The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by tayfunozel, 2019-05-11 07:19:52

VourlaMag MAYIS 2019

Yaşam Tarzı Dergisi

MAYIS 2019 SAYI:3

YAŞLI GÖRÜNMEK
KADER DEĞİLDİR

OP. DR. ÖZGÜR ERDEM

EGE’DEN İYON DENİZİNE Hayatı başarılarla dolu
çok yönlü bİr İnsan,
ONUR CANLI başarılı bİr sporcu ve
BİR ANNE...
YOGAYI BİLMEK VE YAŞAMAK
ÇAĞLA KUBAT
FÜSUN Z. UZUNOĞLU ERİŞ

ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!

VOURLmAag

MERCANLAR OPEL İZMİR

2

GAZİEMİR / İZMİR 0232 282 0 333
0232 282 0 333
Akçay Cad. No: 99/2
Telefon Numaramız 3
Servis Telefon Numaramız

VOURLmAag

VOURLmAagay l ı k y a ş a m t a r z ı d i j i t a l d e r g i s i
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr.
Özgür Erdem, Koku Uzmanı/Parfümör Bihter Türkan Ergül,
Danışman Astrolog Aylin İleri ve bir deniz adamı Onur Canlı...
Bu sayımızdan itibaren yazıları ile aramıza katıldılar. Diğer tüm
yazarlarımıza olduğu gibi kendilerine teşekkür ederiz. Bundan
böyle Özgür Erdem estetik konusunda merak edebileceğiniz
konularda yazıları ile ışık tutarken, Bihter Türkan Ergül ise
güzel kokunun tarihinden güzel kokular nasıl yapılıyora kadar
geniş bir yelpazedeki yazıları ile bizlerle olacak. Aylin İleri
astroloji sayfalarımızda aylık genel yorumların yanı sıra burç
yorumlarıyla yol gösterecek. Onur Canlı 80 günde Adriyatik yazı
dizisine başlıyor. Yelkenli teknesinde ailesi ile gerçekleştirdiği
Adriyatik yolculuğunda tuttuğu notlar, denizi ve teknesi ile
gezmeyi sevenler için iyi bir referans oluşturuyor.
Füsun Z. Uzunoğu Eriş’in “Yol”culuğu devam ediyor. Yoga
konusunda kısa yoldan ön bilgi sahibi olmak istiyorsanız
mutlaka takip edin.
En değerli varlıklarımız annelerimiz, Mayıs ayının en özel günü
ise annelerimize atfedilen Anneler Günü. Öte yandan yaz artık
kapımızda. Rahatça sörf yapılabilecek zamanlar. Sörf ve annelik
denilince elbette ilk akla gelen isim Çağla Kubat... Çağla Kubat
ile dünyalar güzeli kızı Selin, annelik ve rüzgar sörfü üzerine
keyifli bir söyleşimizi sayfalarımızda bulabilirsiniz.
Bu ay 19 Mayıs Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı
kutlayacağız.19 Mayıs bir özgürlük savaşının başlangıcı,
Türkiye Cumhuriyet'nin temellerinin atıldığı önemli bir gündür.
Coşkuyla kutlayalım. Ruhlarımızı gençleştirelim.
Sevgiyle kalın.

4

5

VOURLmAag

Kapak:SELİN - ÇAĞLA KUBAT

İmtiyaz sahibi

Vourla Dijital Medya Ajansı

Genel Yayın Yönetmeni

Tayfun Özel

Grafik Tasarım

Vourla Dijital Medya Ajansı

Reklam Sorumlusu

Ecem Özbey

Yayın Türü:

Süreli (Aylık) Dijital Dergi

Yönetim Yeri:

Park Sokak No:62B
Urla - İzmir

[email protected]

/vourlamag /vourlamag /vourlamag /vourlamag

Vourlamag isim ve yayın hakkı Vourla Dijital Medya Ajansı’na aittir.
Tamamen gönüllü kişilerle çalışılmaktadır. Yazarlarına, içerik sağlayanlara vb. para ödenmemektedir.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve görseller izin alınmadan kullanılamaz, özet ya da kısmen alıntı yapılamaz.
Yayınlanan her türlü ilan / reklam, yazı ve konular sahiplerinin sorumluluğundadır. Dergi sahibine sorumluluk atfedilemez.

ÜCRETSİZ ABONELİK ve daha fazlası için uygulamamızı indirin.
Çok yakında Google Play ve AppStore’da.

6

7

VOURLmAag 45

54

50

86

96
38

32
76

8

İÇİNDEKİLER

MODA - KADIN 232600
MODA - ERKEK 32
MODA- ÇOCUK 35
CENNET GİBİ BALKON VE TERASLAR
BAHÇE MOBİLYANIZI TASARLAYIN 38
45
ENDÜLÜS
EGE’DEN İYON DENİZİNE 50

ÇAĞLA KUBAT 62
68
YOGAYI BİLMEK VE YAŞAMAK 72

DEFOLU AMA BAŞARILI İNSAN 76
82
PSİKOLOJİK SINIRLARIN ÖNEMİ 84
86
YAŞLI GÖRÜNMEK KADER DEĞİLDİR 92

GÜL VE GÜL SUYU 94

NOSTALJİK BİTKİLER 96

GASTRO 100
104
KEDİLERİ TEHDİT EDEN EN BÜYÜK HASTALIK; FIP

BİLİM VE TEKNOLOJİ

SU GEÇİŞİ

PELİNCE

ASTROLOJİ

9

VOURLmAag

Hale Pekerten Nadire Kartal - Güler Köstem - Hürriyet Ünal Aziz Kocaoğlu

Urev Açılış Kokteyli

Urla Eğitim Vakfı’nın açılış kokteyli Urla Eski Tamirhane Bi-
nası’nda gerçekleşti. Açılışa, Urla Kaymakamı Önder Can, Urla
Belediye Başkanı İ.Burak Oğuz, Urev Başkanı Hale Pekerten ve
çok sayıda eğitim gönüllüsü katıldı.

Amaçlarının “Çocuk ve gençlerin çağdaş ve evrensel kültürle
donanmış Atatürkçü ,laik, demokratik fikirleri benimsemiş
emeğe saygılı toplumuyla barışık bireyler olarak yetişmesine ve
meslek sahibi olmalarına katkıda bulunmak” olduğunu söyley-
en UREV Başkanı Hale Pekerten hedefleri arasında başarılı
ve maddi ihtiyaçları olan liseli ve üniversiteli gençlere eğitim
bursu vermek, Urla yarımadasında uluslararası gençlik kam-
pları çalışma atölyeleri kurarak gençlere eğitim ve tatil olanak-
ları sağlamak ve bölgemizde özellikle kız öğrencilere pozitif
ayırımcılık yaparak kız yurtları açmak olduğunu da belirtti.
En önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu belirten
Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz; “Bugün burada böylesine
önemli bir yatırımı Urla’ya kazandıran, gençlerimize ve çocuk-
larımıza sahip çıkan Urla Eğitim Vakfı’na ve Vakfın değerli
Başkanı Hale Pekerten’e ve yönetimine çok teşekkür ederim.”
dedi.

