Vakfın finansal destek yönü de bulunuyor. Burada sistem nasıl işliyor?
Finansal desteği hem bireysel olarak iş kurmak isteyen kadınlara hem de kadın kooperatiflerine sağlıyoruz. 2002 yılında kurduğumuz Maya Mikro Ekonomik Destek İşletmesi ile kendi işini kurmak isteyen dar gelirli kadınlara 6-12 ay vade ile küçük krediler veriyoruz. Şimdiye kadar 14 binin üzerinde kredi verdik. Kadın kooperatifleriyle ise iş kurmak isteyen kadınların ihtiyaç duydukları finansal kaynağa erişmeleri için ortak projeler geliştirip hibe programlarına başvuruyoruz. Bugüne kadar bu tür desteklerle kadın kooperatifleri sabun üretim atölyesi, misafirhane, bitki
ve meyve kurutma tesisi gibi işler başlattılar. KEDV iktisadi işletmesi olan Nahıl kanalıyla Türkiye’nin her yanından kadınların ürünlerini iyileştirmekte ve İstanbul, Mardin ve İzmir’de bulunan Nahıl dükkânlarında ve e-ticaret sitesinde pazarlamaktayız. Nahıl bir anlamda sosyal girişim örneği. Yani, kâr amaçlı bir işletme
ama sosyal bir misyonu var ve elde edilen kâr yine bu misyon için kullanılıyor.
KEDV’in yakın gelecekteki hedef ve projelerini öğrenebilir miyiz?
Kadın kooperatifleri Türkiye’de yerel kalkınmaya çok önemli bir katkı sunuyorlar. Bu sebeple 2000 yılından bu yana büyümekte olan kadın kooperatifi hareketini ve kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliklerini ve yerel kalkınmadaki etkilerini artırmaya yönelik çalışmalar planlıyoruz. Bu sene, Çanakkale’de kadınlar tarafından işletilecek butik bir peynir üretim tesisi ve misafir evi kurulması için bir kadın kooperatifiyle çalışma yürütüyoruz. Ayrıca geleceğin en önemli toplumsal sorunlarından biri olacağı öngörülen bakım hizmetlerinin (yaşlı, çocuk, hasta vs.) toplum temelli olarak, kadın kooperatifleri tarafından nasıl sunulabileceğine dair fizibilite çalışmaları planlıyoruz. Bununla beraber kadınların geleneksel
iş alanları yerine yenilikçi sektörlerde girişimler başlatabilmeleri için çalışıyor olacağız. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji üretimi alanına kadınların dâhil edilmesi için pilot bir uygulama ile fizibilite çalışmalarına başladık ve yatırımcı görüşmelerini sürdürüyoruz. Ayrıca iki yıldır yürütmekte olduğumuz, mevsimlik fındık işçisi kadınların koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalara devam edeceğiz. Kadın kooperatiflerinin kapasitelerini
geliştirme çalışmalarımız kapsamında kooperatiflerle ekonomik işlerin geliştirilmesi
ve sürdürülebilirliğin sağlanması doğrultusunda birebir çalışmalar yürütmeyi de sürdüreceğiz. Son olarak bu sene, mikro ölçekli kadın girişimcilerin katıldığı Mikro Girişimci Ödülleri’nin 10.
yılını kutlayacağız. İlk olarak 2007 yılında gerçekleştirdiğimiz Mikro Girişimci Ödülleri’ne bugüne kadar 20 binden fazla mikro girişimci kadın başvurdu, 300’e yakın mikro girişimci ise ödül aldı.
APlus ile gerçekleştirdiğiniz iş birliği sonucu CafeAPlus’larda KEDV yerel ürünlerinin satışı yapılıyor. Bu proje nasıl gelişti, nasıl ilerliyor?
