The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Yılmaz Ölmez, 2023-08-27 14:31:18

GALATASARAY

GALATASARAY

Cimbom Galatasaray 1 GALATASARAY Hazırlayan: Yılmaz ÖLMEZ Sensiz Olmaz ! TARAFTAR SERISI


Cimbom Galatasaray 2 TARAFTAR SERISI Yılmaz ÖLMEZ


Cimbom Galatasaray Galatasaray Nasıl Kuruldu ? GALATASARAY SPOR KULÜBÜ, 1905 Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır. 3


Cimbom Galatasaray Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur. Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür. 4


Cimbom Galatasaray 1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir. Türk olmayan takımları yenmek Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve 5


Cimbom Galatasaray kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı. "Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek. 6


Cimbom Galatasaray Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler. 7


Cimbom Galatasaray Kurucu Listeler 1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, inci gibi elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar: 1-Ali Sami Yen 2-Asım Sonumut 3-Emin Bülend Serdaroğlu 4-Celal İbrahim 5-B. Nikolof 6-Milo Bakiş 7-Pol Bakiş 8-Bekir Sıtkı Bircan 9-Tahsin Nahit 10-Reşat Şirvanizade 11-Hüseyin Hüsnü 12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu 13-Abidin Daver 8


Cimbom Galatasaray 1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir: 1-Ali Sami Yen 2-Asım Sonumut 3-Emin Bülend Serdaroğlu 4-Celal İbrahim 5-Bekir Sıtkı Bircan 6-Reşat Şirvanizade 7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu 8-Abidin Daver 9


Cimbom Galatasaray Tüzüğümüzün 5. maddesinde Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucuları aşağıdaki liste halinde yayınlanmıştır: KURUCULAR MADDE 5: Kulüp, Ali Sami Yen ve aşağıda isimleri yazılı arkadaşları tarafından kurulmuştur: (İntisap Tarihi) 1) Ali Sami Yen 01.10.1321 (1905) 2) Asım Tevfik Sonumut 01.10.1321 (1905) 3) Emin Bülent 01.10.1321 (1905) 4) Celal İbrahim 01.10.1321 (1905) 5) Bekir Sıtkı Bircan 01.10.1321 (1905) 6) Reşat Şirvanzade 01.09.1322 (1906) 7) Refik Cevdet Kalpakçıoğlu 01.09.1322 (1906) 8) Abidin Daver 01.09.1322 (1906) 9) Ahmet Robenson 01.09.1322 (1906) 10) Ahmet Adnan Pirioğlu 1323 (1907) 11) Neş'et 01.10.1324 (1908) 12) Ruşen Eşref Ünaydın 01.10.1324 (1908) 13) Yusuf Celal 01.10.1324 (1908) 14) Hasnun Galip 01.10.1324 (1908) 15) Hüseyin Zihni Eden 01.09.1325 (1909) 16) Mehmet Rıza Kara 01.09.1325 (1909) Boris Nikolof (*) 01.10.1321 (1905) Milo Bakiç (*) 01.10.1321 (1905) Paul Bakiç (*) 01.10.1321 (1905) Tahsin Nihat (*) 01.10.1321 (1905) Hüseyin Hüsnü (*) 01.10.1321 (1905) (*) Bu kişilere Kulübün tescil tarihi olan 14 Ağustos 1913 öncesi üyelikten ayrılmaları nedeniyle kurucu numarası verilmemiştir. Kulüp 14 Ağustos 1913 tarihinde görevde olan; * Reis; Ali Sami Yen (1 Numaralı üye) * 2. Reis; Mehmet Rıza Kara (16 Numaralı üye) * Katip; Refik Cevdet Kalpakçıoğlu (7 Numaralı üye) tarafından Beyoğlu Mutasarrıflığına (Kaymakamlık) yapılan müracaat ile resmi olarak tescil ettirilmiştir. 10


