The words you are searching are inside this book. To get more targeted content, please make full-text search by clicking here.

Horeca sektörü en etkili iletişim araçları

Discover the best professional documents and content resources in AnyFlip Document Base.
Search
Published by Horeca Mailing Gazete, 2023-09-29 08:26:48

Horeca Mailing Gazete Ağustos - Eylül

Horeca sektörü en etkili iletişim araçları

Vegan peynirlerin yanı sıra İthal peynir çeşitleri ile de dikkat çekiyor. Sektörel Haber ve Ticari İletişim Gazetesi www.horecamailing.com Sayı / Issue 10 Ağustos-Eylül / August-September 2023 5 “Attentiv, tam olarak lezzet ve içim kalitesi üzerine donatılmış bir makine. Dokunmatik ekranı sayesinde tek dokunuşla kahve yapabilen hem sıcak hem de soğuk kahveyi tek makinede yapabilecek yetenekte tasarlandı.” Kahveye Profesyonel Dokunuş 3 MUTFAK Türkiye Horeca Pazarına Yön Vermeye Geliyoruz HİJYEN “Horeca kanalı için hızlı-pratik kullanacakları, yüksek aromaya sahip sertifikalı ürünler üretiyoruz.“ Kuru Meyve, Hızlı Büyüyen Bir Pazar GIDA “Michelin Rehberi; İstanbul, İzmir, Bodrum 2024’ün tüm seçkisi, 9 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’da düzenlenecek olan Michelin Rehberi Seremonisi sırasında açıklanacak.” REHBER İzmir ve Bodrum Ekleniyor 12 9 14 Kahve Deneyimini Kesintisiz Sürdürüyoruz GIDA Sofralara İmparatorluk Koleksiyonu Yiyecek Sektörü Bir Araya Geliyor Avrasya Ambalaj Fuarı ile eş zamanlı düzenlenen Food-Tech Eurasia Fuarı, 11-14 Ekim 2023 tarihleri arasında İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 17. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Food-Tech Eurasia Fuarı; çikolata, şekerleme ve pastacılık ekipmanlarından et ve süt ürünleri teknolojilerine, soğuk zincir ekipmanlarından gıda güvenliğine, işleme ve dolum teknolojilerinden ambalaj üretimine kadar geniş bir yelpazede, yiyecek ve içecek üreticilerinin markalarına ve ürünlerine değer katacak güvenilir, yüksek kalitede çözümleri bir araya getirmeye devam ediyor. www.foodtecheurasia.com “Tork, dünya çapındaki birçok işletmeye profesyonel hijyen ürünleri ve hizmetleri sunan pazar lideri bir tedarikçidir.“ “Ev dışı kahve tüketiminin yapıldığı farklı kanallarda Tchibo kahve deneyiminin kesintisiz sürmesini sağlıyoruz.” Toplam 6 üretim tesisi ve günlük 5 bin ton süt işleme kapasitesine sahip Ak Gıda, pazarın güçlü markalarından biri olan İçim ile süt, yoğurt, peynir, ayran, tereyağı, kefir, kaymak, krema, büyüme küpü ve puding olmak üzere, 200’ü aşkın ürünü tüketicilere ulaştırıyor. Büyüyen Ev Dışı Tüketim (EDT) pazarında da geçtiğimiz yıl tonajda %50’nin üzerinde büyüme yakalayarak iddiasını artıran şirket; bitkisel krema-krem şanti, ketçap, mayonez ve piknik ürünlerini Masterini markasıyla mutfak profesyonellerine sunuyor. Röportajımıza başlarken, Ak Gıda olarak firmanızdan ve Horeca sektöründeki markalarınızdan bahsedebilir misiniz? 1996 yılında kurulan ve 2015’ten bu yana dünya süt endüstrisinin en büyük şirketi Grup Lactalis bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Ak Gıda, süt ve sütlü ürünler pazarının öncü şirketlerinden biri. İçim, kurulduğu günden bu yana geniş ürün portföyüyle lezzetli, kaliteli, doğal ve besleyici pek çok ürünüyle tüketicilerle buluşuyor. devamı sayfa 7 Başar Hamamcı Ak Gıda-İçim Süt Ülke Satış Direktörü 31. WorldFood İstanbul Fuarı’nda (Uluslararası Gıda Ürünlerr Teknolojjlerr Fuarı) Standımıza Yoğun İlgg Gösteren Tüm ZZyaretççlerrmmze Teşekkür Ederrz. Ev Dışı Tüketim kanalında da Güçlü Oyunculardan Biri Olacağız Christofle’ın yeni koleksiyonu Malmaison Impériale’in hikayesi, Fransa’da Rueil Malmaison’da konumlanan bir şatoya uzanıyor. Fransız İmparatoru Napolyon Bonaparte ve İmparatoriçe Josephine’in favori tatil mekânı olan şatodan adını alan koleksiyon, porselen tabaklar, gümüş çatal-bıçak takımı, ikonik şamdan gibi dekoratif objeleri, fotoğraf çerçeveleri ve gümüş şampanya kovaları ile sofra sanatının tüm kategorilerini bir araya getiriyor. Christofle Malmaison Impériale koleksiyonu platin ve altın olmak üzere iki farklı seçenek ile toplamda 6 parçadan oluşuyor. www.vakko.com Ödüllü Özel Bir Şef sayfa 10 Ebru Baybara Demir Şef


Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Editörden Künye 2 Değerli işletmeciler ve yöneticiler, Horeca Mailing Gazetesi’nin dopdolu Ağustos-Eylül sayısı ile yeniden karşısındayız. Horeca sektörü için yaz sezonu, oldukça yoğun ve hızlı geçti. Özellikle Temmuz ayı ile birlikte başlayan fuarlar, Ağustos ve Eylül ayları ile birlikte hız kazanarak sektöre ev sahipliği yaptı. Sektörün önde gelen ulusal ve uluslararası bileşenleri, buralarda marka değerlerini artırma ve müşterileriyle yüz yüze görüşme fırsatı buldu. Sektör önümüzdeki günlerde Food-Tech Eurasia Fuarı ile yeniden bir araya gelecek. İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 11-14 Ekim 2023 tarihleri arasında 17. kez kapılarını açacak olan fuar; çikolata, şekerleme ve pastacılık ekipmanlarından et ve süt ürünleri teknolojilerine, soğuk zincir ekipmanlarından yiyecek ve içecek üreticilerine kadar birçok alt sektörü bir araya getirecek. Karşınızda Yine Dopdolu Bir Sayı Sonbaharın serinliğini yavaş yavaş hissetmeye başladığımız bugünlerde, sektörün ihtiyaçları da değişmeye başladı. Özellikle yiyecek ve içecek sektöründe yeni ürün gruplarının raflarda yer almaya başladığını ve trendlerin değişim içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda Ağustos-Eylül aylarını kapsayan 10. sayımızda, yine sektörün farklı alanlarına hizmet sunan markaların önemli isimleri ile röportajlar gerçekleştirdik. 1996 yılında kurulan ve 2015’ten bu yana dünya süt endüstrisinin en büyük şirketi Grup Lactalis bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Ak Gıda; İçim, Président ve Masterini markalı ürün gruplarıyla ev dışı tüketim pazarında işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Ülke Satış Direktörü Başar Hamamcı ile gerçekleştirilen röportajda; İçim markasını diğer markalardan ayıran özellikler, Horeca sektörüne sundukları inovatif ürün grupları ve markanın gelecek hedefleri hakkında bilgiler aldık. Club Veronique markası sahibi M. Cem Temuroğlu ile Nisan-Mayıs sayısında başladığımız röportaj serisini bu sayı ile noktalıyoruz. Ancak okuyucularımız için güzel bir haberimiz var. Gerçekleştirdiği projeler ve kazandığı başarılarla son zamanlarda adından çokça bahsettiren sosyal gastronominin ödüllü şefi Ebru Baybara Demir ile yeni bir röportaj serisine başlıyoruz. Röportajın ilk bölümünde; Toptaktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin bölgeye sunduğu katkılardan bahseden Demir, ayrıca Şubat ayında ülkemizi yasa boğan deprem felaketi sonrasında Gönül Mutfağı’nın deprem bölgesindeki deneyimlerini siz Horeca Mailing Gazete okuyucuları için anlattı. Sektörün tüm paydaşları, çalışmalarını yeni ihtiyaç ve trendlere göre yürütecekleri bir döneme hazırlanıyor. Sizlerde en güncel ürün ve ürün gruplarından haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın. Horeca Mailing Gazete’nin renkli, canlı ve dopdolu bu yeni sayısını da yine keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz. Sektörle ilgili en sıcak gelişmelere www.horecamailing.com adresimizden de ulaşabilir, bizi ayrıca sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle… Göktuğ Küçükçoban Editör [email protected] Yayın Türü: Sektörel Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi: Logos Yayıncılık A.Ş. Sorumlu Müdür: Süleyman Uykuseven [email protected] Editörler: Göktuğ Küçükçoban [email protected] Zeynep Koçyiğit [email protected] Tasarım Uygulama: Erdem Alper Songur [email protected] Reklam: İgal Biton [email protected] Haberler Yayınlama: [email protected] Yönetim Yeri: İkitelli OSB Mah. İpkas Sitesi 3. Etap C Blok No: 17 34490 Başakşehir - İstanbul İletişim: 0212 549 00 88 www.horecamailing.com Basım ve Dağıtım Koordinasyon: Postkom A.Ş. İkitelli OSB Mah. İpkas Sanayi Sitesi 3. Etap C Blok No: 18 Başakşehir - İstanbul ISSN: 2717-6681 ------ Horeca Mailing Gazete ve ekleri Logos Yayıncılık A.Ş. tarafından yayınlanmıştır. Bu yayında yer alan yazı ve fotoğrafların tüm hakları kredi sahiplerine veya Logos Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. İzinsiz alıntı yapılamaz. İlanların ve haberlerin sorumluluğu sahiplerine aittir. Horeca Mailing Gazete, oteller, restoranlar, kafeler, pastane ve fırınlar, catering firmaları, özel hastane ve okullar, toptancı ve marketler gibi Horeca sektörü işletmelerine ücretsiz olarak gönderilen bir sektörel haber ve ticari iletişim gazetesidir. Sektörel Haber ve Ticari İletişim Gazetesi Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete Sayı / Issue 10 - Ağustos-Eylül / August-September 2023 Yaza Elveda, Yeni Trend’lere Merhaba! Kahve Dünyası’nın tamamıyla kendi üretimi olan, katkısız, el yapımı dondurmaları ve taptaze lezzetleriyle hazırlanan Kupakup çeşitleri, yenilenen reçeteleriyle dondurma sevenlerin favorisi oluyor. “Hepimizin Ortak Noktası” Kahve Dünyası, 2022 yılında menüsünde başlattığı inovatif değişiklikleri son olarak yazın vazgeçilmez lezzeti dondurma kategorisinde gerçekleştirdi. Sıcak havaların ferahlatan lezzeti dondurmayı, mağazalarında her yaştan misafirine dikkat çekici sunumlarla buluşma imkanı sunan Kahve Dünyası’nda çocuklara özel Neşeli Dondurmalar’dan Madam Şokola’ya, her aya özel olarak üretilen Ayın Dondurması’ndan menüsünde 12 ay boyunca bulunan artizan dondurmalara ve el yapımı dondurmalarıyla lezzetli eşleşmeler yaratarak ortaya çıkardığı Kupakup çeşitlerine kadar bir çok farklı dondurma formu denemek mümkün. Yenilenen reçeteleriyle misafirleriyle buluşan Kupakup’lar Kahve Dünyası’nın sevilen ürünleri Fındık Kreması ve çikolata parçacıklı Cookie’sinin eklendiği 4 farklı çeşidiyle her kapta farklı bir lezzet dünyası sunuyor. Kahve Dünyası’nın kahvedeki uzmanlığını enfes dondurmasına taşıdığı Kahveli Kupakup, içeriğinde bulunan kahveli ve vanilyalı dondurma, klasikleşen lezzet kahveli draje ve soğuk espresso ile kahve severlerin favorisi oluyor. Kahve Dünyası’nın favori dondurma çeşitlerinden Bitter Çikolatalı Dondurma, Kaymak ve Çilekli dondurmanın, vişne parçalarıyla buluştuğu Karaorman Meyveli Kupakup, meyveli lezzetlerden vazgeçemeyenlerin bitter çikolata uyumuyla damağında unutulmaz bir tat bırakıyor. Kahve Dünyası’nın sevilen lezzetlerinden Fındık Kreması’nın dondurmayla buluştuğu lezzet Fındık Kremalı Kupakup hem dondurma hem de Fındık Kreması sevenlerin vazgeçilmez lezzeti olmaya aday olarak görülüyor. Bal Badem Dondurma, Kaymaklı Dondurma ve Sade Cookie ile hazırlanan Fındık Kremalı Kupakup, son dokunuş olan Fındık Kreması ile lezzetini taçlandırıyor. Karamelize Bisküvili Kupakup ise karamel sevenlerin beğenisini topluyor. İçerisinde bal badem dondurma, vanilyalı dondurma, sütlü çikolatalı dondurmanın yanı sıra karamelize bisküvi ve karamel sos bulunuyor. Kahve Dünyası’nın tüm dondurma çeşitlerinde olduğu gibi reçetelerindeki doğal içeriklerle dikkat çeken Kupakup’lar tüm mağazalarında misafirlerini bekliyor. www.kahvedunyasi.com Yaza Damga Vuran Kupalar www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 3 Akıllarda Yer Edinmek İstiyoruz Markamızın en büyük avantajı, 1953’ten beri güvenilir üretim yapıyor olması. Yalın üretim mantığı ile hareket ederek gereksiz zaman kayıplarını önlemeye çalışıyoruz. Bunun için rekabeti verimli ürünler ve en önemlisi pazardaki geri bildirimlere yönelik ürünler yaparak güçleniyoruz. Markamızın en önemli misyonu, insan sağlığını öncelik olarak görmesidir. Bu konuda katkısız, koruyucu içermeyen, glutensiz ve yüksek proteinli içeriğe sahip ürünlerimizden asla taviz vermiyoruz. Şu an sektörde en büyük avantajımız yeni üretimimiz olan Türkiye’de ilk olarak üretilen probiyotik mikroorganizmalar ile fermente edilerek üretmiş olduğumuz “Probiyotik Dana Sucuk” ile sağlamayı düşünüyoruz. Unlu Mamüller kategorisinde üç, donuk gıda kategorisinde yine üç adet olmak üzere ısıtılarak yemeye hazır ürünlerimiz mevcut. Yöresel lezzetler olarak ele aldığımız pastırma, sucuk ve mantı ürünlerimiz için coğrafi işaret belgelerine uzun yıllardır sahibiz. Başyazıcı Gıda olarak hedefimiz, ürün yelpazemizi genişleterek ülkenin ve dünyanın dört bir yanına aralıksız ulaşmaya devam etmek. Satış kanallarında daha hızlı tüketilebilen “Baş’la Bitir” serimiz ile birlikte düşük gramajlı gıda ürünlerinde pazar payı almayı hedefliyoruz. Ayrıca donuk ürünlerde hızlı ihracata yönelik Ortadoğu, Rusya ve Afrika bölgelerinde de satışlarımızı arttırma hedefi koyduk. Markamızın Avrupa ve Amerika tescillerini almış bulunuyoruz. Pastırma birçok ülkede farklı isimler ve yöntemler ile yapılmakta fakat bizim damak tadımıza ulaşmak pek mümkün değildir. Birkaç sene içerisinde Avrupa’da hayata geçireceğimiz tesisimiz ile aynı standart ve üretim kültürü ile dünyadaki etnik pazara pastırmalarımızı ulaştırmayı hedefliyoruz Markamızı diğer rakiplerden ayıran en büyük özelliği “taze et” kullanmasıdır. 70 yıldır et ihtiyacımızı yetiştirdiğimiz besilerimizden karşılıyoruz. Taze et akışını çoğunlukla Doğu Anadolu meralarında beslenen canlı hayvanları tesislerimizde, kendi bakım yöntemlerimiz ile büyüttüğümüz hayvanlarımızdan karşılıyoruz. Veteriner hekimlerimiz ve çiftliklerde çalışan onlarca emektarımız sayesinde sağlıklı ve verimli et tedarikini bu şekilde yıllardır devam ettiriyoruz. İthal ürün tercih etmeyerek hem Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki hayvancılığa hem de İç Anadolu Bölgesi’ndeki ekonomiyi desteklemiş oluyoruz. 2018’den bu yana kendi çiftliğimizde faaliyette olan biyogaz tesisimiz sayesinde yılda 60 bin ton üzerinde karbon salınımı sağlıyoruz. Biyogaz tesisimiz ile karbon emisyonunu azaltarak gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz. Bu yıl hedeflerimiz arasında anket sonuçlarında en fazla bilinen ilk 3 marka arasında yer almak bulunuyor. Aynı zamanda sağlıklı gıda kategorilerinde ürün çeşitlerimizi artıracağız. Ancak bu hedeflerimizin yanı sıra daimi hedefimiz güvenilen ve tercih edilen marka olarak akıllarda yer edinmek istiyoruz. www.basyazici.com.tr Bu bir advertorial haberdir. İngiliz menşeli küçük ev aletleri markası Russell Hobbs’un Ülke Müdürü Ilgaz Güler, kahve makinesi pazarını, Russell Hobbs’un bu pazardaki konumunu ve hedeflerini anlattı. “Pandemi dönemiyle birlikte kahve, Türk halkının büyük çoğunluğu için günün olmazsa olmazlarından biri haline geldi. Kahveye ilginin artmasıyla birlikte kahveyi daha çok tanımaya başladık. İyi kahve içme isteğimiz arttı. Çoğumuzun kendine has, aradığı, bildiği özel bir tat var ve evde yakaladığımız bu tadı gittiğimiz her yerde; cafede, restoranda, otelde bulmak istiyoruz. Dünya çapında kahve sever sayısındaki artış ile özellikle Hotel, Restaurant ve Cafe (Horeca) segmentinde ve işyerlerinde hazır kahve makinelerinin artan popülaritesi, küresel pazarda büyüme beklentilerinde büyük rol oynuyor.” “Russell Hobbs olarak çok geniş bir ürün gamına sahibiz. Kahve makinelerimizin her birinin çeşitli demleme özellikleri var. Örneğin damlatarak değil buharla püskürterek bütün aromayı çekmesini sağlayan sistemler mevcut. Otomatik kahve makineleri yerine klasik kahve makinelerimiz var. Espresso makinelerinde kullanılan kapsüllerde kimyasal bulunduğu için Russell Hobbs olarak bunu desteklemiyoruz. Bunun yerine taze çekilmiş kahveden yapmayı tercih ediyoruz. Makinelerimizin birçoğu, Avrupa Kahve Demleme Merkezi tarafından onaylı. Manuel kahve makineleri biraz uğraşlı olsa da damağa hizmet ediyor ve lezzetiyle içilen kahvenin hakkını veriyor. Bizim için lezzet en önemli kriter.” “70 yılı aşkın tecrübemizle son olarak raflarda yerini alan kahve makinemiz Attentiv, tam olarak lezzet ve içim kalitesi üzerine donatılmış bir makine. Dokunmatik ekranı sayesinde tek dokunuşla kahve yapabilen Attentiv, hem sıcak hem de soğuk kahveyi tek makinede yapabilecek yetenekte tasarlandı. İster köpüklü bir cappuccino, ister sütlü latteyi dakikalar içinde hazırlayabiliyor. Üstelik bir sonraki kahve hazırlayışınızda nasıl kahve sevdiğinizi hatırlayacak kadar da akıllı. Bu özelliği sayesinde kahve keyfini kişiselleştirme ayrıcalığı sunan makine, süt köpürtücü özelliğine de sahip. Geniş kapasitesi sayesinde kahvenizi istediğiniz fincana uygun miktarda ve istediğiniz sertlikte zahmetsizce hazırlayabilmeye imkan sunuyor.” tr.russellhobbs.com Kahveye Profesyonel Dokunuş Ortak Alan, Türk gıda üreticilerinin doğru hammaddeye ulaşması için Türkiye’nin hemen hemen her noktasına temas ettiği 25 yıllık bir deneyim sonrası, Demeter Kimya ve Gıda tarafından Türkiye’nin ilk yavaş şehri Seferihisar’da kuruldu. Yavaş Şehir anlayışına uygun olarak yerelleşmenin, doğaya ve insana yaraşır bir şekilde yaşamanın tohumlarını bu coğrafyada attı. Bitkisel bazlı sürdürülebilir ürünlerini, sağlıklı yaşam tutkusu olan herkesin ulaşabileceği bir konuma getirdi. Ürün portföyünde olan bitkisel bazlı tekstürize proteinler ile vegan ve vejeteryanlara hazırlanabilecek menülerde sonsuz seçenekler açarken, sürdürülebilirlik ve karbon ayak izine katkıda bulunmanın bilinciyle her geçen gün ürün gamını geliştiriyor. Glutensiz beslenenlere özel uygulama ürünleri ise yine bitkisel bazlı protein konusu kapsamında geniş bir ürün ağıyla Horeca’nın hizmetine sunuluyor. Sağlık trendinin olmazsa olmazı lifler ise diğer bir uzmanlık alanı. İster “healthy snack” ister liflerin eşsiz tekstür iyileştirme özelliklerinden faydalanmak isteyenler için lifler vazgeçilmez bir içerik. Seferihisar Ulamış’taki coğrafi işaretli “Seferihisar mandalinası” bahçelerinden toplanan iyi tarım uygulamalı mandalinaları ise en yüksek kalitede kurutup müşterilere sunuluyor. www.demeterortakalan.com Bitkisel Ürünler İle Sen De Geleceğin Bir Parçası Ol! Bizim Toptan, Türkiye’nin 71 ilindeki 179 mağazası, satışa sunduğu 8 binden fazla ürünüyle hem ev dışı tüketim hem de perakende alanında her gün binlerce müşteriye hizmet veriyor. Ulusal-uluslararası güvenilir ve bilinen markalardan oluşan çok geniş bir ürün gamı Bizim Toptan satış kanallarında yer bulurken, firmanın öz markalı ürünleri de ürün portföylerinde önemli bir pay oluşturuyor. Bizim Toptan’ın müşterileri arasında en çok ilgi gören öz markalı ürünlerinden biri de nitelikli un pazarında %12 oranındaki yüksek protein içeriği ile rakiplerinin arasında öne çıkan “Ülker Bizim Un”. Buğdayının özel harmanı ile Ülker Bizim Un; profesyonellerin iyi bir undan beklediği kıvam, lezzet, kabarma özelliği, yüksek oranda su kaldırma, kurumama, kolay açılma, yırtılmama, esnek bir hamur oluşturma gibi performans kriterlerinin hepsini karşılıyor. Hem hamur işinin ustaları hem de evlerinde pişirdikleri ürünlerde profesyoneller kadar iyi sonuç almak isteyen tüketiciler, mutfaklarında ‘Ülker Bizim Un’u tercih ediyor. Buğdayın kalbinden yani en değerli kısmından harmanlanan Ülker Bizim Un, leziz ve kaliteli ürünler pişirme imkanı sağlamasının yanı sıra yüksek proteinli yapısı ve su tutma kabiliyeti ile daha az miktarda unla daha fazla ürün ortaya çıkarma avantajını da sunuyor. Böreklik & Pastalık, Baklavalık & Böreklik ve Pizzalık olmak üzere üç çeşidi bulunan Bizim Un’un endüstriyel kullanıma uygun özel reçeteli ürünleri, 25 kg’lık ambalajlarının yanında, 5 kg’lık ambalajlarda hamur işini bilen ve evinde profesyoneller kadar iyi sonuç almak isteyen müşterilere de sunuluyor. www.bizimtoptan.com.tr Hamur İşi Ürünlerinin Vazgeçilmezi! Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


