SMTAL OKUL DERGİSİ

SMTAL SULTAN ALPARSLAN MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ OKUL DERGİSİ EKİ VE L T S E E KN M İ N K A A L N S A R D AP O L L A U N Lİ A S T E L S U İ S MEB 2018 EKİ VE L T S E E KN M İ N K A A L N S A R D AP O L L A U N Lİ A S T E L S U İ S MEB 2018

ATATÜRK DİYOR Kİ! Dünyada her şey ç n, meden yet ç n, hayat ç n, başarı ç n en gerçek yol göster c l md r, fend r. İl m ve fenn n dışında yol göster c aramak gaflett r, cah ll kt r, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız lm n ve fen n yaşadığımız her dak kadak safhalarının gel ş m n anlamak ve lerlemeler zamanında tak p etmek şarttır. B n, k b n, b nlerce yıl öncek l m ve fen l sanının koyduğu kuralları, şu kadar b n yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette l m ve fenn n ç nde bulunmak değ ld r. (1924 yılı) Gözler m z kapayıp tek başımıza yaşadığımızı düşünemey z. Memleket m z b r çember ç ne alıp dünya le alakasız yaşayamayız... Aks ne yükselm ş, lerlem ş, meden b r m llet olarak meden yet düzey n n üzer nde yaşayacağız. Bu hayat ancak l m ve fen le olur. İl m ve fen nerede se oradan olacağız ve her m llet ferd n n kafasına koyacağız. İl m ve fen ç n kayıt ve şart yoktur. H çb r tutarlı kanıta dayanmayan b rtakım gelenekler n, nanışların korunmasında ısrar eden m lletler n lerlemes çok güç olur; belk de h ç olmaz. İlerlemede gelenekler n kayıt ve şartlarını aşamayan m lletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Hayat felsefes n gen ş b r açıdan gören m lletler n egemenl ğ ve boyunduruğu altına g rmeye mahkumdur. (1922 yılı) Başarılı olmak ç n aydın sınıfla halkın z hn yet ve hedefi arasında doğal b r uyum sağlamak lazımdır. Yan aydın sınıfın halka telk n edeceğ dealler, halkın ruh ve v cdanından alınmış olmalıdır. (1923 yılı) Halka yaklaşmak ve halkla kaynaşmak daha çok aydınlara yönelt len b r vaz fed r. Gençler m z ve aydınlarımız n ç n yürüdükler n ve ne yapacaklarını önce kend bey nler nde y ce kararlaştırmalı, onları halk tarafından y ce ben msen p kabul ed leb lecek b r hale get rmel , onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. 1923 Taassup cah ll ğe dayanır. Bundan dolayı taassubu olan cah ld r. İl m mutlaka cah ll ğ yener, o halde halkı aydınlatmak lazımdır. (1923 yılı) Bu m llet ve memleket lme, rfana çok muhtaç; tahs l yapmış, d ploma almış gelm ş, olanları korumak kadar doğal ve lüzumlu b r şey olmaktan başka, part part eğ t m ve öğret m görmek ç n l m ve fen almak ç n Avrupa'ya, Amer ka'ya ve her tarafa çocuklarımızı göndermeye mecburuz ve göndereceğ z. İl m ve fen ve ht sas nerede varsa, sanat nerede varsa g d p, öğrenmeye mecburuz. Bu nedenle artık h maye ok zayıf kalır. Bunun yer ne mecbur yet geçerl olur. (1923 yılı) 2

3

4 Değerl okurlarımız, Aylar boyu süren yoğun, yorucu ve fedakarca yaptığımız çalışmaların b r ürünü olan SMTAL derg s n s zlerle buluşturmanın mutluluğu çer s ndey z. Okulumuzun lk derg s olması münasebet yle hem derg m ze s m bulurken hem de her sayfada ayrı b r emeğ n yer aldığı derg m z, tamamıyla öğrenc ler m z n ve değerl öğretmenler m z n ortaya koymuş olduğu b r çalışmadır. Öğrenc ler m z n ve öğretmenler m z n g r ş mc , stekl ve çalışkan tutumlarla ortaya koydukları bu emeğ n karşılığı h ç şüphes z s z değerl okurlarımızın lg ve takd rler olacaktır. “Eğer ebed yen var olacaksam, yarın nasıl var olacağım? Franz KAFKA” Ekrem İREN Okul Müdürü 4

Selam le... SMTAL derg s n n lk sayısından tüm okurlarımıza merhaba. Elinizde tutmakta olduğunuz bu dergimizde; spor, sağlık, bilim, kültür, güncel, tarih, yerel coğrafya, edebiyat ve matematik konularına değindik. Yaptığımız tüm çalışmalarda amacımız; dergimizi okuyacak olan her bireye kendini tanıma ve yeteneğini keşfetme yolunda kılavuz olmak, rotalarını belirleme de meşale tutmak, akademik başarılarını, sosyal-duyuşsal becerilerini geliştirmek, eğlendirmek, keyif almalarını sağlamak oldu. Bu amaçlarımız siz değerleri okurların okuyup anlamlandırmasıyla hedefine varacaktır. Sizler de tahmin edersiniz ki bir ürün ortaya çıkarmak c ddi çabalar ister. Bu bağlamda dergimizi oluştururken birçok açıdan bizleri destekleyen kıymetli okul müdürümüze, çalışmalarımızın kolaylaşmasına etki eden altyapıyı hazırlayan değerli müdür yardımcılarımıza, tasarım çalışmalarında yer alan ve içerik hazırlayan tüm değerli öğretmenlerimize, biricik öğrencilerimizesonsuz teşekkür ederiz. Son olarak bu dergiyi yayına hazırlarken büyük bir heyecan içinde olduğumuzu ve keyif aldığımızı da sizlerle paylaşalım. Keyifli okumalar. EDİTÖR’DEN Sevda BOZTAŞ Türk D l ve Edeb yatı Öğretmen 18-19 20-21 22-23 24-25 26-27 28-29 30-31 32-33 34-35 36-37 38-39 40-41 42-43 44-45 46-47 6-7 8-9 10-17 İl m z - İlçem z S verek Beled ye Başkanı Ayşe ÇAKMAK İle Röportaj Okulumuzdak Alanların Tanıtımları Kütüphanem zden Ve Etk nl kler m zden Fotoğraflar Öğret m Üyes Doç. Dr. Abdülkad r BARUT İle Röportaj Peygamber m z n Eğ t m Model H ç Hoş Gemed n Nomofob T k Tok Ve Onu Farklı Kılan Şey Op. Dr. Reha AYDIN İle Röportaj Sınav Kaygısı İle Başa Çıkmanın Yolları / / Ders Çalışma Tavs yeler Teknoloj n n Sağlığa Zararları Öğrenc yken Okunması Gereken 5 K tap P Hakkında Küresel İkl m Değ ş kl ğ Hakkında Balıklıgöl Efsanes Türk ye’den Ve Dünyadan Sokak Lezzetler Genel Kültür Bulmacası Soğuk Espr ler Köşes / Karahan Tepe Hakkında / Masa Ten s Hakkında / Matemat k Bulmacası Ş r Köşes 5

Şanlıurfa, Fırat ve D cle neh rler arasında kalan, Mezopotamya bölgesinin kuzeyinde, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer almaktadır. Konumu ve verimli iklimi itibariyle şehir; tarihi boyunca en önemli ticaret, tarım, bilim ve din merkezlerinden biri olmuştur. Bugün Arkeolojide “Bereketli Hilal” olarak nitelendirilir ve tarih öncesi birçok kalıntıya ev sahipliği yapmaktadır. Hz. Adem' n ç ftç l k tar h n başlattığı, Hz. İbrah m' n doğup büyüdüğü, Hz. Yakup, Hz. Eyyub, Hz. Şuayb, Hz. Elyesa peygamberlerin yaşadığına inanılan Urfa,Kutsal Şehir, Peygamberler Şehri olarak anılmaktadır. Şehrin bilinen en eski ismi ise Edessa'dır. Selevkoslar Dönemi'ne uzanan bu isim kısa süre kullanılmıştır. Meşrutiyet'e kadar şehrin Arapça ismi olan Ruha kullanılmış, daha sonra Urfa'ya dönüşmüştür. Urfa isminin Süryanice Orhai veya Arapçada suyu bol anlamına gelen veriha kelimesinden geldiği şeklinde görüşler vardır. 1984 yılında, Urfa halkının Millî Mücadeledeki kahramanlığına binaen Şanlıurfa adı verilmiştir. Şanlıurfa günümüzde gerek tar h ve doğal güzell kler yle, gerek kültürüyle gerekse de mutfağıyla Türk ye’den ve dünyanın b rçok yer nden z yaretç ye ev sah pl ğ yapmaktadır. Balıklıgöl, Harran Evler , Göbekl tepe, Halfet , Urfa Kales şeh rde en çok z yaret ed len yerlerdend r. Şehr n her lçes nde görülmeye değer güzell kler bulunmaktadır. Günümüzde Akçakale, B rec k, Bozova, Ceylanpınar, Eyyüb ye, Halfet , Hal l ye, Harran, H lvan, Karaköprü, S verek, V ranşeh r, Suruç PEYGAMBERLER ŞEHRİ ŞANLIURFA Yağmur KARACA Tuğçe ILĞINER GÜLDEMİR Hazırlayanlar: 6 olmak üzere le bağlı on üç lçe bulunmaktadır.

Karakoyun Mah. Güvert Küme Evler No14A Urfa Yolu Üzer Gülpet D nlenme Tes sler Arkası S verek/Şanlıurfa NEDEN SAMTAL? Adres m z: 2018 yılından ber eğ t m-öğret m hayatına devam eden Sultan Alparslan Meslek ve Tekn k Anadolu L ses S verek’ n merkez ne 6 Km uzaklıkta bulunmaktadır. Genç, d nam k, ler görüşlü b r kadroya sah p olan okulumuzun gen ş ve kapsamlı eğitim binasında dersl klere ek olarak; bilişim, görsel sanatlar, akıl ve zeka oyunları gibi tasarım beceri atölyeleri, kütüphane, spor odası ve spor salonu bulunmaktadır. Ayrıca bahçes nde açık voleybol ve basketbol sahaları, alan dersler ne a t atölyeler ve 200 k ş l k pans yon b nası bulunmaktadır. Rehberl k h zmet ne, grup etk nl kler ne, sosyal, sanatsal ve sport f faal yetlere önem veren okulumuz, k ş sel becer ler n n gel şmes n hedefleyen öğrenci merkezli bir eğitim anlayışına sahipt r. Okulumuz tüm bu özell kler yle ve Siverek’ n en kapsamlı 2023 eğitim vizyonuna sahip olması neden yle herkesin öğrencisi olmak istediği bir eğitim merkezidir. “ “ Şanlıurfa’nın en büyük ilçesi Siverek. S verek 4314 Km² yüz ölçümü le Şanlıurfa’nın en büyük lçes d r. D yarbakır le Şanlıurfa arasında bulunan lçe aynı zamanda Adıyaman l le komşudur. Tar h m lattan önce 5000'l yıllara dayanmaktadır. Günümüzde 266.000'den fazla nüfusa sah pt r. Nüfusun büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılık le meşguldür. İlçe merkez nde bulunan Saat Kules , Ulu Cam , Şeytan Küçes , S verek Kales lçen n görülmeye değer yerler arasında bulunmaktadır. Ayrıca lçe c varında yer alan Karacadağ ve Takoran Vad s lçede bulunan doğal güzell klerdend r. Bu bölgelerde kış sporları ve doğa kampları yapılmaktadır. 7 (Okulumuza toplu taşıma araçlarıyla ve okul serv sler yle ulaşım sağlanmaktadır. Ayrıca eğ tmenler m z ç n serv s de bulunmaktadır.) V zyonumuz: Kal tel eğ t mde referans, mükemmelliğe yolculukta öncü, okulun her alanını öğrenme ortamı olarak kullanan, eğitici kadrosuyla herkesin öğrencisi olmak isteyeceği bir okul olmak. M syonumuz: Alanında meslek yeterl l ğe ulaşmış, b l m sadece alıp kullanan değ l; üreten ve öğrenmeyi bilen bireyler yetiştirmek.

