The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by , 2017-12-15 08:13:05

ASIM'IN NESLİ

ASIM'IN NESLİ

Edebiyat ve Eğitim
Yücel GÜREK

Yürekten Dizeye Dökülen
Mihriban - Beyza AKBABA

Dedi Hz. Mevlana
Yağmur GÜNEŞ

Biz İnsanız
Kerim Coşar DERELİ

Kutü’l Ammara
Ali GÜNAYDIN

Kars Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğretmenleri ve
Okul İdaresi olarak bizler;

Okulumuzun eğitim ve öğretim programını en verimli şekilde uygulamak, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını
dikkate alarak bu doğrultuda eğitim vermek, bilgiye, bilime ve sevgiye dayalı bir eğitim ortamı tesis ederek geleceği-
mizin teminatı olan gençleri yetiştirmek, saygıyı, sevgiyi ve mükemmelliği şiar edinerek iyiyi, doğruyu, güzeli İmam
Hatip Lisesi kalitesiyle sunmak için varız. Amacımız her bakımdan donanımlı, gerek akademik gerekse manevi açı-
dan kendisini yetiştirmiş bireyler yetiştirmektir.
Bilgisiz sevgi güçsüzdür; sevgisiz bilgi ise yıkıcıdır.( B. Russel)

Kars’ımızda eğitimin gelişmesine maddi manevi desteklerini esirgemeyen
Valimiz Rahmi DOĞAN’ a,

İl Milli Eğitim Müdürümüz Gökhan ALTUN’a
sonsuz teşekkürleri bir borç biliriz.

KARS ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ /ÖĞRETMENLERİ

KÜNYE İÇİNDEKİLER

ASIM’IN NESLİ Başlarken - Abdullah ARAS............................................1
KÜLTÜR VE EDEBİYAT Editörden - Yağmur GÜNEŞ...........................................2
İmam Hatipli Olmak......................................................3
DERGiSi Edebiyat ve Eğitim - Yücel GÜREK..................................5
SAYI: 5 Bir Neslin Öncüsü Celal Hoca.........................................6
YIL:2017 Namazdaki On Güzellik - Fatih ÖZKESEMEN....................7
Kars Anadolu İmam Namaz - Alaeddin ÇELEBİLER.........................................8
Hatip Lisesi Adına Tövbesi Ayet ile Kabul Olan Sahabe...............................9
İmtiyaz Sahibi Yürekten Dizeye Dökülen Mihriban - Beyza AKBABA.........13
Dedi Hz. Mevlana - Yağmur GÜNEŞ..............................14
Abdullah ARAS Kalanlara - Sezer SURAL..............................................15
Okul Müdürü İmam-ı Azam ve Bir Ateist - Mehmet PEHLİVAN............17
Biz İnsanız - Kerim Coşar DERELİ.................................19
Genel Yayın Editörü Etkiliİletişim- YücelGÜREK...........................................21
Bir Çanakkale Direnişi Öyküsü - Beyza AKBABA.................22
Yağmur GÜNEŞ Kutü’l Ammara - Ali GÜNAYDIN....................................23
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Kars’ta Aşıklık Geleneği ve Murat ÇOBANOĞLU - Yağmur GÜNEŞ.25
Vatan Sevgisi İmandandır – M. Yusuf YEMENOĞLU........27
Yayın Kurulu 15 Temmuz Köşesi......................................................28
Müftüsü Mehmet GENÇ Röportajı - M.Yuşa GENÇ- A.Tunç KIZILASLAN..29
Yücel GÜREK İstiklal ve İstikbale Koşmak - M. Yusuf YEMENOĞLU.......30
Beyza AKBABA Geleceği Hayal Ederken Geçmişi Özlemek - Kerim Coşar DERELİ.31
Kerim Coşar DERELİ Mü’min Hesabı Unutmadan Yaşar - Mehmet PEHLİVAN...33
İnsanlık - Yağmur GÜNEŞ.............................................34
İnceleme Kurulu Her İnsan Kendi Kutup Yıldızını Bulma Hevesini İçinde Taşır
- Özlem GÖREN..........................................................35
Muhammed İkbal GÜL Tuğrulhan ERDEMİR ile Röportaj - M.İkbal GÜL- Ö.Yasin YERLİ…37
Ömer Yasin YERLİ Açlık Hakkında - Yener ÖTÜNÇTEMUR..........................39
Bazı Yüklemsiz Cümleler Öldürür İnsan - Kerim Coşar DERELİ.....40
Akay Tunç KIZILASLAN Etkinliklerimiz............................................................41
Muhammed Metehan KIY

Mehmet TAŞ

Yazışma Adresi

Merkez Mah. Davut Aksu Cad.
no.120, KARS Tel: 0474 223 57 15
E-mail: karsimamhatip.meb.k12.tr

Bu dergi, Millî Eğitim Bakanlığı
İlköğretim ve Orta Öğretim
Kurumları Sosyal Etkinlikler

Yönetmeliğinin 24. maddesine
göre hazırlanmıştır.

1

Başlarken.. Her şeyin mühim noktası, başlan-
gıçtır, der Eflatun. Evet, okulumuzun çı-
karmış olduğu, “Âsım’ın Nesli” adlı dergi-
mizin beşinci sayısını sizlere sunmaktan
derin mutluluk duyuyorum.

Değerli Okurlar,

Her şeyin mühim noktası, başlangıçtır, der Eflatun. Evet, okulumuzun çıkarmış olduğu, “Âsım’ın Nesli”
adlı dergimizin beşinci sayısını sizlere sunmaktan derin mutluluk duyuyorum.

Kars Anadolu İmam- Hatip Lisesi ailesi olarak okulumuzu her yönden tanıtan bir dergiyle karşınız-
dayız. Bilgi ve teknoloji çağının gereklerine uygun olarak, internet altyapısıyla Eğitim Bilişim Ağı destekli
FATİH Projesi kapsamında, son teknolojiyi öğretimimizde verimli bir biçimde kullanan bir okul olarak,
yapmış olduğumuz etkinlikler, yarışmalar ve çalışmalar bu dergimizde yer almaktadır. Bundan dolayı der-
gimizi elektronik ortama aktarıp e-dergi formatında yayımlayarak olabildiğince çok okura ulaşabilmeyi
hedeflemekteyiz.

Âkif’in meşhur dizeleri olan; “Âsım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!” ifadeleriyle de bu vatan evlatlarının
15 Temmuz darbe girişimine canı pahasına engel olacağını kanıtlamıştır. Bu yüz-
den 5. sayımızda “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Şehitlerimize” ithafen öğrencile-
rimizin duygu ve düşüncelerinin yer aldığı bir bölüm oluşturduk.

Okulumuz öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan bu dergi, uzun
uğraşların,titiz bir çalışmanın ve özverinin ürünü olmuştur. Derginin hazırlan-
masında emeği geçen öğretmen ve öğrencilerime saygı ve sevgilerimi iletirken,
yine derginin basım aşamasında desteklerini bizden esirgemeyen değerli işletme
sahiplerine de şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Abdullah ARAS

Okul Müdürü

2

Editörden... “Az bilmek için çok okumak gerekir”
Peyami Safa

Güzel bir sayıyla daha sizlere merhaba demenin mutluluğu içindeyiz.

Her yeni sayı yeni birer yolculuktur aslında. Yeni diyarlar keşfedebileceğimiz, yeni tatlar alabileceği-
miz ve elbette yeni hisler duyabileceğimiz.

Asım’ın Nesli adlı dergimizin 5. sayısında farklı dimağlardan kopmuş binbir emek harcanarak sizlere
ulaşmış birçok şiir ve yazı var: Aşkın kimyasından Mevlana’ya, fiziğin hayatımızdaki yerinden edebiyat ve
eğitime…

Öğretmen ve öğrencilerimize ait bu yazılarda amacımız okuyarak düşünen, okuduklarını yazan, hasılı

işi gücü okumak olan siz değerli okurlarımızın az da olsa yüreğine dokunmak…

Yüreğimizde kavi sevgilere vesile olması dileğiyle…

Yağmur GÜNEŞ

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

İmam Hatipli 3
Olmak
Zor iştir İmam Hatipli olmak.
Ve aslında çok şeydir.

İmam Hatipli olmak Rasulullah’ı İmam Hatipli olmak, mazlumun “Kim var!” diye seslenilince, sağı-
tek önder bilip Kur’an ve sünnet hakkını alıncaya; yeryüzündeki na soluna bakınmadan “Ben va-
çizgisinden sapmamaktır. tüm zalimler yok oluncaya kadar rım!” demektir.
zalimin karşısında, mazlumun ise
Günde 5 kere huşu ile Yüce Yara- yanında dimdik ayakta durmaktır.
tıcının huzuruna durmaktır imam
hatipli olmak.

Dava adamı olmaktır imam hatip-
li olmak. Hak ile batıl mücadele-
sinde Hakkın yılmaz savunucusu
olmaktır.

İmam Hatipli olmak dert sahibi
olmaktır. Yeryüzündeki tüm kötü-
lükleri kendine dert edinip adalet
yeryüzüne hâkim oluncaya dek
mücadele etmektir.

Sabretmektir imam hatipli olmak.
Gecenin en karanlık vaktinin şafa-
ğın en yakın vakti olduğu bilinciy-
le acılara, kederlere, baskılara ve
zulümlere sabretmektir.

Öz yurdunda garip, öz vatanında
parya muamelesi görse de gayret
ve tevekkülü bırakmamaktır.

Başındaki örtü için okul kapıların-
da onurla, gururla ve şerefle bek-
lemektir imam hatipli olmak.

İmam Hatipli olmak sorumluluk
sahibi olmaktır. Dünyadaki tüm
Müslümanlardan, tüm insanlar-
dan kendini sorumlu hissetmektir.

Herkes “Bana ne, benim işim de-
ğil!” derken “Ben yaparım” diye-
rek ileri atılmaktır.

4

Kendine sığınana, kapısını çalana şamaktansa ayakta ölmeyi tercih mak. Eline,diline ve beline sahip
kapısını ve gönlünü ardına kadar etmektir. olmaktır.
açmak; varını yoğunu Hak yolun-
da harcamaktır imam hatipli ol- Modaya değil Hakk’a uymaktır, Çağın gerekleri ne ise en iyi şekil-
mak. marka değil iffet elbisesi giymek- de kendini yetiştirmektir.
tir imam hatipli olmak.
Çaresizlerin çaresi, dertlilerin dert Hz. Meryem gibi, Hz. Yusuf gibi
ortağı, ümitsizlerin sığınağı ol- Biri ecdadına saldırdığında Akif’in iffet ve edep timsali olmaktır. Zü-
maktır. deyimiyle boğmaktır, boğamasa leyhalar kapıyı kapatınca “Ben
da hiç olmazsa yanından kovmak- Allah’tan korkarım” diyebilmektir
İmam hatipli olmak aranan adam tır. imam hatipli olmak. Eline-diline
olmaktır. Bu işi en iyi kim yapar ve beline sahip olmaktır.
dendiğinde hemen parmakla gös- Doğduğundan beri istiklale âşık
terilmek; bir vazife verildiğinde olmaktır imam hatipli olmak. “Başkaları ne der?” diye değil;
en iyi şekilde yerine getirmektir. “Allah ne der ? ” diye düşünmek-
Din, vatan, bayrak ve namus için tir.
Tüm kapılar kapanırken yüzüne canını ortaya koymak ve ölüme
ardı ardına, “Allah var, gam yok!” gülerek gidebilmektir. Ve mert olmaktır imam hatipli ol-
demektir imam hatipli olmak. mak. Düşmanının bile saygı duya-
İmam hatipli olmak Asım’ın Nesli cağı kadar hem de…
İmam hatipli olmak mihrabı boş olmaktır. Garbın âfâkını sardığın-
bırakmamak, topluma önder ol- da çelik zırhlı duvarlar, yokluklar Son olarak hocalarımızın hep söy-
maktır. içinde bile olsa, “ Hayat iman ve lediği gibi İMAM HATİPLİ OLMAK
cihattan ibarettir.” şuuruyla küffa- BİR AYRICALIKTIR, herkese na-
İnandığı gibi yaşamak, mensubu ra karşı iman dolu göğsünü siper sip olmaz.
olduğu dini en iyi şekilde temsil etmektir. Züleyhalar kapıyı kapa-
etmektir imam hatipli olmak. tınca :“Ben Allah’tan korkarım” SDAA
İmam hatipli olmak diz üstü ya- diyebilmektir İmam Hatipli ol-

5

Edebiyat Her ikisi de çalışkan, yaratıcı, erdemli
ve Eğitim bireyler yetiştirme çabası güder.
İnsanlığa saygıyı, yurt ve ulus sevgisini,
bağımsızlık onurunu öğretir.

İnsanı konu alma ve onu her birleştiren bir köp- için yazmışlardır. Sosyal faydayı
yönüyle iyiye götürme çabası ba- rü olmuştur insan- ön planda tutan eserler yanında;
kımından edebiyatla eğitim ara- lık tarihinde. İnsanı güzellik ve estetik zevki dikkate
sında sıkı bir yakınlık vardır. Bu iki diğer varlıklardan alarak eser veren sanatçılarımız
alan, kişinin kendini tanımasını, ayıran en önemli da olmuştur. Örneğin; divan şa-
sürekli olarak iyiyi ve güzeli ara- özelliği düşünmesi, irlerimiz yazdıkları şiirlerde sos-
masını, daha uyumlu yaşamasını güzellik yaratması yal amaç peşinde koşmamışlardır.
amaçlar. ve güzellik arama- Onlar için önemli olan eserlerinin
sıdır. Bu bağlamda estetik zevk uyandırması olmuş-
Her ikisi de çalışkan, yaratıcı, edebiyat, insanın tur. Servet-i Fünuncular, eserle-
erdemli bireyler yetiştirme çabası yaratıcı gücünden rinde ’’sanat sanat içindir’’ ilkesini
güder. İnsanlığa saygıyı, yurt ve oluşan, yaratıcı savunarak eserlerinde toplumu
ulus sevgisini, bağımsızlık onu- gücünü geliştiren eğitmekten ziyade içsellikleri-
runu öğretir. Eğitim, bunları okul güçlü bir araç olmuştur. ni dile getirmeye çalışmışlardır.
kanalıyla yaparken; edebiyat es- Genel anlamda sanatın, sa- Fecr-i Aticiler de aynı yolda de-
tetik yolla yapar. nat eserinin asıl amacı yaşamı vam etmişlerdir.
kolaylaştırmak ve toplumların
Gerçek eğitim, insanın ken- ilerlemelerini sağlamaktır. Sanat- Edebi eserler bireysel ve sos-
disini olumlu ya da olumsuz yan- çı, bazen iyiyi; bazen de kötüyü yal hayatla bağlantılı olarak iyi-
larıyla kabul etmesi, yaşama dair canlandırmak yoluyla toplumun yi, doğruyu ortaya koyma, yeni
planlarını yapması ve zengin ya- aksayan yönlerini sergilemek biçi- değerler kazandırma yolunda in-
şantı örnekleri getirmesi, kendi minde karşımıza çıkabilir. Verece- sanları eğitir. Toplumsal değeri
kendini gözlem altına alarak çe- ği ders kuru kuruya değil, sevgi, olan yapıtlar okurlar vasıtasıyla
lişkili istekleri arasında sağlıklı se- yaşantı, telkin veya estetik yolla yarınlara aktarılır. Tıpkı geçmiş
çim yapmayı öğrenmesidir. verilir. Böylece sanatçı, sanat ese- dönemlerde toplumları derinden
ri, eğitimin bir organı olarak üze- etkileyen olayları sanat eserleri
Edebiyat ise; insanların ben- rine düşeni yapmış olur. sayesinde öğrendiğimiz gibi…
zer tercihleri nasıl yaptıklarını, Edebiyat devirlere, kuşakla-
tercihler neticesinde mutluluk ra ve kişilere göre değişir. Çünkü O zaman diyebiliriz ki, tarih
ve mutsuzluklarını gözler önüne sanat eskiyle aynı olmayan, baş- boyunca edebiyatın kendisi eği-
sermesini sağlar. Edebiyat, yol- kalarına benzemeyen, yeni şeyler timin aracı ve yaşama geçirilme
ları ayrı, amaçları ayrı, birbirin- ortaya koyma, güzellik yaratma biçimi olmuştur. Eğitim, bilgilerin
den habersiz kendi dünyalarında çabasıdır. Başkasına benzemeyen aktarılması ve kazandırılmasında
yaşayan insanları ruh ve zevkçe eserler haklı olarak değer görür. çok önemli rol oynamıştır.
Edebiyat toplumsal bir kurum-
dur. Sosyal yaşamı, sosyal faydayı Yücel GÜREK
esas alarak yansıtır. Toplumu bi- Müdür Yardımcısı
çimlendirir. Toplumsal yapıya yeni
ahlaki ve etik değerler kazandırır.
Türk edebiyatında pek çok
şair ve yazar eserlerini, insanlara
nasıl yaşanılması, nelere değer
verilmesi gerektiğini öğretmek

6

Bir Neslin Öncüsü İmam Hatip okullarının kurulması fikrinin
Celal Hoca… ilk sahibi ve ilk program yapımcılarından
biri olması dolayısıyla bu okulların tari-
hinde çok önemli ve unutulmaz bir yeri
vardır.