Cimbom Galatasaray ALİ SAMİ YEN'İN KALEMİNDEN "GALATASARAYLILIK" Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen, Emin Bülent Serdaroğlu ile yaşadığı bir anısından yola çıkarak Galatasaraylılığı anlatIyor: "Kulübümüzü kurma fikrinden ilk kez en yakın arkadaşım Emin Bülent’e sözetmiştim. O daha büyük sınıftaydı, okulu benden önce bitirmişti, bu yüzden yalnız tatil günlerinde buluşabiliyorduk. Çalışmaları Asım Tevfik ile yürüttük, grubumuzu genişlettik ve o zaman çok sorumluluk getirici bir iş olan kulüp kurma işimizi tamamladık. Emellerimizin düşünceden uygulamaya geçmesi sırasında yanımızda çalışan Asım Tevfik olduğu için, onu, hala müzemizde sakladığımız sicil defterimizin iki numarasına, Emin Bülent’i de üç numarasına kaydettik. Aradan yıllar geçti. Güneş kulübünün doğmasına varan anlaşmazlıklar ve mücadeleler Emin’i çok üzmüştü, spordan ve sporcudan nefret ediyordu. Öyle sanıyorum ki, bizi artık yalnız kişisel dostluk bağlıyordu. Galatasaraylılık ortadan silinmiş gibiydi. Yıllar yeniden akıp gitti. Unutmayacağım bir kara gündü. Emin Bülent Göztepe’deki evinde son saatlerini yaşıyordu. Sayın eşi beni karşılarken, “Aman, bu defa çok fena 11


Cimbom Galatasaray göreceksiniz… İçeriye girmeden kendinizi alıştırın, yüzünüzden birşey anlamasın…”Aylardan beri ölüme karşı yaptığı çetin mücadele zavallı Emin’in aslan gibi bünyesini bitik bir hale getirmiş hem de ruhunu hırpalamıştı. Eliyle işaret ederek beni yanına çağırdı. “Ali Sami” dedi, “Şimdiye kadar içimde sakladığım bir duyguyu sana açıklayacağım: Benim hakkımı yediniz, 2 numaralı Galatasaraylı benim” ve gözlerinin feri bir an için tekrar parlayarak: “Arkadaşlara söyle, hakkımı vermezseniz ruhum hepinizden davacıdır” sözünü ekledi. Emin hayatının son büyük hamlelerinden birini yapmıştı. Başı yana çevrildi, elleri yorganın üstüne dermansız düştü. Ben şaşırmış kalmıştım, Kulübünün sözünü bile ettirmek istemeyen insan bu muydu? 12


Cimbom Galatasaray Emin’in son arzusunu yerine getirmek için önce Asım’la görüştüm. O da Emin’i çok severdi. Kulüp dertleri bizi birbirimize üç silahşörler gibi bağlamıştı. Asım, Emin’i kurtarmak için canını verirdi, fakat Galatasaraylılığını ifade eden bu belgeden vazgeçmeye razı olamadı, elinden gelmiyordu. Galatasaray kongresi, iş kendisine gelince, bu iki emektar arkadaşın duygularını coşkuyla karşıladı, her ikisini de kulüplerine bağlılık açısından haklı görerek güzel bir sonuca vardı: Emin de, Asım da Galatasaray’ın 2 numaralı üyesi sayılacak; 3 numara kimseye verilmeyecekti. Fakat gerçekte öyle olmadı, Emin’in asil ruhundan boş kalan yeri bir tek kişi değil, bütün GalatasaraylIlar bir anda duygularıyla doldurdular.” 13


Cimbom Galatasaray 14


Cimbom Galatasaray Künye Galatasaray Spor Kulübü Kuruluşu 1905 Sonbaharı Kurucuları Ali Sami Yen, Asım Tevfik Sonumut, Emin Bülend Serdaroğlu, Celal İbrahim, Bekir Sıtkı Bircan, Reşat Şirvanizade, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver Kurulduğu Yer Galatasaray Lisesi 5. sınıfı İlk Renkler Kırmızı-Beyaz (Sonradan Sarı-Siyah ve Sarı -Kırmızı) İlk Lokal 15