Emi1ne0Kutlay - Halis Mükerrem Püskülcü

Burcu - İ. Burak Oğuz Önder - Beray Can / Rıfkiye Mehmet Üstün

Musa - Meltem Düzbastılar Bülent Köklü Mualla - Osman Erku1r1t

VOURLmAag

Çiğdem Turgay - Serpil Güngör - Ayşe Özkök Gürel - Yıldız Erkmen Zehra Soydan - Zühal Dalgıç

12Behiç - Hülya Funda Zerrin - Cezmi Gürsoy Seniha Taşpınar

Gülay Hulusi Tayanç Mustafa - Nezihe İnce J.Bnb Eray Çakır

13

VOURLmAag

Koruncukköy’e Muhteşem Açılış

Koruncuk Vakfı, eğitim olanağı kısıtlı çocuklara destek vermek için
hazırladığı Koruncukköy Urla’yı çocukların hizmetine açtı.

Koruncuk Vakfı, projeye başından bu yana destek ederken, eğilimlerine göre gelişimlerine destek olan
veren Muhteşem Yüzyıl dizisi oyuncuları Halit Er- sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetlere katılmalarına
genç, Selma Ergeç, Berrak Tüzünataç, Pelin Karahan olanak sağlayacağız. Çünkü Koruncuk Vakfı olarak
ile yapımcı Timur Savcı’nın katılımıyla Meral Okay çocukların değerinin farkında ve onların her zaman
anısına İzmir Koruncukköy Urla’yı Koruncukların yanındayız.”
hizmetine açtı. Projeye en başından bu yana destek veren başta Halit
Vakfın İzmir Şube Başkanı Işıl Nişli: “Orada bir köy Ergenç ve TİMS Productions sahibi Timur Savcı ve
var uzakta şarkısını artık Burada bir köy var, bu köy Banu Savcı olmak üzere, dizinin oyuncularından
bizim köyümüz: Koruncuköy Urla olarak söylüyoruz.” Selma Ergeç, Berrak Tüzünataç, Pelin Karahan’ın yanı
diyerek şöyle devam etti; Koruncukköy Urla’nın sıra Koruncuk Vakfı Yönetim Kurulu, cemiyet ve iş
işleyişi ile ilgili bilgiler aktardı: “Koruncukköy Urla’da hayatının önde gelen isimlerinin katıldığı açılışa Cihan
yaşayacak çocuklarımızın eğitim hayatlarına devam Okan ve orkestrası Meral Okay şarkılarıyla renk kattı.

14

Figen Özbek - Haluk - Işıl Nişli - Ender Saraç Burcu Kutlukaya

Müge Şahin - Simge Kurt Halime Erciyas Talat - İpek Papatya15

VOURLmAag

Saadet Erkan - Ayşe Özgener - Aynur Tartan Mehmet Pınar - Yıldız Aran - Faik Tokatlıoğlu

M1eh6met Ali - Perihan Akbulut Armağan - Fatih Güven Olcay Ünaş - Işıl Kestelli

Renin Yükseler - Işıl Davas - Ayşe Güveniş Muhteşem Yüzyıl Ekibi

Selin - Çağla Kubat Timur S- Selma Ergeç - Pelin Karahan - Halit Ergenç - Berrak Tüzü1n7ataç

VOURLmAag

ÇYDD 3. Yıl Yemeği

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Urla Şubesi kuru-
luşunun 3. yılını Moya Park’ta verdiği yemek ile kutladı.
Dernek üyeleri ve misafirlerin katıldığı yemekte bir konuş-
ma yapan Başkan Sibel Bavlı hedeflerinin 55 öğrenciye
eğitim desteği vermek olduğunu ancak dernek üyelerinin
geniş katkısı sayesinde bu sayıyı aşarak 70 öğrenciye eğitim
desteği verdiklerini belirterek şöyle dedi; “ Üç yıl önce bir
çocuk kulübü ile başlamıştık. Bugün 4 ayrı köyde 4 çocuk
kulübü, Urla merkezde de 2 çocuk etkinliğimiz  (tiyatro ve
ritm grubu) var.”

18

19

VOURLmAag

20

İhtiyaçtan Hedonizme

Çanta

Pınar Aygün
Moda Tasarımcısı

Arkeologlara göre tarih öncesi çağlarda avcıların ihtiyaçlarına yönelik ola-
rak kullanmaya başladıkları çantayı Antik Mısır’dan,Urartulara Sümerle-
re ait kabartma resimlerinde bile görmek bu
objeyi moda tarihçisi Farid Chenoune’a göre moda tarihi içindeki en evrensel
obje haline getirmekte.

İlk kez erkekler tarafından kullanılmaya başlanmış olsa da çantanın bugün-
kü noktasına gelmesinde
insanların seyahat tutkuları önemli rol oynuyor.Bunun sonucu oluşan ihtiyaçları
doğru okuyan ve kendini güncelleyebilen markalar ve bu markaların ilham
perileriyle işbirlikleri ikonik modellerin tasarlanmasını sağlamış ve tüketimi bü-
yük oranda kadınlar belirlemeye başlamış;Grace Kelly’nin önce Alfred Hitchco-
ck’un bir filminde kullanıp ardından günlük hayatında da sevip kullanmasının
ardından Kelly Bag adıyla anılmaya başlanan Hermes çantası.Bohem stili ile öne
çıkan Jane Birkin’in, uçakta sepet çantasından dökülen eşyalarına Hermes’in
CEO’sunun fermuarlı çanta kullanma tavsiyesine verdiği cevapla ve yaptıkları
işbirliğiyle ortaya çıkan Birkin Bag.Fransa ziyareti sırasında dönemin cumhur-
başkanı eşi Bernadette Chirac tarafından Leydi Diana’ya hediye edilen Dior’un
Chouchou modelini Diana’nın beğenip sıkça kullanmasıyla Dior’un adını Leydi
Dior olarak değiştirdiği model.
Audrey Hepburn’ün isteği üzerine yapılan Luis Vitton’un Speedy modelinin
küçüğü olan Speedy 25 ilk akla gelenler.İkonik çantalar arasındaki Chanel
2.55,80’li yıllarda Karl Lagerfeld’in dokunuşuyla arzu nesnesine dönüşmüş.
Diğer ikonik parça da Gucci Bamboo Bag döneminin tasarım anlayışına göre
tasarlanıp zamansız bir çantaya dönüşmüş.Fendi Baguette ,Dior Saddle Bag
yine ikonikleşen çantalardan.