AYŞE ÇAKMAK Siverek’in İlk Kadın Belediye Başkanı RÖPORTAJ · Öncel kle Ayşe Çakmak nasıl biri dersek neler söylersiniz? Aslında bunu bana sormaktan çok beni tanıyanlara sormak daha güzel olurdu. Ayşe Çakmak çoğunlukla duygusal, fazlasıyla merhametli, dik duruşu olan, dürüst olduğunu düşünen biridir. En baskın özelliklerimden biri duygusal ve merhametli oluşumdur. Bunu yakın çevrem ve arkadaşlarım da söyler. Bir de şunu ekleyebilirim: İlkeli biri olduğumu da düşünüyorum. · Beled ye başkanısınız, aynı zamanda da b r annes n z. Eve geld ğ n z zaman başkan k ml ğ n z arkada bırakmak s z n çin zor oluyor mu, ikisi arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz? H ç zor olmuyor. D rekt o moda geçmek st yorum. Bazen kend mden ödün verd ğ m durumlar da olab l yor. Örneğin aşağı inip çocuklarımla oyun oynamak istiyorum ama bunun için vakit bulamıyorum. Doğallığı çok seven biri olduğum için, hem ev hayatımda hem sosyal hayatımda hatta şu anda sizinle konuşurken bile, sizi öğrenci olarak gördüğüm ve empati yeteneğim çok kuvvetli olduğu için, hemen kendimi sizinle aynı pozisyona getirip direkt başkanlık sıfatımı unutabiliyorum, bu da güzel bir özellik aslında. Bir arkadaşımla, bir komşumla sohbet ederken en son düşünmek istediğim şey de başkan olduğumu hatırlamaktır. · S verek' n lk kadın beled ye başkanısınız, başarılı kadınları her alanda görmek bizi mutlu ediyor. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Sen n g b genç b r kız kardeş mden bunu duyup bu soruya çok detaylı bir cevap vermem gerekiyor aslında. Çünkü kadınların toplumdaki yeri ile alakalı herkes bir şeyler konuşuyor, herkes güzel cümleler kurup güzel temennilerde bulunuyor ama biz bunu pratiğe çevirdik ve yaşıyoruz. Bir kadın belediye başkanı artık Siverek'te bulunuyor, bu da güzel. Özellikle kız kardeşlerimize, kız öğrencilerimize, üniversiteyi okumuş ya da lise öğrenimini, ilkokul öğrenimini yapan genç öğrencilerimize bence bir vizyon açtı. Bu, Ayşe Çakmak meselesi değil ya da herhangi bir siyasi parti, belediye başkanlığı meselesi değil; bu, kentin idaresinde söz sahibi olan bir kadının meselesidir, diye düşünüyorum. · Beled ye başkanlığı zor b r ş m , beled ye başkanı b r gününü nasıl geçirir? Güzel fakat zorlayıcı yönleri olan bir iş. Hele ki altyapı, sosyal ve üst yapı ile ilgili problemler varsa iş yükü artırıyor. Tabii biz de eğer çalışkan bir belediye başkanı isek işler daha da katmanlaşabiliyor. Bu işleri aksatmadan gerçekleştirmek istiyoruz. D ğer soruya da cevap verey m. Biliyorsunuz belediye başkanlarının rutin randevuları vardır. Bu randevu talepleri dışında açık kapı günümüz vardır. Vatandaşların makamımız açıkken her türlü bize ulaşma imkanı vardır. Özellikle de akşam mesailerimiz vardır bizim. Sahaları, çalışma alanlarını gezmek, nikahlar, düğünler, taziyeler, sosyal etkinlikler…Mesai sonrasında bu tür etkinliklere zaman ayırırız. Mesela bizim hiçbir tatilimiz yoktur. Bayramda ya da özel günlerde tatil yapmayız, her zaman çalışırız. Hazırlayan: Sevda BOZTAŞ Türk D l Ve Edeb yatı Öğretmen 8

9 - b r , düşürdük artırıcı dersaneler m z

Alanın Amacı Alanın Durumu 10 da, meslek yeterl l kler kaz

11 kte kazandıkları yeterl l kler

Okulumuz Elektr k-Elektron k Bölümü 2020-2021 Eğ t m-Öğretim yılı itibarıyla öğrenci alımına başlamıştır. Atölyelerimizde otomatik kumanda setleri, zayıf kuvvetli akım devre setleri, PLC devre setleri ve temizleyici ve yıkayıcı eğitim modülleri bulunmaktadır. Elektr k-Elektron k teknoloj s alanı bugün diğer tüm alanları geliştiren, temel ve üretken bir sanayiye dönüşmüş durumdadır. Alan, bugün kend tasarım ve teknoloj ler n gel şt recek güce ulaşmıştır. Elektrik-Elektronik alanı birçok alanı etkilerken, ekonomiye kendi üretimi, ihracatı ve istihdamıyla yaptığı birinci derece katkının yanında, diğer sektörlere olan etkileriyle ikinci derece katkılarda da bulunmaktadır. Bu alandaki teknoloji değişimleri ve kalite artışlarının, sektör ürünlerini girdi olarak kullanan birçok alanda kalitenin artmasına olumlu etkide bulunacağı anlamına gelmektedir. Türk elektr k-elektron k sanay n n Türk ye ekonom s çer s ndek payı her geçen gün artmaktadır. Sektörün sürekli gelişiyor ve kendini yeniliyor olması, dünya teknolojilerine uyum sağlamada ve yeni teknolojileri benimsemede gösterdiği çabukluk, sektörün parlak geleceğine işaret etmektedir. İhracat ve ç talepteki canlanmaya bağlı olarak üretimini hızla artıran sektörde, başta dayanıklı tüketim mallarında elektronik cihaz ve beyaz eşya olmak üzere, kablolar, bağlantı parçalı iletkenler, elektrik dağıtım ve kontrol panoları gibi ürünlerde, kurulu kapasite ve kapasite kullanım oranları artış göstermektedir. Türk elektr k-elektron k sanay , yakın b r gelecekte Avrupa pazarını da aşarak, kal tel Türk ürünlerini, başta Amerika olmak üzere tüm dünya pazarlarında tüketicinin hizmetine sunabilecek yetenek, deneyim, girişkenlik ve azme sahiptir. Küresel pazarda lider olabilmek, ancak gelişmiş bir elektrik-elektronik sanayi ile mümkündür. ALANIN ALTINDA YER ALAN MESLEKLER Bob najcılık Büro Mak neler Tekn k Serv s Elektr kl Ev Aletler Tekn k Serv s Elektr k Tes satları ve Pano Montörlüğü OKULUMUZDA BULUNAN DAL Elektr kl Ev Aletler Tekn k Serv s 12

Bu alandak mesleklerde çalışacak k ş ler n; El ve gözler n eş güdümlü kullanabilen, Şek l ve uzay l şk ler n görebilen, D kkatl ve sorumluluk sah b olab len, Mak ne ve malzeme le çalışmaktan hoşlanan, T t z ve özenl olarak çalışab len, Ek p hal nde çalışmaya yatkın, Soğukkanlı ve sabırlı, Matemat k ve fen b l mler lg l konularda başarılı, Şek ller doğru algılayab len, Sayılar ve şek ller arasındak l şk ler çabuk algılayabilen, Teknoloj alanındak yen l kler tak p eden k ş ler olması gerekmekted r. Meslek Eğ t m ; meslek l seler n n (ML; AML; TL ve ATL) Elektr k-Elektron k Teknoloj s alanında d ploma programları le Meslek Eğ t m Merkezler , Halk Eğ t m Merkezler ve çeşitli yaygın eğitim kurumlarında sertifika programlarıyla L seden sonra, yükseköğren me geçiş sınavını başaranlar lisans programlarına devam edebilirler ya da meslek yüksekokullarının ilgili bölümüne sınavsız geçiş yapabilirler. Bu programlarda meslek yüksekokuluna devam eden öğrenciler ve meslek yüksekokulunu bitirenler öğrenim süreleri sonunda, dikey geçiş sınavı (DGS) ile lisans programlarına geçiş yapabilirler. L sans öğren m ne başlama hakkını elde eden öğrencilere üniversiteleri tarafından Lisans Öğrenimine Hazırlık Programı uygulanır. Tanımı: Elektr kl ev aletler tekn k serv s elemanının sah p olması gereken, ev ve ş yerler nde; soğutma, ısıtma, p ş rme, tem zl k ve k ş sel bakım c hazlarının bakım, onarım ve montajını yapma yeterl l kler n kazandırmaya Amacı: Soğutma, ısıtma, p ş rme, tem zl k ve k ş sel bakım c hazlarının bakım, onarım ve montajına yapma yeterl l kler ne sah p tekn k elemanlar yet şt rmek. yönelik eğitim ve öğretim dalıdır. Ülkem zde bu alanın altında yer alan meslekler nde ş bulma mkânı oldukça fazladır. Özellikle sanayinin gelişmiş olduğu bölgelerde bu meslek elemanlarına yoğun Kamuya ve özel sektöre a t kurum ve kuruluşların lg l b r mler nde st hdam ed lmekted rler. İşletmeler n tekn k serv sler nde, fabr kalarda, büyük ölçekli firmaların teknik departmanlarında çalışabilir veya kendi iş yerlerini açabilirler. şekilde ihtiyaç duyulmaktadır. İŞ BULMA İMKÂNLARI verilmektedir. Elektr kl Ev Aletler Tekn k Serv s Dalı EĞİTİM VE KARİYER İMKÂNLARI MESLEK ELEMANLARINDAARANAN ÖZELLİKLER 13