Cimbom Galatasaray Galatasaray`da Bulgar Sütçü`nün Dükkanı İlk Amblem Tobler Çikolatasındaki Kartal İlk Başkan Ali Sami Yen İlk Maç Galatasaray- Kadıköy Faure Mektebi (2-0) İlk Spor Dalı Futbol İlk Şampiyonluk İstanbul Pazar Ligi Şampiyonluğu Kuruluş Hedef "İngilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak. Türk olmayan takımları yenmek." Ali Sami Yen 16


Cimbom Galatasaray Renklerin Öyküsü Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızıbeyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-lacivert renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim: "Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer. 17


Cimbom Galatasaray Galatasaray Logosu'nun Doğuşu Galatasaray'ın ilk amblemi, 333 Şevki Ege tarafından çizildi. Bu, ağzında futbol topu olan kanatları gerili bir kartaldı. "Kartal", Galatasaraylıların üzerinde durduğu bir amblem örneğiydi. Ancak, kartal adı benimsenmeyince, Şevki Ege'nin kompozisyonu bir kenara itildi. Sonraları, Galatasaray amblemi doğdu ve benimsendi. Cumhuriyetin ilan edildiği yıl olan 1923’te Galatasaray’ın artık 1919’dan bu yana kesintisiz olarak yapılmaya başlanan kongrelerinden birisi daha yapıldı. Kulüp henüz 18 yaşındaydı ve Bu kongreye özellikle gençler daha çok ilgi göstermişti. Ancak bu kongrenin tarihi bir özelliği olacaktı. O güne değin elde ettiği başarılar ile kendisini hem ülke içinde, hem de ülke dışında kabul ettiren Galatasaray’ın, bir kulübün 18


Cimbom Galatasaray sahip olması gereken bir alamet-i farikaya yani kendisine özgü sembole o kongrede kavuştu. Amblemin ortaya çıkışı kendi halinde, sessiz sedasız, mütevazı Ahmet Ayetullah isimli bu gencin kalemi sayesinde olmuştu. Arkadaşlarının kısaca Ayet olarak çağırdıkları Ayetullah, kendisi gibi bir dergi çıkarmaya ve bu sayede Galatasaraylı öğrencilerin sesi olmaya meraklı olan arkadaşı Şinasi ile Kara Kedi adını verdikleri bir dergi çıkarmaktaydı. Daha önce yazdığımız gibi, dergi öyle matbaada basılan bildik dergilerden değildi. Bu dergi tüm arkadaşların katılımı ile hazırlanıyor ve Ayet’in inci gibi el yazısı ile de yazılıyordu. Yani söz konusu dergi tam anlamıyla el emeği, göz nuru bir çabanın ürünüydü. Lise I. Sınıf öğrencisi olan Ayet’in ağırlıklı olarak arkadaşı Şinasi ile birlikte hazırladığı Kara Kedi’nin çizeri Ayet, inanılmaz bir çizgi yeteneğine sahipti. Sayfalarımızdaa bol bol örneklerini gördüğünüz kara kalem çalışmaları, Ayet’in müthiş gözlem yeteneği ile birleştiğinde dönemin yatakhane kültürü, lise gündelik hayatı, İstanbul yaşamı, Beyoğlu ve birçok değişik olaylar üzerinde canlı bir arşiv oluşturuyordu… İşte o müthiş çalışmaların birinde Ayet, kendi zevkine göre bulduğu ve geliştirdiği dekoratif unsurlar ya da elle çizilmiş resimler ile süslediği derginin bir sayfasında herkesin dikkatini çeken bir figür kullanmıştı. Ayet, Harf devrimi öncesinde kullanılan alfabenin G ve S’ye karşılık gelen gayın ve sin harflerini ahenkli bir tasarım 19