Modanın diğer enstrümanları gibi çantaya da sahibinin statü sembolü ve
ekspresyonu olarak bakabiliriz.Podyumların stil sahibi kadınlarından Kate Moss
‘un öncüsü olduğu no name ya da H&M v.b. markalarla kullandığı ikonik par-
çaları kombinleme akımı ile brand markaların çantaları sadece belli bir kesimin
tüketim tekelinden de çıkarmış oldu. Tabii brand markaların takip ve taklit edilir
olmasını da beraberinde getirdi.

Seyahat noktasına geri dönersek sırt çantasıyla ,bavulun, günlük çantadan
çok daha heyecan verici enerjisi olduğu kesin .Bu ikili, alıp başını gidebilme öz-
gürlüğünün yol arkadaşları. Hele bu yol bir tatil içinse ve koskoca kıştan sonra
ilkyazdaysa verdiği heyecan bir başka.

21

VOURLmAag MODA

2019 Yaz / Kadın Çanta Trendleri

Ekstra Elegan Bel Çantaları:
Bu yaz sezonunda bel çantalarının diğer sezonlara göre boyut olarak çeşitlendiğini ve eleganlaştığını
görüyoruz. Sokak modasının genç ve dinamik tarzını şık elbise, etekli kombinlere ve hatta gece kıyafetler-
ine taşıyor.
XXL Çantalar
Kış mevsiminde küçülen çantaların yerini yaz mevsiminde kadınların bütün ihtiyaçlarını karşılayacak
büyüklükte XXL çantalar aldı.Bu büyük Tote çantalar yaz defilelerinde bazen kıvrılıp zarf çantasıymışçasına
kullanılmış.
Super Naturel Çantalar
Geçen yazdan başlayan bu trend bu sezonda çeşitlenerek devam ediyor.Sadece hasırla kalmayıp ,bileğe
kadar uzanan püskülleriyle, makrame, rafya, tığ işi artizanal çantalar rahat tavırlarıyla yaz boyunca kul-
lanılmayı hakediyorlar.
90’ların Yeni Sürümü
Fendi Baguette, Dior Saddle, Prada Sidonie gibi model, materyel, işçilik özellikleriyle arzu nesnesi olmuş
klasik modellere tasarımcılar tarafından materyal veya desenlerine yapılan güncellemelerle yeni sürümleri
yaz 2019 ‘da tüketicilere sunuluyor.
Şekilli Çantalar
Top şekilli çantalar, kutu şekilli çantalar gibi çantaları yaz 2019’da koleksiyonlarda görüyoruz. Minyatür
bavul gibi gösterişli, keskin şekilli ve doku varyasyonlarıyla bu yazın çanta trendleri arasında.

22

23

VOURLmAag MODA Vakko
Monogram Tote Çanta
Vakko
El Çantası

Vakko Nine West
Nakışlı Monogram Çanta Payetli Sırt Çantası

Zara
Makrome Püsküllü Çanta

Zara
Zebra Shopper Çanta

Vakko
Büzgülü Çanta

Zara Zara Vakko
Hasır XXL Büzgülü Çanta
24 Vinil Çanta Rafya Püsküllü Çanta

Zara
Kanvas Çanta

İpekyol
Hasır XL Tote Çanta

Mango Zara Mango
Gümüş Bel Çantası Hasır Kutu Çanta
XXL Gümüş Çan2ta5

VOURLmAag MODA

2019 Yaz / Erkek Çanta Trendleri

Erkekler için kadın modelleri kadar çeşitli olmasa da yaz koleksiyonlarında genel olarak çanta tasar-
landığını söyleyebiliriz.Bu sezonun yeniliği ise brand markaların erkekler için küçük el çantaları tasarlama-
ları olmuş,ağırlıklı olarak seyahat boy çantalar ve omuz çantaları da koleksiyonlarda kullanılmış .
Dior erkek koleksiyonu tasarımcısı Kim Jones elegan tarzı içinde heybeyi yeniden yorumlamış,bunun
yanında sırt çantaları,seyahat ve XL alışveriş çantalarını koleksiyonuna dahil etmiş.
Ermenegildo Zegna rahat şehirli erkek koleksiyonunda iri zarf çantalardan seyahat çantalarına ,ucu
püsküllü askılı minik çantalara kadar alternatifi erkeklerin beğenisine sunmuş.
Prada ve Valentino’nun eğlenceli ve dinamik koleksiyonlarında farklı doku ,materyal ve boyutlarda
omuz çantaları görmekteyiz.
Fendi erkek koleksiyonunda ise bel çantalarından,XL alışveriş çantalarına ,sırt çantalarından,çapraz askılı
minik dikdörtgen çantalara geniş yelpazede seçenekler sunulmuş.
Hermes erkek koleksiyonunda yine seyahat çantaları ve bel çantalarını bel yerine çapraz olarak bedende
kullanılmış.
Yükselen bir marka olan A-Cold Wall ise zarf ve bel çantalarını kullanmasının yanında
çantayı kıyafetlerin detayı olarak da tasarlayarak vizyoner bakışını ortaya koymuş.

26

27

VOURLmAag MODA Mango
Çapraz Çanta
Mango
Sırt Çantası

Zara Zara Zara
Sırt Çantası Çapraz Minik Çanta Boyundan Bağlı Bel Çantası

28

Beymen/ Versace Beymen/ Brunello Cucinelli
Sırt Çantası Dosya Çantası
Vakko
Mango
Seyahat Çantası Zarf Çanta

Vakko
Dosya Çantası

Beymen
Dosya Çantası

Beymen/ Fjallraven Kanken Zara
Sırt Çantası Seyahat Çantası

Zara Mango
Seyahat Çantası Diktörtgen Çapraz Çanta

29

VOURLmAag

“O” Telaşlı heyecan mezuniyet...
Okulların kapanmasına yakın
mezun olacak öğrencileri
bir telaş sarar; acaba mezuniyet
gecesinde ne giysem. Markalar,
tasarımcılar gezilir, moda dergileri

karıştırılır.

Elbise Şu günlerde yine aynı telaş var.
Genel anlamda bakacak olursak
farklı kesimlerle sade abartıdan
uzak tasarımlar gözde.

Her kıyafetin bir dili vardır; fazla-

dan eklenen her detay kıyafetin

Gülin Özen gramerini bozuyor. Bazen, az
Moda Tasarımcısı çoktur felsefesi ile doğru tasarımlar
sizi gecenin yıldızı yapacaktır.

Erkek çocukları için mezuniyet

kostümleri klasik olmakla birlıkte

-babaları gibi- dar kalıplar tercih

sebebi. Smokinler renkleniyor bu

yıl. Biçimli papyon ve yaka bantları

mezuniyet kostümlerinin olmazsa

olmaz aksesuarlarından.

Mezuniyet kıyafetlerinin içinde ra-

hat hareket etmek ve terlemeyen

kumaşlardan tasarlanmış kıyafetleri

seçin. İlkokul mezunları için hayat-

larında ilk kez yaşayacakları unuta-

mayacakları bir anı mezuniyet.