4 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Çünkü, TokenFlex kartsız ve tamamen dijital sistemiyle yemek kartı kalıplarının ötesine geçer. tokenflex.com.tr 0 (850) 755 64 64 %100 vergi avantajı Tamamen dijital sistemiyle muhasebe süreçlerinde hız Kurumsal portalı ile operasyonel süreçlerde kolaylık 25 binden fazla üye işyeri ve avantajlı kampanyalar ile mutlu çalışanlar Woodec, Horeca sektörüne et tahtası, kesme tahtası, içecek servisleri, tatlı servisleri gibi bir çok kategoride ahşap sunum servis ekipmanları, iç ve dış mekan tamamlayıcıları ile dış mekan bahçe grubu ürünleri üretmektedir. Bunun yanı sıra cheflerin ihtiyacı olan niş ürünlerin üretimini gerçekleştirmektedir. Seri üretim anlayışı olmadan her müşterinin istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda üretim yapmaktadır. Müşteri odaklı çalışma prensiplerine sahip olan Woodec, bir ürün %100 memnuniyet sağlayıncaya dek numune üreten ve ‘evet işte bu’ cevabını alınca üretime başlayan çılgın bir ekiptir. Markanın kurucusu Derya Bektaş, Woodec için sözlerine şöyle devam ediyor: “Ürün ürettiğimiz müşterimiz bizi ikinci kez arama nedeni; yeni ürün talebi, öneri, numune olmalıdır. Aksi bir görüşme olmaması adına ciddi mesailer harcıyoruz. Tam müşteri odaklı, kaliteden ödün vermeyen, müşterilerimize karşı daima şeffaf davranarak işin hangi malzemeden ne kadar sürede en iyi sonucun ne ile sağlanacağını anlatarak ortak karar ile üretime başlamak. Bu hassasiyetin temelinde müşterilerimizle köklü bağ kurma arzumuz yatıyor. Bunu sağlam bir temele oturtmak ise çok önemli. Yalnızca bir ürün değil o işletmeye, kişiye, müşteriye katma değer sağlayacak şekilde en iyisini sunmamız asıl prensiplerimizdendir.“ www.woodec.com.tr Horeca Sektörünün İhtiyacı Olan Her Şey 7’den 70’e herkese sütü sevdirme fikri ile doğan ve üç girişimci ortağın, uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının sonucunda tüketicilerle buluşan Doyona Süt Ezmesi, özel formülü ile sağlıklı bir atıştırmalık anlayışına yepyeni bir boyut kazandırıyor. Katkısız içeriğini saf ve özel bir lezzete dönüştüren tarifinin püf noktası, patent araştırması devam eden pişirme tekniği oluyor. Rafine şeker içermeyen Doyona Süt Ezmesi basit anlatımla, sütün düşük sıcaklıkta uzun bir süre boyunca elma suyu konsantresiyle beraber yanmadan pişirilmesiyle elde ediliyor. Sade, karamelize, kahveli, çikolatalı, fındık ezmeli çikolatalı ve muzlu olmak üzere farklı lezzetleri tattıran çeşitlerindeki tüm malzemeler, en saf formunda kullanılıyor. %100 inek sütünden üretilen Doyona Süt Ezmesi, yüksek kalsiyum ve protein oranı ile güçlü bir enerji deposu olarak öne çıkıyor. Son tüketiciye yönelik 190 gramlık standart kavanozlarının yanı sıra 100 gram ve 30 gramlık alternatifleri de bulunuyor. Oteller ve pastaneler içinse sipariş üzerine bir kilogramlık ürünler sağlayabiliyor. Çok yönlü kullanımı ile tüketicilerin tariflerine lezzet katarken yepyeni lezzet keşiflerine çıkarıyor. Ekmek üzerine sürülerek ya da kaşıkla yenebilen Doyona Süt Ezmesi; kahveye, süte veya yulafa eklenebiliyor. Kendine has kıvamı ve tadı, orijinal tatlılar ve kokteyller yapılmasına imkan sağlıyor. Günün her saatinde tüketilebilen Doyona Süt Ezmesi, yüksek doygunluk hissi sunarak kalori dengesinin korunmasına yardımcı olurken spor ve diyet programlarını destekleyen bir tatlı alternatifi olarak da tüketicilerle buluşuyor. Renklendirici, koruyucu, kıvam artırıcı, parlatıcı içermeyen saf tarifiyle besleyiciliği yüksek bir öğün olarak 1 yaş üzeri çocuklara da hitap ediyor. Ebeveynlerin çocukları için sağlıklı atıştırmalık arayışına hem lezzetli içeriği hem de saf formülü ile yanıt veriyor. Sıcak dolum yapılarak pastörize edilen Doyona Süt Ezmesi, kapağı açılmadan 6 aylık raf ömrü sunuyor, kapağı açıldıktan sonra ise +4 derecede saklanması koşulu ile 3 gün içerisinde tüketiliyor. www.doyona.com.tr Saf İçerikli Lezzet Dolu Bir Alışkanlık Amerikan lüks stil dergisi Robb Report tarafından belirlenen, dünya çapında en lüks 50 otelin duyurulduğu seçkin listede Türkiye’den Museum Hotel de yer almaya hak kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Listeye Türkiye’den giren tek otel olan Museum Hotel, dünyadaki sayılı oteller arasında yerini aldı. Dünyaca ünlü lüks stil dergisi Robb Report her yıl “The Best of the Best” diğer bir deyişle dünyadaki en iyi otelleri belirliyor. Bu sene ilk kez dünyadaki en iyi oteller arasında ilk 50’yi belirleyen yayının “Dünyanın En İyi 50 Lüks Oteli” listesinde Türkiye’den tek otel olarak yer alan Museum Hotel büyük bir başarıya imza attı. Dünyadan seçilen ve hepsi birbirinden farklı özelliklere sahip olan bu 50 otel, en üst düzeyde lüks misafirperverlik sunmaları kriterine bağlı olarak belirlendi. “Dünyanın En İyi 50 Lüks Oteli” arasında yer alan, Kapadokya’da Uçhisar Kalesi’nin yamaçlarında bulunan ve bölgenin ilk lüks oteli olma özelliğini taşıyan Museum Hotel, yaşayan müze konsepti ile dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin tek “Relais & Chateaux” ünvanlı oteli olan, pek çok sayıda prestijli ödülüyle de dikkat çeken Museum Hotel, bu seçkin listeye girerek uzun yıllara dayanan başarısını perçinliyor. www.museumhotel.com.tr En İyi 50 Lüks Otel Açıklandı Yılın her mevsiminde keyifle tüketilen ayran sadece bir içecek olmanın ötesinde metabolizmanın sağlıklı çalışmasına yardımcı oluyor. Yoğun kıvamı nedeniyle tüketicilerin favorisi olan Eker Ayran tarafından paylaşılan bilgilerde, ayranın az bilinen özelliklerinden bahsediliyor. Türk mutfağının en gözde içecekleri arasında yer alan ayran, nefis tadı ve benzersiz uyumu ile yemeklerin vazgeçilmez bir tamamlayıcısı olarak fark yaratıyor. Ayran denince akla gelen ilk markalardan biri olan Eker’in ayran ailesi, ev içi tüketimin yanı sıra ev dışı tüketim sektöründe yer alan restoran, lokanta ve otellerde de tercih ediliyor. Yoğun kıvamı nedeniyle sevilen Eker Ayran’ın farklı ebatlarda; tombul, bardak ve şişe ayran seçenekleri bulunuyor. Vücut için fayda sağlayan probiyotik ayranlar da sağlıklı beslenmek isteyenlere hitap ediyor. Probiyotik ayranlar, sindirim ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olurken aynı zamanda yeni bir lezzet deneyimi yaşatıyor. Türkiye’nin süt endüstrisinde en gelişmiş teknolojiye sahip olan fabrikasında üretim yapan Eker Süt Ürünleri, ayranın yanı sıra sağlıklı ve lezzetli pek çok ürün seçeneğiyle tüketicilerle buluşuyor. www.eker.com Sofralarda Ayran Lezzeti www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


