The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.
Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by kayaaytekin, 2022-01-26 15:11:45

S-386-4-birleştirildi

S-386-4-birleştirildi

getirilerinden biri, elektronik devre Pentium III yongası, tırnak büyüklüğünde Hızla gelişen üç alandan molekü-
üretiminin bugünkünden belki binler- bir alanda 9.5 milyondan fazla transistör ler biyoloji, geniş halk kitlelerinin en
ce kez daha ucuzlayacak oluşu. içeriyor. yakından izleyebildikleri alan. İnsan
genomunun tümünü haritalamamıza
Geleceğin entegre devreleri, sili- Enformasyonun fiziksel yapısının az kaldı. Bunun da ötesinde, genomun
kon yongalardan çok, fotoğraf filmleri- daha iyi anlaşılması, önemli bilginin hangi işlemleri kodladığı ve bunların
ne benzeyebilirler. Çünkü, bunlar bü- toplanması, saklanması işlenmesi ve nasıl bir işlevi olduğunu anlamaya baş-
külebilir plastik levhalar üzerine, kim- geri alınmasına katkı sağlayabilir. Ba- ladık. Olumlu ya da olumsuz olarak
yasal banyolarla işlenecekler. Her bir zıları, bilgiyle gereğinden fazla yükle- değerlendirilsin, bu durum, genetik
devre bileşeni, nereye tutunacağını nilmekten yakınıyor olsalar da, asıl so- açıdan değişikliğe uğratılmış bitki ve
belirleyen özel birer kimyasal iz taşı- runumuz büyük olasılıkla bunun tam hayvanlar yetiştirmemize olanak tanı-
yan karbon nanotüplerinden üretilmiş tersi. İnsanlar aslında ham, düzenlen- yor. Bunun da ötesinde, ilaçlar, belli
kablo ya da anahtar olacak. Nanomet- memiş bilgiyle yükleniyorlar. Bu ha- polimerler ve yeni malzemeler, hatta,
re düzeyinde bileşenlerden oluştukla- liyle tümüyle işlevsiz olan bu bilginin geniş bir organik olmayan madde yel-
rı için bu devreler, litografik süreçlerle yararlı bilgiye dönüştürülmesi, büyük pazesinin üretiminde de belirli işlev
üretilen bugünkü örneklerden çok ölçekte enerji ve zaman tüketimi ge- üstlenebilir.
daha yoğun ve hızlı olacak. Yine de, bu rektiriyor. İnternet üzerinde bir tara-
devrelerin, kablolama hatalarını ve ma aracı kullanıp da çoğunluğu hiç iş- Bir fizikçinin bakış açısıyla, üç di-
eleman kusurlarını kaldırabilen bir mi- lerine yaramayan binlerce adresten siplinin, nanoteknoloji, moleküler bi-
mariye sahip olmaları grekiyor; çünkü, oluşan listelerle karşılaşanlar bunun yoloji ve enformatiğin kesiştiği alan-
kimyasal süreçler sayımsaldırlar (ista- ne demek olduğunu bilirler. Bilginin dan büyüleyici atılımlar beklenebilir.
tistiksel) ve kimyasal yolla belirlenim- doğasını daha iyi anladıkça, karar ver- Bu durum, fiziğin öğretilme biçimini
ci bir sistem oluşturulması olanaksız- memize yarayacak bilgiyi düzenleyip de, yönetimini de değiştirecektir. Pek
dır. Bu devrelerin üretimi o kadar sunan makine ve algoritmalar üretme- çok akademik kuruluş, gelecekteki
ucuzlaşabilir ki, devreler tek bir yazılı- miz mümkün olacaktır. araştırmalarının disiplinlerarası yakla-
mı kendiliğinden içerecek biçimde, şımlar gerektireceğini öngörerek, bi-
uygulamaya özel üretilebilirler. Bu se- Nanoteknoloji sayesinde, atomları teker lim ve mühendislik organlarını yeni-
naryoya göre, devrelerin tasarımı, bir teker dizerek yazı bile yazmak olası. den yapılandırmaya girişti bile.
başka deyişle de insan yaratıcılığı
elektronik devrenin en değerli bileşe- Kapasite Patlaması
ni haline gelecektir.
Sözünü ettiğimiz alanların hepsi
Enformasyon için geçerli olan bir gerçek, gelişmenin
zamanla doğrusal değil üstel olarak de-
Devrimi ğiştiği ve değişmeyi sürdüreceği. Bu
ne demek? Bilgisayar yongalarını ör-
Geçtiğimiz 20 yıl içinde fizikçiler, nek alalım. Son 21 yılda ortaya çıkan 7
bilginin de fiziksel bir olgu olduğunun farklı yonga kuşağının herbiri, bir ön-
ve maddi evrenin yasalarının etkisi al- ceki kuşaktaki yongalarda kullanılan
tında olduğunun farkına vardılar. Bu dört katı sayıda transistör içeriyor. Bu
alandaki öncülerden biri, yine Richard süreç içinde, bilgisayarların bilgi sakla-
Feynman olmuştu ve kuantum bilgi- ma ve işleme kapasiteleri 47 yani 16
sayarlar, kuantum iletişim ve kuantum 000 katına çıkmış oldu. Yongaların hız-
ölçüm hakkındaki öngörüleri teknik lanması, bileşenlerinin küçülüp daha
ve popüler yayınlarda yankı bulmuştu. sıkışık biçimlerde birleştirilebilmeleri-
nin sonucu olarak ortaya çıktı.
Enformasyon bilimi, karadeliklerin
bilgiyi yuttukları durumda ne olduğu- Bu türden gelişmeler, 21 yıl önce
nu tartışan düşünce deneyleri sayesin- gerçekleşmesi mümkün olmayan, di-
de, karadelikler, evrenin sonu gibi ast- züstü bilgisayarlar, cep telefonları,
rofiziği ilgilendiren konulara ışık tut- ucuz sayısal fotoğraf makineleri, ve İn-
muştu. Büyük birleşik kurama boyut ternet gibi gelişmelere olanak tanıdı.
katabilecek olan bilimsel gelişmelerin, Her biri başlıbaşına üstel olarak ilerle-
parçacık çarpışmaları değil, enformas- yen nano-, biyo- ve enfo- teknolojilerin
yon biliminin kuantum mekaniği ve bileşimiyle, birkaç yılda, bugüne oran-
görelilikle ilgili yansımalarından gel- la 10 000 kat kapasite artışıyla karşılaş-
mesi olasıdır. Söz gelimi, kuantum mamız hiç de şaşırtıcı olmaz. Bundan
ışınlama (teleportasyon), kuantum hal- önemlisi, günümüzde olanaksız, pahalı
lerinin yıkıcı olmayan ölçümleri gibi ya da çok yavaş sayılan yeni ürünler ve
konulardaki kuramsal tartışmalar, ku- servislerin keşfine tanık olacağız. Bun-
antum kütleçekimine ışık tutabilir. lar çarpıcı gelişmeler olacak ve insa-

Ocak 2000

noğlunun bu kadar hızlı değişen çevre- Bakteriler, ortamdan demir iyonlarını İlk kez yıldızlararası araçlar gerçek-
ye uyumu gittikçe güçleşecektir. toplayıp, magnetit parçaları üretebiliyorlar. leşebilecek. Bunlar bir tenis topunun
yarı büyüklüğündeyken, bugün otobüs
Böyle olağanüstü hızlarla gerçekle- leri kadar kolay ve hızlı olacak. Dok- boyutlarında üretip fırlattığımız araçla-
şen atılımlarla baş edebilmek büyük torlar, hastalığa tanı koyup, bireyin rın tüm ekipmanlarının benzerlerini
beceri gerektiriyor. Eğer bir kişi ya da özelliklerine uygun özel geliştirilmiş taşıyor olacaklar. O kadar hafif olacak-
kuruluş, sözgelimi birkaç hafta geride tedaviler uygulayabilecekler. lar ki, fırlatılma masrafları dikkate de-
kalacak olursa, lideri bir daha yakala- ğer olmayacak. Taşıdıkları elektronik
masının olanaksız olması dışında, li- Genel olarak, tüketim ürünleri aygıtlar o kadar verimli çalışıyor olacak
derle aynı ivme ile ilerliyor olsa bile, ucuzlayacak ve bilgi, alabileceğiniz en ki, komşu yıldızlara yolladığımız araç-
sürekli daha da geriye düşecektir. Bu, değerli ürün haline gelecek. Bu geliş- lar, bugün kol saatlerimizde kullandı-
1980'lerde, dinamik rastgele erişimli meler, insan yaratıcılığını tümüyle öz- ğınız lityum pillerle bile çalıştırılabile-
bellek yongaları (DRAM) sektöründe gür kılma, yeni keşiflere olanak sağla- cek. Hedeflerine vardıklarında, bugün
ABD firmalarının başına gelmişti. O ma, genel sağlık durumumuzu iyileş- gezegenlere gönderdiğimiz araçların
sırada Asyadaki rakiplerinin gerisinde tirme, ve özgürlükleri koruma gibi geri gönderdiği görüntü kalitesinde ya-
kalan firmalar, piyasayı çoktan tümüy- alanlarda atılımlara gebe. Bununla bir- yın yapmaya başlayacaklar ve bu gö-
le terk ettiler. Üstel ilerleme, teknolo- likte, hükümet ya da kişilerin bu ola- rüntüler 22. yüzyıl bitmeden elimize
jik tahminleri de güvenilmez kılıyor. nakları kötüye kullanmaları büyük fe- ulaşmış olacak.
Dayanılan güncel veriler birkaç gün laketlere de yol açabilir. Birileri, bilgi-
gerideyse, ileriye dönük kestirimler, sayar virüsleriyle olağanüstü büyük fe- Bir başka olasılık, da üzerimizde
ne kadar ileriye bakıldığına bağlı ola- laketler yaratabilir, ya da gerçekliğe (belki de bedenimizde) taşıyacağımız
rak, yıllar ya da onyıllar mertebesinde müdahele edilmesi, George Orwell'in bazı aygıtlarla, tüm yaşam deneyimle-
hata içerebilir. 1984'ündeki gibi bir tablo yaratabilir. rimizi kaydedip, gerektiğinde izleme-
Böyle bir ortamda toplumun varlığını miz. Tüm hareketlerinin kaydediliyor
Elektronik endüstrisinde en belir- sürdürebilmesi için, insanların daha olması, insanın davranışlarını nasıl et-
gin gelişme, tek bir yongaya sığdırılabi- ahlaklı olmaları gerekecektir. kileyecektir? İnsanlar özel yaşamlarıy-
len transistör sayısıyla ilintili oldu. Bu la ilgili bilgileri korumak için ne gibi
alandaki ilerleme, Intel'in kurucuların- Lazerle sağlanan floresans, insan kromo- önlemler alacaktır?
dan birinin adını taşıyan Moore Yasa- zomlarının genetik parmak izini çıkarabiliyor.
sı'yla anılıyor. Başka alanlarda, gelişme, Gelecek Burada
bilginin aktarılma hızı ya da ilaç üretim
hacmi gibi değerler taşıyabilir. Nano-, Başlıyor
enfo- ve biyo- bilimlerin tümünde 21.
Yüzyılın başlarında üstel büyüme ger- Bu makale de dahil olmak üzere,
çekleşecek ve bunların herbiri en az bir geleceğe yönelik her kehanetin bazı
endüstri devrimiyle sonuçlanacak. alanlarda fazla iyimser, bazı alanlar-
daysa yetersiz kalması olasıdır. En bü-
Geleceği Öngörmek yük gelişmeleri atlamak işten bile de-
ğil. Gelecek yüzyıldaki bilim ve tek-
Yeni teknolojilerin nelere yol aça- noloji için şüpheye düşmeksizin yapa-
caklarını çekinmeden öne sürebiliriz? bileceğimiz en güçlü kehanet, bu yüz-
Nanoteknoloji, sıradan insanların, bu- yıldakinden çok daha farklı olacakları-
günkü süperbilgisayarlardan daha güçlü dır. Gelişmeleri izlemeyi sürdürdüğü-
bilgisayarları üzerlerinde taşımalarına müz sürece, yeni keşifler yapacak ve
olanak tanıyacak. Bu, saat biçiminde de bunları çevremizi değiştirmek için
olabilir, gözlük çerçevesinin bir köşesi- kullanmayı öğreneceğiz.
ne de saklanabilir, giysinizin ilmekleri-
nin arasına bile karışabilir. Bu bilgisayar Önümüzdeki yüzyıl, gerçekte bili-
kapasitesi insanların bilgilendirilmesi, min sona erdiği değil, daha başımızı
eğlendirilmesi ya da iletişimi için kulla- kaldırıp çevremize yeni yeni baktığı-
nılabilir. İnsanların yanlarında taşıya- mız dönem olacak. Bilinenden, bulu-
cakları elektronik bilgi dağarcığı, bugü- nandan çok daha fazla keşfedilecek
ne kadar yazılmış tüm kitapların içerik- şeyler olduğu kesin. Fiziğin sınırlarını
leri kadar büyük olabilecek. İnternet, zorlarken karşılaşılan engelleri ekono-
elektrik ya da su gibi, istendiği anda eri- mi, politika ve sosyoloji alanlarından
şilebilir olacak. İnsanlar, "giyilebilir" bil- kaynaklanıyor. Bu alanlardaki engelle-
gisayarlarla, bilgiye istedikleri yerde ve rin aşılması, bilimdeki engellerin aşıl-
istedikleri anda erişebilecekler. masından zordur.

Büyük olasılıkla, bir insanın tüm Williams, Stanley R.,
genomunu okumak, bugün manyetik “Industrial Revolutions in the 21st Century”, Physics World, Aralık 1999
rezonans araçlarıyla yapılan tanı işlem-
Çeviri: Özgür Kurtuluş

Bilim ve Teknik

Teknolojiyle Birlikte Gelen Sorun

Elektromanyetik

Kirlilik

Elektrik enerjisi, günlük yaşamı- Çevremizdeki lar yer alır. Kızılötesi ışınların dalgabo-
mızın artık vazgeçilemez bir öğesi du- yuysa 770 nm ile 1 mm arasındadır.
rumuna geldi. Onun sayesinde birçok EM Alanlar Elektromanyetik dalgalar, frekansları
işimizi bir düğmeye basarak yapıyoruz; ya da dalgaboylarıyla tanımlanır. Fre-
çevremizi aydınlatıyor, ısıtıyor, yiye- Işıma (radyasyon), enerjinin dalga kans ekseni üstünde, tüm elektroman-
ceklerimizi soğuk tutuyor, dünyanın (ya da parçacık) biçiminde uzayda ya- yetik dalga türlerini bir arada gösteren
hemen her yanıyla anında iletişim ku- yılması olarak tanımlanır. Elektroman- çizelgeye elektromanyetik tayf denir.
rabiliyoruz... Ne var ki yaşamımızı böy- yetik ışıma da elektrik ve manyetik Elektromanyetik tayfın bir ucunda ga-
lesine kolaylaştıran, ona renk katan alan dalgalarının uzayda (birlikte) iler- ma ışınları yer alır. Yüksek enerjili bu
elektrikli aygıtları kurarken ve kulla- lemesidir. Bu ilerleme ışık hızıyla olur. ışınların frekansları 1017 Hz’nin üzerin-
nırken çok dikkatli olmamız gerekiyor. Elektromanyetik ışımalarda iki dalga dedir; dalgaboylarıysa nanometre dü-
Çünkü elektriğin öldürücü bir etkisi tepesi arasındaki uzaklığa dalgaboyu zeyindedir. Bir elektromanyetik dalga-
de var. İnsan bedeninden geçecek 100 denir ve metreyle (m) ölçülür. Belli bir nın frekansıyla dalgaboyunun çarpımı
mA’lık bir akım ciddi yaralanmalara noktadan bir saniyede geçen dalga sabittir ve ışık hızına eşittir. Bu ne-
hatta ölüme bile yol açabiliyor. Elektri- sayısı da o ışımanın frekansıdır ve
ğin bu tehlikeli yanı en başından beri hertz (Hz) ile gösterilir. denle elektromanyetik dalgaların
biliniyordu. Ancak yaklaşık 25 yıldır, frekansları arttıkça dalgaboyları da
elektriğin bir başka yönünün de insan Elektromanyetik ışımanın küçülür. Tayfta gama ışınlarının
sağlığı üzerinde bazı olumsuz etkileri- birçok biçimi vardır. Örneğin hemen altında yine yüksek
nin olabileceği düşünülüyor; bu yönde görünür ışık bunlardan biridir.
araştırmalar yapılıyor. Bilim adamları- Bir başkası da bütün cisimlerin, bu enerjili x-ışınları yer alır. Tayfın öteki
nın üzerinde çalıştıkları bu yeni konu; arada bizim de yaydığımız kızılötesi ucundaysa “aşırı düşük frekanslı”
elektromanyetik alanların etkisi. Rad- ışınlardır. Evet, insanlar da elektro- alanlar vardır. Bunların frekansı 3000
yo ve televizyon vericileri, radarlar, tel- manyetik dalgalar yayarlar. Besinleri Hz’den düşüktür; dalgaboyları da bin-
sizler, mikrodalga fırınlar, tıbbi aygıtlar yakarak elde ettiğimiz ısının yaklaşık lerce kilometreyi bulur. Bunlara en
ve son olarak da cep telefonları... Son % 60’ı, 1012 Hz dolaylarında dalgalar güzel örnek, evlerdeki elektrikli alet-
elli yıl içinde elektromanyetik tayfın biçiminde çevreye yayılır. lerin ve elektrik hatlarının oluşturdu-
birçok bölümündeki enerji türleri gün- ğu 50 Hz frekansındaki elektromanye-
lük yaşamımızda birer birer kullanıl- Görünür ışığın dalgaboyu 400 ile tik alanlardır.
maya başlandı. Bunların yanında bir de 770 nm [nanometre (nm), metrenin
evlerimizdeki elektrikli aletlerin, onla- milyarda biri] arasındadır. Bu aralıkta, Elektromanyetik alan (EMA) teri-
rın kablolarının, iş ve büro makineleri- görünür ışığı oluşturan mor, mavi, ye- mi, belirli bir yerde elektromanyetik
nin, elektrik iletim ve dağıtım hatları- şil, sarı, turuncu ve kırmızı renkli ışın- enerjinin varlığını göstermek için kul-
nın, bilgisayar ekranlarının vb. yaydığı lanılır. Elektromanyetik alanların iki
elektromanyetik alanlar var. Her geçen Dünya bileşeni vardır: elektrik alan ve man-
gün biraz daha fazla elektromanyetik yetik alan. Elektrik alanların şiddeti
alan ve dalgaların etkisinde kalıyoruz. 11o metre başına düşen gerilim (V/m) ile
Dünyada ve özellikle de büyük kent- ölçülürken manyetik alanın ölçü biri-
lerde tam bir elektromanyetik kirlilik Ekvator mi Tesla’dır. Yaygın olarak kullanılan
egemen. Doğada bulunan düzeyin çok bir başka birimse Gauss'tur (G).
üstündeki bu alanların insan sağlığı Manyetik Dönüş Kuvvet
üzerindeki olası etkileri son yıllarda bi- Eksen Ekseni Çizgileri Elektrik ve manyetik alanların
lim adamlarının sürekli tartıştıkları bir özellikleri farklıdır. Dolayısıyla bu
konu. Kamuoyu da bu tartışmanın so- Dünyanın, sıvı metal çekirdeğinin hareketin- alanların canlıların biyolojik yapıları
nuçlarını merakla bekliyor. den kaynaklanan doğal manyetik alanı vardır. üzerindeki etkileri de değişik olur. Bu
alanların insanları nasıl etkilediği daha
tam olarak anlaşılmış değil. Ama yapı-
lan çalışmalar; manyetik alanların,
elektrik alanlara göre daha etkili oldu-

Bilim ve Teknik

ğunu düşündürtüyor. Örneğin elektrik kici sonuçlara ulaşıldı. Örneğin tim hattı yakınlarında yaşayan insanlar
alanlar duvarlardan geçemez; hatta in- 1994’te ABD'de ve Finlandiya’da ya- üzerinde, özellikle de çocuklar üzerin-
san derisinden bile geçerken şiddeti pılan araştırmalar, elektromanyetik de yapılıyor. Yaşam biçimleri nedeniy-
çok düşer. Öte yandan manyetik alan- alanların çok sık etkisinde kalan işçi- le çocuklar, üzerlerinde gözlem yapıla-
lar, özel olarak üretilmiş kimi madde- lerde alzheimer hastalığının normal in- bilme bakımından yetişkinlere göre
ler dışında, hemen hiçbir engel tanı- sanlara göre erkeklerde 4,9 kat, kadın- daha uygunlar. Çünkü yaşam alanları
maz. Elektrik alanlar insan bedeninin larda da 3,4 kat daha çok görüldüğünü yetişkinlere göre daha sınırlı. Çalışmı-
yüzeyinde zayıf akımlar oluşturur; ortaya koydu. 1998’de gerçekleştirilen yorlar. İşyerlerinde kanser yapıcı kim-
manyetik alanlarsa bedenin içine gire- bir başka araştırmada da radyo opera- yasal maddelerin ya da başka manye-
rek bu tür zayıf akımların iç organlarda törleri, endüstriyel donanım işçileri, tik alanların etkisinde kalma olasılıkla-
bile oluşmasına yol açarlar. Gerçekte veri işleme aygıtı tamircileri, telefon rı yok.
değişken manyetik alanlar, çevrelerin- hattı işçileri, elektrik santralları ve tra-
de bulunan tüm iletkenlerde (insan fo merkezlerinde çalışan işçilerle film Elektromanyetik alanlarla kanser
bedenini de bir iletken olarak düşüne- makinistlerinde alzheimer hastalığı, arasında ilişki olup olmadığını araştıran
biliriz) akım oluştururlar. Bu akımların parkinson hastalığı ve başka birtakım istatistiksel çalışmaların yanı sıra labo-
yönü manyetik alana diktir. nörolojik bozuklukların daha çok gö- ratuvarlarda da deney hayvanları üze-
rüldüğü ortaya çıktı. rinde “aşırı düşük frekanslı” elektro-
Dünyamızın, sıvı haldeki metal çe- manyetik alanların etkileri araştırılıyor.
kirdeğinin hareketinden kaynaklanan Asıl merak edilen konuysa, elek-
doğal bir değişken (AC) manyetik ala- tromanyetik alanların kanserle bir iliş- Elektrik Hatları
nı vardır. Bu manyetik alanın şiddeti kisinin olup olmadığı. Bu konuyla ilgi-
30-100 µG’tur (Dünya’nın bir de yakla- li istatistiksel araştırmalar elektrik ile- Genellikle kentlere uzak bölgeler-
şık 0,5 Gauss’luk DC manyetik alanı deki santrallarda üretilen elektrik
vardır). İnsan bedeninde de değişik Frekans (Hz) enerjisi, gerilim düzeyi yüksek iletim
manyetik alanlar bulunur. Örneğin 0,1- hatlarıyla, (Türkiye’de 380 kV ve 154
20 Hz arasındaki beyin dalgaları 10-8 1021 kV) kentlere taşınır. Kentlerin girişleri-
G’luk (bir gaussun, yüz milyonda biri) ne kurulan büyük trafo merkezlerinde
bir manyetik alan oluşturur. Zedeli İyonlaştıran 1020 Gama orta gerilime (Türkiye’de 33 kV, 15 kV
kalp kası 3x10-7 G, karın kasları 10-6 G, Işıma Işınları ya da 10,5 kV) düşürülür. Orta gerilim
akciğerler 3x10-5 G, gözler 10-7 G’luk hatlarından bir bölümü çevre ilçe ve
manyetik alan oluştururlar. Görüldüğü 1019 köylerdeki dağıtım trafolarını bir bölü-
gibi insan bedenindeki doğal manyetik mü de kent içindeki dağıtım trafolarını
alanlar 10-9–10-6G arasında değişirken 1018 besler. Dağıtım trafolarına orta gerilim
dünyanın AC manyetik alanı da 10-5 G düzeyinde gelen elektrik, bu trafolarda
düzeyindedir. Ne var ki elektrik hatla- 1017 220 V’lik kullanım düzeyinde düşürü-
rından ev aletlerine değin, insan yapısı X Işınları lerek evlere ve işyerlerine dağıtılır.
elektrik sisteminin tüm öğeleri bu do-
ğal değerlerin çok üzerinde manyetik 1016 Morötesi Işınlar Bütün ülkeyi bir ağ gibi saran ile-
alanlar oluştururlar. Bizler de günde 1015 Görünür Işık tim ve dağıtım hatları ve bu hatlar üze-
yirmi dört saat yılda 365 gün bu man- rindeki küçüklü büyüklü on binlerce
yetik alanların etkisinde yaşarız. 1014 trafo merkezi, çevrelerinde elektro-
Kızılötesi manyetik alanlar oluşturur. Bu alanla-
Evrimin herhangi bir aşamasında rın insan sağlığına hangi eşik değerin-
insan ya da öteki canlı türleri, bu den- 1013 Işınlar den sonra zararlı olmaya başladığı hâlâ
li yoğun bir biçimde elektromanyetik bilinmiyor. Yine de bilim adamlarının
alanların etkisi altında hiç kalmamıştır. 1012 kabul ettikleri kimi referans değerleri
Bunun doğal sonucu olarak insanın ve var. Bu değerler; elektrik alanları için
öteki canlıların bunlara karşı bir ko- 1011 Mikrodalgalar
runma mekanizması geliştirmiş olması
beklenemez. Öte yandan tıp alanında EHF 10.000.000.000 1010
ve elektrik teknolojisindeki baş dön-
dürücü ilerlemelere karşın, elektro- SHFİyonlaştırmayan 1.000.000.000 109
manyetik alanların biyolojik dokulara Işıma UHF 100.000.000 108
ve insan sağlığına etkileri, üzerinde az
çalışılan konular olmuştur. Bu nedenle VHF 10.000.000 107
de bu konuda görece az şey bilinir; hâ-
lâ çok tartışmalı bir konudur. HF 1.000.000 106

Son 30 yılda başta ABD ve Avrupa LF 100.000 105 Radyo
olmak üzere tüm dünyada bu alanda
yüzlerce araştırma yapıldı; hâlâ da ya- Dalgaları
pılıyor. Kimi araştırmalarda dikkat çe-
VLF 10.000 104

ULF 1.000 103

ELF 100 102

10 101

Kısaltmalar: HF = Yüksek Frekans
EHF = Aşırı Yüksek Frekans LF = Düşük Frekans
SHF = Süper Yüksek Frekans VLF = Çok Düşük Frekans
UHF = Ultra Yüksek Frekans ULF = Ultra Düşük Frekans
VHF = Çok Yüksek Frekans ELF = Aşırı Düşük Frekans

Ocak 2000

1-10 V/m arası ve manyetik alanlar için Uzaklık 15 cm 30 cm 60 cm 120 cm manyetik alanlar arasında kuşkuya yer
de 1-3 mG’tur. İletim hatlarının çoğu- bırakmayacak biçimde bir ilişki oldu-
na 50-75 m yaklaşıldığında bu değerle- Banyoda ğu kanıtlanmadı.
re ulaşılır. Sokaklar boyunca uzanan
alçak gerilim dağıtım hatları için bu Saç Kurutma Makinesi 300 1 - - Birçok bilim adamı, elektromanye-
uzaklık daha düşüktür. Hattaki ilet- tik alanların kanser yaptığına inanıyor.
ken sayısı ve o anki akım miktarına Traş Makinesi 100 20 - - Yalnızca kanser mi? Düşük, ölü do-
göre bu uzaklık da değişir. Elektrik ğum, depresyon, intihara yönelme, alz-
hatları ve trafo merkezlerine çok yakın Çamaşır Makinesi 20 7 1 - heimer hastalığı, parkinson hastalığı
oturanlar bu alanlardan etkilenir. vb. daha birçok hastalıkla elektroman-
Mutfakta yetik alanların ilişkisi olduğundan kuş-
İletim ve dağıtım hatlarının insan kulanılıyor. Ancak ne kanserin ne de
sağlığı üzerindeki etkileri 20 yıldır bir- Blender 70 10 2 - öteki hastalıkların elektrik hatlarıyla
çok epidemiyolojik (tıbbın, insan top- ilişkisi olduğu bir türlü kanıtlanamıyor.
luluklarında hastalıkların dağılımını ve Kahve Makinesi 7 10 2 - Birçok bilimsel çalışma yapılmasına
bu dağılıma yol açan etkenleri istatis- karşın, bu çalışmaların sonucunda bir-
tiksel yöntemlerle araştıran bir dalı) Bulaşık Makinesi 7-- - biriyle çelişen birçok da rapor çıkmış
araştırmaya konu oldu. Bunların kimi- ortaya. Bilim adamları elektromanye-
lerinden korkutucu sonuçlar çıktı; ki- Mutfak Robotu 20 10 4 - tik alanların mı yoksa birtakım başka
milerindense şaşırtıcı sonuçlar. Örne- etkenlerin mi (ya da araştırmalardaki
ğin, 1979’da ABD’de yapılan bir epi- Mikrodalga Fırın 200 40 10 2 yöntemsel sorunların mı) böylesi so-
demiyolojik araştırma, enerji iletim nuçlar çıkarttığından emin değiller.
hatlarına 40 m’den daha yakın yaşayan Mikser 100 10 1 -
çocukların, normal çocuklara göre 2-3 Şimdiye değin yapılan bilimsel
kat daha fazla kansere yakalandığını Elektrikli Fırın 94 - - araştırmalarda elektromanyetik alan
ortaya koymuştu. 1988’de ve 1991’de etkisinin ölçülme yöntemlerinde fark-
yine ABD’de, 1992’de İsveç ve Mek- Buzdolabı 221 - lılıklar bulunuyordu. Bu etki, kimi ça-
sika’da ve 1993’te Danimarka’da yapı- lışmalarda iletim hatlarına olan uzak-
lan araştırmalarsa çocuklarda görülen Odalarda lıkla ölçülmüş kimi çalışmalarda da bu
kanserlerle ve özellikle de lösemiyle uzaklığa kabloların tipi ve sayısı da pa-
iletim hatlarına yakın yaşama arasında Vantilatör -3 - - rametre olarak eklenmişti. Bazı çalış-
bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Fin- malarda manyetik alan değerleri gauss-
landiya’da yapılan bir başka araştırma Ütü 8 1 - - metreyle, doğrudan ölçülürken bazıla-
erkek çocukların merkezi sinir siste- rında geçmişteki olası manyetik alan
minde oluşan tümörlerle iletim hatları Elektrikli Isıtıcı 100 20 4 - değerleri hesaplanmıştı. Kısacası araş-
arasındaki ilişkiyi saptadı. tırmaların çoğunda ortak bir ölçme ve
Elektrik Süpürgesi 300 60 10 1 değerlendirme yöntemi kullanılma-
Ne ki iletim hatlarıyla kanser ara- mıştı. Öte yandan ABD'deki çalışmala-
sında bir ilişki olduğunu gösteren ça- Klima -3 - - rın büyük bir bölümü sokaklardaki al-
lışmalar kadar, herhangi bir ilişki bula- çak gerilim dağıtım hatları üzerinde
mayan ya da ters yönde (riski azaltıcı) Radyo/Kasetçalar 1-- - yapılırken Avrupa'dakilerin çoğu yük-
ilişki bulan bilimsel çalışmalar da ya- sek gerilimli iletim hatları ya da trafo-
pıldı. Doğal olarak, ilişki olduğunu Renkli TV -72 - lar üzerinde yapılıyordu. Bu tür farklı-
gösteren araştırmalar kamuoyunun da- lıklar, çalışmaların bir bütün olarak de-
ha çok ilgisini çekiyor. Siyah-Beyaz TV -3 - - ğerlendirilmelerini zorlaştırıyor.

Yalnızca iletim hatlarının değil bü- Büro Aletleri Yine de bilim adamlarının, yapılan
yük trafo merkezlerinin de çok yakın- yüzlerce araştırmayı değerlendirecek
larında yaşayanların daha fazla kanser Fotokopi 90 20 7 1 ölçütleri var. Bu ölçütlerden ilki; araş-
olduğu yönünde bir görüş de var. Ama tırmalarda bulunan “ilişki”nin güçlü
bu konuda da güçlü bir ilişki hâlâ ku- Faks Makinesi 6-- - olması gereğidir (örneğin sigara içen-
rulabilmiş değil. Ayrıca elektrik tek- lerin akciğer kanserine yakalanma ris-
nisyenleri, elektrik mühendisleri, hat Floresan Lamba 40 6 2 - kinin içmeyenlerinkinin 20-30 katı ol-

Bilgisayar Ekranı 14 5 2 -

Başka

Pil Şarj Aleti 30 3 - -

Matkap 150 30 4 -

Elektrikli Testere 200 40 5 -

Bu tabloda yer alan değerler aynı elektrikli aygıtın onlarca marka ve

modelinden alınan ölçümlerin ortalamasıdır. Kimi marka ve modeller bu

değerlerin onda biri kadar manyetik alan oluştururken kimileri de on katı

fazla manyetik alan oluşturur.

ve kablo işçileri, trafo merkezlerinde
çalışanlar, telefon hattı işçileri, TV ve
radyo tamircileri gibi sürekli elektrikle
iç içe çalışanların, elektromanyetik
alanlardan dolayı kansere yakalanma
riskleri üzerine yüze yakın rapor ya-
yımlanmış durumda. Bu raporların bir
bölümü “böyle bir risk var” derken,
bir bölümü de “risk yoktur” diyor.

