The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

Horeca sektörü en etkili iletişim mekanizması

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Horeca Mailing Gazete, 2023-05-12 08:18:44

Horeca Mailing Gazete Nisan - Mayıs

Horeca sektörü en etkili iletişim mekanizması

Keywords: Horeca sektörü en etkili iletişim mekanizması

Karaca, Paye Koleksiyonu ile kuş, enginar, keçi, mavi ve sarı gibi beş farklı ikonik deseni sofralarınıza taşıyor. Ömür Akkor danışmanlığında tarihin binlerce yıllık motiflerini ve bilgeliğini sofralara taşıyan Paye Serisi, Mai serisinin devamı niteliğinde tasarlandı. Seri ayrıca, İbrahim Kuşlu tarafından, Bursa’da özel olarak üretilen sınırlı sayıdaki el yapımı tasarımlarıyla sofralara otantik bir dokunuş katıyor. Dekoratif ürünlerden nevresim takımlarına, tatlı ve yemek tabaklarından kahve fincanına kadar geniş ürün çeşidiyle hazırlanan Paye Serisi farklı tasarımlarıyla öne çıkıyor. www.karaca.com Vegan peynirlerin yanı sıra İthal peynir çeşitleri ile de dikkat çekiyor. Sektörel Haber ve Ticari İletişim Gazetesi www.horecamailing.com Sayı / Issue 8 Nisan-Mayıs / Apr-May 2023 3 “Geliştirdiğimiz teknolojilerle işletmelerin süreçlerini iyileştirmeyi, dijital dünyaya daha pratik şekilde adapte olmalarına katkı sağlamayı, verimliliklerini arttırmayı ve karlı bir şekilde büyümelerine yardımcı oluyoruz.” Sektörde Fark Yaratan Çözümler 11 FİNANS 50.000 Tirajlı Gazete Sektöre Yön Vermeye Devam Ediyoruz GIDA “Dolayısıyla mekânlarınızı daha çekici kılabilmeniz için şiddetle tavsiyemiz, tek bir çeşit koku yerine sevdiğiniz farklı çeşitleri birlikte kullanarak ambiyansa zenginlik katmanızdır. “ Sektörün En Etkili Aksesuarı: Koku KOZMETİK Jumbo, İtalyan Baci Milano’yla partnerliğini Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Ambiyans Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’nda duyurdu. SUNUM Baci Milano Türkiye’de 13 9 14 Çekirdekten Yetişti, Farklı Konseptleri Birleştirdi GIDA 1000 Yıllık Mirasın Koleksiyonu Gıda Endüstrisi Markaları Burada HKF Fuarcılık A.Ş. organizasyonu gıda işleme endüstrisi en büyük buluşması ve sektördeki benzersiz alıcı getirme potansiyeli ile bilinen Foteg İstanbul 2023, 06-08 Temmuz 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nin 4 ve 8. Salonlarında 16. kez kapılarını açacak. Foteg İstanbul, bu yıl SOSİAD, Soğutma Sanayi İş İnsanları Derneği , ETBİR, Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği ve ASÜDER, Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği’nin desteği, sektör lideri pek çok firmanın katılımı ve eşsiz alıcılarla tüm sektörün önde gelen ticaret merkezi olmayı hedefliyor. Foteg İstanbul 2023 bu yıl, HKF organizasyonu ile İstanbul Fuar Merkezinin 1,2 ve 3. Salonlarında düzenlenecek, tavukçuluk endüstrisinin dünyadaki en güçlü fuarı VIV Türkiye 2023 ile eş zamanlı olarak gerçekleşecek. www.fotegistanbul.com İhtiyaçlara Cevap Veriyoruz sayfa 8 “Söke’nin bilgi birikimini kullanarak Horeca sektör profesyonellerine Söke Profesyonel markalı ürünlerimizle çözümler üretiyoruz.“ “Lezzette sürdürülebilir olmayı önemsiyorum. Akılda kalan ve sürdürülebilir lezzetler üretmek için ise, Ar-Ge birimimizden ilham alıyorum.“ Birçok ülkede ve pazarda faaliyet gösteren, çeşitli ürün gamı ile tüketicilerin sofralarında her zaman kendine yer edinmeyi başaran ve deniz ürünleri sektörünün köklü markalarından biri olan Dardanel’in Yönetim Kurulu Üyesi, Önen Gıda’nın Genel Müdürü Ayşe Önen ile birlikte firmanın yeni ürünlerinden ve son zamanlarda gerçekleştirdikleri faaliyetlerden bahsettiğimiz bir röportaj gerçekleştirdik. Röportaj öncesinde bize kendinizden bahsedebilir misiniz? ABD’de Babson College’da Girişimcilik ve Pazarlama alanlarında çift dalda tamamladığım üniversite eğitimimin ardından aktif iş hayatına 2014 yılında Borusan Holding’de Stratejik Planlama ve İş Geliştirme üzerine yaptığım stajla başladım. 2015 yılında MEC Global’ın New York ofisinde medya planlama ve satın almadan sorumlu proje ekibinin bir parçası olarak görev aldım. 2016 yılından itibaren de hikâyemizin başladığı Dardanel Grubu’ndayım. Dardanel’de ilk olarak su ürünleri satın alma departmanında çalıştım. Uzun bir süre bu görevi sürdürdükten sonra restoran zincirlerimizin operasyonunda çalışmaya başladım. Şu anda şirketimizin Yunanistan operasyonlarından sorumlu yönetim kurulu üyeliğini yürütüyor; sandviç, hazır yemek ve dondurulmuş deniz ürünlerimizin faaliyetini sürdüren Önen Gıda şirketinin genel müdürü olarak görev yapıyorum. devamı sayfa 7 Horeca Sektörüne Daha Fazla Odaklanacağız Ayşe Önen Özoğuz Yönetim Kurulu Üyesi Önen Gıda Genel Müdürü Gizem Akkaya Ünal Y. İç Mimar - Kurucu


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 Editörden Künye 2 Değerli işletmeciler ve yöneticiler, Sektörel gelişmeleri ve haberleri sunmak için Horeca Mailing Gazete’mizin Nisan-Mayıs sayısı ile tekrar sizlerin karşısındayız. Büyükten küçüğe tüm işletmelerin heyecanla beklediği yaz sezonu sonunda kapımızı çalıyor. Geçtiğimiz sezonu oldukça iyi kapatan Horeca sektörünü bu sene de hareketli bir sezon bekliyor dersek yanılmayız. Rezervasyonlarda yaşanan yükseliş ile birlikte uzmanlar bu sezon yerli ve yabancı turistlerin sayısında rekor bir artış olacağını öngörüyor. Yeme-içme sektörünü capcanlı bir sezon beklerken biz de yeni sayımızı yaz sezonu gibi rengarenk yapmaya özen gösterdik. Birbirinden renkli röportajların ve özel haberlerin yer aldığı yeni sayımızı umarız keyifle okur ve faydalanırsınız. Horeca Sektörü Yaza Hazır Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber Horeca sektöründe hareketlilik başladı. Otellerdeki doluluk oranları hızla yükselirken, çoğu işletme yaz menülerine çoktan karar verdi bile. Ülkemiz hala doğal güzellikleri ve zengin yemek kültürü ile diğer ülkelere nazaran daha ucuz bir destinasyon. Bu nedenle yabancı turistler yazı ülkemizde geçirmeyi tercih ediyor. Yerli ve yabancı turist sayısında bir rekor bekleyen uzmanlar, yeme-içme sektörünü çok hareketli bir sezonun beklediğini belirtiyorlar. Sezon boyunca fuarlar da ziyaretçileri için kapılarını açmaya devam edecek. HKF Fuarcılık A.Ş. organizasyonu gıda işleme endüstrisi en büyük buluşması ve sektördeki benzersiz alıcı getirme potansiyeli ile bilinen Foteg İstanbul 2023, 06-08 Temmuz 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nin 4 ve 8. Salonlarında 16. kez kapılarını açacak. Capcanlı Bir Sayı Yazın gelmesiyle beraber etrafımızı birbirinden çeşitli güzel kokuların sardığını yavaş yavaş farkediyoruz. Müşterilerin de aslında işletmelere girdikleri andan itibaren dikkatlerini çeken unsur “koku”dur. Yeni sayımızda Club Veronique markası sahibi M. Cem Temuroğlu ile birlikte işletmeniz için koku seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğiyle ilgili keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra Anadolu’nun yemek kültürünü, yörelerden topladığı lezzet reçeteleriyle birleştiren Şef Şevket Cihan profesyonel mutfaklar için sadece Horeca Mailing Gazete’ye özel tüyolar paylaştı. Horeca sektörü gündem ve yeniliklerini takip edebileceğiniz en etkili mecralardan olan Horeca Mailing Gazete’nin renkli, canlı ve dopdolu bu yeni sayısını keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz. Sektörle ilgili en sıcak gelişmelere ayrıca www.horecamailing.com adresimizden de ulaşabilir, bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle... Yonca Erbilen Editör [email protected] Yayın Türü: Sektörel Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi: Logos Yayıncılık A.Ş. Sorumlu Müdür: Süleyman Uykuseven [email protected] Editör: Yonca Erbilen [email protected] Tasarım Uygulama: Erdem Alper Songur [email protected] Reklam: İgal Biton [email protected] Haberler Yayınlama: [email protected] Yönetim Yeri: İkitelli OSB Mah. İpkas Sitesi 3. Etap C Blok No: 17 34490 Başakşehir - İstanbul İletişim: 0212 549 00 88 www.horecamailing.com Basım ve Dağıtım Koordinasyon: Postkom A.Ş. İkitelli OSB Mah. İpkas Sanayi Sitesi 3.Etap C Blok - 18 Başakşehir - İstanbul ISSN: 2717-6681 Horeca Mailing Gazete ve ekleri Logos Yayıncılık A.Ş. tarafından yayınlanmıştır. Bu yayında yer alan yazı ve fotoğrafların tüm hakları kredi sahiplerine veya Logos Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. İzinsiz alıntı yapılamaz. İlanların ve haberlerin sorumluluğu sahiplerine aittir. Horeca Mailing Gazete, oteller, restoranlar, kafeler, pastane ve fırınlar, catering firmaları, özel hastane ve okullar, toptancı ve marketler gibi Horeca sektörü işletmelerine ücretsiz olarak gönderilir. Sektörel Haber ve Ticari İletişim Gazetesi horecamailingazete horeca-mailing-gazete Sayı / Issue 8 - Nisan-Mayıs / Apr-May 2023 Yeni Bir Yaz Sezonuna Giriyoruz Vegan beslenme, son yıllarda giderek daha popüler hale gelerek dünya genelindeki tüketicilerin ilgisini çekiyor. Bunun yanı sıra, sağlıklı ve sürdürülebilir seçenekler de giderek daha fazla talep görüyor. İşte tam da bu nedenle, Saf Nutrition yeni bir vegan köfte karışımı çıkarttı. Sağlıklı, pratik ve lezzetli olan bu karışım, sadece yoğun iş temposuna sahip tüketiciler tarafından değil aynı zamanda işletmeler için de uygun bir seçenek olabilir. Restoranlar, yemekhaneler, kafeler ve diğer gıda işletmeleri, bu karışımı menülerinde sunarak, müşterilerine sağlıklı ve sürdürülebilir bir seçenek sunabilme olanağına sahip olacak. Hazırlama süresinin 15 dakika olması hem yemeği çok pratik bir hale getiriyor, hem de işletmelerin daha fazla müşteriye hizmet verebilmesine olanak sağlıyor. Yalnızca bir paket vegan köfte ve su haricinde hiçbir malzemeye ihtiyaç duyulmuyor. Bu sayede, malzemeleri toparlama, tedarik etme ve işleme işlemlerinden kaynaklanan zaman kaybı da ortadan kalkıyor. Ayrıca, tek bir kasede hazırlanabilmesi, klasik sebze ve baklagil bazlı köfteler kadar bulaşık çıkarmaması anlamına geliyor. Bu da, yemek hazırlama sürecinde daha az zaman ve enerji harcanmasını sağlıyor. Karışım, 11 çeşit baharatın güçlü tat profiliyle tüketicilere lezzetli bir seçenek sunuyor. Lif açısından zengin, düşük yağ içeriği ve düşük kalori ile yüksek protein oranına sahip olması, sağlıklı bir seçenek olduğunu ortaya koyuyor. Bir pakette 75.6 g protein bulunması özellikle spor yapan ve protein ihtiyacını karşılamak isteyen tüketiciler için büyük bir avantaj. Bunun yanı sıra, işletmelerin menülerinde sağlıklı seçenekler sunmalarına da yardımcı oluyor. Son yıllarda yapılan birçok araştırma, bitkisel proteinlerin hayvansal protein kaynaklarına göre daha sağlıklı olduğunu da göstermekte. Hayvansal proteinlerin çoğunda kullanılan antibiyotik ve hormonlar inflamasyon, sindirim vb. sorunlara yol açarken bitkisel proteinler bu sağlık problemlerinden kaçınmaya yardımcı oluyor. Vegan köfte karışımı bu açıdan da tüketiciler için sağlıklı bir seçenek. Köfte karışımının hammadde izlenebilirliği ve içerisindeki malzemelerin önceden hazırlanmış olması sayesinde her tabaktaki lezzet aynı kalitede oluyor. Bu da, hem işletmelerin hem de tüketicilerin her seferinde aynı lezzeti elde etmesine olanak tanıyor. Tüm bu özellikleri bir arada sunan vegan köfte karışımını menünüze ekleyerek, müşterileriniz için lezzetli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir seçenek sunabilirsiniz. www.safnutrition.co Hem Pratik, Hem De Sağlıklı: Vegan Köfte Karışımı safnutrition.co