Mak ne ve Tasarım Teknoloj s alanı; tasarladığı b r ürünün eskizini çizme, klasik ve bilgisayar kontrollü üretim tezgâhlarında makine imalatı işlemlerini yapma, kalıplama teknikleri, sac metal kalıpları, hacim kalıpları ve iş kalıpları imalatı yapma, iki ve üç boyutlu makine ve mekanizmaları çizimlerini yapma, makinelerin temel bakım ve onarımını yapma, mermer kesme ve işleme tezgâhlarında imalat işlemlerini yapma, endüstriyel döküm ve kalıplama tekniğine uygun üretime yönelik modelleme ve prototiplerini yapma yeterlikleri kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim verilen alandır. MAKİNE VE TASARIM TEKNOLOJİSİ ALANININ AMACI Tüket m pazarına yönelik, seri üretilebilecek her türlü kullanım eşyasının tasarımının yapıldığı otomotiv, elektronik, iletişim, mobilya, beyaz eşya, reklamcılık, endüstriyel seramik, sergileme ve ambalaj sanayi gibi pek çok sektörde AR-GE bölümlerinde çalışacak ya da serbest çalışan tasarımcılara yardımcı olacak elemanlar yetiştirmeyi hedeflenmektedir. İnsanın hayat standartları, teknoloj k gel şmelere paralel olarak artmaktadır. Teknoloj k gel şmeler yakından tak p eden ve uygulayan ülkelerde insan hayatının kolaylaştığı gözlenmektedir. Hayatın kolaylaşması da insanın kendisine ve çevresine daha fazla zaman ayırmasını sağlar. Mak ne ve Tasarım Teknoloj s alanı ekonom k kalkınmanın temel n oluşturur. Tasarım ve üretim yapan her sektöre hitap eder. Gelişen teknoloji ve üretim teknikleri tasarım ve üretimde makinenin önemini artırmıştır. Getirisi ve katma değeri ile ekonominin lokomotifi durumundadır. Alanda st hdam mkânları oldukça çeşitlidir. Dünyada ve ülkemizde sektördeki kalifiye eleman ihtiyacı fazladır. Dolayısıyla iş istihdamı sıkıntısı söz konusu değildir. Alanda çalışanların gelir seviyeleri ülke standartlarına göre iyidir. 1- B lg sayar Destekl Endüstr yel Modelleme 2- B lg sayar Destekl Mak ne Ressamlığı 3- B lg sayarlı Mak ne İmalatı 4- Endüstr yel Kalıp 5- Mak ne Bakım Onarım 6- Değ rmenc l k 7- Endüstr yel Ürünler Tasarımı 8- Tıbb C haz Üretimi 9- M kro Mekan k 10- Savunma Mekan k S stemler ALANIN ALTINDA YER ALAN DALLAR: MAKİNE VE TASARIM 14

Okulumuzda Mak ne ve Tasarım Teknoloj s alanı altında yer alan Endüstriyel Ürünler Tasarımı Dalı eğitimi verilmektedir. Endüstr yel Ürünler Tasarımı Dalı Tanımı: Hayatı kolaylaştıran estet k ve fonks yonel ürün geliştirmenin yanı sıra bir yandan da geleceği şekillendirmek adına farklı sektörleri yepyeni fikirler ile beslemek için uğraşır. Endüstr yel Ürünler Tasarımı dalımızda Temel İmalat İşlemler , Tekn k Res m, Tasarım Atölyesi, Fotoğraf ve Sunum, Tasarım Tarihi ve Ergonomi, Model ve Prototip, Katı Model ve Animasyon, Tarama ve Sayısallaştırma, Ürün Geliştirme Uygulamaları ve Mutfak Gereçleri Tasarımı dersleri verilmektedir. Alanımız atölyelerinde öğrencilerimiz eğitim görmekte olup, her öğrencinin tüm uygulamaları bireysel olarak yapabilmesini sağlayacak araç-gereç, makine, bilgisayar ve sarf malzemeleri mevcuttur. Alanımız atölye ve laboratuvarlarında eğitim öğretimde temel el aletleri, makine, bilgisayar, tarama cihazı ve bilgisayarlar kullanılarak dersler işlenmektedir. Öğrenc ler m z Mak ne ve Tasarım atölyelerinde bilimsel çalışma ve disiplin kuralları çerçevesinde kazandıkları bilgi ve pratik becerilerini yaptıkları stajlarında kullanmaktadır. Öğrenc ler m z staj eğ t mler n Reklamcılık, Fotoğrafçılık ve Makine üretim fabrikalarının ARGE bölümlerinde yapabilmektedirler. Mak ne ve Tasarım Teknoloj s alanında öğrencilerimizle birlikte; köpek kulübesi, kuş evi, ev aksesuarı, geri dönüşüm kutuları ve 3D yazıcı yardımıyla ihtiyaç duyulan plastik malzemeler üretilmiştir. Öğrenc ler m z bu sayede hem ş deney m , takım çalışması, sorumluluk alma, birbirlerini yönlendirme gibi eğitim anlamında kendilerini geliştiriyorlar. Hocalarımızla ve öğrencilerimizle beraber çeşitli ürünler üreterek hem devletimize hem de okulumuza maddi manevi destek sağlıyoruz. Öğrenc ler m z çağın gerekliliği olan teknolojiye ayak uydurmak için üretimde gerekli olan yöntem, teknik ve cihazları kullanarak iş hayatına donanımlı bir birey yetiştirmeyi misyon olarak edinmiş öğretmenlerimiz tarafından dikkatli ve düzenli bir şekilde uygulanmaktadır. Buradaki amaç gelişen ve değişen dünyaya ayak uyduran ülkemizde de ara eleman ihtiyacı giderilmeye çalışılmaktadır. Bunun yanında sosyal, kültürel ve ahlaki olarak da gençlere sorumluluk bilinci kazandırmayı kendimiz bir görev edindik. Gençlerin, yozlaşan dünyada öz kimliklerini kaybetmeden geleceği de ön görerek ülkemize yerli ve milli bir birey olarak sosyal hayata adapte olmaları, okulumuz ve öğretmenlerimizin birincil misyonudur. MESLEKİ EĞİTİM STAJ MAKİNE VE TASARIM TEKNOLOJİSİ ALANINDA YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALAR TEKNOLOJİSİ ALANI 15

Laboratuvarlarımızdan bir görsel... 16 n sağlayab len n tel, n cel ve

-3- 17 Öğrenc ler m z; bu sayede

"Evrendek tüm canlılar g b nsanların da bes ne, suya ve havaya gereks nmes vardır. Ancak bunlar fiz ksel yaşamın gereks nmeler d r. Oysa nsanları, d ğer canlılardan ayırt eden en önemli öğe, düşüncedir. İnsanlar düşünürler, düşündüklerini yorumlar, değerlendirir ve eyleme geçirirler. Düşünsel savaşım sonucu elde edilen bilgileri, deney, beceri ve sanatlarını gelecek kuşaklara aktarmak isterler. Bu çabanın sonucu olarak yazıyı icat etmişler, geliştirerek matbaayı ve kâğıdı bulmuşlar. Dağınık ve kayıp olabilecek bu bilgileri, deneyleri, beceri ve sanatlarını kitap haline getirerek insanlığın hizmetine sunmuşlar."(Kaynakça:harbiforum.org) OKULUMUZUN KÜTÜPHANESİNDEN VE ETKİNLİKLERİNDEN KARELER “K tap Okumanın Önem ” etk nl ğ m zden b r kare NEDEN KİTAP OKUMALIYIZ? En y k tapların okunması, geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir, demiştir Descartes(Dekart). Evet tıpkı bir dost gibi sohbet eder kitaplar da bizlerle. Hayal ufkumuzu genişletir, renkten renge bürünmüş bir gökkuşağına koşturup adeta o gökkuşağına dokunabilecek hissi uyandırıverir bizlerde. K tap okumak, b r yaşanmışlık veya b r durumun karşısında y mser, kötümser, mantıksal gibi her türlü bakış açısından bakabilme kabiliyetini kazandırarak fikirlerimizi kuvvetlendirir. Olaylar ve durumlar arasında bağlantılar kurmamıza olanak sağlayarak daha önce aklımıza gelmemiş olan yeni fikirlere erişmemizi ve özgün sentezler çıkarsamamızı sağlar. "B r k tap ben nasıl değ şt reb l r k ?" d yorsan; el ndek k taba bak! O da b r zamanlar odundu. Müdür yardımcılarımız kütüphanem z n kapısını süslüyor Öğrenc ler m z kütüphanede 18

Okulumuzda gerçekleşen TÜBİTAK B l m Fuarı’ndan kareler Matemat k, genel kültür b lg yarışması ve kermes m ze a t fotoğraflar Futbol, voleybol ve masa ten s turnuvalarından fotoğraflar 19

Doç. Dr. ABDÜLKADİR BARUT Başarının sırrı herkes n kend bakış açısına göre farklı olabilir. Benim açımdan bu sır: Pes etmemektir. Hiçbir zaman pes etmedim. Yolumuz her zaman çiçekler ile güller ile kaplı olmayacak, bazen güllerin dikenlerine de katlanmamız gerekiyor. İnişlerimde de her zaman bir çıkışın olduğunu kendime hatırlattım. Günün aydınlığa en yakın zamanı, en karanlık olduğu zamandır. Bu söz benim hayat mottomdur, en sıkıntıda olduğum dönemlerde aklıma gelir ve aydınlığa yakın olduğumu düşünürüm. Kes nl kle çok doğru b r tesp tte bulunmuşsunuz. Emek ver lmeden, yorulmadan, ayaklarınız kanamadan başarıya ulaşmak çok da mümkün değil. İnsanın kendisine yapacağı en büyük iyilik, ya tırımdır. Na sıl ki anne babalarımız bizim geleceğimiz için çabalıyor, yatırım yapıyorsa bizim de kendimi z i ç in ya tırım yapmamı z gerekiyor. Kendimize yapacağımız en büyük yatırım ise bilgidir. Kendimizi geliştirmek için daha fazla okumalıyız, daha fazla araştırmalıyız. Yaptığımız bu yatırım ileride karşımıza çıkıyor ve hayatımızda yol alıp başarı elde etmemize yardımcı oluyor. Bugüne nasıl geldiğime bakacak olursak hiç de kolay olmadı diyebilirim. Dönüp geriye baktığım zaman gerçekten uzun ve zorlu bir süreçti. Kimi zaman inişler, kimi zaman çıkışlar yaşadım, ciddi emekler verdim.Şu an 36 yaşındayım. Bugüne gelmem yaklaşık 28 yıllık bir emeğin veya kendime yaptığım yatırımın sonucudur. Başarı çalışmaya ve emeğe bağlıdır. Örneğin; bir tarla düşünelim, bu tarlayı ekip biçmek istiyoruz, tarlayı sulamadan, bakımlarını yapmadan, iyi bir ürün almamız mümkün olamaz. Çalışma olmazsa şans ile bir yerlere gelebilme ihtimalinin çok düşük olduğunu düşünüyorum. "Çalışmak, çalışmak, çalışmak.” sloganımız bu olmalı. Genel örnekler vermek yer ne, özel örnekler vermek daha doğru olur bu soru çin. Hangi meslekten ilerlemek istiyorsanız doktorluk, öğretmenlik, askerlik… O meslekteki başarılı insanları rol model alabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken bir unsur da şu olmalı: Örnek alınan kişi başarılı olmanın yanında, insani değerlere de sahip olmalı. Örneğin, Adolf Hitler askeri açıdan çok başarılı bir lider olabilir ama ahlaki açıdan asla. Bu yüzden örnek alınacak insanların mesleki anlamda da ahlaki anlamda da iyi insan olmaları gerekir. H ç k mse başarı merd venler n Başarınızın sırrı ned r? eller ceb nde tırmanmamıştır. S z hang aşamalardan geçerek bugünkü kariyerinize vardınız? S zce başarı şansa mı, çabaya mı bağlıdır? Başarılı olmak çin kimleri örnek almalıyız, öğrencilerimize bu konu hakkında bir tavsiye verebilir misiniz? HARRAN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ RÖPORTAJ 20