Mezunlara önerim güncel olandan

ziyade sizin zevkinizin izlerini taşı-

yan ve sizi mutlu edecek zamansız

parçalar...

2019 en popüler renkleri Beyaz,

Mint, Bebek Mavisi , Sarı, Lila...

30

31

VOURLAmag DEKORASYON

Cennette Gibi Hissettirecek
Teras ve Balkonlar

Pelin Kaleci
İç Mimar

Balkonumuz veya terasımız biraz da olsa hava almamıza, bizi
günlük hayatın stres ve koşuşturmacasından uzaklaştırmaya ve
ufakta olsa yeşil ile iç içe zaman geçirmemize olanak sağlar.
Balkon ve teraslarımız, evlerimizin bizi en rahat hissettirmesi
gereken yerlerinden bir tanesidir. Bu büyüleyici oturma alan-
ları bizi doğaya belki bir adım daha yaklaştırabilen açık hava
odalarıdır.
Artık havalar ısındı ve güneş bizi ısıtmaya başladı. Şöyle bal-
konlarda, teraslarda içeceğimizi yudumlarken dinlenmenin de
tam da vakti! Dolayısı ile teras ve balkonlarımızı açık yaşam
alanımız haline getirmenin tam zamanı. Balkonlarınızı güzel-
leştirmek için sonsuz seçeneğiniz var. Ve bu tamamen sizin
yaratıcılığınıza kalmış. Bu yazıda vereceğimiz balkon ve teras
dekorasyon fikirleri de balkonlarınıza çekicilik katmaya yardım-
cı olacak onları şirin gösterecek fikirler olacak. Keyfini çıkarın !

32

Bir masa, sandalye, uzanmak için bir
kanepe, rahat yastıklar, minderler,
bitkiler. Karşınızda rahatlığınıza göz
gezdirmek isteyen komşularınız ola-
bilir. Bunun için bambu çubuklarıyla
veya çim duvar kullanarak kendini-
ze bir mabet yapmanız mümkün.
Bambular ve çim duvar hem az yer
kaplar, hem hafiftir hem şirin ve
sıcak gözükür.

Alanınız çok büyük değil ise,
betondan köşe oturma grubu
yaptırtabilir, üstüne oturmak
için istediğiniz renklerde min-
derler kullanabilirsiniz. Yazları
plaj tasarımı dahi yapabilirsiniz.
Evin içindeymiş gibi hissetmek
için, açık alan duvarlarınızı hoş
dekoratif resim veya aksesuarlar
ile süsleyebilirsiniz. Uçtan uca bir
hamak, ufak sandalyeler ve hatta
yeriniz varsa birer şezlong. Sıcak
yaz gecelerinde hamağınızda
uzanırken kitap okuyabilir soğuk
içeceklerinizi yudumlayabilirsiniz.

33

VOURLAmag DEKORASYON

Veya son yılların modası Fas stili balkon
dekorasyonunu deneyebilirsiniz. Fas’ın zengin
kültürü dekorasyonlarına da yansıyor ve canlı
renkler, zarif mobilyalar ve güzel bir halı ile büyük
balkonlarınızı süsleyebilirsiniz.

Büyüklüğü ne olursa olsun,
balkon ve teraslar için pek çok
yaratıcı dekorasyon örneklerini
ilham almanız için sunuyoruz.
Pek çok alternatif, şık, sevimli
ama en önemlisi keyifli bir açık
alan yaratmak için sizi bekliyor.
Evinizin bu zevkli köşelerini dekore
etmeden önce mutlaka yazımızdaki
fotoğrafları incelemenizi öneririz.
Yeni dekore ettiğiniz teras veya
balkonunuzda, güzel keyifler,
dinlenmeler ve bol güneşli günler
dileriz…

34

Bahçe Mobilyanızı Kendiniz
Tasarlayabilirsiniz

Binay Bayram
İç Mimar

Bu ay bahçeleri, terasları, balkonları düzenleme zamanı. Bahçeli bir eve sahipseniz kullanışlı bir bahçe
dekoru yapmak için bulunduğunuz floraya ve toprak yapısına uygun bitki seçimi için bir peyzaj

mimarından danışmanlık alarak işe başlayabilirsiniz. İkinci adım beğendiğiniz bir bahçe mobilyasını
kullanarak zevkinize uygun bir dinlenme alanı planlamak. Teraslar ve balkonlar içinde ortama uygun
saksı ve bitkileri seçerek işe başlayabilirsiniz. Saksı renkleri ve dokuları, duvara asacağınız aksesuarlar,

aydınlatma üniteleri, mumlar ve oturma gruplarını planlayabilirsiniz.
Bütçeniz kısıtlı veya daha özgün, size özel mobilyalar istiyorsanız kendiniz yapabilir, yaptırabilirsiniz.
Seçeceğiniz malzeme dış mekana dayanıklı kumaş ve ağaçlar olmalıdır. Hatta doğada ham haliyle

gördüğünüz bazı malzemeleri dahi kullanabilirsiniz. Örneğin; ağaç kütükleri, sazlar, ot balyaları,
ağaç kabukları, taş parçaları gibi..

İnşaat kalasları ve paletlerle yapılmış
divan, oturma grupları,masa, sehpa

35

VOURLAmag DEKORASYON

Renkli cıvıl cıvıl bahçe mobilyalarını
seviyorsanız...

Taş banklar ve yastıklar...
Eski bir karyola başını taş bir
blokla birleştirerek güzel bir
bank yapılabilir.

36

Meyva kasalarından yapılmış
sehpa ve oturma grupları

Platformla yükseltilmiş bir alanda palet
malzemelerle yapacağınız bir köşe
takımı

Meyve kasaları , paletler ve kalaslar kullanılarak yaptığımız mobilyaları
tropikal stil dekorasyonu kullanarak renklendirebiliriz.

Modern ve minimal düzendeki bahçe dekoru için rattan ve metaller daha uygundur.
Yaşam şeklinize uygun, ağırlamak istediğiniz konuk sayısı veya alanın büyüklüğü
daha nice alternatifler getirecektir.
Biz sadece elimizdeki malzemelerle özgün ne yapabilirize bir göz attık.
Haydi bahçeleri, balkonları şenlendirmeye ...