wefarm_tarimveteknoloji Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 5 Michelin, Türkiye’deki seçkisine İzmir ve Bodrum’un da dahil olduğunu duyurmanın mutluluğunu yaşıyor. İzmir ve Bodrum için ilk kez gerçekleşecek restoran seçimleri, rehberin İstanbul’daki ikinci seçkisi ile birlikte 9 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’da gerçekleşecek özel bir törenle duyurulacak. Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec: “Geçen yıl İstanbul’a yaptıkları ilk ziyaretlerden sonra müfettişlerimiz, yol haritalarına İzmir ve Bodrum’u dahil etmekten oldukça memnunlar. Bu iki lokasyon sadece kültürel ve turistik açıdan unutulmaz ve benzersiz deneyimler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda keşfedilmeyi hak eden bir mutfak kültürüne de sahip. İzmir ve çevresi, yöresel kültürü ön plana çıkaran ve çoğu genç şefin üst düzey WeFarm Tarım ve Teknoloji, boş tarlaları üretim yapan çiftliklere dönüştüren yeni nesil bir tarım ve teknoloji girişimidir. Çanakkale’nin bereketli topraklarında üretim kapasitesini hızla büyüten WeFarm, yönettiği topraklarda ata tohumları ile sağlıklı, temiz gıda üretiyor. Üretmiş olduğu sağlıklı gıdanın tarladan sofraya olan yolculuğunu kayıt altına alarak tüketicilerin sağlıklı, güvenilir ve erişilebilir gıdaya ulaşmasını sağlıyor. WeFarm, son tüketiciye sunduğu ürünlerin yanı sıra hotel, restoran ve kafelerin gıda ihtiyaçlarını sözleşmeli olarak üretiyor. Temiz tarım metodlarıyla ürettiği gıdayı düzenli seferlerle ilgili kuruluşlara ulaştırıyor. Sebze ve yeşillik, tahıl grubu, kurutulmuş meyve, un grubu (karakılçık, siyez, sarı buğday, nohut, mısır unu vb.), salça ve konserve, yer fıstığı ve fıstık ezmesi, susam ve tahin gibi çeşitli ürünleri kurumlar için üretir ve lojistiğini sağlıyor. Böylece işletmeler için tedarik zincirini kısaltarak maliyet avantajı yaratıyor. Temiz Tarım Nedir? Temiz tarımda toprağa ve bitkiye herhangi bir kimyasal madde uygulanmamaktadır. Kimyasal gübre, herbisit, pestisit ve türevleri WeFarm’ın üretim sistemi boyunca kullanılmaz. Üretim sonrası tüm ürünler ilgili laboratuvarlarda kimyasal kalıntı testine tabi tutulur ve 850 çeşit kimyasalın kontrolü yapılır. Sonuçlar QR kod ile etiketlere işlenir. Farklılaşmak İsteyen İşletmeler İçin WeFarm! Yenilikçi iş modelleri sayesinde şeflerin ve mutfakların en büyük ihtiyacı olan kaliteli gıdayı sürdürülebilir şekilde temin ediyor. Özellikle sağlıklı gıdaya talebin her geçen gün arttığı bu dönemde farklılaşmak isteyen işletmelerin aradığı kaliteli gıdayı kendi tarlalarından temin ederek katma değer yaratıyor. WeFarm’ın ürünlerini Beşiktaş’ta bulunan konsept dükkanında bulabilir veya iletişim kanallarıyla ulaşabilirsiniz. www.wefarm.com.tr Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’un deneyimli ve yaratıcı çikolata şeflerinin elinden bambaşka bir boyuta taşınıyor. En iyinin ve en lezzetlinin adresi olmak için özel reçetelerini denemekten vazgeçmeyen Swissôtel çikolata şefleri hiç durmadan keşfeden, gelişen, değişen, öğrenen ve yenilenen bir dünyayı temsil ediyor. İşte LURE’un bir çikolatadan daha fazlası olması sırrı da böylelikle açıklanıyor. Damakta bıraktığı benzersiz tadıyla enfes bir yolculuğa çıkaran LURE, klasik çikolataların en zenginini arayanlardan yeni tatlar arayanlara kadar tüm çikolata severler için Swissôtel içerisinde yer alan SWISS Gourmêt’de satışa çıkıyor. www.swissotelthebosphorus.com /tr/festive-season/swiss-gourmet/ gastronomik yeteneklerini sergileyebildiği heyecan verici restoranlara sahipken Bodrum, geleneksel ve ulaşımı kolay olacak şekilde şehir merkezinde yer alan restoranların yanında lüks tatil köylerindeki inovatif konseptler sunan restoranlarıyla da parlıyor. Bu iki yeni bölgeyi Michelin Rehberi ailesine dahil ederek Türkiye’nin asla kaçırılmaması gereken bir gastronomi destinasyonu olduğu mesajını dünyaya yaymayı gönülden arzuluyoruz” dedi. Michelin Rehberi; İstanbul, İzmir, Bodrum 2024’ün tüm seçkisi, 9 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’da düzenlenecek olan Michelin Rehberi Seremonisi sırasında açıklanacak. guide.michelin.com Michelin Rehberi’ne Türkiye’den İzmir ve Bodrum Ekleniyor Sağlıklı Gıdaya Ulaşmanın Yolu Çikolatadan Fazlası Doğanay içecek ailesinin birbirinden lezzetli çeşitleri ile yaz ayları ferahlığa kavuşuyor. İçecek ailesinin vazgeçilmez üyesi Doğanay Limonata ile ailenin yeni gözdesi Doğanay Karadut’un enfes lezzeti, günün her saatinde ve dilediğiniz her yerde buz gibi serinletici etkisiyle sıcak yaz günlerinin favorisi oluyor. Adana’nın sembolik lezzeti şalgamı sofralarımıza getiren ve hepimize sevdiren Doğanay, şalgamın yanı sıra farklı çeşitlerden oluşan içecek ailesi ile de hayatımıza benzersiz tatlar katıyor. Doğanay’ın meyvelerden gelen eşsiz lezzetlerle sunduğu meyveli içecekler, sıcak yaz günlerine ferahlık katıyor. İçecek ailesinin yeni gözdesi Doğanay Karadut ve vazgeçilmez üyesi Doğanay Limonata ile bu yaz, tadına doyulmaz bir keyif ve serinlikle geçecek. Meyvelerden gelen eşsiz lezzet ve ferahlık ile Doğanay meyveli içeceklerden C vitaminli Doğanay Limonata, ferahlatıcı etkisiyle lezzetli bir deneyim sunuyor. Bu enfes limonatanın, şeker tüketmek istemeyenlere özel üretilmiş şekersiz çeşidi de bulunuyor. Doğanay Karadut, yazın yeni favorisi! Karadut, son zamanlarda oldukça popüler bir meyve… İçerdiği antioksidan ve vitamin değerleriyle tercih edilen karadut, şimdi Doğanay ile bu yazın yeni favori içeceği olacak. Doğal meyve parçacıkları içeren Doğanay Karadut; doğal rengi, lezzeti, faydası ve buz gibi ferahlatan etkisiyle sıcak yaz günlerinde ellerden düşmeyecek! Doğanay meyveli içecekler; ofiste, okulda, evde, plajda, arabada her nerede olursanız olun günün her saatinde ister yemeklerin yanında isterseniz ferahlamak istediğiniz anlarda gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Siz de sofralarınızda Doğanay’ın ikisi de gazsız ikisi de ferahlatan eşsiz Limonata ve Karadut lezzetlerine yer açın, yaz günlerine keyif ve serinlik katın! www.doganaygida.com.tr Meyveli İçeceklerle Ferahlıyoruz! Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


6 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Otel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Türkiye’nin en büyük fuarı olan ve Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TUSİD) tarafından düzenlenen “HOSTECH by TUSİD - Uluslararası Otel, Restoran, Kafe, Pastane Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı” 20-24 Eylül 2023’te İstanbul Fuar Merkezin de ziyaretçilerine kapılarını açacak. 25. HOSTECH by TUSİD Fuarı, 20-24 Eylül 2023’te Tüyap organizasyonuyla gerçekleştirilecek ve daha önceki yıllarda olduğu gibi İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) düzenlenecek. Horeca sektörü için önde gelen uluslararası ticaret noktalarından biri olan fuarda, sektöre hizmet veren mutfak, servis, ikram, çamaşırhane ve temizlik ekipmanları ile mobilya dekorasyon, aydınlatma, mimarlık, güvenlik, havuz ve peyzaj gibi ilgili tüm sektörlerden geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi yer alıyor. Bu yönüyle fuar, turizm sektörü dahil pek çok sektör ve ülke ekonomisi için büyük bir potansiyel barındırıyor. 100’den fazla ülkeden gelmesi beklenen binlerce ziyaretçinin yanı sıra 90’dan fazla ülkeden 1.000’in üzerinde profesyonelden oluşan alım heyeti organize edilen HOSTECH By TUSİD Fuarı, 400’e yakın katılımcı ile İstanbul Fuar Merkezinde sekiz salonda Horeca sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirecek. www.hostechbytusid.com Horeca Sektörünün Tüm Paydaşları Bir Arada İş yeri giderlerinizi azaltmanın kolay yolu: AvansasPRO. 444 20 22 Matbaa ve Baskılı İşler avansas-pro-ilanlar.indd 17 31.08.2023 12:35 1930 yılında Mardin’de bir taş evin altında şekerleme imalatıyla başlayan serüvenine, üçüncü kuşak olarak şekerleme ve lokum imalatı ile İstanbul’da devam ettiren Bakırkazan, Türk lokumunu tekrar yorumlayıp en kaliteli hammaddeleri kullanarak en şık sunumlarla tüketicileriyle buluşuyor. Bakırkazan, tüm lokum ürünlerini kaliteden ödün vermeden lokum tebliğine uygun koşullarda ve geleneksel özelliklere bağlı kalarak üretiyor. Lokumların gerçek bakır kazanlarda üretilmesi ve kaliteli malzemelerin kullanılması, tüketicinin boğazında yanma etkisi yaşamamasını sağlıyor. Türk lokumuna yeni bir form kazandırıp kaliteli hammadde kullanımı ile müşterilerine unutulmaz bir lezzet sunan Bakırkazan, özellikle Behlül Fıstıklı Lokumu ile hem HoreSofraların vazgeçilmezi ekmek konusunda tat ve koku öncelikli hususlar olsa da tüketiciler için ekmeğin görünümü de büyük önem taşıyor. 170 yılı aşkın süredir ekmek mayası sektörünün dünya lideri Lesaffre’ın markası Inventis, raflarındaki ekmek çeşitliliğini arttırarak farklılık yaratmak isteyen fırıncılar için birbirinden zengin içerikler sunmaya devam ediyor. Inventis’in ürünü Karışık Dekor, fırıncı raflarını görsel bir şölene dönüştürürken ekmek içeriklerini de zenginleştiriyor. 5 farklı tahıl ve tohumla süslenmiş zengin görünümlü ekmekler yapmanıza yardımcı Inventis Karışık Dekor ekmek süsleme malzemesinin içeriğinde; ay çekirdeği içi, yulaf ezmesi, çavdar ezmesi, buğday ezmesi ve keten tohumu yer alıyor. Profesyonellerin ürün listesinde yer alması gereken bu çok özel karışım, fırınların vazgeçilmez lezzetlerden biri olacak. Inventis Karışık Dekor ile yapacağınız ekmekler ile müşterilerinizin damaklarında unutulmaz lezzetler bırakmaya hazır olun. www.lesaffre.com.tr ca sektörüne hem de son tüketicinin beğenisini kazanıyor. Tamamen el yapımı olan Behlül Fıstıklı Lokumu içerisinde %30 oranında fıstık bulunuyor. Bütün olarak kullanılan fıstıklar, lokum severlere benzersiz bir deneyim sunuyor. Lokumların içerisinde hiçbir glikoz (Nişasta bazlı şeker),fruktoz (Meyve şekeri), yapay tatlandırıcı, koruyucu ve zararlı kimyasal bileşen yer almıyor. Bakırkazan, Horeca sektörüne üretim, paketleme ve satış alanlarının her aşamasında öncülük ediyor. Ürünlerin formunda yapılan yenilikler, Ar-Ge, üretim, paketleme ve satış konusundaki çalışmalarla bilinirliğini her geçen gün arttıran Bakırkazan; Türkiye’deki 4 mağazası, kurumsal satış ve toptan satış kanalları ile Amerika, İngiltere, Fransa, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Çin başta olmak üzere tüm dünyaya ihracat satışı gerçekleştirmektedir. ‘’Bir Lokumdan Fazlası’’ sloganı ile her damak tadına uygun lokumları tatmak için Bakırkazan satış noktalarını ziyaret edebilirsiniz. www.bakirkazan.com.tr Bir Lokumdan Fazlası Türkiye’nin 81 şehri ve KKTC’de 90 bini aşkın iş ortağı ile yemek siparişi denildiğinde ilk akla gelen marka olan Yemeksepeti, Türkiye’nin ilk ve tek teknoloji tabanlı bütünsel atık yönetim şirketi olan Fazla ile yaptığı iş birliği ile sıfır atık hedefine bir adım daha yaklaşıyor. İş birliği kapsamında Yemeksepeti, Fazla’nın geliştirdiği Akıllı Tartı Sistemi ile yemekhane mutfağında oluşan gıda atığını ölçümlüyor ve yeşil ofis çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek gıda atığı Fazla’dan Yemeksepeti İle İşbirliği üzerine farkındalık yaratıyor. Yemek, hızlı market ve çevredeki esnaflardan tüketicilerin tüm ihtiyaçlarını dakikalar içinde kapısına götüren çevrim içi hızlı ticaret platformu Yemeksepeti; israfla ve israf kaynaklı karbon salımıyla mücadele etmek için teknoloji tabanlı bütünsel atık yönetimi çözümleri geliştiren Fazla ile yaptığı iş birliği ile gıda israfına dikkat çekiyor. Bu kapsamda Yemeksepeti, merkez binası Yemeksepeti Park’ta yer alan yemekhane mutfağında Fazla’nın profesyonel mutfaklar için özel olarak geliştirdiği Akıllı Tartı Sistemi ile gıda atığını dijital bir şekilde ölçümlüyor ve yönetiyor. Yeşil ofis çalışmaları devam ederken sıfır atık hedefine bir adım daha yaklaştıracak bu uygulama ile hem sektöre örnek olmayı hem de gıda atığına yönelik şirket içi farkındalık yaratmayı hedefliyor. Dünya genelinde her yıl üretilen gıdaların 3’te 1’inin düzenli olarak israf olduğuna dikkat çeken Fazla Pazarlama ve İş Geliştirme Lideri Koray Koçer de “Yemeksepeti ile farklı alanlarda iş birliklerimiz var, Akıllı Tartı Sistemi de bu iş birliklerinden önemli bir tanesi. Yaptığımız tüm projelerde Yemeksepeti’nin gıdayı nasıl sahiplendiğini ve gıda üzerine pozitif etki yaratacak projeler yaptığını ve yapmaya da devam etmek istediğini biliyorduk. Kendi yemekhanelerinde Akıllı Tartı Sistemi’ni kullanarak gıda atıklarını azaltmaya yönelik başlattıkları bu proje hem gıdaya verdikleri değeri gözler önüne seriyor hem de kurumsal sürdürülebilirlik çalışmaları için örnek oluşturuyor. Günümüzde dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunun farkında olan iki teknoloji firması olarak Yemeksepeti ile gıda atığını azaltma yolculuğunda Akıllı Tartı Sistemi’nin teknolojisini kullanarak bir iş birliği gerçekleştirmekten oldukça mutluyuz. Her geçen gün daha fazla kurumun sürdürülebilirlik odağıyla aksiyon alarak geliştirdiğimiz teknolojilerden yararlandığını ve yemekhanelerinde Akıllı Tartı Sistemi’ni kullanılmaya başlayarak israf ile mücadele ettiğini görmek, Dünya’mızın ihtiyaç duyduğu sistemsel dönüşümün gerçekleştiğine dair umutlarımızı pekiştiriyor.” şeklinde konuştu. www.fazla.com Karışık Dekor İle Lezzetli Ekmekler www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 7 biz de horeca kanalında önemli oyunculardan biri olmayı hedefliyoruz. İçim, Président ve Masterini markalı ürünlerimizi ev dışı tüketim pazarında faaliyet gösteren işletmelerin ihtiyaçlarına göre tasarlanan özel gramajlarda sunuyoruz. Örneğin 10 gram tereyağından 18 kilogram yoğurda kadar sektörün ihtiyaçlarına göre üretim yapıyor ve ürünlerimizi Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyoruz. Geçtiğimiz yıl EDT pazarına özel birçok yeni ürün lanse ettik. Président markasıyla EDT pazarına özel gramajlarda pizza peyniri, donmuş rende mozarella, labne ile Gouda, Cheddar ve Red Cheddar lansmanlarını yaptık. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda onların ihtiyaçlarına özel reçeteler çalışıyoruz. Örneğin kahve zincirleri için özel içerikli krema üretiyoruz. İçim markasıyla sektöre özel sunduğumuz İçim Böreklik Peynir, İçim Pide Peyniri gibi ürünlerimize ek olarak 2022 yılında da İçim Mini Peynir Taneleri ürünümüz ile sıcak yemeklere özel formülüyle İçim Şef Yemeklik Krema (1 L) ürünümüzü pazara sunduk. Son olarak da kahve zincirlerine özel İçim Barista Süt ürünümüzün lansmanını yaptık. Büyüyen EDT pazarında yeni lansmanlarımızın da katkısıyla 2022 yılında tonajda %50’nin üzerinde büyüme yakaladık. Lansmanını 2022’de yaptığımız, profesyoneller için ürettiğimiz ve süt ürünleri dışındaki ürünleri içerisinde barındıran Masterini markamızın ürün portföyünde Bitkisel Krema, Bitkisel Krem Şanti, Ketçap, Mayonez ile piknik formda bal, vişne ve çilek reçeli bulunuyor. Masterini’nin toplam marka portföyü içerisinde krema ve krem şanti, %50’nin üzerinde satış payına sahip. İçim süt ve süt ürünleri olarak Horeca müşterilerine hangi kanallardan ulaşıyorsunuz? Bize Horeca kanallarındaki etkinliğiniz ve dağıtım ağınız hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Türkiye’nin her ilini kapsayan yaygın dağıtım ağımız ve satış ekiplerimizin uzmanlığıyla ev dışı tüketim profesyonellerine ulaşıyoruz. EDT müşterilerimizin ihtiyaçları konusunda tecrübeli satış ekiplerimiz, bölgelerinde bulunan otel, restoran, kafe gibi işletmeleri ziyaret ederek onlara en uygun portföyü ve çözüm önerilerini sunuyor. Ayrıca ev dışı tüketim pazarına ve şeflere özel profesyonel çözümlerimizi sunduğumuz stantlarımızla gastronomi fuarlarında yer alıyoruz. Geçtiğimiz yıl İçim, Président ve Masterini markalarıyla VII. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda yer aldık. Ayrıca Antalya Anfaş Fuarı’nda standımızda mutfağın profesyonellerini ağırladık ve ziyaretçilerimize ürünlerimizin kullanımlarıyla ilgili profesyonel çözüm önerileri sunduk. 6-9 Eylül tarihlerinde ise WorldFood İstanbul 31. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nda mutfak profesyonellerine özel ürünlerimiz ve çözümlerimizle yer aldık. Bu tür etkinlikleri, ürünlerimizin farklı kullanım alanlarını anlatmak açısından uygun platformlar olarak görüyoruz. Şefler için özel çözümler sunacağımız ve yeni ürünler geliştirebileceğimiz demo mutfağımızı bu yılın Ekim ayında faaliyete geçireceğiz. Son olarak HM Gazete okuyucuları için Horeca işletmelerine ve şeflerine neler söylemek istersiniz? Yeme- içme sektörü profesyonelleri ve şefleri; büyümekte olan ev dışı tüketim pazarının değişen ihtiyaçlarını anlama konusunda bizim iş birliği yaptığımız iş ortaklarımız. Ev dışı tüketim kanalında hep birlikte iş hacmimizi büyütmek ve pazarı geliştirmek için bu iş birliğinin önemine inanıyor, mutfak profesyonellerinin değişen ihtiyaçları ve pazar dinamikleri doğrultusunda yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğimizi paylaşmak istiyorum. www.akgida.com.tr kapaktan devam İçim markamızın ürün yelpazesi, tüketici ihtiyaçlarına ve değişen alışkanlıklara paralel olarak genişlerken, Batı tarzı peynir lezzetlerini de Président markası altında yerli üretimle tüketicilerimize sunuyoruz. İçim ve Président tüketici markalarımızın yanı sıra Masterini markamızla da ev dışı tüketim (EDT) pazarına hitap ediyoruz. Masterini markamızla mutfak profesyonellerinin kullanımı ve otel, restoran, kafe müşterileri için bitkisel krema ve krem şanti, ketçap, mayonez, piknik ürünleri kategorilerinde ürünlerimizi sunuyor ve sürekli Masterini portföyümüzü geliştirmeye devam ediyoruz. Ak Gıda bünyesinde bulunan İçim markası, süt ve süt ürünleri kategorisinde şüphesiz sektörün lider markalarından biri. Bu başarı göz önünde bulundurulduğunda sizce İçim markasını diğer markalardan ayıran en önemli özellikler nelerdir? İçim markamızla pozitif, modern, samimi ve dinamik bir marka olarak tüketicilerimizin aklına ve kalbine dokunuyoruz. Sütün tüm iyiliğini ve faydasını tüketicilerimizle buluşturuyor, pozitif bakış açısıyla hayatlarının bir parçası olmayı amaçlıyoruz. İçim; kurulduğu günden bu yana geniş ürün portföyü ile lezzetli, kaliteli, doğal ve besleyici pek çok ürünüyle tüketiciyle buluşuyor. Özellikle Ar-Ge Merkezi’mizde uzmanlarımızın çalışmaları ve yatırımlarımız doğrultusunda geliştirdiğimiz yenilikçi ürünlerle inovasyonlar tarafında farklılaşıyor ve pazarda yeni kategorilerin açılmasına öncülük ediyoruz. Nitekim bu çalışmalarımızla Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Ödülleri’nde bu sene “Gıdada İnovasyon” ödülünün de sahibi olduk. Lezzetli, kaliteli ve besleyici süt ve süt ürünlerini en doğal halleriyle tüketicilerimizle buluşturmak için çalışıyoruz. İçim markası ile Horeca pazarına ne gibi inovatif ürünler sunuyorsunuz? Gelecek hedeflerinizde özelikle Horeca kanalı için yeni projeleriniz var mı? Artan şehirleşme ve hızlı yaşam temposuna paralel olarak ev dışı tüketimin pazar büyüklüğü de artarken, Ev Dışı Tüketim kanalında da Güçlü Oyunculardan Biri Olacağız Başar Hamamcı Kimdir? İstanbul Bilgi Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun olduktan sonra kariyer hayatına Danone Türkiye’de başladı. Daha sonra Yıldız Holding’de İhracat departmanında Avrupa ve Afrika Bölgeden Sorumlu Satış Yöneticisi olarak görev aldı. 2010 yılında Ak Gıda ailesine katılıp sırasıyla Satış Müdürü, Grup Satış Müdürü ve Modern Kanal Direktörlüğü pozisyonlarında çalıştı. Kasım 2022’den bu yana ise Markalı Ürünler Türkiye Satış Direktörü olarak görevine devam ediyor. Ak Gıda’nın uzman ve çevik bir ekipten oluştuğunu belirten Başar Hamamcı, “’Ak Gıda’da çalışmanın her anımıza lezzet kattığını düşünüyorum” diye de ekliyor. PROFESSIONAL Ak Gıda; İçim, Président ve Masterini markalarıyla VII. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda yer aldı. Başar Hamamcı Ak Gıda-İçim Süt Ülke Satış Direktörü Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