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 3 Sektörün İhtiyaçlarını Düşük Maliyetle Karşılıyoruz 7.500’den fazla ürün çeşidi, 880.000’den fazla sayıda müşterisi ile Türkiye’de iş yeri alışverişinin öncü adresi olarak konumlanan, tüm işletmelerin ihtiyaçlarını tek noktadan çözen ve ürün gamının genişliğiyle müşterisinin her daim yanında olan Avansas’ın Genel Müdürü Sedat Anak, markanın müşteri deneyimi ve memnuniyetini artırmak için yürüttükleri çalışmaları Horeca Mailing Gazete’ye anlattı. Avansas’ın kurulduğu 2009’dan günümüze tedarikçilerine ve müşterilerine daima en iyisini sunmak için çalıştığını belirten Genel Müdür Sedat Anak, küçük ya da büyük fark etmeksizin işletmelerin A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarını rekabetçi fiyat ve hızlı teslimat seçenekleriyle giderdiklerini belirtti. Benzersiz bir alışveriş deneyimi kurgulamak için süreçleri sürekli olarak geliştirdiklerini belirten Anak, bu sayede kurumların hem maliyet tasarrufu hem de 1 iş günü içinde gerçekleştirilen teslimat ile zaman kazancı elde edildiğini vurguladı. Anak, 50 ve üzeri çalışana sahip iş yerlerine özel fiyatlar, danışmanlık hizmetleri ve raporlama gibi avantajlar sunan AvansasPRO hizmetlerinin de bulunduğunu belirtti. Portföyünde 7.500 farklı ürün çeşidinin yer aldığı Avansas’ta, tüm sektörlere yönelik geniş bir ürün yelpazesinin bulunduğunu belirten Sedat Anak, “Horeca sektörünün en temel ihtiyaçları arasında yer alan Türk kahvesi, çay, tuvalet kağıdı, havlu kağıdı, çamaşır suyu, leke çıkarıcılar, karton bardak ve çöp torbası gibi farklı segmentlerden pek çok ürün çeşidini müşterilerimize sunuyoruz. Son dönemde talebi artan elektrikli ürünlerde de su sebilleri ve buzdolapları gibi sektörün temel gereksinimlerini karşılayan önemli bir tedarik hizmeti gerçekleştiriyoruz.” dedi. Yüksek performanslı ve erişilebilir fiyatlı Avansas markalı ürünlerle hem müşterilerinin hem de iş ortaklarının yanında olduklarını söyleyen Anak, “Portföyümüzdeki Avansas markalı ürünlerimizin sayısını artırıyoruz. Şu an ürün yelpazemizde 500’den fazla Avansas markalı ürün yer alıyor. Temizlik, sağlık, gıda ve mutfak kategorilerinde geniş bir yelpaze sunarak, Horeca sektörünün ihtiyaçlarını düşük maliyetle karşılamalarına yardımcı oluyoruz.” açıklamasını yaptı. İş yeri alışverişinde büyüklük gözetmeksizin kusursuz bir müşteri deneyimi ve memnuniyeti yaşatmak için tüm sektörlerde olduğu gibi Horeca sektöründe de önemli çalışmalar yürüttüklerine değinen Avansas Genel Müdürü Sedat Anak şöyle konuştu: “Sektörün dinamiklerini ve değişkenlerini düzenli olarak araştırıyor ve müşterilerimizin ihtiyaçları için en doğru, en kaliteli ürünleri seçip portföyümüzü her gün genişletiyoruz, bu ürünleri rekabetçi fiyatlarla sunuyoruz. Sektörün bize gösterdiği ilgi ve destekten dolayı mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamda, yatırımlarımızı artırarak, müşterilerimizin yanında olmak için ek hizmetler sunmaya devam edeceğiz.” www.avansas.com Bu bir advertorial haberdir. Özgün ve zamansız tasarımlarıyla 76 yıldır her dönemin tercih edilen markası olan Jumbo, İtalya’nın dünyaca ünlü tasarım markası Baci Milano’nun Türkiye’deki resmi partneri oldu. Jumbo, İtalyan Baci Milano’yla ‘partnerliğini’ Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Ambiyans Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı’nda duyurdu. Baci Milano’nun birbirinden şık sofra ev dekorasyonu koleksiyonları, seçili Jumbo mağazalarında ve jumbo.com.tr’de satışta olacak. Ataların Bilgeliğine Adanmış Bir Koleksiyon: Kozmo 2023 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu’nun öne çıkan temalarından olan Kozmo, ilhamını Türk mitolojisindeki inanç, hikayeler, mitler ve efsanelerden alıyor. Zamansız antik semboller ve göksel anlamlar taşıyan figürlerle süslenen porselen koleksiyonu Kozmo, altın rengi tasarımlarıyla sofralarda sofistike zarafeti yakalıyor. Yaşama sevincini ve tutkusunu göz alıcı bir koleksiyonla kutlayan ‘Ortigia’; birbirinden canlı renkleri, barok desenleri ve geometrik şekilleriyle güneşin, denizin, rüzgarın ve lezzetin diyarı Sicilya’ya uzanıyor. ‘Amazzonia’, vahşi doğanın baştan çıkaran uyumunu sofralara taşırken; flora ve faunanın iç içe geçmiş güzelliğini yeniden keşfetmenizi sağlıyor. Portofino; İtalyan Rivierası’nın zarafeti, stili ve lüksünden ilham alıken; Floransa pastel renkleri, klasik ve çağdaş desenlerin rafine uyumuyla sürreal sofralar sunuyor. Adını Aşk ve Tasarımdan Alan Marka Tasarımlarıyla Güney İtalya’nın göz alıcı mimari ve antik dokusunu, sofraların şıklığıyla buluşturan Baci Milano; adını ‘aşk ve tasarımdan’ alıyor. ‘’Baci’’ sevginin en güzel göstergesi ‘öpücük’ anlamına gelirken, Milano ise tasarım ve modanın kalbini simgeliyor. Baci Milano’nun İtalya’da eş zamanlı seçili Jumbo mağazalarında yer alacak 2023 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu 6 farklı temadan oluşuyor. www.jumbo.com.tr Baci Milano Koleksiyonları Türkiye’de 38 yıllık geçmişinde Olivetti, Profilo, Farex, Telestar, SABA, Siemens, Telefunken gibi güçlü markalarla 15 ülkede iki milyondan fazla satış gerçekleştiren E Data, tüm ürün ve hizmetlerini Propay Ödeme Teknolojileri markası altında topluyor. Sektörünün lider şirketleri arasında bulunan ve Ar-Ge yatırımlarıyla teknolojiye yön veren E Data, 1985 yılında KDV’nin uygulamaya geçmesiyle hayatımıza giren ve günlük yaşantımızda “yazar kasa” olarak adlandırılan ödeme kaydedici cihazların donanımlarını ve bu cihazlar üzerinde çalışan her türlü yazılım uygulamalarını geliştiriyor. Şimdiye kadar 15 ülkede, yeni nesil yazar kasa, EFT POS sistemleri, Android POS, Pompa Yazar Kasa, Online Yazar Kasa ve çevre birimlerini ilgili yasalara uygun tasarlamış, üretmiş ve sektörün geliştirilmesine öncülük etmiş kuruluşların başında gelen E Data, faaliyetlerini Profilo Ödeme Sistemleri adı altında yürütüyordu. Geçen süre içerisinde faaliyetlerini sadece cihaz satışından oldukça öteye taşıyan E Data, geliştirdiği yazılımlar, farklı altyapılarda çalışan özel ürünler, Android POS, Pompa Yazar Kasa gibi inovatif ürünlerin yanı sıra kurduğu hizmet altyapısıyla ödeme sektörünün en önemli oyuncularından biri haline geldi. Bu yeni yapısıyla sektörün öncülüğünü yapan ve konusunda uzmanlaşan E Data, yeni markasını da bu uzmanlık ve ustalık konumuna uygun olarak Propay Ödeme Teknolojileri olarak belirledi. Türkiye’de ilk termal yazıcılı ve akülü yazar kasa, akaryakıt sektöründe ilk pompa yazar kasa, ilk elektronik kayıt üniteli yazar kasa, dünyada ilk dokunmatik ekranlı mobil yazar kasa POS’u üretmiş ve 6 farklı model Android POS ürünün BKM sertifikasyonunu almış ve Android POS’lar üzerinden ilk yemek kartı uygulamasını geliştiren Propay Ödeme Teknolojileri yeni ürünlerini de Propay markası altında üretecek. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2015 tarihinden itibaren onaylı Ar-Ge merkezlerinden biri olan ve son 5 yıldır Türkiye’nin en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 250 şirketi arasında yer alan Propay Ödeme Teknolojileri, geleceğe yönelik yenilikçi çalışmalarını, yurt içi ve yurt dışında bulunan 70’in üzerinde Ar-Ge çalışanı ile ara vermeksizin sürdürüyor. Dünya’da ve Türkiye’de ilklere imza atmış Propay Ödeme Teknolojileri, yeniliklere öncülük eden, mevzuatlara uygun şekilde farklı sektörlere yönelik sunduğu hızlı ve profesyonel çözümlerle müşteri ihtiyaçlarına beklentinin üzerinde karşılık veren lider bir kuruluş olma misyonuna artık çok daha odaklanmış bir gayretle devam ediyor. www.propay.com.tr Yazar Kasa Sektöründe Tüm Hizmet ve Çözümler Tek Marka Altında Toplanıyor


4 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 Tüm hizmetlerinizi tek platformda sunarak çapraz satışlarınızı arttırın Akıllı Otel Asistanı Pardon’un akıllı menüsü satışlarınızı arttırsın, iş yükünüzü azaltsın Akıllı QR Menü Pardon’lar havada uçuşmasın, siparişler kaçmasın Akıllı Beach Menü Alkollü İçecekler Alkollü Kokteyl Bilgi İçin Qr’ı Okut Selin Arslan tarafından 2021 yılında kurulan Farmhood girişimi, yenilikçi gıda teknolojileri ve Ar-Ge çalışmaları ile yepyeni ürünler geliştirmeyi odağına alıyor. Endüstri mühendisi olan Arslan, 2 sene kadar yurtiçi yurt dışı tarım ve gıda alanında araştırma ve saha gezisi yaptıktan sonra, tarımsal ürünlerimizin değerini artıracak teknoloji ve ürün geliştirme çalışmalarını neredeyse hiç kullanmadığımızı görüyor. Bu nedenle “Freeze Dry” yani “Dondurarak Kurutma” alanına yöneliyor. Dünyanın en gelişmiş kurutma teknolojisi olan dondurarak kurutma ile, yüksek sıcaklık altında gerçekleşen geleneksel kurutma yöntemlerden farklı olarak ürünlerin içerdikleri nem, düşük sıcaklık ve düşük basınç altında uzaklaştırılıyor. Sonuç olarak ürünlerin besin değeri %97 oranında korunuyor, hiçbir katkı koruyucu kullanılmadan ve ısıl işlem görmeden raf ömrü 20 seneye kadar uzayabiliyor. Mevsimindeki tazeliğe sahip bir ürünü hiç bozulmadan aylarca rafta saklayabilmek restoranlar, butik çikolatacı, pastacı ya da granola üreticileri gibi gıda işletmeleri için israfı ve maliyetleri önemli oranda düşüren bir inovasyon. Daha da önemlisi inovatif ürünler olduğu için alışılmadık bir tat ve doku deneyimi yaratıyor. Ürünler atıştırmalık olmalarının yanı sıra yemeklerde ve tatlılarda da kullanılabiliyor. Freeze Dry birçok kişi için yeni bir teknoloji ama ürünler özellikle otel, restoran ve gıda üreticileri kullanımı konusunda öncü oluyor. Yeni ürün geliştirme çalışmalarının yanı sıra %100 freeze dry meyve ve sebze cipsleri hem endüstriyel hem de son tüketiciye uygun olarak web sitesinde ve çeşitli online ve offline kanallarda satışta bulunuyor. Mevcut ürün gamında 14 çeşit, son tüketiciye yönelik atıştırmalık ürün ve yaklaşık 60 çeşit, farklı formlarda endüstriyel boy meyve ve sebze ürünleri bulunuyor. Bunun yanı sıra proje işleri ve çocuk boy gibi pazardan gelen taleplere göre şekillenen ürünleri de var. Günümüzde sağlıklı bir ürün yaratırken farklı ihtiyaçları olan birçok alıcıya hitap etmek gerekiyor. Bu sebeple tüm ürünleri vegan olmalarının yanı sıra glütensiz, laktozsuz, şeker ilavesiz, katkısız ve koruyucusuz. www.farmhood.co Gıda Teknolojileri ile Alışılmadık Lezzetler Pastacıdan, tasarım pasta şefleri, çikolata şefleri ve pastanelere pazar yeri olarak konumlanmış, yenilikçi bir teknoloji şirketi olarak Aralık 2022 tarihi itibariyle İstanbul’da faaliyetlerine başladı. Tasarım pastacılık sektöründeki ihtiyaçlara çözüm getirmek amacıyla yola çıkan firma, pazardaki talebi de gözeterek kısa sürede, 120’yi aşan şef portföyü ve 4000 adeti aşan çeşitte ürünüyle son tüketiciyle buluşturabilme noktasına gelmiştir. Uygulamada pastadan çikolataya, günlük ürünlerden logolu çikolataya, makarondan hediye kutularına kadar içinde tatlı barındıran her şeye ulaşılabiliyor. Firma kurucusu Çiğdem Gülgen Engin, paydaşlarının %99’unun kadın girişimci olmasıyla, diğer pazar yerlerinden farklı bir gönül birliğiyle ayrıştıklarını, 2022 yılında başarıyla tamamladıkları yatırım turuna katılım gösteren şefleriyle, hikayeyi daha da güzelleştirdiklerini belirtti. Pandemi sonrası artan beslenme yönelimlerindeki değişimlerine olan ihtiyacı iş fikriyle harmanlayan firmanın şeflerinin %25’i şekersiz, glutensiz ve vegan, 2 adet pastane ise tamamen çölyak hassasiyeti bulunan tüketicilere özel üretim yapabilmektedir. Deprem bölgesinde bulunan binlerce çölyaklıya hazırladıkları destek paketlerini ulaştırarak bu ihtiyaca dikkat çeken firma, farkındalığın artması yönünde çalışmalarına devam edeceğini belirtiyor. Pastacıdan, yalnızca son tüketiciye değil, otel zincirleri, restoran ve kafelerle de iş birlikleri geliştirerek, doğru işletmeyle doğru üreticiyi buluşturma, çeşitlilik sunabilme ve bu operasyonu yönetebilme noktasında sundukları katma değerle şimdiden 40’ı aşan kurumsal iş birliği gerçekleştirdi. Fikir aşamasında kitle fonlamadan aldığı yatırımla kısa sürede ürün pazar uyumunu yakalayan Pastacıdan, 611 hissedarlı büyük bir aile olarak 2023 yılında tüketiciye sunmaya hazırlandığı yeni versiyonu ve teknoloji partneriyle global hedefiyle yola devam ediyor. www.pastacidan.com Pasta, Pastacıdan İle Dijitalleşiyor Porselen sektörünün öncü markası Porland, yeni mevsimi taptaze karşılamanız için minimal ve renkli tasarımlarıyla zarif bir şıklık sunuyor. Zamansızlık ile doğadan ilham alan özgün ve modern desenleriyle estetik bir görünüme imkan veriyor. Bahar mevsimi, yenilenme hissini de beraberinde getiriyor. Porland’ın her sofraya uyum sağlayan Mirroring ve Vaso Piccolo koleksiyonları baharın ikonik desenlerini yaşam alanlarınıza getiriyor. Japon sanatından ilham alan Vaso Piccolo koleksiyonu, çiçekli vazo desenleriyle doğanın gizemli güzelliğini sofralarda buluşturuyor. Art Nouveau akımının çizgileriyle oluşturulan Vaso Piccolo koleksiyonu, dekoratif sembollerle zarifliği masalara yansıtıyor. Hem modunu yükseltmek hem de değişim hissini yaşamak için sofrasına canlı dokunuşlar yapmak isteyenlere hitap eden Mirroring kelebek deseni, pembe ve yeşil renk uyumuyla abartıdan uzak bir iddia yaratıyor. www.porland.com Baharı Sofranıza Taşıyacak Seriler


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 5 Ananas, iki endüstriyel tasarımcı ortak tarafından kuruldu. Ortaklardan Çağdaş Cantürk, mezun olduktan hemen sonra Estonya’da ‘Ahşap malzemesi ve Ahşap Üretim Teknolojileri’ üzerine yüksek lisansa başladı, tez aşamasını İtalya’da Politecnicodi Milano Üniversitesi’nde tamamladı. Altuğ Toprak ise Ürün Tasarımı üzerine yüksek lisansını İtalya’da Domus Academy’de tamamladı. Ananas markası altında yapılan üretimlerde nesilden nesile aktarılabilen bir malzeme olan masif ahşabı kullanılmaktadır. ‘Tasarlanmış Ahşap Mobilya’ açığını; niteliği yüksek, tasarım değeri taşıyan, kullanışlı, minimal, felsefesi, hikayesi olan mobilyalar, aksesuarlar ve ahşap ürünler üreterek doldurmaya çalışılmaktadır. Erişilebilir bir alan olarak ahşabın mobilya haline gelmeden önceki tüm aşamalarının görülebildiği showroom ve üretimi aynı bünyede barındıran yerde son kullanıcılarla birlikte tasarımcılar için de üretim yapılmakta. Marka; teknik bilgiye hakim, görsel zevkleri yüksek, malzeme kalitesinden anlayan, bilinçli, kullanıcı ve çevre sağlığına duyarlı, işçilikte hassas, trendleri takip eden, minimalizmi felsefe edinen genç, dinamik ve yepyeni bir tasarımcı ve üretici profili çizmeyi amaçlıyor. Bünyesinde bulunan zanaatkarlar ve tasarım ekibi ile tasarım el işçiliği, yenilikçi imalat teknolojileri ve yerel üretim imkanları ile birleştiriliyor. Ayrıca ikinci marka olan Ananas Woodworking adı altında mimarlar ve tasarımcılar için mobilya odaklı üretim desteği verilmekte. Ev, ofis, ortak çalışma alanları, restoran ve kafe, otel, dış mekan gibi alanlar için mobilya ve aksesuar üretimleri yapılmakta. Avrupa ve Amerika’da yaygın olan tasarımcılar arasındaki paydaş çalışma mantığını kullanılıyor. Ananas ürünlerinin üretimde diğer bir dikkat edilen konu ise gıda ile teması olan ürünlerin son kat uygulamaları olarak öne çıkıyor. Ahşabın gıda ile temas etmesi durumunu göz önünde bulundurarak, en uygun yüzey yağı kullanılıyor. Kullanılan yağlar, gıdayla temas eden ürünler için Avrupa genelindeki yasal gerekliliklere tam uyum sağlıyor. Özellikle Ananas Table Set, Border, Duo ve Leaf serilerindeki su ve kırıntı birikimleri için tasarlanan kanalları, bu birikimlerin kolay temizlenebilmesi adına tasarlanmıştır. Ananas’ta ahşap olduğu gibi kullanılmaktadır. Kimyasalların karıştığı, panel malzemelerden kaçınılıyor. Malzemenin tamamıyla insan eliyle şekillendiriliyor. Yoğun el işçiliğiyle üretilen TV üniteleri, medya konsolları, dresuarlar, çok amaçlı sehpalar, masalar, yatak, kesme ve sunum tahtaları, tepsiler, raflar, çerveler, aynalar... El işçiliğiyle ve doğal malzeme olan ahşapla üretim yapılmasının bir sonucu olarak da hiçbir Ananas ürünü, bir diğerinin aynısı olmuyor. www.ananasdc.com Ahşap Ustalıkla İşleniyor Zeytinyağının sağlıkla birleşen lezzetini yemekleri ve salatalarında kullanmak isteyen müşterileri için Metro Türkiye; kendi markası altında Metro Premium Natürel Sızma Zeytinyağı, Metro Chef Bio Organik Zeytinyağı, Metro Chef Natürel Sızma ve Trüf Aromalı Sprey Zeytinyağları ve Coğrafi İşaretli Metro Chef Milas Zeytinyağı çeşitlerini sunuyor. Meyvemsi Aromalardan, Organik Zeytinyağlarına Kadar Çeşitlilik! Üretiminde toprak ve iklim koşullarının uygun olduğu Ege Bölgesi’nin zeytinliklerinde yetiştirilen, toplanan ve işlenen zeytinlerden elde edilen Metro Premium Natürel Sızma ve Metro Chef Bio Organik Zeytinyağları mutfağınızın vazgeçilmezi olacak. Herhangi bir kimyasal işleme maruz kalmadan, zeytinin yalnızca mekanik olarak işlenmesi ile soğuk sıkım olarak üretiliyor. Siz de Metro Premium Natürel Sızma Zeytinyağı’nın kendine has meyvemsi aroması ile yemeklerinizde fark yaratabilir, Metro Chef Bio Organik Zeytinyağı’nı güvenle tüketebilirsiniz. Avrupa Birliğinden Coğrafi İşaret Tescili Alan İlk Zeytinyağı! Milas Zeytinyağı Türkiye’de Avrupa Birliği’nden Coğrafi İşaret Tescili alan ilk zeytinyağı olma özelliği taşıyor. Normalden erken dönemde, olgunlaşmamış yeşil zeytinlerden elde edildiği için yoğun bir lezzete sahip olan Coğrafi İşaretli Metro Chef Milas Zeytinyağı şeflerin de profesyonel mutfaklarda vazgeçilmezi. Mutfaklara Kolaylık Getiren Sprey Zeytinyağları Metro Chef Natürel Sızma ve Trüf Aromalı Sprey Zeytinyağları ise yemeklerin hazırlık, sunum ve servis aşamalarında kolay ve pratik çözümler sunarak fark yaratıyor. Metro Chef Trüf Aromali Sprey Zeytinyağı ise kendine has lezzet ve kokuya sahip bu zeytinyağı yüzde 3’lük yüksek trüf/aroma oranına sahip. Sprey formda olduğu için kolaylıkla kullanabileceğiniz Metro Chef Trüf Aromalı Sprey Zeytinyağı’nı makarna ve pizzalarınız ile servis edebilir, hamur işi ürünlerinizin fırınlama aşamasında kullanarak farklı aromalar katabilirsiniz. 35 Parametrede Analiz ve Testlerden Geçmiş, İzlenebilir Zeytinyağları! Raflarında yer verdiği tüm ürünlerde olduğu gibi zeytinyağı ürünlerinde de taklit ve tağşişe karşı analizler yapan Metro Türkiye’nin en vazgeçilmez ilkesi, tüketicilerine kalitesi kanıtlanmış ürünler sunmak. Kendi markalı zeytinyağı çeşitlerinde de Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olacak şekilde toplamda 35 parametrede analizler gerçekleştiren Metro Türkiye, sadece analiz sonuçları uygun olan ürünleri raflarına taşıyarak tüketicileri en sağlıklı ve kaliteli ürünlerle buluşturuyor. www.metro-tr.com Ege Bölgesinin Zeytinlerinden Farklı Zeytinyağı Çeşitleri! Türkiye’nin ilk ve tek teknoloji tabanlı bütünsel atık yönetimi girişimi Fazla; otelcilik sektöründe profesyonelliği geliştirmek ve sektör sorunlarına çözüm bulmak amacıyla kurulan Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (P.O.Y.D.) tarafından düzenlenen etkinlikte sektör lideri markalar ile bir araya geldi. Etkinlikte Akıllı Tartı Sistemi tanıtılarak, otelde meydana gelen israfların nasıl azaltılabileceğine dikkat çekildi. Fazla Kıdemli Pazarlama Uzmanı Gülce Er; atık problemi ve sürdürülebilirlik konu başlıkları altında Horeca sektörü için özel olarak geliştirdikleri Akıllı Tartı Sistemi’ne yönelik sunumunu gerçekleştirerek teknoloji tabanlı atık yönetim çözümleri ile otelcilik sektörüne kazandırılabilecek faydaların altını çizdi. Özellikle her şey dahil konseptli otellerde satın alınan gıdaların her gün %30 ila %35’inin israf olduğunu vurgulayan Er, “Bu durumun temel sebepleri arasında mutfak operasyonu sırasında oluşan atığın ölçülemiyor olması yatıyor. Akıllı Tartı Sistemi; ölçümleri sonrası otomatik olarak hazırladığı analizler ile işletmelerde oluşan israfın boyutları görünür kılıyor. Veriye dayalı bu analizler işletme özelinde atık azaltıcı aksiyonların belirlenmesini, israf kaynaklı finansal kayıpların azaltılmasını ve oluşan çevresel etkilerin önüne geçilmesini sağlıyor.” dedi. www.fazlagida.com Akıllı Tartı Sistemi ile Otel İsrafları Artık Azalacak