Cimbom Galatasaray ile birlikte çizmiş, her zaman yaptığını yaparak, ortasına da kendi dergisinin adını ve “logosunu”, o sevimli kara kedisini yerleştirmişti! Çizim, hemen herkesin çok hoşuna gitmişti. “Galata” ve “Saray” kelimelerinin baş harflerinin çok şık bir tasarım ile istiflenerek bir araya getirilmesinden oluşan- tabii ki kara kedisiz!- bu amblemin kulüp yöneticilerine gösterilmesi kararı verildi. İşte kulübün 1923 yılında toplanan kongresi bu çalışmanın heyete sunulması ve kabul edilmesi için çok iyi bir fırsattı. Kendi halinde sessiz bir kişiliğe sahip Ayet’in o heyecanlı kongre ortamında kendi çalışmasını ortaya çıkarmas biraz zordu ama daha atılgan karakterli yakın dergi arkadaşı Şinasi, gayın sin’li resmi Ayet’ten alarak kongreye sunmaya karar vermişti. Ancak o da sonuçta çok gençti; bir noktadan sonra elindeki bu amblem ile ortaya çıkmaya cesaret edememişti. Daha “oturaklı”, “sözü geçen” bir üyeye ihtiyaç vardı. Şinasi’nin yanıbaşında oturan Doktor Namık (Canko) bir girişimde bulunmuş ve Şinasi’nin elindeki taslağı alarak kürsüye çıkmıştı. Doktor Namık konuşmasına “ … arkadaşlar genç kardeşlerimizden Şinasi Reşit kongremize bir rozet şekli getirmiştir. Kulübümüzün remzi ve rozetimiz olarak kabul edilmesini teklif ederim …” diyerek başladı. Sonrasında da 20


Cimbom Galatasaray Şinasi’den aldığı büyük bir resim kağıdına çizilmiş olan sarı kırmızı gayın sin’i ortaya çıkardı. Resmin ortaya çıkması ile birlikte salonda büyük bir alkış koptu ve tüm Galatasaraylıların gönülden ittifakı ile üzerinde hiçbir tartışma olmaksızın bu amblem kabul edildi. Artık Galatasaray’ın da tüm dünyadaki önde gelen kulüpler gibi bir amblemi, kendisini semboller ile tanıtmasını sağlayacak bir logosu olmuştu. Ayet’in eliyle yazdığı öğrenci dergisinin kapağı için tasarladığı amblemin kulübün resmi logosu haline gelmesi ve kongrenin aldığı karar ile kullanımına işlerlik kazandırılması sonrasında, söz konusu amblem ilk kez 1925 yılında yeni kurulmuş olan Galatasaray talebe sandığının zarf ve mektup kağıtlarında kullanılmıştı. Daha sonrasında ise lise öğrencilerinin kasketlerine ve ceketlerine işlenmişti. Elbette aynı yıllardan itibaren hangi branşta sahaya çıkarsa çıksın tüm Galatasaraylı sporcuların formalarına da. 21


Cimbom Galatasaray 22


Cimbom Galatasaray Galatasaray Başkanları 23


Cimbom Galatasaray Ali Sami YEN (1905-1918) (1925) Refik Cevdet KALPAKCI OĞLU (1919-1922) (1934) Yusuf Ziya ÖNİŞ (1922-1924) (1950-1952) Ali Haydar ŞEKİP (1925) Ahmet ROBENSO N (1926) Adnan İbrahim PİRİOĞLU (1927) Necmettin SADAK (1928-1929) Abidin DAVER (1929-1930) Ahmet KARA (1930-1931) (1933) Tahir KEVKEP (1931-1932) Ali Haydar BARŞAL (1932-1933) (1933-1934) Fethi İSFENDİYA ROĞLU (1933) Ethem MENEMEN CİOĞLU (1934-1936) Saim GOGEN (1936-1937) Sedat Ziya KANTOĞLU (1937-1939) (1944) Nizan NURİ (1939) Adnan AKISKA (1939) Tevfik Ali ÇINAR (1940-1942) Osman DARDAĞA N (1942-1943) Muslihittin PEYKOĞLU (1944-1946) 24