8 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Röportajımıza başlamadan önce kısaca kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz? 2006 yılında Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun oldum. 2008-2010 yılları arasında Autoban Mimarlık’ta görev aldıktan sonra 2010 yılında The House Hotels Tasarım Direktörü oldum. 2012 yılında kendi şirketimi kurmamın ardından Erhan Sağır Design Studio olarak gastronomi ve konaklama alanında başarılı birçok projeye imza attık. Pek çok chef restaurant tasarımı ve globalde restoran tasarımları yaparak bu alanda uzmanlık kazandık. Aynı zamanda Accor Oteller Grubu Tasarım Ofisleri listesine girdik. Projelerimiz ile birçok alanda ödüle aday olduk ve ödüller aldık. Türkiye’de iç mimari projelerin en iyi ve doğru şekilde ortaya çıkması için hangi koşullar olmalı? Her şeyden önce Türkiye’de ortaya çıkan iç mimari projelerin çoğunu çok başarılı bulduğumu belirtmek istiyorum. Diğer taraftan geliştirilmesi gereken konular elbetteki var. Özellikle birbirini tekrar eden tasarımlardan ve malzemelerden kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Her projenin farklı bir bağlamı ve kullanıcısı var. Fakat günümüzde bazı projelere baktığımda mekanın tam olarak kime ve neye hizmet ettiğini anlamak zor. Aynı mekanı farklı yer ve fonksiyonların içinde defalarca görmüşüz algısı oluşuyor. Bazı malzemeler, mobilyalar, aydınlatmalar belirli dönemlerde trend oluyor ve bu durum sadece ülkemiz için değil tüm dünyada geçerli. Fakat benim görüşüm tüm bu trend olan ürünleri kendi tanımlı mekanımızda, mekanı domine etmeyecek şekilde konumlandırmak ve uyarlamak yoluna gidilmeli. Son olarak şunu belirtmek istiyorum, tasarlanan proje nerede olursa olsun; bir AVM’de, plajda veya otelde, o tasarımı, o mekanı bulunduğu noktadan alıp farklı bir yerde konumlandıramıyor olmamız gerekiyor. Bu da Son 10 yılda chef restaurant sayısında çok fazla artış oldu ve sektörde en fazla sayıda chef restaurant tasarımı yapan tasarım ofisi biz olabiliriz. Her şefin ayrı bir hikayesi, ayrı detayları oluyor. Zaman içerisinde kendimizi bu alanda fazla geliştirme fırsatımız oldu. Her yeni proje bir sonrakinin yeni bir detayı oluyor. Aynı zamanda yenilik çözülmesi gereken yeni sorunları ve detaylarıda beraberinde getiriyor. Açık mutfak her ne kadar istenilen bir şey olsa da çözülmesi zor detaylar ortaya çıkarıyor. İşlevsellik bazen estetiğin önüne geçiyor. Mutfak detayları çözüldükten sonra devamı daha kolay ilerliyor. Yatırımcının istekleri süreklilik gösterebiliyor. Hikaye ortaya çıkmaya başladıktan ve hayata geçtikten sonra yatırımcı istekleri devam edebiliyor. Tasarımımızı koruyarak her talebi değerlendirip ve yeni çözümler bulup estetik prensiplerimizi bozmadan orta yolu buluyoruz. Horeca sektörü için yeni başlayacağınız veya devam eden projeleriniz varsa bilgi alabilir miyiz? Dubai’de 5 farklı lokasyonda projelerimiz devam ediyor. Bunun dışında yurt dışındaki aktif çalışmalarımız arasında Londra Oxford’da İtalyan mutfağı üzerine bir restoran projemiz, Muutto (Chef restautrant) Zürih şubesi, Lizbon’da yer alan, bir şubesi de Alaçatı’da bulunan Bomdia Café, Los Angeles’da bir restoran projemiz bulunuyor. Türkiye’deki gastronomi alanına yönelik projelerimiz arasında da İnari Omakase Kuruçeşme şubesi, Barley Etiler (Chef restautrant), Cookshop (Fine dining restaurant), Bodrum Mezra (Chef restautrant), Brooks Brothers Brasserie yer alıyor. Ibis Hotel Şişli ve Ibis Styles Hotel Tuzla ise güncel otel projelerimizden bazıları. Bizi heyecanlandıran bir diğer keyifli ve farklı projemiz ise Etiler Sanat Galerisi. Son olarak Erhan Sağır Design ekibi olarak gelecek planlarınız nelerdir? Her geçen sene emin adımlarla büyümeye devam ediyoruz. Globalde çok uzun zamandır tasarımlar yapıyoruz. Daha önce Amerika’da farklı noktalarda ve Avrupa’da tasarımlar yapıp tasarladığımız ürünleri teslim ettik. Tüm resmi işlemlerini tamamladığımız Londra Tasarım ofisimizi ise çok yakın zamanda açıyoruz. Şimdi Dubai Tasarım ofisimiz için resmi başvurumuzu yapıyoruz. Yepyeni bir haberimiz ise, özel bir marka için oluşturduğumuz ürün tasarımlarımız çok yakında lanse ediliyor olacak. www.erhansagirdesign.com ancak güçlü bir bağlam ve kendine özgü tasarım ile ortaya çıkabiliyor. Bir mekanın tasarımını oluştururken bu süreç firmanız için nasıl ilerliyor? Bizim için hikaye çok önemli hatta bununla ilgili bir mottomuz bile var. “Hikayesi olan mekan sınır tanımaz.” Tasarımlarımız için hikaye ve mekanın karakteri çok önemli. Hikaye, kahramanları olmadan hayata geçemez. Tasarım sürecinde aldığımız ön ve temel bilgilerle projemiz için bir hikaye oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun için doğru işleyen yerleşim planı önceliğimizdir. Sonrasında kullanılacak malzemelerin belirlenmesi daha sonra tasarım süreci başlıyor. Doğru plana ulaşmak için birçok eskiz denemesi, temize geçilen iki boyutlu çizim sonrası görselleştirme ve en son doğru tekniklerle keyif veren bir sunum yapmak. Sizlerin her sektöre ayrı önem verdiğiniz ve özel anlam içeren projeler ürettiğinizi biliyoruz. Peki bu kapsamda Horeca sektöründe sizi en iyi yansıttığını düşündüğünüz projeniz hangisiydi? Bunu ayırmak o kadar zor ki her birinin ayrı bir hikayesi, her birinin ayrı bir deneyimi ve en önemlisi bugün bizi biz yapan her projenin büyük katkısı bulunuyor. Bunların içerisinde Cookshop ailesinin yeri başkadır. Cookshop Genel Müdürü Selçuk Gengeç ile birlikte Cookshop hikayesini yeniden ele aldıktan sonra bugüne geldiğimizde 50 şube tasarımını hayata geçirdik. Bu geçen süre içerisinde Cookshop markası altında yeni hikayeler yaratmaya başladık. Cookshop Arka Bahçe, Cookshop Arka Bahçe Villa, Magnolia Shop, Cookbox ve adı yakın zamanda duyurulacak yeni bir burger markası ve aynı zamanda adı Cookshop’tan farklı, fine dining yeni bir konsept daha geliyor. Bizim için önemli ve özel olan şeylerden birtanesi Selçuk Bey ile beraber çok şubeli bir markaya kazandırdığımız yeni kimliktir. Özellikle Chef Restaurant kategorisinde birçok başarıya imza attığınızı görüyoruz. Bu kategoride proje geliştirirken sizi en zorlayan detayları anlatabilir misiniz? Müşterilerinizin isteklerini kendi tasarımınıza nasıl yansıtıyorsunuz? Hikaye, Kahramanları Olmadan Hayata Geçemez Tickle Studio is an İstanbul based independent design studio specialised for your branding, packaging and graphic design needs. OUR SERVICES CONTACT Logo Design Brand Identity Design Editorial Design Packaging Design Art Direction Digital Design [email protected] +90 538 978 0178 m @tickle.studio ticklestudio.com WORKS HMG Röportaj Erhan Sağır İç Mimar & Kurucu İşlevselliği ve tasarımı bir araya getirerek cam ev eşyalarında geleneksel sınırların ötesine geçen NUDE, Magnolia, Mist, Pigmento, Nest, Bloom, Finesse, Mr. & Mrs. koleksiyonlarındaki pembe renk seçenekleri ile evlere yepyeni bir stil getiriyor. “Simple is Beautiful” (Yalın Güzeldir) felsefesini uluslararası tasarımcıların koleksiyonlarıyla buluşturan Şişecam’ın global tasarım markası NUDE, pembe rengin büyülü etkisini sadelik ve minimalizm ile bir arada sunuyor. Yerli ve yabancı birçok tasarımcının imzasını taşıyan, cam üfleme sanatıyla şekillenen, el imalatı kurşunsuz kristal ürünleriyle NUDE koleksiyonları, evlerde yaşamdan alınan keyfi artırıyor. Cam işleme geleneklerini modern çizgilerle birleştiren ve modern tasarıma zarif bir dokunuş katan NUDE, vazo, mumluk, saklama kabı, sürahi, dondurmalık ve şekerlik seçenekleri ile pembenin bütün tonlarını evinizde bir araya getiriyor. Dış yüzeyindeki dalgalanma efektiyle dikkat çeken Tamer Nakışçı imzalı Mist, şeffaf kristal tabanı ve pembe renk dalgası ile Magnolia, üfleme kristalden üretilen ve yüzeyleri kumlanarak matlaştırılan Pigmento koleksiyonları ile NUDE, ikonik pembe renginin eşsiz pozitif enerjisini yaşam alanlarına taşıyor. Erdem Akan imzalı, üzerinde göz kırpan yüz motifi bulunan NUDE Mr. & Mrs., pratik ve muzip tarzıyla dikkat çeken, zarafeti ve işlev odaklı tasarımıyla NUDE Bloom, minimalizmi temsil eden hafif eğimli tabanı ve narin görünümüne rağmen son derece dayanıklı NUDE Finesse kapaklı sürahileri, pembenin göz alıcı tonlarıyla renklendirilmiş dondurmalık, şekerlik, sürahi gibi seçenekleri ile bulundukları her alanı büyülü bir hale getiriyor. www.nudeglass.com Pembenin Büyülü Dünyasını Keşfedin www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 9 Tork markasının üreticisi Essity’ den Turgut Ayhan ile iyi bir iş akışının yemek servisi yapan mutfaklarda verimliliği nasıl artırabileceğini konuştuk. Röportajımıza başlamadan önce bize kısaca kendinizden, Tork’un ve Tork’un Türkiye’deki tarihinden bahsedebilir misiniz? Ben Turgut Ayhan, şirketimin 11 yıl önce Türkiye pazarına girişinden beri Tork’un Türkiye’deki satış operasyonundan sorumluyum. Ancak Tork markasının tarihi bundan çok daha eskilere dayanmakta. 1960’larda piyasaya sürülen ilk Tork ürünü, İsveççe’de “kurulamak” veya “silmek” anlamına gelen “Torka” kelimesinden esinlenerek All-Tork olarak adlandırıldı. 1971 yılında adı A-Tork olarak değiştirildi ve bezlerin yerini alan ilk tek kullanımlık mendil oldu. Essity 1970’lerden bu yana sağlık hizmeti veren kurumlar, ofisler, okullar ve endüstrinin yanı sıra restoran ve otel sektörü için yüzlerce ürün piyasaya sürdü. Yaklaşık 150 ülkede faaliyet gösteren şirket, müşterilerin ve paydaşların hayatını kolaylaştıran yenilikler üretmeye kendini adamıştır. Tork ürünleri arasında dispenserler, kağıt havlular, tuvalet kağıtları, sabun, peçeteler ve bezler bulunmaktadır. Yemek servis sektörünün karşılaştığı başlıca zorluklar nelerdir? Yemek servisi, müşterilerin beklentilerinin yüksek olduğu hızlı tempolu bir dünyadır. İşletmelerin rekabetçi kalabilmeleri için kusursuz bir hizmet sunmaları ve yüksek standartları korumaları gerekir. Ancak günümüzdeki personel eksikliği, müşterilere hızlı ve verimli bir şekilde hizmet vermeyi zorlaştırıyor. Ayrıca hijyen özellikle pandemiden bu yana mutfaklarda oldukça sıkı denetlenmektedir. Bu nedenle tüm temizlik ve el hijyeni adımlarının eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir. Dağınık bir çalışma ortamı, personelin işlerini düzgün bir şekilde yerine getirmesini zorlaştırır. Yakın zamanda yapılan bir ankette, restoran çalışanlarının %77’si hizmet kesintilerinin misafir deneyimini etkilediğini kabul ederken, dört kişiden üçü iş yerlerinin daha iyi organize edilmesi halinde daha mutlu olacaklarını belirtmiştir. Mutfakta servisi yavaşlatan etkenler nelerdir ve nasıl elimine edilebilir? Essity’de bizim kullandığımız “zaman hırsızları” diye bir tabir var. Onlar her yerdeler; tezgahta, mutfakta ve ön servis alanında. Süreçlerin hantal olduğu, ortamın kaotik olduğu veya mutfak eşyaları ve ekipmanların doğru yerlerinden taşındığı durumlarda zaman kaybedilebilir. Ayrıca yiyecekler uygun şekilde hazırlanmadığında müşterilerde hayal kırıklığı artacak ve gecikmeler yaşanacaktır. Bu nedenle tüm temizlik ve hijyen malzemelerine çalışanlar her an kolayca erişilebilmelidir. Temizlik ürünleri tüm iş istasyonuna personelin ulaşabileceği ve tercihen tek elle erişilebilecek şekilde yerleştirilmelidir. Gereksiz dağınıklıktan da kaçınılmalıdır. Çünkü bu durum süreçleri yavaşlatır ve ekipmanın bulunmasını zorlaştırır. Paket servisin verimliliğini nasıl arttırılabilir? Karmaşık menüler kararsızlığa yol açacaktır, bu nedenle tüm menüler basit ve anlaşılır olmalıdır. Peçete ve baharatların tükenmesinden kaçınılmalıdır çünkü bunları yenilemek için zaman kaybedilecektir. Tork Xpressnap® Masaüstü Dispenseri ve daha küçük olan Tork Xpressnap Fit® gibi peçeteleri teker teker veren dispenserler uzun süreli tedarik sağlamaya yardımcı olacaktır. Mutfak iş akışını optimize etmek için başka ne yapabiliriz? Tork Workflow™, saha uzmanlarımızdan biriyle bakım ve iş istasyonu verimliliğinizi denetleme fırsatı sunan ücretsiz bir hizmettir. Personelin her zaman ihtiyaç duydukları hijyen araçlarına sahip olmasını sağlamaya yönelik ipuçları sunar. Yöneticilerin personel tutma oranlarını artırmalarına yardımcı olur. Ön, arka ve tuvalette maliyetleri düşürürken daha azıyla nasıl daha fazlasını yapabileceklerini açıklar. Tork’un küresel pazardaki konumu nedir? Tork, dünya çapındaki birçok işletmeye profesyonel hijyen ürünleri ve hizmetleri sunan pazar lideri bir tedarikçidir. Şirket dispenserler, kağıt havlular, tuvalet kağıtları, sabun ve peçeteler sunmanın yanı sıra işletmeler ve gıda hazırlama alanları için bezler de üretmektedir. Bunlar arasında duvara monte edilen bir dispenser ve taşınabilir bir formatta gelen Tork Reflex® Singlesheet Centrefeed sistemi bulunmaktadır. Tüm Tork Reflex ruloları silme işlemi için gıda teması onaylıdır. Ürünlerin yanında Tork tarafından sunulan hizmetler arasında Tork Vision Cleaning ve Tork PaperCircle’dan da bahsemek isterim. Tork Vision Cleaning, tuvalet kullanımın sıklığını takip etmek ve dispenser dolum seviyelerini kontrol etmek için sensörler ve insan sayaçları kullanır. Sistem, temizlik görevlilerinin bir akıllı telefon veya tablet aracılığıyla hangi tuvaletin bakıma ihtiyacı olduğunu ve bir dispenserin ne zaman doldurulması gerektiğini uzaktan kontrol etmesini sağlar. Böylece temizlik görevlilerinin rastgele kontroller yapmak için tesise birden fazla kontrol yapması engellenerek zamandan tasarruf edilir ve üretkenlik arttırılır. Tork PaperCircle® ise bazı Avrupa ülkelerinde başlattığımız, kağıt havlular için uyguladığımız dünyanın ilk geri dönüşüm hizmetidir. Kullanılmış tuvalet el havluları için kapalı bir döngü sistemi oluşturarak işletmelerin çevresel ayak izlerini %40 oranında azaltmalarını sağlar. Havlular, Tork PaperCircle sürdürülebilirlik ortakları tarafından toplanır ve diğer kağıt mendil ürünlerine dönüştürüldükleri yerel geri dönüşüm merkezlerine götürülür. Tork markası aktif olarak hangi segmentlerde faaliyet gösteriyor? Ürünlerimizle restoranlar ve hastanelerden ofislere, okullara, endüstriyel üretim tesislerine kadar çok çeşitli segmentlerde faaliyet göstermekteyiz. Tork ürünleri ayrıca havaalanları ve diğer ulaşım merkezlerinin yanı sıra tema parkları, stadyumlar ve kamu binalarında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Kısacası ev dışı tüm alanlarda ürünlerimizi görebilirsiniz. Horeca Mailing okuyucuları için Tork’un Türkiye’deki Horeca sektörüne yönelik beklenti ve stratejileri hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye pazarının ev dışı tüketim alanında alışılagelen sistemleri ileri taşımaya ve özellikle sürdürülebilirlik alanında ilerlemeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Tork markası olarak 1990’larda yeni ürünler geliştirirken ürün yaşam döngüsü analizini kullanan dünyanın ilk kağıt peçete üreticilerinden biri olduk. Çevreye duyarlı iş yaklaşımımızla çok sayıda ödül ve övgü kazandık. Başarımızın odağında yer alan ‘’sürdürülebilirlik’’ ilkemizden ayrılmadan yola devam etmek yegane amacımızdır. Küresel pazardaki bu gücümüzü kullanarak, Türkiye’de rakiplerimizden farklılaşarak, katma değerli sistemlerle müşterilerimize hijyen, tasarruf ve verimlilik sağlamaya devam edeceğiz. Bu zor fakat müşterilerimize sağladığımız faydaları gördükçe bizim için keyifli bir çalışma olacak. Bu yönde Türkiye pazarına da yön vermeye ve küresel lider pozisyonumuzu uzun vadede Türkiye’ye de getirmeye çalışacağız. www.tork-essity.com.tr Türkiye Horeca Pazarına Yön Vermeye Geliyoruz HMG Röportaj Turgut Ayhan Türkiye Satış Direktörü TEPTA, her geçen gün genişleyen mobil, temassız ve şarj edilebilir aydınlatma koleksiyonu, Horeca sektöründe fark yaratmak isteyenlerin tercihi. 2019 Archiproducts Design Awards’ın aydınlatma kategorisinde yılın en iyi mobil masa aydınlatması ödülüne layık görülen Catellani & Smith, Giulietta BE T, Enzo Catellani tasarımı. Şarj edilebilir, mobil masa lambası, aynı zamanda el hareketlerini tanıyan dokunmatik aksamı ile kapanıp açılıyor ve ışık şiddeti yine dokunmatik olarak ayarlanabiliyor. Işığını, dünyaca tanınan Şef Fatih Tutak’ın The Peninsula İstanbul’da bulunan restoranı Gallada’da deneyimleyebileceğiniz Giulietta BE T, ince çubuk bir gövdeden ve bu yapıyı çerçeveleyen bir ışık diskinden oluşuyor. Siyah ve antik pirinç tonlarında sunulan taşınabilir aydınlatma, üç farklı ışık yoğunluğuna ayarlanabiliyor. En yüksek ışık şiddeti ayarı ile kullanıldığında 3,5 saat, orta şiddette ışık şiddeti ile kullanıldığında 10 saat, en düşük ışık şiddeti ile kullanıldığında ise 20 saate kadar şarj edilmeden kullanılabiliyor. USB girişi olan tasarım, toplam 4 saatte şarj oluyor. TEPTA Aydınlatma’nın Avrupa Standartlar Enstitüsü tarafından, çevresel faktörlere karşı dayanıklılık göstergesi olarak belirlenmiş IP Kod (Ingress Protection Code) sistemine uygun olarak tasarlanmış ürünlerinden oluşan koleksiyonu, Şef Fatih Tutak’ın The Peninsula İstanbul’da benzersiz bir gastronomi deneyimi sunduğu Gallada başta olmak üzere pek çok otelde, restoranda ve kafede tercih ediliyor. www.tepta.com Horeca Sektörü İçin Mobil ve Şarj Edilebilir Işık Önerileri Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


10 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Gerçekleştirdiğiniz projeler ve kazandığınız başarılarla birlikte Türkiye’nin en bilinir şeflerinden biri oldunuz. Ancak yine de sizlerle ilk defa tanışacak olan HM Gazete okuyucuları için kendinizi tekrar kısaca tanıtabilir misiniz? Ben Mardinli bir ailenin üçüncü kız çocuğuyum. Babam üç kız çocuğu sahibi olduktan sonra kızlarını eğitimli ve özgüvenli yetiştirmek amacıyla Mardin’den İstanbul’a taşınmış. İstanbul’da büyümeme rağmen ailem sayesinde Mardin’in gelenekleri ve kültürüyle yoğruldum. Marmara Üniversitesi Turizm Rehberlik Bölümü lisans programını tamamladıktan sonra 1999 yılında Mardin’in kadim kültürünü ve değerlerini tüm dünyayla paylaşma tutkusuyla memleketime geri döndüm. O dönem 3 yıldızlı bir otel ve bir esnaf lokantasına sahip Mardin’de, turizm yapmak istiyordum. Dönemin koşul ve imkanları çerçevesinde yapmak istediklerim için çalışırken sadece kendim için değil toplumun ihtiyaçları için de çalışmam gerektiğini fark ettim. Zaman geçtikçe beni mutlu edenin, hayallerime ortak ettiğim kadınlar başta olmak üzere tüm halkın değişimine katkı sağlamak olduğunu gördüm. Ben çözümün bir parçası olmayı dert edinen bir sosyal gastronomi şefiyim ve gastronomi gibi dönüştürücü gücüne sayısız kez tanık olduğum bu araçla Mardin’de yerel kalkınmaya ve toplumsal değişime katkı sağlayan birçok projeyi hayata geçirdim. Ülkemi çok seviyorum ve gastronominin dönüştürücü gücünü, ihtiyaç olduğunu gördüğüm her yerde, çözümün bir parçası olarak projeler üretmek için kullanıyorum. Cercis Murat Konağı’nın kuruluşunun ardından bu zamana kadar ürettiğimiz gastronomi odaklı Sorgül Buğdayı’nın canlandırılması, Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetimi, Harran Gastronomi Okulu gibi çeşitli projelerle iklim değişikliğinin toprak üzerindeki etkisiyle mücadele edip toplumsal kalkınmayı desteklemeyi ve mülteci entegrasyonuna katkıda bulunmayı amaçladık. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremi ile birlikte kurduğumuz Gönül Mutfağı aşevi ile afet sonrası müdahale alanında çalışmalar yapmaya başladık. Daha önce iki yıl üst üste dünya genelinde en iyi ilk 10 şef arasına girdiğim ve gastronomi dünyasının Nobel ödülü olarak kabul edilen Basque Culinary World Prize’ın jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucunda, bu yılın galibi olarak ilan edildim. 2018 yılında başlatmış olduğunuz “Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi” ile tüm yerel kaynakları bir araya getirmeye özen gösteriyorsunuz. Kooperatifin bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler nelerdir? Ayrıca kadın istihdamını destekleyen birçok farklı projenizin olduğunu biliyoruz. Bu projelerinizden de kısaca bahsedebilir misiniz? Topraktan Tabağa, Sorgül Buğdayı’nın yeniden canlandırılması projesi ile ortaya çıktı. Bu proje Sorgül’ün canlandırılması kadar entegrasyonu, geleneksel tarım uygulamalarının günümüze taşınmasını da hedefliyordu. Projede Türk ve geçici koruma altındaki Suriyeli kadınlar, tarımsal uygulamalar konusunda eğitildi ve projede görev aldı. Proje ilerledikçe toprağı daha iyi tanıdım. Suriyeli kadınlar, unuttuğumuz geleneksel tarım yöntemlerine dair kadim bilgilerini bizimle paylaştılar. 2017 yılında 100 hektarlık bir alanda bir avuç tohum, 70 kadın çiftçi ve iki gönüllü toprak sahibiyle başlayan hikaye, 10.000’e yakın arazide 300’den fazla çiftçinin çalıştığı, düzenli verimi olan bir ürüne dönüştü. 2018 yılında, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (UN FAO) tarafından desteklenen “Halep Sabunu Üretim Projesi” kapsamında üretilen 20.000 adet sabunu, pandemi döneminde sosyal medya platformları üzerinden satışa sunarak Şemim Sabunları markasını oluşturduk ve bu adım, Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin hızlanmasına ve güçlü bir kurumsal yapı kazanmasına vesile oldu. Sosyal kooperatif olmanın gereği olarak profesyonel toplum gönüllülüğü ilkesiyle oluşturulan kooperatifin üyeleri, kooperatif ortaklığı için kooperatiften herhangi bir kâr amacı gütmeyeceklerini yazılı bir sözleşmeyle beyan ediyorlar. Topraktan Tabağa ile birlikte Sorgül buğdayını yeniden canlandırmak ve Mardin’deki yerel çiftçileri ve üreticileri desteklemek için çok sayıda projeyi hayata geçirdik. Kooperatifimiz, pazarda yer bulamayan küçük üreticilerin yerel ürünlerini, hak ettikleri fiyattan satın alıyor ve 170’ten fazla yerel çiftçinin ürünlerini e-ticaret sitesi, 5 farklı işletme ve 50’ye yakın çalışan kapasitesi ile Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyor. Kooperatifin kurduğu ekosistem ve elde ettiği sürdürülebilir başarı, kamu otoriteleri tarafından da en iyi uygulama olarak gösteriliyor. Kooperatifin çalışmalarındaki referans noktası, Türkiye’yi etkileyen iklim değişikliği ve kuraklığa karşı geleneksel tarım yöntemlerine geri dönmek. Bu doğrultuda Mardin ve çevresindeki küçük üreticilere ve atalık tohumlara ulaşarak geleneksel yöntemlerle çoğalttık ve çiftçileri geleneksel yöntemlerin kullanımı konusunda bilinçlendirdik. Topraktan Tabağa Kooperatifi, toprağın verimliliğinin artırılması ve yeni önlemlerin hayata geçirilmesi kapsamında öncü bir modeldir. Aynı zamanda kırılgan grupların ekonomik entegrasyonunu sağlamak için çalışan kooperatif, ticari faaliyetlerinde sosyal girişimlere öncelik veriyor. Bu grupların sosyal ve ekonomik entegrasyonunu güçlendirmeye yönelik projeler yürütmektedir. Özellikle pandemi döneminde bölgedeki küçük çiftçilere ve üreticilere yardım ederek yerel ekonominin büyümesi için çalışmaya devam etti. Şubat ayında ülkemizi yasa boğan bir deprem felaketi yaşadık. Siz de Gönül Mutfağı olarak başta yerel mutfakların kurulması ve yemek dağıtımı olmak üzere birçok farklı alanda bölgeye destek veriyorsunuz. Siz ve Gönül Mutfağı çatısı altında bulanan gönüllülerin bölgedeki deneyimlerini, HM Gazete okuyucuları için anlatabilir misiniz? Gönül Mutfağı’nda yemeklerin hazırlanmasından pişirilmesine, gıda temininden lojistiğe kadar her ihtiyaç, tamamen gönüllü ve gönüllüler aracılığı ile yürütüldü. Bugüne kadar 2.000’den fazla gönüllünün bizzat çalıştığı ve 12 milyondan fazla kap yemeğin dağıtımını gerçekleştiren Gönül Mutfağı’nın gıda, malzeme ve lojistik ihtiyacı da yine desteklerle karşılandı. Gerek kurumların kendi kanalları gerekse kurumların ve bireylerin, Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla gerçekleştirdiği destekler, Gönül Mutfağı’ndan depremzedelere ulaştırılan yemeklere katkı sağladı. Gönül Mutfağı Anadolu’da görmeye alışık olduğumuz bir imece çalışması, kolektif bir çalışma olmasıyla farklılığını ortaya koyuyor. Orada insanlar toplumsal kimliklerini bir kenara bırakıp parçası oldukları bu ülke için ne yapabileceklerine odaklanıyor. Kabiliyetleri ve yetkinlikleri doğrultusunda mutfakta görev alarak hizmet edip toplumsal fayda yaratıyorlar. Gönül Mutfağı imece yapısı ile 2.000’den fazla gönüllünün çabasıyla toplumsal ihtiyaca hizmet etti ve etmeye de devam diyor. Gönül Mutfağı’nı sosyal gastronomi döngüsü içine alan ve bu kadar düzenli, sistematik ilerlemesini sağlayan ise depremin ilk gününde Türkiye’nin ilk sosyal kooperatif modeli olan Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile arasında kurduğumuz köprü oldu. Sosyal kooperatifin ilkeleri ve yönetim anlayışı, gönüllülüğü ve imece ile çalışma kültürünü ön plana çıkarırken Gönül Mutfağı’nın şeffaf, denetlenen ve güvenli bir yapıda olmasına katkı sağladı. Topraktan Tabağa web sitesinin Deprem Yardım kategorisinde mutfağın ihtiyaçlarının listelenmesi deprem bölgesine destek olmak isteyenler için önemli bir kanal ve mutfak için de önemli bir kaynak oldu. Depremin ilk günlerinde bölgede çalışmalarına başladığımız Gönül Mutfağı, gün geçtikçe kapasitesini genişletip sistemini geliştirerek amacın sadece bölgenin beslenme yönetimi olmakla kalmadığı, yemek pişirerek bölge insanın kendi şehrinde yaşamasına devam etmesini sağlamanın hedeflendiği bir noktaya geldi. Ramazan ayında sahur kahvaltı paketlerinin eklenmesiyle günlük ortalama 38.000 kişilik sıcak yemek paketi dağıtımı, toplamda 70.000 kişilik yemek dağıtımına ulaştı. Kurban Bayramı’nda 4.000 aileye kurban eti, yaz aylarında ise soğuk su dağıtımı gerçekleştirildi. 30 Nisan-16 Haziran tarihleri arasında okul öğrencilerine toplam 236.000 kahvaltı tabağı ulaştırıldı. Bu süreçte gönüllülerimiz ile birlikte günlük sıcak yemek ve erzak dağıtımının yanı sıra Hatay halkıyla depremde kaybettiklerimizin kırkı çıktığında kazanlar kaynatıp buhurlar yaktık, milli ve dini bayramlarımızı kutladık ve bu yaşanan sosyal etkileşimler hepimizin hayatında önemli dönüşümlere yol açtı. Bir yandan kadim imece kültürü ile bölgenin yeniden ayağa kalkması için mücadele verirken bir yandan da birbirimize sarılarak birbirimizden güç aldık. Deprem bölgesinde deneyimlediğimiz duyguları dile dökmek kolay değil fakat yürüttüğümüz bu çalışma çok geniş bir gönüllü ağı kurdu ve bunun ülkem adına önemli bir kazanç olduğunu düşünüyorum. bir sonraki sayıda devam edecek www.ebrubaybarademir.com Sosyal Gastronomi ve Ödüllü Özel Bir Şef Ebru Baybara Demir HMG Röportaj Serisi - 1 www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 11 2015 yılında İzmir’in Menderes ilçesinde kuruluna Bon SC Tarım Gıda, dünyada benzeri az görülmüş modern Saanen keçi çiftlikleri ile faaliyetlerini sürdürüyor. İlk olarak %100 pastörize keçi sütü ve oğlak şirden mayası ile elde ettikleri az tuzlu, yarı yumuşak Sütbon Artizan Taze Peynirlerini müşterilerinin beğenisine sunan Bon SC Tarım Gıda, ulusal ve bölgesel beğeni karşısında ürünlerini çeşitlendiriyor. Ürün yelpazesinde bulunan yedi farklı peynir çeşidi sadece son tüketiciye değil restoran ve hotellere de ulaştırılıyor. “Gerçek, Sağlıklı ve Lezzetli Ürünlerin, Sürdürülebilir Üretimi” mottosuyla sağlık ve hijyenden ödün vermeden ürünlerini müşterileriyle buluşturan Sütbon, çiftliklerinde topladıkları sağlıklı ve yüksek aromalı dağ kekiklerini, tulum peyniriyle harmanlıyor. Peynirlerin içerisinde bulunan kekik ve çörek otu, önyargısı bulunan kişilerin de damak zevkine hitap ediyor. Kekikli ve çörek otlu peynirleri, sofralarda hem meze olarak hem de kahvaltılık olarak tercih ediliyor. Sütbon, günlük üretilen sütlerden yapılan peynirlerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Bu doğrultuda artizan ürünlerinin bir dünya markası olması hedefiyle çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Tarımsal üretimin bir ara ürün değil bir marka olması inancıyla örnek olmayı görev kabul ediyor. www.sutbon.com.tr Doğadan Sofralara Keçi Sütü ile Artizan Peynir Temizlik yaparken doğru ürünü doğru yerde kullanmak hem sağlık açısından büyük önem taşıyor hem de temizlenen yüzeylere zarar vermeden temizlik yapılmasına katkı sağlıyor. Bunun yolu da profesyonel temizlik ve hijyen eğitiminden geçiyor. Adonis’in İş Geliştirme ve Eğitim Müdürü İlker Akın, “Bilgili ve bilinçli personel yetiştiren bir işletme, temizliği ve hijyen bilinciyle anılan bir kurum olduğundan müşteri memnuniyeti de sağlıyor. Bu nedenle personelin temizlik-hijyen ve ürün kullanımı konularında eğitim alması oldukça önemli” diyor. Ürün kullanım eğitiminin önemine dikkat çeken Akın, şunları söylüyor: “Hem sağlık hem kaliteli iş hem de tasarruf açısından doğru ürünü doğru yerde ve doğru miktarda kullanmak oldukça önemli. Malzeme, ekipman ve yüzeylerin ekonomik ömürlerini artırmak, çalışan ile müşteri güvenliği ve sağlığını gözetmek için de bu eğitim önem taşıyor. Personelin ürün kullanımı konusunda eğitim alması, iş kazalarının ve hatalı kullanımlarının önlenmesi noktasına da katkı sağlıyor. Doğru ürün kullanımı bilgisi ürün performansının maksimum düzeyde olmasını sağlarken, kirlenmeyi geciktiriyor. Bilgili ve bilinçli personel yetiştiren bir işletme temizliği ve hijyen bilinci ile anılan bir kurum olduğundan müşteri memnuniyeti de sağlıyor. Bu nedenle personelin temizlik ve hijyen, ürün kullanımı konularında eğitim almasını tavsiye ediyoruz.” Akın, Adonis ürünlerini temizlik konusunda rakiplerinden ön plana çıkaran özellikleriyle ilgili ise şöyle konuşuyor: “Adonis, Türkiye’nin en bilinir ve güvenilir holdinglerinden Bilkent Holding Kurumsal Hizmet Grubu’nun Tepe Kurumsal Çözümler markalarından biridir. Bunun yanı sıra ‘güvenli tedarikçi’ belgemiz de bulunuyor. Geniş bir ürün yelpazesine sahip firmamızda kurumlar tek bir firmadan tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Ayrıca tüm ürünlerimiz %100 yerli ve kaliteli. Servis ağımızın yaygın ve hızlı olması da işletmeler için artı bir özellik.” Adonis İş Geliştirme ve Eğitim Müdürü Akın, temizlik, hijyen ve ürün kullanımı konusunda eğitim ve danışmanlık hizmeti almak isteyen kurumların dikkat etmesi gerekenler noktasında, “Firmalar temizlik ve hijyen konusunda eğitim şirketi seçerken öncelikle sektörel tecrübeye dikkat etmeliler. Referanslara bakmalarında da yarar var. Örneğin, konaklama, hastane, yemek servisi, çamaşırhane, restoran, banka şubeleri, tesis yönetimi firmaları ve eğitim kurumlarındaki tecrübelerimiz, bizi tercih eden firmalar için önemli bir referans oluyor” diyor. Adonis’in eğitim ve danışmanlık hizmeti ile ilgili de bilgi veren Akın, eğitimin içeriğini şöyle özetliyor: “Bu eğitimin amacı temizlik ve hijyen bilincini oluşturmak. Ekipmanlara ve yüzeylere zarar vermeden temizlik yapmayı, kişisel güvenlik konularında personeli bilgilendirmeyi, acil durumlarda yapılması gerekenler ile ilgili personeli bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Eğitimin süresi iki saat olarak planlanıyor. Eğitim kapsamında kir, temizlik, bakım, yüzey ve yüzey çeşitleri, PH, su, dezenfeksiyon, hijyen, çapraz bulaşma, ürün kullanımı ve miktarları, hijyen ve kontrol planları-çizelgeler gibi konularda personel bilgilendiriliyor. Mutfak temizliği, ortak alan temizliği, tuvalet temizliği, genel temizlik, oda ve ofis temizliği, kişisel bakım ve temizlik, doğru bilinen yanlışlar, temizlik yöntemleri ve periyotları, ekipmanların temizliği ve kullanım yöntemleri ile ilgili detaylar eğitim alan kişilerle paylaşılıyor. Temizlikte kullanılan malzemeler, bez ve mop kullanımı-temizliği, korunma yöntemleri, acil durumlarda yapılması gerekenler, kritik kontrol noktalarının belirlenmesi, doğru ürünün doğru yerde kullanılması gibi konularda da personel bilgilendirilerek pratik ve uygulamalı temizlik eğitimi veriliyor.” www.adonis.com.tr Temizlik Ürünlerinin Doğru Kullanımı Hem Sağlığı Koruyor Hem Tasarruf Sağlıyor 34 yılı aşkın süredir otel, restoran, kafe, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan sektör lideri Protel; Horeca sektöründe dijital dönüşümün müşteri memnuniyetine ve işletme yönetimine sağladığı faydalara dikkat çekiyor. 5.000’den fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katan Protel, pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen otel, restoran ve kafelerin dijital dönüşümle süreçlerini ve gelirlerini gözle görülür ölçüde iyileştirebilirken müşterilerine sundukları deneyimin de geliştirilebildiğine dikkat çekiyor. Horeca sektöründe dijitalleşme, kendisini en çok popülerliğini ve kullanıcı tabanını her geçen gün artıran mobil sipariş ve ödeme imkanlarında gösteriyor. Online otel rezervasyonları da yine dijitalleşmeyle birlikte online ortamlarda gerçekleştirilen işlemlerde öne çıkıyor. Özellikle otellerdeki işleyişte kritik rol oynayan rezervasyon süreçlerinin online rezervasyon sistemleri üzerinden yapılabilmesiyle kullanıcılar otellerde oda veya restoranlarda masa ayırtabiliyor. İşletme sahipleri de mekanın işleyişini gerektiği zaman uzaktan da takip edebiliyor. www.protel.com.tr Horeca’da Dijital Dönüşümler Showroom: Sultan Selim Cad. Turan Sok. No: 21/A Kağıthane-İstanbul Tel: +90 (212) 269 18 01 www.tecnocoffeeshop.com / [email protected] MYCHEF Türkiye Distribötürü SORCAN Teknik Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. İnovasyon, kalite ve kusursuz pişirme performansı Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


12 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Sevin Çise Ulus kimdir? Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? 1994 yılında İzmir’in Seferihisar ilçesinde doğdum. Üniversiteye kadar Seferihisar’da eğitim aldım. Daha sonrasında Bartın Üniversitesi’nin Yönetim Bilişim Sistemleri bölümünden “Onur Öğrencisi” olarak mezun oldum. Üniversite hayatımda IT, dijital pazarlama, satış gibi birçok farklı alanı deneyimleme fırsatım oldu. Bunun yanında binlerce başvuru ve özel mülakatlarla kabul görülen Türkiye Girişimcilik Vakfı, Yeni Bir Lider Derneği gibi öğrenci gelişim vakıf ve derneklerinde girişimcilik, liderlik alanlarında geliştirildim. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra dil eğitimi için bir süre İngiltere’de bulundum. Türkiye’ye döndükten sonra büyük teknoloji şirketlerinde dijital pazarlama, marka ve e-ticaret alanlarında çalıştım. Şimdi de babaannemden yadigar bahçemizde ilaçsız tarım tekniklerini uygulayarak gıda alanında The 7 markasını kurdum. Ofis hayatından tarım hayatına geçmeye nasıl karar verdiniz? The 7 markasının kuruluş hikayesini HM Gazete okuyucuları için anlatabilir misiniz? Covidden önce İstanbul’da yaşayan beyaz yakalı bir plaza çalışanıydım. Covid döneminde İstanbul’dan ayrılıp memleketim olan Seferihisar’a yerleştim. Sokağa çıkma kısıtlamalarında bahçedeki ağaçlarımızla zaman geçirmeye başladım. Küçüklüğümün geçtiği mandalina ağaçlarında bolca anım olsa dahi mandalina üretimiyle ilgili pekte fikrim yoktu. “En iyi mandalinayı nasıl üretebilirim? Doğal yollarla nasıl sağlıklı ürünler elde edebilirim?” diye araştırmaya başladım. Araştırmalarım sonucunda ısırgan otu, kil gibi doğal çözümler buldum. Denedikçe gördüm ki ürün kalitem arttı. Mandalinamızı dijital platformlarda satmaya başladık. İlk süreçte yakın arkadaş grubu destek vermek amacıyla satın aldı. Mandalinanın tadına bakanlar, “Daha önce böyle mandalina yememiştik, kesin yemelisin” şeklinde çevresine önermeye başladı. Böylelikle daha fazla satış yapmaya başladık. Ardından kısa bir süre sonra Seferihisar’da düzenlenen Mandalina Şenliği yarışmasında “En İyi Mandalina” ödülüne layık görüldük ve bu tadı herkesle paylaşabilmek adına markalaştık. Müşterileriniz The 7 ürünlerini nasıl temin ediyor? Markanızın büyüme süreci ile alakalı düşünceleriniz nelerdir? The 7 ürünleri, web sitemizde, sosyal medya kanallarımızdan, Trendyol, Amazon, ETSY pazaryerlerinden temin ediliyor. Kuru meyve, Türkiye’de ve dünyada hızlı büyüyen bir pazar. The 7, taze meyvelerden elde ettiği ilaçsız-organik ürünlerle yurtiçi ve yurtdışı piyasasında hızlı talep görüyor. Almanya - Avustralya hali hazırda çalıştığımız pazarlar. Hedefimiz diğer ülke pazarlarında da olabilmek. Bireysel ürün satışı dışında Horeca sektörüne yönelik satışlarınızdan bahsedebilir misiniz? Özellikle kafe ve restoranların ürünlerinize olan ilgisini anlatabilir misiniz? Ürünleriniz genellikte ne şekilde veya hangi ürün grubuyla birlikte tüketiliyor? Horeca kanalı için hızlı-pratik kullanacakları, yüksek aromaya sahip sertifikalı ürünler üretiyoruz. Üretim bölgemizdeki coğrafi işaretli ürünler başta olmak üzere ham maddenin toprağa ekilmesinden ambalajlı ürün haline kadar tüm süreçleri yürütüyoruz. Böylelikle kaliteli ve taze hammadde kısa süre içerisinde üretime dahil ediliyor ve ortaya aroması yüksek ürünler çıkıyor. Ürünlerimiz kuru meyve ve sebzeler, zeytinyağları, karakılçık unu olmak üzere üç kategoriye ayrılıyor. The 7 kuru meyve ve sebzeleri, katkısız ve yüksek aromasından dolayı eğlence sektöründe kokteyl süslemelerinde, şarap tabaklarında, et gruplarında ve olmazsa olmaz pastacılık sektöründe hem süsleme hem de lezzeti arttırmak için kullanılıyor. Horeca sektöründe hızlı olmak, üretim verimliliği için oldukça büyük bir önem taşır. Örnek olarak verecek olursam taze bir meyvenin yıkanması, soyulması, doğranması için büyük bir zamana ihtiyaç vardır. Taze toplanmış, aroması yüksek meyveden elde edilmiş kuru meyveleri kullanmak ise daha pratik bir yöntemdir. Buradaki en önemli yüksek aromalı meyve cipsleri üretebilmektedir. The 7 olarak meyvelerin üretim sürecinde kullandığımız yöntemler ve jeotermal kurutma teknikleriyle taze ürün tadında meyve cipsleri üretebiliyoruz. Meyve kuruları arasındaki en popüler ürünümüz tabi ki ödüllü mandalina cipslerimiz. The 7 Zeytinyağları, yabani zeytin yani bütün zeytin ağaçların atası kabul edilen 70, 80 yaşlarında delice ağaçlardan elde ettiğimiz zeytinyağlarıdır. Şüphesizdir ki lezzetli bir yemeğin en önemli noktası kaliteli bir yağdır. Soğuk sıkım ile elde ettiğimiz erken hasat ve naturel sızma zeytinyağları Horeca kanalında yüksek talep görüyor. The 7 Karakılçık Unu, Seferihisar’ın Coğrafi İşaret Belgeli ürünlerinden biri olan yerel-atalık buğdayıdır. İçerdiği zengin lif, protein kaynağı açısından zengin olması ve düşük glutenli yapısından dolayı sağlıklı-fit ürün ve lezzetlerde kullanılmaktadır. İstanbul’daki birçok vegan restaurant noktasıyla çalışmaktayız. Ürün portföyünüzü incelediğimizde mandalina cipsi, mandalina kurusu gibi ürünlerin var olduğunu görüyoruz. Müşterilerinize yeni tatlar sunmayı düşünüyor musunuz? Ürünlerimizin ana oyuncusu, mandalina cipsi. Eşsiz tadıyla birçok tatla uyum sağlıyor. Belçika çikolatasına bandırılan çikolatalı mandalina cipsi en trend ürünümüz. Yeni ürün listesi oldukça fazla. Yakında meyve unları, pestillerin haberini vereceğiz. Bir kadın girişimci olarak markanız ve siz birçok ödüle layık görüldünüz. HM Gazete okuyucuları için bu başarılarınızı kısaca değerlendirebilir misiniz? Çok klasiktir ama her zaman doğrudur. “Sevdiğin işi yaparsan çalışmış sayılmazsın”. Çalışma hissiyatın olmadığı için sürekli üretmeye devam edersin. The 7 için tüm kalbimle ve tutkumla çalışıyorum. Üretimden pazarlamaya en küçük detaydan en büyüğüne kadar titizlikle, kalite odaklı çalışma prensibiyle herkes için sağlık mottosuyla ilerliyoruz. Haliyle ortaya güzel sonuçlar çıkıyor. Müşterilerimiz güvenle ürünlerimizi tercih ediyor ve beğeniyor. Genç bir girişimci olarak sizi örnek almak isteyen ve sürdürülebilir tarımı benimseyen genç girişimlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz? İklim yapısının değişmesiyle gıda ve gıdanın üretimi çok daha kıymetli bir hale geldi. Önümüzdeki günlerde tarımı çok daha konuşuyor olacağız. Tarlada uygulama yapmadan önce bir şirket inşa ediyormuş gibi düşünüp “Mevcut toprak ve iklim hangi ürüne elverişli? Ne üreteceğim? Nasıl ürünleştireceğim? Pazarlarım neler? Markamın hedef kitlesi kim?” şeklinde soruların cevaplanması yol haritasının oluşmasında büyük önem taşıyor. Bazen yol yorabilir bazen yıpratabilir. Sorunlara değil hayallere, ne istediğimize odaklanmamız gerekiyor. Kısacası genç girişimcilere tavsiyem, gerçekten istiyorlarsa ve yaptıkları şey kendilerini mutlu ediyorsa asla pes etmesinler. www.the7.com.tr Kuru Meyve, Hızlı Büyüyen Bir Pazar HMG Röportaj Sevin Çise Ulus Kurucu “Koku En Etkili Aksesuardır” www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 13 2.röportajdan devam Kurumsal koku yaptırmak isteyenlere önerileriniz nelerdir? İşletmeler sadece kendilerine ait ortam kokularının olmasını arzularlar. Başka hiçbir yerde rastlanmamış ve rastlanmayacak. Sadece o yere özel bir ortam kokusu… Hem müşterilerini benzersiz şekilde etkilemek hem de hafızalarında kalmak isterler. Ortama girdiğinizde sizi etkileyen, markaya olan güveni arttıran bir koku… Hafızanıza kazınır. Koku hafızası öyle kuvvetlidir ki sizi çocukluğunuza dahi götürebilir, pazarlamada da en çok istenen hatırlanmak değil mi zaten? Buraya kadar her şey çok güzel. Peki hiçbir yerde rastlanmamış ve rastlanamayacak bir kokuyla, işletmenin “koku hafızasından yararlanma” imkânı olacak mı? Yani sırf işletmeye özel bir koku kullanıldığında, onu koklayan müşterilerin üzerinde yarattığı etkiden “hatırlanmak” adına yararlanılabilir mi? Şaşırabilirsiniz ama maalesef hayır. Çünkü o koku sadece ve sadece kendi ortamındadır. Bu yüzden müşteri yaşamında hiçbir yerde ona rastlayamayacaktır. Müşteri gelecekte bu özel ortam kokusunu duymayacağından, ortamı terk ettikten sonra artık bu koku ona hiçbir şey ifade etmeyecektir. Yani işletme, koku hafızasının inanılmaz etkisinden kendi isteğiyle ve hatta daha fazla para ödeyerek yoksun kalacaktır. Dolayısıyla popüler olan işletmeye özel koku uygulamasının, markayı hatırlatma amacına kesinlikle hizmet etmediğinin altını çizmek istiyorum. Markaların sürekli hatırlanmak için ihtiyacı olan şey, günlük hayatta sık karşılaşılan koku çeşitlerinin “kaliteli” versiyonlarıdır. Diğer türlü başka bir yerde hiç karşılaşılmayacak bir koku çeşidinin “hatırlanma” anlamında pazarlamaya hiçbir etkisi olmayacağına hak verirsiniz. Misal iki restorandan biri mango kokusu diğeri ise kendisine özel bir koku çeşidi yaptırmış olsun. Kokladınız ve ikisini de gerçekten çok beğendiniz. Öyle çekiciler ki işletmenin önünden geçerken, her ikisi de sırf koklamak için içeriye sokacak derecede sizi etkiledi. Bu durumda özel üretilmiş olana sadece mağazaya girdiğinizde rastlayabileceksiniz. Fakat mango çeşidini kullanan marka, karşınıza her mango kokusu çıktığında aklınıza gelecek, hatta kokladığınızda “sanki şurası gibi kokuyor” diyeceksiniz. Size çağrışım yaptırmasının yanı sıra bir de bu çağrışımı çevrenize yansıtmanız bu işin çabası olacaktır. Gerçekten de bilindik olan koku çeşidini tercih eden marka için müthiş bir avantaj değil mi? Bu durumun istisnaları tabii ki var. Birçok şehir ve semtte mağazası olan zincir işletmeler ve ortam kokularından yaptırdıkları sabun, çubuklu koku ve benzeri ürünleri satanlar. Bu iki durumda da özel kokuya ilerleyen zamanlarda da rahatlıkla ulaşılabileceğinden, özel bir kokunun olması çok uygundur. Fakat az lokasyonda bulunan bir işletme olduğunuzu düşünün, sizin ortam kokunuzu koklayanın bir daha ona rastlayıp sizi hatırlaması eğer aynı kokudan yaptırdığınız ürünleri satmıyorsanız kesinlikle mümkün olmayacaktır. Sıklıkla rastlanan çok büyük bir hataya da hazır sırası gelmişken değinmek istiyorum. Kendisine özel koku yaptırmış işletmelerin, kokulu ürünlerini satmaması. Kesinlikle tam tersini yapmaları gerekirken, her daim hatırlanma ve üstüne satıp para kazanma fırsatlarını kendi kendilerine tepmeleri, kurumsal koku kavramının ne kadar yanlış geliştiğinin gayet açık bir göstergesidir. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? “Koku en etkili aksesuardır.” diyerek bazı faydalı bilgiler paylaşmak isterim. - Tuvalet büyükse veya ciddi bir koku sorunu varsa çubuklu koku yerine koku makinesi kullanılmalıdır. Eğer çubuklu koku kullanılıyorsa sıvısı bittiğinde, çubukları kesinlikle atılmamalıdır. Uygun veya gözükmeyen bir yerde bir süre daha ortamda kokularından yararlanılabilir. - Tuvaletlerde beyaz sabun kokusu yani Marsilya sabunu kokusunu şiddetle tavsiye ediyorum. Çünkü koku zevki kişisel olsa da tuvalet ortamında herkes tarafından bilinen temizlik kokusunu yani temizlik hissini veriyor olması; işletmeniz için kesinlikle pozitif bir durumdur. - Tekstil Kokusunu istisnasız tüm işletmelere öneriyorum. Halı, perde ve minder gibi tekstillere direkt sıkın, havaya sıkmayın. Oralara sinen, kötü koku kaynağı olmuş tekstillerden gelen kokuları yok eder. Ayrıca müşterilerinizle sürekli iletişim halinde olan personelin kıyafetinden, soğuk havalarda verdiğiniz şallara veya dolaptaki masa örtülerine kadar birçok tekstil ürününe uygulayabilirsiniz. Duvar kağıdınız varsa mutlaka sıkmanızı tavsiye ederim. Farklı duvar kağıdı tipleri olabileceğini göz önünde bulundurarak leke yapsa da gözükmeyecek bir yerde önce test edin. Deri, nubuk, ipek, viskoz ve su ile leke tutan benzeri kumaşlar hariç leke yapmaz. - Restoran ve kafelerin salonlarında eğer koku sorunu yoksa koku makinesi kesinlikle önermiyorum çünkü müşteriniz için en cazip koku sattığınız ürünlerin kokusudur. Fakat akşamdan kalan kokular sabah rahatsız edici olabilir. Bu yüzden erken saatlerde veya gece çok geç saatlerde koku makinenizi çalıştırabilirsiniz. Eğer elektrik kesintileri veya benzer sorunlar yaşamıyorsanız, akşam salonda koku makinesini açık da bırakabilirsiniz. Böylece sabah döndüğünüzde önceki günün istenmeyen kokularından eser kalmaz. - Koku makinesinde farklı esanslar karıştırabilir, gayet çekici karışımlar yaratabilirsiniz. Örneğin mango veya Marsilya sabunu ile yeşil çayı karıştırabilirsiniz. Çeşit ve miktar tabii ki sizin zevkinize bağlıdır. - Koku makinesi edinirken en çok dikkat etmeniz gereken nokta, satın alacağınız koku makinesine farklı markaların esanslarını da koyabiliyor olmanızdır. Aksi halde sadece satın aldığınız firmanın koku çizgisine, hizmet ve fiyat politikasına mahkum kalırsınız. Bu sebepten sadece kendi kartuşuyla çalışan yani özel kartuşlu koku makinesi satın alırken iki defa düşünün. Ayrıca teknik servisi de muhakkak kolay ulaşılabilir olmalıdır. Her ne kadar işleyişi basit de olsa sonuçta bu elektronik bir ürün. Özellikle otel ve restoran gibi işletmelerde, koku makinesi en vasıfsız personelin dahi rahatlıkla kullanacağı basitlikte olmalıdır. Kullanımı bir kişiye veya firmaya bağlı koku makineleri uzun dönemde, bir köşede çürüyüp yüz tutmaya mahkum olabilir. - Özel müşterileriniz geleceği zaman tuvalet için özel bir öneri; koku makinesi esansını kağıt havlu veya benzeri bir materyale emdirip temizlenmiş klozet ve lavaboyu bir kez de bu şekilde sanki cilalar gibi silebilirsiniz. Aynı şekilde raf ve dolap gibi alanları güzel kokması için kağıt havluya damlattığınız esansla içini silebilirsiniz. - Özel günlerde veya sorun yaşadığınız müşterilerinize çubuklu koku hediye edebilirsiniz. Hızlı tüketim ürünü olduğu için muhakkak bir ihtiyacını karşılamış olacağınız gibi koklandıkça hatırlanırsınız. röportaj serisinin sonudur www.clubveronique.com clubveronique Sektörün En Etkili Aksesuarı: HMG Röportaj Serisi - 3 Cem Temuroğlu Genel Müdür Koku Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


14 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Horeca Sektöründe Kahve Deneyimini Kesintisiz Sürdürüyoruz kullanım için tasarlandı. Tchibo Professional kahveleri ise farklı müşteri ihtiyaçları için özenle dengelenmiş, belirgin lezzet profillerine sahip harmanlardan oluşuyor. 2023 ilk yarıyılı Tchibo için nasıl geçti? Gelecek dönem tahminleriniz nelerdir? Son yıllarda olduğu gibi bu yılda da kahve yatırımlarımızı, mağaza sayımızı ve bulunurluğumuzu artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Deprem ve seçim etkisinde kalan pazar koşullarının hakim olduğu yılın ilk yarısını hedeflerimiz paralelinde geçirdik. Nielsen sonuçlarına göre 2023 yılının ilk yarısında Espresso ve Kapsül ürün gruplarında pazar liderliğimizi devam ettirdik. Kendi kanallarımızın yanı sıra çoklu kanal stratejimiz paralelinde hızlı tüketim kanalında, ulusal ve yerel marketlerdeki yayılımımızı hızla artırmaya devam ediyoruz. Yılın ikinci yarısında da bulunduğumuz her kanalda yaygınlığımızı artırmaya ve büyümeye devam edeceğiz. www.tchibo.com.tr Horeca Mailing Gazete okuyucuları için kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Sakarya Üniversitesi Mühendislik Yönetimi bölümünü bitirdikten sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İşletme bölümünde yüksek lisans yaptım. Tchibo Türkiye’ye okul yıllarında katıldım ve 16 yıl boyunca farklı kademelerde, birçok farklı pozisyonda görev aldım. Mağazada barista olarak başladığım kariyerime, 2007’den 2011 yılına kadar Lojistik Uzmanı olarak devam ettim. 2011’de Lojistik Müdürlüğü görevine getirildim. 2014-2019 yılları arasında Bölge Satış Müdürü, Kıdemli İş Geliştirme Müdürü, Mağazalar ve Operasyon Yöneticisi, Mağazalar ve Operasyon Direktörü görevleri ertesinde 2021 yılında Tchibo Türkiye Genel Müdürü olarak atandım. Perakende sektöründe 16 yıldır satış, iş geliştirme, lojistik, ithalat ve tedarik zinciri operasyonların yönetilmesi gibi farklı alanlarda yer aldım. Aynı zamanda Gıda Perakendecileri Derneği’nin (GPD) Yönetim Kurulu Üyesiyim. Bunun dışında öğrencilerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla üniversitelerde Satış ve Operasyon Yönetimi alanlarında ders veriyorum. Şirketimizin de üyesi olduğu perakende ve tüketim ürünleri sektörlerindeki üst düzey kadın iş gücünü desteklemek ve sayısını artırmak misyonu ile hareket eden LEAD Network Türkiye Derneği’nin de aktif mentorları arasında yer alıyorum. Tchibo, 2005 yılından beri Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor. Aradan geçen süre içinde markanızın Türkiye pazarındaki gelişiminden ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? 1949 yılında, Hamburg’ta evlere posta yoluyla kahve satarak hayatına başlayan Tchibo’nun Türkiye’deki hikayesi 2005 yılında başladı. Her damak tadına uygun zengin kahve lezzetlerimiz, sürekli değişen temalarımız ve mağaza içi kafe alanından oluşan özgün iş modelimiz ile kısa zamanda Türk tüketicisi tarafından çok sevildik. Bugün büyük şehirler başta olmak üzere 11 ilde yaklaşık 50 mağazamızla hizmet veriyoruz. Ayrıca www.tchibo.com.tr internet mağazamız ve mobil uygulamamız ile Türkiye’nin her noktasına ulaşıyoruz. Kendi özgün kanal yapımızın yanı sıra Tchibo’nun gerçek kahve lezzetini daha çok kişiye ulaştırmak için çoklu kanal stratejimiz kapsamında oluşturduğumuz satış ağımız ve yaptığımız farklı iş ortaklıklarımızla büyümeye ve yaygınlaşmaya devam ediyoruz. Başta Trendyol, Hepsiburada, Amazon, N11, Çiçeksepeti gibi pazaryerlerinde olmak üzere Migros, Macrocenter, Carrefour, Metro ve File gibi ulusal ve yerel market zincirlerinde de Tchibo kahvelerine ulaşılabiliyor. Tüm bunların yanı sıra Mediamarkt, Teknosa, Vatan gibi kanallar ile daha fazla ve farklı noktalarda müşterilerimizi, kullanım ihtiyaçlarına göre kahve makinelerimizle buluşturuyoruz. Petrol Ofisi iş birliğimiz ile 550’yi aşkın noktada müşterilerimizin seyahatlerine Tchibo 2 Go konseptimizle lezzet katıyoruz. Perakende pazarlama faaliyetleriniz dışında Tchibo Coffee Services adıyla Horeca sektörüne yönelik faaliyet gösteriyorsunuz. Bu bağlamda Tchibo Coffee Services’in Horeca sektörüne yönelik hizmetleri ve faaliyetleri nelerdir? Tchibo Coffee Service, ev dışı tüketim kanalında müşterilerimize en kaliteli kahve çözümlerini sunmak için faaliyet gösteren yapılanmamız. Küresel iştirak ve ortak ağımızla dünya çapında 35’ten fazla ülkede, profesyonel gereksinimler için kahve ve diğer sarf malzemelerinin yanı sıra makine teknolojisi ve hizmeti sunuyoruz. Türkiye’de de ev dışı tüketim kanalı ve Horeca odaklı çalışmalar kapsamında başta oteller, restoranlar ve iş yerleri olmak üzere ev dışı kahve tüketiminin yapıldığı farklı kanallarda da Tchibo kahve deneyiminin kesintisiz sürmesini sağlıyoruz. Tchibo Türkiye olarak Horeca sektörüne mükemmel kahve sunumu çözümleri sunuyorsunuz. Bu bağlamda Horeca sektörüne sunduğunuz kahve ve kahve makineleri çözümlerinizi detaylandırabilir misiniz? Tchibo Coffee Service olarak Davidoff, Tchibo, Piacetto, Eduscho gibi en kaliteli kahve markalarının, sıcak çikolata ve filtre kahve gibi diğer sıcak içeceklerin ve ev dışı tüketimdeki profesyonel makinelerin sağlayıcısıyız. Anlaşmalı Horeca noktalarına doğrudan kahve satışı ya da makine kurulumu yaparak müşterilerine başta Tchibo Professional markası olmak üzere çekirdek kahve, taze öğütülerek hazırlanmış espresso, americano, latte veya cappuccino gibi farklı kahve çeşitlerini sunmalarını sağlıyoruz. Profesyonel makine dışında perakendede de iyi bilinen Cafissimo kapsüllü kahve makineleri ve kapsüllerini de satışa sunuyoruz. Ayrıca tüm Türkiye’de müşterilerimize yerinde teknik servis hizmeti de sağlayan geniş teknik servis ağımız mevcut. Bu alanda imza markamız olan Tchibo Professional serisi, müşterilerin yüksek ve güvenilir kalite beklediği aynı zamanda uygun fiyat gereksinimlerini karşılayan ofisler, oteller ve yeme-içme sektöründe profesyonel HMG Röportaj Hasan Ulutürk Türkiye Genel Müdürü 20 yıl önce Türkiye’de butik pastacılıkla başlayan Butterfly’ın serüveni, iki girişimci kadının dostluğuyla başladı. Yeni keşiflere meraklı bakış açılarıyla Türkiye’de ilkleri başarmaya, dünyadaki trendleri buraya getirmeye karar verdiler. Ebru İpekçi ve Leyla Akçağlılar’ın vizyoner bir yaklaşımla gelişen akımları takip ederek ortaya çıkardıkları bu marka, her adımda özenle ilerlemesine devam etti. Yıllar içinde butik pastacılıktan, yemek kitaplarına oradan da el yapımı ve bean to bar çikolatalara uzanan yolun taşları bu merak duygusuyla ve dostlukla döşendi. Butterfly Chocolate’ın kelebekle özdeşleşen zarif doğası, haute-couture bir anlayışla hazırlanan çikolata koleksiyonları, birçok taze meyve ve baharatla buluşan yenilikçi lezzetleri ve elbette bean to barlarıyla buluştu. Bu buluşma Butterfly Chocolate’ın vazgeçilmez artizan çikolatalarını ortaya çıkardı. 20 yılı deviren hikayesiyle Butterfly Chocolate, bugün sürekli yenilenme ve keşfetme felsefesini devam ettiriyor. Şimdilerde yeni üretim merkezini kuran ve tüm çikolata koleksiyonlarını “bean to bar” yöntemiyle üreten Butterfly Chocolate, öncülüğünü devam ettirmeye kararlı. Çikolatanın kakao çekirdeğinden tüketiciye ulaşana kadar herhangi bir yabancı içerik olmadan, kendi tat notalarını koruyarak üretildiği bu yöntemle, Butterfly Chocolate bize kakaonun gerçek lezzetini sunuyor. Elbette iyi çikolatanın sırrı şarapta ve kahvede olduğu gibi çekirdeklerde. Butterfly’ın bu 20 yılın her noktasında olduğu gibi çekirdek seçiminde de öne çıkaran şey burada saklı. Uzun araştırmalarla, dünyanın dört bir yanında yapılan gezilerle, katılınan fuarlarla Butterfly Chocolate titizlikle çekirdeklerini seçiyor. Artizan çikolataları için Gana, Madagaskar ve Tanzanya’daki çiftliklerde fermente edilmiş ve güneşte kurutulmuş olarak alınan organik kakao çekirdeklerini kullanıyor. İyi çikolata için çekirdek kalitesinin yanında fermantasyon, kavurma gibi süreçler de çok önemli. Bu nedenle 20 yıla uzanan kalitesini koruyan Butterfly, her adımı özenle takip ediyor. Artizan çikolata dünyasını Türkiye’de yaşatırken, günümüzün en sıcak konularından sürdürülebilirlik, etik tarım ve adil ticaret de Butterfly için her zaman göz önünde bulundurulan konulardan. Çekirdeklerini aldığı tüm çiftlikler, artizan çikolata dünyasının en çok tercih edilen “single origin” kakao çekirdeklerini yetiştirmenin yanı sıra etik tarım ve adil ticaret ilkeleri gözetiyor. 20. yılında sürdürülebilirlik adına adımlarını hızlandıracak olan Butterfly, çikolata üretimi sırasında ortaya çıkan Cascara çayı ile de oluşan atıkları değerlendiriyor. Bir kadın girişimi olarak 20 yıl önce yola çıkan Butterfly Chocolate bugün yenilenerek yoluna devam ediyor. Yeni üretim noktasıyla, İstanbul’un farklı noktalarında yer alan ve sayılarını arttırmaya devam ettiği şubeleriyle çikolatanın renkli dünyasına bizi davet ediyor. Butterfly Chocolate’ın bize gösterdiği çikolata dünyası bildiklerimizden farklı ve yeniliklerle dolu. Artizan ve el yapımı çikolatanın kendine özgü tatlarıyla Butterfly Chocolate 20. yılında da bizi büyülemeye devam ediyor. www.butterfly.com.tr Artizan Çikolatanın Öncü İsmi 20 Yaşında! www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Dondurucu Torbası buzlukta ve derin dondurucuda özellikle sıvı gıdaların sızmadan güvenle saklanmasını sağlıyor. Kilitli Mutfak Torbası ve Çift Kilitli Dondurucu Torbası, özel kilit yapısı sayesinde hava girmesini önleyerek gıdaları, tek kullanımlık poşetlere ve orijinal ambalajına göre 15 güne kadar taze tutuyor; uzun süre hijyenik bir şekilde muhafaza edilmesini sağlıyor. Sadece sebze ve meyvelerin değil et, tavuk ve balık gibi ürünlerin de buzdolabında veya dondurucuda güvenle saklanmasına yardımcı oluyor. 500 defaya kadar açılıp kapanabilen dayanıklı fermuar yapısıyla geliştirilen Fermuarlı Çanta, bulunduğunuz ortamı düzenlemek istediğiniz her zaman küçük bir çanta görevi görüyor. www.koroplast.com ülkemizin tarım arazilerinin önemli bir kısmını oluşturan kıraç alanlarda 1 dekardan alınan 250 kilo civarındaki buğday üretimini, 280 kilo civarına çıkartmak. Bunun Türkiye ekonomisine katkısı 750 milyon TL olacaktır. Aynı zamanda bulgurda elde ettiğimiz fireyi de düşürmeyi planlıyoruz. Projemizin, Türk ekonomisine büyük değer katmasının yanı sıra sürdürülebilir gıda üretimine de büyük katkısı olacak.” diye konuştu. Ahmet Buğdayı projesinin bulgur üretimine katkı sağlayacağını belirten Duru, “Lider marka olarak sektör tecrübemizi ve bilgi birikimimizi doğru tarım uygulamaları geliştirmek ve ülke ekonomimize en yüksek faydayı sağlamak için kullanıyoruz. Bölgemizde yanlış tarım uygulamalarının buğdayın verim ve kalitesini nasıl düşürdüğüne tanık olduk. İhtiyaç duyduğumuz kaliteli buğday arayışı bizi Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile buluşturdu. Ahmet Buğdayı’nda hepimiz için yeni bir yöntem olan ‘Hızlı Islah Yöntemi’nden yararlandık. Biz de bu yöntemi TÜBİTAK’a proje olarak önerdik. Projemiz kabul görünce üniversite-sanayi işbirliği kapsamında anlaşmalarımızı, protokollerimizi imzaladık. 2019’da tohumlarımız araziyle buluştu. Yapmış olduğumuz işlem, Türkiye’de bir ilktir. Durum buğdayda iki yıl içerisinde arazide yapabileceğimiz 8 yıllık iş yükünü tamamlayıp tohumlarımızı toprakla buluşturduk ve kıraç alanlarda tohumluk üretimine kazandırmış olduk. Ahmet Buğdayı’nı Konya ve Karaman başta olmak üzere tüm İç Anadolu’da yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Ahmet Buğdayı’nın bulgur üretiminin vazgeçilmez buğdayı olacağını düşünüyoruz” dedi. www.durubulgur.com Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 15 Profesyonellerintemizlik vehijyenürünleri tercihi Adonis, personel eğitimleriyle sahada yanınızda! www.adonis.com.tr 4443933 İçerisinde bulunduğumuz dijital çağda tanıtım, pazarlama, sipariş, rezervasyon, dahili süreç yönetimi gibi farklı nedenlerle kendi özel uygulamasına sahip olmak isteyen işletmelere hızlı ve düşük maliyetli alternatif bir yol sunan kodsuz uygulama geliştirme platformu Kozmik, işletmecilere rekabet avantajı yaratacak uygulamalar oluşturma ve bağımsız olarak sürdürme yeteneği sağlıyor. Özel bir uygulamanın kodlanarak geliştirilmesi çok maliyetli ve zaman isteyen bir süreç olmasının yanında geliştirme sonrasında uygulamanın çalışır durumda olmasını sağlayacak bir hizmet satın alması veya bir yazılımcının istihdam edilmesi anlamına geliyor. Horeca sektöründe olduğu gibi kobi ağırlıklı sektörlerde işletmeler için bu ölçekte bir yatırım çoğu zaman mümkün olmuyor. Bunun yerine Kozmik, birçok işletmecinin işletme hakkında bilgileri kaydetmek, takip etmek için kullandığı ve aşina olduğu elektronik tabloları sürükle bırak elementlerle uygulamalara dönüştürüyor. İşletmelerin basit ya da karmaşık farketmeksizin özel ihtiyaçlarını karşılayacak uygulamaları kodlama bilgisine ihtiyaç olmadan kolay, hızlı ve çok daha düşük maliyetlerle geliştirmesini sağlıyor. Ek olarak platform kullanıcıları, Kozmik şablon marketinde yer alan farklı iş ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmiş uygulama şablonlarından ücretsiz olarak faydalanabiliyor. Kendi hesaplarına kopyaladıkları şablonları, işletmeleri için özelleştirdikten sonra dakikalar içinde kullanıma sunabiliyor. Kozmik ile müşterilere veya çalışanlara dokunan Dijital Menü, Restoran ve Otel Rezervasyonu, Vardiya Yönetimi, Önden Sipariş gibi birçok uygulama çeşidi geliştirilebiliyor. Uygulamalar tek tıkla Web uygulaması olarak yayınlanabileceği gibi IOS ve Android uygulaması olarak mağazalara yüklenebilir. Aylık abonelik modeli ile çalışan platformu, ücretsiz olarak denemek ve uygulama geliştirerek yayınlamak da mümkün. Kozmik, yazılım teknolojisini Horeca sektörü için erişilebilir kılarken işletmelerin özel ihtiyaçlarına yönelik değer yaratan uygulamalara sahip olmasını sağlıyor. Horeca sektöründeki işletmeler, Kozmik’i kullanarak operasyonlarını geliştirebilir, müşteri ve çalışanlarına olağanüstü uygulama deneyimleri sunabilir ve onları bir sonraki aşamaya taşıyacak teknoloji gücüne sahip olabilir. kozmik.io Horeca Sektörü Dijitalleşiyor Uygulama geliştirmenin en hızlı ve kolay yolu kozmik.io İşletmenize özel uygulamar dakikalar içinde yayında! kozmik.io Türkiye’nin ilk ve tek %100 Horeca markası Bonna, geçtiğimiz yıl ünlü İngiliz tasarımcı Nick Holland tarafından tasarlanan ve kullanıcılar tarafından çok tercih edilen Çatal Kaşık Bıçak Koleksiyonları ile sunumlara eşsiz bir dokunuş yapıyor. Bonna’nın Fine dining segmentine özel tasarladığı Grace serisi, zarif tarzıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Koroplast, saklama kategorisinde yer alan kilitli ailesini yeniledi. Geliştirdiği pratik ürünleriyle tüketicilerin her zaman yanında olan Koroplast’ın daha da güçlenen Kilitli Mutfak Torbası, Çift Kilitli Dondurucu Torbası, Kilitli Beslenme Çantası ve Fermuarlı Kilitli Çantası; yıkanıp 70 kez kullanılabiliyor. Özel kilit sistemine sahip Kilitli Mutfak Torbası buzdolabında ve mutfakta kiler gibi alanları düzenliyor, gelişmiş kilit yapısına sahip Çift Kilitli Tasarımında çizgilerin, mükemmel oranların ve sofistikeliğin hakim olduğu seri, karakteristik olarak İskandinav ve Japon arasında bir yerde çağdaş bir görünüme sahip. Gündelik yemek dünyasının rahat ambiyansını yansıtan Casual Dining tasarımına sahip Vogue serisi ise akıcı hatları ve yumuşak kıvrımlarıyla heykelsi özellikte tasarlanmış. Orantılı ve güzel detaylarıyla İskandinav hissi veren Vouge, modern ve klasik çizgisiyle kullanıcılarına rahat bir kullanım sunuyor. Koleksiyonun bir diğer serisi Illusion, evrensel ve zamansız çekiciliği ile ziyafet masalarının vazgeçilmezi olmaya aday. Kabartmalı klasik şerit desenleriyle bezeli Illusion, rahatlığı ve kullanım kolaylığı ile kalabalık sofralara keyifle eşlik ediyor. www.bonna.com.tr Fark Yaratan Koleksiyonlar Kilitli Mutfak Torbalarıyla Yiyecekler Güvende Türkiye’de tahıl üretiminin önemli merkezlerinden Karaman’da buğday hasat sezonu devam ediyor. Duru Gıda’nın Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında geliştirilen ve bu yıl ilk kez çiftçiyle buluşan ata tohumumuz Ahmet Buğdayı’nda ilk hasat gerçekleştirildi. Projeyle ilgili konuşan Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru şu bilgileri verdi: “2017 yılında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile ortak bir projede bir araya gelerek, yeniden üretme kararı aldığımız, nesiller boyunca babadan oğula ekip biçilen ve tükenmek üzere olan “Ahmet Buğdayı” tohumları ilk kez 2019 yılında toprakla buluştu. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi ile 2017’den bu yana ortaklaşa yürüttüğümüz Ahmet Buğdayı projesi, ülkemizde doğru tarım uygulamaları adına hayata geçirilen en önemli örneklerden biri olarak ön plana çıkıyor. Projede ArGe çalışmaları sonucunda geliştirdiğimiz tohumlar, kalite analizlerinin ardından üreticilerimize kazandırıldı. Bu sene çiftçilere dağıtılan tohumlarımız, sözleşmeli çiftçiler ile paylaşılacak ve çoğaltılacak. Amacımız, Bulgur Üretiminin Geleceğine Ahmet Buğdayı Damga Vuracak Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete www.horecamailing.com