Mahmut Celalettin Ökten, Türkçe, edebiyat, felsefe ve man- incelemiş bir din alimi olan Celal
İmam Hatip okullarının açılma- tık dersleri okuttu. Vefa Lisesi’nde Hoca, bütün ilmi hayatı boyunca
sındaki gayretleriyle tanınan, bu felsefe hocası iken 1947 yılında tahkik metodunu uyguladı. Genel
okullarda müdürlük ve hocalık ya- emekliye ayrıldı. 1949 yılında ise felsefe, kelam ve İslam felsefesi
pan din alimidir. Türkiye’nin dini, Maarif Vekaletince İstanbul’da alanlarında iyi yetişmiş, bu konu-
ilmi, kültürel ve sosyal hayatın- açılan imam-hatip kursuna müdür larla ilgili olarak Arapça ve Fran-
da önemli yeri olan İmam-Hatip ve öğretmen olarak tayin edildi. sızcadan tercümeler yaptı.
okullarının kurulması fikrinin ilk Bu vesile ile okulların eksiklerini
sahibi ve ilk program yapımcıla- görüp, bunları giderme imkanı Gayretli, aynı zamanda sabır-
rından biri olması dolayısıyla bu bulan Celal Hoca birçok yetkili ile lı ve kanaatkar bir anlayışla eski
okulların tarihinde çok önemli ve görüşmelerde bulundu. Sonunda kültürün yeni nesle aktarılmasın-
unutulmaz bir yeri vardır. imam-hatip okullarının açılması da başarılı hizmetler gerçekleştir-
di. Günümüz insanının tasavvur
Baba tarafından Gür- yönünde karar alındı ve Celalet-
cüzadeler olarak bilinen, tin Ökten 1951 yılında İstanbul edemeyeceği kadar
dini ilimler alanında isim İmam Hatip Okulu’nun ilk müdü- sade bir hayat yaşardı.
yapmış köklü bir aileye rü oldu.
mensup olup, Trabzon’da Celal Hoca’nın, ta-
doğdu. Küçük yaşta hıf- İstanbul Yüksek İslam biatındaki aşırı titizlik
zını tamamlayıp, Rüşdi- Enstitüsü’nde 2 yıl ilm-i tevhid ve müşkülpesentlik,
yeye kaydoldu ardından ve kelam derslerini okutan Ce- okuduğu ve yazdığı her
Trabzon İdadisi’ne ya- lal Hoca 21 Kasım 1961’de vefat kelime üzerinde duru-
zıldı. İdâdîde okuduğu etti, Edirnekapı Şehitliği’ndeki aile şu, her noktada kaynak
yıllarda dedesi Ömer kabristanına defnedildi. eserleri uzun uzadıya
Feyzi Efendi’nin yerine tahkik edişi gibi sebep-
Trabzon Çarşı Camii’nin Arapça, Farsça, Fransızca bi- lerle bazı makaleleri
imam hatipliğini yaptı. len, özellikle Arap edebiyatına vu- dışında yayımlanmış
1905 yılında İstanbul’a kufuyla tanınan, İslami ilimler ya- herhangi bir eseri bu-
giderek Darülmuallimin-i nında Batı kültürünü de yakından lunmamaktadır.
Aliyye’ye girdi. Bu okulu bitirdik-
ten sonra Darülfünun Edebiyat İslami ilimlerde mo-
Şubesi’ne kaydoldu. 1911 yılında dern metodoloji ve sos-
buradan mezun olunca İstanbul yolojinin uygulanmasını
Sultanisi Arapça muallimliğine ta- arzu eden, klasik kelâmın, çağı-
yin edildi ve İlmi yetişkinliği ya- mız insanının ve İslam dünyasının
nında başarılı öğretim metodu sa- ihtiyacını karşılayacak yeni ilm-i
yesinde kısa sürede “Celâl Hoca” kelam haline getirilmesini gerek-
olarak şöhret buldu. li gören Celal Hoca’nın bu gaye
ile hazırladığı tamamlanmamış
Harf inkılabından sonra Arap- bazı çalışmaları da bulunmak-
ça derslerinin kaldırılması üzerine tadır. 1000 cildi aşkın eserden
okulun Türkçe hocalığını da üze- oluşan kitaplığını Süleymaniye
rine alan Celal Hoca, uzun yıllar Kütüphanesi’ne bağışladı.
İstanbul’un çeşitli okullarında

7

Namazdaki Rasulullah şöyle buyurdu: “İnsanın
On Güzellik… ameli kendisiyle beraber kabre gö-
mülür. Ameli iyiyse sahibine ikram
eder, kötüyse azaba teslim eder.”

Namaz Allah Azze ve Celle’ye karşı saygımızı, kunlarıyla Allah’ı anma ve O’nu zikretmektir. Allah’ı
teslimiyetimizi, itaatimizi ve teşekkürümüzü ifade zikretmek olan namaz, insanın bedenine şifadır. İn-
eder. Cennetin anahtarı namazdır, diyor Darimi. Mu- sanı bedenen sağlam tutan bu amel kişiyi masiva-
hakkak ki her kapıyı açan bir anahtar vardır. İşte dan uzaklaştırıp tamamen Rabbine yöneltir.
cennetin kapılarını kula aralayan amel de namazdır.
Ebedi saadet yurdunda yüzleri güldürecek olan, di- Kabirde arkadaştır. Rasulullah şöyle buyurdu:
nimizin direği namaz… O ne güzel ameldir ki ötelere “İnsanın ameli kendisiyle beraber kabre gömülür.
giden yolları aydınlatır, bu hayat dediğimiz fani öm- Ameli iyiyse sahibine ikram eder, kötüyse azaba tes-
rümüze mana getirir. lim eder.” Salih amel, sahibine enis ve yoldaş olur,
kabrini genişletir, nurlandırır. Kötü amel ise sahibini
Ebu Hureyre (r.a)‘nin bildirdiğine göre Hz. ürkütür, kabrini ona daraltır, karartır.
Peygamber (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Namaz dinin
direğidir.” Namazda on güzellik vardır. Namaz yüzü Rahmetin inmesine sebeptir.
güzelleştirir. Namaz kılan insan dinin direğine sarıl- Gök kapılarının anahtarıdır.
mış insandır. Elbette namaz kılan insanın ruhu tüm Ahirette günah ve sevapları ölçen terazide sevap
kötülüklerden arınmış olur. Bu arınma ise insanın kefesini ağırlaştırır.
yüzüne yansır. Bazen “Yüzüne nur inmiş.” diye tabir Rabbi hoşnut ve memnun eder.
ettiğimiz insanlar olur. İşte bunlar namaz kılanlar- Cennete giriş için ödenecek ücrettir.
dır. Rabbimiz namazı dosdoğru kılmamızı emreder; Cehennem ateşine karşı bir kalkandır.
Kuran-ı Kerim’de ve Fetih suresinde müjdeyi verir: “
Onların yüzlerindeki simada secde izi vardır.” Elbette namazın güzellikleri bunlarla sınırlı de-
ğildir, göremediğimiz daha nice faydaları vardır.
Namaz berekete sebeptir. Namaz çalışanın ka-
zancında berekete vesiledir ve namaz kılan insanın Derleyen: Fatih ÖZKESEMEN - 12B
yaptığı her salih amel bir ibadet hükmündedir. Ge-
çim derdine dalarak namazın terk edilmesi ve ardın-
dan: “Çalışmak da bir ibadet-
tir.” denmesi vicdanı susturma
çabasından başka bir şey de-
ğildir.

Namaz kalbi temizler. Na-
mazı dosdoğru kılan insanın
kalbi yaratıcısının ve elçisinin
sevgisiyle doludur. Elbette
O’nların olduğu yerde kirlilik-
ten bahsetmek mümkün de-
ğildir. Namaz ruhu arındırır
ve kulun kalbini Allah’a yakın-
laştırır. Hiç değilse günde bir
saat dünya telaşının hırçın et-
kilerinden uzaklaştırır ve kal-
bimizi bu menfur etkilere tes-
lim etmekten kurtarır.

Namaz kılmak bedeni
dinlendirir. Namaz bütün rü-

Namaz 8

O ezandır ki toplar bizi aynı safta “Şüphesiz ki benim ümmetim, kı-
Başımız secdede yolumuz hakta yamet gününde, abdest izlerinden dolayı
Kalbim senin aşkınla yanmakta yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak
Utandırma ya Rab bizi sıratta olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu ar-
tırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın”
Pişman olur insan sonu hep acı
Semaya açar elini içinde bir sancı Bilirim ki tek kurtuluştur namaz
Toprak ölüme ezelden yabancı İnsan idrakındadır ama kılmaz
Dünya yaşamına gülün yalancı Cehennem mümini deme ki yakamaz
Sorsan herkes Müslüman, ne şükür var ne namaz
Ne mutlu ki mümin olana
Cennet bahçelerinden bir köşk ona Duydum ki gül bahçeni taşlamışlar
Peygamberime kavuşmak isterdim Yetmemiş namazına karışmışlar
Kavuşmak isterdim o yara Sen aldırma gözlerin nuru
İnanmayanların hepsi helak olmuşlar

Alaeddin ÇELEBİLER/12A

9

Tövbesi Ayet İle “Ey iman edenler! Size ne oldu ki,
Kabul Olan Sahabe Allah yolunda cihada çıkın dendiği za-
man yerinizde ağırlaşıp kaldınız. Yoksa
ahireti bırakıp sadece dünya hayatına
razı mı oldunuz?

rülmektedir: “Güçlünüz zayıfınız

hep birlikte savaşa koşun. Allah

yolunda mallarınızla canlarınızla

cihad edin. Eğer bilirseniz bu si-

zin için daha hayırlıdır” Bu

ayetler üzerine birçok insan sefer-

ber olmuş ve Müslümanlar savaş

hazırlıkları için maddi yardımlarda

bulunmaya başlamışlardır. Bu ça-

balar aynı zamanda Müslüman-

lar için bu zorlu seferin ne kadar

önemli olduğunun da bir göster-

gesidir. Bütün bu ayetlere ve ıs-

rarlara rağmen birçok kaynakta

İslam’da büyük bir öneme yer uzaktır, sıcaklık ve kuraklık seksen kişi olarak geçen bir grup
sahip olan Tebük Seferi, Şam’da vardır ve düşman çok güçlüdür.
toplanan kırk bin kişilik Bizans or- Seferin zor bir sefer olması sebe- Müslüman, bu sefere katılmamış-
dusuna karşı, Hicretin dokuzuncu biyle bu sefere Kur-an’da “saat’ül
yılında Hz. Peygamber tarafından usre” yani güçlük zamanı den- tır. Bunlardan yetmiş yedisi sefer-
yapılan son ve en güçlü askeri miştir ve sefere Kur’an dilinden
harekettir. Kur’an‘da da bu sefere esinlenerek “gazvetü’l usre” yani den dönüldüğünde peygambere
işaret edilmiştir. Suriyeli Hıristi- güçlük seferi adı verilmiştir.
yanlar, Hz Muhammed’in öldüğü- mazeretlerini sunmuş ve maze-
nü ve Müslümanların kıtlık içinde Seferin zorluğu ve hasat za-
olduklarını iddia ederek Bizans manı olmasından dolayı insanlar retleri peygamber tarafından ka-
İmparatoru Heraklius’a bir mek- sefere çıkmak istememiş, bunun
tup yazmış ve üzerlerine gidilirse üzerine aşağıdaki ayetler inmiş- bul edilmiştir. Fakat aralarında
Müslümanların yok edilebileceği- tir: “Ey iman edenler! Size ne
ni bildirmiştir. Heraklius da kırk oldu ki, Allah yolunda cihada çıkın Kab b. Malik’in de bulunduğu üç
bin kişilik bir ordu hazırlamış ve dendiği zaman yerinizde ağırlaşıp
bu orduyu Kubad’ın komutasında kaldınız. Yoksa ahireti bırakıp sa- kişi doğruyu söyleyerek bir ma-
yola çıkarmıştır. Peygamberimiz dece dünya hayatına razı mı ol-
durumu haber almış Gassan, Cü- dunuz? Hâlbuki dünya hayatının zeret belirtmemişler ve cezalarını
zam, Lahm ve Amile kabilelerinin yararı ahirettekine göre pek az
de Rumlarla hareket edecekleri ve değersizdir. Eğer kuşanıp sa- beklemişlerdir. Kab b. Malik dışın-
bilgisine ulaşmıştır. Bu bilgilerin vaşa çıkmazsanız, O sizi pek acı
gelmesi üzerine Medine’de “genel bir azapla azaplandıracak ve ye- da kalan bu iki kişi Mirare b. Rabi
seferberlik” ilan edilmiştir. Diğer rinize başka bir topluluğu getire-
gazvelerde seferin nereye düzen- cektir. Siz O’na hiçbir şeyle zarar ve Hilal b. Ümeyye’dir.
leneceği bilgisi gizli tutulurken bu veremezsiniz. Allah, her şeye güç
gazvede seferin nereye düzenle- yetirendir.” (Tevbe:38/39) Deva- Kab b. Malik bu olayı şu şe-
neceği de açıklanmıştır. Gidilecek mındaki ayetlerde, Müslümanla-
rın topluca cihada çağrıldığı gö- kilde anlatmıştır: Hiçbir gazada

Rasulullah’tan geri kalmamıştım.

Yalnız Bedir Gazası’ndan geri kal-

dım. Ama bu gazadan geri kalan-

ların hiçbirini, Allah da Rasulü de

yermemişti. Bu, Bedir Gazası’nda

Rasulullah’ın, Kureyş’in kerva-

nını talep ederek hareket etme-

sindendi. Fakat Allah, aralarında

önceden bir yer ve zaman tayini

olmamışken onunla düşmanını bir

araya getirdi.

Rasulullah ile birlikte

Akabe’de bulundum ve İslâm

üzere sözleştiğimiz anı müşahede

10

ettim. İnsanlar arasında Bedir’den dönüyordum. Kendi kendime; is- Tebük’te etrafındakilerle oturur-
daha çok söz edilmesine rağmen, tediğim zaman buna güç yetire-
Bedir’de bulunmak beni Akabe’de bilirim, diyordum. Bu hal bende ken “Kab b. Malik ne yaptı?” diye
bulunmaktan daha çok sevindir- insanların ciddi ciddi kollarını sı-
mezdi. vadıkları vakte değin sürdü. Ra- sormuş. Selimeoğulları’ndan biri
sulullah ve beraberindeki Müslü-
Tebük Gazası’nın yapılaca- manlar yola çıktıkları halde, ben “Ya Rasulullah! Onu, hurmalığı ve
ğından haberdar oluşuma ve o henüz hiçbir hazırlık yapmamış-
güne kadar elde edemediğim güç tım. Ve ondan sonra bir veya iki kendisine olan güveni alıkoydu.”
ve imkâna sahip olmama rağmen gün içinde hazırlanır, sonra da on-
Rasulullah’la sefere çıkmamıştım. lara katılırım, dedim. Onlar ayrıl- demiş. Muaz b. Cebel “Ne çirkin
Vallahi, o zamana kadar bir araya dıktan sonra hemen ertesi sabah
getiremediğim iki binit devesine hazırlanmaya giriştim; ama yine konuştun! Vallahi, ey Allah’ın Re-
sahip idim. hiçbir şey yapmadan eve geri
döndüm. Yine ertesi gün oldu ve sulü, hakkında iyilikten başka bir
Pek az kişi, gazaya çıkma- ben yine hiçbir şey yapmadan
ma hususunda Allah’tan bir va- eve geri döndüm. Bu hal bende, şey bilmiyoruz.” demiş. Bunun
hiy gelmediği sürece kendisini onların hazırlanıp uzaklaşmaları-
Rasulullah’tan gizleyebileceğini na ve gazayı kaçırmama dek sür- üzerine Rasulullah susmuş.
sanıyordu. Rasulullah, meyvelerin dü. Yola çıkıp onlara yetişmeye
olgunlaştığı, gölgelerden hoşlanıl- de gayret etmedim. Keşke bunu Rasulullah’ın Tebük seferin-
dığı ve insanların bunlara yönel- yapsaydım! Bunu da yapmadım.
diği bir zamanda bu gazaya çıktı. den dönüş haberi bana ulaşınca
Rasulullah ve beraberindeki Müs- Rasulullah’ın çıkışından sonra
lümanlar kuşanıp hazırlandılar. halkın arasına girmek üzere so- beni bir üzüntü tuttu. Ardından
kaklara çıktım ve dolaştım. Yalnız,
Ka’b Bin Malik... nifak üzere olduğu için yerilen bir bahane bulmak için düşünmeye,
adamdan ve zayıf olup Allah’ın
Sabahleyin onlarla birlikte özürlü kıldığı bir kişiden başka yarın Rasulullah’ın bana olan hoş-
hazırlanmak üzere kalkıyor fakat kimseleri göremeyişim beni üzdü.
akşam hiçbir şey yapmadan geri nutsuzluğundan nasıl kurtulurum,
Rasulullah, Tebük’e vara-
na kadar benden söz etmemiş. demeye başladım. Aile fertlerimin

aklıselim olanlarından yardım is-

tedim. Rasulullah’ın gelmek üze-

re olduğu söylenince, benden bu

kötü düşünce gitti. İçinde bulun-

duğum durumdan sadece doğ-

ruluk ile kurtulacağımı kavradım.

Doğruyu söylemek üzere hazır-

landım.

