir
devlet teşekkülü niteliğinde ve buğday işleri ile iştigal Kurumun çalışanı olmaktan ne kadar gurur
etmek üzere kurulan Kurumumuz, bugün öncellikle duysak azdır diye düşünüyorum.
hububat piyasalarını regüle etmenin yanında Bakanlar
Kurulu kararlarıyla kendisine verilen görevlerini Başbakanımızın fiyat açıklaması ile 15 Mayıs
2018’de başladığımız alımlarımız sizlerin özverili
çalışmaları sayesinde üreticilerimiz hiçbir
problem yaşamadan başarılı bir şekilde devam
etmektedir. Ayrıca büyük önem verdiğimiz,
her fırsatta dile getirdiğimiz lisanslı depoculuk
uygulamasının çiftçilerimiz tarafından büyük
bir memnuniyetle karşılandığını görmek ve bu
süreçte protokol imzaladığımız lisanslı depo
firmaları aracılığı ile çiftçilerimizin hiçbir sorun
yaşamadan alımın devam etmesi yine son
derece memnun edici bir gelişmedir.

Alım sürecinde çiftçimizle bire bir iletişim hâlinde
olarak “Ofis çiftçinin dostudur.” anlayışını
düstur edinen sizler; Kurumumuzun üstlendiği
görevleri başarı ile yerine getirmesinde en büyük
rolü oynuyor ve Türk tarımına, Türk ekonomisine
dolayısıyla memleketimize hizmet ediyorsunuz.
Unutulmamalıdır ki vatanını en çok seven;
memleketinin gelişmesi için her koşulda, hiç
yorulmadan, var gücüyle ve azimle çalışanlardır.

İşte bu anlayışla millî mücadeleden bu tarafa
milletimizin azmi, her alanda zafer olarak
tecelli etmektedir. İçinde bulunduğumuz ay
da bu anlamda büyük bir önem taşımaktadır.
15 Temmuz 2016 tarihinde bir grup hainin
demokrasimize, ülkemizin bütünlüğüne yönelik
darbe girişimi yine milletimizin azmi ve kararlılığı
ile engellenmiştir. Ben bu vesile ile 15 Temmuz
gecesinde vatanımızı korumak için, demokrasi ve
çocuklarımızın geleceği için şehadete yürümüş
bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor;
yine bütün bu amaçlarla gazi olma şerefine
erişmiş bütün kahramanlarımıza teşekkür
ve minneti bir borç biliyorum. 15 Temmuz
Demokrasi Zaferi’miz kutlu olsun.

3

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

KURUMUMUZ NOHUT ALIYOR!

Kurumumuz 2 Temmuz 2018 tarihi TMO’nun nohut alımı yapmasına
itibarıyla nohut alımlarına başladı. Konuyla karar verdik.
ilgili olarak Bakanımız Dr. Ahmet Eşref
FAKIBABA aşağıdaki açıklamayı yaptı: Piyasa düzenleyici kurumumuz
“Ülkemiz bakliyat üretiminde önemli bir olan Toprak Mahsulleri Ofisi
yeri olan nohut üretiminin bu sene geçen Genel Müdürlüğü, bu kapsamda 2
seneye oranla %17 artarak 550 bin ton Temmuz 2018 Pazartesi gününden
olacağı tahmin ediliyor. itibaren nohut alımına başlayacak.
Üretimdeki artıştan kaynaklı ortaya çıkacak
piyasa fiyatlarındaki düşüşün üreticilerimizi 2018 yılı için nohut alım fiyatını ton
mağdur etmemesi için hükümet olarak başına 3.250 TL olarak belirledik.
Alım fiyatına ilaveten ton başına
toplam 792 TL ile birlikte nohut üreticimizin prim, mazot, gübre ve sertifikalı
eline ton başına 4.040 TL geçecek. tohum desteği olarak verilen
Üreticilerimiz, Çifti Kayıt Sistemi’nde kayıtlı
olan tüm ürününü Toprak Mahsulleri Ofisine
satabilecekler. Ürün bedelleri 10 gün
içerisinde üretici hesaplarına aktarılacak.
Üreticilerimiz, her zaman hükümetimizin
ve Bakanlığımızın baş tacı olmuştur.
Bugüne kadar üreticilerimize sağladığımız
destekleri, önümüzdeki yeni dönemde
geliştirerek ve artırarak vermeye devam
edeceğiz.
TMO tarafından yapılacak olan 2018 yılı
nohut alımlarının ülkemize ve tüm nohut
üreticilerimize hayırlı olmasını dilerim.”

4

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

LİSANSLI DEPOLARLA, ÜRETİCİLERİMİZİ
STOKÇULARIN ELİNE DÜŞÜRMEYECEĞİZ

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbaba, “Lisanslı depoculuk,
üreticilerimizi ve çiftçilerimizi stokçulara,
aracılara düşürmeden, onların eline
bırakmadan, ürettikleri malları istedikleri
zaman yüksek fiyata satmak için en
önemli yollardan birisidir.” dedi.

Fakıbaba, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, hükümet olarak, işsizliği
azaltmak için çeşitli projeleri hayata
geçirmeye devam ettiklerini belirtti.

Çiftçilerin ve yetiştiricilerin mağdur olmaması için de projeler hazırladıklarını dile getiren Fakıbaba,
birçok ürün için kurulacak lisanlı depolarla çiftçilerin ve üreticilerin mağduriyetlerinin önleneceğini
söyledi.

Lisanslı depoculuğu “ürünün barajı” olarak düşündüklerini belirten Fakıbaba, şöyle devam etti:

“Yani su çok geldiği zaman barajda topluyorsunuz, suya ihtiyaç duyduğunuz zaman barajın kapağını
açıp suyu bırakıyorsunuz. Lisanslı depoculuk da böyle bir şey. Ürün fiyatı düşük olduğu zaman, taşıma
destekleri vermek kaydıyla, bedava olarak ürünü getiriyor lisanslı depoya bırakıyor. Farz edelim 10
ton buğday bıraktı, kalitesi belli, sadece bir sertifika alınıyor. Yani ‘şu lisanslı depoda şu kadar ürünüm
var.’ diyorum ve alıp cebime koyuyorum. Farz edelim ben İstanbul’dayım, o gün ürünümün fiyatının
yükseldiğini görüyorum, hemen orada bir bankaya gidiyorum, Şanlıurfa’daki ürünümü o sertifikayla
paraya çeviriyorum. Lisanslı depoculuk, üreticilerimizi ve çiftçilerimizi stokçulara, aracılara düşürmeden,
onların eline bırakmadan ürettikleri malları istedikleri zaman yüksek fiyata satmak için en önemli
yollardan birisidir. “

“Verdiğimiz senetle kredi çekilebilir”

Bakan Fakıbaba, lisanslı depoculuğu ülke genelinde yaygınlaştıracaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

“(Şanlıurfa’da) 50 bin tonluk lisanslı hububat deposunun temelini attık. Yakın zamanda Gıda Organize
Sanayi Bölgesi’nde 10 bin tonluk lisanslı fıstık deposunun temelini atıyoruz. Yine Viranşehir ilçesinde
30 bin tonluk lisanslı hububat deposunun açılışını yapacağız. İnşallah üreticilerimizi stokçuların
eline düşürmeyeceğiz. Fiyatlar düşük olduğunda genelde üreticilerimiz ne yapıyor, borçlu oluyor.
Çiftçilerimizin ve yetiştiricilerimizin elindeki malı kapmak isteyen fırsatçı insanlar oluyor. Onlara fırsat
vermeden mallarını depoya koyuyoruz. Verdiğimiz senetle bankadan kredi çekilebilir çünkü artık o senet
geçerli olmuş oluyor, mal varlığı olmuş oluyor. Lisanslı depoculuğu bütün Türkiye’de, fıstıkta, fındıkta,
kayısıda, üzümde, bütün ürünlerde inşallah yayıyoruz. Yaymaya da devam edeceğiz.”

5

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

KEMALOĞLU “340 NOKTADA GÜNLÜK
ORTALAMA 30 MİLYON TL’LİK ALIM
YAPIYORUZ.”

Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürümüz İsmail ilave destekleri de göz önüne aldığımızda bugün aldığımız 200
KEMALOĞLU Bloomberg HT kanalında İrfan DONAT’ın sunduğu bin ton civarındaki ürünün gerçekleşen fiyatı ortalama 1.065 TL/
“Tarım Analiz” programına canlı yayın konuğu oldu. Ton oluyor. Bizim fiyatlarımız şu anda piyasada realize oluyor.”
dedi.
Genel Müdürümüz programda hasadın başlamasıyla beraber
büyük bir yoğunluğun olduğu hububat piyasalardaki genel TMO’nun lisanslı depo üzerinden aldığı ürünün ödemelerini 2
görünümü, Kurumumuzun alım politikaları, ithalat politikaları, gün içerisinde yaptığının ve günlük ortalama 30 milyon TL’lik
lisanslı depoculuk uygulamaları ve Kurumumuzun fındık alım yapıldığının altını çizen Genel Müdürümüz geçen sene
politikası hakkında değerlendirmelerde bulundu. 300 civarında olan alım noktalarının bu sene 340 seviyelerine
çıktığını belirtti.
Beklentilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan KEMALOĞLU
“Biz bu yıl buğdayda yaklaşık 1 milyon tonluk bir azalma Programda fındık piyasası ve Kurumumuzun fındık politikalarına
beklerken buna karşın arpada ise geçen yıla oranla artış da değinen Genel Müdürümüz, bu yıl 600 bin tonluk bir üretim
bekliyoruz. Yine mısırda 200-300 bin ton kadar bir azalma beklendiğini dile getirerek “Aslında TMO açıkladığı politikalarla
olacağını düşünüyoruz.” dedi. okuyabilene çok önemli mesajlar veriyor. Biz fındık satış fiyatını
kademeli olarak arttırdık. Aslında yaptığımız her hamle bir
Türkiye’nin ithalat politikası hakkında kendisine yöneltilen sonraki sezon için taraflara bir mesaj. Şunu çok açık olarak
sorulara karşılık olarak Türkiye’nin iç tüketimde buğday söyleyebiliriz ki TMO’nun fındık piyasasına girmesiyle piyasaya
üretimde kendisine yeten bir ülke olduğunun altını özellikle istikrar geldi. Endişeye mahal yok TMO piyasaya fındıkla ilgili
çizen Genel Müdürümüz “Türkiye buğdayda yurtiçi üretim mesajını verdi.” ifadelerini kullandı.
ihtiyacında ithalatçı bir ülke değil. Dahilde işleme kapsamında
biz ithal ettiğimiz ürünleri işliyor sonrasında ihraç ediyoruz. KEMALOĞLU son olarak üreticilerin lisanslı depoculuk
Toplama baktığımız zaman buğdayda %100 diğer ürünlerde uygulamasına gösterdiği teveccühten son derece memnun
ise çok yüksek oranlarda kendi ihtiyacımızı karşılayacak üretimi olduğunu belirterek “İnşallah bu proje büyüyerek devam
gerçekleştiriyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu. edecek. Biz 20 bin ton için bir hesap yaptık üretici ürününü
lisanslı depoya götürdüğünde 1.450 TL daha kazançlı oluyor.
Hasadın geçen yıla oranla daha hızlı gerçekleştiğini ifade eden Bu nedenle üreticilerimize hinterlandındaki lisanslı depolara ilgi
KEMALOĞLU “ Şu an itibarıyla 200 bin tonun üzerinde ürün göstermesini öneriyorum.” dedi.
aldık. Bunun 180 bin ton civarını ELÜS olarak aldık. Bu da lisanslı
depo projesinin tuttuğunun bir göstergesi demektir. Burada
şunun da altını çizmek istiyorum bildiğiniz üzere bu yıl alım fiyatı
olarak ton başına 1.050 lira belirlendi. Ancak kalite primlerini ve

6

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

GENEL MÜDÜR YARDIMCIMIZ, BEREKET TV’YE
CANLI YAYIN KONUĞU OLDU.