Yola çıkarken APlus ile yaptığımız görüşmelerde kadın kooperatiflerini desteklemeye
yönelik iş birliği fırsatlarını değerlendirdik
ve görüşmelerimiz neticesinde kadın kooperatiflerinin ürünlerinin CafeAPlus’larda satışa sunulabileceği kararlaştırıldı. Vakfımızın iktisadi işletmesi Nahıl, Türkiye’nin dört bir yanından üretim izinleri tam olan, satışa hazır, kafelerde talep görebilecek ürün önerilerini derledi. Mart 2018 itibariyle İstanbul’da iki CafeAPlus’ta beş farklı kadın kooperatifinin ürünleri satışa sunuldu. Biga, Zonguldak, Amasya, Seferihisar ve Hatay’dan, kadınlar tarafından üretilen, doğal, katkısız reçel çeşitleri, erişte, tarhana, kuskus gibi unlu mamuller ve meyve kuruları bugün halen CafeAPlus’larda tüketiciyle buluşuyor. Bu ay içerisinde yeni ürün önerileriyle kafelerdeki ürün çeşitliliğimizi zenginleştirmeyi umuyoruz.
KEDV ve APlus iş birliğinin gelişimiyle ilgili neler söylersiniz?
APlus ile önümüzdeki dönemde, sunulan
ürün gamını genişletmeyi ve Acıbadem Hastaneleri ile gıda dışı ürünleri de kapsayacak yeni işbirlikleri geliştirmeyi hedefliyoruz, bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadın kooperatiflerinin kafelerinin geliştirilmesi
için yapılan çalışmaların artırılabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da APlus Koşu Takımı’nı destekçimiz olarak İstanbul Maratonu’nda aramızda görmeyi arzu ediyoruz.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 51
APLUS GURME
2019’UN
GASTRONOMİ
TRENDLERİ
Global olanın yerini yerelin, etin yerini sebzenin alacağı 2019’un gastronomi trendleriyle tanışmaya hazır mısınız?
52 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
DENİZDEN GELEN ATIŞTIRMALIKLAR
Önümüzdeki dönemde “deniz ürünleri” zevkimiz yalnızca konserve ton balığı
veya kalamar cipsiyle sınırlı olmayacak. “Denizden babam çıksa yerim!” diyenleri memnun edecek bu trend, sofralarımızı deniz yosunu cipsleri ve yine yosunlardan yapılan noodle’larla donatmaya hazırlanıyor.
“ÇİRKİN” SEBZE-MEYVE
ALGISI DEĞİŞECEK
Her şeyin en güzelini paylaştığımız sosyal medya doğal, ezik, hatta neredeyse “çirkin” olan sebze ve meyveleri mutfaklardan giderek dışlamamıza neden oldu. Ama her şeyi cilalayarak paylaştığımız “food porn” akımı bile artık doyum noktasına ulaştı
ve her şeyin en doğal hali yeniden rağbet görmeye başladı. Dünyanın yıllık yiyecek üretiminin üçte birinin çöpe gittiğini biliyor muydunuz? Bu, 1.3 milyar ton yenilebilir yiyeceğin israf edildiği anlamına geliyor. İşte bu yüzden 2019 trendlerinden biri de dünyaya karşı daha duyarlı olmamızı ve çürük meyve ve sebzelere mutfağımızda yer açmamızı söylüyor.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 53
APLUS GURME
INSTAGRAM’LANABİLİR YEMEKLER
Değişen trendlerden bahsettik ama bir yemeği yemeden önce fotoğrafını çekme döneminin sonu henüz gelmedi. Mekânlar, müşterilerini önlerine servis edilen yiyeceklerin önce fotoğrafını çekip sonra paylaşmaları için teşvik etmeye devam ediyor.
HİPERYERELLİK
Dünyada pek çok restoran artık sebze ve meyvenin olabildiğince kısa mesafeden temin edilmesini esas alan “hiperyerellik” trendinin peşinden gidiyor. Pek çok ünlü restoranda, pek çok şef, reçetelerinde kullanacağı sebzeleri kendi bahçelerinde yetiştiriyor.
54 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
ÇEVRE DOSTU PAKETLER
Doğaya verilen değerin arttığı 2019’da, butik işletmelerden büyük zincir marketlere dek pek çok marka, çevre dostu paketleme ürünlerine yöneliyor. Türkiye’de de marketlerde poşetlerin ücretli olması çevre hassasiyetinin giderek artacağını gösteriyor.
HER İŞİN BAŞI SAĞLIK
Sağlıklı beslenme gündemdeki yerini korurken trend niteliğinde diyetler ve yeme biçimleri karşımıza çıkmaya devam ediyor. Ketojenik, paleolitik, şekersiz, vegan, vejetaryen, pesketaryen ve glütensiz beslenmek önemini korurken kefir ve ev yapımı turşu gibi probiyotik özelliği olan yiyecekler de konuşulmaya devam ediyor.
DAHA AZ ET
Çok fazla kırmızı et tüketmenin zararları, daha sağlıklı bir hayat, dünyayı daha sürdürülebilir kılmak... Araştırmalar, daha az et tüketilmesi halinde önlenen hastalıklarla birlikte sağlık giderlerinin düşeceğini ve azalan sera gazı salımıyla çevreye daha az zarar verileceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle “geleceğin eti” olarak öne çıkan bitkisel et kullanımının da giderek artacağı öngörülüyor. Pek çok restoran menüsünde bitkilerden
elde edilen et ya da falafelle yapılan hamburgerlere yer vermeye başladı bile. Bu sene restoranlarda daha az et, daha çok sebze yiyeceğiz gibi görünüyor.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 55
SUYUN
GİZLİ
DÜNYASI
Hangimiz onsuz yapabiliriz ki? Yaşamın temel parçası olan su hakkında ilginç detayları merak ediyor musunuz?
1. Dünya’da aynı anda katı, sıvı ve gaz halde bulunan tek madde sudur.
2. Dünya’daki suyun toplam hacmi 1.398.898.300 km3’tür. Buna buzullar, nehirler, göller, yeryüzü suları ve atmosferik su da dâhildir.
3. Yaşam başladığından beri dünyadaki
su miktarı değişmemiştir. Su, sistem
içinde döngüye uğrayarak yeniden kullanılır. Milyarlarca yıldır aynı su sistemde dolaşımını sürdürür.
4. Dünyada bulunan suyun sadece %1’i insanların içmesi için uygundur. %97’si tuzlu su ve %2’si buzullarda donmuş olarak bulunan sudur.
5. Dünya’nın en yaşlı suyu 2.6 milyar yaşındadır.
6. Güneş her gün 1 trilyon ton suyun buharlaşmasını sağlar.
7. Elektrik alanları, manyetik alanlar, hatta insanların duygu ve düşünceleri suyu etkileyebilir.
8. İnsan vücudunun %70’i ve kemiklerimizin %31’i sudan oluşur.
9. Yeni doğan bebeklerin vücudunun % 90’ı sudan oluşur.
Vücudumuzda %1’lik su kaybı olduğunda susamış hissederiz.
APLUS YAKIN PLAN
56 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 57
APLUS BÜYÜTEÇ
Acun Ertürk APlus Kafeler Direktörü
58 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
SAĞLIKLI TARİFLER
APlus Kafeler Direktörü Acun Ertürk, fit ürünler menüsünü “Çeşitlilik bizim en büyük avantajlarımızdan biri” sözleriyle anlatıyor.
Fit ürünler menüsü bilinen pastane ürünlerinden oldukça farklı. Bu menünün çıkış noktası ne oldu?
Fit ürünler, sağlıklı atıştırmalıklar fikriyle ortaya çıktı. Atıştırmalıkları hepimiz sevsek de, yediğimizde vicdan azabı duyabiliyoruz. Biz de, öyle bir atıştırmalık olsun ki, hem sağlıklı olsun hem de keyfini çıkartarak gönül rahatlığıyla yenilebilsin istedik. Ama lezzetinden de hiç bir şey kaybetmesin dedik ve böylece fit ürünler ortaya çıktı.
Haşhaşlı Hurma Trüf ve Elmalı Hurmalı Unsuz Kurabiye gibilezzetlerveganbeslenenleriçinideal. Buanlamdabir duyarlılık gözettiniz mi?
Sağlıklı yaşam trendi geliştikçe Vegan beslenme gibi farklı tercihler giderek artıyor. Misafirlerimiz arasında da pek çok Vegan beslenen kişi var. Bu nedenle kafe menülerimizi oluştururken onları da düşünerek hareket ediyoruz. Fit ürünler ile farklı beslenme tercihlerine uygun alternatifler oluşturmuş olduk. Herkesin severek yiyeceği bir sağlıklı beslenme seçeneği ortaya çıktı.
CafeAPlus’ın farkını nasıl anlatırsınız?
Bildiğiniz gibi CafeAPlus sağlık kökenli bir kafe zinciri. Dolayısıyla bizim misafirlerimiz normal kafe ziyaretçilerinden çok daha farklı. Biz menülerimizi oluştururken bunu düşünerek hareket ediyoruz. Herkes için, her damak zevkine uygun ürünleri sağlıkla bir araya getiriyor, menülerimize bu anlamda eklemeler yapmaya özen gösteriyoruz. Çeşitlilik bizim en büyük avantajlarımızdan biri. Menülerimizde hamburgerin yanı sıra somonlu salata ya da kinoa salatası da yer alıyor. Ayrıca kafelerimizde yer alan organik barlarda taze karışımlar ve kefir gibi sağlıklı içecekler sunuyoruz.
Sağlıklı beslenme, yerel ürünler gibi kavramlar daha fazla önem kazanıyor. CafeAPlus bu trendleri nasıl takip ediyor? Evet, sağlıklı beslenme artık kendi başına bir pazar haline geldi. Yerel ürünlerle gelen doğallık da bu işin en güzel taraflarından biri oldu. Hem taze ve lezzetli ürünlere kolayca ulaşabiliyoruz hem de yerel üreticiler desteklenmiş oluyor. Biz de bu süreci yakından takip ediyoruz. Fit ürünler menüsü bu anlamda önemli bir adım. Ekibimiz yerel ve dünya mutfaklarından lezzetli tarifler araştırıyor. Yeni çıkan ürünleri
ya da bir bölgeye özel ama farklı ürünleri takip edip deniyor. Kafelerimizden gelen geri dönüşleri değerlendiriyoruz. Günün sonunda ürün geliştirme uzmanlarımız mutfağa giriyor ve elimizdekilerle sağlıklı ve lezzetli ürünler ortaya çıkarıyor.
Fit ürünler menüsünde sizin favoriniz hangileri?
Yeni ürünlerimizden Hurmalı Trüf ’ü, yanında sade bir Türk kahvesiyle tavsiye ederim. Bir diğer favori ürünümüz olan Şekersiz Sağlıklı Kek’i de denemelisiniz.
ŞEKERSİZ SAĞLIKLI KEK
MALZEMELER: (45 ADET IÇIN)
3 adet yumurta, 290 gr pekmez, 100 ml zeytinyağı, 130 gr yoğurt
80 gr ceviz, 10 gr kabartma tozu, 1 gr toz vanilya, 325 gr karakılçık unu
HAZIRLANIŞI:
1. Pekmez ve yumurtayı çırpın.
2. Ardından yoğurt ve yağı ekleyip çırpmaya devam edin.
3. Sıvı karışıma un, vanilya, kabartma tozu ve cevizi de ekleyin.
4. Elde ettiğiniz hamuru sıkma torbasıyla dilediğiniz boy kalıplara pay edin.
5. Fanlı ayarda 160-170 derecede 20-25 dakika pişirin.
CAFEAPLUS, YENİ SAĞLIKLI ÜRÜNLERİYLE MENÜSÜNÜ ZENGİNLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR...
ELMALI HURMALI UNSUZ KURABIYE: ŞEKERSIZ SAĞLIKLI KEK:
HAŞHAŞLI HURMA TRÜF: KARAKILÇIK TAHINLI KURABIYE:
Yulaf, muz, yeşil elma ve hurma kullanılarak yapıldı. Tarçın ve zencefil içeriyor.
Şeker yerine dut pekmezi ile tatlandırılan sağlıklı kek; karakılçık unu, yumurta, yoğurt ve zeytinyağı kullanılarak yapıldı. (Karakılçık unu genetiği değiştirilmemiş, besin değeri açısından zengin olan kıymetli bir atalık buğday unu cinsi.)
Hurma, toz Hindistan cevizi ve kakaodan oluşan Haşhaşlı Hurma Trüf, yeni lezzetler arayanlara hitap ediyor.
Karakılçık unu kullanılarak yapılan tahinli kurabiye, şeker yerine bal ile tatlandırıldı.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 59
APLUS SOSYAL SORUMLULUK
Esra Şahin
APlus Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü
ÇÖP YOK
DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
ATIK VAR!
APlus, ofisleri yeniden yeşille buluşturmayı hedefleyen “APlus Yeşil Ofis” projesi ile yüzünü doğaya dönüyor. APlus Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Esra Şahin, APlus’ın yeni projesini “Artık ofiste atık yok” sözleriyle anlatıyor.
APlus Yeşil Ofis Projesi’yle ofislerin atık dönüşümü sürecine katılmasını sağlıyorsunuz. Bu örnek proje nasıl ortaya çıktı?
“APlus Yeşil Ofis” projesi, ofislerdeki israfı azaltmak, gereksiz tüketimi engellemek ve çıkan atıkların ayrıştırılması ile yeniden kullanıma sokulmasını amaçlayan bir çalışma. Şehrin yoğun yaşam temposunda giderek doğadan uzaklaşıyoruz. Özellikle ofis çalışanları olarak bizler bu konuda çok daha şanssızız. Tüm günümüzü kapalı ofislerde geçiriyoruz ve atık üretme anlamında yüksek bir potansiyelimiz var. Bu proje
ile yeniden doğaya dönmek, ofislerde de doğa için bir şeyler yapabileceğimizi göstermek istedik.
Projenin hayata geçme süreci nasıl gelişti?
Öncelikle düzenli aralıklarla atık ölçümleri yaptık. Buna göre hangi atıkların çıktığını, hangi alanlarda yoğun olduklarını belirledik. Bir sonraki adımda nerelerde atık istasyonları kurmamız gerektiğine, bu istasyonlarda hangi atıklar için kutular olması gerektiğine karar verdik. Asıl iş ise buradan
60 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
sonra başladı. Kurum olarak her ay düzenlediğimiz bir kahvaltı organizasyonumuz var. Bu kahvaltılardan birinde herkes bir aradayken, ofislerde masaların altında bulunan tüm çöp kovaları kaldırıldı ve yerine atık istasyonları kuruldu. Hangi atıkların hangi istasyona atılacağına dair posterler asıldı. Ayrıca tuvaletlere su ve kâğıt havlu kullanımı için uyarılar asıldı. Mevcuttaki her kâğıt havluluktan biri havalı kurutma cihazı ile değiştirildi. Fotokopi makinelerinin yanına müsvedde kâğıtların toplanması için “Beni Kullan” kutuları yerleştirildi. Bu kapsamlı değişimin sonunda, herkes kahvaltıdan döndüğünde yepyeni bir ofisle karşılaştı.
Projenin çalışanlar tarafından kabul görmesi ve uyum süreci nasıl oldu?
Herkesi projeye dâhil edebilmek ve projenin parçası olmalarını sağlamak için çalışanlarımıza çiçek hediye ettik. Çöpe attığınız her kâğıtta bu çiçeği hatırlayın dedik. Ayrıca mail yoluyla amacımızı, nereden yola çıktığımızı, hedefimizin ne olduğunu anlattık. İlk başta atık istasyonlarına gitmek zor gelse de, sonrasında doğa için küçükte olsa bir adım atmış olmak herkesin projeye inancını arttırdı.
Yeşil Ofis Projesi’nin sonuçları hakkında neler söylersiniz?
Öncelikle artık ofisimizde çöp yok, dönüştürülebilen atık var. Herkes bunun bilincinde! Pek çok çalışma arkadaşımız bu sistemi evine de taşıdı. Çöp kovalarının temizlenmesi
iş listemizden çıktı. Bir zamanlar çöpe giden kâğıtların pek çoğu şimdi müsvedde olarak kullanılıyor. Proje ile birlikte çöp torbası kullanımımız %60 oranında azaldı. Ayrıca kâğıt atıklarımız aya oranladığımızda yaklaşık %10 azaldı.
Projenin başka uygulamaları oldu mu? Sonraki adımda neler planlıyorsunuz?
Yeşil Ofis Projesi’ni ofis alanlarından sonra Samandıra’da bulunan merkez mutfağımızda da hayata geçirdik. Buradan da çok güzel dönüşler aldık. Hatta şu sıralar mutfakta oluşan organik atıkları dönüştürmek için kompost makinesi alımı gündemimizde...
Bu konu bizim için oldukça önemli. Edindiğimiz deneyimleri paylaşmak konusunda da adımlar atıyoruz. Örneğin üyesi olduğumuz Tesis Yönetimi Derneği ile birlikte bir eğitim düzenledik. Bu eğitimde İstanbul İl Çevre Müdürlüğü destek verdi ve uygulama sürecine ilişkin önemli bilgiler paylaştı.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 61
APLUS KURUMSAL HABERLER
GELECEĞİN BİNA VE TESİS YÖNETİMİ ÇÖZÜMLERİ
FM EXPO’DAYDI!
Bina ve Tesis Yönetim Çözümleri, Hizmetleri, Ekipmanları Fuarı & Konferansı, 3-6 Nisan tarihleri arasında Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Tesis Yönetimi Derneği’nin desteğiyle düzenlenen fuara sektörün önde gelen firmaları katıldı. APlus’ın da stant açarak yer aldığı fuarda, sektörün en yeni ekipman ve projeleri görücüye çıktı. APlus’ın temizlik, enfekte tekstil yıkama, catering ve cafe hizmetleriyle katıldığı fuarda, en büyük ilgiyi önceki yıl olduğu gibi mini CafeAPlus çekti. APlus merkez pastanesinde günlük olarak hazırlanan ürünlerin sunulduğu mini kafede ayrıca baristaların hazırladığı taze kahveler ikram edildi. Katılımcı firmaların çeşitliliği kadar düzenlenen konferanslarla da dikkat çeken fuar, tesis yönetimi sektörünün
geleceğine yeni bir bakış açısı getirdi.
APLUS İYİLİK
İÇİN KOŞTU!
APlus iyilik için koşmaya devam ediyor. APlus Koşu Takımı, Adidas Geyik Koşusu’ndaki başarısının ardından, Vodafone İstanbul Maratonu Adım Adım Yardımseverlik Koşusu’nda da iyilik için ter döktü. Organizasyonda APlus Genel Müdürü Candan Göksu
ve APlus ekibinden 12 iyiliksever destek amacıyla APlus takımına eşlik etti. AÇEV, Tohum Otizm ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı için koşarak destek toplayan APlus Koşu Takımı, 2019’da daha fazla dernek için koşmayı ve daha çok destek toplamayı hedefliyor.
62 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
APLUS “SARI SEPET” PROJESİ BİRİNCİ YILINI DOLDURDU!
APlus’ın kadın girişimcileri ve kadınların
iş hayatında daha aktif rol almalarını desteklemek amacıyla KEDV ile başlattığı “Ben Buradayım” projesinin önemli ayaklarında birisi olan Sarı Sepet’ler
birinci yılını doldurdu. Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan kadın kooperatiflerinde üretilen ürünlerin satışını amaçlayan projeyle bir yılda 200 paketten fazla ürünün satışı gerçekleştirildi. Tarhanadan erişteye, kurutulmuş meyvelerden kuskusa tamamen doğal ürünlerin bulunduğu Sarı Sepetler, Acıbadem Maslak ve Acıbadem Altunizade Hastaneleri içinde bulunan CafeAPlus’larda yer alıyor.
HAYHAYO BAHAR ÇİÇEKLERİ İLE DÖNDÜ!
Şebnem Yüce’nin çocuklar için hazırladığı HayHayo isimli serinin ikinci kitabı “HayHayo Bahar Sevinci”, APlus ve Acıbadem Sosyal Komite sponsorluğunda çocuklarla buluştu. HayHayo ve arkadaşlarının maceralarının anlatıldığı serinin ilk kitabı HayHayo ve Kardan Adam’dan sonra ikinci kitapta çocuklar bu kez bahar çiçekleriyle buluşuyor. CafeAPlus’larda satışına başlanan, K. Sena Sürmeli’nin çizimleriyle renklenen kitabın tüm geliri ise Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’na (KAÇUV) bağışlanıyor.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 63
APLUS DÜNYADAN LEZZETLER
HANGİ ÜLKEDE
HANGİ TATLI
YENİR?
Güzel bir yemeğin ardından yenen leziz bir tatlı, Türk sofra kültürünün adeta değişmez kuralıdır. Sütlüden şerbetliye, çeşit çeşit tatlılar düşünülünce Türkiye’de tatlıya olan düşkünlüğün boyutları da anlaşılır. Peki diğer ülkelerde durum nasıl? İspanya’dan Fransa’ya, Avusturya’dan İtalya’ya en meşhur tatlıların peşine düşüyoruz ve tatlının farklı ülkelerdeki serüvenine tanık oluyoruz.
AVUSTURYA
Avusturya, başkent Viyana’daki saraylar, müzeler ve etkileyici siluetiyle
her daim şık. Müziğin ve sanatın başkenti Viyana tatlı konusunda da zarafetiyle farkını gösteriyor. Elma ve krep ile yapılan Apfelstrudel kesinlikle denenmesi gereken lezzetlerden biri. İçerisinde yer alan üzümler ve beraber servis edildiği dondurmanın uyumu, damaklarda gerçek bir lezzet şöleni yaratıyor.
BREZILYA
Brezilya denildiğinde
hiç şüphesiz akla önce tropikal meyveler gelir. Ancak Brezilya, uzun
süre sömürgesi olduğu Portekiz mutfağından da eşsiz lezzetler sunuyor. En bilinen tatlılarından biri olan Quindim; Hindistan cevizi, yumurta ve şekerle yapılan bir çeşit turtayı andırıyor.
FRANSA
Tatlı dünyasında Fransa denildiği zaman akan
sular durur. Her biri tüm dünyada efsane haline
gelen pastalar, eklerler, kek ve kruvasanlar ile Fransa
tam bir tatlı cenneti. Ancak her sarayın bir kralı olur! Pastane ürünlerini bir kenara bırakalım, tatlılara gelelim diyorsanız Fransa tatlı krallığında tahtta kesinlikle Crème Brûlée oturuyor. Süt, krema ve yumurtadan oluşan bir tür pudingin, üzerindeki şekerin yakılmasıyla
elde edilen karamel tadı 1600’lerden beri insanları büyülüyor.
64 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
ITALYA
Pizzanın ve makarnanın anavatanı İtalya tatlı konusunda da iddialı! Ülkenin milli tatlısı olarak görülen Tiramisu, neredeyse sokak lezzetleri sunan tezgâhlar da bile yer alıyor. İtalya’nın bir diğer lezzeti olan Roma dondurmasının ünü zaten dünyaya yayılmış durumda. Fakat lezzet söz konusu olunca İtalya’da seçenek bitmiyor. Jölemsi kıvamı; çikolatalı, karamelli, kahveli ve vişneli çeşitleriyle Panna Cotta sizleri bekliyor!
ISPANYA
Flamenko, boğa güreşi, Endülüs ve Guell Park ile ünlü İspanya’nın tatlısı kesinlikle Churro. Bir çeşit kızarmış hamur tatlısı olan Churro, içinde bol miktarda çikolata ve krema, üzerinde ise toz şeker barındırıyor.
JAPONYA
Pirinçten yapılan Daifuku Mochi, Japon tatlılarına
hızlı bir giriş yapmanızı sağlayabilir. Son yıllarda ABD ve Avrupa ülkelerinde de trend olan bu tatlı, kurabiye benzeri ince bir kekin içine konulan krema ve taze meyvelerden oluşuyor. Renkli görünümü ve hafif tadıyla hem gönlünüze hem damağınıza hitap ediyor.
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 65
APLUS YEREL LEZZETLER
TARİHİN BAŞLADIĞI ŞEHİR: ŞANLIURFA
Binlerce yıllık gizemleri ve yiyenleri kendine hayran bırakan lezzetleriyle Şanlıurfa, gezginlerin değişmez rotası... Her köşesinde ayrı bir tarih barındıran Göbeklitepe’nin keşfi ise kente yeni bir kimlik kazandırıyor. Tarihte buğdayın ilk kez yetiştirildiği bölge olan Göbeklitepe, ilk kez ekmek yapılan yer olarak da karşımıza çıkıyor.
Nereye gidilir?
Urfa’nın tarihi pek çok güzelliği bulunuyor. Bunların başında şüphesiz kutsal kitaplarda da adı geçen Balıklıgöl geliyor. Şehir merkezinde bulunan Balıklıgöl; Rizvaniye Cami, dinlenme yerleri ve Aynzeliha Gölü ile bir külliye şeklinde bir arada yer alıyor. Eyüp Peygamber’in çile çektiği mağara ve şifalı suyun bulunduğu Eyüp Peygamber Makamı ve Cami, Hz İbrahim’in doğduğuna inanılan mağara ve dergâh da görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Ayrıca; Harran Evleri, Halfeti tekne turu, Şuayb Antik Şehri, dünyanın ilk üniversitesi olan Harran İslam Üniversitesi de şehrin diğer tarihi güzellikleri arasında yer alıyor.
Birbirinden canlı, rengârenk dükkânların yer aldığı çarşılar ziyaretçileri bir hayal dünyasına sürüklüyor. Yöresel kıyafet ve aksesuarların bulunduğu çarşılarda; halılar, keçeden yapılmış çeşitli hediyelikler, bakırlar ve yöresel pek çok ürünü bulmak mümkün.
Tarihin Başladığı Yer: Göbeklitepe
Son 10-15 yılın en önemli keşfi şüphesiz Göbeklitepe oldu. İnsanlığın yerleşik hayata geçme süreci ve din kavramının ortaya çıkışıyla ilgili bilgiler Göbeklitepe’de bulunan 11 bin 500 yıllık inanç merkeziyle tamamen değişti ve bildiğimiz tarih yeniden yazıldı. Yerleşik hayata geçişe dair pek çok anlamlı kalıntı bu
bölgeden çıkarıldı. Göbeklitepe’deki arkeolojik çalışmalar ilk insanların gündelik hayatına dair daha önce bilinmeyen pek çok bilgiyi ortaya çıkardı. Urfa’ya 20 km mesafede bulunan Göbeklitepe her gün ziyaret edilebiliyor. Müze kartın geçerli olduğu Göbeklitepe’ye araç kiralayarak ya da şehir merkezinden kalkan otobüslerle ulaşmak mümkün...
Ne yenir?
Urfa’nın tarihi zenginliği mutfak kültüründe de kendini gösteriyor. Urfa mutfağı, tek başına dünya mutfakları listesine girebilecek kadar zengin bir çeşitliliğe sahip. Özellikle adını verdiği Urfa kebabı ve çiğ köfte, anavatanında mutlaka denemesi gereken lezzetlerin başında geliyor. Haşhaş kebabı ve ciğer kebabı da şehrin simgesi haline gelen diğer lezzetlerden... Türkiye’de sadece Fırat ve Dicle nehirlerinde yaşayan bir tatlı su balığı
olan Şabut da Urfa’da tadılması gerekenler listesinde ilk sırada yer alıyor. Birbirinden lezzetli bu yemekleri denedikten sonra
ise önünüze şehrin bir diğer imzası olan Şıllık tatlısı geliyor.
İsmi Kürtçe ıslak, sulu anlamına gelen “şileki” kelimesinden gelen tatlı, akıtma benzeri hamurun ceviz dolgusu ve şerbetle lezzetlendirilmesinden oluşuyor. Geriye, bölgede meşhur olan ve hazmı kolaylaştırdığı söylenen Mırra içerek Şanlıurfa’nın eşsiz sıra gecelerine katılmak kalıyor.
66 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
Bir Mutfak,
Bin Lezzet...
İLAN
İLKBAHAR YAZ 2019 - APLUS LIFE 67 Usta Lezzet, Sağlıklı Tatlar
68 APLUS LIFE - İLKBAHAR YAZ 2019
/hipp_turkiye /HiPP Türkiye
m.