Cimbom Galatasaray Suphi BATUR (1946-1950) (1965-1968) Ulvi YENAL (1953) (1962-1964) Refik SELİMOĞL U (1954-1956) (1960-1962) Sadık GİZ (1957-1959) Selahattin BEYAZIT (1969-1973) (1975-1979) Prof.Dr.Mus tafa PEKİN (1973-1975) Prof.Dr.Ali URAS (1979-1984) (1984-1986) Dr.Ali TANRIYAR (1986-1988) (1988-1990) Alp YALMAN (1990-1992) (1992-1996) Faruk SÜREN (1996-2001) H.Mehmet CANSUN (2001-2002) Özhan CANAYDIN (2002-2008) Adnan POLAT (2008-2011) Ünal AYSAL (2011-2014) Duygun YARSUVAT (2014-2015) Dursun ÖZBEK (2015-2018) Mustafa CENGİZ (2018-...) 25


Cimbom Galatasaray Ali Sami Yen Stadı İstanbul’da futbol, ilk kez İngilizler tarafından şimdiki Fenerbahçe Stadı’nın bulunduğu yerdeki Papazın Çayırı denilen yerde oynandı. 1919 yılında Taksim Stadı’nın açılmasıyla futbolun yeni merkezi Taksim Stadı oldu 1939 yılında kentsel düzenleme kapsamında Taksim Stadı’nın da içinde yer aldığı tarihi kışla yıkıldı. Böylece statta ortadan kalkmış oldu. Bu süreçte Fenerbahçe Papazın Çayırı’ndaki araziyi mülkiyetine alarak Fenerbahçe Stadı haline getirirken, Beşiktaş şimdiki Çırağan Sarayı’nın yerinde yer alan Şeref Stadı’na geçti. Aynı dönemde stat konusunda en büyük problemi Galatasaray yaşadı. Bu sorunun aşılması için ilk adımlar 30’lu yılların başında atıldı. Mecidiyeköy’deki dutluk bir arazinin Galatasaray’a kazandırılması için ilk girişim 1933 yılında dönemin başkanı Ali Haydar Barşal tarafından yapılmıştı. 26


Cimbom Galatasaray 1933-35 yılları arasında devlet ile yapılan görüşmeler neticesinde, kentin dışarısında yer alan Mecidiye Köyü’nde bir arazi Galatasaray’a yapılacak stad için tahsis edildi. 1936 yılında arazinin hafriyatına başlandı. Dönemin Türk Spor Kurumu Başkanı olan Adnan Menderes’ten bu iş için maddi yardım alındı. Ancak hafriyat aşamasında kaldı. 1940 yılında Tevfik Ali Çınar’ın başkanlığı döneminde stad konusu yeniden gündeme geldi. Aynı arazi 30 yıl müddetle ve yıllığı sembolik olarak 1 liralık bedelle Galatasaray’a kiralandı. Arazinin kullanım hakkı resmi olarak Galatasaray’ın oldu. Galatasaray burayı kiralarken modern bir stat ve bisiklet veledromu yapmayı da taahhüt etti. Ancak inşaata yeterli maddi imkan olmaması ve savaş yılları olması dolayısıyla başlanamadı. 1943 yılında ihtiyacı görecek türden mütevazı bir stadın inşasına Osman Dardağan’ın başkanlığında başlandı. Savaş yılları olması dolayısıyla stat ancak küçük bir açık tribünün yapılması ve toprak bir zeminle Muslihittin Peykoğlu’nun başkanlığı döneminde 1945 yılında açıldı. Ancak o günlerde kent merkezine uzaklığı, ulaşım zorluğu ve çok sert rüzgar alması gibi nedenlerle burada uzun süreli futbol oynama imkanı olmadı. Aynı tarihlerde şehir merkezinde bulunan İnönü Stadı’nın açılmasıyla birlikte Galatasaray, Mecidiyeköy’deki bu stadı terk edince burada stat yapım projesi de sonuçsuz kalmış 27