6 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 TÜM iHTiYAÇLARINIZ Avansas’la ELiNiZiN ALTINDA TÜM iHTiYAÇLARINIZ Avansas’la ELiNiZiN ALTINDA 7.500’den fazla ürün çeşidi ile iş yerinizin tüm ihtiyaçları tek tıkla 1 iş gününde kapınızda. 444 20 22 avansas-pro-ilanlar.indd 13 12.04.2023 13:59 Konuklarına lüks, kaliteli ve konforlu hizmet sunan otel ve tatil köyleri, seyahat eden misafirlerinin ikinci evi olma görevini yerine getiriyor. Memnuniyet odaklı hizmet veren otelcilik işletmeleri, güvenlik hizmetinin düzgün ve eksiksiz verilmesi, çalışma etkinliği ve enerji verimliliğinin artırılması için onlarca farklı teknoloji ve iş gücünden faydalanıyor. Ancak günümüzde birbirinden bağımsız çalışan teknolojik araçlar hem yüksek maliyetlere hem verim kaybına sebep oluyor. Yapay zeka teknolojisi ile güvenlik sektörüne farklı bir soluk getiren Eyedius, otellerin ihtiyaç duyabileceği güvenlik, enerji ve işletme verimliliğini tek bir çatı altında sunuyor. Kamera Altyapınızı Değiştirmeden Yüksek Teknoloji İle Tanışın Eyedius tesis yönetiminde ihtiyaç duyulan tüm güvenlik, işletme verimliliği ve enerji tasarruf operasyonlarını sizin yerinize yönetiyor, denetliyor ve raporlayarak, bütüncül kontrol sağlıyor. Yalnızca tesislerde kullanılan mevcut güvenlik kameraları ve bilgisayar ile çalışan sistem, tesisin mevcut altyapısını kullanarak ek altyapı maliyeti oluşturmuyor. Üstelik enerji maliyetlerini de düşürerek işletme giderlerine katkı sunuyor. Kamera Görünlerinizi Sizin Yerinize Takip Eder Mevcut güvenlik kamera görüntülerini 7/24 takip eden Eyedius, tesisin güvenlik risklerine bağlı oluşan bir durum olması halinde anlık uyarılar üretiyor. Bir personelin görüntüleri izlemesine gerek kalmadan,otel içerisinde depo alanına ya da bagaj odasına biri girmesi durumunda hızlıca aksiyon alarak tesis yöneticilerini bilgilendiriyor.Tesis güvenliğini sağlarken çalışan ekibin de verimliliğini yönetiyor. Resepsiyondaki ya da restoranda hizmet vermesi gereken personelin yerinde olmaması durumunu da anlık olarak bildiriyor. Enerji Tasarrufu ile Otellerde Sürüdürülebilirlik Sunar Eyedius, güvenlik hizmetinin yanı Adı her ne kadar buğday çağrışımı yapsa da Karabuğday aslında kuzukulağıgiller familyasından geniş yapraklı bir bitkidir ve tahıl benzeri tüketilebilen tohumları için yetiştirilir. Greçka adı ile de bilinen Karabuğday son yıllarda bol lifli, düşük yağlı ve glutensiz yapısı nedeni ile ülkemizde de popülerlik kazanmaya başlamıştır. Greçkanın 100 gramında 13 gram protein ve 10 gram lif bulunur. B vitamini, magnezyum, potasyum ve kalsiyum zengini içeriği ile Karabuğday faydaları saymakla bitmeyen, değerli bir besindir. Kolestrolü ve tansiyonu düşürürür, kan şekerini kontrol eder. Kansızlığa iyi gelir, bağırsak sistemini destekler ve kansere karşı korur. Karabuğday ile yapılan yemekler de çölyak hastaları ve glutensiz beslenmek isteyenler tarafından da rahatlıkla tüketilebilir. Karabuğday nasıl tüketilir? • Karabuğday tanesi ile pilav, çorba, salata dolma vs. hazırlayabilirsiniz. • Karabuğday unu kullanarak glutensiz hamur işleri hazırlayabilir, hatta kepekli un ile karıştırarak koyu renkli, mis kokulu bir ekmek bile yapabilirsiniz. www.tamtarim.com.tr sıra tesis yönetim bütçesinde önemli bir yere sahip olan enerji konusunda verimlilik sağlayarak bütçeleri düşürüyor. Tesislerde, insan olmadığı zaman açık unutulan cihazlar, ışıkları tespit ederek, enerji tasarrufu sağlıyor ve işletme giderlerini düşünüyor. Restoranlarda yalnızca meşrubatları soğutmak için kullanılan soğutucu dolapları, kullanım saatleri dışında kapatarak, cihaz başına 4-5 kw enerji tasarrufu sağlıyor. Açık alanda masada oturan bir kişi olmadığı durumda açık kalan ısıtıcı otomatik olarak kapatılıyor ve masaya biri geldiğinde açılıyor. Tesis içerisinde enerji harcayan cihazlar otomatik olarak kontrol edilerek, günümüzde önemli bir yere sahip olan karbon ayak izini düşürüp, müşterilerine “sürdürülebilir” bir hizmet sunuyor. www.eyedius.com Tesis Güvenliğini Artıran, Enerji Giderlerini Düşüren Çözüm Sağlıklı Nesiller İçin Üretiyoruz Dünyanın beş büyük turizm fuarı arasında yer alan EMITT - Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, 12-15 Nisan 2023 tarihlerinde dünya turizm profesyonellerini ve tatil tüketicilerini 26’ncı kez İstanbul’da bir araya getirdi. Tüm katılımcılar için değer yaratan, birbirinden faydalı içerik ve iş birlikleriyle sektörün nabzını bir kez daha tutan EMITT, son gününde turizm sektöründe teknolojinin önemini anlattı. Güne, Gazete Oksijen Seyahat Yazarı, Gezgin Bahar Akıncı’nın ‘Gezginlerin Seyahat Teknoloji Haritası’ başlıklı oturumu ile başlayan EMITT, ‘Seyahat Teknolojilerinde Girişimci Ekosistemi’, ve ‘Travel Tech Turizm Sektörü Paydaşlarının İş Yapış Şekillerini Nasıl Kolaylaştırır?’ başlıklı oturumlar ile kapanışı yaptı. Gazete Oksijen Seyahat Yazarı, Gezgin Bahar Akıncı, ‘Gezginlerin Seyahat Teknoloji Haritası’ başlıklı konuşmasında seyahat teknolojilerinin nasıl efektif şekilde kullanılabileceğinden bahsetti. Akıncı sözlerine, “Son yüzyılda gelişmesi gereken teknolojiyi son 10 yıla sığdırdık. Pandemi, Ukrayna ve Rusya Savaşı gibi etkenlerle beraber son on yılda çok hızlı bir teknoloji gelişimi yaşadık. Seyahatte dijitalleşme, bilgi akışı konusunda muazzam bir avantaj sağlıyor.” diye devam etti. Age Provocateur’un bir diğer kurucu ortağı Gülşah Akın ‘Seyahat Teknolojilerinde Girişimci Ekosistemi oturumundaki konuşmasında, “Ürettiğimiz teknolojiler hayal edemeyeceğimiz biçimde insanlara ulaşabiliyor ve etki yaratabiliyor. Türkiye olarak çok genç bir ülkeyiz. Sektörün değişimlere, Start-up’lara ve teknolojiye ihtiyacı var. Teknoloji sayesinde bütün alışkanlıklarımız değişirken bizim de bu alışkanlara adapte olmamız gerekiyor” dedi. www.emittistanbul.com EMITT, Turizm Sektörünün Uluslararası Buluşma Platformu Oldu


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 7 lar yapıyoruz. Balık ürünleri tüketimini artırmak üzere Ar-Ge ve iş geliştirme ekiplerimizle sağlıklı, lezzetli ve uygun fiyatlı ürünler için projeler geliştiriyoruz. Horeca boyu ton konserve ürünlerimiz dışında dondurulmuş deniz ürünleri kategorilerinde pazara uygun ürünler sunuyoruz. Midye Tava, Kalamar Tava, Mezgit Pane gibi kaplamalı ürünler, Somon, Uskumru, Kalamar, Karides gibi natürel ürünler sunuyoruz. Midye Dolma ürünümüzü Dardanel Midye Çiftliğinden elde edilen güvenilir sertifikalı midyelerimiz ile üretiyoruz. Ayrıca ön hazırlık istemeden hızlıca hazırlanabilecek ve farklı porsiyonlarda sunulabilecek soslu deniz mahsüllü makarna çeşitlerimiz de mevcut. Hedefimiz Horeca kanalında kullanım olarak kolaylık sağlayacak katma değerli deniz ürünleri sunmak. 2023 yılı Horeca sektörüne daha fazla odaklanacağımız bir yıl olacak. Horeca müşterileriniz ürünlerinize nasıl ulaşabilir? Soğuk zincir tedarik ağınız ve dağıtım kanallarınız ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Dardanel dağıtım ağı ve bayilerimiz aracılığıyla müşterilerimize hizmet veriyoruz. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesi kıyı şeridinde ‘Evdışı Tüketim Kanalı’ bayilerimiz üzerinden ürünlerimize ulaşabilirsiniz. Mevcut dağıtım ağımız ile tüm bölgelere ürünlerimizi gönderiyoruz. Gerçekleştirdiği yatırımlar ile hızlı büyümesini sürdüren Dardanel ihracatta nasıl bir yol izliyor? 29 ülkeye yaptığımız ihracatla Türkiye’nin gıda ihracatında en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olduğumuzu gururla belirtmek isterim. Pek çok ülkede ve pazarda kendi markalarımızla yer alıyoruz, ihracatta markalı ürünlerimizde pazar payı almayı önceliklendiriyoruz. 2022’deki istikrarlı büyümemizi ihracat rakamları ile destekledik, dolar bazında %30 ciro artışı gerçekleştirdik. Yakın gelecekte bu rakamı katlayarak büyümeyi hedefliyoruz. Markamızı uluslararası arenada büyütme vizyonuyla global çapta fuarlara katılmayı önemsiyoruz. Bu kapsamda 2023 yılında katılacağımız fuarlar arasında Gulfood - Dubai, Seafood - Barselona, Anuga - Köln ve İtalya’daki Tuttofood bulunuyor. Yurtdışında şirket alımları da yaptığınızı biliyoruz. Bu doğrultuda yurtdışına yönelik yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Dardanel olarak 40 yıllık uzmanlığımızı, üretim ve pazarlamadaki deneyimimizi Kallimanis’in dondurulmuş deniz ürünleri kategorisindeki 65 yıllık tecrübesiyle birleştirdik. Dardanel ve Kallimanis’in sektörlerindeki toplam tecrübeleri 100 yılı aşıyor. Bu birleşme ile yeni ihracat pazarlarına açılmak için önemli bir adım atmış olduk. Kallimanis’i satın alma sürecimiz, grubumuzun global yatırımları için önemli bir kırılma noktası oldu. Bu satın alma ile üretim kapasitemizi ve çeşitliliğimizi artırırken, ihracat coğrafyamızı da büyüteceğiz. Yunanistan ve Avrupa başta olmak üzere, yeni pazarlarla ihracat coğrafyamızı genişletmeyi ve dünyanın önde gelen balık ve deniz ürünleri markalarından biri olmayı hedefliyoruz. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınız ile ilgili neler aktarabilirsiniz? Yakın zamanda tüketiciler ile buluşturduğunuz yeni ürünleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Son yıllarda iş süreçlerinden üretime kadar şirketimizin her noktasında Ar-Ge yatırımlarımızı önemli ölçüde artırdık. Ar-Ge ve inovasyonu odağına alan bir şirketiz. Dünyadaki gastronomi trendlerini ve tüketicilerin beklentilerini yakından takip ediyoruz. Yükselişteki eğilimleri fark edip aksiyon alıyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni kategorilerde, farklı ürün ve konseptlerde bizi görmeye devam edeceksiniz. Sıfırdan pazara getirdiğimiz ürünlerle tüketim alışkanlığı geliştirip hem pazarda ilkleri gerçekleştiriyoruz hem de liderliğimizi korumaya devam ediyoruz. Bu anlamda 2022 bizim için inovasyonun ve istikrarlı büyümenin yılı oldu. Ar-Ge yatırımlarımızı büyüttük, balık ve deniz ürünlerindeki uzmanlığımızı farklı kategorilerle zenginleştirdik. Türkiye’nin ilk yemeye hazır, paketli suşisi olan Sushida’yı satışa sunduk. Kolay Pişir serimizle hiçbir ön hazırlık gerektirmeden 8 dakikada enfes deniz ürünlerini sofralara getirdik. Tonlu hazır yemek kategorisini sebze ve bakliyat çeşitleri ile zenginleştirip, Ton balığı kategorisini de geliştiriyoruz 2021 yılında geliştirdiğimiz Skinpack ambalaj ‘En Yenilikçi Gıda Ambalajı Teknolojisi’ kategorisinde ödüle layık görüldü. İnovasyona ve Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımların bir sonucu olarak geliştirdiğimiz Dardanel Ton’un kolay açılır kapağı da Türkiye’de bir ilki temsil ediyor. Yeni kategoriler ve farklı ürünlerle yelpazemizi genişletiyoruz. Yeni yatırım planlarınız var mı? Son iki yıldır Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ile yeni üretim hattı yatırımlarına ağırlık vererek 30 milyon dolara ulaşan bir yatırım gerçekleştirdik. 2023 yılı itibariyle de Edirne’nin Enez ve Çanakkale’nin Ezine ilçesinde birçok kişinin istihdam edileceği fabrika yatırımlarıma başladık. Edirne Enez’deki fabrikamızın 2024 yılının ilk yarısında faaliyete geçmesini planlıyor, akabinde de Ezine’de çalışmalara başlıyor olacağız. Önümüzdeki 2 yılda 50 milyon dolarlık bir yatırım hedefliyoruz. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Deniz ekosisteminin ve sürdürülebilir balıkçılığın korunmasını destekliyoruz. Bu kapsamda 2017 yılından bu yana ‘Balığını Sorgula’ sistemiyle ton balıklarının hangi bölgede avlandığını ve hangi gemilerle taşındığını görebilme imkânı sunuyoruz. Çevrenin korunmasına; sürdürülebilir geleceğe verdiğimiz önemin bir göstergesi olarak, 2013 yılında, tarafsız kuruluşlarca gerçekleştirilen izlenebilirlik denetimleri sonucunda ‘Friend of the Sea’ sertifikasına sahibiyiz . Dardanel kutularında görebileceğiniz ’Dolphin Safe’ simgesi de ton balığı yakalarken hiçbir yunusa zarar gelmediğinin garantisini veriyor. www.dardanel.com.tr kapaktan devam Biraz Dardanel’in hikayesini anlatabilir misiniz? Dardanel’in hikayesi 1980’lerde başlıyor. 1984 yılında fabrikamız kurulduktan sonra öncelikle faaliyete dondurulmuş orkinos balıklarının ihracatıyla başladık. Balıkların orada nasıl kullanıldığına baktığımızda gördük ki bizden alınıp ton balığı konservesi haline getiriliyor; tüketiciler için pratik, lezzetli ve sağlıklı bir ürün formatına bürünüyor. Oysa Türkiye’de o dönemde ton balığı konservesi yok. İşte Dardanel’in doğuşu böyle başlıyor: Ancak bunları bir marka çatısı altında yapmak gerekiyor. Bunun üzerine babam Dardanel’i 1984 yılında Türkiye’nin en verimli topraklarına ve denizine sahip şehirlerinden biri olan Çanakkale’de kuruyor. Marka adı olarak da Çanakkale’nin mitolojideki karşılığını seçiyor ve Dardanel ton balığı 1986’da ilk kez sofralarda yer alıyor. Dardanel Grubu olarak o günden bu yana her yıl büyüyor, yeni kategorilere giriyor ve ürün gamımızı genişletiyoruz. Bugün ton balığı, paketli sandviç, hazır yemek, ilk yemeye hazır paketli suşi, dondurulmuş ve soğuk deniz ürünleri olmak üzere pek çok kategoride faaliyet gösteriyoruz. Perakende tarafında ülkenin deniz ürünleri liderisiniz. Peki Horeca tarafında ne gibi faaliyetleriniz var? Horeca kanalına sunduğunuz ürün gamınızı okuyucularımız için biraz detaylandırabilir misiniz? Dardanel olarak gıda sektörü perakendecisi olarak da faaliyet gösteriyoruz. 2011 yılında ülkemizin ilk balık ekmek ve deniz ürünleri restoran zinciri olan Dardenia’yı açtık. Dardenia, ‘fast casual’ diye adlandırdığımız, müşterinin daha uzun vakit geçirdiği bir konseptinde olan restoran zinciri. Bunun yanı sıra 2021 yılında fast food balık deneyimi sunan I Love Fish’i faaliyete geçirdik. I Love Fish, balığı en ekonomik ve hızlı şekilde geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla hayata geçirdiğimiz sağlıklı fast food olarak konumlandırdığımız zincirimiz. Dardanel kalitesiyle farklı, hızlı, lezzetli ve ekonomik bir zincir olan I Love Fish ile ızgara levrekli ve mezgit schnitzel’li balık ekmek ve balık burger çeşitleri, Fish&Chips, Karides Royal, Ton-tuni, Balık Kokoreç gibi efsane lezzetler ile Boom Roll, Şişte Midye Tava, Midye Dolma ve Dinamit Karides gibi atıştırmalıklar sunuyoruz. Evdışı tüketim kanalında da atılımAyşe Önen Özoğuz Yönetim Kurulu Üyesi Önen Gıda Genel Müdürü Dardanel donuk ürünlerinden oluşan lezzetli COMBO TABAK Ç I T I R PA N E L E Z Z E T L E R dardanellezzeti QR kodu okutarak veya www.dardanellezzeti.com adresinden tüm özel tariflerimize ulaşabilirsiniz. Fish Fingers - Midye Tava Kalamar Tava - Çıtır Sardalya