Rasulullah sabahleyin

Medine’ye geldi. Seferden dön-

düğünde mescide girer, iki rekât

namaz kılar, sonra halkın arasına

otururdu. Resulullah yine böyle

yaptıktan sonra, geride kalanlar

11

gelip yeminler ederek özür dile- man bu denli güçlü ve imkân sa- etti. Halk bizden uzak durma-
meye başladılar. Bunlar seksen hibi olmamıştım.” ya başladı. Bizden yüz çevirdiler.
küsur kişi idi. Rasulullah da söy- Öyle ki bana yeryüzü dar gelme-
lediklerini ve yeminlerini kabul Rasulullah, “İşte bunu doğ- ye ve içim sıkılmaya başladı. Bu
edip onlar için bağışlanma diliyor ru söyledin. Kalk, Allah’ın hak- yerler artık bildiğim yerler değildi.
ve gizli hallerini Allah’a havale kında hüküm vereceği anı Bunun üzerine elli gece bekledik.
ediyordu. Nihayet ben de gelip bekle.” dedi. Ben de kalktım. İki arkadaşım evlerinde oturup
kendisine selam verdim. Kızmış Selimeoğulları’ndan birkaç adam kaldılar. Ama ben onların en gen-
adamın gülümseyişi ile gülüm- da benimle beraber davrandılar. ci ve en dinç olanı idim. Çıkıyor,
seyerek “Gel!” dedi. Hızlanarak Ardıma düşüp şöyle dediler: “Val- namazları Müslümanlarla birlikte
gidip huzurunda oturdum. Bana lahi bu yaptığını anlamadık. Bun- kılıyor, sokakları dolaşıyordum.
“Neden geride kaldın? Kendine dan önce hiç günah işledin mi?
deve almamış mıydın?” diye sor- Geride kalanların Rasulullah’tan Ne var ki kimse benimle ko-
du. Dedim ki: “Ey Allah’ın Resulü! özür dileyişleri gibi özür dilemek- nuşmuyordu. Rasulullah’a geliyor,
Vallahi eğer ben, senden başka ten niye aciz kaldın. Rasulullah’ın, namazdan sonra halk arasında
dünya ehlinden herhangi biriy- senin günahın için istiğfar etmesi otururken onu selamlıyor, kendi
le otursaydım, bir özürle onun sana yeterliydi.” O kadar söylen- kendime: “Acaba selamımı iade
memnuniyetsizliğinden kurtulur diler ki Rasulullah’a dönüp yalan etmek için dudaklarını kıpırdattı
ve ona bir delil de getirirdim. söylemeyi bile istedim. Sonra on- mı kıpırdatmadı mı?” diyor, sonra
lara: “Benden başka kimse böyle ona yakın yerde namazımı kılıyor
Evet, Allah’a yemin olsun ki yaptı mı?” diye sordum. “Evet, iki ve gizlice ona bakıyordum. Ben
eğer bugün sana yalan söz söyle- kişi daha senin dediğini söyledi. namazda iken bana bakıyor ve
sem benden memnun kalacaksın Onlara da sana söylenilenlere ona yöneldiğimi görünce hemen
fakat hemen ardından Allah seni benzer şeyler söylendi.” dediler. benden yüz çeviriyordu. Bu du-
bana karşı gazaba getirecektir. “Onlar kim?” dedim. “Amr bin Avf rum, Müslümanların ezalarıyla bir-
Şayet ben içinde bulunduğum oğullarından Mirare b. Rabi el- likte uzun süre devam etti. Daya-
hal üzere doğruyu söylersem, Amri ve Hilal b. Ebi Ümeyye el- namayıp amcamın oğlu olan Ebu
Allah’tan sonumun hayır olacağı- Vakıfi.” dediler. Katade’nin duvarına tırmandım.
nı diliyorum. Hayır, vallahi hiçbir O, insanlar arasında en çok sev-
mazeretim yok. Vallahi senden Ardından Rasulullah, sefer- diğim kişiydi. Ona selam verdim.
geride kaldığım vakit, hiçbir za- den geri kalanlar arasından bu Fakat selamıma cevap vermedi.
üç kişiyle konuşmaktan halkı men

12

Ona “Ebu Katade, Allah adına ye- dur, ona yaklaşma!” dedi. İki hemen bizi müjdelemeye koş-
minle söyle: Allah ve Resulünü arkadaşıma da aynı şekilde elçi muşlardı. Müjdecim bana geldi-
sevdiğimi biliyorsun.” dedim. O gönderdi. Hanımıma: “Ailene git, ğinde üzerimdeki iki parça elbise-
sustu. Sözümü tekrarladım, ona Allah’ın bu konuda hükmünü ve- mi soyunup ona giydirdim ve iki
yemin ettirdim. Bunun üzerine receği vakte kadar orda kal.” de- parça elbise emanet alıp giyerek
şöyle dedi: “Allah ve Resulü daha dim. Ailemden bazıları bana “Keş- aşk ile Rasulullah’a koştum. Ben
iyi bilir.” İki gözümden yaşlar bo- ke hanımın için Rasulullah’tan izin mescide girene değin halk, beni
şandı. Sıçrayıp duvarı aştım. Son- alsaydın. Bak Hilal b. Ümeyye affedilişim ile müjdeleyerek karşı-
ra çarşıya doğru gittim. Çarşıya hanımının kendisine bakması için lıyor ve “Allah’ın seni bağışlaması
doğru yürüdüğüm sırada baktım; izin aldı.” dediler. Onlara “Vallahi sana mübarek olsun!” diyorlardı.
Suriye Nebatilerinden Medine’ye ben bu hususta ondan izin iste- Rasulullah, oturuyordu. Talha b.
satmak üzere buğday getirmiş yemem. Ben genç bir adamken Ubeydullah kalktı ve beni kutladı.
olan bir adam beni soruyor ve hanımım için ondan izin istersem Selam verdim. Rasulullah’ın yüzü
“Kab b. Malik’i bana gösterecek Rasulullah bunun için bana ne sevinçten parlayarak: “Seni, ana-
kimse yok mu?” diyordu. Halk ona der?” diye cevap verdim. Bun- nın doğurduğu günden bu yana
beni işaret etti. Sonunda bana ge- dan sonra on gece daha bekledik. en hayırlı bir günle müjdeliyo-
lerek Gassan melikinden bir mek- Rasulullah’ın Müslümanları bizim- rum.” dedi. Yüzü ay parçası gi-
tup verdi. Melik bir ipek parçasına le konuşmaktan men edişinden biydi. Ona dönüp “Ey Allah’ın Re-
mektup yazmıştı. Girişten sonra sonra elli gece geçti. Sonra evleri- sulü! Tövbemin Allah tarafından
şöyle diyordu: “Bize arkadaşının mizden birinin üstünde sabah na- kabulünden dolayı bütün malımı
sana eziyet ettiğinin haberi ulaş- mazını kıldım. Genişliğine rağmen Allah ve Resulü yoluna sadaka
tı. Allah seni sıkıntı ve eziyet çek- yeryüzü bana dar geldi. Nefesim olarak vermek istiyorum” dedim.
men için yaratmadı. Bize gel, seni daraldı. Dağda bir vadide bir ça-
gözetiriz.” Bunu okuduğumda “Bu dır kurmuştum. Vadinin üzerinde Kab b. Malik tövbenin, affe-
da bir başka bela. Uğradığım bu bağıran kişinin sesini duyduğum- dilmenin ve pişmanlığın en güzel
bela yetmiyormuşçasına bir müş- da, ben çadırdaydım. En yüksek sembollerinden biridir. İkinci Aka-
rik bana ilgi gösteriyor.” dedim ve sedasıyla şöyle diyordu: “Kab b. be Biatı’nda Müslüman olmuştur.
mektubu tandıra atıp yaktım. Bu Malik! Müjde!” Hemen secdeye Peygamber şairi olarak bilinen
hal üzere elli gecenin henüz kırkı kapandım. Kurtuluşun geldiğini Kab b. Malik’in kavminin Müslü-
geçmişken Allah Resulünün elçisi anladım. man olmasında da büyük bir payı
gelerek: “Rasulullah, hanımından olduğu söylenmektedir.
uzak durmanı emrediyor.” dedi. Rasulullah, o gün sabah
“Onunla boşanalım mı yoksa?” namazını kıldıktan sonra halka
diye sordum. “Hayır, uzak Allah’ın bizi bağışladığını bildir-
miş. Bunun ardından insanlar,

13

Yürekten Dizeye Şefkatli, merhametli, muhabbetli, gü-
Dökülen Mihriban ler yüzlü, yumuşak huylu manasındaki
Mihriban’dır bu.
Misafirlikleri ilerledikçe aşk da ilerler.

1960 yılında yaşadığı ölümsüz aşkı kelimeler- Hatıraların paslanır.
le ebedi kılan Abdurrahim Karakoç’un gerçek adını Bu deli gönlün uslanır…
gizleyip, Mihriban diye seslendiği o güzel Anadolu Unutursun Mihriban’ım.
kızının hikâyesi bu… Gün geçer, azalır sevgi;
Değişir her şeyin rengi
Köyde düğün olacaktır, civardan misafirler gel- Bugün değil, yarın belki
meye başlamıştır. Genç Abdurrahim köyünde bir Unutursun Mihriban’ım.
genç kız görür, ailesiyle komşunun düğününe gelen …
misafir kızdır. Tanışmak nasip olur, Şefkatli, merha- “Mistik bir olgunlukla, son bir kez diyor, son bir
metli, muhabbetli, güler yüzlü, yumuşak huylu ma- kez daha görmek istemezdim. O beni hayalindeki
nasındaki Mihriban’dır bu. Misafirlikleri ilerledikçe gibi yaşatsın, ben de onu hayalimdeki gibi. O aşk,
aşk da ilerler. masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kal-
sın...”
Bir sabah Abdurrahim kalkar ve Mihriban adını
koyduğu sevdalısını görmeye gider, gider ki misa- Beyza AKBABA
firler gitmiştir. Abdurrahim’in dünyası değişmiştir,
hayat manasızlaşmıştır, aşk acısı yüreğini yakmış- Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
tır. Bu halini gören ailesi kızı bulmak için Maraş’a
gider, uzun aramadan sonra kızın ailesini bulur ve
kızı isterler. Önce kız küçük derler, bahane bulur-
lar bakarlar ki Abdurrahim’in ailesi ısrarcıdır gerçeği
söylerler: “Kız nişanlıdır.”

Ailesinin halinden olumsuzluğu sezen Abdurra-
him kızın nişanlı olduğunu duyunca da : “ Bir daha
bu evde ismi anılmayacak ve konusu geçmeyecek.”
der. 7 yıl sonra aşk ateşinin sönmediği anlaşılmıştır:

Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban
...
Bu şiir türküye dönüşünce de duymayan kal-
maz, tabi Mihriban da duyar. Bir mektup yazar
Abdürrahim’e; “Unutmak kolay değil” der. Ve bunun
üzerine şair, ikinci bir şiir yazar:
“Unutmak kolay mı? ” deme,
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun, kızın olsun hele
Unutursun Mihriban’ım.
Yıllar sinene yaslanır;

14

Dedi “Başkalarının kusurunu örtmede gece
Hz. Mevlana… gibi ol.” dedi Hz.Mevlana.
Gece gibi ol ki zulmetinde boğulsun tüm
kusurlar. Kusur ört ki ruy-ı mahşerde
örtünsün kusurların.

“Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.” dedi Görünüşte kıymetsizdir, ama bütün kıymetleri ba-
Hz. Mevlana. rındırır.
Akarsu gibi ol ki durmak bilmeyen kolların olsun Görünüşte ölüdür, ama bize hayat verendir.
insanlığı kuşatan. “Hoşgörülükte deniz gibi ol.” dedi Hz. Mevlana. De-
Ol ki cimrilik gözünü ve kalbini karartıp kirletmesin. niz gibi ol ki birleştirsin iki yakayı. Köprü olsun in-
Yardım et ki ızdırapların hafiflesin. sanlığa.
Bilmez misin ki cömertlik Resul-u Zişan tarafından Ariflerin gönüllerindedir hoş bakıp hoş görenlerin
övülmüş bir meziyettir. Nedir o vakit bu gaflet… yeri.
İstemez misin gerçek mutluluğa ermeyi ve dahi nice Deniz değil midir üzerinde binbir çöp taşıyan? Buna
lütuflar elde etmeyi. rağmen kereminden bir şey kaybetmeyen.
“Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.” dedi
Hz. Mevlana.
Güneş gibi ol ki cihan aydınlansın seninle. Ol
ki ısınsın tüm efrad…
Öyle kuşat ki tüm iklimleri kalmasın gözü
yaşlı, yüreği buruk.
Değil mi ki bir bebek bile anne karnında ister
şefkat.
Üflemekle söner mi güneş?

“Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”
ol.” dedi Hz.Mevlana. dedi Hz. Mevlana.
Gece gibi ol ki zulmetinde boğulsun tüm ku- Ol ki özün sözün bir olsun.
surlar. Bir ol ki cümle akvam doğru olsun.
Kusur ört ki ruy-ı mahşerde örtünsün kusur- Doğru ol ki eğrilik kalksın ruy-ı zeminden.
ların. Doğruluk öyle bir haslet ki güzel koku gibi insanın
üzerine siner. Saklamak ne mümkündür onu hey-
“Eden kendisine eder.” dedi Hz. Mevlana. bede.
“Yapan bulur ve çeker.” Ne güzel seslenmiş bize ötelerden Hz. Mevlana.
“İnsan gözdür görüştür gerisi ettir. İnsanın gözü Ne büyük nimettir onun hikmet deryasına dalıp bir
neyi görüyorsa değeri o kadardır.” dedi Hz. Mevlana. yudum su almak.
Ruhuna asalet mi istersin? Mevlana değil midir asa- Onun yolunda bir salik olmak…Onun kelamını şiar
let kapısının anahtarını veren. Al işte sana güzel edinerek aydınlanmak...
huyların en asaletlisi. Onun öğütlerine uymak…
“Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.” dedi Hz. Mevlana. Mağz-i Kur’an(Kur’an’ın özü) olan Mesnevi’ yi idrak
Ölü gibi ol ki asabiyetin değil azametin olsun konu- etmek…
şulan.
Bilmez misin ki sonu hep zarardır öfkenin. Öfke ile Yağmur GÜNEŞ
kalkanın fayda ile oturduğunu nerde gördün? Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
“ Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.” dedi
Hz. Mevlana.
Toprak gibi ol ki dokunabilsin sana nev-i beşer.
Unutma kendi aczini, olma duygularına esir!
Alçak gönüllü olmak edepli olmanın işaretidir.” der
Hz. Mevlana.
Toprak görünüşte hakirdir, ama her şey ona dayanır

15

Kalanlara Kimisi bu hazineyi daha okula başlar
başlamaz fark ederken kimisi henüz
anlayamaz.
Benim ise bu hazineyi biraz geç fark
ettiğimi itiraf etmem gerek.

la başlar başlamaz fark ederken kimisi henüz anla-
yamaz. Benim ise bu hazineyi biraz geç fark ettiğimi
itiraf etmem gerek.

İmam-Hatip lisesine şaşkın bakışla gelmiştim.
Panolardaki yazıların Arapça olması dahi nedendir
bilinmez, bende bir korkuya neden olmuştu. Fakat
şimdilerde ise bir süre sonra mezun olup bu okula
veda etmenin hüznü var içimde… Zira bu okul bana
ve arkadaşıma “Yeni bir ben” olabilme imkânı sun-
du. En azından kendimden hareketle arkadaşlarımın
da böyle düşündüğünü biliyorum.

Öte yandan bu okulda okumanın, böyle değerli
öğretmenlerden bir şeyler öğrenmenin değerini bi-
raz geç anladığım için kendime kızgın değilim de-
sem hakikat’ ı yansıtmış olamam.

Ya çocukça bir yüreğin ya da bu okulu okuma- Çok da önemli olmayan, gereksiz hevesler uğru-
mızı isteyen bir ailenin tercihiydi, İmam Hatip bazı- na heba edilmeyecek kadar iyi bir lise burası. Bizler
larımız için. Lakin her ne şekilde olursa olsun, eğer son sınıf öğrencileri olarak kısa bir süre sonra veda
bu lisedeyseniz bu ortamın sizlere yüklediği bazı edeceğiz bu ilim yuvasına. Kalanlara “Bu okulun de-
sorumlulukları kabul etmiş olursunuz. Bu sizi asla ğerini bilin” demeyeceğiz. “Zira biliyoruz ki bu ifade,
korkutmasın… Zira bu sorumlulukların sonunda er- okulumuzun değerini anlatmada yetersiz kalır.”
demli ve İmam Hatip ahlakıyla yetişmek gibi paha
biçilmez bir hazine var. Kimisi bu hazineyi daha oku- Vesselam…
Sezer SURAL/12B

16

17

İmam-ı Azam Ey felsefeci!
ve Bir Ateist Sen kendi başının ağrısını bize göstere-
mezken biz Allah’ı sana nasıl göstere-
lim?