Cimbom Galatasaray oldu. 1955 yılında kullanım hakkı anlaşması, o tarihte kalan 22 yıllık sürenin üzerine 30 yıl daha eklenerek 2007’ye değin uzatıldı. Stat için verilen taahhütlerin kulüp tarafından yerine getirilememesi üzerine işi Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü üstlendi. 1959 yılında inşaat başladı. 1961 yılında Refik Selimoğlu’nun başkanlığı sırasında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü ile yeni bir anlaşma yapılarak, inşası başlamış olan stadın üst kullanım hakkı kesin bir şekilde Galatasaray’a verildi. 20 Aralık 1964’te olaylı bir şekilde açıldı. Aşırı kalabalık nedeniyle tribünlerde çıkan panik sonucu 1 kişi öldü, 80 kişi de yaralandı. 1965’te ilk kez ışıklandırıldı. Ancak fazla gece maçı oynanmadı. 1970’li yılların başında İnönü Stadı’nın yeniden kullanılmaya başlanmasıyla bir süre için terk edildi. 70’li yıllarda daha çok antrenmanlar için Galatasaray tarafından kullanıldı. Bu yıllarda stat terk edilmiş bir şekilde bakımsız olarak kaldı. 1981 yılında zemini çimlendirilerek tekrar açıldı. 1993 yılında ışıklandırılma sistemi yenilenerek yeniden gece maçları oynanmaya başladı. 28


Cimbom Galatasaray Aynı yıl Türkiye’de ilk kez kombine bilet sistemi Ali Sami Yen’de başlatıldı. Aynı yıl koltuk sistemine geçildi. Ayakta yaklaşık 35.000 olan seyirci kapasitesi 22.000’e indi. 1997 Galatasaray yönetimi, Ali Sami Yen’in yıkılarak yerine yapılacak olan, ve Türkiye’de ilk olacak çok amaçlı, modern bir stadın projesini, Kanadalı bir mimarlık şirketine hazırlattı. 1998’de Stadın lansmanı yapıldı ve büyük ilgi topladı, Modern loca sistemi tanıtım sarısında tamamı sembolik olarak satıldı. Yeni stat inşaatı için finansman arayışları başladı. Kulübün içerisinde bulunduğu zor mali durum nedeniyle, gereken finansman bulunamadı. 2001-2002 yılında, finansman ihtiyacını aza indirmek üzere açıklanan proje üzerinde tadilat yapılarak maliyetler aşağı çekildi ancak 2001 ekonomik krizi nedeniyle finansman bulma sorunu aşılamadı. 2003 -2004 sezonunda eski proje yeniden gündeme geldi ve yeni ve modern bir stat yapılması kararıyla terk edildi. Ancak finansman ihtiyacı yine karşılanamadı. Mecidiyeköy’ün artık şehrin merkezinde kalması nedeniyle, devlet yetkilileri bu arazide bulunan stadın büyütülmesine 29


Cimbom Galatasaray karşı çıktı. Alternatif olarak Galatasaray’a yeni bir arazi önerildi. 2004-2007 yıları boyunca yeni arazinin ve üzerinde yapılacak olan yeni stadın finansmanı konusunda arayışlar sürdü. 2004-2005 sezonunda genel bir tadilatın ardından tekrar Ali Sami Yen’e dönüldü. 1999 Depremi’nin ardından, oluşan tehlike nedeniyle 2005-2006 sezonunda Eski Açık tribün yıkılarak yeniden yapıldı. 2005-2006 sezonunun üçüncü haftasındaki Malatyaspor maçıyla Eski Açık Tribünü’nün tamamlanan inşaatı sonrasında ilk kez seyirci alınarak hizmete sokuldu. 1999 depreminden sonra Ali Sami Yen Stadı yeniden dört bir yanından maç seyredilebilen stadyum olma özelliğini tekrardan kazanıyordu. 11 Ocak 2011’de oynanan Beypazarı Şekerspor maçıyla birlikte Ali Sami Yen Stadı son kez bir resmi maça ev sahipliği yaptı ve Türk Telekom Stadyumu'na devretti. 1933'TEN 2011'E ALİ SAMİ YEN 30


Cimbom Galatasaray Galatasaray Lisesi Tarihi Saray Mektebi Dönemi XV. yüzyılda saray mektebi enderûn, Osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yer aldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. Burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, birçok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi. Yüksek öğrenimlerini Saray Okulu'nda alan bu kişilerin ilk ve orta dereceli eğitimlerini layıkıyla sağlamak amacıyla, II. Bayezid, 1481 yılında Galata Sarayı Hümayûn Mektebi adında bir okul kurarak Osmanlı saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturdu. Kurum enderûna üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirdiğinden, Mekteb-i Sultanî ve Galata Sarayı Ocağı gibi adlara da sahiptir. 31


Cimbom Galatasaray Evliya Çelebi'nin aktardığı hikâyeye göre ise okulun kuruluşu daha farklı olmuştur; II. Bayezid, bir kış günü Galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde, köhnemiş küçücük bir kulübe görür. Kulübenin sahibi Gül Baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek ister ve Gül Baba'nın isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darüşşifa (hastane) yaptırır. 1675 yılına gelindiğinde, ocaktaki iç oğlanlardan yeteneklileri saraya alınmaya başlanırken, diğerleri süvari bölüklerine dağıtılmaya başlanır ve kurum on yıllığına tasfiye edilir. 1715 yılında yeniden açılan ocak, tekrar acemi oğlanların eğitimini üstlenir. 1820 yılına dek Osmanlı'nın en önemli kurumlarından biri olan Galata Sarayı Ocağı, bu yıldan sonra Tıbbiye ve kışla olarak kullanılır. Sultanî Dönemi XIX. yüzyılda önemi ve işlevi gün geçtikçe artan kurum, Osmanlı'da Batılılaşma döneminin ve Tanzimat uygulamalarının bir simgesi olur. Çünkü bu kez de Osmanlı'da hukuksal, siyasal, ve sosyal alanda gerçekleştirilecek yenilikleri yaşama geçirecek aydın kadrolara, ve bu kadroların yetiştirilmesi için geleneksel eğitimin dışında batılı programları da bünyesinde barındıran bir eğitim kurumuna ihtiyaç vardır. İstanbul'da daha ziyade yabancıların ve gayrimüslim Osmanlıların devam ettiği ve Fransızca eğitim yapan Saint Benoît, Notre Dame de Sion gibi okullar vardı, ancak bu okullar Osmanlı'dan çok 32


Cimbom Galatasaray Fransa'nın denetiminde idiler. Amaç, Osmanlı Devleti'nin etkin olacağı batılı bir kurum yaratmaktı. Bu amaç doğrultusunda 1 Eylül 1868'de Abdülaziz'in katıldığı bir törenle Mekteb-i Sultanî adıyla kurum yeniden faaliyete geçer. Dönemin Paris büyükelçisi Mehmed Cemil Paşa ile Hariciye Nazırı Fuad Paşa'nın çabalarıyla kurum Fransa'daki lise eğitimine denk ve aynı kalitede öğrenci yetiştirir. Öğrencilerin arasında Katolik, Ortodoks ve Musevî öğrenciler de vardır. 9-12 yaşlarında öğretime başlayabilen bu öğrenciler dil durumlarına göre Fransızca ya da Türkçe hazırlık okumaktadırlar. 1908 yılında müdür Tevfik Fikret Bey'in yaptığı yeniliklerle; ilk, orta ve lise için 3'er yıllık programlar hazırlanarak eğitim süresi 9 yıla çıkar. Ayrıca Farsça, Arapça, İtalyanca, Latince, Rumca, Ermenice ve Almanca dersleri isteğe bağlı olarak seçmeli ders statüsüne getirilirken, piyano ve keman dersleri de programa dahil edilir. Lise Dönemi 1927 yılında kurum, Galatasaray Lisesi adıyla ve Cumhuriyet devrimlerine uygun olarak eğitime başlar. Teneffüslerde Fransızca konuşma zorunluluğu kaldırılır ve genel kültür dersleri Türkçe verilmeye başlar. 1965 yılında okula kabul edilen kız öğrenciler için Feriye Sarayları hizmete açılır. 1968'de Mekteb-i Sultanî'nin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle liseyi ziyaret eder. 1975'te ise kurum, anadolu lisesi konumuna getirilir ve ortaokul ve liseden oluşan eğitim 8 yıla çıkar. 14 Nisan 1992 tarihinde Fransa Cumhurbaşkanı 33


Cimbom Galatasaray François Mitterrand ile 8. cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında imzalanan protokolle ilkokul ve üniversite eğitimini de kapsayan Galatasaray Eğitim Öğretim Kurumu (GEÖK) hayata geçirilir. GEÖK bünyesinde 1993 yılında Galatasaray İlköğretim Okulu, 1992 yılında ise Galatasaray Üniversitesi kurulur. 34


Cimbom Galatasaray 35


Cimbom Galatasaray 36 • 1905 yılında kurulan Galatasaray, ilk Türk futbol takımıdır (1903'te kurulan BJK'nin ilk futbol oluşumu Ağustos 1911'de gerçekleşmiştir.) • Türkiye futbol liglerinde en fazla şampiyon olan takım. (22 kez) • Herhangi bir futbol liginde mücadele eden ilk Türk takımı.[9]. 1906-07 İstanbul Futbol Ligi • UEFA Kupası'nı kazanan ilk ve tek Türk Takımı (17 Mayıs 2000) • UEFA Süper Kupası'nı kazanan ilk ve tek Türk Takımı (25 Ağustos 2000) • Türkiye'nin Avrupa'da kupa kazanan ilk ve tek futbol takımı (2000) • Dünya sıralamasında 1. sıraya yükselen ilk Türk Takımı. (IFFHS Ağustos 2000 sırlaması) • UEFA Kupası'nı hiç yenilgi almadan kazanan ilk ve tek Türk Takımı • Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'ne en fazla katılan Türk Takımı (20 kez) • Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda Avrupa'yı temsil eden ilk ve tek Türk Takımı • Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Yarı final oynayan ilk ve tek Türk takımı • İstanbul Şampiyonluğu'nu kazanan ilk Türk Takımı (1908-1909) • Yurt dışında maç yapan ilk Türk Takımı (1911) • Yurt dışında galibiyet alan ilk Türk Takımı (1911) • Şampiyonlar Ligi'ne katılan ilk Türk Takımı (1991-92) • Avrupa kupalarında 1 sezonda en fazla puan toplayan Takım (17 maç 34 puan) • Bir sezonda Avrupa kupalarında en fazla galibiyet alan Türk Takımı (Fenerbahçe ile - 9 kez) • Bir sezonda Avrupa kupalarında en fazla gol atan Türk Takımı (29 gol) • Avrupa kupalarında en çok gol atan Türk Takımı Galatasaray Enleri ve ilkeleri


Cimbom Galatasaray 37 • Avrupa kupalarında en çok tur atlayan Türk Takımı • Balkanlar'da UEFA Kupası'nı kazanan ilk ve tek Takım • Uluslararası maçlarda kendi sahasında art arda EN çok galibiyet alan Türk Takımı (20 kez) • Bir İspanyol takımını deplasmanda yenen ilk Türk Takımı (Real Mallorca - Galatasaray: 1-4) • Bir sezonda 2 İtalyan takımını eleyen ilk Türk Takımı (Milan ve Bologna) • Bir sezonda 2 İngiliz takımını eleyen ilk Türk Takımı (Leeds United ve Arsenal) • Devlet üstün hizmet madalyası alan ilk Takım (2000) • Türkiye 1. Ligi'ni namağlup bitiren ilk Takım (1985-86) • Profesyonel ligde en fazla aralıksız şampiyon olan Takım (4 kez üst üste) • Profesyonel ligde yerli hocayla en çok şampiyon olan Takım (11 kez) • Türkiye Kupası'nı en fazla kazanan Takım (18 kez) • Türkiye Süper Kupası (Cumhurbaşkanlığı Kupası)'nı en fazla kazanan Takım (16 kez) • Deplasmanda aralıksız en fazla yenilmeyen Takım (40 kez) • Türkiye liglerinde bir sezonda en fazla gol atan Takım (1962-1963 sezonu 105 gol)


Click to View FlipBook Version