8 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 Horeca sektöründe birçok farklı ve dikkat çekici çalışmayla öne çıkan OPS Concept, yurtiçi ve yurtdışındaki projeleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. OPS Concept’in kurucusu Y. İç Mimar Gizem Akkaya Ünal ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 2006 yılında Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun olan Gizem Akkaya Ünal, sonrasında dört yıl Milano’da çeşitli mimarlık ve tasarım bürolarında yardımcı tasarımcı olarak görev almış. Aynı zamanda İtalya kırsallarında büyük restorasyon projelerinde de bizzat sahada görev aldığını belirten başarılı mimar, 2010 yılında bir proje görüşmesi için İstanbul’a geri dönmüş. Bu sırada ilk şirketini kuran Ünal, 2013 yılına kadar aktif olarak bireysel projelerini devam ettirmiş. Ünal, sürecin şöyle devam ettiğini ifade ediyor, “2013’te ortaklı bir yapı olarak Tamirhane tasarım ofisini o dönem birlikte proje yaptığım ekip arkadaşlarımla kurduk. Ortaklarımla çeşitli projeleri birlikte yürüttükten sonra 2017 yılında yoluma OPS Concept adı altında, bireysel olarak devam etmeye karar verdim. Şu anda Nişantaşı’nda yeni nesil perspektif sunan, genç ve çok dinamik, alanında deneyimli ve yaratıcı bir ekiple çalışmalarımıza devam ediyoruz.” En Güzel Hatıralarımızın Kayıt Altına Alındığı Mekânlar Horeca Sektöründe Gerçekleşir Ünal, “Konaklama ve yeme-içme sektörü hizmet alanında, rekabetin arttığı son 15 yıllık dönemde sosyalleşme biçimleri yeni bir form kazandı. Sektörün yaratıcı konseptler ile aldığı ivme sonucu çeşitlilik, yenilenme ve stil alanında iç mimari projelerin önü açılmış bulunmaktadır. Artık ihtiyaç gidermek için değil, tamamen deneyim ve mekân algısı odaklı, duygusal bir bağ kurduğumuz alanlar yaratıyoruz” diyerek şöyle devam ediyor “Üçüncü nesil kahve zincirleri, co-working kafeler, zincir markalar, konsept mutfaklar, yeni nesil meyhaneler, dünya mutfakları, multi-store kafeteryalar, butik, niş amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu. Ünal, tasarladıkları mekanlarda onu ve ekibini motive eden şeyler hakkında ise şunları söyledi, “Bizim en temel motivasyonumuz kendi kozasından çıkan ve hayata karışan kişilerin en güzel anlarında hafızalarında kalmak, an içerisinde bir iz bırakmak. Odağımızdaki konu ve kişiler ne olursa olsun kuşatıldığımız mekân bize derinlik verecektir. Frekans olarak iç mimarinin duygusal etkileri en derin motivasyonumuz. Temelde buradan köklense de projemizde mimari kriterler, işletmenin hedefi, uygulama kriterleri, üretilebilirlik, doğaya saygılı kaynak ve malzeme tüketimi gibi sorumlulukların totalini kapsayan bir hedef rotayı takip etmekteyiz.” Doğa ile İnsanın Buluşması Gerçekleşecek Ünal, “Mekânda lüks ve ayrıcalık deneyimi eskiden belirli bir kalite algısına sıkışmış ve kendi içinde tekrara düşmüş, muhafazakâr bir tavırla tariflenmekteydi. Artık bu geleneksel bakış açısından çıktık. Çağdaş tasarım ve mimari algı yeni malzeme, renk ve çeşitlilik ile 7/24 ve 4 mevsim yaşanılan alanlarda kalite tarifini güncelledi. Erişilebilir olmak daha mühim hale geldi. Bir mekân artık etkinliklere ev sahipliği yaparken, günün her döngüsüne uygun yaşam deneyimi sağlamayı amaçlıyor. Bir otel lobisinin artık mesafeli ve soğuk bir boşluk yerine, kaliteli zaman geçirilebilir ve çalışılabilir yaşam alanı konsepti sunması temel prensip haline geldi. Yepyeni bir çağ başladı ve yeni jenerasyon yepyeni tarifler yapmaya devam ederken OPS Concept olarak bizler de güncellenerek bu ihtiyaçlara cevap veriyor olacağız” diyerek Horeca sektörü mimarisin değişimini de değerlendirdi. Son olarak sanattan ilham alan ve yaşam ve sağlık, ruhsal şifa turizmleri, kampçılık, küçük ev, toplanma-paylaşma, dikey tarım gibi doğayla insanı birleştiren projelerin temel ihtiyaç haline geleceğini düşündüğünü ifade eden Gizem Akkaya Ünal şunu da ekliyor, “Mega kentler, dijital çağ ve teknoloji yükseldikçe, insani ölçekte doğa ile buluştuğumuz ve doğal halimizi keşfettiğimiz alanlar da bir o kadar yükselip vazgeçilmez olacak.” www.opsconcept.com oteller ve yepyeni inovasyonlarla insanlık tarihi boyunca birleşme yeri olan sofra kültürü çok boyutlu olarak ele alınmaktadır. En güzel hatıralarımızın kayıt altına alındığı mekânların Horeca sektöründe gerçekleştiğini de unutmamak gerekir.“ OPS Concept olarak yurtiçi ve yurtdışında imza attıkları projelerden bahseden Gizem Akkaya Ünal, “Büyükdere İskelesi, Sofa Hotel, Donizetti, Swiss, Federal, İbis Style vb. projelerden sonra şu anda Swiss Taşkent ve Raffles İstanbul Kaftan restoran ofisimizde ele aldığımız aktif projelerimizden. Taşkent kültüründe Swiss marka DNA’sını ve global kriterleri lokal estetikle harmanlayıp melezlerken, Kaftan restoranda otantik Türk mutfağının global lüks ile kavuştuğu, yöresel lezzet deneyimini renk ve desenlerle damak tadınıza eşlik edecek şekilde, görsel bir doygunlukla, uyum içinde yaşanabilir kılmayı hedefliyoruz” dedi. Hafızlarda Kalmak ve İz Bırakmak Hedefleniyor “OPS Concept olarak bizler için her yeni projenin heyecanı yaratıcı alan açarken, dinamizmi sürükleyici bir serüven. Şu anda ofisimiz 4 ana proje başlığında ilerlemektedir. Ofis ve çalışma alanları, otel ve restoranlar, klinik ve muayenehaneler, özel konut projeleri olarak gruplanmaktadır. Ofis alanları tasarlamak, günün 8-10 saatini verimli geçirmek isteyen insanların mutlu olacağı mekanlar yaratmak, kişi odaklı empatinin temelinde projelere olanak veriyor. Sağlık turizminin ülkemizdeki yatırım ve genişleme alanı doktor - danışan ilişkisinin en güven ve konfor veren halini projelere taşımamızı sağlıyor. Bu ve bunun gibi deneyimlerin yeni yatırımcılarla ve yeni kültürlerle buluşmasını umuyoruz” diyerek gelecekte imza atmak istedikleri projelere değinen Ünal, “Hizmet sektöründe deneyimi olan yatırımcılarla buluşarak proje çeşitliliklerimizi arttırmayı İhtiyaçlara Cevap Veriyoruz HMG Röportaj Gizem Akkaya Ünal Y. İç Mimar - Kurucu Endüstriyel Mutfak sektöründe set üstü ve yardımcı ekipmanlar kategorisinde üretim yapan Kütükcüoğlu Endüstriyel Mutfak Ekipmanları, geniş ürün yelpazesi ile iç pazarda adından söz ettirmektedir. Son beş yıl içerisinde ürün yelpazesi ve cirosal bazda %300 büyüyen Kütükcüoğlu iç pazarda kendini kanıtlamıştır. Endüstriyel mutfak, züccaciye ve pastacılık sektörlerine hitap eden ürün çeşitleri nihai kullanıcılar tarafından beğenilmektedir. 2023 yılı içerisinde üretim kapasitesini 2 katına çıkarmayı planlamaktadırlar. 2024 yılının ilk çeyreğinde yeni ürün çeşitlerini çıkarmak adına hazırlık yapan Kütükcüoğlu, yurtdışı pazarı için araştırmalara başlamıştır. Yeni markası olan Mascarpone görücüye çıkmış, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiştir. Özellikle Ortadoğu, Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarında talepler oluşmaya başlamış, kalitesinin takdir görmesi şirket tarafından hedeflerin yüksek tutulmasını sağlamıştır. Kütükcüoğlu yurtdışı planlamasının yanında 2024 yılının başında yirmiden fazla yeni ürün çıkarmak adına da yoğun mesai harcamaktadır. Çıkarmış olacağı paslanmaz kevgir, kepçe, sosluklar ve maşa çeşitleri ile birlikte %50 büyümeyi de hedeflemektedir. www.kutukcuoglumakina.com Kütükcüoğlu’nda Yeni Hedef Yurtdışı Arabica Coffee House CEO’su Sertaç Yalçın: “Doğal felaketlerin yaşanmasına neden olan, tarım ürünlerinin yetiştirilmesini zorlaştıran ve biyoçeşitliliğin azalmasına yol açan iklim değişikliğinin önüne geçmenin en önemli yöntemlerinden biri karbon ayak izini azaltmak. Arabica olarak karbon ayak izimizi dengelemek ve üretilen karbon miktarını azaltmak için çeşitli projeleri hayata geçirecek çalışmalar sürdürüyoruz. Bu tür çalışmalara ve bu konudaki hassasiyetimize de devam edeceğiz. Bunun dışında, süt atığının azaltılması için, mühendislerle çalışarak süt dozaj makinesi yaptık. Bunu şubelerde kullanarak atık azaltımına gitmek istiyoruz. Bu tür projelerimiz, Arabica Coffee House’un sıfır ya da minimum karbon salınımı hedefine ulaşma çabalarını desteklerken, çevre üzerinde olumlu etkiler yaratıyor. Ayrıca Ar-Ge’sini tamamlamak için de projesini sürdürdüğümüz yüzde 100 biyoorganik geri dönüştürülebilir ürünler üzerinde gelişim ve iş birliği faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımıza müşterilerimiz ve iş ortaklarımız ile birlikte tüm Arabica Coffee House ekosistemini dahil etmeyi çok önemli buluyoruz. Şirket olarak hedefimiz, tüm süreçlerimizde karbon ayak izimizi azaltma hedefine ulaşmak yönünde olacak. Bu kapsamda, elektrikli araç kullanımına geçmek planlarımız arasında bulunmaktadır” diye konuştu. www.arabicacoffee.com.tr Hedef %100 Biyoorganik Geri Dönüştürülebilir Ürünler