Bir gün Bağdat’a Allah’a inan- şerrin Allah’tan Felsefeci;
mayan felsefecilerden bir grup olduğunu iddia – Ey Kadı efendi! Ben bu
gelir. Gurubun reisi olan felsefeci, edersiniz o halde İmama üç soru sordum o ise so-
oradakilere bazı sorularının oldu- insanları yaptık- ruma cevap vereceği yerde, başı-
ğunu ve Bağdat’ın en büyük alimi larından dolayı ma kerpiç vurarak, başımı yardı.
ile karşılaşmak istediğini belirtir. niçin suçlarsınız? Kadı;
Orada bulunan cemaat, felsefe- – Ey imam! Sizin gibi bir ali-
cileri İmamı Azam hazretlerine Bunun üze- me bu yaptığınız yakışıyor mu?
götürürler. İmamı Azam hazretleri rine İmamı Azam İmamı Azam;
ise o esnada, talebelerine bir ker- hazretleri elinde- – Muhterem Kadı efendi, ben
piçle teyemmümün nasıl yapıla- ki kuru kerpici aslında o bir kerpiçle bu filozofun
cağını gösteriyordu. Gelen felse- adamın başına üç sorusunun cevabını verdim.
feciler İmamın kendisine üç soru vurur ve felsefe-
sormak istediklerini belirtince, cinin başı yarılır. Kadı bu işin açıklamasını
İmamı Azam hazretleri onlara; Ateist felsefeci İmamı Azam’dan ister. İmam ola-
derhal zamanın yı şu şekilde anlatmaya başlar:
– Sorunuz nedir? der. mahkemesine başvurup, İmamı
Felsefecilerin reisi önceden Azam hazretlerinden şikayetçi – Muhterem Kadı efendi, bu
hazırlayıp birçok kimsenin cevap olur. Bunun üzerine İmamı Azam felsefeci bana; ” Allahü Tealayı
veremediği sorusunu sorar: hazretleri mahkemeye çağırılır. göster de inanayım” dedi. Ben
– Ey İmam! Birinci sorumuz; Kadı efendi(Hakim) felsefeci- de elimdeki kerpici onun başına
Allah var dersiniz, ama görün- ye sorar: vurarak onun sorusunun cevabı-
mez. Haydi gösterin de inanalım. – Söyleyin bakalım mesele- nı vermiş oldum. “Bu nasıl oldu”
İkincisi; Şeytanın ateşten yaratıl- niz nedir? dersiniz? Bu adama sorar mısınız,
dığını söylersiniz, sonra da ateş- kerpici kendisine vurduğum anda
le ona azâp edilecek dersiniz,
hiç ateş ateşi yakar mı? Üçüncü
sorumuz ise; işittiğime göre hay-
rın ve şerrin Allah’tan olduğunu
söylermişsiniz. Mademki, hayır ve

18

hissettiği acıyı bize gösterebilir – Peki öbür sorusu yaptıklarından dolayı niçin suçlar-
mi? Kadı Felsefeciye şöyle der; ne idi? sınız? Bırakın da insanlar istediği-
ni yapsın.” dedi. O halde muhte-
– Evet, acınızı bize göstere- İmamı Azam: rem Kadı efendi! Ona tekrar sorar
bilir misiniz? – Bu felsefeci mısınız, madem ki bu felsefeci
bana, “Şeytan ateşten insanların iradesinin olmadığına
– Muhterem Kadı efendi, yaratıldı dersiniz ama, inanıyor, o halde yaptığım bu iş-
canım yandı ama bunu size nasıl hiç ateş ateşi nasıl ya- ten dolayı beni niçin size şikayet
gösterebilirim? kar mı?” dedi. “Ben de etti?
buna toprakla vurdum.
İmamı Azam hazretleri; Toprak onun başını Felsefeci, bu güzel cevaplar
– Ey felsefeci! Sen kendi ba- acıttı. Hâlbuki kendi karşısında mağlup olup, söyleye-
şının ağrısını bize gösteremezken bedeni de topraktan cek söz bulamaz ve yanlış inancı-
biz Allah’ı sana nasıl gösterelim? yaratıldı. Allah dilerse na tövbe edip Müslüman olur.
Kadı tekrar sorar: ateşe ateşle azap et-
meye gücü yeter. Ona Mehmet PEHLİVAN
canının yanıp yanmadığını sorabi- Meslek Dersleri Öğretmeni
lir misiniz?
Kadı felsefeciye tekrar so-
rar:
– Canınız yandı mı?
Felsefeci:
– Elbette.
Bunun üzerine İmamı Azam:
– Yine bana; “Ey İmam!
Hayrın ve şerrin Allah’tan olduğu-
nu iddia edersiniz fakat, insanları

19

Biz İnsanız Ne derseniz deyin bana, beslenme çan-
tamı boynuma takıp annemin peşinden
ağlayalı uzun zaman oldu. Bu saydıkları-
mın hiçbiri olmak için gelmedim bu dün-
yaya o yüzden lütfen biraz anlayış...

Kendimi değersiz hissetme- sahibi olduklarını düşünüyorlar. luluğun olması beni korkutmuyor
mek için ne yapmalıyım bilemi- Herkesin aklında, ders çalışma- değil.
yorum. Aslında kötümser biri mın dünya üzerinde yapacağım
değilimdir, ne olursa olsun her son aktivite olacağına dair bir Sürekli olarak okumamız için
labirentin en az bir tane çıkışı şüphe olmalı ki, buna müthiş bir her şeyin yapıldığı, yediklerimizin
vardır. Bu yüzden bardağın dolu inançla bağlanmamı istiyorlar. önümüzde yemediklerimizin ise
tarafına odaklanmam gerektiği- Oysaki bu, ne ilk ne de son işim arkamızda olduğu (orada ne işle-
ni biliyorum ve rahat bırakırlarsa olmalı, ben bir insanım ve sadece ri varsa artık), bizimse yapmamız
yapmayı düşündüğüm şey de bu. insan olduğum için ilgiyi hak edi- gerekenin sadece ders çalışmak
yorum. Hiç kimse başarısız olmak olduğu söylenip durur. Ancak ruh
Geleceği görmek zor, geçmişe için çaba harcamaz ancak bazen halimiz dakikalar içinde bile de-
bakmak ise bir o kadar ürkütücü. gerekli konsantrasyonun sağlana- ğişkenlik gösterirken, bir yıl hatta
“Geçmişten ders alın!” dersiniz ya maması bazen de lise çağındaki birkaç yıl boyunca aynı tempo ile
hep bu cümledeki ders kelimesi, bir bireyin medcezirvari duygu- ders çalışmamız beklenir bizden.
birinci manasıyla kullanılmamış ları bizleri hülyalara sürüklüyor. Kendimiz ve ailemiz için çalışma-
olsa dahi, hırpalıyor zihnimi. Bazı Bu dalgalanmalar içerisinde sörf mız gerektiği ve başka çaremizin
kelimeler öylesine korku salıyor yapanlarımız da var; boğulurken olmadığı da kurulan bu cümle-
ki içime anlatamam. Annem, ba- son nefesini vermek üzere olanlar lerin sonuna güneş gözlüğü gibi
bam, diğer aile büyüklerim hatta da. Her iki ihtimalde de bir zorun- iliştirilir ki şık görünsün. Afili bir-
komşularımız bile üzerimde söz kaç tavsiye de bunlara eşlik eder

20

tabi ki. En sonunda ne mi olur? zevki düşük bir futbol müsabaka- başarabilmem için zaman zaman
Bizi rahatlatmaya ve işimizi kolay- sına en ön sıradan bilet almış bir yapılacak olan okşayıcı ve man-
laştırmaya çalışan herkes kaygı taraftar mahzunluğu ile derse gi- tık içeren dokunuşlar bu sorunu
havuzumuza bir bardak daha su ren bir öğrenciyim. Evet, işte ben çözebilir. Kendimi iyi hissettiğim,
ekleme başarısını göstermiş olur. buyum. ders çalışma arzusuyla dolu oldu-
Zaten bildiğimiz farkında olduğu- ğum anlarda vereceğiniz destek
muz şeylerin bizlere tekrar tekrar Sizce neyim peki? ve teşvik bu konsantrasyonun
söylenmesi diyet yapan birine su- Cıvataları gevşeyen bir öğ- uzun sürmesini ve dağıldığında
nulan temcit pilavı misali manasız renme makinası mı? da kolay toparlanmasını sağlaya-
kalır. Bize güvenseler, seçimleri- Belleği sıfırlanmış, derisi yü- cak. Kötü hissettiğim ve hiçbir şey
mizde kendi fikirlerini belirtmek- zülmüş bir beyin taşıyan kemik yapmak istemediğim anlarda ise
le yetinip bizi bunlara mahkum birleşimi mi? zamana ihtiyacım olduğunu, bana
etmeseler, düştüğümüzde elimiz- Çekirdekleri alınmış, genetiği güvendiğini, beni böyle de sevdi-
den tutup kalktığımızda bunun ile oynandığı için gururuyla oy- ğini gösteren bir çift göz hayatım
son şansımız olduğunu alnımıza nandığını fark edemeyen bir or- boyunca unutmayacağım bir hatı-
yazmasalar geleceğe ve kendimi- ganizma mı? rayı zihnime kazıyacaktır.
ze daha güvenle bakmamızı sağ- Ne derseniz deyin bana, bes-
layabilirler. lenme çantamı boynuma takıp Benim durumumda olan mil-
annemin peşinden ağlayalı uzun yonlarca öğrenci var, hepimiz bir
Ben bir öğrenciyim evet, zaman oldu. Bu saydıklarımın şeyin farkındayız, bunu başkala-
derste canı sıkılan, sıkıldığında hiçbiri olmak için gelmedim bu rı pek hatırlamasa da geçmişten
sağına soluna bulaşan, öğret- dünyaya o yüzden LÜTFEN BİRAZ gelen bir yanlışı sürdürüyor olsak
menden gizli, sınıfta yapabile- ANLAYIŞ... da...
ceklerinin sınırlarını zorlayan, bir Kendim ve ailem için ne yap-
dakika olsun aynı pozisyonda mam gerektiğinin farkındayım. BİZ İNSANIZ!!!
durmanın, kendisine işkence gibi Çoğu şeyi büyüklerimin zorla-
geleceği kadar enerjiye sahipken, ması olmadan yapabilirim. Sade-
aralıksız 40 dakika boyunca ye- ce azıcık üşengecim ve kendimi Ahmet GÜL/12A
rinde oturması tembihlenen, seyir harekete geçiremiyorum. Bunu

21

Etkili İletişim Bir sanatın güçlüklerini ancak çalışmak-
la, kendi çabamızla yenebiliriz. Sadece
kabiliyetimize güvenmek yetmez. Ça-
lışma gücümüz yeteneğimizi artırmaya
yardım eder.

İletişim yalnızca ileti gönderi- leyiş hataları üzerinde durmamız Bir konuşmanın canlılığı, ha-
len bir süreç değil, aynı zamanda gerekir. Kendimizi ses, söz ve an- reketi bizi duygulandırır. Ancak
etkileşimsel bir süreçtir. Hem sö- bu duygu kendiliğinden meydana
zel hem de beden dili ile yönelt- latım bakımlarından hazırlayarak gelmez. Duyguyu konuşan kişi
tiğimiz anlamların; kaynağın ve bu hataları düzeltme şansımız ortaya çıkarır. Konuşan kişi yaşam
alıcının beklenen hedeflerini kar- vardır. Çünkü konuşurken sesi- tecrübelerini, çevresinden edindi-
şılayabilmesi olarak tanımlamak mizin hoşa gidecek bir tınısı ol- ği bilgileri, gördüklerini sakladığı
mümkün. Doğru bir iletişim doğru malıdır. Sesimiz arada olmamalı, hafızasından çıkararak kendine
bir sürecin eseri olabilir. Bir sözü temiz, kulağa hoş gelen bir ses özgü yöntemlerle, güzel ses to-
açıkça anlatabilmek söz ve anlatı- olmalıdır. nuyla karşısındaki kitleye ulaştır-
mın inandırıcı olmasını sağlamak- ma gayreti içerisinde olur.
la, mesajı doğru, iyi ve güzel bir Konuşma hatalarını, ses arı-
biçimde iletmekle mümkündür. zalarını anlamak için de, iyi bir İster bir topluluk karşısında
Anlatımda güzele, iyiye ve etkili kulağa sahip olmamız gerekir. Bir olsun ister bir radyo, bir televiz-
olana ulaşabilmek diksiyon sana- yazının yazım yanlışının gözümü- yon programında olsun konuşma-
tının başlıca amacıdır. Etkili ve gü- ze çarpması gibi; bir söyleyiş yan- ya başlamadan önce rahatlamaya,
zel konuşma becerisine diğer bir lışı da kulağımıza çarpmalıdır. Bü- gevşemeye başlamalı konuşmacı.
ifadeyle düzgün bir diksiyona sa- tün bunları gerçekleştirebilmenin Mikrofon ve kamera karşısında
hip olunmadan etkili bir iletişimin birçok yolu vardır. Ancak bütün rahat davranabilmeli, sesini her
varlığından bahsetmek oldukça yollar tek bir noktada birleşir; o kalıba sokabilecek bir ses aracına
güç. Bir sanatın güçlüklerini an- da okumak ve yazmaktır. Birey- sahip olabilmelidir. Bu da ancak
cak çalışmakla, kendi çabamızla ler okuyarak ve yazarak birikim konuşmacının kendisine duyacağı
yenebiliriz. Sadece kabiliyetimize kazanır. Biriktirdiklerimizle iyi bir özgüvenle, sesi rahatlatma çalış-
güvenmek yetmez. Çalışma gücü- konuşmacı, iyi bir hatip ve iyi bir malarıyla sağlanabilir. Konuşmacı
müz yeteneğimizi artırmaya yar- yazar olabiliriz. konuşmaya başlamadan önce sı-
dım eder. kıntı, korku, ya da utangaçlıktan
kaynaklanan gerginlikten kurtul-
Tüm zamanların en büyük mayı başarabilmek için zihinsel
sosyal ihtiyaçlarından biri olan boşalmayı, bütün düşüncelerden
doğru anlaşılabilmenin de ancak arınmayı başarabilmelidir.
güzel ve etkili konuşma ile sağla-
nabildiğini unutmamak gerekiyor. Sonuç olarak, sabırlı çalışma-
Özellikle ailemizden, çevremizden nın, konuşmacının uysal olan ve
getirdiğimiz, ne yazık ki, eğitimin her kalıba girebilen sesi ve söz-
de düzeltemediği konuşma, söy- cüklerden örülü ifadeleri her za-
man karşısındaki topluluğa, kitle-
ye heyecan verir. Böylece duygu
ve düşüncelerini bu ses kalıbıyla
duyurmaya çalışan her hatip, ba-
şarıya giden yolda ilk adımı atmış
olur.

Yücel GÜREK
Türk Dili ve Ed.Öğretmeni

Müdür Yardımcısı

22

BİR ÇANAKKALE O masadaki doktorun görevi ise şudur:
DİRENİŞİ ÖYKÜSÜ “O yaralının kurtulma şansı var mı?
Yani ameliyat edilirse yaşar mı?” Ve
elinde enjektör, enjektörde morfin (ağrı
kesici).

Çanakkele direnişimiz es- az. Bir doktor için ne zor bir görev Bu sözü, savaşın her günü
nasında bizim siperlerimizde en bir düşünsenize… kim bilir kaç kez söylemektedir:
değerli olan şey, cephane değil; “Bunu kaldırın!”
morfindi, yani ağrı kesici. Doktorlar, yaşama şansı olan
askerlerle ilgilenmekte, son de- O an, can çekişmekte olan
Bir sıhhiye çadırı kurulmuş, rece az olan morfinlerle idare et- asker inilti halinde seslenir: “Ba-
hekimler içeride; tabi savaş baş- mektedirler. Her askerin başında baaa…”
lamış ve siperlere adeta ölüm ya- saatlerce durmayı, yaralarını en
ğımaktadır: top mermileri, mer- büyüğünden en küçüğüne kadar Tanık oduğu bu olayı anıların-
miler, şarapneller…Binlerce yaralı tek tek elden geçirmeyi hepsi de da anlatacak olan Salih Dörtbu-
asker ve sıhhıye erleri sedyelerle gönülden arzular; ama buna ma- dak ve öteki doktorlar, duydukları
yaralıları taşırlar sıhhiye çadırına. alesef olanak yoktur. bu ses karşısında taş kesilmişçe-
Orada ameliyathane kurulmuş; sine duran arkadaşlarına bakarlar.
ama ameliyathanenin önünde bir Bir doktor, ayağı kopmak Doktor, çaresizlik ve göz yaşları
masa vardır ve masanın başında üzere olan ve bağırsakları dışarı içinde oğlunun kanlı yüzünü siler
da bir doktor bulunmaktadır. Her taşmış bir halde sedyeyle önüne ve sedyecilere:
yaralı asker, öncelikle o masaya getirilen askeri görünce, taşıyıcı-
yatırılır.O masadaki doktorun gö- lara seslenir: “Bunu kaldırın!” -Bunu gölge bir yere kaldırın,
revi ise şudur: “O yaralının kur- der. Her gün onlarca defa söyledi-
tulma şansı var mı? Yani ameli- ği sözde, oğlu için istediği tek ay-
yat edilirse yaşar mı?” Ve elinde rıcalık “gölgelik bir yer” olmuştur.
enjektör, enjektörde morfin (ağrı
kesici). Eğer asker ameliyat edi- Bu yaşanmış olay,
lirse, kurtulabilme olasılığı varsa Çanakkale’de destan yazan bü-
morfini o askere uygular. Ama yük atalarımızdan yalnızca birinin
herkesin ağrı kesiciye ihtiyacının yürek burkan anılarından biri ol-
olduğu dönemde; yani ölecek muştur.
olsa dahi onun da ağrı kesiciye ih-
tiyacının olduğu dönem… Ama…
Yapamazsın; çünkü morfin çok

Beyza AKBABA
Türk Dili ve Ed. Öğretmeni

“Sunay AKIN’ ın Geyikli Park” adlı
eserinden alıntıdır.