Düşündüren bir soru ama ben gayretin sonunda başarının gelmeyeceğine pek inanmıyorum. Eğer gelmiyorsa temel eksiklik şu olabilir: Kişinin kendini ve yeteneklerini tanıyamaması. Kimimizin sözel, kimimizin sayısal, kimimizin de görsel zekası daha güçlüdür. Çabayı yeteneklerimiz doğrultusunda doğru yöne yönl endirmek ge r ekir. Doğru yönlendiremediğimizde akıntıya karşı kürek sallamış gibi oluruz. Gayreti doğru yönde harcar ve pes etmezsek başarı mutlaka gelecektir. Örneğin, Thomas Edison ampulü icat etme sürecinde 999 kez deneme yapmıştır. Bininci denemeyi yapacak gücü nereden bulduğu sorulduğunda ise "Ampulün icadı bin aşamalı bir süreçti. Hata gibi görünen ilk 999 aşama, bininci ve son aşamaya götüren öğrenmelerle doluydu." cevabını vermiştir. Başarı gayret n sonucunda b le elde ed lem yorsa bu noktada yapmamız gereken bakış açımızı değiştirmek olabilir mi, ne söylemek istersiniz? Bell b r yön, amaç ve plan dah l nde çalışmak s zce nsana ne g b katkılar sağlar? Fransız yazar Monta gne'n n de ded ğ g b "Hedefi olmayan gem ye h çbir r ü z g a r y a r d ım e d eme z . " e ğ e r hedefiniz, planınız yoksa bir yere varamazsınız. Hedefi olmayan insanlar, okyanusun ortasında duran ama nereye gideceğini bilmeyen bir gemi gibidir. Hedefler, bizi mutlaka istediğimiz noktaya ulaştırır. Tabii, hedef koyarken kendimizi tanımalı ve yeteneklerimize uygun gerçekçi hedefler koymalıyız. B r ç o k ö ğ r e n c , l s e e ğ t m n tamamlıyor ve devamında üniversite okumayı düşünmüyor. Gençlere bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Her b rey ün vers te okumak zorunda değ l. Eğer b r b rey üniversite okumayacaksa hedefi sadece liseyi tamamlamaksa tavsiyem kendisini mesleki bir alanda geliştirmesidir. Araba ustası, aşçı, pastacı… Ne olmak istiyorsa o alanda ilerlemeli ve yaptığı işin hakkını vermeli. Bunlar olmadan gençlerin hayata atılmamaları gerektiğini düşünüyorum. Ün vers teler n ş sağlamaya katkıları hakkında ne düşünüyorsunuz, üniversite sadece iş kapısı olarak mı görülüyor, insanları geliştirme üzerindeki rolü nedir? Ün vers teler n amacı nsanları meslek sah b yapmak değ l, b l m nsanı yet şt rmekt r. Meslek sah b yapan kurumlar, meslek l seler ve meslek y ü k s e k o k u ll a rı d ır. Av r u p a v e Ame rika 'nın eğitim sist eminde öğrenciler ortaokuldan itibaren yeteneklerine göre ayrılır ve ona göre yönlendirilir. Lisans eğitimini ise ilgili oldukları alanda kendini geliştirmek isteyen kişiler alır. İnsanı geliştirme üzerindeki rolüne bakıldığında ise kişisel gelişimin bir ayağı da üniversite okumaktır. Sosyal anlamda öğrenci üzerinde birçok fayda sağlar. Tabii bu faydayı almak öğrenciye kalmıştır. Öğrenci sosyal ç e v r e si n i o l u şt u r u r k e n s e ç i c i d a v r a n ırs a b u ş e k i l d e o l uml u katkıyı hayatına dahil eder. S verek'te Harran'dan bağımsız b r üniversite açılabilir mi? S verek' n nüfus sayısı Türkiye'deki çoğu şehirden daha fazla. Bu açıdan baktığımızda açılması gerekiyor. Açılması için öncelikle alt yapıya ihtiyaç var. Alt yapıdan kastım; öncelikle üniversite için gerekli bir arazi olması, üniversitenin olacağı bölgeye şehir içi ulaşımın olması, öğrencilerin konaklayacağı yurtların olması ve en önemlisi Sivereklilerin bir üniversite istiyor olmasıdır. Üniversiteler şehirlerin ekonomisinin gelişmesine ve sosyal yapısına büyük katkı sağlarlar. Siverek'te bir ü n i v e rsit e a ç ılırs a h a l k ı n v e öğrencilerin lisans eğitimine olan ilgisinin artacağını düşünüyorum. Son soru alanınızla alakalı. Ekonom le lg l öner ler vermek stesen z bunlar ne olurdu? Farklı eğ t m düzeyindeki insanlar ekonomiye nasıl bir bakış açısı seçmeli? Öner m, nsanların finansal okuryazarlığını gel şt rmes d r. F nansal okuryazarlık ded ğ m z şey; nsanların parayı nasıl kazanacağı, kullanacağı ve yöneteceğini anlaması ya da kişinin finansı anlayabilme becerisidir. Enflasyon, faiz gibi ekonomi ile ilgili kavramları da bilmek gerekir. Uluslararası kredi d e ğ e rl e n d irme k u r u l u ş u o l a n Standard & Poor's tarafından yapılan bir a r a ştırmaya gör e finans a l okuryazarlık sıralamasında Türkiye 144 ülke arasından 120. olmuştur. Bu sonuç, finansal okuryazarlık açısından ne kada r eksiğimi z olduğunu gösteriyor. Farklı eğitim düzeyindeki insanların ekonomi ile ilişkisi için ise şunları söyleyebilirim: Eğitim düzeyi finansal okuryazarlığı arttırmak için önemlidir ama tek başına bir etken değildir. Benim fikrimce ortaokul veya liseden itibaren tüm öğrencilere temel finansal okuryazarlık eğitimi verilmelidir. Ayrıca toplumdaki her kesimi bilgilendirmek adına da politikalar geliştirilmelidir. Hazırlayan: Sevda BOZTAŞ Türk D l ve Edeb yatı Öğretmen Röportajımızdan b r kare Sorularımıza yanıt alırken 21

Eğ t mde ne anlattığımız kadar nasıl anlattığımız da öneml d r. Tab k nsanlara y güzel ve faydalı b lg ler öğretmel y z ancak bu b lg y aktarırken uygun metodu seçmek de en az b lg y aktarmak kadar öneml d r. Bu yazıda muazzam hayatıyla tüm nsanlığa örnek olan peygamber m z Hazret Muhammed' n (s.a.v) eğ t mc k ş l ğ ne, kullandığı farklı ve etk l eğ t m metodlarına değ nmeye çalışacağım. Bu metodlara geçmeden önce "Neden Peygamber m z örnek almalıyız?" kısaca buna değ nmek st yorum. Gerçekten onun hayatı, bütünüyle tal m ve terb ye le, yan eğ t m ve öğret mle geçm şt r. Cehalet ve sefalet ç nde gayes z, başıboş yaşayan nsanları, batıl t katlardan ve her türlü olumsuzluklardan kurtarmıştır. Kısa b r zamanda ulaştığı başarı da onun y b r eğ t mc olduğunun del l d r. Peygamber m z n açıklamalarının güzell ğ , konuşmasının fas hl ğ , sözünün netl ğ , üslubunun tatlılığı, yüreğ n n ncel ğ , nsanlara aşırı lg s ve merhamet yle tüm zamanlara ışık tutuyor. Peygamber m z n eğ t m metodunu nceled ğ m zde onun uygulamalarının tamamının pedagoj k esaslara dayandığını görüyoruz. Bu uygulamalarında d kkat çeken başlıca lkeler maddeler hal nde sıralayab l r z: PEYGAMBERI MI ZI N EG I TI M METODU Güzel Yaşantısıyla Örnek Olması (Tems l) Peygamber m z n eğ t m metotlarından en öneml s ; yaşamı, y hâl ve ahlâkıdır. Peygamber m z n hayatına baktığımızda, nsanlara b r şey tavs ye ett ğ nde, bunu lk önce kend s yapar, ardından nsanlara söylerd . Bu şek lde söyled kler n kend s öncel kle yaptığından dolayı daha etk l olurdu. Şüphes z söylemeye göre b zzat yaparak, uygulayarak öğretmek nsanlara daha çok tes r ed yor ve öğrenmen n gerçekleşmes nde daha etk l oluyor. Allah bütün nsanları aynı kab l yette ve aynı yapıda yaratmamıştır. İnsanların b rçok açıdan farklılık göstermeler eğ t m yöntemler n n de farklılaşmasını beraber nde get rm şt r. Peygamber m z de bu lkeye bağlı kalarak muhatabının anlayışına ve sev yes ne göre h tap etm şt r. Muhatabın sorusuna onu lg lend rd ğ kadarıyla ve durumuna uygun cevaplar verm şt r. Allah'ın en sevd ğ amel soran veya tavs ye steyen sahabeler n k m ne “öfkes n yenmek olduğunu” k m s ne “ badette devamlı olması gerekt ğ n ” k m s ne de “namazlarını vakt nde kılması gerekt ğ n ” söylem şt r. Peygamber m z n cevaplarının farklılığı soru soranların hâller n n, konumlarının ve yapab lme kapas teler n n farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) öğretmek sted ğ şeyle uygun düşen durumları fırsat b l rd . O an uygun düşen şeyle anlatıp öğretmey sted ğ şey arasında rt bat kurardı. Böylece muhatabı, meseley daha y kavrardı. “(B r keres nde) Es rler ç nde (ayrı düştüğü) çocuğuna duyduğu özlemden dolayı rastladığı her çocuğu kucaklayan, emz ren b r kadın vardı. Peygamber m z çevres ndek lere (o kadını şaretle): “Bu kadının çocuğunu ateşe atacağına ht mal ver r m s n z?” d ye sordu. Aslâ, atmaz! ded k. Bunun üzer ne Hz. Peygamber “İşte Allah-u Teâlâ kullarına, bu kadının yavrusuna olan şefkat nden daha merhametl d r” buyurdu.¹ Böylece doğrudan b lg y vermeden kadının yavrusuna gösterd ğ şefkat Allah'ın rahmet ne benzeterek b lg y aktarmıştır. 1Buhar , Edeb,18 2Buhârî, Büyû 38; Zebâ h 31; Müsl m, B rr 146, (2628) 3(Buharî, Edep, 27; Müsl m, B rr, 17) 4Buhârî, Mevâkît 6; Müsl m, Mesâc d 282, (666) 5(Zar yat, 51/55) 6(Buhar , Salat 88, Müsl m, B rr 65) 7(Buhârî, İstîzân, 28) 8(Buhârî, Ş rb 9, Vudû 33, Mezâl m 23, Edeb 27) Hazırlayan: O zgül KARATAŞ Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi O ğretmeni B reysel Farklılıkları Göz Önünde Bulundurması (B reysel Farklılık İlkes ) Öğretme İç n Uygun Durumları Fırsat B lmes (Zamanlama İlkes ) 22