37

VOURLmAag

Doğuyla Batının Harmanı

Endülüs

Yazı ve Fotoğraflar
Arzu Özkaner Özkuş

38

Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...

diye başlayan ve Münir Nurettin Selçuk’un bestelediği,
Yahya Kemal Beyatlı’nın Endülüs’te Raks şiirinde,
yazar *Nedim Gürsel,
bu üç kırmızının neler olduğunu
şöyle açıklar:

39

VOURLmAag GEZİ

“İlk kırmızı Aslanlı Avlu’nun havuzunda Elhamra’nın finin verdiği gurura, İnsafsızca sömürdükleri Güney
kehribar rengi görüntüsü olmalıydı, sarayın son Amerika ülkelerinin dağından taşından taşıyıp getir-
Müslüman hükümdarı Boabdil’in gözyaşları ile ıslan- dikleri altınlarla bezedikleri saraylarına, tapasından
mış; ikinci kırmızı Albaicin tepesindeki bir mağara- paellasına, boğa kuyruğu (Rabo Del Toro veya Oxtail)
da Flamenko yapan esmer Çingene’nin göğsündeki yemeğinden , çikolata sosa batırılarak yenen yöresel
*Gırnata’nın en güzel gülü, üçüncü kırmızı “yelpaze Churros tatlısına…
çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış,
örtünüşleriyle”, mısralarının esin kaynağı Endülüslü Granada şehrinin ellerinin üstünde taşıdığı abidesi-
rakkasenin şalıydı elbet der. dir Elhamra Sarayı.MS.1232 yılında Emevi devletinin
devamı olarak Nasiriler tarafından hisar olarak yapı-
Şairin Endülüs’te Raks şiirini 1929’dan 1932’ye ka- mına başlanmış bu saraya önce şehrin merkezinden
dar 3,5 yıl kaldığı ve büyükelçilik yaptığı Madrid’de bakar büyülenirsiniz, sonra Albaicin bölgesinde tam
yazdığı anlaşılır. En çok tanınan ve bilinen şiirlerinden karşınıza alır seyredersiniz, en sonunda da bu cazi-
olan Endülüs’te Raks’ta Yahya Kemal; döne döne, beye kapılır soluğu, taş işlemeciliğinin doruk nok-
kıvrıla kıvrıla dans eden esmer bir İspanyol güzelini taya ulaştığı bu muhteşem sarayda ve bahçesinde
anlatır. Güzel; elinde zil, omzunda şal, alnında kakül alırsınız. Granada’ya gitmişken Çingene Mahallesi
ve göğsünde Gırnata’nın en güzel gülüyle İspanya’yı olarak bilinen Sacromonte’ye de mutlaka gitmeli ve
temsil eder. İspanyol güzeli; gül tenli, kor dudaklı, çingene müziğiyle kulaklarınızın pasını silmelisiniz.
kömür gözlü, sürmelidir. Dans ederken işveyle devri- Granada’da saydığım tüm bu noktalara otobüslerle
lir, saçılır, örtünür. Bazen aniden durur, başını çevirir veya taksilerle ulaşabilirsiniz. Ancak Elhamra Sara-
ve öldürür gibi bakar. Şair gördüğü bu manzaradan yı’na kısıtlı sayıda ziyaretçi alınıyor olmasından dola-
çok etkilenir. Elde kadehleri ve sihirli aşk şarkılarıyla yı önceden bilet almalısınız.
coşan insanlarda ve dans eden güzelin şalında bü-
tün İspanya’nın temsil edildiğini hisseder, düşünür. Granada’da yemek için göğsümü gere gere vere-
Yahya Kemal: “Gözler kamaştıran şala, meftun eden bileceğim isimse 1917’den beri hizmet veren Los
güle / Her kalbi dolduran zile, her sineden: “Ole!” Manuales Lokantasıdır.Reyes Catolicos Caddesi 61
der ve o coşkulu ortama kendisi de ruhu ile dâhil adresindeki Kirli İsabel Heykeline yakın bulunan bu
olur, katkıda bulunur. Endülüs’te Raks bir İspanyol restoranın alt katında tapaslarını deneyebilir, üst ka-
akşamındaki neşeli bir anın tasviridir, (Yrd. Doç. Dr. tındaysa paella dahil leziz İspanyol mutfağının tadını
Necmettin ÖZMEN’in makalesinden alıntıdır) çıkarabilirsiniz. Bu durum Endülüsün genelinde ya-
şanmaktadır.Tapas aynı lokantanın içinde yenebilir-
İnsanın görüp etkileneceği çok şey vardır Endülüs’de. ken dış mekanına servis edilmemektedir.Bu önemli
Günümüzde Flamenko da denen hüznün, başkaldı- ayrıntıyı da üç ayrı lokantadan bu yüzden ayrılmış
rının dansından tutun da rengarenk yelpazelerine, biri olarak sizlerle paylaşmak isterim.
flamenkonun olmazsa olmazı kastanyetlerine, etek-
lerindeki fırfırlarların dansla oluşturduğu uyumla dö- Güzel bir yemeğin üzerini dondurma ile taçlandır-
nen esmer tenli çingene rakkaseleri ve vurduğu to- mak isterseniz, aynı cadde üzerindeki Sabbore veya
puk darbeleriyle sahneyi inleten rakkaslarına, Roma Amarino dondurmacısına gidebilirsiniz.Çikolatalı
kalıntılarının üzerine yapılmış Emevi mimarisiyle Go- Chorros (hamur tatlısı) yiyerek geceyi daha da ağır
tik mimarinin içiçe geçtiği camiden kiliseye uzanan noktalayayım derseniz Alhambra Churreria Cafeteri-
özgün mimarisine, İspanya iç savaşının yürek sızla- ayı seçebilirsiniz ( Plaza de Bib-Rambla, 27, Granada,
tan hikayelerinden Kristof Colomb’un Amerikayı keş- İspanya).

40

41

VOURLmAag

Sevilla, görmeseydim çok şey kaybederdim diyebileceğim bir şehir. Hele
de Plazza de Espana (ispanyol Meydanı) hala gözlerimi kapadığımda
zihnimi süsleyen, yarım ay şekli verilerek konuklarını kucakladığının be-
timlendiği, 1929 yılında yapılacak olan İber-Amerikan Expo Fuarı için
inşa edilmiş ve devasa bir alana kurulmuş, 40 şehre atfedilmiş, hika-
yeleri olan seramik tablolu bölmelerden oluşmuş bir meydan.Büyük
bir kapıdan girilerek ulaşılan bu meydanda çeşitli fotoğraf çekimleri
yapılmakta, sokak çalgıcıları ve dansçılar gösteriler sunmakta,alanın
ortasındaki seramik korkulukları olan çok şık bir köprü, evsahibi İspan-
yayı temsil eden yarım ay şeklindeki binayı,diğer ülkeleri temsil eden
pavyonların olduğu tarafa bağlamaktadır. Mimarisiyle Mudejar yani İs-
lam-Hristiyanlık kültürünün karışımı bir mimari tarzını yansıtan bu yapı
ünlü Maria-Luisa Parkının içinde bulunmaktadır. Star Wars, Arabistanlı
Lawrance ve pek çok filmin de çekildiği bu mekanın büyüsüne kapıl-
mamak mümkün değildir.

Alkazar Sarayı hali hazırda İspanya kralının dış ülkelerden gelen devlet
büyüklerini ağırladığı yaşayan bir saraydır. Kristof Colomb yeni dünyayı
keşfe bu saraydan çıkmıştır.Magribi ve seramik süslemeler, taş işleme
sanatı açısından Elhamra Sarayını andırmaktadır.Tavus kuşlarına ev sa-
hipliği yapan bahçesi de çok güzeldir.