1993’te California’daki büyük bir
elektrik şirketinin 36 000 çalışanı üze-
rinde yapılan bir araştırmada kanserle
elektromanyetik alanlar arasında bir
ilişki bulunamadı. Lösemili çalışan sa-
yısı, normal oranın üzerinde çıktı ama
bu gözlem doğrudan bir ilişki kurabil-
mek için yeterli değil. Benzer bir araş-
tırma da 1994’te yapıldı. Bu araştırma
Kanada’daki iki ve Fransa’daki bir
elektrik şirketinin çalışanlarını kapsı-
yordu. Toplam 223 000 kişi üzerinde
gerçekleştirilen bu istatistiksel çalış-
mada 4000 kanser hastası saptandı. Bu
çalışmada yüksek elektromanyetik
alanların etkisinde kalanlarda lösemi
2-3 kat fazla görülürken, beyin tümörü
10 kat daha fazla görülüyordu. Tüm
bu bulgulara karşın lösemiyle elektro-

ELEKTROMANYETİK
TAYF
Radyo dalgaları
Mikrodalgalar
Kızılötesi ışınlar
Yakın kızılötesi
Görünür ışık
Morötesi ışınlar
X ışınları
Gama ışınları

Bilim ve Teknik

ması, güçlü bir ilişki gösterir). İkinci rın doğrudan kansere yol açtığını gös- Yüksek gerilim hat-
ölçüt, araştırmaların birbirleriyle tu- teren bir ilişki kurmaya yeterli olmadı- ları ve trafo merkez-
tarlı sonuçlar vermesidir. Üçüncü ola- ğı ileri sürülüyor. İsveç hükümetiyse, lerinin oluşturduğu
rak, araştırmalarda doz-tepki ilişkisi Mayıs 1994’te daha farklı bir açıklama elektromanyetik
kurulması (artan elektromanyetik alan yaptı: “Manyetik alanların sağlık so- alanların, bu hatlara
dozlarında kansere yakalanma riskinin runlarına yol açtığından kuşkulanıyo- ve merkezlere çok
artması gibi) gereklidir. Ayrıca istatis- ruz, ama emin değiliz. Birtakım önlem- yakın oturan insan-
tiksel araştırmaların laboratuvar çalış- ler almak için nedenler var.” ların sağlığı üzerin-
malarını desteklemesi lazımdır. Son deki etkileri yaklaşık
olarak da araştırmaların sonunda, akla Bu ve benzeri birçok açıklamaya 25 yıldır araştırılıyor.
yakın biyolojik mekanizmalar ileri karşın çok sayıda bilim adamı iletim
sürülmelidir. hatlarıyla kanser arasındaki ilişki ko- olmadan yıllar boyu güçlü manyetik
nusunun daha çözüme kavuşmadığı alanların etkisi altında kalabilirler. Bu
İletim hatlarıyla kanser ilişkisini görüşünde. Hemen hepsi konuyla ilgi- sorunun tek çözümü elektrik tesisatını
araştıran çalışmalar, bu ölçütlere göre li daha çok araştırma yapılması gerek- uygun biçimde düzeltmektir.
değerlendirildiğinde böyle bir ilişki- tiğini savunuyor.
nin bulunduğunu söylemek zor. Çün- Günümüzde kullanımı yaygınlaşan
kü ölçütler tam olarak sağlanamamış- Ya Ötekiler... bilgisayarlar da bir başka elektroman-
tır. Birinci ölçütteki kadar güçlü bir yetik alan kaynağıdır. Öteki elektrikli
ilişki bulunamamıştır. Yapılan tüm Elektromanyetik alanların insanlar aygıtlardan farklı olarak bilgisayarlar
araştırmaların ortalaması alındığında, üzerindeki etkileri göz önüne alındı- yalnızca 50 Hz değil, çok değişik fre-
iletim hatlarına çok yakın yaşayanların ğında, elektrik hatlarının toplum için kanslarda elektromanyetik alanlar
normal insanlara göre ancak % 30 daha gerçekte pek de büyük bir tehlike oluştururlar. Bunların etkisinden ko-
fazla kanser riski taşıdığı görülür. Güç- oluşturmadığı görülür. Kimi önlemleri runmak için çalışılırken bilgisayardan
lü bir ilişki için bu değerin en az % 500 alarak var olan tehlikeyi azaltmak ya ve özellikle de ekrandan olabildiğince
olması gerekir. Araştırmalarda birbirle- da tümüyle ortadan kaldırmak olasıdır. uzak durmak gerekir (en azından 60-
riyle tutarlı sonuçlar bekleyen ikinci Hatların çevresinde yeterli genişlikte- 70 cm uzaktan çalışılmalıdır). Ama her
ölçütün de sağlandığı söylenemez. ki alanlarda yapılaşmaya izin verilme- şeyden önce ekran satın alırken elek-
Çünkü ortada hepsi de bilimsel çalış- mesi, yeni çekilecek hatların güzer- trik ve manyetik alanları düşük olanlar
maların sonucu olan birçok çelişkili ra- gâhlarının da yapılardan uzak seçilme- yeğlenmelidir. Ekranların yanlarında-
por vardır. Araştırmalarda yeterli dü- si bu önlemlerden bazılarıdır. Aynı du- ki ve arkalarındaki elektromanyetik
zeyde bir doz-tepki ilişkisi tam olarak rum trafo merkezleri için de geçerlidir. alanlar daha şiddetlidir. Bu nedenle
kurulamamıştır. Son olarak da istatis- bilgisayar ekranlarının arkasına 1
tiksel çalışmaları destekleyen ve Günlük yaşamımızda elektrik hat- m’den fazla yaklaşmamakta yarar var-
elektromanyetik alanların kansere na- larından ve trafo merkezlerinden baş- dır. Önemli bir başka nokta da kulla-
sıl yol açtığını gözler önüne serecek, ka karşı karşıya kaldığımız daha birçok nılmayan zamanlarda bilgisayar ekran-
akla yakın mekanizmaları ortaya koy- elektromanyetik alan kaynağı vardır. larının kapatılması gerektiğidir.
maya çalışan laboratuvar deneyleri, Bunların başında ev ve işyerlerinde
yeterince ikna edici değildir. kullanılan elektrikli aygıtlar gelir. Günlük yaşamımızda etkilendiği-
Bunların oluşturduğu manyetik alanla- miz manyetik alanlardan korunmanın
Geçen yıl ABD Ulusal Çevresel rın büyüklüğü marka ve modele bağlı- ilk koşulu o alanların yerini ve şiddeti-
Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün bu ko- dır. Bu alanlar çoğunlukla güçlü değil- ni saptamaktır. Bunun için elektroman-
nuda altı yıldır süren ve 60 milyon do- dir (yalnızca birkaç aygıtın manyetik yetik alanları ölçebilen bir araç sağlan-
lara mal olan araştırması sonuçlandı. alanı şaşırtıcı derecede yüksek düzey- malıdır. Bu araçla, uzun süre kalınan
Enstitü, araştırma sonuçlarını bir rapor lerdedir). Zaten elektrikli aletlerin çok yerlerde (mutfak, oturma odası ve ya-
biçiminde ABD Kongresi’ne Haziran azının yanında uzun süre kalınır. Ge- tak odası gibi) ölçümler yapılmalıdır.
ayında sundu. Rapora göre “Elektro- nellikle hızlı motorları olan ya da çok Bu yerler arasında manyetik alan de-
manyetik alanların tümüyle güvenli ol- akım çeken aygıtlar güçlü manyetik ğerleri yüksek çıkanlar için kimi basit
dukları söylenemez. İnsanlar onların alanlar oluştururlar. Örneğin, traş ma- ama etkili önlemler alınabilir. Örneğin
etkisinden olabildiğince kaçınmalıdır- kinesi, saç kurutma makinesi, elek- mobilyaların ve kaynağın yerleri yeni-
lar. Ama elektrik hatlarının oluşturdu- trikli süpürge ve elektrikli battaniye
ğu elektromanyetik alanların, insanla- güçlü birer manyetik alan kaynağıdır.
rın kanser ya da başka bir hastalığa ya-
kalanma riskini artırdığına yönelik ka- Çevremizdeki “aşırı düşük fre-
nıtlar zayıftır. Bu konudaki araştırma kanslı” manyetik alan kaynakları ara-
çalışmaları sürdürülecektir”. Benzeri sında en az dikkat çeken, duvarların
açıklamalar Fransa, İngiltere, Dani- içinden geçen elektrik kablolarıdır.
marka ve Avustralya’da da bakanlıklar Doğru tesisat ilkelerine bağlı kalınarak
ya da devlete bağlı sağlık kurumlarınca yapılan elektrik donanımı genelde çok
yapıldı. Açıklamaların hepsinde de el- düşük manyetik alanlar oluşturur. Ne
deki kanıtların elektromanyetik alanla- var ki birçok yapıda bu ilkelere uyul-
maz. Bu nedenle insanlar hiç farkında

Ocak 2000

den düzenlenebilir. Çünkü elektrik ve Radyo ve televizyon vericileriyle radar- Araştırmacılar, deneklere haber ver-
manyetik alanların gücü, kaynaktan ların yaydığı elektromanyetik dalgalara, meden telefonları açıp kapadılar. Te-
uzaklaştıkça hızla azalır. Manyetik son yıllarda cep telefonlarının ve onların lefonlar açıkken, deneklerin tansiyon-
alanları çok büyük olabilen televizyon- vericilerinin yaydıkları da eklendi. Sonuç larında 5-10 mmHg’lik bir artış göz-
lar için bile her yönde 3 m’lik bir açık- olarak özellikle büyük kentlerde yaşayan- lendi. İngiltere’de yapılan ve 11 000
lık genelde yeterli koruma sağlar. Yatı- lar, doğal düzeyin çok üzerindeki kişinin gönüllü olarak katıldığı bir baş-
lan ve uzun süre oturulan yerlerde çok şiddetlerde elektromanyetik alan ve dal- ka araştırmadaysa, uzun süre cep tele-
akım çeken aletler bulundurulmaması gaların etkisi altında kalıyorlar. fonuyla konuşanlarda baş ağrıları, baş
önemlidir. Çünkü elektromanyetik dönmesi ve dikkat dağılması gözlendi.
alanlarda kalınan süre önemlidir. Bu kulaklık-mikrofon setiyle birlikte kul-
süre ne denli kısa tutulursa, etki ve ola- lanırken bir bölümü de yalnızca çok Bilimsel araştırmaların art arda ge-
sı zararı da o denli az olacaktır. gerekli durumlarda (ayda en çok 10-15 len bu olumsuz sonuçları insanları kuş-
dakika) kullanıyor. Bilim adamları, her kulandırıyor. Artık, “cep telefonlarının
Peki Ya “Cep”ler? geçen gün cep telefonlarının beyne insan sağlığına daha ciddi etkileri ola-
yönelik olumsuz etkilerinin ortaya çık- bilir mi” diye düşünüyor herkes. Yine
Avrupa’nın üçüncü büyük elekt- tığını bu konuda bazı önlemler almak ilk akla gelen soru: “Cep telefonlarıyla
rikli aletler üreticisi İtalyan Merloni gerektiğini ileri sürdüler. kanser arasında bir ilişki olabilir mi?”
Elettrodomestici Spa. çalışanlarına ku-
laklık-mikrofon seti dağıtmaya başla- Aslında hiç de haksız sayılmazlar. Kanser
dı. Bu set, cep telefonlarında kullanılı- Çünkü son yıllarda yapılan araştırma-
yor. Cep telefonlarını kulaklık ve mik- lar “cep telefonları ve insan sağlığı” Atomlardan ya da moleküllerden
rofonla kullananların telefonu başları- konusunda hiç de iç açıcı şeyler ortaya elektron kopmasına iyonlaşma denir.
na yaklaştırmalarına gerek kalmıyor. koymuyor. Daha geçenlerde İsveçli Elektron kopması, moleküler yapıyı
İtalyan hükümetiyse daha 1995’te cep bilim adamları cep telefonuyla yapılan değiştirir. Eğer bu işlem biyolojik do-
telefonu antenlerinin baştan en az 20 iki dakikalık bir görüşmenin bile ne kularda olursa dokuda ciddi hasarlara
cm uzakta kullanılmasına ilişkin bir denli ciddi sorunlar yaratabildiğini yol açabilir. Örneğin DNA’nın yapısını
kararname çıkartmıştı. gösterdiler. Araştırmaya göre, iki daki- bozabilir; kansere yol açabilir. İyonlaş-
kalık konuşma, kandaki zararlı prote- ma, yüksek enerjili fotonların çarpma-
İsviçre’de cep telefonlarının güçle- inlerin ve toksinlerin beyne girmesini sıyla olur. Yani x- ışınları ve gama ışın-
ri ABD’de kabul edilen düzeyin çok engelleyen savunma mekanizmasını ları iyonlaşmaya yol açarlar; bu neden-
altında olmak zorunda. devre dışı bırakmaya yetiyordu. Bu le iyonlaştırıcı ışınlar olarak bilinirler.
durumda alzheimer, parkinson ve
İngiltere’de geçtiğimiz Eylül ayın- multiple sclerosis (MS) gibi sinir has- Radyo dalgaları ve mikrodalgalar,
da Avam Kamarası’nın Bilim ve Tek- talıklarının oluşma riski artıyor. elektromanyetik tayfın 300 kHz ile
noloji Komitesi cep telefonlarıyla ilgili 300 GHz arasındaki bölgesinde yer
bir rapor hazırladı. Bu raporda cep te- Mayıs 1998’de de İsveçli bilim alırlar. Bu bölgenin yüksek frekanslı
lefonu üreticilerinin, kullanıcıları daha adamı Dr. Kjell Hansso Mild, ekibiyle kısımlarında mikrodalgalar bulunur-
az elektromanyetik alan etkisinde bı- birlikte gerçekleştirdiği büyük bir ken daha düşük frekanslı kısımlarında
rakacak yeni telefon tasarımları geliş- araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Bu da radyo dalgaları yer alır. Radyo dal-
tirmeleri gerektiği vurgulandı. araştırma, İsveç ve Norveç’te yaşayan gaları ve mikrodalgalar, günümüzde
11 000 cep telefonu kullanıcısını kap- temelde iletişim alanında kullanılır;
İngiltere’nin önde gelen bilim a- sıyordu. Çalışmanın sonuçlarına göre, radyo, televizyon, cep telefonu, telsiz
damları cep telefonu kullanım tarzları- cep telefonuyla uzun süre konuşanlar- yayınları vb. Cep telefonları mikrodal-
nı değiştirdiklerini açıkladılar. Bunla- da yorgunluk, baş ağrısı ve deride yan- galarla çalışır. Mikrodalgalar yeterince
rın bir bölümü cep telefonlarını artık ma hissi ortaya çıkıyordu. Kulaklık- yüksek enerjili olmadıklarından iyon-
mikrofon seti kullananların % 80’inde laşmaya yol açamazlar. Başka bir de-
bu tip sorunların olmadığı gözlendi. yişle, bu yolla kansere neden olmazla-
Bir ay sonra Almanya’daki Freiburg r. Öte yandan mikrodalga ışıması, su
Üniversitesi Nöroloji Kliniği’nde yapı- moleküllerine çok verimli bir ısı akta-
lan bir araştırmada da cep telefonları- rımı yapar. (Enerjileri artan su mole-
nın yüksek tansiyonla ilişkisi ortaya külleri de çevrelerine ısı yayarlar. Be-
kondu. Bu araştırmada on gönüllünün sinlerin büyük bir bölümü su yönün-
başlarına cep telefonları bağlandı. den zengindir. Bu nedenle mikrodal-
galardan yararlanarak besinlerin ısıtıl-
ması düşüncesi mikrodalga fırınların
doğmasına yol açmıştır.) Yani başa ya-
kın tutulan cep telefonlarının antenle-
rinden yayılan mikrodalgalar antene
yakın bölgede ısınma yaratır. Mikro-
dalgaların ısıtma etkisinin hücre ölüm-
lerine ve kalıcı doku hasarlarına yol

Bilim ve Teknik

açabildiği biliniyor. Ama başın bir böl- alandaki araştırmaların büyük çoğun- Bunlara göre cep telefonu yayınları in-
gesindeki bu ısınmanın beyinde ne luğunun giderlerini iletişim şirketleri- sanlarda beyin tümörü riskini biraz ar-
düzeyde ve nasıl bir etkisi olduğu da- nin karşılıyor olması doğal olarak bu tırıyor, insan kan hücrelerini etkiliyor
ha ortaya çıkmış değil. sonuçların üzerine biraz gölge düşürü- ve ferelerde de DNA bozukluklarına
yor. Ama ABD’nin iletişim ve sağlık yol açıyor.” diyor. Telefon şirketlerin-
Dünyada 200 milyon dolayında alanındaki bağımsız örgütlerinin ya- ce desteklenen bir araştırma kuru-
cep telefonu kullanıcısı bulunuyor. Bu yımladığı raporlar ve kılavuzlar da mundan böyle bir açıklamanın gelme-
sayı ABD’de 80 milyonun üzerinde ve böyle bir ilişkinin bilimsel olarak daha si çok önemliydi. Aslında şirketler
her ay buna yaklaşık bir milyon ekle- kanıtlanamadığını ileri sürüyorlar. böyle bir açıklamayı pek beklemiyor-
niyor. Cep telefonunun insan sağlığına lardı. WTR’nin kurucularından olan
etkileri ve özellikle de kanserle ilişki- Ne var ki son gelişmeler, cep tele- dünyanın en büyük cep telefonu üre-
si üzerine yürütülen araştırmalar fonlarının insan sağlığı üzerinde hiç ticilerinden Motorola’dan hemen bir
ABD’de büyük bir merakla izleniyor. de küçümsenemeyecek tehlikele- yanıt geldi. Açıklamayı Motorola’nın
Çünkü beyinlerinde tümör oluşmuş ri olabileceğini ortaya koyuyor. biyolojik araştırmalar programının baş-
onlarca kişi, iletişim şirketlerine dava Bunlardan biri İsveçli Dr. Len- kanı yaptı: “Şimdiye değin bu konuda
açmış durumda. Tümör oluşumlarına nart Hardell’in araştırmasının ge- birçok araştırma yapıldı. Bunların bü-
cep telefonlarının mikrodalga yayınla- çen yıl Mayıs ayında yayımladığı so- yük çoğunluğunda cep telefonlarının
rının yol açtığını ileri sürüyorlar. Ben- nuçlarıydı. Bu araştırmaya göre cep te- insan sağlığı üzerinde olumsuz hiçbir
zer davalar başka ülkelerde de açılmış lefonu kullanımı insanlarda beyin tü- etkisi olmadığı görüldü ya da olumlu
durumda. Bilimsel araştırmaların so- mörü oluşumunu hızlandırmıyordu. etkiler saptandı. Az sayıdaki araştırma-
nuçları bu davaların seyri açısından Ama beyni tümörlü hastaların, telefon larda da bu son araştırmadaki gibi kan-
büyük önem taşıyor. tuttukları tarafta tümör oluşma oranı- serle bir ilişki olduğu ortaya çıktı. Ger-
nın 2,5 kat fazla olduğu ortaya çıkmış- çekçi bir değerlendirme, bu son araş-
ABD’de cep telefonu endüstrisi tı. Aynı araştırma ABD’de de yapılmış tırma yinelenip sonuçlarının doğrulu-
beş yıldır, cep telefonlarının insan ve aynı sonuçlara ulaşılmıştı. ğu kanıtlandıktan sonra yapılabilir”.
sağlığı üzerine etkilerini araştıran ça-
lışmaları destekliyor. Hatta bunun En önemli gelişmeyse, WTR’nin Görünen o ki bilimsel araştırmalar
için Telsiz İletişim Endüstrisi Birliği beş yıllık araştırmasının sonuçlarını sürdükçe cep telefonlarının insan sağ-
1993’te Telsiz Teknoloji Araştırmaları açıklaması oldu. Araştırmanın başında-
(WTR) adlı bir araştırma kurumu bile ki Dr. George Carlo “Bu veriler insan- lığı üzerindeki etkileri yavaş yavaş
kurdu. Bu kurumun asıl amacı, önce- larla doğrudan ilişkili ilk verilerdir. ortaya çıkıyor. Tam olarak kanıt-
likle beyin tümörleri olmak üzere bir- lanamamış olsa bile bu etkiler
çok hastalıkla cep telefonları arasında arasında kanserin de bulunduğu-
bir ilişki olup olmadığını saptamak. na yönelik işaretler var.
İki koldan yürütülen araştırmalar için
beş yılda toplam 25 milyon dolar har- Birkaç yıl öncesine değin cep tele-
candı. Bir yandan epidemiyolojik fonlarının yalnızca uçak, otobüs ve
araştırma sürdürüldü; bir yandan da otomobillerin elektronik sistemleri
laboratuvarlarda hayvanlar üzerinde üzerinde olumsuz etkileri olduğu sanı-
deneyler yapıldı. Laboratuvar çalış- lıyordu. Ama son gelişmeler insan sağ-
maları da iki konu üzerinde yoğunlaş- lığı açısından da çok ciddi zararları ola-
tı: beyin tümörü oluşumu ve genetik bileceğini gösteriyor. Hatta bazı bilim
yapının değişimi. adamları cep telefonlarının, 21. yüzyı-
lın “sigara sorunu” benzeri bir sağlık
Bu sırada Avrupa ve Avustralya’da sorunu olarak karşımıza çıkacağını dü-
da konuyla ilgili birçok araştırma ya- şünüyorlar. Bu nedenle de cep tele-
pıldı; hâlâ süren çok sayıda araştırma fonlarının yalnızca klasik telefonların
da var. Bunlardan birkaçında düşük bulunmadığı, çok gerekli durumlarda
düzeyli radyo dalgalarının hayvanların kullanılmasını öneriyorlar. Hatta kimi-
bağışıklık ve sinir sistemlerinde bo- leri yalnızca acil durumlarda kullanıl-
zukluklara, davranışlarında değişimle- maları gerektiğini söylüyor. “Böylece
re yol açtığı ve kanser oluşumunu hız- hem beyniniz, hem de cebiniz rahat
landırdığı gözlendi. Örneğin Avustral- eder” diyorlar.
ya’daki bir araştırmada, fareler 18 ay
boyunca cep telefonunun yaydığı mik- Çağlar Sunay
rodalgaların etkisinde bırakıldı. Bu fa-
relerde kanser oluşum oranının normal Konu Danışmanı: Haldun M. Özaktaş
farelere göre iki kat arttığı saptandı.
Prof. Dr., Bilkent Üniversitesi Elekronik Mühendisliği Bölümü
Öte yandan ABD’de yapılan kimi
araştırmalarda da cep telefonlarıyla Kaynaklar
kanser oluşumu arasında herhangi bir Bilişim Toplumuna Girerken Elektromanyetik Kirlilik Etkileri
ilişki olmadığı ortaya çıktı. ABD’de bu
Sempozyumu, Kasım 1999, Ankara
http://www.ee.bilkent.edu.tr/~haldun/emis.pdf
http://iago.lib.mcw.edu/gcrc/cop/powerlines-cancer-FAQ/QandA.html
http://www.microwavenews.com/epa.html
http://www.newscientist.com/nsplus/insight/phones/mobilephones.html
http://www.niehs.nih.gov/emfrapid/html/QandA-Workplace.html

Ocak 2000

Madde Dalgalarını

Yükseltmek

Yükselticilerin bulunmadığı bir her yönde büyük hızlarla hareket et- kazanç ortamı bulunur. Bu ortamda,
çağdaş yaşam düşünmek güç. İster tiklerinden iki atomun aynı zaman- girdiyle bağıntılı olarak çıktıya bir
stereo setiniz bir Mozart konserini da, aynı yerde ve aynı hızda birlikte dış enerji (uyarım kaynağı) transferi
aslını aratmayacak biçimde iletsin, bulunmaları olasılığı son derece dü- yapılır. Çıktının, girdiye göre artış
isterse cep telefonunuz telsiz ko- şük. Bu da günlük yaşantımızda miktarı, yükselticinin kazanç kapa-
nuşmasını güçlendirsin, yükseltici- atomların dalga özelliklerini gözle- sitesini belirler. Optik bir yükseltici-
ler günlük yaşamımızın bir parçası yebilmemizi güçleştiriyor. Bose- de, yani lazerde kazanç ortamı, (gaz,
olmuş durumda. Adından da anlaşı- Einstein çökeltisiyse, bilimsel tanı- sıvı ya da katı) atom ya da molekül
labileceği gibi yükselticiler bir sin- mıyla, içindeki parçacıklardan birço- topluluğudur. Bu atom ya da mole-
yali güçlendiren aygıtlar. Genel ola- ğunun aynı kuantum durumunu küllerdeki enerji öyle bir düzeyde-
rak sinyal, salınımlı bir elektrik akı- paylaştığı bir "kuantum gazı". Yani dir ki, aralarındaki bir geçiş, yüksel-
mı, bir radyo dalgası ya da ışık de- bu parçacıklar, aynı zamanda, aynı tilecek ışığın dalga boyuna eşit olur.
meti gibi bir dalgadan oluşur. Kuan- yerde ve aynı hızda bulunuyor. Bu Uyarım kaynağı atomlardan bazıları-
tum mekaniğinde madde de bir dal- durumda Bose-Einstein çökeltisi, nı iki enerji düzeyinden daha yük-
ga olarak tanımlanabilir. O halde makroskopik bir dalga gibi davranı- sek olanına geçirir. Girdi dalgası da-
öteki dalgalar gibi madde dalgaları yor. Bose-Einstein çökeltisinin oluş- ha sonra bu enerjisi yükselmiş atom-
da yükseltilebilmeli. ABD’deki tuğu çok düşük sıcaklıklarda [10-20 ları daha alt enerji düzeylerine düş-
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü nanokelvin (-273°C’nin biraz üstü)] meye iter. Bunlar da bir alt düzeye
(MIT) araştırmacıları, bir Bose- atomların dalga boyları onlarca mik- düşerken girdi dalgasıyla aynı yön-
Einstein çökeltisi kullanarak ilk kez rometreye kadar çıkar ve sıradan op- de ve aynı dalga boyunda ışınım ya-
bir madde (atom) dalgasının faz tik araçlarla gözlenebilir. Aynı yarlar. Bu sürece uyarılmış yayım
uyumlu biçimde yükseltilebileceği- (uzun) dalga boylarındaki çok sayıda denir. Lazer sözcüğü de İngilizce de
ni gösterdiler. atom, Bose-Einstein çökeltisini, “uyarılmış ışınım yayımı yoluyla ışı-
madde dalgalarının nasıl yükseltile- ğın yükseltilmesi (light amplificati-
Maddenin, kuantum, ya da dalga bileceğini gösteren ideal bir araç ya- on by stimulated emission of radiati-
mekaniği açısından yorumunda pıyor. on)” sözcüklerinin baş harflerinden
atomlar, hızlarına ters orantılı dalga oluşur.
boylarına sahip oluyorlar. Oda sıcak- Bir yükselticinin temel işlevi, bir
lığındaki atomlar için bu dalgaboyu dalgayı (girdi) alıp, daha yoğun, ama Madde dalgası yükselticisi de,
bir nanometreden (maddenin mil- özünde aynı bir dalga (çıktı) üret- aynı uyarılmış yayım ilkesine göre
yarda biri) daha kısa. Ayrıca atomlar mek. Pratikte, yükseltici içinde bir çalışır. Tek fark, ışınım yerine atom
yayımı uyarılır. Işığın tersine atom-
Uyarıcı Çıktı Optik dalga mı, madde dalgası mı? lar boşluktan yaratılamaz; bu neden-
Girdi Optik bir yükselticide (lazerde) kazanç ortamı, en le de bir yayımlanacak atom deposu
az üç enerji düzeyindeki atom ya da moleküller- olması gerekir. MIT araştırmacıları,
Kazanç ortamı Çıktı den oluşur. (1) deki atomlar, bir uyarıcı girdi dalgasını hazırlamak için bir
Optik yükseltici (lazer) kaynağıyla (örneğin bir başka lazer) (e)’ye trans- Bose-Einstein çökeltesinin optik
Uyarıcı fer edilir. Girdi dalgası, atomları (2)’ye geçmeye olarak yaratılmış Bragg girişimini
ve bir foton yayımlamaya sevkeder. Yayımlanan kullanmışlar. Bu, atomların küçük
Girdi foton. Girdi fotonlarından farksızdır. Böylece frekans farkları olan iki lazer ışın de-
daha yoğun ama başka özellikleri bakımından metine tutulduğu bir süreç. Başta
Kazanç ortamı girdiyle tıpatıp aynı olan bir çıktı dalgası oluşur. hareketsiz durumda olan atomlar,
Madde dalgası yükselticisi Madde dalgası yükselticisindeyse, atomlar için üç daha yüksek frekanslı lazer ışının-
farklı enerji düzeyi gereklidir. Işığın tersine, dan bir foton alıp, daha düşük fre-
madde dalgası yükselticisinde atomlar boşluktan kanstakine verir. Sonuçta, atomlar,
yaratılamazlar. Dolayısıyla da kazanç ortamı aynı iki frekans arasındaki, dalga boyları
zamanda bir atom deposu işlevi görür. Bir uyarıcı ve görece yönleriyle belirlenen mo-
fotonunu soğurduktan sonra (e) uyarılma düzeyin- mentum farkına eşit bir momentum
deki atom, başka bir foton yayımlayarak rastgele kazanır. Böylece, seçilmiş bir yönde
fazda bir başka duruma, örneğin (2)’ye geçeb,ilir.
Ama girdi madde dalgasının varlığında, uyarılmış
atom, girdi atomlarıyla aynı hız ve fazla (2)’ye
girme eğilimi taşır. Böylece daha yoğun, ama
başka bakımlardan girdiden farksız bir dalga
çıktısı oluşur. Yükseltme süreci, kazanç
ortamındaki her atom (2)’ye geçtiğinde sona erer.

Bilim ve Teknik

geri tepen bir girdi madde dalgası Şimdiye değin yapılan çalışmalar- ri, bir Bose-Einstein çökeltisinden
yaratılmış olur. da, uyarılmış yayım sürecinde faz düzenli bir atom demeti elde edil-
uyumu gözlenememiş. Çökeltide mesi temeline dayanıyordu. Bazı fi-
Girdi dalganın yükseltilmesi, optik olarak uyarılmış atomların zikçilerse, atomların gerçekte "yük-
Bose-Einstein çökeltisinin, Bragg madde dalga yükseltimi için bir ka- seltilemeyeceği" savıyla, benzet-
girişimi için kullanılan lazerlerden zanç ortamı işlevi görme yetenekleri, men,in yanlış olduğu görüsünü sa-
biriyle yoğun biçimde "uyarılması" ilk kez MIT ekibince saptanmış. vunmaktaydılar. Uyarılmış atom ya-
yoluyla gerçekleştiriliyor. Bu du- Ekip, daha önce kendiliğinden ya- yımı yoluyla faz uyumlu madde dal-
rumda çökelti, kazanç ortamının iş- yım yoluyla foton yayan uyarılmış bir gası yükseltimiyse, gerçek bir atom
levini görüyor. Çökeltideki atomlar- çökeltinin, yayımı rastgele bir yönde lazeri ne daha yakın bir uygulama.
dan bazıları, lazerden bir foton soğu- yükseltecek yeterli kazanca sahip ol-
ruyorlar ve soğurdukları fotonu rast- duğunu gözlemiş. Bu süreç, atom Bu araştırmaların gelecekteki et-
gele yayımlamadan önce girdi mad- buharlarında kendiliğinden yüksel- kisi konusunda şimdiden bir şey
de dalgasını "görmeleri" durumun- tilmiş ışık yayımını andırıyor. Uyarıl- söylemek güç. Ne var ki, hiç kimse
da, fotonları öteki lazer demetinin mış atom yayımı, dört farklı dalgada- çağdaş lazerlerin başarısını, ilk başta
yönünde yayımlıyorlar. Sonuçta, ge- ki atomların karışımında da ortaya çı- aklına bile getirememişti. İlk lazer-
ri tepen atomlar, girdi dalgasıyla ay- kıyor. Bu durumda uyarılmış atom ler de, biri kendilerine yararlı bir iş-
nı momentuma (aynı yöne ve dalga yayımı, optik bir alandan gelen uya- lev bulana kadar yıllarca laboratu-
boyuna) sahip oluyorlar. Başka bir rıyla değil, Bose-Einstein çökeltisin- varlarda çürüyen koca koca aygıtlar-
deyişle, girdi dalgası, uyarılmış ya- deki atomların dalga ortalamasıyla dı. Uyumlu bir madde dalgasıysa,
yım yoluyla güçlendirilmiş oluyor ve etkileşimleri sonucu oluşuyor. kullanılması bir lazere göre çok daha
uyarılmış kazanç ortamından daha güç bir araç. Örneğin, lazerdeki ca-
büyük bir çıktı dalga Araştırmacıların, madde dalgala-
oluşturuyor. MIT rının, fazlarını koruyarak yükseltile- mın tersine, atomların
araştırmacıları, de- bileceğini kanıtlamaları, hızla geli- içinden kolaylıkla ge-
neylerinde 10-100 şen madde dalgası optiği alanında çebilecekleri bir ma-
düzeylerinde kazanç- heyecan verici bir gelişme olarak teryal bulunmuyor. Üs-
lar gözlemişler. Bu- değerlendiriliyor. Daha şimdi- telik atomların da son
nun anlamı, yükselt- den,benzer deneylerin Tokyo Üni- derece yüksek bir va-
me sürecinden sonra versitesi’nde de tekrarlandığı bildi- kumda tutulmaları ge-
girdi atımının (pulse) riliyor. Ancak yöntem, kolayca ger- rekiyor.
içinde 10-100 kat faz- çekleştirilebilen bir şey değil. MIT
la atom olması. araştırmacıları, faz uyumlu yükselt- Bu sorunlara karşın,
meler için 4 düzeyinde bir kazanç- madde dalgalarının, la-
Girdi dalgasından tan söz ediyorlar (sayısal kazanç ise ser ışığından daha ya-
daha yoğun ama baş- 10-100 arası). Nedeni, fotonların ter- rarlı olduğu durumlar
ka bakımlardan bu sine atomların birbirleriyle doğru- da var. Örneğin, faz
dalgayla tıpatıp aynı dan etkileşerek, yükseltilmiş madde uyumlu optik yükselti-
bir dalga oluşturan dalgasının bozulmasına yol açabili- ciler, kütleçekiminin
yükselticiler, "faz yorlar. Gene de bu deneylerin, la- duyarlı bir biçimde öl-
uyumlu" olarak tanımlanıyor. Ta- zerlere en yakın madde dalgası ör- çülebilmesi için optik
nım, bunları yalnızca çıktının kuv- neklerini ortaya koyduğu düşünülü- interferometre jiroskoplarında kulla-
vetini arttıran yükselticilerden ayırı- yor. "Atom lazerleri"nin ilk örnekle- nılıyor. Ancak madde dalgası inter-
yor. Eğer bir kesim işleminde kul- ferometre jiroskoplarıysa, duyarlılık-
lanmak için yüksek güçte bir ışık ta optik benzerlerini geçmiş bulunu-
demetine gereksinim duyuyorsanız, yor. Ancak bir madde dalgası yüksel-
yalnızca kuvvet arttıran yükseltici- ticisi yardımıyla bu duyarlılık daha
ler işinizi görür. Faz uyumlu yüksel- da yükseltilebilir. Faz uyumlu optik
ticilerse, interferometri (girişim öl- yükselticiler, optik lifle yapılan ileti-
çümü) ya da faz modüllü sinyal ileti- şimde olduğu gibi, bir lazer çıktıları-
mi girişim "faza duyarlı", işlemler nın yükseltilmesinde kullanılabilir.
için önemli. Araştırmacılar, yükselti- Benzer biçimde, bir faz uyumlu
cilerinin faz uyum derecesini dene- madde dalgası yükselticisi de, örne-
mek için interferometri tekniğine ğin atom litografisinde, bir atom la-
başvurmuşlar. Optik uyarımlı Bragg zerinin çıktısının güçlendirilmesin-
kırılımından yararlanarak, girdi atı- de kullanılabilir. Madde dalgalarının
mıyla aynı (pulse) değerde bir kont- bu biçimde yükseltilebilmesi, daha
rol atımı oluşturmuşlar. Bu kontrol gelişkin ve daha parlak atom lazerle-
atımının, yükseltilmiş atımla yaptığı rini ufkumuza taşıyor.
girişime bakarak, sürecin faz uyum-
lu olduğunu doğrulamışlar. Helmerson, K, Giving
A Boost to Atoms, Nature, 9 Aralık 1999

Çeviri: Raşit Gürdilek

Ocak 2000

Elektronik Kitaplar

Son 550 yıldır, yazılı bilginin sak-
lanması ve iletilmesinde sözünü
etmeye değer bir değişiklik olma-
dı. Bilgisayar ve iletişim teknoloji-
lerindeki bunca yeniliğe karşın kâ-
ğıt ve mürekkep, yazma, sakla-
ma, iletmenin en kullanışlı araçları
olmayı sürdürüyor. Böyleyken,
elektronik kitaplara ne gerek
var?.. Microsoft'tan Bill Hill, onyıl-
larını elektronik kitapların geliştiril-
mesine adamış. "Aslında bütün sorun, elektronik bir ay-
gıttan yazı okumanın, kâğıttan okumayla karşılaştırıldı-
ğında, rahat olmayışı..." diyor. "Aynı rahatlıkla okunabi-
len bir aygıt geliştirebilirsek, herkes bunu kullanmayı yeğler. Elektronik ortamın üstün yönlerini de işte
o zaman keşfedebilirsiniz." Bill’in düşlediği gelişme, önümüzdeki yıl piyasaya çıkması beklenen ucuz,
kullanışlı "elektronik kâğıt" olabilir. Geriye, walkman, cep telefonu ve el feneri için de geçerli olan tek
bir sorun kalıyor. 20 yüzyılın en büyük teknolojik zayıflığı: pillerin yetmeyen ömrü...