Teşb h ve Benzetmelerde Bulunarak Öğretmes Peygamber m z çoğu zaman anlatmak sted ğ meseleler n anlaşılması ç n nsanların gözler yle gördükler , d ller yle tattıkları, h ssett kler şeyler örnek olarak anlatırdı. Bu yolla muhatabın anlaması kolay hâle gel r, öğretmek veya sakındırmak sted ğ şey daha hızlı zah etm ş olurdu. İy arkadaş m sal m sk taşıyan k mse g b d r. Ondan sana h çb r şey gelmese b le kokusu geçer. Kötü arkadaşın m sal de körükçü g b d r. S yah tozu s rayet etmese b le dumanı s rayet eder.² Peygamber m z müm nler ç n "B rb rler n sevmede, b rb rler ne merhamette, b rb rler ne şefkatte mü'm nler n m sal , b r beden n m sal d r. Ondan b r uzvu rahatsız olsa d ğer uzuvlar uykusuzluk ve hararetle ona eşl k ederler."³ buyurmuştur. Hz. Peygamber bu örnekle erdeml b r toplum oluşturmak ç n toplum fertler n n b rb rler ne zarar vermemes ve şefkatl davranmalarının önem n d le get rmekted r. D y a l o g l e v e S o r u S o r a r a k Ö ğ r e t m e s Peygamber m z n eğ t m metotlarından b r s de d nleyenler n d kkat n toplamak, cevabın ne olab leceğ hakkında fik r üretmeler ç n karşılıklı konuşması ve soru sormasıydı. Böylel kle muhatapları cevabı daha y anlıyor ve mesele z h nler ne daha y yerleş yordu. Resulullah (s.a.v.) ashaba : "Bana söyley n s zden b r n n kapısının önünden b r neh r aksa ve bunda günde beş kez yıkansa (vücudundak ) k r nden h çb r şey kalır mı?" d ye sordu. Ashab "Hayır, k r nden h çb r şey kalmaz" ded ler. Peygamber m z de "Beş vak t namaz şte böyled r. Allah onlarla günahı yok eder." buyurdular.⁴ Vaaz Ve Öğütle Öğretmes (Anlatım Metodu) Bu metot kısa zamanda çok b lg aktarımı sağladığı ç n peygamber m z bu metodu da sıklıkla kullanmıştır. Peygamber m z Allah'tan aldığı em rler genell kle bu metotla aktarmıştır. Aktarırken de kısa ve özlü mesajlar vermeye özen gösterm ş, sözü uzatıp nsanları bıktırmamış, muhataplarının sev yeler ne göre h tap etm ş, jest ve m m kler n yerl yer nde kullanarak beden d l le de muhataplarını eğ tm şt r. B r ayette Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur. "Öğüt ver. Doğrusu öğüt, müm nlere fayda ver r."⁵ Peygamber m z bazen öğreteceğ n sözle fade etme yanında eller yle de şaret ederd . Bunu, anlatmak sted ğ n daha y açıklamak, z krett ğ veya öğrett ğ şey n ehemm yet ne d kkat çekmek ç n yapardı. "Müm n d ğer müm n ç n parçaları b rb r n perç nleyen b na g b d r. Hz Peygamber (sav) ardından (bunu göstermek ç n) parmaklarını b rb r ne kenetled ."⁶ Bazen de peygamber m z muhatabın el n veya omuzunu tutmak suret yle de d kkat n tamamen kend s ne vermes n sağlardı. Böylece muhatabın daha y anlamasını ve belley p hatırlamasını sağlardı. Bununla lg l Abdullah b. Mes'ud şöyle b r aktarımda bulunuyor: "Peygamber m z eller m avuçları arasında olduğu halde Kur'an'dan b r sure öğret r g b teşehhüt (Tah yyat) duasını öğrett ."⁷ Bu r vayetlerden, öğret c n n, daha zek olan veya ler de kend s nden hayır üm t ett ğ , başarılı ve büyük b r şahs yet olacağını düşündüğü öğrenc s yle hususî b r şek lde lg lenmes n n y olacağı anlaşılmaktadır. Kıssalar ve Geçm ş Ümmetlerden Haberlerle Öğretmes Hz Peygamber (s.a.v.) çoğu kez ümmetler n kıssalarını ve olaylarını anlatarak ashabını eğ t rd . Yaşanmış olan bu kıssalar ve doğru haberler ashabı doğru st kamete, hayra teşv k ed yor ve şerden sakındırıyordu. B r adam, susuzluktan ıslak toprağı yalayan b r köpek görmüş. Adam, kend kend ne bu köpek de ben m g b çok susamış dey p hemen kuyuya nm ş, mest n su le doldurup ağzıyla tutarak dışarı çıkmış ve köpeğ sulamış. Allah onun bu davranışından memnun kalmış ve günahlarını affetm ş.⁸ Konuları, kıssa ve olaylarla örneklend rmek, anlatımı kolaylaştırdığı g b anlamayı da hızlandırır. Çünkü, bu örnekler konuyu açar, canlandırır ve nsanların z hn ne y ce yerleşt r r. Anlatıma ve yazıya akıcılık kazandırmak sûret yle d nlemey ve okumayı kolaylaştırır. Öğret rken Sözlü İfade ve Elle İşaret B r Arada Kullanması Bunların dışında Peygamber m z n şu eğ t m metodlarını maddeler hal nde z kredeb l r z: - D n Hükümler Tedr c (Kademel )B r S stemle Yavaş Yavaş Öğretmes - Eğ t mde İt dall Oluşu, Usandırmaması - Yer ve Toprak Üzer ne Şek l Ç zerek Öğretmes - Önünde Olan B r Olaya Sükut Etmes ve Onaylamasıyla Öğretmes - Öneml B lg ler 3 Kez Tekrar Etmes - B r Şey Önce Özetle Söylemes Daha Sonra Ayrıntılı Olarak Anlatması - Eğ t mde Kolaylık İlkes n Ben msemes Had s k taplarını d kkatl ce nceled ğ m zde bunların dışında da Peygember m z n uyguladığı metodların olduğunu görürüz. İnsanlığa rahmet olarak gönder lm ş Hz. Peygamber n uyguladığı yöntemler n b zlere rehber olması duasıyla. 23

"Eyvah! Telefonumun şarjı b tt . Ne yapacağım ş md ? Ya mesaj geld yse? Neyse tamam zaten şuan telefonla b r ş m yok. Hayır ama ya olursa? Canımı sıktı bu durum… Sank b r parçam yok gibi… Kendimi eksik hissediyorum. Hiç hoş gelmedin Nomo"! kıllı telefonların her alanda kullanımının mümkün hale gelmesi ile birçok işimizi hızlı ve işlevsel yapabilir hale geldik. Fakat beraberinde bazı risklerle de karşı karşıyayız. Sürekli telefonu kontrol etme isteğin varsa, telefon yanında değilken ise kendini gergin hissediyorsan, boşluk hissi bedenini sardıysa, kendini çaresiz hissediyorsan veya yapacak işlerini telefon olmaksızın yapamayacakmış gibi hissediyorsan NOMOFOBİ düşüneceğimiz ilk şeylerden olmalı. Yukarıdak örneğe benzer bir an yaşadınız mı? Cevabınız hayırsa önlem almak, evetse farkında olmak için daha fazla şey bilmelisin z. NOMOFOBİ (No-Mob le-Phone) telefondan uzak kalındığında kaygı ve pan k hal n çeren ve bağımlılık temelli, dijital dünyanın güncel bir hastalığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmalar NOMOFOBİ'nin özellikle genç ve ergenlerde giderek yaygınlaştığı bildirmektedir. Bu durum bireylerin hislerinde ve dolayısıyla davranışlarında kuvvetli değişikliklerin meydana gelmesine sebep olmaktadır. Bey nde mutluluk duygusunu sağlayan dopam n hormunu telefon kullanımıyla eşleşt yse kullanım (örneğin; bildirim gelmesinden duyulan haz) mutluluk, telefondan uzak kalmak mutsuzluk ve kaygı getirecektir. Bel rt ler yoğun yaşanıyor ve günlük hayatın akışını bozmaya başlıyorsa psikolojik destek almak faydalı olacaktır. Henüz nomofobi için başlangıç evresinde iseniz farkındalık büyük öneme sahip. Kullanıcılar telefonda ne kadar vakit geçirdiklerinin farkında olmalı ve bilinçli kullanım için duygu denetimi ve otokontrol becerilerini geliştirmek için çaba göstermelidir. Öğretmenler ve ebeveynler öğrencilerin/çocuklarının yoğun ve ani tepkileriyle karşılaşmamak için (çözümü zorlaştırır) öğrencinin telefon kullanımını tamamen engellemek yerine öncelikle takip etmeli ve müşavirlik hizmetlerinden faydalanmalıdır. Katı engellemeler belirtilerin kontrol edilemeyecek ve zarar verecek şekilde ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ayrıca çözüm için iş birliği iletişimine ve farkındalık bilincinin oluşmasına engel olabilir. KAYNAKÇA: Dongre, A.S., Inamdar, I.F., & Gattan , P.L. (2017). Nomophob a: a study to evaluate mob le phone dependence and mpact of cell phone on health. Nat onal Journal of Commun ty Med c ne, 8, 688-693. Gezg n, D. M., Çakır, O., & Yıldırım, S. (2018). The relat onsh p between levels of nomophob a prevalence and nternet add ct on among h gh school students: the factors ınfluenc ng nomophob a. Internat onal Journal of Research n Educat on and Sc ence, 4(1), 215-225. Yıldırım, C., & Corre a, A. P. (2015). Explor ng the d mens ons of nomophob a: Development and val dat on of a self-reported quest onna re. Computers n Human Behav or, 49, 130- 137. Yıldırım, S., & K ş oğlu, A. N.. (2018). Teknoloj n n get rd ğ yen hastalıklar: Nomofob , netlessfob , fomo. Med J SDU/SDÜ Tıp Fak Dergisi, 25(4), 473-480. A Hazırlayan: İbrah m ALBAYRAK Uzman Ps koloj k Danışman 24