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 9 Temelleri 1969 yılında Fahrettin Ulusoy tarafından atılan Ulusoy Un, geçmişinden aldığı mirası profesyonellikle harmanlayarak günümüzün en çok tercih edilen un markalarından biri haline geldi. Son olarak geçtiğimiz haftalarda sektörün dev isimlerinden Söke Un’u da bünyesine katan Ulusoy Un’un Pazarlama Direktörü Ozan Türk ile firma ve un sektörü üzerine konuştuk. Lisans eğitimini Koç Üniversitesi’nde tamamladığını ifade eden Ozan Türk, eğitimine Galatasaray Üniversitesi’nde Ekonomi alanında yüksek lisans yaparak devam etmiş. Zaman zaman farklı sektörlerle de yolu keşişse bile, Uno Ekmek’te Pazarlama Müdürü olarak başladığı kariyer hayatına son olarak getirildiği Ulusoy Un ve Söke Un Pazarlama Direktörlüğü görevi ile sürdürüyor. Türk, bu süreçte Komşu Fırın’da gıda perakendeciliği alanında çalıştığını da sözlerine ekliyor. Beş Üretim Tesisiyle Türkiye’de Birinci Ozan Türk, “Ulusoy Un’un hikayesi aslında Ulusoy Un’ un Kurucusu ve Onursal Başkanı Fahrettin Ulusoy’un 1969 yılında gıda toptancılığıyla başlayan serüveninin ticari zekası ve girişimcilik cesaretiyle büyümesi ve şu anda Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı olan oğlu Dr. Eren Günhan Ulusoy’un vizyoner bakış açısıyla bugünlere gelme hikayesidir” diyor ve şöyle devam ediyor “Ulusoy Un Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi; hububat ve bakliyattan mamul un, irmik, makarna ve bisküvi gibi her türlü gıda maddesinin imalatını, ticaretini, ithalat ve ihracatını yapmak üzere 1969 yılında kurulmuştur. Ulusoy Un’ un esas faaliyet konusu, buğday unu, kepek ve diğer yem hammaddelerin üretimi, ticareti, yurt içi ve yurt dışı satışı ile buğday başta olmak üzere çeşitli tahılların yurt içi ve yurt dışı ticaretidir.” Ulusoy Un’ un yıllık toplam 1,2 milyon ton buğday işleme kapasitesi olan 5 üretim tesisi, 300 bin tondan fazla tahıl stoklama kapasitesine sahip silo, depo ve serbest bölge depolarına sahip olduğunu ifade eden Türk, “Ulusoy Un, 1995 yılında ihracata başlamış ve bugüne kadar 92 ülkeye un ihracatı gerçekleştirmiştir. 20.11.2014 tarihinde Ulusoy Un halka arz olmuş ve hisseleri Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlamıştır. 27.02.2015 tarihinde, şirketimize yüzde 100 oranında bağlı ortaklığı olarak kurulan, Ulidaş Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Anonim Şirketi ile tarım sektörünün geleceği olarak değerlendirebileceğimiz Lisanslı Depoculuk sistemine yatırım yapılmıştır” diyerek şirketin sektördeki güçlü konumuna değiniyor. Ulusoy Un’un bugün 5 üretim tesisi ile Türkiye’nin en büyük un üreticisi olduğuna dikkat çeken Türk, Türkiye’nin 4. büyük gıda şirketi, en bilinen lider un markası Söke’nin de sahibi olan ve 90’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren, İSO, TİM, birçok STK ve yayın kuruluşu tarafından Türkiye’nin öncü gıda firmalarından biri olarak gösterilen bir kurum haline geldiklerini belirtiyor. Türkiye’de Un ve Unlu Mamuller Sektörünün Gelişmesine Katkıda Bulunmaya Devam Edeceğiz Un sektörünün öneminin hiçbir zaman azalmayacağından da bahseden Türk, “Un, binlerce yıldır insanlığın en önemli besin kaynaklarından biridir. Bundan dolayı da en zor dönemlerde, pandemide ve Rusya - Ukrayna savaşında hep birinci gündem maddesi haline gelmiştir. Un sektörü, dünyada en aktif ve en önemli sektörlerden biridir. Bu yıl da yine 3 milyon tonun üzerinde bir ihracat bekleniyor ve Türkiye, geçtiğimiz 8 yılda olduğu gibi yine dünyanın un ihracat şampiyonu olacaktır. Hane geliriyle birlikte tüketim tercihlerinin yön verdiği un sektörü, gıda güvenliğinin oldukça ön planda olduğu bu dönemde arz konusunda en dikkat edilmesi gereken ürünün üretimini sağlamaktadır. Türkiye bu alanda hem üretim ve tüketim hem de ürünün ticaretinde dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Kişi başı ortalama 160 kilogram yıllık tüketimle soframızdaki yeri oldukça sağlam olan un ve unlu mamuller yurt dışı ticarette de önemli bir yere sahip” dedi. Farklı beslenme tiplerine yönelik çalışmalara imza atacaklarını ise şu sözlerle açıkladı: “Tabii insanların artan yaşam kalitesine paralel beslenme istekleri ve sağlık kaygılarına istinaden un sektörünün de değişmesine ve gelişmesine ihtiyaç var. Biz önümüzdeki dönemde insanların sağlıklı beslenmesine yönelik inovasyon çalışmalarına hız vermeyi kendimize hedef belirledik. Yüksek lifli, yüksek proteinli, temiz etiketli ürün çalışmalarımızla Türkiye’de un ve unlu mamuller sektörünün gelişmesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” Söke Profesyonel ile Ustalarımızın Her Çeşit Unlu Mamul İçin En İyi Performansı Yakalaması Adına En Doğru Unu Kullanmalarına Olanak Sağlıyoruz Geniş ve çeşitli ürün yelpazelerinin onları diğer firmalardan farklı kıldığına dikkat çeken Ozan Türk, “Biliyorsunuz Söke Türkiye’nin en bilinen ve pazar lideri un markası. Söke’nin bilgi birikimini kullanarak Horeca sektör profesyonellerine Söke Profesyonel markalı ürünlerimizle çözümler üretiyoruz. Yıllardır Horeca profesyonelleri tek bir un çeşidiyle birçok ürün hazırlamaya alışmışlar. Ancak bu doğru bir yöntem değil. Nihai üründe en iyi performansı yakalamak için her ürün için tek bir un çeşidi değil, her unlu mamul için doğru unu kullanmak gerekiyor. Söke Profesyonel’in geniş bir ürün portföyü var ve ustalarımızın her çeşit unlu mamul için en iyi performansı yakalaması adına en doğru unu kullanmalarına olanak sağlıyoruz. Ayrıca ülke çapındaki demo ustası ekibimizle ürünle ilgili her konuda destek sağlamaya çalışıyoruz” açıklamasında bulundu. Türkiye’de ve dünyada sadece un sektörünün değil, gıda sektörünün de en önemli oyuncularından biri haline gelmeyi hedefliyoruz Türk, “Ulusoy Un özellikle B2B ve ihracat tarafı çok gelişmiş bir şirket. Bu kanallarda belirli bir büyüklüğe ulaşılınca artık bir perakende markasıyla hizmet verilen kanal yapısı tamamlanmak istendi. Unlu mamuller sektörüne buğday tanesinden başlayıp pişmiş ürüne kadar giden bir değer zinciriyle her alanda hizmet verilebilecek bir yapı kurulması hedeflendi. Söke Un da bu amaca en iyi hizmet edebilecek çok kıymetli bir şirket. Satın almayla birlikte hem Söke Un, Ulusoy Un’ un ticari büyüklüğünden ve buğday tedariği gücünden faydalanmış oldu hem de Ulusoy Un Söke’nin perakendedeki marka gücünden faydalandı. Zaten tüketicilerin bu yapıyı ne kadar kıymetli bulduklarını Söke Un’un halka arzında kırılan rekordan da anlayabiliyoruz” diyerek kısa süre önce yapılan anlaşmanın önemini vurguladı. Son olarak gelecek yıllardaki hedeflerine değinen Ozan Türk, “Ulusoy Un olarak Türkiye’de ve dünyada sadece un sektörünün değil, unlu mamuller hatta gıda sektörünün de en önemli oyuncularından biri haline gelmeyi hedefliyoruz. Bu yıl içinde grubumuzun Ar&Ge merkezini kuruyoruz. Hedefimiz farklı ürün kategorilerine ve Ar&Ge’ye yatırım yaparak inovasyonla büyümek ve 2029’da Türkiye’nin en büyük tarımsal gıda şirketi, 2039’da da dünyanın en büyük un ve unlu gıda şirketlerinden biri haline gelmek” dedi. www.soke.com.tr Ulusoy Un Sektöre Yön Vermeye Devam Ediyor HMG Röportaj Ozan Türk Pazarlama Direktörü İzmir’de, 5.850 metrekare kapalı alana kurulu modern fabrikasında endüstriyel tip yıkama makineleri, pizza fırınları ve konveksiyonlu fırınlar üreten Maksan, ağırlıklı Avrupa ülkeleri olmak üzere 48 ülkeye ihracat yapmaktadır. Endüstriyel mutfak sektöründe Türkiye ve dünyanın tanınan markaları arasına girmeyi vizyon edinen firma, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan ürünler üretmeye ve satış sonrasında iyi hizmeti sürdürülebilir kılmaya odaklanıyor. Maksan, ürettiği cihazlarda teknolojik yenilikleri yakalamak ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için Ar-Ge departmanında yazılım mühendisi ve şef çalıştıran Türkiye’deki sayılı firmalardan olma özelliği taşıyor. Mühendislerin yaptığı mekanik ve yazılımsal testler haricinde ürettikleri ürünleri kullanacak şefler olduğu için bünyesindeki şeflerin yaptığı testlere de çok önem verilmekte. Maksan’ın üretmekte olduğu MKF DIGI serisi dijital konveksiyonlu fırınlar %1 ısı hassasiyetiyle pişirim yapabiliyor. Bu sayede pişen ürünlerin standardizasyonu sağlanıyor. Ayarlanabilir 6 farklı fan hızı seçeneği ise makaron gibi hassas pişirim gerektiren patisserie ürünlerini dahi ustalıkla pişirebilinmesini sağlıyor. MKF DIGI’de bulunan 3 kademeli 50 program kaydedebilme özelliği, franchise sistemindeki mutfakların müşterilerine daima aynı kalitede ürünü kolaylıkla sunabilmesini sağlıyor. Bu özellikleriyle MKF DIGI serisi konveksiyonlu fırınlar, şeflerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmek üzere tasarlanmıştır. www.maksanmutfak.com.tr Şeflerin Tüm İhtiyaçlarına Cevap Vermek İçin Tasarlandı Uzun ve keyifli sohbetlerin en vazgeçilmez eşlikçisi olan Bambum Pincho Çerezlik, 360 derece dönen mekanizması ile sunumlara ayrı bir keyif katıyor. Şık ve estetik tasarımı ile göze çarpan Bambum Pincho Çerezlik, kalabalık davetlerde kullanım kolaylığı sunuyor. Bardaktan tabağa kaşıktan çatala kadar her mutfak ürününü yüzde yüz bambudan üreten Bambum, şık ve doğal yapısıyla sunumların aranan mutfak gereçlerinden oluyor. Estetik tasarımı ve hareket kabiliyeti ile atıştırmalık servislerini şölene çeviren Bambum Pincho Çerezlik, 360 derece dönebilen özelliği sayesinde sunumlara farklılık kazandırıyor. Anti-bakteriyel özelliğiyle mutfaklara sağlık taşıyan Bambum Pincho Çerezlik ile özgün tasarımıyla göz dolduruyor. www.bambum.com.tr Atıştırmalık Sunumlarında 360 Derece Fonksiyonel Çerezlik


10 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 İhsan Kurukahvecioğlu, yüzyılı aşkın süredir her gün Eminönü’nde müşterilerini eşsiz Türk kahvesi lezzetiyle buluşturuyor. Dünyanın farklı yerlerinden en kaliteli kahve çekirdekleriyle meydana getirilen ürünler yerli halkın olduğu kadar yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Ünlü kahve markasının günümüzdeki varisi Aslı Tapucu ile marka ve Türk kahvesi üzerine konuştuk. Geçmişinden aldığı mirası günümüzde başarıyla devam ettiren Aslı Tapucu kendini tam bir sanat tutkunu olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor, “İtalyan Lisesi’ni bitirip İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra moda ve tekstil sektöründe yaklaşık sekiz sene çalıştım. Farklı alanlarda kendimi geliştirip deneyim edindikten sonra aile yadigârı işimiz olan kahveciliğin ve esnaflığın inceliklerini öğrenmek için babamla çalışmaya başladım. Eminönü’nde Tahtakale mahallesinde çalışmaya başlayanlar için de İTÜ‘lü derlermiş; insana bambaşka tecrübeler edindirdiğinden olsa gerek İstanbul Tahtakale Üniversitesi kendine hasmış gerçekten. Maceraperest biri olduğum için yeni şeyler öğrenmeyi çok seviyorum. Cümbüşün eksilmediği ve her duyuya hitap eden Eminönü’nde; karşılaştığım insanlar, kültürler, olaylar ve keşfettiğim mekânlar beni her gün yeni birine eviriyor.” Tapucu, “Bizde Sadece Babadan Oğula Değil, Kadınların da Söz Hakkı Olduğunu ve Yöneticilik Yaptığını Görebilirsiniz” Aslı Tapucu, 152 yıl öncesine dayanan aile geleneğinin hikâyesini anlatıyor; “1871’de Hasan Efendi, oğulları Osman Efendi ve Mehmet Efendi’ye kahvecilik işini devreder. Dükkânımız yüzyıldan fazladır kahve kokusunun eksilmediği, dünyanın her yerinden bu tarihe ve karmaşaya tanıklık etmek isteyenlerin, kahve ve tarih meraklılarının İstanbul’a geldiğinde mutlaka uğradığı bir yer olan Eminönü Tahmis Sokak’ta kahve ve kültürüne şekil vermeye devam ediyor. Mısır Çarşısı’nın tam karşısında 1911 yılında büyük büyük babam tarafından yaptırılan Kurukahveci Han, art nouveau usulü tarihi bir bina ve kahvenin İstanbul’daki merkezi konumunda. Firmamızın markalaşmasına öncülük eden ailenin tek çocuğu olan büyük büyük dedem İhsan Bey; cumhuriyetin ilanıyla Kurukahvecioğlu soyadını alarak yönetimi babaannem ve kız kardeşine bırakmış. Yani diğer geleneksel ve tarihi markaların aksine bizde sadece babadan oğla değil, kadınların da söz hakkı olduğunu ve yöneticilik yaptığını görebilirsiniz. ‘Halefleri’ derken kadınların da işin başına geçebildiğinin mesajını vermeye çalışıyoruz.“ Nesilden Nesile Tercih Ediliyor Hafızalarında yer edinen bir lezzete sahip olan kahvelerin, tarihi 1911 yılına dayanan ilk kahve kavurma makinelerinden bir tanesinde kavrulduğuna dikkat çeken Tapucu, “Türk kahvemiz yine tarihi taş değirmenlerde öğütülüyor. %100 arabica çekirdekleri kullanıyoruz. Piyasa genelinde bulunan Türk kahvelerine göre daha yumuşak içimli, açık renklidir. Ustalıkla ve çok dikkatle kavrulması, odun ateşinin verdiği hafif isli ve pekmezimsi tattan dolayı, müşterilerimiz bile nesilden nesle bizi tercih ediyor. Bazı eski müşterilerimizin dedesi de babası da bizden alışveriş yaparmış. Bu müdavimlerimizle aramızda olan bağ paha biçilemez ve çok özel. Terzi usulü çalışma şeklimizden dolayı dünyanın birçok yerinden getirdiğimiz kahve çekirdeklerini müşterimizin tat ve damak zevkine göre seçip isteğine ve tüketme şekline göre taze bir şekilde öğütüyoruz. Afrika’dan, Asya’dan, Orta ve Güney Amerika’dan getirttiğimiz her bir kahve çekirdeğinin kendine has kokusu, tadı ve özellikleri var” diyerek kahvelerinin özgünlüğünü buralardan aldığını belirtiyor. Aslı Tapucu, “Bazen ziyaretimize gelip kararsız kalan yeni müşterilere veya turistlere dükkân içinde bulunan müdavimlerimiz de tavsiye verir. Eğer sıra yoksa ve kalabalık değilse dükkân içinde hoşsohbetler döner. Bana işin inceliklerini öğreten babam ‘Bizi bilen bilir’ der hep. Kulaktan kulağa dolaşan tavsiyelerin büyük etkisi olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çarşıda esnaf da kahvesini bizden alır, kendi müşterilerini bize yönlendirir. Usta-çırak ilişkisine dayanan ve emek isteyen bir düzenimiz var. Yerel olmanın yenidünya düzeninde esas ve sürdürülebilir olduğunu düşünüyorum. O yüzden belli bir kapasitede üretim yaparak çalışmaya devam etmeyi temenni ediyorum” sözleri ile de değişen ve gelişen koşullara uyum sağlayabildiklerini ifade ediyor. Tapucu, “Ortak Bir Mirası Taçlandırmak İçin Çalışıyorum” Türk kahvesinin dünyadaki konumu ve geleceği için, “Aslında Türk kahvesi dediğimiz kahve, adını öğütme şeklinden alıyor. Tabii daha sonra bir seremoni kıvamında geçen sunumu ve ritüel gibi içilişi de buna ek oluyor. İklimimiz bu topraklarda kahve yetiştirmeye müsait değil ama teknoloji ve bilimle yeni girişimler olduğunu görüyoruz. Eskiden kahve sadece Osmanlı topraklarına bağlı olan Yemen’den geliyormuş fakat şimdi durum öyle değil” diyor ve ekliyor “Kahve petrolden sonra dünyanın en çok ticareti yapılan ürünü. Sektör her geçen gün gelişirken bir yandan da iklim değişikliğinin etkisiyle negatif anlamda etkileniyor. Zaten kahve üretimi ve işlenişi de iklim değişikliğine sebep olan unsurlardan bir tanesi olduğu için tüketicinin de bilinçli olması gerektiği bir zamandayız. Aksi halde hayatımızın önemli bir parçası haline gelmiş bu keyifli içeceği hayatımızdan çıkmak zorunda kalabiliriz.” Son olarak Aslı Tapucu, İhsan Kurukahvecioğlu’nun gelecek planlarından şöyle söz ediyor: “Butikliğimizi bozmadan sahip olduğumuz bu ortak kültürü bir sonraki kuşağa aktarmak en önemli hedefimiz. Handa yaptığımız atölyeler ve kahve etkinlikleriyle yaratıcılığımızı taze tutup farklı insanlarla etkileşim içerisinde olmaya çalışıyoruz ve gelişiyoruz. Ben yeni nesil esnaf olarak sosyal medya hesapları açıp internet satışımızı aktif hale getirdim. Türkiye’nin her şehrine ürünlerimizi yolluyoruz. Eminönü’ne yeni bir soluk ve nitelik kazandırarak kahvecilik konusunda dünyanın ilgisini çekecek işlere imza atmak, insanlara ilham olmak istiyorum. Kahve ve kafe kültürünün batıya yayıldığı bir noktadayız. Bu yüzden sahip olduğumuz bu değerin bilincindeyim ve bu tarihi zenginliği tekrar hatırlatmayı hedefliyorum. Ortak bir mirası taçlandırmak için çalışıyorum.” www.ihsankurukahvecioglu.com Tam 152 Yıllık Bir Aile Geleneği: İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri HMG Röportaj Aslı Tapucu Marka Varisi


