The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by feritmgokhan, 2019-12-10 02:14:28

E DERGİ KASIM

E DERGİ KASIM

KasımpatıİsmailKayaAnadoluİmamHatipLisesi

Kasım 2019

Öğretmenler Günü
Ihlamur Ağacı

Mevlid-i Nebi Haftası
Süleyman Şah

Bir Sahabe Bir Şehir

Kitapları yakmaktan daha büyük bir suç varsa
o da onları okumamaktır.
Joseph Brodsky

Okulumuz 12/A 1384 Nolu Mustafa Tosun adlı öğrencimiz
başarıları ile göz dolduruyor.Son zamanlarda okulumuzun
göğsünü kabartan Mustafa,hedefinin ülkeyi en iyi yerlerde

temsil etmek olduğunu söylüyor.

Hafta içi okuldan sonra haftasonu ise erken saatlerde sıkı
çalışan öğrencimiz çalışmalarıyla da görenleri etkiliyor.

Okulumuzu Türkiye'de 3. olarak onurlandıran öğrencimiz aynı
zamanda bölgelerde yapılan turnuvalarda da çok iyi başarılar

elde ediyor.
Çalışmalarda kendini fazlasıyla zorladığını ve spor yapmayan

arkadaşlarına ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün
''Spor,bir milletin gençlerinin onu ayakta tutmasını sağlar''

sözüyle onları spor yapmaya teşvik ediyor''

IHLAMUR
AĞAÇI

Selçuklu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün Düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü
Kompozisyon Yarışmasında Okulumuz 11-C Sınıfı Öğrencilerinden Alican Bozdağ

Selçuklu İlçe Birincisi, Konya İl Üçüncüsü Olmuştur.

İnsan doğduğu andan itibaren merakını gidermek ve etrafındaki olayları anlamlandırmak
için öğrenmeye başlar.Okul çağına gelene kadar kendi imkânlarıyla başardığı bu yolculukta
düşe kalka ilerlerken karşısına çıkan gerçek anlamda ilk rehberi öğretmenidir. Tam da bu an-
lamda toprağa atılan ilim tohumu filizlenmek için güneşini ve yağmurunu beklemektedir.Onun
için pek önemli olan ihtiyaçlarını karşılayacak olan yine bütün zorluklara rağmen öğretmendir.

Çeşit çeşit toprak olduğu gibi topraktan yaratılan insanların doğası da farklı farklıdır.Bu
manada düşünecek olursak duygusu düşüncesi anlayışı farklı farklı olan pek çok hayata do-
kunmanın gönüle girmenin imkânsızlığını başaran bu kutsal meslek hayatımızın bir yerinde
değil tamamında var olmaktadır.Ayrı ayrı yollarda ilerleyerek hem madden hem manen öğre-
nip meslek sahibi olan avukat,doktor,mühendis ve sayabileceğimiz pek çok yolun birleştiği

altın anahtar sözcük öğretmendir.
İnsanların yaşantılarını sürdürmek için ihtiyaç duydukları her alanda muhakkak izi bulunur.
Hangi yöne baksak bir sanat eseri gözümüzü süsler. Onların elinin değmediği nefesinin ulaş-
madığı,gölgesinin süzülmediği yerlerde karanlık vardır,kötülük vardır,cehalet vardır.Bu karan-
lıklara doğan sabah güneşi gibi hiçbir engel tanımayan zorluklara göğüs geren soğuk-sıcak,
köy-kent demeden çalışma aşkını sürdüren öğretmenlerimizdir.Onun ödülü ise ne altın ne inci
ne de mücevherlerdir,onun ödülü ektiği tohumlar büyüyüp kocaman bir ağaç olduğunda
bütün bu ağır yükten yorulan bedenlerini o ağacın gölgesinde rahatlatırken verdiği meyveler
den dolayı mutluluğudur.Ihlamur ağacı gibi gölgesinde oturursun,kokusunu alırsın,bir bardak-
ta sıcacık çayını içersin.Gölgesi bedenini korur,kokusu ruhunu doyurur,çayı da içini ısıtır.Eğitti-
ği ve öğrettiği çocukların hayatın her alanında insanlara faydalı olduğunu, vatanına ve milleti-