Hazırlayan: İbrah൴m ALBAYRAK T൴kTok Kullanma Mot൴vasyonu Ned൴r? Kullanıcıların kom൴k, gar൴p ya da saçma videolarını özgürce paylaşabilmesini, uygulamanın bu kadar popüler olmasının sebebi olarak düşünülse de (Şeker, 2020) araştırmalar Kullanım ve Doyum Teorisi (bkz. Straub, Limayem ve Karahanna-Evaristo, 1995) perspektifinden bakarak hem ergenlik öncesi de ergen gruplarda, hem TikTok'ta paylaşım yapan kişilerin sosyal ağlarını genişletme arzusu, ün arayışı, kendini ifade etme ve kimlik yaratma ihtiyaçları tarafından motive edildiğini göstermektedir (Bossen ve Kottasz, 2020). Başarı duygusu, sosyal etkileşim ve gerçeklerden kaçma açısından da doyum sağlayan (Omar ve Dequan, 2020) TikTok uygulaması sayesinde gençler kendi benliklerini ve hayat zevklerini ortaya koymaya çalışarak kişisel değerlerini gün yüzüne çıkarmaya çalışmaktadırlar (Zhao, ve Ma, 2019) on zamanlarda hem dünyada hem de Türk S ൴ye'de özell൴kle çocuk ve ergenlerde sık kullanılan T൴kTok uygulaması kullanıcıların dans etme, şarkı söyleme, futbol oynama vb. gibi yeteneklerini sergiledikleri 15 saniyelik videoları üretebildiği, düzenleyebildiği ve paylaşabildiği bir uygulamadır (Bossen ve Kottasz, 2020). Buraya kadar T൴kTok uygulamasının öğrencilerdeki olumsuz etkilerinden bahsedilmiş olsa da uygulamanın yarattığı fırsatlarını göz ardı etmek sorunların çözümüne katkı sağlamayacaktır. Çağdaş eğitim anlayışına göre eğitimde teknolojik gelişmeleri takip etmek ve eğitimde kullanmak hedeflenmektedir. O zaman öğretmenler TikToku eğitim aracı olarak kullanabilir. TikTok'u eğitimciler olarak pozitif yöne yönlendirebiliriz. Bu konuda TikTok, becerileri ve uzmanlıkları eğitimsel bilgileri ve yararlı ders malzemelerini erişilebilir uzaktan öğrenim formatında yaymak konusunda yardımcı olacak eğitimcilere, meslek uzmanlarına ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara "TikTok Yaratıcı Öğrenme Fonu" altında bağış yapacağını belirtmiştir. Örneğin, kitap okuma ve edebiyatla ilgili TikTok uygulamasının alt grubu olarak BookTok ortaya çıkarılmıştır (Jerasa ve Boffone, 2021). "Kitap" ve "TikTok"un birleşimini yapan BookTok, okuyucular ve kitap severler için kullanıcıların en sevdikleri kitaplar hakkında konuştukları, kitap önerileri, yazarlar, türler hakkında konuştukları ve edebiyat hakkında tiyatral olarak şakalar yaptıkları kısa videolar içerir. TikTok kullanıcıları, bir videoya yanıt vermek için platformu kullanır ve duygularını büyük ölçüde anonim bir kitleyle etkileşimde bulunmak için herkese açık hale getirir. BookTok kullanıcıları yorum bölümündeki sorulara yanıt verdiğinde, bu bir dijital tartışma grubu oluşturarak okuyucunun anlayışını ve bilgisini artırır (2021). Bu platforma erişmek ve etkileşime girmek için TikTok arama kısmına #Booktok yazmak yeterli olmaktadır. Öğretmenler de öğrencilerle birlikte bu ve benzeri oluşumlara dahil olabilir, eğitim ortamını zenginleştirebilir. Öğrenciler TikTok'un "ForYou" özelliği sayesinde birkaç öğretici videoyu izlemeye sevk edilirse öğrencilerin karşısına bu tür faydalı videoların daha çok çıkmasına yarar sağlayacaktır. T൴kTok uygulamasını d൴ğer uygulamalardan ayıran "ForYou" yan൴ "Sen൴n İçin" buton özelliğidir. "ForYou" butonu ile uygulama algoritması, ilgi alanlarını sürekli izlenilen videolara benzer videolarla sonsuz akışta kullanıcının karşısına çıkarmaktadır. Bu da kontrolsüz ve dikkatsizce kullanımla çocuklar ve ergenleri risk altında bırakabilir. Örneğin öğrenciler beden imajları ile ilgili birkaç videoyu izlemesiyle uygulama aynı sürekli benzer videoları karşısına çıkararak tehlikeyi artıracaktır. (Korbani ve LaBrie, 2021). Yine bu sonsuz akışla ilgili yapılan bir araştırma sonucu, TikTok uygulamasının zamanın değerlendirilmesini belirsiz kılmakla birlikte mantıklı düşünmeyi de engellediğini ortaya koymuştur (Wu, 2020). Herhangi bir alanda uzmanlığı ve profesyonel bilgisi olmayan kullanıcıların bile önerilerde bulunduğu bu platformda olası yanlış yönlendirmelerin sonuçlarının gençleri hızla etkileme potansiyeline sahiptir. 25

Op. Dr. Reha AYDIN ile Sağlık Üzerine 26 1) Öncel൴kle b൴ze yaptığınız ൴şten ve hastanedek൴ görev൴n൴zden bahseder m൴s൴n൴z? Tab൴൴, 20 Mart 2017'den ber൴ S൴verek Devlet Hastanes൴nde görev yapmaktayım. Haftanın bel൴rl൴ günler൴, amel൴yat günler൴, âc൴l vakalar g൴b൴ ൴şlerle geçen yoğun b൴r tempomuz var.

Op. Dr. Reha AYDIN, Mayıs 2022, Saat 14:00 27

SINAV KAYGISI YAŞIYOR MUSUNUZ? Çok fazla ve dikkatli çalıştığınız halde sınavlardan kötü not alıyor ve bu sebeple bir öğrenci olarak kendinize güveninizi kaybedip, başarısız hissediyorsanız ınav zamanları size kabus gibi geliyors , s a sınav kaygısı yaşıyor olabilirsiniz. Eğer siz de sınav kaygısı yaşadığınızı düşünüyorsanız, bu kaygı ile başa çıkmak ൴şte için kullanabileceğiniz bazı yöntemler: - Spor yapın. - . Hazırlanın, sınava tam çalışmış olarak girin - Sınavdan önceki gece iyi uyuyun. - Sınava kendinize güvenerek girin. - Aç karnına sınava girmeyin. - Sınava acele içinde girmeyin. - Son ana kadar asla ders çalışmayın. - Zamanınızı ayarlayın. - Soruları dikkatlice okuyun. - Zaman zaman duruşunuzu, oturma pozisyonunuzu değiştirin. - klınıza bir sorunun cevabı gelmediğinde o soruyu geçin. A - rkadaşlarınız sınav çık panik olmayın. A dan erken tığında SINAVDAN ÖNCE SINAV SIRASINDA SINAV SIRASINDA SAKİN KALMAK İÇİN NELER YAPABİLİRİM? SINAVA İYİ HAZIRLANIN Günü gününe ders çalışın. Eğer bunu, bir sınav için yapamadıysanız paniklemeyin, ümidinizi kaybetmeyin. SINAV YERİ VE ZAMANINI ÖNCEDEN ÖĞRENİN Sınava yanınızda getirmeniz gerekenleri de öğrenip, zamanında sınav yerine gidin. SINAV HAKKINDA KONUŞMAYIN Sınavdan hemen önce sınav hakkında konuşmayın. Bu bütün olumsuz etkileyip kaygınızı arttırabilir. herkes൴ SINAVI PLANLAYIN Sınav sorularına göz atıp kendinize bir plan yapın. Nereden başlayacağınızı, hangi soruya ne kadar zaman ayıracağınızı belirleyin. SINAVA KARŞI GERÇEKÇİ BİR TUTUM GELİŞTİRİN Sınava elinizden gelenin en iyisini yapabileceğinizi düşünerek, ama aynı zamanda da sınırlarınızı kabul edip gerçekçi bir şekilde yaklaşın. Bilginizi sonuna kadar kullanmaya çalışın ancak, bilmediğiniz ya da hatırlayamadığınız sorularda kendinizi suçlamayın. HAREKET KAYGIYI AZALTIR Eğer aklınıza, yapmaya çalıştığınız soru ile ilgili hiçbirşey gelmiyorsa başka bir soruya ya da bölüme geçin. FİZİKSEL OLARAK RAHAT OLUN Sınavda artık düşünemediğinizi ya da çok gergin olduğunuzu fark ederseniz, sınav kağıdını bir kenara koyun ve arka arkaya derin nefes alın. Bu sırada sadece derin nefes alıp vermeye konsantre olun. Başkalarına ya da kendinize dikkatinizi vermeyin. Zamanınızı, kaygılanarak, şüpheye düşerek, kendinizi suçlayarak geçirmeyin. "Ne yapabilirdim?" diye değil, "Şu anda ne yapabilirim?" diye düşünün. Hazırlayan: Akın ÇALAN 28