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 11 Son dönemde gerçekleştirdikleri yenilikçi hizmetlerle sektöre yeni bir ivme kazandıran Token, yemek kartı hizmetlerine yeni bir soluk getiren TokenFlex ile de öne çıkmakta. Token Finansal Teknolojiler Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Sabri Şimşek, merak edilen soruları yanıtladı. Token Finansal Teknolojiler’den bahsedebilir misiniz? Token Finansal Teknolojiler’in temelleri Arçelik bünyesinde ödeme kaydedici cihaz çalışmaları ile atıldı. Bu çalışmalar bize finansal teknolojiler alanındaki dönüşümde önemli bir ayrıcalık sağladı. Uzun yıllar Arçelik bünyesinde yürüttüğümüz çalışmalarımızı 2020 yılından bu yana Token Finansal Teknolojiler A.Ş. ismi ile Koç Holding’e bağlı bir şirket olarak sürdürüyoruz. Token’ın teknoloji ve yazılım yetkinlikleri ile Beko’nun cihaz gücünü birleştirerek Koç Topluluğu şirketi olmanın beraberinde getirdiği güvence ile sektöre liderlik ediyoruz. Bugün 800 binden fazla ödeme kaydedici cihaz ile şu an yüzde 50’den fazla pazar payına sahibiz, günde yaklaşık 6 milyon işlemi yönetiyoruz. Öne çıkan çalışmalarınız neler? Android POS, yeni nesil pompa yazar kasa gibi cihazlarda da aynı şekilde öncü çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geliştirdiğimiz teknolojilerle işletmelerin süreçlerini iyileştirmeyi, dijital dünyaya daha pratik şekilde adapte olmalarına katkı sağlamayı, verimliliklerini arttırmayı ve karlı bir şekilde büyümelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz. Portföyümüze yeni ürün ve servisler ekleyerek faaliyet alanımızı genişletiyoruz. Online ödeme çözümleri, elektronik belge, işletmelere sunduğumuz dijitalleşme çözümleri ve kapalı devre ödeme çözümleri alanında girişimlerimiz bulunuyor. Yurt dışında Azerbaycan ve Romanya’da da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Özellikle Romanya’da Beko 400 TR Android POS cihazımızla pazar payı elde etmeyi hedefliyoruz. Beko 400 TR Android POS cihazınızın özelliklerini anlatabilir misiniz? Android POS cihazımız Beko 400 TR işletmelere daha az maliyetle daha verimli iş yönetme imkânı sunuyor. VUK 507 kapsamında geliştirilen Beko 400 TR satış, ödeme ve e-fatura işlemlerini tek bir cihazda birleştiriyor. Geçtiğimiz yıl ocak ayında Resmi Gazete’de yayımlanan, e-belge uygulamalarını yaygınlaştırmaya yönelik düzenleme kapsamına giren oteller, gayrimenkul şirketleri, kuyumcular gibi işletmelere ve e-fatura limitlerinin düşmesiyle birlikte e-fatura kullanma zorunluluğu olan işletmecilere büyük kolaylıklar sunuyor. Yaklaşık iki hafta süren e-faturaya geçişi aynı gün içinde gerçekleştirebilen cihaz, aynı zamanda mali mühür gerekmeden ücretsiz geçiş imkânı sağlıyor. Kullanım kolaylığı ve ergonomik yapısıyla da dikkat çeken, çift dokunmatik ekrana sahip olan cihazda müşteriler şifre girerken cihazın ekranını çevirmeye gerek kalmıyor. Wi-Fi ve dahili sim kart sayesinde ücretsiz 4G ile internete bağlanabiliyor, temassız ya da QR kod ile ödeme desteği de sunuyor. Beko 400 TR’yi sektördeki diğer cihazlardan ayıran özellikler nelerdir? Restoranlara nasıl bir kolaylık sağlıyor? Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından mobil satışlara yönelik hazırlanan Vergi Usul Kanunu’nun 507 No’lu “Güvenli Mobil Ödeme ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi” tebliği doğrultusunda üretilen Beko 400 TR ve içerisinde yer alan TokenX Platformu, sektörel ihtiyaçlara uygun olarak güncellenmeye devam ediyor. TokenX Platformu sayesinde 100 binden fazla ürünile tanımlanabiliyor ve gruplandırabiliyor. Restoranlarda ise masa ve alan düzeni tanımlanabiliyor, mobil cihazlardan alınan siparişler Beko 400 TR’den eş zamanlı yönetilebiliyor. Çek, sanal pos, yemek kartı gibi alternatif ödeme tiplerini de destekleyen cihazda, anlaşmalı yemek kartları arasında Token Finansal Teknolojiler’in dijital yemek kartı TokenFlex de bulunuyor. Bireysel ya da kurumsal müşterilerin e-posta adresine cihaz üzerinden e-fatura gönderebilen Beko 400 TR’nin tüm satış raporlarına ve e-belge detaylarına TokenX web paneli üzerinden ulaşılabiliyor. Kasa dışında da istenen yerde satış yapılabilme avantajı sağlayan cihaz ile uzun kasa kuyruklarının önüne geçiliyor. Yemek kartı sektörüne de hızlı bir giriş yaptınız. TokenFlex’in özellikleri nelerdir? Sektöre ne gibi yenilikler getirdi? 2021 yılı sonunda sektöre sunduğumuz TokenFlex’te Türkiye’nin 81 iline hızla yayılacak inovatif bir girişim vizyonuyla çalışmaya başlamıştık. Öyle de oldu. Ürünümüz yeni dünyanın beklentilerine uygun, tamamen dijital, akıllı telefona indirilebilecek bir uygulama aracılığıyla kolaylıkla kullanılabiliyor. Uygulama içerisindeki kameranın ödeme noktasındaki kare kodu okumasıyla ya da NFC özelliği sayesinde sadece cep telefonu POS cihazına yaklaştırılarak ödeme saniyeler içerisinde tamamlanıyor. Kullanım hızı ve kolaylığı dışında, yaygınlık da önem verdiğimiz bir konu. Üye iş yeri ağımızı hızla artırıyoruz, Nisan ayı itibarıyla Türkiye’de 20 binden fazla noktadayız. Ayrıca, kullanıcılarımız için ulusal ve lokal kampanyalar yaparak TokenFlex bakiyelerini daha verimli kullanmalarını sağlıyoruz. TokenFlex’e sadece bir yemek kartı çözümü olarak değil, ödeme sistemlerinde farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek esnek bir teknolojik altyapı olarak bakıyoruz. Plastik bir kart bulunmuyor, akıllı telefon üzerinden kullanılıyor. Bu şekilde pratik ve hızlı bir ödeme deneyimi sunuyor ve çevreye zarar vermiyor. İşletmeler, ürünü Beko markalı ÖKC POS cihazlarında kullanabildiği gibi, ayrı bir POS cihazına ihtiyaç duymadan, cep telefonlarına TokenFlex POS uygulaması indirerek de hemen kullanmaya başlayabiliyor. Bu da işletmelere ilk yatırım maliyeti açısından esneklik ve avantaj getiriyor. Ayrıca önümüzdeki günlerde lansmanını yapacağımız TokenFlex İş Ortağı Tedarik Platformu ile üye iş yerlerimiz ihtiyaç duydukları ürünleri platformumuz üzerinden TokenFlex bakiyelerini kullanarak avantajlı fiyatlarla ulaşabilecekler. Bu sayede üye iş yerlerimizin verimli yönetilmesine destek olacağımız için mutluyuz. www.tokeninc.com Token’dan Sektörde Fark Yaratan Çözümler HMG Röportaj Sabri Şimşek Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Direktörü BiSU HIZLI TESLİMAT KURUMSAL İHTİYAÇLARINIZ HER ZAMAN % İNDİRİMLE GELİYO! 20 @tektuslabisu Her gün 800 binden fazla ödeme kaydedici cihaz ile yaklaşık 6 milyon işlem. Dünyada 200’den fazla noktaya ulaşan züccaciye sektörü, 2022 yılında gerçekleştirdiği 6,5 milyar dolar ihracatla global sıralamada 10.’luktan 8.’liğe yükseldi. 2023 yılında 7 milyar dolar ihracat hedefleyen sektörün çatı derneği Züccaciyeciler Derneği (Zücder), 15-18 Mayıs tarihleri arasında Antalya Pine Beach Belek’de Rusya, ABD, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Katar, Polonya gibi 60 ülkeden 120 dev satın almacının katılımıyla 11. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici-Marka Buluşmalarını düzenliyor. Organizasyonla 2 milyar dolar iş hacminin gerçekleşmesi bekleniyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Zücder Başkanı Mesut Öksüz, “15-18 Mayıs tarihleri arasında Antalya Pine Beach Belek’te gerçekleştireceğimiz 11. Üretici-Marka Buluşmalarında da bu Suudi Arabistan’ın en büyük market zincirleri yine yerini alacak. 9 yıl önce ulusal boyutta başladığımız üretici marka görüşmelerimiz, bugün uluslararası boyutta yılda 2 kez düzenlediğimiz dev bir etkinliğe dönüştü. 11.’sini düzenlediğimiz zirvemiz için Rusya, Fransa, Brezilya, Fas, ABD, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Katar, Polonya gibi dünyanın dört bir yanındaki 60 ülkeden, en büyük toptancı, zincir market ve mağaza adına 90 yabancı, 30 Türk olmak üzere 120 satın almacıyı ağırlamayı planlıyoruz. 5 binin üzerinde görüşme gerçekleştirilecek. Bu firmalara baktığımız zaman 1 milyar dolar cirosu olan firmaların yanında dünyanın çeşitli yerinde yaklaşık 1000 mağazası dahi bulunan firmalar bulunuyor” dedi. İhracatta başarılı bir ivme yakaladıklarının altını çizen Öksüz, iç pazardaki satışlar hakkında da bilgi verdi, “İç pazara baktığımız zaman hareketli bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz. Düğün sezonunun başlıyor olmasının yanı sıra bayram ve züccaciye sektörünün bayramı olarak nitelendirilen Anneler Günü sektörümüzde bir hareketlilik yaratıyor. Özellikle bu sene bir anlamda airfryer furyası yaşanıyor. Yağ kullanmanıza gerek kalmadan ya da tariflerinize göre fırçayla çok az yağ sürerek kısa sürede sağlıklı kızartmalar hazırlayabilirsiniz. Yanmaz, yapışmaz özelliği sayesinde kolay temizlik imkanı sunuyor. Bu yüzden markalarımız düğün paketlerine ağırlık vermeye başlarken, birçok markamızın da artık tek bir ürün grubundan ziyade elektrikli küçük ev aletlerinden tencereye kadar bir evin ihtiyacı olacak her şeyi tüketicilerin beğenisine sunmaya başladılar” dedi. www.zucder.org.tr Züccaciye Sektörü İhracatta Hedef Büyüttü


12 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 Sudan İçeceğe 1984 yılında Türkiye’nin ilk ambalajlı suyu olarak başladığımız yolculuğa Pınar Su ve İçecek olarak devam ediyoruz. Güçlü marka imajımız ve tüketici odaklı pazarlama stratejilerimiz ile yıllar içinde edindiğimiz içecek şirketine dönüşme vizyonu çerçevesinde ticari unvanımızı da “Pınar Su ve İçecek” olarak değiştirdik. Bu süreçte ürün yelpazemizi genişletirken dünyadaki ve ülkemizdeki tüketici eğilimlerini ve teknolojiyi takip ederek Pınar Su ile birlikte maden suyu, limonata, vegan sertifikalı Pınar Frii ve Pınar Fonksiyonel ürünlerimizi de portföyümüze ekledik. Ambalajlı su ürünlerimizin dışında inovatif bakış açımız ve içecek şirketi olma vizyonuyla ürün geliştirme çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Durmadan geliştirme prensibiyle ürünlerimizi, ambalajlarımızı ve tesislerimizi sürekli yeniliyoruz. Bunun son örneği de henüz yeni pazara sunduğumuz Pınar Premium Pet oldu. Türkiye’nin ilk ambalajlı su üretim prosesini hayata geçiren firma olarak ev içi tüketim kanalı kadar ev dışı tüketim kanalı olarak Horeca da oldukça önem verdiğimiz bir satış kanalı. Dolayısıyla restoran, kafe ve otellerin ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünler geliştirme planımız çerçevesinde Pınar Premium Pet’i lanse ettik. Cam görünümü, sade ve şık tasarımı ile dikkat çeken bu yeni ürünümüz cam şişeye göre daha ekonomik olmasının yanı sıra tüketiciler için kullanım kolaylığı da sağlıyor. Sofralara şıklık katacak bu yeni ambalaj aynı zamanda Pınar’ın kaynağından gelen doğal kaynak suyu olduğunu da daha net ifade etmemizi sağladı. Tüketicilerimizin istek ve ihtiyaçlarını doğrultusunda üretimine başladığımız Pınar Premium Pet ile amacımız; hem yeni etiketimizle Pınar adının kelime anlamını müşterilerimize hatırlatmak hem de cam kadar elit bir görüntü sunan fakat daha ekonomik fiyata sahip yeni ürünümüzle Horeca pazarının da taleplerini karşılayabilmek. Pınar olarak Türkiye’nin farklı lokasyonlarda ambalajlı su ve içecek üretim tesislerimiz mevcut. Aydın-Bozdoğan’da yerleşim bölgelerinden yaklaşık 1.000 metre yükseklikte yer alan Pınar Su ve İçecek Madran Kaynağı, 7,45 pH değeri ile Türkiye’nin en kaliteli kaynakları arasında gösteriliyor. Sakarya-Hendek’te bulunan Gökçeağaç Kaynağı ise, el değmemiş yeşillikler içinde bir coğrafyada yer alıyor. 8,2 pH değeri ve ideal mineral içeriği ile kaliteli ve sağlıklı suyu tüketicilerle buluşturuyor. Son yatırımımız ise 2015 yılında faaliyet giren Endüstri 4.0 standartlarındaki Uludağ tesisimiz. Bursa-İnegöl sınırlarında, yerleşim bölgelerinden çok uzakta 1.600 metre yükseklikteki ormanlık dağların eteğinde kurulu kaynaktan edinilen 7,5 pH değerine sahip doğal kaynak suyu, nitelik ve lezzet açısından Türkiye’nin en kaliteli kaynaklarından biri olma özelliği taşıyor. Doğal kaynak suyu yanında, yeni ambalaj çalışmalarımız içecek tarafında Pınar Frii ve Pınar Fonksiyonel ürün grubundaki değişimlerle devam edecek. Horeca kanalında tüm ürünlerimizle müşterilerimizin ihtiyaçlarına uyan ve trendleri takip eden bir portföy hazırlıyoruz. Bu yıl içinde değişim sürecini tamamladığımız ambalajlarımızla ve yeni ürünlerimizle yaz başında tüketicilerimizle buluşmuş olacağız. www.pinarsu.com.tr 2014 yılında “Kolay kullan doğal beslen” felsefesiyle glutensiz dünyasına adım atan Naturelka, Aydın kestanesi unu ile başladığı yolda, bugün 25 ürüne ulaştı. Ticaret hayatına başladığı ilk yıllarda kestane unu, keçiboynuzu unu, nohut unu, çiğ karabuğday unu gibi glutensiz un seçeneklerini tüketiciye sunan ve bu ürünleri kullanım şekilleriyle birlikte tüketiciye anlatan sektördeki ilk firmalardan. Unların yanı sıra sebze ve meyve tozlarıyla, kullanım kolaylığı ile birlikte, tariflere renk ve aroma katılması sağlayan Naturelka, e-ticaret sitedeleri, zincir marketler, restaurant, fırın, pastane ve otellerle de çalışıyor. Araştırma ve yatırımlarını glutensiz karışımlara yönlendiren Naturelka, her evde bulunan malzeme eklentileriyle, 10-15 dk. hazırlanabilecek karışımları hem perakende hem de endüstriyel tüketicilerine ulaştırıyor. Vegan Tarhana, Çıtır Kaplama (pane harcı) Sade Kek Karışımı, Kakaolu ve Keçiboynuzlu Puding, Portakallı Bademli puding, Kestaneli Hurmalı Puding, Chi’kolita (dondurma, içecek ve çikolata karışımı) son 2 yıl içerisinde piyasaya çıkardığı ve yoğun ilgi gören glutensiz un karışımları ile tüketiciye glutensiz,rafine şekersiz ve katkısız pratik ürünler sunuyor. www.naturelkadukkan.com Glutensiz Karışımlarla Yola Devam Bu bir advertorial haberdir. Doğanın en sert minerallerinden birisi olan kuvarsı en gelişmiş Breton teknolojisiyle bir araya getirerek mutfak, banyo tezgahı, zemin ve duvar kaplamaları gibi alanlarda kullanılmak üzere estetik yüzeyler üreten Coante, bu yıl da Kuzey Amerika’nın sektördeki en önemli fuarı KBIS’te yerini aldı. Las Vegas’ta 31 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında 60. kez düzenlenen 2023 Mutfak ve Banyo Endüstrileri Fuarı’nda bu yıl 40.000’den fazla ziyaretçi ile rekor kırıldı. International Builders’ Show’a (IBS) da ev sahipliği yapan fuarda, 600’ü aşkın markanın ürünleri 394.930 metrekare alanda sergilendi. Teknolojiyi tasarımla birleştiren yeni nesil ürünlerle sektöründe öne geçen Coante, trend belirleyen Ultra serisinin yepyeni plakalarının lansmanını geçen yıl da olduğu gibi yine bu fuarda gerçekleştirdi. Ultra serisindeki yeni tasarımlarımızı yine ilk kez KBIS’te sergiledik Son birkaç yılda kuvars yüzeyler pazarının dünya çapında büyük bir hızla büyüyor olması nedeniyle yurt dışı fuarlara ayrı bir önem verdiklerini belirten Coante Genel Müdürü Kenan Erdem, “Artık estetik, kullanım kolaylığı, hijyen, sağlamlık ve tasarım farkları özellikleri ile öne çıkan kuvars yüzeyler, tüm dünyada giderek daha fazla talep görüyor. Coante Quartz Surfaces, kullandığı akılı robotik sistemlerle Türkiye’de yirmi yıllık geçmişi olan kuvars yüzeyler piyasasındaki alışılagelmiş ürün tarzını kısa bir süre içerisinde yeni nesil uzun damarlı ürünler ile değiştirdi. Fuarda lansmanını yaptığımız yeni tasarım ürünleriyle Ultra serisinin yeni desenleri, doğanın renkleri ve dokuları yanında estetik açıdan da Coante’nin en prestijli serisi olmayı kısa sürede başardı. KBIS, en son trendlerin, teknolojilerin ve tasarımların sergilendiği bir platform olduğu için yeni tasarımlarımızı ilk kez burada sergilemekten dolayı çok mutluyuz” dedi. www.coante.com ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde dört gün boyunca yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılanan 5. Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı Bakery Plus, katılımcılarına ihracat kapılarını sonuna kadar açtı. 10 bin metrekarelik alanda 94 katılımcı firmanın stant açtığı fuarı toplamda 25.326 kişi ziyaret etti. 4 yıl aradan sonra Ankara’da düzenlenen Bakery Plus kapsamında bu yıl ilk kez yapılan yurtdışı satın almacı çalışmaları sonucunda uluslararası ziyaretçi sayısında katılımcıları memnun eden bir artış sağlandı. “Uluslararası Ziyaretçi Sayımızda Başarılı Bir Artış Görüldü” Fuar boyunca sektörün lider firmalarının en yeni teknolojilerini sergilediğini vurgulayan Messe Stuttgart Ares Fuarcılık Genel Müdürü Ufuk Altıntop; “Stantlarda güncel teknolojiye sahip pasta, ekmek, çikolata, dondurma makine ve ekipmanları yer alırken canlı pişirimlerle de görsel şölen yaşatıldı. 4 yıl aradan sonra bu yıl başkentte Bakery Plus adıyla düzenlediğimiz fuarda katılımcı ve ziyaretçi sayımızı yükseltmek önümüze koyduğumuz hedeflerden biriydi. Bu hedefe ulaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Bizi daha da mutlu eden katılımcı firmalarımızın olumlu iş bağlantıları ile fuardan memnun ayrılıyor olmaları. Bu yıl uluslararası ziyaretçi sayımızda da başarılı bir artış görüldü. Bu durumun katılımcılarımızın ihracat hedefleri açısından oldukça olumlu fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. www.bakery-plus.com Bakery Plus’ta 26 Bine Yakın Ziyaretçi Şişecam, sürdürülebilir değer yaratma vizyonu “CareforNext” stratejisi doğrultusunda gezegenin ve toplumun değişen ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği ürünü, 110 Gr. Ultra Hafif Maden Suyu Şişesi ile IMSAD Geleceğe Yatırım Ödülleri Yarışması’nda Çevre kategorisinde üçüncülük ödülüne layık görüldü. Türkiye’nin en hafif maden suyu şişesi, özel tasarımıyla benzerlerine göre daha hafif ve çevre dostu olması özelliğiyle öne çıkıyor. Böylece üretiminde bir yandan harcanan enerji ve hammadde miktarından tasarruf edilirken bir yandan da üretim ve transfere bağlı karbon dioksit emisyonunda da azalma sağlanıyor. Özel tasarımıyla benzerlerine göre oldukça hafif olan çevre dostu 110 gram ağırlığında ultra hafif maden suyu şişesinin üretim sürecinde 130 gram ağırlığında standart bir maden suyu şişesine oranla karbon emisyonunda %19’luk bir düşüş sağlanıyor. Şişecam’ın Yenişehir Cam Ambalaj fabrikasında flint ve zümrüt yeşili renklerde üretilen ve Türkiye’de satışı başlayan maden suyu şişelerinin, bu yıl itibariyle uluslararası pazarda da satışa sunulması hedefleniyor. www.sisecam.com.tr En Hafif Maden Suyu Şişesine Ödül Yeni Tasarımlarıyla Göz Doldurdu Koral Kalpaklıoğlu Pınar Su ve İçecek Genel Müdürü


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 13 İspanya’da üretilen Veronique marka ortam kokuları yaklaşık 8 yıldır birçok lüks işletme ve evde kullanılıyor. Yaratıcısı Cem Temuroğlu’nun, bu süre zarfında binlerce işletme ve yirmi binden fazla kişiyle, farklı mecralarda iletişime geçerek edindiği bilgileri; sizin için hazırladığımız “ortam kokusu” röportajında paylaşıyoruz. Koku olgusu sosyal hayatın en önemli konu başlıklarından biri olarak gözümüze çarpiyor. Horeca sektörü de sosyal hayatın kilit sektörlerinden biri. Koku ve Horeca sektörü ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir mekânda öncelikle hissedilen ortamın kokusudur. Misafir önce evin kokusunu fark eder dersem sanırım yerinde bir söz olur. Kokular kişilerin ruh hallerine tesir ederler, duygusal bağları tetiklerler, kokunun geldiği kaynağa verdikleri değeri ve gösterdikleri ilgiyi artırırlar. Böylece, hoş bir ilk izlenim uyandırırlar ve ortama ambiyans katarak mekân estetiğini geliştirirler. Nihayetinde, misafirlerinize unutulmaz bir konukluk deneyimi yaşatmanıza yardımcı olurlar. Ürün ve hizmetlerin niteliklerine ilişkin kanaatlerimizi de etkileyerek satın alma davranışlarımızı, tüketim eğilimlerimizi belirlerler. Örneğin; bir otel odasındasınız ve girer girmez sinmiş sigara veya rutubet kokusu yerine, sizi çeken hoş bir koku ile karşılaştınız. Otelden henüz bir hizmet almamış olmanıza rağmen hatta odanız lüks olmasa bile, ortamın kokusu işletmeye bakış açınızı olumlu etkileyecektir ve belki de bazı ufak tefek aksaklıkları görmezden bile gelebilirsiniz. Bunun tam tersi de maalesef söz konusu. Mesela çok pahalı malzemelerle evinizi dekore ettirdiniz ve misafirlerinizi çağırdınız fakat bir gün öncesinden pişirdiğiniz yemek kokusu etrafa yoğun bir şekilde hâkim. Ne duvarınızda harikulade bir tablonun olması ne de içeride çalan harika müzik fayda etmez; misafirleriniz sinmiş yemek kokusundan daha çok ve tabii çabuk etkileneceklerdir. İmajımızın en önemli aksesuarıdır kokulu ürünler. Çekici olmaya çalışmak yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası, ortam kokuları da mekanlarda bu işlevin en önemli oyuncusudur. İşletmelerde misafir gelmeden önce ortamın kokulandırılması, bir karşılama ritüeli olmalıdır. Dolayısıyla “Güzel kokanın değeri artar” diyebilirim. İşletmeler koku seçerken aynı mekan için farklı koku çeşitlerini tercih edebilir mi? Günümüzde genel ortam kokusu kullanım alışkanlığı, ortama tek bir koku çeşidinin hâkim olması yönündedir. Ancak tespitim ve önerim, farklılığın monotonluğu kırıp ortama çeşit zenginliği katmasının hem siz hem de ziyaretçileriniz için çok daha hoş olacağıdır. Bu, yemekte de öyle değil midir? Yemek yaparken sadece soğan kokması yerine biber, sarımsak ve soğanın birlikte kokması yemeği daha çekici kılmaz mı? Ortam kokusunda da benzer durum söz konusudur. Misal, bir evin ve ofisin tamamen yeşil çay kokmasındansa, salondaki koku makinesinde yeşil çay esansı ve tuvaletteki çubuklu kokuda Marsilya sabunu kokusu tercih edilmesi çok daha etkileyicidir. Unutmayın burun yorulması nedeniyle belli bir süre sonra siz ve misafirleriniz aynı kokuyu zaten fark etmeyeceksiniz. Belli bir süre kokladıktan sonra aynı kokuyu almaya devam etmeyiz. Bu durumu muhakkak defalarca yaşayıp deneyimlemişsinizdir. Üstünüzdeki parfümü sizin dışınızda herkesin fark etme sebebi tam da budur. Aslında burnumuz sürekli koku alır fakat beynimiz eğer bir güvenlik sorunu yoksa kokuyu işlemeyi bırakır. Bu da bize “koku almıyormuşuz” gibi yansır. Dolayısıyla belli bir zaman sonra burnumuzun aldığı kokuyu hissetmemeye başlarız. Buna “burun yorulması” deniyor. Bu durum, bakış açısına göre iyi veya kötü diye nitelendirilebilir çünkü beğenmediğimiz kötü kokuları alamamamız gibi sevdiğimiz güzel kokular için de maalesef aynısı geçerli. Dolayısıyla mekânlarınızı daha çekici kılabilmeniz için şiddetle tavsiyemiz, tek bir çeşit koku yerine sevdiğiniz farklı çeşitleri birlikte kullanarak ambiyansa zenginlik katmanızdır. Tabii alanın büyüklüğü de önemli çünkü küçük bir odaya birden fazla ürün koymak gereksiz olacaktır. Bu durumda yukarıda yazdığımız gibi işletmenin farklı alanlarında değişik koku çeşitleri tercih edebilirsiniz. Oda gibi bölümleri olmayan, düz duvarsız bir yerde farklı koku çeşitler kullanmanız için alanın çok büyük olması gerekli, örneğin otel lobisi gibi. Birden fazla koku makinesi kullanıyorsa, koku çeşitleri birbirlerinden farklı olsun ki daha etkileyici bir ortam yaratılsın. Aklınıza hemen şu soru gelebilir; kokular havada karışmayacak mı? Hayır, havada karışmazlar. Farklı çeşitleri kullanırken kapıda yani hava sirkülasyonunun daha fazla olduğu yerde hafif olanı kullanmayın, hava akımı nedeniyle etkisi daha az hissedilecektir. Elinizde iki makine olduğunu varsayalım, esans çeşitleriniz de mango ve yeşil çay olsun. Mangoyu kapıya daha yakın olan makineye, daha hafif olduğu için yeşil çayı ise içeridekine koymanız daha verimli kokulandırma yapmanızı sağlayacaktır. Makineler birbirlerine olabildiğince uzak dursunlar, böylece daha geniş alanı kokulandırabilirsiniz. www.clubveronique.com Sektörün En Etkili Aksesuarı: HMG Röportaj Cem Temuroğlu Genel Müdür Tickle Studio is an İstanbul based independent design studio specialised for your branding, packaging and graphic design needs. OUR SERVICES CONTACT Logo Design Brand Identity Design Editorial Design Packaging Design Art Direction Digital Design [email protected] +90 538 978 0178 m @tickle.studio ticklestudio.com WORKS Koku Son buluşmada 151 ülkeden, 42.223 satın almacı ile 1.149 katılımcı markayı bir araya getiren ve 1 milyar doları aşan iş hacmi yaratan Zuchex, gösterdiği başarıyı 2023 yılında da tekrarlayamaya hazırlanıyor. Dünya ev ve mutfak eşyaları endüstrisinin en özel koleksiyonlarını, inovatif yeniliklerini ve güncel trendlerini vitrine çıkaracak olan fuar, 14-17 Eylül tarihlerinde, Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleşecek. Tarsus Fuarcılık tarafından T.C. Ticaret Bakanlığı, İMMİB (İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri), Zücder (Züccaciyeciler Derneği) ve KOSGEB destekleriyle bu yıl 33.’sü yapılacak Zuchex’e, yurt içi ve yurt dışından 1.200’ün üzerinde marka katılacak. Dünyanın dört bir tarafından, çoğunluğu satın almacı 45 bin profesyonelin ziyaret etmesi beklenen fuar, toplam 100 bin metrekare alanda gerçekleşecek. “Alanında dünyanın en büyük ikinci uluslalarası ticaret fuarı olan Zuchex’in Eylül ayındaki 33. buluşmasına, aralarında perakende devlerinin de olduğu 10 bin kadar yurt dışı satın almacının gelmesini öngörüyoruz” diyen Tarsus Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, Türkiye Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü’nün bu yılki 7 milyar dolarlık ihracat hedefine, Zuchex ile doğrudan ticaret katkısı sağlayacaklarını açıkladı. Dünya ev ve mutfak eşyaları endüstrisinin tüm paydaşlarının yine Zuchex’te bir araya geleceğini vurgulayan Aytemur, “Fuarımıza katılacak 1.200’den fazla markayı, profesyonel satın alma heyetleri, zincir mağazalar, e-ticaret firmaları, bağımsız perakendeciler, toptancı ve perakendeci kuruluşlar, bayi ve distribütörler, Horeca, catering ve organizasyon şirketleri, kurumsal hediyelik eşya firmaları, tasarımcılar ve uluslararası ticaret firmaları ile buluşturacağız” dedi. www.zuchex.com Uluslararası Zuchex, “İlk Gören Sen Ol” Mottosuyla 33. Kez Kapılarını Açacak


yönlü formda kendilerini geliştirmeye; sunumdan servise, fine dining konseptinden yerel lezzetlere kadar birçok alanda multidisipliner bir anlayışla çalışmaya alıştırmalıdır. Bunun yolu da bahsi geçen alanlarda alınacak eğitimler ve uygulanacak workshop çalışmalarıyla bilgilerini pekiştirmekten geçmektedir. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı? Sektörümüzün bazı olmazsa olmazlarından bahsetmek isterim. Sektörümüzde nitelikli gıdayı lezzetli bir forma sokarak tüketici kitleye ulaştırmak ne kadar önemliyse, hız da bir o kadar önemli hale gelmiştir. Elbette ki modern zamanların aceleci tavrı, yemek sektörüne ve işletmelerin tercihlerine de yansımaktadır. Çoğu işletme, tercihini uzun uğraş gerektiren menülerden, çabuk pişirilen, hızlı tüketilen ve besin değeri çok da yüksek olmayan menülere kaydırabiliyor. Kısa vadede bu bir kazanç ve müşteri portföyü zenginliği getirse de uzun vadede lezzet ve emek elbette ki ön plana çıkıyor. Bu sebeple müşterilerin damak zenginliğine hitap eden, sıra dışı lezzetler üretme noktasında biraz daha inisiyatif alınması gerekiyor diye düşünüyorum. 14 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 Çekirdekten Yetişti, Farklı Konseptleri Birleştirdi: Şef Şevket Cihan Anadolu’nun yemek kültürünü, yörelerden topladığı lezzet reçeteleriyle birleştiren Şef Şevket Cihan; sürdürülebilir, kapsayıcı ve sıra dışı tatlar yaratma noktasında iddialı. Röportaja başlamadan önce sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kimdir Şevket Cihan? Mutfak ile tanışmanız ve şefliğe uzanan yolculuğunuz nasıl başladı? Aile mutfağımızda çocukluğumdan bu yana hep var oldum. Lezzet kavramıyla yetişme şansını yakaladım. Ailemin profesyonel mutfaktaki üçüncü nesil temsilcisi olarak, küçük yaşlardan bu yana mutfakla iç içe olmanın artısıyla işimi yaptım. İlk profesyonel iş deneyimimi, aile işletmemizde kazandım. Müşteri memnuniyetini önceliğine alan bir aile işletmesine sahiptik. Mutfak alanında aldığım eğitimin de gelişimime büyük katkısı olmuştur. Novi Pazar Üniversitesinde Gastronomi bölümünü bitirdim. Fine dining, yerel mutfaklar, mutfak sanatları gibi alanlarda uzmanlık kazandıktan sonra, mutfak teknolojileri ve yemek sanatına eğildim. Bu eğitimler mutfak konusunda büyük yol almamı sağladı. Osmanlı saray mutfağı ve Türk mutfağında ihtisasımı yaptım, ancak zaman içerisinde farklı birçok dünya mutfağını deneyimleme şansı buldum. Uzun yıllar Suudi Arabistan’da çalıştım ve Türk lezzetlerini kendi yorumumla farklı kıtada benimsetme şansı buldum. Akabinde Türkiye’ye dönmeye karar verdim. The St. Regis Istanbul ile çok güzel ve özel bir yolculuğa çıktık. İstanbul’da Michelin Guide Selection’a giren 38 restorandan biri, St. Regis Brasserie oldu. Konuyla ilgili duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz? Türkiye’deki aşçılık ve Michelin sistemi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Bu başarı, hepimizin gurur duyduğu, göğsümüzü kabartan bir başarı oldu. Bundan dolayı mutluyuz. Mutfaktan yolu geçen herkes gibi, iletişim ve iş birliğinin başarının kilit noktalarından olduğunu kabul etmek gerektiğini düşünüyorum. Harika bir ekibim var ve klişelerin dışına birlikte çıkıyoruz. Yaptığımız işe güvendik ve ekibimizin sahip olduğu dinamizmi her daim işimize yansıtmaya çalıştık. Modern zamanların beklentilerine sunumlarımızda yer verdik. Geleneksel tatlardan kopmayışımız, başarımıza güzel bir altyapı oluşturdu. Sıra dışı tatlar arayan misafirlerimiz, kendimizi geliştirmemizin de önünü açtı. Ayrıca seçici kitlemizin profesyonel oluşu da bizi gastronomi anlamında kendimizi öne çıkarmaya itti. Michelin Guide’da yer almak, bizler için uluslararası bir prestij ödülü oldu. Listede yer alan tüm şeflerimiz, kendilerini mutfak, sunum, lezzet gibi alanlarda kanıtlamış insanlardan oluşuyor. Bu anlamda tarafsız bir seçim yapıldığını biliyoruz ve teşekkürlerimizi iletiyoruz. Menülerinizde olmazsa olmaz dediğiniz unsurları okuyucularımızla paylaşabilir misiniz? İyi yemek, lezzetiyle belli olur. Menülere biz şeflerin atacağı imza bu anlamda önemlidir. Beni öne çıkaran ögeler taze baharatlar, tabak bütünlüğü ve tamamlayıcı ürünlerin öne çıkmadığı menülerdir. Coğrafyamız taze baharatlar ve mevsim ürünleri yönünden tahmin edemeyeceğiniz kadar zengin. Bu zenginlik bize sunulmuşsa, bunu tabaklarımıza da yansıtmamız doğrudur. Tabağın bütünlüğü ve görsel, onun kimliğini ortaya çıkaran etkenlerdendir. Bu sebeple her tabağın bir ismi olmalıdır ki ruhu ortaya çıksın. Menülerimde, mevsim sebzelerine hak ettiği değeri vermeye çalışırım. Çocukluğumdan beri içerisinde olduğum “mutfak” tanımım vardır benim. Mutfak, farklı tatların, eski mutfak sırlarıyla ve inovatif pişirme yöntemleriyle bir potada eriyebildiği bir yerdir. Yani aslında menülerimin olmazsa olmazı, ilhamını geleneksel ve deneyimlenmiş lezzet sırlarından alarak üretilmiş yeni tatlardır diyebilirim. Profesyonel mutfaklar için reçete hazırlarken nelere dikkat etmeli? Paylaşabileceğiniz tüyolar veya teknikler var mıdır? Mutfakta çalıştığım süre boyunca her zaman iyi malzeme kullanmaya odaklandım. İyi yemek, iyi malzemeyle mümkündür ve mevsiminde ürünler ile hazırlanır. Doğru pişirme yönteminin kullanıldığı etap ise o yemeğin hakkını teslim ettiğiniz etaptır. Elinizde taze baharatlar, envaî tür mevsim sebzeleri ve kaliteli ürünler mevcutken, bu avantajları uygun pişirme yöntemiyle bir şahesere dönüştürmek sizin inisiyatifinizde oluyor. Pişirme ve sunum tekniklerini doğru uygulamak, sizin imzanızı taşıyan bir mutfak yaratmanın en önemli basamaklarından. Yerellik de bu anlamda büyük bir nimet. Yerel lezzetlerle beslenmiş, ancak vazgeçilemeyen geleneksel bir tutku haline gelmiş lezzetleri harmanlayabildiğinizde unutulmaz tabaklar yaratabiliyorsunuz. Lezzette sürdürülebilir olmayı önemsiyorum. Akılda kalan ve sürdürülebilir lezzetler üretmek için ise, Ar-Ge birimimizden ilham alıyorum. Bu meslekte söz sahibi olmak isteyen genç şef adaylarına ne tavsiye edersiniz? Özellikle Horeca sektöründe çalışmayı düşünen şef ve genç şef adayları için tavsiyelerinizi alabilir miyiz? Şef adaylarımız, yeni lezzetlerin mimarları olarak kabul görecek. Bu da, yeniyi uygulama konusunda cesur olmaları gerektiği anlamına geliyor. Birinci basamak, kendi coğrafyamızın ve mutfağımızın tanınmasıdır. Kültürel analiz olmadan iyi bir mutfak tasarlanamaz. Araştırmalar ve okumalar yapmalarını tavsiye ediyorum. Kendi coğrafyalarını tanımakla işe başlamalı, ancak algılarını da dış dünyaya karşı açık tutmalılar. Dünya değişiyor ve gastronomi bu dönüşüme ayak uyduruyor. Mutfaklar, bu yeniliğin parçası. O yüzden şef adaylarına ve gastronomi öğrencilerine şunu tavsiye ediyorum; yurt dışında neler oluyor? Yabancı şefler neler yapıyor? Metotları kendi yorumlarıyla mutfağımıza kazandırmaları doğru olur. Horeca sektöründe istihdam edilecek genç arkadaşlarımız da, çok HMG Röportaj Şevket Cihan Şef 24-25 Mart 2023 tarihlerinde sektörün önde gelen şirketlerinin katılımı ile gerçekleşen ‘AI (Tomorrow Summit) 2023’ sona erdi. Günümüzün ileri teknolojileri arasında yer alan yapay zekâya dair tüm gelişmelerin ele alındığı zirvede, Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, “Sektörüne Yön Verenler” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer alarak, Bonna’nın yapay zekâ ile ürettiği ve Ocak 2023’te satışa çıkan koleksiyonu Futura hakkında bilgiler verdi. Futura, Porselen Sektöründe Yapay Zekâ Teknolojisini Kullanılması Bakımından Türkiye’de Bir İlk Horeca sektörünün öncülerinden olarak her zaman için yeni fikirlerle birlikte en iyi hammaddeleri ve en yeni üretim teknolojilerini kullanarak sektörün ilerlemesine katkıda bulunmak isteyen bir marka olduklarını ifade eden Erbil Aşkan, “Yirmi birinci yüzyılın başlarından itibaren toplumun her kesiminden insanların günlük yaşamına dahil olan yapay zekâ sistemleri, bugün neredeyse hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bonna olarak önümüzdeki süreçte tüm dünyayı giderek artan bir şekilde etkisi altına alan, çok yönlü teknoloji ‘Yapay Zekânın’, porselen sektörü dahil çok daha fazla alanda kullanılarak, her iş kolu, her işletme ve her sektör için büyük avantajlar yaratacağına inanıyoruz. Bu sebeple biz de bir süredir tüm dünyayı etkisi altına alan yapay zekâ alanında yaptığımız çalışmalara hız kazandırdık. Bu yıl içinde yapay zekâ teknolojisi kullanarak tasarladığımız koleksiyonumuz Futura’yı kullanıcılarımızla buluşturduk. Futura, porselen sektöründe yapay zekâ teknolojisini kullanılması bakımından bir ilk. Bu yüzden bizim çok kıymetli. Bir süredir pek çok sektörde kullanılmaya başlanan bu ileri teknolojiyi sektörümüzde ilk deneyen olmak ve daha önce denenmemişi hayata geçirmek bizim için büyük gurur” diye konuştu. Yapay Zekânın Hayran Bırakan Etkisi ile Tanışın! Tüm dünyayı etkisi altına alan yapay zekâyı, porselen sektöründe ilk uygulayan marka olan Bonna, teknolojiyi doğru ve etkin kullanmanın kurumlar arasında farklılık yaratan etmenlerin başında geldiği bilinci ile hareket ediyor. Pek çok sektörde bir süredir kullanılmaya başlanan AI teknolojisini porselene yansıtan marka, yapay zekânın sanatsal çizgileriyle karşımıza çıktığı Futura Koleksiyonu ile sanatın ve bilişsel gücün ikonik etkilerini masalara taşıyor. Doğal tonlardan ve bilimin büyüleyici enerjisinden alınan ilhamla tasarlanan Futura’nın desenleri ve renkleri, serideki tabakların berrak yüzeyiyle bir araya geliyor. Zamanın çarkları dönmeye devam ederken Futura ile siz de yapay zekânın hayran bırakan etkisine kapılacaksınız. www.bonna.com.tr AI Teknolojisi Porselen ile Buluştu!


Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 15 28 Ağustos 1991 tarihinde Antalya’da doğan Esra Kılınç, ortaokul ve lise öğrenimini İzmir Özel Türk Koleji’nde tamamladı. Akdeniz Üniversitesi İşletme mezunudur. Kendi alanında çalışmayı tercih etmeyip, sanatın farklı dallarına yönelmiştir. Kara kalem çizim, epoksi reçine ile akrilik çalışmalarından sonra, okul yıllarından beri ilgili olduğu seramik sanatını hayata geçirmek için farklı atölyelerde eğitim almaya başladı. 2022 yılında Spes Atelier stüdyosunu Antalya’da açtı. Atölye ve mağaza konseptini birleştirdiği bu mekanda, özel el yapımı stoneware sofra ürünleri üretmekte ve çok yönlü sanat çalışmalarına devam etmektedir. Stoneware çamuru piştikten sonra taşa benzeyen bir yapıya sahiptir. Yüksek derecede piştiği için seramikten ayrılır; taş kıvamı alıp sertleştiği için opaklığı ve dayanıklılığı sayesinde de porselenden farklı bir üründür. Bulaşık makinesinde yıkanabilir, ısıya dayanıklıdır, mikrodalgalarda kullanılabilmektedir. Ev dekorasyon ürünleri, sofra takımları, yemek tabakları, kahve fincanları, kupalar, kaseler ve daha birçok ürün gruplarıyla seçkin renkler ve formdaki ürünlerilerini özel sipariş ile çalışmaya devam etmektedir. Stoneware sofralara rustik ve dekoratif görünüm sağlamaktadır. Bu sayede mekanların konseptlerine uyum sağlar ve şıklıklarıyla bütünlük kazandırır. Spes Atelier , mekan , konsept , ürün bütünlüğünü Horeca sektöründe yeni ürünleriyle sürdürmeyi hedeflemektedir. FSUMMIT 2023 fuarında da Horeca sektörü firmalarının yanında yerini almıştır. Marka ismini Roma mitolojisinde umut tanrıçası olan Spes tanrıçasından almıştır. Mitolojiye göre bilinen son tanrıçadır. Hazırlanan tüm ürünler el yapımıdır. Doğanın en saf hali olan çamur her seferinde en güzeli olması umuduyla şekillendirilir ve farklı işlemlerden geçirilir. Yüksek derecelerde pişirildikten sonra her fırın açılışında ürünlerin son hali yeni heyecanlarla beklenir. Bu yüzden ürünler umudun çamurla şekil bulmuş halidir. www.spesatelier.com Umudun Çamurla Şekil Bulmuş Hali Satelfler Bitkisel bazlı bir mutfağı olan Lokal Plants, temiz tarım yapan küçük üretici ile sağlığına değer veren, damak lezzeti gelişmiş tüketiciler arasında köprü olma misyonu ile kurulan bir marka. Gıda güvenliğinin önemi ve yediklerimizin hayat kalitesini doğrudan etkilediği gerçeği, artık birçok insanın farkında olduğu ve üstünde durduğu bir konu. Lokal Plants, lezzetten ödün vermeden müşterilerine en temiz ve az müdahale edilmiş ürünleri sunmayı vaat ediyor. Öne çıkan önemli kategorilerden biri ise, şifa vermeye yönelik ürünleri içeren “Eczane” bölümüdür. Örneğin organik elma sirkesinde sarımsak, zencefil, zerdeçal, karabiber, biberiye, kekik ve limonun 2 ay bekletilmesi ile elde edilen Fire Cider isimli ürün, doğal antibiyotik niyetine her gün düzenli olarak tüketildiği takdirde, soğuk kış aylarında hastalıktan koruyor; daha ılıman havalarda mide ve bağırsak sağlığına yarıyor, yemeğinizde tükettiğiniz proteinin vücuda olan faydasını arttırıyor. Yine aynı kategoride bağışıklığı destekleyen, boğaz enfeksiyonlarına iyi gelen, burun tıkanıklıklarını açmaya yarayan ürünler mevcut. Fonksiyonel tıp doktoru tarafından reçetesi yazılan anti-enflamatuar shot ise vücutta enflamasyonun yerleşmesine doğal yoldan mani olarak sizi her türlü hastalığın baş sebebi olan bu yangıdan koruyor. Lokal Plants menüsünde ayrıca raf ömrü çok uzun olan badem, fındık, ceviz, kaju ve kabak çekirdeği içi ile yapılan ve tamamen katkısız bir kuruyemiş ezmesi, işlenmemiş tamamen ham ballar, markaya özel bir karışım olan elle erken hasat soğuk sıkım zeytinyağı gibi çok farklı ürünler de var. www.lokalplants.com Doğallık ve Lezzet Aynı Ürünlerde Buluşuyor Yaşam alanlarına sunduğu çözümlerle sektörde fark yaratan Günsan Elektrik, 2023’ün iç tasarım trendlerine; ilhamını doğanın gerçek malzemelerinden alan Radius Elements, hayal gücünün sonsuzluğundan beslenen Radius Design, sadeliğin en şık hali Visage tasarımıyla katkı sunuyor. Nötr Renkler, Pozitifliği ve İyimserliği Yansıtıyor Son yıllarda çok sevilen sert gri tonlar yerini daha yumuşak tonlara bırakıyor. Çok yönlü ve rahatlatıcı renklere yatırım yapmak dekorasyonda pratiklik kazandırıyor. Nötr renkler, yaşam alanlarında odaları sıcaklık ve esenlik duygusuyla sararak, pozitifliği ve iyimserliği yansıtıyor. Doğal Taş Daha Cesur ve Daha Baskın Olacak İç mekan tahminlerinde, doğal taşın daha cesur ve daha baskın bir şekilde kullanılacağı öngörülüyor. Söz konusu görünümlerle evin her yerinde dokunulabilir yüzeyler ve görsel ilgi yaratılıyor. Eğlenceli Tonların Popülaritesi Yükselecek 2023’te renk kartelasının daha sıcak olan tarafına yaslanan cesur, eğlenceli tonların popülaritesinin hızla yükseleceği tahmin ediliyor. Tamamen kendilerine özgü kişisel bir alan yaratmak isteyenlerin farklı renk hikâyelerini karıştırması mümkün. www.gunsanelectric.com Tasarımlarda Doğal ve Abartısız Bir Zarafet Tüketicilerini her zaman yüksek çeşitlilikte ve kalitede lezzetli kahve karışımları ile buluşturma önceliğiyle hareket eden Nespresso, geniş bir yelpazede sunduğu ürün koleksiyonuna Filter Style kahvelerini ekledi. Nespresso severlere filtre kahve stilinde yepyeni bir sabah lezzeti sunarak farklı bir kahve deneyimi yaşatmak isteyen marka, bu alanda bir ilki gerçekleştirerek Filter Style Mild ve Filter Style Intense kahvelerini beğeniye sundu. Nespresso, filtre kahvenin, birçok kahvesever ve Nespresso tüketicisi için önemli bir demleme tekniği olduğundan yola çıkarak, yenilikçi ve özgün bir teknolojiyle ilk defa üretilmiş bir kahve seçkisi olan Filter Style kahvelerini yarattı. İçeriğinden ambalajına yepyeni bir deneyimin kapılarını aralayan Filter Style kahveler için demleme yöntemi, diğer Nespresso kahvelerinden farklı olsa da Nespresso tüketicilerinin kolaylıkla kullanabileceği pratik bir mekanizma olarak geliştirdi. Yeni Filter Style kahveler, hafif ve daha yoğun olmak üzere iki farklı tat seçeneği sunuyor. Filter Style Mild, çiçeksi ve maltımsı notalarla dengelenmiş hafif yoğunluklu bir kahve iken; Filter Style Intense, tütsülenmiş ve topraksı notalarıyla ortaya çıkan yoğun bir karaktere ve aromatiklere sahip yüksek yoğunluklu bir karışımdan oluşuyor. Barista Creations serisine eklenen her iki kahve de 150 ml’lik, pratik ve pürüzsüz bir uzun içimli fincan deneyimi yaşatıyor. www.nespresso.com.tr Yenilikçi Bir Yaklaşım: Filter Style Coffee


16 Horeca Mailing Gazete / Nisan-Mayıs 2023 Adil, sürdürülebilir ve lokal ürünleri ve üreticilerini bir araya getirme misyonunu üstlenmiş Local Makers markası; deprem bölgesindeki lokal üreticilerin üretim, satış, dağıtım aşamalarında yaşadığı tüm insani ve ekonomik engeller için harekete geçti. 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve 10 ilde yıkıcı etkileri olan deprem felaketinin ardından bölgedeki lokal üreticilerin üzerindeki ekonomik yükü hafifletmek için girişimlerde bulunan marka, ilk olarak 16.02.2023 tarihinde başlatılan destek çağrısı ile deprem bölgelerindeki lokal ve butik üreticilerle ilgili bilgileri toplamaya başladı. Çağrı elden ele dolaştı ve bölgedeki yerel üreticiler, onların yakınları, alışveriş yaptıkları üreticilerin bilgilerini içeren yüzlerce mesaj alındı. Bu destek çağrısı ile temellerini attılan dayanışma ağının bir “alışveriş platformu” olmanın ötesinde bölgedeki üreticilerin ihtiyaçlarına dair bilgi toplanması hedefleniyor. Bölgede ekonomik faaliyetlerine devam edebilen üreticilerin yanı sıra evi, iş yeri, deposu yıkılmış ağır bir bilanço ile karşı karşıya olan üreticilerin de mevcut olduğu tespit edildi. Çağrının ardından başvuru formunu dolduran üreticiler ve Local Makers ekibinin bölgedeki üreticilerin bilgilerini derlemesi ile bir dizin oluşturuldu. Bölgedeki üreticilere yardım etmek isteyen herkesin faydalanabileceği açık kaynaklı bir web sitesi tasarlandı. dayanisma.localmakers.com.tr’den deprem bölgesinde yer alan üreticilerin kategori bazlı detaylarına online satış kanallarına ve sosyal medya iletişim bilgilerine ulaşabilmekte. Manuel toplanılan bilgiler ile ilk fazı yayına alınan dayanışma ağı, gelinen noktada yerel üreticilerin kendilerinin sistem girişi yapabilmelerine imkan sağlıyor. dayanisma.localmakers.com.tr listelerinde bilgileri yer almayan deprem bölgesindeki bir üretici ya da yakınıysanız; “İşletme Ekleyin” sayfasındaki başvuru formundan sistem kayıt oluşturulabilıyor. Kayıt aşamasında ve sonrasında karşılaşabileceğiniz her türlü sorun için iletişim kısmından ekibe ulaşılabilmekte. dayanisma.localmakers.com.tr Depremin Yaralarını Sarmak İçin Bizim Toptan, karbon kullanımını azaltmak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için temiz enerji yatırımları kapsamında Gebze mağazasında güneş enerjisi sistemini devreye alıyor. Mağazanın çatısına kurulan sistemin devreye girmesiyle elde edilecek 264 kWp kurulu güçle mağazadaki elektrik tüketiminin %107’si, yani mağazanın elektrik ihtiyacının tamamından fazlası güneş enerjisinden karşılanacak. Yapılan bu yatırım ile Bizim Toptan’ın yıllık 141 ton karbon emisyon azaltımı hedefleniyor. Bu rakam yaklaşık 6 bin 300 adet ağacın bir yılda temizleyebildiği sera gazı miktarına denk geliyor. Hüseyin Balcı: Temiz Enerji Yatırımlarına Odaklanıyoruz Bizim Toptan CEO’su Hüseyin Balcı, sektörün öncü şirketlerinden biri olarak, tüm paydaşları için sürdürülebilir değer oluşturmayı önemli bir sorumluluk olarak gördüklerini söyledi. 2022’nin başarılı ve stratejik hedefleri yolunda ilerledikleri bir yıl olduğunu kaydeden Balcı, “Operasyonlarımızı genişletirken dünyamıza, tüm canlılara ve gelecek nesillere karşı sorumluluklarımız olduğuna inanıyoruz, bu amaçla da alanında öncü bir şirket olarak, enerji verimliliğini artıran teknolojilere ve yenilenebilir enerji yatırımlarına odaklanıyoruz. İklim teknolojilerini geliştirmek ve uygulamak, dünyanın net sıfır gündemi için kritik öneme sahip. Dünyada elektriğin yarısından fazlası halen fosil kaynaklardan karşılanıyor. Sürdürülebilir bir dünya ise yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payını artırmakla, enerjiyi verimli kullanmakla mümkün. Gebze mağazamızda devreye alınacak yenilenebilir enerji sistemi ile ihtiyaç duyulan enerjinin tamamı güneşten temin edilerek bu konuda örnek teşkil edecek. Bundan sonra da bu konudaki yatırımlarımızı sürdürerek bağlı bulunduğumuz Yıldız Holding’in 2050 yılı ‘net sıfır’ hedefine de katkılar sağlayacağız” dedi. www.bizimtoptan.com.tr Yenilenebilir Enerji Yatırımı Emaye nostaljisini yeniden mutfaklara taşıyan Taşev, Damas serisi ile tencereden bardağa şekerlikten çaydanlığa kadar 12 mutfak ürününü satışa sundu. Emayenin sağlıklı yapısını en modern haliyle sunumlara yansıtan Taşev, Damas serisi ile tüm pişirme ve servis ihtiyaçlarına eşlik ediyor. Yüzde yüz yerli mutfak ürünleri üreten Taşev, en sağlıklı ve geleneksel ürünleri yeniden kullanıcılarıyla buluşturuyor. Geleneksel emaye kültürünü yeniden mutfaklara modernize eden Taşev, Damas serisini kullanıcılarının deneyimine sundu. Tüm pişirme ve servis ihtiyaçlarınızı tek seride bulunduran Taşev, Damas serisi ile mutfaklara yeni bir soluk getiriyor. Mutfağınızın en göz alıcı ürünlerini oluşturan Damas serisi, emaye tutkunlarının vazgeçilmez tercihi oluyor. www.tasevim.com.tr Emaye Tutkunları İçin Damas Serisi


Click to View FlipBook Version