TEKNOLOJİYLE az çok Geçen yılki Frankfurt Kitap Fu- fazla satıyor. Belli başlı gazete ve dergi-
ilintisi bulunan hemen arı’nda duyurulan ödüller, bu yılki fu- lerin çoktandır İnternet sayfaları var.
hemen her sektör bu yıl ardan başlayarak her yıl verilecek. Bü- Bilimsel dergilerin neredeyse tümü-
için bir “büyük plan” yük ödülün yanısıra, “sonradan elekt- nün tam metinlerine elektronik olarak
yapıyor. Hidrojen yakıtlı ronik formata dönüştürülmüş en başa- erişilebiliyor. Ortak ilgi alanı İnternet
araba üreticilerinden uydu cep telefo- rılı kitap”, “elektronik yayımcılığın ge- ve müzik olan herkes "MP3" dinliyor.
nu ağı üreticilerine değin hemen her- liştirilmesinde en büyük katkı” gibi ta- Bu elektronik müzik formatını çalan
kes, en büyük projelerini 2000 yılına nımlar altında, 10 000’er ABD doları özel walkman’ler bile satılmaya başla-
yetiştirmeye uğraşıyor. Bu "21. yüzyıl" tutarında 6 ödül daha dağıtılacak. Baş- dı. Son filmler gösterime girmeden,
atılımlarının ortak yönü, şu ya da bu bi- vurular, 2000 yılının Ocak ayında başlı- korsan CD sürümleri elden ele dolaşı-
çimde bilimkurgu öykülerinden çağrı- yor. Sadece, Open eBook formatındaki yor, vb... Elektronik kaydını bulamaya-
şımlar içermeleri. çalışmalar değerlendirmeye alınacak. cağınız tek şey kitaplardır diyebiliriz.
Aslında İnternet'te o da bulunabiliyor;
Bu yıla yetiştirilmek istenen proje- Başka bir açıdan bakarsak, her şe- ama ancak telif haklarına ilişkin süre
lerden biri de bilişim sektörüyle ilgili. yin birdenbire 2000 yılına endekslen- çoktan dolmuş olan belli başlı klasik-
Bu sektörün devleri, elektronik kitap- mesinin acelecilik olması bir yana, çok lerden başka bir şey bulmak güç. Yine
ların bir an önce geliştirilip yaygınlaştı- geç bile kalındı. İlintili göstergelere de, elektronik bilgi ağları varolduğun-
rılmalarını istiyor. Üç ay önce, konuyla göz atalım: Büyük ansiklopedilerin dan beri, kişisel zaman, emek ve kay-
ilgili belli başlı firmalar ve standart ens- CD sürümleri, basılı sürümlerinden
titüleri masaya oturup, elekt- naklarını, klasikleri elektronik-
ronik kitaplarda kullanılacak leştirmeye adamış olan gönüllü-
uluslararası standart bir metin lerin hakkını teslim edelim.
kodlama formatı üzerinde an- Özellikle Project Gutenberg,
laştılar: Open eBook. Üzerin- bilişim tarihinin yüz akı...
den bir ay geçmişken elektro-
nik kitapları canlandırmak Peki, bu gecikme nasıl bir
için başta Microsoft’un maddi hızla giderilecek? 2000 yılında
desteğiyle bir de ödül kondu. ilk adımların atılacağını biliyo-
Doğrudan doğruya elektronik ruz. Sonrası için, Microsoft’un,
ortamda yayımlanan en iyi ki- elektronik kitaplarla ilgili çalış-
taba 2000 yılında 100 000 maların yöneticisi Dick Brass
ABD doları ödül verilecek. kimi kehanetlerde bulunuyor:
2001 yılı içinde, 1 milyon farklı

Bilim ve Teknik

elektronik kitap piyasaya girmiş olacak. book’lardan hâlâ bir ölçüde umutlu. Microsoft’un patronu Bill Gates, National
Bir yıl sonra, bu rakam 1 milyarı geçe- Bu nedenle, Microsoft araştırmacıları, Geographic dergisi için verdiği pozda,
cek. 2006 yılında, sokaklarda, son çıkan notebook bilgisayarların LCD tipi ek- 330 000 yaprak dosya kâğıdının üzerinde
elektronik gazete ve dergileri, yoldan ranlarında yazı okunaklılığını geliştir- oturuyor. Elindeki sıradan CD, bu
geçenlere "yükleyen" büfeler olacak. meye çalışıyorlar. kâğıtlara basılmış tek satır aralıklı salt
2008 yılında, elektronik kitap sayısı, metini kapsayacak kapasitede.
basılı olanları geçecek. 2010 yılında, Elde taşınan terminallerin, normal
elektronik okuyucular tüy gibi hafif ve bir kitabın kullanışlılığını aşması zor daha fazla yer veriyor. Elde taşınan
uzun ömürlü pilli olacak. Bunu söyler- gibi görünebilir. Normal bir kitabı yere okuyucularla, hiperromanların altın
ken, Hitachi'nin şu sıralarda, bir terabit düşürürseniz en kötü olasılıkla sayfala- çağlarına gireceğini öngörmek düşpe-
veri, yani yaklaşık 4 milyon kitap kapa- rı kırışır. Terminallerinse dikkatli ta- restlik olmayacaktır.
siteli bir yonga ürettiğini hatırlatıyor. şınmaları gerekecek. Kitap enerji tü-
Brass, 2012 yılında, gerçek kağıda bası- ketmez, yüksek çözünürlüktedir ve Elektronik kitap patlamasındaki
lı kitapları özendirmeye çalışan kam- hafiftir. Bu üç özellik, terminallerin gecikmenin en önemli nedeni, yayı-
panyalar türeyeceğine inanıyor. mevcut örneklerinde değilse de, ya- nevlerinin, böyle bir gelişmenin, sonla-
kında piyasaya sürülmesi beklenen rını getireceğini düşünmeleriydi. Aynı
Elektronikleşmenin "elektronik kâğıt" teknolojisiyle karşı- şey daha düne değin plak şirketleri
lanacak. Buna sonra döneceğiz... için de geçerliydi. MP3 formatının
Sundukları kendiliğinden yaygınlaşması, plak şir-
Elektronik kitabın en üstün özelli- ketlerini harekete geçirdi ve telif hak-
Tüm bunlar, batı dünyasına ilişkin ği bugünkü en iyi modelin yüzlerce, larını ellerinde bulundurdukları al-
kehanetler. Bilimkurgusal kehanetler- yakında çıkacakların binlerce, önü- bümlerin elektronik sürümlerini web
den daha hızlı hareket etmeyi alışkan- müzdeki 10 yıl için beklenenlerinse üzerinden kendileri satmaya başladılar.
lık haline getiren Japonya’da, elektro- milyonlarca kalın kitabı koltuğunuzun
nik kitaplar kanıksandı bile. Araların- altına sığdırması. Üstelik piyasadaki Korsan kopyaların önüne geçileme-
da Sony, Hitachi, Sharp modeller bile, sayfalara not almanızı, yeceği firmaların korkulu rüyasıydı. İn-
gibi firmaların ve Japon tıkladığınız sözcüğün sözlük tanımının ternet'in, yasadışı bilgi alışverişine tanı-
Telgraf ve Telefon ku- karşınıza çıkmasını, tarama yapmanızı dığı sınırsız olanaklara karşın, yaşanan
rumunun da bulun- örnekler, bireysel korsanlığın, organize
duğu 100’den faz- vb. destekliyor. dağıtımın yerini dikkate değer ölçüde
la kuruluşun oluş- Basılı metinin dura- alamayacağını gösteriyor. İnternet üze-
turduğu Japon rinde, popüler bir albümün MP3 kaydı-
Elektronik Ki- ğanlığına karşın, nı ya da ticari bilgisayar programlarının
tap Konsorsiyu- elektronik metin sı- yasa dışı kopyalarını bulmaya çalışanlar
mu, uydu üze- nırsız olanaklar sunu- bunun ne denli güç olduğunu bilirler.
rinden Japonca yor. PC’ler için bu- Deneyimli bir "korsan" değilseniz, bir
elektronik kitap yayını ya- günden piyasada olan albüm ya da programı tarayarak bulma-
pıyor. Radyo dalgalarıyla dağıtılan yardımcı uygulamaları nız ve tek parça halinde indirmeniz ne-
kitapları bilgisayar ya da elde taşınan düşünün: çeviri ve redeyse olanaksızdır.
terminallere yükleyenler için, elektro- özetleme programları, kör-
nik kitap, alışılmış bir teknoloji... ler için sesli okuma prog- Elektronik sürüm, çok düşük üc-
ramları vb. Elektronik me- retlerle satıldığında bile çok yüksek
Bu alana yatırım yapan firmalar tin, İnternet sayfalarından alı-
elektronik kitap deyince, elde taşınan şık olduğunuz, doğrusal olmayan yazın
aygıtlara yüklenmiş metinleri anlıyor- tekniklerine de olanak yaratıyor. Belli
lar. Bir tek Microsoft firması, İnterne- bir başı ya da sonu önceden belirlen-
te bağlı bilgisayarlar, özellikle de note- miş bir akışı olmayan "hiperromanlar"
yeni bir yazar kuşağı yetiştiriyor. Batı
dünyası, hipermetin yazınına, üniversi-
telerin edebiyat fakültelerinde gittikçe

Everybook, mevcut elektronik
kitapların en üstün modelini
üretiyor. Reklam kampa-
nyalarını, iki sayfalı bir araç-
tan okumanın daha kullanışlı
olduğunu gösteren bilimsel
yayınlara dayandırıyorlar.
Ürünün kapasitesi de yüksek:
Standart olarak 500 000
sayfa. Aynı kapasitede
fazladan bellek kartları kolay-
ca takılıp çıkarılabiliyor. Tek
olumsuzluğu fiyatının yüksek-
liği: Yaklaşık
1600 ABD doları.

Ocak 2000

aralarına reklam serpiştirilmiş ücretsiz ğınız yanılsamasını yaratmak.

sürümlerinin dağıtılacağı da bir diğer Yöntem, renkli ekranların fiziksel

kehanet... özelliklerini değerlendiriyor. Renkli

Yine de, en köktenci kehanetler bi- ekranlarda her bir nokta, aslında kırmı-

le, kâğıdın tümüyle yok olmayacağını zı, yeşil ve mavi ana renklere sahip

da kabul ediyor. Basılı kitapların hangi üçer alt noktacıktan oluşur. Noktacık-

biçimde yerlerini koruyacaklarını ön- ların rengi, bu üç alt noktacığın farklı

görmek için televizyondan sonra rad- şiddetlerde parlamalarıyla, yani farklı

yoya, videodan sonra sinemaya ne ol- renk karışımlarıyla elde edilir. Bir baş-

duğu konusunda zihin jimnastiği yapı- ka deyişle, 800 noktacık yatay genişli-

labilir. ğindeki bir LCD ekran, 2400 alt nokta-

cıktan oluşur. Microsoft, harfleri oluş-

Elektronik Kâğıt turmak için noktacıkları değil, sözünü
ettiğimiz alt noktacıkları dikkate alı-

Elektronik kitapları cazip bir yatı- yor. Böylece her bir harfin dış kenarın-

rım kılacak tüm pazar koşullarının daki merdiven silüetinin dişleri daha

oluştuğunu varsayalım. Terminaller de ince oluyor. Yöntem, yazı da zemin de

Xerox’un geliştirdiği elektronik kâğıt prototi- yeterince küçülmüş, kapasiteleri art- sabit renkli olduğu, bu iki renk birbir-
plerinden biri. Yaygın LCD ekranlarda mış, fiyatları iyice düşmüş olsun. Alıcı- ine karşıt olduğu için işe yarıyor. Yine
yazının böyle bir açıdan okunması olanaksız lar da, bunun yararlı bir buluş olduğu- de her ekranda ve her koşulda başarılı

na inanmış olsunlar. Artık, basılı kitap- değil.

kar oranları vaat ediyor. Sunumcunuza ların karşısına yeterince güçlü birer se- Microsoft'un göz boyama taktiğinin

kitabı bir kez yükleyince, hammadde, çenek olarak çıkabilirler mi?.. Xerox, ekran çözünürlüğünü bir ölçüye kadar

basım, dağıtım gibi bir masrafa yer kal- MIT, ve Lucent'teki uzmanlara göre, artırdığı kesin; ama bu, basılı kâğıt ka-

mıyor. Dağıtım, İnternet ya da telefon saydıklarımızın hiçbir önemi yok; litesiyle yarışabilmekten çok uzak. Üs-

ağları üzerinden, size masraf çıkarma- elektronik kitapların gelecekte pazarın telik, LCD ekranlardaki tek sorun çö-

dan, kendiliğinden gerçekleşir. Baskısı lideri olmalarının tek koşulu, basılı kâ- zünürlük de değil. Ekranın içten ay-

bulunmayan kitap kavramı tarihe karı- ğıt kadar kolay okunabilmeleri. Piyasa- dınlatılma zorunluluğu, uygun açıdan

şır. Bu işten bir tek kitapçılar zarar gö- daki el terminallerinde kullanılan bakılmadığında hiçbir şey okunama-

rür. Onların da, yükleme istasyonu ola- LCD ekranların çözünürlüğü, 100 ması, sürekli enerji tükettiği için pille-

rak yeniden işlev kazanabilecekleri dpi'yi (bir inç başına 100 noktacık) pek rin çok hızlı tükenmesi ve üretim mali-

umuluyor. geçmiyor. Rahat okunabilir bir yazının, yetinin kitapla karşılaştırıldığında çok

Yazarlar da yeni yayımcılık anlayı- en azından 300 dpi'lik sıradan bir lazer yüksek olması diğer önemli sorunlar.

şından paylarına düşeni alacaklardır. yazıcı çıktısıyla yarışabilmesi bekleni- Birbirinden bağımsız çalışan iki

Diğer giderlerdeki düşüşün, telif hak- yor. Microsoft da bu gerçeğin farkında. araştırma ekibi, tüm bu sorunların üste-

kı ödemelerine artış olarak yansıyacağı Geliştirdiği taktik, harflerin noktacık- sinden gelen şaşırtıcı bir ürün geliştirdi:

umuluyor. Yazarların kooperatiflerde lar tarafından oluşturulma biçimini de- elektronik kâğıt. Elektronik kâğıt, tıp-

örgütlenerek, kendi kitaplarını kendi- ğiştirerek, 300 dpi'lik bir yazıya baktı- kı kâğıt gibi bükülgen, üretim maliyeti

lerinin dağıtmaları da kolayla- düşük ve elektrik beslemesi

şacaktır. Elektronik kitaplarla Sık kullanılan özellikler için Sağ ya da sol elini kesildikten sonra da görüntü-
birlikte, yayıncı bulamama so- progamlanabilir düğme kullananlar için yü yıllarca koruyabiliyor. Düğ-
rununun da tarihe karışması sayfayı ters meye basıldığında, bir saniye-
çevirme düğmesi

bekleniyor. den kısa sürede üzerindeki gö-

Pastadan en büyük dilimi rüntüyü tıpkı bir LCD ekran

okuyucuların kapacağını ön- gibi değiştirebiliyor. İçten ay-

görebiliriz. Mevcut elektronik dınlatma gerektirmiyor. Gö-

kitaplar basılı örneklerinden rüntüsünü kâğıttan ayırt et-

çok daha ucuz olmasa da, gele- Sayfa mek neredeyse olanaksız. Hat-
cekte, fiyatların onda birine çevirme ta, fotokopisini bile çekebili-
kadar düşmesi bekleniyor. Te- düğmeleri yorsunuz. MIT'de, bir prototip

lif hakları ortadan kalkan eski üzerinde farklı görüntüler 100

kitapları ücretsiz olarak elekt- milyon kezden fazla değiştiril-

ronikleştiren gönüllüler, vakıf- diği halde, herhangi bir eskime

lar ve kamu kuruluşları da ar- Yazının altını çizme, Kitap kaydetme, belirtisi gözlenmemiş. Mucit-
tacaktır. Cep harçlığınızdan ar- tarama yapma, seçme gibi leri, birkaç yıl sonra, ekranların
tırdığınız paralarla birkaç yıl işlemler için yanı sıra, bütün tabelaların,
sözlüğe bakma gibi düğme
işlemler için düğme

içinde birkaç bin kitaba sahip Rocket eBook, fiyat-performans ilişkisi bakımından üstün bir posterlerin, hatta duvar kâğıt-
olduğunuzu düşünün. En ye- model. Standart belleği 40 000 sayfa. 36 000 sayfalık ek larının bu malzemeden üreti-
ni, en popüler kitapların, sayfa bellek takılabiliyor. Fiyatı 270 ABD doları. leceğinden eminler.

Bilim ve Teknik

çimde üretilebiliyor. LCD ekranlarda, kapsülleri yerine, bir yarısı beyaz, di-

her bir noktacığa karşılık gelen birer ğer yarısı siyah, 20-100 mikrometre

transistör ve bunlara giden karmaşık çaplı plastik tanecikler kullanmayı

veri yolları ağları vardır. Hesap maki- yeğlemiş. Beyaz taraf hafifçe negatif,

nenizin ekranına değişik açılardan ba- siyah tarafsa hafifçe pozitif yüklü. İki

karak, bunları ayırt edebilirsiniz.) Di- yarıküresi farklı renkte tanecikler elde

ğer yüze de bunun bir eşi kaplanıyor. etmek için basit bir yöntem kullan-

Elektronik kağıtların, üzerinde çalışılan iki Dış yüzeyler, yalıtkan bir plastik kat- mışlar: Büyük bir metal disk dakikada
farklı tasarım yaklaşımının mikroskobik manıyla kaplanıyor. Elde edilen çok 45 devir hızla döndürülürken, bir tara-
yüzey fotoğrafları. Solda, iki yüzü farklı katmanlı levhanın kalınlığı 80 mikro- fına erimiş siyah plastik, diğer tarafına,
renkte plastik kürecikler, sağda da yağ metreyi geçmiyor; yani, sıradan bir erimiş beyaz plastik püskürtülüyor. Sı-
dolu renk kapsülleri görülüyor. dosya kağıdının kalınlığının iki katı vı plastik damlacıkları, disk yüzeyi bo-

Ekip, elde ettikleri ürünü, elektro- kadar... yunca savruluyor, iki yüzden gelen

nik araçlara doğrudan bağlı olmadan İndiyum kalayoksit kat- damlacıklar diskin çeperinde bulu-

da değerlendirmeyi planlıyor. Buna manlarındaki her- şup kaynaşıyormuş. Soğuyan ta-

göre, kâğıtların üzerine, bildiğimiz hangi bir nokta çif- necikler toplanıp elekten geçiri-

bilgisayar yazıcılarını andıran araçlarla tine potansiyel farkı liyor, sonra da şeffaf silikonla

çıktı alınacak. Çıktıların işi bittiğinde, uygulandığında, be- karıştırılıyormuş. Karışım lev-

üzerlerine tekrar çıktı alınabilecek. yaz titanyumdioksit ha haline getirilip ısıtıldığın-

Böylece, tekrar tekrar kullanılabilen tanecikleri artı kutba da, sertleşiyormuş. Daha

ve mürekkep harcanmadan yazılabilen doğru çekiliyorlar. sonra araştırmacılar katı

kâğıt yapraklar elde edilebiliyor. İleri- Bu, ön yüzden bakıl- levhayı silikon yağına ba-

de, ikinci binyılın son ve en büyük bu- dığında, artı kutup uy- tırdıklarında, silikon, ya-

luşu olarak nitelendirilirse kimse şaşır- gulanan bir noktanın ğı emip şişiyor ve iki

mamalı. beyaz, diğer durumda da renkli tanecikler, yağ oda-

İki elektronik kâğıttan MIT tara- siyah görünmesini sağlı- cıkları içinde serbest kalıyormuş.

fından bulunmuş olanı, proje ekibin- yor. Hepsi hepsi birkaç İşlemlerin kalanı, MIT ekibinin kul-

den iki öğrencinin kurduğu E Ink fir- nanoamperlik bir akım gerekiyor. Alı- landığı yöntemle hemen hemen aynı...

ması tarafından geliştiriliyor. MIT tek- şıldık LCD ekranlara göre çok düşük

niğinde kâğıt, içi siyah boya ve beyaz bir düzey bu... Üstelik, 600 dpi'lik çö- Hiperromanlar

parçacıklarla dolu mikroskobik kap- zünürlük değerlerine ulaşmak işten

süllerden oluşturuluyor. Kapsülleri, bile değil. Hem de, dosya kağıdı bü- Elektronik kitaplarınıza yakın ge-

yapmak için, titanyum dioksit, 1 mik- yüklüğünde bir yaprağın toplu üretim lecekte yükleyebileceğiniz yazınsal

rometre inceliğinde toz haline getirili- maliyetinin 10 ABD dolarının altında metinler ister sanatsal olsunlar ister öğ-

yor. Elde edilen parçacıklar, yüzeyleri olacağı öngörülüyor... retici, alışageldiğimiz basılı kitaplarda-

hafif bir negatif yük taşıyacak biçimde Xerox firmasındaki araştırmacılar, kilerden çok farklı değil. İlk etapta,

yükleniyor. Sonra da toz, siyaha bo- benzer bir sonuç elde etmek için fark- terminalinize yükleyeceğiniz metinle-

yanmış yağa katılıyor. Su katıldığında, lı bir yöntem kullanıyorlar. Ekip, yağ rin önemli bölümü, mevcut kitapların

bu yağlı karışım, 40 mikro- sayısallaştırılmış sürümleri

metre çaplı damlacıklara bölü- Telefon bağlantısı Kitap bulma olacak. Oysa, bu teknolojinin
nüyor. Titanyum dioksit, yağ düğmesi gelecek için taşıdığı asıl potan-

damlacıklarından suya geçe- Sözlük ve siyel, etkileşimli yazın türle-
miyor. Son olarak, karışıma su tarama işlevleri rinde, söz gelimi "hiperroman-
bazlı bir polimer eklendiğin- için genişleyen larda" olası bir patlama. Hiper-

menü

de, sulu karışım, yağ damla- Elektronik Sayfayı romanlar, akademik çevreler-
cıklarının yüzeyinde kabuk kalemle işaretleme den de okurlardan da olumlu
oluşturacak biçimde katılaşı- satır düğmesi puanlar alıyor. Birinci kuşak
yor. hiperroman yazarları, örneğin
çizilebiliyor Sayfa Robert Coover, üniversiteler-
Son ürün yine toz; ama bu çevirme de kalabalık yeni bir kuşak ye-
seferki, içi sıvı dolu tanecik- düğmesi tiştiriyor. Kendi çabasıyla, alı-
lerden oluşuyor. Toza sıvı po-

limer eklenerek elde edilen Pil yuvası Ek bellek şılagelmiş yazın türlerinden
yeni karışım, ince ve saydam yuvası bu alana atlayanların sayısı da

bir indiyum kalayoksit levha- Elektronik kalemle Sayfa numarası azımsanamayacak kadar fazla.
sına sürülüyor. (İndiyum kala- çizilebiliyor Yine de, İnternet ve bilgisayar

yoksit, LCD ekran üretimin- SoftBook, hakiki deriden yumuşak bir kapağa sahip. Ancak bu, ekranının tartışageldiğimiz
de kullanılan iletken bir mad- elde tutulmasını güçleştiriyor. Standart belleği 5000 sayfa. 50 kullanışsızlıkları, bu yeni ya-
dedir. İnce ve yoğun bir tran- 000 sayfalık ek bellek ayrıca satılıyor. 600 ABD dolarına zın türünün hak ettiği yaygın-
sistör matrisi oluşturacak bi- satılıyorsa da, 300 dolar peşin ve iki yıl boyunca ayda 20 dolarlık lığa kavuşmasını önlüyor.
elektronik kitap satın alma yükümlülüğü seçeneği de var.

Ocak 2000

İnternet üzerindeki, HTML diliy- Soldaki üçgen, geleneksel yöntemle ekran yaloğunu izliyorsunuz. Oyunculardan
le kodlanmış tüm sayfalar aslında birer noktacıklarının bütün olarak kullanılmasını biri, kapıyı çekip iş yerine gidiyor. İş-
hipermetin. Yine de bunların tümüne temsil ediyor. Bunun yerine, her bir nok- yeri daha az hareketli değil ve zaten
yakını, yazınsal yaratıcılık ve deney- tacığı oluşturan temel renk alt noktacıkları oyunun başından beri yan sahnede iz-
sellikten uzaklar. Web sayfaları, yaygın ayrı ayrı hesaba katıldığında, sağdaki üçgen lenebiliyor. İzleyici, oyuncuyla birlik-
olarak diğer sitelere ya da aynı sitede- elde ediliyor. Altta, LCD ekrana, eski ve yeni te yan sahneye geçmek ya da aynı sah-
ki diğer sayfalara linkler içeriyor olsa- yöntemle yazılmış A harflerinin temsili neyi izlemeyi sürdürerek geride kalan-
lar da, bunu yenilikçi bir yazın türü karşılaştırması var. ların ne yaptığını görmekte serbest.
olarak gerçekleştirdiklerinden söz edi- Bu biçimde ilişkilendirilmiş dört ayrı
lemez. Yaptıkları, uzun metinleri kü- leceğini ilk öngören, bilgisayar alanın- sahneyi görebildiğinizi düşünün. Ti-
çük parçalara dağıtmak ya da başka da çalışan öncülerden Vannevar Bush yatro salonundaki herkes, oyunun biti-
yerde bulunabilecek bilgileri yinele- olmuş. 1945'te yayımladığı bir makale- minde, ayrı birer senaryoyu izlemiş
mek yerine okuyucuyu o kaynağa yö- de, yazarın, tüm birikimininin sistemli olarak ayrılacak...
neltmekten ibaret. Bu, ekonomik ve kaydını tutabileceği bir makine düşle-
yararlı bir yöntem ama yaratıcı değil. diğinden söz ediyor. Makineyi kulla- Hipermetinler ne kadar etkileşim-
Daha kötü örnekler, belli bir sıralama nan okuyucu, ilgisine göre bir güzer- li olurlarsa olsunlar, anlam bütünlüğü
ve bütünlük içeren uzun metinleri, gah izleyecek ve kendine özgü bir me- olan metin bileşenlerinden oluşmak
tek parça halinde çıktı almayı zorlaştı- tin elde edecekti. 1965'te, daha ortada zorundalar. Bu birimler bazı durumlar-
racak biçimde parçalamaktan öteye sözcük işlem programı denebilecek bir da kitaptaki uzun bir bölüm, bazen bir
gitmiyor. yazılım bile yokken, Ted Nelson adlı paragraf, ya da en azından birer tümce.
bir diğer bilgisayar bilimci, Bush'un Birimleri tümüyle ortadan kaldırmak,
Bilgisayar öncesi dönemde ve bil- düşlediği türden bir metin kodlama en azından şimdiki hiperyazın teknik-
gisayarın ortaya çıktığı ilk yıllarda, da- yazılımının projesini başlatır. Xanadu leriyle olası değil. Birimler uygulama-
ha deneysel ve yaratıcı çalışmalar yapı- adını taktığı program tamamlanamaz. da birbirlerine, okuyucunun tıklayabi-
lıyormuş. O dönemdeki asıl kaygı, Ana fikir üzerinde, aynı addaki bir pro- leceği birden fazla sözcük, tümce ya
doğrusal olmayan yani belli bir başlan- jeyle bugün de çalışmalar sürüyor. Ted da simgeyle bağlı. Bağlantı noktaları
gıcı ve bitişi olmayan, okuyucunun se- Nelson'un en büyük mirası, hiperme- metinin içine de dağıtılmış olabilir,
çimiyle değişen ve gelişen bir öykü- tin kavramını ilk kez ortaya atmış ol- sayfanın kenarlarına da. Her bir bağ-
nün nasıl kurgulanabileceğine ilişkin ması. HTML'in ortaya çıkıp İnter- lantı sizi dört ana sınıfta birime götüre-
kuramsal çalışmalarmış. Var olan ya- net'in standart dili haline gelişine ka- cektir: Öykünün devam edeceği yeni
zınsal türlerin ötesine geçebilmek he- darki en büyük gelişme, Apple'ın bir yön; okunup geri dönülecek bir
defleniyormuş. Basılı bir kitapta bile HyperCard adlı programı olmuş Prog- açıklama; metinin o kısmında kısaca
doğrusallığı aşmaya uğraşanlar var. Ita- ram, basitçe, birbiriyle ilişkilendirilmiş geçilmiş bir bölüme eklencek geniş-
lo Calvino'nun "Kesişen Yazgılar Şato- bağımsız metin kartlarıyla oynamaya letme; ya da, ayrı bir programı çalıştı-
su", Julio Cortazar'ın "Seksek" Milorad olanak tanıyor. racak, söz gelimi bir film parçası göste-
Paviç'in "Hazar Sözlüğü" adlı romanla- recek, müzik dinletecek bir bağlantı...
rı, Türkçeye de çevrilen bazı örnekler. Bilgisayar dışındaki ortamlarda et- Bunlar yaygın olarak kullanılan, İnter-
Bu ve benzeri çalışmalarda, okura, ki- kileşimli yazının en başarılı uygulama- net’te sıklıkla rastlanabilen bağlantı
tabın farklı sürümlerinden birini alma, sı belki de hiperdrama. Örneklerde, noktası tipleri. Özgün bir hiperroman,
istediği bölümden başlama, metin sahne birkaç bölüme ayrılıyor ve her o güne kadar akıl edilememiş yenilik-
içinde verilen sayfa numaralarına atla- bölümde ayrı birer sahne aynı anda oy- ler getirebilir.
ma gibi seçenekler sunuluyor. Kaba nanıyor. Bunlar, aynı anda, farklı me-
anlamıyla, bilinen en eski hipermetin Yeniliklerin çoğalması, elektronik
İncil. Okuyucuya, aynı kitapta aynı kanlarda geçen metin yazan ve okuyanların sayısında
öyküyü farklı kişilerin kaleminden olayları ya da ciddi bir artışı gerektiriyor. Elektronik
okuma seçeneği veriyor ve belli bö- bambaşka za- kitap alanına yatırım yapan firmaların
lümlerden, Tevrat'taki ilgili bölüme man dilimlerini beyin takımlarının kehanetleri tutarsa,
yöneltiyor. gösterebilir. 2000 yılı içinde teknolojik alt yapı ha-
Her durumda, zırlanacak. O zaman, 2001'de 21. Yüz-
İleride makinelerin, kağıdın suna- birbirleriyle or- yıla, yeni bir yayıncılık, yeni bir yazın
bileceğinden daha etkileşimli yazın ganik bağlar ta- geleneğinin ilk adımlarıyla girebiliriz.
biçimlerine olanak tanıyabi-
şıyorlar. Sözgeli- Özgür Kurtuluş
Philips’in gelecege yönelik, mi, bir sahnede
tasarım aşamasındaki yol- birkaç kişinin di- Kaynaklar
culuk rehberi, genel amaçlı http://www.adobe.com/epaper/
bir elektronik kitap olmasa http://e-books.org/
da, rulo halinde içine çek- http://www.eink.com/
ilebilen esnek ekranıyla, http://www.everybook.net/
http://frankfurt-ebook-awards.org/
elektronik kitapların http://www.gutenberg.net/
geleceği için de ipuçları http://www.media.mit.edu/
http://www.openebook.org/
veriyor. http://www.rocket-ebook.com/
http://www.softbookpress.com/
http://www.parc.xerox.com/
http://www.teleread.org/

Bilim ve Teknik

Şişmanlığın Kökenleri

Dünyanın en eski metabolik hastalığı olan şişmanlık, özellikle gelişmiş ülkelerde yaşayan
nüfusun sağlığını tehdit ediyor. Peki ama, kilo vermek, düşük kalorili yiyecekler ve egzersiz
yapmak bu kadar revaçtayken nüfus neden gittikçe şişmanlıyor? Şişmanlığın gelişmesi,
kalıtımsal, psikolojik, sosyo-ekonomik ve kültürel etmenlerin karmaşık etkileşimlerine bağlanıyor.
Bireylerin, beslenme biçimleri ve aldıkları besinleri nasıl kullandıkları da kendilerine özgü
kalıtımsal ve çevresel etkenlere bağlı olduğu için, şişmanlığa yatkınlıkları değişkenlik gösteriyor.
Şişmanlık üzerinde çalışan bilim adamları, hem ekonomik ve psikolojik nedenlerin hem de
birbirleriyle etkileşim içinde olan çoklu genlerin bireyi kilo almaya yatkın kıldığını düşünüyorlar.
Araştırmacılar, şişmanlığa yatkınlığa neden olan genleri de bulmaya çalışıyorlar.

İnsanlık tarihi boyunca fazla kilo- bileceği biliniyor. Son yıllarda, mole- babası şişmansa, kişinin de şişman ol-
lar, sağlığın ve refahın simgesi olarak küler biyoloji ve genetik mühendisliği ma riski yüksek olmasına rağmen, an-
görülegelmiştir. Günümüzdeyse şiş- araçlarının gelişmesi, şişmanlığın biyo- ne babaların normal kiloda olduğu ai-
manlık, dünyanın en varlıklı ülkele- lojik mekanizmalarının ve nedenleri- lelerde de %25-35 oranında şişman
rinde yaşayan insanların sağlıklarını nin çözülmesi çalışmalarını hızlandır- çocuklar görülüyor. Kilolu bir bireyin
tehdit eden bir hastalık olarak algılanı- dı. Şişmanlığın nedenlerini bulmak birinci dereceden akrabaları içinse
yor. Özellikle gelişmiş ülkelerde şiş- için çalışan bilim adamları, bu hastalı- risk, nüfusun genelinden 2-3 kat daha
manlığın görülme sıklığı sürekli artı- ğa yatkınlığa neden olan genleri bul- fazla.
yor. Öyle ki, şişmanlığa bir tür salgın ma şansları konusunda iyimserler. Bu
hastalık gözüyle bakılıyor. iyimserliğin nedeni, DNA araştırmala- Bazı insanlar için kilo vermek son-
rında kullanılan araçlarla yöntemlerin suz bir savaş olduğu halde bir türlü
Önemli bir sağlık sorunu olan şiş- ve insanın gen yapısı konusundaki bil- fazla kilolarıyla başa çıkamazlar. Bazı-
manlık, yüksek tansiyon, kalp ve da- gilerimizin artmış olması. Şişmanlığa larıysa görece olarak ne kadar çok ye-
mar hastalıkları, şeker ve safra kesesi neden olan genlerin kuşaktan kuşağa mek yeseler yine de kilo almazlar. Bu
hastalıklarıyla yakından ilişkilidir. nasıl aktarıldığı konusu, birlikte büyü- türden farklılıkların kalıtımsal etmen-
Kalp- damar hastalıklarıyla ilişkisinin müş ikizler ve farklı ailelere evlatlık lere bağlı olup olmadığı konusunda
nedeni, bedeninde göreceli olarak olarak verilmiş ikizlerin kullanıldığı yapılmış bir araştırmada, birinci aşa-
yüksek oranda yağ bulunan insanların araştırmalarla ele alınıyor. Araştırma- mada, sürekli olarak kilo almaya istek-
kanlarında, düşük yoğunluktaki yağ lar, kalıtımın, beden kütlesi ya da yağ lendirici bir program uygulandığında
proteinleri (Low-Density Lipoprote- oranı üzerindeki etkisinin %25’le 40 bireylerin kilo almaya ne kadar yatkın
in-LDL) ve trigiseritlerin de fazla ol- arasında değiştiğini gösteriyor. oldukları; ikinci aşamadaysa, kilo ver-
ması. Bu da, damar duvarının yapısı- meyi özendirici bir program uygulan-
nın bozulmasına yol açmaktadır. Şiş- Şişmanlık Riski dığında kilo vermeye ne kadar yatkın
manlık, bedenin kolesterol üretimini- olduklarına bakılmış. Bu farklılıkların,
nin artmasında da etkili oluyor. Yük- Araştırmalara göre, şişman insanla- deneklerin kalıtımsal özellilerinin bü-
sek tansiyon da şişmanlarda yaygın rın %30’unun anne babaları da kendi- tününe bağımlı olup olmadığı da göz
olarak görülür; kişi kilo alıp verdikçe, leri gibi şişman. Ayrıca, kişinin anne önüne alınmış. Her iki grupta da, tek
buna bağlı olarak kan basıncı da artıp yumurta ikizi erkek denekler bulunu-
azalır. Şişmanlık, kas ve yağ dokuların- Şişmanlık genleri üzerine çalışan bilim yormuş. Deneklerin belli bir süre bo-
da insüline dirençle de ilgilidir, bu ne- adamları, yemek yeme davranışlarımızı, yunca her gün fazladan 1000 kalori al-
denle, erken şeker hastalığına yol açtı- metabolizmamızı ve fiziksel elkinliklerimi- maları sağlanmış; bu süre içinde be-
ğı düşünülmektedir. Bu tür şeker has- zi hangi genlerin, nasıl etkilediğini bul- den ağırlıklarındaki artışlar not edil-
talığı, kişi normal kilosuna döndüğün- maya çalışıyorlar. miş. Deneklerin bedenlerinin fazla-
de genellikle kaybolur. Aslında, kilo dan kalorilerle başa çıkma mekaniz-
vermek, tüm bu saydığımız durumla- malarında farklılıklar olduğu gözlen-
rın iyileşmesini sağlar. miş. İkiz çiftleri arasında bu farklılık-
ların ikizlerin kendi aralarında oldu-
Peki, neden bazı bireyler kilo al- ğundan en az üç kat daha fazla olduğu
maya daha yatkın oluyor? Şişmanlığa görülmüş. Deneyin ikinci bölümün-
yatkınlık, birçok sosyal, davranışsal ve de, yine tek yumurta ikizlerinden olu-
biyolojik bileşenlerden oluşuyor. Bu- şan başka bir grupta da, ikizlerin, be-
güne değin yapılmış çalışmalara göre, den yağ dokusunun kaybı ve enerji
bazı genlerin şişmanlığa yol açabilece- kullanımında tepkilerinin birbirine
ği ya da şişman olma olasılığını arttıra-

Bilim ve Teknik

çok benzer olduğu görülmüş. Daha tırmalarla desteklenmiş. Bu grupların görülme sıklığının da artacağı söyle-
açıkçası, kalıtımsal yapımız, enerjiyi biri, Arizona’nın güneyine, ötekiyse, nenler arasında.
nasıl kullandığımıza ve nasıl kilo aldı- Meksika’daki Sierra Madre dağlarına
ğımıza etki ediyor. yerleşmiş. 1970’li yıllarda Arizona’da- Ancak, televizyon karşısında ge-
ki yerlilerin birçoğu tarımla uğraşma- çen saatlerle benzin tüketiminin, şiş-
Yemek yeme davranışlarımızı, me- yı bırakıp diğer iş kollarında çalışma- manlığın görülme sıklığıyla aynı yön-
tabolizmamızı ve fiziksel etkinlikleri- ya başlayarak, günlük kalori miktarı- de arttığını gösteren araştırmalar, ko-
mizi hangi genlerin etkilediği ve bu nın % 40’ının yağlardan alındığı Ame- nunun bütün boyutlarını açıklamıyor.
güçlerini nasıl kullandıkları henüz çö- rikan tarzı bir beslenme tarzını be- Sözgelimi, neden bazı insanlar sürekli
zülmüş değil. Ancak, genetikbilimci- nimsemişler. Günümüzde Arizona’da diyet yapmalarına rağmen şişman ka-
lerin bazı heyecan verici bulguları var. yaşayan Pimalar, şişmanlığın en sık lırken, kimileri de hiç kilo almadan is-
Şişmanlığın 1998’in Ekim ayında ya- raslandığı insan topluluğudur. Bu top- tedikleri kadar yemek yiyebiliyorlar?
yımlanan gen haritasına göre, insanlar- luluğun yarısında 35 yaşında şeker Şişmanlığın, oburluk ve hareketsizli-
da şişmanlıkla bağlantısı ya da ilişkisi hastalığı görülmekte. Bilim adamları ğin sonucu olduğunu savunan gele-
olduğu saptanan genlerin ve öteki işa- şişmanlığın çevresel etkenlerini orta- neksel görüş, bu soruların yanıtını
retçilerin sayısı 200’e yakın. Örneğin, ya koymak amacıyla, Arizona’da yaşa- vermekte yetersiz kalıyor. Şişmanlık
bu genlerden "obese" olarak adlandırı- yan Pimaların kilolarını Meksika’da konusunda çalışan araştırmacıların ço-
lanının, yağ hücreleri tarafından üreti- yaşayan ve hala tarım ve hayvancılık- ğu, aynı koşullar altında başkaları za-
len bir hormon olan leptinin "planı" ol- la uğraşan uzak akrabalarınınkiyle yıf kalırken, kimi bireylerin kilo alma-
duğu biliniyor. Bu geni mütasyona uğ- karşılaştırmışlar. Meksika’daki Pima- sının kalıtımsal ve biyolojik değişken-
ramış fareler, ya leptin üretmiyor, ya ların, Arizona’daki Pimalardan ortala- leri konusunda çalışıyor. Araştırmalara
da, bunu yanlış üreterek çok çabuk bir ma olarak 26 kilogram daha hafif, göre şişman bireyler, sabit bir kiloda
biçimde normal kilolarının üç katı ki- boylarının da 2,5 santimetre daha kısa kaldıkları zaman, kendileriyle aynı
loya çıkıyorlar. Bunlardan "diabetes" olduğu saptanmış. Ayrıca, Meksikalı oranda kasa, fakat daha az yağa sahip
adlısıysa, iştahı azaltarak ve metobo- Pimalar arasında şeker hastalığına çok olan zayıf bireylerden daha fazla ye-
lizmayı tersine çevirerek leptine tepki az raslanmış. Uzmanlara göre, Meksi- mek yeme ihtiyacı duymuyorlar.
veren bir alıcı proteini kodluyor. Şim- ka Pimaları zayıf kalırken, Ameri-
di bu genlerin insan mütasyonları üze- ka’da yaşayan Pimalar arasında şiş- Biyokimyagerler, yağın neden "kö-
rinde çalışılıyor. Ancak, şişmanlığın manlığın yaygın olması, şişmanlığın tü" olduğunu da araştırıyorlar. Eninde
tek bir gene ya da birkaç gene bağlı yalnızca kalıtımsal nedenlere bağlı ol- sonunda insanların kilolarını düzenle-
olamayacağı biliniyor. Şişmanlık üze- madığını gösteriyor. Bu, Neel’in sö- yen genler bulunacak. Bu işin kolay
rinde çalışan bilim adamları, hem eko- zünü ettiği "tutumluluk genleri"nin, bölümü. Daha büyük ilerlemeler kay-
nomik ve psikolojik nedenlerin hem yüksek enerjili besinlerin bol bulun- detmek için fizyologların, bütün bu
de birbirleriyle etkileşim içinde olan duğu ve çalışma koşullarının ağır ol- genlerin laboratuvar dışında, yani ger-
çoklu genlerin bireyi kilo almaya yat- madığı bir ortamda kendini gösterdiği çek bedenlerde nasıl çalıştığını anla-
kın kıldığını düşünüyorlar. anlamına gelebilir. Bu kalıtımsal yat- ması gerekiyor.
kınlık, tüm insanlarca çeşitli düzey-
Peki ama, şişmanlığın görülme lerde saklanmış olduğu için, önümüz- Aslı Zülâl
sıklığı neden artıyor? Bugün bizler, on deki 25 yıl içinde, yaşam standartları
yıl öncesine oranla bile yaşam tarzı ve yükselmeyi sürdürdükçe şişmanlığın Kaynaklar
beslenmenin, sağlığımızı nasıl etkile- Pearlmutter M. & Hall E. Adult Development and Aging, 1992. John
diği konusunda çok daha fazla bilgi
sahibiyiz. Fakat yine de şişmanlığın Wiley & Sons, 2. Basım.
görülme oranı hem gelişmiş ülkeler- Gibbs, W. W. "Gaining on Fat" Scientific American, Ağustos 1996.
de, hem de gelişmekte olan ülkelerde Bouchard, C. "Obesity: in the genes?" http://www.obesite.chaire.ula-
gittikçe artıyor. Evrimsel biyolojinin
bu soruya verilecek bir yanıtı var. val.ca/genetxt.htm
1962 yılında, James V. Neel, doğal se- Human Obesity Gene Map: The 1998 Update http://www.obesite.cha-
leksiyonun, uzak atalarımıza, bireyle-
rin bir sonraki kıtlıkta yaşamını sürdü- ire.ulaval.ca/genemap.html#Top
rebilmesi için, bol yemek yenilebildiği
dönemlerde yağ depolamasına yara-
yan "tutumluluk genleri" kazandırdı-
ğını söylemişti. Neel’e göre, göreli
olarak istediğimiz kadar yemek bula-
bildiğimiz bugünün dünyasında, bu
uyum mekanizması, kolay kilo almak
konusunda bir hassaslık yaratıyor.

Bu varsayım, ataları ortaçağda iki
gruba ayrışarak farklı yerlere göçmüş
olan Pima yerlilerini konu alan araş-

Ocak 2000

İştahsızlık, Oburluk, Kusma...

Yeme Bozuklukları

Bir gereksinim olmaktan çok
geleneklerin biçimlendirdiği
yemek yeme alışkanlığı, hızlı
yemek yiyerek, yemek sırasında
başka şeylerle ilgilenerek, ya da
zamansızlıktan yakınıp geçiştiri-
lerek yeni alışkanlıklara
dönüşüyor. Çağdaş toplumlar-
da yeme alışkanlıklarındaki
değişimler, yeme
bozukluklarına kadar varan
birçok sorunu karşımıza
çıkarıyor. Yeme bozuklukları
iştahsızlık, kusma ve aşırı yeme
olarak sıralanıyor. Bilim
adamları, bu tür sorunların
altında yatan yalnızca toplumsal
değil ayrıca psikolojik ve fiziksel
nedenleri de araştırıyorlar. Bir
hastanın normal yeme
alışkanlığını tekrar kazanabilme-
si için farklı bilim dallarından
uzmanların birarada çalışması
gerekiyor. Bunların içinde
beslenme uzmanları,
psikologlar, psikiyatristler ve
psikofarmakologlar gibi uzman-
lar var. Yeme bozukluğunun
nasıl başladığı ve ne yöne ka-
yacağı ise kişiye göre değişiyor.
Ama hepsi için ortak bir
tavırdan bahsedebiliriz: Kendi
vücut algılarındaki yanılsama.

YEME BOZUKLUĞU de yemeyi reddediyorlar. Böyleyken leşenleri bir de tutumsal bileşenleri
bir tür hastalık. Bu hasta- yine de bedenin sahibinin bedenini olduğu görüşünde. Yani kişinin ken-
lık hem insan bedeniyle nasıl algılandığı çok önemli. di dış görünümü konusundaki gö-
hem de yemekle ilgili. rüşleri her zaman nesnel gerçekleri
Hastalığa yakalananlar, Alman yazar Schilder insan bede- yansıtmayabiliyor. Bu tanımlamayı,
yalnızca aldıkları kalorinin fazlalı- ninin algılanmasını şöyle tanımlıyor: bilim adamları yeme bozuklukları
ğından yakındıkları için değil, belli "zihnimizde oluşan görüntü vücudu- çalışmalarındakine paralel bir dü-
bir düşünceyi saplantı haline getir- muzun resmidir". Son yıllarda ise bu şünce geliştirerek kullanıyorlar. İlk
dikten sonra doğrudan yemekle ilgi- tanım genişletildi. Değişik boyutla- soru şu: Bir insan kendi vücut ölçü-
li sorunlar yaşamaya başladıkları için rıyla ele alınmaya başlandı. Slade, leriyle ilgili olarak ne kadar kesin bir
bedenin görüntüsünün bir algısal bi-

Bilim ve Teknik

Zayıf Normal Normalin biraz üstü Kilolu Aşırı kilolu

Beden Kütle Endeksi: Buradaki resimde beden kütle endeksine (BKE) göre ayrılmış gruplar görülmekte. BKE kilonun boy
uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde ediliyor. Örneğin boyu 1.70 m ve kilosu 60 kg olan birinin BKE’si 60/1.702’den 20.76 çıkıyor.
Yani yandaki tabloya göre normal kilonun alt sınırına yakın bir değer. BKE ırklara göre de değişiklik gösteriyor. Örneğin uzak doğulu-
ların BKE’i bizlerden daha düşük.

tahminde bulunabilir? İkincisi ise: makla başlanıyor. Hatta, sanki ger- ğiştiriyorsa, yani vücuduyla ilgili ola-
rak gerçekleri göremiyorsa, yeme
Bireyin kendi vücuduyla ilgili olarak çekten farkındalarmış gibi popüler bozukluğu başlıyor demektir.

tutumu/hissi nedir? Bu soruların il- kadınlar, kendi rejim programlarını Anoreksik Kişiler

kine algısal, ikincisine bilişsel yanıt açıklayarak nasıl zayıfladıklarını an- Yeme bozuklukları içinde belki
de en önemlisi anoreksia nervosa ya-
verilebiliyor. Böylece arada bir para- latıyorlar. Yine de, yeme bozukluk- ni yemekten kaçınma/korkmadır.

lellik kurulmuş oluyor. larının yalnızca böyle bir özentiden Hastalığa yakalanan kişi ne ka-
dar aç olsa da yemiyor. Aslında
Herkesin kendi vücuduyla ilgili kaynaklandığı doğru değil. bu pek iradeyle ilgili bir şey de-
ğil; çünkü hasta yiyemiyor ve
iyi ya da kötü bir fikri vardır. Bu, Sosyal ve psikolojik etkenler ka- yemekten korkuyor. Bu durum
kişinin aynanın karşısına geçin-
yeme bozukluklarının çıkış nokta- dının vücudunu algılayış şeklini de- ce kendini şişman olarak algıla-
ması ve rejim yapmaya karar
sını oluşturuyor. Yeme bozuk- vermesiyle başlıyor. Aynanın
karşısına her geçtiğinde önceleri
luğu gösteren kişilerin kendi ne kadar inceldiğinin farkına va-
rabiliyor; vücut ölçüleri daralı-
vücutlarıyla ilgili yanlış bir al- yor; ama sonraları aynadan gelen
ses hiç değişmiyor: "Daha ince,
gıya sahip olmaları asıl sorunu daha ince".

yaratıyor. Ama tabii ki, yalnız- Abartılmış rejimden kaynak-
lanan aşırı kilo kaybı, çoğunluk-
ca bu değil, bilişsel, duygusal, la kadınlarda ve az sayıda da er-
keklerde görülüyor. Ama bu du-
davranışsal etkenler bireyin ruma gelmeden önce bir aşama
daha var. Bulumia ve anoreksia
kendi vücuduyla ilgili yargısını arası belirtileri olan bu diğer ye-
me bozukluğu çok ilerlerse ano-
etkiliyor. reksiyaya doğru ilerliyor.

Yeme bozukluklarının ka-

dınlarda daha çok görülüyor.

Bu, biraz da toplumdaki kadın

ve güzellik imajlarıyla ilgili.

Her gün televizyonlarda, film-

lerde ve birçok dergide gördü-

ğümüz kadın imajları; yani

bunları izleyen okuyan ve sey-

reden kadınların kendilerini

özdeşleştirdikleri imaj, zayıf

kadın. Güzel ve popüler olmak

için, ekrandaki kadınlar gibi gi-

yinip ekrandaki kadınlar gibi Özellikle yaptığı işi doğrudan vücuduyla ilgili olan
davranmak için onlara öykünü- kişiler, balerinler, modeller ya da sporcularda kilo
lüyor ve buna belki de zayıfla- alma endişesiyle yeme bozuklukları görülebiliyor.

Ocak 2000

Beden algısının normal olmadığı yeme başkalarının se de, dış etkenler de kişinin hastalı-
bozukluğu gösteren kişiler, ne kadar zayıf gereksinimleri- ğa yakalanmasında etkili olabilir. Ai-
olurlarsa olsunlar kendi bedenlerinden ni karşılamak ledeki ya da yakın çevredeki insan-
hoşnutsuz yaşıyorlar. kendi gereksi- ların fazla kiloya karşı verdikleri tep-
nimlerini karşı- kiler bunlardan biridir. Örneğin bir
Anoreksikler, kaç kilo olurlarsa lamaktan önce annenin kilo ve fiziksel görünüşle il-
olsunlar hep şişman olma korkusuy- gelir. Ayrıca gili olarak kızının çok üstüne düş-
la yaşıyorlar ve ne kadar zayıfladıkla- kendileri ve ya- mesi onun bir yeme bozukluğu ge-
rının asla farkına varmıyorlar. Bu as- şamlarıyla ilgili liştirmesine neden olabilir.
lında yavaş yavaş gerçekleşen bir in- olarak tek kont-
tihardan farksız. Çünkü bu hastalığa rol edebildikleri Bulumikler
yakalananların % 10 ila 20’si kompli- şeyin yemek ve ki-
kasyonlar yüzünden bu hastalıktan lo olduğunu düşü- Bulumia nervosa, (kusma hastalı-
kurtulamadan ölüyor. nürler. Eğer çevrele- ğı) bir abur cubur seansından sonra,
rinde olan bitenleri yani fazla yemekten sonra, kişinin
Anoreksikler mükemmeliyetçi- kontrol altına alamı- istemediği fazla kalorilerden kurtul-
dirler ve yaşam standartlarını yüksek yorlarsa, yemelerini mak için kusma yolunu seçtiği bir
tutmaya çalışırlar. Ama bunu aslında kontrol altına alırlar ve kilo hastalıktır. Abur cubur yeme seans-
kendileri için yapmazlar; bir bakıma kaybettikçe kendilerini daha ları kişiye göre değişir. Ancak bir ke-
başkaları için yaşadıkları söylenebilir; güçlü hissederler. Her sabah baskü- rede 1000 kaloriden 10 000 kaloriye
lün ibresinde gördükleri aslında başa- kadar çıkabilir. Bu kalorilerden kur-
rıp başaramadıklarıdır. tulmak için hasta ya kusar ya da lak-
Anoreksikler profesyonel bağ- satif kullanır. Bir de, zayıflama hap-
lamda bir yardımı da kabul etmezler ları alma, aşırı egzersiz yapma ve bu
çünkü bu tür terapilerin onları yal- yüzden aşırı yorgun düşme gibi yol-
nızca yemeğe zorlayacağını düşü- ları seçenler de vardır.
nürler. Ergenlik çağındaki kızların
yaklaşık % 1’i bu hastalık sırasında Bulumikler de anoreksikler gibi
normal kilolarının % 15’ini kaybeder kendilerinin güvenli bir ortamda ya-
ve buna rağmen hâlâ zayıflamaya de- şamadıklarını düşünürler. Yaptıkları
vam ederler (ki bu hiç önemsenme- herşeyi başkalarını rahat ettirmek
yecek bir oran değildir: 50 kiloysanız için yaparlar ve duygularını sürekli
kısa bir sürede 42.5 kiloya düşmüş- saklarlar. Yemek, bu kişilerin tek gü-
sünüz gibi düşünebilirsiniz). Bu has- ven kaynağıdır. Ayrıca kusma işlemi
talar için güzel yemek tarifleri topla- burada tıpkı ağlama, bağırma ya da
yıp onlardan güzel ve lezzetli ye- öfke duyma gibi, bir tür duyguların
mekler yaparak arkadaşlarına ve ai- dışavurumu olarak da algılanabilir.
lelerine ziyafet çekmek çok doğal-
dır; ama ne yazık ki bu ziyafetin et- Bu hastalık bazen rejime başla-
kin bir katılımcısı olmazlar. dıktan sonra ortaya çıkabilir. Rejim
Her ne kadar hastalık yalnızca bi- sırasında örneğin hasta, tatlılara duy-
reyin kendiyle ilgiliymiş gibi görün- duğu aşırı iştahla kendini tutamayıp
bunları tüketir sonra pişman ola-
rak kusmayı dener. Yaptığını kendi

Yeme Bozuklukları bozukluğunun gelişebileceği en riskli grup yaşadığı kültürde veya çev-
resinde zayıflık yönünde baskı bulunan, doğal olarak beden kütle en-

Nuray Karancı deksi yüksek olan ve kendisinde mükemmeliyetçilik veya sosyal onay
beklentisi çok yüksek olan ve aile içi dinamiklerinde aşırı kontrol veya sı-
Prof., Dr., ODTÜ Psikoloji Bölümü

Yeme bozukluklarının ortaya çıkışında çok değişkenli bir model kul- nırsızlık bulunan kişilerdir. Tüm bu değişkenlerin kadınları daha fazla et-

lanılması gerekir. Bu değişkenler arasında kültürel faktörler, kişi- kilediği, kızların özellikle annelerinden algıladıkları zayıflama yö-

nin beden kütle endeksi ve aile ve kişilik özellikleri incelen- nündeki baskılara karşı çok hassas oldukları gözlenmiştir.

melidir. Farklı kültürlerde kişinin bedeni ile ilgili değişik Yeme bozukluklarının gelişmesinden sonra devam etme-

beklentiler ve baskılar bulunmaktadır. Gelişmiş batı- kişilik lerinde hem sosyal pekiştireçler (çevre tarafından beğe-
lı kültürlerde, zayıflık ve bakımlı bir vücut beklentisi kültürel
yaygın olarak görülmekte ve bu beklenti medya ve faktörler nilme, modayı takip edebilme) hem de psikolojik süreç-
özellikleri ler yer almaktadır. Bu nedenle, bu bozuklukların erken

moda yolu ile güçlü bir tarzda aktarılmaktadır. Bu ne- tanı ve tedavisi önemlidir. Bilişsel-Davranışçı yaklaşıma

denle zayıf olma yönünde bulunan kültürel baskıların göre yeme bozukluğu gösteren kişilerde benlik saygısı

anoreksia ve bulumia’nın ortaya çıkışında etkin bir rol oy- beden ve beden görünüşü kiloya endekslenmiştir. Kişi “eğer zayıf
nayabileceği ortadadır. Ancak beden kütle endeksi doğal ola- kütle olmazsam, beğenilmem ve sevilmem” gibi aşırı katı ve ras-
rak düşük olan kişilerde bu beklentiler kişide bu tür patalojik endeksi yonel olmayan bir düşünceye sahiptir. Sevilmenin tek yolu
yeme davranışlarını ortaya çıkarmayacaktır. Ailenin özellikleri ve olarak zayıf olabilme ön plana çıkarıldığında tüm yaşam bu

dinamikleri, aşırı kontrol ve karışma, aile bireyleri arasında sınırla- kontrolü sağlama üzerine kurulur. Önemli olan kişiye bu düşün-

rın belirsizliği gibi özellikler ve/veya kişinin kendi kişilik özellikleri de celerinin yarattığı olumsuz ve kısıtlayıcı yaşam şeklini farkettirmek ve

yeme bozukluklarının gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Yeme bu beklentileri değiştirebilmektir.

Bilim ve Teknik

Anoroksiya Nervosa* Bulumia Nervosa* Kontrolsüz Yeme

Kısa bir süre içinde çok kilo kaybetmek X X X
X X
Çok zayıf olunduğu halde rejime devam etmek X X
X
Zayıf olduğu halde şişman olduğuna inanmak X X X
X
Aylık menstrasyon dönemlerinde aksaklık X X
X
Yemeğe alışılmadık bir ilgi göstermek X
X
ve garip yeme rituelleri geliştirmek X
X
Gizlice yemek yemek X

Takıntılı bir biçimde egzersiz yapmak X

Ciddi depresyon X

Aşırı derecede yemek yemek

Kusma ya da kusturmaya, dışarı çıkmaya

yarayan ilaçlar kullanma

Aşırı yemek yiyen ve kilo almayan

Banyoda uzun süre kusma amaçlı kalmak

İlaç ve alkol alımında artış

*Bazı insanlar anoroksiya ve bulumiayı aynı anda geçirebilir

de anlamlandıramayıp bir içine ka- kalp ve böbrek fonksiyonlarını, duy- adamları yüksek kortisolün hipotala-
panış yaşayan hasta, bunu başkala- guları, düşünceyi, cinsel fonksiyon- mustaki bir sorundan kaynaklandığı-
rından da gizlemek ister. Bu yüzden ları, ve daha birçok şeyi dengeler ve nı gösterebilmişler.
aileler, hatta eşler bile yıllarca bu du- idare eder. Merkezi sinir sistemin-
rumdan habersiz kalabilir. Bulumia deki kimyasal ileti maddeleri olan Yeme bozuklukluğunun depres-
nervosa’da da zayıflama pek görül- nörotransmitter’ler hormon salgısını yonla bağlantısına benzer bir bağlan-
mez. Tıpkı anoreksia’da olduğu gi- kontrol eder. Bilim adamları birer tı da obsesif-kompulsif bozukluklar-
bi, bulumia da ergenlik döneminde nörotransmitter olan serotonin ve da (OKB) var. Serotonin düzeyi OKB
başlar. Bu durum çoğunlukla kadın- norefinefrin seviyesinin depresyon olanlarda da çok düşük. Bulumiklerin
larda görülse de, erkeklerde de rast- sırasında düştüğünü keşfetmişlerdi. çoğunun obsesif davranışlar da geliş-
labilir. Aynı durum yeme bozukluğu olan tirdiği düşünülürse, ikisi arasında bir
kişilerde de geçerli. Yeme bozuklu- bağlantı bulunması şaşırtıcı değil.
Kontrolsüz Yeme ğu geçirenlerin çoğu, depresyon da
geçirdiği için bilim adamları bu ikisi Yeme bozukluklarıyla beyin kim-
Kendini kontrol edemeden yeme arasında bir bağlantı yakalamaya ça- yasallarının ilişkileri hayvanlarla ya-
de bir hastalıktır. Tıpkı bulimia’da lışıyor. Gerçekten de antidepresan pılan deneylerle de araştırılıyor. Ör-
olduğu gibi, kontrolsüz yeme seans- kullandırılan bazı anoreksiklerin se- neğin, peptit YY ve nöropeptit Y dü-
larında aşırı kalorili yiyecekler bir rotonin düzeyindeki artışla beraber zeyindeki değişikliğin laboratuvar
defada tüketilir. Ama bu hastalar al- iyi yöndeki değişimleri bilim adam- hayvanlarında yeme davranışını et-
dıkları kalorileri vücutlarından at- larını sevindiriyor. kilediği ortaya çıkmış. Bulumiklerde
mazlar. Hastalar bu seanslar için düşük olan kolesistokinin de yine la-
kendilerini kontrol edemediklerini Anoreksiklerin ve depresyon al- boratuvar hayvanlarına verildiğinde
söylerler. Ancak kendilerini artık yi- tında olanların bir ortak yönü daha bunların kendilerini tok hissederek
yemeyecek kadar rahatsız hissettik- var. Her ikisinde de kortizol (bu hor- yemeği durdurdukları gözlenmiş. Bu
lerinde yemeyi keserler. Bu insanlar mon stres durumunda salgılanıyor) da bulumiklerin neden yemekten
daha zor kilo verirler ve aşırı düzeyi normalin üstünde. Bilim bir türlü tatmin olamadıklarının bir
şişmandırlar. göstergesi olabilir.

Tedavi

İşin Kimyası Yeme bozukluğu çeken
hastalarda, özellikle açlık teh-
Yeme bozukluklarını baş- likesiyle karşı karşıya olan
ka açılardan da anlamak için anoreksiklerde yaşamsal or-
bilim adamları, biyokimyasal ganlar özellikle kalp ve beyin
araştırmalar da yapıyorlar. Da- hasar görür. Vücut kendisini
ha çok nöroendokrin sistemi- koruyabilmek için bir nevi vi-
ne (merkezi sinir ve hormon tes küçültür. Menstrüasyon
sistemlerinin birleşimi) bakı- döngüsü durur. Nefes alış rit-
lıyor. Nöroendokrin sistemi mi ve kalp yavaşlar, kan ba-
fiziksel büyüme ve gelişimi, sıncı düşer ve tiroid bezinin
iştah ve sindirimi, uykuyu, işlevleri yavaşlar. Saçlar ve

Ocak 2000

Büyük ailelerde olduğu gibi herkesin belli bir saatte toplanıp ortaklaşa yemek yediği Profesyonel yardımın yanında ai-
günler geride kalmışa benziyor. Daha çok, bireysel planlar yapılıyor ve kişiler kendilerine lelerin ve yakın çevrenin de yardım-
en uygun zamanda yemeklerini yiyorlar, ailede biri diğerinin ne zaman yediğiyle pek ları bu tür hastalar için çok önemli-
ilgilenmiyor. Ayrıca başka işlerle uğraşırken özellikle televizyon izlerken yemek yeniyor dir. Tedavi yoğun ve çok yönlü oldu-
ya da aslında geçiştiriliyor diyebiliriz. ğundan farklı uzmanların ortak çalış-
ması gerekir. Bu uzmanlar en azın-
tırnaklar kırılganlaşır; deri kurur, sa- Yüksek kolesterol, yüksek kan ba- dan bir beslenme uzmanı, bir iç has-
rarır ve küçük tüylerle kaplanır. Aşı- sıncı ve şeker hastalığı gibi. talıkları uzmanı, bir psikoterapist ve
rı susama ve idrar görülür. Vücuttaki bir psikofarmakologdan oluşur.
yağ oranının düşmesi vücudu soğuğa Yeme bozuklukları da yine ne ka-
karşı dayanıksızlaştırır. Bunlara yarı dar erken tanı konulursa o kadar ça- Bundan sonra doktor hastanın
kansızlık, eklemlerin zayıflaması da buk tedavi edilebilir. Ama ne yazık uzun dönemli bir tedaviye gereksi-
eklenebilir. Ayrıca eğer hastalık iler- ki doktor tanıyı koymuş bile olsa, nimi olup olmadığına karar verir.
lemişse kalsiyum ve buna bağlı ke- hasta bir sorunu olduğunu yadsıya- Eğer hızlı ve büyük oranlarda kilo
mik erimesi de gözlenir. Beyin kü- bilir; bu yüzden de, zayıflıkta tehli- kaybedilmişse metabolizmadaki ak-
çülmesiyle birlikte kişilik değişimi ke sınırına gelene kadar tıbbi ve psi- saklıklar giderilmeye çalışılır ve bi-
de başlayabilir. kolojik yardım almayı reddeder. reysel psikoterapi uygulanır. Ano-
reksikler tedavi sırasında normal bir
Bulumia nervosa hastaları, nor- Bulumikler ise normal kiloda kal- insanın gereksiniminden çok kalori
mal kiloda olsalar bile vücutları sıkça mayı başarabilirler ve hastalıklarını yıl- almalıdır ama bu onların istedikleri
yapılan yeme ve kusma seansları ne- larca saklayabilirler. Bu yüzden hasta- en son şeydir. Bu yüzden de hasta-
deniyle zarar görür. Kontrolsüz ye- ları tedavi altına alabilmek oldukça nın yemekle ilgili ilişkilerinin dü-
me sırasında mide büyür ve kusma güçtür. Ama, her ne olursa olsun er ya zenlenmesi için bir psikoterapiste
sırasında da potasyum kaybedil- da geç bir tedaviye başlanması gerekir. gereksinim vardır. Bu terapist hasta-
diğinden kalpte sorun yaşanır. nın yeme bozukluğuyla ilgili sabit fi-
Kusma sırasında mideden çıkan kirlerini değiştirmesine yardımcı
asit geçtiği yolları tahriş eder. olur.
Anoreksiyada olduğu gibi, bulu-
miada da menstruasyon döngüsü Özellikle aile ve yakın çevrenin
kesilebilir. bu kişilere karşı olan tavırları önem-
lidir. Aslında ailenin çocuklarının
Bulumia olan kişilerin ba- görünüşleriyle ilgili yaptığı yorumlar
ğımlılıklarla da başları derttedir. çocuklar üzerinde büyük etkiler ya-
Bunların içinde bazı ilaçlar ve al- pacağından bu konuda dikkatli
kol başta gelir. Ayrıca tıpkı ano- olunmalıdır. Hastalık başlamış olsa
reksiyada olduğu gibi, depres- da olmasa da çocuğun nasıl görünür-
yon, sinir ve diğer psikolojik so- se görünsün ailesi ve çevresi tarafın-
runlarla karşı karşıyadırlar. Bu dan kabul edileceğini bilmeye ihti-
hastayı intihara kadar götürebi- yacı vardır. Yeme bozukluğu başla-
lecek bir durumdur. Kontrolsüz dıktan sonra da hastayı yemek yer-
yeme hastalığına bağlı şişman- ken izlememek ya da başkalarının
lıkta da yine şişmanlıktan kay- nasıl zayıfladığıyla ilgili yorumlar
naklanan bir dizi sorun yaşanır:
yapmamak gerekir.
Hastanın yeme bozuklukları

ve sonuçlarıyla ilgili bilgilendi-
rilmesi ve tedavi için desteklen-
mesi tedaviye başlamada yar-
dımcı olacaktır. Bu yüzden ya-
kın çevrede olan kişilerin bu
konuda mümkün olduğu kadar
çok şey okuması, hastalığın ve
hastanın daha iyi anlaşılmasını
sağlayacaktır. Bu bir yardım çığ-
lığı olabilir.

Özgür Ergin
Konu Danışmanı: Nuray Karancı

Prof., Dr., ODTÜ Psikoloji

Kaynaklar
Boskind-White, M., White, C., W., “Bulimarexia”, W W Nor-
ton and Company, 1983
MacSween, M., “Anorexic Bodies”, Routledge, 1995
http://www.acadeatdis.org/mainpage.htm
http://www.dartmouth.edu/comunity/chd/edbrochure.html
http://www.diabetes.org/diabetesforecast/97apr/pg26.htm

Bilim ve Teknik

Denizlerin Yalnız Devleri...

Petrol Platformları

Benzin, fuel oil (yağyakıt), gazyağı, Zaman ilerledikçe, daha küçük, daha nizlerdeki petrol platformlarıdır. Buna
asfalt... Bunlar üretimin, ulaşımın, kı- karmaşık rezervlerin yerlerini saptama- karşın denizlerdeki petrol rezervleri
sacası uygarlığımızın can damarı petrol ya yarayan yöntemler geliştirildi. Gü- her zaman çok çekici olmuş. 1997 yılı,
ürünleri. Bu ürünlerin kullanım alanı nümüzde, en güçlü endüstrilerden biri denizlerden petrol ve gaz çıkarılmaya
önceleri oldukça sınırlıydı. Sözgelimi, durumundaki petrol endüstrisi, bilgisa- başlanmasının 50. yılıydı. Bugün,
bundan yüz elli yıl kadar önce, petro- yar teknolojisinin de en çok kullanıldı- Dünya denizlerinde 7000’den fazla
lün en önemli kullanım alanlarından ğı alanlardan biri. Üç boyutlu (3D) sis- petrol ve doğalgaz çıkaran platform
biri lambalarda yakılacak gazyağı elde mik araştırma tekniğiyle karmaşık ya- bulunuyor. 2005 yılıda gelindiğinde,
edilmesine yönelikti. Mum yapımında pıdaki petrol rezervleri görüntüleniyor. petrol ihtiyacının 1/5’inin derin sular-
kullanılan parafin ve yollara dökülen Bilgisayar tomografisiyle alınan vücut da yapılan petrol çıkarma çalışmalarıy-
asfalt dışında, örneğin benzin, insanla- görüntülerine çok benzeyen 3D görün- la sağlanacağı tahmin ediliyor.
ra gereksiz görünüyordu. İlk otomobil- tüler, izleme çalışmalarına veri sağla-
lerde benzin kullanılmaya başlanması- mak amacıyla aynı alanda belli aralık- Denizde petrol çıkarma işi, genel-
nın nedenlerinden biri de, benzinin larla sürdürülüyor. Bu yöntem, petrol likle çok ağır koşullar altında gerçekle-
çok ucuz olmasıydı. Petrolün önemli mühendislerinin petrolün en küçük bir şir. Bunun nedenleri, çevre koşulları-
bir enerji kaynağı durumuna gelmesi hareketini bile izleyebilmesini sağlıyor. nın değişkenliğinin yanında, kolay eri-
1850’li yıllarda oldu. Bu yönteme de 4D adı veriliyor. şilecek petrol rezervlerine az rastlanır
olmasıdır. Buna bir de, eskiden tekno-
İlk petrol kuyuları, petrolün yeryü- Petrol çıkarma işinin en zor ve ma- lojik olanaksızlıklar nedeniyle ulaşıla-
züne kendiliğinden sızdığı bölgelerde liyetinin en yüksek olduğu yerler de- mamış yerlerin de artık kazılıyor olma-
kurulmuştu. O zamandan günümüze,
araştırma teknikleri büyük ölçüde iler-
ledi. Öyle ki, günümüzde, çöllerden
okyanus tabanlarına kadar dünyanın
pek çok bölgesinde binlerce alanda
petrol çıkarılıyor. Ve, bu yıl dünyanın
dört bir köşesinde ortalama olarak
günde 75 milyon varil petrol üretiliyor.

Petrol endüstrisinin gelişmeye baş-
ladığı ilk yıllarda arama teknikleri yal-
nızca büyük petrol alanlarının bulun-
ması için yeterliydi. Bu nedenle de ke-
şif çalışmalarının ilk aşamalarında yal-
nızca büyük petrol alanları bulunabildi.

Bilim ve Teknik

sını ekleyebiliriz. 1947’de ABD’nin Deniz tabanına kendi ağırlığıyla oturan üstünde kalan bölümün gereksinimle-
Luisiana kıyılarına kurulmuş olan ilk beton ağırlık platformu. Bu yapıların hem ri ve çevresel koşullara değin pek çok
platform, yalnızca 6 metre derinlikten boyutları, hem de taşıdığı yükler çok etkene bağlıdır. Uzmanlar, eldeki se-
petrol çıkarmak için tasarlanmıştı. Bu- büyüktür. Çoğu zaman rafineri olarak da çenekleri inceleyerek o bölge için en
günse birçok yerde petrol çıkarma ça- kullanılmak üzere tasarlanırlar. ekonomik ve güvenli tasarımı seçerler.
lışmaları, deniz yüzeyinin yüzlerce Denizlerdeki petrol platformlarını, de-
metre altında yapılıyor. neğin, 1997 Mayısı’nda Meksika Kör- niz tabanına yaslanan sabit platformlar
fezi’nde bulunan Ram-Powel platfor- ve yüzen platformlar olarak kabaca iki-
İlk başlarda petrol platformları, da- munda 980 metre derinlikten petrol ye ayırabiliriz. Yüzen platformların ge-
ha çok kullanılacağı alana büyük mav- çıkarılmaya başlanmış. Aynı yılın Ha- liştirilmesi, petrol ve gaz endüstrisinin
nalarla taşınan ve yerlerine vinçle yer- ziran ayından bu yana da, buradaki çok derin sulardaki rezervlerden pet-
leştirilen yapılar olarak tasarlanıyordu. Mensaa platformu suyun 1615 metre rol çıkarmasına olanak sağlamıştır.
Bugünse pek çok farklı platform tasa- altındaki bir rezervden gaz çıkarıyor.
rımına raslanabilir. 1960’lı yıllarda bir Bundan birkaç hafta sonra Brezilya Çok derin yerlerde platformların
vincin birkaç yüz tonu kaldırması ba- hükümetine ait Petrobras, Rio de Ja- deniz yatağına varan çelik ya da beton
şarı olarak görülüyordu. 1974 yılında neiro yakınlarında, 1700 metre derin- ayaklar üzerinde durması olanaksızdır.
bir vinç gemisi, 2000 tonluk modülleri likten petrol çıkarmaya başladı. Çünkü platform, dalgalar, rüzgâr ve
kaldırabiliyordu. 1981 yılında bu rekor fırtına karşısında çok geniş bir yüzey
3000 tonun üzerine çıktı. Ve 1987 yı- Yapı Türleri alanı oluşturur. Buna getirilen çözüm-
lında en büyük vincin kaldırma kapa- se, yüzen sistemler olmuş. Derinlik re-
sitesi 9000 tona çıkmıştı. Böylece, ilk Petrolün geliştirmesinin tamamı korları kıran yapıların hepsi de bu türe
zamanlarda platformun üst bölümü üç aşamadan oluşur; keşif, delme ve giren platformlardır. Bu yapılarda plat-
her biri 1000 ton ağırlıkta olan on ya da üretim. Keşif sondajları, hidrokarbon- form, yapı dengede duracak biçimde,
daha fazla sayıda modül halinde tasar- lar içerme potansiyeli bulunan jeolojik deniz tabanına tespit edilmiş demirle-
lanmak zorundayken, artık platformlar yapının belirlenmesi için jeolojik, je- re bağlı çelik halatlarla gerilerek aşağı
bir bütün olarak tasarlanabiliyor. ofiziksel ve sismik testlerin yapılması- doğru çekilir. Çıkarılan petrol, platfor-
nı kapsar. Daha sonra, rezervuar kaya- mun üzerindeki işleme yerlerine es-
Platformda Yaşam larının gerçekten hidrokarbon içerip nek borularla iletilir; böylece plafor-
içermediğinin ölçülmesi için bir keşif mun rüzgâra ve dalgalara bağlı hare-
Petrol platformlarını, okyanuslar- kuyusu açılır. Bu üç aşamada da, kazı ketleri de zararsız hale getirilmiş olur.
daki insan yapısı adalar diye tanımlıya- gemileri ve yüzen platformlar -rüzgâ-
biliriz. Buralardaki yaşam, 24 saat bo- ra, dalgalara ve derin sulara karşın işle- Yüzer üretim sistemiyse, depolama
yunca çalışmanın durmadığı, farklı di- yen- kullanılıyor. Belki de en önemli için büyük bir tanker ve ham petrolü
siplinlerden, hatta farklı uluslardan in- teknik gelişme, keşif aşamasında ya- kıyıya taşımak için küçük mekik tan-
sanların çalıştığı apayrı bir dünyadır. şanmış. Keşif, petrol şirketleri için kerlerden oluşuyor. Petrol tarlasının
Platformda yaklaşık 200 kişi yaşar. Pet- önemli olduğundan, daha isabetli ve boyutları ne kadar küçük olursa, üreti-
rol platformu aynı zamanda, petrol ku- karmaşık tekniklere ihtiyaç duyulmuş. min verimi ve ticari başarısı da o ölçü-
yuları, delme donanımları, petrolü de azalır. Bu nedenle de, hareketli ve
ayırma ve işleme donanımları, destek Bir bölgeye en uygun platform bi- yeniden kullanılabilir üretim sistemle-
gemileri ve helikopterlerden oluşan, çimi, suyun derinliğinden tutun, su rine ihtiyaç duyuluyor. Yeni bir petrol
tüm bunların uyum içinde işlemesi ge- kuyusu bulunduğunda, bir tanker, es-
reken dev bir makinedir de. Her plat- nek borular yardımıyla kuyuya bağlan-
formda petrol, kimya ve inşaat mühen- dıktan sonra depolanması için ham
disleri, denizbilimciler (oşinograflar), petrolü yukarı pompalamaya başlıyor.
havabilimciler (meteorologlar), deniz-
ciler ve başka uzmanlar birlikte çalışır. Sabit platformların kullanıldığı de-
Bunların hepsine de platformda önem- rinliklerse, daha çok ekonomik neden-
li görevler düşer, bu nedenle de hangi- lerle, 300 metreyle sınırlıdır. Bunların
sinin işinin daha öncelikli olduğunu geliştirilmesi daha çok Kuzey Buz De-
söylemek güçtür. Platformun kendine nizi petrollerinin geliştirilmesi nede-
özgü yaşamını sağlamak için çalışan niyle gerçekleşti. Bu yapıların taşımak
gaz türbinleri, küçük bir kasabaya ye- ya da karşı koymak zorunda olduğu
tecek kadar elektrik üretir. yükler çok büyüktür. Bu nedenle cüs-
seleri de büyüktür. Örneğin, buradaki
Dünyadaki tüm petrol platformla- çelik bir platformun ayaklarının her
rının üçte ikisi, çalışma koşulları öteki biri, çift katlı bir otobüsü içine alabile-
bölgelere göre daha olumlu olan Mek- cek genişliktedir. Sabit platformların
sika Körfezi’nde bulunuyor. Burada başka bir örneği de, beton ağırlık plat-
petrol ve doğal gaz çıkarma çalışmaları formudur. Bunlar, deniz tabanına ken-
çok derin sularda sürdürülürken, üst di ağırlıklarıyla oturan beton yapılar-
üste derinlik rekorları da kırılıyor. Ör- dır. Beton bir platformun ayağının içi-
ne bir ev bile sığabilir. 600 000 tona eş-

Ocak 2000

değer bir ağırlıkta (6000 Meganewton) taban bulunur. Bunlardan da yine be- 1. Kuzey Buz Deni-
olan; 30 metre yükseklikte bir dalga- tondan 4 içi boş ayak çıkar. Platformu zi’nde kullanılacak
nın 60 000 ton yüküne karşı koyabilen bu ayaklar taşır. Taban ve platform ay- olan bu platformun
bir yapı düşünün. Bununla birlikte sa- rı ayrı inşa edildikten sonra denizde yapımı, havuzda başlı-
atte 160 km hızla esen rüzgâr altınday- birleştirilir. yor. 2. ve 3.Tanklar
ken, platformun üst bölümü, rüzgârın yapıldıktan sonra inşa-
2000 tonluk yüküne karşı ayakta dur- Statfjord B’nin makinelerin ve at denizde, sığ sularda
mak zorunda kalabilir. Kuyuların ka- platformdaki tüm araç-gereçlerin çalış- sürüyor. 4. Platformu
zılması ve günde 180 000 varil petrol tırılması için 10 000 konuta yetecek taşıyacak kuleler yapı-
üretilmesine yetecek tüm ekipmanlar kadar elektrik enerjisine gereksinim lıyor. 5. Mavnalara
da, güverte adı verilen çelik yapının vardır. Platformun iki ayağında 32 pet- bağlanmak üzere plat-
üzerinde bulunur. rol kuyusu bulunuyor. Diğer bir baca- form batırılıyor. 6.
ğındaysa asansörlerle birbirine bağla- Mavnalar tarafından
10 metreden daha sığ sularda, dal- nan 13 katlı bir yapıda pompalar ve yerine çekiliyor. 7.
gıç (submersible) denen platform tür- borular bulunuyor. Kuzey Denizi’nde Sonunda, petrol çıkar-
leri kullanılır. Bunlar, yüzen platform- petrol üreten platformlar uygarlıktan mak ve depolamak
lardır. Dengenin sağlanması için yan- ayrı yerlerde bulunduğundan, pek çok üzere dibe oturtuluyor.
larında büyük tanklar vardır. Phat- kişinin bunlardan haberi yoktur. Örne-
form, kazı bölgesine yüzdürülerek gö- ğin, Keops Piramidi’nin neredeyse iki Buz Denizi’nde neredeyse unutulmuş
türülür; daha sonra bu tanklara su bası- katı yükseklikte olan Statfjord B gibi gibidir. Böyle bir yapının varlığından
larak deniz tabanına oturtulur ve sabit bir yapı denizde değil de karada olsay- kimse haberli değildir.
bir platform haline gelir. dı, kuşkusuz insanların ilgisini çeker-
di. Ancak, günde 150 000 varil ham Aslında, Kuzey Buz Denizindeki
Kuzey Buz Denizi petrolün üretildiği bu dev yapı, Kuzey petrol çıkarma yapıları, geliştirilmesi
en zor ve en pahalı yapı türleridir. An-
Bundan 30 yıl kadar önce Kuzey cak, sülfür içeriği düşük, yüksek kali-
Buz Denizi petrollerinin keşfi, petrol teli petrol ve üretim maliyetinin petro-
endüstrisi için dönüm noktalarından lün pazar fiyatından çok daha düşük
biri olmuştu. Yeni tekniklerin Kuzey olması, buraları petrol şirketleri için çe-
Denizi petrollerinin gelişiminde, Bu kici kılıyor. Kuzey Buz Denizi ham
petrollerin bulunması da yeni teknik- petrolü, sülfür içeriği az, hafif molekül-
lerin geliştirilmesinde büyük rol oyna- leri fazla olan yüksek kaliteli bir petrol.
dı. Kuzey Denizi’nde koşulların çok Ham petrolde ne kadar az sülfür bulu-
çetin olmasına rağmen, deniz mühen- nursa, bunun rafine edilmesi de o ka-
disliği pek çok pratik sorunu çözdü. dar ucuza gelir. Buna karşılık Ortadoğu
petrolü, endüstride ve gemilerde kul-
Örneğin, 1981 yılında tamamlandı- lanılmaya uygun olan ağır moleküller-
ğı zaman dünyanın en büyük insan ya- den oluşan bir petroldür. Bu ham pet-
pısı olan Statfjord B platformunu ele rol, sülfür gibi istenmeyen bir kirletici
alalım. Statfjord B’nin güvertesi 40 içerir ve rafine işlemi daha pahalıdır.
000 ton ağırlığındadır ve buna 204 ça-
lışanının yaşadığı bir otel ve çatıdaki Platformda, çıkarılan ham petrolün
helikopter pisti de dahildir. Bu tür önce gazdan ve sudan ayrılması gere-
platformlar, aynı zamanda hem üretim
kuyusu, rafineri, otel ve hem de hava- Hazar Denizi’ndeki Chirag Azeri platformu. Burada, 1997 yılından bu yana günde
alanı olarak kullanılır. Statfjord B’nin 16 000 varil petrol üretiliyor. Birçoklarına göre, Hazar Denizi petrolleri, İran ve Suudi
altında, 24 hücreden oluşan beton bir Arabistan petrollerini geride bırakabilir.

Bilim ve Teknik

kir. Gaz, ayrı bir yerde depolanır ya da, yor. Kabaca anlatmaya çalışırsak; örne- 1998 yılının başından beri, deniz-
kendi boru hattıyla platformdan gön- ğin, 20 karbon atomuna sahip ağır bir lerdeki tüm petrol platformları, işlev-
derilir. Bazı kuyularda kuyunun basın- petrol molekülü, 10’ar karbon atomlu leri sona erdiğinde bulundukları yer-
cını arttırmak için kuyuya geri pompa- 2 benzin molekülüne çevrilebiliyor. den taşınabilecek biçimde yapılmak
landığı, hatta küçük miktarlarda çıktı- zorunda. Bu nedenle de gelecek, yü-
ğında yakıldığı görülür. Çünkü, depo- Üretimin Bedeli zen yapılara ait olacak gibi görünüyor.
lama maliyetleri yüksektir. Kuyudan Bu yapılar sabit platformlara göre daha
çıkarılan petrol de bazen boru hatlarıy- Sondaj sırasında çıkarılan su ve ça- kolay yapılıyor olmasının yanı sıra, gö-
la, bazen de gemiler ve tankerlerle ra- mur, petrol ve gazdan arındırıldıktan revi tamamlandığında da başka bir ye-
fineriye taşınır. Burada tanklarda de- sonra, birçok platformda bu üretim su- re taşınarak tekrar kullanılabiliyor da.
polanır. Kimi platfomlar, aynı zamanda yu sonunda denize verilir ve bu suyla Buna karşılık, bugüne değin altı beton
rafineri işlevi de görür. birlikte kaçınılmaz olarak bir miktar olan hiçbir platform, sökülerek yerin-
petrol de denize karışır. Bu yolla da den kaldırılmış değil. Birçoklarına gö-
Kuyudan gelen petrole “ham pet- 1000 litre suda yaklaşık 40 gram petro- re bunun nedeni, kalın duvarlı beton
rol” adı verilir; çünkü bu aslında, ben- lün denize boşaldığı bulunmuş. Ayrı- yapıyı kontrollü bir biçimde parçalaya-
zin, kerosen, parafin, asfalt gibi farklı ca, bazıları can kayıplarıyla sonuçlanan rak ayırmaya yarayan bir tekniğin bu-
ağırlıkta hidrokarbonların karışımıdır. kazalarda da denize petrol sızmaları lunmayışı. Başka bir gelişme de, deniz
Kullanılacak duruma getirmek için oluyor. Uluslararası bağımsız uzmanla- tabanında insansız olarak çalışan “pet-
ham petrol rafineriye getirilir. Ham rın ve Oslo ve Paris komisyonlarının rol fabrikaları”nın geliştiriliyor olması.
petrolün rafine edilmesi, bunun farklı raporlarına göre 1995 yılında Kuzey
hidrokarbonlarının birbirinden ayrıl- Buz Denizi’ndeki petrol platformla- Terk edilmiş platformların kaderi-
ması demektir. Bunu gerçekleştirme- rından denize yaklaşık 12 000 ton pet- nin değiştiği de oluyor. Örneğin, "Oce-
nin en kolay yolu, ham petrolü ısıt- rol bırakılmış. Bu konuda yeni rakam- an Odyssey" adlı emekli bir platform,
maktır. Kaynayınca, gazlar ve buharlar lar bulunmuyor. Petrolle birlikte çıka- geçtiğimiz yıl iletişim uydularını yö-
bir kuleye gönderilir. Kulenin tepesine rılan suyun, rezervlere geri pompalan- rüngeye taşıyan roketlerin fırlatılma-
doğru yükseldikçe bunlar soğumaya dığı platformlar da var. sında kullanılmış.
başlar ve buhar molekülleri soğuyarak
sıvıya dönüşür. Önce ağır moleküller Başka bir kirlilik kaynağıysa soğut- ABD Savunma Bakanlığı’nda, ömrü-
sıvıya dönüşür, bunlar kulenin dibine ma ve temizleme sırasında denize dö- nü tamamlamış platformların birkaçı-
yakın bir yerde toplanır. Hafif olanlar külen suların cıva gibi ağır metalleri nın denizde birbirine kenetlenmesiyle
yükselmeyi sürdürür. Böylece farklı içermesi. Bunlar da platformdan dökü- denizde askeri bir üs kurulup kurula-
ağırlıkta moleküller sıralanmış olur. len sularla birlikte denize karışıyor. mayacağı konusuyla ilgileniyor.
Petrol boru hattı kazaları ve platform-
Günümüzde benzine o kadar çok larda meydana gelen kazaların yanı sı- Aslı Zülâl
ihtiyaç duyuluyor ki, bu ihtiyacın hep- ra platformun günlük çalışmaları sıra- Konu Danışmanı: Ali Suat Bağcı
sini, ham petrolün içinde hazır bulu- sında ortaya çıkan atıklar, son yıllarda
nan benzinden sağlamak olanaksız. Bu çevre örgütlerinin eleştirilerine ve pro- Prof.Dr. ODTÜ Mühendislik Fakültesi
nedenle, petrol rafinerilerinde ağır testolarına konu oldu. Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü
petrol, parçalanarak benzine çevrili-
Kaynaklar
Deniz tabanındaki petrol fabrikası. Norveçli bir firmanın projesi olan Subsis adlı Breithaupt, H. “Die Fabrik am Meeresgrund” Bild der Wissenschaft, Eylül
bu yapının petrol platformlarından hiçbir farkı yok, fakat suyun altında olduğu için
görünmüyor. 1999.
Frick, F. “Turmbau im Eismeer” Bild der Wissenschaft, Mayıs 1998.
Hambly, E. C. “The North Sea Challenge” Great Engineers, 1987, Aca-

demy Editions.
Hawkes N., “Massive Seabed Structure” Structures: Man-made Wonders

of the World. 1991
Rist, C. “Why we never run out df oil?”, Discover, Haziran 1999.
Stix, G. “Floating Giants”, Scientific American, Haziran 1997.
http://www.general.uwa.edu.au/u/oil-gas/platforms.html

Ocak 2000

Derinlerdeki Gözler

Denizlerin derinlikleri ve uzay, insanoğlu için yüzyıllar boyunca hep gizemli yerler olarak kaldı. İnsan,
ulaşılması olanaksız gibi görünen bu yerlere bir gün mutlaka ulaşabileceği umuduyla yaşadı.
Teknolojinin belli bir düzeye eriştiği 1960’lı yıllarda, bu gizemli yerler en sonunda keşfedilmeye
başlandı. Ay’a yapılan yolculuklar, mavi gezegenimizin sonsuz uzay boşluğundaki milyarlarca geze-
gen arasında çok özel ve eşsiz bir gezegen olduğunu gösterdi. Denizbilimci Jacques-Yves
Cousteau’nun denizlerin derinlikleriyle ilgili yaptığı araştırmalar, bizlere farklı bir dünyanın pencerelerini
açtı; bu dünya hakkında ne kadar az şey bildiğimizi bizlere sezdirdi. O yıllardan bu yana deniz
araştırmalarında önemli yol kat edildi. Günümüzde denizbilimcileri, araştırmalarını becerikli robotlar
sayesinde gemiden yürütebiliyor, ya da günlerce sualtında kalarak “yerinde” yapabiliyorlar.

FRANSIZ ve AMERİKALI başla çalışıyorlardı. Titanik’in ilk kez derinliklerine indirildi ve Titanik’in
araştırmacılar, 1985 yılı görüntülenmesi aşamasında, videoka- ilk görüntülerini verdi. Ne var ki araş-
yaz aylarında, Kuzey Atlas meralar, sonar ve başka elektronik ay- tırmacılar bu görüntülerle yetinmek
Okyanusu’nda bir tarihsel gıtlarla yüklü Argo adlı uzaktan istemediler. Efsanevi Titanik gemi-
bulmacayı çözmek ama- kumandalı bir sualtı aracı deni-
cıyla yola çıkmışlardı. Bölgenin taba- zin sinin enkazını kendi gözleriyle
nını yaklaşık iki ay boyunca derin ara- yakından incelemek istiyorlardı.
ma sonarlarıyla taradılar; sonra, 1 Ey- Bunun üzerine araştırmacılar, bir-
lül 1985’te, 1912 yılında bir buzdağı- kaç ay sonra, Titanik’i son kez zi-
na çarpmasıyla batan efsanevi Tita- yaret etmek üzere, ABD’nin Mas-
nik gemisinin enkazının yerini sap- sachusetts eyaletindeki Woods
tayabilmişlerdi. Ekip çalışmasıyla Hole Oşinoğrafi Enstitüsü’nün
yüksek teknolojinin bir araya gel- geliştirdiği Alvin adlı insanlı su-
mesi sonucunda bu tarihsel bul- altı aracıyla, yaklaşık 4000 metre
maca çözülebilmişti. Sıra bu dev derinlikte bulunan enkaza indi-
ve lüks gemiden arta kalanlara ya- ler. Alvin’le birlikte, ona kabloy-
kından bakmaya gelmişti. Araştırma- la bağlı olan Jason Jr. adlı sualtı
cılar, gelecekte sualtı araştırmaları robotu da derinliklere indirildi. Bu
için örnek olabilecek projede canla robot, Alvin’in giremediği ya da gir-
mesinin tehlikeli olabileceği yerleri

Bilim ve Teknik

En solda, Alvin bir keşif yolculuğuna
başlıyor. Ortada üstteyse, 4400 metre
derinlikte yatan Titanik’in enkazına iniliy-
or. Alvin’in pilotu bulundukları derinliği
kontrol ederken, yardımcısı da konum-
larını ana gemi Atlantis II’ye bildiriyor.
Ortada altta, Alvin’e bir kabloyla bağlı
olan Jason Jr. adlı robot, Alvin’in gireme-
diği bölgeleri inceliyor. Üstteki görün-
tüyse, insanlı sualtı araçları Alvin ile
Nautile’in birlikte yaptıkları tarihi dalış
sırasında alınmıştır.

inceleme amacıyla kullanıldı. Üç kişi- karşın, bilim, bu alanda uzay araştır- lu deniz suyu, sualtı araçlarının özel-

den oluşan mürettebatın üst üste yap- malarındaki kadar yol kat edemedi. likle hareketli olan parçalarına önem-

tığı dalışlarda, Titanik gemisinin en- Bu nedenle, derin deniz ortamları, li zararlar verebiliyor. Bilyalı yataklar

kazı yakından incelenebildi; geminin uzun yıllar boyunca gizemli yerler kısa sürede yıpranıyor. İşte bu güç-

kazadan sonra nasıl parçalandığına olarak kaldı. Bunun en önemli nede- lükler nedeniyle, derin deniz ortam-

dair ipuçları elde edildi. Ayrıca, yolcu- ni, derinlikle birlikte artan basınç ve larının araştırılması, en az uzayın araş-

lara ait birçok kalıntıya rastlandı. 1912 deniz suyunun tuzlu oluşudur. Uzaya tırılması kadar teknolojik gelişmişlik

yılında, bir buzdağına çarparak batan gönderilen bir uzay gemisi üzerindeki gerektiriyor.

Titanik gemisinin 4400 metrede ya- basınç değişimi en fazla 1 atmosfer- İnsanlı sualtı araçları arasında en

tan enkazının görüntülenebilmesi ken, 4000 metre derinliğe inen bir su- çok bilineni belki de Alvin’dir. İlk de-

için 73 yıl geçmesi gerekmişti. altı aracında basınç değişimi 400 at- rin dalışını 1965’te yapan Alvin, gü-

Denizlerin derinliklerini keşfet- mosferdir. Bu derinlikteki basınç, nümüze kadar denizlerin derinlikle-

me çabaları, ilk olarak 1948 yılında, yeryüzündekinden 400 kat daha faz- riyle ilgili birçok bulgunun elde edil-

Auguste Piccard adlı bir bilim adamı- ladır. Bu da önemli teknolojik güç- mesine yardımcı oldu. 1974’te Orta

nın sualtı gemisi “Batiskaf”ı tasarla- lükleri beraberinde getirir. Sualtı Atlantik Yükseltisi ilk kez yakından

masıyla başladı. Bu sualtı gemisi, araçları, hem yüksek basınca hem de incelenebildi ve Fransız sualtı aracı

kendiliğinden dibe inip sonra da yü- tuzlu suya karşı oldukça dayanıklı Archimede’le birlikte yapılan çalışma

zeye çıkabiliyordu. Batiskaf, ilk dalı- malzemeden yapılmayı gerektiriyor. sonucunda levha tektoniği teorisi

şında 3140 metre derinliğe inebildi. Ayrıca bunların üzerindeki gelişmiş doğrulandı; 1977 yılında Alvin Büyük

1960 yılındaysa insanoğlu ilk kez aygıtların da yüksek basınçtan korun- Okyanus’ta Galapagos Adası yakınla-

dünyanın en derin noktasına ulaşma- ması gerekiyor. Örneğin sonarlar, bu rında ilk kez sıcak su deliklerine,

yı başarabildi. Don Walsh ile Auguste amaçla, bir santimetre kalınlığındaki 1979’da da Doğu Pasifik Yükselti-

Piccard’ın oğlu Jacques Piccard, Tri- metalden kılıflara yerleştiriliyor. Tuz- si’nde yaklaşık 400 derece sıcaklıkta

este adlı bir sualtı aracıyla, Ünlü denizbilimcisi Jacques-Yves Cousteau, 1959 yılında, kendi suyun çıktığı karaduman ba-
Büyük Okyanus’taki derinli- geliştirdiği sualtı aracını filme çekmişti. Fotoğraf çeken ve örnek calarına rastladı. Alvin, bu

ği 10916 metre olan Mariana toplayan bu insanlı sualtı aracı 300 m derinliğe inebiliyordu. ve daha sonraki dalışlarda,

Çukuru’nun dibine ulaştılar. daha önce hiç bilinmeyen,

Ancak Trieste adlı batiskaf aralarında değişik midye ve

fazla büyüktü. Bu yüzden dev tüp solucanları türleri-

hareket yeteneği zayıftı. Oy- nin de bulunduğu 300 kadar

sa, sualtı araştırmalarında yeni canlı türünü keşfetti.

ilerleme kaydetmek için da- Keşfettiklerinin yeni türler

ha gelişmiş, daha kolay hare- olarak tanımlanmasını sağla-

ket edecek araçlara gereksi- dı. 1997 yaz aylarında, sualtı

nim vardı. araştırmaları açısından tarihi

Denizlerin derinliklerini bir olay gerçekleşti. İlk kez,

araştırma çabaları günümüze iki ülkenin insanlı sualtı

değin süregelmiştir. Buna araçları birlikte araştırma

Ocak 2000

Ana gemiye fiber optik kabloyla bağlı olan Jason adlı UKA, gemideki kontrol konsoluna video görüntüleri gönderiyor. Pilot (ortada),
robotu hareketli bir kolla (joystick) kumanda ederken, bir mühendis (en solda) robotun bilgisayarına komutlar giriyor.

amacıyla derin deniz ortamına inmiş- Sualtının Becerikli becerikli olup sualtındaki birçok işi
ti. ABD’ye ait Alvin ile Fransa’ya ait İşçileri yapabiliyorlar. Sualtından örnek topla-
Nautile, birbirlerinin görüş alanı içe- yabiliyor, fotoğraf çekebiliyor, televiz-
risinde Orta Atlantik Yükseltisi’ne in- Günümüzde okyanusbilimcileri, yon görüntüleri gönderebiliyor ve da-
diler. Geçtiğimiz Kasım ayının sonla- araştırmalarında daha çok uzaktan ku- ha birçok karmaşık işi yapabiliyorlar.
rında, 35 yıldır çalışmalarını aralıksız mandalı sualtı araçlarından yararlanı- UKA’lar yüzeydeki ana gemiye bir
sürdüren Alvin 3500’üncü dalışını yorlar. Kısaca UKA olarak da adlandı- bağlantı kablosuyla bağlı oluyorlar ve
Doğu Pasifik Yükseltisi’nde gerçek- rılan bu insansız robotlar, son derece ana gemideki kontrol konsolunun ba-
leştirdi. şında oturan bir pilot tarafından da

Derin Su İşçileri UKA’lar Sualtı aracının yüzerlik modülü, aracın taşıyabile-
ceği ekipmanlarının toplam ağırlığını da belirler.
Süha Özgeçen hatlarının iç ve dış denetimlerinde; türbin besleme
Aracı kontrol konsoluna bağlayan kablo,
SAD-TEKNOG (Sualtı Araştırmaları Derneği, hatlarının denetiminde; nükleer tesislerin deneti- araçla iletişimi sağlar. Yüke daha dayanıklı olanlar
Sualtı ve Dalış Teknolojileri Araştırma Grubu) "umbilical" (göbek bağı), daha esnek ve nötr yü-
minde; anti-terörizm ve uyuşturucu ticaretini ön- zerlikte olanlar "tether" (tasma ipi) olarak adlandı-
İnsanlı küçük denizaltılar, uzaktan kumanda- rılır. Sızdırmaz olan bu kablo, kevlar (aramid) ya
lı sualtı araçları (UKA) ve otomatik sualtı araçları leme gibi polis operasyonlarında; sualtı haberleş- da ek olarak çelik telle zırhlandırılarak çekme da-
(AUV), dalgıçların yetersiz kaldığı durumlarda kul- yanımı artırılır. Kablonun içinde, video sinyallerinin
lanılıyor. Sualtı çalışmasında uygulanacak yön- me kablolarının döşenmesinde ve bakımında; ok- iletiminde kullanılan COAX ve fiber optik kablola-
tem, yapılacak işin türüne, karmaşıklığına, derinli- rının yanı sıra, güç iletim kabloları ile dijital data
ğe, çalışma bölgesine, teknolojik sınırlamalara, yanus dibi gaz ve petrol çıkarma çalışmalarında; iletim kabloları bulunur.
akıntılara ve ekonomik etkenlere göre belirleniyor.
Bu tür çalışmalarda sualtı araçlarından yararlanıl- sualtı savunma sistemlerini yerleştirme gibi aske- UKA’nın bağlı olduğu ana gemideki kontrol
masının bir başka önemli nedeni de aşırı yük- konsolu üzerinde video, sonar ekranları, kayıt ay-
sek/düşük sıcaklık, radyoaktif ortamlar, patlayıcı ri amaçlarda; liman güvenliğini sağlamada; sonar gıtları, güç giriş çıkış üniteleri, kontrol çubuğu ve
olabilecek ortamlar v.b. gibi tehlike yaratabilecek ince ayar düğmelerini barındıran el kontrol ünite-
durumlardan insanı uzak tutma isteğidir. aygıtı taramalarında; gemi denizaltı güvenliğinde, si, uyarı ışıkları, kablo bağlantıları, değişik amaç-
lar için kullanılan kontrol düğmeleri ve sistemin
UKA, ana gemiye bir kabloyla bağlı olan ve bu ve mayın arama, çıkarma, imha etme gibi birçok beyni olarak bir bilgisayar bulunur. Aracın idaresi,
gemideki kontrol konsoluyla idare edilen sualtı ana gemideki video ekranı karşısında, bir kontrol
araçlarına verilen genel addır. UKA’lar, bir sualtı alanda kullanılırlar. çubuğu aracılığıyla sağlanır. İtki sistemlerine ku-
aracı, bu aracı suya indirmek ve sudan çıkarmak manda eden bu kontrol çubuğu ile araç aşağı-yu-
için kullanılan bir vinç sistemi, uzaktan kumanda UKA’lar, kullanım amacına bağlı olarak çok karı, ileri-geri, sağa-sola hareket ettirilebilir.
konsolu, aracı kumanda konsoluna bağlayan bir
kablo ve telemetre sisteminden oluşurlar. farklı tasarlanmış olabilir. Çoğunlukla, fiber kap- Sualtı aracındaki kafes yapı üzerine, gereksi-
nime göre, değişik aygıtlar yerleştirilir. Bu aygıtlar,
UKA’lar iki grupta sınıflandırılabilir: Yalnızca lı sentetik köpükten oluşan bir yüzerlik modülü ile itki sistemlerinin (pervane veya su jeti biçiminde
gözlem amacıyla kullanılan UKA’lar (Eyeball) ve olabilir) yanı sıra, video kameraları, fotoğraf maki-
araştırmalarda, inşaat işlerinde, petrol/gaz çıkar- bunun altında, ekipmanların üzerine takılıp çıkarı-
mada, bakım işlerinde ve kablo döşemede des- neleri, sonarlar, alti-
tek amacıyla kullanılan tam donanımlı iş sınıfı labilmesine olanak veren açık bir metal kafesten metre, derinlik gös-
UKA’lar. Bunlardan başka, kablo ve boru döşeme tergesi, güç ünitele-
gibi işlerde kullanılan, tırtıl tekerlekli iş makinaları- oluşurlar. Sistemin su içindeki yüzerliği genellikle ri, pusula, robot kol-
na benzer sualtı araçları (trencher) da vardır. lar, ses alıcıları, ışık
nötr olacak şekilde tasarlanır. Ancak bazı durum- kaynakları, değişik
UKA’lar, batıkların tespiti ve su yüzüne çıkar- sensörler (algılayıcı-
ma çalışmalarında; gemi, köprü, baraj gibi su üs- larda hafif pozitif ya da hafif negatif yüzerlik tercih lar) olabilir. Ayrıca, ma-
tü yapılarının su altında kalan kısımlarının ve sual- yınları yok etmeye yarayan pat-
tı yapılarının bakım çalışmalarında; okyanus dibi edilir. Örneğin, deniz yüzeyine yakın çalışmalarda layıcılar gibi özel amaçlarla kullanılan
bilimsel çalışmalarda, biyolojik araştırmalarda; başka yükler de araca yerleştirilebi-
buzaltı araştırma ve çalışmalarında; dalgıçların sualtı aracının hafif pozitif yüzerliğe sahip olması lir. Aracın su yüzeyinden derinliği,
gözlem ve idaresinde; tünel, kanalizasyon, boru basıncı algılayan derinlik ölçüm
yeğlenir. Çünkü deniz akıntılı olduğunda, araçla

bağlantının kopması, dola-

yısıyla kontrolünün

kaybedilmesi riski or-

taya çıkar. Böyle du-

rumlarda, araç, akıntıy-

la fazla sürüklenmeden

yüzeye çıktığından, yeri-

nin bulunması ve kurta-

rılması daha kolay olur.

Dibe yakın çalışmalar- Sistemin

daysa, yine aynı ne- temel

denden dolayı, aracın elemanları

bir an önce dibe otu-

rabilmesi için negatif

yüzerlik tercih edilir.

Bilim ve Teknik

kumanda ediliyorlar. Bağlantı kablo- Gözlem amaçlı bir UKA Denizi’nin 2500 metre derinliğindeki
su, UKA’ya kontrol sinyalleri ve güç Baykal Gölü’nün tabanına indirildi. Robot, ortamın zifi-
taşırken, pilota da televizyon görüntü- ri karanlık olduğu bu derinlikte, güçlü
lerini iletiyor. derinliklerini araştırıyor. lambalarının ortalığı aydınlatmasıyla,
yarım saat süren bir aramadan sonra
Fransız Araştırma Enstitüsü IF- yu, tortul ve canlı örnekleri topluyor. istasyonu bulmayı başardı.
REMER’e ait olan dört ton ağırlığın- Geçtiğimiz aylarda, Victor 6000 önem-
daki çok amaçlı UKA Victor 6000, gü- li bir görevi yerine getirdi. Görevi, bi- Ne var ki UKA’lar, bu denli yete-
nümüzde denizlerin araştırılmasında lim adamlarının daha önce "Kutupyıl- nekli olmalarına karşın bir konuda de-
kullanılan en modern sualtı aracıdır. dızı" adlı araştırma gemisinden deniz zavantajlılar. Bu robotlar ancak sınırlı
Robot, altı kamera, bir mekanik kol, bir süre sualtında kalabiliyorlar. Oysa
bir emici hortum, değişik ölçüm aygıt- tabanına indirdikleri bir deniz araştırmalarında, önemli bulgu-
larının olduğu bir kızak ve pervaneler- derin ortam ölçüm ve ların elde edilmesini uzun dönemde
le donatılmıştır. Bu UKA, 6000 metre gözlem istasyonunu toplanan veriler sağlıyor. Araştırmacı-
derinliğe kadar inebiliyor ve deniz ta- bulmaktı. Bunun için lar, deniz tabanına yerleştirilen kame-
banında birkaç yüz metre ilerleyebili- Victor 6000, istasyonun ralar ya da başka sabit aygıtlara da pek
yor. Hareket yeteneği oldukça fazla bulunduğu Grönland rağbet etmiyorlar. Çünkü bunlar sınır-
olan mekanik koluyla düğüm olmuş lı bir alanla ilgili veri toplayabiliyorlar.
kabloları bile çözebiliyor. Daha çok İşte bu nedenle, tamamıyla bağımsız
bilimsel amaçlarda kullanılan robot, çalışan ve uzun bir dönem sualtında
deniz tabanındaki belirli bir alanın, kalabilen araçlara gereksinim vardı.
bir derin ortam ölçüm ve Woods Hole Oşinoğrafi Enstitüsü’ne
gözlem istasyonunu yer- bağlı araştırmacılar, bu gereksinimi
leştirme açısından uygun göz önünde tutarak, Autonomous
olup olmadığının belir- Benthic Explorer (ABE) adlı bir sualtı
lenmesinde yardımcı olu- aracı geliştirdiler. ABE, bağımsız çalı-
yor. Bunun için deniz su- şan ve bir yıla kadar deniz tabanında

aygıtlarıyla; dipten yüksekliğiyse deki katmanların incelenme- de hareket eder. Kollar, numune toplama, tel kes-

sonar prensibiyle çalışan altimet- sinde, dip haritalarının çıkarıl- me, sualtı müdahale istasyonlarında vana açıp

reler aracılığıyla ölçülür. Derinlik, masında, mayın tespitinde kapama v.s. gibi değişik amaçlarda kullanılır.

yön, saat gibi bilgiler video gö- kullanılırlar. Aracın suya salınma ve yukarı çekme işlemle-

rüntüsüne yansıtılarak ileride in- Aracın kumandası sırasın- rinde, daha küçük UKA’larda, araca bağlanan bir

celenmek üzere birlikte kaydedi- Mekanik kol da videokamera, sonar, man- halat ve umbilical kablonun sarıldığı bir tambur
lebilir. yetik pusula ve manyetik alan- vardır. Daha ağır sistemlerdeyse teknede bir vin-

Videokameralar, görüntü kaydetme ve navi- lardan etkilenmeyen jiroskopik pusuladan başka, cin olması gereklidir. Derin ortamlardaki çalışma-

gasyon açısından UKA’lar için vazgeçilmezdir. Üç aracın sualtında bulunduğu koordinatlarının ve larda halat yönetim sistemi "Tether Management

grupta toplanabilirler: konumunun hassas tespitine gereksinim duyul- System" (TMS) adı verilen bir sistem kullanılır. Bu

• SIT (Silikon Intensifier Target) kameraları: Bu duğu durumlarda HPRS (Hydroacoustic Positi- sistemde, UKA TMS’e kilitli olarak çalışma derin-

kameralar, siyah-beyaz görüntü alırlar. Geceleri, oning Reference System) olarak adlandırılan da- liğine salınır. Daha sonra TMS’den ayrılarak kab-

çok az ışığın olduğu koşullarda çalışabilirler. Gö- ha karmaşık sistemler kullanılır. Bu sistemlerde, lonun uzunluğu kadar düz bir alan üzerinde gez-

rüş mesafesinin çok düşük olduğu bulanık sular- UKA’nin konumu, üç eksendeki koordinatları be- dirilir. Yukarı çekme sırasındaysa işlemin tersi ya-

da, ışığın taneciklerden yansımasını önlemek için lirlenerek tespit edilir. Aracın konumunun belirlen- pılır. TMS üzerindeki tambur aracılığıyla kablo sa-

ışık kaynaklarının kapatıldığı durumlarda aracın mesi sırasında, ses dalgaları gönderip alan aygıt- rılarak UKA, asansör vazifesi gören TMS’le kilitle-

yolunun görülmesinde kullanılırlar. lar kullanılır. Günümüzde, geliştirilen yazılımlar sa- nir. Bu işlemden sonra, UKA, teknedeki LARS

• CCD kameralar (renkli kameralar) yesinde, UKA’ların sualtındaki hareketi, sualtında- (Launch And Recovery System) vinciyle yukarı

• SDA kameralar (Silicon Diode Array): Kay- ki çevre yapıların da (petrol platformunun ayakla- çekilerek tekneye alınır. Bu sistemin avantajları

nak işleri gibi, ışığın çok parlak olduğu koşullarda rı gibi) önceden modellenmesiyle, üç boyutlu sa- şunlardır: Çalışma derinliğine inerken aracın ken-

kullanılır. nal görüntü olarak takip edilebiliyor. di itki sistemleri yerine sistemin ağırlığından yarar-

Video çekimi sırasında, sönümleme ve kont- Son yıllarda geliştirilen bir başka teknolojiyse lanma; su yüzeyindeki akıntılar ve dalgaların gü-

rol güçlükleri nedeniyle aracın hareket ettirilmesi akustik kameralardır. Sonar gibi çalışan bu aygıt- cüne karşı koruma; aracın sualtındaki hareketi sı-

istenmediğinde, yalnızca baş kısımları sağa/sola ların sonarlardan farkı, bu aygıtlarla iki değil üç rasında, bağlı olduğu kablo üzerinde suyun oluş-

ve yukarı/aşağı hareket edebilen Pan&Tilt düze- boyutlu görüntülerin alınabilmesidir. Akustik ka- turduğu yatay direnç kuvvetini azaltma.

nekli videokameralar kullanılır. Çekim sırasında merayla alınan bir görüntü, bil- UKA’lar ilk kez 1953’te yapıl-

hangi tür kamera kullanılırsa kullanılsın, yapılan iş- gisayar ekranında çevrilerek LARS ve UKA maya başlandı. 1974’te yalnız-

lemin, hareketin yeniden izlenebilmesi için kayde- ona istenilen yönden bakılabilir; ca 20 UKA vardı. Bu sayı

dilmesi gereklidir. uzaklıklar ve boyutlar ölçülebilir. 1994’te 2000’lere ulaştı. Günü-

Görüş mesafesinin düşük olduğu sularda, ya Videokameraları ve fotoğraf müzde, sayıları daha da artan

da çok derinlerdeki bir hedefe uzaktan yaklaşıl- makineleriyle görüntü alınması UKA’lar birçok ülke tarafından

mak istendiğinde, navigasyon amacıyla FLS (For- sırasında değişik güçte ışık kay- yaygın olarak kullanılıyorlar.

ward Looking Sonar) sonarları kullanılır. Bu tip so- nakları ve flaşlar kullanılır. Kaynaklar
narlar, aracın ön kısmına, hafif aşağı doğru baka- UKA’ların mekanik kolları Bell, C., Byliss, M., Warburton, R., Handbook
cak biçimde yerleştirilir. UKA’larda, FLS sonarların for ROV Pilots/Technicians
dışında, Sidescan, Sector scanning, Bathymet- gemideki kontrol konsolunda http://uwsports.ycg.com/reference_library
ric, Multibeam, Swath, Pinger, Boomer gibi baş- yer alan kumanda çubuğuyla http://eagle.online.discovery.com
ka tür sonarlar da kullanılır. Bu sonarlar, batıkların (joystick) kumanda edilir. Pilot, http://www.benthos.com/rov.htm
bulunmasında, tortul tabakaların altında gömülü kumanda çubuğunu nasıl hare- http://pt-jupiter.com/pti.htm
kalmış yapıların tespit edilmesinde, deniz dibin- ket ettirirse, sualtı aracı üzerin- http://www.hydrovis.demon.co.uk
deki mekanik kol da aynı şekil- http://www.kleinsonar.com
http://diveweb.com
http://www.datasonics.com
Underwater Magazine

Ocak 2000

En fazla 40 metre derinliğe indirilebilen “Aquarius” adlı
sualtı laboratuvarında (üstte) denizbilimciler on gün
kadar kalıp “yerinde” araştırma yapabiliyorlar. Bu sualtı
laboratuvarı, onlara, günde dokuz saat kadar tüple
dalış yapma olanağını sağlıyor (yanda).

kalabilen bir sualtı aracıdır. Zamanı- böylece, yeryüzünde yapılan araştır- İstasyondan ayrılmalarına 17 saat kala,
nın çoğunu konumu sabit bir merkez- maya göre önemli zaman kazanabili- istasyonun içindeki yüksek basınç,
de geçiren araç, belirli aralıklarla mer- yorlar. Bu olanağı onlara Amerikan yeryüzeyindeki basınç olan 1 atmosfe-
kezden ayrılıyor ve deniz tabanının Milli Sualtı Araştırma Merkezi’ne ait re doğru düşürülmeye başlıyor. Böyle-
birkaç kilometrekarelik alanını dola- "Aquarius" adındaki sualtı istasyonu ce dekompresyon daha istasyonun
şarak, kameralar ve başka algılayıcılar- sağlıyor. İçinde araştırma için gerekli içindeyken yavaş yavaş yapılmış olu-
la veri topluyor. Daha sonra tekrar, aygıtların bulunduğu, ayrıca her türlü yor. Aquarius sualtı laboratuvarı, bu-
güç kaynaklarını şarj ettiği ve topladı- konfora sahip bu sualtı istasyonunun güne değin, sualtı habitatıyla ilgili
ğı verileri aktardığı merkezine kenet- işlevlerini uzay istasyonlarınınkine önemli bulguların elde edilmesini
leniyor. Robotun, bilimsel verileri benzetebiliriz. Dünyada tek olan bu sağladı. Bilim adamları, Aquarius’un
doğru bir biçimde toplaması ve araç sualtı laboratuvarı, şu sıralar Florida sağladığı olanaklar sayesinde mercan
güvenliğini sağlaması için yön belirle- yakınlarındaki Key Largo Adası açık- kayalıklarıyla ilgili önemli bulgular el-
me işini büyük bir kesinlikle yapması larında, 20 metre derinlikte bulunu- de ettiler. Örneğin, güneşin yaydığı
gerekiyor. İşte bu nedenle de oldukça yor. 40 metre derinliğe kadar dayanık- morötesi ışınlarının ve düşük su kali-
“akıllı” bir donanımı var. Robot, sabit lı olan bu laboratuvarda bilim adamla- tesinin mercan kayalıklarına zarar ve-
duran vericilerden yayılan akustik sin- rı on gün boyunca araştırma yapabili- rdiğini, ayrıca süngerlerin ve mercan-
yaller yardımıyla yönünü belirliyor. yorlar. İstasyonun tam üzerinde, onun ların sağlığımıza yararlı olabilecek ba-
Yapılan deneme çalışmalarında izle- yerini belli eden bir şamandıra var. Şa- zı maddeleri içerdiklerini buldular.
mesi gereken yolu büyük bir doğru- mandıra üzerinde, elektrik enerjisi
lukla izleyebildiği gözlemlendi. üreten jeneratörler ve ayrıca, karadaki Sualtı araştırmalarıyla ilgili tüm bu
kontrol istasyonuna video görüntüleri gelişmeler, ortamın getirdiği tüm zor-
Sualtı Teknoparkları ve verileri aktaran bir verici de yer alı- luklara karşın insanoğlunun yine de
yor. Tüm araştırma boyunca istasyon- önemli ilerlemeler kaydettiğini göste-
Günümüzde bilim adamları, sual- da kalan araştırmacılar, suyun basıncı- riyor. Ancak bilim adamları, şimdiye
tında birkaç gün kalarak, mercan ka- na uyum sağlıyorlar ve günde dokuz değin denizlerin derinliklerinin yal-
yalıklarını yerinde araştırabiliyor ve saat kadar tüple dalışlar yapabiliyorlar. nızca %1 kadarlık bir bölümünün
araştırıldığına dikkat çekiyorlar. De-
Japonya’daki Fuji Dağı’nın eteklerinde yer alan Suruga Körfezi’nin derinliklerinde MiniRover nizler daha uzun süre gizemliliklerini
adlı UKA, iki metre boyundaki dev bir deniz örümceğine (Macrocheira kaempferi) rastladı. koruyacağa benziyor. Yaşam, bir za-
manlar denizlerde başlamıştı. Yaşamı
korumak istiyorsak öncelikle denizle-
rin sırlarını çözmeli, bunları canlıların
yararına kullanmalıyız.

Ayşegül Günenç

Kaynaklar
Ballard, R. D., “How We Found Titanic”, National Geographic, Aralık 1985
Ballard, R. D., “A Long Last Look at Titanic”, National Geographic, Aralık 1986
Ballard, R. D., “Riddle of the Lusitania”, National Geographic, Nisan 1994
Doubilet, D., “Suruga Bay”, National Geographic, Ekim 1990
Kehse, U., “Raumschiffe für die Tiefsee”, GEO, Kasım 1999
Lutz, R. A. ve Haymon, R. M., “Rebirth of a Deep-sea Vent”, National Geog-

raphic, Kasım 1994
Mack, G., “Die Raetsel Des Blauen Kontinents”, GEO, Kasım 1999
http://www.marine.whoi.edu/ships/alvin/alvin_history/alvin_history.htm
http://www.marine.whoi.edu/ships/auvs/auvs.htm
http://www.marine.whoi.edu/media/
http://www.ifremer.fr/anglais/actual/compress.htm
http://www.ifremer.fr/anglais/flotte/engins/index.htm
wysiwyg://88/http://www.uncwil.edu/nurc/aquarius/about.htm

Bilim ve Teknik

Artıyor mu, Azalıyor mu?..

Ormanlarımız

SON DERECE yalın bir başlıktaki yalın sorunun Türkiye’de ması anlamına gelmektedir bu veri-
soru, değil mi? Yanıtı için ne denli güç yanıtlanabileceğini an- ler. Türkiye’de ormanların azalma-
istatistiklere bakar; ülke- lar ve doğal olarak şaşırırsınız. Eğer dığını, arttığını savunanların yanılgı-
mizdeki ormanların nitelik şaşkınlığınızı atlatıp sabırlı bir ince- sı da böylesi bir yanlışlıktan kaynak-
ve niceliğinin süreç içinde leme yaparsanız, ülkemizde orman- lanmaktadır. Şimdi bu önemli yanıl-
ne yönde değiştiğini anlayabilirim ların azaldığını görür, bu kez de hü- gıyı sorgulayalım. Yalnız, önce birkaç
diye düşünebilirsiniz. Bir yoldur bu. zünlenirsiniz. kavrama açıklık kazandırmak gere-
Sözgelimi DİE’nin verilerini temel kiyor: Öncelikle, orman sayılan alan-
alırsanız, ormanlarımızın 1960’lı yıl- Bilanço olumlu görünüyor, ama... larla orman ekosistemi alanlarının
lardan 1970’li yıllara geçerken, hem Genel bir söylemle yansıtılan bilanço her durumda aynı anlama gelmediği
de bir yıl içinde 17 milyon hektardan çizelge I’de özetlenerek verilmiştir. ya da başka bir söyleyişle alan olarak
20,2 milyon hektara çıktığını görüp her zaman çakışmadığının bilinmesi
sevinirsiniz. Şimdilerdeyse Orman Orman Bakanlığı ilgililerinin gerekiyor. Sözgelimi, Orman Genel
Bakanlığı’ndan yetkili kişilerin açık- açıklama ve bilgilendirmelerini te- Müdürlüğü’nün (OGM) ya da Dev-
lamalarına bakarsanız ormanlarımı- mel alarak hazırladığımız çizelge let İstatistik Enstitüsü’nün (DİE)
zın 529 bin hektarlık bir artışla 20,7 1’de de görüldüğü gibi 1950-1997 ormanlarımıza ilişkin genişlik verile-
milyon hektara çıktığını öğrenir, se- dönemine ilişkin orman varlığı bi- ri, hukuksal olarak orman sayılan
vincinizi pekiştirirsiniz. Ama, bu ve- lançosu 2,7 milyon dönüm fazlalık alanlara ilişkindir ve orman içinde
rilerle yetinirseniz, deyiş yerindeyse vermektedir. Ne var ki, böyle bir bi- çeşitli nedenlerle oluşmuş orman içi
fena halde yanılırsınız. Hele bir de lanço yanlıştır; yanlışlık sayısal bilgi- boşlukları; bu arada maki ve funda-
merak edip bu artışları sorgularsanız, lerin yanlış yorumlanmasından kay- lıkları da kapsamaktadır. Doğrusu da
naklanmaktadır. Benzetme yerin-
deyse armutlardan elmaların çıkarıl-

Bilim ve Teknik

budur. Bu nedenle “ormanlarımız

artıyor mu, azalıyor mu?” tartışması-

nın, temelde orman sayılan alanların

genişliğindeki değişmelere dayandı-

rılması gerekir. Ama, şekil 1’de de

görüldüğü gibi orman sayılan alanla-

rın genişliğinde herhangi bir değiş-

menin olmadığı; buna karşılık, or-

man sayılan alanlar üzerindeki or-

man ekosistemi genişliğinin arttığı

ya da azaldığı durumlar söz konusu

olabilir.

Türkiye’de hem orman sayılan

alanların hem de orman ekosistemle-

rinin genişliklerinde değişmeler ol-

maktadır ve bu değişmelere yol açan

nedenler ve süreçler birbirinden

farklıdır. Bu nedenle, söz konusu tar-

tışmanın doğru temellere dayandırı-

labilmesi için, orman sayılan alanla Çığlıkara/Elmalı (Antalya) Toros Sediri Ormanı
orman ekosistemleri ayrımının yapıl-

ması; genişliklerinin değişmesine yol ların genişletilmesine yöneliktir. Bu Orman sayılan alanların daraltı-

açan süreç ve nedenleri ayrı ayrı sor- bağlamda son olarak, 6831 sayılı Or- labilmesiyse, kesinlikle yasal dü-

gulanması zorunlu olmaktadır. man Kanunu’nun 57. maddesi ile zenlemeler yapılarak gerçekleştiri-

5122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve lebilecek bir süreçtir: Sözgelimi, ül-

Orman Sayılan Alanlar Erozyon Kontrolü Kanunu’nu kap- kemizde sıkça yapıldığı gibi, 6831
Nasıl Genişletilebilir samında, gerçek ve tüzel kişilere ha- sayılı Orman Kanunu’nun 1. mad-
zine arazileriyle tapulu arazilerde desindeki orman tanımı, orman sa-

Daraltılabilir? yaptırtılan ağaçlandırma çalışmaları yılan alanların daraltılmasına yol
sayılabilir. Orman sayılan alanlar, açabilecek biçimde düzenlenebilir.

Orman sayılan alanların genişle- gerçekte orman tanımının kapsamı Ayrıca, Türkiye’de orman sayılan

tilebilmesi için, akla hemen geldiği değiştirilerek de genişletilebilir. alanların daraltılmasına yol açan uy-

gibi, ağaçlandırmanın öteden beri Ama kolaylıkla kestirilebileceği gibi, gulamalara dayanak yapılan başka

(ya da hukuksal olarak) orman sayı- bu yola ülkemizde hiç başvurulmu- anayasal ve yasal olanaklar da var-

lan alanların dışında yapılması gere- yor. dır. Sözgelimi; Anayasamızın 169.

kiyor. Ülkemizde, ilgili kuruluşlarca Türkiye’de orman sayılmayan maddesine göre; Orman olarak ko-

yapılagelen ve orman dışı ağaçlan- alanlarda, 1997 yılı sonuna değin 1,2 runmasında bilim ve fen bakımın-

dırma olarak anılan ağaçlandırma ça- milyon dönüm yeşil kuşak ile hazine dan hiçbir yarar görülmeyen, aksine

lışmaları; yeşil kuşak oluşturma ça- ve tapulu arazilerde 51 bin dönüm tarım alanlarına dönüştürülmesinde

lışmalarıyla çeşitli projeler kapsa- özel ağaçlandırma yabancı kaynaklı kesin yarar olduğu saptanan yerler;

mındaki kavak, akasya, meşe vb kimi projeler kapsamında da 260 bin 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve

ağaç cinslerini kullanarak yaptığı dönüm alanda ağaçlandırma yapıla- fen bakımından orman niteliğini

ağaçlandırmalar orman sayılan alan- bilmiştir. tam olarak kaybetmiş olan tarla,

Çizelge 1: Türkiye’de 1950-1970 Döneminde Orman Azalması ve bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli
tarım alanlarında veya hayvancılık
Orman Yetiştirme/Yenileme Çalışmaları kullanılmasında yarar olduğu tespit
edilen araziler; şehir kasaba ve köy
Orman Azalması Orman Yetiştirme/Yenileme yapılarının toplu olarak bulunduğu
yerler, orman sayılmayabilecektir.
Nedenler Dönüm Çalışmalar Dönüm

Orman Yangınları 14 650 770 Ağaçlandırma 17 014 900

Orman Sınırları Doğal Gençleştirme 5 750 200

Dışına Çıkarma 6 179 770 Yapay Gençleştirme 5 968 620 Anayasamızın 170. maddesi ile 6831
Makilikler 2 932 820 sayılı Orman Kanunu’nun 2. mad-
(1951-1956) Enerji Ormanı Kurma ve Yenileme 5 167 900 desi ve 2924 sayılı Orman Köylüle-
Ormanlar rinin Kalkınmalarının Desteklen-
1956-1960 Özel Ağaçlandırma 167 320

1973-1996 4 160 000 mesi Hakkında kanun, bu amaçla
Yerleşme+Tarla Açma 2 229 800 düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler
Bilinebilen başarısız aracılığıyla orman sayılan alanlar da-
ormancılık çalışmaları 465 740 raltılırken, mülkiyet düzeninin de
Ormancılık Dışı
978 150

Amaçlara Tahsis 31 597 050 Toplam 34 068 940 değiştirildiği gözden kaçırılmamalı-
Toplam dır. Çünkü, söz konusu uygulama-

Ocak 2000

Orman Sayılan Orman Ekosistemlerinin
Alanlardaki Değişmeler Genişliklerindeki Değişmeler

Orman Sayılan Alan Genişliği Orman Ekosistemi Varlığı Orman Sayılan Alan Genişliği Orman Ekosistemi Varlığı

Orman sayılan alanlar ile orman ekosistemlerinin genişliklerindeki değişmeler.

lar, devlet ormanı sayılan alanlar alanların genişlemesine yol açmaz. Orman ekosistemlerinin daral-
üzerinde yapılmaktadır. Başka bir Orman Kanunu’nun 57. maddesi ile masına yol açan süreçlerse daha çe-
söyleyişle; söz konusu anayasal ve 4122 sayılı Milli Ağaçlandırma ve şitlidir. Orman yangınları, zararlı bö-
yasal düzenlemelerle yapılan, yal- Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanu- cek ve mantarların yol açtığı doğal
nızca devlet ormanı sayılan alanla- nu’nu kapsamında gerçek ve tüzel yıkımlar, rüzgâr ve kar devirmeleri;
rın daraltılmasıdır. Bu türden dü- kişilerin devlet ormanı sayılan alan- yasadışı ağaç kesme, yerleşme ve
zenlemelerle 1950-1997 dönemin- larda, hazine arazilerinde ve tapulu tarla açma etkinlikleri, başarısız or-
de, devlet ormanı sayılan alanlar 6,2 arazilerde yapacakları ağaçlandırma mancılık uygulamaları, altyapı yatı-
milyon dönümü maki sayılan alan- çalışmalarının da orman ekosistem- rımları (yol, enerji hattı geçirilmesi,
lar olmak üzere, toplam 13,3 milyon lerinin genişlemesine katkıda bulu- baraj vb) orman ekosistemlerinin da-
dönüm azalmıştır. nabileceği açıktır. Ancak, bu yasal ralmasına yol açan nedenlerin başın-
düzenlemelere dayanılarak devlet da gelmektedir. Türkiye’de 1937-
Bir de mülkiyet düzeni değiştiril- ormanı sayılan alanlarda yapılacak 1997 döneminde toplam 14,6 milyon
meden yapılan uygulamalar var: Or- ağaçlandırmaların orman sayılan dönüm orman ekosistemi yanmış;
man Kanunu’nun 16, 17, 18 ve 115. alanların genişlemesini sağlayama- 2,2 milyon dönüm orman ekosistemi
maddeleri ile 2634 sayılı Turizmi yacağı açıktır. de tarım alanına ve yerleşme yerine
Teşvik Kanunu’nun 8. maddesi uya- dönüştürülmüştür. Ne yazık ki, za-
rınca verilen izinler ve yararlanma Öte yandan, OGM’nin ham- rarlı böcek ve mantarların, kar ve
(irtifak) hakları da, gerçekte orman madde odun verimi düşük ya da tü- rüzgâr devirmelerinin, yasadışı ağaç
sayılan, özellikle de devlet ormanı müyle durmuş yaşlı ya da bozuk ya- kesme eylemlerinin ve başarısız or-
sayılan alanların azalmasına yol açan pılı orman ekosistemlerinin ham- mancılık uygulamalarının yol açtığı
uygulamalar olarak değerlendirilebi- madde odun verim gücünün artırıl- orman ekosistemi azalmaları bu tür-
lir. Bu uygulamalarla, 1995 yılı sonu- ması amacıyla yapageldiği orman den orman azalmalarının boyutların
na değin, devlet ormanı sayılan 980 gençleştirme çalışmaları ise ne or- gerçekçi olarak ortaya koyabilecek
bin dönüm alan ormancılık dışı kul- man sayılan alanların ne de orman şekilde sistemli veriler olarak üretil-
lanımlara tahsis edilmiştir. ekosistemlerinin genişletilmesine miyor, ama, tekil araştırmalar yapılı-
yol açar. yor. Örneğin bu araştırmalardan biri-
Orman Ekosistemleri sinin bulgularına göre; “...1963-1982
Saptamalara göre, Türkiye’de, yılları dönemindeki planlı ormancı-
Nasıl Genişletilebilir 1997 yılı sonuna değin 1,6 milyon lık uygulamaları sonucu, Doğu Kara-
dönüm alanda orman içi ağaçlandır- deniz Bölgesi verim üretim ormanı
/Daraltılabilir? ma 5,2 milyon dönüm alanda enerji alanlarından 41 237 hektar orman
ormanı tesisi ve yenilemesi ve 12 alanı ormansızlaştırılmıştır.”
Orman ekosistemlerinin genişle- milyon dönüm de orman gençleştir-
tilebilmesi için yapılacak çalışmala- me çalışması gerçekleştirilmiştir.
rın başında da ağaçlandırma gelmek-
tedir. İlgili kuruluşlar tarafından or- Çizelge 3: Orman Ekosistemlerindeki Genişleme ve Daralmalar
man içi ağaçlandırma ve enerji orma-
nı tesisi ve yenileme adı altında ya- Genişlemeler Daralmalar
pılan orman yetiştirme çalışmaları da
orman ekosistemlerinin genişletil- Çalışmalar Dönüm Süreçler Dönüm
mesini sağlar. Ancak, daha önce de
vurgulandığı gibi, bu türden çalış- Orman İçi 15862 690 Orman Yangınları 14 650 770
malar, zaten orman sayılan alanlar
içinde yapıldığından, orman sayılan Ağaçlandırmalar

Özel 167 320 Yerleşme 2 229 800

Ağaçlandırmalar Tarla Açma

Çeşitli Projeler 262 680 Başarısız Ormancılık 465 740

Kapsamındaki Ağaçlandırmalar Uygulamaları (bilinebilen)

Toplam 16 292 690 Toplam 17 346 310

Bilim ve Teknik

Azalıyor mu,

Artıyor mu?

Yukarıdaki bilgiler göz önünde

bulundurulduğunda, bu sorunun iki

boyutlu olarak yanıtlanabileceği da-

ha kolay kavranabilecektir;

i) Orman Sayılan Alanlar

Orman sayılan alanların genişle-

tilmesine ve daraltılmasına yol açan

çalışmaların ve süreçlerin sonuçları,

çizelge 2’de verilmiştir.

Çizelge 2’de görüldüğü gibi Tür-

kiye’de orman sayılan alanlar, 1950-

1997 döneminde 11,8 milyon dönüm

azalmıştır. Bu noktada “özel orman”

statüsüne sahip olabilecek biçimde

ağaçlandırma yapmaları için gerçek

ve tüzel kişiliklere verilen yaklaşık Körçoban, Andırın (Kahraman Maraş) Toros Sediri Ormanı

120 bin dönüm “devlet ormanı” sa-

yılan alanın değerlendirmelere katıl- zararlı böcek ve mantarların neden böylesi bir sorgulama yapılmadı.

madığı, oysa, bu uygulamanın, bir olduğu azalmaları kapsamadığı ger- Ama, yine OGM’nin verilerinden

anlamda “devlet ormanı sayılan” çeklerinin gözden kaçırılmaması ge- yararlanarak bu tezi, yüzeysel de ol-

alanlarda azalmaya yol açtığı da göz- rekmektedir. sa sorgulama olanağı var. Ön değer-

den kaçırılmamalıdır. Yukarıda sergilenen gerçeklere lendirmelerimize göre, 1972-1997

ii) Orman Ekosistemleri karşın OGM, 1972 yılında sonuçlan- döneminde en fazla orman artışı sı-

Orman ekosistemlerinin genişle- dırılan ve 202 milyon dönüm oldu- rasıyla Eskişehir, Ankara, ve Amas-

tilmesine ve daraltılmasına yol açan ğu saptanan orman sayılan alanların, ya Orman Bölge Müdürlüklerinde

çalışmalar ve süreçler ise çizelge 3’te 1997 yılında sonuçlarındırılan en- görülmektedir. Oysa bilindiği gibi,

verilmiştir. vanter çalışmalarına göre, 5,3 mil- bu bölgeler, genel olarak, herhangi

Çizelge 3’te görüldüğü gibi; Tür- yon dönüm artışla 207 milyon dönü- bir alanın kendiliğinden ormana dö-

kiye’deki orman ekosistemleri 1950- me çıktığını öne sürmektedir. Aca- nüşebileceği, ekolojik koşullara sa-

1997 döneminde, 1 milyon dönüm ba, bu artış nasıl sağlanabilmiştir? hip değildir. Aynı dönemde, 26 or-

azalmıştır. Öyle anlaşılıyor ki söz konusu artış man bölge müdürlüğü içinde, or-

Bu noktada, çizelge 1 ve çizelge orman sayılan alanlarda gerçekleş- manlarının birim alanındaki ham-

2’deki hesaplamaların, i) ağaçlandır- miştir. Böylesi bir artışsa, ancak, ya madde odun varlığı en yüksek oran-

ma çalışmalarının tümüyle başarılı ülke sınırlarının ormanlı yerleri de da artan ilk 10 orman bölge müdür-

olduğu varsayımına dayandırıldığı; kapsayacak biçimde genişletilmesi lüğü içinde bu bölgelerin bulunma-

ii) orman içinde ve bitişiğindeki yer- ya da bilinen orman genişletme ça- ması da bu gerçeği ortaya koymak-

leşmelerde yaşayanların, çeşitli lışmaları dışında, tarım alanları ve tadır. Bu durumda, OGM’nin 1997

amaçlarla izinsiz ağaç kesme eylem- otlakların kendiliğinden ormanlaş- yılında sonuçlandırılan orman en-

lerinin yol açtığı orman azalmasının masıyla gerçekleşebilir. İlk olasılğın vanteri çalışmalarının gerçeği yan-

hesaplamalara katılmadığı; iii) özel- öne sürülemeyeceği açık. Geriye ta- sıtmadığı öne sürülebilir ki, son yıl-

likle son yıllarda, daha önce ağaçlan- rım ve mer’a alanlarının doğal ola- lardaki orman envanter çalışmaları-

dırılmış alanların birkaç kez yandığı rak ormanlaşması olasılığı kalmakta- nın yürütülme düzenine bakıldığın-

ve dolayısıyla da birkaç kez ağaçlan- dır ki, bu tezin yeterince inandırıcı da bunun daha güçlü bir olasılık ola-

dırıldığı ve bu yinelemelerin orma- olabilmesi için, ayrıntılı neden-so- rak değerlendirilmesi uygun olacak-

niçi ağaçlandırmalar toplamını artır- nuç sorgulamasının yapılması ge- tır; kuşkusuz, en azından bilimsel

dığı; iv) kar ve rüzgâr devirmesi ile rekmektedir. Ne yazık ki, henüz olarak yanlışlanıncaya değin.

Evet; ormanlarımız azalıyor mu,

Çizelge 2: Orman Sayılan Alanlardaki Genişleme ve Daralmalar artıyor mu? Soru, bu denli yalın.

Genişlemeler Daralmalar Yücel Çağlar

Çalışmalar Dönüm Süreçler Dönüm Doç. Dr. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği

Orman Dışı 1 152 210 Maki sayılarak Orman 6 179 770 Kaynaklar
TC Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlü-
Ağaçlandırmalar Sınırları Dışına Çıkarılan Alanlar
ğü, Orman Bakanı Sn. Ersin Taranoğlu’na sunulan Brifing Notu, 1998
Hazine Arazisi ile 51 075 Orman Niteliğini Yitirdiği Gerekçesiyle 7 092 820 Ankara
Konukçu, M. Statistical Profile of Turkish Forestry, DPT, 1998, Ankara: s: 33.
Tapulu Arazilerdeki Ağaçlandırmalar Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Alanlar Orman Genel Müdürlüğü Orman Koruma ve Yangın Dairesi Başkanlığı.
İlter, E., Sun O. “Doğu Karadeniz Yöresinde Orman Kaynaklarından Yarar-
Çeşitli Projeler 262 680 lanma Olanakları”, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt 30,
Temmuz 1984, Ankara, s: 134.
Kapsamındaki Ağaçlandırmalar Orman Genel Müdürlüğü Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı.

Toplam 1 465 965 Toplam 13 272 590

Ocak 2000

Kendinizi Sınayın

Bu sayfamızda geçtiğimiz ay da yayınladığımız Kendinizi Sınayın bölümünü bulacaksınız. Bu, ilginizi çektiğini düşündü-
ğümüz sayfamız da ne yapmanız gerektiğini kısaca bir hatırlayalım. Size bir oyunun ilk açılış hamlelerini veriyoruz ve
sonraki hamleleri tahmin etmenizi istiyoruz. Hamleleri doğru tahmin ettikçe puanlar kazanıyorsunuz. Oyunun sonunda
tüm puanlarınızı toplayarak ne kadar iyi bir satranç oyuncusu olduğunuzu görme şansınız oluyor. Oynamaya karar ver-
diğiniz hamle dışında diğer varyasyonları da düşünürseniz daha fazla puan toplama şansı yakalayabilirsiniz. Böyle bir
testin gerçek gücünüzü ne kadar göstereceği tertışılabilir. Ancak oyun analizi yapmak ve büyükustaların nasıl düşün-
düğünü tahmin etmeye çalışmak yararlı ve eğlenceli olmalı. Açılış Ansiklopedisi ve Ödüllü Sorularımız da arka sayfada.

Bu oyun Shirov ve Markowski arasında izler ve ilginç bir oyun sahnelenir. Beyaz h3 yuyor olsa gerek.
oynanmış. Siz Shirov’un yanında oturuyorsu- ve Vc2 gibi hamlelerle tempo kaybetti ve ge- 13. …Fxf3 (2 puan) Eğer 14. Axf3 Axe4
nuz ve hamleleri tahmin etmeye çalışıyorsu- lişiminde de hâlâ geride.
nuz. Size ilk 10 hamleden oluşan açılış ham- piyon kazanır. 14. Axf3 zorunlu hamle; ardın-
lelerini veriyoruz. İlk şekilden itibaren Si- 11. Abd2 dan 14. …Fd4 15. Fb2 Ae5 ve Siyah merkezi
yah’ın hamlelerini tahmin etmeye çalışın. 11. …dxe4 kontrolüne alır.
Oynamaya karar verdiğiniz hamle dışında ne- 4 puan. Az sonra göreceğimiz gibi Beyaz
denlerini de düşünürseniz daha fazla puan şimdiden karmaşık bir konuma girmiş bulun- 13. …Fg6 iyi bir hamle değil. 14. Ah4 ve
toplayabilirsiniz. makta. Aslına bakarsanız c1’deki Fil’in önünü baskıdan biraz olsun kurtulma şansı.
kapayan son hamle hiç de akıl kârı değildi.
Shirov ve Markowski arasında geçen oyun 11. …Ke8 hamlesi için 3 puan çıkarın. 12. e5 14. Fb2
hızlı bir gelişimde analizin önemini göster- hamlesiyle taş kaybı olur; At’ın gidecek kare- 14. …Axe4
mesi açısından önemli. Ayrıca bu oyunda ce- si yoktur ve eğer 12. …Fxf3 13. Axf3 Ah5 14. 8 puan. Bu hamleyi görmüş olmakla oyu-
saretinizi ölçme fırsatını da bulacaksınız. d4 Fb6 15. g4 ya da 12. …Axe5 13. Vxc5. nun ruhunu iyice yakalamış sayılırsınız. Öte
Bunların yanı sıra son ana değin oyunu bera- 11. …Vb6 (1 puan) ilginç bir hamle. Ama yandan hamleyi oynamak kendinize olan gü-
berliğe götürmemek için sürekli uyanık kal- Beyaz doğru ve kurnaz bir oyunla Siyah’ın veninizin de bir göstergesi. Bu sekiz puanı
mak zorunda olmanın da iyi bir örneği. taşlarını geri püskürtür: 12. e5 Ae8 (ardında yalnızca hesaplamalarınızdan dolayı değil, ay-
şu hamleler yatar …Ac7 ve …Ke8); Beyaz, nı zamanda cesaretinizden dolayı hak ettiniz.
Tomasz Markowski- 13. Ab3 oynayamaz çünkü 13. …Fxf3 14. Pek çok kişi bu yolu görmüş; ama oynamak-
Alexei Shirov Fxf3 Axe5 piyon kaybettirir. Ancak 13. d4! tan vazgeçmiş olabilir.
Rubinstein Memorial Fe7 (13. …Fxd4? 14. Axd4 Vxd4 15. Vf5 taş Bu hamleden başka 14. …Fxf3 (3 puan)
Reti Açılışı kazandırır. 14. Vf5 Fxf3 15. Axf3 ve, iki Fil ve iyi bir seçenek. Beyaz, e piyonu nedeniyle,
alan genişliğiyle, Beyaz şah kanadından bir Fil’le almak zorunda. 15 Fxf3 Ae5 16. Fg2
1. Af3 d5 2. g5 Fg4 3. Fg2 Ad7 4. c4 e6 saldırı başlatmaya hazırlanır. Kad8 ve Siyah çok daha rahat.
5. cxd5 exd5 6. 0-0 Agf6 7. d3 c6 8. Vc2 12. dxe4 15. Kae1
Fc5 9. e4 0-0 10 h3 12. …Ke8
3 puan. Shirov e piyonuna saldırarak Be- Şimdi bu durumda bu son hamleyi iyi he-
10. …Fh5 yaz’ın pozisyonu açmasını zorlaştırıyor. İki ta- saplamak gerekiyor. Beyaz aslında nereye sal-
3 puan. Fil’i buraya oynadığınız zaman rafı karşılaştırdığınızda Siyah’ın taşlarının çok dırıyor ve aklında ne var? Tabii bu hamlenin
onunla ne yapacağınıza karar vermek her za- daha üstün olduğunu görürsünüz. geleceği e4 piyonunu alınmasıyla biliniyor ve
man önemli olagelmiştir. At’ı almak, Fil’i ver- 12. …Vc7 (2 puan) ilginç olurdu, ardın- hesaplamalar da önceden yapılmış olmalıydı.
mek demektir; bu, size biraz da zaman kazan- dan …Vxg3 tehdidi var.
dırır. Fil’i geri çekmek g4’le size saldırıya ne- 12. …Ve7 (1 puan). 15. …Fg6
den olabilir. Burada Shirov’un kararını alkışla- 12. …Fb6 ardından …Ac5 düşüncesiyle 4 puan. Bu saldırıyla baş etmenin en iyi
mak gerekiyor, Fil’i korumak akıllıca. 10. Ac4’le karşılaşır. yolu bu. Fil, At’ı korurken At’ın ardından Ve-
…Fxf3 (2 puan) oynamak da düşünülebilir- 13. b3 zir’e gülücükler gönderiyor. Bu hamle görül-
di. Böylece siyah karelerde üstünlük elde 13. …Ve7 mesi çok kolay bir hamle, ama bunu oynama-
edilirdi.: 11. Fxf3 Fb6 bunu da Ae5 ya da Ac5 3 puan. Bir önceki düşünceye devam. e dan önce öteki seçenekleri de gözden geçir-
piyonu üzerindeki baskı artıyor. Peki, 14. meyi unutmayın: 15. …Axf2; 15. …Axg3; 15.
Ah4’e nasıl bir yanıt verirdiniz? Yanıt, bir son- …Axd2 ve 15. …Fxf3
raki satırda; hesaplamalar yapmaya başlayın. Bunlardan yalnızca 15. Fxf3 (3 puan) iyi
Siyah 14. …Ve5, g3’teki piyona ve a1’deki bir seçenek.
Kale’ye tehditler savurur. Beyaz’ın en iyi de-
vam yolu piyonu korumaktır: 15. Af5 Vxa1 ve
Vezir kapana kısılır… 16. Fb2 Vxa2 17. Ka1
Vxa1+ 18. Fxa1 Ff8. Son duruma bakıldığın-
da Shirov’a göre Siyah’ın şansı daha fazla: iki
Kale ve bir piyona karşı bir Vezir. Ama Siyah
Beyaz’ın hafif taşlarıyla bir an önce ilgilenme-
li. Hesaplamalarınızın aşamasına göre 3 puan
alabilirsiniz. Bu durumda Beyaz h3 oynayıp
g3’teki piyonu zayıflattığı için pişmanlık du-

Bilim ve Teknik

16. Ah4 5 puan. Burada Kale değiştirmek çok 1 puan.
mantıklı; nasıl olsa bir tane daha var ve raki- 27. Ac6
Şimdi burada her şey birbirine girdi. Baka- bin ağır toplarından birini tahtadan kaldırı- 27. …Fe4
lım ne kadar iyi bir analizcisiniz. Bunu göre- yorsunuz. 19. …Ad1 (1 puan). 20. Ac4 gelir. 4 puan. 27. …Ac1(1 puan) oyun yine
bilirsiniz. Bunu yaparken zorunlu hamleleri Benzer biçimde Ad3 de 1 puan alır. uzun bir oyun sonuna gider: 28. Ab4 Fxb3 29.
gözden uzak tutmayın! Ad4 Fc4 30. Abd2 ve a piyonu tam zamanın-
20. Kxd8 da durdurulmuştur.
16. …Fxf2+ 20. …Kxd8 28. Afd4
5 puan. Başka bir seçenek aynı puanı 1 puan. Eğer 28. Acd4 Ab4 ve a piyonu mutlu so-
alan 16. …Axg3 21. Ac4 na ulaşır.
Shirov burada analiz yolları sunuyor. 21. …Ad3 28. …Fxc6
I. 17. Axg6? Çok güçlü görünüyor. Ama Si- 2 puan. 21. …Ad1 için de aynı puan. 2 puan. Kazanmanın tek yolu.
yah’ın 17. …Vg5! Hamlesi var ve g6’daki At 22. Fa3 29. Axc6
kaçamaz. Beyaz daha fazla zorlayabilir ama: 22. …b5 Eğer 29. Fxc6 Ab4 a piyonu yine durduru-
18. Vd3 Axf1 19. Kxe8+ Kxe8 20. Vxd7 Kd8 3 puan. Shirov bunu oynarken aklında lamaz.
21 Ae4 Fxf2+ 22. Şxf1 (ya da 22. Şxf2 Ve3+ harika bir devam yolu var. Ama 22. …Fb1 (3 29. …a5
23. Şxf1 Kxd7 kazanır) 22. …Vb5+ 23. Şxf2 puan) oynamak daha bile iyi olabilirdi. 5 puan. Bu hamleyi bu noktada bulmak
Kxd7 23. Aa5 kolay. Ama Shirov bunu 22. …b5 hamlesin-
II. 17. Kxe7 ve Siyah Beyaz’ın Vezir’ini al- Beyaz tuzağa düştü. 23. Ae3 oynasaydı hâ- den görmüş.
mak zorunda 17. …Fxc2 18. Kxd7 Axf1 19. lâ ayakta kalma şansını koruyabilirdi. 29. …Ac1 (sağduyunuz ne kadar uygun
Axf1 Siyah’ın şansı daha fazla. 23. …b4 görüyorsa o kadar puan eksiltin) Beyaz
16. …Axf2 (1 puan) Beyaz’ın beraberlik 3 puan. Fil kapanda, ama Beyaz bir kur- At’ını feda eder. 30. Ab4 a2 31. Axa2 Axa2 ve
yaratma şansı var: 17. Kxe7 Fxc2 18. Kxd7 tuluş yolu olduğunu düşünüyor. Siyah bir piyon üstün olsa da Beyaz’ın hare-
Kad8 (18. …Ad3+? 19. Fd4!) 19. Kıxd8 Kxd8 24. Axc6 ketli Şah’ı ve Fil’i karşısında artık kazanmak
20 b4! Fxb4 (20. …Axh3+ 21. Şh2 Fxb4 22. Bu durumda ne yapacaksınız? hayal olmuştur.
Adf3) 21. Kxf2 Kxd2 22. Kxd2 Fxd2 23. Şf2 30. b4
Beyaz’ın hafif taşlarını zapt etmek hayli güç. 24. …bxa3 30. Axa5 b piyonunun önünü kesen 30.
16. …Axd2 (3 puan). Beyaz doğru oynar- 3 puan. Bunu 23. …b4 oynarken gördüy- …Ab4’le karşılaşır 30. Fe4’de 30. …Ac3’le.
sa beraberlik yaratabilir; ama daha fazlası ol- seniz 1 puan daha alın. Eğer 22. …b5 oyna- 30. …axb4
maz: 17. Vxd2 (17. Axg6? Hatadır: 17. …Vxe1 madan önce bu hamleleri hesapladıysanız 3
18. Kxe1 Kxe1+ 19. Şh2 Af1+ Af1+ 20. Fxf1 puan daha alın. 2 puan. Beyaz burada oyunu terk etti. A
Kxf1 kazanır) 17. …Vd6 18. Vxd6 Fxd6 19. 25. Axd8 piyonu için bir taş vermek zorunda ve Siyah
Axg6 hxg6 20. Kd1 Ke6 21. Fa3! Fxa3 22. 25. …Ab4! iki piyonuyla kazanca yakın. 31. Ad4 Ac1 32.
Kxd7 Ke7 23. Kxe7 Fxe7 24. Kd1 Şf8 25. Kd7 4 puan. Güçle kazanmaya devam. 25. Fd5 a2 33. Fxa2 Axa2 34. Şf2 Şf8 Beyaz b pi-
Kb8 26. h4 Şe8 27. Şh3 f5 28. Kd3 uzun bir …Fxb3 (1 puan) 26. Af5! Fxa2 27. Ad4 ve iki yonunu almayı başarabilir ama diğer tarafta
devam yolu ama Beyaz bunu zorlayabilir ve tarafın önünde zorlu bir çarpışma var… piyonlara saldıran Siyah At var ve üçe karşı bir
son durum beraberliğe yol açar görünüyor. 26. Af3 piyonun yapabileceği bir şey yok.
17. Kxf2 26. …Axa2
17. …Axf2 Bu arada 30. …axb4 yerine 30. …Axb4 31
1 puan. Axa5 (31. Axb4 axb4 32. Fd5…) 31. …a2 32.
18. Kxe7 Ab3 Ac2 33. Şf2 a1=V 34. Axa1 Axa1 Beyaz’ın
18. …Fxc2 beraberlik yakalama şansı yüksek.
1 puan. Yapılabilecek tek hamle. Bu ham-
leyi 16. …Fxf2+ hamlesini yaptığınızda gör- Şimdi puanlarınızı toplayın ve aşağıdaki
düyseniz 3 puan daha alın. tabloyla karşılaştırın.
19. Kxd7
19. Kxe8+ Kxe8 20. Şxf2 Beyaz için iyi ol- 67-78 Büyükusta
mazdı. Neden? 55-66 Uluslararası usta
20. …Ac5 (2 puan) 21. Ff1 Ad3+ 22. Fxd3 44-54 FIDE ya da Ulusal Usta
Fxd3 Siyah için kazançlı bir değişim. 32-43 Usta Adayı
19. …Kad8 21-31 Güçlü Klüp Oyuncusu
11-20 Ortalama Klüp Oyuncusu
0-10 Satranç Meraklısı

Ocak 2000

Ödüllü Sorular-4’ün Şd7 13. Axa8 Vxc4 14. Ab6+ axb6 Açılış Ansiklopedisi
15. Ac3 Ka8 16. a4 Ae4 17. Axe4
Yanıtları Vxe4 18. Vb3 f5 19. Fg5 Vb4 20. Vf7 Bu ay 1. d4’le belirlenen ve yarı-açık oyun-
Fe5 21. h3 Kxa4 22.Kxa4 Vxa4 23. ların oynandığı D açılışlarına başlıyoruz.
I-1. Kc8 (2. A herhangi bir kare ve Vxh7 Fxb2 24. Vxg6 Ve4 25. Vf7
mat tehdidi) 1. …F herhangi bir kare Fd4 26. Vb3 f4 27. Vf7 Fe5 28. h4 b5 D00 Vezir piyonu oyunu
ve 2. AxF++. 29. h5 Vc4 30. Vxf5+ Ve6! 31. Vxe6+ 1.d4 d5
Şxe6 32. g3! fxg3 33. Fxg3 b4 34. Ff4 D00 Vezir piyonu : Mason varyasyonu
2. 1. …g4 2. Ae5++ Fd4+ 35. Şh1! b3 36. g4 Şd5! 37. g5 1.d4 d5 2.Ff4
3. 1. …Kh4, 1. …Af4 2. A(x)f4++ e6! 38. h6 Ae7! 39. Kd1 e5 40. Fe3! D00 Vezir piyonu : Mason varyasyonu,
4. 1. …Axf2 2. Axf2++ Şc4 41 Fxd4 exd4 42. Şg2 b2 43. Şf3 Steinitz karşı-gambiti
5. 1. …e1=V2. Axe1++ Şc3 44. h7 Ag6 45. Şe4 Şc2 46. Kh1 1.d4 d5 2.Ff4 c5
6. 1. …Şd5, 1. …Şd7 2. Ac5++ d3 47. Şf5 b1=V 48. Kxb1 Şxb1 49. D00 Levitsky atağı (Vezir Fil’i atağı)
II-1.Vh6 (2. Vf4++ tehdidi) 1. Şxg6 d2 50. h8=V d1=V 51. Vh7 b5 1.d4 d5 2.Fg5
…Ff5 (1. …Şf5 2. Ah3 (3. Vg5++ teh- 52. Şf6+ Şb2 53. Vh2+ Şa1 54. Vf4 b4 D00 Vezir piyonu : taşduvar atağı
didi) 2. …e3 3. Şd4 ve sürer) 2. Ag4+ 55. Vxb4 Vf3+ 56. Şg7 d5 57. Vd4+ 1.d4 d5 2.e3 Af6 3.Fd3
hxg4 3. Va6 (4. Va1++ tehdidi) 3. Şb1 58. g6 Ve4 59. Vg1+ Şb2 60. D00 Lemberger karşı (Blackmar) gambiti
…Fd7 (3. …e3 4. Va1+ sürer) 4. Vf1 Vf2+ Şc1 61. Şf6 d4 62. g7 Dünya bu 1.d4 d5 2.e4 dxe4 3.Ac3 e5
(5. Vf4++ tehdidi) 4. …Ff5 5. Va1++ hamle üzerine terk etti. D00 Lagenheinicke savunması
III-1. 1. Fe4 (2. Vd5++ tehdidi) 1. 1.d4 d5 2.e4 dxe4 3.Ac3 Af6 4.f3 e3
…Kd4 2. Ve7++ Kasparov bundan sonra 25 hamlede D00 Blackmar-Diemer: Teichmann savunması
2. 1. …Kxe4 2. Kxa5++ gelen zorunlu matı açıkladı: 63. ...Vd5+ 1.d4 d5 2.e4 dxe4 3.Ac3 Af6 4.f3 exf3 5.Axf3
3. 1. …Fxe4 2. F4++ 64. Vf5 Vg2+ (64. …Vd8 65. Şh6 22 Fg4
4. 1. …Şxe4 2. Ke3++ Eğer 1. Şe7? hamlede mat) 65. Vg4 Vd5+ 66. Şh4! D00 Vezir piyonu : Chigorin varyasyonu
(2. Vd6++ tehdidi) Vg8 (eğer 66. …Vh1+ 67. Şg3 Ve1+ 1.d4 d5 2.Ac3
68. Şf4 Vd2+ 69. Şf5 Vc2+ 70. Şg5 D00/05 Trompovsky atağı: Hodgson varyasyonu
Kasparov-Dünya Vc5+ 71. Şh4 d3 72. g8(V) Vf2+ 73. 1.d4 Af6 2.Fg5 d5 3.Fxf6 exf6 4.e3 c6 5.Fd3
Vg3 Vf6+ 74. Şg4 Vd4+ 75. Şh3 Şb2 Fd6 6.Vf3
Geçtiğimiz ay yayınlanan Kasparov- 76. Vg2+ Şc1 77. Vh1+ Şd2 78. Va2+ D01 Richter-Veresov atağı
Dünya karşılaşmasını konu alan yazı Kasım Şe3 79. Ve1+ Şf4 80. Vf7+ Şg5 81. 1.d4 d5 2.Ac3 Af6 3.Fg5
ayı için hazırlanmış, yer darlığı nedeniyle Vd2+ Ve3+ 82. Vxe3 mat) 67. Vf4+ D01 Richter-Veresov atağı, Veresov varyasy-
Aralık ayına bırakılmıştı. Kasımın sonlarına Şc2 68. Vf8 Vh7+ 69. Şg5 Vh2 70. onu
doğru biten bu karşılaşmanın son durumu g8(V) Vg3+ 71. Şf5 Vf3+ 72. Şe6 1.d4 d5 2.Ac3 Af6 3.Fg5 Ff5 4.Fxf6
üzerine genişletilen yazı yerine bir yanlışlık Vb3+ 73. Şd6 Vb4+ 74. Şe5 Ve1+ 75. D01 Richter-Veresov atağı, Richter varyasy-
sonucu Kasım için hazırladığımız yazı basıl- Şxd4 şimdi 12 hamlede mat. Örneğin: onu
mıştır. Okuyucularımızdan özür diliyor, 75. …Va1+ 76. Şe4 Va4+ 77. Şe3 1.d4 d5 2.Ac3 Af6 3.Fg5 Ff5 4.f3
oyunun tümünü aşağıda size sunuyoruz. Va7+ 78. Şf3 Vb7+ 79. Şg3 Vc7+ 80. D02 Vezir piyonu oyunu
Vf4 Vxf4+ 81. Şxf4 Şd3 82. Vb3+ 1.d4 d5 2.Af3
1. e4 c5 2. Af3 d6 3. Fb5+ Fd7 4. Şd4 83. Vb5 Şc3 84. Şe3 Şc2 85. Vb4 D02 Vezir Fil’i oyunu
Fxd7+ Vxd7 5. c4 Ac6 6. Ac3 Af6 7. Şc1 86. Şd3 Şd1 87. Vd2 mat. 1.d4 d5 2.Af3 Ff5 3.Ff4 c6 4.e3
O-O g6 8. d4 cxd4 9. Axd4 Fg7 10. D02 Vezir piyonu oyunu, Şrause varyasyonu
Ade2 Ve6 11. Ad5 Vxe4 12. Ac7+ Özgür Tek 1.d4 d5 2.Af3 c5
D02 Vezir piyonu oyunu, Chigorin varyasyonu
1.d4 d5 2.Af3 Ac6
D02 Vezir piyonu oyunu
1.d4 d5 2.Af3 Af6
D02 Vezir Fil’i oyunu
1.d4 d5 2.Af3 Af6 3.Ff4
D02 Vezir Fil’i oyunu
1.d4 Af6 2.Af3 e6 3.Ff4 d5 4.e3

Ödüllü Sorular-4

I- Beyaz oynar 2 hamlede mat eder. II- Beyaz oynar 2 hamlede mat eder. III- Beyaz oynar 2 hamlede mat eder.

Üstteki üç soruyu da doğru yanıtlayıp bize gönderdiğiniz taktirde TÜBİTAK Popüler Adı Soyadı : ...............................................................
Bilim Kitaplarından bir kitap kazanan 25 kişiden biri olabilirsiniz. Yanıtlarınızda standart
notasyonu kullanmanız zorunludur. Soruların en kısa biçimde çözülmesi önemlidir. Okulu-Mesleği : ...............................................................
Adresimiz :
TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi Satranç Köşesi Ödüllü Sorular-4 Sınıfı : .....................................Yaş:...................
Atatürk Bulvarı No: 221 06100 Kavaklıdere-Ankara
e-posta : [email protected] Adres : ...............................................................
Yanıtlarınızı 1 Şubat 1999 tarihinde elimize geçecek biçimde adresimize postalayınız.
..............................................................................................

Telefon : ...............................................................

Bilim ve Teknik

Zekâ Oyunları

Selçuk Alsan

Hangi Renk katlayın ve kağıdı açın. Görü- d3’de bir sıfır varsa Bisiklet İzi
Daha Fazla? len, iki düzlemin birbirleriyle a3+b3+c3+d3+e3+f3+g3+h3+
90° açı yaptığıdır. Bu ejderin d1+d2+d4+d5+d6+d7+d8 en
Düzgün bir dokuzgenin 1. günüdür. Şeridi bir kez da- az 8’dir; d3’ü bir kere saydık).
bazı köşegenleri çizilmiş hem ha sağ yarı sol yarı üstüne ge- Bu tahtada bütün sayıların
kırmızı hem de beyaz üçgen- lecek biçimde katlayın; kâğıdı toplamının en az 32 olduğunu
ler belirlenmiş. Kırmızı üç- açarsanız birbirleriyle dikaçı gösteriniz.
genlerin mi, beyaz üçgenlerin yapan 22=4 düzlem görürsü-
mi alanı daha fazla? nüz. Bu, ejderin 2. günüdür. Köprü Şekilde bir bisikletin ön ve
Ejderin 7. gününü çizebilir arka tekerleklerinin izini gö-
Bir Kartopu Savaşı misiniz? rüyorsunuz. Hangisi ön, han-
gisi arka tekerleğini izi? Bisik-
Bir meydanda 15 çocuk İrrasyonele İniş let sağdan sola mı, soldan sağa
kartopu savaşı yapmaya hazır- mı gidiyordu. Bisikletin uzun-
lanıyor. Çocukların her biri di- Kendisi kare olmayan bir luğu ne kadar?
ğerlerinden farklı uzaklıklar- sayının karekökünün irrasyo-
dadır. Düdük ötünce her ço- nel olduğunu kanıtlayınız. Donmuş ırmağı geçebil- Kaosu Yakalamak
cuk kendisine en yakın olana (Örneğin √7’nin irrasyonel ol- mek için 90°lik bir açı yapan
kartopu atar. Her çocuk bir duğunu kanıtlayınız). ırmak köşesine bir köprü ku- Videokameraların çoğu,
kartopu atışına uğrayabilir mi? rulmak istendi. Köprü eşit 2 TV’ye öyle bağlanabilir ki vi-
Ertesi gün aynı soru 16 çocuk Kâğıt Dantel kalastan yapılacaktı. Irmağın deokamera gerçek zamanda
için. genişliği 3 m ise kalasların gördüğünü TV ekranında gös-
Dikdörtgen biçimi bir ka- uzunluğu ne kadar olmalıdır? terir. Videokamerayı TV ekra-
Tıpa ğıdı akordiyon biçiminde 3 nına doğru tutarsanız TV ek-
kere katlayınız. Sonra bu kıv- ranı üzerinde TV ekranının
rımlara dik yönde ikiye katla- imgesi belirir... ve hayret: TV
yınız. Şimdi de bu katlanmış ekranının imgesinde TV ekra-
kağıdı gösterilen çizgiler bo- nı boştur. Ekranın bir bölü-
yunca kesiniz. Bu 8 dantelden müne odaklansanız da, kame-
hangisi oluşur?
Pudingleri Tatmak

Sol üst köşede üstü işaretli kırmızı pudingden başlayarak
64 pudingin hepsini tatmanız isteniyor. Yalnız düşey ve yatay
doğrultuda sola, sağa, aşağı ve yukarı gidebilirsiniz. Çapraz
gidiş yok. Tatma işini 21 doğru çizerek yapmalısınız. Bir pu-
dingi yalnız 1 kere tadabilirsiniz. 10. doğru çizginin sonunda
dumanları tüten turuncu pudingi tatmalı ve tatma işini sağ alt
köşeye yakın, işaretli kırmızı pudingte bitirmelisiniz.

Öyle iki tıpa bulun ki biri Cin Satrancı
üstteki 3 deliği, öteki de altta-
ki 3 deliği kapatabilsin. Her yönde sonsuza giden
bir satranç tahtasının her bir
Ejderin bir Haftası karesine bir doğal sayı yazıl-
mıştır. Her karedeki sayı, bü-
Uzun bir kâğıt şerit alın. tün komşu karelerdeki sayıla-
Bu ejderin 0. günüdür. Orta- rın ortalamasıdır (aynı kenarı
dan sağ yarıyı sol yarı üstüne paylaşan kareler komşudur).
Yazılan bütün sayıların aynı
0. gün olduğunu gösteriniz.

1. gün 2. gün Perili Satranç

8x8’lik bir satranç tahtası-
nın her karesine 0 veya 1 ya-
zılmıştır. Sıfır içeren herhangi
bir A karesinde bu 0’dan ge-
çen sütun ve sıradaki sayıların
toplamı en az 8’dir. (Örneğin

Bilim ve Teknik

Bunlar Nedir? Ruhi’nin Şakası yiz? 7) Böyle bir yolculuktan
geri dönemezsek, bu hangi
Bunlar kuşkusuz çok özenle çizilmiş geometrik şekillerdir. Cin Ruhi bir gün Kafaboş’a nedenle olacaktır? (Uzay ge-
Fakat sorduğumuz şu: Bunların doğada karşılıkları var mıdır? takıldı: “Kafacığım, gel bir misinin arızaları, çarpışmaları
şans oyunu oynayalım. 2x3= y4 vb. dışında).
denkleminde sen bir harf seç,
ben de kalan harfi alayım. Kesişen Paraboller
Sonra denklemi çözerek x ve
y’yi bulalım.

Kimin sayısı daha yüksek
çıkarsa o daha mantıklı ol-
sun”. Kafaboş hemen y4’ü
seçti; 4. kuvvet onca en büyük
olmalıydı (yanlış mantık;
önemli olan y’nin üssü değil,
değeridir). Sizce oyunu kim
kazandı?

Bir Başka Dünyadan

rayı eğik tutsanız da ekran boş vam eder! Belki de ekrandaki Bu üç şekil için ne düşünü- Çoğu kez parabol problem-
kalır. imgeyi yakaladınız. Fakat ha- yorsunuz? leri daire problemleri haline
yır! Ekrandaki alev imgesi sa- dönüştürülebilir. İki parabol
Şimdi kamerayı yataya gö- bit değildir; mum sönmüş ol- Işık Hızıyla Uzaya kesişiyor; ortak kirişleri L. İki
re eğik tutun. Oda loş olsun masına rağmen imge dönerek Gitmek parabolün ortak teğeti olan m,
ve siz TV ile kamera arasında dansetmeye devam eder, Aca- parabollere X ve Y’de değiyor.
bir mum yakın. Kamera alevi ba neden dersiniz? Teknolojinin ilerlemesi bir L, XY doğrusunu Z’de kesi-
görür ve ekranda alev imgesi- gün uzaya ışık hızına yakın bir yor. XZ=ZY olduğunu, alttaki
ni oluşturur. Kamera ekranda- (Deneyde başarılı olmak hızla gidebilen uzay gemileri daire örneğinden yararlanarak
ki alevi de görür ve ekranda için kamerayı tripod üzerine yapmayı olası kılarsa, böyle kanıtlayın.
onun imgesini oluşturur; ka- koyun; bütün otomatik meka- bir yolculuğun gerçekleştiril-
mera alevi yine görür ve yine nizmaları kapatın. Kamerayı mesindeki güçlüklerin neler İki Dişli Çark
ekranda onun imgesini oluş- öyle zumlayın ki TV ekranının olabileceğini düşünün. Özel-
turur vb. Sonuç: Ekranda dö- imgesi TV ekranı kadar olsun. likle şu soruları yanıtlamaya Aynı yarıçaplı iki dişli çark
nerek danseden çok güzel bir Renk, odaklama, zum ve par- çalışın: 1) Böyle bir hıza erişe- var. Biri sabit, diğeri sabit ola-
mum alevi (deneyiniz!). laklık ayarı yaparak bu sonuç- bilir miyiz? 2) Bu hızdaki uzay nın çevresinde dönüyor. Ha-
lara ulaşın. Kameranın lensi gemilerinin amacı ne olabilir? reketli çark, sabit olanın etra-
Asıl ilginç noktaya geldik: önüne ortasında iğne deliği 3) Böyle bir yolculuktan sonra fında tam bir devir yaptığında
kamerayla deneye devam olan bir flaster yapıştırabilirsi- Dünya’ya dönüşte ne ile kar- kendi etrafında kaç kere dö-
ederseniz mumu söndürseniz niz.) şılaşılır? 4) “Işık hızına yakın ner?
de ekrandaki alev imgesi de- bir hızla uzaya yolculuk müm-
kün olsa bile yapılmasın” di- Tangram
Yokolan yenler hangi etik kuraldan ha-
Bıyık reket ediyorlar? 5) Böyle bir Diküçgenlerde 10 Kuralı
yolculukta uzay gemisinin bo-
Adam polisin yu ve kütlesi değişir mi? Na- Hangi doğal sayılar, tam 10
aradığı bir sabıka- sıl? 6) Böyle ışık hızında bir ayrı Pisagor üçgeninin (her
lıydı. Polis onu gemiyle sonsuza gidebilir mi- kenarı tam sayı olan diküç-
bulup arkadan re- genler) kenarı olabilir?
simlerini çekti.
Adam bir tepeden
plajı seyrediyor-
du. Daha önceki
resimlerde bıyığı
varken sağ alt re-
simde bıyık kay-
bolmuştu. Acaba
neden?

Aralık 1999

Geçen Ayın Çözümleri

Balık Şövalyelerin larıdır). 1. oyuncu 2 seçerse siz 2 ya
Toplantısı da 3 ile yanıt vererek daima kazana-
Çekirge bilirsiniz. Örnekler: a) 2-3, 2-3, 2-3,
a) 4 at bir kenara, 2-3, (toplam 20); ikili kalmadığı için 1.
a) Çekirge daire biçimi 3 m çap- 4 at karşıt kenara konulur. oyuncu 22 diyemez; o 21 derse siz 1
lı döşemenin merkezine çizilen 1 m seçerek 22 dersiniz; 3 ya da 4 seçer-
çaplı bir daire içinde olamaz ve bu b c se 22’yi geçtiği için kaybeder; buna
daire dışındayken onun içine gire- bir kartı tüketerek kazanma denir; bu-
mez. Açıklaması kolay: Çekirge bir e rada ikili tükenmiştir. b) 2-3; 1-3; 3-2;
sıçrayışta 2m gittiğinden, duvarın di- 3-2 (19); 3’ler tükenmiştir; 1. oyuncu
binden sıçrasa bile beyaz dairenin d-1 d-2 19+3= 22 diyemez; 1 ile 20’de, 2 ile
çevresi üzerine düşer; çünkü tara- 21’de kalır; 4 ile 23 yapıp 22’yi geçer.
lı bölgede 1m + beyaz bölgede 1m= Kabile Reisinin Çocukları işlemine girmiştir ve yazılan sayıların c)2-3; 3-4 (12). d)2-3, 4-3 (12) ile 2.
2m gitmiştir. Çekirge bir sıçrayışta toplamı 312/5 olmalıdır. Bu kesir- oyuncu kazanır; hasmının attığı kartı
2m gittiğinden beyaz daire içinde Evet, olabilir. Erkek çocuklar: ABA, li bir sayıdır. O halde çözüm yok. 5’e tamamlaması yeter: 12+5+5= 22.
olamaz; çünkü beyaz daire içindeki AB, A; kız çocuklar BAB, BA ve B.
her noktanın duvardan uzaklığı Kıyaslama 1. oyuncu 1 seçerek daima kaza-
2m’den azdır. Çekirge beyaz daire- Karışık Torba nır; bu tek kazanma şansıdır: a) 1-1,
nin çevresi üzerinden sıçrarsa 2m gi- Evet, büyüktür. 4-1, 4-1, 4 (16) b) 1-3, 1-2, 4-1, 4-1,
derek duvara varır . Çekirge 1m iç ve Tek bir soru yeterlidir. Robert’e (“1 4 (21); c)1-4, 2 (7); d) 1-2, 4 (7) ile 1.
3m dış çaplı halkanın (taralı) herhangi şeftali+1 eriğim var” diyerek yalan söy- Mavi Mavi Gözlü oyuncu daima kazanır.
bir noktasında bulunup 2m’lik sıçra- lemişti) şunu dersiniz: “Bana torban-
malar yapabilir. Pratik yararı: Buğday daki meyvalardan birini göster”. Diye- Gözlü Değil Tangram
çuvalı beyaz alana konulursa çekirge lim ki size 1 erik gösterdi; belli ki torba-
ona erişemez. daki diğer meyva da eriktir (Çünkü Ro- Sarışın a c Her şey Görelidir
bert yalan söylediğinden 1 erik+1 şef-
ab tali olamaz). Arthur yalan söylediğin- Sarışın değil b d Günde 1 dakika geri kalan bir sa-
b) Köşelerin her birinden 2m yarı- den 2 şeftalisi olamaz; 2 eriği de ola- at ancak iki yılda bir doğru zamanı
çaplı yaylar çizelim. Çekirge ortadaki maz (2 erik Robert’de). O halde Art- a/b> a+c/b+d ⇒ ad>bc ve gösterir; çalışmayan saatse günde 2
eğri kenarlı kareye erişemez. hur’da 1 erik+1 şeftali ve Lillian’da 2 kere doğru zamanı gösterir: akrep ve
şeftali var. Robert size erik yerine şef- a/c>a+b/c+d yelkovanın sürekli gösterdiği saat (ör-
Pazar Sayısı tali gösterseydi Robert’in 2 şeftalisi neğin; sabah 10 ve akşam 10).
olurdu; Lillian’da (yalan söylediği için) 2 Göldeki Ada
365 = (52.7)+1 ve 366= (52.7)+2 erik olamazdı; o halde 2 erik Arthur’da Alice’nin Tangramları
(artık yıl). Herhangi bir yılda 52 hafta ve 1 erik+1 şeftali Lillian’dadır. Adam ipin bir ucunu kıyıdaki ağaca
ve 1 veya 2 gün vardır. Her hafta bir bağlar ve göl kıyısında yürümeye baş- Sihirli Sayılar
pazar içerir; artan 1 ya da 2 gün pa- Zorunlu Tanışıklık lar. Adam göl çevresinin yarısını geçtik- N ve N/(N-1). Örneğin 9 ve
zar olabilir ya da olmayabilir. O halde ten sonra ip adadaki ağaca takılarak bir
1 yılda en çok 53 pazar olabilir. Toplantıda k kişi olsun. Bir kişinin U harfi çizmeye başlar. Adam başladığı 9/8. 9+(9/8)= 9 x (9/8).
tanıdıklarının sayısı 0 ile k-l arasında noktaya geldiği zaman ipin yaptığı U Solucanlar Dünyası
Satrançta Zürafa değişir. Biz dedik ki en az iki kişi aynı harfi tamamlanır. U harfinin yuvarlak di-
sayıda insan tanıyordur. Bunu tersine bi adadaki ağaca takılmıştır; U’nun bir En uzun hayat
8 zürafa konulabilir. Zürafalara çevirip “olmayana ergi” yöntemini uy- ucu kıyıdaki ağaca bağlıdır; bir ucu da
1’den 8’e numara verelim. Zürafaları gulayalım. Diyelim ki toplantıda 6 kişi adamın elindedir. Adam ipin diğer ucu-
koyabileceğimiz karelere numara ve- olsun ve herbiri farklı sayıda insan tanı- nu da kıyıdaki ağaca bağlar. İki ağaç
rilmiştir. 1 nolu zürafa e4’e, 2 nolu sın: A: sıfır kişi tanıyor. B: 1 kişi tanıyor. arasında 150 m uzunlukta çift katlı ip-
zürafa şunlardan birine: a8, f4 ve e3, C:2 kişi tanıyor. D:3 kişi tanıyor. E:4 ki- ten bir köprü oluşmuştur. Adam göle
3 nolu zürafa şunlardan birine: a7, şi tanıyor. F:5 kişi tanıyor. Demek ki F girer ve ipe tutuna tutuna adaya varır.
b8, e2, f3 ve g4 vb. herkesle tanışmış. O zaman A’nın
“kimseyi tanımıyorum” sözü F’nin sö- Kurbağalar ve Bardaklar
züyle çelişiyor. O halde herkesin fark-
lı sayıda kişi tanıması olanaksız, en az
2 kişi aynı sayıda kişi tanımak zorunda.

Logaritma Kurbağaların sıçramadan önceki
yeri noktayla gösterilmiştir.
Bu ifadeyi tabanı 10 olan logarit-
ma olarak yazalım: log 2/log 100! + 22 oyunu
log3/log 100! + ...+log100/log 100!=
log 100!/log 100!=1. Çünkü 1/logk Çok kolay. İkinci oynarsanız şöyle
100!= log100! k’dır. O halde: log 100! kazanabilirsiniz: Şu sayıları söyleme-
(2.3...100)= log100! 100!= 1. niz gerekir: 7,12,17,22 (beşer beşer
artıyor ve 22’de bitiyor). 1. oyuncu 3
Özel bir Kare derse siz 4, 4 derse 3 diyerek 7 der-
siniz. Bundan sonra onun seçtiği kar-
Dört ardışık doğal sayıyı çarpıp 1 tı 12, 17 ve 22’ye tamamlarsınız; ör-
eklersiniz; örneğin (3.4.5.6) + 1= neğin 4-(7)-9-(12)-15-(17)-21-(22)
361= 192. 361 sayısı 3,4,5 ve 6’ya (parantez içi 2. oyuncunun konuşma-
bölünemez.

Küpler

Her kare 13’den 24 kare 24.13=
312 yapar. Her sayı 5 kere toplama

Bilim ve Teknik

İlettikleriniz

Bilgisayar nız ve bu güzel hizmeti bizlere Sayenizde ben de bilinçleni- vetin ne olduğunu biliyorum.
Teknolojileri sunduğunuz için sizlere teşek- Bir işin en kusursuzunu yap-
kür ederim. yorum, gelişiyorum. Televiz- mak belki olanaksızdır; ama
mükemmele yakın bu eserini-
Yahya Kadir Demiröz yonun kumandasını elime ze teşekkür etme ihtiyacıydı
bu. "Teşekkürler... Tüm Bilim
Çanakkale 18 Mart Üniver- alıp, anlamsız bir filmi izleye- ve Teknik dergisi çalışanlarına
teşekkür ediyorum."
sitesi Bilgisayar Mühendisliği Yeni Teknolojiler ceğime saatlerimi Bilim ve
"Hoverkraft" ve "rüzgâr
1. sınıf öğrencisiyim. Bilimsel Teknik okuyarak geçiriyorum. santralleri" konuları, bilim
dünyanıza ilk adımımı attığım
açıdan her konuya ilgi duyu- 10 yaşındayım. "Otomobil- Bundan da büyük bir zevk alı- sayınızda ilgimi çeken ve be-
ğeniyle okuduğum konulardı.
yorum. Bu alanda benim is- ler" adlı kitabınızı inceledim. yorum. Bu tarz yayınlarınızın sürmesi
arzusuyla, başarılarınızın deva-
teklerime yanıt veren kaynak- Çok beğendim. Arabalar hak- Hüseyin Can mını dilerim.

lardan birisiniz. Derginizin kında daha yeni teknolojileri İskenderun Seçkin Çetin
Ankara
içeriği çok geniş alanlara yayıl- anlatan yayınlarınızı bekliyo-
Matrix
mış olduğu için beklentilerimi rum. Fırat Polat Teşekkürler
Ankara Bilim Teknik Matrix, kendi deyimiyle
karşılıyor. Sizden bilgisayar anlatılmaz yaşanır. Çoğumuz
Bilim ve Teknik ailesine, bu filmi izlediğimizde beyni-
teknolojilerine biraz daha faz- dergimizin 381. sayısıyla katı- mizin neler yapabileceğini
lan ve bundan sonra da de- gerçekle sanal arasındaki o in-
la yer vermenizi istiyorum. Gurur Duyuyorum vamlı izleyiciniz olacak bir ar- ce çizgiyi nereye kadar zorla-
kadaşınızım. İbn-i Sina Süper yabileceğini bir nebze de olsa
Başarılarınızın devamını di- 14 yaşındayım ve İskende- Lisesi ikinci sınıf öğrencisi- keşfetmiştir. Keşif diyorum;
run Cumhuriyet Süper Lisesi yim. çünkü insanoğlunun beyninin
lerim. öğrencisiyim. Derginizle tanı- kapasitesi, hatta sinirsel gücü
şalı çok kısa bir süre oldu, ama Bilime, özellikle de meka- hakkında pek az bilgisi var ya
Dilek Aksöz tiryakisi oldum diyebilirim. nik ve elektroniğe meraklı bir da öyle görünüyor.
Bilim ve Teknik dergisini ba- genç olarak derginizde aradığı-
Çanakkale na kimse önermedi. İçimdeki mı tam anlamıyla bulduğumu
istekle bu derginin okuyucusu belirtmek istiyorum. Ayrıca,
Önerilerim oldum. çeşitli bilim dallarındaki ha-
berlerinizle bana aradığımdan
TÜBİTAK Popüler Bilim Sizler kararmış kalplere fazlasını da sunuyorsunuz.
Kitapları serisinin İnternet ışık oluyorsunuz. Derginin her
üzerinden satılabileceğini dü- sayfasını son derece dikkatle Çabuk karar veren birisi
şünüyorum. Siz bu konuda bir okuyorum. Bilim ve Teknik’i değilim; ama derginize bir göz
çalışma yapmayı düşünmez okumadan önce, yaşantım çok attıktan sonra beni, size bu
misiniz? Örneğin bu kitaplarla monotondu. Sizler uçsuz bu- mektubu yazmaya çeken kuv-
ilgilenenler derginizin içeri- caksız olan bir yolda, bir araba-
ğinde bulunan formu İnternet nın şöförlüğünü yapıyorsunuz.
aracılığıyla doldurup, gerekli
ödeme dekontlarını da faks ya Mektuplaşmak İsteyenler... Matematik Arifiye Mah. Bilgiç Sok.
da tarayıcıyla bilgisayara yük- Ümmü Gülsüm Çoker No:3/4 Eskişehir
ledikten sonra e-posta yoluyla Bilgisayarlar Felsefe Acıpayam Anadolu Lisesi e-posta:
size ulaştırabilirler. Böylece M.Can Tepebağ Arif Ödemiş 10-TM No:83 [email protected]
daha da geniş bir kitleye ulaşa- Yavuz Selim Öğrenci Yur- Uludağ Üniversitesi Acıpayam-Denizli
bilirsiniz. du ,Yahyakaptan-İzmit M.K. Paşa Meslek İngilizce- Almanca- Şiir
Kocaeli Yüksek Okulu Psikoloji-Fizik Tonguç Topaç
Değinmek istediğim bir e-posta: tepebag@hot- 16500 M.K. Paşa-Bursa M.Şahin Bülbül Bornavo Yurdu. 3 Blok.
konu daha var. Ben çok değer- mail.com Kredi ve Yurtlar Kurumu Bornova-İzmir
li bir yayın olduğuna inandı- Bilim-Felsefe Kars Öğrenci Yurdu e-posta: [email protected]
ğım derginizi uzun zamandır Bilgisayar-Koleksiyon- Şükrü Ertürk Erkek Bloğu
(devamlı olmasa da) izlemeye Müzik Akören İlköğretim Okulu Kars Şiir-Deneme
çalışıyorum. Ancak bazı sayıla- Göktuğ Aksu Akören Köyü e-posta:sahbala- Umut Peker
rınızdaki konuların hepsinin Meşrutiyet Mah. Hınıs-Erzurum [email protected] Altınkum Mah.
de çok ağır içerikli olmaları Yeşilkent Sitesi 433. Sok.
derginin içimdeki sürükleyici- A/2 Blok D.9 Tarih-Felsefe Bilgisayar-Fizik- Peker apt. No: 8/7
liğini öldürüyor. Bu yüzden Zonguldak Tuğba Açıkel Matematik Konyaaltı- Antalya
derginizin (alışılagelen çizgini- Kurtuluş Mah. Tolga Yapıcı e-posta:
zi ve ciddiyetinizi değiştirme- Psikoloji 19 Mayıs Cad. Hastane Cad. N0:17/3 [email protected]
nizi istemiyorum tabii) konu- Ender Can Kayıhan Bahar Apt. No:2 tr-14100 niz.edu.tr
ları arasına öğrenirken eğlen- Anafartalar Mah. Eskişehir Bolu
diren ve rahatlatan bölümleri Yaprak Sitesi Şiir
biraz daha fazla koymanızı rica Sancak Apt. 14/20 Ezgi Uysal Fizik-Astronomi-Mate- Muzaffer Onur Dağhan
ediyorum (hobiler gibi...). Ör- K.5 D.20 71 Evler Mah. matik Kuleli Askeri Lisesi
neğin, her ay bir hobinin tarih- 38070 Melikgazi-Kayseri Taşöğen Sok. No:2 Serdar Suna 1. Sınıf Amirliği
çesi, içeriği, kötü ve iyi yanla- Eskişehir Cennet Mah. Çengelköy-İstanbul
rını ele alabilirsiniz. Hobilerin Eğitim-İnsan Sevgisi Hürriyet Cad.
de bilime büyük ölçüde katkı- Burak Sarı Sosyoloji-Felsefe- Keleşker Apt. No:88/7 Astronomi-Edebiyat
ları olan unsurlar oldukları ka- Edirnekapı Öğrenci Siyaset Küçükçekmece-İstanbul Tuğba Karaer
naatindeyim. Yurdu Vatan Cad. Fatma Ozan Taşkesen Mimar Sinan Sitesi
Sultan Mah. Yeni Etlik Cad. 156/6 Genel 28. Blok D.8
Hiç değilse bu yazıyı oku- Fatih-İstanbul Etlik-Ankara Hüseyin Aykanat Kutlutaş-Edirne
mak zahmetinde bulunacağı-

Bilim ve Teknik

Bu ince çizgiye en çok rast- olursanız öğrencilerimle çok Eğlendiren Eğitim sizinle tanışmamı sağlayan
ladığımız zaman rüyalarımız seviniriz. Yani gelecek sayıları- edebiyat öğretmenim Mahmut
olsa gerek. Her ne kadar rüya- nızdan birinde satrançla ilgili Mardin Anadolu Lisesi öğ- Tüfekçi’ye ve fizik öğretme-
nın içinde gerçek dünyayla bilgileri görmek istiyorum. rencisiyim. 15 yaşındayım. Bi- nim Cesim Yalvaç’a sonsuz say-
ilişkimiz kesikmiş gibi görün- lim ve Teknik’le dört yıl önce gı ve teşekkürlerimi sunarım.
se de, gerçekle yüz yüzesinin Derginin oluşumunda eme- tanıştım. Onunla gurur duyu-
çünkü vereceğiniz tepkiler ği geçen herkese teşekkürler. yorum. O bence Türkiye’nin Artık her ay başını iple çe-
gerçeğinden farksız. Bilindiği en iyisi. Derslerimde öğrene- kiyorum. Çünkü dergimi bir
gibi uyku halindeyken duyu Melike Topal mediğim birçok şeyi onun sa- an önce alıp, okuyabilmek için
nöronlarımız dinlenme halin- Çaybaşı/Ordu yesinde hem öğreniyor hem de can atıyorum. Dergimi elime
dedir bir bakıma sinirsel iletim eğleniyorum. Sınırlı zamanım aldığımda ise sanki dünyalar
durmuştur. Madalyonun öteki Aktif Beyinlerin Yol olmasına karşın onu okuyacak benim oluyor.
yüzü ise daha çarpıcıdır; Uyku Göstericisi bir zaman buluyorum. Verdiği
halindeyken elinizi bir cam kı- zekâ bulmacaları ilgimi çok çe- Bana kalırsa bu dergiyle ta-
rığı kestiğinde o acıyı öylesine Trakya Üniversitesi Çorlu kiyor. Her ay ek olarak yayım- nışan, dergimizi okuyan herke-
hissediyorsunuz ki gerçeğin- Mühendislik Fakültesi Çevre lanan posterlerse bir harika. sin gelecek ile ilgili düşüncele-
den ayırt etmek olanaksız gibi. Mühendisliği bölümü 2. sınıf Her ay birini odama asmak ba- ri değişiyor. Daha birkaç yıl ön-
Peki bu nasıl gerçekleşiyor? öğrencisiyim. İki yıldır dergi- na zevk veriyor. Makalelerin cesine kadar hangi mesleği se-
Nasıl oluyor da duyu nöronla- nizin sürekli okuyucusuyum. düzenliliği ve sadeliği, kullanı- çeceğimde büyük bir kararsız-
rımıza hiçbir etki yokken ani lan kâğıdın kalitesi, konulara lık içindeyken şimdi ise ileride
tepkilerle karşılaşıyoruz. Belki Bilim dünyasının genç bir uygun mükemmel resimleri, büyük bir uzay mühendisi ola-
bu sanal, fakat verdiğimiz tep- bireyi olarak TÜBİTAK’a ve renkli kapağı onun ne denli iyi bilmek için derslerimde acayip
kiler gerçek Bilim Teknik dergisinde bir dergi olduğunu kanıtlıyor. çaba sarfediyorum. Derginizde,
emeği geçen herkese içtenlik- Bilim Çocuk’u ve popüler bi- özellikle gökyüzü köşenizdeki
Bilim dünyası bu konuya le teşekkür ediyorum. Çünkü lim kitaplarını yayımlaması konular beni çok etkiliyor. Be-
pek ışık tutmuş görünmüyor. bilimin peşinden giderek ev- onu her yaşa ve hobiye seslen- nim için her gece gökyüzünü
Sadece rüyanın birtakım reni anlamaya çalışan etkin diğini gösteren en iyi örnekler. incelemek büyük zevk oldu.
elektromagnetik dalgaların beyinlere gerçek bir yol göste-
oluşturduğu bir çeşit sinirsel rici oluyorsunuz. Bilim ve Teknik’i almakla Bilim ve Teknik sayesinde
ağ sistemi sayesinde rüyaları kalmayıp onu çevremdeki in- bu beş ay sürecinde inanılmaz
gördüğümüz kanısında. Belki Bir mühendis adayı olarak sanların da okumasını sağlaya- bilgiler edindim. Her sabah
de verdiğimiz tepkilerde nö- üniversiteye başladığımda ken- maya çalışıyorum. Çünkü yeni bir güne merhaba der-
ronların, sinirsel iletimin hatta dime sorduğum ilk soru şuydu: onun en etkili ve en eğlenceli ken, hayata yeni birşeyler öğ-
hormonların rolü olabilir, bili- İyi bir mühendis olabilmek için eğitimi verdiği kanısındayım. renmiş vaziyette başlıyorum.
min bu soru üzerine ne kadar ne yapmam gerekiyor? Yapabi- Zaten gözlediğim kadarıyla
gidip gidemeyeceği merak ko- leceğim en önemli şeyin kendi- onu bir alan bırakamıyor. Türkiye Cumhuriyeti ola-
nusu; fakat bir gerçek var ki mi geliştirmek olduğuna karar rak bilime ve teknolojiye o ka-
bu soruların yanıtı bulundu- verdim. Nasıl geliştirmek? Benim dileğim Bilim ve dar susamışız ki, her ay Bilim
ğunda işte o zaman Matrix’i Okuyarak, araştırarak, öğrene- Teknik’in daha çok reklamları- ve Teknik deresinden su iç-
çok daha iyi anlayabileceğiz. rek. Bu gelişimin esas etkenle- nın yapılması. Bu şekilde onu memek olmuyor. Fakat bu de-
Bilim ve Teknik de bu konu- rinden biri de siz oldunuz. Siz- tanımayan birçok insan tanıya- reyi gürül gürül bir akarsu ha-
yu irdeleyebilir. den ekoloji, Türkiye’de hava- cak ve daha geniş bir topluluğa line getirmeliyiz ki, tüm dün-
su kirliliği, Türkiye’de mühen- seslenme fırsatı bulunulacak- ya bu akarsudan su içmeli.
Halil İ. Demirel dislik konularına yer vermenizi tır. Bu şekilde herkes özlediği
Malatya istiyorum. Böylece benim gibi eğlenceli eğitime kavuşacaktır. Kemal Atatürk ve silah ar-
mühendislik yolundaki gençle- Bütün Bilim ve Teknik fana- kadaşlarının biz Türk gençli-
Satranç Kolu re daha çok yardımcı olacaksı- tiklerine ve dergiyi hazırlayan ğine ne zorluklarla, ne feda-
nız. Hep kuramsal bilgilerle herkese sonsuz teşekkürler. kârlıklarla bırakmış oldukları
Bilim ve Teknik dergisiyle yetiştirilen gençler olarak araş- Bilim ve Teknik okuyucusu ol- aziz vatanı teknolojik dünya
babam sayesinde ilkokul yılla- tırmaya özlem duyuyoruz. Siz maktan gurur duyuyorum. devletleri arasında zirveye
rında tanıştım. Tabii o zaman- bunu büyük bir ustalıkla yapıp, oturtmalıyız.
lar ödevlerimi yapmak için ürünü olarak bize Bilim ve Tek- Fatih Selankoğlu
dergime başvuruyordum. Şim- nik’i sunuyorsunuz. Biz de Bi- Mardin Fakat bu konuda devlet bü-
di ise benim için bir kaynak- lim ve Teknik’te zekâ oyunla- yüklerimizin de bize yardımcı
tan çok bilgi veren, merakları- rından başka bizi araştırmaya Zirveye Doğru olmalarını istiyorum. Artık
mı gideren bir arkadaş. yöneltecek bulmacalar görmek uzay çağına az bir süre kala
istiyoruz. Ben bilimin böylece Ben 16 yaşında Hereke En- TV’lerde televolelerin, anlam-
Sevgili arkadaşımdan bir is- daha çok katılımcı bulabileceği- düstri Meslek Lisesi Elektrik sız dizilerin yerine, gençleri bi-
teğim olacak: Ordu’nun Çay- ne inanıyorum. Bölümü öğrencisiyim. Bilim lime ve teknolojiye özendirici
başı ilçesinde (çok küçük bir ve Teknik’i okuyan, hayranı programların yayımlanmasına
ilçe) resim öğretmenliği yapı- Gerçek bir eğitimci ciddi- olan gençler gibi bize böyle bir büyüklerimizi davet ediyorum.
yorum. Okulumda ilk defa bir yeti ile hazırladığınız dergini- dergi sunduğunuz için size iç-
satranç kolu kurdum. Ben sat- zin çalışanlarını yürekten kut- tenlikle teşekkür etmeyi bir Ayrıca değerli Bilim ve Tek-
rançla amatörce uğraşıyorum. luyorum. borç bilir, başarılarınızın deva- nik çalışanları sizden küçük bir
Öğrencilere satranç oyununu mını dilerim. ricam var. Daha önceden dergi-
daha profesyonelce, tüm ya da Aydınlık bir gelecek için mizde elektronik köşesi var-
genel kurallarıyla öğretmek is- bilimin uzun yolunda her ay Derginizi beş aydır inanıl- mış. Bu köşenin dergimizde
tiyorum. Eksiklerimi tamam- birlikte olmak dileğiyle... maz bir merakla izliyor, büyük tekrar yayımlanmasını ve geze-
lamam için bana yardımcı bir zevkle okuyorum. Benim genlere ait bir köşenin oluşma-
Can Esin Uysal sını istiyorum. Saygılarımla...
Çorlu
Arıcan Nalbant
Tavşancıl/Kocaeli

Ocak 2000

Yayın Dünyası

Murat Dirican

Osmanlı Kaynarca Antlaşması) ile 1923 an önce ölsün diye sabırsızlanıp Sayılar Teorisinde
İmparatorluğu (Lozan Antlaşması) arasında ge- duracaklardır... Osmanlı tarihini İlginç
Tarihi çen olayların bütünü anlaşılır. böyle bir çerçevede özetleyen Olimpiyat
Cilt: 1:Osmanlı İm- Peki, bu olayların temel nitelik- Problemleri ve
paratorluğunun leri nelerdir? Yalın bir biçimde kitap, iki cilt- Çözümleri
Doğuşundan 18. şöyle açıklanabilir: Osmanlı İm- ten oluşuyor. Halil İ. Karakaş
Yüzyılın Sonuna paratorluğu'nun gitgide bölü- İlham Aliyev
Cilt: 2: 19. Yüzyılın nüp parçalanışı ve Balkanlar Av- Yaşamın TÜBİTAK Matbaası
Başlarından Yıkılışa rupa'sıyla ta İran Körfezi ve Kökeni Ankara, Haziran
Robert Mantran Hint Okyanusu'na değin, Doğu Osman Gürel
Çeviri: Server Akdeniz ve Güney Akdeniz'in Pan Yayıncılık 1999
Tanilli kıyı ülkeleri üzerinde denetim- İstanbul,
Adam Yayınları lerini ya da nüfuzlarını kurmak Ekim 1999 Matematik eğitiminde, te-
İstanbul Nisan 1999 amacıyla Avrupalı büyük dev- mel lise eğitiminin son derece
letler arasındaki rekabet! Os- Yaşamın ne önemli bir yer vardır. Matema-
XIV. yüzyılın baş- manlılar, XIX. yüzyıl boyunca olduğu, nere- tik Olimpiyatları’ysa bu konu-
larında, Anadolu'da, Bizans ile sürdürdükleri savaşların hemen de, ne za- daki genç yeteneklerin keşfedil-
Selçukluların yıkıntıları üzerin- hemen hepsini yitirecek, impa- man, nasıl başladığı sorusu ilk- mesinde ve yönlendirilmesinde
de kurulan Osmanlı İmparator- ratorluk, topraklarının parça çağlardan bu yana insanlığın en etkin araçlardan biridir. Nite-
luğu, iki buçuk yüzyıl boyunca, parça elinden çıktığını görecek- gündeminde hep yeralagelen kim, son yıllarda ülkemizde de
Viyana kapılarından Yemen'e; tir; öte yandan, kaynaklarının bir sorudur. Sorunun yanıtıysa, büyük bir ilgi görmeye başla-
Cezayir'den Irak'a değin yayılır. büyük bir bölümünün batı or- binlerce yıl toplumların yaşa- mıştır. Kuşkusuz, Matematik
Bu geniş alanda, sultanın otori- taklıklarının denetimine geç- mını biçimlendiren inanç sis- Olimpiyatları için yetenekli
tesi tartışılmayı kabul etmez. mesi, ülkenin bağımlı duruma temlerinin çeşitli metafizik genç matematikçilerin hazırlan-
Ne var ki, Müslüman yasası düşmesine yol açacaktır. Bu- yargılarıyla verilmeye çalışıl- maları gerekiyor. Sıradan bir iş
olan şeriatın yanı sıra, boyun nunla birlikte, Osmanlı yöneti- mıştır. Bilimsel devrimin başla- olmayan bu hazırlık, iyi öğret-
eğdirilmiş halkların gelenekle- ciler, yıkılışa karşı bir önlem di- dığı 17. yüzyıldan sonra bu so- menler kadar iyi hazırlanmış ki-
rini de korumaya çabalayan bir ye yönetimsel, toplumsal, siya- runun yanıtını bilimsel yön- taplar da gerektiriyor. İşte Sayı-
siyasal sistem yerleşir. Osmanlı- sal ve kültürel alanda reformlara temlerle araştırma çabaları öne lar Teorisinde İlginç Olimpiyat
ların şu hoşgörüsünü de gerçek- girişirler. I. Abdülhamit'ten baş- çıkmıştır. Bu çabalar, sık sık Problemleri ve Çözümleri, ülke-
ten unutmamak gerekir: İspan- layarak, sultanlar, Osmanlı Dev- inanç sistemlerinin engelleme- mizdeki matematiğe ilgi duyan
ya ve orta Avrupa Yahudileri ge- leti'ni yenileştirmeye ve her leriyle karşılaşmışsa da, özel- genç yeteneklerinin, bu konu-
lip onlara sığındılar. Osmanlı şeyden önce de, imparatorluğun likle 20. yüzyılda hızla artan daki birikimlerine katkıda bu-
büyüklüğünün simgesi olan sınırlarını koruyabilecek yete- bilgi birikiminin sağladığı ola- lunmak amacıyla hazırlanmış.
Kanuni Sultan Süleyman'ın nekte bir ordu kurmaya çalışır- nakların, bilim dalları arasında- Kitapta matematiğin en klasik
uzun saltanatından sonra, çat- lar. Bu yenileşme, Osmanlı ki eşgüdümlü değerlendiril- dallarından biri olan sayılar te-
laklar belirir devlette, doğal dünyasının batılı teknik ve fi- mesiyle önemli sonuçlara ula- orisine ait hem ilginç hem de
olarak karışıklıklar sarar eyalet- kirlere açılışını da içermektedir. şmıştır. İşte Yaşamın Köke- çok çeşitli problemler yer alıyor.
leri. XIX. yüzyıldaki o ağır geri- Ne var ki Avrupalı büyük dev- ni’de bu konuyu, tarihsel geç- Ayrıca sayılar teorisiyle yakın
leyişin bir bakıma başlangıcı- letlerin oyunu, bu reformların mişi içinde ele alıyor. Ayrıca ilişkisi olan polinomlara da yer
dır bu ilk kargaşalardır. Öyle kapsamını sınırlar. Sonunda İm- uzayda başka canlıların bulun- verilmiş. Kitapta, problemlerin
olunca da, birçok yönetici re- paratorluk, "Avrupa'nın hasta ma olasılıklarıyla birlikte bu tümüne olmasa da kimilerine
formlara girişecektir... adamı" olup çıkar; Batılılar, bir konuda yapılan araştırmalar verilen farklı çözümler, yorum-
doğrultusunda yüzyılımız bi- lar ve ek bilgiler de yer alıyor.
XIX. yüzyıl, Osmanlı İmpa- terken ulaşılan noktayı, genel Böylece güzel bir "problemler
ratorluğu için, başta "Şark Me- yönleriyle vermeyi amaçlıyor. ve çözümler demeti"nin ortaya
selesi"nin yüzyılıdır. "Şark Me- konulmasına özen gösterilmiş.
selesi" denince de, 1774 (Küçük

Anatomist Kehanetin Dikensiz Gül: Bilgi ve
Federico Andahazi Oyuncağı Temiz Enerji Betimleme
Çeviri: Zeynep Karaca David Eddings Umur Gürsoy Ömer Naci Soykan
Güncel Yayıncılık Çeviri: Bülent Somay İskenderun Çevre Küyerel Yayıları
İstanbul, Ekim 1999 Metis Yayınları Koruma Derneği İstanbul, Kasım 1998
İstanbul, Ekim 1999 Yayınları
İskenderun, Çocukta
Temmuz 1999 Zihinsel Gelişim

Yıl:2046 Uzay Trafik Hizmetleri Aklın Türleri Jean Piaget
Anıları Açısından Daniel C. Dennett Çeviri: Hüsen
Çeviri: Handan Balkara
Aydın Boysan Ulaşım Sektörünün Portakal
Bilgi Yayınevi Geleceği Varlık Yayınları Cem Yayınevi
Ankara, Ekim 1999 İstanbul, 1999
Sempozyumu İstanbul,
Bildiriler Kitabı Eylül 1999
Milli Prodüktivite
Merkezi Yayınları

Ankara, 1999

Ocak 2000


Click to View FlipBook Version