23

I. Dünya Harbi Ve 29 Nisan 1916 Townshend birlikleri

Kutü’l Ammara Zaferi Kut’ta yaşanan açlıktan dolayı diğer
13 general, 481 subay ve 13.300
er ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri’ne
teslim olmuştur.

I. Dünya Savaşı, Batı için rıldığı bu savaşta büyük zaferlere gisini hatta teslimiyetini gösteren
Türklerin Rumeli’ye ayak bastığı de imza atarak dünya siyasi yapı- önemli bir başarıdır.
tarihten itibaren başlayan Şark sının şekillenmesinde etkili olmuş-
(doğu) meselesinin sonlandırıl- tur. Çanakkale zaferi ile dünyaya İngilizler, Osmanlının savun-
ması için son aşama olarak gö- meydan okuyan Türk ordusunun ma cephesi olarak açtığı Irak cep-
rülmüştür. Bu önemli gelişme gücü gösterilirken diğer cenahta hesine I. Dünya Harbi başlama-
dünyada var olan birçok impara- Irak cephesinde bölgesel olarak dan önce askeri yığınak yapmaya
torluğun yıkılmasına ve yerlerine değerlendirilebilecek Kutü’l Am- başlamıştı. İngilizlerin burada-
yeni ulus devletlerin kurulması- mara Zaferi de İngilizlerin yenil- ki ilk amacı Hint deniz yolunun
na zemin hazırlamıştır. güvenliğini sağlamak ve petrol
Cihan harbinde ittifak
grubuna zorunluluktan potansiyeli bakımın-
dolayı giren Osman- dan önemli olan böl-
lı Devleti geniş coğ- geyi kontrol altında
rafyasında müttefiki tutmaktı. Osmanlı
Almanya’nın kontrolü bölgede fazla asker
ile birçok cephede mü- bulundurmamış ve
cadele etmiş ve savaşın Yarbay Askeri Bey’in
sonunda mağlup taraf- emrinde sayısı 8000
ta yer alan devletlerden olan bir birlik ile böl-
biri olmuştur. Osmanlı gedeki aşiretlerin
genel olarak yenik ay- de desteği alınarak
mücadele amaçlan-
mıştır. İngilizler başta

24

Osmanlıya karşı önemli başarılar ‘Sakallı’ Nurettin Bey’in nı Mareşal Von der Goltz Paşa,
elde etmiş ancak Osmanlı ordusu birlikleri 27 Aralık’ta Kut’u Bağdat’ta bulunan karargâhında
ve aşiretlerin çabası ile 22 kasım kuşatmıştır. İngilizler Kut’u tifüsten ölünce, yerine Mirliva Ha-
1915’te Selman-ı Pak muharebe- kurtarmak için General lil Paşa(Kut) getirilmiştir. 29 Nisan
leriyle İngilizlere karşı üstünlük Aylmer komutasındaki 1916 Townshend birlikleri Kut’ta
elde edilmiştir. Bu durum karşı- Tigris (Dicle) Kolordusuy- yaşanan açlıktan dolayı diğer 13
sında İngiliz birlikleri Kut bölge- la hücuma geçtiyse de 6 general, 481 subay ve 13.300 er
sine (Kut’ül Ammare, Dicle Neh- Ocak 1916 tarihli Şeyh ile birlikte Osmanlı Kuvvetleri’ne
ri kıyısında Şattülarap kanalı ile teslim olmuştur. Bu teslimiyet ta-
birleşen Basra Körfezi’nin 350 Saad Muharebesi’nde rihimizde Kutü’ül Ammara zafe-
km kuzeyinde, Bağdat’ın 170 km 4.000 askerini kaybede- ri olarak yer almaktadır. “Hamit
güneyinde bulunan bir kasaba- rek geri çekilmiştir. Bu Paşa’nın başarısı “Kut” soyadının
dır.) yerleşerek destek beklemiş- muharebede geri çekilme verilerek ödüllendirilmesini sağ-
lerdir. Yeni kurulan Osmanlı 6. emrini veren 9. Kolordu lamıştır.” Bu başarı Osmanlının
Ordusu’nun komutanlığına ata- Komutanı Miralay (Albay) Mondros Mütarekesini imzalaması
narak 5 Aralık’ta Bağdat’a varan ‘Sakallı’ Nurettin Bey gö- ve ittifak bloğunun savaştan ye-
Mareşal Colmar Freiherr von der revinden alınarak yerine nilgi ile ayrılması sonucunda göl-
Goltz Paşa’nın emriyle Irak ve Ha- Enver Paşa’nın kendisinden bir gede kalmıştır.
valisi Komutanı Miralay (Albay) yaş küçük amcası olan Mirliva
Halil Paşa getirilmiştir. İngiliz Or- I. Dünya savaşında Osman-
dusu, 13 Ocak 1916 tarihli Vadi lının yenilgi ile ayrılması bu za-
Muharebesi’nde 1.600, 21 Ocak ferleri biraz arka planda bıraksa
Hannah Muharebesi’nde 2.700 da Kutü’l Ammara zaferi milli ta-
askeri kaybederek geri püskür- rihimiz açısından genç nesillere
tülmüştür. İngilizler Mart başın- aktarılması gereken başarıları-
da tekrar taarruza geçmiş ancak mızdandır. Sarıkamış’ta soğuktan
8 Mart 1916’da Sabis (Dujaila) askerlerin kırıldığı, Çanakkale’de
mevkiinde Miralay (Albay) Ali yoğun mücadele ile nice genç ne-
İhsan Bey (Sabis) komutasında- sillerin yok olduğu, Irak cephesin-
ki 13. Kolordu’ya hücum ettiyse de açlık, sıcak ve salgın hastalıklar
de 3.500 asker kaybederek geri sonucu ölen atalarımızı ve başarı-
çekildi. Bu yenilgiden dolayı Ge- larını unutmamak ümidiyle…
neral Aylmer azledilerek yerine
General Gorringe getirildi. 19
Nisan 1916’da 6. Ordu Komuta- Ali GÜNAYDIN

Tarih Öğretmeni

25

Kars’ta Aşıklık Geleneği

ve Murat Çobanoğlu Çobanoğlu Kahvesi yörenin aşık-
lar merkezine dönüşmüştür. Yurt
dışında konserler vermiş Kraliçe
Elizabeth’e şiirler söylemiştir.

Aşıklık geleneği denilince akla ilk gelen serhat Günümüze gelene kadar birçok önemli ve güçlü
şehrimiz Kars’tır. Aşıklık geleneğine ait bir harita çı- şahsiyetin yetiştiği bu şehirde ve dahi nice halk ede-
karacak olsak en koyu renklerle boyanması gereken biyatı ürünü verilmiştir. 20.yy.ın ikinci yarısına geldi-
yer muhakkak bu topraklardır. Bunun tarihsel boyu- ğimizde en önemli isim olarak Murat Çobanoğlu’nu
tuna inecek olursak 16.yüzyıla kadar gitmemiz gere- görmekteyiz. Bu ismin yanı sıra Şenlik, Ceyhuni,
kir. Halk edebiyatının ilk aşığı olan Baykan’ın yazmış Bahri, Kahraman, İrfani, Müdami, Kasapoğlu, Hıfzı,
olduğu ilk şiir Kars ile ilgilidir. Dasitan-ı Suküt-u Kars Cemal Hoca, Nihani, Karahanlı Kars’ın yetiştirdiği di-
adlı sekiz kıtalık bu şiirde Baykan, Timur ordularının ğer önemli şahsiyetlerdir.
şehirde meydana getirdiği tahribatı dile getirir. Bu
şiiri bilim dünyasına tanıtan ise Kars’ın önemli sima- 1940 yılında Kars’ın Arpaçay ilçesinin Koçköyü
larından Fahrettin Kırzıoğlu’dur. beldesinde dünyaya gelen Çobanoğlu başlangıcın-
dan itibaren Konya Aşıklar Bayramı’na katılmış ve
DÂSÎTÂN-I SUKUT-I KARS atışma alanında başarı göstermiştir. Uzun yıllar rad-
Bu yıl kıştan keçib bizim yazımuz yo programları yapan Çobanoğlu devlet sanatçısı
Çağır (çığır) bülbül güle yetmez nazımuz olan nadir isimlerdendir. Kars’ta açtığı, bir okul ni-
Düşüb can kaydına itdük özimüz teliğinde olan Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi yö-
Çü Kars ögin alıp Kağan-ı Tatar renin aşıklar merkezine dönüşmüştür. Yakın dostu
…….. Aşık Reyhani ile yurt dışında konserler vermiş Kraliçe
İşimiz kalıbdı uca Tangrı’ya Elizabeth’e şiirler söylemiş, saz çalmıştır. Uzun boylu
Baykan (Bıkan) eydür: Günüm yetdi songrıya olması yakın dostlarından olan Reyhani tarafından
Devrüsünde yatırdılar kangrıya Zürafa olarak nitelendirilmesine sebebiyet vermiştir.
Zalim Tatar hamı fidanı çatar Dedik ya atışma ustası… Hiç altta kalır mı! O da

26

okuyormuşum. Babam üstadı Şenlik’in bâde içme
meselesini bildiği için benim durumumu hemen an-
lamış ve beni korumaya almış. Haram bir şey yer
maneviyatımı zedelerim diye kırk gün beni yanından
ayırmamış. Daha sonra başımdan geçenleri şiirle
söyledim. İlk söylediğim şiir şudur:

Aşık Reyhani’ye tosbağa demeye başlamıştır Şık gi- Bak Leyle-i Kadir Cuma gününde
yimiyle her zaman dikkatleri çeken Çobanoğlu’nun Derin bir uykuda divanı gördüm
bir de teşbih koleksiyonu yapmak gibi bir hobisi ol- Üç derviş oturur saki önünde
duğu söylenir. Çobanoğlu hakkında böyle özel bil- Sima Bedir nuru nişanı gördüm
gilere sahip olmamı üniversitedeki Halk edebiyatı
profesörü olan hocama borçluyum. Çobanoğlu ile Üçü kadem bastı geldi yanıma
uzun yıllara dayanan bir tanışıklığı olması Karslı biri Sandım ki bir ateş düştü canıma
olarak benim için elbette bir şanstı. Şehrimiz için Göz çevirdim baktım her bir yanıma
bu denli önemli olan bu isme vefa borcumuzu az Yazılmış mühürlü fermanı gördüm
da olsa ödemek adına Kars Belediyesi her yıl mayıs
ayında Murat Çobanoğlu Aşıklar Bayramı’nı düzen- Fermanı alınca öndeki derviş
lemektedir. Okudu harfleri ser oldu bihuş
Duman aldı gözüm olmadı görüş
Âşıklar genellikle bir ustadan ders alarak yeti- Kesildi ışıklar zindanı gördüm
şirler. Çıraklık evresi dediğimiz bu süre zarfında aşık
meclislerinde usta malı parçalar söyleyerek yetişir- Zindanı görünce bana her bir yan
ler. Daha sonra ustaları tarafından bir mahlas alırlar. Dedim yardım eyle Yaradan Süphan
Bununla birlikte âşıklara rüyalarında bade içirilir ve Derviş seda verdi gafletten uyan
âşıklık, ilahi bir işaret ile desteklenmiş olur. Artık aşık Elinde yeşil harf Kur’an’ı gördüm
uykusundan uyanıp çalıp söylemeye başlayacaktır.
Murat Çobanoğlu sır oldu beyan
Murat Çobanoğlu’nun bade içmesi bir kaynak- Üç beş ayetinden okuttu Kur’an
ta şöyle anlatılır: Aşk badesi verdi bilmedim o an
Uyanır uyanmaz cihanı gördüm
Murat Çobanoğlu’nun bade içmesi, babası Âşık
Gülistan ile bir yayla yolculuğunda olur: Murat Ço- Yağmur GÜNEŞ
banoğlu arabanın arka kısımlarında oturmaktadır. Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmeni
Su içmek için arabadan iner ve gözenin başına
oturur. Su içip, çiçekleri koklayayım derken, olacak
ya oracıkta uyur kalır. Çobanoğlu burada başından
geçenleri şöyle anlatır: “Kayanın dibindeki gözeden
su içtim. Çimenlerin üzerine uzanıp çiçekleri kok-
larken uyumuşum. Rüyamda bir sedirde oturan üç
derviş gördüm. Dervişlerden birisi su verdi. Suyu
içtim. İçim yanmaya başladı. Onun bâde olduğunu
anladım. Öndeki derviş bana mühürlü bir fermanı
okuttu. Daha sonra birlikte Kuran’dan ayetler oku-
duk. Uyandığımda çeşmenin yanındaydım. Kendimi
çok güçlü hissediyordum. Hafızamda bazı şeylerin
yer ettiğini anladım. Babamlar beni hayli aramışlar.
Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum. Babamlar beni
bulduklarında bir şeyler söylüyor, şiir gibi bir şeyler

27

Vatan Sevgisi Kaybettiklerini anladıklarında ise halkın
İmandandır… üzerine sıktıkları, aslında halkın olan
silahları bırakarak teslim olmuşlardır.
Çünkü ellerinde sadece bayrakları olan
millet, Asım’ın Nesli, onları yenmiştir.

15 Temmuz… İçeride ve dışarıda var olan bütün Bayrağımızın her zaman dalgalanması ve millet
art niyetli düşüncelere en sağlam cevabın verildiği iradesinin her daim diri kalması dileğiyle…
gündür 15 Temmuz.
….
15 Temmuz Türkiye’nin en karanlık ve en uzun Yerleri yırtan sel olup taşmalı
gecesiydi. Çünkü bu cennet vatanımızı ele geçirmek Dağ demeyip taş demeyip aşmalı
isteyen dış güçlerin ve ülkemizin içerisinde hem de Sende ki coşkunluğa er şaşmalı
bizden görünen hainleri kullanarak, demokrasiyi Kahraman askerim uğurlar ola
hiçe sayarak devletimizin tankları ve jetlerini çala- Haydi git evladım açıktır yolun
rak, halkın üzerine savaş açarak darbe girişiminde Zalimlere karşı bükülmez kolun
bulundular, zorbalıkla iktidara sahip olmaya çalıştı- Bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
lar. Haydi levent asker uğurlar ola
Haydi git evladım uğurlar ola.
Bizler vatan sevgisinin imandan olduğuna ina-
nırız ve “ Vatanımın her taşını Kabe bilirim.” sözün-
de işaret ettiği vatanımızı kutsal biliriz. Böyle olunca M. Yusuf YEMENOĞLU/11B
da vatan topraklarına karşı bir tehdit oluştuğunda
geçeriz candan ve dahi cümle vardan, olan gücü-
müzle onu savunmak için savaşırız. 15 Temmuz ge-
cesi de bu yine böyle oldu. İstiklal Savaşı ve daha
nice savaşlarda olduğu gibi… O gece Edirne’den
Kars’a minarelerden sala sesleriyle milletimiz elle-
rinde bayrak, dillerde Allah Allah nidalarıyla ülkesini
ve milli egemenliğini hiç kimseye yar etmeyeceğini
tüm dünyaya gösterdi. O gece Ali, Mehmet yoktu,
sadece vatan, sadece vatan için birlik vardı. Türk
iradesi kadını, yaşlısı, genci, çocuğu ile canını ortaya
koymuştu. “ Söz konusu vatan ise gerisi teferruat-
tır.” sözü canlı şahitlerle tam da yerini bulmuş, pek
çok savaşta imanımızın bizi zafere kavuşturduğu
gibi bu kara gecede de tekbir sesleri kurşunlara kal-
kan olmuştu.

Bu ihanet girişimi içinde bulunanlar Türk mil-
letinin zaferlerle dolu geçmişini büyük bir gaflete
düşerek unutmuş, bizlerin iman ve vatan aşkını yok
saymıştır. Kaybettiklerini anladıklarında ise halkın
üzerine sıktıkları, aslında halkın olan silahları bıra-
karak teslim olmuşlardır. Çünkü ellerinde sadece
bayrakları olan millet, Asım’ın Nesli, onları yenmiştir.

O Asım’ın Nesli ki bile bile ölüme koşan, o
Asım’ın Nesli ki ardında bırakacakları gözü yaşlı eş-
leri düşünmeyen, o Asım’ın Nesli ki vatan için yavru-
larını yetim bırakmayı göze alan… Tarih unutmaya-
cak, dünya unutmayacak! Ve aynı tarih toprağın bile
kabul etmediği hainleri de unutmayacak.