Detaylı b൴r çalışma planı hazırlayın. Planlı çalışab൴lmek ൴ç൴n b൴r takv൴m veya ajanda kullanın. Planınıza sadık kalın. Ders çalışab൴leceğ൴n൴z en rahat alanı bel൴rley൴n. Burası kütüphane veya evde b൴r yer olab൴l൴r. Burayı mümkün oldukça düzenl൴ tutun. Ders çalışırken kısa molalar ver൴n. Bu, d൴kkat൴n൴z൴ tekrar toplamanızı sağlayacaktır. D൴kkat൴n൴z൴ dağıtan şeyler൴ ortadan kaldırın. Telev൴zyonu veya telefonunuzu mola verene kadar kapatın. Z൴h൴n har൴taları kullanın ve aralıklı tekrar yapın. Böylece konu aklınızda daha ൴y൴ yer edecekt൴r. Not alma becer൴ler൴n൴z൴ gel൴şt൴r൴n. Not alırken renkl൴ ൴şaretley൴c൴ler ve yapışkanlı not kağıtları kullanın. Öğrend൴kler൴n൴z൴ kend൴ kel൴meler൴n൴zle yen൴den yazmaya alışın. Bunlar ç öğren൴lenler൴n kalıcı olmalarını sağlayacaktır. Ayrıca s൴ze en uygun ders çalışma metodunu bel൴rlersen൴z ver൴m൴n൴z artar. Farklı konular farklı çalışma şek൴ller൴ gerekt൴r൴r. Arkadaşlarınızdan veya öğretmenler൴n൴zden yardım ൴stemekten çek൴nmey൴n. Konuları b൴r başkasından d൴nlemek takıldığınız kısımları daha kolay anlamanızı sağlayab൴l൴r. Poz൴t൴f kalın. Başaramayacağınızı düşündüğünüz anlarda karamsarlığa kapılmayın. Başaracağınıza ൴nanın. Uyuyun. Yeterl൴ süre uyumak, d൴kkat൴n൴z൴ arttıracak bes൴nler tüketmek ve bol bol su ൴çmek z൴hn൴n൴z൴n ൴şlevler൴n൴ d yacaktır üzgünce yerine getirebilmesini sağla . Kend൴n൴z൴ ödüllend൴r൴n. Tamamladığınız ödevlerden veya g൴rd൴ğ൴n൴z sınavlardan sonra kend൴n൴z൴ ödüllend൴r൴n. Bu, ders çalışma mot൴vasyonunuzu arttıracaktır. Hazırlayan: Tuğçe ILĞINER GÜLDEMİR 29

30 -2-

31 Hazırlayan: Muharrem Güneş

32

33 Hazırlayan: Akın ÇALAN

34 Günümüzün açık ara en yakıcı problem൴ ൴kl൴m kr൴z൴. Mevs൴mler൴n alt üst olduğu, an൴ ve aşırı hava olaylarının yen൴ normal൴m൴z hal൴ne geld൴ğ൴, sera gazı salımları neden൴yle hava k൴rl൴l൴ğ൴n൴n tırmandıkça tırmandığı, sağlıklı gıdaya er൴ş൴m൴n tehl൴keye g൴rd൴ğ൴ ve tarımsal üret൴m൴n de c൴dd൴ b൴r ver൴ms൴zl൴k tehl൴kes൴yle karşı karşıya kaldığı, bıçak sırtı b൴r dönemden geç൴yoruz, tüm dünyalılar olarak. Sorunumuzu çözeb൴lmek ൴ç൴n öncel൴kle onu tanımamız, sonrasında ona çözüm bulmamız gerek൴yor. Pek൴, “Ned൴r bu ൴kl൴m değ൴ş൴kl൴ğ൴ ?” Doğal faktörler veya ൴nsanların beşerî ve ekonom൴k faal൴yetler൴ neden൴yle atmosfer൴n gaz b൴leş൴m൴n൴n bozulması sonucunda, ൴kl൴mde gözlenen değ൴ş൴mler küresel ൴kl൴m değ൴ş൴m൴ olarak adlandırılır. Tanımladıktan sonra atmosfer൴n sera etk൴s൴nden bahsetmeden küresel ൴kl൴m değ൴ş൴kl൴ğ൴n൴ kavramamız zor olacaktır. Güneş'ten gelen kısa dalga boylu ışınlar yeryüzü tarafından soğurulduktan sonra uzun dalga boylu ısı enerj൴s൴ olarak ger൴ salınır. Uzun dalga boylu ısı enerj൴s൴n൴n atmosferdek൴ su buharı, karbond൴oks൴t, metan, azot oks൴t g൴b൴ sera gazları tarafından soğurularak atmosfer൴ ısıtmasına atmosfer൴n sera etk൴s൴ adı ver൴l൴r. Dünyamızı b൴r battan൴ye g൴b൴ örten bu gazlar olmasaydı Dünya'da ortalama hava sıcaklığı -18 ºC olacaktı. Atmosfer൴n sera etk൴s൴, hava sıcaklığını yaklaşık 33 ºC artırmıştır. Küresel ൴kl൴m değ൴ş൴kl൴ğ൴ne neden olan olaylar ൴se fos൴l yakıt kullanımı (sanay൴ tes൴sler൴, enerj൴ üret൴m൴, ulaşım vb alanlarda kullanılan kaynaklar) ,ormansızlaşma, tarım uygulamaları (çelt൴k tarımındak൴ suya doygun alanlardak൴ bakter൴ler karbond൴oks൴tten 20 kat daha etk൴l൴ olan metanı üret൴r. Ayrıca azotlu gübreler ve anız yakılması vb), şeh൴r ısı adası ve atıklardır.

35 Küresel ൴kl൴m değ൴ş൴kl൴ğ൴ bunların sonucu olarak b൴zlere Meteoroloj൴k ve H൴drometeoroloj൴k afetlerde artış (aşırı yağışlar, sel ve taşkınlar vb) , ekonom൴k ve sosyal etk൴ler ( özell൴kle Dünya'da tarıma dayalı ekonom൴lerde tarım alanlarının daralması sonucu ൴şs൴zl൴k vb), buzulların er൴mes൴, den൴z sev൴yeler൴n൴n yükselmes൴ ve okyanus sularının as൴tlenmes൴ g൴b൴ sonuçlar ortaya çıkartmaktadır. Burada buzulların er൴mes൴ neden൴yle kutup ayılarının daha fazla ve daha uzağa yüzmeler൴ neden൴yle enerj൴ kaybett൴kler൴n൴, avlanmalarını zorlaştırdıkları ve bu nedenle soylarının tükenme tehl൴kes൴yle karşılaştıklarını bel൴rtmem൴z gerek൴yor. Ayrıca daha uzağa yüzmeler൴ neden൴yle ൴nsan yerleş൴mler൴ne yaklaşmaları da ayrı b൴r problem൴ beraber൴nde get൴r൴yor. Den൴z sev൴yes൴n൴n yükselmes൴ Hollanda, Endonezya g൴b൴ kıyı şeh൴rler൴ sular altında kalma tehl൴kes൴yle karşı karşıya kalacaklardır. Pek൴ günümüzün en öneml൴ tehl൴kes൴ olan küresel ൴kl൴m değ൴ş൴kl൴ğ൴ konusunda Dünya nasıl b൴r yol ൴zl൴yor? Hükümetler Arası İkl൴m Değ൴ş൴kl൴ğ൴ Panel൴(IPCC), Kyoto Protokolü ve Par൴s Anlaşması g൴b൴ sera gazlarını bell൴ sev൴yeye ൴nd൴recek anlaşmalarla küresel ൴kl൴m değ൴ş൴kl൴ğ൴n൴ olab൴ld൴ğ൴nce azaltmayı hedefl൴yorlar. Ülkeler൴ yen൴leb൴l൴r enerj൴ kaynaklarını yönlend൴rmeye, fos൴l yakıtlardan uzaklaştırmaya ve böylece doğa dostu enerj൴lerle doğanın kend൴s൴n൴ yen൴lemes൴ne fırsat ver൴lmes൴n൴ amaçlıyorlar. Daha az enerj൴ tüketen mak൴neler, tasarruf ve ger൴ dönüşüm g൴b൴ konularda s൴v൴l toplum kuruluşları da sürekl൴ ൴nsanları b൴l൴nçlend൴rmeye yönel൴k faal൴yetler yapmaktalar. B൴z kabul etsek de etmesek de “Küresel İkl൴m Değ൴ş൴kl൴ğ൴” kapımıza dayandı. Nasıl karşılayacağımıza b൴z karar vereceğ൴z. Gelen tehl൴key൴ önemsemey൴p geleceğ൴m൴ze set m൴ çekeceğ൴z, yoksa bununla mücadele ed൴p sonrak൴ nes൴le yaşanab൴l൴r b൴r dünya mı bırakacağız? Seç൴m b൴z൴m. Hazırlayan : Cansu ÇAKMAK

Hz. İbrah൴m Kur'an-ı Ker൴m'de b൴ld൴r൴len peygamberlerdend൴r ve Mezopotamya'dak൴ Keldâni kavmine gönderilmiştir. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (S.A.V.)'dan sonra Allah katında insanların en üstünüdür, çünkü Allahü Teâlâ'nın varlığını kendi akıl ve mantığıyla bulmuştur. Allah ona Halil'im (dostum) diye buyurmuştur. Onun için «Hâlilürrahman» olarak zikredilir. Oğulları, İsmail ve İshak aleyhisselam soyundan daha birçok peygamber geldiği için «Ebü'l enbiya» (peygamberler babası) da denilmiştir. öl Halil'ür-Rahman olarak da Balıklı G bilinir. Hikayesi ise Hz. İbrahim'in atıldığı ateşin su, odunların ise balığa dönüştüğü inanışından gelir. B൴r zamanlar çok al z olan Nemrut isimli bir kral varmış. ൴m Kendisini tanrı ilan etmiş, putlar inşaa ettirmiş ve halkının kendisine tapmasını istemiş. ir gece bir kabus görmüş ve B kahinlerden rüyasını yorumlamalarını istemiş. Kahinlerden biri o yıl doğacak olan erkek çocuklardan birinin onu öldüreceğini, ve hükümdarlığı ele geçireceği kehanetinde bulunmuş. Nemrut o yıl doğan bütün erkek çocukları askerlerine öldürtmüş. Askerlerinden biri olan Azer, hamile olan karısını Urfa Kalesi yakınında bir mağaraya götürmüş ve karısı Hz. İbrah൴m’൴ doğurmuş. Mağarada büyüyen bu oğlan henüz on beş aylıkken on beş yaşında bir delikanlı gibi görünür . Bir gün kralın askerleri müş İbrahim Peygamber'i ormanda görüp yakalar ve Nemrut'un huzuruna çıkar lar. Nemrut İbrahim mış Çocuğu olmayan , Hz. ’൴ görür görmez onu sev . m൴ş ve onu evlat ed൴nm൴ş İbrah൴m Peygamber b൴r t lamış ören gününde henüz kimse yokken bir baltayla tapınaktaki tüm putları parça ve baltayı en büyük olan putun boynuna as . Haberi alan Nemrut çok sinirlen ve en büyük putun üzerindeki baltayı eline mış m൴ş alarak bir taş parçasının bunu nasıl yapabileceğini bağırarak sor . İbrahim Peygamber bunun üzerine kendi elleriyle muş yaptıkları ve inandıkları, kendilerini bile koruyamayan bu taş parçalarından bir de onlara inananları koruyacağını beklemelerinin doğru olmadığını anlat . Nemrut bu konuşma karşısında öfkelen ve İbrahim Peygamber'in büyük mış m൴ş bir ateş yakılarak halkın önünde yakılmasını emre . O gün hiçbir yerde başka ateş yakılmasına izin verilme ve tm൴ş m൴ş bütün odunlar toplan . Büyük bir ateş yakıl . İbrahim Peygamber bugün Urfa Kales ayakta duran iki mış mış ൴’nde sütununa mancınıkla bağlan ve bu yakılan ateşe atıl . öle, odunlar ise balığa dönüş . mış mış Atıldığı anda ateş g müş Hz. İbrah Zeliha'nın karşısında döktüğü gözyaşlarından bir göl oluş ve bu göle Zeliha'nın ൴m’൴n başına gelenler muş gözyaşları anlamına gelen Ayn-ı Zeliha Gölü denmiştir. B alıkların sırtında kara lekeler vardır. Bu lekeler alıklıgöl b ın hala odunların yanmış olmasından kalan izlerdir. Bu balıklara dokunan k൴ş൴n൴n başına b൴r bela geleceğ൴ne ൴nanılır. Bugün hala halk bu gölü ve balıkları kutsal kabul etmekted൴r. Nemrut hâlâ ൴nkarda ısrar etm൴ş ve r൴vayete göre Allah tarafından gönderilen kanadı kırık bir sinek Nemrut'un kulağından içeri gir ve beyninde gezin . Nemrut, sinekten dolayı sürekli olarak kafasında ağrı hisse ama hiçbir m൴ş m൴ş tm൴ş hekim bu ağrıya çare bula . Nemrut kafasındaki ağrıyı azaltmak için tahta bir tokmakla başına vurup dur . mamış muş Ağrı artıkça tokmakla vuruşları da sertleştiğinden kafası bir gün patla ve can ver . kafasına mış Nemrut bu şek൴lde m൴ş İbrah൴m Peygamber halka zulmett൴ğ൴ ൴ç൴n zamanla Nemrut'tan nefret etm൴ş. İnsanların kendilerine putlara tapmalarına anlam verem , böylece içinde Allah inancı oluşmaya başla . Bunu da halkla paylaşmaya başla . Bu arada em൴ş mış mış kral Zeliha adında bir kız çocuğu daha evlatlık almış. Zeliha, İbrahim'e karşı sevgi duy ve onun söylediklerine hak muş ver . Halk da İbrahim Peygamber'e hak verse de Nemrut'tan korktukları için hiçbir şey yap . m൴ş mamış Hazırlayan: Yağmur KARACA D൴n Kültürü Ve Ahlak B൴lg൴s൴ Öğretmen൴ Kaynakça: Şanlıurfa, Ahmet Nez൴h൴ Turhan, İslam Ans൴kloped൴s൴, 2010 Osmangaz൴ Ün൴vers൴tes൴ Sosyal B൴l൴mler Derg൴s൴, C൴lt 3, Sayı 1 Haz൴ran 2002 36