16 Horeca Mailing Gazete / Ağustos-Eylül 2023 Dünya çay pazarında önemli bir konumda bulunan ve Türkiye’yi uluslararası platformda başarıyla temsil eden Beta Gıda, çay yatırımları ile sektöre katkı sağlamaya devam ederken markanın 36 yıl önce Türkiye’ye getirdiği Champion, dünyada 97’inci yılını kutluyor. Beta Gıda, ünlü çay markasının bugünlere gelmesinde de önemli paya sahip. Yüzyıla yakın tarihiyle ve deneyimiyle dünyanın her yerinde kemikleşmiş bir müşteri profiline sahip olan Champion çay, Beta Gıda çatısı altına girdiği günden bugüne gelişimini sürdürmeye devam ediyor. Champion’u Türkiye’ye getirerek Türk tüketicileri ile buluşturan Beta Gıda’nın ise bu gelişimde önemli bir yeri bulunuyor. Beta Tea’nin ürün gamında bulunan Champion çay, Beta Gıda’nın çatısı altına girdikten sonra kendi ürün ailesini oluşturarak Champion Pekoe, Champion Earl Grey, Champion Long Leaf, Champion Kenya Sunset, Champion Assam, Champion Green, Champion Green 8810 ve Champion Passion olmak üzere sekiz farklı çeşitle çay severlerin beğenisine sunuldu. Marka ayrıca 85. yılına özel Azerbaycan pazarında Champion Platinum, Champion Green Gold ve Champion Gold olmak üzere sezonluk üç ürün daha piyasaya sundu. Dünyada çay piyasasında önemli bir konuma sahip olan Champion özellikle Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Kırgızistan, Kazakistan başta olmak üzere girdiği tüm pazarlarda yüksek kaliteli markalar arasında yer alıyor, lezzeti ve kalitesi ile ödüllere layık görülüyor. Champion çay son olarak Champion Pekoe ürünü ile Bağımsız Rus Denetim Kurumu Roskontrol tarafından 2020 yılında Üstün Kalite ödülünü almaya hak kazandı. Sri Lanka’nın yüksek rakımlı bölgelerinde yetiştirilen Champion Seylan Çayı, özel makinelerle kıvrımlı hale getiriliyor ve özel bir üretim tekniğiyle işleniyor. Yapısında bulunan antioksidanlar ve flavonoidler sayesinde oldukça zengin bir içim keyfi sunan bu çayın, kan basıncını düşürmeye ve yaşa bağlı bilişsel bozukluklarla mücadele etmeye yardımcı olduğu biliniyor. www.betatea.com.tr İlk İthal Çay Yatırımı Champion 97 Yaşında Batu Balık, 2012 yılında taze ve dondurulmuş deniz ürünlerinin satış ve pazarlaması faaliyeti amacıyla kurulmuştur. En üst seviye teknolojiyle donatılmış 1000 m² soğuk hava depoları, işleme ve paketleme tesisleri ve uzman personeliyle Asya’dan Güney Amerika’ya dünyanın farklı bölgelerinden ve Türkiye’den temin edilen yüksek kalite deniz ürünlerini İstanbul ve ülke genelinde müşterilerine ulaştırmaktadır. Batu Balık ürün gamında bulunan başta levrek, kaya levreği, çupra ve somon olmak üzere taze balık kategorisinde sunulan ürünleri, porsiyon ya da kilo bazında paketleyerek müşterilerine ulaştırmaktadır. Mevsime göre av balıkları da ürün gamına eklenmektedir. Ayrıca bütün ya da fileto uskumru, mezgit ve dil balığı fileto ürünleri de donuk olarak temin etmektedir. Kalibresine göre gruplanan karides ve jumbo karides, halka ya da tüp olarak paketlenmiş kalamar, kol ya da bütün ahtapot da ürün gamı içinde ön plana çıkan deniz mahsulleridir. Batu Balık tesislerinde sunuma hazır ürünler de bulunmaktadır. Ahtapot salatası, lakerda torik, isli midye, ahtapot bacağı ve yengeç surumi ile hazırlanan deniz mahsülleri salatası, uskumru çiroz marin, zeytinli hamsi, sade ve soslu hamsi gibi ürünler en üst seviye kalitede içerik ve hijyen anlayışıyla üretiliyor ve kiloluk paketlerde satışa sunulmaktadır. Müşterilerin damak zevkine önem veren Batu Balık, ana menü ve tamamlayıcı ürünlerinleriyle de müşterilerine hizmet veriyor. Markanın ana müşterileri arasında; sektörde tanınan seçkin restoranlar, zincir restoranlar, oteller, catering firmaları, kurumsal firmalar, devlet tesisleri, deniz ürünleri satan mağazalar yer almaktadır. Çalışılan kurumlar için menüler oluşturulması, mevsim ve şartlara göre güncelleme yapılması sayesinde Batu Balık, uzun yıllara dayanan tecrübesini sektör çalışanlarına aktarmayı ve sektörü geliştirmeyi hedefliyor. Tüm dünyada en iyi tedarikçilerden en kaliteli ürünleri, en hızlı ve taze olarak tam zamanında müşterilerine özenle ulaştırmaya devam ediyor. www.batubalik.com Taze ve Dondurulmuş Deniz Ürünlerinin Uzman Tedarik Markası www.horecamailing.com Horecamailingazete Horeca-mailing-gazete


Click to View FlipBook Version