ne hizmet ettiğini bilmesi gibidir ıhlamur ağacı.
Bir toplumda refah seviyesinin yükselmesi ve ilerlemesi için ekmek gibi su gibi ihtiyacımız
var onlara.Hayatımızdaki önemlerinin her daim farkında olduğumuzu bilmeleri için senede bir
defa da olsa hatırlamaktır 24 Kasım.Yoksa bir gün değil bin gün emeklerinin karşılığı değildir.-
Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi dünyanın her yerinde insan topluluğunun en özverili

ve saygıdeğer üyeleri olan öğretmenlerim sizleri seviyoruz.

Dünya İyilik Günü

Nedir?
Ne Zaman?

Dünya İyilik Günü

Nedir?

Dünya İyilik Hareketi bu özel günü 1998 yılında başlatmıştı. Hareketin üyeleri arasında Amerika
Birleşik Devletleri, Avustralya, Kanada, Çin, Brezilya, Fransa, İtalya, Hindistan, Japonya, Birleşik
Arap Emirlikleri, Nijerya gibi ülkeler var.
Dünya İyilik Hareketi adıyla 1996 yılından beri birçok ülkede faaliyet gösteren kuruluş, bu günü,
''daha iyi ve daha merhametli bir dünya inşa etmek için tasarladıklarını'' bildiriyor. Bu özel gün
sayesinde, hiçbir ayırım yapmaksızın her bireye dünya vatandaşı olduğunu fark ettirmeyi
amaçlayan kuruluş, Dünya İyilik Gününün sembolü olarak da kozmos çiçeğini seçti. Bu seçimle,
tıpkı kozmos çiçeğinin çeşitli renkleri gibi, dünyadaki insanların da çeşitliliği vurgulanıyor.

Dünya İyilik Günü

Ne Zaman?

Bazı kaynaklar hatalı şekilde 6 Ocak tarihini göstese de bu gün tüm dünyada 13 Kasım’da kut-
lanıyor.
Dünya İyilik Hareketi isimli bir sivil toplum kuruluşu tarafından 1998 yılında başlatıldı.

Dünya İyilik Günü

Nerelerde Kutlanıyor?

Dünya İyilik Günü için Kanada, Japonya, Avustralya, Nijerya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde özel
etkinlikler düzenleniyor. Son dönemde İtalya, İngiltere ve Hindistan gibi ülkeler de bu etkinliği
kutlamaya başladı.

Dünya İyilik Günü

Mesajları Nelerdir?

İyilik aradın mı insanda, kötülük kalmaz.
- Mevlana
İyiye giden yol, çok güç görünüyorsa da bulunabilecek bir yoldur.
B. Spinoza
yilik düşünmek, bizi cesaretle yaşatır.
Wolfgang Van Goethe

Okulumuzda seminer eğitimi kapsamında musiki
programı düzenlendi. Okulumuz hocalarından
Hayrullah Başyiğit hocamız ruhumuza dokunan

sesiyle bizlere eşsiz bir mini konser verdi. Okulumuz
konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe tüm

öğretmenlerimiz katıldı.

Okulumuz öğretmenlerinden Sayın Mediha Sarı’nın öğretmenler günü
için yazdığı şiiri.

Ben Bir Öğretmenim

Ben bir öğretmenim Önderim, rehberim, peygamberim
Umudum, hayallerim, öğrencilerim Sünnetini yaşamak, yaşatmak isterim
Elimde bir hamur, şekil veririm Hayırlı insan yetiştirmek en büyük emelim
İnce düşünür, özenir, süslerim Bana imkânsız yok, çözerim
Kalbim bin parça, bilirim her köşesinde bir öğrencim Hüzünlü bakarsa öğrencim
Karanlıkları aydınlatan bir kandilim Gam dolar yüreğim
Susuzluktan çatlamış dudakların suyu benim Ne karın soğuğu kederim ne de yorulan bedenim
Ben başı göklerde ulu bir ağacım Ben koşarım, durmam, budur görevim
Öğrenciler, hepsi uzanan dallarım Okul benim yuvam, sığındığım limanım
Dinlenir altımda dünya, insanlığa nefes olurum Atınca adımımı geçer hüznüm derdim
Yetime müşfik kucak olurum Ben bir öğretmenim
Eşkıyanın zulmüne karşı barışı öğretirim Avucu kekik kokan küçük dağlarım
Silahtır düşmana kalemim Gözleri ufku delen düz ovalarım
Dövüşü, kavgayı değil; sevgiyi, kardeşliği öğretirim Engin denizlerim, onlar öğrencilerim
Ben bir öğretmenim Dünyanın her köşesine benim sonsuz sevgim

Mediha SARI

Yaramazlığıyla tüm mahallede adından söz ettiren ve ailesinin kendisini daha fazla
olay yaratmaması ve kendilerinin biraz daha rahat edebilmeleri için kendisini daha
beş yaşında okula göndermelerinden şikayet eden Zeze, en çok sevdiği kardeşi olan
Luis devamlı gezerdi.Zaten insanın ailede biriyle daha çok ilgilendiğini ve bununda
Luis olduğunu söylerdi.Ama abisi Totoca ile birlikte de gezerlerdi.
Zeze devamlı Edmundo dayısıslagörüşür ve ondan çok şey öğrenirdi.Ona göre o bir
kültür abidesiydi. Her gitttiğinde kendini geliştimesi bakımından bayağı mesafe ka-
tediyordu.
Noel yaklaşıyordu.Ve bütün şehirdeNoel’in yaklaştığını gösteren olaylar gelişiyor-
du.Bütün dükkanlar daha canlı, daha farklıydı.Yalnız Zeze ailesinin maddi duru-
munun iyi olmaması nedeniyle bu heyecanı yaşayamıyordu.Bir kamyon dolusu oyu-
ncak dağıtılacaktı.Bu oyuncaklardan alabilmeri için oyuncakların dağıltıldığı ve çok
mesafade bulunan bu yere gitmeleri gerkiyordu.Ve de kardeşiyle birlikte gittiler. Bu
yere vardıklarında oyuncak kalmamıştı.dolasyısıyla Noel’I armağansız geçirdiler. Bu
durumdan şikayetçi olan Zeze homuldanırken babası duydu.Babası bu olay üzerine
bir köşeye çekilip çok üzüldüğü anlaşılırcasına oturdu.Zez babasını orda olduğundan
haberdar değildi. Kendisini affettirmek için boyacı sandığını kapıp para kazanmaya
gitti ve babasına sigara getirdi.

Zez’nin okumayı daha küçükken öğrenmesi ailesinde herkesi şaşırtmıştı.Zaten ilk
başta herkes onun duyduklarını ezberlediğini sanıyordu.Okumayı bilmesi ve birazda
onun yaramazlığından kurtulmakiçin onu okula kaydettirdiler.Okulda öğtetmeninin
en çok sevdiği öğrenci Zeze idi.Çok başarılıydıve de çok sessizdi.Evde yaptığı yara-

mazlıkları okulda yapmıyordu.
Taşınacaklardı.Yeni evlerine gittiler.Gloria eve doğru koşmaya başladı ve hintkirazı

ağacına sarılıp o ağacın onoun olduğunu söyledi.Diğer kardeşi de aynı şeyi
demirhindiye yaptı.Ve Zeze ‘ye de arkadaki küçük bir şeker portakalı fidanı vardı.-
dikensiz olduğu için onu seçti.Ablası onun çok genç olduğunu ve küçük fidanın da

onunla büyüyeceğini söyledi.
Zeze devamlı küçük fidanın yanına gidip kendi kendine konuşuyordu.Sonunda bu
küçük fidan Zez’nin sorularına cevap verdi.Bu olayda sonra Zeze deavamlı fidanın

yanına giderek onunla dertleşiyordu.
Zeze okula giderken arabaların arkasına takılarak “Yarasa” dedikleri işi
gerçekleştiriyorlardı.Yalnız, bir araç vardı ki hiçkimse yanaşamıyordu.Zeze birgün
bütün cesaretini toplayıp arabanın arkasına atladı.ama arabanın sahibi arabadan
indi veZeze’yi fırçaladı.Zeze bu olaydan sonra daha da yarasa yapmaya cesaret

edemedi.
Zeze yaptığı yaramazlıkların birisi sonucunda ayağını bir cam parçasıyla
yarmıştı.Bunu farkeden O Portekizli adam ki Zeze’yi arabasına bidiği için
fırçalamıştı hemen onu arabasına bindirip onu okula bıraktı.daha sonraları sık sık
buluşup arabayla gezmaye başladılar.Zeze bu Portekizli adamı çok sevmişti ve de

çok samimi olmuştu.Hatta ondan ismini değiştirmesini istemişti.
Evde yaptığı yaramazlık sonucu babası ve ablası ağzı burnu kırılıncaya kadar dö-
vdüler.Okulda kimse durumu anlamasın diye okula göndermediler.Bu yüzden Por-
trkizli adamın da yanına gidemiyordu.Dünyada en çok sevdiği kişinin bu adam ol-

guğunu düşünüyordu.Bu yüzden bu adamdan onun babası olmasını istiyordu.
Totoc paraya ihtiyacı olduğu için Zeze’ye gelip ondan para istedi.Ama Zeze ona
para vermemeye kararlıydı.Totoca para verirse ona iki önemli şey söyleyeceğini

söyledi.Şeker portakalı ağacının bulunduğu bahçenin yol için kullanılacağı ve
dolayısıyla buradaki fidanların kesileceğini söyledi.

1045 Yılında Büyük Selçuklu Devletinin
topraklarına bağlı olan Horasanda doğdu.
Anadolu Selçuklu Devletinin kurucusudur,
hüküm süresi 9 senedir (1077-1086). Babası
Kutalmışbey’dir.
Büyük Selçuklu Devletinin sultanı olan Tuğrul
Bey‘in 4 Eylül 1063 tarihinde vefatı üzerine
taht kavgaları başladı. Oğlu olmayan Tuğrul
Bey, vasiyetinde kardeşi Çağrı Bey‘in oğulla-
rından Süleyman'ın tahta geçmesini vasiyet
etmişti. Selçuklu veziri Amidül-Mülk bu vasi-
yeti yerine getirdi ve Rey kentinde Süleyman'ı
sultan olarak tahta çıkardı. Ancak Çağrı Bey'in
öteki oğlu Alp Arslan ve Arslan Yabgu'nun
oğlu Kutalmış ile bazı emir ve şehzadeler
Süleyman'ın sultanlığını tanımadılar.Babası
Kutalmış Bey Rey önüne gelerek şehri
kuşatması üzerine, vezir Amid-ül Mülk, Alp
Arslan‘dan yardım istediği gibi, hutbeyi de
onun adına okuttu. Kutalmış ise, Alp Arslan
ile 1064 yılında yaptığı Dameğan yakınların-
daki savaşta hayatını kaybetti. Alp Arslan Rey
şehrinde 27 Nisan 1064 tarihinde Selçuklu
Devleti tahtına çıktı.
Kutalmış bey 1064 yılında savaşta ölünce kar-
deşi Resul Tegin ve oğlu Süleyman Şah,
kumandanlarıyla beraber esir alındı Kutal-
mışoğlu Süleyman Şah, Türkmen boylarının
yerleşmeye başladıkları bir bölge olan
Anadolu'da Toros Dağları yöresine kaçmışlar
ve Anadolu'ya yeni gelip yerleşen Türkmen
boyları arasında yaşamaya başlamışlardır.
Dört kardeşten en son Süleyman Şah hayatta
kaldı.
1071 yılında Alp Arslan ile Bizans imparatoru
Romen Diyojenorduları arasında olan
Malazgirt Savaşından sonra giderek daha çok
sayıda Türkmen göçmen boyları Anadolu'ya
girip yerleşmeye başlamış ve Kutalmışoğlu
Süleyman Şah bu Türkmenlerin liderliğini ele
geçirmeyi başarmıştı.

bİR SaHaBE
BİR ŞEHİR

''Bir Sahabe...Bir Şehir...Bir Kavram'' projesi kapsamında her hafta
bir sahabenin ve bir kavramın ele alındığı faaliyetimizde bu hafta
sahabe-i kiram dan Abdurrahman bin Avf ele alındı. Meslek ders-

leri öğretmenimiz Cafer KAYSİCİ öğrencilerimize Abdurrahman
bin Avf ile ilgili detaylı bilgiler verdi.

Eğitimci Yazar Musa Mert Öğrencilerimizle Buluştu.
Eğitimci yazar Musa MERT Konya kitap günleri çerçevesinde öğrencilerimizle bir araya gelerek bir
söyleşi gerçekleştirdi. Yazarımıza İsmail Kaya Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak teşekkür ederiz.

* 1970 Konya, Doğanhisar, Yazlıca doğumlu.
* 1988’de Isparta Merkez İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi.
* 1993 Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu.
* “Rivayet İlimleri ve Tenkit Usulleri Açısından Ebu Musa el-Eş’ari Kökenli Hadisler” teziyle Temel İslam Bilimleri Hadis
Bilim Dalında Bilim Uzmanı unvanını aldı.
* Din Eğitimi alanında Doktora çalışmasını sürdürmektedir.
* Fakülteden mezun olduğu yıl öğretmen ataması yapılmadığı için Konya Ilgın Meslek Lisesi ve Ilgın Argıthanı Lisesi'nde
dışarıdan derslere girdi.
* 1994 yılı sonbaharında resmen öğretmenliğe başladı.
* Mardin Merkez Ticaret Lisesi, Konya Hadim Çok Programlı Lisesi, Emirgazi Lisesi, Şanlıurfa Siverek Atatürk İlköğretim
Okulu, Konya-Ereğli Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu, Konya Ereğli Anadolu Lisesi, Konya Karatay Ayşe Hüseyin Özkan
İlköğretim Okulu, Konya Selçuklu İsmail Hakkı Tonguç İmam Hatip Ortaokulu, Konya Selçuklu Şems-i Tebrizi Kız Anadolu
İmam Hatip Lisesi'nde ve ayrıca bulunduğu yerleşim birimlerinde çok sayıda okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Meslek
Dersleri Öğretmeni olarak görev yaptı.

* 23 Haziran 2017 tarihinde İstanbul Ataşehir Esatpaşa Kız Anadolu İmam hatip Lisesi’ne, oradan
da İstanbul Ümraniye Şehit Erol Olçok Kız İmam Hatip Lisesi'ne ataması yapıldı. Hâlen İstanbul Üm-
raniye Şehit Erol Olçok Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde Meslek Dersleri Öğretmeni olarak görev
yapmaktadır.

* Seçmeli Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed'in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin müfredat ve
kitap yazım komisyon üyelerinden biri olan ve mesleğini/öğrencilerini aşk derecesinde seven evli ve
üç çocuk babası öğretmenimiz Musa Mert, www.musamert.com adlı kişisel sitesinde, Diyanet Çocuk
Dergisi'nde ve Konya Çocuk Dergisi'nde yazılar yazmaktadır.

11 MİLYON
AĞAÇ

Tarım ve orman bakanlığının gerçekleştirdiği 11 bin fidan
dikme kampanyasına okulumuz öğrenci ve öğretmenleri
de katılmıştır. Selçuk Üniversitesi Ormanlığına okulumuz

tarafından 100 adet ağaç dikilmiştir.


Click to View FlipBook Version