15 TEMMUZ
KÖŞESİ

29

Kars Müftüsü Sayın Mehmet
Genç İle Röportaj

Sn Mehmet Genç Kimdir ? yaç odaklı Kur’an kursları bayan- Bize göre yeterli değildir.
lara yönelik 120’ye kadar sayısal Ancak bu konu Milli Eğitim Ba-
Trabzon’un Çaykara ilçesinde faaliyet göstermekte, ayrıca 20 kanlığının alanına girdiğinden
1959 yılında doğdum. İlkoku- Haziran- 20 Ağustos tarihleri ara- planlamayı MEB yapmaktadır.4
lu Çambaşı Köyü’nde, ortaokulu sında 2 aylık yaz Kur’an kursları- yıl öncesine göre Kars ilimizdeki
Ataköy’de, İmam hatip lisesini mız her yıl düzenlenmektedir. 4-6 imam hatip sayısının artması çok
Giresun’da ve ilahiyat fakültesi- yaş grubu çocuklara yönelik, okul sevindiricidir. Her ilçede imam
ni 1983 yılında İstanbul Marma- öncesi Kur’an ve dini bilgiler eği- hatip açılmasına dair çalışmalar
ra Üniversitesinde bitirdim.1978 timi veren 3 adet sınıf mevcuttur. önemlidir. Ancak yeterli sayıda
yılından itibaren imam hatiplik, Cami eksenli taziye yerleri, Kur’an öğretmenlerin istihdam edilmesi
vaizlik, il müftü yardımcılığı, ilçe kursu ve çok amaçlı kültür yerleri gerekmektedir.
müftülüğü görevlerinde bulun- il merkezinde 15 adet oluşturul-
dum. 10 Aralık 2012 tarihinden muş olup Kars valiliği ile iş birliği Gençleri ve çocukları camilere
beri Kars İl Müftülüğü görevini yapılarak il genelinde tüm köylere çekmek için projeleriniz var mı?
yürütmekteyim. bu faaliyetin gerçekleşmesi için Çocuklara camileri nasıl sevdire-
programlar düzenlenmiş 100 adet biliriz?
Müftülük olarak halka eğitici taziye yer i hedeflenmiştir.
bilgilendirici amaçlı ne gibi Cami buluşmaları ve cami
faaliyetleriniz ve hizmetleri- Kars’ta kaç cami vardır? Ca- ziyaretleri düzenlenmektedir. Ço-
niz vardır? milerimiz yeterli mi? Bayan cukların camiye sevdirilmesi için
cemaati için gerekli yerlerin 4-6 yaş grubu okul öncesi sınıf-
Cami dersleri, vaaz ve irşat ayrıldığını düşünüyor musu- ların çoğaltılması gerekmekte-
hizmetleri, panel, konferans, se- nuz? dir bayanlara yönelik aile irşad
miner ve dini programlar düzen- bürolarımız mevcut olup huzurlu
lenmektedir. Bilgi yarışmaları ve Kars’ta il merkezinde 55, il aile huzurlu toplum projesi çer-
hutbe ve şiir yarışmaları düzen- genelinde 420 cami vardır. Mer- çevesinde faaliyetlerimiz devam
lenmektedir. Kuran kursu faaliyet- kez camilerimizde ve köy cami- etmektedir. Milli Eğitim ve Gençlik
leri; B,C ve D grubu Kur’an kursu lerimizde kadınlar için genellikle ve Spor il Müdürlükleri ile koor-
faaliyetleri yatılı hafızlık bölümleri cami mahfelleri kadınlara ayrıl- dinasyon halindeyiz. Bunun daha
ve yüzüne Kur’an kursu eğitimleri makta büyük camilerimizde ba- da artırılması gerekir.
yapılmaktadır. İlimizde 3 adet er- yanlar için abdest haneler mev-
kek yatılı Kur’an kursu il merke- cuttur. Yeni kurulan mahallelerde İdeal bir din görevlisi nasıl
zinde toplam olarak 250 öğrenci cami eksikliği mevcut olup yeni olmalı?
olmak üzere bir de bölge yatılı kız cami yapımları için ilgili kurum-
Kur’an kursu(120 kişilik) hizmet larla iş birliği yapılmakta Camisiz Öncelikle iyi bir eğitim almış
vermektedir. Öğrencilerimiz aynı ve ezansız mahallemiz kalmasın gerekli bilgi ve donanıma sahip
zamanda lise bitirme programları- amacıyla dernek kurulması yer olmalı, ihlaslı, samimi, becerik-
na da devam etmektedirler. Ayrıca tahsisi ile ilgili bazı sıkıntılar mev- li ve yetenekli, cemaatinin her
Kağızman ilçemizde 1 yatılı erkek cuttur. problemiyle ilgilenen her konuda
Kur’an kursu, Digor ilçemizde de rehberlik eden ve önünde loko-
1 yatılı erkek Kur’an kursu hizmet Kars’ta imam hatip okulu açı- motif görevi yürüten din gönül-
vermektedir. Her ilçemizde ihti- ğı var mı? lüsü olmalıdır. Din görevlisi yeri-
ne din gönüllüsü olarak severek

hizmetini yerine getirmelidir. Her İSTİKLAL VE İSTİKBALE KOŞMAK 30
konuda aydınlatıcı bilgi donanımı-
na sahip olmalıdır, örnek alınacak Yeri ve göğü yaratan için
bir kişiliğe sahip olmalıdır, örnek Yazar Mehmet Akif
peygamberin örnek ümmeti ola- Tek bir ilah için
rak örnek din gönüllüsü olmayı
hedeflemelidir. İman eder Mehmet Akif

Kars ili ile ilgili projeleriniz Hür olup hürriyet için
var mı? Yaşar Mehmet Akif
İstiklalden istikbale
Öncelikle il müftülüğünün Yürür Mehmet Akif
binası yetersiz olduğundan yeni
bir müftülük binasına ihtiyaç var- Nice şehit nice gaziler ile
dır. Şu anda il merkezinde Cami Yücelir Mehmet Akif
külliyesi projelerimiz ile Diyanet
vakfına ait yurt projemiz plan- İlelebet gönüllerde yarına
lanmış olup henüz uygulama saf- Durur Mehmet Akif
hasına geçilememiştir. Hedefimiz
her köyde bir Kur’an kursu, taziye Vatanın tek bir karışına
yeri, kütüphane ve 4-6 yaş grubu Al bayrağın dalgalanmasına
sınıfları oluşturmaktır. Hep birlikte yürür bu millet

Vatandaş istediği zaman size Gurur duyar Mehmet Akif
ulaşabiliyor mu?
M. Yusuf YEMENOĞLU/11B
Her zaman kapımız vatanda-
şa açıktır, il müftülüğüne gelen
vatandaş bizimle görüşmeden
ayrılmamıştır; ayrıca telefon ve
diğer iletişim vasıtalarıyla her an
bize ulaşılabilmektedir.

Son olarak Kars Anadolu
İmam Hatip Lisesi öğrenci-
lerine bir mesaj vermek ister
misiniz?

Öğrenci olarak kendilerini iyi
yetiştirmeli, önlerinde din hizme-
ti gibi peygamberin kutsal mirası
olan göreve laik olacak şekilde,
severek bu görevi yapmak için ha-
zırlanmaları “örnek peygamberin
(s.a.v) örnek ümmeti olmak için
gayret göstermelidirler.“ Kendile-
rine ilim ve irfan sahibi olmaları
için daima duacıyız ve yanlarında
destek olmaya hazırız.

M.Yuşa GENÇ
A.Tunç KIZILASLAN

31

Geleceğin Hayalini Kurarken

Geçmişi Özlemek Mevlana kadar içten ve masum duygu-
larla olmasa da herkese kucak açıyor-
duk. Her zaman kötülerin daha paylaşım-
cı olduklarını düşünmüşümdür....

‘Sana bir şey anlatacağım’ yanı gölgemi bu kadar net görebi- futbol sahası, tabureleri de kale
cümlesinin aşırı heyecan dozuna liyor ve bu sayede kendimle ilgili yaparak miskete vurdurmak su-
katlanabilecek kadar güçlü beyin- bir şeyler düşünme fırsatı bula- retiyle elimizle maçlar yaptırırdık.
ler bulmak zor ama ben yine de biliyor olmamdı. Sonra gölgeme Şimdi düşünüyorum da o dönem
anlatacağım. basmaya çalışan Abdullah’ın yer- yaptıklarımızın akıl karı olmaması
siz hırıltılarıyla bilinçaltımın derin- ve mantıktan nasibini almamış ol-
Güneş, sarısı dağıtılmamış liklerinden fırladım. maları bana hala keyif veriyor ve
sahanda yumurta gibiydi ,bulut- doğru şeyler yaptığımız düşünce-
lar arasında. Elime bir teleskop Her gün yaptığımız şeyleri sini pekiştiriyordu.
alıp onu gözümle yedikten sonra, tekrar yapacak olmanın o aptal-
sahanı da hafifçe çiseleyen yağ- ca tebessümüyle yola koyulduk. Sahaya vardığımızda gördük-
murla sıyırabilirim diye düşünür- Yaklaşık yüz metre uzaklıktaki lerimize hemen inanmıştık. Ufacık
ken , Abdullah’ın o en güzel anları futbol sahasına varabilmek için sahada yine havaya atacağımız
berbat eden sesi du-
yuldu. Abdullah uzun harcadığımız çaba dokuz aylık bir bir iğnenin yere düş-
boylu, boş bakışlı, bebeğin yürüme azmini bile geri- meye gayret bile etme-
jest ve mimiklerini de bırakabilirdi. Altından geçme- yeceği kadar çok çocuk
doğum sonrasında miz gereken bir incir ağacı vardı vardı. Karnımın üzerin-
doktorun şaplağıyla ve incir ağacının yaprakları altına de bebeğimmiş gibi du-
kaybettiğini düşün- yapışan küçük sineklerin rahatsız ran havası inmiş kirli bir
düğüm bir arkada- edemeyecekleri hatta fark ede- top, üzerimizde uzaktan
şımdı. Bu özellikleri meyecekleri kadar kısa boyluyduk belli olmayacak bir toz
ile babasına o kadar o zamanlar, ama daha sonraki yıl- silsilesi, aklımızda ise bu
benziyordu ki onu larda bu sineklerden pek muzda- sahayı boş yakalamak
annesinin değil de rip olacaktık. için saat kaçta gelme-
babasının doğurdu- miz gerek düşüncesi ile
ğunu düşünürdüm o Futbol oynamadan geçirece- topumuzu tekmeleyebi-
zamanlar. ğimiz bir günü asla düşünemez- leceğimiz başka bir yer
dik. Öyle ki kendimiz oynamasak aramaya koyulduk.
Abdullah: Keriiiim, Keriiiiiiiim! dahi futbolcu kartları ya da çama- Biraz yukarıdaki taşlık arazide
Öyle bağırıyordu ki bu ses şır mandallarını futbolcu, halıyı kale olarak kullanabileceğimiz ve
tonuyla kutuplara yakın bir da- apartmanda oturanların kafasını
ğın eteklerinde bağırıyor olsaydı şişirmemiz için yeterli gördüğü-
ya çığ altında kalırdık ya da kor- müz bir garaj kapısı bulmuştuk
kunç bir sesle kış uykularından ve İstanbul surlarını bombalayan
uyandırılmış kutup ayılarının öfke şahi topları gibi kapıyı topa tut-
dolu saldırısına uğrardık. Hemen tuk. Taşlığa her geleni oyuna dahil
balkona koştum, çünkü adımın bu ediyorduk, içimizde hiç ayrımcılık
kadar çok zikredilmesi beni ra- düşüncesi yoktu . Mevlana kadar
hatsız etmişti.‘Tamam geliyorum içten ve masum duygularla olma-
bekle.”dedim, ne söyleyeceğini sa da herkese kucak açıyorduk.
tahmin etmek için müneccim ol- Her zaman kötülerin daha pay-
maya gerek yoktu, dışarıya çağı- laşımcı olduklarını düşünmüşüm-
rılıyordum. Apar topar hazırlanıp dür çünkü kötülüğü paylaşmak
çıktım. Yaz aylarının en sevdiğim sorumluluğu azaltır ,o yüzden iyi-

32

liği paylaşmaktan daha kolaydır. sesine koşmaya başlamıştı çocuk. sonra Abdullah “Benim markete
Biz de birazdan en üst kattaki ve Neyse ki Trabzon da demir yolu gitmem gerek.” deyince tokadı
apartmanın sahibi olan, ölümsüz- yoktu ve siren sesleri de pek na- yapıştırdım. Tokadı yiyince benim
lüğün ilacını bulup, zaman kay- dir duyulurdu. Aksi halde arabala- de markete gideceğimi anladı ve
betmeden kullanmaya başladığını rın ya da trenlerin peşine koşmak bir tokatta bana geldi , o zamanlar
tahmin ettiğimiz teyzenin, bize zorunda kalabilirdi. koklaşa koklaşa anlaşırdık(şimdi
bir şeyler fırlatmak ve bağırmak konuşurken de anlaşamıyoruz ya
suretiyle zarar vermek isteyece- Oyun bizi yormuştu, arka- neyse) , sonra ellerimizi birbirimi-
ğini bildiğimiz için, sorumluluğu daşlarda dağılınca eve yakın bir zin omzuna atarak atlaya zıplaya
paylaşmak ve hedef sayısını ar- yerler de misketler, tasolar ve fut- markete vardık. Alacağımızı alıp
tırarak kafamıza bir şeyler atıl- bolcu kartları ile potpori yapmaya dışarı çıktık, elimizdekileri sallaya
masını engellemek adına yandaş başladık. Genelde oyun oynamak sallaya eve götürüyorduk, biraz
topluyorduk. Tam da oyuna dal- için ikimiz yeterli çoğunluğu oluş- daha oyalanalım derken akşam
mışken mahallenin bir başından turabiliyorduk, başkasını aramaz- ezanı okunmaya başladı, buna
diğer başına moto- dık.
ru varmış gibi giden müteakip adımla-
kabak dolu poşetin Bir de belli zaman aralıkları ile rımızı hızlandırdık.
saçmalarına hedef eve uğrayıp henüz hayatta oldu- Akşam ezanı bizim
olmuştuk. Hemen ğumuzu bildirmek durumunday- eve dönüş saatimizi
herkes kabaktan dık. Karakola imza vermeye giden tayin ediyordu. Ai-
nasibini almıştı. Ka- şartlı tahliye mensupları gibi ke- lelerimiz akşamları
labalık olmamız tey- yifsiz ve zoraki sürdürdüğümüz kurt adama dönüşe-
zeyi bu yola sürük- bu ritüeli terk etmemiz, ikimizin ceğimizden korku-
lemişti. Aslında bu de aynı kıza aşık olmasına kadar yor olmalıydılar ya
azmini takdir etmiş- sürecekti. Bu durum neticesinde da daha mantıklı bir
tik; ancak üstümüz eve geçtik, 15 dakika sonrası için sebepleri vardı. Ay-
kirlenmişti, bunu da sözleştik hep öyle yapardık ve bu rılırken tokalaşmak
pek dert etmemiştik. süreden erken çıkmak, geç çık- gibi bir alışkanlığımız
Zaten o günlerde- mak kadar alay konusu edilmeye yoktu; eğer ölmez-
ki yegane amacımız müsait sayılırdı. Tam zamanında sek yarın görüşürüz
üstümüzü kirletebileceğimiz akti- çıkmayı adet edinmiştik. deyip ayrıldık ,bunu
viteler bulmaktı. bir filmde görmüştük. Sonra ise
O seferki çıkışımızda ikimiz yan yana olan evlerimizin kapı-
Kabak gelince peşinden kadı- de markete gönderilmiştik. Dışa- sına yöneldik. Bir gün daha bir
nın oğlunun da geleceğini düşü- rıya çıkınca eğer birimiz bir yere çocuğa yüklenebilecek en kutsal
nerek orayı terk etmek zorunda gönderilmişsek diğeri onunla dal- görev olan bol bol oyun oynayıp
kaldık. Zaten saatin ilerlemesi ile ga geçerdi. O yüzden ilk önce bu eve terli ve kirli gelme misyonu-
güneşin yönü değişmiş ve artık durumu birbirimize söyleyemedik, nu başarıyla tamamladığımız için
gözlerimizi rahatsız etmeye başla- gururluyduk ve artık gönül rahat-
mıştı. Öyle ki bazen vurduğumuz lığıyla azar işitebilirdik.
şeyin top olduğuyla ilgili yoğun
şüpheler duyuyorduk. Bu da orayı Kerim Coşar DERELİ
terk edip ,güneş almayan diyarla- Rehber Öğretmen
ra, antilop sürüleri gibi akın etme-
mize sebep olacaktı.

Ancak mahalleden daha fazla
uzaklaşamazdık çünkü her an ev-
den çağrılabilirdik. Babam bağır-
dığında onu duyabilecek bir yerde
olmalıydım, Abdullah’ın durumu
ise içler acısıydı onu ıslıkla çağı-
rırlardı. Bir zaman sonra her ıslık

33

Mü’min Hesabı Günümüz Müslümanlarının gafil olduğu
Unutmadan Yaşar en zor imtihan, rahatlık içindekilerin im-
tihanıdır. Ancak imtihanı başka yerlerde
arayanların, içinde bulundukları imtihan-
dan yüz akı ile çıkmaları zordur.

İnsanlar ömürleri süresince ve Ensar’ın ileri gelenleri ve onlara Birincisi: Dünyadadır ki ölme-
mutlu ve sıkıntılı günler geçirirler. den evvel rezil olmalarıdır. İkinci-
Bunlar hep birer imtihandır. Sıkın- uyanlardan razı olduğunu haber si: Kabir ve cehennem azabıdır.
tılı günlerdeki imtihan ile rahatlık
dönemindeki imtihanı karşılaştı- vermiştir. Onlara kızıp, sövenlere Münafıklar; dünyada, kabir
rırsak, rahatlıktaki imtihan daha ve kıyamet hayatında rezil ola-
zordur. Günümüz Müslümanları- yazıklar olsun. Allah’ın razı oldu- caklardır.
nın gafil olduğu en zor imtihan,
rahatlık içindekilerin imtihanıdır. ğuna sövdüklerine göre, Kur’an’a “Diğer bir kısmı ise günahla-
Ancak imtihanı başka yerlerde rını itiraf ettiler. Bunlar salih amel
arayanların, içinde bulundukları iman nerede, onlar nerede?” ile kötü ameli birbirine karıştır-
imtihandan yüz akı ile çıkmala- mışlardır. Umulur ki, Allah töv-
rı zordur. Çeşitli imtihanlara tabi “Çevrenizdeki bedeviler- belerini kabul eder. Çünkü Allah
tutulan ve hepsinden de başarı çok bağışlayan ve çok merhamet
ile çıkan ilk Müslüman- den birtakım münafıklar vardır. edendir.” (Tevbe, 102)
lar: Muhacir ve Ensar’dır.
Bunlar İslam toplumunun Medine halkından da müna- İtiraf: Bir şeyi bilerek ve ma-
ayakta kalmasına vesile hiyetini anlayarak kabul
olan direklerdir. fıklıkta direnenler vardır ki sen etmektir. İnsan bir suç iş-
leyince aslı olmayan ma-
“İslâm’ı ilk önce kabul onları bilmezsin. Biz onları bili- zeretler ileri sürmemelidir.
eden Muhacirler ve Ensar Yapılan işin kötü olduğunu
ile iyilikle onlara uyanlar riz. Onlara iki defa azap edece- anlamalı, kabul etmeli ve
var ya Allah onlardan razı pişman olmalıdır. Bunun
olmuş onlar da ondan razı ğiz. Sonra da büyük bir azaba için; iyilik ve kötülük ya-
olmuşlardır. Allah onla- pan, kötülüğünden piş-
ra içinden ırmaklar akan, itileceklerdir.”(Tevbe, 101) man olup doğru söyleyen-
içinde ebedi kalacakla- lerin itirafı geçerlidir.
rı cennetler hazırlamıştır. Bu ayet Medine dışından Geliniz şu ayetle ya-
İşte bu büyük başarıdır.” (Tevbe, şehre inen münafıklar ve Medi- zımızı bitirelim, ama dik-
100) ne halkından nifakta ısrar eden, katlice okuyup üzerinde
uzmanlaşmış münafıklardan bah-
Bu ayette dikkatimizi çeken seder. Yani münafıklıkta ihtisası düşünelim.
husus; birbirlerinden razı olan Al- olanlardan. “De ki: Dilediğinizi ya-
lah (cc) ve Allah’ın kullarıdır.
Bunlar münafıklıkta öyle me- pın. Çünkü Allah da Rasûlü de,
Razı olma sebebi şudur: Mu- safe katetmişlerdir ki, vahiy ol- mü’minler de işlerinizi görecek-
hacir, Ensar ve onlara tabi olan- madığı müddetçe bu nifak ehlini tir. Sonra gizliyi ve aşikârı bilen
lar, Allah’a itaat edip Peygambe- Peygamberimiz de bilememiştir. Allah’a döndürüleceksiniz. O,
rin davetine uydukları için Allah Kendilerini gizleyebilmişlerdir. size, yapmakta olduğunuz şeyleri
onlardan razı olmuştur. İman ve Peygamberimizin yaşamış olduğu haber verecektir.”(Tevbe, 105)
Rasûlullah’a itaate karşılık onlara o dönemde 300’e yakın münafık
cennet ikram ettiği için onlar da olduğu söylenir. Profesyonel mü- Rabbimizin huzurunda vere-
Allah’tan razı oldular. nafıklar için iki kez azap tattırılır. ceğimiz hesabı bir an bile unut-
madan yaşamak duasıyla…
İbni Kesir bu ayetle ilgili şu
yorumu yapıyor:“Allah, Muhacir
Mehmet PEHLİVAN
Meslek Dersleri Öğretmeni

34

İnsanlık… ... yüce Allah’ın bu sıfatı değil midir biz-
lerin her zaman tövbe kapısına yönelme-
sini sağlayan. Durmadan günaha, küfre
girsek de O’na dönmek için bizlere cesa-
ret veren...

İnsanlık, söylemesi kolay hakkını vermesi zor Eşref-i mahluk; yaratılmışların en şereflisi, en
bir mefhum. İnsanlığımızı kaybetmiş olma şüphesini güzeli olan insanlar için layık görülmüş bir paye. Bü-
taşıdığımız bu sancılı günlerde değerini daha da iyi tün mesele ise bu payeyi ne kadar hak ettiğimizde.
anladığımız, kendisine daha da muhtaç olduğumuz Etrafımızda hep zulüm, gözyaşı ve acı… Bütün bun-
bir kıymet. ların müsebbibi işte bu payeden nasibini almamış
nasipsizler. Bir tek insanın yüreğine dokunamamış,
İnsanlık, merhamet üzerine inşa edilir ve za-
manla yükselir, bir tek kişinin acısıyla hemhal olmamış, insanlık aşı-
yükselir ve belki na kendinden bir şeyler katmamış olanlar…
arş-ı alaya dek
uzanır. Çünkü Kamil insan dolu başak gibidir, dik ve mağrur;
merhamet, rah- gece gibidir, kusur örter; iyilik etmede yarış içinde-
metten gelir, rah- dir, iyilik sevendir, iyiliği unutmayandır, nisyan olsa
met bağışlamak, da insanın kökü.
affedici olmaktır.
Yüce Allah’ın bu İnsanlığımızı tekrar kazanmak sadece insan
sıfatı değil midir gibi bakmak, insan gibi sevmek, insan gibi ayrılmak,
bizlerin her za- insan gibi konuşmak ve davranmakla mümkün as-
man tövbe kapı- lında. Velhasıl her işi insan gibi yapmakla…
sına yönelmesini
sağlayan. Dur- Yağmur GÜNEŞ
madan günaha, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
küfre girsek de
O’na dönmek
için bizlere cesa-
ret veren.

İnsanlık medeniyetlerin de ölçüsüdür. Bir ülke-
de medeniyetten söz edilmesi ne kişi başına düşen
milli gelir ile ne de kişi sayısıyla mümkündür. Bunu
mümkün kılan insanlarının ne denli ‘insan’ olduğu-
dur.

Ne güzel söylemiş Peygamber Efendimiz: “Kom-
şusu açken tok yatan bizden değildir.” Yardımlaşma
ve paylaşmanın önemi anlatan bu sözü ve daha ni-
celerini hayatımıza rehber edinmiş olsak “insanlık
yok oluyor” nev’inden serzenişler silindi yeryüzün-
den.

Her şey insan olmakla başlar. Ne demiş şair:
İnsan
önce
insan
olmalı
sonra
her ne olmak istiyorsa…

35

Her İnsan Kendi Kutup Yıldızını

Bulma Hevesini İçinde Taşır
Aslında fizik dersi düşündüren, araştıran
ve deneysel olması bakımından diğer
derslere göre daha eğlenceli bir ders.

Fizik, öğrencilerin gözünde en zor derslerden yan kavram, tanım ve alt başlıklar, derslerde tutul-
biridir. Tabi herkes fiziğe farklı açıdan bakıyor. Kimi- muş notlar günlük tekrarlarda gözden geçirilmeli,
lerine göre fizik çok zevkli eğlenceli bir ders; ama örnek sorularla öğrenme pekiştirilmelidir.
çoğunun da korkulu rüyasıdır. Fizik dersini anlaya-
bilmek için önce dersi sevmek lazım bence. Bir öğ- Hayatımızda karşılaştığımız fiziğe sadece birkaç
renci ben dersi sevmiyorum; o yüzden de dinlemek örnek verelim :
istemiyorum dediği an, o dersi anlayamaz. Aslında
fizik dersi düşündüren, araştıran ve deneysel olması Fiziksel icat olan duyarlı aletlerle ölçme yapa-
bakımından diğer derslere göre daha eğlenceli bir
ders. Dersleri öğrenmekten çok insanın kendine öğ- rız.İnsanın duyu organlarının güçleri sınırlıdır.En iyi
renme isteğini nasıl aşılayacağını öğrenmesi gere- göz bile bir mikrobu göremez ya da uzak bir yıldızın
kir. Fizik dersini başaramamanın ve anlayamamanın hareketini izleyemez. Bu yüzden çeşitli aletler kulla-
tek nedeni ÖNYARGIDIR. Öncelikle bu önyargının nılır. Mikroskop,teleskop gibi aletler duyu organları-
kırılması ve fizik zor, anlamıyorum, çok sıkıcı gibi nın gücünü artırır, gözlemin alanını genişletir.
düşüncelerden uzaklaşmak gerekir. Geçmişte fizik-
le ilgilenen bilim adamlarının hayatlarını, yaptıkları Günlük hayatta yaptığımız bir işi daha kolay
buluşları araştırmak ve o şartlarda büyük işler ba-
şardıklarını görmek, fiziğe karsı ilgimizi artıracaktır. yapabilmek için kullandığımız düzeneklere basit ma-
Belki o zaman fiziği öğrenmek daha da kolaylaşa- kinalar denir. Basit makinalar da fiziksel prensiplerle
caktır. Fizik konularına cesaretle yaklaşmalı, bu der- çalışır. Genellikle kuvvetten kazanç sağlamak için
si başarabileceğimize inanmalıyız. kullanılır.

Fizik dersinde başarılı olabilmek için ders son- Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen
rası düzenli ve programlı tekrar zorunludur. Konu ile
ilgili temel kavramlar iyi öğrenilmelidir. Anlaşılama- diğer bir fiziksel araçta mıknatısdır. Sanayide de
mıknatıslar : • Ağır demir parcalarını ve külçeleri-
ni taşimak için kullanilmaktadir. • Elektrik ölçüm ci-
hazlarında ,motorlarda, pusulalarda, hoparlörlerde,
teyplerde, video kasetlerinde, bilgisayar hafızaların-
da yine mıknatısları kullanırız.

36

Bir magnetik alan Evrenin doğuşunun ve gelişiminin anlaşılma-

içinde iletken bir çerçe- sını sağlar. Büyük Patlama ( Big Bang ), kara delik-
ve döndürülürse bu çer- ler, nötron yıldızları, galaksiler, kozmoloji, astronomi
çevede bir elektrik akımı gibi terimleri fizik aydınlatır.
oluşur. Jeneratörler bu
ilkeye dayanarak çalı- Elektronik, optik, tıp, inşaat, havacılık gibi
şır. Yani mekanik ener-
jiyi elektrik enerjisine çok geniş alanlarda kullanılan dayanıklı, güvenilir,
çevirirler. Jeneratörün uzun ömürlü, ucuz ve hafif malzemelerin araştırıl-
çalışması için elektrik ması ve geliştirilmesini sağlar.
motoruna, elektrik mo-
torunun çalışması için Çevre kirliliği, hava kirliliği ve bunların ozon
de jeneratöre ihtiyaç
vardır. Elektrik motorları tabakası üzerine dolayısıyla Güneş’ten artarak gelen
: • Çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrik süpürgesi, morötesi ışınların insan sağlığına etkilerini inceleye-
denizaltı gemileri ve daha birçok alet de kullanılır. rek bu durumun engellenmesini sağlamaya çalışır.

Üzerlerine düşen ışığın tamamına yakınını Tıpta; x ışınları, ses ötesi, Nükleer Manyetik

yansıtabilen yüzeylere ayna denir. Fiziğin inceleyip Rezonans ( NMR ) gibi temel fizik ilkeleri kullanıla-
tanımladığı aynaları da günlük hayatımızın birçok rak insan vücudu taranır, bulgular belirlenir ve teda-
alanında kullanırız. vide kullanılır.

Fiziğin diğer bir konusu olan basıncın günde- Adli Tıp alanında; elektron mikroskopları ve

lik yaşantımıza getirisi çok büyüktür. Bıçağı bilediği- güçlü bilgisayar kullanarak, cinayet ya da silahlı
mizde yüzey alanı küçülür, ve basınç artar. Çivinin soygun gibi olayları çözmede fizik polise önemli bir
ucunun sivri olması halinde basınç büyük olur ve yardımcıdır.
duvara daha kolay çakılır. Kar ayakkabısıyla kara
daha az batarız. Çatalların uçlarının sivri olması ba- Savunma sanayinde; mikrodalgalar, lazerler,
sıncın artması ile doğru orantılı olarak yiyeceklere
daha kolay batmasını sağlar. kızılötesi ışınlar ve uydular kullanarak savunma sis-
temlerinin araç ve gereçlerinin araştırılması ve ge-
Su cenderelerinin veya pascal prensibinin liştirilmesinde fizik kullanılır.

günlük hayatta birçok uygulamaları vardır. Yıkama Elektrikli bir aygıt kullanıyorsanız, işte yine
yağlama sistemlerinde arabaların kaldırılmaları, hid-
rolik frenler, damperli arabaların hidrolik sistemleri, fizik tam orada.
emme-basma tulumbalar, birleşik kaplar ve buna
benzer birçok sistemlerde pascal prensibi geçerlidir. Özlem GÖREN
Fizik Öğretmeni
Yerin derinliklerindeki bir suyu veya petrolü

yeryüzüne çıkartırken tulumbaları kullanırız. Tulum-
balar da fiziğin prensiplerine dayanılarak oluşturul-
muş icatlardır.

İnsanları, yükleri bir yapının bir katından

ötekine ya da daha yüksek yerlere çıkarıp indiren
elektrikle işleyen fiziksel araca asansör denir. Asan-
sörlerin bize sağladıkları yararlar saymakla bitmez.
Yüksek apartman dairelerinde yaşayan insanların
gündelik hayatta kullandıkları asansör vazgeçilmez
bir araçtır.

İletişim sistemleri, vazgeçilmezimiz cep tele-

fonları , enerji üretimi , nükleer enerji, güneş enerji-
si, rüzgar enerjisi ve halen kullanılmakta olan enerji
üretme yöntemlerinin etkinliğini fizikten yararlana-
rak artırırız.

37

Dünya Gençler Boks

Şampiyonası’nda Altın Madalya

Kazanan Sporcumuz Hareket eksikIiği her
Tuğrulhan Erdemir insanda iyi kondisyonu
İle Röportaj yok eder, hareket ve
metedoIojik fizikseI egzersiz ise onu ko-
rur ve sürdürebiImesini sağIar.
EfIatun

Tuğrulhan ERDEMİR kimdir?
T.Erdemir: 03.01.1999 Kars Merkez doğumluyum.

İlk ve ortaokulu Kars Atatürk İÖO’da okudum. Liseyi ise
İmam Hatip Lisesinde 12. sınıfta okumaktayım.

Boks sana neyi ifade ediyor?
T.Erdemir: Boks benim için vazgeçilmez bir şey. Boks

hayatıma girdikten sonra yaşamak benim için daha an-
lamlı hale geldi. Bu spor hayatıma girdikten sonra sosyal
çevrem genişledi, çok sayıda arkadaş edindim.

Boks dışında diğer hobilerin neler ?
T.Erdemir: Yüzme ve maç izleme boks dışında yap-

mayı sevdiğim şeyler arasında. Ailemle vakit geçirmeyi
seviyorum. Antrenmanlar çok yoğun şekilde devam edi-
yor. Bu nedenle kendime çok zaman ayıramıyorum.

Boksu seçme amacın nedir?

38

T.Erdemir: Öyle özel bir ne- mumuz boksa şiddet içerikli ol- büyütmemi sağladı.
deni yok, spor amaçlı başladım. ması nedeniyle hoş bakmıyor. Bu
Çünkü spor yapmayı seviyorum. sporun zarar verdiğini düşünüyor. İmam hatipli bir dünya şam-
Zamanla boksa olan yeteneğim Bence bu algının değişmesi gere- piyonu olmak nasıl bir duy-
çevrem tarafından fark edildi. Bu kiyor. Çünkü bizler şiddet uygula- gu?
branşta kendimi geliştirmeye baş- mak, insanlara zarar vermek ni-
ladım. Bu sporu şiddet uygulamış yetinde değiliz. Maksadımız spor T.Erdemir: 10 numara... Öğ-
olmak için yapmıyorum amacım yapmak. retmenlerim ve arkadaşlarım her
spor yapmak ve bu sporda iler- zaman yanımdaydı, desteklerini
lemek. Umarım her müsabakada Bu spor dalına başlamak iste- hiç esirgemediler. Onların yanım-
birincilik elde eder, ülkemizi en iyi yenlere neler önerirsin? da olması benim için çok önem-
şekilde temsil ederim. li. Bu başarımda büyük katkıları
T.Erdemir: Ben gençlerin za- oldu.
Bu spor dalında buralara ka- rarlı alışkanlıklar edinmeleri yeri-
dar gelebileceğini düşünüyor ne sporun herhangi bir dalıyla il- Maça çıkmadan önce yaptığı-
muydun? gilenmeleri gerektiği taraftarıyım. nız bir ritüel, dua veya uğuru-
Bu ister boks olsun ister futbol… na inandığın bir şey var mıy-
T.Erdemir: Aslında hayır. Ama Çünkü spor insanı kötü işlerden dı?
zamanla elde ettiğim başarılar uzaklaştırır.
kendime olan güvenimi arttırdı. T.Erdemir: Ringe çıkmadan
Ve neticede de böyle birinciliklere Şampiyon olduktan sonra ha- önce mutlaka annemi arar, dua-
imza attım. Fakat hedefim daha yatında neler değişti? larını alırım. Çünkü uğruna inan-
büyük galibiyetler elde etmek. dığım tek şey, dualar.
T.Erdemir: Şampiyonluğu-
Toplumumuzda boksa verilen mun maddi ve manevi birçok M.İkbal GÜL
değeri nasıl buluyorsun? getirisi oldu. Toplum içindeki say- Ö.Yasin YERLİ
gınlığım, arkadaşlarımın, ailemin
T.Erdemir: Maalesef toplu- bana olan inancı arttı. Hedeflerimi

39

Açlık Hakkında… ...öyle uzun süre aç kalmaktadır ki
yemek bulduğu zaman bile yiyemez.
Çünkü midesi artık yemekleri kabul
etmez.
Yediği şeyleri kusar...

Norveçli büyük romancı Knut adı hiç zikredilmeyen, kahrama- da kovulur. Banklarda uyur.
Hamsun’un ününü tüm dünyaya nımızın kendisine taktığı lakap… Kahramanımız bazen yazdığı
duyuran en önemli eseri hiç şüp- Kristiania’da yaşayan tek ideali
hesiz Açlık’tır. İnsanın tüm güç- yazar olmak olan, adeta yazar ol- makalelerinden para kazanır; fa-
lüklere karşı mücadele etmesi ge- mak için yaşayan Andreas, çoğu kat bu para kahramanımıza çok
rektiği ve hiçbir zaman ahlak dışı zaman aç gezen ve tek geçim kısa bir süre yeter. Parası bittikten
davranışlarda bulunmaması ge- kaynağı yazdığı makaleleri olan, sonra kahramanımız yeniden aç
rektiği fikri üzerine oturtulmuş bu park ve mezarlıklarda sabahlayan, dolaşmaya başlar. Kahramanımız
roman, dünya edebiyatının başya- gururlu bir gençtir. Kahramanımız öyle uzun süre aç kalmaktadır ki
pıtları arasında yer alır. Eserin çe- romanın büyük bir bölümünde yemek bulduğu zaman bile yiye-
virisini yapan Behçet Necatigil’in aç ve yorgundur. Bu açlığının en mez. Çünkü midesi artık yemek-
de elbette bu durumda payı yad- büyük neseni ise yüksek ahlakı leri kabul etmez. Yediği şeyleri
sınamaz. Çünkü çeviri en az ro- ve aşamadığı gururudur. Bazı za- kusar.
manı yazmak kadar mühim bir manlarda açlığını gidermek için
meseledir. Başka bir dile çevirme- yol kenarlarında bulduğu taş ve Bazı zamanlarda kahramanı-
nin yanında o kültüre adapte de ağaçları kemirir, bazen yerde bul- mız öyle zor durumlara düşer ki
etmek gereklidir. Necatigil’in akıcı duğu bir portakal kabuğunu ke- gururundan taviz verip sahtekarlık
dili bizlerin gerçek manada Açlık’ı mirmek zorunda kalır, bazen yol- yapar ;fakat bunu hazmedemez
hissetmemizi sağlamıştır. da bulduğu bir yoncayı yer, bazen ve hemen yaptığı sahtekarlık yü-
de kasaplara yalan söyleyerek bir zünden ağlamaya başlar. İlerdeki
Andreas Tangen; romanda günlerde bir gemide ne iş olursa
parça kemik alır; fakat yapacağını söyler ve Kristiani’dan
kemiği yerken küçük et ayrılır.
parçalarını kusar. Bazı
zamanlarda ise dilinin Roman esasen yazarının ya-
altına bir taş koyarak aç- zar olma serüveninden izler taşı-
lığını bastırmaya çalışır. maktadır. Knut Hamsun da tıpkı
Gururunu bir kenara bı- Andreas gibi fakir bir ailenin ço-
rakıp dilenmeye kalkışır; cuğudur.
fakat bir şey elde ede-
mez. Açlıktan hareket Yener ÖTÜNÇTEMUR /12B
edecek hali kalmamış-
tır. Rehineye gidip ce-
ketinin dört düğmesini
vermeye çalışır. Adam,
bunu da kabul etmez.
Oradan ayrılırken bir
dostu ile karşılaşır. Ar-
kadaşı da fakir biridir.
Fakat ona acır ve bir
miktar para verir. And-
reas bir hafta tok gezer.
Parasını ödeyemediği
için kaldığı pansiyondan

40

Bazen Yüklemsiz Cümleler

Öldürür İnsanı Bana “Seni anlamıyorum.” demen hak
etmediğim bir övgü, fakat senin de hak
etmediğin bir sövgüdür.
Halil Cibran

Kerim Coşar DERELİ Rehber Öğretmen Bazen yüklemsiz cümleler öldürür insanı
Bazen de sesini duymaz ya Tanrı
Güzel bir rüyadan uyanırsın ya sabahleyin
Üşümeye başlar ya ellerin
Bazen koşarsın ya sevdiğine
Anlamaz ya seni karanlık cadde
Yürüdüğün kaldırımlar sokaklar
Kirpiğini yoran rüzgar
Geri gelmeyecek her sonbahar
Hani bağırırsın ya avazın çıktığı kadar
Üzerine çullanır ya dört duvar
Boğulursun ya sorulardan
Boşluklarda kaybolursun ya her zaman
Umutların söner ya bir mumla birlikte
Onu özlersin ya seyrettiğin her filmde
Kokusunu eşyalarında ararsın ya
Bakışlarını göremezsin ya her baktığında aynaya
Hiçbir yeşil benzemez ya gözlerine
Başlarsın ya onu aramaya karanfilin beyazında
Düşlerin kapılır ya bir seher yeline
Her şeyi bırakarak geride
Gözünü her kapadığında
Gelir ya aklına alışkanlığın
Başlar ya yüreğinde bir yangın
Bazen yüklemsiz cümleler öldürür insanı
Bazen de sesini duymaz ya Tanrı
Bazen de onsuzluk korkusu vardır ya
Yarında saklı…

2016-2017 41
Etkinliklerimiz… Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz, şahsın
görünür rütbe-i aklı eserinde..
Ziya Paşa

Genç Bilaller Ezan Yarışması Kars AİHL’de, 02.11.2016 tarihinde Çok
Amaçlı M. Akif Ersoy Konferans Salonunda “
Kuran-ı Kerim’i Genç Bilaller Ezanı Güzel Okuma “ yarışması
Güzel Okuma Yarışması gerçekleştirildi.

01.11.2016 tarihinde Kars AIHL’de Çok Amaçlı Anadolu imam hatip liseleri arasında
M. Akif Ersoy Konferans Salonunda “Kur’an-ı Keri- gerçekleştirilen “Genç Sadâ” Kur’an-ı Kerim’i
mi güzel Okuma Yarışması” gerçekleştirildi. Güzel Okuma, “Kur’an’ın Genç Muhafızları”
Hafızlık, “Genç Bilâller” Ezan Okuma, “Genç
Yarışmaya öğrenci ve öğretmenlerin büyük il- Hatipler Minberde” Hutbe Okuma yarışmala-
gisi ve katılımı oldu. Çeyrek altın ve gram altının rı; yeni eklenen yarışmalarla birlikte Türkiye
verildiği yarışmada 22 öğrenci kıyasıya yarıştı. Öğ- genelinde büyük bir heyecan oluşturmaya ve
renciler bu tür yarışmaların mesleğe hazırlanma okullarımıza canlılık getirmeye devam ediyor.
anlamında çok faydalı olduğunu belirtti. Bu kapsamda yarışmalara katılarak mesleki
yeterliklerini geliştirmek veya kabiliyetlerini
sergilemek isteyen 18 öğrencimiz yarışmada
büyük efor sarf etti. Öğrencilerimizi tebrik edi-
yor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Hutbe Okuma Yarışması

01.11.2016 tarihinde Kars AIHL’de Çok Amaçlı
M. Akif Ersoy Konferans Salonunda “Hutbe Okuma
Yarışması” gerçekleştirildi.

Yarışmaya öğrenci ve öğretmenlerin büyük il-
gisi ve katılımı oldu. Çeyrek altın ve gram altının
verildiği yarışmada 20 öğrenci kıyasıya yarıştı. Öğ-
renciler bu tür yarışmaların mesleğe hazırlanma
anlamında çok faydalı olduğunu belirtti.

42

İlahi Korosu

KARS-Anadolu İmam-Hatip Lisesinde okulumuz
Meslek Dersleri Öğretmeni Aykut ÖZER başkanlığın-
da, her sınıftan ( 9-10-11-12 ) gönüllü 30 öğrenciyle
ilahi korosu oluşturuldu.

Bu koronun amacı;
-öğrencilerimizin seslerini eğitmek ve tilavetle-
rini güzelleştirmek olup alanında uzman kişiler ye-
tiştirmek
-toplumun her kesiminden gelebilecek nişan,
nikah, sünnet, düğün ve mevlit taleplerine hazır bir
imam-hatip öğrencisi olmalarını sağlamak,
-bunları dini musiki, ilahi koroları, kaside ve sanatlarla süslenmek, halkın bu tür taleplerini yerine
getirmek,
-makamla mevlit, ezan, Kur’an-ı Kerim okuma konularında donanımlı olmalarını sağlamaktır.

Kuran-ı Kerim Sınıfı

43

Camide Staj Uygulaması

Kars / Merkez Kars Anadolu İmam-Hatip Lisesi
camide staj uygulaması ile yaparak-yaşayarak öğ-
renme gerçekleştiriyor. Kars Anadolu İmam-Hatip
Lisesi geçen sene olduğu gibi bu sene de tüm 11.sı-
nıf öğrencilerine yönelik “ Camide Staj Uygulaması”
nı merkez ve merkeze bağlı köylerdeki (toplam 25
farklı cami) camide başlattı.

Bugün Sizdeyiz Projesi

Kars Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak
07.11.2016 tarihi itibariyle “Bugün Sizdeyiz” adlı
bir projeyi başlatmış bulunmaktayız . Kars Anado-
lu İmam Hatip Lisesi olarak 07.11.2016 tarihi iti-
bariyle “Bugün Sizdeyiz” adlı bir projeyi başlatmış
bulunmaktayız. Bu proje kapsamında okulda görev
yapan tüm idareci ve öğretmenler ev ziyaretleri ya-
parak okul dışında öğrenci ve velilerle görüşüyor.

Öğretmenler, öğrencilerin aileleri ile tanışıp,
yaşadığı ortamı yakından gözlemliyor. 2016-2017
eğitim öğretim yılında şu ana kadar 15 aile ziya-
ret edildi.

Okul Futbol Takımı

Kars AİHL Futbol Takımı,
2016-2017 futbol sezonunu
açtı. 2016-2017 eğitim ve öğ-
retim yılında kültürel ve bilim-
sel faaliyetlerle birlikte sportif
aktivite ve yarışmalarla da ön
planda olmanın haklı gururunu
yaşıyor. Her sene olduğu gibi
bu sene de hazırlıklarını er-
kenden tamamlayan Kars AİHL
Futbol Takımı, rakiplerine mey-
dan okuyor.

44

Kort Tenisi Takımı

Kars Anadolu İmam Hatip Lisesi Kort Tenisi
Takımı, 25.11.2016 tarihinde Haydar Aliyev Spor
Salonunda Özel Final Temel Lisesi ile kort teni-
sinde karşı karşıya geldi. Oldukça çekişmeli ge-
çen maçta setler iki iki bitti. Eşlilerde de eşitliğin
bozulmadığı maçta tie-break setinde Kars Ana-
dolu İmam-Hatip Lisesi maçı kazanmayı başar-
dı. 28.11.2016 tarihinde ise Kars Spor Lisesiyle
karşılaşan okulumuz 4-0 yenerek il birincisi oldu.
Okulumuz Spor Takımına ve öğretmenimiz İbra-
him Çetinkaya’ya emeklerinden dolayı teşekkür
ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Okul Meclisi Çalışmaları

Kars Anadolu İmam-Hatip Lisesi Okul
Meclisi, 07.12.2016 tarihinde her seviye-
den öğrencinin temsiliyle toplandı. Cum-
huriyetimizin demokrasi ile güçlendirilme-
si; öğrencilerimizde yerleşik bir demokrasi
kültürünün oluşturulması, hoşgörü ve ço-
ğulculuk bilincinin geliştirilmesi, kendi kül-
türünü özümsemiş, millî ve manevî değer-
lere bağlı, evrensel değerleri benimseyen
nesillerin yetiştirilmesi; öğrencilere seçme,
seçilme ve oy kullanma kültürünün ka-
zandırılması; katılımcı olma, iletişim kura-
bilme, demokratik liderliği benimseyebil-
me, kamuoyu oluşturabilme, becerilerinin
kazandırılması amacıyla ve okula dair bir
takım kararlar almak için bir araya geldi. Öğrenciler oldukça verimli geçen toplantının devam ederek gele-
nekselleşmesi gerektiğini ifade ettiler.

Mevlid Kandili Programı

Kars AİHL ve ilahi korosu
Mevlid Kandilini 11.12.2016 ta-
rihinde Kars’ın en büyük camii
olan Evliya Camiinde idrak etti.
Bu kapsamda ilahi koromuz
Süleyman Çelebinin mevlidini
okudular, salat-ü selam getir-
diler ve Kur’an-ı Kerim tilavet
ettiler. Program okulumuz öğ-
rencilerinin duası ile son buldu.
Programın hazırlanmasında
emeği geçen herkese teşekkür
ediyoruz.

45

Mehteran Takımı

Kars Anadolu İmam-Hatip Lisesi Mehte-
ran takımı 11.11.2016 tarihi itibariyle alanında
ehil öğreticilerin riyasetinde çalışmalara başla-
dı. Bu kapsamda önce mehter takımında gö-
rev alacak öğrenciler belirlendi ve çalışmalara
başlandı. Mehter takımı her sene olduğu gibi
bu sene de önemli gün ve gecelerde ayrıca
okul tarafından organize edilen programlar-
da görev alarak Karsımızın ve okulumuzun
medar-ı iftiharı olmaya devam edecektir. Öğ-
rencilerimizin yetiştirilmesinde emeği geçen
herkese teşekkür ederiz.

Halep’e Yardım Kampanyası

Kars Anadolu İmam-Hatip Lisesi 10.12.2016
tarihinde Halep’e yardım kampanyası başlattı. Bu
kapsamda öğretmenlerimizin ve duyarlı vatan-
daşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği kampanyada 5
gün içerisinde toplam 3600 TL yardım toplandı.
Toplanan yardımlar banka hesabına yatırılarak
gerekli yerlere ulaştırıldı. Kars AİHL, mazlum ve
mağdur milletlerin yanında ve mazlumdan yana
zalime karşı olduğunu gösterdi. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

TÜBİTAK Faaliyetleri

Kars AİHL,15 Ekim 2016 tarihi itibariyle
TÜBİTAK yarışmalarına start verdi. TÜBİTAK-
Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığınca lise
öğrenimine devam etmekte olan öğrencileri temel,
sosyal ve uygulamalı bilim alanlarında çalışmalar
yapmaya teşvik etmek, çalışmalarını yönlendirmek
ve mevcut bilimsel çalışmalarının gelişimine katkı
sağlamak amacıyla Biyoloji, Coğrafya, Değerler
Eğitimi, Fizik, Kimya, Kodlama, Matematik,
Psikoloji, Sosyoloji, Tarih, Teknolojik Tasarım,
Türk Dili ve Edebiyatı alanlarında Lise öğrencileri
araştırma projeleri düzenlemektedir. Bu kapsamda
Kars AİHL’de 5 öğretmen ve 50 öğrenci ile projelere
yoğun bir katılım sağlamaktadır. Öğrencilerimize
proje çalışmalarında başarılar dileriz.

Satranç Kursu 46

KARS AİHL spor kulübü 08.11.2016 tarihi Öğretmenler Günü Yemeği
itibariyle satranç kurslarına başladı. Okulumuz
spor kulübü satranç kursu için okulda gerek- Kars AİHL 23.11.2016 tarihinde
li duyuruları yapmış ve öğrencilerin katılımını okul idarecileri ve öğretmenleri yemek-
sağlamıştır. Bu kapsamda kursa birçok öğrenci te buluştu. Kars AİHL 24 Kasım Öğret-
başvurmuş gerekli hazırlıklardan sonra alanın- menler Günü münasebetiyle öğretmen-
da ehil hocalarımızın riyasetinde çalışmalara lere yemek düzenlediler. Okulda görevli
başlanmıştır öğretmen ve idarecilerin aileleriyle ka-
tıldıkları yemeğe okul aile birliği yöne-
Hadis Yarışması tim kurulu da katıldı.

Kars AİHL, 11.12.2016 tarihinde hadis
yarışmasını başlattı. Bu kapsamda önce
yarışmaya katılacak öğrenciler belirlendi
sonrasında ise yarışma hakkında bilgi
verildi. Oluşturulan komisyon mart ayına
kadar yarışmacı öğrencileri belirli aralıklarla
dinleyerek yarışmaya hazırlayacaklar.
Komisyonda görev alarak emek veren
öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz.

Safahat’tan Şiir Okuma Yarışması

Okulumuz 10/A sınıfından Mu-
hammed İkbal GÜL adlı öğrencimiz
Safahat’tan Şiir Okuma Yarışması’nda
BİRİNCİ oldu. “Atiyi Karanlık Görerek
Azmi Bırakmak” adlı şiir ile yarışmaya
katılan öğrencimize bu süreçte rehber-
lik eden Türk Dili ve Edebiyatı Öğret-
menimiz Beyza AKBABA’ya sonsuz te-
şekkürlerimizi sunuyoruz.

47

Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü


Click to View FlipBook Version