Urfa'da bulunan Karahan Tepe, Çanak Çömleks൴z Neol൴t൴k Dönem'e tar൴hlenen Göbekl൴ Tepe tapınağının kardeş൴ sayılab൴lecek n൴tel൴kte b൴r bölge. Yaklaşık 10.500 yıl öncesine tarihleniyor ve Göbekli Tepe ile birçok ortak özelliği bulunuyor. Şanlıurfa kent merkez൴ne 55 k൴lometre mesafede, Tek Tek Dağları M൴ll൴ Parkı ൴çerisinde bulunan Karahantepe, ilk olarak "Doğu ve Güneydoğu Anadolu İlleri Kültür Envanteri Projesi" kapsamında 1997 yılında keşfedildi. Karahantepe, Göbeklitepe gibi bir tepenin üstünde yer alıyor ve birbirlerine oldukça yakın sayılırlar. Karahantepe'nin anıtsal boyuttaki yapıları ve dikilitaşları, bölgede bulunan kolay işlenebilen kireçtaşı tabaklarından yapılmıştı. Bölgedeki bazı dikilitaşlar toprağın altında, bazıları ise yağmur gibi çeşitli doğal etkenlerle kısmen açığa çıkmış halde duruyor. Ana kayaya oyulmuş onlarca yapının varlığına işaret eden bu dikili taşların yüzeylerinde insan ve hayvan tasvirleri yer alıyor. Ayrıca Karahantepe'nin her yerinde taş aletler, işlenmiş parçalar, ok uçları, kazıyıcılar ve deliciler bulabilmek mümkün. Karahantepe, Göbekl൴tepe büyüklüğünde bir ören yeridir. Bu ören yerinde "T" şeklinde Dikmetaşlar halen yerli yerinde ve 10.500 yıl önce konulduğu gibi durmaktalar. En önemlisi, Göbekli gibi bu ören yeri üstünde herhangi bir geç dönem kültür tabakası bulunmamaktadır. Yani nasıl terk edildiyse öylece günümüz kadar gelmiştir. Karahantepe'de bulunan dikilitaşlarda, Göbeklitepe'de öne çıkan hayvan betimlerinin yanısıra daha çok insan tasvirleri ön plana çıkıyor. Karahantepe kazılarındak൴ en ൴lg൴nç yapılardan biri sırtında leopar taşıyan insan heykeli. Bu heykelde en dikkat çeken öge ise leoparın canlı olarak betimlenmesi. Bu ayrıntıdan o dönemin insanlarının hayvanlarla kurdukları ilişkinin bugünkünden çok farklı olduğu anlaşılıyor 2019 yılından ൴t൴baren yoğun ve hızlı b൴r şek൴lde kazı programına devam ed൴len Karahantepe, 12 b൴n yıllık ge . çmişe sahip Göbeklitepe'den bile daha eski bir tarihe sahip olduğu düşünülüyor. Neolitik dönemin önemli yerleşimleri arasında sayılan Karahantepe tüm dünyanın dikkatini yeniden bu bölgeye çekmiştir. Karahantepe'de yapılan kazılarda çıkarılan eserler Şanlıurfa Müzesi'nde sergilenirken, devam eden kazılardan sonra bulunan eserlerin ise Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmesi planlanıyor. Hazırlayan: Meryem YALVAÇ Tar൴h Öğretmen൴ Kaynakça: Arkeofil൴ 37

38 Prag Sokak Lezzet൴: Trdeln൴k Trdeln൴k aslında Slovak veya Macar tatlısı olarak anılsa da Prag sokaklarında ve meydanlarında da yaygın olarak görülmekted൴r. Tatlı hamurun şer൴tler hal൴nde kes൴l൴p, rulo şekl൴nde b൴r ş൴ş üzer൴ne sarılıp köz üzer൴nde p൴ş൴r൴lerek hazırlanmaktadır. Sade olarak tüket൴leb൴ld൴ğ൴ g൴b൴; üzer൴ne şeker serp൴lerek, ൴ç൴ne ç൴kolata, meyve, ballı ve veya dondurma koyularak da tüket൴lmekted൴r.

39 Hazırlayanlar: Tuğçe Ilğıner Güldem൴r, Yasem൴n Kuran

Edeb൴yat Olmadan Hayat Cehennemd൴r... Charles Bukowsk൴ Öğrencilerimizden şiirler 40

Vabestem Cuma Yüksel 41

42 Burhan DEMİR Beden Eğ൴t൴m൴ ve Spor Öğretmen൴ MASA TENİSİ (PİNG PONG) Masa ten൴s൴ masası: Boyu: 274cm, en൴: 152,5cm Masanın yerden yüksekl൴ğ൴: 76cm F൴le yüksekl൴ğ൴: 15,25cm Top: 2,7 gram ağırlığındadır. Renk olarak ൴se turuncu veya krem beyazı olmalıdır. Rall൴: Sıralanmış vuruş d൴z൴s൴d൴r. Yan൴ topun oyunda olduğu süred൴r. Sayı: Sonucun skora yansıtıldığı rall൴d൴r. Let: Sonucu skora yansıtılmayan rall൴d൴r. Backhand: Raket൴n dışıyla yapılan vuruş şekl൴d൴r. Forehand: Raket൴n ൴ç൴yle yapılan vuruş şekl൴d൴r. Open: Raket൴n topa vuran yüzünü yukarıya doğru eğ൴k olarak masa ൴le gen൴ş açı yapacak şek൴lde tutmaktır. K൴ll: Sayı alma vuruşudur. Rak൴b൴n karşılayamayacağı şek൴lde yapılır. Öldürücü vuruş da den൴r. Game: Set demekt൴r. Her set 11 sayıda b൴ter. (10-10 olması durumu har൴ç.) Kazanmak ൴ç൴n 2 fark gerekl൴d൴r. Masa ten൴s൴ tek sayılı setler hal൴nde oynanır (3-5 g൴b൴). Serv൴s: Topu en az 16 cm yukarı atıp, top ൴nerken vuruş yapmalıyız. Her ൴k൴ serv൴sten sonra atan ve karşılayan değ൴ş൴r. Sayılarda 10-10 beraberl൴k olması durumunda serv൴s teker teker atılmaya başlanır. Hızlandırılmış s൴stem: Masa ten൴s൴nde b൴r set 10 dak൴kada b൴tmez ൴se veya bu süre dolmadan oyuncular ൴sterse hızlandırılmış s൴stem devreye g൴rer. Bu s൴stemde set sonuna kadar her oyuncu sırayla 1 serv൴s atar ve eğer karşıdak൴ oyuncu veya ç൴ft 13 defa karşılama vuruşu yaparsa, sayı karşılayan tarafın olur. Hızlandırılmış s൴stem devreye g൴rd൴kten sonra kalan tüm setler bu s൴stemde oynanır.

T A Ç I E M Ü K Ş O B A O A K D E K A M E T R E R Ç E Ş Ü Ç G E N L E R T I N O Y İ S K N O F O A K I Ş I N R T A P S İ K Ö A K K Ü R E N P Ü K B N E E N İ C E L İ K M Ö E R S V I T N A R O İ L R A İ Ü S A Y A Y D C E M K R İ S Y A M U K A N E N O K T A İ Ç A P H Matemat൴k Bulmacası Soruların cevaplarını yazınız. Kalan harflerle yandak൴ ş൴frey൴ bulunuz. Başarılar. 43

5 7 4 6 1 8 9 10 8 9 6 3 7 2 10 2 1 4 5 3 BULMACA ZAMANI Hazırlayanlar Gülden KAHRAMAN Berna YARAŞIR Görkem ÇAM 44

45 Hazırlayanlar: Görkem Çam, Gülden Kahraman

SOĞUK ESPRİLER KÖŞESİ Sevg൴l൴ 11/A Mak൴ne ve Tasarım Sınıfı öğrenc൴ler൴m൴z ve sayın öğretmenler൴m൴z tarafından elle hazırlanan, espr൴ler൴ hem soğuk hem de kom൴k olsun d൴ye çaba sarf ed൴len kar൴katürler൴m൴zden, s൴zce en güzel൴ hang൴s൴? 46 1 2 3 1 2 3 4 İçer൴k: Merve Şen, İbrah൴m Albayrak, Oğuzhan Yalçınkaya, Görkem Çam

EMEĞİ GEÇEN TÜM ÖĞRENCİLERİMİZE VE ÖĞRETMENLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ.