The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by orcundorasoyer, 2022-05-06 01:06:12

pdf_20220504_180838_0000

pdf_20220504_180838_0000

DÜNYA ÇAPINDA SES GETİRMİŞ

DESTANLAR

DESTAN
NEDİR?

Destan, bir milletin yaşadığı olayların
anlatılmasına denir. Anlatının destan hüviyetini
kazanabilmesi için bu milletin, göç, savaşlar,
doğal afetler, kıtlıklar ve çeşitli diğer sorunların
yaşanması gerekir. Destanlarda genellikle
bahsedilen konular bunlar olur. Ancak
destanlarda bu konulara tam olarak değinilmez
ve genellikle bahsi geçen milletin bu durumlar
karşısında kahramanlıklarına vurgular yapılır.

SEYAHAT | SAYFA 2

DESTANIN
ÖZELLİKLERİ

-Destanların oluşumu, toplumları derinden
etkilemiş olayların sonrasında gelişim gösterir.
-Milli özellikli olduğundan, bahsedilen milletin
hemen tüm özellikleri destanlarda kendisine
yer bulabilir.
-Destanlar halkın ortak malı olduklarından
anonim sayılırlar.
-Sözlü gelenekler yöntemiyle gelecek
kuşaklara aktarılabilmişlerdir.
-Destanlar genelde şiirsel anlatıyla abartılarak
anlatılırlar.
-Dünyadaki destanların kökeni Yunanca
'Epope' kelimesinde gelir.

İLYADA
DESTANI

Eski Yunan‘da, şair Homeros’un yazdığı varsayılan
büyük bir destandır. Bir başka Homeros destanı olan
Odeysseia ile birlikte, batı edebiyatının en eski örneği
ve tüm zamanların en güzel şiirlerinden sayılır.

Yunanca’da Truva’nın bir adının da
İlios olmasından dolayı Homeros’un
destanı İlyada adını aldı. Homeros,
yaşadığı dönemde herkesin bu
öyküyü bildiğini düşünerek, Truva
kuşatmasını baştan sona anlatmaz;
savaşın 10.yılında sadece dört gün
içinde geçen olayları anlatır.

İlyada Destanı, Truva
Savaşı ve bu savaşta
yer alan insanlarla
ilgili söylenceleri dile
getiren, koşukla (şiir
biçiminde) yazılmış
destandır.

Homeros tadından yazılmış olan İlyada ve hatta Odysseia Truva
Savaşı'nın çarpıcı yanlarını anlatmaktadır. Tabi Truva Savaşı hakkında
birçok söylence olduğu da bilinmektedir. Yani hangi söylencenin doğru
olduğunu bilmek son derece zordur. Yazılan destandan dolayı Homeros'un
gerçekten yaşayıp yaşamadığı belli değildir. Eğer Homeros gerçekten
yaşadıysa Truva Savaşı zamanlarında yaşamış olmalıydı

'Aşil'in Öfkesi' ön plana çıkan eserde. Kral
Agamemnon ve savaşçı Aşil hiç anlaşamamaktadır.
Bundan dolayı Aşil başına buyruk hareket
etmektedir. Truva Savaşı'nda Aşil Truvalı bir kızı
kaçırır. Ancak Agamemnon kızı ondan ister. Aşil kızı
ona verir ama öfkesi dinmez. Bu savaşa Tanrı ve
Tanrıçaların karışması ile durum iyice farklı bir
boyuta gider.

KALEVALA
DESTANI

Kalevala, Elias Lönnrot’un 19. yüzyılda Fin halk hikâyelerinden
derleyip kaleme aldığı epik destan. Finlerin ulusal epik destanı
olan Kalevala, aynı zamanda Fin edebiyatının en önemli
eserlerinden biridir. Destan, 1917’de Finlandiya’nın Rusya’ya
karşı bağımsızlığını ilan etmesi ardından ülkede yükselen
milliyetçilik döneminde kaleme alınmıştır. ”Kalevala”’nın kelime
anlamı “Kaleva’nın Diyarı”‘dır

Destandaki ana karakter olan Väinämöinen’dir. Finler’in ulusan çalgı aleti olan kanteleyi, bir
turna balığının kemiklerinden yapan kahraman, başlangıçta çok kötü çaldığı bu enstrumanı,
daha sonraları hayvanları bile büyüleyebilecek kadar iyi çalmaya başlar. Daha sonraları
kantelesini kaybeden Väinämöinen, kantelenin günümüzdeki hali olan şeklini, huş ağacından
yapar.

Kendine eş arayan ancak bir türlü evlenemeyen Väinämöinen, destanda geçen
Joukahainen’in kardeşi Aino’yla evlenmek üzereyken, Aino, Väinämöinen ile evlenmek
istemez intihar eder boğulur ve ölür.

Destanın bir bölümünde, kıtlık içinde yaşayan köyleri için Väinämöinen ve arkadaşları,
kuzeydeki insanların yaşadığı bir kasabada, Sampo adında sürekli un üreten sihirli bir
değirmeni çalmaya giderler.

ERGENEKON
DESTANI

Ergenekon Destanı Türk tarihi için en önemli
destanların başında gelmektedir. Göktürkler'in
yeniden doğuşuna ait bilgiler verir. Ergenekon
Destanı başlangıçta sözlü olarak anlatılan bir
destan da ancak ilk defa bu destanı yazılı hale
getiren kişi Moğol Devleti'nin tarihçisi, Reşideddin
adlı bir tarihçidir.

Destanda düşman saldırılarından geride kalan iki
kişinin ailesiyle birlikte kaçıp sığındığı Ergenekon'da
yeniden çoğalmaları, demir dağı eriterek, yurtlarını
geri almaları anlatılmaktadır. Bu çıkış günü kutsal
kabul edilir ve günümüzde "nevruz"la ilişkilendirilir.
Dağın doruğunda bulunan bu yere dağın kemeri
anlamına gelen Ergene kelimesini aynı zamanda dik
anlamına gelen kon kelimesini birleştirerek
Ergenekon adını verirler.

Dünya edebiyatının bu büyük destanları
dışında en bilinen diğer destanları Rus
edebiyatında İgor, Alman edebiyatında
Nibelungen, Japon edebiyatında Şinto,
Fransız edebiyatında Chanson de Roland,
İspanyol edebiyatında Le Cid, İngiliz

edebiyatında Boewulf'tur.



Orçun Dora Soyer 10-A

820


Click to View FlipBook Version