Dünyanın en büyük gotik kilisesi olan ve Vatikandan sonra 3. büyük
katedral sıralamasına giren Sevilla Katedrali de oldukça çarpıcıdır.12.
yüzyılda camii olarak yapılmış olan bu yapı daha sonra kiliseye dönüş-
türülmüştür. Kilisenin 30 ayrı bölümünden birisi olan Capilla Mayor
yani ana şapel İsa ve Meryem’in hayatından sahneler tasvir edilen 45
altın kabartmayla süslenmiştir.Özelikle altar bölümünde kullanılan al-
tınlar Güney Amerika’dan getirilmiştir.Kristof Colomb’un ve oğlunun
mezarlarının da içinde bulunduğu bu kilisenin Giralda diye adlandırılan
çan kulesine çıkabilir, buradan şehre kuş bakışı bakabilirsiniz.

Altın Kule (Torro el doro), sömürgelerden nakledilen altın,gümüş, kah-
ve, patates gibi malların getirildiği limanın gözetleme kulesi olarak işlev
görmüştür, şimdiyse Kolomb haritalarının da sergilendiği Deniz Müzesi
olarak işlevini sürdürmektedir.

Rossi’nin Sevil Berberi ,Bizet’in Carmen, Motzart’ın Don Juan ve Figa-
ro’nun Düğünü, Beethoven’ın Fidelio, Verdi’nin La Forza di Destino,
Donizetti’nin Maria Padilla Operalarına ilham kaynağı olan bu şehir
muhteşem ötesidir.

42

Cordoba, dar sokakları, Emevi mimarisinin geniş avlulu binaları, Roma
döneminden hiç tahrip olmadan bugüne kadar gelmiş ve halen kulla-
nılmakta olan köprüsü, sonradan kiliseye çevrilmiş Cordoba Camii-Kili-
sesi ile gönlüme taht kuran şehir.

785 yılında yapımına başlanan Cordoba camiinde hali hazırda 856
adet sütün bulunmakta.156 adet sütun da yapı katedrale dönüştürü-
lürken yıkılmış.Sütunların bir çoğu değişik yerlerden getirilen mermer-
lerle, kalsiyum oksit taşlarıyla,granitlerle ve yeşim taşlarıyla yapılmış.Ki-
remit ve taştan yapılmış kırmızı beyaz renkli kemerler de bu muhteşem
yapının güzelliğine güzellik katmakta.

Endülüste tüm tarihi yapıların bahçelerini turunçgil ağaçları süslüyor.
Özellikle turunçlar şehirlerin sokaklarına çok yakışmış. Bu şehirler ara-
sında yaptığımız otobüs seyahatlerinde gördüğüm zeytin ağacını dün-
yanın hiçbir coğrafyasında görmedim.Yer gök zeytin desem hiç abart-
mış olmam. Bu kadar zeytini görünce kahvaltılarda bol bol zeytin yeriz
diye düşündüm, ama yanılmışız.zeytini öğle ve akşam öğünlerinde tü-
ketiyor İspanyollar. Bir de zeytinyağları muhteşem ve her restoranda
masalarda bulunuyor.Malaga da bademiyle ünlüymüş, burada da bol
bol ballı badem, ballı ayçekirdeği yiyebilirsiniz.

Ronda şehrinden bahsetmeden bu yazıyı bitiremeyeceğim. Ahhh Ron-
da, Ernest Hemingway’in ‘’Çanlar Kimin İçin Çalıyor’’ romanında adı
geçen kanyon üzerine kurulmuş romantik şehir.Göz alabildiğine yeşil
bir ovaya kuşbakışı bakan bu şehri görmeden ve bu şehirde Boğa kuy-
ruğu yemeden dönmeyin İspanya’dan.

Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,

Her kalbi dolduran zile, her sineden: “Ole!”

*Nedim Gürsel / ‘’Güneşte Ölüm/İspanya İzlenimleri romanının yazarı

*Gırnata : İspanyol şairi ve tiyatro yazarı Federico Garcia Lorca’nın doğ-
duğu şehir

43

VOURLmAag

2006 yılında Deniz’in aramıza katılması ve iş nedeniyle İzmir’e
taşınmamızın ardından, teknemiz Rengareng ile başta Türkiye sahilleri

ve Ege adalarını gezmekteyiz. Geçen sene Mora Yarımadası’nın
güneyinden dolaşarak İyon Denizi ve İtalya’nın topuğunu kapsayan

gezimizin tadı damağımızda kalınca bu yaz bir adım daha öteye
giderek Karadağ, Hırvatistan ve Doğu İtalya kıyılarını hedefledik.
Amacımız Adriyatik denizini güneyden kuzeye, doğudan batıya
olabildiğince detaylı dolaşmak, artısıyla eksisiyle bu bölgedeki yaşantıyı
ve doğayı yakından tanımak. 15 Haziran’da İzmir Levent Marina’dan

’80 Günde Adriyatik’ diyerek yola çıkıyoruz.

80 Günde Adriyatik

Ege’den
İyon Denizine

Onur - Balca - Deniz Canlı

44

Çeşme-Sakız-Andros- ki barların gürültüsü ve sabaha metre kum zemine demirleyerek
Kea kadar bitmeyen motor sesleriyle koyun batı yakasındaki burçları
geçirdiğimiz gecenin ardından, yuva edinmiş kuşların korosu eş-
Çıkış işlemlerini yapmak için git- sabah 83 deniz millik Andros seyri liğinde güzel bir gece geçiriyoruz.
tiğimiz ilk durağımız Çeşme, her bizi bekliyor.
yaz olduğu gibi bize keyifli bir ay- Ertesi gün, Kea rotasında, yağ-
rılış noktası. Burada geçirdiğimiz Sakız’ın güney burnunu dönene murlu 5 bofor havada arkadan
kısacık zamanda dostlarla veda- kadar tatlı bir motor seyri ile sakin kuvvetli akıntı ile başlayan süratli
laşma ve tabi ki son bir kez bize havada ilerlerken kahvaltı etmek seyrimiz, havanın aniden kalması
özgü lezzetleri tatma fırsatı bulu- güne iyi bir başlangıç. Burnu geç- ve ardından bora yaparak tekrar
yoruz. tikten sonra 3 bofor havada yine bastırması ile zorlu bir hal alıyor.
bir orsa seyri ile bu defa Andros’a Ara ara şiddetlenip sonra hafif-
16 Haziran Cuma günü keyifli bir doğru yükseliyoruz. Orjinal planı- leyen ve dalgalarla bizi başbaşa
orsa seyiri ile Çeşme Boğazı’nı ge- mız kuzey burnunu dönüp Gav- bırakarak rahatsız devam eden
çerek Sakız limanına bağlanıyo- rion Limanı’na girmek olmasına seyrimiz Kea, Ag. Nikolaou’daki
ruz. Giriş işlemlerinin ardından, rağmen uzun sure adanın güney- iki limandan biri olan Vourkari’de
daha önceki seyahatlerimizde de doğusunu ancak tutturabiliyoruz. son buluyor. Pazar günü öğlen
kullandığımız Yunan modemimi- Akşama doğru nihayet kuzeye Atinalıların dönüşe geçmesiyle
ze yüklememizi yapınca Yunanis- dirise eden rüzgarla yükselerek tenhalaşan bu güzel limanda key-
tan’da internet sorunumuz da ilk hava kararmadan Gavrion’un az fimiz yerinde. Rıhtımın hemen or-
günden çözülüyor. Önüne demir- kuzeyindeki Pirgi’ye ulaşmayı ba- tasındaki Aristos Taverna; Yunan
lediğimiz güneydoğu rıhtımında- şarıyoruz. Tek teknelik koyda 5-6 damak zevkine uygun, çok çeşitli

Kea’da gün batımı

45

VOURLmAag ve turistik olmayan mönüsü ile iyi
bir seçim. Özellikle kalamar tava
KKorint kanal geçişi kayda değer! Tabii biz yorgunluk-
la hem öğlen hem akşam aynı res-
46 torana gidince hızla sadık müşteri
statüsüne yükselerek sahibi Kos-
tas tarafından ertesi gün kahveye
davet ediliyoruz. Buradan daha
önce geçen Türk kaptanlar ve tek-
neleri başlıca sohbet konusu...

Korint kanalının Salı günleri kapalı
olmasını fırsat bilerek kalışımızı bir
gün uzattıyoruz. Hava yağmurlu
ve serin olsa da Vourkari limanın-
da zaman keyifli geçiyor ve Ege’yi
doğudan batıya hızla geçmenin
yorgunluğunu burada atıyoruz.

Aegina-Korint-
Galaxidi

Kea’dan 20 Haziran sabah 5’te
ayrılıyoruz, rotamız Aegina. Ati-
na’ya 15 deniz mili mesafedeki ilk
defa uğrayacağımız bu ada Saro-
nik Körfezi’nin tam ortasında. Bit-
ki örtüsünün zenginliğine bakınca
artık Kikladlar’da olmadığımız aşi-
kar. Doğal olarak Aegina limanını
merak ediyoruz, ama saat öğleni
geçtiğinden yer bulmak zor olabi-
lir düşüncesiyle hiç risk almadan
hemen güneyindeki Perdika’ya
bağlanıyoruz. Koyun girişine dik,
güney yönlü uzanan iki iskelenin
de rüzgaraltı balıkçı tekneleriyle
dolu. Yenilenerek yüzer pontona
dönüştürülmüş ikincisine bağla-
nıyoruz. Tertemiz boyalı balıkçı
teknelerinin arasında sanki mari-
nadayız! Zemin tonoz salatasına
dönmüş durumda ama yaklaşık 3
metreye demirimizi görerek attı-
ğımızdan bize bir sorun çıkartmı-
yor. Çok şirin ve korunaklı bu li-
manda birbirinden güzel restoran
ve kafeler sıralanmış. Adanın, hat-
ta Saronik’in en meşhur restoran-
larından Remetzo’da burada. Eski

bir gemici olan ve bizim kıyıları da Atokos
pek çok defa gezmiş sahibi Pana- Korfu
giotis ve ailesi güler yüzleri ile bize
doğru yerde olduğumuzu hisset- Korfu, Mandraki limanı ve arkasında Korfu konservatuarı 47
tiriyor. Sakin geçen gecenin ardın-
dan ertesi sabah Korint geçişi ve
akşamına Galaxidi bizi bekliyor...

Sabah 6’da Perdika’dan ayrılıyo-
ruz. Tüm hava raporları bugün
bölgede havayı çok hafif gösterse
de Patras tarafından gelen batılı
lokal rüzgarlar normalde bu yak-
laşmanın hiç de kolay olmayabile-
ceğini gösteriyor. Yaklaşık 1 saat
süren yanaşma, ödeme ve bek-
lemenin ardından kanal Batı’ya
geçiş için açılıyor ve bir kargo ge-
misinin peşine takılarak saat 1’e
doğru Korint geçişimizi tamamlı-
yoruz.

Karşı tarafa ulaşmanın bizim için
başka bir anlamı daha var! Bir
süredir takip ettiğimiz, Adriyatik
seyahatlerini tamamlamış artık
dönüş yolundaki 3 kadın deniz-
cimizden oluşan Deniz Tutkusu
Seyirde ekibi ile önceden haber-
leşiyor ve aynı gün Galaxidi’den
Korint’e hareket edeceklerini öğ-
reniyoruz. Yol boyu mesajlaşma
ve konum paylaşımları ardından
Korint geçişimiz sonrasında bu-
luşuyoruz. İki tekne kısa bir süre
de olsa yanyana selamlaşıyor ve
daha önceden tanışmasak da
benzer duygular ve amaçları pay-
laşmanın verdiği coşkuyla bu kar-
şılaşmadan çok etkileniyoruz.

Akşam üstü iyice sakinleyen ve bizi
motor sesine mahkum eden bir
havada Galaxidi’ye varıyoruz. Ak-
şam kendi yorumunu kattığı Yu-
nan lezzetlerini sunan Dino’nun
tavernasındayız. Sağlığının bu
sene biraz daha bozulmuş olması
bizi üzüyor. Daha önce bizimle İn-
gilizce konuşan Dino’nun bu sene
Fransızca’ya geçiş yapması ise bizi
bir o kadar hayrete düşürüyor...

VOURLmAag GEZİ

Patras-Atokos-Paxoi Bu tekbaşına kalmış adada şimdi- kapıdan bizim şehri görmek için
ye kadar gördüğümüz en büyük çıkıyor olmamızdan son derece
22 Haziran saat 10’da ayrıldığı- ve korkusuz melanurlarla beraber keyif almıştık. Bu sene merkeze
mız Galaxidi’den sakin havada yüzmek anılarımızda özel bir yer daha da yakın ve liman işlemlerini
Patras’a doğru yola çıkıyoruz. tutuyor. yapabilmek için uygun konumda
Mora Yarımadası’nın en büyük, olan eski limanın hemen yanında-
Yunanistan’ın da üçüncü büyük 24 Haziran saat sabah 9’da bu ki bitmemiş marinayı tercih ediyo-
şehri olması sebebiyle, Patras alış- sefer Korfu ve Lefkas arasında yer ruz. Burada henüz herhangi bir
veriş yapmak için uygun biryer alan güzel koyları ve dar bir kanal ücret talep edilmiyor, elektrik ve
olsa gerek. Rio-Antirrio köprüsü- içindeki Gaios limanıyla meşhur su da haliyle bulunmuyor.
nün altından batı yönünde geç- Paxoi adasına doğru yola çıkıyo-
tikten kısa süre sonra görülmeye ruz. Ertesi sabah, güler yüzlü ve işlerini
başlayan şehrin yat marinası pek iyi yapan ama yine de günde 6-7
köhne ve pahalı (Hırvatistan’a git- Lefkas kanalına motor seyri ile kruz gemisinin yanaştığı Korfu li-
tikten sonra pahalılık kavramımız vardığımızda saat 13 civarı. Kanal manının yoğunluğu içinde bizimle
tabii ki değişecek). boyunca tüm şamandıralar yeni- ilginenmekte zorlanan memurlar-
lenmiş, bu sene çok daha rahat la 2 saat içinde çıkış işlemlerimizi
Bir yandan, düşündüğümüzden takip ederek kanalı geçiyoruz. tamamlıyoruz. İtalya’ya geçecek
çok daha uzaktaki marketten alış- Lefkas köprüsünün yenileme ça- olsak pasaport çıkışı yapmayacak
verişimizi diğer yandan da ma- lışmaları da tamamlanmış ve her ve sadece transitlog işlemleri ile
rinanın oralarda gezinen beyaz saat başı açılarak çift taraflı ola- işimizi daha kısa sürede hallede-
sakallı, pembe ayakkabılı yaşlı rak teknelerin geçişi sağlanıyor. bileceğiz ama biz Karadağ’a gidi-
adamın benzinciden doldurup Konvoyun en son teknesi olarak yoruz...
getirdiği bidonlarla yakıt ikmali- geçiyoruz ve orsa seyri ile Paxoi
mizi tamamlıyoruz. Buraya kadar adasına doğru tırmanmaya başlı- Bu geceyi yaklaşık 12 deniz mili
tam da aradığımızı bulduğumuz yoruz. Geceyi Paxoi’nin güneydo- mesafede, Korfu’nun kuzeyindeki
söylenemez ama akşam yürüye- ğusundaki Mongonisi koyunda, Vourlias koyunda geçiririp sabah
rek gittiğimiz 2 kilometre mesa- ertesi günü ise Gaios limanına esmeye başlayacak sirocco (jugo)
fedeki şehir merkezinin enerjisi demirleyerek geçiriyoruz. Yemye- rüzgarı ile bizi bekleyen 175 deniz
pek hoşumuza gidiyor. Şehirde şil bir doğa ve kuş sesleri eşliğinde millik uzun etabı gerçekleştirmeyi
3 üniversite olmasının da etkisiy- oldukça hareketli olan bu liman düşünüyoruz.
le sokaklar, kafeler tıklım tıklım, mutlaka görülmeye değer.
fiyatlar da uygun. Geç saate ka- Sirocco; güney, güney doğu yön-
dar şehirde dolaşıp üç buçuk avro Korfu lerinden esen, siklonik ve anti-
karşılığında taksi ile teknemize siklonik olarak iki farklı oluşumu
geri dönüyoruz. Şehrin renkli ha- 26 Haziran sabahı 30 deniz mili olan ve Adriyatik’te kuzeye doğru
yatı burada da devam ediyor… İki mesafedeki Korfu’ya doğru yola tırmanmayı kolaylaştırabilecek bir
yanımızda bağlı olan keç armalı çıkıyoruz. Amacımız bu sefer Kor- rüzgar. Bize denk gelen antisiklo-
teknelerinin direklerinde akrobasi fu’yu gezmekten çok Yunanis- nik olanı hem çok kuvvetli esmi-
ve dans gösterileri yapan gençleri tan’dan çıkış yapabilmek, bir de yor hem de eserken şiddetli yağış
izleyerek geceyi sonlandırıyoruz. gelmişken bu meşhur ve güzel bırakmıyor.
Ertesi sabah yine yolda- adanın tekrar tadını alabilmek.
yız. Bu sefer hedefimiz hafif ha- Pek çok kültürün kesişmiş olduğu
valarda bile esen, biraz soluganı bu kozmopolit adanın tarihinden Korfu’dan Karadağ’a
alsa da kesinlikle görülmeye de- getirdiği zenginlikle ayrı bir havası 28 saat…
ğer Atokos. Kefalonya ve Lefkas olduğu kesin. En çok dikkatimizi
arasındaki kanalın melteme göre çeken tarafı ise yine müzik. Müzik Gerçekten de beklendiği gibi 28
tam karşısında yer alan, bu yük- bu adada heryerde! Haziran sabah 6’da güneye dö-
sek ve ihtişamlı adanın doğusun- nen havayla birlikte gece kaldı-
daki koyda 8 metre kum zeminde Geçen sene Eski kalenin içinde- ğımız Vourlias koyundan ayrılıp
demirleyerek geceyi geçiriyoruz. ki Mandraki limanına bağlanmış sancak kontra Arnavutluk sahili-
ve turistlerin müze olarak girdiği nini takiben ilerlemeye başlıyoruz.
Önce Korfu boğazından kanal bu-

48

lup güneydoğu yönünden esen
rüzgar açıklarda güneye dirise
ediyor. Biz de rüzgara göre biraz
açı kazanabilmek için yolumuzu
bir süre İtalya kıyılarına, sonra
tekrar Arnavutluk’a çevirmek du-
rumunda kalıyoruz. Akşama ka-
dar yavaş yavaş artarak en fazla
4 bofor kuvvetine ulaşan rüzgar
bize rahat bir yelken havası su-
nuyor. Güneşin batışıyla birlikte
rüzgarın 5 bofor seviyesine otur-
ması ile geceyi rahat geçirebilmek
için anayelkene birinci camadanı
vurup yolumuza devam ediyoruz.
Karadan yaklaşık 90 mil uzakta
olmamıza rağmen Adriyatik’in
doğu kıyısındaki yüksek dağların
üstü sirocco’nun getirdiği nemli
ve sıcak havanın etkisiyle şimşek-
lerle aydınlanıyor. Neyseki denizin
üstü temiz! Sabaha karşı ara ara
hafif yağmur geçişleri oluyorsa da
durumu idare ediyoruz. Gece bo-
yunca, rüzgar şiddeti ve yönü çok
daha sık değişiyor. Sabah oldu-
ğunda hala 50 deniz milimiz var,
ama çoğu bitip azı kalınca insan
az kalmış hissine kapılıyor. Sabah
rüzgardaki kararsızlık artıyor, bir
ara iyice düşmesiyle önce ceno-
vayı bir süre sonra da anayelkeni
mayna ediyoruz.

29 Haziran saat 12.00’de, 28 saat
süren, 185 deniz millik seyrimizin
sonunda Karadağ, Budva’dayız…


Fotoğraflar:
Aegina, Perdika limanın karşıdan
görüntüsü
Deniz, Karadağ bayrağını toka
ederken

49

VOURLmAag

50


Click to View FlipBook Version