Genel Müdür Yardımcısı Vekilimiz Cihan %6 ilave prim veriyoruz. Bunun yanında piyasalarını regüle etmek için var.
SOYALP, 13 Haziran 2018 tarihinde Bakanlığımız tarafından da verilen ve ton Hububat piyasalarının aktörleri var ve
Bereket TV kanalında yayımlanan başına 145 TL olan destekleri göz ardı bunların başında üretici geliyor. Görevi
“Gündemin Bereketi” programına canlı etmemek lazım.” dedi. hububat piyasalarını regüle etmek
yayın konuğu oldu. olan bir Kurumun alım yapmaması gibi
Fiyat açıklandıktan sonra TMO’nun bir durum söz konusu olabilir mi? Biz
SOYALP devam eden hasat dönemi, 280 iş yeriyle alıma başladığını belirten TMO olarak 280 iş yerimiz ve protokol
lisanslı depoculuk faaliyetleri ve SOYALP “Protokol imzaladığımız imzalanan 60 lisanslı depoculuk noktası
Ürün İhtisas Borsası gibi üreticileri lisanslı depoları da kattığımız zaman ile üretici memnuniyetsizliğine mahal
yakından ilgilendiren birçok konuda Türkiye genelinde 340-350 noktada vermeden alımlara devam ediyoruz.”
değerlendirmede bulundu. alım yapıyor olacağız. Biz üreticinin dedi.
elinde bütün ürüne talibiz, üreticinin
Ülkemizde hububat hasadının Mayıs elindeki çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) Son olarak TMO’nun ne kadar köklü
ayında başladığını belirten SOYALP, bu tabi ürünlerinin tamamını alıyoruz. bir Kurum olduğuna değinen SOYALP
sene iklim durumu nedeniyle hasadın Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan “TMO üreticinin ve tüketicinin yanında
erken başladığını, geçen sene bu vakitler kesimler ise üreticiden aldığını ve sorumluluğun bilincinde olan köklü
%7 olan hasat oranının bu sene %15 belgelemek kaydıyla stoklarındaki bir kurumdur. Bize görev olarak verilen
civarlarında olduğuna değindi. ürünü 1 Kasım 2018 tarihinden itibaren ürünler çerçevesinde piyasaları yakından
TMO’ya satabilecekler.” ifadelerini takip ediyor, gerekli müdahaleleri
Sonrasında Kurumumuzun hububat alım kullandı. yapıyor ve yapacağız, bundan herkes
politikalarına derinlemesine değinen emin olsun.” dedi ve çiftçilere ürünlerini
SOYALP, bu sene 2017 yılında ton başına Son zamanlarda TMO’nun alım verirken lisanslı depoları tercih
940 TL olarak açıklanan AKS ekmeklik yapmadığı yönündeki asılsız iddialara etmelerini, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)
buğday fiyatının 2018 yılında yaklaşık da değinen SOYALP cari tarih itibari kayıtlarını güncellemelerini ve anlaşmalı
%12 artırılarak ton başına 1.050 TL olarak ile Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 200 bin bankalardan “Yatırım Hesabı” açmaları
belirlendiği belirterek “Biz uzun yıllardır tonun üzerinde alım yaptığını belirterek konularında tavsiyelerde bulundu.
kaliteye ilave prim veriyoruz. Bu sene “Durum ortada Ofis Türkiye’de hububat
de protein ve rutubete göre bu fiyata

7

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

KOORDİNASYON VE DEĞERLENDİRME
TOPLANTISI YAPILDI.

Yönetim Kurulu Başkanı

ve Genel Müdürümüz

İsmail KEMALOĞLU

başkanlığında, Genel

Müdür Yardımcıları,

Merkez birim amirleri,

Merkez ve taşra şube

müdürleri ile AAF İşletme

Müdürü’nün katılımıyla

devam eden hasat

dönemini değerlendirmek

amacıyla 8 Haziran 2018

tarihinde “Koordinasyon

ve Değerlendirme

Toplantısı” yapıldı.

8

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

Güvercinlik Ek Tesislerimizde müdürlerine yürütülen faaliyetlerde
gerçekleştirilen toplantıda Genel dikkat edilmesi gereken hususları
Müdür Yardımcısı Vekili Cihan SOYALP aktardığı toplantıda Genel
tarafından hasat, alım ve piyasaların Müdürümüz İsmail KEMALOĞLU,
genel değerlendirmesinin yer aldığı bir öncelikle çiftçiler olmak üzere tüm
sunum yapıldı. paydaşların faaliyetlerimiz hakkında
Taşra şube müdürleri toplantı bilgilendirilmesi gerektiğini ve alım
kapsamında bölgelerinde devam eden faaliyetlerinde dikkat edilmesi gereken
hasat, iklim durumu, piyasalardaki hususları belirtip talimatlarını aktararak
gelişmeler, ürün kalitesi, verimi ve birim amirleri ve taşra şube müdürlerine
faaliyete geçmesiyle çiftçimize büyük çalışmalarında başarılar diledi.
katkı sağlayan lisanslı depoculuk Toplantı, Genel Müdürlük personelinin
sisteminin süreçleri hakkında bilgi verdi. katılımıyla gerçekleştirilen iftar
Merkez birim amirlerinin taşra şube programı ile tamamlandı.

9

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

HUKUK VE
MEVZUAT KÖŞESİ

Ahmet Divan
Personel ve Eğitim Dairesi Başkanlığı
Uzman

İZİN GENELGESİ BÖLÜM 2 - HASTALIK VE REFAKAT İZNİ:

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105 nci ve Refakat İznine ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında
maddesi ile; Yönetmelik” hükümlerinin uygulanmasına devam
edilecektir.
“Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek
raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya
hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren memur refakat etmediği taktirde hayatı tehlikeye
hastalığı halinde on sekiz aya kadar, diğer hastalık girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden
hallerinde ise on iki aya kadar izin verilir. birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren
bir hastalığının bulunması hallerinde, bu hallerin sağlık
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük
kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde
iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır. bu süre bir katına kadar uzatılır.”

Bu maddede yazılı azami süreler kadar izin verilen SIHHİ İZİNLER:
memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, Yıllık iznini kullanmakta iken hastalığı sebebiyle
iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için rapor alan bir memurun rapor tarihinden itibaren yıllık
mahalli usule göre verilecek raporu) ibraz etmesi izni kesintiye uğrayacağından, bu tarihten sonra raporda
zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam yazılı tedavi ve istirahat süresi ile ilgili hastalık izni
ettiği resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun işlemeye başlayacaktır.
izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu Bu durumda, yıllık iznini kullanmakta iken
sürenin sonunda da iyileşmeyen memur hakkında hastalıklarından dolayı verilen hastalık izninin, yıllık izin
emeklilik hükümleri uygulanır. içine dahil edilmemesi gerekmektedir.
Buna göre;
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden Yıllık iznini kullanmakta iken hastalığı nedeniyle
kazandıkları, resmi sağlık kurullarınca tespit edilen rapor alan bir memurun hastalık izninin bitiş tarihi, yıllık
ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden izninin bitiş tarihinden sonraki bir tarihe rastlaması
memuriyete dönmek istemeleri halinde, niteliklerine halinde memurun kullanmadığı yıllık iznini kullanmaya
uygun kadrolara öncelikle atanırlar. devam etmeksizin hastalık izninin bitimini müteakiben
göreve başlaması gerekmektedir. Geriye kalan yıllık
Görevi sırasında veya görevlerinden dolayı bir kazaya izni, izin vermeye yetkili amirin uygun göreceği tarihte
veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına kullanabilecektir. 7/10 Örnek: 05.06.2017 tarihinde
tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır. 17 gün yıllık izin alan ve 22.06.2017 tarihinde göreve
başlaması gereken memurun 19.06.2017 tarihinde 10 gün
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler
veya sağlık kurulları tarafından verileceği 29 Ekim 2011
tarih ve 28099 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Devlet
Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık

10

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

rapor alması halinde, raporun bitimini izleyen 29.06.2017 mümkün olacaktır.
tarihinde göreve başlaması gerekmektedir. Alınan yıllık Örnek: 07.08.2017 tarihinde 18 gün yıllık izin alan bir
izinden rapor nedeniyle kullanmadığı 3 günlük iznini ise
amirin uygun göreceği bir tarihte kullanabilecektir. memurun hastalanması nedeniyle 14.08.2017 tarihinde
11 gün rapor alması halinde rapor bitim tarihi ile yıllık
Hastalık izninin, kullanılmakta olan yıllık iznin bitiş izin bitim tarihi aynı güne rastladığından memurun
tarihinden önce sona ermesi halinde, ilgilinin yıllık 25.08.2017 tarihinde görevine başlaması gerekmektedir.
izninden geri kalan kısmını, izin vermeye yetkili amirden Geriye kalan 11 gün izin amirin uygun göreceği bir tarihte
yeniden izin almaksızın bitiş tarihine kadar kullanması kullandırılabilecektir.
mümkün bulunmaktadır.
3- ÜCRETSİZ İZİNLER ve KULLANILIŞI:
Örnek: 10.07.2017 tarihinde 16 gün yıllık izin alan 657 sayılı Kanun’un 108.maddesi gereğince;
ve 26.07.2017 tarihinde göreve başlaması gereken a) Memura, 105.maddenin son fıkrası uyarınca
memurun, 13.07.2017 tarihinde 7 gün rapor alması verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporu ile
halinde, rapor bitiş tarihi olan 19.07.2017 tarihinden belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine on sekiz aya
sonra geri kalan 6 günlük iznini kullanmaya devam kadar aylıksız izin verilebilir.
edecek ve iznini bitiş tarihini müteakiben (26.07.2017) b) Doğum yapan memura, 104.madde uyarınca
göreve başlayacaktır. Rapor nedeniyle kullanmadığı 7 verilen doğum sonrası analık izni süresinin veya aynı
günlük izin, ilgilinin isteği halinde amirin uygun göreceği maddenin (F) fıkrası uyarınca verilen izin süresinin
bir tarihte kullandırılabilecektir. bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum
tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmi dört aya kadar
Yıllık izinde iken hastalık nedeniyle rapor alan bir aylıksız izin verilir.
memurun, sağlık izninin bitiş tarihinin, kullandığı yıllık iznin c) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte
bitiş tarihi ile aynı tarihe rastlaması halinde, sağlık izninin veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur
bitimini müteakiben göreve başlaması gerekmektedir. olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi halinde
Geriye kalan yıllık iznin daha sonra kullandırılması

11

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

memur olan eşlerine, 104’ncü maddenin (A) fıkrası tamamlamış olması ve isteği halinde memuriyeti
uyarınca verilen sekiz haftalık iznin veya aynı maddenin boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam
(F) fıkrası uyarınca izin kullanılması halinde bu iznin bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim,
bitiminden itibaren, istekleri üzerine yirmi dört aya kadar olağanüstü hal veya genel hayata müessir afet hali ilan
aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması edilen bölgelere 72 madde gereğince belli bir süre görev
durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmi dört aylık yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar
süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra
halinde eşlere kullandırılabilir. hükmü uygulanmaz.

d) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi f) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti
için kendilerine aylıksız izin verilenler de dahil olmak gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde, on gün
üzere burslu olarak ya da bütçe imkanlarıyla yetiştirilmek içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin
üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen
ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten
yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya çekilmiş sayılır.
diğer personel kanunlarına tabi olanlar ile yurtdışına
kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin g) Muvazzaf askerliğe ayrılan memur ve sözleşmeli
memur olan eşleri ile 657 sayılı Kanun’un 77. Maddesine personel askerlik süresince görev yeri saklı kalarak
göre izin verilenler, bu süre içinde aylıksız izinli sayılırlar. aylıksız izinli sayılır. Askerlik hizmetinin bitiminden
itibaren 1 ay içerisinde başvurduğu takdirde teşebbüs ve
e) Gerek 657 sayılı Kanun ve gerekse 399 sayılı bağlı ortaklıklarca işe başlatılır.
Kanun Hükmünde Kararnameye tabi personele, yıllık
izinde esas alınan süreler itibariyle beş hizmet yılını Doğum yapan memurun ücretsiz iznine örnek 1.
15.10.2016 tarihinde doğum yapan ve doğum öncesi

12

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

8 haftalık kanuni doğum iznini kullanan bir personelin 2 yıl olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi halinde
süreyle ücretsiz izin talep etmesi halinde; doğum sonrası memur olan eşleri de istekleri üzerine çocuğun fiilen
8 hafta doğum izni bulunduğundan, ücretsiz izni doğum teslim edildiği tarihten veya 104 üncü maddenin (A) fıkrası
sonrası 8 haftalık izninin bitiş tarihi olan 10.12.2016 tarihi uyarınca sekiz haftalık izin verilmesi ya da aynı maddenin
itibariyle başlayacak olup, doğum izninin 10.12.2018 (F) fıkrası uyarınca izin kullanılması halinde bu izinlerin
tarihini geçmesi mümkün olmayacaktır. bitiminden itibaren bu fıkra hükümlerinden yararlanır.

