THE MOST
BEAUTIFUL MOMENT
IN LIFE
2
Cypher
Giriş
Sonsuz
Yolculuk
Cypher
THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE
THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE
Seokjin
30 Eylül, YIL 22
Konteyner yanıyordu. Kolumun ucuyla ağzımı ve burnumu kapatıp
etrafa bakındım. Namjoon’u bulmak zorundaydım ama önümde
dumanlar yükselirken hiçbir şey göremiyordum. Dumanın içinde
aniden siyah maske ve şapka takmış insanlar belirdi. Metal boruları
dumanlı havayı yarıyordu. Birisi kanayan başını tutarak yere yığıldı.
Bu insanların arasında yanan variller yuvarlanıyordu. Yanan demir
ve plastik kokusu, yükselen alevler ve feryat eden insanlarla burası
yeryüzündeki cehennem gibiydi. Tüm bunların arasında
gözlerinden yaşlar süzülen bir çocuk koşuyordu.
Çocuğu gözlerimle takip ettim. Namjoon’un konteyner evinin
Cypherolduğu yere doğru koştu. Dumanlara atladığımda öksürüğümü
durduramadım. Gözlerim yanıyordu. Yine de koştum. Siyah
şapkaların üzerindeki işareti görünce durdum. O işareti bir yeniden
yapılanma toplantısında görmüştüm. Babam da dahil orada
gördüğüm her bir yüzü hatırlıyordum.
Yıkım tarihi. Kağıt üzerindeyken kuru ve resmi duruyordu.
Duygusuz ifadeler, gülümsemeler ve toplantıdaki insanların
muhabbetleri şu an olanları hiç haber vermemişti. İnsanların
konteyner evlerinden taşınmaya zorlandıkları bu yerin
cehennemden aşağı kalır yanı yoktu.
Yanan konteynerin çok da uzakta olmadığını gördüm. Önündeki
THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE
THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE
insanlar, kapısının önüne düşmüş ağır bir demir tabelayı kaldırmaya
çalışıyorlardı. Birisi “İçeride hala biri var!” diye bağırdı.
Namjoon’un konteyneriydi bu. İnsanları yararak kapıya ulaştım.
Tabela, kapının önünü kesiyordu. Tabelayı kavradığımda elim
sıcaktan yandı. Birisi “Bir, iki, üç!” diye saydı ve üç deyince tabelayı
ittik.
Tabelayı kaldırınca yarısı yıkılmış kapı bir gümbürtüyle açıldı.
Dışarıya zehirli gaz fışkırırken birisi yerde yatıyordu. Beni tutan
elleri iterek içeri koştum. Namjoon’u dışarı çıkardığımda biri şöyle
dedi: “Ölü gibi duruyor. Gerçekten ölmüş olsa gerek.”
“Kim Namjoon! Uyan!” Omuzlarını sarsarak kulağımı göğsüne
yaklaştırdım. Yüzüne bağırarak yanaklarını tokatladım. Ama
gözlerini açmadı. “Kim Namjoon!” Yeri yumruklayarak ismini
Cypherhaykırdım. Tam o anda her şey soluklaştı - yangın, sıcaklık, çığlıklar
ve patlamalar. Vücudum kurşun gibi ağırlaştı.
...ve uzaklarda bir pencerenin parçalanmasını duydum.
THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE
2
Cypher
THE MOST BEAUTIFUL MOMENT IN LIFE
2
Cypher