Örnek 2. 15.10.2016 tarihinde doğum yapan ve Yarım zamanlı çalışma hakkının kullanımına ilişkin usul
doktor raporu gereği, doğum öncesi 3 haftalık kanuni ve esaslar ile bu haktan yararlanamayacak memurları;
doğum iznini kullanan bir personelin 2 yıl süreyle ücretsiz hizmet sınıfı, kadro unvanı, kurum veya teşkilat bazında
izin talep etmesi halinde; doğum sonrası kullanması birlikte veya ayrı ayrı belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
gereken 8 haftalık kanuni doğum izni ile birlikte doğum Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde
öncesi kullanmadığı 5 haftalık izin süresi toplamı 13 hafta çalışma saat ve usulünün tespiti:
doğum izni bulunduğundan; ücretsiz izni, doğum sonrası
13 haftalık izninin bitiş tarihi olan 14.01.2017 tarihi 657 sayılı Kanun’un 101’inci maddesi gereğince;
itibariyle başlayacak olup, doğum izninin 14.01.2019 Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren
tarihini geçmesi mümkün olmayacaktır. hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve
şekilleri kurumlarınca düzenlenir.
Doğum sonrası kullanılan rapor, yıllık ve mazeret Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi
izinleri ücretsiz doğum izninin hesaplanmasında dikkate halinde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından önce ve
alınmayacaktır. her halde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından itibaren
ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece
DOĞUM SONRASI YARIM ZAMANLI ÇALIŞMA: vardiyası görevi verilemez. Özürlü memurlara da isteği
657 sayılı Kanunun, “Doğum Sonrası Yarım Zamanlı dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.
Çalışma” başlıklı ek 43’ncü maddesinde; Yurt içi ve yurtdışı izinlerde izin vermeye yetkili
amirler konusunda her yıl çıkartılan Yetki Devri Talimatları
Doğum yapan memurlar, doğum sonrası analık dahilinde işlem yapılacaktır.
izninin veya 104 üncü maddenin (F) fıkrası uyarınca
kullanılan iznin, eşi doğum yapan memurlar ise babalık
izninin bitiminden ilgili mevzuatı uyarınca çocuğun
mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay
başına kadar olan dönemde, ayrıca süt izni verilmeksizin
haftalık çalışma saatlerinin normal çalışma süresinin yarısı
olarak düzenlenmesini talep edebilirler. Bu kapsamda
yarım zamanlı çalışmaya başlayan memur, aynı çocuk
için bir daha bu haktan yararlanmamak kaydıyla başvuru
tarihini izleyen ay başından geçerli olmak üzere normal
zamanlı çalışmaya dönebilir. Bu fıkra hükmünden
yararlanan memura, yarım zamanlı çalışmaya başladığı
tarihi izleyen ay başından itibaren, mali haklar ile sosyal
yardımlarına ilişkin her bir ödeme unsurunun yarısı
esas alınarak ödeme yapılır. Bunların fiili çalışmaya
bağlı ödemeleri hakkında ise ilgili mevzuat hükümleri
uygulanmaya devam olunur. Derece yükselmesi ile
kademe ilerlemesi için aranan süreler açısından bu
şekilde çalışılan dönemdeki hizmet süreleri yarım olarak
dikkate alınır. Bu kapsamdaki memurun çalışma saatleri
ilgili kurum tarafından belirlenir. Bir çocuğu eşiyle birlikte
veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur

13

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

SAĞLIK KÖŞESİ

Derleyen: Onur Özkılıç
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Şube
Müdürlüğü
Memur

BACAK KRAMPLARI

Yazın gelmesi ile beraber daha az oturuyor daha fazla ESKİSİ GİBİ ÇÖMELMİYORUZ
hareket ediyoruz. İşte bütün bunlarla beraber artan fiziksel
aktivitelerimiz sonucunda da bacak kramplarında artış Bacak kramplarının sebepleri nelerdir?
yaşanıyor. Bültenimizin bu sayısında özellikle Temmuz
ayında büyük artış gösteren bu krampların nedenlerini Bazı araştırmacılar, bacak kramplarının nedenini modern
ve nasıl önleyebileceğimizi mercek altına alacağız. Bacak yaşam tarzına bağlıyor. Atalarımızın hayatı, çömelerek
krampları; bacak kaslarının ani ve acı verici kasılmalarını bacak tendonları ve kasları uzatan bir pozisyonda
içerir. Araştırmalar, bu krampların Temmuz ayında zirveye geçmişken, çağdaş yaşamda çoğunlukla çömelme ihtiyacı
ulaştığını gösteriyor. Nedeni kesin olarak bilinmese de ortadan kalktığı için krampların görülme sıklığının arttığı
yazın artan fiziksel aktivitenin tetikleyici olduğu biliniyor. düşünülüyor. Diğer uzmanlar, yattığımızda ayağımızın
genellikle ‘plantar fleksiyon’ pozisyonunda olduğunu, yani
Bacak krampları; ayakları, baldırları ve uyluk kaslarını ayak parmaklarının bizden uzaklaştığını ve baldır kaslarını
etkileyen, yaygın görülen sorunlardan birisidir. Özellikle kısalttığını gözlemlemişler. Ayak uzun süre bu pozisyonda
gece görülen bacak krampları; bacak kaslarının ani, acı kaldığında, ayaklarınızın küçük hareketlerinin bile krampı
verici ve istemsiz kasılmalarını içerir. Çoğu durumda bacak tetikleyebileceğini söylüyorlar.
kramplarının nedeni kesin olarak bilinmez ve zararsız olarak
kabul edilir. Ancak bazı durumlarda, diyabet veya periferik Eğer bacaklarınıza sıklıkla ağrılı kramplar giriyorsa;
arter hastalığı gibi altta yatan bir hastalıkla bağlantılı potasyum eksikliğiniz olabilir. Sporcular üzerinde yapılan
olabilir. Araştırmalar, gece görülen bacak kramplarının bir araştırmada, aşırı fiziksel aktivite ve terlemeye bağlı
yaz mevsiminde kış mevsiminden daha yaygın olduğunu olarak potasyum eksikliğine uğradıkları ve bu durumun
gösteriyor. Araştırmalar, bu krampların sıklığının Temmuz kas sistemleri üzerinde olumsuz etkilere sebep olarak
ayında zirveye ulaştığını gösteriyor. kramp meydana getirdikleri gösterildi. Muz, içerdiği
potasyum ve magnezyum ile kasların gevşemesini sağlar.
Gece görülen bacak krampları nedir? Özellikle uyku sırasında bacak krampları yaşıyorsanız,
uyumadan önce bir adet muz tüketimini alışkanlık haline
Özellikle geceleri görülen bacak krampları, gece boyunca getirmelisiniz. Bir başka araştırmada, gece görülen bacak
bacaklarda meydana gelen ağrılardır. Genellikle uykudan kramplarının yaz mevsiminde kış mevsiminden daha yaygın
uyanmalara neden olacak şekilde şiddetli hissedilir. Bu olduğunu gösterdi. Araştırmalarda, bu krampların sıklığının
kramplar çoğunlukla baldır kaslarında meydana gelir, fakat Temmuz’da zirveye ulaştığını gösteriyor.
aynı zamanda uyluk veya ayaklarda da oluşabilir. Gece
bacak krampları oldukça ağrılıdır ve etkilenen kasların sıkı Peki, neden yazın artıyor?
veya düğümlü gibi hissedilmesine neden olur. Semptomlar
birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir. Kramp Araştırmacılar, sinir büyümesi ve onarımının, daha yüksek
gittikten sonra kas ağrısı da olabilir. Gece oluşan bacak D vitamini seviyeleri nedeniyle yaz aylarında daha aktif
krampları, 50 yaşın üstündeki yetişkinlerde daha sık görülür, olabileceğini söylüyor. Vücudunuz güneşe maruz kalmadan
fakat aynı zamanda genç yetişkinlerde ve çocuklarda da D vitamini üretir. Ve böylece yaz aylarında, D vitaminin
görülür. Bu ağrılardan hem erkekler, hem de kadınlar eşit seviyeleriniz zirveye çıktığında, vücudunuz bu krampları
şekilde etkilenir. tetikleyebilir.

Bir başka nedeni ise insanlar yaz aylarında kış mevsiminden

14

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

daha fazla egzersiz yapmaya ve terlemeye eğilimlidirler. dolayısıyla devamlı hareket halindedir. Uykuya geçmeyi
Dolayısıyla, dehidrasyon veya fiziksel aktivite de tetikleyici son derece zorlaştıran bu rahatsızlık, çok uykusu geldiği,
olabilir. hatta gözleri kapandığı halde kişiyi uyutmaz. Nörolojik bir
KALSİYUM EKSİKLİĞİ rahatsızlıktır ve -genellikle- beraberinde Periyodik Bacak
Bacak kramplarının nedenlerden birisi de, vücudunuzda Hareketleri (PBH) adı verilen bir başka rahatsızlığı da getirir.
meydana gelen kalsiyum ve magnezyum eksiklikleridir. Her Gece bacak krampları ile aynı değildir.
gün ayakta durarak zaman geçiren insanların bu krampları
yaşama riskinin daha fazla olduğunu gösteren araştırmalar MAGNEZYUMDAN ZENGİN BESLENİN
bulunuyor. Bir başka çalışmada, yüksek tansiyon ilaçlarının
ve astım ilaçlarının nokturnal kramp oluşumu açısından Bacak kramplarının tedavisi nasıl olur?
daha büyük bir riskle ilişkilendirildiği görüldü.
Ayak krampları genellikle insanlarda 50 yaşından sonra Krampların oluşumunu engellemek için ayaklarınızı germenin
ortaya çıkar. Bu durumun en büyük nedeni ise kemiklerin yardımcı olduğunu gösteren bazı çalışmalar bulunuyor.
kalsiyumu yitirmesi ve kasların vücudunuzu desteklemek 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, yatmadan hemen
için elastikiyetini kaybetmesidir. Ayrıca, yaşlandıkça sinir önce, germe hareketi yapan insanların spazm sıklığında
ve vasküler fonksiyonumuz eskiden olduğu kadar sağlam yüzde 59’luk bir düşüş yaşadıklarını buldu. Beslenmenizde
olmaz. Bu da kramplara yol açar, çünkü kaslarınıza beslenme bol miktarda magnezyum bulundurmanız yardımcı olabilir.
ve mesaj veren sinirleriniz tam olarak çalışmaz. Fasulye, fındık, kepekli tahıllar ve yeşil yapraklı sebzeler iyi
Hamilelik de bu krampların daha sık görülmesiyle ilişkilidir. bir magnezyum kaynağıdır. Ayrıca, gün boyunca daha fazla
Ayrıca dehidrasyonun da kramp oluşumunda bir rol su içmeye de çalışabilirsiniz, özellikle egzersiz yapıyorsanız.
oynadığı düşünülmektedir. Sıcak havalarda yorucu egzersiz Özellikle yazın gün içinde daha fazla su içmeye çalışabilirsiniz.
yapan sporcular genellikle kramp yaşarlar. B vitaminleri almak da krampları önlemeye yardımcı olabilir.
Kramplara neden olabilecek diğer durumlar:
Alkol tüketimi, Siroz, İshal, Düz ayak hastalığı, By-pass KRAMPLARI ÖNLEMEK İÇİN...

ameliyatı, Hipotiroidizm ya da az aktif tiroid, Kronik böbrek Ayaklarınızı bir yastıkla destekleyerek ya da ayakları
yetmezliği, Hemodiyaliz, Tip 2 diyabet, Kanser tedavisi, Kas yatağın kenarına sıkıştırıp yatarak krampları önleyebilirsiniz.
yorgunluğu, Damar hastalığı ve venöz yetmezlik, Motor Özellikle düzayak probleminiz varsa uygun ayakkabılar
nöron sorunları, Parkinson hastalığı, Periferik arter hastalığı giymeniz krampın önlenmesine yardımcı olabilir. Yeterli
(PAD) egzersiz yapmak formda kalmanıza yardımcı olur. Egzersiz
Gece bacak krampları ile huzursuz bacak sendromu aynı yapıyorsanız, programınızın size uygun olduğundan emin
mıdır? olun. Uzun süre yorulmaktan ve aşırı antrenmandan kaçının.
Huzursuz bacak sendromu, uykuya geçileceği esnada ortaya Ve spora başlamadan önce daima ısınmayı unutmayın. Altta
çıkan ve genelde bacaklarda oluşan huzursuzluk sebebiyle yatan farklı bir neden yoksa bacak kramplarını önlemek için
devamlı hareket ettirme isteği, karıncalanma, iğnelenme, germe egzersizleri yardımcı olabilir. Eğer kramplar baldır
batma hissi olarak tariflenebilir. Kişi bacaklarını hareket kasındaysa, bunları deneyebilirsiniz:
ettirdiğinde geçici bir süre bu şikayetlerinden kurtulur ve
Bacakları düzeltin ve baldır kaslarını germek için ayakları
dizlere doğru çekin. Birkaç dakikalığına yürüyün. Yüzünüz
duvara dönük şekilde duvardan yaklaşık 60 cm. uzakta durun.
Ellerinizi duvara yaslayarak topuklar yerdeyken uzanabilecek
en üst noktaya uzanıp 30 saniye bu pozisyonda kalın. Bu
hareketi günde birkaç kez yapabilirsiniz.

Kaynak: Sabah Gazetesi Yazarı Halit YEREBAKAN https://www.sabah.com.tr/

yazarlar/halit-yerebakan/2018/06/06/bacak-kramplari-yazin-artis-gosteriyor

15

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

YURT DIŞI
KURUM TANITIMI

Zühal DEMİRTAŞ
APK Dairesi Başkanlığı
Eksper

G20

G20, günümüzün acil sorunlarını ele almak için küresel etmek,
politikalar geliştirmeyi amaçlayan dünyanın gelişmiş
ve gelişmekte olan ülkelerini bir araya getiren bir - Uluslararası finansal yapının modernizasyonunu
platformdur. sağlamaktır.

G20 üyeleri 19 ülke ve Avrupa Birliği’nden oluşmaktadır. G20’nin daimi bir sekretaryası bulunmamakta olup dönem
Bu ülkeler; Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, başkanlığını üstlenen ülke bir yıl boyunca sekretarya
Almanya, Fransa, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, görevini de üstlenmektedir. G20 dönem başkanlığı,
Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney üye ülkeler arasında yıllık olarak dönüşümlü şekilde
Kore, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD’dir. değişmektedir. Her yıl yeni bir ülke dönem başkanlığını
devraldığında (Arjantin), önceki başkanlık (Almanya) ve bir
G20 oluşturulması fikri 1999 yılında gerçekleşen G7 sonraki başkanlık (Japonya) ile ortak olarak çalışmaktadır.
Köln Zirvesi’nde maliye bakanları ve merkez bankası Bu sisteme Troika adı verilmektedir. Böylelikle gündemin
yöneticileri tarafından ortaya atılmıştır. Bu fikrin ortaya tutarlılığı ve sürekliliği sağlanmaktadır. G20’nin şu andaki
çıkmasındaki temel amaç; dünyadaki finansal zorlukların dönem başkanlığını Arjantin yürütmektedir.
ele alınmasında kapsayıcı bir yapı ile daha geniş bir temsile
ihtiyaç duyulmasıdır. Bunun sonucunda G7 (Kanada, G20’nin yıllık gündemi, bakan, dışişleri bakanlığı
Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD), temsilcileri (sherpa olarak adlandırılır), merkez bankası
G20’yi oluşturmak için hem gelişmiş hem de gelişmekte yöneticileri ve dünya liderleri toplantılarını içermektedir.
olan başlıca ülkeleri davet etmiştir. G20 gündem toplantıları, yıl boyunca oluşturulan
politika üzerinde ortak bir bildirge yayınlanan devlet
Kuruluşundan itibaren bakanlar seviyesinde toplanan veya hükümet başkanlarının katıldığı Liderler Zirvesi’nde
G20, 2008 yılında meydana gelen küresel mali krizin sonuçlanmaktadır.
ardından liderler düzeyinde toplanmaya başlamıştır.
G20 çalışmalarını genellikle iki şekilde yürütmektedir:
G20 dünya ekonomisini istikrara kavuşturmada etkili
olmuş ve o zamandan itibaren gündemi; finansal • Finans kanalı, G20 maliye bakanları, merkez bankası
piyasalar, ticaret ve kalkınmayı da kapsayacak şekilde yöneticileri ve vekilleri ile yapılan tüm toplantıları
genişlemiştir. Hâlihazırda tüm kıtaları, küresel ekonomik kapsamaktadır. Yıl boyunca birkaç kez toplanarak parasal
çıktının yüzde 85’ini, dünya nüfusunun üçte ikisini ve ve mali politikalar ile döviz kuru politikaları, altyapı
uluslararası ticaretin yüzde 75’ini temsil etmektedir. yatırımı, mali mevzuat, mali katılım ve uluslararası
vergilendirme gibi mali ve ekonomik konulara
G20’nin hedefleri; odaklanmaktadırlar.

- Küresel ekonomik istikrarın ve sürdürülebilir büyümenin • Sherpa kanalı, politik katılım, yolsuzlukla mücadele,
sağlanması için üyeler arasında politika işbirliğini kalkınma, ticaret, enerji, iklim değişikliği ve cinsiyet
sağlamak, eşitliği gibi daha kapsamlı konulara odaklanmaktadır. Her
üye ülke bu toplantılarda ilgili bakanı ve atanan temsilcisi
- Riskleri azaltan ve gelecekte meydana gelebilecek (sherpa) tarafından temsil edilmektedir. Sherpa, kendi
finansal krizleri önleyecek finansal düzenlemeleri teşvik

16

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

ülkelerinin lideri adına planlama, müzakere ve uygulama G20 Dönem Başkanlığında ülkemiz gıda güvenliği
görevlerinde bulunmaktadır. ve tarım konularına öncelikli olarak yer vermiştir.
Dönem başkanlığının ana teması “Sürdürülebilir Gıda
G20’nin kapsamını ve etkisini genişletmek ve odak Sistemlerinin Tesisi Kapsamında Gıda Kayıpları ve
noktasının tam anlamıyla küresel olmasını sağlamak İsrafının Azaltılması” olarak belirlenmiş ve buna yönelik
için, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Para Fonu toplantılar ve çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
(IMF) ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar da
toplantılara davet edilmektedir. Ülkemiz G20 Dönem Başkanlığında gerçekleştirilen ya
da katkı verilen bu çalışmaların somut çıktıları;
G20, üye hükümetlerin ötesinde perspektif ve uzmanlık
üzerine plan yaparak gündemini ve karar verme sürecini • Tarım Bakanları Bildirisi
zenginleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, G20
ülkelerinden toplumun farklı sektörlerini temsil eden • Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçeve Belgesinin
sivil toplum kuruluşlarıyla da bir araya gelmektedir. Uygulama Planı
Zirve öncesinde G20’ye resmi olarak sunulan bir dizi
politika önerisi geliştirilmektedir. • G20 Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri
Eylem Planı
Türkiye ve G20:
• Gıda İsraf ve Kayıplarının Ölçülmesine Yönelik Teknik
Türkiye, hem gelişmiş hem gelişmekte olan en büyük Platform
ülkeleri kapsayan temsil niteliği yüksek yapısıyla G20’nin
küresel ekonomik işbirliği ve eşgüdüm açısından en • Tarım Alanında Üst Düzey Bilim İnsanları 4. Toplantısı
uygun platform olduğunu değerlendirmekte ve G20’nin Bildirisi’dir.
çalışmalarına aktif katkı sağlamaktadır.
Dönem Başkanlığı süresince 10 tanesi Bakan düzeyinde
G20 gündeminde tarım konusu ilk defa 2011 yılında olmak üzere yaklaşık 60 resmi toplantı düzenlenmiş, bu
Fransa’nın Dönem Başkanlığı’nda yer almış ve “Tarım toplantılara 15 bin civarında katılımcı iştirak etmiştir.
Bakanları Toplantısı” ilk kez düzenlenmiştir. Antalya Liderler Zirvesi’ne ise yaklaşık 10 bin katılımcı
iştirak etmiştir. G20’nin gündeminde yer alan pek çok
2012 Dönemi Başkanı Meksika’nın öncelikleri arasında başlıkta somut ilerleme sağlanmıştır. Ayrıca G20 ilk kez
gıda ve tarım konuları yer almıştır. Rusya Federasyonu Düşük Gelirli Gelişmekte Olan Ülkeler konusunda bir
ve Avustralya dönem başkanlıklarında da tarım; gıda çerçeve belgesi kabul etmiştir.
güvenliği, ekonomik büyüme ve istihdam konuları
ile ilişkilendirilerek öncelikli konular arasına dâhil Kuruluşumuz da gıda güvenliği, gıda israfı ve kayıplarının
edilmiştir. önlenmesi başlıkları doğrultusunda 27-29 Temmuz
2015’te İzmir’de ve 20-22 Haziran 2017’de Berlin’de
Ülkemiz 1 Aralık 2014 tarihinde üstlendiği G20 Dönem düzenlenen G20 Üst Düzey Bilim İnsanları Toplantısı
Başkanlığını 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya’da (G20 MACS), 2-3 Şubat 2015’te İstanbul’da düzenlenen
düzenlenen Liderler Zirvesi ile başarıyla tamamlamıştır. G20 Tarım Uzmanları Toplantısı gibi çeşitli toplantılara
katılım sağlanmış ve “Ekmek İsrafını Önleme
Kampanyası” hakkında bilgi verilmiştir.

17

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

SİZDEN GELENLER

M.Ufuk MİSTEPE
APK Dairesi Başkanlığı
Uzman

İŞLETMELERDE İŞ AHLAKI

Küreselleşen dünya ekonomisiyle birlikte iş etiği, işletmeler için etkinlik ve verimliliğin sağlanması, kendi kültürümüze özgü
artık vazgeçilmez bir gereklilik olmuştur. İşletmelerin iş etiğine iş ahlakı değerleri ile modern dünyanın evrensel değerlerinin
uygun davranışları, uzun vadede işletmelerin başarılarını olumlu bütünleştirilmesi ve bu sayede sinerji elde edilmesi ile mümkün
yönde; aksi davranışlar ise olumsuz yönde etkileme gücüne olacaktır.5
sahip olmuştur.1
Küreselleşme olgusu, acımasız rekabet ortamı, baş döndürücü
Ahlak, kişileri belirli davranışlara yönelten kurallar bütünüdür. bir hızla yaşanan teknolojik değişiklikler, yeni yönetim
Etik ise bu kurallar üzerine düşünen, kuralları sorgulayan bilimdir. teknikleri, organizasyon yapılarındaki değişiklikler vb. birçok
gelişme işletmeleri rekabet avantajı elde etmek uğruna yasal
Küreselleşmenin etkisi ile artan ürün ve hizmet çeşitliliği yükümlülüklerini ve/veya ahlaki değerleri çiğnemeye adeta
karşısında firmalar; tercih edilir olmayı temin için belli ilkelere teşvik etmektedir. İşte bu noktada önem kazanan iş ahlakı
bağlı olduklarını beyan etmeye yönelmiş olup ana hatlarıyla ilkeleri işletmeleri toplum yararına uygulamalarda bulunmaya
dürüstlüğü ve şeffaflığı merkeze alan bu ilkeler bütünü, yaygın davet etmektedir.6
ifadesiyle etik kurallar olarak isimlendirilmiştir. Etik kurallar
kitapçıklarında “yolsuzluk”, “görevi kötüye kullanma” ve İşletmelerin uyması gereken iş ahlakı ilkeleri şu başlıklar altında
“şeffaflık” konuları yanında “verimlilik” ve “görevde özen” gibi tasnif edilebilir: İşletme çevresine ilişkin iş ahlakı ilkeleri,
konulara da işaret edilmektedir.2 Genel olarak “iş yerinde neyin yasaların ve hukukun üstünlüğüne saygı çerçevesinde iş ahlakı
doğru, neyin yanlış olduğunu bilmek ve doğru olanı yapmak” ilkeleri, işletmelerin fonksiyon ve faaliyetleri kapsamında iş
anlamını taşıyan iş etiği, küreselleşen dünya ekonomisiyle ahlakı ilkeleri ve örnek davranış sorumluluğu kapsamındaki iş
birlikte, işletmelerin uzun vadeli başarılarında belirleyici bir ahlakı ilkeleri.6
unsur olmuştur.1
İş ahlakı uygulamalarının giderek daha fazla önem kazanması
İş ahlakı, hukuk sisteminin iş hayatının ahlaki sorunlarına yetersiz ve ilgi çekmesinin altında yatan temel sebepleri6 göz ardı
kalmasından dolayı ortaya çıkmıştır.3 İş ahlakı, iş dünyasındaki etmemeliyiz. Ahlak, kişinin huzurlu yaşaması açısından ne
mal ve hizmet üretim ve tüketim sürecindeki doğrular ve derece önemli ise ekonomik ve toplumsal ilişkilerdeki güven ve
yanlışları ifade eder. Neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusu sadakat açısından da o derece önemlidir.7
ahlaki bir konudur.4 İş ahlakı, iş hayatının kalitesini yükselten,
insanın ve kuruluşların yaptığı işe saygı duymasını ve başkalarının İş başarmanın, verim ortaya koymanın iyi yönetici ya da
da saygısını kazanmasını sağlayan unsurlardan biridir. Bir diğer personel kadrolarına sahip olmakla eş anlamlı olduğuna dikkat
ifade ile iş ahlakı, emeğinin karşılığında ücret alan çalışanların çekilmektedir (Welch & Welch 2005: 18). Bir kurumda liyakatin
yaptıkları işe aldıkları ücretin çok ötesinde değer katan ve o işe geçer akçe olduğunun en inandırıcı işareti, bir göreve dair
anlam kazandıran bir kavram olduğu gibi işveren açısından da yetersizliğin tespiti durumunda yetersizlik arz eden personel ya
sosyal sorumluluğun en önemli unsurlarından biridir.3 da yöneticinin görevden el çektirilmesidir. Yarınları hedefleyen
“akıllı” kuruluşlarda yetersizlik durumunda takınılan tavır, zaten
Endüstrileşme ile iş yaşamındaki faaliyetler karmaşık hâle görevden el çektirmedir.2
gelmiştir ve bu nedenle zaman zaman hak ihlalleri ortaya
çıkmaktadır. Yasaların yanında insanların vicdanlarına ve moral Ahlaki kurallara uymayan işletmelerin katlanmak zorunda
dünyalarına hitap edilmesi ile hak ihlallerinin engellenebilmesi kalacağı birtakım maliyetler de olacaktır. Bunlardan bazıları
mümkündür. Bu nedenle ahlak, iş ahlakı, iş ahlakının iş yaşamına (Kutlu, 2008); • Tüketici tatminsizliği, • Verimlilikte düşüş, •
etkisi son derece önem kazanmaktadır. Günümüz iş yaşamında Kârlarda azalma, • Metod ve süreçlere karşı ilgisizliğin norm
hâline gelmesi, • İşyerinde korku ve yıkıcı rekabet atmosferi

18

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

oluşması, • İş ortamında işbirliği ve dayanışmayı sağlamanın de söz etmek gerekir.10
güçleşmesi, • İşgörenlerde ve yönetim kadrosunda yüksek
seviyeli bireysel stres düzeyi, • İş ortamını paylaşanlar arasında İş ahlakının evrensel ilkelerine uymak iş yaşamında karşılaşılan
saygı dışı davranışlarda artış, • İşletme açısından itibar ve satış birçok sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır. Sıkça şikâyet
kaybı…6 ettiğimiz iş ahlakında zafiyet, rüşvet, yolsuzluk, ihalelere fesat
karıştırma, kalitesiz ve hileli mal üretme, vergi kaçırma, lüks
Çalışanların veya yöneticilerin iş ahlakı ilkelerine uygun tüketim, aşırı kâr peşinden koşma, hayali ihracat gibi birçok
hareket etmemesi yüzünden işletmeler maddi ve manevi olumsuzluk en alt düzeye inecektir. İş ahlakının evrensel
açıdan zarara uğramaktadır. Söz konusu zararlar “ölçülebilen” ilkelerine ve ahilik ilkelerine uyan işletmeler büyük ölçüde
ve “ölçülemeyen” zararlar olarak iki grupta ele alınabilir. etkinlik ve verimlilik sağlayacaktır. İşletmelerin verimliliği ve
Ölçülebilen zararlar işletmelerin iş ahlakı ile ilgili çeşitli kârlılığı artarak rekabet avantajı elde edeceklerdir.5
ihmal ve suistimallerden ötürü ödemek zorunda kaldıkları
tazminatlar, cezalar veya bu sebeple mâruz kaldıkları iş gücü / İnsan ilişkilerinden, işletmenin uyguladığı politikalardan ve
verimlilik kayıpları gibi hususlardır. Ölçülemeyen zararlar ise fonksiyonlarından kaynaklanabilen etik sorunlar işletmelerin
bahsi geçen suistimallerin sebep olduğu güven ve itibar kaybı etik çöküşlerine zemin hazırlamaktadır. Eğer temel uyarı
gibi sonuçları daha uzun süre etkisini devam ettiren ve tamiri işaretleri belirlenemezse işletmeler önemli kayıplara uğramakta
güç olan hususlardır. Nitekim “Güven bir ruh gibidir, bir kere ve çöküş de kaçınılmaz olmaktadır.1
gittiğinde bir daha geri gelmez.” sözü bu durumu veciz biçimde
ifade etmektedir.7 Ülkemizde ücretleme konusunun hak ettiği Ülkemizde hem özel hem de kamu sektöründe iş ahlakının
ilgiyi görmediği ve dolayısıyla iş ahlakı açısından uygun, adil bir kurumsallaşması kalkınmamız için çok önemlidir. Ekonomik
ücretlemenin sistematik olarak nasıl yapılabileceği konusunda ilişkilerde güven son derece önem arz eder. Uluslararası iş
belirsizliğin olduğu söylenebilir.8 Çalışanlarına daha fazla ücret birliğinin en mühim bileşenleri; dürüstlük, karşılıklı saygı ve güven
ve sosyal imkânlar sağlayan şirketlerde ilk bakışta bunun olmaktadır. Devletin saygınlığının korunması ve yolsuzlukların
işletme için bir maliyet olduğu söylenebilir. Oysa madalyonun önlenmesi açısından ahlaki değerlerin kamu ve özel sektördeki
bir de öteki yüzü vardır. İşletmenin çalışanlarına daha fazla ilişkilerde vazgeçilemez bir unsur olarak algılanması gerekir.
değer vermesi hâlinde çalışanların işletmeye daha fazla katkıda Kamuoyuna bu konuda önemli görevler düşmektedir. Ahlaki
bulunmak için gayret edecekleri söylenebilir.4 kuralların yönetim mekanizmasına yerleştirilmemesi sistemdeki
aksaklıkları ortaya çıkaramayacağı gibi sistemi geleceğe de
Kamu yönetiminde bir etik altyapının oluşturulmasının sekiz taşıyamayacaktır. Sonuç olarak iş ahlakı olgusunun geliştirilmesi
kilit unsuru bulunmaktadır. Bunlar; etkili bir yasal alt yapı, ve kurumsallaşmasının sağlanması ancak toplumun tüm
siyasi irade, etkin hesap verme mekanizmaları, uygulanabilir kesimlerinin katılımıyla mümkün olabilir.11
davranış kuralları, mesleki sosyalleştirme mekanizmaları, kamu
yönetiminde uygun çalışma koşulları, ahlaki konularda eş KAYNAKÇA
güdüm sağlayan bazı kuruluşların varlığı ve kamu görevlilerini
denetleyen medya dâhil etkin bir sivil toplum olarak sayılabilir.9 1 DOĞAN, Nilhun – İş Etiği ve İşletmelerde Etik Çöküş, sh. 179 - 200 http://
dergipark.gov.tr/download/article-file/289383
Türkiye’deki iş ahlakı çalışmalarını kamu sektörü, özel sektör ve
sivil toplum kuruluşları olarak 3 başlıkta incelemek mümkündür. 2 ÖZTÜRK, Dr. Muammer – Kurumsal Verimlilik ve Görev Ahlakı, İş Ahlakı
Kamuda iş ahlakı ile ilgili çalışmalar doğal olarak yasal Dergisi, Mayıs 2009, Cilt: 2, Sayı: 3, sh. 121 – 133.
düzenlemeler ile yürütülmektedir. Özel sektördeki gelişmeler
firmaların pazar arayışları ve artan rekabet ile paralel gitmektedir. 3 ZAİM, Yrd. Doç. Dr. Halil - İnsan Kaynakları Yönetimi Açısından İş Ahlakı, İş
Firmalar kurumsal ilişkiler ve markalaşma açısından temel bir Ahlakı Dergisi, Kasım 2008, Cilt: 1, Sayı: 2, sh. 97 – 104.
araç olarak gördükleri iş ahlâkı uygulamalarını kamuoyunda
güveni tesis etmek için kullanmaktadırlar. Sivil toplum 4 AKTAN, Prof. Dr. C. C. – İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk Kavramı, Meslek
kuruluşlarının yaptığı çalışmalar ise daha çok çeşitli uygulamalar Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk, İstanbul: ARI Düşünce ve Toplumsal Gelişim
üretme ve iş ahlakını özendirmeye odaklanmaktadır.9 Derneği Yayını, 1999.

Kamu görevlileri, özel sektör kuruluşlarında çalışan personelden 5 BEKTAŞ, Prof. Dr. Çetin – İşletmelerde İş Ahlakı, Business & Management
bireysel nitelik itibarıyla ahlaken ne daha kötü ne de daha Studies: An International Journal Vol.: 3, Issue: 3, Year: 2015, ss. 327 – 363.
iyidirler. Kamu görevlilerini diğer çalışanlardan ayıran en önemli
faktör; kamu yararını esas alan, yasalara, yargı makamlarına, 6 ŞAHİN, Uzm. Levent / YILDIRIM, Uzm. Kadir – İşletmelerde İş Ahlakı
yöneticilerine, seçilmişlere, halka ve yetkili diğer organlara karşı Uygulamaları için Genel Çerçeve, İş Ahlakı Dergisi, 2008, Cilt: 1, Sayı: 1, sh.
sorumluluk taşıyan demokratik bir idarede çalışıyor olmalarıdır. 55 – 66.
Bu nedenle kamu görevlilerinden hizmetlerinde halkın yararını
esas almaları ve kamusal sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri 7 ÇELİK, Sibel – İş Ahlakı Uygulamalarının Çalışan Memnuniyeti ile İlişkisi, İş
beklenir.10 Ahlakı Dergisi, Mayıs 2010, Cilt: 3, Sayı: 5, sh. 21 – 40.

Etik ilkelere bağlı bir kurum kültürü; toplumda, özel sektörde ve 8 ACAR, Prof. Dr. Ahmet Cevat – İş Ahlakı Açısından Ücret Yönetimi Sistemi,
kamuda paralel çalışmaların birlikte yapılmasıyla sağlanabilir. Bu İş Ahlakı Dergisi, Bahar 2014, Cilt: 7, Sayı: 1, sh. 95 – 148.
nedenle “toplam kalite” kavramı gibi “toplam etik” teriminden
9 EĞRİ, Taha / SUNAR, Dr. Lütfi – Türkiye’de İş Ahlakı Çalışmaları: Mevcut
Durum ve Yönelimler, İş Ahlakı Dergisi, Mayıs 2010, Cilt: 3, Sayı: 5, sh. 41
– 67.

10 ERYILMAZ, Dr. Bilal / BİRİCİKOĞLU, Dr. Hale – Kamu Yönetiminde Hesap
Verebilirlik ve Etik, İş Ahlakı Dergisi, Mayıs 2011, Cilt: 4, Sayı: 7, sh. 19 – 45.

11 ÖZGENER, Yrd. Doç. Dr. Şevki – İmalat Sanayii İşletmelerindeki Kamu
ve Özel Sektör Yöneticilerinin İş Ahlâkına İlişkin Tutumları, Amme İdaresi
Dergisi, Cilt: 35, Sayı: 1, Mart 2002, s. 175 – 199.

19

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

SİZDEN GELENLER

Turan EKMEKCİ
Alım Muhafaza Dairesi Başkanlığı
Ziraat Yüksek Mühendisi

ÜLKEMİZİN YÖRESEL PİRİNÇ ÇEŞİTLERİ

Tüketicilerin pirinç tercihleri ülkeden ülkeye veya bölgeden çok az miktarda üretim yaptığı, bazı yörelerimizde ise artık
bölgeye değişiklik göstermektedir. Ilıman iklim kuşağına verimi daha yüksek ve hastalığa dayanıklı yeni çeşitlerin
giren ülkelerde genelde düşük amilozlu, kısa, orta veya ekilmesi nedeniyle yerel çeşitlerimizin her geçen gün
uzun taneli çeşitler tüketilmektedir. giderek azaldığı veya ekilmediği görülmektedir. Dolayısıyla
ziyaret etme imkânı olan veya bu yörelere yolu düşen
Filipinler, Endonezya, Tayland, Pakistan ve Çin gibi pilav severlerin aşağıda isimlerini belirttiğimiz yöresel
ülkelerde ince, uzun taneli ve orta amiloz içerikli; Hindistan, çeşitlerimizi mutlaka tatmalarını tavsiye ediyoruz.
Bangladeş ve Brezilya gibi ülkelerde ise yüksek amiloz Tosya Pirinci (Sarıkılçık): Tosya ilçesi pirinci, lezzeti ile
içerikli çeşitler tercih edilmektedir. tanınmış olup pirinç piyasasında sık sık ismi “Tosya Pirinci”
olarak uzun yıllardır anılmaktadır.
Pakistan ve Hindistan’da Basmati, İran’da Haşimi ve
Güneydoğu Asya’da Tayland başta olmak üzere bazı Tosya ilçesine has çeltik türü olan Sarıkılçık, verimi düşük olsa
ülkelerde Jasmine çeşitlerinin aromatik pirinçleri de da ülkemizin en lezzetli pirinci olarak kabul edilmektedir.
tüketilir. İsmini çeltiğinin ucundaki kızıla çalan kılçıktan almıştır.
Genetiğiyle oynanmamış, nadir pirinçlerden biridir.
İtalya’da Arborio ve Carnaroli; İspanya’da Bomba gibi beyaz En büyük özelliği tanelerinin ufak olmasına rağmen
göbekli, rizotto ve paella yapımında kullanılan çeşitler piştikten sonra en az 3-4 kat büyümesidir. Dünyanın en
tercih edilmektedir. lezzetli pirincidir. Kesinlikle pilav dışında hiçbir yemekte
kullanılmaz çünkü çok fazla su çektiği için diğer yemeklerde
Çin ve dünyanın bazı gelişmiş ülkelerinde siyah pirinçler ayarlanamaz.
de tüketilmektedir. Kuzey Amerika’da bataklıklarda
yetiştirilen yabani pirinçler ise ABD ve bazı gelişmiş
ülkelerde diyetlerde tüketilmektedir.

Ülkemizde ise uzun ve geniş tane yapısına sahip, düşük
amiloz içerikli çeşitler tercih edilmektedir.

Ülkemizde en az 250 yıllık geçmişe sahip olan pirinç, bir
kültür ve damak tadı hâline gelmiştir.

Ülkemize çeltik bitkisinin Mısır üzerinden giriş yaptığı;
Suriye, Tuna kıyıları, Meriç ve kollarının suladığı alanlardan
özellikle de Filibe’den tohumlarının alındığı ve 1750
yılında ilk Tosya’ya getirilerek tarımına başlandığı tahmin
edilmektedir. Nitekim ilk çeltik fabrikası da 1926 yılında
yine Tosya’da kurulmuştur. Cumhuriyet’in ilanından önce
sadece Kastamonu, Maraş, Diyarbakır ve Bursa illerinde az
miktarda çeltik yetiştirildiği; üretiminin ise daha çok büyük
şehirlerdeki varlıklı ailelerce yapıldığı ifade edilmektedir.

Ülkemizde yerel çeşitlerin yetiştirildiği yörelerde
günümüzde üreticilerimizin çeltik tarımından vazgeçtiği
veya sadece o bölgenin tüketimine cevap verecek derecede

20

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

Derviş Pirinci: Hatay ili Hassa ilçesi Aktepe’deki volkanik Kıbrıscık Pirinci: Bolu’ya özgü bir pirinç türüdür. Oldukça
arazilerde üretilmektedir. Pirincin adının Derviş olarak lezzetlidir ve lezzetinin ilçede içme suyu olarak kullanılan,
adlandırılmasının yörede ıslahat çalışması yapan Derviş Bolu Dağları Köroğlu sularının çeltik tarlalarında
Paşa ile yakın bir ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Bazı kullanılmasından kaynaklandığı sanılmaktadır. 200-
köylerde “Derviş Paşa Pirinci” olarak da ifade edilmektedir. 300 metre derinlikteki vadilerde yetişmesi de lezzetini
Kabuğu az alınmış, pembemsi, çok lezzetli bir pirinçtir. artırır. Oldukça sarp bir arazide yetişir. Bolulu ustaların
çoğu pilavlarında Kıbrıscık pirinci kullanırlar. Özellikle
Karacadağ Pirinci: Diyarbakır’a bağlı Karacadağ havzasında “Mengen Pilavı” adlı meşhur yemek, Kıbrıscık pirincinden
üretilmektedir. Orta tane pirinç grubunda yer alan yapılır. Lezzetindeki farklılıktan dolayı mineral ve genetik
Karacadağ, damak tadı açısından yörede çok tutulan bir yönden araştırılmaya alınmıştır. Fabrikalar yerine köy
çeşittir. değirmenlerinde dövüldüğü için taşlı olur. Özellikle “Acem
Sönmüş bir volkan olan Karacadağ’ın bol miktarda mineral Pilavı” olarak adlandırılan, tavuktan yapılan meşhur yemek
içeren özel toprak yapısı ve sulama suyu nedeniyle Kıbrıscık pirincinden yapılır. Bu pirinçle yapılan pilavın 1
Karacadağ pirinci diğer pirinç çeşitlerinden daha farklı lezzet hafta bayatlamadığı söylenir.
ve yapıya sahiptir. Pirincin dış görünüşü diğer pirinçler gibi Sınırlı miktarda yetişir. Adına Çömlek Patlatan da
açık beyaz değil mat beyaz ile açık sarı renk tonlarındadır. denmektedir. Piyasadaki pirinçler gibi beyaz değildir.
Kullanılan suyun özellikleri de farklı olup diğer çeltikler
15 ºC’nin üzerindeki sıcaklığa sahip sulama suyu ile Akçeltik: Ağırlıklı olarak Çorum ve ilçelerinde üretimi
yetiştirilirken Karacadağ çeltiği, kış mevsiminde yağan yapılan iri ve yuvarlak taneli bir pirinç olup çok lezzetlidir.
karların erimesiyle akan derelerin 5-10 ºC sıcaklığındaki Özellikle İskilip dolmasında bu pirinç kullanılır.
serin kar sularıyla yetiştirilmektedir.
Karacadağ pirincinin lezzeti; diğer çeşitlere göre ağırlığının
en az üç katı kadar su çekmesi, tanelerinin dolgunluğu,
lapalaşmaması, tanelerinin birbirine yapışmaması, diri oluşu
ve sunî gübreye ihtiyaç duymayışından kaynaklanmaktadır.

Maraş Sarısı: Kahramanmaraş ve çevresinde yetiştirilen
en özel pirinç çeşididir. Rengi sarımtırak olduğu için Maraş
sarısı adını almıştır. Batı illerinde renginden dolayı pek
tercih edilmez. Tat itibarıyla ülkemizin en lezzetli pirincidir.
1 ölçü pirinç, 2 ölçü su kullanılarak pişirilir.

Konuralp (Kasaba) Pirinci: Düzce ilinde yetiştirilen, kasaba
pirinci olarak da bilinen Konuralp pirinci; 1800’lü yıllardan
itibaren Osmanlı saray mutfağının baş tacı olup padişah
yemeklerinin pirinci olarak bilinir. Çok iri olmamasına
karşın tüketenlerin vazgeçemediği bir lezzete sahiptir.

Gönen Baldosu: Balıkesir ili Gönen ilçesinde yetiştirilen
Baldo pirinci, iriliği ili meşhur olup ülkemizin en kaliteli
pirinç türüdür. Kalitesi tadından gelmektedir. Çabuk pişer,
iyi pişer, tabakta birbirine ve yerken damağa yapışmaz. Çok
farkı bir lezzeti vardır. Bir avuç Gönen baldosu, piştikten
sonra bir tencere pilav olarak karşınıza çıkar.

21

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

EĞİTİM KÖŞESİ

Nihal NALÇACI
Personel Eğitim ve Dairesi
Başkanlığı
Uzman

GÜVENLİ İNTERNET EĞİTİMİ

2018 yılı hizmet içi eğitim planımız ve var olan ihtiyaçlar doğrultusunda kurum personelimize ve tarım sektöründe faaliyet
gösteren çeşitli şirket ve firmalardan gelen talepler doğrultusunda ilgili personele yönelik verilen eğitimlerimiz devam
etmektedir.
28-31 Mayıs 2018 tarihleri arasında merkezde görev yapan tüm personelimizin internet ve bilgisayar kullanımlarında
farkındalıklarını artırmaya yönelik “güvenli internet eğitimi” düzenlenmiştir. Söz konusu eğitim, bilgi işlem dairesi başkanlığı
personeli Cevdet Sunay Kaygusuz tarafından bütün çalışanlarımıza genel müdürlük ve güvercinlik eğitim merkezimizde
verilmiştir.
Gerçekleştirilen bu eğitim ile tüm çalışanlar tarafından kullanılan karmaşık parola sisteminin nasıl olması gerektiği
katılımcılara anlatılırken aynı zamanda internet kullanımında kişisel güvenliğimizi nasıl sağlayacağımıza yönelik çeşitli
sunumlar ve aktarımlar yapılmıştır.

22

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

EKMEK İSRAFINI ÖNLEME KAMPANYASI

İSRAF
Ne diye israf edersin ekmeği?

Düşün aç yatan bebeği.
Çöpe atmak yerine,
Değerlendir nimeti.

Allah, sana bol vermiş,
Çöpe atma ye demiş.
Ekmeğin kıymetini,
Aç kalmadan bil demiş.

Çocuğunu fırına sal,
Ekmeğini karar al.
Fazla gelen ekmeği,
Fakir komşulara sal.

Ekmek büyük nimettir,
Yokluğu zor, gerçektir.

Böyle israf edersen,
Kaybeden millettir.

Sorgun Mehmet Akif Ersoy Lisesi
6/A Sınıfı Öğrencisi
BÜŞRA GÜL ÖZSOY

23

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

ŞUBELERİMİZİ TANIYALIM

YERKÖY ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Yerköy Şube Müdürlüğü, 1938 olup ülkemizde TÜİK verilerine göre Şefliği ve Akdağmadeni, Kadışehri
yılında A Sınıfı Şube Müdürlüğü en fazla yeşil mercimek üretimi Geçici Alım Merkezleri olmak
olarak kurularak, önce Ankara Yozgat ilinde yapılmaktadır. üzere 12 noktada faaliyetleri
Bölge Müdürlüğü’ne daha sonra da yürütülmektedir.
Kayseri Bölge Müdürlüğü’ne bağlı İş Yerinin İştigal Konusu: Yerköy
statüde faaliyet göstermiştir. Şube Müdürlüğü hinterlantında Ulaşım Durumu: Yerköy Şube
yoğun olarak ekmeklik ve Müdürlüğü, Ankara - Sivas karayolu
2005 yılında Kurumumuzun makarnalık buğday ile arpa alımı güzergâhında bulunmakta olup
yeniden yapılanması kapsamında; yapılmaktadır. Geçmiş yıllarda Ankara’ya 180 km, Sivas’a 220 km
Şube Müdürlüğü olarak 5 Ajans nohut ve mercimek alımı da mesafededir. Yerköy ilçesi, Yozgat
Âmirliği, 4 Tesisli Ekip Şefliği ve 2 yapılmıştır. Pirinç, fındık ve fındık ilinin batısında yer almaktadır. İl
Geçici Alım Merkezi ile birlikte şu yağı satışları perakende olarak merkezine uzaklığı 40 km olan ilçe,
an itibariyle 12 noktada faaliyetini devam etmektedir. Yozgat - Ankara ve Yozgat - Kırşehir
sürdürmektedir. karayolu üzerinde bulunmaktadır.
Personel Durumu: Yerköy Şube
İç Anadolu Bölgesi hububat üretimi Müdürlüğü merkezinde 28, bağlı Doğusunda Yozgat il merkezi,
yönünden Ekmeklik ve Makarnalık iş yerlerinde ise 29 olmak üzere batısında Kırşehir’in Çiçekdağı
Buğdaylarda birinci sırada yer toplam 57 personel ile iş ve işlemler ilçesi, güneyinde Şefaatli,
almaktadır. yürütülmektedir. kuzeyinde ise Çorum’a bağlı
Sungurlu ilçesi bulunmaktadır.
Yerköy Şube Müdürlüğü de İç Şube Müdürlüğü’ne Bağlı İş Yüzölçümü 144.748 ha (1.447,48
Anadolu Bölgesi’nde hem üretim Yerleri Unvanları: Yerköy Şube km2), deniz seviyesinden yüksekliği
hem de TMO alımı yönüyle ilk Müdürlüğü’nün; Yozgat, Sorgun, ise 774 metredir.
sıralarda bulunmaktadır. Ayrıca Şefaatli, Doğankent ve Sarıkaya
Şube Müdürlüğü hinterlantında Ajans Âmirlikleri ile Sekili, Saray, İç Anadolu ve Karadeniz
yeşil mercimek üretimi yapılmakta Osmanpaşa, Sarıkent Tesisli Ekip Bölgesi arasında geçiş noktası

24

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

oluşturmaktadır. İlçenin karayolu merkezinde 10.000 ton’luk beton Bozok adı verilen Yozgat ili ve
ve demiryolu ulaşımı mevcuttur. silo, 20.000 ton’luk çelik silo ve çevresi (Yerköy dâhil) İlkçağlardan
En yakın havalimanı 220 km 20.000 ton’luk da diğer depolama beri çeşitli medeniyetlerin izlerini
mesafedeki Ankara ve Kayseri sistemi ile birlikte toplamda 50.000 taşır. Yerköy, Galatların başkenti
havalimanlarıdır. İlçenin karayolu ton’luk depolama kapasitesi Tavium’a (Büyüknefes köyüne) 20
ile diğer illere bağlantısı vardır. mevcuttur. km, Hattilerin başkenti Hattuşaş’a
Kent merkezinde yer alan terminale 60 km, Medlerin başkenti Pteria’ya
ulaşım, şehir içi minibüsleriyle Saray Tesisli Ekip Şefliği’nin (Şahmuratlı köyüne) 70 km ve
sağlanmaktadır. toplam 9.800 ton, Sekili Tesisli Romalıların Charsiyanon eyâleti
Ekip Şefliği’nin 14.100 ton, Yozgat başkentine (Muşallim köyüne) 160
Ankara - Kayseri ve Doğu Ajans Âmirliği’nin 50.000 ton, km uzaklıktadır.
Anadolu bölgesine bağlantıyı Osmanpaşa Tesisli Ekip Şefliği’nin
sağlayan demiryolu Yerköy’den 5.000 ton, Sorgun Ajans Âmirliği’nin Anadolu’nun en eski yerleşim
geçmektedir. Yerköy, Şefaatli ve 14.600 ton, Doğankent Ajans yerlerinden biri olan Yerköy,
Yenifakılı ilçelerinde tren istasyonu Âmirliği’nin 9.800 ton, Sarıkaya Anadolu Halk Edebiyatı’nın zengin
bulunmaktadır. Gar istasyonları Ajans Âmirliği’nin 44.800 ton, ürünlerini barındırmaktadır. Bölge
ilçe merkezlerindedir. Şefaatli Ajans Âmirliği’nin 17.500 Türklerin Anadolu’ya geldiği
ton, Sarıkent Tesisli Ekip Şefliği’nin zamana kadar çeşitli kavimlerin
Şube ve Bağlı İş Yerlerinin 18.300 ton olmak üzere toplamda yerleştiği bir yer olmuştur. Bölge,
Konaklama İmkânları: Şube Şube ve Ajanslar genelinde sırasıyla Hattiler, Frigler ve Perslerin
Müdürlüğü merkezinde 14, Yozgat 233.900 ton kapalı depolama alanı hâkimiyeti altında kalmış, bir ara
Ajans Âmirliği’nde 2, Doğankent mevcuttur. Roma İmparatorluğu’nun eyâleti
Ajans Âmirliği’nde 2, Sarıkaya olmuş, Helenistik devirde ise
Ajans Âmirliği’nde 6, Şefaatli Yerköy’ün Tarihçesi: Sorgun Ankara’yı başkent yapan Galatların
Ajans Âmirliği’nde 2 olmak üzere ilçesi sınırları içerisinde bulunan (Keltler) eline geçmiştir. Bölge daha
toplamda 26 yatak kapasiteli “Alişar Höyüğü”nde yapılan sonra Bizans hâkimiyetine girmiştir.
misafirhane imkânı bulunmaktadır. kazılar neticesinde 5000 sene
öncesine ait eserler bulunmuştur. 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra
İşyeri Depolama İmkânları ve Anadolu’nun birçok bölgesi gibi kitleler halinde Anadolu’ya
Kapasitesi: Yerköy Şube Müdürlüğü

25

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

gelen Bozoklu Türkmenler, Bizans bölgesi içinde SİZDEN GELENLER
yer alan Danişment sahasına oymaklar halinde
yerleşmişlerdir. Bunların bir kısmı köylerde yerleşik İbrahim AĞMİL
hayata başlamışlar, önemli bir kısmı da bölgedeki Yerköy Şube Müdürlüğü
yaylak ve kışlaklarda göçebe olarak hayatlarını Başuzman
devam ettirmişlerdir. Göçebe hayatın sona ermesiyle,
köy hayatına ve tarımsal yaşayışa başlamışlardır. Yerköy Şube, şubelerin paşası,
Yozgat ve çevresindeki diğer yerleşim birimlerinde Canım Türkiye’min, tam da ortası.
olduğu gibi Yerköy ve Yerköy’e bağlı köyler de bu Vilâyetim der, başka ajans tanımaz,
Bozoklu Türkmenlerden oluşmaktadır. 1925 yılında Bozok Yaylası’nın, Yozgat Ajansı.
mütevazı bir köy olarak kurulan Yerköy, 1930 yılında Şefaatli şaha kalkmış, sürekli çalım atar.
demiryolunun geçmesi ile kısa bir süre içinde hızla Üreticisi pek memnun, hiç durmaz alım yapar,
gelişerek 1935 yılında bucak (nahiye), 25.08.1945 Ajansın tam ortasından, geçiyor tren hattı,
tarihinde ise ilçe olmuştur. Yerköy’ün rekoruna, sürekli katkı yapar.

Gezip Görülmesi Gereken Mekânlar: Müzeler ve Yol üstünde, inci gibisin Sorgun,
Örenyerleri: Karslıoğlu Konağı, Etnoğrafya Müzesi, Yığın sahan çok uzak, çiftçilerin pek yorgun.
Kerkenez Harabeleri (Keykavus Kalesi), Büyüknefes Kaymakamlık el koymuş, ajans elden gidiyor,
(Tavium) , Çeşka Yeraltı Şehri, Alişar Höyüğü, Sarıkaya Nedendir bilmem ama personelin pek durgun.
ilçesinde bulunan Basalica Therma (Aqua Sarvenae)
Antik Kenti ve efsanelere konu olmuş Roma dönemine Çok şirinsin, vazgeçilmezsin Doğankent,
ait Kral Kızı Hamamı. Kaleler ve Kuleler: Behramşah Arayan bulur seni, kentten uzakta bir semt,
Kalesi, Saat Kulesi. Çiçek açmış bağın, bahçen çok güzel,
Çamdan başka, meyven yoktur Doğankent.
Kaplıcalar: Sarıkaya Tarihî Kral Kızı Kaplıcaları, Sorgun
Kaplıcaları, Boğazlıyan Cavlak Kaplıcaları, Yerköy Yerköy Şube ile yarışır ajansı Sarıkaya,
Kaplıcaları, Akdağmadeni Karadikmen Kaplıcaları, Sarıkaya aya giderken, Doğankent kalmış yaya.
Saraykent Kaplıcaları. Yerköy İlçesi Merkezi’nin 1 Tesislerin çok güzel, endamın yeter sana,
kilometre güneydoğusunda arkeolojik sit alanı Uyuz Sanki bir saray gibisin, tepede Sarıkaya.
Hamamı yer almaktadır. Tek katlı yapılardan meydana
gelmiş olup halen faaliyettedir. Yozgat’ım sürmeleri, çekiyor kaşa,
Koltuk ambarın senin, Osmanpaşa.
Câmiler: Çapanoğlu Câmii, Başçavuş Câmii, Bozok Yaylası’nda yükselen otağ gibisin,
Kayyumzâde (Demirci Ali Efendi) Câmii, Cevheri Değmesin yiğitlerimin, ayağı taşa.
(Cevahir) Ali Efendi Câmii, Kubbeli Câmi, Salih Paşa Şube Müdürümüz, Yaşar Demirtaş,
Câmii, Saray Köyü Çapanoğlu Câmii. Türbeler: Yozgat Muavinleri, Davut ile Erhan iyi gardaş,
ve çevresinde yer alan Çandır Şahsultan Hatun Türbesi Ürünleri aldık siloları doldurduk,
(Kümbeti), Çayıralan Çerkezbey Türbesi, Osmanpaşa Buğday bitleri ile başlıyor savaş.
Türbesi ve Görpeli ilin önemli türbeleridir. Höyükler: 2018 yılı alım dönemimiz hayırlı olsun,
Uyuz Hamamı, Delice Köyü, Karaosmanoğlu, Konak, Rabbim bereket versin, depolar dolsun.
Höyüktepe Höyükleri, Yerköy Tümülüsü ile İnboynu Çiftçimin malını almayan tüccar,
Kaya Yerleşimi, Gülabiözü Deresi ve Yukarıelmahacılı Hasat sonunda, saçını yolsun.
Düz Yerleşimleri.
Parmak çöreği, Testi kebabı,
Yörenin Tavsiye Edilecek Meşhur Unsurları: Yöre Yemeden geçme sakın, Tandır kebabı.
beslenmesi büyük ölçüde buğday ürünlerine, unlu Yaylaların hası, Bozok Yaylası,
yiyeceklere dayanmaktadır. Bulgur, yarma ve İçmeye doyamasın, Arabaşı çorbası.
düğürcük hemen hemen her türlü yemeklerde ve
çorbalarda kullanılır. En önemli yemekleri; Arabaşı, Seyyah oldu Ağmil, çok Şube gezdi,
Madımak, Testi Kebabı ve Yozgat Tandır Kebabı’dır. Güzel kardeşlik gördü, Yerköy’ü sevdi.
Çok sevdiği Ofis’ine, ömrümü verdi,
Yerköy bahçesinde, gülleri derdi.

26

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

EN KIDEMLİ EN GENÇ
PERSONEL PERSONEL

Mehmet BOLAT protez bacağımla çalışmaya yeniden Tayfun MEŞE
başladım.
(HAZİN BİR TREN KAZASI) 14.10.1994 Yozgat doğumluyum.
Bu elim kazadan önce ayrıca Yozgat Endüstri Meslek Lisesi
1955 Yozgat doğumluyum. İlkokul 1974 yılında İstanbul’da bakır tel Metal İşleri Bölümü mezunuyum.
mezunuyum. 1978 yılında Yerköy fabrikasında çalışırken sağ elimi 30.01.2015 tarihinde Sarıkaya
Şube Müdürlüğü’nde geçici işçi olarak silindir makinesine kaptırdım ve Ajans Âmirliği’nde Depo
göreve başladım. 1983 yılında, Yerköy sağ elimin parmaklarını kaybettim. Teknisyeni olarak göreve başladım.
Şube’ye bağlı Sekili Ajans Âmirliği’nde Bu durumun bende ruhsal çöküntü
muvakkat bekçi olarak çalışmaya oluşturması beklenirken, Yüce Göreve başladıktan sonra
devam ettim. Evimin Yerköy’de olması Allah’ın izni ile büyük bir azim ve istek Kurumuma daha faydalı olmak
dolayısıyla, 30 km uzaklıkta bulunan, ile hayata bağlanmayı becerebildim, için Bozok Üniversitesi Makine
Sekili Ajans Âmirliği’ne günlük gidiş küsmedim, yılmadım, isyan etmedim Bölümü’nü tercih ederek hem iş
geliş yapıyordum. Hayatımı değiştiren ve sadece çocuklarımın rızkını hak hem de eğitim hayatıma devam
ve hiç unutamadığım o vahim tren ederek kazanmak istedim. etmekteyim.
kazası oluncaya kadar bu şekilde
yaşamımı sürdürdüm. Protez ayağıma rağmen, fındık İşe girmeden önce Ofis ile ilgili
alımlarında görevli olarak, Artvin bilgiye sahip değildim. Sarıkaya
O gün, Yerköy Şube Müdürlüğü’nden ili Borçka ilçesine giderek, fındık Ajans’ta yoğun bir hububat alımı
almış olduğum, badana makinesini, alımlarında görev yaptım. 25 yıldır ve satışı gerçekleşmektedir.
Sekili Ajans Âmirliği’nde, Ankara Bölge hizmetli olarak çay ocağına baktım, Ben de Kurumumuzun sağlıklı
Müdürlüğü’nden geçici görevli gelen gerektiğinde evrak memurluğu işleyişinde kendi adıma düşen
boyacı işçi arkadaşlara, götürmek için yaptım, masaları da sildim, temizlik görevleri yerine getirdim.
Yerköy’den Sekili’ye hareket etmek de yaptım. İşimi çok sevdiğim için
üzere olan trene binmek istedim. verilen her görevi yerine getirdim. Ofis’in bir aile gibi sıcakkanlı
Trenin hareket halinde olması ve o Personel Servisi’nde, Bilgi İşlem insanlardan oluştuğunu, her
anda ayağımın kayması sonucunda, Servisi’nde memur olarak çalışmaya gün daha fazla idrak ettim.
tren raylarına düştüm. Kendimi devam ettim. Açık yığınlarda elevatör Geçici görevli gittiğim yerlerde
toparlamaya çalışırken, hareket eden çalıştırdım, bekçilik yaptım, yıllarca Kurumumuzun çiftçi için ne kadar
trenin altında kaldım ve sol bacağımı izin dahi kullanmadan, mesai dahi önemli bir yer olduğunu anladım.
oracıkta kaybettim. Yardımıma koşan almadan çalıştım. Çalışma hayatım boyunca
Yerköy halkı beni Devlet Hastanesi’ne Kurumumuz için daha faydalı işler
götürdüler. Uzun tedavi ve ameliyatlar Bugün itibari ile Kurumumuzda 40 yapmak istiyorum.
neticesinde, şahsıma 6 ay süre ile yıldır hizmetime devam etmekteyim.
‘Çalışamaz Raporu’ verildi. Şu andaki görevimle Yerköy Şube Saygılarımla…
Müdürlüğü’nde, halka perakende ürün
Bunun sonucunda, Sosyal Sigortalar satışı işlemlerini yürütmekteyim.
Kurumu beni emekliye sevk etmek
istedi. Çalışmayı ve Kurumumu çok Hayatın bütün zorluklarını yaşadım.
sevdiğim için doktoruma giderek, Buna rağmen yaşama dört elle
çalışabileceğimi belirttim ve emekli sarılmak ve verilen görevleri severek
edilmek yerine, ayağıma protez yerine getirmek en büyük prensibim
takılarak, işe dönmemin sağlanmasını olmuştur. Bir Ofis’çi çocuğu olarak,
rica ettim. Almış olduğum ‘Çalışabilir babam ve benim aynı Kurumun
Raporu’ ile görevime geri döndüm ve ekmeğini yemiş olmamız dolayısıyla,
Yerköy Şube merkezine nakil olarak, çocukluğumdan itibaren, Ofis’i
kendi evim, çalışanları kardeşim,
işi de kendi işim gibi gördüm ve bu
duygu ve düşüncelerle görevimi
yürütmekteyim.

Allah kısmet ederse 2019 yılının
Şubat ayında emekli olmayı
düşünmekteyim. Allah devletimize ve
milletimize zeval vermesin.

Saygılarımla.

27

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

EMEKLİ PERSONELİMİZİN GÖZÜNDEN TMO

Röportaj: Selçuk DEMİRAĞ (Kırşehir Şube Müdürü)
Emekli Personel: Mehmet HALICI (Eski Kırşehir-Mucur Ajans Amiri)

Selçuk DEMİRAĞ: Sizi tanıyabilir miyiz? Mehmet HALICI: Çoğu arkadaşlarla
Mehmet HALICI: 1952 Yozgat doğdum. İlk, Orta ve Lise öğrenimimi Yenifakılı ve görüşüyorum kimi zaman camide kimi
Boğazlıyan’da tamamladı. Okul hayatım bittiğinde çiftçilikle uğraştım.1977 yılında zaman çarşı pazarda karşılaşıyorum.
evlendim,1977 yılında oğlum,1981 yılında kızım Gülhan ve 1984 yılında kızım Çiftçilikle uğraştığımdan dolayı alım
Gülcan dünyaya geldi. Oğlum Gökhan TMO Genel Müdürlüğünde Fındık Dairesi döneminde görüşüp eskileri bazen konuşup
Başkanlığında memur olarak çalışmaktadır. Ben emekli oldum ama geride bir ofisçi muhabbetimiz devam ediyor.
bıraktım. 2 torunum oğlum Gökhan’dan 2 torunumda kızım Gülhan’dan olmak
üzere 4 torunum bulunmaktadır. Selçuk DEMİRAĞ: Yeni Ofislilere
tavsiyeleriniz nelerdir?
Selçuk DEMİRAĞ: TMO’da çalışmadan önce Ofis sizin için ne ifade ediyordu? Mehmet HALICI: Saygılı, Sabırlı ve hoş
Mehmet HALICI: Çiftçilikle daha önceleri meşgalemden dolayı olsa gerek Ofis görülü olmalarını öneririm.
deyince Çiftçinin Dostu ve Umudu olarak görmekteydim.
Selçuk DEMİRAĞ: Eklemek istediğiniz
Selçuk DEMİRAĞ: Kurumumuza kaç yılında başladınız? başka şeyler var mı?
Mehmet HALICI: 01.11.1978 yılında Yerköy Şube Müdürlüğünde depo memuru Mehmet HALICI: Bana bu fırsatı tanıdığınız
olarak başladım. için öncelikle size teşekkür ediyorum.
Ayrıca başladığım günden emekli olduğum
Selçuk DEMİRAĞ: Çalıştığınız süre içerisinde nerelerde görev yaptınız? güne kadar benimle çalışan tüm Ofis
Mehmet HALICI: 1978 yılında Yerköy Şube Müdürlüğünde Depo Memurluğu. personelinden vefat edenlere rahmet;
1982 yılında Kırşehir Şube Müdürlüğü Mucur Ajans Amirliğinde Eksper. hayattakilere sağlıklı, sıhhatli uzun bir ömür
1986 Çerikli Ajans Amirliğinde Eksper. dilerim. Kendileriyle birlikte olmaktan ben
1990 Çifteler Şube Müdrlüğünde Alım Muhafaza ve Ticaret Nakliyat Servis Şefi. her daim mutluluk duydum.
1995 Kırıkkale Şube Müdürlüğünde Eksper.
2000 Çorum Şube Müdürlüğü Osmancık Ajans Amiri. Saygı ve sevgilerimle…
2004 Kırşehir Şube Müdürlüğü Mucur Ajans Amiri.
2004-2017 Mucur Ajans Amiri iken emekli oldum.

Selçuk DEMİRAĞ: TMO’da unutamadığınız bir anınız var mı?
Mehmet HALICI: 2005 yılında olduğunu hatırlıyorum ithal buğday tesellümü
yapıyorduk. Yoğun bir sevkiyat zamanıydı üstelik mevsim kış ve çok soğuk, yağışlı
bir dönemdi. Mucur Ajansta yeni yapılan silolara yaptığımız tesellüm için tır ve
kamyonlar uzun kuyruk oluşturmuş bekliyorlardı. Üstelik nakliye şoförleri için
yemek yiyecekleri ve çay kahve içecekleri ya da barınabilecekleri bir yer mevcut
değildi. Şehir merkezine de çok uzak bir noktada çalışmamız devam ediyordu.
Nakliyeciler yoğunluk nedeniyle yaşadıkları bekleme sürecinde soğuktan ve
yemek imkanı olmadığından hepsi kalabalık bir şekilde gelerek bana isyan ettiler.
Ben kendilerine bir an önce tesellümümüzü bitirebilmek için mesai mefhumu
gözetmeksizin geç saatlere kadar boşaltma işlemine devam edeceğimiz sözünü
verdim. Ben ve ekip arkadaşlarımla birlikte gece saat 23:00’a kadar özveriyle çalışıp
tesellümü bitirdik. İş bittiğinde nakliyecilerin bizlere sarılıp sevinç ve tebessümle
helallik istemelerini hiçbir zaman unutamamaktayım.

Selçuk DEMİRAĞ: Kaç yıl kurumumuzda hizmet verdiniz.
Mehmet HALICI: 39 yıl 1 ay hizmet verdim.

Selçuk DEMİRAĞ: Emeklilik sonrası vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet HALICI: Çiftçilik yapmaya devam ediyorum. Kışın ise eşim ve ben
Kırşehir’de çalışan kızımdan olan 2 torunumun bakımı ve eğitimlerine yardımcı
oluyoruz. Allah herkese sağlık ve mutluluk versin.

Selçuk DEMİRAĞ: Emeklilikten sonra Ofisle ilişkileriniz devam etti mi?

28

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

ÜRETİCİ GÖZÜYLE TMO

Röportaj: Cemil ATASOY Bu da bizim ürünümüzü TMO’ya teslim ürün teslim ederdim. Bu zamana kadar
Kırklareli Şube Müdürü etmemiz açısından önemli bir faktördür. TMO TMO’ya ürün tesliminde hiçbir şekilde
bizler için dost demek, çiftçinin yetiştirdiği sıkıntı çekmedim, rahatça ürünümü
Yadigar ÖZDEMİR ürünlerin garantisi demektir. Nasıl ki etle teslim etme imkânı buldum. Dediğim
Alım Muhafaza Servis Şefi tırnak ayrılmaz, çiftçi ile TMO’nun ayrılması gibi TMO biz çiftçiler için çekinmeden
da mümkün değildir. sığınabileceğimiz bir limandır. Nasıl
Üretici: Erol TÜRKKAN fırtınalı havalarda gemiler sığınacak bir
Yadigar ÖZDEMİR: TMO’nun bu seneki liman arar; biz çiftçiler çok şanslıyız çünkü
Cemil ATASOY: Öncelikle sizi tanıyabilir alım fiyat politikası hakkında görüşlerinizi bizim liman aramamıza gerek yok. Bizim
miyiz? alabilir miyiz? Geçen seneye göre hububat limanımız olan TMO hem yanı başımızda,
fiyatlarında yaklaşık %11’lik artışı nasıl hem de yanımızda.
Erol TÜRKKAN: İsmim EROL TÜRKKAN karşıladınız?
- Kırklareli ili İnece Beldesinde çiftçilik Yadigar ÖZDEMİR: İlerleyen yıllarda
yapmaktayım. Erol TÜRKKAN: % 11’lik bir artış TMO’dan beklentileriniz nelerdir?
küçümsenecek bir rakam değil ancak,
Cemil ATASOY: Hangi ürünleri girdi maliyetlerinin yüksek olması bizleri Erol TÜRKKAN: Biz üreticilerin TMO’dan
yetiştiriyorsunuz? Üretiminizi kaç üretim yapmakta zorluyor. Geçen yılki beklentisi buğdayların daha sağlıklı
dekarlık alanda yapıyorsunuz? verimleri yakalayamamak, bu yıl yöremizde ve modern silolarda depolanmasıdır.
yaşadığımız hububattaki verim kaybı dikkate Uzun süre ekip biçmek, bizden sonraki
Erol TÜRKKAN: Buğday, mısır ve ayçiçeği alındığında %11’lik artışın tam anlamıyla kuşakların da toprağı ekip biçmesi için
üretiyorum. Toplam 1,100 dekarlık yeterli olduğunu söyleyemeyeceğim. TMO’nun geçmişte olduğu gibi, gelecekte
alanda üretim yapıyorum. Bu miktarın Verimler yüksek olsaydı geçen seneye göre de yanımızda olacağına inancımız tamdır.
500 dekarına buğdaya, 500 dekarına %11’lik fiyat artışı bizler için yeterli olurdu. Kaliteli üretmek, ürettiğimizi değerinde
ayçiçeğine ve kalan 100 dekarına ise mısır Buna da şükürler olsun. satabilmek için TMO’yu hep yanımızda
ekiyorum. . görmek istiyoruz.
Cemil ATASOY: TMO’ya ürün satarken
Yadigar ÖZDEMİR: Genellikle hasat herhangi bir sorun yaşıyor musunuz? Cemil ATASOY: Bizleri kırmayıp röportaj
ettiğiniz ürünleri nerelere satıyorsunuz? yaptığınız için teşekkür ediyoruz. Son olarak
Erol TÜRKKAN: TMO’ya ürün tesliminde eklemek istediğiniz hususlar var mıdır?
Erol TÜRKKAN: Buğdayı Toprak bu zamana kadar herhangi bir problemle
Mahsulleri Ofisi’ne, ayçiçeğini Yağlı karşılaşmaksızın ürünümü teslim ettim. Ben Erol TÜRKKAN: Bizlere ödenen buğday
Tohumlar Kooperatifine, mısırı ise Tarım çocukluğumda da babamla birlikte TMO’ya desteği diğer ürünlere göre düşük
Kredi Kooperatiflerine ve beldemizde kalmaktadır. Verimin düşük olduğu yıllarda,
kurulu bulunan özel sektöre ait yem artangirdimaliyetlerimizinkarşılanabilmesi
sanayine satmaktayım. açısından bu yıl açıklanmış olan 1.050
TL’lik fiyata ilave destek ödenmesi bizleri
Cemil ATASOY: TMO sizin için ne anlam memnun edecektir.
ifade ediyor?

Erol TÜRKKAN: TMO bizim için
güven, huzur, hizmet demektir. Bizler
satacağımız ürünlerin örneğin buğdayla
ilgili tahliller yaptırırken açıkçası tüccara
göre TMO’ya ve TMO’nun yaptığı
analizlere daha fazla güven duymaktayız.

29

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

FAALİYETLERİMİZ

TİCARET

• Sektörlerin ihtiyacının karşılanması ve yurtiçi piyasa dengelerinin sağlanmasını teminen; 1 milyon 138 bin ton ekmeklik
buğday, 430 bin ton makarnalık buğday, 290 bin ton arpa, 798 ton mısır ve 12 bin ton çeltik olmak üzere toplam 2 milyon
668 bin ton hububat satışı gerçekleşmiştir.
• Kuruluşumuz, Bakanlar Kurulu Kararları ile doğal âfet, kuraklık ve savaş kaynaklı sebeplerden dolayı ihtiyaç sahibi ülkelere
insanî yardım amacıyla un ve pirinç temininde bulunmaktadır. Bu kapsamda; 2005/2018 yılları arasında Pakistan (50 bin
ton un), Filistin (20 bin ton un, 2 bin ton pirinç ), Somali (38 bin ton un), Suriye (180 bin ton un), Yemen (10 bin ton un) ve
Güney Sudan (10 bin ton un) için 410 bin ton buğday karşılığı 308 bin ton un ve 3 bin ton çeltik karşılığı 2 bin ton pirincin
temin ihalesi yapılmıştır. Suriye’ye yönelik un teslimatları devam etmektedir. Güney Sudan için ise Türk Kızılayı’ndan
üretim ve sevk talebi beklenmektedir.
• 20.03.2018 tarihinde gerçekleştirilen pirinç ithalat ihaleleri neticesinde bağlantısı yapılan 15.000 MT (+/- %20 satıcı
opsiyonunda) çuvallı pirinçten CFR teslim olarak gemi ile gelmekte olan 2.253 MT pirinç Mersin limanına ulaşmıştır.
• 29.05.2018 tarihinde gerçekleştirilen yemlik mısır ithalat ihaleleri neticesinde 201.415 MT (106.350 MT gemi, 95.065
MT antrepo) ithalat bağlantısı yapılan mısırın gemi yüklemeleri tamamlanmış olup ürünlerin tahliyesi ve antrepolardan
teslimatı devam etmektedir
• 2018/19 döneminde dünya hububat üretiminin bir önceki sezona yakın bir seviyede 2,1 milyar ton civarında gerçekleşmesi
öngörülmektedir. Tüketimin her yıl artış göstermesi sebebiyle kapanış stokları giderek daralmaktadır. Buna rağmen önceki
yıllarda hububat üretimlerinin bol olması neticesinde kapanış stokları hala yüksek düzeydedir.
• Ülkemizde 2018/19 sezonu hububat üretiminin bir önceki sezona kıyasla %1 azalış göstererek 36 milyon ton olması
beklenmektedir.
• Yurt içi ilaç fabrikaları, hastaneler, üniversiteler ile eczanelerin tıbbi ve bilimsel amaçlı morfin ve türev ihtiyacının
tamamı Kurumumuzca karşılanmaktadır. 2018 yılında cari tarih itibariyle 1.498,730 kg yurt içi morfin ve türev satışı
gerçekleştirilmiştir.

2018 HUBUBAT ALIM MİKTARLARI (TON)

30

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

NOSTALJİ

ESKİ GENEL
MÜDÜRLERİMİZ

Önal ULUTAŞ

Eski Genel Müdürlerimizden

Önal ULUTAŞ Trakya’nın sevimli şehri
Kırklareli’de 23 Aralık 1938 tarihinde dünyaya
geldi.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
mezunu olan ULUTAŞ, 1978-1983 yılları arasında
Türkiye Zirai Donatım Kurumu Genel Müdür
Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı.

Ayrıca Gübre Sanayi Genel Müdürlüğünde Genel
Müdür olarak görev yapan Önal ULUTAŞ, 4
Mayıs 1994 tarihinde Kurumumuz Yönetim
Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğüne atandı
ve 24 Haziran 1996 tarihine kadar bu görevi
yürüttü.

31

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

BASINDA TMO

32

Temmuz 2018 yıl www.tmo.gov.tr

HAZİRAN AYI EMEKLİ LİSTESİ

AD/SOYAD İl/İLÇE GÖREV
AHMET ÜNLÜTEPE AFYON KARAHİSAR ŞUBE AVUKAT
KONTROLÖR (TEKNİK)
HİLMİ GÜRKAN SAMSUN ŞUBE BİLGİSAYAR İŞLETMENİ
CELALETTİN KAÇAR KONYA ŞUBE TEKNİSYEN (MAKİNA)
İZMİR ŞUBE AJANS AMİRİ
İRFAN BİLGİLİ ŞEREFLİKOÇHİSAR AJANS MEMUR (TARTI)
MUHAMMET GÖRKEM İSKENDERUN ŞUBE HİZMETLİ
TEKİRDAĞ ŞUBE TEKNİSYEN (DEPO)
BİLAL YUTMAZ MALKARA AJANS KONTROLÖR (HESAP)
İBRAHİM GÖKSAL BANDIRMA ŞUBE ŞOFÖR
HÜSEYİN ÖZMEN ŞANLIURFA ŞUBE MUHASEBE
ERZURUM ŞUBE ÇÖZÜMLEYİCİ
MÜRSEL KÖSE SİSTEM YÖNETİMİ ŞUBE
TELAT ÇAKMAK
AHMET ALBAYRAK

İBRAHİM UZ

KAYIPLARIMIZ

AAF İşletme Müdürlüğü emekli personeli Kamil ÖZAYDIN 04.06.2018 tarihinde hakkın
rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı dileriz.

Konya Şube Müdürlüğüne bağlı Karaman Ajans Amirliğinden emekli personel

Mesut ÖZKAVAK 14.06.2018 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma
Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.

Mersin Şube Müdürlüğü personeli Ahmet HOROZOĞLU 22.06.2018 tarihinde Hakkın
rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.

33

Temmuz 2018 yıl “Ofis, çitfçinin dostudur.”

Sevgili Ofisçiler,
Şiir mi yazıyorsunuz, karikatür mü çiziyorsunuz ya da anılarınızı mı kaleme alıyorsunuz? Evleniyor musunuz veya oğlunuz/
kızınız mı evleniyor ya da doğum haberleriniz mi var?
Bize yazın, “Sizden Gelenler” köşesinde yayınlayalım.
Gönderileriniz için:
[email protected] mail adresine mail atabilirsiniz.

Bültende yayımlanan yazıların etik, bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar/yazarlara aittir.

34